02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 MAYIS 1990 HABERLER CUMHURİYET/9 P A R T I L E R D E N İnrvm'î1I1Uİ1U tP» S H P Genel Başkanı Erdal LC l n o n ü > b u g u n b a a t 1 3 - 0 0 .,e İzmit Belediyesi tarafından yaptırılan Çetin Emeç üst geçıdinin açılışını yapacak. İnönü, daha once de saat 10.00'da Gebze, 12.00'de de Körfez belediyelerini ziyaret edecek. SHP lideri daha sonra Kandıra'ya geçecek ve 15.OO'te halka hitabedecek. Akş.am, lzmit'e geri dönecek olan İnönu gece de "Yerel yönetimlerde birinci yıl" kutlamalarına katılacak ve daha sonra karayoluyla Ankara'ya donecek. Bu arada İnönü'nün 19 Mayıs 1990 tarihinde yapılacak Atatürk Barış Ödülü törenine davetli olduğu halde katılmayacağı öğrenildi. Yazdığı bir yazıda, 102 ANAP iHetvekilinin kişilik haklarına saldırıda bulunduğu gerekçesiyle 306 milyon lira tazminat ödemeye mahkûm olan gazeteci-yazar Nazh Ihcak ve Tercüman Gazetesi'nin icraya verildiği bildirildi. Milletvekillerinin avukatı Bilgin Yazıcıoğlu faiziyle birlikte 369 milyon lira tutarındaki tazminatın ödenmesi için Ankara 13. îçra Dairesine başvurulduğunu bildirdi. Tercüman Gazetesi ve Nazlı Ilıcak'ın avukatı Nüzheı Bakır •ise mahkeme karaıını temyiz için Yargıtay'a başvuracaklarını söyledi. Öte yandan kişisel haklarına saldırıda bulunulduğu gerekçesiyle ANAP Milletvekili Yusuf Bozkurt ÖzaPın açtığı davada Yeni Nesil Gazetesi 2 milyon lira tazminat ödemeye mahkûm oldu. fçfi-fo PCJOTICI bağımsız Milletvekili Mahmut Alınak "Küçülen Kentler" dizimizin Kars bölümünde Kars Belediye Başkanı'nın "Kentteki devlet hizmetlerinin askıya ahnmasını protesto için" milletvekilleri ve belediye başkanlanna yaptığı çağrı üzerine istifa kararı aldı. Alınak, Kars Belediye Başkanı'nın da istifası şartıyla bir hafta içinde milletvekilliğinden S - • aynlacağını açıkladı. Alınak dün yaptığı : a â t » yazıh açıklamada, "Cumhuriyet gazetesinin ^ ^ ^ ^ M 30 Nisan 1990 tarihli sayısında 'Kars: Acele • Satılık Şehir' başlıklı dizi röportajda Kars • Belediye Başkanı'nın, milletvekilleriyle belediye başkanlanna ve parti yöneticilerine yaptığı istifa çağnsını olumlu buluyorum. Bu nedenle iktidann Kars'a olan ilgisizliğini protesto etmek için belediye başkanının da benimle birlikte istifa etmesi kaydı ile yer ve saati kendisi tarafından bildirildiğinde 1 hafta içinde milletvekilliğinden istifa ediyorum" dedi. Güneydoğu kararnamesi Bölgesi'ne yönelik önlemleri içeren "413 sayıh kararnamenin" iptali için Anayasa Mahkemesi'ne gidiyor. Genel Başkan Erdal İnönü dün grup toplantısında yaptığı konuşmada, bu konuda Anayasa Mahkemesi'ne gidilip gidilmeyeceği tartışmalarının varhğına dikkat çekerken "Ancak hukukçuların büyük bir bölümü gidilebileceği görüşünde. Bu nedenle ben de gidilmesi gerektiği düşüncesindeyim" dedi. SHP'nin konuya ilişkin hazırlıklannı tamarnlayarak önümüzdeki günlerde Anayasa Mahkemesi'ne başvurması bekleniyor. Anayasanın 148. maddesi, olağanüstü hallerde çıkarılan kanun hükmündeki karamamelerin anayasava aykırılığı iddiasıyla dava açılamayacağını hükme bağlıyor. Ancak anayasa hukukçuları 413 sayıh KHK'nın olağanüstü hal sınırlannın dışına taşan yetkiler içermesi nedeniyle iptal davası açılabileceğini belirtiyorlar. 1ZTC A l ^ T C A SHP, MYK'da Genel Baskan I v l k : > - r v J *-Ak->-<* İnönü'nün 5 mayısta başlayacak güneydoğu gezisinin bir gün daha Silopu ve Cizri'nin de programa alınması kararlaştırıldı. • SHP MYK 31 mayısta sona eren üye kayıt yenileme süresinin uaatılmamasına karar verdi. • DYP Sakarya Milletvekili Mehmet Gölhan ve arkadaşlanmn verdiği Türkiye'nin sanayileşmesini konu alan Meclis araştırması önergesi ANAP'lıların oylarıyla reddedildi. Önergeye SHP'liter de DYP'JUetle biılikçe kab^ıjt oyu k u l l a n d ı i a r . ' ' ' ' . ' . . 1 - • DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, 5-7 mayıs tarihleri arasında GAP bölgesinde incelemelerde bulunacak. Demirel, cumartesi günü Şanhurfa'da konuşacak, pazar günü Harran'da 39 direkli çadırdaki yemeğe katılacak. • DYP il kongreleri başlıyor. Demirel, kongrelerin büyük çoğunluğuna katılacak. Demirel, 20 mayıstaki Bursa il kongresinde konuşacak. • ANAP'ın, 3 haziranda 51 beldede yapılacak belediye başkan adayları bugün Ankara'da toplanacak. • TBMM İçtüzük Hazırhk Komisyonu'nda insan haklan ve çevre komisyonlannın sürekli olması benimsendi. Kanun hükmündeki kararnameler (KHK), Cumhurbaşkanı'nın ant içme yöntemi ve TBMM'nin özel güvenlik örgütü oluşturması konularında anlaşma sağlanamadı. Komisyon, bu konuları 14 mayıs pazartesi günü yapacağı toplantıda yeniden değerlendirecek. • Eski Emlakbank Genel Müdürü Bülent Şemiler'in bugün TBMM Horzum Komisyonu'nda ifade vermesi bekleniyor. Ordu komutanlan konferansı • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) — "Ordu Komutanlan Konferansı" dün tzmir'de başladı. NATO Güne>'doğu Müttefik Kara Kuvvetleri Komutanlığı ile ordular arasındaki bilgi alışverişini sağlamak üzere geleneksel olarak her yıl bir kez yapılan toplantıya Orgeneral Aşir Özözer ev sahipliği yapıyor. Konferansa Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Doğan Güreş, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Muhittin Fisunoğlu, 2. Ordu Komutanı Orgeneral Ibrahim Türkgenci, 3. Ordu Komutanı Orgeneral Nezihi Çakar ve Ege Ordu Komutanı Orgeneral Fikret Küpeli katılıyor. Basına kapalı olarak gerçekleştirilen konferans bugün sona erecek. TSK'da sicil dtizenleme • ANKARA (ANKA) — Türk Silahh Kuvvetleri Subay Sicil Yönetmeliği'nin bir maddesi değiştirilerek Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanlan, Jandarma Genel Komutanı ve orgeneral / oramiral rütbesindeki subaylara, astları hakkında "sicil düzenleme" konusunda, "geniş yetki" tanındı. 1972 tarihli Subay Sicil Yönetmeliği'nin 26'ncı maddesinde değişiklik yapan yönetmelik, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri komutanlan ile Jandarma Genel Komutanı ve orgeneral / oramiral rütbesindeki subaylar, önceki yıllarda birlikte çahştıklan karargâhlarda görevli personel hakkında, "3 aylık süreyi doldurma şartı aranmaksızın", sicil düzenleyebilecekler. Â7&4 KISA • Bakanlar Kurulu, Federal Almanya'da lurkçc olarak basılan "Turkiye Kürdistanı Ekonomik ve Sosyal Yapı"'adh kitabın Türkiye'ye sokulmasını ve dağıtılmasınl yasakladı. • Türk-İş Genel Merkezi'ni bombaladıklan ve yasadışı "Devrimci Direniş îşçi Harekcti" örgütune üye oldukları gerekçesiyle gözaltına alınan 9 kişi Ankara DGM larafından tutuklandı. • Mardin'in Cizre ilçesinde güvenlik güçlerince yapılan operasyonlarda teröristlere yardım, yataklık ve kuryeük yaptıklan belirlenen II kişinin yakalanarak gözaltına alındığı bildirildi. 'Marksist sol' nasılparti istiyor? 'Erkeksi olmayan sosyalizırfOral Çalışlar Kuracağımız sosyalist partide ilk olarak yöneten-yönetilen ilişkisini silikleştirip yok edeceğiz. Kuracağımız sosyalizmin hedefi de devleti adım adım toplum hayatından silmek olacaktır. Çağatay Anadol Tasarladığım sosyalist demokrasiye bugünden uyum'u bir yapı yaratabilmeli, kendi içinde ddeta sınıfsız toplumun özgür insanının içinde yaşayacağı özgürlüğü gerçekleştirmelidir. Cenan Bıçakçı Tarihteki deneyimlerin ışığında, ülkemizin sosyal ve ekonomik koşullarının biçimlendirdiği.dogmacılığı ve kopyacıhğı reddeden,Türkiye'ye özgü, bağımsız.demokratik bir sosyalist parti. tç Politika Servisi — "Sosya- listlerin birlik partisi"nin oluşum sürecine katüanlar "Nasıl bir parti" sorusuna yamt verirken ağırhkh olarak "Artık 'çelik di- siplinli', 'demokratik merkeziyet- çi', 'politbürolu' parti degil", "erkeksi olmayan bir sosyalizm", "devrimin şanlı yolunda. ideolo- jik birlik ve butünlük içinde iler- leyen, çelik disiplinli, tekrücut bir savaş aygıü degil" gibi anlatım- lar kullanıyorlar. "Sosyalisüerin birlik partisi" sürecinde yer alanlara "Nasıl bir parti" sorusunu yönelttik. "Yörütme kurulu" sözcüsü, "Sosyalist Birlik" çevresinden Oral Çalışlar "Nasıl bir parti" so- rusunu yanıtlarken "Marksizm, bir din değildir. Bütün gelecegi bi- len ve her şeyi çözdügünü iddia eden bir kutsal kitabı da yoktur. tnsankk bugün nasıl bir sosyalizm istiyorsa, biz de onun savunucu- lugunu yapacağız. Kimse artık, tek partili, despotik ve tek sesli bir sosyalizm istemiyor. Yine insan- lık yalnızca gelecekte varolduğu söylenen bir cennete bütün varlı- ğını bağlarnak istemiyor. tnsanla- nn bugünkü hayatlanna da sağ- lıklı çözümler öneren ve gelecegin taslannı bugünden döşediğini gös- tcrebilen bir sosyalizm istiyor" dedi. Çalışlar'a göre "Sosyalizm bu- gttne kadar erkeksiydi. Hep hâ- kim ve yönlendiren. Bireylerin öz- gür iradesinin yok sayıldığı, işçi- lerin, gençlerin, kadınlann hep edilgen konumda olduğu. kapita- list devletlerden pek farklı olma- yan bir devlet baba figürii emret- ti, buyurdu, yol gösterdi, ceza verdi. Gelecek sosyalizm kadın sosyalizmi olacaktır. Yani küçiik bir emreden azınlıgın degil, tiim toplumun özgür bireyler olarak hayatı yeniden kuracaklan, her adımına bizzat kendi iradelerini katacaklan ve damgalannı vura- caklan bir sosyaiizm. Devlet ba- ba, uzun kollanyla her yere uzan- mayacak bu hâkim baba, keyfin- ce çevreyi kirletemeyecek veya kirletmeye kalkuğında ona dur di- yecek bir özgür kitle inisiyatifi or- taya çıkacak." Çalışlar düşundüğü partiyi şöy- le anlattı: "Kuracağımız sosyalist partide ilk olarak yöneten- yönetilen iliş- kisini silikleştirip yok edeceğiz. Kuracağımız sosyalizmin hedefi de devleti adım adım toplum ha- yatından silmek ve silikleştirmek olacaktır. Ben böyle düşünüyo- rum, benden farklı düşünen arka- daşlarımla birlikte kendi renkle- rimiz ve çeşitliligimiz içinde bir sosyalizm düşlüyorum." TSİP çevresinden, Yürütme Kurulu üyesi Çağatay Anadoi, "Sosyalistlerin Birlik Partisi"nin "özgurleşmenin gerçek temelini oluşturacak olan sınıfsız ve dev- letsiz bir toplum hedefini özgür- leşme mücadelesinin eksenine alan bir biçimde bu toplam özgür- leşme hareketinin bir parçası ol- ması" gerektiğini savundu. Çağatay Anadol yeni sosyalist parti ile ilgili düşfcıce ve önerile- rini şöyle dile getirdi. "Tasarladığım sosyalist de- mokrasiye bugünden uyumlu bir yapı yaratabilmeli, kendi içinde âdeta sınıfsız toplumun özgür in- sanının içinde yaşayacağı özgür- lüğü gerçekleştirmelidir. Bu hedef en başta >öneten->öneıilen ayn- mının adeta bugünden silikleşti- rilmesi deraektir. Parti tüm men- suplarının katılımıyla temsili ol- maktan çok doğrudan demokra- si niteliğine yakın bir iç ilişkiler sistemi yaratmalıdır. Yerel birim- ler özerk olmalı, göreve getirilen- ler sadece kendilerini göreve ge- tirenler tarafından değiştirilebil- melidir. Adli suçlar hariç, hiçbir Yazar Musa Anter beraat etti DİYARBAKIR (Cumhuriyet) — "Bölücülük propagandası" yaptığı savıyla Diyarbakır DGM'de tutuklu" olarak yargılanan yazar Musa Anter, "kanıt yetersizliğinden beraat etti. Anter, suç unsuru sayılan konuşmasında "Türklerle Kürtlerin kardeşliğini işlediğini" söyledi. Geçen ocak ayında SP Diyarbakjr il örgütünün düzenlediği "Türkiye'de ve dünyadaki son siyasi gelişmeler" konulu panelde, "Bizler adımızı koyamıyoruz, şarkımızı söyleyemiyoruz. İnsan gibi yaşamak istiyoruz. Bizim bölgemizdeki petrol Kürdistan'a yeter" içeriğinde konuşma yaptığı savıyla tutuklanan ve 10 yıla kadar hapis cezası istemiyle hakkında dava açılan yazar Musa Anter'in yargılanmasına 2 Nolu DGM'de devam edildi. Anter'in avukatları Fethi Gumüş, Kemal Bingöllü, Sebahattin Acar ve Şeyhmus Miroğlu, müvekkillerinin tahliyesini istediler. Mahkeme heyeti savunmadan sonra sanık yazar Musa Anter'in kanıt yetersizliği nedeniyle beraatine karar verdi. ARALARKVDA TBKP LİDERİ HAYDAR KUTLUNU\ EŞI PE VAR 60 TBKPTi yargıç önündeANKARA (Cumhuriyet Büro- su) —TBKP'nin "yer üstü"ne çı- kış karannın ardından hakların- da dava açıfan 60 TBKP yönetici ve üyesi, Ankara DGM'de bugün yargıç önüne çıkıyorlar. TBKP li- derlerinden Haydar Kutlu'nun (Nabi Yaga) eşi Ayşe Çiçek Yağa ile Adımlar dergisi yöneticilerinin de sanık olduğu davanın iddiana- mesinde, "TBKP sadece bilimsel sosyalist bir parti olmayıp aynı zamanda bölücü bir örgıit ve par- ödir" denıldi. Aralık 1989 ve ocak 1990 tarih- leri arasında düzenlenen ve TBKP'nin legalleştiğine ilişkin açıklamalann yapıldığı basın top- lantıları ile bunlara bağlı olarak gerçekleştirilen operasyonlar so- nucu gözaltına alınan toplam 88 kişiden 28'i hakjcında takipsizlik karan verildi. Halen 10'u tutuk- lu, 60 kişi hakkında ise TBKP yö- neticisi ve üyesi oldukları gerek- çesiyle TCK'nın 141/1-4 ve 141/5. maddeleri uyannca dava açıldı. Ankara DGM'de açılan davanın ilk duruşması bugün ya- pılıyor. Ankara DGM Başsavcısı Nus- ret Demiral ve Ankara DGM Sa>- cısı Ülkü Coşkun tarafından ha- zırlanan 91 sayfalık iddianamede, TBKP'nin tüzük ve programında- ki Kürt sorununa yaklaşım ve bu sorunun çözümüne ilişkin değer- lendirmelere işaret edilerek TBKP'ye ilişkin şu değerlendirme yapddı: "Bu sonuçlara göre TBKP, sa- dece bilimsel sosyalist bir parti ol- mayıp aynı zamanda bölücü bir örgüt ve partidir. TBKP'nin lü- zük ve programında tespit edilen sonuçlara göre Türkiye Cumhu- riyeti devletinin Misak-ı Milli sı- yan, kendilerini ve partilerini sa- vunma amacını güden sözler ol- duğu, günümüzde çeşitli ülkeler- de iktidardaki komünist partile- re halkın gösterdiği dayanılmaz lepkiler ornek olarak gözlerimizin onünde durduğu gibi sanıklann komünist isminde ısrar etmesi de kammi yasaklan delmeye matuf eyle^dir." tddianamede, sanıklara uygu- lanması istenen TCK'nın 141. hürriyet verilmeli midir? Bu soru doktrinde hep tartışılmıştır. Bu, bir bakıma hürriyetleri imha hür- riyeti olmalı mıdır, olmamalı mı- dır sorunudur. Türk hukuk mev- zuatı, hürriyetleri imha hürriyeti- ni kabul etmemiştir. Yasalanmız devletin temel variıgına yönelik olması nedeniyle tehlike suçlan- m vahim telakki ederek TCK'nın 141/1. maddesinde ifade edildiği gibi henüz teşebbus safhasına in- Ankara DGM'de bugün baslayacak davanın, Nusret Demiral ve Ülkü Coşkun tarafından hazırlanan iddianamesinde, "TBKP, sadece bilimsel sosyalist bir parti olmayıp aynı zamanda,bölücü bir örgüt ve partidir" denildi. mrlan tartışılmakta, ülke ve mil- let butunlüğü açıkça tehlikeye atılmaktadır. Program ve tüzü- ğünde bilimsel sosyalizmi, yani komunizmi veya Kürtçülük ve bö- lücülüğü esas alan TBKP'nin yö- netici kadroları savunmalarında çogulcu sistemi. seçimle gelip se- çimle gitmeyi benimsediklerini, proletarya diktatörlüğiinü redde- den ve ülke bütünlügünü esas alan göriişleri kabul ettiklerini ve par- tinin de bu göriişleri gerçekleştir- mek gayesini güttüklerini söyle- melerinin gerçeklerle ilgili olma- maddesi de irdelenerek buna iliş- kin şu saptama yapıldı: "Yasalarımıza göre komü- nizm, diktatörlük, ırkçılık tehli- ke suçlandır. Tehlike suçlannda suçun hedefi devlettir. Ye suç doğrudan doğnıya devletin temel yapısına yöneliktir. Bu bakımdan bu tür suçlar devletin varlığı açı- sından vahim suçlardır. Tehlike suçlannda failin cezalandınlabil- mesi için neticenin meydana gel- mesi beklenmez, zira neticeyi bek- lemek bazen is işten geçmesini in- taç edebilir. Tehlike suçlanna da tikal etmemiş zararlı faaliyetleri de müeyyide altına almıştır." Kimler yargılanıyor? Bugün yargıç önüne çıkacak sa- mldardan halen tutuklu bulunan 10 kişi şunlar: Nevzat Deringöl, Hasan Öz- türk, Paşa Erbay. Erdal Şentürk, Mehmet Tetnizer, Bekir Benli, Muzaffer Gülçimen, Şaban Çekil, Abdullah Aksu, Ayşe Çiçek Yağ- cı. Tutuksuz olarak yargılananlar: Mehmet Umur Coşkun, Özcan Keskeç, Engin Özdemir, Mehmet Sönmez, Mesut Engişi, Hıfzullah Çelepçıkay, Yavuz Sanalioglu, Hakkı Yalçın, Taner Duman, Mehmet Duran Yiicel, Erdoğan Kaçar, Muhsin Taş, Güngör Göz- de, Hasan Bektaş, Mehmet Ali Argın, Gülenay Saime Öztürkçü, Semih Gümüş, Ziya Yavuzeş, Ömer Cengiz Altınok, Öner Gü- ven, Mehmet Yürütmen, Musta- fa Çınar, Şaban Engin Çöl, Mit- hat Ayhan, Ahmet Öztürk, Ha- san Bahadır, Saadettin Usta, Gii- lişan Kır, Murat Aksoy, Kadir Şe- ner Yalçın, Mustafa Önder, Sela- hattin Akarsu, Fahri Saka, Ali An, Kemal Gürbüz, Ciban Sinop- lu. Durmuş Can, Hüseyin Taşkı- ran, Hayrettin Kartal, Yakup Er- dem, Halil Tekin, Tona Kaplan, Mehmet Beyazyüz, Fevzi Kalay- cıoglu, Dursun Demir, Ufuk Er- doğan, Mustafa Yılmaz. Osman Aslanbay, Abdurrabman Atalay, Mehmet Peyami Anerk. tddianamede, Adımlar dergisi de TBKP'nin yayın organı olarak nitelendi ve derginin Ankara'da- ki koordinatörlük ve temsilcilik- leri ile Zonguldak ve Karadeniz Ereğli'deki temsilciliklerinin ka- patılması, bu bürolarda bulunan her türlü malzemenin de müsade- resine karar verilmesi istendi. 141, 142 VE 163. MADDELERDE DEĞİŞİKLİK BUGÜN ELE ALENIYOR Bakanlar Kurulu'na 2 alterııatif taslakANKARA (Cumhuriyet Büro- su) — Adalet Bakanlığı'mn, Türk Ceza Yasası'nın 141, 142 ve 163. maddelerde değişiklik öngören iki alternatifli taslak metni, Bakanlar Kurulu'nun bugünkü toplantısın- da eje ahnıyor. Hukukçulara gö- re bu iki taslaktan birincisi kabul edilirse, Kutlu-Sargın davasının hemen düşmesi, ikinci taslak ka- bul edilirse cezaları tecil sınırlan içinde kalacağı için hemen tahli- ye edilmeleri gerekiyor. Alterna- tif metinlerden ilkinde, her üç maddedeki suçlann oluşabilmesi için "siddet" unsurunun bulun- ması koşulu getirildi. Bu metinde, cezalarda da önemli ölçüde indi- rim öngörülürken, 142. maddede yer alan "bölücülük propagandası'' suçunun cezasına- ise artış getirildi. tkinci alternatif metinde ise "şiddet" unsuru geti- rilmediği dikkati çekerken, söz konusu suçlann "şiddet" unsuru kullamlarak işlenmesi halinde ve- rilecek cezaların iki katına kadar arttırılması öngörüldü. Adalet Bakanlığı'nca bilim adamlarından, meslek kuruluşla- nndan ve üniversitelerden alınan görüşler doğrultusunda hazırla- nan, ardından da iki ay kadar ön- ce Başbakan Yıldınm Akbulut'a iletilen alternatif metinler, bayram öncesinde Bakanlar Kurulu'nun gündemine getirilmiş, ancak 4 sa- at süren tartışmalara karşın üze- rinde görüş birliğine vanlamamış- tı. Metinler, bu toplantı sonrasın- da bakanlann istemi üzerine, Ada- let Bakanı Sungurlu tarafından üzerinde "gizli" darngası bulunan dosyalar içinde bakanlara iletildi. Bakanlara, bu metinleri incelemek için yaklaşık 10 günlük bir süre ta- nındı. Bu sürenin ardından, Baş- bakan Akbulut, söz konusu me- tinlerin Bakanlar Kunılu'nun bu- günkü toplantısının gündemine getirileceğini açıkladı. Söz konusu metinlerin Bakan- lar Kurulu'nda yoğun tartışmala- ra yol açacağı kaydedildi. Kabine- nin liberal üyelerinin 163. madde- deki cezaların indirilmesine tepki gösterdikleri, muhafazakâr üyele- rin ise 163. maddenin tümüyle kaldırılmasını isıedikleri, aynca 141 ve 142. maddelerdeki cezala- rın indirilmesine de karşı çıktık- ları öğrenildi. Bazı bakanlann ise "Bu maddeler korunduğuna gö- re bunlar suç olarak kabul edili- yor. O halde neden cezalar indi- riliyor?" diye her üç maddedeki indirimlere de karşı çıktıkları be- lirlendi. Bir kabine üyesi, metin- lerin Bakanlar Kurulu'ndan aynen arasındaki hapis cezası alternatif metinde "şiddet" unsuru koşulu benimsenmesi halinde 3-5 yıla, bu koşulun benimsenmemesi halinde 1-3 yıla indirilirken, aynı madde- nin 2. fıkrasmdaki 5-12 yıl arası hapis cezası ise yine aynı koşulun benimsenip benimsenmemesi du- rumuna göre 6 ay-1 yıl ya da 2-4 yıl olarak düzenlendi. 163. mad- denin 3. fıkrasmdaki 5-10 yıl ara- sında değişen hapis cezası da me- tinde, 1-3 yıl olarak beürlendi. Ikinei seçenek Adalet Bakanlığı'nın ikinci al- ternatif metninde ise yalnız 142. madde için "şiddet" unsuru koşu- lu benimsendi. 141 ve 163. mad- delerde bu koşul getirilmezken, her iki maddedeyer alan suçlann Adalet Bakanlığı'nın hazırladığı bu metinler, hukukçular tarafın- dan farklı yorumlandı. Hukukçuların değerlen- dirmesı Ankara Barosu Başkanı Dr. E*- zan Erzurumluoğlu, ilk metinde şiddet unsurunun getirilmesiyle düşüncenin suç olmaktan çıkanl- dığını, düşüncenin şiddet yoluyla başkalanna kabul edilmesinın suç haline dönüştürüldüğünü belirte- rek bu düşünceyi çağdaş bir yak- laşım olarak niteledi. "Her üç maddeye de mutlaka degiştirilme- si, kaldırılması gereken maddeler olarak bakıldığında, bu metinle- rin eksikleriyle, fazlalanyla atılrmş olumlu bir adım olarak nitelenebileceğini" de kaydeden Hukukçulara göre iki taslaktan birincisi kabul edilirse Kutlu- Sargın davasının hemen düşmesi, ikinci taslağın kabul edilmesi halinde ise hemen tahliye edilmeleri gerekiyor. gecmesinin çok zor olduğunu, ön- görülen cezaların artabileceğini ifade etti. ilk seçenek Bakanlar Kurulu'nda bugün ele alınarak bir sonuca bağlanması beklenen metinlerden ilkinde, her üç maddede de öngörülen suçla- rın oluşabilmesi için "şiddet" un- surunun kullanılması koşulu ön- görüldü. Buna göre oluşan suça da 6 ay ile 5 yıl arasında değişen hapis cezalannın verilmesi benim- sendi. TCK'nın 141/1. maddesin- de ölüm cezası tümüyle kaldınlır- ken, bu maddede öngörülen 8-15 yıl arasındaki hapis cezalan 3-5 yı- la, 142. maddedeki 5-10 yıl arasın- daki hapis cezalan da 1-3 yıla in- dirildi. 163/1. maddedeki 8-15 yıl "şiddet" unsuru kullamlarak iş- lenmesi halinde verilecek cezala- rın iki katına kadar arttırılması hükmü benimsendi. Bu metinde 141. maddenin 1, 2 ve 3. fıkralanndaki suçlar için ön- görülen cezalar 1-3 yıl, son fıkra için öngörülen ceza ise 6 ay-1 yıl olarak belirlendi. 142. maddenin • 1, 2 ve 3. fıkralanndaki cezalar 2-4 yıl olarak belirlenirken, 163. mad- denin 1. fıkrasmdaki ceza oranı 1-3 yıl, 2. fıkradaki ceza oranı 6 ay-1 yıl, son fıkradaki ceza oranı ise 2-4 yıl olarak benimsendi. 142. maddenin 4. fıkrasında yer alan "bölücülük propagandası" suçu- na öngörülen ceza ise her iki me- tinde de arttınldı ve halen yürür- lükteki TCK'da 2-5 yıl olan bu ce- za 5-10 yıla yükseltildi. Erzurumluoğlu, 141. maddeden idam cezasının kaldırılmasını da olumlu bulduğunu söyledi. AÜ Hukuk Fakültesi öğretim uyelerinden Prof. Dr. Zeki Hafı- zoğullan da şiddet unsurunun ge- tirilmesini olumlu bir girişim ola- rak niteledi. 141 ve 142. maddele- rin asvllarında da bu unsurun yer aldığını ammsatan Hafızoğullan, "Özgürlüğü yok etme özgüriiiğü olamaz. Şiddet unsuru kullanarak iktidar propagandası yapmanm ve teskilatlanmanın yasaklanması ge- rekir. Bu yasaklama, düşüncenin yasaklanması değildir. Bu, çağdaş hukukun da benimsediği bir ilkedir" dedi. TBMM Anayasa ve Adalet ko- misyonları eski Başkanı Avukat Sener Battal da "Ben özgüriüklen yana bir taslak bekliyordum, an- cak ANAP'ın 12 Eylül döneminin uzantısı ve kalıntısı anlayışını, ha- zırlanan iki tip taslaku da gönnek mümkün" diyerek tepki gösterdi. Battal, "şiddet" unsurunun bu maddelerin nüvesinde de buluıı- duğunu kaydederek, "Her iki tas- lak da özgür düşünceden uzak. çe- kingen, korkak, pısınkça düzen- lenmiş metinler olarak görülmektedir" dedi. Avukat Vdi Devecioğlu da "Şiddet içermeyen bir düşünce ve- ya onun doğal uzanüsı olan örgüt- lenmenin suç sayılması çağımızda kabul edilemez. Bu ister dinsel, is- ter başka bir örgüt olsun, temel kural budur"dedi. Bölücülük su- çuna verilen cezanın antırılması- na işaret eden Devecioğlu, "Bugün Türkiye'nin karşı karşıya bulun- duğu en ciddi tehlike ülkenin laik yapısının değiştirilmesi eylemleri- dir. En az Kürtçülük hareketi ka- dar 163. madde de tehlike tasıyan eylemleri içeriyor. Bu maddede de aynı düzenleme getirilmeliydi" di- ye konuştu. Avukat Hasan Ürel de toplum- da bu maddelere ilişkin oluşan ge- nel konsensusa uygun düşmeyen düzenlemelere gidildigini belirte- rek, her iki metnin de toplumun şu anki dinamiklerine tam anla- mıyla yamt veremeyeceğjni savun- du. Bu metinler karşısında mü- vekkilleri TBKP liderleri Haydar Kutlu ve Nihat Sargın'm durunı- lannı da değerlendiren Ürel, ilk metnin benimsenmesi halinde DGM'deki davalann düşmesi ge- rekeceğini, ikinci metnin benim- senmesi halinde ise müvekkilleri- nin alacaklan cezaların tecil sınır- lan içerisinde kalacağım, bu du- rumda da tahliye edilmeleri gere- keceğini ifade etti. gerekçe partiye mensubiyet Uişki- sine son verebilmenin nedeni ol- mamalıdır." Yeni sosyalist partinin düşün hayatına bürokratik müdahale olanağından yoksun olmasını sa- vunan Anadol, "Bir haberleşme bülteninden başka, kendi yönetim organlanmn kontrolunde olan ya- yınlara sahip olmamalı, politik, ideolojik ve teorik yayınlar özerk kurumlar halinde ortaya çıkabil- melidir" dedi. Yürütme Kurulu'nda yer alan SDP çevresinden Cenan Bıçakçı "düşundüğü" partiyi "Tarihteki deneyimlerin ışığında, ülkemizin sosyal ve ekonomik koşullannın biçimlendirdigi, dogmacıiıgı ve kopyacıhğı reddeden, Türkiye'ye özgü bağımsız, demokratik, çok- seslilige açık, çağdaş ve antibü- rokratik bir sosyalist parti "diye anlattı. Bıçakçı'ya göre, "Bu partinin yönetiminde, taban söz ve karar sahibidir. Yönetim organlannın her kademesinde emekçilerin ağır- lıkta bulunmalanna olanak vere- cek ve parti içi bürokrasiyi engel- leyecek bir örgüt modeli benim- senmetidir. Tabanın yönetime ka- tılması parti içi demokrasiye de olanak saglar. Demokrasiyi özümsemiş bilinçli üyelerin yara- tacağı çoksesUlik partiye yeni aşa- malar kazandınr. Parti içi muha- lefetin, alacagı o> oranında mer- kez yönetim organlannda temsil edilmesi de benimsenirse bu aşa- malar hız kazanır." Muhalefetteyken, "Pariamen- to içinde ve disında bütün olanak- lan kullanarak, iktidan denetle- meyi, diğer siyasi partilerin taban ve yönetimlerini etkilemeye çalı- şarak demokratik baskı unsuru görevini titizlikle yerine gelirme- yi" öneren Bıçakçı yeni sosyalist partiye ilişkin olarak şu değerlen- dirmeyi yaptı: "Parti, üyelerine ve varabilece- ği ezilıniş insanlara, yurttaş olma- nın bütün fcaklannı tamtmalı, ya- salarda ve toplumsal düzendeki eşitsizlikleri anlatmalı, teker teker ve topluca hak arama yollarını göstermelidir. Parti sosyalistlerin yıllardır surdürdükleri içe dönuk mücadelelerden kaçınarak halka yönelik çalışmalan esas almalıdır. Bir yandan sol çevrelerin en geniş biriigini gerçeklestirmeye uğraşır- ken, sosyalist düzen için iktidar sorununa önem verilmesi geregi- ni kavratmaya çalışmalıdır." SÜRECEK KUTLU-SARGIN DAVASI Yabancı gözlemcüer gehneye başladı ANkARA (Cumhuriyet Bürosu) — 399 günden bu ya- na tutukiu bulunan TBKP li- derleri Haydar Kutlu ve Nihat Sargm'ın Ankara DGM'de cuma günü yapılacak duruş- malan için yurtdışından gele- cek gözlemciler arasmda çok sayıda parlamenterin de yer aldığı belirlendi. Toplam ] 1 ülkeden gelmesi beklenen 32 gözlemcı arasmda ulustarara- sı hukukçular, sendika ve ye- rel yönetim ile insan haklan kuruluşları temsilcileri de bu- lunuyor. Türkiye'ye yarın gelmeleri beklenen yabançı gözlemciler. 11 ülkenin temsilcilerinden oluşuyor. Türkiye'ye gelmeleri kesin- lesen gözlemcilerden isimleri belirlenenler ise şuniar: Federal Almanya"dan Avu- kat Chiristian Rahn, parla- menter Benedikt, uluslarara- sı insan haklan Berlin Seksi- yonu Başkanı Aliasa Fuss, Fransa'dan Humanite Gaze- tesi Muhabiıi Fransois Cer- men RobiB, Belçika'dan AT Karma Komisyonu eski Baş- kacı Luc Bayer De Ric. İsviç- re'den Avukat Jung Recht&te- iner, gazetecı Susanna Boss, Isviçre Basın Ajansmdan Urs Ametter ve MkJıele Blatt, Yu- nanistan'dan Atina Barosu avukatlarından Korkovclos Yannis. Kalancakis Yuanna, Logowuordu, Maris, Nikes Be.lediye Başkan Yardımcısı Nikolaidu Vamara, Atina îşçi Merkezı'nden Yorgopulos Sa- tirus, Çirimakos Yorgos, Frangiadaki Maria, tnşaat Iş- çileri Sendikası'ndan Lapas Yannb, Tekstil tşçileri Sendi- kası'ndan Proimos Kostas, Kaya Maria. Muhasebe İsci- leri Sendikası'ndan Cukoidas Alhunasios, Genel Îşçi Kon- federasyonu'ndan Lisikatos Kostas, Barış Yolu *Gazete- si'nden Anti Katerina, Elefte- rotipia Gazetesinden Bayana Dina, Hollanda'dan Yeşil Gruptan Nel Von Dijik, An- ne de Boar. Alman ZDF televizyonu'ndan Rona Nigor ye Danımarka'dan Helsinki İzleme Komitesi Danimarka Başkanı Prof. Erik Sisps.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle