22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 HABERLER T AYIS 1990 P A R L A M E N T O P A N • "KIT'Ierin satılmasını zorunlu kılan nedenJer ve satışa çıkanlan kuruluşların değer takdirleri" konusunda verilen genel göruşme onergesi, TBMM Genel Kurulu'nda yann ele alınacak. SHP Tunceli Milletvekili Kamer Gcnç ve 17 arkadaşı tarafından verilen bu önerge, ilgili Devlet Bakanı Guneş Taner yurtdışında bulunduğu için geçen hafta gorüşülememişti. • TBMM Sanayi, Teknoloji ve Ticaret Komisyonu'nun yapacağı toplantıda da Türkiye Odalar Birliği Yasası'nda değişiklik ongoren tasan ele alınacak. Tasan, "birlik, oda ve borsa yöneticilerinin 10 yıldan fazla seçilememelerine'.' ilişkin hükmün kaldmlmasını ongörüyor. • İçişleri Komisyonu'nun çarşamba günü yapacağı toplantıda ise ANAP lzmir Milletvekili Işılay Saygın'ın "büyükşehir belediyclerinin yönetimi" ile ilgili yasada değişiklik öngören yasa önerisi ele alınacak. • TBMM Bayındırlık, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu'nun yapacağı loplantıda ise ANAP İstanbul Milletvekili Behiç Sadi Abbasoğlu'nun "Boğaziçi İmar Yasası'nda değişiklik yapılmasına" ilişkin yasa onerisi görüşülecek. P A R T İ L E R D E N Demirel'den çağn DYP'nin yaklaşık 550 belediye başkanını "acil" olarak Ankara'ya cağırdı. Demirel, başkanlarla yann (oplanlı yapacak. Edinilen bilgiye göre Başbakan Yıldirım Akbulut ve bakanların muhalefet belediyelerine yönelik eleştirilerini artarak sürdürmesi uzerine Demirel, tıim DYP'li başkanlara Ankara'ya gelmeleri için talimat gonderdi. Demirel, genel merkezde başkanlarla yapacağı toplantıda, "Var gücünüzle çalışın, iktidann ağzını kapatın, söyleyecek hiçbir şey bulamasınlar" diyecek. tl I r n n a r p i p r i • D Y P B u r s a 3 O l a 8 a n Kongresi XI I S . U I I 5 1 t l f c l 1 d ü n y a p l |dı. 526 delegenin oy kullandığı seçimde tek aday olan Turhan Tayan 490 oyla yeniden ii başkanlığma seçildi. • Nevşehir tl Başkanhğı'na Emin Elmacı ikinci kez seçildi. Tek listeyle seçime gidilen Nevşehir ll Kongresi'ne DYP Genel Başkan Yardımcısı Esat Kıratlıoğlu da katıldj. • DSP Edirne tl Baskanlıgı'nı Hüseyin Gül başkanlığındaki liste kazandı. lki adayın çekiştiği seçimde Hüseyin Gül 41 oyla il başkanı olurken diğer aday tbrahim Bağcı 34 oy aldı. SHP lideri İnönü, Cumhuriyet'e 'Türkiye-AV ilişkilerini değerlendirdi: Iıısaıı haklarına uymuyoruzÜMİT ASLANBAY ANKARA — SHP Genel Baş- kanı Erdal İnöaü, son ABD ve Avrupa'daki temaslanndan son- ra Türkiye'nin Avrupa Toplulu- ğu'na üye olmasının şu aşamada "güç oldugunu" ifade ederken bu konuda yaptığı değerlendirmede, Avrupa kıtasındaki "demokratik geHşnıelere" dikkat çekerek "Av- rupa'daki gelişmeier karsısında Turkive'deki 12 Eyliii 1980 mü- dahalesi bizim talihsiziigimiz" de- di. tnönu, sorunun özellikle insan hakları ve demokrasi konulann- da yoğunlaştığını, bu açıdan da içinde bulunulan durumu "1945'leki çok partili rejime geciş" dönemine benzettiğini di- le getirdi. SHP lideri, "tktidara geldiğimizde demokrasi kusurla- rıoı duzelimek birkaç aylık mesele" diye konuştu. tnönü, ABD, Avrupa ile ilişki- ler ve AT'ye üyelik konulannda- ki görüşlerini Cumhuriyet'e şöy- le anlattı: — Siz yurtdışından dönüşünüz- de yaptığınız açıklamada, Türki- ye'nin AT'ye girişine şu aşama- da"pek umutlu" bakmadığııuzı vurguladınız. Türkiye-Avrupa ihşkflerine tarihsel süreç açısından da bakıldığmda sizin son temas- lannızı gozonune alarak nasıl bir durum söz konusu sizce? tNÖNÜ — Bizim açimızdan ne kadar basit ve doğal görünüyor- sa bu mesele Avrupalılar açısın- dan da o kadar karmaşık görünü- yor. Aslında ikisinin nedeni aynı: Geçmişten bu yana bizim Avru- İNÖNÜ'DEN Avrupa'daki gelişmeler karşısında 12 Eylül müdahalesi bizim talihsizliğimiz. Daha önceden Türkiye insan hakları açısından Avrupa'da eleştirilmezdi. İnsan hakları ve etnik sorunlar Avrupa için önemli. Gelir dağıhmının iyi sağlanması gerek. ANAP yönetiminin yaptığı gibi vahşi kapitalizmdeğil. Demokratik kusurların çözülmesi siyasi ödev bizim için. Bu ödevi yerine getirmek, seçimi kazanmakla sağlanıyor. palılaria ilişkilerimiz. Osmanlı Imparatorluğu'ndan başlayaıak Avrupalılığa yönelmiş Türkiye'- deki yonetimler. Bu halkın da be- nimsediği bir davranış. Çünkü medeniyet orada gelişti, -tabii bu son dönemler için- dünyanın baş- ka yerlerinde medeniyetler geliş- ti, ama 13 ve 14. yüzyıllardan baş- layarak bilimin, teknolojinin ge- lişmesi ve insan haklarında yeni bir atılım dönemi başlaması Av- rupa'da oldu. O dönemde Os- manlı Imparatorluğu da kuruldu ve ileri gelişme merkezinin orası oldugunu gördü ve o yönde gay- ret sarfetti, önce istila ederek, sonra benimseyerek. O teknikle- ri ve nihayet sadece bunlar yeter- li olmayınca onların tekniğin ar- kasındaki bakış açısını, dünyaya bakışın, çağdaş anlayışın laik dev- let içinde insanların yeteneklerini geliştirerek hiçbir engel tanıma- dan özgür gelişme ile çağdaş me- deniyetin gerçekleşeceğıni görerek cumhuriyet yöneticileri tam ma- nasıyla çağdaş bir çerçeve çizdi- ler. Cumhuriyet de o yolda gayet büyük bir hızla ilerledi. — Avrupa'da nasıl oldn ve bir degtşira yaşandı nu sizce? INÖNÜ — Buna karşılık Av- rupa'daki tepkiier de hep aynı ol- maya devam etti. Dışardan gelen bir eleman diye görme eğilimi, di- nimizin farklı olrnası, bununla birlikte kültürümüzde Asya'dan gelen elemanlann bulunması belli bir korku yaratıyor Türkiye'den. Bir de nüfusumuzun sürekli art- ması ve yayılma eğUimimizden ge- len korkularla diğer yandan kom- şulanrnızjn rolü, geçmişte kalması gereken hareketler ve olaylar de- vam ediyor. Bunları aşrnak için gerçekten çağdaş dünyada yaşa- dığımızı ve çağdaş dünyanın ge- tirdiği işbirliğini gerçekten yapa- bilecek anlayışta olduğumuzu göstermemiz şart. Biz bu yolda, ELEKTRONİK DÜNYASINDAKİ DEV KURULUŞUN KÂRLI ORTAKLIĞINA DAVET: Aselsan'a şimdi ortak ( olabilirsinîz. Aselsan A.Ş. hisse senetleri bugünden îtibaren İş Bankası şubelerinde satışa sunuluyor. Tek projeyle 300 Milyon Mark döviz girdisi sağlayan, Avrupa'nın 100 büyüğü arasında 47 sırada bulunan, 15 ülkeye ihracat yapan, Türkiye'nin büyük elektronik haberleşme kurulusu ASELSAN! 1000 TL nomınol değerii beher hissenin sotış fiyoh 4200 Tl tür. Soiış iftemtenne, Turktye iş Bonkası nın etektrcnik htzmet veren 500 yurtıçı fubesi ile Almonyo dokı şubelen oracıltk yopocoktır. Aynnlıh bılgl ve broşuHer, İş Bonkası şubelerindedır. Hase senetlerimiz; satıfı mûteakip bonado ıslem görecektır. Aselsan'ın kârlılığına şimdi siz de ortak olabilirsiniz. Aselsan hisse senedi alın, güçlü bir kuruluşa ortak olmanın huzurunu ömür boyu yaşayın. ASELSANGELECEK, GÜÇLÜ T E K N O I O J İ N İ N D İ R . cumhuriyetin kuruluşundan beri sürekli ilerledik aslında. Tabii Avrupa'da sürekli bir ge- lişme yaşanıyor. Bazı dönemler- de harpler ya da bunalımlar, do- layısıyla değişik durumlar oluyor, ama tekrar bir açılma oluyor. Bunlar arasında geride kalmamak çok önemli. Ve yakın zamana ka- dar geride kalmadık. — O halde bir gerileme söz ko- nusu. Sizce bu nerede başladı? tNÖNÜ — 1980 müdahalesin- den sonra ve ondan önceki "anar- şi dönemi" buna fırsat verdi. De- mokıasiye müdahale Avrupa'da hiçbir şekilde kabul edilmeyecek bir hareket. Demokrasiye ara ve- rilmesi, ara dönem, bundan son- ra ANAP iktidarının, ara döne- min getirdiği demokrasiye kusur- ları ortadan kaldırmaya çalışma- ması, bunlar şimdi bizi Avrupa'- nın gensinde bir duruma getirdi. Yani bu gerilik demokrasi ve çağ- daşlık anlayjşında. Şimdi karşı- mızdaki en büyük engel olarak bu görülüyor. — Avrupalılar için neden "şimdi" en büyük engel olarak bu ortaya çıkıyor? İNÖNÜ — Çünkü bu dönem, Avrupa'da demokrasilerin atılım yaptığı bir döneme rasthyor. Do- ğu Avrupa ülkeleri demokrasiye dönüyorlar. Sovyet Rusya'da de- mokrasi denemeleri yaşanıyor. çok partiye geçmek için bir gay- ret var. Bir başka ilerleme daha var dünyada: Demokrasilerin en önemli unsurunun insan hakları- na saygı olarak belirmesi. Tabii serbest seçim, özgür basın, sendi- kal özgürlükler, yargı bağımsızlı- ğı, yargıç güvencesi, üniversiteler- de bilim özgürlüğü, fîkir suçu ol- maması, bütün bunlar demokra- sinin "olmazsa olmaz" denilen nitelikleri. Bu nitelikier biliniyor- du. Şimdi bunlara ek olarak de- mokrasilerde insan haklanna say- gının temel bir niteu'k olduğu kav- ramı yerleşti. — tnsan hakluı ve etnik sorun- lar» şabip çıkılması gnndemde. tNÖNÜ — Devletin korunma- sı amacıyla o ülkede yaşayan in- sanların bazılanna, etnik fark do- layısıyla, cinsiyet farkı dolayısıy- la mezhep, din farkı dolayısıyla veya yeni gelmiş olmak dolayısıy- la bir ayncahk yapıhrsa buna kar- şı uluslararası mahkemelere baş- vurulabiliyor. O ülkenin yöneti- cileri uluslararası konularda suç- lanabiliyor. ttibarlan düşüyor. Bu anlayış 2. Dünya Savaşı'ndan sonra ortaya çıktı ve gerçekten son yıllarda çok yaygınlastı. Av- rupa Konseyi'nde, Avrupa Parla- mentosu'nda en çok ele alınan ko- nulardan biri olarak ortaya çıktı. — Böyle olunca 12 Eylül mü- dahalesini nasıl değeriendirmek lazım? tNÖNÜ — Bütün bu gelişme- ler karşısında bizim talihsizliği- miz, 12 Eylül müdahaJesinjn ya- pılmış olmasıdır. Daha önce Türkiye'de insan hakları açısın- dan Avrupa'da eleştirilen esaşlı bir yaklaşım yokken birdenbire dünyada insan haklarına en uy- mayan ülke Türkiye olarak orta- ya çıktı ve bu bizim Avrupa ile ilişkilerimizde hep bir gölge ola- rak ortaya çıkıyor. — AT'ye giriş konusunda so- mul adımlar atabilmek, Türkiye için bu çerçeveden bu sorunlann aşılmasından geçiyor size gore. Bu açıdan 1945 li yıllarla bir benzer- lik kurulabilir mi? INÖNÜ — Tabii bizim bundan kurtulmamız, Türkiye'nin insan haklarına saygılı, gerçek bir de- mokrasi oldugunu bir an önce göstermemizdir. Bunu yaparken de ülke bütunJüğunü koruyacağiz. Demokrasiyi koruyacağiz. tnsan haklanna saygı deyince Türkiye'- de özellikle bölücülük tehdidi ile korkusuyla Kürt asıllı vatandaş- larınuza yapılan baskılar akla ge- liyor. Ondan sonra uçlardaki gö- rüşleri temsil eden vatandaşları- mızın bu fıkirlerinden korku yü- ziinden veya bir gün teröristlik ya- parlar diye bir endişe yüzünden o insanlara bu gibi baskılar geliyor. Ondan sonra dini görüşleri dola- yısıyla insanların dini fikirlerini rahatlıkla söyleyememesinden do- ğan rahatsızlıklar geliyor. tşte bunlan yapmadıkça biz Türkiye'- de demokrasi vardır tezdmizi ka- bul ettiremeyiz. Ayrıca tabii in- sanlarımıza da rahatsızlıklar ver- rneye devam ederiz. Sadece ya- bancılara bunu anlatmak için de- ğil, Türkiye'de insanlan rahat ya- şatmak için de bu unsurlardan de- mokrasimizi arındırmalıyız. Ben bunu tıpkı 1945'lerde demokrasi- ye geçerken o zamanki liderleri- rnizin verdikleri karardaki yakla- şımına benzetiyorum. O zaman da demokrasiye geçmek olmaya- bilirdi. Tek parti ile Türkiye ge- ne kurulmuş olan düzenin güçlü savunuculan bulunarak gene tek partili bir dönem sürdürülebilir- di. Ekonomi de bu çerçeve içinde geliştirilmeye devam edilebilirdi. O zamanki yöneticiler bunun çağ- daş bir yönetim olmadığını bildik- leri için ve artık daha fazla bek- lemenin de yarar sağlamayacağı- nı gördükleri için bazı riskleri göze alarak bu yola girdiler. Göze aldıklan riskler hiç az değildi. Ik- tidan kaybetmek tabii birinci risk, ama bununla birlikte Türkiye'de birdenbire demokrasiye geçince laikliğin korunmasında nasıl dav- ramlacak, bütünlük nasıl korunu- lacak, aşırı uçlann etkilerinden si- yasi düzen nasıl korunacak bütün bunlar hepsi vardı. Tek parti yö- neticileri geçtiler. Şimdiki tehlike- ler o zaman da vardı. — Ekonomik gelişme ve Tür- kiye'nin ekonomik açmazlan da sık sık dile gedriliyor. tNÖNÜ — Bizim yapmamız gereken şimdi aynı cesareti göster- memiz, aydınlar olarak, siyasal partiler olarak, ülke olarak gös- termemiz bence görevimizdir ve yapmamız gereken şeydir. Tabii bunu yaparken demokrasiyi laik- Iiği korumak için bütün gücümü- zü kullanmaya devam edeceğiz. Onların yaptıklan gibi. Ama bun- ları yapmadan Avrupa'daki yeri- miz bir santim ileri gitmez. Eko- nomimizin daha iyi entegre olraa- sı başka bir şey. Geür dafcbmının iyi sağlanması, sayın ANAP yö- netiminin yaptığı gibi vahşi kapi- talizm değil. Yani şunu söylemek istiyorum; ekonominin gelişmesi- ni isterken bunlardan bağımsız olarak demokrasimizi de yerleşti- recegiz, kusurlanndan anndıraca- ğız. Ancak bu ikiâni birlikte ya- parsak Avrupa'daki yerimizi alırız. Birkaç ayiık mesele — Siz iktidara geldiğinizde AT'ye giris konusunda daha so- mut adımlan nasıl atacaksınız? Özellikle demokratik hak ve öz- giiriükler konusundaki adımlar sizce bu ilişkiye, Avnıpa'nın Türkiye'ye bakışına bir yumuşa- ma getirecek mi? tNÖNÜ — Demokratik kusur- ların çözülmesi siyasi ödev bizim için. Bu ödevi yerine getirmek se- çimi kazanmakla sağlanıyor. Baş- ka bir şeye gerek yok. Onun için bu birkaç aylık mesele. Bugün hâ- lâ kabul ettiremediğimiz ceza ka- nunundaki maddelerin kaldınl- ması demokrasideki eksilclikler, bütün bunlann hepsini düzelt- mek. Tabii anayasa değişikliği de gerekiyor. Bunun için yeterli oyu almak şart, ama bu konularda ye- terli oy alacağımıza inanarak ko- nuşuyoruz, hatta halkımızdan bu- nu isteyeceğiz. Sonra diğer muha- lefet partileri de bu konularda biz- den çok farklı düşünmüyorlar. Farklılıklar var, ama müşterek, meşhur tabiri ile asgan müşterek- ler, ortak çerçevede bulunur. Yani o onak anlayışta bile kalsak Av- rupa'daki aleyhimizdeki sözler or- tadan kalkar. Baykal Bulancak'ta konuştu: Devlet tarıım, saııayii ıumttıı BULANCAK / GİRESUN (Cumhuriyet) — SHP Genel Baş- kanvekili Deniz Baykal, Türkiye'- nin 10 yıidır altın bir dönem kay- bettiğini belirterek "Su kayağı ya- pıldı diye Türkiye cag atlamaz. Çagın nasıl atlandığını iktidara ögretmek lazım" dedi. Cumhurbaşkanı'nın nin hiçbir davasına gerçek anlam- da sahip çıkmadığını öne süren Baykal, "Cumhnrbaskanı isen çık, hakla hukuku, insanlığı ara, dost- luga sahip çık. Bırak bugdaya fi- yat vermeyi" diye konuştu. Baykal, Giresun'un Bulancak il- çesi Cumhuriyet Meydanı'nda dü- zenlenen mitingde yaptığı konuş- mada, Cumhurbaşkanı Özal'ın Türkiye'nin hiçbir davasına gerçek aniamda sahip çıkmadığını söyle- di. Baykal, ülkede siyasetin belir- sizlik ve kanşıklıklar içinde oldu- gunu belirterek sebepleri üzerin- de durdu ve Turgut Ozal'la açılıp Semra Ozal'la kapanan TRTnin bu tutumunu eleştirdi. Devleti ne yaptığıru bilmezlik- le suçlayan Baykal, tarun ve sana- yinin unutulduğunu kaydederek şunları söyledi: "Devlet Unmı ve sanayii naut- tu. Yalınm yapılmıyor. Ozel sek- töriin yiizde 70 faizie aldıgı kre- diyi kalkınmakta olan yörelerde kullanacağını düşünmek hsyal. Herkes ithalat ve ihracatla hava- dan para kazanma yolunu seçti. "TRT Turgut Ozal'la açılıyor, Semra ozal'la kapanıyor. Semra Özal'ın sıfatı ne? Vakıf Başkanı. Türkiye'de yüzlerce vakıf w . Hepsini çıkaralım o zaman. Bu yanlışör. TV eknuuna, papatyaian bir kenara çekerek, milleti pkara- ca|ız." Cnmhurbaskanı isen çık, ora- da hakkı, hnknku, insanlığı ara, doslluga sahip çık. Bırak bugda- ya fiyal vermeyi... Bugday, Ana- dolu'nundur. Vetiştiren de yiyen de üreten de Türktür. Her şeyi Türk. ama fiyat ABD'ye RÖre... GUNLERIN KOPUGU AHMET TAN Arkadaşımız Ahmet Tan, bir süredir yurtdışında bulunduğun- dan bu haftaki yazısını da yayımlayamıyoruz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle