29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 NtSAN 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Havel Israil'de • KUDÜS (AA) — Çekoslovakya Devlet Başkanı Vaclav Havel, Israil'e ziyaretinin ikinci gününde Filistinlilerle göruştü. Doğu Kudüs'te yapılan görüşmeye katılan 12 kişilik Filistin heyeti, Havel'den, Israil hükümeti nezdinde girişimlerde bulunmasını ve Israil'in işgal topraklannda insan hakları ihlallerine son yermesini sağlamasını istedi. lsrail'i ziyaret eden ilk Doğu Bloku devlet başkanı olan Havel, daha önce Başbakan Izak Şamir ile sabah kahvaltısmda bir araya geldi. Havel daha sonra Kudüs Üniversitesi'nde düzenlenen bir törene katıldı. Havel'e burada fahri doktorluk unvanı verildi. Esad, Gorbi ile görüştü • MOSKOVA (AA) — Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad, Sovyet diplomatlarınca 'kısa bir çalışma zivareti' olarak nitelenen bir gezi için geldiği Moskova'da, SSCB Başkanı Mihail Gorbaçov'la görüştü. tki ülkenin Dışişleri Bakanlan Eduard Şevardnadze ile Faruk El Sara'nın da ayrı bir ikili görüşme için bir araya geldikleri bildirildi. Her iki görüşmenin de sonucuna ilişkin olarak henüz açıklama yapılmadı. İki ulke savunma bakanlarının da hazır bulunduğu heyetler halindeki görüşmeler de süruyor. Uzay teleskobu • HOUSTON (AA) — ABD'nin yörüngeye otnrttnğu tızay teleskobu Hubble'ın görühtü göndermesinin, bazı sorunlar ytızünden gecikeceği bildirildi. Houston Uzay Kontrol Merkezi, başarısız geçen bir denemeden sonra koruyucu kapağın açılma işleminin tamamlandıganı ve "Teleskobun artık hizmete girmeye hazır olduğunu" duyurdu. Bir "Gözkapağı" gibi işlev görecek olan koruyucu kapak, teleskobun hassas cihazlannı, güneşin tehlikeli ışınlarından koruyacak. Yerden gönderilen yöneltme işleminde yapılan bir hatadan sonra, Hubble"da bulunan bilgisayarlar, otomatik bir önlem olarak kapağın açılmasını durdurmuştu. ABD üsleri • ATtNA (AA) — ABD, Yunanistan'daki dört büyük üssünden biri olan, Atina yakınlarindaki Nea Makri haberleşme üssünü sökmeye başladı. Atina'ya yaklaşık 40 kilometre uzaklıktaki Amerikan üssünde dün yapılan törende, üs komutanı, haberleşme cihazlannın sökülmesi emrini verdi. Üsteki tesis ve cihazların sökülmesinin ekim ayına kadar tamamlanması bekleniyor. ABD'nin Atina Büyükelçifiği'nden yapılan bir açıklamada, Nea Makri haberleşme üssünün, Washington'un tüm dünyadaki askeri üslerini azaltma kararı çerçevesinde kapatıldığı belirtildi. KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş, 6 mayıs seçimleri hakkındagörüşlerini belirtti: Mvılıalefet kazaııabilirRauf Denktaş, Ulusal Birlik Partisi'nin iktidarda fazla kalmanın etkisiyle yıprandığını, bu nedenle 6 Mayıs genel seçimlerini üç muhalefet partisi tarafından oluşturulan Demokratik Mücadele Partisi'nin kazanabileceğini söyledi. Denktaş, "3-5 ay işi sıkı tutacağım. Göz açtırmam" dedi. FATİH M.YILMAZ LEFKOŞA — KKTC Cumhur- başkanı Rauf Denktaş, 6 mayıs genel seçimlerini, muhalefetteki üç parti tarafından oluşturulan Demokratik Mücadele Partisi'nin (DMP) kazanabileceğini söyledi. Denktaş, "Ulusal Birlik Partisi, iktidarda fazla kalmanın etkisiy- le yıprandı. Muhalefet seçimi ka- zandığı takdirde 3-5 ay işi çok sı- kı tutacağım" dedi. Denktaş, cumhurbaşkanlığı se- çimi ile 6 mayısta yapılacak genel seçimlere ilişkin sorularımızı ya- nıtladı. KKTC Cumhurbaşkanı, genel seçimlerde tarafsız kalacağı- nı, "milli dava" konusunda doğ- ruları söylemeye devam edeceğini belirtti. Denktaş'a sorduğumuz sorular ve yanıtlar şöyle: — Sayın Baskan, 6 mayısta ya- pıiacak genel seçimlerde sizin ku- rucusn olduğunuz Ulusal Birlik Partisi'ne karşı ilk kez olarak giiç- lii bir muhalefet yanşıyor. UBP- nin şansı bu seçimlerde ne olabi- lir? DENKTAŞ — UBP, yülardır iktidarda fazla kalmanın etkisiy- le yıprandı. Çeşiıli suçlamalara he def oldu. Bu nedenle, üç parti ta- rafından oluşturulup desteklenen Demokratik Mücadele Partisi önünde şimdi sınav verecek. Oy oranları göz önüne alındığında UBP'nin 6 mayıs seçimlerini ka- zanması için çok çalışması lazım. — Yaoi DMP seçimicri kazana- bilir mi? DENKTAŞ — Evet, DMP'nin seçimleri kazanma ihtimali daha fazla. Ancak DMP başından ilan ettiği gibi geçici bir hükümet oluş- turacak. Pislikleri temizleyecekle- rini söylüyorlar. 3-5 ay içinde ik- tidan bırakıp yeniden genel seçim- lere gideceklerini söylüyorlar. Tüm bu faktörleri göz önünde tu- tarak hükümetin sürekli takipçisi olacağım. — Yapıldığı soyknen yolsuz- luklann bnnda etkisi oldn mu? DENKTAŞ — Tüm bunları araştırmak hukümetlerin işi. Cumhurbaşkanlığı seçiminde be- ni bunların içine çekmeye çalıştı- lar. Ben iktidara değil cumhurbaş- kanlığına adaydım. Bu nedenle bu tür polemiklere girmeyip milli da- va üzerinde durdum. lç politik çe- kişmelerden uzak durmaya ça- lıştım. — Sayın Deuktaş, muhalefet seçimi kazandıgı takdirde, Cum- hurbaşkanlığı seçiminde başlayan çekişmeler sizce sürer mi? Muha- lefetle göruş aynlıklan, milli da- va konusuna ohımsuz etki yapar mı? DENKTAŞ — Bunu kendileri- nin tavn gösterecek. Sürekli takip- çileri olacağımı söyledim. 3-5 ay işi çok sıkı tutmak zomndayım. Göz açtırmam. Kendileriyle, hü- kümet kurulduktan sonra oturup konuşacağım. Eğer milli dava ko- nusunda bir anlaşmazlık çıkarsa referanduma giderim. Halka so- rarız. Tabii, bu bir görüş aynlığı durumunda başvuracağımız bir yöntem. — Özellikle hangi konularda göruş aynlıgı olabilir? DENKTAŞ — Şimdi, yapüan kamuoyu yoklamâlan KKTC va- tandaşlannın ancak yuzde 2'sinin aralarında Rum görmek istediği- ni ve yuzde l'inin de Rumlann ge- ri dönmesini kabul ettiginı göste- riyor. Eğer muhalefet, cumhurbaş- kanlığı seçiminde olduğu gibi Rumlara toprak verilmesi veya Rumlann geri dönmesini isterse, bu, görüş ayrılığıdır. O zaman halka sormak gerekir. KKTC hal- kı, milli dava konusunda kararı verir, biz de ona göre hareket ederiz. — ABD ve Tnnus'a yapacağınız ziyaretleri erteiediniz. Bu, genel seçimlere kanşacagınız şekliıtde yorumlanıyor. DENKTAŞ — Böyle söylerler tabii. Ancak ben seçimlerde taraf- sız kalacağım. Yalnızca milli da- va konusunda doğrulan söyleme- ye devam edeceğim. Tüm dünya, KKTC'nin vereceği bir kanş top- rağı olmadığını ve "tek bir yürek" olduğunu görmeli. GiiDey Kore'nin en büyük tersanesi H>undai'de dun polıs, işçilerin kurduğu barikatlan aşarak işletmeye girdi. Güney Kore'de işçirpolis çaUşması: 24 yarah Dıs Haberier Servisi — Güney Kore'de dûnyanın en büyük tersanesi olan Hyundai'de süren grevlerde anlaşma sağlanamayınca, polis işçilerin kurduğu barikatlan yararak tersaneye girdi. Polisin cop ve kalkanla işçilerin üzerine yürümesi nedeniyle çıkan çatışmada 499 işçi tutuklandı, onu polis olmak üzere 24 kişi yaralandı. Şirket ile sendika arasında başlatılan görüşmelerin perşembe gecesi tıkandığı, tekrar görüşme masasına oturmanın ise olanaksız olduğu belirtiliyor. Sendika sözcüleri, anlaşmazlık konusunun daha önce olduğu gibi ücret konusunda değil, protesto gösterileri sonrasında tutuklanan dört sendika liderinin serbest bırakılmasıyla ilgili olduğunu açıkladılar. Bu arada aynı gün, sendikanın muhalefetle yakın ilişkileri olan kişilerce yönetildiğini ileri süren üç sendika lideri istifa etti. Otomobil, bilgisayar ve çeşitli tüketim malları üreten dev Hyundai şirketinde çalışan 24 bin işçiden 20 bini sendikalı. Bşzamanlı olarak 14 büyük gemi inşa kapasitesine sahip olan Hyundai tersanesi geçen yıl şirkete 1.5 milyar dolar gelir sağlamıştı. YüNANİSTAN KKTC Ufukta genel grev var STELYO BERBERAKİS ATtNA — Yunanistan'da sağ eğilimli Yeni Demokrasi Partisi (YDP) hükümeti, geçen perşem- be günü gece yarısı parlamento- nun güvenoyunu aldı. Hükümet programını görüşen parlamento- nun oturumları süresinde Batı Trakya Müslüman Türk azınlığı- nın iki bağımsız milletvekili de bi- rer konuşma yaptı. Bunlardan Dr. Sadık Ahmet YDP hüküme- tine güvenoyu vermesiyle YDP mületvekilleri tarafından coşkuyla alkışlandı. Azınlığın ikinci bağımsız Mil- letvekili Ahmet Faikoglo- ise oy- lamada "çekimser oy"kullanan tek milletvekili oldu. YDP hükümeti güvenoyunu al- dıktan bir gün sonra ekonomik önlemlcr paketini açıkladı. Ülke- nin dışa olan 25 milyar dolar bor- cunu ve devlet bütçesindeki açığı karşılamak amacıyla alınan bu ekonomik önlemler, çalışan sını- fın yeniden "kemerleri sıkmasım" öngörüyor. Bu çerçevede Yunanistan'ın ye- ni hükümeti, akaryakıt, içki, si- gara gibi tüketim maddelerine ytizde 10-15 arası zam yapılması- nı uygun gördü. Şarap dışında ka- lan içkilere yuzde 12, benzine yuz- de 10, sigaraya ise yüzde 15 ora- nında yapılan zamlardan başka, kara, hava, deniz ve demiryolla- n gibi taşımacılık fiyatlarına yüz- de 25 oranında, elektriğe de yüz- de 12 oranında zam yapıldı. KDV fiyatları ise iki birim arttırıldı. YDP hükümeti, ayrıca özel şir- de 12-20 arasında arttırdı ve sa- bah saat 05.00 - 08.00 arası uygu- lanan 'üeretsiz' tarifeyi iptai etti. Miçotakis hükümetinin açıkla- dığı bu önlemler işçi sendikalan ve muhalefet partileri tarafından sert bir biçimde eleştirildi. Bu ne- denle 1 Mayıs İşçi Bayramı kut- lamalarından sonra Ulke çapında genel grevlerin başlaması bek- YDP hükümetinin güvenoyu almasından sonra açıkladığı ekonomik önlemler sert ^pki aldı. 1 Mayıs'tan sonra ülke çapında genel grev bekleniyor. Dr. Sadık Ahmet ve Ahmet Faikoğlu, hükümetin azınlık şorunlarına ilgi göstermesini istediler. ket ve özel kişilerın yıllık gelirle- rini yüzde 7 oranında vergilendi- receğini açıklarken, tum bu eko- nomik onlemlerden toplam 1.5 milyar dolar gelir sağlanmasuu bekliyor. Yeni hükümet ulke için- de sayısı 174 bini bulan 'serbest' yolcu kartlannı iptai ederken, be- lediye otobüs bilet fıyatlannı yüz- leniyor. Öte yandan Başbakan Miçota- kis'in haziran ayı ortalannda ABD'yi ziyaret etmesi beklenir- ken Yunanistan'da bulunan dört büyük ABD üssünden biri olan Atina'daki Helenikon Hava Üs- sü'ndeki en büyük anten önceki gün Amerikalılar tarafından sö- küldü. Üs müzakerelerinin 7 ma- yısta yeniden başlayacağını açık- layan Yunan hükümeti söz konu- su antenin sökülmesini ABD'nin yeni Yunan hükümetine yaptığı bir 'jest' olarak yorumladı. Bu arada YDP hükümetinin programı parlamentoda görüşü- lürken Sadık Ahmet ile Ahmet Faikoğlu da birer konuşma yap- tılar. Bayramın birinci gününde Meclis Başkanı Athanassios Cal- daris'in de "bayram tebriklerini" alan iki bağımsız milletvekilinden Faikoğlu, hükümet programın- dan hiç söz etmedi. Faikoğlu azın- lık okullannın karşılaştığı sorun- ları gündeme getirdi ve Batı Trak- ya'da yaşayan azınlığın "Türk kökenli" olduklarını kanıtlama- ya çalıştı. Sadık Ahmet ise YDP hükümetinin geçmişteki Yunan hükümetlerinin azınlık üzerine uyguladıklan 'aynma' siyasetin izlenmemesi düeğınde bulunurken azınlığın YDP hukümetinden çok şeyler beklediğini söyledi. Ahmet ile Faikoğlu bu arada S1NASPIS- MOS lideri Harilos Florakisi azınlık sorunlanna ilgi gösteren tek siyaset adamı olduğu için ko- nuşma kürsüsünden ayn ayrı teb- rik ettiler. Muhalefet: UBP yüzde 33'ü aşanıaz Başbakan Derviş Eroğlu'nun "yüzde 55'i aşarız" şeklindeki açıklamasına muhalefet yanıt verdi. tZZET R1ZA YALIN LEFKOŞA — KKTC'de 6 ma- yıs genel seçimlerine ilişkin yanş sürüyor. UBP Genel Başkanı ve Başbakan Derviş Eroglu'dan son- ra, Demokratik Mücadele Partisi (DMP) adına, Cumhuriyetçi Tuık Partisi (CTP) eski genel sekreteri ve DMP Magosa MiUetveüli ada- yı Naci Talat Usar da kendi tah- minlerini açıkladı. Usar, "Cumhurbaşkanlığı se- çimkrinde Denktaş'ın aldığı yuz- de 66 oy oranıoı Llusai Biıük Par- üsi'nin (UBP) kendi dagarcığında gostermeye ve bu seçimleri nlıp götureceği havasım yaratmaya çalıştıgım" belirterek, "Bunlar bep boşunadır. UBP, taş çatlasa yuzde 33'ten oteye bir destek sag- layamayacak, yüzde 33'e takılip kalacaktır" dedi. UBP Genel Başkanı ve Başba- kan Derviş Eroğlu, daha önce "Genei seçimlerde yuzde 55'i aşanz" demişti. Denktaş'ın 1985 cumhurbaş- kanlığı seçimlerinde yuzde 70.2 oy aldığını, UBP'nin ise aynı yıl ya- pılan genel seçimlerde yuzde 36'ya takıhp kaldığım belirten Usar, "Son cumhurbaşkanlığı seçimle- rinde TRT, yeşil plakalı arabalar, para işin içine kanştı. Denktaş, karizmasını da kullanarak yuzde 66 oy aldı. Şimdi UBP bu oranı kendi dagarcığında göslenneye ça- lışıyor" şeklinde konuştu. Ulusal Birlik Partisi, köy, rad- yo ve televizyon konuşmalarında "CTP ve TKP'nin Kıbns Türkle- ri içinde yabancılar larafından maşa olarak kullanılan Truva at- ları olduğunu, iiçlü cephe DMP'nin, Denktaş-UBP ikilisin- den kurtulmak için kuruldugunu" ileri surüyor. öte yandan Güney Kıbns'ı zi- yaret eden SSCB İçişleri Bakanı Vladimir Bakatin, önceki gün Larnaka Hava Limanı'ndan aynl- madan önce verdiği demeçte, "Kıbns sorununa banşçı bir çö- züm bolunması için uluslararası çabalann yoğunlaşbnlması gerek- tigini" söyledi. Bakan, "Sovyeder Biriiği'nin, BM Genel Sekreteri'nin bu dog- rultudaki uğraşlannı desteklediği- ni" yeniden vurguladı. Rum radyosunun haberine gö- re de Rum yönetimi başkanı Yor- go Vasiliu da Şikago'da, "ABD- nin Türkiye üzerindeki nüfuzu do- layısıyla Kıbns sorununun çözıi- miinde önemli rol oynayabilecegi- ni" söyledi. Vasiliu, "VVashing- ton'un Kıbns konusunda tutarlı bir politika benimseyerek Türki- ye'yi. Kıbns'tan askerlerini çeke- rek insan haklanna saygılı olraa- sı gerektigi yönünde uyannasiBin zonınlu olduğunu" ileri surdü. BUGUN ALİSİRMEN 23 ve 24 Nisan Son yıllarda, nisanın 20'lerine gelince gazeteierde değişme- yen iki konu, iki tarih yer alıyor: 23 Nisan ve 24 Nisan. 23 Nisan Ulusal Egemenlik günü ve bayramı olarak kutlanıyor ve aynı za- manda, tüm dünyadan gelen çocuklar, çocuklara adanmış bu bayramın şenliklerine katılıyorlar. 24 Nisan ise Ermenılerin kendi kendılerıne ilan ettikleri soy- kırım günü olarak yaşanıyor Ve biz Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızın sevincinı, bir yandan kimi iç egemen güçler tara- fından parlamentonun kâh kapatılmış, kâh hiçe sayılmış olma- sının burukluğuyia öte yandan da Ermeni iddialarına son dönem- lerde pek arka çıkan Amerikalı dosttarımızın tutumlarının doğur- duğu düş kırıklığıyla golgelenmiş biçimde yaşamak zorunda ka- lıyoruz. Asfında Amerikalı dostlanmızın tutumlarına şaşırmamız ka- dar şaşırtıcı bir olay yok. Uğur Mumcu son derece haklı; onun yazısında da belgelere dayanarak vurguladığı gibi VVashington da Bush da geleneksel Amerikan politikasını uygulamaktadırlar. Gerçekten de öyledir.Tüm Birinci Dünya Savaşı boyunca ve sonrasında, Ermenistan düşünü destekleyen, Ermeni davasını savunan ABD, taa King Crane Komisyonu'nun raporundan be- ri Ermeni iddialarına arka çıkmıştır. Türkiye Cumhurıyeti'nin ku- rulması da bu durumu değiştırmiş değildir. Öyle ki 1927 yılında cumhuriyetin ilk VVashington Büyükelçisi Muhtar Bey, New York'ta Amerikan topraklarına ayak bastığı za- man, muhalefet liderlerinden James Gerard basında şu bildiri- yi yayımlatır: "1919'dan beri 1 milyondan çok Hıristiyan öldüren ve 2 milyondan fazlasını anavatanlarından kovan ve halen bir Sürü kadın ve çocuğu kölelıkte tutan canavariar çetesınin tem- silcisi." Bu şekilde nitelenen kışi Türkiye Cumhuriyeti'nin büyü- kelçisi idi ve New York'ta ancak bir gümrük motoruyla gizlice karaya çıkıp, trenle yine gizlice baskente gıdebilmişti. ABD'nin Türkiye'deki Büyükelçisi ve sözde Türk dostu Grew ise Ermeni devletinin kurulamamış olmasını şu ilginç gerekçe- ye bağlamaktadır: "Sıze bir Ermeni vatanı sağlamaktan çok sevinç duyacaktim. Fakat bu vatanı kuvvet zoruyla almak için 300 bin kişilik bir or- du göndermekte başarısız kaldınız." Kısacası, ABD'nin Ermeni politikası budur. "NATO'nun sadık müttefiki" döneminde, bu politika büyük bir yoğunlukla uygu- lanmamışsa da özde değişmemiş, yalnızca dondurulmuş ya da başka bir deyişle askıya alınmıştır. Ama toşullar değişince, Türkiye'nin içinde bulunduğu yalnız- lık ve çıkmazların da etkisiyle ABD, eskı politikasını yine eski şiddetiyle uvgulamaya başlamış bulunuyor. Evet Uğur Mumcu'nun da dediği gibi, geleneksel Amerikan politikasını uygulayan "Bush'a değil, Türkiye'yi Amerikan ipote- ğı altına sokan, ülkemizdeki yeni Amerikan mandacıları"na kız- mak gerekir. Gerçekten de gücünü ABD'den alanlarm 24 Nisan'a karşı çı- kabilmeleri olanaksızdır 24 Nisan'a etkili biçimde karşı çıkmanın yolu, 23 Nisan'a sa- hip çıkmaktır. 24 Nisan, ancak 23 Nisan ile aşılır Çünkü 23 Nisan, iktidarların güçlerini uliısal istençten alrna- larını, ulusal istencin organı, demokrasinin temel kuruluşu olan parlamentonun ve demokrasinin kurallarının üstünluğunün sağ- lanmasını öngörür. 23 Nısan'a sahip çıkmak, gücünü ulusundan almak demek- tır. Paıiamentoyu kapatıp, Rogers planlarıyla Amerikan çıkaıiarı- na boyun eğip, sonra da Amerikan şirketleri tarafından sigorta edilenler gibi, ulusal ıstenci hiçe sayıp, çok küçük bir azınlığın onayı, ama özellikle Sam Amcası'nın desteğiyle, demokrasinin kurallarına meydan okuyup, sistemın temellerine dinamit koya- rak iktidarlarını sürdürmeye kalkan Nakşıbendi hanedan reisle- ri, VVashington karşısında boyunları kıldan ince olduğundan ve varlıklarmı salt Amerikan kartalına borçlu bulunduklarından, ABD'nin geleneksel 24 Nisan pditikasına kararlılıkla karşı çtka- maz, olsa olsa kem küm ederler. 24 Nisan'a etkin biçimde karşı çıkabilmek için 23 Nisan'a sa- hip çıkacak bir 'kuvvacı' dünyagörüşüneve de yüreğıne sahip olmak gerekir, Nakşi hanedan yıvışıklığına değil. Akbulut'un Yeni Zaman'a demeci: Bulgaristarfda somut adun yokMOSKOVA (AA) — Başbakan Yıldınm Akbnlat, Bulgaristan hukümetinden, Türk azınlığm haklannın iadesi konusunda hâlâ somut adımlar beklendiğini söyledi. Başbakan Akbulut, Sovyetler Birliği'nde yayımlanan ve her hafta dokuz ayrı dilde basılan "Yeni Zaman" dergisine verdiği demeçte, Bulgaristan'daki yeni yönetimin, Jivkov rejiminin tüm dünyadan soyutlanmasına yol açan politikalarına son vermesi- nin Türkiye^de memnuniyet ya- rattığını belirtti. Akbulut, bununla birlikte Bul- garistan'daki Türk asıllı azınlığın haklannın iadesi konusunda so- mut bir adıra atılmadığına dik- kati çekerek "Ancak geçmişin ha- talannın onanlması ve Türk azınlığın Bulgar vatandaşlan ola- rak haklannı banş ve siikûnet içinde kullanmalannın guvence- ye alınması halinde Türk - Bul- gar üişkilerinde gelecekten umut- lu olabiliriz" şeklinde konuştu. Dcmecinde Kıbns konusuna. da değinen Başbakan Akbulut, Türk tarafının Kıbns'ta "herhan- gi bir biçimde, nasıl olursa olsun bir çozüm" arayışında olmadığı- nı, adada kaiıcı ve adil çözüm is- tediğini vurguladı. Akbulut "Kıbns'ta rercekten gerekli olan, kâfıt üzerinde çeşitli anayasa taslaklan hazırlamak de- gil. adadaki iki halk arasında yıl- lardır sııren güvensizliği ortadan kaldıracak, politik olarak uygu- lanabüir ve yasama şansı oian bir uzlaşmadır" şeklinde konuştu. Başbakan Akbulut, Kıbns'ta vanlacak herhangi bir çözümün, adadaki iki halkın siyasi eşitliği- ni ve iki bölgeliliği güvenceye al- mak zorunda olduğunu belirtti. Türkiye'nin son dört yıl içinde Avrupa çapında ya da uluslara- rası düzeyde çeşitli insan hakları sdzleşmelerini imzaladığını ve onayladığım hatırlatan Yıldınm Akbulut, TC Anayasası'nın 90. maddesi uyannca bu sözleşmele- rin artık Türkiye'nin yasaları ka- dar etkili ve geçerli kabul edildi- ğini belirtti. Akbulut, ancak insan haklan konusunda hükümetin izlediği tutuma ters düşen bazı munferit olayların meydana gdmesinin önlenemediğini bildirdi. Demecinde Türk - Sovyet ih> kilerinin her alanda gelişmesinin memnuniyet verıcı olduğunu be- lirten Yıldınm Akbulut, iki ülke arasındaki ekonomik işbirliğinin 'kurumsal temelini ve altyapısım' oluşturan anlaşma ve protokolle- rin imzalandığını kaydetti. Kopenhag'a hersiin saat 17.OO'de SAS hergün 17.00'de İstanbul'dan kalkarak 19.25'de Kopenhag'a varır. Avrupa'nın ve dûnyanın önemli merkezlerine en uygun bağlantıları sağlar. Bizleri, İstanbul'da 146 60 75den, Ankara'da 125 51 90'dan arayabilir veya seyahat acentenizie temas kurabilirsiniz. CUMHURİYET CADDESİ 26A. HARBİYE, İSTANBUL TEL: 146 50 75 ATATURK BULVARI 127, KAT 4, NO. 417, BAKANLIKLAR, ANKARA TEL 125 51 90 S4Sİşadamının Hava Yolu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle