Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 NİSAN 1990 KENTYAŞAM
Sosyalist birlik tartışmalarv "Birlik düzlemleri ve parti"
'Sosyalist birlik'te iki eğilim
Birleşik yksal bir Marksist parti
TBKP çevresinden Umur Coşkun, TSİP
çevresinden Çağatay Anadol, bağımsız
sosyalistlerden Gencay Gürsoy ve Sosyalist
Birlik çevresi, birleşik yasal bir Marksist parti
önerisi etrafında bir araya geldi.
Devrimei sosyalist blok Filiz Karakuş,
Saruhan Oluç, Ertuğrul Kürkçü, Nail
Satlıgan, Sezai Sarıoğlu ve Sungur Savran'm
da aralarmda bulunduğu 16 kişi 'Birlik
perspektifleri ve devrimei sosyalizm' başlıklı
bir tebliğ sundular.
tstanbol Haber Serrisi — Sos-
yalist birlik tartışmalannın, "Bir-
lik Düzlemleri ve Parti" adını ta-
şıyan sonuncusu dün Beşiktaş
Anıl Düğün Salonu'nda gerçek-
leştirildi. Türk solunun cesitli çev-
relerinin ve bağımsız sosyalistle-
rinin 6 aydır sürdürdüğu tartışma-
lar sonucunda iki ana eğilırn or-
taya çıktı. Dünkü toplantıda sos-
yalistlerin birlik düzlemlerini ve
sosyalist bir işçi partisini tartışan
sosyalistler, önümüzdeki hafta
Kuruçeşme'de yapılacak değer-
lendirme toplantısından sonra ye-
ni bir sürece girecekler. Dünkü
toplantıda, TBKP çevresinden
Umur Coşkun, TStP çevresinden
Çagatay Anadol, bağımsız sosya-
listlerden Gencay Gıirsoy ve sos-
yalist birlik çevresinin birleşik ya-
sal bir Marksist parti önerisi et-
rafında bir araya geldikleri göz-
lendi.
Legal, açık, kavrayıcı ve iç de-
mokrasiyi sindinniş bir parti ge-
rekliliğı üzerinde duran birleşik
yasal Marksist parti savunucula-
rından Gencay Gürsoy'Ia birlik-
te ortak imzalı bir tebliğ sunan
Çağatay Anadol'un, "Birleşik
Yasal Bir Parti Marksist Hareke-
tin Gereksinimidir" başlıklı teb-
liğınde, "Sosyalist hareketin ve
sosyalizm. umudunun Türkiye'de
siyasal platfonnda boş duran ye-
rini bir an önce doldurabilmek
için dünkünden çok daha iyi ni-
yeüi, yaratıcı ve yapıcı gayretlere
ihtiyacımız olacaktır" denildi.
Gencay Gursoy, konuşmasında
birleşik yasal Marksist partiden
yana olanlann, 15 nisanda bira-
raya gelerek "nasıl bir
örgütienme" konusunu tartışa-
caklannı acıkladı.
öte yandan, "devrimei sosya-
list bir blok" önerisi ile bir araya
gelen ve Filiı Karakuş, Saruhan
Oluç, Ertnğral Kürkçü, Nail Sat-
bgan, Sezai Sanoğlu, Sungur Sav-
ran'ın da aralarında bulunduğu
16 kişi, "Birlik Perspektifleri ve
Devrimd Sosyalizm" başlıklı bir
tebliğ sundular. Birlik tartışmala-
nnın ikinci ana eğilimini oluştu-
ran devrimei sosyalist blokun teb-
liğinde, "Kitle inisiyatiflni gelis-
tirecek, taban demokrasisini >e
taban örgütlerini
yaygınlaştıracak" anlayışm ana-
hatlarının ortaya konulması, ta-
ban örgütlenmeleri ile devrimei
bir parti arasındaki ilişkilerin, ta-
ban inisiyatifini geliştirecek bir şe-
kilde düzenlenmesi, "nasıl bir
Türkiye ve nasıl bir dünya isti-
yonız" sorusunun cevabını ana
hatlan ile ortaya koyan bir sos-
yalizm projesinin işçi ve emekçi-
lerin gözlerinde somut bir hedef
oluşturacak ölçüde aynntüandınl-
masının gerekliliği üzerinde
duruldu.
Tebliğ'de, "Bir devrimei sosya-
list blok oluşturma girişimi ken-
disini, henüz bu girişimin dışında
tarif eden ya da bu girişimin için-
de hiç yer almayacak olan sol güç-
lerle mücadelenin içinde mucade-
lenin anlamlı buldugu her biçimi
kullanarak bir ara> a gelmeye aza-
mi önem vermelidir" dendi.
Yurt öğrencisi
topraşa
verildı
İSTANBUL (AA) — Ata-
türk öğrenci Yurdu'nda, 29
mart gecesi rahatsızlanarak
ölen l.Ü. Veteriner Fakültesi
öğrencisi Nevzat Hafizoglu'-
nun cenazesı, lstanbul'da
toprağa verildi.
Hafızoğlu'nun cenazesi,
otopsi için kaldınldığı adli tıp
morgundan, Bulgaristan'dan
gelen ailesi tarafından alındı.
Morg önünde toplanan bir
grup, kortej oluşturarak Kı-
nlelma Caddesi'nden Fındık-
zade'ye kadar cenaze aracını
izledi. Çevrede önlem alan
polis, yurüyüşün yasadışı ol-
duğunu belirterek engellemek
istedi. Ancak gruptakiler, yü-
rüyüşün politik amaç taşıma-
dığını, sadece arkadaşlannın
"ihmal sonocn" ölmesini
protesto ettiklerini anlattılar.
Küçükçekmece Kanarya
Camii'ne götürülen cenaze,
burada kılınan namazdan
sonra, Kanarya Mezariığı'nda
toprağa verildi.
öte yandan yurtta dün fe-
nalaşan Cerrahpaşa Tıp Fa-
kültesi öğrencisi Mustafa Ha
vuç'u hastaneye kaldırmak is-
teyen öğrenciler, ambulans
şoförünü bulamayınca olayı
protesto için forum düzenle-
düer.
CUMHURİYET/9
'DOCUDA ÇÖZÜM EŞtTLtK VE ÖZCÜRLÜKTLR' - SosjalİM Parti'nin Kartal'da düzenledigi. açıkha-
va toplantısında Üsever'in yanı »ıra Doğu Perinçek ve Hıdır Hokka da konnftu. (Fotoğraf: Esat Pala)
Dsever: Zîrve halka karşıcbrİç Poütika Servisi — Kartal'daki "Doğuda çözum,
eştüik ve ozguriüktür" konulu toplantıda konuşan Sos-
yalist Parti Genel Başkaru Ferit tlsever, "Ne zaman
dofudaki insan a>aga kalkar, e^itlik, ozgurlük ister,
o zaman partiler ve iktidar uzlaşmaya gider. Bu rirvc
onun için halka karşıdır" dedi. 2000'e Doğru Dergısi
Genel Yayın Yönetmeni Dogu Perinçek ıse, Kürt so-
rununun silah ve askerle çözulemeyeceğini belirttı.
Kartal tskele Meydanı Bayburt Kahvesi'nde dün saat
14.00'te düzenlenen toplantı, geniş güvenlik önlemle-
ri içinde yapıldı.
Acıkhava toplantısında konuşan Sosyalist Parti Ge-
nel Başkaru Ferit tlsever, ülkenin içinde bulunduğu du-
rumdan. iktidar kadar muhalefetın de sonımlu oldu-
ğunu söyledi. tlsever şöyie konuştu:
"Doguda zulüm olursa, batıda özgürluk olmaz.
Cumhurbaşkanı, yann parti lkterteriyle göruşecek. on-
dan sonra da basınla. Tehditter yagdıracak. Arkasın-
dan yasaklar çıkartacaklar, basın üzcrine daha büyiık
bir sansür uygulajacaklar. Türkiye emekçilerini, sus-
turma>a çalışacaklar. Turki>e, dun>a uzerindeki bü-
tun insan haklan ve ozgurlük kitlelerini karşılanna al-
mıştır."
"Halk tarafıadan, Türkle. Kürt arasında kurulmak
jstenen düşmankk duvariannın )ikılmaya çahşıldıgını"
belırten 2000'e Doğru Dergısi Genel Yayın Yonetme-
ni Doğu Perinçek, "Halk anyorsanız eğer, tstanbul'-
un belediye şoförleri kontaklan kapatlılar. 89 baha-
nnda işçiler şaltericrini indirdi. Yümmesi vasaklandı-
gında elinde vizite kâğıdı sokaga dokuldu. tşte bun-
tardır halk. Ama toplumlann gelişmesinde öyle dönem-
ler vardır ki, halkın sahneve çıktığı anlardır o donem-
ler. Nusaybin'i, Cizrt'yi alkışlayalım."
SP Genel Başkan Yardımcısı Hıdır Hokka da de-
mokratik bir düzenin ancak işçilerin varlıgı ve örgüt-
lenrnesi de mümkün olabileceğinı soyledi.
GALERİ • ATÖLYE PERA 146 97 38-132 64 26
DeğerU Resimleriniıe
GALERİ
CERCEVE
GahpDfdeCad Tımarcı Sok
A/o:5 Tünel-lstanbul
TrLlfl 26 51-M2 4S26
S A N A T G A L E » I S i
GÜNEŞ
KOCABAY2 Nisan-21 Ntsan
Sajfck Sok. Opera Hm 43/16
(Elap Mamura Ole« r « ı |
Takslm 149 92 02
G A L E R İ
BEYTEM
U! IOEHN
HIIM27 Mart/11 Msan
$W««atıaızdı partrıtıablllrsteb
BOyUkıtor* Cad. B*yl*m Hın
ŞK1I 131 23 00
TEM S&NAT GALERİ3İ
SEYYİT
BOZDOĞAN
RestmSergsi
2Htsan-2MoyısN90
SANATGALFRIS
SALIH ACAR
Resim Sergisi 3 Nisan - 2 Mayıs
Rumeli Cad. Bllge Han 81 /5 Osmanbey
146 70 25 - 146 62 16
VİNCj
GOROL SÖZEN
SERGİ 2/YAĞL! BOYALAR
27 Mart-17 Nisan
tofvtkty* (Caml arkosı) Ihlamur Yolu GOnol Apt
~-— tel- 1UM 4 0-IAfl 3O 77
L J R / v R T SANAT GALERİLERİ
MURAT MOROVA
3 Nisan 24 Nisan
Abdl ipckçl Cad. 1S/2 Nlfantafi 141 21 B3
AKADEMİLER SANAT
MALZEMELERİ
FRAGONARD
couleurs extra fines â ITıuile
artists' oil colours
Mechsi Mebusan YoKu?u 149 12 67
SSK Pasajı No. 102 FındıMı-İSTANBUL NCE
R A M K O SANAT MERKEZİ
HAMPARSUM
DEMİRCİOĞLU
Resim Sergisi
6 Nisan-1 Mayıs
AHye Sok. Yuva Ap*. 8/2
Teçvikiye 136 15 38
YURTİÇİ SANAT GEZİLERM
SÜMELA-NEMRUT
KAPADOKYA
TRABZON-ADIYAMAN-NEVŞEHÎR
20 NİSAN-29 NİSAN
(8 gece-9 gün)
Organizasyon: Okantur
istasyon sanat evi
RRENKÖY SANAT KÖŞKÜ 385 4131-32
TKŞVtKlYE 130 66 17-140 56 50
Cemil Ergün
Resim Seıgjsi
2-23Hsml99C,9Ö0-l8X)0
(Cıaams wpaargünka Ajmü)
\bnca
d Sanat
GARAVn ftVJKASINışntaşı ŞUıesı Tfeş\ünye Caddea 141 Hi. 15501 20
ATİLLA EKŞİNOZLUGİL
tar Corşıs HortKM KrriK TuJumbo Sok.
52 foî^ İA260 İSİ 52i İ5 9Î
Vakko/Beyoğlu
Sanat Galerisi sunan
DUYARKATLARI SERGİSİ
Arhan Kayar • Cana Dölay
Çağatay Karaçizmeli
30 Mart-15 Nisan 1990
"Beyoğlu'nda yaşam sinema
olduğu için
Duyarkatlar sokağa taştı..."
MUSTAFA
ŞENER
Resim Sergisi
12 Mart-10Nisan
•c
Şan Sinematı Artını. JJJ
Yatfkuyular Çaunazı ( 0
S/7 Bmadaj 132 59 59 O )
AEDRA
^MTekstilbank San«Galerisi
GEVHER
BOZKURT
28 Mart • 16 Ni»an
AT DESENLERI SERGİSİ
H0*m G«r»d« Cad. 126
T«*«<kly« M«yctonı 136 12 7»
GALERİ
LEBRİZ
CUMA
OCAXLI
Resim Sergisi
3-28 Nisan VO
Eytım Cad. 16 Açıkhara Apt.
D-2 NısantMi 140 22 82
B3L33T SflRHT
EROL
ÖZDEN
Resim Sergisi
7 Mart - 7 Nisan
Hetgûn 1000-2000 an» oç^ıı
UmıAn Cıl Muııif Pm|ı 70/1 2
Kadıkiy (Sulaf ıdaresı yanı) 347 00 09
GALERİ3 U Z E I S A N A L A I D t i O -1
KOMET
FOTOĞRAF-Ersın ALOK
EKREM KAHRAMAN
CAVİT ATMACA
ULUSLARARASIİSTANBUL FİLMFESTİVALİ
Şenliğe katılan yönetmenlerin ünlü soruya yanıtları
Neden film çekiyorsunuz?
Christine Paseal:
Liberation'da hakkımda
çıkan kötü ele^tirileri
okumak için.
Bertrand Blier: Hayat
işte, şikâyetçi değilim.
Mikles Janeso: Tann
beni bu tür filmler
çekmeye mahkûm etmiş.
Onun için başka türlü
yapamıyorum.
MEHMET BASUTÇU ~
"Neden film çekiyorsunuz?"
Yönetmenlere sık sık työneltilen
bir sorudur bu aslında. Her sa-
naıçının karşı karşıya kaldığı
benzer soru çengellerinin ardın-
da her ne kadar katıksız bir me-
rak yatsa da çoğu kez o sanatçı-
nın düş gücunü ve yaratıcı kişi-
lığini uyaran bu zor ve biraz da
kestirme sorunun getireceği ya-
ruttan belirli bir özgünlük bekle-
menin sinsı hırsızhğı da gızlidir.
Bazı sanatçılar kuşkusuz bu
nedenle çok ciddiye alırlar bu so-
ruyu. Sayfalar dolu yazarlar,
yepyeni teorilerin çatısını kurar-
lar. Baaları da hafife alır. Böy-
lece ilginç, renkli, değişik yanıt-
lar çıkar ortaya.
Fransa'da yayımlanan "Libe-
ration" gazetesi üç yıl önce sine-
ma dunyasırun tamnmış yönet-
menlerine yönelttiği bu sorunun
yanıtlannı genij bir dosya halin-
de yayımlamıştı. "Neden Film
Çekiyorsunm?" adlı bu kaJın
dergi içinden, 9. Uluslararası Is-
tanbul Film Festivali'nde yapıt-
MIKLOS JANCSO'DAN MACAR RAPSODİSİ — Macar sinemasınm ustalanndan Miklos
nun 1978'de çevirdiği "Macar Rapsodisi" adlı film bugün saat 19.00'da Kadıköy Reks Sinemasında
gösterilecek. Jancso'nun başka bir yapıtı "Allegro Barbaro" da Kadıköy Sıireyya'da izlenebilecek.
olduğu için, gücünaün yetebildi- ni alır, onu calıştınrdım. Gece-larını izleyeceğimiz bazı yönet-
menlerin verdikleri yanıtlan ak-
tarmak ilginç olabilir diye düşün-
dük.
Christine Paseal ("Zanzibar"
adlı fılmini izleyecegiz): Film çe-
kiyorum, çünkO uyuşturuculann
en serti olan sinemaya tutuldum
bir kere: Film cekiyorum, çünkü
erkeklerin hemen hemen tümü si-
nemada çok yakısıkb ve heyecan
veriddirier. Tıpkj sevdah olduğu-
muz zamanlardakı gibi yüregi-
min çarptığım ya da korkudan
altıma edecek kadar tedirgin ol-
duğumu ve zaman zaman da
beynime adrenalin salgılandığını
duyumsayabilmek için film çeki-
yorum. "Liberation"da hakkım-
da çıkan kötu eleştirileri okumak
için cekiyorum. Lüks zevklerim
ğınden daha yüksekJerde yasaya-
bilmek için sinema yapıyorum.
Terabel olduğum için film ceki-
yorum, çünka büyük bir yazar
olmaktan daha kolaydır yönet-
men olmak. Kendimi kurtarmak
için film cekiyorum. Devamlı sa-
vaş halinde olabilmek, böylece
yasamm tadını çıkarabilmek için
film cekiyorum. Öç almak için,
hiçbir şeyin değişmediğini unut-
mak için film cekiyorum...
Bertrand Blier ("Senin İçin
Fazla Gözei"): öyle oldu işte.
lsim babam Lonis Jouvet idi.
Genlerimde de bir yatkınlık var-
dı kuşkusuz. Sonra çevretndeki
insanlar hiç de aptal değillerdi.
Okuldan dönünce, elime baba-
mın hazırlandıgı oyunım metni-
Beinevc'nin'Roselyne veAslanlar'ı Beyoğlu Emek'te
Tutkular ve hayvanlarJean-Jacques Beineix
"Diva"da şaşırtıcı bir
polisiye yaratmıştı.
"Betty Blue"da
marjinal bir aşkı ele
almıştı. "Roselyne ve
Aslanlar"da yine bir
kadın-erkek ilişkisini
işliyor.
ATİLLÂ DORSAY ~
Birbirlerine karşı olan tutku-
lannın bir eşini, vahşi hayvanlar-
da, özellikle de aslanlarda bulan
genç bir çıftin öyküsu... Tlüerry
adlı bir genç adam, Roselyne adlı
bir kızı annesinin yuvasından ka-
çırarak, belirsiz serüven ufukla-
nna doğru surukler. Roselyne kı-
sa zamanda genç adamın gerçek
tutkusunu keşfeder: Aslanlaı
(Zaten ilk karşılaşmaları da as-
lan kafesleri önunde olmamr,
mıdır?). Roselyne, bu tutkuyıı
paylaşmakta gecikmez, gidere'<
hayvan terbıyeciliğinde, Thi-
erry'den bile daha ötelere gider.
tçine girdikleri "sirk dnnyası',
onlara yapyeni bir âlemin kapı-
lannı açacaktır...
"Diva"da polisiye filme bek-
lenmedik bir "sofistikasyon" ge-
tiren, "Betty Blue'da tumüyle
"marjinal" bir aşkı inandırıcı ve
heyecan verici kılmasım bilen
Jean-Jacques Beineix, son fil-
minde, yine bir kadın-erkek iliş-
kisini, vahşi hayvvan terbiyecili-
ğinin ve "sirk dünyası"nın ken-
ROSELYNE VE THIERRY — Beineix'nin filminde Rosel?ne >e Thi-
erry'nin tutkulu aşklan bir sirk ortamında anlaülıyor. Filmin genç oyun-
culan Isabelle Pasco ve Gerard Sandoz da lanınmaya deger.
dine özgü fonu önune yerleştiri-
yor. "Aslanlann dünyası", mo-
dern yaşamın kâr ve gösteri me-
kânizması içine zoraki biçimde
oturtulan bu vahşi ve ilkel dün-
ya, kuşkusuz gerçek, katıksız do-
ğa düşkünleri için hem bir esin
hem de bir hüzün kaynağı. Ro-
selyne ve Thierry, bu dünyayı se-
viyor, aslanlarda belki insanlar-
dan daha "yakın" birer dost bu-
luyor, aynı zamanda, aslan ter-
biyecüiğinin içerdiği riskten, teh-
likeden ozel bir zevk alıyorlar.
Betnen, bu alışılmamış dünya-
run içine doğru yöneltiyor kame-
rasıru; sirklerin genelde gösterişli
Amerikan filmlerinde melod-
ramlara mekân olarak kullarula-
gelmiş dunyasırun gerçek anlamı-
nı keşfe çıkıyor. Bu açıdan, fil-
min içerdiği kimi "terblye" ve-
"eğitim" sahnelerinin katıksız
bir belgesel değeri, güzelliği var.
Kusursuzdeğıl.ama ilginç film.
Genç oyunculan Isabelle Pasco
ve Gerard Sandoz da tanınmaya
değer...
yansı tiyatrodan döndüğünde de
beraberce mutfağa girer tıkınır-
dık. Birlikte domuz sucuğu yer,
birlikte osururduk. Sonra da
Stendhal'den söz ederdik. Boy-
le bir eğitim sonucu insan nasıl
yönetmen olmaz. Hayat işte. Şi-
kâyetçi değilim. Belki kadın has-
talıklan uzmaru olmak isterdim.
Ama ağır bir öğrenimi sürdüre-
meyecek kadar tembeldim. Hem
sonra hep kadın kalçalan, kadın
kıçı...
Miklos Jaocso ("Umntsuz-
lar", "Kınl Dahi"/'Macar Rap-
sodisi", "ABegro Barbaro".
"Caoavarlar Mevsüni", "tsa'ım
Yıldız Falı"):
Bu yaşımda, o kadar yıldan
sonra, neden film yapmak soru-
sunu ben de kendi kendime sık
sık soruyorum. Neden hep o yap-
tığım biçimde filmler cekiyorum?
Herkes de bana bunu soruyor.
Neden başka türde film yapmı-
yorum? Şu yaşımda öyle düşünü-
yorum ki Tann beni bu tür film-
ler çekmeye mahkûm etmiş de
onun için başka türlü yapamıyo-
rum. Neden film çekiyo-
rum? Belki de büyük bir olasüık-
la gözlerim iyi görrnediği için.
FESTİVALDE
BUGÜN
Emek: Konsolos (12.00),
Roselyne ve Aslanlar
(15.00, 21.30),
Kuyumcunun Gülümseyişi
(19.00).
Sinepop: Buluşma
Noktası (12.00, 19.00)
Yatak (15.00), SevUecek
Biri (21.30)
Atlas: Babanın Metresi
(12.00), Ürpertiler
(19.00), NeşeU Pazar
(15.00, 21.30).
Gazi: Gfineş Geri
Gelmezse (12.00, 19.00),
Hiroşima Sevgilim (15.00,
21.30)
Reks: Macar Rapsodisi
(19.00), Lyuyan Güzel
(21.30)
Söreyya: Mapantsula
(19.00), Allegro Barbaro
(21.30)
AKM: Kilometre Taşlan
I (12.00), Kantodan
Tangoya (15.00), Hiçbir
Gece (19.30), Ölü Bir
Deniz (21.30)
AVRUPA'DA YILIN YAPIMCISI: ANATOLE DAUMAN
MARGUERITE DURAS'NIN SENARYOSUNDAN — Yapımcılığını Anatole Daumanın ustlendigi, senanosunu Marguerite Duras'ın
yazdığı "Hiroşima Sevgilim"i 1959'da Alain Jtesnais yönetmişti. Film bugün Osmanbey Gazi'de gosteriliyor.
Bağımsız sinemanın şövalyesi
1949'da Argos Film'i kurarak bağımsız Fransız
sinemasına büyük katkılarda bulunan Anatole
Dauman 1989'da Avrupa'da yılın yapımcısı
seçildi. Festivalde Dauman onuruna bir bölüm
düzenlendi.
Kültür Servisi — 9. Uluslara-
rası îstanbul Film Festivali'nin
bu yılki zengin konuk listesindeki
adlardan biri de Anatole Dau-
man. 1989'da Avrupa'da yıhn
yapımcısı seçilen Dauman, dün-
ya sinema endüstrisinin en say-
gın prodüktörlerinden biri. Îstan-
bul Film Festivali, 1949 yılında
Argos Film'i kuran Dauman'ın
kısa, orta ve uzun metraj, belge-
sel ve konulu filmlerden oluşan
5 progTamhk bir retrospektif
gösterisini sunuyor.
Ünlü yapımcının imzasını ta-
şıyan, 1959 yılında Alain Resna-
is'nin yönettiği "Hiroşima
Sevgilim" bugün Osmanbey Ga-
zi Sineması'nda gosteriliyor. Ya-
pımcılığnı yine Dauman'ın üst-
lendiği ve Jean-Luc Godard'ın
çektiği 1966 yapımı "Erkek-
Dişi" adlı film ise zamanında ye-
tişmediği için bugün göstenleme-
yecek. Beyoğlu Atlas Sineması'n-
da "Erkek-Dişi" yerine saat
15.00'te ve 21.30'da "Neseli
Pazar" adlı film gösterilecek.
Anatole Dauman için sinema
sanatının unlü adlarından bazı-
larırun söyledikleri sözler, bu
Fransız yapımcuıın sinemaya
katkılannı da yeterince acıklıyor:
Peter Brunette (film eleştirme-
ni): Son otuz yıldır Avrupa sine-
masında gerçekleştirilen en
Onemli yapıtlarla ilgili bir ders
vermek iste>
r
en bir öğretmen Ala-
in Resnais'nin bazı filmleriyle işe
başlayabilir. Örneğin o güçlü
Auschwitz belgeseli, 'Gece ve
Sis', en karmaşık filmlerinden bi-
ri olan Muriel ve belki de en gü-
zel filmi 'Hiroşima Sevgilim'.
Jean-Luc Godard'ın da özellik-
le ilk klasikleri 'Onun Hakkında
Bildiğim Bir İki Şey\ ve 'Erkek-
Dişi'ye yer vermek gerekir. Da-
hi yönetmen Robert Bresson'un
'Mouchette' ve 'Rastgele Baltha-
zar'ı da listeye girecektir. Ve gü-
nümuz sinemasında da Nagisha
Osbima'nın birçok ülkede yasak-
lanan 'Duygu lmparatorluğu',
Volker Schlöndorff'un 'Teneke
Trampet'M; Andrei Tarkovski'-
nin son filmi 'Kurban' ve Wim
Wenders'in uluslararası bir başa-
rı kazanan 'Paris Texas' ve 'Ber-
lin Üzerinde Gökyuzü'su önem-
li yapıtlar arasında sayılabilir...
Ancak bu fılmlerin hepsinin bu
denli başarılı olması bir rastlan-
tı değildir. Hepsine katkıda bu-
lunan bir adamın, Fransız ya-
pımcı Anatole Danman'ın varlı-
ğı bu yapıtlan böylesine güçlü kı-
lan etmenlerden biridir. Avru-
pa'da alışılmadık bir durumdur
bu...
Wim Wenders.(fılm yönetme-
ni): Bugün Argos Film, Henri
Langlois'run 1970'de yazdığı me-
tinden 15 yıl sonra, gerçek "si-
nemanın son kalelerinden" biri
tanımlamasına her zamankinden
çok yakışıyor. Anatole Dauman
ise sözcüğün tam anlamıyla, ya-
pımcılar arasındaki son "şöval-
ye".
Elia Kazan (film yönetmeni):
Anatole Dauman benim dostum
ve bana mali destek sağlayan ki-
şi. Bunlar oynanması zor roller.
Dauman her zaman azimliydi...
Bir film projesine onu çeken se-
naryo, bütçe, hele hele benim de-
neyimlerime dayanarak, yıldızla-
rı oynatma olanağı değildir. Fil-
min sanatsal değeri ve temanın
çekiciliğidir onu bir filme sürük-
leyen...