Katalog

2 NİSAN 1990 CUMHURİYET/7 ANKARA HAVASICumhuriyet Ankara Bürosu SEÇIM Savaşın yararı TBMM kulisinde oturan ANAP'lılar, Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın çağrısını Erdal İnönü ve Süleyman Demlrel'ın kabul etmesini şöyle yorumladılar: "İnönü ve Demirel. savaş gibf olağanüstü durumlarda protokol bfr kenara bırakılır demediler mi?" Hep bir ağızdan evet' denildıkten sonra "en akıllı ANAP'lı" söze devam etti: "Yani Türkiye'de savaş hali var. Bunu muhalefet de kabul ediyor. Arkadaşlar. savaş halinde seçim yapıtır mı?" Yine hep bir ağızdan "yapılmaz" sesleri... HÜKÜMET İSLERİ Kahveci kaçamadı Özal tarafından Akbulut hükümetine Maliye ve Gümrük Bakanı olarak atanan Adnan Kahveci, gazetecilerin sorularından kaçmak için TBMM Genel Kurul Salonu'na "stğındı." Arkadaşları bakan olduğunu söyiedikçe de Kahveci inanmamazlıktan geldi. ANAP'lılar, bir ara genel kurul saionuna radyo getirip Kahveci'y© bakan olduğu haberini dinletmeyi düşündüler. Gazeteciler dışarda beklerken Kahveci içerde istifasıyla kendisine yer açan Ekrem Pakdemirti ile sohbet etti. Genel kurul toplantısınm bitimine doğru gazeteciler, salonun çıkış kapılanna toplanarak yeni bakanı beklemeye başladılar. Birkaç gazeteci de türlü olasılığı göz önüne alarak genel kurul salonunun muhalefet kulisine çıkan kapısında beklemeyi yegledi. Bdylece Kahveci'nirt arka taraftan kaçış olasılığı da önlenmiş oldu. Saatlerdir bekleyen gazeteciferden muhalefet tarafındakiler Kahveci'ye bir not gönderdiler. Genel kurul salonundan çıkma hazırlıkları yapan Kahveci'ye üetilen notta şunlar yazılıydı: "Sayın Bakan, eğer daha az sayıda gazetecinin sorulannı muhatap olmak istersenlz, muhalefet kulisine çıkışı yegleyfn. Blz burada bekliyoruz. Selamlar." Notu gûlerek karşılayan Kahveci, ANAP kulisinden çıktı ve Pakdemirli ile birlikte doğruca bakanlığa giderek görevi devraldı. GUNUN FOTOGRAFI öace kafamda çakar... (Fotofraf: Zafer Aknar) ANKETIN CEREMESI DIPLOMASI Elveda Aristidis ve Lili Ankara'daki kordiplomatik ve basın çevreleri, varlıkları ile başkenti renklendiren iki yakın dostuna geçen hafta içinde veda etti. Yunanistan Bûyükelçiliği'nin basın danışmanı Aristidis Kalegeropoulos 4.5 yıl süreyle görev yaptığı Türkiye'den yeni görev yeri olan Paris'e gitmek üzere ayrıldı. Türk gazetecileri ile her zaman çok iyi bir diyaiog • •• içinde olan Aristidis güzel eşi Lili ile birlikte bircok yakın dostu da geride bıraktı. Türk • Yunan ilişkilerinin en zoriu dönemlerinde bile doğru bilgiler verme gayreti içinde olan Aristidis ayrılışından önce dostlanna şu mesajı verdi: "Parls glbi önemli bir yere atanmış olmamdan dolayı doğal olarak mutluyum. Ancak Türkiye'deki görevim mesleglm açısından önemli bir aşamaydı. Bunun yanı sıra LRi İle burada çok yakın arkadaşlar edindik. Bu nedenle ayrılışımızın hüzünlü olduğunu da söylemeden geçemem." Biz de Aristidis'e veda ederken yerine Bonn'dan gelen genç ve sempatik basın danışmanı Stavros Stathoupoulos'a hoş geldin demek isteriz. SAHUR Uyandırma servisi Başkentte bazı semtlerdeki evlerin telefonlan 4 gündür sabah saat 03.00 sıraiannda "ısrarla" çalıyor. Yataklanndan heyecanla fırlayan yurttaşların merakı çok geçmeden şaşkınlığa dönüşüyor. Ahizenin ucundaki ses diyanet işlerinden aradığını ileri sürerek uyarıyor: "Efendim, ışıklannızın yanmadığını görüyoruz. Galiba sahura kalkamadınız. Lütfen uyanınız!" Şimdilik Kızılay, Bahçelievler, Kavaklıdere, Emek Mahallesi semtlerine hizmet veren "sahur servisi"nden kurtulmak da kolay değil. Bu hizmetin zorunlu hamili olan bir başkentfiyle "sahur servisi" arastndaki konuşmayı banttan yayımlıyoruz: — Işıklannız yanmıyor. Sahura kalkamadınız herhalde? Uyandırmak içfn aramıstık. — Öyle mi, teşekkür ederim. Aradan yaklaşık 10 dakika geçtikten sonra telefon tekrar çalar: — Hanımefendl görüyoruz ki ışıklannız halâ yanmıyor. — Şey, benim eşim gece geç saatlere kadar çalışıyor, onun için biz müsaadenizle yemek yiyip yatıyonjz efendim... GULGEÇ MAHKEME Temyiz hakkı kazanmak ANAP kulisinde artık Başbakan Yıldınm Akbulut ile ilgili anlatılan fıkralar pek fazla ilgi görmüyor. Önce Mesut Yılmaz, ardından da Ekrem Pakdemirli'nin . istifaları, hükûmetteki dağınıklık, bakanlar arasındaki koordinasvon bozukluğu ve bir türlü çıkış yolu bulunamaması ANAP'hlan artık ANAP fıkraları üretmeye vöneltti Bir ANAP milletvekilinin Adnan Kahveci'nin Maliye ve Gümrük Bakanlığı'na atanması üzerine anlattığı fıkra şöyle: "Uzun süredir ağır bir suç nedeniyle cezaevinde yatmakta olan müvekkili avukatından dört gözle "suçsuz" bulunduğuna ilişkin mahkeme kararı bekliyor. Mahkeme, hiç de sanığın düşündüğü gibi sonuçlanmıyor. Avukat, mahkemeyi kaybettiklerini müvekkiline nasıl açıklayacağını uzun süre düşündükten sonra müvekkiline gidiyor: — Merak etme, temyiz hakkı kazandık. Fıkrayı anlatan ANAP milletvekiline göre, Başbakan Yıldınm Akbulut, davayı çoktan kaybetti, şimdi temyiz hakkmı kullanıyor. Suç basının TBMM muhalefet kulisinde yine erken seçim konuşuluyordu. SHP'den ayrılan İstanbul Bağımsız Milletvekili Mehmet Ali Eren ANAP'ın, basın yüzünden bir türlü erken seçimi kabul etmediğini öne sürdü. Herkes şaşkınlık içinde, "Hoppala, bunun suçu da mı basına yükleniyor?" sorusunu yönelrti. Eren, gülerek, "Elbette basının" dedi ve iddiasının gerekçesini açıkladı: "Daha geçen gün yayımianan anketlerde ANAP yüzde 12 ye düşmüş gösterildi. Her ankette ANAP'ın oyları düşuyor. ANAP'lılar da bunu gördükçe seçimden kaçıyorlar. Basın da sanki erken seçim istemez gibl ikide bir de anket düzenliyor. Bari bir seferinde şakacıktan da olsa ANAP'ın oylanm yükseliyor göstersinler, bakın nasıl erken seçim oluyor." TEROR Aptfnun adresi ANAP Meclis Grubu'nda silahını gösterip, "Apo'yu siz öldüremiyorsunuz, verin adresini ben gidip öldüreyim" diyen ANAP Adana Milletvekili Mehmet Perçin günün adamı oluverdi İçişleri Bakanı da Perçin'e hemen Apo'nun adresini verebileceğini söyledi. Perçin henüz Aksu'ya gidip adresi almadı, ama Ulaştırma Bakanlığı'na uğrayıp telefon numarasını değiştirtti. TEROR Baldızın çantası Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek "Doğu'da üç-beş teröristin olması, devletin zaafiyetini göstermez" görûşünde. Ya neyi gösterir? Zeybek yanıtlıyor: — Teröristlerin varlığını gösterir. Zeybek, bu görüşünü bir de örnek vererek süslüyor: — Mesela İtalya'da benim baldızın çantasını çaldılar. Şimdi bu, İtalya'da devletin zaafiyet içinde olduğunu mu gösterir? Günaydın gazetesinden: "Bölücû tehdit korkunç boyutta... Farkında mıyız?" Farketmez!.. • • * Erdal İnönü: "Demokrasi sınavı veriyoruz." 45 yıl süren bir sınav!.. • • * Le Monde gazetesinden: "Hapiste gazeteci rekoru Türkiye'de." Çok şükür bir işte dûnya birincisiyiz!.. • • • Gazetede başlık: "Düşünen kafalar aranıyor." Polisçe mi?.. • • • ANAP milletvekili Yalçın Koçak: "Bence memlekette en önemli boşluk gündem boşluğuydu. O da Emeç cinayetiyle dolduruldu." Her gündem boşluğunda bir gazeteci öldürülecekse vay başımıza gelenler!.. Şinasi Nahit Berker KİM KİME DUM DUMA BEHlç AK teoci <k w>ce, uşraşanhn anbmıycrvm. ( t»rgörev ohrak hmkan frhaf mahlukhrir. PİKNİK PÎYALE MADRA BlRARA 'IKJ EJJ" BANADOĞOU HIZLI GAZETECİ NECDET ŞEN &IR CAKIKA 5AVIM ADIMA Sol İSTİYORUM , „ 60 »SA TASARISI 0öYte OLOU /Z\ &\TTNL£ Yüce /vtECLi'sreM ev KÜRSÜCH-H YAPTlĞtM İU< AMMSA7A1AK : SıZLER &SYF£W nin MI9N1Z? VlCMNlMiZ SlZLAMAZ *« VİC ? ÇtZGÎLÎK KÂMİL MASARACI AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN GÜRSES S6M 5AATıe- I O 0A 'fy> OLvR? GARFIELD JIMDAVIS LT/ÖJ TUTMAAHCA BÜ TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKA1S 2Nisan SIR SAKLAYAN BİR YÜZ.MBC GUINNESS tS/4 'rs SUGÜM, ÜVLÜ Mtsiüz riyATTeo y£ SIN£M4 on/*t- CUSU AL£C 6UINN£SS (ALEK GİMtS) DOĞ/MUŞTU- İLK KEZ „ f934'TE SAUNEYE Ç'ATA/V GUINNESS, SİR SÜeE SON- / ^4 JOHN GlELGUD'UM TtyArKOSUHPA ÇAUÇAAAYA KO- \ YULMUÇTll. OMUN SlHEMA OYUNCULUĞU UĞISAŞlMOA r ÛNLÜ YÖNETMeN DAVIOLEAM'İN ÖMEMI.İ P*Y/ we&£. \ İLK F'LMLERIN&EM "euyUK UMurLAZ" ?£ "OL/I/ER TU/fSr'i L£/*N YÖNETMÎşrr. ARPtNOAN, GUtNNESS 'E, EN İYİ E&CEK OmMCa OSCAZ'tNt KA2AHCH&*N "KlvAİ <ÖI°~ £ÜSÛ"N£ DE YİNE O İMZ* ATM(ŞT7. YÜZÜNÜ, Nl SAKLAYAfJ Sfg M/4SKE GİSİ KULLAMAM ALEC 6U(NNE£SJ UE£ /G4LIS/) Gİ&EBİLEN, ÖZ£LLİKL£gi OL/4N AZ SAYtPAKl uSTA OYUN- CU ARASlNDADie.. GuinrteSS, Soü/a, "Ku/ai <opru£u 'ndete A/bayMcdo/ton roiundg görijlûyor: Guinnea, gtnçük