03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 NİSAN 1990 * HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/19 GÜISEYDOĞU HABERLERİ Muhalefetten basına destektnönü Basırı gorevini yapıyor, olayları doğru değerlendirmek açıkhktan geçer. Demirel Gerçeklerin yazılmasından 'PKK propagandası' diye rahatsız olanlar var. Gerçeİder söylenecek ve yazılacaktır. Lice'de kepenk kapama eylemi ANKARA (Cnmhuriyet Buro- sn) — SHP Genel Başkanı Erdal Inönn üe DYP Genel Başkanı Su- leyman Demirel, Cumhurbaşka nı Turgut Ozal'ın yarın yapacağı "basın nrvesi" öncesınde, bası- nın Guneydoğu olaylarında gore vını yaptığını ve olavları doğru de- ğerlendırmenın "açıklıktan", "gerceklerin yazılmasından" geç- tığıru ıfade ettıler Inönu, Cumhunyet'ın sorusu üzenne, "Zirve gerçekJeşmeden ve Ozal'ın yaklaşımını ortaya koymadan" değerlendırme yap- mayı "anlamlı bulmadıgını" ıfa- de ettı SHP hderı, "Siz SHP Ge- nel Başkanı olarak, basının Gu- neydoğu olaylanna vaklaşımı ko- nusunda değerlendırmenız olabı- lir mi?" sorusuna şu karşılığı verdı "Basın gorevini yapmaya çalı- şıyor. Basından benıra bir şıkâye- tim yok. Doğu'da bır huzursuz- lok yaşamyor. Bır aynlıkçı örgu- tnn sılahlı hareketı var. Buna kar- şı guvenlık guçlennın mucadelesi var. Ama bu arada o yorede ya- şayaa vatandaşlar rahatsız olu- yoriar. Kaçımlmaz bir sonuç. Bır yerde sflahb bir hareket varsa ora- da yaşavan herkes rahatsız olur. Basın oradakı olaylan duyurmak- la gorevlı. Burada silahlı bir rau- cadelenin yanı sıra bir de propa- ganda savaşı \ar. Bu propagan- da mucadelesınde basının, zaman zaman farkında olmadan, taraf tuttuğu degerlendırmeleri yapılı- yor. Boyle şeyler olabılır. Haberi yazan muhabırler orada gorduk- lennı vansıtıvorlar. Farkında ol- madan bır mucadelenın ıçıne gi- rebilirler Butun bunlann çaresi gene açıklıktır. AçıklıkJa olanlar duyunılursa herkes ıvıce anlarsa ne oiup bittiğioı, değerlendirme de daha sağlıklı yapılır ve esas araaç olan herkesin bir arada ya- şaması ve ulke butunlugu koru- nurken, haikın da butun haklar- dan yararlanarak huzur ıçinde >a- şaması amaana vanJır Burada da basın butun demokratık uğraşlar- da olduğu gibı önemli bır gorev yapıyor. Ben konuya boyle ba- kıyorum. Muhabırlerin gerceği oiduğu gi- bı haber vermesı, bazı şartlarda guç olabilir. Çatışma şartlannda her zaman guç olur. Bunlann hepsinı doğru değerlendirmek ve açıklıktan korkmadan, olaylan değerlendırmek, ulkeyı bır arada tutacak yaklaşımı surdurmeklir gerekli olan." Demirel DYP Genel Başkanı Demırd de Cumhunyet'ın sorulannı yanıtlar- ken, "Basının Guneydoğu'daki olaylarla ılgilı anlayışını ovuyo- nım. Basın olayı çok lyi kavra- mışür. Basının sezgisı ve mesete- leri tartışması övguye değerdir. Basının olaylarla ilgilı hassasıye- lıni ovguye değer buldum" dıye konuştu Demirel, "Çankaya'da basın- dan ne istenebilir?" sorusuna, "Basından, devletin yamnda ol- ması islenir. Turkıve'nın bolun- mez butunluğunun yamnda olma- sı istenır" vanıtını \erdı DYP lı- derı, "Basının bu konudakı tutu- mundan oır kaygı mı var acaba?" sorusu üzenne de "Kaygı olsa da olmasa da onlar daüna istenir" dedı. Basının hassası>etım ve vata- nperverlığını daıma takdırle kar- sıladığını bıldıren Dernırel, bır başka soru üzenne de Guneydo- ğu'dakı olaylarla ılgilı gerçeklen söylemevı ve yazmayı "PKK pro- pagandası" zannedenler olduğu- nu belırtu (Baştarafı 1. Sayfada) üzenne ılçedekı 186 esnafın tümu ışyerlennı açrnadı Dıyarbakır Va- lısı Cengiz Bulul da dun Lıce'ye gelerek kepenk kapatma olayını ızledı Lıce Beledıyesı hoparlörun- den sık sık yapılan anonslarda, "Oiaganustu Hal Bolge Valiliği - nin emridir. Esnafiann en kısa su- rede dukkânlannı açması gerek- mektedir. Aksi halde dukkânlar zoria açüralacaktır" denıldı Bu- na karşın esnaflann ışyerlennı aç- maları sağlanamadı Kepenk ka- pama eylemıne polıs mudahalede bulunmadı tlçe merkezındekı fı- rınlann da kepenk kapama eyle- mıne katılması nedenıyle dun bu yuk boyutta ekmek sıkıntısı mey- dana geldı Bu arada 80 öğrencı- sı bulunan Lıce Lısesı'nde öğren- cılenn derslere gırmemesı nede- nıyle dun eğıtım >apılamadı Yaklaşık 20 bın ışyennden 18 bınının kepenk kapadığı Bat- TJN HABER YORUMU 'Kanşıkhk Kürt kentlerine egemen' SABETAY VAROL PARİS — Lıberatıcm Gazetesı dun, "Kanşıklıklar Kurt kentlen- ne egemen oluyor" başlığı altın- da bır yazı yayımlandı Ankara 1 dan kaleme almdığı belırtılen ya- zı, Cızre ve Nusaybın'de başlayan eylemlenn Mardın ve Dıyarbakır'a yayıldığını ılen suruyor Lıberatı- on, Guneydoğu'nun en büyük kentı olan Dıyarbakır'da PKK'nın ıstedığı gıbı hareket edebıldığını öne sürerek, buna son dukkân ka- pama eylemlennı örnek gösterı- yor Lıberatıon, Kurtçe kaset ve ya- yınlann Dıyarbakır'da kolaylıkla termn edıldığını yazarak, bölgede- kı toplumsal ve ekonomık koşul- ların genlığıne ışaret edıyor Ya- ada şöyle deruvor "Kentteki Turk mahallelenmn goreli zenginligi, gençlerde çaresizh'k duygusunu guçlendınyor Buralarda sıze, ken- tin eskı mahallelenmn, Kurtierin temızlık bilraezligi yuzunden pis kaldığı soyleniyor. Ancak Tnrk mahallerini çoğu kez bclediye te- mızletıyor. Sokaklarda şalvarh Kurt koylulen yamnda, başlan ke- fiyeli Iraklı Knrt multecıler gozle- niyor." Okullarda söyletılen Atatürki ün "Ne Mutlu Turkum Diyene" sözlenrun çocuklara alçak sesle Kürtçeye çevnldığını de öne suren Lıberatıon yazan, öğretmenlenn bu durumu görmezlıkten geldığı- nı de ıfade edıyor Lıberatıon, PKK'run "fanatik" nıtelemesıyle suçlandığım ancak son zamanlar- da PKK hderı Abdullah Ocalani ın bu ıddıayı yalanlarcasına de- meçler verdığını ekledı. Hurrıyet Gazetesı'nde çıkan bu demeçte Öcalan'ın, Ankara'ya "ateşkes" önermesı Lıberatıon vazarı tara- fmdan aynlıkçı örgutun "hedef- lerinde daha ılımh davranması" olarak gostenldı Türkiye tehdit altında9 (Baştarafı 1. Sayfada) olsun, bu Turkiye'yi çevreleyen ulkelerde istikran teminat alöna almıvor. Doğrudan bır Sovyel tehdidi şimdilık azalmış olabilir. Ancak bolgesel tehdit kısa vade- de yukselebıh'r. Son gunlerde Irak, İran, Suriye ve Libya ile il- gili gelışmeler, 'yenı bır yapı' al- tında Batı guvenlık tşbırliğinı ge- rektirebiur. Turkıye'nın 1970Terde nasıl, dışandan destek goren ve lasmen kışkırtılan sıyası şıddet olaylanna muhatap olduğunu ha- orlatmak isterim." Hup>e, Turkıye'yı çevreleyen venı tehdıdın en az bır nükleer sal- dırı kadar tehlıkeh olduğunu ıle- n surerek, bu tehdıtlerı şöyle sı- raladı " Ayaklanmalar, kentsel ve kır- sal kesımde yurutulecek genlla fa- aliyetlen, komşulannda sıvil DH- fusu hedefleyen kimyasal silah saldınlan, Goney SSCB'de mey- dana gdcbflecek kanşıklıkJar, Gancydogu Avrupa'da devnmci dcğisiklikler, Turkiye'deki boru hatlan da olmak uzere Ban'nın yasamsal pctrol bagtanblanna yö- nelik tehditler ve bunlann tunm- nun aynı anda yasanabilme ola- sıtagı". Daha sonra bu tehdıtlenn bır kısmını tek tek ele alan Hupe, Sovyetler'dekı demokratıkleşme ruzgârlarımn Moskova'nın Mus- lüman Sovyet cumhunyetı uzenn- dekı kontrolünu gevşettığmı, "bu- nun da Turkiye'nin guvenlik du- nımıınu daha da koruleştirdiğini" söyledı. Kendı îslamı rejımını ıh- raç etmek ısteyen Iran ıle Irak'- takı totaliter Baas rejımının bu ıkı ulkeyı, "ek istikrarsızlık unsuru" halıne getırdığını kaydeden Hupe, şöyle devam ettı, "Eskiden, Sovyet tehdidi gtın- demdeyken, Avrupa'daki sılah, araç ve teçbizat yonünden sefer- beriik bazııiık durumu ber kon- tenjana karşı en üst duzeydeydi. Turkiye de bu çabaların bir par- çası idi \e dogal olarak korunu- yordu da. Bır acil kriz halinde Turkler insan gucunn sağladıklan surece biz sılah, araç ve teçhızat eksikliğıni gıderebılirdik. Ama şımdı Batı Avrupa'da azalan in- san gucu ile bırlıkte bu duzey de duşuyor. Ote yandan kongre Kıb- ns ile Ogili siyası kaygılar nedeniy- le Turkiye'yi NATO standartla- nnda bir modernızasyondan ab- koydu. Şimdi Varşova Paktı'nın Batı Avrupa'ya tehdidi azalıyor. Bu da bizı ve digertennı, Turki- ye'ye bir tehdit vakı olduğu man gereksinmeknnı karşılayabi- lecek bazırlıkta olmaktan uzak hale getınyor. Unotmamalıyız ki Korfez savaşı, Turkiye'nin doğu- sunda savaşta pişmiş ıkı deneyımli ordu ortaya eıkardı: tran ve Irak. Turkiye'den başka hiçbır NATO uyesınin, Varşova Paktı uyesı ol- mayan komşulanyla benzeri mns- takbel sorunu var. Aynca Sovyet- ler Dogu Avrnpa'dan asker ve ekıpman çektikçe bunlann bir kıs- mını Doğu ve Guney'e yonelık olarak konuşlandıracak. Turkiye, bu bakımdan daha da buyuk bır tehdıtle karşı karşıya." Turkiye'mn Batı ıçın sadece stratejık bır "ieri karakol" değıl, aynı zamanda, "diplomatik bir kapı" olduğunu da ılen suren Hu- pe, "Turkiye'nin diplomatik eri- şimi Doğu Akdenız'dekı yakıo dostumuz ve muttefıkımız İsrad'- den daha fazla" dıye konuştu Avnca son zamanlarda "Muslü- man ve gayn muslumler arasında dunya sahnesınde" görulen çatış- malar bakımından da Turkiye'nin önemını vurgulayan Hupe, Sov- yetler'de 42, îran'da 11, Çın'de 7, Afganıstan'da 2, Bulgarıstan'da 1 mılyon, Irak'da 400, Yunams- tan, Romanya, Yugoslavya ve Moğolıstan'da 200'er bın, Sun- >e'de 100, Kıbrıs'ta 160 bın Müs- İuman Türk'ün yaşadığına dıkkat çektıkten sonra "Bojie bir ortam- da kendilennı Avnıpa ile butun- leşmeye adamış Turklerle daha fazla yakınla>maktan daha onenı- lı bır hedef duşunemiyorum" dı- ye konuştu. man'da bıneyakın dukkânın, Sı- ırt Valısı Atilla Koç ve Kayma- kam Ali Ulger'ın emırlen doğrul- tusunda ozel tını gorevlılerınce balyozla cam ve vıtnnlerın kınla- rak açtırıldığı ılen suruldu Ilçe- dekı 15 carncı dukkânında cam- lar tukenınce dukkânlannın cam- lannı taktıramayan esnaf, çevre ıl ve ılçelerden cam geTeksınımını karşılamaya başladı Bu arada Sı- ırt Valısı Koç, dun üçede yaptığı ıncelemeler sırasında kapaiı bulu- nan Oncu Eczanesı'nın de ke- penklennın kınlarak açılması em- rını özel tımlere vermesı üzenne eczane sahıbı Hayrettin Oncu tım- lere mudahale ettı Kaymakam Ah Ulger'ın de eczane sahıbı Hay- rettin öncu'ye hakaret ederek to- katladığı one suruldu Eczacı Hayrettin Oncu oncekı gun yasa- dığı olaydan sonra yaptığı açıkla- mada "Hakkımı yasal yollardan arayacağım. Kimse be'ni tokat- layamaz" dedı Batman'dakı Japon Pasajı'nda kaçak eşya satan \e kalp knzı ge- çırdığı ıçın 20 gundur dukkânım açmayan Suleyman Çiftçı adında- kı esnafın da dukkânının camla- nnın kırıldığı öğremldı Çiftçı, "Himde çahşamayacagıma ilişkin doktor raporum bıle var. Neden benim dukkânınnn camlannı kır- dılar? Davacı olacağım" dıve yakındı Esnafın kepenk kapama eyle- mınden sonra ılçede başlatılan operasyon surerken, cadde ve so- kaklarda özel tım görevhlen su- rekh devrıye gezıyor Esnafın ke- penk kapatma eylemıyle ılgilı şu ana kadar 35 kışının gözaltına almdığı öğremldı Batman'ın Ofis Caddesı'nde dun kapaiı olan dukkânları sap- tamaya çalışan polıslerı denetle- yen Kaymakam Alı Ülger, orada bulunan gazetecılen azarladı Ga- zetealer \e Kaymakam Ulger ara- • TAM EMNIYETLI • EKONOMIK • KULLANIM! PRATİK VE RAHAT • OTOMATİK ATEŞLEME • OTOMATİK SU BASINÇ AYARI • TURK STANOARTLARINA (TSE) UYGUN • TESİSAT1NIZA KOLAY MONTAJ • ULKE ÇAPINDA YAYGIN SERVİS TEŞKİLATI Bu şofben DOĞAL GAZ ılede kullanılabılır. "YILLARCABERABER" Genel Dağıtım ELMOR A$.veEMAR AS. 5 ELMOR A$ v» OMfl 1 $ ftÛHKf*» TOn.tM.UUU t sında geçen konuşma aynen şöyle — Kaç kışi gozaltında? KAYMAKAM — Ben ıdan yö- netıayım, adlı yonetıcı değılım, bılmıyorum Gözaltı konusunda bılgı veremem, savcı beyden aiın — 1000'e yakın dukkânın cam- lannın kınldığı soylentısı var. KAYMAKAM — Yeter be, sız benım avukatım mısınız lan 9 Gı- dın vatandaşa sorun Devlet ya vardır, ya yoktur Devlet ya başa ya kuzgun leşe Kaymakam Ulger bu sdzlenn- den sonra Cumhunyet muhabır- len Ergun Aksoy, Zafer Aknar ve Arif Aslan ıle Hurrıyet gazetesı muhabırı Fanık Bahkçı'nın üstu- ne yurudu ve gazetecılen azarla- dı Surt Barosu Başkanı Avukat Zeki Ekmen ıle İHD Dıyarbakır Şube Yönetım Kurulu uyesı Şirin Tepik, yetkılılenn tutumunu kına- dılar Şırın Tepık ve Zekı Ekmen, "Kepenklenn kapatılması ne ka- dar uzucuyse işyerlerinin camla- nnın kınlması da o kadar uzncu- dur. Biz olaya hukuk açısından bakanz" dedıler Bir yıla kadar hapis Öte yandan Mardın'ın Nusay- bın, Kızıltepe ve Cızre ılçelerıyle Dıyarbakır kent merkezınde bır süre önce toplu gösten yürüyüşü- ne muhalefetten tutuklanarak Dı- yarbakır DGM'ye sevk edılen 231 sanıktan, lOl'ı haklunda hanrla- nan ıddıaname son aşamaya geldı DGM yetkılılennden alınan bıl- gıye göre bır sure önce Mardın'- ın Nusaybın, Cızre ve Kızıltepe ıl- çelennde kepenk kapatma ve top- lu gösten yurüyuşü düzenleyen toplam 229 kışı gözaltına alındı Dıyarbakır DGM'ye sevk edılerek sorgulamalan tamamlanan sanık- lardan 99'u tutuklandı Bu arada, Dıyarbakır şehır merkezınde geçen hafta kepenk kapatma eylemi sırasında Alı Emın Lısesı'nde de ıkı öğrencı bıl- dın dağıttıklan sırada yakalanmış ve sorgulanmalarından sonra nö- betçı mahkemece tutuklan- mışlardı DGM yetkılılen, ıddıanamele- n hazırlanan sanıklardan t.r kıs- mının, göstenlerde, Cızre ve Nu- saybın'de bayrak yaktıklannı, ey- lem sırasında guvenlık kuvvetle- rıne ateş açtıklannı ve Ataturk. bustunu de parçaladıklannı bıl- dırdıler Yetkılıler, gruplar halinde ıddı- aname hazırlanacağını behrterek, samklar hakkında 6 ay ıle 1 yıl arasında hapıs cezası ıstemıyle da- va açılacağını kaydettıler GOZLEM UGUR MLMCU (Baftarafı 1. Sayfada) meksızın taşıtilması olayıdır 4791 ton 337 kg'lık gazete kâğıdının "navlun ücretı" 327474 59 dolardır Bu tutarın Turk ürası karşılığı da 758104 620 lıradır "Navlun" denız taşımacılığı karşılığında ödenen ücret de- mektır 4791 ton gazete kâğıdı, Denız Naklıyat Genel Mudürlu- ğu'nun Kanada'dakı Havvsksbury lımanmdakı acentesı "March Shıppıng" ıle gemıye gazete kâğıtlarını yukleyen "Navıonıce Inc" adına "Tncolor" şırketı teleks yazışmaları ıle taşımacılık anlaşması sağlanmıs ve yuk, Istanbul lıma- nına kadar taşınmıştır Olayda "Stora" adında bır başka şırketın adı da geçmek- tedır Bu gıbı taşımacılık ışlerınde navlun ucretı peşın olarak ödenır Denız Naklıyat Şırketı'nın "Burdur" gemısı ıle taşı- nan 4791 ton kâğıt ıçın taşıma ücretı ödenmemıştır Denız taşımacılığında uluslararası kurallar geçerlıdır Bu kurallar, butun ulkelerde hemen hemen aynıdır Bu kurallardan bırı "konşımento" düzenlenmesıne ılışkın- dır Konşımento duzenleme yetkısı, Denız Naklıyat Genel Mudurluğu'nun yetkılı temsılcısıne tanınmıştır Denız tıcaretıne ılışkın bu açık kurallara karşın Denız Nak- lıyat Genel Mudurluğu'nun yetkılı temsılcısı olmayan "March Shıppıng" ıle "Tncolor" şırketı ve ayrıca "Manne Chartenng" ayrı ayrı konşımentolar duzenlemış ve 4791 ton kâğıt bu bel- geler ıle taşınmıştır Bu şırketlerden yalnızca bırtanesının Denız Naklıyat Ge- nel Mudurluğu adına konşımento duzenleme yetkısı bulun- maktadır Yetkılı "March Shıppıng" şırketının duzenledığı konşımentoda yasal kurallara uyulmamıştır Konşımentolar uzerınde yapılan ıncelemede bu 4791 ton kâğıdın hangı şırket tarafından gonderıldığme ılışkın bırbı- rınden değışık bıldırımler yapıldığı saptanmıştır, konşımen- tolardan bırını düzenleyen "Tncolor" şırketının banka hesap- larında 100 doiar bulunan kuçuk bır şırket olduğu da anla- şılmıştır Özetle, Denız Naklıyat Genel Mudurluğu, açıkça dolan- dırılmıştır Konşımento düzenleyen "Navıonıce" ve "Tncolor" şırket- lerı mal varlıkları olmayan ıkı paravan şırkettır 758 mılyon 104 bın 620 TL'yı kımın odeyeceğı bellı de- ğıldır El oğlu malını devlet gemılerı ıle böyle ucretsız taşıttır- mıştır Denız Naklıyat Genel Mudurluğu, yasalara ve uluslara- rası kuraliara aykırı olarak nasıl böyle anlaşmalar yapar? Konşımentolar mcelenmeden 4791 ton kâğıt gemıye nasıl yukletılır? Anlaşma ımzalayan şırket hakkında nıçın kuçü- cük bır ınceleme bıle yapılmaz? Devlet, hademe alırken bın bır turlu guvenlık soruştur- ması yaptırıyor, ama ne devlete zırhlı araç ve gereç satan "Schuca" şırketı ıle ılgilı bır ınceleme yapılıyor ne bu taşı- macılık şırketlen ıle! Schuca'run Dışışlerı Bakanlığımıza sattığı butun araç ve gereç bozuk çıkıyor, bu taşımacılık şırketlen de tonlarca kâ- ğıdı devlet gemılen ıle ucretsız taşıtıyorlar Devlet şırketlen ışte boyle yonetıhyor Sonra da devlet şır- ketlerının lyı yonetılmedığı ve bu yuzden zarar ettıklerı de ılen surüluyor Butun bunlar da ozelleştırmenın ve ozelleştırme adına "yabancılaşttrma"n\r\ gerekçelerı oluyor 1 Devlete bağlı denızcılık fıloları ışte boyle yonetılıyor Evet, ışte boyle Neyse, aldığınız denız havası bılmem yararlı oldu mu 9 Partilere ilgi azalıyor tç Politika Servisi — Güneydo- ğu'da gelışen son olaylar, yörede sıyası partılerın etkınlıklerını onemlı ölçüde yıtırdıklenm orta- ya çıkardı Bölgede sıyası partılerın etkın- lığını yıtırdığıne ılışkın örnekler şöyle sıralanıyor • Cızre olaylannı ızlemek uze- re yöreye gıden "paıiamento he- yeti"run ANAP'lı, SHP'lı, DYP'lı uyelen kendı üçe başkanlannı hu- kumet konağına çağırmasma kar- şın, Cızre'de hiçbır partının ılçe başkanı partısının mılletvekılleny- le göruşmeye gıtmedı • Guneydoğu'dakı son olaylar- la ılgilı olarak bölgede ınceleme >apan ANAP mılletvekıllennden Nuretün Yılmaz, ve Kemal Bırlik- ın, "özel tım olaylann büyume- sınde etken oldu. Halk, özel tım- den şıkâyetçı" yolundakı açıkla- malarına karşın Başbakan Akbu- lul ve Içışlen Bakanı Aksu bu yol- dakı demeçlerın "PKK propagan- dası olduğunu" söyledıler. ANAP grubunun 27 marttakı toplantısın- da "yore halkını PKK kışkıroyor" sözlerıne Van Mılletvekılı Aydın Arvasi, "Bınlerce kışı sokağa do- kulmuş yunıyor. Hepsinı PKK mı kışkırtü?" dıye tepkı gösterırken Mardın Mılletvekılı Nuretün Yıl- maz ve Surt Mılletvekılı Kemal Birlik'e soz venlmedı ANAP'm Doğulu mılletvekıUe- rı, "Turkiye genelinde bır politi- kadan soguma var. Ama bu bızım bölgede daha yoğun" dıverek ANAP'm bolgedekı durumuna şöyle dıle getırdıler "Bölgede sadece ANAP degil, obur partiler de sadece tabela par- tıleri haline geldi. ANAP'ın 26 Mart mahallı secimlerı sonrasın- daki genel taban kavbının dışın- da SHP'nın Kurt mılletvekılleri- nı partıden atması da partımızde etkili oldu. Bu milletvekıllennin partılerinden uzaklaşması, SHP'nın karşısındaki ANAP ve DYP'nın de etkısızleşmesine yol açn, şımdı Dogu'da Sosyalıst Parti ve \enı Oiuşum guçlu. Onlann dı- şında parti yok sayılır." ANAP Teşküat Başkanlığı'na uye kayıtlarının venılenmesı ıçın en az başvurunun da Doğu ıllenn- de olduğu öğremldı ANAP'ın bu ıllere ılışkın uye kavıtlarının du- zenlı olmadığı. uyelenn belırlen- mesınde guçluk çekıldığı belınıl- dı Sadece yerel seçunlenn yemlen- dığı Hakkârı ıl merkezındekı ANAP uye kavıtlarının duzenlı hale geldığı kaydedıldı SHP Genel Saymanı, Dıyarba- kır Mılletvekılı Fuat Atalay, Do- ğu ve Guneydoğu bölgelerınde devletin kurumlarırun yetennce ış- letılmedığını, sıyasal yönetımden sonra kurulu duzene karşı da addı bır guvensızlık oluştuğunu söyle- dı Ocak 1990 tanhınde, SHP Mer- kez Yurutme Kurulu'na "ozellik- le kırsal kesimde yaşayan haikın önemli bır bolumunun yoğun in- san haklan ıhlallen ve kotu yone- n'm uygulamalan karşjsında yöne- tıme hiçbır ınancı kalmamış, bu inançsızlık gıderek devlete ve bu- tun kurumlara (sıyasal partiler da- hil) karşı guvensızlığı endise veri- ci boyuta ulaştırmıştır" bıçımın- de rapor veren SHP Genel Sayma- nı Dıyarbakır Mılletvekılı Fuat Atalay, sorunun kaynağının çok boyutlu olduğunu dıle getırdı Doğu-Guneydou'ya ılışkın SHP Genel Merkezı'ne bugune dek 20'ye yakın rapor verdığını belır- ten Atalay, Cumhunyet'ın konu- ya ılışkın sorularını yanıtlarken, bu bolgedekı "siyasetsizliğin" ne- denlenm şu noktalarda topladı "— Uzun yıllardır bu sorun go- nılmemiş, belki de gorulmek is- tenmemıştır Sorunun temelı, et- nık kımlik, buradan kaynaklanan kulturei, sosyal geuşim, ekonomik ve siyasaldır. — Kurt kımlığının varlığını Turkiye Cumhurıyetı'nın, etmk mozaığı ıçinde olan bır zengınlık verecek yaklaşımlardan uzaklaşıl- mış, butunleyıcı ve Turkiye'nin butunlüğu ıçinde sorunlan kavra- maktan uzak yaklaşımlar göstenl- mıştır — 12 Eylul ve ANAP donemi uygulamalannda kestirmeci ço- zumler nedenıyle sorun buyumuş- lur, ıçınden çıkılmaz hale gel- miştir. DY P'de ıse Guneydoğu olayla- rının, parti orgutunu dığer parti- ler kadar etkılemedığı bıldınldı DYP'nın örgut ışlennden sorum- lu Genel Başkan Yardımcısı Meh- met Golhan, bölgede hiçbır örgut- te boşluk ve kendılerıne yansıyan bır sorun olmadığını savundu Basuıa engelleme (Baftarafı 1. Sayfada) ğı bıldırılmıştı Ancak Sabah ın pazartesı gunku manşetınde ıse "Çok önemli açtklama"da şöyle denıyordu "Adalet Bakam'nın isteği uzerine Ozal suikasüyla il- giiiolarak Ahmet Vardarın bul- dugu çok önemli belgeleri ve ta- nık ifadelennin yayınını bır sure ertelemek karan aldık." Guneş Gazetesı'nde dun "Ozal suikastinde surpriz tanık" başlıklı bır haber yer alınca, Sabah yöne- tıcılen, Adalet ve Içışlen Bakan- lanyla göruşerek, kendılennın va- salara saygılı davranarak ellerın- dekı haberi vermedıklenm, ancak bu konuda bazı bılgılenn basına sızdırıldığından vakındılar Bu- nun üzenne Sabah gazetesı elın- dekı belge ve bılgılen bugunku sa- yısında manşetten vayına verdı Ancak, bu haberın gazetede yer aldığını oğrenen Ankara DGM Savcısı Ulkn Coşkun, Sabah'ın Ankara matbaasına polıs gonde- rerek, gazetenın dağıtımını engel- ledı Aynı şekılde Istanbul ve Iz- mır matbaalan da ablukav a alın- dı Gazete yönetıcılerıne DGM Sasası Ulku Coşkun, "Gazetenın dağıtımını engelleraiyonım, sade- ce dağıtımdan önce gazeteyı go- rup ona gore karar vereceğim" dedı Genel Ya>ın Yönetmenı Za- fer Mutlu, pohslenn elınde bır mahkeme karan olmadığını behr- tınce, Coşkun "Ben gazetenizı sansur etmivorum. sadece gonıp oyle karar vereceğim" dedı Sabah bunun üzenne haberi çı- kartarak, "Vardar'ın haberi san- sur ediidi" başlığıyla haberını ye- nıledı \ynı şekılde Bugun, Güneş ve Gunaydm'ın Ankara matbaalan- nın da pohslerce kuşatılarak, bu volda bır haberın olup olmadığı araştırıldı Guneş ve Gunavdın'- ın bu nedenle baskıları bu" saat ge- cıktı "Ozal suikasti" ıle ılgilı bır haberın olmadığı görulünce dağı- fraı serbest bırakıldı DGM Savcısı Coşkun, "Cnm- hurbaşkanı Ozal ile ilgili suikast olayımn aydınlatılması çalışmala- nnda devlet açısından önem taşı- yan, gizli kalması gereken bazı bılgılenn ıfşa edıleceğine dair is- tihbarat alındığından gazeteler Basın Yasası'nın ek 1. maddesi gereğince gerekli onlemlerin alındığım" soyledı Dalaman Tarım Açık Cezaevı Savcısı Necmeltin Karabacakoğ- In, sılahlı gasp suçundan 20 yıla mahkûm olup Dalaman'da ceza- sını çekmekte olan Ulkücu Baha- dır Tamer'ın kendısıyle ılgıh, "ta- mamen hayal mahsulu" ıddıalar ortaya attığını behrterek, şunları soyledı "Bahadır Taraer, oturduğu yerde yalan soyleyen, dengesiz bir adamdır. Mebmet Ali Ağca, Kar- tal Demirag ve Bahadır Taroer ay- nı turde insanlardır. Mektupta konu edilen olaylann tumu hayal mahsulu ve yalandır. Deh' saçması bir haberle nğraşıyonız." Savcı, Bahadır Tamer'ın şu an- da ıfadesının alınması ıçın Anka- ra'da bulunduğunu söyledı Adalet Bakanı Oltan Sungurlu, Sabah gazetesının cezaevınden Ahmet Vardar'a göndenlen mek- tubu kendılerıne verdıklennı, bu- nun uzerine DGM Savcılığı'nca soruşturma başlatddığını soyleye- rek, Soruşturma devam ederken niye mektubu açıklıyorlar, anla- rnıyorum" dedı EVET/HAYIR OKTtf AKBAL (Baftarafı 2. Sayfada) "Bu narmanın sonu gelır, ka- pıştırın gıder ayak — Yarın, ba- karsınız sönmüş bugün çatırdı- yan ocak — Bugün kı mıdeler ka- vı bugun kı çorbalar sıcak — Atıştırın, tıkıştırın kapış kapış ça- nak çanak " "2000'e Doğru dergısınde ad- lan geçen ANAP'lılar bugune ka- dar sustular Kendılerınden he- sap sorulana kadar susacaklar mı'' Bütun bu suçlamaları ıçlerı- ne sınrlırprPkler mı? Göreceöız
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle