02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 NİSAN 1990 KENTYAŞAM Sosyalist birlik tartışmalarv "Birlik düzlemleri ve parti" 'Sosyalist birlik'te iki eğilim Birleşik yksal bir Marksist parti TBKP çevresinden Umur Coşkun, TSİP çevresinden Çağatay Anadol, bağımsız sosyalistlerden Gencay Gürsoy ve Sosyalist Birlik çevresi, birleşik yasal bir Marksist parti önerisi etrafında bir araya geldi. Devrimei sosyalist blok Filiz Karakuş, Saruhan Oluç, Ertuğrul Kürkçü, Nail Satlıgan, Sezai Sarıoğlu ve Sungur Savran'm da aralarmda bulunduğu 16 kişi 'Birlik perspektifleri ve devrimei sosyalizm' başlıklı bir tebliğ sundular. tstanbol Haber Serrisi — Sos- yalist birlik tartışmalannın, "Bir- lik Düzlemleri ve Parti" adını ta- şıyan sonuncusu dün Beşiktaş Anıl Düğün Salonu'nda gerçek- leştirildi. Türk solunun cesitli çev- relerinin ve bağımsız sosyalistle- rinin 6 aydır sürdürdüğu tartışma- lar sonucunda iki ana eğilırn or- taya çıktı. Dünkü toplantıda sos- yalistlerin birlik düzlemlerini ve sosyalist bir işçi partisini tartışan sosyalistler, önümüzdeki hafta Kuruçeşme'de yapılacak değer- lendirme toplantısından sonra ye- ni bir sürece girecekler. Dünkü toplantıda, TBKP çevresinden Umur Coşkun, TStP çevresinden Çagatay Anadol, bağımsız sosya- listlerden Gencay Gıirsoy ve sos- yalist birlik çevresinin birleşik ya- sal bir Marksist parti önerisi et- rafında bir araya geldikleri göz- lendi. Legal, açık, kavrayıcı ve iç de- mokrasiyi sindinniş bir parti ge- rekliliğı üzerinde duran birleşik yasal Marksist parti savunucula- rından Gencay Gürsoy'Ia birlik- te ortak imzalı bir tebliğ sunan Çağatay Anadol'un, "Birleşik Yasal Bir Parti Marksist Hareke- tin Gereksinimidir" başlıklı teb- liğınde, "Sosyalist hareketin ve sosyalizm. umudunun Türkiye'de siyasal platfonnda boş duran ye- rini bir an önce doldurabilmek için dünkünden çok daha iyi ni- yeüi, yaratıcı ve yapıcı gayretlere ihtiyacımız olacaktır" denildi. Gencay Gursoy, konuşmasında birleşik yasal Marksist partiden yana olanlann, 15 nisanda bira- raya gelerek "nasıl bir örgütienme" konusunu tartışa- caklannı acıkladı. öte yandan, "devrimei sosya- list bir blok" önerisi ile bir araya gelen ve Filiı Karakuş, Saruhan Oluç, Ertnğral Kürkçü, Nail Sat- bgan, Sezai Sanoğlu, Sungur Sav- ran'ın da aralarında bulunduğu 16 kişi, "Birlik Perspektifleri ve Devrimd Sosyalizm" başlıklı bir tebliğ sundular. Birlik tartışmala- nnın ikinci ana eğilimini oluştu- ran devrimei sosyalist blokun teb- liğinde, "Kitle inisiyatiflni gelis- tirecek, taban demokrasisini >e taban örgütlerini yaygınlaştıracak" anlayışm ana- hatlarının ortaya konulması, ta- ban örgütlenmeleri ile devrimei bir parti arasındaki ilişkilerin, ta- ban inisiyatifini geliştirecek bir şe- kilde düzenlenmesi, "nasıl bir Türkiye ve nasıl bir dünya isti- yonız" sorusunun cevabını ana hatlan ile ortaya koyan bir sos- yalizm projesinin işçi ve emekçi- lerin gözlerinde somut bir hedef oluşturacak ölçüde aynntüandınl- masının gerekliliği üzerinde duruldu. Tebliğ'de, "Bir devrimei sosya- list blok oluşturma girişimi ken- disini, henüz bu girişimin dışında tarif eden ya da bu girişimin için- de hiç yer almayacak olan sol güç- lerle mücadelenin içinde mucade- lenin anlamlı buldugu her biçimi kullanarak bir ara> a gelmeye aza- mi önem vermelidir" dendi. Yurt öğrencisi topraşa verildı İSTANBUL (AA) — Ata- türk öğrenci Yurdu'nda, 29 mart gecesi rahatsızlanarak ölen l.Ü. Veteriner Fakültesi öğrencisi Nevzat Hafizoglu'- nun cenazesı, lstanbul'da toprağa verildi. Hafızoğlu'nun cenazesi, otopsi için kaldınldığı adli tıp morgundan, Bulgaristan'dan gelen ailesi tarafından alındı. Morg önünde toplanan bir grup, kortej oluşturarak Kı- nlelma Caddesi'nden Fındık- zade'ye kadar cenaze aracını izledi. Çevrede önlem alan polis, yurüyüşün yasadışı ol- duğunu belirterek engellemek istedi. Ancak gruptakiler, yü- rüyüşün politik amaç taşıma- dığını, sadece arkadaşlannın "ihmal sonocn" ölmesini protesto ettiklerini anlattılar. Küçükçekmece Kanarya Camii'ne götürülen cenaze, burada kılınan namazdan sonra, Kanarya Mezariığı'nda toprağa verildi. öte yandan yurtta dün fe- nalaşan Cerrahpaşa Tıp Fa- kültesi öğrencisi Mustafa Ha vuç'u hastaneye kaldırmak is- teyen öğrenciler, ambulans şoförünü bulamayınca olayı protesto için forum düzenle- düer. CUMHURİYET/9 'DOCUDA ÇÖZÜM EŞtTLtK VE ÖZCÜRLÜKTLR' - SosjalİM Parti'nin Kartal'da düzenledigi. açıkha- va toplantısında Üsever'in yanı »ıra Doğu Perinçek ve Hıdır Hokka da konnftu. (Fotoğraf: Esat Pala) Dsever: Zîrve halka karşıcbrİç Poütika Servisi — Kartal'daki "Doğuda çözum, eştüik ve ozguriüktür" konulu toplantıda konuşan Sos- yalist Parti Genel Başkaru Ferit tlsever, "Ne zaman dofudaki insan a>aga kalkar, e^itlik, ozgurlük ister, o zaman partiler ve iktidar uzlaşmaya gider. Bu rirvc onun için halka karşıdır" dedi. 2000'e Doğru Dergısi Genel Yayın Yönetmeni Dogu Perinçek ıse, Kürt so- rununun silah ve askerle çözulemeyeceğini belirttı. Kartal tskele Meydanı Bayburt Kahvesi'nde dün saat 14.00'te düzenlenen toplantı, geniş güvenlik önlemle- ri içinde yapıldı. Acıkhava toplantısında konuşan Sosyalist Parti Ge- nel Başkaru Ferit tlsever, ülkenin içinde bulunduğu du- rumdan. iktidar kadar muhalefetın de sonımlu oldu- ğunu söyledi. tlsever şöyie konuştu: "Doguda zulüm olursa, batıda özgürluk olmaz. Cumhurbaşkanı, yann parti lkterteriyle göruşecek. on- dan sonra da basınla. Tehditter yagdıracak. Arkasın- dan yasaklar çıkartacaklar, basın üzcrine daha büyiık bir sansür uygulajacaklar. Türkiye emekçilerini, sus- turma>a çalışacaklar. Turki>e, dun>a uzerindeki bü- tun insan haklan ve ozgurlük kitlelerini karşılanna al- mıştır." "Halk tarafıadan, Türkle. Kürt arasında kurulmak jstenen düşmankk duvariannın )ikılmaya çahşıldıgını" belırten 2000'e Doğru Dergısi Genel Yayın Yonetme- ni Doğu Perinçek, "Halk anyorsanız eğer, tstanbul'- un belediye şoförleri kontaklan kapatlılar. 89 baha- nnda işçiler şaltericrini indirdi. Yümmesi vasaklandı- gında elinde vizite kâğıdı sokaga dokuldu. tşte bun- tardır halk. Ama toplumlann gelişmesinde öyle dönem- ler vardır ki, halkın sahneve çıktığı anlardır o donem- ler. Nusaybin'i, Cizrt'yi alkışlayalım." SP Genel Başkan Yardımcısı Hıdır Hokka da de- mokratik bir düzenin ancak işçilerin varlıgı ve örgüt- lenrnesi de mümkün olabileceğinı soyledi. GALERİ • ATÖLYE PERA 146 97 38-132 64 26 DeğerU Resimleriniıe GALERİ CERCEVE GahpDfdeCad Tımarcı Sok A/o:5 Tünel-lstanbul TrLlfl 26 51-M2 4S26 S A N A T G A L E » I S i GÜNEŞ KOCABAY2 Nisan-21 Ntsan Sajfck Sok. Opera Hm 43/16 (Elap Mamura Ole« r « ı | Takslm 149 92 02 G A L E R İ BEYTEM U! IOEHN HIIM27 Mart/11 Msan $W««atıaızdı partrıtıablllrsteb BOyUkıtor* Cad. B*yl*m Hın ŞK1I 131 23 00 TEM S&NAT GALERİ3İ SEYYİT BOZDOĞAN RestmSergsi 2Htsan-2MoyısN90 SANATGALFRIS SALIH ACAR Resim Sergisi 3 Nisan - 2 Mayıs Rumeli Cad. Bllge Han 81 /5 Osmanbey 146 70 25 - 146 62 16 VİNCj GOROL SÖZEN SERGİ 2/YAĞL! BOYALAR 27 Mart-17 Nisan tofvtkty* (Caml arkosı) Ihlamur Yolu GOnol Apt ~-— tel- 1UM 4 0-IAfl 3O 77 L J R / v R T SANAT GALERİLERİ MURAT MOROVA 3 Nisan 24 Nisan Abdl ipckçl Cad. 1S/2 Nlfantafi 141 21 B3 AKADEMİLER SANAT MALZEMELERİ FRAGONARD couleurs extra fines â ITıuile artists' oil colours Mechsi Mebusan YoKu?u 149 12 67 SSK Pasajı No. 102 FındıMı-İSTANBUL NCE R A M K O SANAT MERKEZİ HAMPARSUM DEMİRCİOĞLU Resim Sergisi 6 Nisan-1 Mayıs AHye Sok. Yuva Ap*. 8/2 Teçvikiye 136 15 38 YURTİÇİ SANAT GEZİLERM SÜMELA-NEMRUT KAPADOKYA TRABZON-ADIYAMAN-NEVŞEHÎR 20 NİSAN-29 NİSAN (8 gece-9 gün) Organizasyon: Okantur istasyon sanat evi RRENKÖY SANAT KÖŞKÜ 385 4131-32 TKŞVtKlYE 130 66 17-140 56 50 Cemil Ergün Resim Seıgjsi 2-23Hsml99C,9Ö0-l8X)0 (Cıaams wpaargünka Ajmü) \bnca d Sanat GARAVn ftVJKASINışntaşı ŞUıesı Tfeş\ünye Caddea 141 Hi. 15501 20 ATİLLA EKŞİNOZLUGİL tar Corşıs HortKM KrriK TuJumbo Sok. 52 foî^ İA260 İSİ 52i İ5 9Î Vakko/Beyoğlu Sanat Galerisi sunan DUYARKATLARI SERGİSİ Arhan Kayar • Cana Dölay Çağatay Karaçizmeli 30 Mart-15 Nisan 1990 "Beyoğlu'nda yaşam sinema olduğu için Duyarkatlar sokağa taştı..." MUSTAFA ŞENER Resim Sergisi 12 Mart-10Nisan •c Şan Sinematı Artını. JJJ Yatfkuyular Çaunazı ( 0 S/7 Bmadaj 132 59 59 O ) AEDRA ^MTekstilbank San«Galerisi GEVHER BOZKURT 28 Mart • 16 Ni»an AT DESENLERI SERGİSİ H0*m G«r»d« Cad. 126 T«*«<kly« M«yctonı 136 12 7» GALERİ LEBRİZ CUMA OCAXLI Resim Sergisi 3-28 Nisan VO Eytım Cad. 16 Açıkhara Apt. D-2 NısantMi 140 22 82 B3L33T SflRHT EROL ÖZDEN Resim Sergisi 7 Mart - 7 Nisan Hetgûn 1000-2000 an» oç^ıı UmıAn Cıl Muııif Pm|ı 70/1 2 Kadıkiy (Sulaf ıdaresı yanı) 347 00 09 GALERİ3 U Z E I S A N A L A I D t i O -1 KOMET FOTOĞRAF-Ersın ALOK EKREM KAHRAMAN CAVİT ATMACA ULUSLARARASIİSTANBUL FİLMFESTİVALİ Şenliğe katılan yönetmenlerin ünlü soruya yanıtları Neden film çekiyorsunuz? Christine Paseal: Liberation'da hakkımda çıkan kötü ele^tirileri okumak için. Bertrand Blier: Hayat işte, şikâyetçi değilim. Mikles Janeso: Tann beni bu tür filmler çekmeye mahkûm etmiş. Onun için başka türlü yapamıyorum. MEHMET BASUTÇU ~ "Neden film çekiyorsunuz?" Yönetmenlere sık sık työneltilen bir sorudur bu aslında. Her sa- naıçının karşı karşıya kaldığı benzer soru çengellerinin ardın- da her ne kadar katıksız bir me- rak yatsa da çoğu kez o sanatçı- nın düş gücunü ve yaratıcı kişi- lığini uyaran bu zor ve biraz da kestirme sorunun getireceği ya- ruttan belirli bir özgünlük bekle- menin sinsı hırsızhğı da gızlidir. Bazı sanatçılar kuşkusuz bu nedenle çok ciddiye alırlar bu so- ruyu. Sayfalar dolu yazarlar, yepyeni teorilerin çatısını kurar- lar. Baaları da hafife alır. Böy- lece ilginç, renkli, değişik yanıt- lar çıkar ortaya. Fransa'da yayımlanan "Libe- ration" gazetesi üç yıl önce sine- ma dunyasırun tamnmış yönet- menlerine yönelttiği bu sorunun yanıtlannı genij bir dosya halin- de yayımlamıştı. "Neden Film Çekiyorsunm?" adlı bu kaJın dergi içinden, 9. Uluslararası Is- tanbul Film Festivali'nde yapıt- MIKLOS JANCSO'DAN MACAR RAPSODİSİ — Macar sinemasınm ustalanndan Miklos nun 1978'de çevirdiği "Macar Rapsodisi" adlı film bugün saat 19.00'da Kadıköy Reks Sinemasında gösterilecek. Jancso'nun başka bir yapıtı "Allegro Barbaro" da Kadıköy Sıireyya'da izlenebilecek. olduğu için, gücünaün yetebildi- ni alır, onu calıştınrdım. Gece-larını izleyeceğimiz bazı yönet- menlerin verdikleri yanıtlan ak- tarmak ilginç olabilir diye düşün- dük. Christine Paseal ("Zanzibar" adlı fılmini izleyecegiz): Film çe- kiyorum, çünkO uyuşturuculann en serti olan sinemaya tutuldum bir kere: Film cekiyorum, çünkü erkeklerin hemen hemen tümü si- nemada çok yakısıkb ve heyecan veriddirier. Tıpkj sevdah olduğu- muz zamanlardakı gibi yüregi- min çarptığım ya da korkudan altıma edecek kadar tedirgin ol- duğumu ve zaman zaman da beynime adrenalin salgılandığını duyumsayabilmek için film çeki- yorum. "Liberation"da hakkım- da çıkan kötu eleştirileri okumak için cekiyorum. Lüks zevklerim ğınden daha yüksekJerde yasaya- bilmek için sinema yapıyorum. Terabel olduğum için film ceki- yorum, çünka büyük bir yazar olmaktan daha kolaydır yönet- men olmak. Kendimi kurtarmak için film cekiyorum. Devamlı sa- vaş halinde olabilmek, böylece yasamm tadını çıkarabilmek için film cekiyorum. Öç almak için, hiçbir şeyin değişmediğini unut- mak için film cekiyorum... Bertrand Blier ("Senin İçin Fazla Gözei"): öyle oldu işte. lsim babam Lonis Jouvet idi. Genlerimde de bir yatkınlık var- dı kuşkusuz. Sonra çevretndeki insanlar hiç de aptal değillerdi. Okuldan dönünce, elime baba- mın hazırlandıgı oyunım metni- Beinevc'nin'Roselyne veAslanlar'ı Beyoğlu Emek'te Tutkular ve hayvanlarJean-Jacques Beineix "Diva"da şaşırtıcı bir polisiye yaratmıştı. "Betty Blue"da marjinal bir aşkı ele almıştı. "Roselyne ve Aslanlar"da yine bir kadın-erkek ilişkisini işliyor. ATİLLÂ DORSAY ~ Birbirlerine karşı olan tutku- lannın bir eşini, vahşi hayvanlar- da, özellikle de aslanlarda bulan genç bir çıftin öyküsu... Tlüerry adlı bir genç adam, Roselyne adlı bir kızı annesinin yuvasından ka- çırarak, belirsiz serüven ufukla- nna doğru surukler. Roselyne kı- sa zamanda genç adamın gerçek tutkusunu keşfeder: Aslanlaı (Zaten ilk karşılaşmaları da as- lan kafesleri önunde olmamr, mıdır?). Roselyne, bu tutkuyıı paylaşmakta gecikmez, gidere'< hayvan terbıyeciliğinde, Thi- erry'den bile daha ötelere gider. tçine girdikleri "sirk dnnyası', onlara yapyeni bir âlemin kapı- lannı açacaktır... "Diva"da polisiye filme bek- lenmedik bir "sofistikasyon" ge- tiren, "Betty Blue'da tumüyle "marjinal" bir aşkı inandırıcı ve heyecan verici kılmasım bilen Jean-Jacques Beineix, son fil- minde, yine bir kadın-erkek iliş- kisini, vahşi hayvvan terbiyecili- ğinin ve "sirk dünyası"nın ken- ROSELYNE VE THIERRY — Beineix'nin filminde Rosel?ne >e Thi- erry'nin tutkulu aşklan bir sirk ortamında anlaülıyor. Filmin genç oyun- culan Isabelle Pasco ve Gerard Sandoz da lanınmaya deger. dine özgü fonu önune yerleştiri- yor. "Aslanlann dünyası", mo- dern yaşamın kâr ve gösteri me- kânizması içine zoraki biçimde oturtulan bu vahşi ve ilkel dün- ya, kuşkusuz gerçek, katıksız do- ğa düşkünleri için hem bir esin hem de bir hüzün kaynağı. Ro- selyne ve Thierry, bu dünyayı se- viyor, aslanlarda belki insanlar- dan daha "yakın" birer dost bu- luyor, aynı zamanda, aslan ter- biyecüiğinin içerdiği riskten, teh- likeden ozel bir zevk alıyorlar. Betnen, bu alışılmamış dünya- run içine doğru yöneltiyor kame- rasıru; sirklerin genelde gösterişli Amerikan filmlerinde melod- ramlara mekân olarak kullarula- gelmiş dunyasırun gerçek anlamı- nı keşfe çıkıyor. Bu açıdan, fil- min içerdiği kimi "terblye" ve- "eğitim" sahnelerinin katıksız bir belgesel değeri, güzelliği var. Kusursuzdeğıl.ama ilginç film. Genç oyunculan Isabelle Pasco ve Gerard Sandoz da tanınmaya değer... yansı tiyatrodan döndüğünde de beraberce mutfağa girer tıkınır- dık. Birlikte domuz sucuğu yer, birlikte osururduk. Sonra da Stendhal'den söz ederdik. Boy- le bir eğitim sonucu insan nasıl yönetmen olmaz. Hayat işte. Şi- kâyetçi değilim. Belki kadın has- talıklan uzmaru olmak isterdim. Ama ağır bir öğrenimi sürdüre- meyecek kadar tembeldim. Hem sonra hep kadın kalçalan, kadın kıçı... Miklos Jaocso ("Umntsuz- lar", "Kınl Dahi"/'Macar Rap- sodisi", "ABegro Barbaro". "Caoavarlar Mevsüni", "tsa'ım Yıldız Falı"): Bu yaşımda, o kadar yıldan sonra, neden film yapmak soru- sunu ben de kendi kendime sık sık soruyorum. Neden hep o yap- tığım biçimde filmler cekiyorum? Herkes de bana bunu soruyor. Neden başka türde film yapmı- yorum? Şu yaşımda öyle düşünü- yorum ki Tann beni bu tür film- ler çekmeye mahkûm etmiş de onun için başka türlü yapamıyo- rum. Neden film çekiyo- rum? Belki de büyük bir olasüık- la gözlerim iyi görrnediği için. FESTİVALDE BUGÜN Emek: Konsolos (12.00), Roselyne ve Aslanlar (15.00, 21.30), Kuyumcunun Gülümseyişi (19.00). Sinepop: Buluşma Noktası (12.00, 19.00) Yatak (15.00), SevUecek Biri (21.30) Atlas: Babanın Metresi (12.00), Ürpertiler (19.00), NeşeU Pazar (15.00, 21.30). Gazi: Gfineş Geri Gelmezse (12.00, 19.00), Hiroşima Sevgilim (15.00, 21.30) Reks: Macar Rapsodisi (19.00), Lyuyan Güzel (21.30) Söreyya: Mapantsula (19.00), Allegro Barbaro (21.30) AKM: Kilometre Taşlan I (12.00), Kantodan Tangoya (15.00), Hiçbir Gece (19.30), Ölü Bir Deniz (21.30) AVRUPA'DA YILIN YAPIMCISI: ANATOLE DAUMAN MARGUERITE DURAS'NIN SENARYOSUNDAN — Yapımcılığını Anatole Daumanın ustlendigi, senanosunu Marguerite Duras'ın yazdığı "Hiroşima Sevgilim"i 1959'da Alain Jtesnais yönetmişti. Film bugün Osmanbey Gazi'de gosteriliyor. Bağımsız sinemanın şövalyesi 1949'da Argos Film'i kurarak bağımsız Fransız sinemasına büyük katkılarda bulunan Anatole Dauman 1989'da Avrupa'da yılın yapımcısı seçildi. Festivalde Dauman onuruna bir bölüm düzenlendi. Kültür Servisi — 9. Uluslara- rası îstanbul Film Festivali'nin bu yılki zengin konuk listesindeki adlardan biri de Anatole Dau- man. 1989'da Avrupa'da yıhn yapımcısı seçilen Dauman, dün- ya sinema endüstrisinin en say- gın prodüktörlerinden biri. Îstan- bul Film Festivali, 1949 yılında Argos Film'i kuran Dauman'ın kısa, orta ve uzun metraj, belge- sel ve konulu filmlerden oluşan 5 progTamhk bir retrospektif gösterisini sunuyor. Ünlü yapımcının imzasını ta- şıyan, 1959 yılında Alain Resna- is'nin yönettiği "Hiroşima Sevgilim" bugün Osmanbey Ga- zi Sineması'nda gosteriliyor. Ya- pımcılığnı yine Dauman'ın üst- lendiği ve Jean-Luc Godard'ın çektiği 1966 yapımı "Erkek- Dişi" adlı film ise zamanında ye- tişmediği için bugün göstenleme- yecek. Beyoğlu Atlas Sineması'n- da "Erkek-Dişi" yerine saat 15.00'te ve 21.30'da "Neseli Pazar" adlı film gösterilecek. Anatole Dauman için sinema sanatının unlü adlarından bazı- larırun söyledikleri sözler, bu Fransız yapımcuıın sinemaya katkılannı da yeterince acıklıyor: Peter Brunette (film eleştirme- ni): Son otuz yıldır Avrupa sine- masında gerçekleştirilen en Onemli yapıtlarla ilgili bir ders vermek iste> r en bir öğretmen Ala- in Resnais'nin bazı filmleriyle işe başlayabilir. Örneğin o güçlü Auschwitz belgeseli, 'Gece ve Sis', en karmaşık filmlerinden bi- ri olan Muriel ve belki de en gü- zel filmi 'Hiroşima Sevgilim'. Jean-Luc Godard'ın da özellik- le ilk klasikleri 'Onun Hakkında Bildiğim Bir İki Şey\ ve 'Erkek- Dişi'ye yer vermek gerekir. Da- hi yönetmen Robert Bresson'un 'Mouchette' ve 'Rastgele Baltha- zar'ı da listeye girecektir. Ve gü- nümuz sinemasında da Nagisha Osbima'nın birçok ülkede yasak- lanan 'Duygu lmparatorluğu', Volker Schlöndorff'un 'Teneke Trampet'M; Andrei Tarkovski'- nin son filmi 'Kurban' ve Wim Wenders'in uluslararası bir başa- rı kazanan 'Paris Texas' ve 'Ber- lin Üzerinde Gökyuzü'su önem- li yapıtlar arasında sayılabilir... Ancak bu fılmlerin hepsinin bu denli başarılı olması bir rastlan- tı değildir. Hepsine katkıda bu- lunan bir adamın, Fransız ya- pımcı Anatole Danman'ın varlı- ğı bu yapıtlan böylesine güçlü kı- lan etmenlerden biridir. Avru- pa'da alışılmadık bir durumdur bu... Wim Wenders.(fılm yönetme- ni): Bugün Argos Film, Henri Langlois'run 1970'de yazdığı me- tinden 15 yıl sonra, gerçek "si- nemanın son kalelerinden" biri tanımlamasına her zamankinden çok yakışıyor. Anatole Dauman ise sözcüğün tam anlamıyla, ya- pımcılar arasındaki son "şöval- ye". Elia Kazan (film yönetmeni): Anatole Dauman benim dostum ve bana mali destek sağlayan ki- şi. Bunlar oynanması zor roller. Dauman her zaman azimliydi... Bir film projesine onu çeken se- naryo, bütçe, hele hele benim de- neyimlerime dayanarak, yıldızla- rı oynatma olanağı değildir. Fil- min sanatsal değeri ve temanın çekiciliğidir onu bir filme sürük- leyen...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle