23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 NtSAN 1990 HABERLER CUMHURtYET/U Adnan Hoca'nın imza günü • İstanbul Haber Servisi — Tanınmış ailelerin çocuklarını çevresinde topladığı öne sürülen Adnan Hoca (Oktar), dün 8. Dini Yayınlar Fuan'nda "Harun Vahya" takma adıyla yazdığı "Yahudilik ve Masonluk" adlı kitabını imzaladı. Sezgin Kitabevi'nin standında özellikle gençlerin ilgi gösterdiği okuyucu kitlesine kitabını imzalayan Adnan Oktar, giyimi ve sakalıyla dikkat çekerken, merakh bir grubun sorularını da yanıtladı. (Fotoğraf: Fuat Kozluklu). 4 Ozal cunta heveslisi' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — OYP Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Kılıç, Cumhurbaşkanı Ttırgut Özal'ın cunta hevesine girdiğini söyledi. Kılıç, Özal'ın Akbulut'u özellikle Başbakan atayarak hükümeti sıfırladığını belirtti ve Kenan Evren'e Atatürk Uluslararası Barış Ödülu verilmesini "cunta başı ile veliahtı arasında alışveriş" diye niteledi. Selahattin Kılıç, dün düzeniediği basın toplantısında, bir soru üzerine, DYP iktidarında Evren de dahil 12 Eylül yöneticilerinden hesap sorulacağını bildirdi. OSS sonılaruıda hata yok • A.NKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Üniversite birinci basamak sınavında aynı tür kitapçıkta soruların farklı diziidiği şeklindeki iddiaların doğru olmadığı anlaşıldı. öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Dr. Fethi Toker, bu iddiayla kendilerine başvuran bazı adayların soru kitapçıklarını incelediklerini ve adayların yanıldıklarının anlaşıldığını söyledi. Toker, A ve B kitapçıklannın birbirlerine kanşmasının ve aynı kitapçıkta soruların birbirlerinden farklı sıralarda basılmasının baskı tekniği açısından da olanaksız olduğuna işaret ederek "A ve B kitapçıkları birbirlerinden farklı matbaalarda basılıyorlar. Kanşıklık olması kesinlikle söz konusu olamaz" diye konuştu. Siyasi sahnede yeni parti • ANKARA (ANKA) — Şair Sezai Karakoç önderliğinde bir grup Müslüraan aydın "Diriliş Partisi" isimli bir parti kurdular. Yeni İslami Parti, Avrupa Topluluğu'na "evet 11 diyor. Amblemi "Güller açmış gül ağacı" olan Diriliş Partisi ile ilgili olarak haftalık Tempo Dergisi'nde.yer alan bir haberde, partinin programı anlatıldı. Diriliş Partisi programında, Avrupa Topluluğu'na "evet" denilerek bölgede "alternatif bir pazar" Dİuşturulması gerektiği belirtildi. Milliyet'in iki taşıtı yandı • İstanbul Haber Servisi — Sultanahmet'te Milliyet gazetesi taşıtlarının bulunduğu garajda dün gece yangın çıktı. Olay sırasında bir kamyon ile otomobil tamamen yandı. Yanan taşıtlardan birinin spor servisi çalışanlarından Halil Özer'e ait olduğu öğrenildi. Bir gazeteye telefon eden bir kişinin olayı Müslüman Gençlik Orgütü adına Ustlendiğini söylediği bildirildi. KlSA KISA • Türk Muhendis ve Mimar Odaları Birliği, Istanbul II Koordinasyon Kurulu ve 14 oda temsilcisi, dün yayımladıkları ortak açıklamada, 413 sayılı tedbirler kararnamesinin TMMOB'de ciddi kaygılar uyandırdıgmı bildirdiler. • SHP Islanbul II Yonetim Kurulu, Büyükşehir Belediye Meclisi üyelerinden SHP'li Mustafa Özyurek ile DYP'li Mustafa Divan'ın görevden alınmasını protesto etti. tl başkanı Ercan Karakaş karann maksatlı olduğunu öne sürdü. • Dil Derneği 4 yaşına girdi. Derneğin kuçük kurultayı 5-6 mayıs tarihlerinde Ankara'da yapılacak. Bu kurullaya Türk Dil Kurumu'nu kapatan yasanın yapıcılanndan eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyesi Tahsin Şahinkaya da davet edildi. • Adımlır Dergisi'nin dün Bursa'da yapacağı "Demokrasi ve Sosyalizm, Sorunlar" konulu panele panelistlerın kimlik bildirim formları eksik olduğu gerekçesiyle izin verilmedi. Bunun üzerine panelistlerın bir bölümu Adımlar Bürosu'nda bir araya gelerek sohbet toplanlısı yaplılar. Anayasa Mahkemesfnden uyamKanun hiikmünde kararnameler ancak ivedilik isteyen belli konularda kısa süreli yetki yasalarına dayamlarak çıkarılabilirler. KHK uygulamasının yaygınlaştırılması, yetki yasalarına, kullanılma süreleri uzatılarak süreklilik kazandırılması ve hemen her konuda KHK'larla yeni düzenlemelere gidilmesi, ivedilik koşulunun uygulanmaması yasama yetkisinin devri anlamına gelir. Böylece üç kamu erki arasındaki denge bozulur. Yürütme organı yasama organına karşı üstün bir duruma gelir. Bu anayasanın 2,7,87 ve 91. maddelerine aykırıdüşer. ANKARA (Cumburiyet Buro- su) — Yasa konularında kanun hükmünde kararnamelerin çıka- nlması ve bunlann TBMM'de gö- rüşmeye ivedilikle acılması hak- kındaki tartışmalar sürerken Ana- yasa Mahkemesi dünkü Resmi Gazete'de yayımlanan bir karann- da, "yasa konulannın KHKIarla düzenleniDesi, paıiamentonun ya- sama yetkisinin bu konnlarda iş- krliğini kaybetmesi ve yunıtme- ye devri sonucunu dogunır" gö- rüşünü ortaya koydu. Mahkeme, kararında "esas olanın" yasama yetkisinin TBMM tarafından kul- lanılması olduğunu vurgulayarak "KHK çıkanlması TBMM tara- fından verilen ve ancak 'ivedi ve zorunlu' durumlarda çok uzun oi- mayan bir sürede kuUanılacak yetkidir" denildi. Bu yetkinin ya- sama etkinliğınin yerini alacak bi- çimde kullanılması ve olağan bir yol haline getirilmesinin üç kamu erki arasındaki dengeyi bozacağı, yürütmeye yasama karşısında üs- tünluk saglayacağı belirtildi. Ana- yasa Mahkemesi, "yasama yetki- sinin genel ve asli oldugunu. devredilemeyecegini" kaydederek "KHK'lar ancak ivedilik isteyen belii konularda kısa süreli yetki yasalarına dayamlarak çıkanlabilir" görüşünü belirtti. SHP 1988 yüında, kamu perso- nelinin durumlannın iyileştirilme- si amacıyla 3268 ve 3347 sayılı ka- nunlarla kanun hükmünde karar- name çıkarma yetkisı tanıyan ya- saların bazı maddelerini değisti- ren ve süresini uzatan, aynca 2954 sayılı TRT Yasası'nın bir madde- sini değiştiren 3479 sayılı yasanın anayasaya aykın olduğu iddiası ile Anayasa Mahkemesi'ne başvur- muştu. Mahkeme, 3479 sayılı ya- sanın 1 ve 2. maddelerini oy çok- luğu, 3. maddesini ise oybirliği ile iptal etmişti. Kararm dünkü Resmi Gazete1 de yayımlanan iptal gerekçesinde özetle şu noktalar üzerinde duruldu: "• Bu da göstennelctedir ki me- iBaıiar ve diğer kamu görevlileri- nin calışmalanndaki etkinliğin artnnlması ve kamu hizmetlerinin düzenli, süratli, >erimli ve ekono- mik bir biçimde yunıtulmesini te- min etmek amacıyla bunlann ida- ri, mali ve sosyal haklannda iyi- leştirmeler yapılması işi ivediligi gerektiren ve kısa sürede. yasa ya da yasalar yerine KHK'larla dii- zenlenmesi, paıiamentonun yasa- ma yetkisinin bu-konularda işler- ligini kaybetmesi ve vürütmeye devri sonncunu doğunır. Bu da anayasanın başlangıç bölumıine, 2, 7, 87 ve 91. maddelerine aykın dişer. • Eus olan yasama yetkisinin TBMM tarafından kullanılması, yiinıtmenin ana>i asa ve yasalara uygun olarak görev yapmasıdır. KHK çıkanlması, TBMM Urafın- dan verilen ve ancak 'ivedi ve zorunlu' durumlarda çok uzun ol- mayan bir sürede kuUanılacak bir yetkidir. KHK'lann ivedi ve zo- runlu olmayan durumlarda kulla- nılması, bu dogrultudaki uygula- maya süreklilik ve yaygınhk ka- zandınlması, yasama yetkisinin devri anlamına gelir ve aıtayasa- ya aykın diiser. • KHK uygulanıasının ivedi ve zorunlu dunımlar dışında ve uzun sürede yasama etkiniiğinin yerini alacak biçimde kullanılması ve olağan bir yol haline getjrilmesi üç kamu erki arasındaki dengeyi bo- zar, yürütmeye. yasama karşısın- da nstönlük saglamasına neden oJnr. • İvedi zorunlu bir durum yok- ken, parlamentonun yasama yet- kisine ve önceligine el uzatılması sonucunu dogurur. Boyle bir hıı- küm, parlamenter demokrasinin dayanagı olan kuvvetler aynlıgı ve anayasanın 2. maddesindeki de- mokratik bukuk devleti ilkelerine ters düşmekte, bu nedenle anaya- sanın başlangıç bolümüne ve 2. maddesine aykın bulunmaktadır. Kutlu ile Sargın'ın ölüm orucu 17. gününde • 3479 sayılı yasanın 1. maddesi ile 'yeni bakanlık' kurma konu- sunda hükümele KHK çıkarma yetkisi verilmesine ilişkin bolüm- de de belirtildiği gibi, anayasanın 91. maddesindeki koou suuriama- lan dışında, Baka-ılar Kurulu'na TBMM'ce KHK çıkarma yetkisi verilebilir. Ancak bu yetki ivedi ve zorunlu durumlarda kısa süreli ve belli konularda anayasanın 87 ve 91. maddelerinde koşullan içere- cek biçimde verilmelidir. • Sonuç olarak, ivedi ve zorun- lu olmamasj nedeniyle yasattcdü- zenlenmesi gereken bu konunun KHK'ya bırakılması, böylece ya- sa koyucuya ait olan yetkinin yü- rütme organına devredilmesi ana- yasanın 7, 87 ve 91. maddelerine aykın bnlunmuştur. • Kaldı ki anayasanın 91. mad- desinde öngöriilen yetki yasalan- nın ve bunlara dayanan KHK'la- nn TBMM komisyonlan ve genel kurulunda öncelikle ve ivedilikle görüşülmesi kuralı bu yetkinin an- cak öncelikle ve i>edi işlerde ve bc- lirli bir sürede kullanılmasını ge- rekli kılar. Vetki süresinin sürekli uza&lması anayasanın 91. madde- sine de uygnn dusmez." Mahkeme karannda, kanunla düzenlenmesi gereken konulaun KHK kapsamına alınmasının da anayasanın 130. maddesine aykı- rı olduğu belirtilirken dava dilek- çesinde yer alan "Verilen uzun bir zaman dilimi içerisinde bu yetki kuilanılmışsa KHK çıkarma yet- kisinin istisnai ve zorunlu durum- lara ilişkin olması hususu arük or- tadan kalkmış olacaktır. İstisnai ve zorunlu durum kalktıgına gö- re yeniden süre uzatılması KHK çıkarma yetkisinin kötüye kulla- mlmasından başka anlam taşunaz" görüşüne de işaret edildi. SHP ve DYP'den tepki SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal, Anayasa Mahkemesi'nin kararını "çok önemli bir karar" diye nitelerken hükümetin bu ko- nudaki tutumunu ve anayasanın amir hUkümlerini açıkça ortaya koyduğunu dile getirdi. DYP Genel Başkanı Süleyman Oemirel de Anayasa Mahkemesi1 nin kararındaki kaygı ve yoru- munda haklı olduğunu belirtti. Demirel, gazetecilerin "Anayasa Mabkemesi bu kararla bükâmeti uyanyor mu?" sorusuna da şu ya- nıtı verdi: "Bunlan uyarrnak miimkün de- gil. Öyle bir derin uykuya dalmış- lar ki ne bu uyan onlan uyanr, ne bu baş yasbktaa kalkar. Bunlan alıp görürüp gömmek lazımdır. Bunlar uyanlacak diye boş yere bekJemeyin. Gömün kurtulun en iyisi." Demirel, Anayasa Mahkemesi'- nin kararını değerlendirirken, Mahkeme Başkanı Necdet Dan- cıoğlu'nun geçtiğjmiz günlerde kuruluş yıldönümü törenleri sıra- sında kuvvetler aynmı ilkesi ile il- gili söylediklerinin fevkalade önemli olduğunu belirterek kuv- vetler aynlığı ilkesinin ortadan kaldınJmasının devleti işlemez ha- le getireceğini ve demokratik dev- leti ortadan kaldıracağını anlattı. Demirel, daha sonra şunları söyledi: "Yürütme organı yasam» orga- nının yerini almışsa ve yargı orga- nını tesir altında bırakır hale gel- mişse, o zaman kuvvetler aynlıgı prensibi ortadan kalkmış demek- tir. Bizim üzerinde hassasiyetle durduğumuz, yasama organının bir kenara itilmesidir. Son çıkan- lan KHK yasama organını bir ke- nara itmekten başka bir anlama gelmez. Hangi konuda bundan sonra ihtiyacınız olacakür? Bun- lann TBMM'de konuşulmasıw öoluyorsunuz. Bu KHKIan uygu- layanhâldHİdnım adına karar ve- recek? Htkimin arkasında Türk ulusu adına karar veren hâkim' di- ye yazıyor. Türk ulusu adına ka- rar verme yetkisi sadece TBMM'ye aittir. Hükümetleria Türk ulusu adına karar veren ba- kimin eline yasa verme yetkisi yoktur. KHKIan çok acil birtakıra eko- nomik konulardan çıkanp da in- san haklannı ügilendiren birtakım konulara getirdiğiniz ve bunlan da TBMM'de en kısa zamanda gö- riısmedigimiz takdirde, ortaya ge- len olay rejimin şeklini degistir- mekten başka bir şey degüdir. Bu, rejimin çarpıtılmasıdır. Anayasa Mahkemesi bu şekilde bir kaygı- sında ve yorumundadır." Ankara Üniversitesi SBF öğre- tim üyesi Prof. Dr. Yavnz Sabun- cu, Anayasa Mahkemesi kararının tam metnini okumadan bir değer- lendirrne yapmasının mümkün ol- madığım belirtirken "Kanun hük- münde kararname çıkarma yetkisi hükümele anayasayla tanınmış bir bak. Anayasada sadece konu sı- nırlaması var" diye konuştu. Sa- buncu, kanun hükmünde karar- namelerin TBMM'de görüşülebi- leceğine işaret ederken "Ancak Meclis soyut bir kavram. ANAP çoğunlugu söz konusu. TBMM bu konudaki yetkisini kullanmıyor" dedi. Sabuncu, 413 sayılı KHK'nın yet- kisini anayasanın 121. maddesin- den aldığını ifade etti. Muhalefet de 'Demokrasiye başka ayıplar eklenmesin' 23Nisan'da tç Politika Servisi — Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'nde baş- lattıkları "ölüm orucu" 16. günü dolduran TBKP liderleri Haydar Kutlu ve Nihat Sargın hükümetin 141, 142 ve 163'le ilgili girişimleri üzerine avukatları aracılığıyla gönderdikleri mesajda "Hüküme- tin demokratikieşme dogrultusun- da yapacagı degişikliklerin ciddi- yetine eger Türkiye demokratik kamuoyu inanırsa biz de ölüm orucu eylemlerimizi değeriendiri- riz. " dediler. Kutlu ve Sargın'la dayanışma amacıyla başlatılan açlık grevleri de giderek yıaygınlaşıyor. Jzmir, Iz- mit, Gaziantep, Adana, Manisa, Muğla, Bursa, Balıkesir, Adana- da sürdürülen açlık grevlerinin ya- nı sıra dün de yüze yakm TBKP'li Sosyalist Parti'nin Istanbul'daki lokalinde açlık grevine başladı. Kutlu ve Sargın'ı Refah Partisi adına ziyaret eden Şener Battal 'ölüm orucu'nun dünya çapında olağanüstü ilgi uyandırdığını ve Türkiye'nin dış dünyadaki görü- nümüne büyük zarar verdiğini söyledi. SHP Adana eski il başka- nı avukat Ziya Yergök SHP Ge- nel Başkanı Erdal İnönü'ye bir mesaj göndererek Cumhurbaşka- nı Özal ile görüşmesini ve forunun acil ve etkin katkısı olacağına inandığı için sorunun üst düzey- de gündeme getirilmesini istedi. TBKP Ankara il yönetimini kabul eden Ankara Büyükşehir Beledi- ye Başkanı Murat Karayalçın da Kutlu ve Sargın'ın ölüm orucuyla ilgili olarak "Demokrasimize ye- ni ayıplar eklenmemesini diliyorum" dedi. Batı Berlin'de bazı siyasi partiler ve sendikalar "Batı Berlin Dayanışma Girişimi" olarak düzenledikleri basın top- lantısında Türkiye"de düşünce öz- gurlüğünün kısıtlanmasını protes- to ettiler. CUNEYT ARCAYUREK yaayor Siyasi Birlik Nerede? ANKARA — Nisan ayı başında birden parlayan bir deyiş, onunla birlikte başlayan yörünge veolaylardizisi, bugün hangi nok- tada? Günübirlıkyaşayan siyasetimiz, bir ayöncesinebakmıyor.neredençıkılıpne- reyegeldiğimizinedensehiçdüşünmeye değer bulmuyor. 28 martta MGK'nın S-S'lerle sonuçla- nan ünlütoplantısından hemen sonraözel- likle siyaset piyasasına, pek çok çevreye cazip gelen bir deyiş ortaya atıldı: "Siyasi birlik". Ulusal sorun karşısında "siyasi birlik" gereğine değinen açılışlar, döndü dolaştı, 2 nisanda 'LiderlerZirvesi'ne var- dı. "Siyasi birlik", etkili birçevrenin isteği- ni özetleyen bir slogan mıydı, yoksa siya- setçiler ulusal sorunu görüşmeye hazırla- nırken kendiliğinden oluşan, ogünlerin an- lamına uygun bir deyiş miydi? Kuşku yok, 28 martla 2 nisan arasında kulisin hangi gelişmelere taı.ık olduğunu bugünlerde öğrenemeyeceğız. Ama ya- vaşyavaş bazı çizgilerbeliriyor. Ulusal bir sorunun çözüme gidebilmesi için ulusal sorunu çözeceklerin gereksindiği deste- ğe, "siyasi birlik" adını.siyasetçilerintak- madığı anlaşılıyor. "Siyasi birlik" tanımını, destekarayan birinci derecede sorumlu olanlar, siyaset alanına sürmüyor. Birinci derecede so- reği düşmüyor. İktidartepe noktalan, bu- gün, bir ay boyunca ortalığı karmakarışık eden önlemlerin askerlerden geldiğini. ye- ri geldiğinde söylemeyi artık ihmal etmiyor- lar. Fakat siyasi birlik sağlandıktan sonra hangi noktaya geliniyor, bugünkü aşama- da işin önemli yanı bu. iktidar, siyasi bırliğingerektirdiğigirişim- 2 Nisan zirvesinden önce bütün siyasetçilerin ağzından 'siyasi birlik' gereği düşmüyor. iktidar tepe noktalan, bugün bir ay boyunca ortalığı karmakarışık eden önlemlerin askerlerden geldiğini, işlerine ve yeri geldiğinde söylemeyi artık ihmal etmiyorlar. rumlu olanlan temsil eden ikinci kanaldan kişiler, siyasetönderieriyle yatemas kuru- yorlar ya da bu başlığa uygun davranışlar göstermelerinı çözüm için zorunlu gördük- lerini, dahadoğrusu görüldüğünü duyuru- yorlar. 2 Nisan zirvesinden önce hemen bütün siyasetçilerin ağzmdan "siyasi birlik" ge- leri, önlemlerden sonra yerine getirmedi- ği gibi 'siyasi birlik' gereği yapılması gere- kenleri isteyen muhalefet ve kamuoyunu ne dinlıyor ne de haklı istemlere duyarlıhk ğösterdiğini, göstereceğini duyumsatıyor. Ulusal bir sorun söz konusu ise bu soru- nun gerektirdiği siyasal birlik baştan sona yerine getirilmemeli mi? Önlemleri alınca- yakadar"siyasibirlik"geçerli Başüstüne. Fakat ulusal sorunun ulusal Meclis 'te gö- rüşülmesine sıra gelince, iktidar çoğunlu- ğu, başta Köşk ve sonra hükümette bir inatlaşma. S-S'lerin Meclis'te görüşülme- sıneolanak tanınmadığı sürece, deyimin mucıdiçevrelerin "siyasi birlik" adlandır- malan ne kadanyla geçerli olacak? Aklabir başkasoru dahageliyor. Hende- ği atlayıncaya kadar siyasi birliğe evet, fa- kat siyasi birliğin doğal davranışlarına ge- lince hayır! Galiba ilk başta "siyasi birlik" tanımıylakulisteyolaçıkarak bir sonuç el- de edenlerin, 23 Nisan Egemenlik Bayra- mı anfesinde üzerinde durmalan gereken demokratik soru bu olmalı. iştebu nedenlerleS-S'leri, Meclıs'tegö- rüşmeye direnenlere sormadan edemiyor insan. Bir aydırdavuluçalınanbu siyasi bir- lik nerede kaldı? 2 Nisan'da Köşk'te baş- ladı, 3.5 saat süren toplantıdan sonra ye- rini yine tabansız iktidann lütfuna mı bırak- tı? yüklenecek ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) — 23 Nisan Ulusal Egemen- lik ve Çocuk Bayramı nedeniyle özel gündemle toplanacak TBMM'de muhalefet partileri temsilcilerinin, son siyasi gelişme- lere atıfta bulunarak, "milli irade, TBMM'nin üstünlüğü" üzerinde duracakları bildiriliyor. TV'den nakleıı yayımlanacak olan konuşmalannda, SHP Gend Sekreteri Deniz Baykal ve DYP Genel Başkanı .Süleyman Demi- rel'in, konuyu geçmiş meclislerden bugüne getirerek günümüze yöne- lik eleştirileri dile getirecekleri be- lirtiliyor. TBMM Başkanı Kay« Erdem'in de konuşmasında parla- mentonun üstünlüğü ilkesini özel- likle vurgulayarak Çankaya'ya dö- nük siyasal mesajlar vermesi bek- leniyor. TBMM'nin açılışının 70. yıldö- nümü olan 23 Nisan Ulusal Ege- menlik ve Çocuk Bayramı nede- niyle düzenlenen "Milli Egemenlik" haftası bugün başlı- yor. "Milli Egemenlik" Haftası kapsamında bugün TBMM'de "Milli Egemenlik ve TBMM" ko- nulu bir sempozyum düzenlene- cek. Bilkent Üniversitesi'nin bi- limsel katkılanyla gerçekleştirilen sempozyum, TBMM Başkanı Ka- y« Erdem'in açış konuşmasıyla başlayacak. Erdem'in burada ya- pacağı konuşma merakfa bek- leniyor. MGK'dan ilk ses "PKK kepenk indirtti, intrfada tûrü başlıklar atılıyrjr. Halbuki basında, PKK yıpranıyor'gibi haberler olmalı... Makale yazarları ise güvenlik güçlerinin moral kazanacağı yazılar yazmalı... 'Halka eziyet ediyorlar' gibi yazılar moral bozucu oluyor." Milli Güvenlik Kurulu'ndan bir yetkifi, Gûneydoğu Karamamesi'yle ilgili görüşlerini ilk kez Noktaya anlattı. Susuzluga cözüm laâım surannda mı? Yağmur duası, "balonla su" derken... Şimdi de "biyolojik antma"dan geçinlecek olan kanalizasyon sulanmrt "kullanımı" gündemde. Birçok Baû kentınde olduğu gibi istanbul'da da antılan sular, en azından sanayinin kullanımına verilebilecek. Bir mazoşîstîn portresi Mazoşizm, Batı'da yeniden moda. Günlük hayatta, kendine güvenen, özgûr, önemli konumlarda bulunan kadınlar, gecelen "yatak odalan"nda aşağılanan birer "köle" olup hırpalanan. dövûlen bir seks objesi otmaktan zevk ahyoriar mı? Batı Alman Sina GeışJer'in bu yöndeki itiraflan büyûk fırtınalar kopardı. EVDEKİ YENİ DESPOT: COCUK ÇocuMann egemen olduğu aile tipi hızla yayılıyor... Nokta'yla görûşmek için 10 yafmdaki çocuğundan izin alan, çocuğuna bir bardak süt Içirmek için mahallenin bütün kedilerini eve dolduran anneler... Yuva yöneticilerlnin, anne-babaların yüzüne karşı söyleyemedigi şeyler... Prof. Atalay Yörükoğlu, "Eğitimli ya da orta direk ailelerin yandan çoğu böyle" diyor. Uzmanlardan çdzüm önerileri: "Diktatörünûzü sevfn, fakat onunla asla uzlaşmayın." Kömplo mu, degil mi? Hasan Celal Gûzel-Hande olayına yatandaş nasıl bakjyor?.. İnterstrateji'nin Nokta için yaptığı büyük kamuoyu araştırması. Yüz yıllık sansür! Abdülhamit'ten Ittihat-Terakki'ye, Takrir-i Sûkûn'dan Tahkikat Komisyonu'na, 12 Mart'tan 12 Eylül'e uzanan sansûrlü yıllar ve Gûneydoğu Kararnamesi... Değişmeyen zihniyetin öykûsü... yıllık sesyalizmden toora ortaya nasıl bir "Sovyet IntarTı çıktı? Yûzdelerle Sovyet Insanlan... SovdiHarl, nefrel ettiUori, umırtlan, korkulan... •Yüksek tlrajh on bir oazgttRİn siyasi haber ajırlıklan. Hangi gazete, hangi siyasi partlye daha çok yer veriyor? •Deflizlerimizde balıklann soyu hjkenlrten, G&kçeadah balıkçılann hazin hikayesl. Kılıçbalığının ardındaki umutsuz kovalamata. •"Rlmlerln de bir sonımlulugo vac" Ron Kovtç, "Doflum Gûnü Dirt ^ sntatiyot n©KHAFTALIK HABER DERGİSİ İZMİR'den HİKMET ÇETİNKAYA Korduğum İZMİR — Yarın 23 Nisan Ulu- sal Egemenlik ve Çocuk Bayra- mı... TBMM Başkanı Kaya Er- dem'in Millet Meclisi'nin ege- menlik ilkesini, parlamentonun üstünlüğünü vurgulayacak ko- nuşması bekleniyor. Armutalan sakini eski Cum- hurbaşkanı Kenan Evren, bu yıl- ki Atatürk Barış Ödülü'nü almak- tan büyük sevinç duyduğunu açıklarken şöyle diyor: — Yaşamım boyunca Ata- türk'ün çizdiği yoldan yürüdüm. İnsanlarımıza da bu vplda yürü- melerini öğretmeye ^.lıştım. Yann 23 Nisan Lctîal Ege- menlik ve Çocuk Ba^rimı... Bu bayramı çocuklara arma- ğan eden Atatürk ün Kurduğu la- ik, çağdaş, bağımsız ve demok- ratik Türkiye Cumhuriyeti'nin te- mel taşlanndan olan Türk Dil Ku- rumu, Türk Tarih Kurumu 12 Ey- lül 1980 yılında beş generalin yö- netime el koymasıyla birlikte ka- patıkjı. Yine Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi, siyasal yaşamdan uzaklaştırıldı. 12 Ey- lül 'den sonra tonlarca kitap top- latıldı, yakıldı. insanlar suçlu, suçsuz ayırt edilmeden gece ya- rıları evlerinden alınıp gözleri bağlı sorgulandı. Amaç terörü önlemekti beş generale göre. Düşünen insanlara kelepçe vurularak, işlerinden edilerek, kı- yıma uğratılarak yıllarca çile çek- tirildi. Işçiler sendikal haklannı geriye verdiler; öğretmenler, po- lisler. memurlar, bilim adamları 1402'nin kıskacıyla prangaya vu- ruldular. 1980 yılının acıları aradan on yıl geçmesine karşın dinmedi. Çocuklar annesiz babasız büyü- dü. Cezaevleri hâlâ dolu. 18 ya- şında hapse atılan gençler bu- gün 28 yaşında. Yann 23 Nisan Ulusal Ege- menlik ve Çocuk Bayramı... Armutalan sakini, eski cum- hurbaşkanı, Atatürk Barış Ödü- lü sahibi Kenan Evren ne diyor? — İrtica tehlikesine dikkat et- mek lazım... 1980'den 1990a doğru son on yılda daha neler oldu? Yerden mantar biter gibi tari- kat yurtları çoğaldı. Devletin önemli kilit noktalarına tarikatlar egemen oldu. İçişleri ve Milli Eği- tim Bakanlığrndaki dinci örgüt- lenmeyi bilmeyen, duymayan kalmadı. Devletin valileri, kendi adlarına camı yaptırdı, belediye başkanları vakıf kurup köşeyı döndü. ASYALI MI, AVRUPALI MI... 5.000.000.- PEŞİNLE AVRUPA HONDA CIVIC SADECE HONDA CENTER'DA! Tercihiniz, Avrupa standartlarında üretilmiş, en uygun ödeme koşullarına sahip, 1990 model bir Honda Gvic ise... BEKLEYİN! Beklemeye değer olduğunu göreceksiniz. İtholatçı Doğuson A,Ş. güvencesınde Türkiye genelinde bol yedek parça ve yetkili servisler. : DoOusan A^. ECKjlulo Coa Mefmefef Sıtesı D Blo4c Daire 3 Akatlaf^rıler/ıSTANeUL Tei 'W 57 07 - 164 61 40 Çolı.uyj » l « ı n Levsnt/ISIANBUL Tel 169 53 59 - '•&> 92 54 - !6« 62 35 HOAJDA.CENTER Çalışma Bakanı İmren Aykut'- un Şanlıurfa Valisi Alpaslan Ka- racan'la arasında geçen tartış- ma, laik, çağdaş, demokratik, bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'- nin 1990 yılında düştüğü durumu gösteren somut bir olaydır. Aynı vali bugün Denizli'ye atanmıştır Denizli hem sanayi- leşmiş. işçi ağırlıklı bir kent hem de ANAP iktidarında palazlan- mış tan'katların kök saldığt bir yo- redir. Vali Karacan, böyle bir yö- reye özellikle seçilmiş bir yöne- ficidir. Çalışma Bakanı İmren Aykut. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a çıkıp Vali Karacan'ın marifetlerini bir bir anlatmıştır. Ancak vali hakkında bugüne dek hiçbir iş- lem yapılmamıştır. Çünkü İçişleri Bakanlığı'nın tepeterinde görev yapanlar, Vali Karacan'ı destek- lemektedir. Yarın Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı... TBMM Başkanı Kaya Erdem, yarın yapacağı konuşmada Ana- yasa ve Meclis içtüzüğünün ken- disine tanıdığı hak ve yetkileri sc- nuna dek kullanacağını vurgula- yıp şöyle diyecek: — Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Milli Eğitim Bakanlığı'nda milli eğitim müdürlüklerine aynı gün bir genelge... Öğretmenler, Kızılay, Hava Kurumu, Çocuk Esirgeme Kuru- mu, Yardımsevenler, Özel Öğre- tim Kurumları, Yeşilay, okul ko- ruma dernekleri dışında hiçbir derneğe üye otamayacaklar, lc- kallerine gıdemeyecekler... Daha bitmedi... — Okullarımıza her ne ad al- tında olursa olsun dernek propa- gandası yapacak yayınların so- kulmaması, öğretmenlerimizin dernek kitaplıklarından kitap tav- siyesi yoluna başvurmamalan aksi halde kanunun suç saydığı bir disiplin olayı ile karşı karşıya kalacaklarını bilmeleh... Evet, yarın 23 Nisan... Neşe doluyor mu bu kördü- ğümde insan?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle