Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 NÎSAN 1990 CUMHURİYET/17
HAVA DURUMU
IVIeteorototı Genel Mûdûrtûğû nden
alınan talgıye gûre, yurdun doğu ke-
smlerı parçaiı çok buluttu, Doflu Ak
denız, Doflu Anadolu'nun gûney ve
doflusu ıle Gûneydoflu Anadolu böl-
gelen yafiışlı geçecek Yağışlar yağ-
mur. yer yer sajanak ve gîk gûrûltü-
Bsadanakyajtşlışeklndeolacak Ha-
va sıcaldıgı yajış a/an yerlerde değıs
meyecek, öteta yerlerde btraz artacak
Rüzgâr loney ve doflu yönlerden orta
kuvvette, yer yer kııvveftce esecek
Deni2Jenmi2de rûzgâr Doğu Akdenı/-
de günbatısı ve toCos, ötekı denızlen-
mcde y*to ve kar^eHen, 4-6 yer yer
7 Ege'de 8 kuvvetinde saatte 16-27.
yer yer 33 Ege'de 40 denız rrafi hızla
esecek Denız mutedıl, yer yer kaba
dalgalı olacak Oalga yûksetdığı 05 Oa
TURKIYE'DE BUGÜN
20° 10° Dıyartjator
14° 6°Edıme
20° 9°Erancan
14° 3°Eraırum
5° 2° Estaştfıır
15° 4°Qaaankp
16° 2»&resun
20 G
su
20° 10° Gûmûftara B
15 yer yer 2-3. Ege açıklannda 4-5 metre, görüş uzaklığı 10 km
yağış anında 3-5 km dolayında bulunacak Van Gclû nde hava
Çok bulutlu ve yaömurlu geçecek Rüzgâr kuzsy ve doju yönter-
den yer yer kuvveîiıce esecek Göl Küçûk dalgalı. görüş uzaklığs
5-10 km dolayında bulunacak
angaı
fttts
Bokj
Bursa
ÇanaJdole
Çorbfn
Denız»
10° 3°HakUn
24° 7°lspatt
18° 5°lstanbgl
14° 3°lzn»r
10° 3°Kars
10° 2°Kastamonu B
11° 0°Kavsen
15° 4°Km<tare*
16° S°Kmya
8° 0°Kula>ıya
20° 6°Malaiya
17° 6°Manısa
18° 7°KMaraş
10° 2°Mesn
5° 2°Mujla
10° 2°Mus
12° 3°Nı*fe
10° 9°0Wu
7° 0°Rm
8° 0°S*nsun
16° 3°S«r1
13° 6°Smop
20»10°Sıvas
4° 2° fetarda«
13° flratBnn
11° 0°Tun«*
18° 6°U«ak
13° 1°van
Y 12° yZorçukto*
B 20° 8"
Y 18" 7°
Y 19° 10°
B 20° 6°
Y 10° 2°
B 12° 4°
B 9° 4°
B 9° 5"
B 9° 4°
B «° 3"
B 10° 5°
B 8° 2°
B 14° 7°
B 9° 5°
Y 13° 3°
B 15° 4°
Y 9° 2°
8 9° 1°
B 10° 5°
: açık HuluOu yajmurlu /? A-apk Bbuluflu 6-giıntşk K-fcart
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ Türk müziğinde
bir makam. 2/ Hatay
ilinde bir ırmak...
Heykel. 3/Radon ele-
mentinin simgesi...
Yalnız iki geniş yüzü
testere ile düzeltilmiş
tahta... Duman lekesi.
4/Adı hemen akla gel-
meyen ufak ve değer-
sız şeyler için kullanı-
lan sözcük. 5/ Hubu-
bat tozu... Titan ele-
menlinin simgesi. 6/
Ege bölgesine özgu
zeybek turu bir haJk
oyunu. 7/ Ayakkabı kalıbının çapı...
Bir göz rengi. %/ Çoban, deveci ya da
göcerlerin giydüği uzun ve yakasız ust-
lük... Melez. 9/ Sularını bir denize ya
da göle gönderen bölge... Eski Mısır
inaruşında insanoğlunun hayati daya-
nağı olan üretici guç.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Söylem ve şarkının dönüşumlü ola-
rak birbirini izlemesiyle belirlenen
tspanyol tiyatro ve muzık gösterisi. 2/
Askerlik çağı... Göçebelenn konak yeri. 3/ Nıkeün simgesi... Res-
mi bir erkek giysisi. 4/ Orkestra şefinın orkestrayı yönetirken kul-
landığı değnek. 5/ Kaşındırıcı ve bulaşıcı bir deri hastalığı... Eski
bir Hint tannsı. 6/ Vladimlr Nabakov'un,filrnede aktanlan ve bü-
yük yankılar uyandıran romanı... Hayvanlara vurulan damga. 7/
Genişlik .. Bir şeyi yapmayı önceden isteyip duşunme. 8/ Kıhç... Gör-
dek bahğına verilen bir başka ad. 9/ Guney Asya kıyılarıyla Hint
Denizi'nde, yaz ve kış mevsimlerinde birbirine ters yönlerden esen
geniş aJanlı rüzgâr... Baston.
60 YIL ONCE Cumhuriyet
Melle Mari Bel
2 NtSAN 1930
Fransız artisti Melle Mari dun akşam Ankara Türk
Ocağında "Hom do Juva" komedisini oynadı.
Reisıcumhur Hazretleri, Vekiller, kordiplomalık, şehrin ilen
gelen güzıdeleri salonu kamilen doldurmuşlardı. Bu akşam
oyundan sonra Maarıf Vekih tarafından sanatkarlar şerefine
bir supe venlmıştir.
Fransız artistlen Ankara'da buldukları sahneden çok
memnun kalmışlar ve Şark'ın hıç bir tarafında tesadüf
elmedikleri temız bir halk ile karşılaştıklarını söylemişlerdır.
Melle Mari Bel bu akşamkı trenle lstanbul'a hareket etti.
Filistin'de
Mikroperafon?
DÜWAMr< RSHCKEM
De|«««. »ulun Haınaın
DıLnn>m Hın No 21
1929 Ağustosunda Filistin'de zuhur
eden kargaşalıklar hakkında tahkikat
yapmaya tnemur komisyonun raporu
neşredılmıştir.
Komisyon umuniyetle Araplan
Yahudilere taarruz etmiş
olmalanndan dolayı kabahatli
çıkarmaktadır. Fakat komisyon bu
taarruz ve tecavüzlerin evvelce
kararlaştınlmış bir hareket olmadığını, Arapların siyasi
emelierirun birer hakikat şeklini almamasmdan dolayı
uğradıklan inkisardan ve ati hakkında endişelerinden ileri
geldiğini kaydetmektedir.
30 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Gençlere güveniyoruz
2 NtSAN 1960
Üniversiteli gençler bu sabah
2. tnönu Zaferinin yıldönümü
munasebetiyle Ismet Inönüyu
C.H.R Genel Merkezınde
ziyaret etmişlerdir. Gençler bu
ziyaretlerı sırasında Ismet
lnönüye sevgi gösterilerinde
bulunmuslardır.
Bin kadar Üniversiteli genç,
Genel Başkanın binaya geliş t ,
ve çıkışmda "Yaşa Lozan I s m e t I n ö n
"
kahramanı, yaşa milletin babası" şeklinde tezahurat yapmış,
alkışlamışlardır. Bınanın önundeki dar yol bu sebeple geçit
vermez hale gelraiştir. Hadiseye polis hiç bir suretie
mudahale etmemiş, sadece birkaç sivil memur tezahüratı
seyretmiştir.
lnönü, genel merkezin toplantı salonunda ekserisi kız olan
öğrencilere hitaben: "— önümuzdekı günlerde sizi önemli
vazifeler bekJiyor. Bunlarda zafer kazanacaksınız. Gençlere
güveniyoruz." derniş ve lnönü savaşlan hakkında bilgi
vermiştir. Bu sırada, gençlerden kalabalık bir grup partinın
giriş beyannamelerini arkadaşlarına dağıtmış ve bu
beyannameler doldurulduktan sonra Inönü'ye
imzalatılmıştır. Mütaakıben savaşların askeri ve siyasi
yönünu anlatan lnönü, istilâ ordusunun asker ve silâh
bakımından ordumuzdan çok ustun olduğunu, fakat
bağımsızlık sevgısiyle dolu Türk ordusunun karşısında
tûtunamadığını belirterek şöyle demiştir:
"— Türk ordusu, tarihte kendisıne düşen her görevi gibi bu
savaşta da büyük başanya ulasmış, memleketini korumasını
bilmiştir;'
lnönü, daha sonra, dttnya sulhu üzerinde durarak şoyle
devam etmıştir:
'— 1921 de Buyuk Mücadele içinde bulunduğumuz
memleketlerle bugun ittifak halindeyiz. Büyük rnilletlerin
tarihleri böyledir;'
Inönu, dunya suJhunun tahakkuku uğrunda Türkiyenin
yaptığı çalışmalan anlattıktan sonra şunları ilâve etmiştir:
"— MıUetlerin hayatında en esaslı kalkınma, o millete
mensup insanların kalkınmasıdır. Sağlam karakterlı, sağlam
bünyeh, fedakâr ve bilgili insanlar, gerçek kalkınmayı
başanrlar. Bunlar haklarını korumasını bılirler. Böyle bir
milet olarak, dunyadaki hakiki yerimizi almaJıyız. tnsan
haklannı bilen, anlayan, savunan gençler olunuz."
GEÇEN YDL BUGUN Cumhuriyet
Yeni ekonomik paket
2 NtSAN 1989
Başbakan Turgut Özal, önceki gun hükümet değişikliğini
açıkladığı basın toplantısının hemen ardından ekonomi
kunnaylan ile bir toplantı -yaparak yenı ekonomik paketin
ana hatlarını belirledi. Zam politikasında değışıklık
yapıirnası ve KİT ürünlenne tepkı çeken yuksek oranlı
zamlar yerine harcamaların en alt duzeye indirılmesi, kamu
yatınmlarının önemli ölçude azaltılması öngörüldu.
Finansman konusunda başarısızlığı görulen KİT genel
müdürleri görevden aJınacak. Merkez Bankası para
musluklannı daha da kısacak. Hazineye verilen kısa vadeli
avanslara da piyasa faia ışletılecek.
Kahıre •
DUNYA DA BUGÜN
Amsterdam
Amman
Aima
Barcekma
Bjsd
Bdgrad
Berbı
Borm
BrO*se(
Cenevre
Cezayır
Cıdde
Dubaı
Frankiun
Ûrne
Hefsnlc
Kahıre
Kopenhag
K6ln
Leftoşa
B 17°
Y 19°
A 17°
Y 19°
Y 17°
B 18°
B 16°
B 16°
B 19°
B 18°
B 18°
B 14°
Y 19°
B 31° '
B 31°
B 18°
' 18°
B 7°
8 23°
B 16°
B 19°
Y 11°
Lenıng
r
ad
Londra
Mbm
Momreai
Moskova
Munh
New Ybrk
Oslo
Pans
Prag
Rıyad
Rora
Sofya
Şam
TelAvıv
lünus
Vfcneoık
Vıyana
Zunh
B 17°
B 17°
Y 14°
B 20°
B 17°
K 4°
B W
B 20°
B 10°
B 20°
B 14°
B 31°
B 19°
B 17°
Y 18°
B 13°
B 14°
B 16°
B 20°
B 10°
8°
B 15°
T4RTTŞMA
Bay Fuller
9
e Yaıııt
Atatürk, gelmiş geçmiş bütün liderlerin en ünlüsüdür. Sanki
bir felaketmiş gibi "Mustafa Kemal'in başına gelen de farklı
değildir" şeklinde yorumladığınız Gazi M. Kemal Atatürk,
yüce Türk ulusunu tarihin köhne şeriat düzeninden çıkartarak
uygar ve laik bir ülke yaratmıştır.
Sayın Graham Fuller'in 26 Şubat 1990 ta-
rihli Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan
•Türkiyenin Rolu Ortadoğu'da" başlıklı ha-
berinde, Sayın Ufuk Guldemir'ın sorularına
verdiğı yanıtlar beni oldukça şaşırttı.
ABD'nın dış politikasında Türkiye üzerin-
deki plan ve uygulamalannin ana hatlannı
açıklıkla ortaya koyan talihsiz sözlerini, öz-
geçmişınden öğrendığım eğitim durumu ve bu-
nun sağladığı toplumdaki yerini, doğrusu ya
hiç bağdastıramadım. Bu Bay Graham FuHeV-
in, yuce Turk ulusunu bu derece bilinçsiz ka-
bul ederek bırtakım anlamsız dinsel ve sözde
Ttlrkçü siyasaya, yani bunların bileşimi olan
Turk-tslam semezine açıkça kanalize etmek is-
teyışiru, ulusumuza karşı saygısızlık olarak ni-
telendirebilınm.
Insancıl düşüncelerin gelişmesinde, uygar
toplumların oluşmasında liderlerin verdiği
ürünler elbette sonsuza kadar yaşayacaktır.
Toplumlar nankör değildir. Sonsuza dek ya-
şayan temel ürünlerin yaratıcısı liderler, dai-
ma amlacaktır. Alarurk, gelmış geçmis butün
liderlerin en ünlüsüdür. Sanki bir felaketmiş
gibi "Musttfa Kemal'in başına gelen de farklı
değildir" şeklinde yorumladığınız Gazi M.Ke-
mal Atatürk, yüce Türk ulusunu tanhin köh-
ne şeriat düzeninden çıkartarak uygar ve laik
bir ülke yaratmıştır. Atatürk ilkeleri ve Ketna-
lizm dünya var oldukça Turkiye'nin vazgeçi-
lemez değerleri olacak ve Atatürk, Türk ulu-
sunun kalbinde sonsuza dek yaşayacaktır. Bu
kışi, belli ki Atatürk'ü tanımıyor. Atatürk için
yazılmış ciltler dolusu kitaptan bir ya da bir-
kaçını okumasıru salık veririm kendisine. O
zaman Atatürk'ün, Atatürk ilkelerinin, ABD
dış politikası potasında eritilemeyecek değin
guçlu ve Türk ulusunca o derece benimsen-
miş olduğunu görüp anlayabileceğim samnm.
tslam dini laik değildir. Çunkü lslam dini-
nin kuruluşunda toplumsal lider iie dinsel li-
der aynı kişidir. Dinsel lider aynı zamanda
toplumu da yöneten durumundadır. Dinsel li-
der elbette ki toplumu dinsel kurallarla yöne-
teceğinden, tslam dini daha kurulurken dev-
let ve din işleri birbiri içinde oluşmuştur. ls-
lam dini kişinin öz yaşamını zorunlu olarak
yönlendirir. llahi emir adı altında peygambe-
rin sözleri aynen uygulanır. Bu sözlerin içeri-
ği degistirilemez. tslam'da insanların düşün-
IKreneii Umuteuzluk
Umut, içinde bir tek dirhem bile fazlası olmayan, iyi
ayıklanmış, çok tutumlu bir fılmdir. Nerdeyse her sahnenin,
filmin tümü ile uyumlu, ayrı bir işlevi, etkinliği vardır.
L'mut'u, yirmi yü sonra, yeniden sevgi ile,
hayrarüıkla izledim. tlk görüşümde ya anla-
yamadiğım ya da gözumden kaçan bırçok bö-
lümun bu kez ayırdma vardım. On ıki göste-
risi idi. Arada şöyle bir baktım. Seyircüerin
çoğu genç insanlardı... Umut'u gördokten iki
gun sonra, Atillâ Dorsay'ın yazısını okudurn.
Sevıncım kırgınlığa, şaşkınlığa, "suçluluk
duygusuna" dönuştu. "Savunma yapmak"
hem hakkımız, hem ödevimiz. Genç eleştir-
menlere göre Umut aşılmış, seyırciler kimi sah-
nelerde gülüyorlarmış. Bir yandan başlayahm.
Umut bir "eski film"dır. Ama, karşılaştığı
olanca güçlüklere karşın, aşınmamış,
"tükenmeye" eşi az bulunur bir dirençle kar-
şı koyabümiştir. Kestinneden bir iki nokta üze-
rinde duracağız.
Umut, içinde bir tek dirhem bile fazlası ol-
mayan, ıyi ayıklanmış, çok tutumlu bir film-
dir. Nerdeyse her sahnenin, filmin tumü ile
uyumlu, ayrı bir işlevi, etkinliği vardır. Yirmi
yıl önce ayırdma varamadığım birçok
"geçişleri" bu kez anlayabildim. Söz gelimi
Umut'u birbirine eklenmiş ıki ayn film sayı-
yordum, ikinci bölümu de gereksiz yere uza-
tılmış buluyordum. Meğer öyle değilmış...
"Alabildiğine gerçekçi olan ilk böliinı ile
gizemli-buyulu-diışsel ikinci bölıim birbirle-
rini çok iyi tamamli)orlar"mış... Bu iki iki-
lem... öykünün ıkıiemı, Yılmaz Güney'in iki-
lemi, az gelışraiş ülke halklannın ikilemı...
Türk okumuşlannın da ikHemi... Umut, be-
nira bildiğim en ıyi "o>uncu kullanılan" bir
iki Türk fılminden bıri. Bu filmde, üzerinde
durulmayı, tartışma yapmayı gerektiren çok
çarpıa sahneler var.. Hem de çok sahne var.
Türk seyircisi gülmeye teşnedir. Sinemada
güler, tiyatroda güler, cebinden çıkanın hak-
kını almak için biraz ölçüyü kaçınr. Umut'ta
ise gulünecek yerlere gülüyor. Umut eskimiş...
Işin can alıcı yen burası. Bir Ulusun Doğu-
şu'nu görmedim. Potemkin de eskimiştir. Bu-
yük Dnş, Yurttaş Kane de bir anlamda eski-
miştir. Şarlo'Iar da eskimiştir. Ne var ki, bu
eskime Şarlo'nun sonsuz gençliğini silemez.
Umutta işte bu öz vardır. Metropolis iyi bir
örnek. Film allandı, pullandı, yenıden göste-
rime girdi. Yapıt hem çok eski idi, hem de şa-
şılacak kadar "genç kalmıştı". Metropolis ne
kadar iş yaptı bilmem, günübirlik seyircinin
de filme yığın yığın aktığını sanmam. Umut'a
neden aksın?
mesi ve kendi düşüncesine göre yaşamına yön
verip toplumu toplumsal kurallarla ydnetmesı
söz konusu değildir. tşte onun için şeriat du-
zeni ıle yönetilen lslam toplumlan 1400 yıl ön-
ce peygamberin sözlerini o zamankı yaşam ko-
sulları ile aynen uyguladıklan için bir adım
ılerleyememişlerdir. Petrol zenginligi onlan bir
nebze kurtarmaktadır. Şeriat duzeni ile yöne-
tilen, laiklıği dışlayan bir toplumda demok-
rasinin, insan haklarının, yaşam özgurlüğu-
nün adı geçmez. Demokrasi, laiklik ilkesı içe-
rısınde gelişır. Bir toplumda siyasal partilerin
olması, demokrasinin varlığını kanıtlamaz. Si-
zin salık verdiğiruz tslam'a dayalı siyasi par-
tilerin gelişmeleri sağlandığında, baslangıçta
laikliği kabul etmiş ülke bile olsa, çoğunluk
diktası ile giderek laikliğin ortadan kalkabi-
leceği, demokrasıyi yok edeceği ve sonunda
şeriat düzenı ıle yönetilen ve ABD gudumun-
de Soudi Arabistan modeli ya da Hameyni
tran'ma benzer bır ülke ortaya çıkacaktır. Ay-
rıca tslam dininde özeilikle görsel sanaüar ya-
saklanmıştır. Müzik, resim, yontu sanatlkn
yok denecek kadar kısıtlıdır. Dinsel musiki,
doğasal resim ve ağdalı şiirden daha ileri gı-
dilemez. Yontu hiç yoktur. Tij'atro yasaktır.
Sanaün bu derece yok edildiği ya da ortadan
kaldınldığı bır toplumda demokrasi ve özgür-
lükten söz edilemez. Bu nedenle, cağdaskk yo-
lundakı ulkemize şeriat düzenini yakışır gör-
mek dostça bir tutum değildir.
Türk ulusunu tarikat kamplarına bölmeye
çaüşanlann, şenatcı partilerin yapmak istedigi
şey, Türkiye'yi yobazların yönetimınde, Ame-
rikan güdümünde, sömunilen ve benliğini yi-
tirmiş bir Arap ülkesi durumuna getırmektir.
Sayın Fuller, biliniz ki buna asla fırsat verrae-
yecektir ulusumuz.
MACtT BAŞARAN
Emekli Albaj
Umut, sanat bağiamında, iyi ki eskimiş, ge-
çilmiştir. Ama bu olgu eskiyip bir yana atı-
lan, yüzüne bakılmayacak on binlerce filmle
bir torbaya konulmasım gerektirmez. Sinema-
yı az çok bılenler, sevenler için bu pek ince bir
"ıvnm" da sayılrnaz.
Işin bir de acıklı yönü var. Umut yazık ki,
öz, demec, ıçerik bakımından hâlâ günlüktür.
Ele aldığı demeç bize hâlâ bir şeyler anlatır.
Umut'ta yoksulluk, açlık vardır, kurşun gibi
bastıran geçim derdi vardır. Filmin çekildiği
yıllardan bu yana verem yüzde kaç artmıştır?
Yirmi yıldan ben "geçim kaygısı" ile bedeni-
ni satanlar azaimış mıdır, çoğalmış mıdır?
Umut'ta piyango vardır. O günden bu yana
"talih oyunlanna, Kaxs Kazan'a" ilgi nereden
nereye gelmıştir? Umut'da çaresizlikten, ka-
pana kıstınlmış kımsenin "büyuye-doga
ötesine-cılgınlıga" sığınması vardır. Gabon'a
gelen ağaç kesitinden "devlet eli ile" yardım
umuluyor... Umut'un çekildiği yerden besme-
leli yumurtalar müftüye, ordan valıliğe sevk
ediliyor... Sonra canciğer dostu "bilim
adamlan" devletin din üzerinde baskısı oldu-
ğunu açıklıyor. O dostlar belki de hakhdırlar.
Bilmem kimlerin himayesinde kurşun kusan
merrailer sıraya gırmiş... Aksoy-Emec, eğrisi-
nin nerden nereye gideceği hiç belli olmaz.
ORHAN BARLAS
Cumhuriyet Kitap K u l ü b ü y
nden
Peşin fiyatına taksitje
sinema kitapları
9. Uluslararası Istinbul Film Fcstivali
bişlıyor. Sinema kitaplığınız hâlâ eksik
mi? Cumhuriyet Kitap Kulübü üyeleri,
pesin fiyatına taksitle sinema kltaplıklaruıı
tamamlayabilecek. Üye olmayanlar için
üyelık tırsatı da var. Basvurular 15 nisana
kadar yapılabilir.
I I T I 1 I I • | • L l « I I
1 Bu kampaıiyaya vy&pm ycnılrmıf CKK uytkrı kjtıtabtlır Vyt
ojmayanljr uvdık formu rc 15 000 TL ıle peynM gonderdıkterınde
yırarW»>>ılJrtcr Bakınız. U«lık tormu
2 1990 Sıneııu Fcaıvalı nedauyU liuzenledıgıniız taksıtk smema
kıupUn utıf lumpanvunızda tum sınenu lufaplan pefin fiyKınj
%25'ı pc^uı. kalanı 4 cyi takaüe uıılnuktadır
3 Kampanr^nııza Itatılabılnıcnız ıfuı Ustedekı knaplırdao en a2
IX 000 TL lık bafcımunu tcçmcnız gerekıvar Ust juıır yoktur
* btcdıfinız kılapbn ifuvtkdıktm sotu? gızctryi krap veyı
focokoptn iie
b Sıpan} cnıflf tz kıtapların [utarının %25 lık bolumunu (Posta Çckl
No 148784) Cumhun>ct Mubaacılık »c Gaıctt. lık TAŞ hruoın»
yaıınp focokopiMnı. Cumhunret KjCjp Kulübu, Türfcocagı CML
>M1, }4İM IsUobul jdmuı? gondermauz y«rerjı<fır
6 Sıpan} te havaieıuz elımız? grçınce uze henıen Sjtı; SozJejnmı
postalanxaktır SozJcv™
111
" urafımzdan ınualaJiıp bat
ubjltrılnusındaıı tonra. kıtapUnnız vc dıeer laksıucrle (4 adet) Jglll
adınıza duzenlcnmı^ posu çeklen gondenlecdctır
O 011 008 Aiir. K u r o a n / AJdo Tauoe / 10JX0.-
D 117241 Aıufarulanfi Bc| Günü / Krnul Drmırcl
/ 5000-
D 061 055 A n Gûicrln Sncmacılan / A n Gukr /
30 000-
a 061 053 Autûrk Filmi / Mclın Erkuıı / 4 000
G 011 906 Ayıta / Erdcn ICınJ / 2 500
O 061 027 BetgcKİ Sinema / Bılgın Adılı / 4 000
• 023 050 Befiz Pcrdcdc fürrma Fibnfer / Atılli
Doray / 12.000
O 011 037 Bir Scruryo Ymznak I Mıchd Chıon /
ıoooo-
D 248 006 Bir Hmzin itinflm / Woody AUen /
4 000
D 152 121 BâiUa Hınuı / Vittono de Sıca / 3 500 -
O 022 188 Bu Gctnı Ncreyc / Vcdjı Ttırkalı / 5 000 -
O 011 050 BStân FOmkrijk Yılmaz Güney / Agâh
Özguç/7 000
• 154 021 Çıfrnı Sorpılapn Sinenu / Alı Gevgılılı
/ 10000-
D 186052Cahıdc / Agâh Ozguf / 6.000.-
D 011 X7 Gvk» Saun / Hens Elchenlaub / 6 000
D 011 076 Chariie Crupım / A Buın-ERohmcr /
6000
O 022 163 EJİU Filmkr / V«Ut TurkJı / 10 000 -
D 011 077 Fcllinı Fdlıni'yı Anbtıyor / G Gnzzını /
6000
D 096 033 Film Biçimi / Srrp Eıseıutnn / 11 000
Q 0% 027 Film Duyvımı / Sergtı Eısenstem /
13000
D 2<i 012 Hll vc Gıdi» Srfır / Jcan Vıgp / 3 750
D 038 031 Hıropnu Sevgilım / Mvgucme Ouras /
1500
D 011 042 Hıtchcadl / Frarrçoıs Truffaut / 12 500
• 011 022 Incmar Bernmn / Raymond Lcfcvre '
5500-
C 072 068 Kan / Chman Şahın / 3 500 -
G 001 019 Kank Bir Afk Hikfyaı / Sclım Derı /
3000
C 152 110 KaAuıtç Ivm / Scrgn Encnuın / 5 000
C 152 125 Uopar / Luchıno Vısconu / 4 000-
C 102 085 Mahpus Yılmaz Güncy / Haun Kıyafn /
6.000
C 007 439 Muur Etkllcr ' Wood AUen / 7.350 -
O 011 026 Mühüricnmif Zanun / Andrty Ta/kovskı
/ 8 000
G 0*1 047 O Bır \tiydi I Vıllıam B u / 7 000
O 004 053 Seaaryo vt Yapun-1 / M TaJı Önşorea I
10 000-
C 004 096 Sataryo vt Yapun-n M TaJı Ûngorcn /
10000-
O 248 018 Scneri Âfıklar ' jan-Luc Godard / 6 000
O 281 018 Şiiricrk Sinema Agâh Oıguç / 700.-
D 032 064 Sinema Ejtrtıgtnin SorunUn / Yurıy
Lothmın / 3 S00 -
D 061 020 Sinema / Nııat OZÖO / 15 000-
G 011 098 Sınema Dedi ki... / Ulkû Tamcr / 4 000
O 061 028 Sinema Dcnkri / Sergcı Eısensteın /
8.000
O 03* 022 Stncma Kumnlan / Seçı] Bukcr-Oğuz
Onaran / 5 000
C 052 020 Sinema Sanatı / N.ıat Özön / 7 000
C S61 021 Sinema ve Çagımu-2 / Aullâ Dorsay /
9000
C 079 066 Sinemada Gösterge vc Anlam / Peter
Wolkn / 4 000-
Z 011 102 Sinemada Yönetmenlik / Edward
Dvmıryk/6 000
O 064 398 Sineraamııın Umırt Yıllan / AııiU
Dorsay / 8 000 -
O 124.262 Sinemarı Sanat Yapanlar / Aullâ Dorsay
/ 7000-
D 011 025 Son Nefelinı / Luıs Bunuel / 10 000.-
O 061 052 Tann / Voody Alien / 4 000.-
D 079 090 Türk Sinema Tarihi I-Il (Cıkli) /
G Scopıanullo / 27 000
D 186 056 Türk Sinematında Yeni Konumiar /
Bıırçak Evren / 9 500 •
G 152 106 Türk Sinemas Kronolojisi / Nıjaı Ozon /
7500
D 186 049 Türk Sınemannda Cınselligın Tarihi /
Agâh Özguç / 7 500 -
G 186 050 Türk Sınanaunda On Kadın ' Agâk
Ozguç / 6.000-
D 308 011 Tüysûl / Woody AUen / 6.500-
D 022 340 Oç Filn Birden / Vedaı Tûrkalı / 10 000 -
O 361 024 ... Ve Sinema (8 sayı) / Hıl Yayın /
32 000-
D 011 060 Vbcooci / Klane Geııe vd. / 7000.-
D 011 021 •Wim Wenden / Uwe Kunzel / 7 500.-
O 021 3% Yer Demir Gök Bakır / Zuifu Lıvaneb /
5000
D 124 285 Yılmaz Gûney Kıubı / Aullâ Dorsay /
8000-
D 124 270 Yöoetmenler Fıbnkr Olkeler-I / Atılli
Dorsay / 8 000 -
O 124 289 Yânetmcnler Filmler Olkder-U / Aullâ
Doruy / 8 000
a 02706J YâzTûıe / Aulii Dorsav / 4.000-
D 061040 Zeynep'in l i f m ı Kitabı / Sefil Buker /
3000-
I Y E L I K
(Uyekk odmmı.15000 TL)
Adı SOVKJI
Doğıun Tardıı: .
I , .
Öğreıumı ..
Medenı Durumtr „
F 0. M >
Şehın
Irnza.
. Tefc
Cumhurı>et Kıup Kulubu uynı degılım
Uyrhk odrnlısı ı5 000 TL yı ve taksnje ısledıtun knapiarın
tuunnın %25'ını yacırdım Makbuz focokoptsı ılısıktedır Uyelık
gtrıs kanımı ve satı} sozJejıneını gondenntz.
Cumhuriyet Kitap Kulûbü, Turkocap Cad. 39-41. M 334
Istınbul. Tcl 512 05 05 / 516, Posu (ekı No 14(784
T A K S İ T L E R İ T A P i S T E M E F O I M I
Cumhunyrt Kitap Kulubu üvesıyım Uyelığımı / -/199Q
tarıhınde yenıledım Taksııie uncnu kıcaplınodan yararlaantak
ısııyorum. Isiedığım kıtaplarjn tuunnın %25'ını vatırdım
Makbuz fotokopısı ve lıstcm ıhpktedır Bu kampanyayU ılgılı
sjtif sodefmcnıı admınv gpodcnııız.
Oye No - ~ .
Ad. Soyadı. . . . . _ . . . „ .
AdlTSI . . .
. Tel.
Cumhunyct Kitap KuUbfi, Tu/kocap Cad 39-41, M334
Isunbul. Tel 512 05 05. Posa Çekı No 1487(4
POLriTKA VE OTESI
MEHMED KEMAL
Anılar Canlı Kalsın...
Lısedeyken öyle edebıyat öğretmenieri vardı ki kendıni gör-
meden ününü duyardık. "Faruk Nafiz mi, Kayserı'den bize geli-
yormuş", "Ahmet Kudsı Tecer &vas'tan lstanbul'a geçiyormuş."
Edobıyat öğretmenieri böyle sralanır gıder. Biz de Necmettin Halil
Onan'da okumuştuk, hem şair hem hoca.
Salım Rıza da (Kırkpınar) ünlü edebiyat ögretmenlerinden bi-
riydi; adım duyardım, ama kendıni yıllar sonra (1976) Cumhuri-
yet'te tanıdım. Samı Karaören'le bır odada otururken sık gelirdi.
Kendıni belli etmeyen bir alçakgönülle bir köşeye oturur, seyrek
konuşurdu. Ünlü saırlerin şıirlerını eski bıçımde. çok güzel oku-
duğunu hem başkalanndan duymuştum hem de bu ara kendirv
den ışıtmıştım. Bır çırpıda beş on şıırı bırden sıralayıverırdı, kım-
den olursa olsun. Hakkını yemeyelim, böyle okuyanlardan biri
de Haşım Nezihi'dir; o da sırtı sırtına okur.
Salım Rıza, 'Salım Rıza'dan Anılar' dıye anımsadıklarından bir
bölümünü özetle yayımladı (Yalçın Yayınları) Özetle dıyorum, ki-
taba gırmemış, kendınden dinleyerek yazdığım bırçoklarını bili-
yorum Sanıyorum kı not almamış, not alsa ayrıntılara girebılir-
di.
Üstat için Yahya Kemal hayranı derler. doğrudur. Çok mecli-
sınde bulunmuş, çok yemış içmişlıği var Zaten kitap okunurken
anlaşılıyor Hangi şaırden, hangi mecliste bir şiırokusa, ardın-
dan birkaç şiirlik de Yahya Kemal geliyor. Gençlığinde çok yakı-
şıklı olduğunu, meclıslerin Adonıs'ı olduğunu kendı söylüyor. Bir
dönemin şairleri şölenlerde çırkin istemezler.
Üstat, şiırli işret meclislerine 1925'lerde girıyor "1925 içkiye
alışmaya başladığımız yıllar. Nuruosmaniye'yi Çemberlıtaş'a bağ-
layan sokakta -burası Tavukpazarı dıye anılır- iki taraflı halk için
ufak meyhaneler vardı Buralarda daha çok açık şarap ıçilırdi.
Haftada bir akşam buralara dadanır olduk Daha Eminonü, Kum-
kapı, Balıkpazarı, Samatya, Gedıkpaşa meyhanelerıne gideme-
dığımız günler. Dılımızde mey ve meyhane üstüne beyitler, ga-
zeller birbirini izlemekte."
Mey burda, diller burda, cûmle yarann safa burda,
Geçip cennetten âdem sâkın-i meyhane olmaz mı
Salım Rıza, tanınmış şaırlerın, ediplerın, sanatçıların çevre-
sinde olduğu için bu çevreden herkesle dostluk, arkadaşlık et-
me fırsatını buluyor O dönem ünlülerınden hatırınıza kım gelir-
se, bilın, hepsini tanıyor. Sıvas, Samsun lıselennde bır süre öğ-
retmenlık ettıkten sonra yenıden İstanbul'a dönuyor Başkent ne
denli Ankara olursa olsun, şiırin ve sanatın merkezı İstanbul-
dur, bunu biliyor. Bursa'da Atatürk'ü tanıma fırsatını buluyor ve
Tevfik Fikret'in Ferda şiırını okuyor Atatürk, "Ben bu şiirı Ruşen
Eşref ve İbrahim Necmı Dılmen'den de dinlermştim" der. Üstat
ne denli Yahya Kemai'cı olsa, gönlünün bir ucu gene Fikret'te-
dir, bunu soylemeden edemez.
Istanbul Erkek Lısesı'ne, Agâh Sırrı Levent ve Mitfıat Sadul-
lah'ın yerine öğretmen atandığında haklı bır krvançduyar. Bu lı-
sede okuttuğu ünlü öğrencilerını şöyle sayar Paris'e yerleşen
eczacı Fahrettin Petek, Selahattın HılavL editör Mehmet Ali Yal-
çın, Profesör Kenan Bulutoğlu, felsefecı Önay Sözer, mımar Cen-
gız Bektaş, şair Arif Damar, şaır Kemal Özer, Dr. mûzisyen Ala-
attın Yavaşça, Adnan özyalçıner, Konur Ertop, tıyatrodan Münir
özkul...
İstanbul Lisesi öğretmenler odasında Nâzım Hikmet'ın Şeyh
Bedrettin Destanı'nı okuduğu ıçın başı derde girer. Bakan Tev-
fık İlen'dır. Doğru Ankara'ya koşar, müsteşar Reşat Tardu'ya sı-
ğınır, aklanır ve işinin başına döner
Ama şiir düşkünü Salim Rıza bır kez Nâzım'a vurulmustur, 'Var-
sa Nâzım, yoksa Nâzım' der, butün kıtaplarını, şıirlenni ne bu-
lursa edinır, ezberler Nazım'la ancak 1951 yılında hapısten çık-
tıktan sonra tanışır. İpek Film stüdyosunda Nedım fılmı çekılir-
ken Nedim'ın birkaç gazelıni okuyarak filmin ıçıne gırer.
Yahya Kemal, ıçki meclıslerınde kendi şıirinden başkasının
okunmasını ıstemezmış. Bu yüzden üstat da sade Yahya Kemal
1
tien okurmuş. Bır gün Mustafa Şekıp Tunç'un isteğı üzerıne Ne-
cıp Fazıl'dan şıır okuyunca aforoz edilmiş. Bır daha böyle suç
işlemeyeceğıne söz verdıkten sonra kurtulmuş.
Yahya Kemal'in yayımlanmış yayımlanmamış bırçok yergisi üs-
tadın belleğindedır Arada bu cevherlerden bırını okur. 1944'te
yapılan seçimlerde Istanbul'dan ıki aday göstenlir. Biri Yahya Ke-
mal, otekı Hakkı Tank'tır. Bu seçım kapışmasından hıç hoşlan-
maz. Tutar, Hakkı Tank için bir beyit d<5şenir:
Tarihin cilvesi bir hayli garip oldu bana
Hakkı Tarık bile âlemde rakip oldu bana.
Yahya Kemal'in sofraları çok canlı geçermiş. Sıra hesaba gel-
dığınde masraflar 'arıfane' ödenırmış Çoğu sofrada oturanlara,
azı şaıre... Bır gün garsonlara ayrılan bahşışı az bulmuş, üç ka-
tına çıkarmış, "Nemiz var bızim, şıirierımız, dostlanmız,
garsonlarımız" demış.
Geçmişin ünlülerı az, çok ne varsa anılannı yazmalıdır. Y'ıyip
içmeden, gezip tozmadan geriye kalacak olan bu anılardır. Kim-
bılir Yahya Kemal'in bırçok şeyı bu yazılmayan anılarda kalmış-
tır Bir tutam da olsa Salim Rıza Hocamız bu kıtabıyla katkıda
bulunmuştur.
Bir konuşmamızda, edebiyat öğretmeni Necmettin Halil Onarf
ın 'Divan Şiiri Antolojısı'nden söz etmıştik Bendekı antolojı kı-
racılıkia ev taşınmalarında yitmiştı.
"Bende bır tane fazla var sana vereyım" demişti. Birkaç gün
gecti, getırdi Üstüne şunları yazmıştı:
"Degerii dostum ve ağabeyım Necmettin Halil"ı anarak 41 yıl
önce lise M'de okuttuğum bu krtabı Mehmed Kemal'e armağan
ediyorum; Fuzuli'nin dediğı gibi 'Ne temettü bulunur bizde sa-
dadan gayri'."
Yeri geldiğınde yararlandığım bu kitap, ortak anımız, üstadı
bilmem, ama benim için değerlı bir anıdır.
ÇALIŞANLAREV
SORULARI/SORUNLARI
YILMAZ ŞİPAL
"Ifetim 1 kişi ise"
SORU: Türk Silahlı Kuvveüerinden emekli bir doktonın, dnl
ve yetim kınyıın. Babam, 1. derece 4. kademeden emekli
olmuştu.
Annemin de vefalı üzerine bana annemin aldığı dnl
aylığının % 50'si bağlandı sanıyorurn. O>sa ki bana ba-
bama baglanan emekli aybgınuı "'• SO'sinin baglanma-
sı gerekmez rniydi?
36 yıl 7 ay hizmeti olan babamdan bana bağlanacak
aylık ne olmalıdır?
YANIT: 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Yasası'na bağ-
lı olahlara da emekli olduklannda 5434 sayılı T.C. Emekli Sandı-
ğı Yasası hukumleri uygulanmaktadır. 926 sayılı yasada, 1. derece
4. kademe için ayhk gösterge, 1.500 olarak belirlenmiştir. 1. dere-
cenin kademeleri için belirlenen ek gösterge ise 375 sayılı Yasa Hük-
miınde Karamame ile 15 Temmuz 1989'dangeçerlı olarak 1.500'den
1.8nn*e yükseltilmiştir.
5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Yasası'nın 68. maddesinde, dul
ve yetim aylıklarının hangi koşullarda, ne oranda bağlanacağı be-
lirlenmiştir. Bu belirlemede, dul eşi olmayan iştirakçının, almakta
olduğu emekli aylığırun "yetim bir kişi ise V» 50'sini, 2 kişı ise %
80'ini, 3 kişi ise % 100'unü alacaktır.
Babamzın, 36 yıl 7 ay hizmet karşılığı emekli aylığı:
1.500 (Ayhk gösterge) + 1.800 (Ek gösterge) = 3.300 (Toplam
gösterge)
3.300 (Toplam gösterge) x 255 (1990 yılı 1. yarı katsayısı) =
841.500 (Ayhk bağlamaya esas) x % 86.64 (36 yıl 7 ay karşıhğı
ayhk bağlama oranı) = 728.599 TL. (Genel ayhk).
200 (21 yıl ve daha fazlası için kıdem göstergesi) x 255 (Kıdem
ayük katsayısı) = 51.000 (Kıdem ayhğına esas) x % 86.64 (36 yıl
7 ay için kıdem ayhğı oranı) = 44.157 TL. (Kıdem aylığı)
1.000 (Taban ayhk göstergesi) x 280 (Taban ayhk katsayısı) =
280.000 (Kıdem ayhgı bağlamaya esas) x <% 86.64 (36 yıl 7 ay için
taban ayhk oranı) = 242.433 TL. (Taban aylığı)
728.599 TL. (Genel ayhk) + 44.157 TL (Kıdem ayhğı) + 242.433
TL. (Taban aylığı) = 1.015.189 TL. (1. derece 4. kademe emekli
ayhğı)
1.015.189 TL. (Emekli ayhğı) x % 50 (Yetim 1 kışi ise yetim ay-
hğı) = 507.594 TL. (Yetim ayhğı) x 3 = 1.522.782 TL. (3 ayhk).
Verdığiniz bilgilere göre size ayda 507 bin 594 ve üç ayda I mil-
yon 522 bin 782 lira aylık bağlanması gerekir.