Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/10 PAZAR YAZILARI 1 NÎSAN 1990
Roma'dan
Kaçıntop geliyorNÎLGÜN CERRAHOGLU
ROMA —
I t a l y a ' d a
"Dfinya Kupa-
sT'na doğru ge-
riye sayış başla-
dı. Kupanın
başlamasına
dokuz hafta ka-
la, maçlann ya-
pılacağı 12 stadyumda hâlâ altya-
pı çauşmalannın bitmemiş olma-
sı tek keliraeyle dehşet yaratıyor.
Maçlar başlarken, işçilerin statlar-
da hâlâ calışmasından korkulu-
yor. öyle ki kısa süre önce Ro-
ma'nın Olimpico Stadyumu'nu
ziyaret eden Alman Futbol Fede-
rasyonu Başkanı Hermann Nea-
berger hayretini gdzleyemedi ve
şaskmlıgınj, "Batvn bu işleri bir-
k»ç ay içinde bitirmeyi düşüM-
yorsamz çok becerikli otmahsmız.
Biz Almanlar için en az iki yütak
bir çaiışma gerekirdi" diyerek be-
lirtti. _ _
ltalyanlar bir şekilde işlerin son
dakikada Akdeniz usulü bir bi-
çimde bitirüecefine inanmayı yeğ-
liyorlar. Oysa yalnız statlar değil
Dünya Kupast için hafif metro ça-
uşmaları yapmak amacıyla bir
köstebek yuvasına dönûştürtilen
yollar da hain bir şantiye görilnü-
mû arz ediyor.
Bazı yerlerde başkentin su tesi-
satını yenilemek içn yapılan çalış-
malar zaten anarşik olan Roma
irafıgini saatlerce çözülmeyen tra-
fık düğümlerine dönüştürüyör.
Başta Cumhurbaşkanlığı Sarayı
Quirinale olmak üzere, kentin
tüm önemli binaları, belli başlı
çeşmeleri temizleniyor. Bu kadar
"makyaja" devlet fonlan yetme-
Püris'ten
Alkol savaşıSABETAY VAROL
PARİS — Alkol ve sigara lo-
bileri, Fransa'da halk saglığını
koruyan kuruluşlar karştsında
şimdilik yenik düştü.. Hükümet,
taketimi azaltmak amacıyla sigara
fîyatlanna ytizde 15 zam yapma-
ya karar verirken, bu iki "zararlı
nudde" reklamının neredeyse her
çeşidi yasaklanıyor. Zamlann enf-
lasyon rakamlarma yansırnası,
başka bir deyişle, hükümetin ile-
ride istedjği şekilde zam yapabil-
mesi için alkol ve tütün fıyatları,
tüketici endekslerinden çıka-
nlacak.
Sosyalist Micbtl Rocard hükü-
raeti bu önlemleri, S halk sağlığı
uzmaru profesörun hazırladığı ra-
pordan esinlenerek aldı. S uzman
bu karan "temel özgürlüklerin
mohafazası yolunda dev adım"
olarak niteleyerek baskı grupları
karşısında hükümetin büyük ce-
saret örneği verdiğini ifade etti.
Fransa kişi başına düşen
'alkoHk' sayısı bakımından dün-
yada bir numara. Yakın tarihe ka-
dar, siyasi partiler ve hükümetler,
bu tür zamlar popüler olmadığı
için özellikle alkol fiyatını arttır-
maya korkuyordu. Halk arasın-
da, alkol ve özellikle de şarabın
sağlığa "yarariı" olduğu kanısı
yayguüıginı korumaya devam edi-
yor ve içki üreticilerinin Fransa'-
da güçlü bir "baskı gnıba" oluş-
tunıyor.
Bundan sonra 1 derecenin ttze-
rinde alkol ihtiva eden içki ile si-
gara reklamı da yapılamayacak.
Şimdiye kadar sadece TV'lerde iç-
ki ve sigara reklamı yasaktı. An-
cak, özellikle sigara sirketleri, ne-
redeyse ezbere bildiği kendi mar-
kalanru kibrit, çakmak ya da se-
yahat acenteii görüntüsü altında
duyurmaya devam ediyordu.
Spor yanşmalan sırasında statlar-
da da sigara markalan afîşleri ası-
lamayacak.
Bütün bu kararlann yürürlüğe
girmesi için yasal düzenlemeler
gerekiyor. Tasan bahar dönemin-
de mecliste görüşülecek. Uyku ve
teskin edici ılaçlann kullarumını
sınırlamak için de tasanya bazı
maddeler eklenecek. Gözlemciler,
alayli bir şekilde, büttln bu öıüem-
lerle birlikte Fransızların topluca
"perhiz"e gireceğini ifade ediyor-
lar. Le Monde Gazetesi, "şimdi-
ye kadar Fransa'da bjçbir hük«-
mct bu maddcferin tnketmrini halk
saghgı açısından sııuriayacak, b«
kadar şiddetli önlemler almaya
cesaret edememişti" diyor. Bu iki
"zehir" Fransa'da her yıl, ortak-
lasa 100 bin kisinin "erken" ölü-
miinden sorumlu tutuluyor.
Uzmanlara göre, kendi hayat-
larında başarısızLğa uğrama ola-
sılıjb. kuvvetli olan dar gelirli aile
mensuplanrun, içki ve sigara
reklam kampanyalanna direnme
gücü de daha az.
Fransızlar yalnız tütünün şim-
diden yılda 60 bin kisinin ölOm se-
bebi olduğunu, bunun 2025 yılın-
da 165 bine çıkacağını saptamış
bulunuyorlar.
diğinden başkentin barok çeşme-
lerinin çoğunun temizligini özel
şirketler üstleniyor.
Bu temizlik çalışmalan yüzün-
den alü aydır Roma'nın ünlü Tre-
vi Çeşmesi'ne para atamayan tu-
ristlerin düş kırıklığına şimdi gü-
vercinlerinki eklendi. Çeşmenin
güvercin pislikleriyle yeniden kir-
lenmesini önlemek için heykelle-
rin üzerine hafif bir elektrik vol-
tajı verildi. Bunlara çarpan güver-
cinlere küçük çaplı bir eletrik şo-
ku verecek olan bu operasyon,
hayvanseverleri kızdırdı.
Statlann yapımı, alt yapı çalış-
malan ve restorasyon işlemleri
hep milyarlarca liraya mal oluyor.
Yalnız statların yapımı için bir
trilyon lira harçanacağı hesap edi-
liyor. Roma'daki turistik Olimpi-
co Stadyumu için harçanan para
440 milyar TL.yi buluyor. Bütün
bu masraflar ve çalışmalara rağ-
men Romanın haziran ayı boyun-
ca yaşanmaz bir kent haline gel-
mesınden korkuluyor. 4 milyon-
luk nüfusuna ek olarak yılda cez-
bettiği 10 milyon turisti zaten zor
kaldıran Roma'nın otellerinde da-
ha şimdiden tek bir yer bulmak
mttmkün değil.
Tur operatörleri, kentin kilo-
metrelerce ötesindeki sahil otelle-
rini bile kapatmış durumdalar.
Geleneksel turistlere ilaveten fut-
bol meraklılannın salgınından
ciddi biçimde kaygı duyan pek
çok Romalı ise yaz tatillerirıi öne
alarak haziran ayında yasadıkla-
n kenti terk etmeyi dUşünüyor.
Şimdiden kitapçı vitrinlerinde be-
liren "Dünya Kapası SırasiMİa
Hayatta Kalma Yollan" adlı ki-
taplar, bir ay boyunca futbol ve
futbolseverlerle hiç karşılaşmadan
nasıl yaşanabileceğinin ipuçlannı
veriyor. Küçük kentlerde kupa
korkusu daha da vahim boyutla-
ra vanyor. Ingiliz takımının oy-
nayacağı Sardenya Adası tek ke-
limeyle holiganlann paniğini ya-
şıyor. Eski ünlü futbolculardan
Gigi Riva, adamn tngiliz ve Hol-
landalı holiganlar tarafından işga-
linin kaçınılmaz olduğunu düşü-
nüyor. "Stadynma nc ben gkJece-
gim, ne de çocnklarımı
yoDayacagım" diyor Riva ve ek-
liyor: "Fakat bn da soram çöz-
müyoT. Çüakö tehlflte yalıuz stat-
larda degü ki. Burada alkolü In-
giller« ve Hollanda'dan çok daha
ocnza bslan boliganlar bol bol
içecek. Ve biz Sardenyaiılar için
evlerimizden d^an çıkmak bir kl-
bus halini alacak."
Holiganlar salgınından korun-
mak için ttalyan devleti, normal
güvenlik güçlerini 11.000 kişilik
ek bir polis ordusuyla desteklemc-
yi düşünüyor.
Londra'da yaşayan binlerce berduştan biri ve 'evi'.
Londra'dan
Karton kentEDİP EMİL ÖYMEN
LONDRA — Bir zamanlar
soru şuydu: "YoksnOar nedcn
çok?"... Şimdilerde soru şu:
"Neden daha fazla yoksvl
yok?"
Thatcheı tngilteresi'nde yok-
sullar ile zenginler arasındaki
fark hiç bir zaman şimdiki ka-
dar büyümemişti. Sistem hem
zengin, hem yoksul üretiyor.
Aralanndaki ucurumu da bü-
yütmeyi ihmal etmeden. Artık
metrolarda, sokaklarda dilenci-
ler var. Gündüzleri para ve iş
üreten binalann girişlerinde ge-
celeri karton kutulara sarınarak
insanlar uyuyor.
Londra'nın her gun sanat ya-
ratılan "Sonth Bank" Kültür
Merkezd'nin dvan berduş dolu.
Biri petrol imparatorluğu, öte-
ki bilgisayar imparatorluğu kur-
muş iki uluslararası şirketin ça-
lışanlan, her gün bu "alttaki-
ler"in yanından geçiyor. Onla-
rın kir, bira, sigara kokulann-
dan bir an önce uzaklaşmak için
adımlanru sıklaştırarak.
Tren istasyonları, yersiz yurt-
suz takımının adresi. Demiryol-
ları Idaresi bir istasyonu resto-
re edip üzerine fütüristik bir
cam fanus geçirip çok kath iş ye-
ri yapmaya kalktnca, orayı mes-
ken edinen berduşlann çoğu ad-
res değiştirdi. Nehrin karşı kıyı-
sma geçip kültür ve sanat mer-
kezinin 60'lardan kalma beto-
narme ormaıuna sığındılar.
Bazılan ise artık geceleri
12.30 trenine binip banliyölere
gidiyormuş. tki sıra ağaçlı s o
kaklan ve gayet orta sınıf evle-
ri ile mazbut semtlerde de polis
artık berduşlan sokaklardan
topluyor. Sadece Londra'da
boyle 80 bin kişi var deniyor.
Nüfusu gündüzleri 8 milyona çı-
kan bir kentte 80 bin kişi, yüz-
de 1. "Karton Şehir" deniyor
buna. Kartonlara, gazete kâğıt-
lanna ve naylon torbalara sarı-
narak sokakta uyumak... Ama,
"Gönnediğim s«y yok" diyen
feylezof Berkeley'in ülkesi bu-
rası. "Bunca zenginlikte yüzde
l'in hesabı mı tutulur? Bunca
zenginlikte o kadar da fire veri-
lir artık!"
Hükümete göre berduşların
hepsi bir istatistik zaten. Oysa
içlerinde anasız babasız kalan-
lar var, kocaların yüzüstü bıra-
kıp gittiği kadınlar, evden kaçan-
lar, işsizler, aklen maluller, alko-
lik ve uyuştunıcu düşkünleri, fa-
hişeİCT, eşcinseller varT'
"South Bank" merkezindeki
konser salonlan ve sinematekin
altmdaki betonarme orman,
uyumuyor. Burası, emekli bir
imparatorluk başkentinin orta-
sı. Dinsel etki karşılığı bedava
çorba dağıtan gönüllüler saba-
ha kadar ayakta. Berduşlardan
da pek uyuyan yok zaten. An-
latıyorlar. Sonra da duraklayıp:
"Size ne anlatabUiriz? Ancak
yaralanmızı..."
New York'tan
Kıyamet yaklaştıŞEBNEM ATİYAS
NEW YORK — Cennet deni-
lince herhalde insanın aklına en
son gelebilecek yerlerden biri Ka-
nada sınıruıdaki Montana eyale-
ti. Ama nisan ayı içinde nükleer
kıyamet bekleyenler aynı kanıda
değil. Cennet Vadisi olarak bili-
nen, ancak cennete hiç benzeme-
yen vadide yaklaşık 3000 kişi ye-
raltına girmek üzere. Cennet Va-
disi'nde adam başı 6000 ila 10 bin
dolar ödenerek yer sahibı oluna-
bilen sığınakta huriler ve inanıl-
maz güzellikler yok. Bidonlar, ya-
pay ışıklandırma sistemleri, çelik
ve yeraltı rutubeti dolu sıgınak da-
ha çok hapishaneyi andırıyor.
Kıyametten sonra yaşamayı is-
teyen "seçümi?'' insanlar da bir tu-
haf. Tepeden tırnağa silahlı, blu-
cinli, montlu, konuştuklannda
söyledikleri anlaşümayan, yüzle-
ri pek gtilmeyen binlerce insan yer
altında senelerce kalmayı göze al-
mış görünüyor.
Bunlar Evrenseİ Kilisesi'nin
üyeleri. Peygamber analarının 23
Nisan civannda dünya üzerinde-
ki gerginliğin artacağı yolundaki
öngörüşüne uyarak banka hesap-
lanru kapatıp evlerini ve eüerin-
deki diğer mülkleri satıp akraba-
lan ile helalleşerek akın akın
Montana/Livingstone'a geldiler.
Peygamber Ana Elizabeth Cla-
re ve kocasının kıyamete inanan-
lara sağladığı olanak son derece
ehven. Adam başı 10 bin dolara
kıyametten sonra dünyada banş
ve huzur içinde bir yaşam vaat
ediyorlar. Peygamber Ana'nın eşi
geçen yıl roketatar, yan otomatik
ve otomatik 100 bin dolar tutarın-
da yasadışı silah almaktan ötürü
tutuklandı.
Peygamber Ana'nın öngörüşü
sanıldığı gibi sezgilere değil, "icer-
den aldıgı özd bügilere" dayam-
yor. Kilise üyeleri dünyadaki son
gelişmeleri ve soguk savaşın sona
erdiği yolundaki yorumlann bü-
yük yarulgı olduğunu, Sovyetler
BirliğVnin ABD"yi yutmak için bir
oyun hazırladığını öne süruyorlar.
Çok yakın bir zamanda ABD'nin
bütün zayıf taraflannı öğrenerek
saldınya gececekleri kanısındalar.
Bu konuda hiçbir şekilde tartış-
maya girmeyeceklerini de belirti-
yorlar.
Inananlardan toplanılan para
ile kilise Cennet Vadisi'nin kaya-
lıklannda aldıgı arazide büyük bir
sığınak hazırlamakla meşgul. Ki-
lise üyeleri sonradan sığınağa ta-
şmmak üzere kuru yiyecek, ilk
yardım malzemesi, kan, dizel je-
neratörler, mutfak malzemesi, ya-
tak malzemesi depoluyor. Ancak
işler umulduğu gibi gitmediği için
kıyamet günü 23 Nisan yaklaşma-
sına rağmen sığınaklar henüz ha-
zır değil.
Bu nedenle bir yığın silahlı in-
san vadide karavanlannın içinde
satın aldıklan sığınaklann ta-
mamlanmasını beküyor. Bölge ya-
salan etrafta silahla dolaşılması-
na karşı değil. Aynca bölge yasa-
lan böyle büyük bir kalabalığın
toplu halde yeralttna girmesini de
engelleyemiyor.
Yasal olarak güvenlik güçlerinin
tek karşı çıkabilecekleri nokta sı-
ğınaklann sağlık koşullarına uy-
gun olmaması. Sığınaklarda sağ-
lık standartlarına uygun kanali-
zasyon olursa yasaiar insanlann
yeraltınajirmesine engel olama-
yacak.Eğerkıyametolmazsakilise
üyeleri o zaman yeraltından çıkıp
karavanlannda yaşamaya devant^
edeceklerini belirtiyorlar. Böyle
bir olasılığın Peygamber Ana'ya
karşı güveni sarsmayacağım da
söylüyorlar.
Kilise üyelerinden biri "Dünya
öyle bir hale geldi ki artık bu nok-
tadan sonra hiçbir ümit yok, bu-
giin degilse yann kesialikle kıya-
met kopacak, kıyametten kacın-
manın imkânı yok." sözleriyle di-
ğerlerinin de paylaştığı umutsuz-
luğu dile getiriyor.
Uzmanlar bu tür bir kıyamet
anlayışınm Batı'ya özgü olduğu-
nu belirtiyorlar. Columbia Üni-
versitesi din bölümü başkamna
göre Doğu'da böyle hareketlere
rastlanmjyor. Hinduizm yok ol-
marun tekrar ettiğini, Budizmin
Buda'mn dönüşünü, tslamda ise
yeni bir peygamberin geri gelece-
ğini belirten uzman bu üç dinin
kesin bir tarih bildinnediğine dik-
kat çekiyor.
Stuttgart'tan
Tuzak kursları
AHMET ARPAD
STUTTGART — Almanya'da-
ki çocuklanmız dinimizi, devama
zorunlu olmadıklan Türk okulla-
nnda öğrenebilir. Ankara'dan ba-
kanlıgın yolladığı ve Türkçe, tarih
ve sosyal bilgilerin yanı sıra din
dersi de veren öğretmenleri yeter-
siz bulan anne ve babalar ise ge-
nelde çocuklarını "Kuran
kanhuna" yollamaktan başka çı-
kar yol bulamamakta.
1989 yılı istatistiğine göre sadece
Stuttgart kentinde okul çağında
6000 Türk çocuğu var. Bu çocuk-
lann önemli bir bölümü, değişik
"dini akım ve gönişler"in açtığı
Kuran kurslannda eğitiliyor! Bu
kursları yönetenler, çoğunlukla
Türkiye"de istenmeyen, hatta va-
tandaşlıktan çıkartılmış kişiler.
Dini politikaya alet edenlerin eli-
ni kolunu sallıyarak faaliyette bu-
lunmasına Almanya'da da pek göz
yumulmuyor.
Politika yapması yasaklanmış-
lann başında Cemalettin Kaplan
geuyor. Düşünceleri ve açıklama-
lan ile ülkedeki Türkleri birbiri-
ne düşürebileceği korkusu ve in-
sanlanmızın Almanlarla ortak ya-
şam ilişkilerini kötü etkileyebile-
ceği düşüncesi bu yasağın baş ge-
rekçelerinden.
Ancak onun ve diğer dinci ku-
ruluşlann bugün Almanya'da
20.000 kadar üyeye sahip olduğu
biliniyor.
Kuran kurslanm kapatraak Al-
man yetkililerinin elinde değil.
Ancak ülkenin Kuzey Ren-
Vestfalya, Hessen ve Bavyera eya-
letlerinde eğitimden sorumlu kül-
tür bakanlıklan buna bir çözüm
bulmuş. Okullarda Alman çocuk-
lar kendi din derslerine girerken
-ki bu zorunlu değil- Müslüman
ülkelerden gden işçilerin çocuklan
da din dersi görmekte örnegin,
Türk öğrencilerine din dersi veren
öğretmen Türkiye"de özel bir eği-
timden geçirilip gönderilmiş. Al-
man yetkililer bu öğretmen ile tam
bir ortak çalışma içinde.
Ülkede yaşayan Türk çocukla-
nn din dersi sorunu ancak böyle
çözümlenebilir. Bumı yaparken de
bir taşla iki kuş vurulur. Yabancı
işçi çocuğu dinini unutmaz, ne
amaç güttüğü belirsiz Kuran kurs-
larına olan ilgi de azalır. Çocuğu-
na iyi bir din dersi verdirtmek is-
teyen ileri düşünceli ana-baba sa-
yısı bu ülkede hiç de az değil. Ku-
ran kurslannda küçük öğrencile-
rin kafasına dini bilgiler dışında
başka şeylerin de sokulduğunu sa-
nan Alman yetkilileri din dersle-
rini okullara almakla her türlü
şüpheden kurtulur. Ne de olsa
Türk öğretmenlerin verdiği bu
dersler kontrolleri altında. Üç eya-
letin birkaç yıldır gerçekleştirdiği
bu uygulamanın artık diğer eya-
letlere de ömek olması ümit edi-
lir. Yabancı işçi çocuklannın de-
vam ettiği bütün okullarda din
dersi olanaklanmn yaratılması Al-
manya'da Kuran kurslarırun sonu
demektir.
Beş şirketi olan Diyanet Vakfı, şimdi de Kocatepe Camii'nin altında, 20
milyar lira sermayeli bir hipermarket açıyor. 14 bin metrekarelik alana
kurulacak hipermarkette 9 bin çeşit yerli ve yabancı mal satılacak.
Vakıf, yurt çapında bakkal ve marketleri örgütleyecek yeni bir organizasyona
gidiyor.
Diyanet Vakfı, filmciliğe de el attı.
BORSA DUYARU HALE GELDİ
Siyasi ve sosyal olaylar artık Türk borsasını da etkilemeye başladı.
Yatınmcüann izlemesi gereken olaylar...
Borsacılara göre, bu hafta hangi hisse senetleri alınmalı!.. Ereğli Demir
Çelik'in durumu.
Hisse hisse tahmin ve beklentiler.
Tahtalardaki haftalık durum. Hangi hisse senedini kim alıyor, kim satıyor...
Aracı kuruluş yöneticisi Tuncay Artun'un borsa konusundaki yorumu...
Her hafta 11 sayfelık borsa bölümü...
SANAYİCİLERİN MORALIBOZUK
Hükûmetteki çalkantılar, biriken ekonomik
sorunlar ve yaygınlaşan grevler konusunda,
sanayiciler ne düşünüyor?
1500 ihracatçı işten çıkartıldı.
Adalet Bakanı Sungurlu: "Çek yasası iflas
etti."
BAŞBAKAN'IN "DYP'Ü ABİSİ"
R4\0RAMA'YA İÇİNİ DÖKTÜ
Samuray> kovboyu evinde vurdu.
Japon otomobil fırmalan, ABD pazannın
büyük bölümünü ele geçirdiler...
Paralardaki ulusal kahramanlar tehlikede.
Beymen'in gözü Rus sosyetesinde.
SAYIN DOKTOR VE ECZACILARA
Oral Sefalosporin
maksiporsefaİRksin* •
sefaleksin
10 filmtabletlik ambalajlarda
PİYASAYA SUNULMUŞTUR.
' Sefaleksin ülkemizde FAKO İLAÇLARI A.Ş. hammadde tesislerinde üretilmektedir.
g filmtablet
FAKO İLAÇLARI A.Ş
DİYANET
HOUHNCLEŞtYOR
EKONOMIK YAŞAMMZ DEGIŞEBHIR
Albay'ın kapısında nöbet tutuyordu
GERİLLALARIN DAĞA KALDIRDIĞI ONBAŞI
Albay Hüseyin Karagözoğlu, Tunceli'nin Nenikan Köyü'nde operasyon yönetiyordu. Köy evine kurulan
karargâhın kapısında nöbet tutan Onbaşı Behçet Dinç, PKK tarafından kaçınldı. Onbaşının el yazılı
ifadesi ve PKK'nın soruşturma tutanağı. Karargâhtaki Albay ve Binbaşı. "Bana esir muamelesi
yapılmadı". Güneydogu'da bahar patlaması.
Askerler, askeri çözüme inanmıyor. Haik endişeli.
• Sosyalist Parti'den Çankaya Zirvesi'ne yanıt ve çözüm
önerileri. "Demirel-lnönü General püskülü.".
• MİT yetkilisi: "Teşkilat Aksu'yu muhatap almıyor"
• Cemal Süreya: "Ölümümün resmi"
• İstanbul Film Festivali kitapçığı ve öneriler.
• Belediyecilik Demeğine kim başkan olacak? • Bulgar Krah'nın
mektuplaştığı Türk • Bakü'de sefalet dizboyu • Federal Almanya:
İşçilerde Nazi dönemi korkusu • iran: Kuran okuma şampiyonu, Hıristiyan
oldu • Doğu Perinçek, Çankaya Zirvesi'ni, yeni devlet politikalarını ve
Kürt sorununu degerlendiriyor.