Katalog

1 NÎSAN 1990 HABERLER CUMHURİYET/U '•Lslanıi mesaj'a soruşturma • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) — Yurtdışına gönderilen öğrencilerin İslami bir dernek kurup EARN'den (Avrupa Üniversite ve Araştırma Kurumları Ağı) yararlanarak Türkiye'de yaptıkları "şeriat' propagandası konusunda ODTÜ Rektörlüğü soruşturma açtı. Rektör Prof. Ömer Saatçıoğlu, "Bilgisayar ağının amaç dışı kullanılmasına izin veremeyiz" dedi. Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK'ün gönderdiği yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin kurduğu Islamcı Türk Öğrenciler Konseyi'nin (Islamic Council of Turkish Student-ICTS) bazı üyelerinin ODTÜ'deki uluslararası akademik kurumlara bağlı bilgisayar ağına "dini içerikli" değerlendirmeler geçtikleri ortaya çıkanlmıştı. Beşikçi için itnza kampanyası • ANKARA (ANKA) — "Devletlararası Söraürge: Kürdistan" adlı kitabı nedeniyle tutuklanan sosyolog Dr. Ismail Beşikçi'nin ve tüm siyasi tutuklulann serbest bırakılması istemiyle imza kampanyası açıldı. Beşikçi'nin avukatı Serhat Bucak'ın öncülük ettiği kampanyaya milletvekilleri, bilim adamları ve yazarlar destek verdi. tsmail Beşikçi'nin serbest bırakılması istemiyle kaleme alınan dilekçede, Türkiye'de Kürt sorunu üzerınde hiç kimsenin resmi görüşe aykırı bir görüş ileri süremediği belirtilerek şu istemlerde bulunuldu: "Reel hukuk sisteminin ırkçı-şoven ve anti-demokratik hUkümlerden anndınlması, Kürt sorununun varhğının kabulü ve özgürce tartışılmasının yaşama geçirilmesi, tsmail Beşikçi ile tutuklu ve yargılanmakta olanlarm serbest bırakılarak bu sonınla ilgili yargılamaların sona erdirilmesi". 6 protestocuya tutuklama • KIRŞEHİR (CumhuriyeO — 30 mart Kıaldere olaylannı protesto etmek amacıyla duvarlara yazı yazmak, bildiri dağıtmak suçlanndan gözaltına alınan 9 kişiden altısı çıkanldıkları Sulh Ceza Mahkemesi'nce tutuklandılar. Doğan Ünsal, Şerif Kurt, Faruk Ay, Ayhan Batuhan, Naci Çıplak ve Eşref Odabaşı cezaevine konurken 3 kişi ise serbest bırakıldı. DiyarbakırVla 1 er şehit • DtYARBAKIR (AA) — Diyarbakır yakınlannda askeri bir araca teröristier tarafından ateş açılması sonucu bir er şehit oldu, bir er de yaralandı. Diyarbakır - Çınar karayolunun Karaköprü mevkiinde dün saat 21.30 sıralannda bir askeri araca teröristier tarafından pusu kuruldu. Teröristlerin, askeri aracı otomatik silahla taramalan sonucu henüz kimliği belirlenemeyen bir er şehit oldu. Bir er de yaralandı. Olaydan sonra yörede başlatılan operasyonlann sürdurüldüğu bildirildi. KlSA KISA • Istanbul Siyasi Polisi'nin, Kraldere olaylarının yıldönümü nedeniyte öncefci gece yaptığı operasyonlarda, tstanbul Üniversitesi Cernhpaşa TJp Fakültesı Hastanesı'nde, duvar kenanna dizilmiş halde 4 patlayıa madde ele geçıriJdi. • Beşiktaş Nüzhetiye Caddesi'nde topianan bir grup, yola yanıa madde dökerek ateje verdiler. Sloganlar atan <c Kızıldere olaylannı kmayan pankart asan gösterıcilerden ikisi gözaltına alındı. • ANAP Zeytinbumu llçe Örgutü'nün duzenlediğı "Gelişen Türkiye'ııin sosyal ve ekonomik açıdi n dunyadakı yeri" konulu panelde konıçan Dçvlet Bakanı İbrahım Özdemır, "Bugıin seçim yapılsa ANAPyıne binncı partı olur" dedi. Pancle tçışlerı Bakanı Abdulkadir Aksa ve Kühür Bakanı Namık Kenal Zeybek de konuşmacı olarak katüdılar. AÇIKLAMA Gazetemizde 21 martta 11. sayfada yayımlanan "öğretmene Suçlama" başlıklı haberle ilgili olarak 50. Yıl Avcılar Insa Lisesi Müdünı Nevzat Aytekin şu açıklamayı yaptı: "Okulumuzun matematik öğretmeni Cafer Kan ile ilgili okul müdürünün söylediği iddia edilen "Tarikatçı, militan bir öğretmendir" sözünün şahsımla hiçbir alakası bulunmadığını saygıyla bildiririm" DYP GenelBaşkanı Türkiye'nin veremli, sıtmalı devreye döndürüldüğünü söyledi Demîrel: Bıçak kemîğe dayandıDYP Geriel Başkanı Süleyman Demirel, Istanbul Tabib Odası'nca düzenlenen "Sağlık Çalışanlarının Sendikalaşma Sorunları" konulu panelde konuştu. Memurların sendika kurma yasağını eleştiren Demirel, "Demokrasinin sana göresi, banagöresi, onagöresi olmaz" dedi. Haber Merkeri — tsttnbal Ta- bfb Odaaı'nca düzenlenen "Sag- lık Çaiçanlannın SemHkalasma Sonuttaı" konulu panelde konu- san DYP Genel Başkanı Süley- man Demirel, Türkiye'de doktor- lann "mutfak malzemefertain pe- şine düser dnrama getlrildtflol" söyledi. Türkiye'nin "veremli, srt- mah devreye döndüriUdügünii" söyleyen Demirel, "Tttrldye'de bo kadar btçafm kemtfe dayandıgı bir dftnem olmamıştor" dedi. İstanbul Tabib Odası'nın konu- | u olarak tstanbul Belediye Mec- lisi salonunda konuşan Demirel, her yıl Türkiye'de 30 bin veremli 15 bin sıtmalı hastaya rastlandı- ğmı, tngilizlere yaptınlan sağlık master planına göre çocuk ölüm- lerinin binde 65'e ytikseldiğini, hastalann hastane kapüarında sü- ründüklerini, ölülerini almak için 3-5 milyon lira ödemek zonında kalanların ölülerini kaçırdıkları- nı anlattı. Hastanelerin bircoğun- da aletler bulunmadığını, Türki- ye'de 10 bin kişiye 24 yatak dü- şerken batıda 100 yatak düştüğü- nü, Türkiye'de 1.250 kişiye bir he- kim düşerken batıda bu sayınm 600 kişiye bir hekim olduğunu vurgulayan Demirel şöyle konuştu: "Biz çagdaş devleti anyoruz. Halkın yuzde 50"si her rürHı sigor- tanın dışında. Halkın ödeme gü- çü kalmadığı için musyenehane- lere gtdemez dunnndadır. Halkın ödeme gtcünü enflasyon süip sü- pürmüş, orta smıf yok oimoş. Ge- iir dagılımında bıiyük açnrnmlar olmuş, boyüme htn sıfır. Böyle bir gelir dagılımıyıa ülke düzd- nez. Türkiye'de bu kadar btçagın kemige dayaadıgı bir döoem ol- nanuşbr. Doktorfaunmız mutfak malzemeleriBİn pesine düser du- rnıı getirilmiştir. Bugnn Tiirlu- ye'de nc beldm halinden mem- YEMEK OUASI — DYP İstanbul ll TeşkilaO'niD dnzenlediği iftar yemeginde işadamlan ve partililerle bir araya geieo Demirel, yemek dnasından sonra partUilerio ramazanını kntladı. (Fotoğraf: Behzat Şahin) nun, ne hemsire ne hasta ne de halk memnun." Toplum ve devletin iyi işleme- diği Türkiye'de hak arayanların hakkını elde edemediğini belirten Demirel, memurların sendika kurma yasağını eleştirdi, "de- mokrasinin sana göresi, bana gö- resi, ona göresi olmaz" dedi. Panelde konuşan İstanbul Ta- bib Odası Başkanı Prof. Dr. Fer- nıh Korkat ise hekimlerin maaş- lannın mutfak masraflanyla kira- larına bile yetmediğini, aralıksız 36 saat nöbet adı altında çalıştı- rıldıklannı bunun karşılığı olarak da saatte 550 lira ödendiğini an- lattı. Panelde daha sonra SHP tstan- bul tl Başkanı Ercan Karakaş da sendikalaşma konusunda göruşle- rini açıkladı. Ercan Karakaş sendikalann de- mokrasiler ve sivil toplumdaki önemine değinerek Türkiyede sen- dikacılığın dar bir alanla sınırlan- dınlmaya çalışıldığını söyledi. Ka- rakaş, özetle şöyle dedi: "Bir sos- yal demokrat iküdarda sendikal hakiar üzerindeki tiim yasaklann kaldınlacafını ilan ediyoruz. Grev yasaklan, da>anışma grevi, genel grev üzerindeki yasaklar kaldın- lacak tüm çalışanlar sendikal gü- vence altına alınacaktır. Biz aynı zamanda sendikalar ve siyasi par- tilerin dayanışmasından yanayız. Sendikalar genel siyasi yaşama da katılmalı, karar alma süreçlerini etkikmelidir." Hak-lş Konfederasyonu Başka- nı Necati Çelik Türkiye'de kamu çalışanlarının sendikalaşma hak- kının tartışılıyor olmasının utanç verici bir durum olduğunu söyle- IZMlR'den HIKMET çETlmüİYİT Tepki Var mı? İZMİR — SHP Genel Sekreter yardımcılarından Diyarbakır Mil- letvekilı HikmetÇetin'i dün sabah telefonla arayıp sorduk. — Sayın Çetin, Genel Başkan Erdal inönü'nün pazartesi gürtü Çankaya'da yapıiacak terör zirve- sınekatılmasınaSHPorgütierin- den tepki var mı? HikmetÇetin, içtertlikteşuyanı- tı verdi: — Bana ulaşan bir tepki yok. AncakÇumhurbaşkanının elini st- kıp sıkmama konusunda parti içindekı kımi arkadaşlanmızı radt- kal hale biz getirdık. Eğer tepki varsa bu kadrodan geliyordur. Şu ana dek beni arayıp 'inonü Çan- kaya'ya niçtn çtkıyor' diye yakına- na rastlamadım, telefon da almadtm. Bizimdeüçgündûriztenimleri- mizSHP Genel SekreterYardım- ctsı HikmetÇetin gibıydi. Partinin ne seçmen tabanından ne de ör- gütlerden yoğun bir tepki yoktu. Örgütlerdeki genel hava olum- luydu. Kimi militan kadrolarvebe- lirli bir hizbın yönetiminden poli- ttk getecek umanlar, böylegünler- depusuyayatmış bekleseler bile iztemekle yetiniyorlardı. İnönü'- nün, Cumhurbaşkanı özal'ın çagnstna 'geliyorum' demesi, ana muhalefet partisi lıderinin 'ulusal sorunlar' karşısında ne denli duyarlı okiuğunu göste- riyordu Sokakta, kahvede, evde, büro- da, işyennde konuşulanlan özet- lersek şu sonuç ortaya çıkıyordu: — Eğer Özal, bu ışten pri m top- lamak istıyorsa, Çankaya'daki ye- rini sağlamlaştırmak gibı bir dü- dımcılarından Balıkesir Milletve- kili Önder Kırlı'nın açıklaması bu- nuntamtersi. Kırlı'yagöre İnönü'- nün Çankaya'ya çıkmasına hem örgüt tabanından hem de yurttaş- lardan büyûk tepki var. Şöyle dıyor önder Kırlı: — Büyüktepkı alıyoruz. Vatan- daşlardan veorgütten büyük tep- ki var. Hatta bazı vatandaşlar te- lefonda Genel Başkan'ın çağrıyı masına SHP'de tepki göster- mezler. Nedenini Güneydoğu'ya gkien Adana Milletvekili Mehmet Can'la Muğla Milletvekili Musa Gökbel zaten açıklıyorlar. Hele Mehmet Can gibi deneyimli bir polıtikacı- nın -yirmi beş yıl önce Doğu'da kaymakamlıkyapmıştır-izlenim- leri çok önemlidir. SHP'li Can ve Gökbel'in izle- Örgütlerdeki genel hava olumluydu. Kimi militan kadrolar ve belirli bir hizibin yönetiminden politik gelecek umanlar, böyle günlerde pusuya yatmış bekleseler bile izlemekle yetiniyorlardı.İnönü'nün, Özal'ın çağrısma 'geliyorum' demesi, ana muhalefet partisilıderinin ulusal sorunlar karşısında ne denli duyarlı olduğunu gösteriyordu. şünceyle hareket edryorsa, so- nuçta kendisi kaybedecektir. Çünküzirvesonunda Çankaya'- ya çıkan liderter, kamuoyuna açıklama yapacak, düşünce ve görüşlerini belirtecektir. İşin kpin- debıroyun varsa kamuoyubunu öğrenecektır... SHP tabanı ve sosyaldemok- ratlara oy veren yurttaşlar böyle düşünüyoriar... Oysa SHP Genel Sekreter yar- kabul etmesi nedeniyle hüngür hüngürağlryoriar... Genel SekreterYardımcısı Kır- lı, tepkilerinönüne birtürlügeçe- mediklerini de belirtiyor... BizGenel Sekreter Yardımcısı Önder Kırlı'nın görüşüne katılmn yoruz. Ulusal bir sorun karşısında degil yurttaşlar, 'el sıkıp sıkmama' konusundaradıkalkonumagelen militan kadrolar bile İnönü'nün ''Çankaya'ya cıkacağım'' açıkla- nimleri özetle şöyle: — Olaylar vahimdir ve basına yansıdıgından daha büyüktür. Herkeste, özellikle yetkililerde olayları olduğundan küçük gös- terme eğilimi var. SHP'nin, DYP'nin yada herhangi birparti- nin adı geçmemektedir. Yasa dı- şı örgütün ağırlığı duyulmaktadır. Gösteriler laik, demokratik, ba- ğımsız ve çagdaş Türkiye Cum- huriyeti'ne yöneliktir... İnönü, Can ve Gökbel'i dinle- dikten sonra şöyle diyor: — Olayların bu denli vahim ol- duğunu bilmiyordum... İnönü, pazartesi günü Çanka- ya'ya çıkacak. Dün SHP Meclis Grubu, Yönetim Kurulu ve MYK birlikte toplandı İnönü, İstanbul gezisini yarıda kesip Ankara'ya geldi. SHP Genel Sekreteryardımcı- lanndan Hikmet Çetin, İnönü'nün Çankaya'ya çıkmasını olumlu karşılıyordu. Çetin, 'Çumhurbaş- kanı ilk kez laiklik ve ülke bütünlü- ğütehlikededirdiyorsa, İnönü ve Demırel'den yardım istiyorsa ha- yır denilmez' görüşünü yineleyip ekliyordu: —Bu tutum da, yani İnönü'nün çağrıya evet demesi partimizin Çankaya'ya bakış acısını değiştir- mez. Ulusal sorunlar karşısında kısır politik çekışmelere girmek sosyaK demokrat anlayışımızla bağdaşmaz... İnönü politik geleceğini değil, ülkeçıkarlarını ön plandatuttuğu için Çankaya'ya çıkıyor... Bu gö- rüşünü de dün yapılan toplantıda açıklıyor... Renault D û n y a s ı n d a n Y a ş a n a c a k O t o m o b i I l e r . . . RENAULT 5 Five Türkiye'ye "yaşanacak otonıobiller" sunan Renault'dan"sınırsızca" yaşanacak bir otomobil... Renault 5 Five! Renault 5 Five,modern Renault teknolojisiyle zarif duyarlılıklar taşıyan bir anlayışın beraberlığinden doğdu. Five canlı... Five diri... Five hareketli bir yaşamın otomobıli... Five otomobil kullanma arzusuna sınırsız keyif katıyor.. genç yaşıyor..sınır tammıyor. Five, olağanın dışında .. sürprizlerle dotu..alabildiğine yaşayanlann otomobili... Renault 5 Five başka hiçbir ithal otomobilin sahip olmadığı yaygın servis güvencesiyle.. bol ve orijinal yedek parça garantisiyle Türkiye'de. tstedığınız genç.. canlı.. hareketli bir yaşamsa, gelin bir Renault yetkilı satıcısına .Renault 5 Five'ı deneyin. Siz de "sınırsızca"..alabildiğine yaşayın. RENAULT yerek, yasalanmızda kamu çalı- şanlaruun sendikajaşmasını engei- leyecek hükümlerin bulunmadığı- nı belirtti. Çelik, "Kama çahsan- lan yasal raı degil mi pskozandan kurtnlank sendikalaşnu ydarifc*- deki adımlannı hıziandırnahd»" dedi Efeit-Der Başkanı Feyzal- lab Ertngnıl da yasalanmızda ka- mu çalışanlarının sendikalaşması- nı ne engelleyici ne de düzenleyi- ci hukumfer bulunmadığını hatır- latarak, "Ancak Türkiye ILO'- nnn örgıitlenme hakkıyla ilgili 98 sayılı sözleşmesini ve luunn çah- şanlara da örgütJenme hakkını ve- ren Avrupa tnsan HaklanSözleş- mesi'ni kabul etmiştir. Uluslarara- sı bu iki sozleşme bağlayıcı nite- liktedir. Bu sozieşmeler ve yeni bir yasa çıkartılarak iptal edilsin ya da sözleşraelerin getirdigi bakla- nn uygulanmasına geçilsin" dedi. DYP lideri Demirel, akşam da parti il örgütünün onunına verdiği iftar yemeğine katıldı. Ataköy Mavi Marmara Et Lokantası'nda- ki yemeğe aralarında TÜSİAD Başkanı Cem Boyner, TOBB Baş- kanı Ali Coşkun, TZOB Başkanı Osman Özbek'in de bulunduğu çok sayıda davetli katıldı. Genelge tartışması 5 Güneş çakşanı Basın KonseyVnden istifa etti İSTANBUL (ANKA) — Basın Konseyi'nin Güneş gazetesi sahi- bi Asil Nadir'in genelgesiyle ilgi- li karan üzerine Güneş gazetesi mensubu 5 gazeteci ortak bir di- lekçeyle Basın Konseyi Başkanlı- ğı'na başvurarak Konsey'den is- tifa ettiklerini bildirdiler. Teoman Erel, Esen Ünür, Cengiz Çandar, Mithat Sirmen ve Mustafa tstemi ortak dilekçelerinde Basın Konse- yi'ni gazetelere karşı çifte standart uygulamakla suçladılar. Beş gazetecinin istifa dilekçesi şöyle: "Biz asagıda imzası bulnnan gazeteciler, üvesi olduğumuz Ba- sın Konseyi'nden istifa ediyoruz. Sayın Asil Nadir'in Kıbns so- ranu ile ilgili ulusal tutumdan ya- na ve bir iç yazışma nileliğindeki genelgesini basın özgürlüğnne müdahale gibi göstermek, oyle sa- myornz ki, Basın Konseyi'nin gö- rev ve ilkeleri arasında degildir. Basın Konseyi'ne kurnluşun- dan beri katkıda bnlanmaya ça- lışan bizler, bilinen ve ilan edUmiş olan ilkelere sonuna kadar baglı kalmakta karariıyız. Sayın Asil Nadir'in Güneş ga- zetesiode biz çabsanlara basın oz- gıiringiinü zedeleyecek nitelikte hiçbir müdahalesi olraamışur. Aksine bizler Türk basınında en özgür, en dognı ve en tarafsız ya- yıncıtak yapma olanağı buldugu- mnz için bu çatı altında çalışma- ya devam ediyoruz. Basın Konseyi karannın altına imza atan gazetecilerin de boyle bir ortamda çalışma imkânına ka- vuşmalannı diliyoruz. Güneş gazetesi Ankara Temsil- cisi ve yazan Uluç Gürkan, Cnm- hurbaşkanlığı'ndan gelen lelkin- le gözaltına alındığı zaman susa- rak çifte standart örnegi veren, gazetecilere yönelik saldırgan dav- ranışlara yuvarlak ve her tarafa çekilebilecek açıklamalaria tepld gösteren, son karanyla da gaze- teler arasında rekabete haksız mü- dahalede bulunan Konsey yöne- timini taraflı kararlanyla başba- şa bırakıyonız." Aydın Valisi'ne büyük tepki: 'liazıcıoğlıı cînayete arka çıktr ANKARA (Cumhuriyet Büro- sn) — Aydın Valisi Recep Yazı- aogln'nun salı günü Milliyet ga- zetesinde yayımlanan açıklamala- rına tepkiler sürüyor. Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Celil Gürkan, Y azıcıoğlu'nun, "Kendisine bile utançtan başka bir şey kazandınnayan" açıkla- masıyla, Cumhuriyet tarihinde ust düzey yöneticüik yapanlar yö- nünden kara bir sayfayı oluştur- duğunu söyledi. Mülkiyeliler Bir- liği Genel Başkanı Prof. Alpasbm Isıklı da "Bu dupedüz cinayete arka çıknaktır" dedi. Gürkan, konuyla ilgili şöyle de- di: "Ülkemiz ve msanhk yönnnden ismi taroşılmayan, bilim ve düşiin adamı Prof. Dr. Muammer Ak- soy'un hasta kişiürce oldurülme- sine 'Oh ne oldu' dercesine adeta icazet veren hasta manbk dizeymi Türkiye'yi yönetenlerin ve Türk kamuoyunun takdirine sunanz." Işıklı da •Aydın Valisi Recep Yazıcıoğlu'nun basına yansıyan Prof. Aksov 'la ilgili açıkiamala- nnın Mülkiyeliler toplulugunda derin bir nefret uy andırdıgını kay- dederek "Bu beyanıyla kendince cinayeti haklı çıkarmaya yelten- miştir. Devletin böylesine önem- li görevlilerinden birinin içine dtiş- tügn bu pervasızhk üzüntü vericidir" dedi.