Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/6 DİZİ-RÖPORTAJ
S l K R
5 NİSAN 1990
K E T E A C IÜ N İ V E R S İ T E L İ L E R
Gençler: Toplum bize güvenmiyorEN ÇOK YAKEVILAN KONULAR
Toplumda gençlere karşı bir güvensizlik
var. Bu bizi tedirgin ediyor. Kişiliğimize
saygı gösterilmiyor. Bu konudaki
toplumsal baskılar da can sıkıyor.
Derslerden başka bir şeyle uğraşmak için
yeterli zaman ve olanak yok. Spor
yapacak yeterli tesis bile bulunmuyor.
Gelir yetersiz; ailemize yük oluyoruz.
Üniversitede herhangi bir sorunla
karşılaştığımız zaman yalnız kalıyoruz.
Bize yardım edebilecek kimse yok.
— 5 —
1985 yüında Birleşraiş Milletler
Dünya Gençlik Yılı ile bağlantılı
Istanbul Üniversitesi öğrencileri
arasında, sorunlanna yönelik bir
anket düzenlenmiş. Sorulan belli
başlı sorun kalıplan içinde öğren-
cilerin yürde 72'si "spor imkânla-
nnın oimamasını" ilk sorun öla-
rak ileri sürmuşler. Bunun yüzde
70.51e "AUeme yük olmaya devam
ediyorum", yüzde 67.1'le "Eğlen-
raek için yeterli zaman ve yer yok"
yüzde 64.3'le "Denlerie agraş-
maktan başka faaHyederc zaman
ksümıyor", yüzde 60.81e "Ulaşım
çok zaman alıyor" izlemiş. Genç-
ler önem sırasına göre diğer so-
runlan, "Toplum bize güvenmi-
yor", "Karşılaştıgıın öğrenim so-
runlanna üniversitede yardım ede-
cek kimse bulamıyorum", "Sine-
ma, tivatro gibi kültürel faaliyet-
lere kahlamıyorum", "Aylık geli-
rim masraflanmı karşılamıyor",
"Ögrencilikk ilgili kurallar beni
sıkıyor", "Kişiliğimize saygı
göslerilmiyor" şeklinde sıralamış-
lar. Öğrencilerin kaldıklan yere
göre sorunlanru sıralarlarken, ai-
leleri ile tstanbul'da oturanlaı ula-
şım sorununu sıralamada 3. sıra-
yı alırlarken, yurtlarda kalanlar,
"Sağlıklı beslenememe" ve "aylık
gelirlerinin masraflarını
karşılamamasun" öne çıkarmışlar.
Gençlerin yüzde 56 gibi önem-
li bir çoğunluğu aylık gelirinin
masrafını kaışılamadıgını söyler-
ken, yüzde 47.3 gibi yüksek bir
oranda genç de gelecekte iş bul-
ma korkusu içinde oiduğunu be-
lirtmiş.
Kaldığı yurtta rahat olmadığı-
nı söyleyen üniversiteli yüzde 53.2,
evde rahat olmadıgını söyleyen
yüzde 13. Sağlıklı teraizlik orta-
rrundan yakınan yurtlarda yüzde
46.9, evde yüzde 6'sı. Rahatça ça-
hşabilecek yeri.olmadığından ya-
kınan yurtta yüzde 46.5, evde yüz-
de 27.2, ulaşımdan yakınanlar
yurtta yüzde 58.3, evde yüzde 62,
sağlıklı beslenememekten yurtta
yüzde 63.3, evde yüzde 20J, be-
den sağlığından yakınanlar yurt-
ta yüzde 35.1, evde yüzde 16.6.
Gençlerin psiko-sosyal kaynaklı
sorunlan ise "toplum bize güven-
miyor"la başlıyor, şöyle sıralanı-
yor: Yüzde 59.2, "Tophun bi» gü-
venmiyor", yüzde 52 "Kisiligimi-
ze saygı gdsterilmivor", yüzde 41.7
"Toplum baslusından sıkılıyo-
rum", yüzde 28.9 "Rnh saglıgım
iyi degil", yüzde 26.2 "Kendimi
çok yalnız hissediyonım", yüzde
25.3 "Karşı dnsten arkadaşım
yok", yüzde 213 "Çevremdekiferk
rahat iliski kuramıyönmı."
Aynca ailesi İstanbul dışında
olanlar yüzde 48.9 gibi yüksek bir
oranda evden ayrı kalmanın ken-
dilerini üzdüğünu söylemişler.
Arastırmanın değerlendirüme-
sinde gençlerin toplumun kendi-
lerine güvenmedigı endişesini ta-
şıdıklan, kişiliklerine saygı göste-
rihnesini istedikleri ve toplum bas-
kısından sıkıldıklarına işaret edi-
lerek bunlann çok büvük anlamı
olduğu, sağlıklı iletisim ortamının
yeniden hazırlanması gereği üze-
rinde önemle duruluyor.
Boş zamanlannı değerlendirme
ile ilişkin sorunlar değerlendirilir-
ken, ailesi ile tstanbul'da oturaıı-
lar yüzde 65.9 ve ailesi lstanbul-
da olmayanlar yüzde 67.2 oranla-
nnda eğlenmek için yeterli zaman
ve yerleri olmadıgını söylemişler.
Akademik kaynaklı sorunlar ise
şöyle saptanmış: Izlemekte oldu-
ğu öğrenim alanını sevmedikJeri-
ni söylevenler yüzde 22.3. Üniver-
Öğrenciler konu yurtlardan açılınca susmak bilmiyorlar; dertler ve sorunlar öylesineyüklü...
Öğrenciyurtları kışlaya benziyor
sitede başarüı olamayacaklan kay-
gısıru taşıyanlar yuzde 36.7. Kar-
şılaştıkları öğrenim sorunlanna
üniversitede yardım edecek kim-
se bulamadıklarıru söyleyenler
yüzde 58.7. öğrencilikle ilgili ku-
rallann kendilerini sıktığından ya-
kınanlar yüzde 55.2. Rahatça ders
çalışabilecek yeri olmadıgını belir-
tenler yüzde 36.9. Ders çalışabile-
cek yeri olmamasından yakınma-
da yurtların olumsuzluğunu ser-
gileyen bir tablo ise ailesi İstanbul
dışında olan çocuklarda bu ora-
nın yüzde 27.2'den yüzde 46.5'e
çıkması ile sergüeniyor. Araştırma
aynca akademik kaynaklı sorun-
lann başında, "Ögrendlerin iini-
versitelerde yardım edecek kimse
bnlajnamalan" oiduğunu ortaya
çıkanyor.
Öneriller
öğrenciler yasaklar çemberine,
sadece büyüklerimizin istemediği,
zararlı siyasal akımlar peşine düş-
mesinler diye alınmış değiller. Si-
yasal yanında, sosyal pek çok kay-
gımız nedeni ile de pek çok yasak
ve kural koymuşuz. Bunlann ba-
şında da ahlaki kaygılanmız ve de
cins ayrımı yapılarak sadece kız-
lara yönelttiğimız ahlaki kaygıla-
nmız geliyor.
Bogaziçi, Bilkent, ODTÜ gibi
ayncalıklı üniversitelerimiz dışın-
da kalan üniversiteler ve hele de
yurtlanmızda, "kızlanmızın na-
musunu konıma" adına akıl al-
maz önlemler düşünmüşüz. Ula-
şımın saatleri yok ettiği, öğrenci
için hiç değilse tiyatro, konser, si-
nema gibi olanakların olduğu bü-
yük kentlerimizde dahi kız yurt-
lannda kapılar 8.30-9.30 gibi sa-
atlerde kapanıyor. Gece ziyaretçi
yasak. Erkek arkadaşlar yurt
alanlannın belirli mesafelerinden
öteye yaklaşamazlar. Gece gelme-
yecek öğrencinin önceden izin al-
ması, nereye gittiğini bildirmesi
gerek. Tabiı izinli çıktığı geceler de
dahil ne yaptığa, nasıl yaşadığına
ilişkin türn bilgiler mektupla aile-
lere gönderiliyor.
Kız-erkek yurtları aynı mekân-
lardaysa, oralarda ortak kantinler-
de kalabilmek aynı zamanlarla sı-
nırlı. öğrenciler geceleri kapatıl-
dıklan mekânlarda, mahkûm edil-
dikleri yaşam biçiminden aynca
yakınıyorlar. Kalabalıkta, gürül-
tüde ne televizyon izleme ne de
müzik dinleme olanağı var. Çalış-
ma, okuma odalarında masa kav-
gası yapılıyor. Üniversite öğrenci-
sine, gece sabaha kadar çahşabil-
me izni verilmiyor. Işıklar belli sa-
atlerde söndürülüp yatmaya zor-
lanıyorlar. Sınav gecelerinde gizli
gizli oda, kapı diplerindeki ışık-
lardan yararlanmaya çalışıp yöne-
timle boğuşmalarının öykülerini
anlatıyorlar.
Tabii bütün bu kurallar gece da-
ha geç yurda dönebilme hakkı dı-
şında bütün boyutlan ile erkek öğ-
renciler için de geçerli.
Yurtlardan yakınma başlayınca
oğrencileri saatlerle susturamaya-
cağınız kadar çok dertleri var.
Sosyal çalışmaya yönelik mekân-
lar hâlâ düsünülmüş degil. Yaşam,
yemek, ısınma, banyo koşulları
gerçek bir sefalet. Haftada, 15
günde bir-iki saat sıcak su veren
öğrenci yurtlan var. Bütün öğren-
cilerin çamaşır, banyo yapabüme-
leri elbette söz konusu değil. Su
ısıtmak için ısıtıcı da yasak. S o
nuçta soğuk su ile yıkanıp soğuk
su ile çamaşır yıkamaktan, pislik-
ten, sağlıksız ve yetersiz yemekler-
den sürekli hastalandıklarını söy-
lüyorlar. Pahalı kantinlerden, ken-
dilerinin gitmelerine izin verilme-
yip yurt yönetimince aynca kâr
amaçlı olarak düzenlenen sinema,
tiyatro gecelerinden, neler neler
anlatılıyor.
Kantinlerde erkek arkadaşlan
ile oturmalannı sakıncalı gören
anlayışın, nasıl gece yarısı uyur-
larken, denetün adına, odalara
habersiz erkek görevli ve polis
soktuğunu, denetleme adına özel
dolaplanmn, özel eşyalarırun ka-
rıştırıldığını...
Yurt yönetimlerinin öğrencile-
rin, sonsuzla ifade edilebilecek ya-
kinmalanna, kestirme iki gerekçe-
leri var. Yakınmalann bir kayna-
ğı maddi yetersizlikler; yani özet-
le para yok. Yurtların insanca ya-
şanabilecek, üniversite öğrencisi-
ne yaraşır mekân olması da yok.
Diğer kaynağı ise öğrenciyi koru-
ma:
"Hayır efendim, kız öğrencile-
rin ynrda giriş saatlerini daha ge-
çe alamazlar. Aileler öyle istiyor.
Kapılar kapatılmazsa, kızlanm
vnrda vermeyeceklerini söylnyor.
Tabii kızlannın ne yaptıklannı,
nasıl yasadıklannı ailelerine bildi-
recekler. Çönkü namuslan oola-
ra emanet edilmiş. Aksi halde ai-
leler kızlanm yurtlara nasıl güve-
nip de bırakabilirlermiş?"
"Okula bu yıl basladım. Kapı-
da polis vardı. Nüfus kâgıdımı ye-
lerli bulmadılar. Kayıt kâgıdımı
almak için e>e gonderdikr. O gun-
den bugüne, bize yönelik bütün
davranışlarda şıipheciligin egemen
oiduğunu yasıyorum. Tuvaletleri-
miz akıl almaz pislikte. Dekanla
görii^mek, dilekçe vermek istedik.
'Terör böyle baslar' yambnı aldık.
Spor salonu için verilen yazılı di-
lekçe, (anarşi) suçlaması ile soruş-
tnrmaya konu oldu."
"Üniversitelerde baskı var ya,
yurtlann yanında hafif kalıyor.
Yartlar gerçek bir kışla, askeri di-
siplin altında. Zaten yöneticilerin
çogunlugu emekli subav Bize er
gibi davranıyorlar. Fazla para top-
lamak istediler. Itiraz ettik. He-
men soruşturma açıldı. Toptan
abyorlardı, son dakikada durdu-
ruldu. Dolaplanmızın çift anah-
ları var. Biri yonetimde. tstedik-
lerinde dolaplanmızı kanştınyor-
lar. Özel hayatımız yok." Yurttaki yaşam oğrencileri bezdirecek kadar katı bir baskı altında. (Fotogpaf: Deniz Topaloglu)
Gençler hem olay çıkaranlara hem de polisin bu konudaki tutumuna tepkiduyuyor veşöyle diyorlar:
Polis karışmasakitle eylemciyi dışlarÜniversite yöneticileri, kitlenin büyük
çoğunluğunun "anarşi ve terör" olaylarına
karışmadığını kabul ediyor. Ancak şöyle
diyorlar: "Polisi biraz uzak tutmaya kalktık mı
hemen olaylar patlak veriyor."
Gençler ise olaylar nedeniyle demokratik
hakların ellerinden ahnmasma içerliyor.
Görüştüğümüz çok fazla sayı-
da yöneticiden, bu sancılı tablo-
yu değiştirme çabası, hiç değilse
rahatsızlığını duyma anlamında
olumlu bir sözcük duyamadık.
Aksine ancak polisiye önlemlerle
öğrencinin basının beladan kurta-
nlacağı inancı içindeler.
öğrencinin tehlikelerden gerçek
üniversal ortamda, gerçek demok-
ratik ortamda ancak kurtulabile-
ceğini savunanlar, parmakla sayı-
lacak kadar azdır. Ve de tabii
YÖK üniversitelerinde yönetimler-
de söz ve karar sahibi değiller. öğ-
renciyi ciddiye alanlar, aynı za-
manda bilimsel kimlikleri de olan-
lar gerçekten öğrencileT tarafından
da çok çabuk seçiliyorlar. öğretim
üyelerinden çok fazla yakınan,
kendileri ile hiçbir iletişim kurul-
madığını, üniversal eğitim göre-
mediklerini anlaıan öğrencileT, sa-
dece ciddiye aldıklan, saygı duy-
duklan hocalannın derslerinde sı-
nıfları dolduruyorlar.
Hangı yöneticiyle konuşursanız
konuşun kitlenin, "anarşi, terör"
dedikleri olaylarla hiçbir ilişkile-
ri bulunmadığıru kabul ediyorlar.
Ancak "Polisi biraz uzak tutma-
ya kalktık mı hemen olaylar pal-
lak veriyor. Duvariar Kürtce, ille-
gal örgütlerin yazılan ile dolup
tasıyor" diyorlar.
öğrenciler, polisiye önlemlerin
olayian önlemek kadar büyütmek
YALIKAVAKTA KEŞFEDİLECEK
OKADÂRÇOKŞEYVARKÎ.Lt««
Yalıkavak Pansiyonları Bodrum'a 20 dakika...
Fok balıklarının koruma altına alındığı
dünyanın 3 bölgesinden biri...
Eşsiz güzellikte bir doğa keşfedilmeyi bekliyor.
Otantik bir yaşama özlem duyanlar için...
. 2,3,yataklı ve içiçe 2 oda seçenekleri
• Her odada sıcak su
• Bayramda geceleri Bodrum'a gidış-donüş servis
. Aynca günluk çevre turları
Oda + Kahvaltı dahil 8 günluk bayram fiyatları:
240 000- TL ile 350.000- TL arasında
Yaz sezonu boyunca aynı fiyatlar geçerlidir.
Çocuklara % 50, aynı odada kalacak 3. kişi ıçin
% 10 indirim/Ödemelerinızı kredı kartlarıyla da
yapabılirsiniz.
HEM BAYRAMDA, HEM YALIKAVAKTA, HEM DE BU FİYATA!
IICflKEZ ÛFrS. Hasnuri^âlv Sotı VMız Han No 1 Kaı 2
BeyOQ>u SOftsC ıslarcu' Tef 1*3 13C6-1« Î6«9
Fa» 149 1352 Tete
gibi bir rolü olduğu karusındalar.
Hatta olayların polis yüzünden
büyüdüğünü öne sürüyorlar. Son
haftalarda meydana gelen bütün
olaylar için her mekânda ayn ayn
ve uzun değerlendirmeler yapıldı.
Her yerde polisin olumsuz rol oy-
nadığı görüşünde birleşildi.
öğrencilere göre söz konusu
olayların önlenmesi için polisiye
önlem değil, demokratik ortama
gereksinme var. "Olayian çıkaran-
larla kitlenin hiçbir bağı yok. Ka-
labalığın içinden birileri aykın slo-
gan atıyor, polis herkesin üstüne
birden gidiyor. Böylece suçlu -
suçsuz herkesin canı yaruyor, iş
büyüyor. Polisin yaptığı olay çı-
karmak isteyenler için bulunmaz
17-27 Yaşında Bayanlara
INGILTERE'de
İNGİÜZCE'yi
Uc-sza öğrenmek ıçın gûvenılır tek
yol AU PAIR'lık yapmaktır
DERİN LİMİTED ŞTİ.
Barbaros 3ul Mazharpaşa Sok. 2/9
Beşıhtas-lst Tel 16ı 43 86-87
Ankara 213 68 67 Izmır 22 38 86
bir nimet. Kanşmasalar, kitle za-
ten onlan açıkta bırakacak. Her
zaman deneyenler var. Kitleyi çe-
kemiyorlar. Ne zaman polis girse
işte o zaman olay da çıkıyor!'
Doğrusu birkaç haftalık göz-
lemlerimizde, bize de yöneticilerin
degil, öğrencilerin anlatuklan çok
daha gerçekçi geldi. Her şeyden
önce ortamın biraz daha demok-
ratik olduğu universiteler ve bö-
lümlerde çarpıcı bir aynmla olay-
lar çıkmıyor. Bu bir rastlantı ola-
maz. Belki öğrencilerin kökeni ile
bağlantılı sosyolojik açıklamala-
rı vardır. Ancak polisin müdaha-
le etmediği günlerde birçok üni-
versitede yasadışı örgütlerin pek
çok afiş ve sloganını gördük. öğ-
renci kitlesinin onlardan nasıl
uzaklaştıklanna, dışladıklanna da
tanık olduk.
İstanbul Üniversitesi'nde, Mar-
mara'da, Yıldız'da, Boğaziçi'nde
öğrenciler aykırı slogan ve afîşle-
ri, düşünceleri, özellikle demok-
ratik haklanrun ahnmasına yol aç-
tıkları için istemedıklerini anlatıp
durdular. "Biz zaten onlan dıslı-
yomz. Kendi baslanna bir avuç
kalıyoriar. Polis müdahale etme-
se, sonunda sıkılıp terk edip gide-
cekler. Ne kadar antipatik olduk-
lanru görerek vazgeçecekler" tü-
ründen yaklaşımlar getiriyorlar.
örnegin Bogaziçi öğrencilerine
göre eylemcilerin okullarında so-
run yaratamamalarının tek nede-
ni, demokratik, üniversel ortam.
"Her tarafta moda ohınca bize de
geldiler. Her lür afiş, sloganlan-
nı asblar. Asağıdaki kantin tama-
men ellerinde. Hiçbir sert yanıt
vermedik. Yönetim de polis getir-
mek gibi bir yanlış yapmadı. Biz
onlann bulunduğu mekânı Uma-
men terk edince, sloganlan ile baş
başa kaldılar."
Boğazıçi'nin öğrenci kitlesi ta-
rafından eylemci ya da öğrencile-
rin deyişi ile "marjinallere" terk
edilen kantinde görüntü çok il-
ginç. Bir yanda Nevruz Şenliği'nin
Kürtçe ilaniarı, çeşitli eylemci sol
siyasetçilerin sloganlan, diğer yan-
da dinciler kantini kardeşçe pay-
laşmışlar.
önde gelen sorunlanna ilişkin
öğrencilere bir de çözüm önerile-
rine ilişkin düşünceleri sorulmus.
öğrencilerin somut önerilerinden
araştırmaya aktanlmış bazı bo-
lümler şöyle:
• Öğrencilerin boş zamanlannı
değerlendireceği ve de belli ölçü-
de harçhğını çıkarabileceği fakülte
bünyelerinde iş alanlan oluşturu-
labilir.
• Part-time çalışma olanakları
yaratılabilir. Burslar çok yetersiz.
En Önemüsi okulu bitirdikten son-
ra işsiz kalmak. Okulun yardımcı
olması gerekir.
• Okul programlan düzensiz ol-
duğu için bir iş de bulamıyoruz.
Zaten kıt gelirden ailemizin para
göndermesi çok zor. Devletin yar-
dım etmesi gerek.
• Geleceğin aydın kuşağını,
mesleğini seven, isteyerek çalışan
kişiler olarak görmek için meslek-
ler ortaöğretimde öğrencilere ta-
nıtılmalı, öğrenci aydınlanmalıdır.
Böylelikle meslek dağılımı denet-
lenebilir, kişiler istedikleri mesle-
ği seçmenin mutluğu ile çalışabi-
lirler.
• Meslek açısından önemi ol-
mayan bir sürii ders kaldırıhp ge-
çerli olan ihtisaslaşmaya ağırhk
vermelidir.
• öğretimin amacı, üretebilen
insan yetiştirmek olmalıdır. Istih-
dam olanaklanna göre bölümle-
re öğrenci alınsa gelecek endişesi
bu boyutlan ile yaşanmaz.
• Dersten çıküktan sonra birlik-
te çalışmak için kahvelere gitmek
zorunda kalıyoruz. Kütüphaneier-
de birlikte çalışmanuz olanaksız.
Yetkili olsaydım ilk görevim, bir-
likte çalışacağımız, spor ve sosyal
faaliyet yapabüeceğimiz, üniversi-
te çevresinde ortamlar yaratmak
olurdu. Aynca okul için, devlet
için boş zamanlarımızda bize ba-
zı görevler verilmesi, bize olan gü-
ven ve kişilığimizin gelişmesi açı-
sından çok yararlı olurdu.
• Bazen dersler arasında çok za-
man oluyor. Havası bozuk, bize
bir şey vermeyen ortamlarda bek-
lemek, zaman öldürmek zorunda
kalıyoruz.
• Ezbere bilgilerden çok, uygu-
lamalı derslere agırlık verilmeli.
• Yetkili olsaydım, öğrencinin
başarısızlık nedenlerini araştırır-
dım.
• öğrenciyi araştırmaya yönlen-.
dirir, ezberci sistemden uzaklaştı-
rırdım.
• Eğitimin üretime dönük ol-
masını sağlardım.
SCRECfK
T.C.
ŞARKÖY
KADASTRO
HÂKİMLIĞİ'NDEN
Esas No: 1982/179
Karar No: 1987/30
Şarköy ilçesi Kızılcaterzi Kö-
yü 753 parsel sayıü tarla nitelikli
taşınmazın yapüan yargılama so-
nunda; verilen hüküm Şarköy
Mal Müdürlüğü'nun 30.9.1987
tarihinde temyiz edilmiş, hüküm
16. Hukuk Dairesi Başkanlığı-
nın 14.9.1989 tarih 988/6614 esas
1989/11802 karar sayılı ilamı ile
onanmış olup ikametgâhı belli
olmayan davahlardan Zeynep
Inaltekin ile Huseyin Inaltekin'e
tebligat yapılamadığından ilan
yolu ile tebligat yapılmasına ka-
rar verilmiştir.
İşbu ılanın yayımıru izleyen 7
gün sonra Yargıtay ilamının teb-
liğinin yapılmış sayılacağı husu-
su isimleri yazılı kişjlere tebliğ
yerine geçerli olmak üzere ilanen
duyurulur.
Basın: 45838
BAŞSAĞUĞI
Uzun yıHar Devlet Tiyatrolan Genel Müdürlüğü Edebi Kunılu'na hizmet veren
değerli buyüğümüz
Prof. Dr.
İRFAN ŞAHİNBAŞ'ı
kaybetmiş bulunuyoruz.
Ailesine ve tiyatro camiasına başsağlığı diliyoruz.
DEVLET TtYATROLARI GENEL MÜDÜRLÜCÜ,
EDEBt KURUL BAŞKANLIĞI VE DEVLET TtYATROLARI VAKFI
OZEL BORA
SURUCU KURSU
Sürücü sertifikası
verilir
Otai
Ûskfidar:
Kazyataiı
Mattepe:
Tarabya:
Bostancı
343 67 82
362 47 33
352 21 21
162 08 18
373 32 02
TÜRK KALP VAKFI
Muayene, Teşhis, Tedavi, Kontrol,
Laboratuar, Röntgen
17512 44/45-148 5866
172 87 24
INSANSICAĞI
ErdalAtabek
4. bası 5Ö00 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yayıniarı Türkocağı
Cad. 39-41 CağaJoğlu-lstanbul
ödemeli gönderihMz.
Nüfus cüzdanımı
kaybettim. Hükümsüzdür.
EMİNE SEDEF ERTEM
Kimlik cüzdanımı
yitirdim. Hükümsüzdür.
GÜNEŞ ÖZA YTEN
TANSAŞ İzmir Büyükşehir Belediyesi İç ve
Dış Tıc. A.Ş. Genel Müdürlüğü'nden
İZMIR'in Gümrük Meydanında yer alan, tarihi eser
eski BalıkHalıbınas!nın"Hcartt,E|l«W,ICatİrw
AMMtl MerkBZi" şeklinde yeniden düzenlenmesi işi
teklif alma suretiyle yaptırıtacaktır.
İşin tahmin edilen bedeli 6.000.000.000.-TL'dir.
Soz konusu ışe aıt projeler ve şartnamelerTHIBJlŞ Genel
Müdürlüğü'nden mesai saatleri ıçirtde gorülebilir.
Teklif vermek isteyen firmalar. ihale dosyası'nı TMttAS
Genel Müdürlüğü'nden 1.000 000.-TL karşılığmdatemin
edebilirler. (Bufinden itibaren)
Teklif vermek isteyen fırmatarın,. teklif dosyalarını,
Teklıi Alma Şartnamesrnde yazılı belgelerle birlikte
en geç 04/ 06/1990 günu, saat 10.00'a kadar,
TJUBÂS Genel Müdurluğu'ne teslım etmelerı gereklidir
Teklıflerin degeriendirilmest 04/06/1990 gunü,
saat 14.00'de TANSAS Genel Müdürlüğü'nde yapılacaktır.
Posta ile başvuru kabul edilmez.
TANSAS Genel Müdürlüğü, ihaleyi yaptp yapmamakta,
ya da uygun gördüğü firmaya vermekte serbesttir.
MMES:Clınıllllı1y0tBlriv»ılto:16-inNIK/IZMR
10.30-16.30 arası çalışacak
bayan eleman aramyor.
Başvuru: Beyoğlu
Sineması
617465 nolu ehüyetimi ve
kimliğimi kaybettim,
hükümsüzdür.
ALİ KÖKYEM
ÎLAN (ÖDEME EMRİ)
T.C. MALÎYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI
HALKALI GtRÎŞ GÜMRÜK
MÜDÜRLÜĞÜ
Billur Sokak No: 31/1 kavakhdere-Ankara adresinde faaliyet gös-
teren ve müdürlüğümuze kamu alacağından 156.933.100.— TL ile
aynca hesaplanacak para cezası ve gecikme zammından borçlu bu-
lunan Sun tnşaat ve Ticaret Ltd.Şti. firmasından mezkûr kamu ala-
cağının tahsili için çıkanlan 53021 sayılı, 24.3.1989 tarihli tebligat,
firmanın belirtilen adreste bulunamaması nedeniyle iade edilmiştir.
Ankara Ticaret Odası, Ankara Ticaret Sicil Mernurluğu ve Çan-
kaya Kaymakamlığı nezdinde yapılan idari takibatlar neticesinde, anı-
lan şirket ve şeriklerinin tebligata esas başkaca adresleri de tespit edi-
lememiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 2'nci maddesi uyannca
zabıta mağrifetiyle tebliği de mümkün olunamadığından aynı kanu-
nun 28. ve 31. maddeler; gereğince tebligat yerine kâim olmak üzere
ilanen tebliğine karar verilmiştir.
Yukanda belirtilefı nedenlerle anılan adreste faaliyet gösteren şir-
ketin belirtilen borcunun 7 gun içerisinde gümrüğümüz Saymanlık
Müdürlüğü veznesine yatırıldığına dair vezne makbuzunun Halkalı
Giriş Gümruk Müdurluğu'ne ibraz edilmemesi halinde 6183 sayılı
A.A.T.U.H. Kanunu'nun 55, 60 ve 114'üncümaddelerigereğinceiş-
lem yapılacağının bilınmesi ilanen tebliğ olunur.