Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
/ NÎSAN 1990 CUMHURÎYET/15
HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGUN DÜNYA'DA BUGUN
HAVA DURUMU
bdgtye göre, bülun bblgtlenmz parça'ı « *
bukitkj, Marmara'nın dojusu Doğu Aıtde
raz, iç Aıadolu. Karadenız. Dojg •« Gûney-
doOu Anadokj Mtgden yafl^sı aeçect* vş
frşl* yaOmur, y« j w saganak ve gö« gû-
rOHOIû saOanak. Karadem/ın ç kesmlen ıle
Doftı fcıaMu'nun luaydııOusunda karta le-
r q * pgrmırw Kar * M M e olacak. Hava
scrtOı yunkın kuzry ve ctoju kesmtenn-
de rteed* dereoede <*n# laere tûm yurt-
baaaca» Rûzgâr kuzey «e baO yönlenjen
hafii. arasıra orta kumettB. yvmfun bat te-
sımterinde kwveSce esecefc. DencMnıriz-
de rfegfr' OOJ-J Akdenc ve Doflu Karade-
mrte günbabsı ve kaoyel. ötekı dsrazlen-
nrak y*ta ve poyraatan 3-5 kuvvetraje sa-
atıe 10-21. Bat Mûentte 6-7 kuvvesnde sa-
Acana
Aoapazarı
Adıyamai
Afyon
A§rı
Anım
ane 10-21. Bat Karadenc. Ege ve Bat AJttenc-* 27-33 öma mi hızü ese
cek Dalga yC«seWı5 05-15 yer yer 2 i Ege « Bat Akdena apMannta 3-4
m dobynda Duıuraca» Van Gölû'nde fiara Çofc bufcıDu ve yajmurlu ge-
çewfc Rüzgâf guneywbat ytfnienten haftf. an sıca ortt kuvvette esecefc
Artalya
Artvm
Aydın
Balıkesf
Bıleok
Bıngtt
Btss
8oıu
Bursa
Çanaktole
Çorum
Deno
18" 9° Oyarbatur
11° 3°Edırne
5° 5°Erancan
10° 2°Etajrum
12° 3°E*şet»r
11° 3°6aaamBp
16° 3°ûresun
19° 7°GümtşlMneB
10" 4°Hakfcan
16° 5°lsparta
14» yistanbul
10° 2°lzn»r
12° 3°Kan>
Y
Y
Y 10" 2°Kasamonu Y
Y
Y
6° 1°Kaysen
10° 2°Kındareh
11° 3°Konya
5° (PKûtahya
15° 4°Matetya
15" 4°Manısa
12° 2°KMaras
5°-1C
Mersn
4°-2°Mu$ia
11° 2°Mus
16° fNıJde
6° 3°0rdb
8° 2°fta
10° 3°Samsun
10° 2°S«1
10° 4°Sınop
16° 6°Sıvas
5°-2°TekKdafl
5° 0°T-ata>n
6° 2°Tunceı,
10° 0°Uşak
13° 3°Van
10° 2°>tagat
13° yZonguldak
yaOmuriu sıslı A-açık B-buluOu G-gunsşiı K-karlı S-sısb Y-yajmuriu
Lenmgrad
Londra
Madnd
Mılaro
Montrea"
Mosıcova
Münıtı
New\Wı
Oslo
Pans
Prag
ftyad
Roma
Sofya
Sani
T
el Anv
Tunus
Varsova
Vtned*
Vıyana
BULMACA 1 NtSAlV PAZAR
SOLDAN SAĞA:
1/ Jeolojik sistemle-
rin içinde cn eski kat.
2/ Suyosunu... Aruz
ölçüsünde kısa okun-
ması gereken bir he-
ceyi kalıba uydurmak
için uzatma. 3/ Bir
nota... Temel, esas...
Aktinyum elementi-
nin simgesi. 4/ So-
yundan gelinen kim-
se... Istek, arzu. 5/
Türlü nedenlerle ba-
şarı gösteremeyen
kimse.... Doğu Ana-
dolu'da bir ırmak. 6/
Tktlı vc küçük bir elma cinsi... OsmanJı
devletindeki sivil rütbelerden biri. 7/
Molibden elementinin simgesi... Ba$
çoban... Toprağın nemi. 8/ Varılması
istenen bir amaca doğru geçilmesi ge-
rekli dönemlerden her biri... Bir renk.
9/ Türk muziğinde bir makam.
YUltARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Alıcı yönetmeni. 2/ Yüce, yüksek...
Torbaya benzer büyük gözlü balık ağı.
3/ Magnezyum elementinin simgesi...
Gelecek... Yemek. 4/ Yunan mitolojisinde Zeus ile Eris'in kızı olan
tutku tannçası... Bağırsaklar. 5/ Tırpana balığına verilen bir baş-
ka ad... Hz. Muhammed'in bayraklarından birinin adı. 6/ Üstü ka-
palı olarak anlatma... Bir tür İngiliz birası. 7/ Şaşma belirten bir
ttnlem... Sınır nisanı... Yunanistan'ın plaka işareti. 8/ Ünsüzle bi-
ten bir sözcüğün ünlüyle başlayan b;r sözcüğe bağlarak okunma-
sı... Darumarka, Norveç ve Isveç'in ufak para birimi. 9/ Zerdüşt
dini.
60 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Beyazıt havuzu
1 NİSAN 1930
Cemiyeti Umumiyeyi
Belediyenin evvelki günkü
içtimaı esnasında aktettiği 15
dakikalık hafif bir celsede ne
konuşulduğunun bir türlü
anlaşılamadığım yazmıştık.
Fevkalade gizli tutulan bu
içtimada verilen karann
mahiyeti dünkü tatbikattan
sonra nihayet anlaşılmıştır.
Meğer bir emri vaki yapılmış
olmak maksadile gizlice
ittihaz edilen fakat sebebi
ittihazı bir türlü anJaşılanıayan bu karar Beyazıt havuzunun
oTtadah kaldınlmasından ibaretmiş!..
Filhakika evvelki gece yarısından itibaren ise başhyan
nezafeti fenniye amelesinden murekkep kazmalı kürekli
büyük bir grup Beyazıt havuzunun mermerlerini kınp
parcalayarak çıkarmaya ve havuzu ortadan kaldırmaya
başlamışlardır.
Dün oradan geçenlerin teessuf ve teessürle şahit oldukları
veçhile zavallı Beyazıt meydanı yığılan taş ve topraklar ile
bir harabe bir yangın yeri halini almıştır.
Zafer!fiugün Türk içtimaiyatında bir dönüm noktası ve tarih
teşkil eden bir hadise olmuştur. Ankara muallimlerinden
Afet Hanım, Cumhuriyet Halk Fırkasına müracaat etmiş ve
kaydı icra olunmuştur. Afet Hanım Fırkaya giren ilk Turk
kadımdır ve Turk kadınlığma önayak olmuştur.
30 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Nehru-Nasır
Nehru
1 NİSAN 1960
Hindistanı resmen ziyaret etmekte
olan Birleşik Arap Cumhuriyeti
Devlet Reisi Cemal Abdunnâsır ile
Hindistan Başbakanı Nehru arasında
bu sabah birbuçuk saat suren bir
görüşme cereyan etmiştir.
Bu goruşmede Cemal Abdünnâsır'a
Birleşik Arap Cumhuriyeti Dışişleri
Bakanı Mahmud Fevzi, başkanlık
işlerini tedvire memur Devlet Bakanı Ali Sabri, Suriye
eyaleti Başbakanı Nuredddin Kehale, Hindistan Başbakanı
Nehru'ya ise, Hindistan'ın Kahire Büyük Elçisi ve Dışişleri
Bakan Yardımcısı refakat etmekte idiler. Görüşmeler
hakkında her hangi bir tebliğ yayınlanmamıştır. Ancak, iyi
haber alan çevreler, iki devlet adamının, bilhassa, Irak ve
Israel konuları üzerinde durmuş olduklannı ileri
sürmektedirler.
Kasım'ın demeciBaşbakan General Kasım, Bağdat radyosunda yaptığı bir
konuşmada, heyecanlı bir sesle Irak halkına hitab ederek
Irak'ta "Yabancı ajanlann kışkırtmaları ile girişilen
mânasız öldürmelere son verilmesini istemiş ve kapılanmızı
yeniden emperyalizme ve gericiliğe açma tehlikesi
yaratmayahm" demiştir. General Kasım sözlerine şoyle
devam etmiştir: "Kutsal topraklarımız üzerinde kan akması
için birinizin komünist, diğerinizin milliyetçi olması bir
sebep* midir? Komünistler, milliyetçiler, demokratlar ve
diğerleriniz, hepinize birden hitab ediyorum, hepinize aynı
vatanın evlâtları olduğunuzu ve Cumhuriyeti korumakla
vazifeli bulunduğumuzu hatırlatıyorum.
GEÇEN YIL BUGÜN CumhuriY
et
Makyaj tazelendi
1 NİSAN 1989
Başbakan Turgut Özal, 26 Mart yerel seçimi yenilgisi
sonrasındaki ilk operasyonunu yaptı ve gerek hükumette,
gerekse ANAP parti yönetiminde buyük değişiklikler
yaparak "makyaj tazeledi." Hükumetin, salı günü
TBMM'ye başvurarak güvenoyu ısteyeceği açıklandı.
Başbakan Turgut Özal, kabineyi açıklarken, erken seçimle
ilgili bir soruya "Cumhurbaşkanıyla görüşürken 'icap
ederse erken seçimi ben kendim yaparım' diye kendisine
söyledim. Erken seçim sual dışı değü" yanıtını verdi.
Ekonomi yönetimini doğrudan kendisine bağladığını
bildiren özal, kardeşi Yusuf Bozkun özal ile yeğeni Hüsnu
Doğan'ı "muhalefet ve bazı basın tarafından bir hanedan
idaresi sözleri çıkarıldığı ve birnevi kamuouyna kabul
ettirildiği için" kabine dışı bıraktığını soyledi. Özal,
Başbakan Yardımcılığına Ali Bozer'i getirirken, Guneş
Taner ve Işın Çelebi'yi ise "kendisine yardımcı" Devlet
Bakanlıklan ile görevlendirildi. Başta Milli Savunma Bakanı
Ercan Vuralhan olmak üzere 12 bakan yeni kabineye
giremezken, 3 bakanın yeri değişti. 7 bakan görevde kaldı.
Bakanlar Kurulu'na 15 yeni isim girdi. Dışişleri Bakanı
Yılmaz görevinde kaldı.
TARTISMA
Yok Olan Mymlos
Biz Myndos'un ağacmı keserek betonlaştırır, değerli antik
kalıntıların yok edilmesine ses çıkarmazsak, turist Myndos'un
nesini görmeye gelecektir?
Myndos'un ülkemiz turizminde önemli bir
yeri vardır. Bodrum'a gelen her turist
Myndos'u görmeden ülkesine dönmezken bi-
zim insanlarımız her geçen gün onu yok et-
mek için uğraşıyor.
Uzun süreden beri harabeleri görmek için
gitmemiştim. Bir ay önce görme isteği duy-
dum, Çukurbük'e çıkan yoldan yürüdüğüm-
de manzara tüyler ürperticiydi. Daha önce
görmuş olduğum sütunlar yok edilmişti. O sü-
tunlar ki Myndos'ta yüzyıllarca önce yaşamış
olan insanların ustalığını, yaşayış biçimini, bir-
birlerine olan değerini anlatıyordu. Evet bu
yüzyıllar öncesini anlatan antik kalıntılar yok
olmuştu. Bir yandan koruma altına alarak ya-
saklar koyuyor, diger yandan yasaklara aldır-
madan yok ediyoruz. YetkililerimLz uyuyor,
köylümüz uyuyor. Ben ise sütunlann yok edil-
diğini görünce öbür koya koştum, oradaki
mozaikler yerinden sökülmüştü. Ustaca işlen-
miş olan mozaikler yerinden sökulüp aşırıl-
mıştı! O mozaikler ki yüz yıllar önce yaşamış
olan insanların kültürünü bize yansıtıyordu.
Myndos namını antik kalıntıları ile ispatla-
maktadır. Bodrum'a gelen turist, Myndos'un
doğa guzelliği ve antik kalıntılarını görmek
için gelmektedir. Yine Çukurbük'e doğru yü-
rüdüğumüzde yüz yıllık zeytin ağaçlarının ke-
silerek yerlerinin yapılan binalarla betonlaş-
tığını görürsünüz. Doğanın güzellik simgesi bu
örtu acımasızca kesilmiş, ne yerlisi olan köy-
lumuz ne de yetkililer çıkıp da "sen ne yapı-
yorsun?" diye sormamış!
Biz Myndos'un ağacını keserek betonlaştı-
rır, değerli antik kalıntıların yok edilmesine
ses çıkarmazsak, turist Mydons'un nesini gör-
meye gelecektir? Her yıl yazın -yani turistlerin-
gelmesini sabırsızhkla bekleyen köylümüz ni-
çin susmakta? Yasaklar koyan ılgilılerimiz ni-
çin ilgilenmemekte? Yoksa âdet yerini bulsun
diye mi yasaklar konulmakta?
Ben Myndos'un doğa ve antik kalıntıları-
na âşık olduğum için buradayım. Turistler de
öyle. Bu sütunlardan yetkililere ve Myndos1
un yerlileri Gümüşlük köylülerine sesleniyo-
rum: Gelin, hep birlikte yok olan Myndos'u
koruyalım!
AHMET ŞAHtN
Bodrum-Gümüşlük
SOSYALİST PARTİ
Gaoct BofJıani
FERİT İLSEVER
'Doğuda,
çozum
eşitlik ve
ozguriuktur.
SANATÇILAR
Hasan Hüseyın DEMIREL
Fırat BAŞKALE
Nılüfer AKBAL
Ali Ekber EREN
! - .
1 NİSAN PAZAR SAAT: 14.00'dc
İKARTAL DA KONUŞACAK
KARTAL iSKELE MEYDANI (BaybHrt KahvcsO
İSTANBUL İL ÖRCÜTÜ
Dr. ALİ RIZA BILGINER
(İç Hastalıkiarı Uzmanı)
Saat 10.00-18.00 arasında yeni muayenehanesinde
hastalarının hizmetindedir.
Adres:
Şemsettin Günaltay Cad. İskenderoğlu Apt. No: 26, D. 8
Tel: 380 70 36-37 Dörtyol-Bostancı
Dr. O. ÖZER BİTİPCİ
(K. B. B. Uzmanı)
Saat 10.00-18.00 arası yeni muayenehanesinde has-
talarının hizmetindedir.
Adres:
Şemsettin Günaltay Cad. İskenderoğlu Apt. No: 26, D. 8
Tel: 380 70 37 Dörtyol-Bostancı
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKg
Her yıl basandan basanya...
/ \ıllık zaman diliminde sunulan
hizmet ve kazanılan güvenle, bugünü
haklı bir gururla kutluyoruz. Bu mutlu
günümüzde bize duyduklan güven ve
verdikleri destekle Türk Sigortacılığın-
dabugünümüzü sağlayan SayınHalkı-
mıza şükranlarımızı sunanz.
ANADOLU
SİGORTABir TÜRKİYE İÇ BANKAtt Kuruluşudur
Onemli Bir Tartışma...Uçakla geçen hafta pazar günü, İHD Genel Başkanı Nevzat Hel-
vacı. üyelerden Hıdır Oktay'la birlikte Diyarbakır'a gıderken, yaza-
cağım bir yazının girişini de çatmaya uğraşıyordum kafamda. Doğu
Anadolu'nun sorunlarıyla ılgılı olarak oldukça doiuydum. "KOrt
sorunu" ilkın Danimarka'da, Kbpenhag'da tartışılmış, Prof. Sadun
Aren de, İstanbul Bağımsız Milletvekıli Husnü Okçuoğlu da ilgınç
yanıtlar vermişlerdi Diyarbakır'dan dönerken de, ayni uçakta bulu-
nan Olağanüstu Hal Valısi Hayri Kozakçıoğlu'yla konuştum
Kopenhag'dan sonra gittığımız Randers'te, birdinleyici Prof. Sa-
dun Aren'e şu soruyu yöneltmışti
— Ulusların kaderinı tayin hakkını. yani ayrılma hakkını, yani "Kürt
sorunu"nun bağımsızlık ıçınde çozülmesini savunmadan, bırakın
sosyalist olmayı, demokrat bile olunmayacağı düşüncesindeyim. Siz
ne dersiniz?
Prof. Sadun Aren, soruyu sorana teşekkur etti Özetle şu karşılığı
verdı:
'— Şimdı, bu soru tabii önemli Onu, bu konuyu açmak lazım.
Yani yanıtlamaktan çok, bu konuyu tartışmak ve açıklığa kavuşfur-
mak lazım. Çünkü Kürt sorununun özü burada, bu soruda gizli. Bu
soruda yatıyor. gızlı filan değil tabiı. Şimdı acaba Demokrasi Izleme
Kbmitesi olarak biz Kürt sorununun çözümünü, ayrılmak hakkını ta-
nıyarak değıl de, sıyası sınırlar içinde çözülmesınden hareket etme-
miz esas olarak, ayrılmayı kabul etmemek ve bugünkû Türkiye'nin
siyasi sınırları içinde bu soruna çözüm aramak, demokratiklikle bağ-
daşır mı? diye soruyor...
Şimdi her şeyden önce şunu söyleyeyim ki bu raporu (Demokra-
si Izleme Kurulu raporu) hazırlarken, her tûrlü görüşler ortaya ko-
nuldu... Onlarla tartıştık. Herkes özgürce tartıştı, fikirlerı ilerı süren
arkadaşlara, dığer arkadaşlar, böyle düşünmeyen arkadaşlar "Aaa,
bunlar ayrılıkçı, bunlar vatan haim" fılan gözuyle bakmadı. Hiçbir
zaman da bakılmamalıdır. Bunlar göruşlerdir. Ozgürce tartışılmalı-
dır Ama bugün ülkemizde tabıi, resmı gorüş bu hoşgörüyle bakmı-
yor tabıi. Suç sayıyor, filan. Ama biz kendi aramızdakı yaptığımız
tartışmalarda, resmi görüşle hareket etmedık gayet tabii olarak ve
arkadaşlarımız görüşlerıni rahat rahat savundular, tartışıldı Ama çok
büyük çoğunluk, size gosterdiğım açıklamayı (D.I.K. açıklaması) be-
nimsedı. Memleketimızın çok onemli bir sorunu hakkında, derlı toplu
bir görüştür bu. Bilinmesınde yarar vardır.
Şimdi ben artık bu kurul adına değil de, kendi adıma konuşuyo-
rum; çünkü kurulda, şoyle bir tartışma yapmadık; sadece Türkiy^
nin sınırları içensındeki çözüm üzerinde duruldu. Onun için ben
burada kendi adıma konuşuyorum: Ben Türkıye'deki Kürt sorunu-
nun ünıter devlet içerısinde çözülmesınden yanayım. Kürtlere ba-
ğımsızlık tanıyarak çözülmesinden yana değilim. Gene böyle bir
bağımsızlık hareketi, bugün için kanlı olur. Zaten bir hayli kanlı olaytar
oluyor. Yani böyle bir Kürdistan devletınin kurulması, fevkalade kanlı
olur. Ve... değmez. Kürtlerin de Türklerin de zararına olur. Binlerce
insan ölür. yaralanır. Kadınlar dul kalır, çocuklar öksüz kalır, filan.
Değmez bence. Böyle bir çözümün doğru olacağını sanmıyorum.
Nasıl ki örneğın "Türkiye, gitsin Bulgarısan'a veya Yunanistan'a sal-
dırsın. oradaki Türklerı kurtarsın Ve onları da..." Buna da karşıyım.
Bu da, oradaki Türkleri kurtaracaksın da ne olacak? Eğer kanlı ola-
caksa değmez. Nasıl ona karşıysam, çok bedelı yüksek olduğu için
böyle bir çözume bir kez bu bakımdan karşıyım. Ikincısi, bunun Tür-
kiye'nin gerçeklerıne uygua bir çözüm olduğunu da sanmıyorum.
Nedeni de Kürtlerin, Türkiye'nin sathına yayılmış olmaları. Gerçi yo-
ğunlukla Doğu'dadır, ama aşağı yukan Doğu'da yaşayan kadar, tam
bilmiyorum ıstatıstıkler yok bu konuda, onemli bir kısmı da Anado-
lunun diğer bölgelerine yayılmıştır, jstanbul'da, Diyarbakır'dan faz-
la Kürt vardır. Ankara'da, fzmir'de, Muğla'da, Adana'da, Yozgat'ta,
her yerde Kürtler vardır, dağılmıştır, yerleşmişler, mal mülk sahibi
olmuşlar, evlenmişler ışte buralara bile gelmışler, yani bir kısmı (gü-
lüşmeler). Şimdi, Doğu'da bağımsız bir devlet olduğunu farzedelim;
kuruldu, kansız mansız oldu dıyelım, yani oldu! Şimdi, bu öbür ta-
raftaki, tabii herhalde Ankara'nın Haymana ilçesi de bağımsız ol-
mayacak. Yahut Yozgat da bağımsız olmayacak! Onlar ne olacak?
Bu, doğuda Kürt bölgesinın dışında kalan yerlerdeki Kürtler, onlar
da mılyonlarca. Bunlar ne olacak? İşte o zaman azınlık mı olacak-
lar? Yann istanbul'a pasaportla mı gelecek bunlar? Diyarbakır'a am-
casını ziyarete giderken yahut S/vas'a giderken yahut onlar bu ta-
rafa gelirken, pasaportla filan gelecek. Bunların mal mülk mesele-
leri ne olacak?
Ve, asıl. gerçeklikte böyle bir bö-
lünme, bir düşmanlık da yaratacak
gayet tabıi olarak, ıkı halk arasın-
da. Ee, Türk bölgesinde yaşayan
Kürtlere, Türkler o zaman ne göz-
te bakacak? Tabii, o bölgede de
bazı Türkler yaşıyor değil mi? Di-
yarbakır'da, bilmem Siirt'te, Birv
göl'de filan da Türkler var, yalnız
Kürt değil tabii, onlara ne yapacak-
lar? Yani bana pek uygun gelmi-
yor. Oysa örneğin ingiltere'de, İs-
koçlar tamamiyle ayrı bir ırktır;
dilleri ayrıdır, mezhepleri ayrıdır.
Ama pekâlâ beraber yaşıyorlar.
Yani Türkiye'nin özel bir konu-
mu, Kürtlerin Türkiye'deki yayılma
biçimı filan, böyle bölünmeye de
pek etverişli değıl. iyi bir çözüm ot-
maz. Çözdüğünden fazia sorun ya-
ratır. Öyle sorunlar yaratır ki, ülke
mütemadi (süreklı) bir çalkantı için-
de olur, düşmanlık içinde olur. On-
dan ötürü istemiyorum. Yoksa şo-
ven, milliyetçi duygularla değil..."
Prof. Sadun Aren, sözlerinin bir
yerinde de, yurtta Kürtlerin tam
eşitliğınin sağlanmasını istedi.
özetle şöyle dedi:
— Çünkü birfikte yaşamanın ko-
şulu, tam eşitliktir. Hem birlikte ya-
şa bem hak verme olmaz! Birlikte
yaşayacaksanız, tam haklarım ve-
receksiniz. Biz de bu bikjirimizde
(DİK bildırisi) ve anayasanın üke-
lerinde de tam eşitliği ve asli öğe-
si olmak üzere, yani böyle, azınlık
mazınhk filan değil, asli öğedir
Kürtler de, Türkler gibi. "Böyle,
eşit olmahdır, bu yönde çalışma
yapılmalıdır Arkadaşlar, dünya bir-
leşmeye doğru gidiyor. Siz bunu
yakından görüyorsunuz; Avrupa
birteşıyor nerdeyse. Sınırları filan
kaldırmaya uğraşıyor. Şimdi, dün-
yanın gidışı böyle bırleşmeye doğ-
ruyken, bölünmek, yeni yeni dev-
letler ortaya çıkarmak, yeni yeni ih-
tilaflar ortaya çıkarmak, dünyanın
gidişine de aykırıdır. Ama bütün
bunların koşulu, gerçekten tam
eşitliği sağlamaktır Tûrkiye'nin
içinde. Ayrıca başka bir sey söy-
leyeceğim arkadaşlar, bunu bir go-
rüş olarak kabul edin; genel bir şey
söyteyeceğim: Şimdi, Kürt na/kının
bağımsızlığından yana bir fikir be-
lirtmek mi, bugünkü koşullarda da-
ha demokratça bir görüştür, yok-
sa "Yok, öyle değil, Kürt halkının
bağımsızlığı değil, fakat Türkiye'-
nin bütünlüğü içinde Kürtlerin hak-
larım sayunmak"mı "daha demok-
ratiktir?" Bence, ikincisi daha de-
mokratiktir. Bunu yaşamın başka>
yönlerinde de görürürsünüz. Çün-
kü birincisi laftan ibarettir. Dersi-
niz ki; "Arkadaş, ben Kürt halkının
bağımsızlığından yanayım, çünkü
ben, ulusların kendi kaderlerini,
kendileri tayin etmeleri gerektiği il-
kesine bağlıyım" dersiniz, nokta-
yı koyarsınız, yapacak başka bir
şeyiniz yoktur. Bugünkü ortamda,
bunu söylersiniz o kadar. Bunu
söytedikten sonra, arkadaşlar Kürt-
lerın haklarım savunmak, adlarını
özgürce koymalarını, dillerıni kul-
lanmalannı filan savunmanın anla-
mı yoktur. Adam, sana demez mi
ki, "Yahu, sen ne istiyorsun? Sen
ayrılmak istiyorsun, "ayrılsın" di-
yorsun; ayrılınca zaten dilini de ko-
nuşur, geliştirir filan. Yani sen ne
istiyorsun? Sen, öyle bir şey isti-
yorsun ki artık başka bir şey iste-
memen lazım. Bu evden gidecek
adamın, "Ben bu evde söz sahibi
olmak istiyorum!" demesinin bir
anlamı olur mu? Ayrı ev açıyorsun
sen. Yani böyle bir çelişkı vardır.
Ve bir bakıma, onu söylemek da-
ha kolaydır..."