02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbr Cumhun>el Malbaacılık ve Gazeıecıhk TL'V. Anonim Şırkelı adına Nadir Nidi £ Oenel Ya>ın Muduru Hasan Cemal, Mues^e^e Muduru Emine Lşaklıgıl. >a/: Ijle-ı Muduru Oka> Gonensın, 0 Habe- Merkezı vljdu'u Vafçm B*%er. Sa\fa Duzem Vonefmenj 4li Acar, 0 Temsılcner ANkARA \hnwl fan. I7MİR HikrrM-l (.«jnknya, \DANA C«ın Vjjjraojlu I, PalıtıLa Cttal Ba^ropç. D15 Haberlrr Lrgun Balcı. Fkonoou ( n p ı Turinn. b Sendıka Ijokmn hıma. k.ı;ur Ctbl isKr. Eğınm C>ciıca> Şo>lan, Haber \rasnnn.i Ismn BcrİLan. Yurt Haberlen Secdcl DoftM, Spor Danıynanı AMuA.Mhr Yucrinun. Dın YajGİar kcrnn <,alışk*H. \ray.irmd ş«hııı \lpa>. Du^ellme \bduAah t ı a a 0 koordınaıor Ahmrt Koratsao. % Mdl. U<cr EJDJ F/iul, 0 Msjbasebe Bulml Vraer 0 Bu';e-P]an x-p^ Vvgı Osmuıbrşroglıj # Rek.ajn \>V 1 « U L 0 EX >aviiîj.ı/ HUJ>B \kyol • Idat Husnın GJUTT. • [jietmc Oodtr Çdik. • Bılg IJIOT Nail lıul 0 PCTWOC! Stvgı Bosunooftlu Bavjn if Yavan Cumhun\w Malbaaalık tr Gasuabk TJ^Ş. Turk Ocagl Cad 39/41 < H3M U PK 2«»lsun(;ui T<H 512 0! 05 ( » tal|. Ttlo 22246 Fax. (1) 526 «0 72 # BHHjJur «nkan. ,'ıvj GoUlp Bl> ink)lap S- No 19 4, Td 133 II 41-47 Tdcc 42344 Fl«J (4) 13) 05 65 9 1 * " ^ H /j>a Bl> 1352 S3/1, "» 13 12 V). l l n 52359 Faı (51) 19 53 60 : Inonu Cad IW s No I Kjı I, Td 19 3"1 52 (4 tıa). TdO- 62155. Flx (71) 19 37 52 TAKVlM: 8 MART 1990 Imsak- 4.5"" Guneş: 6.21 Öğle: 12.20 Ikindi: 15.33 Akşam: 18.09 Yatsı: 19.28 Kadınlar 8 Mart'a mühür vurdu8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Türkiye'de giderek daha geniş bir kadın kesiminin katılımıyla kutlanıyor. Genelevde çalışan üniversiteli Sera, "Çalıştığım genelevin camına 'Bugün 8 mart Dünya Kadınlar Günü. Hepimize kutlu olsun' diye yazacağım" diyor. Aysel Ekşi, 8 Mart'ı "Dünya kadınlannın gerçekten bilinçlenmesi ve Türk kadınının da varlığının bilincine varması ve vardırması savaşı" olarak tanımlıyor. Mine, genelevdeki tüm kadınlar gibi mutlu bir ailenin özleminde, "Bugün tüm müşterilerime daha iyi davranıp her geleni öpeceğim" diyor. PınarKürise"Yılda bir gün hatırlamakla, kutlamaklaeşitlik olmaz" diyekonuşuyor. SÜLEYMAN SARILAR~ Bugün Dünya Kadınlar Günü. 1975'te BM tarafından ilan edilen gün çeşitli etkinliklerle tüm dün- yada ve Türkiye'de kutlanacak. Dünya Kadınlar Günü hakkında Türkiye'de kadınlar neler düşünü- yorlar? Milli Piyango satıcısından yazanna, öğrencisinden genelev kadınına kadar Türk kadını için 8 Mart'ın anlamı ne? Eminönu'ndeki Yeni Cami önünde güvercin yemi satan 60 ya- şındaki Giilln Hamballar bir çok kadın gibi 8 Mart'ın anlamından habersiz. "Ben okumuş vaznuş de- gilim. Hiç duymadım" diyerek kuş yemi satmayı sürdürüyor. Mil- KADI.N HAREKETİ — Son yıllarda güçlenen kadın hareketinden bir görüntü. Genelev kadınlanna tecaviızde indirimli ceza uygulaması- na tepki gosteren kadınlar, İstanbul'da duzenledikleri bir proteslo e)lerainde. (Fotoğraf: Fuat Kozluklu) Kadın Günü etkinlikleri1975 yıhnda Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen Dünya Kadınlar Günü, Türkiye'nin çeşitli kentlerinde kutlanacak. Haber Araştırma Senisi — Dünya Kadınlar Gunü, Türkiye'nin çeşitli kentlerinde panellerle kutlanacak. 1975 yılında Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, ilk zamanlardan beri Türkiye'de de kutlanıyor. Kadınlar günuyle ilgili olarak İstanbul'da çok sayıda etkinlik yapılacak. lstanbullu bir grup "ilerici kadın" bütün kadınları saat 17.00 ile 18.00 arasında Kadıköy vapur iskelesinde buluşmaya çağırdı. SHP lstanbul il örgutü bu sabah saat 09.00'da Taksim Atatürk anıtına çelenk koyacak. Yine bu sabah saat 10.30'da Pendik Atatürk alanında folklor gösterileri yapılacak. Saat 11.00'de ise Pendik Belediyesi Kültür Merkez Salonu'nda Fiisnn Özbilgen'in konuşmacı olarak katılacağı bir söyleşi yapılacak. SHP il örgutü, kadınlar gunünü yann ve cumartesi günü de çeşitli toplantılarla kutlayacak. Üsküdar Belediyesi ise 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle 11 mart pazar günu çeşitli törenler düzenleyecek. Ankara'da da Mamak Beiediyesi romancı Ayla Kutlu, oyun yazarı Özer Arabul, sendikacı Yaşar Seyman ve avukat Sezen Öz'ün katılacağı bir panel düzenleyecek. DYP tstanbul il örgutü il kadın komisyonu da bugün Büyük Surmeli Oteli'nde Nazlı Dıcak'ın yöneteceği bir panel düzenledi. Panel 14.30'da başlayacak. Ümraniye Belediyesi ise Ümraniye Belediye Tiyatrosu'nda kadın sorunları konulu bir panel duzenliyor. Panelin yanı sıra Ayla Akbal da aynı konuda bir konferans verecek. li Piyango seyyar bayileri Özlem Vardar (20) ve Mine Aslan (45) da Dünya Kadınlar Günü'nü hiç duy- mayanlardan. Mine Aslan, "Ne bileyim ben. Evin geçimini sagla- maktan başka hiçbir sey düşün- muyorum. Piyangonun son günü oldnğo için biletleri satmava calışacagım" diyerek duşüncelerini dile getiriyor. Özlem Vardar'ın da tek düsüncesı elindeki biletleri satmak. Banka memuresi Makbule Yıl- maz, kadınlar günu diye ayrım >"a- pılmasına, sadece bir gün kadın- lann ammsanmasına karşı çıkıyor. Tum temizlik işlerini protesto ede- ceğini ve bugün tüm erkek arka- daşlanna kadınlann haklannı an- latacağını ekliyor. ITÜ mimarlık oğrencileri Emine Ot ve Gülseval Özkök'ün dertleri ise dersleri. On- lar da kendi günlerinin farkında değil. Annelerinin yanında olmak istiyorlar ve kadına değer verilme- si gerektiğini •vurguluyorlar. Sokaktaki kadının Dünya Ka- dınlar GUnü hakkındaki düşünce- leri genelde "neden bir gün anımsanıyonız" şeklinde yoğun- laşırken, Karaköy'deki genele\'ler- de çalışan kadınlar neler duşünü- yorlardı. Kadınlıklanru yaşayama- maktan şikâyet eden genel kadın- lar, adlannı bile vermekten çeki- niyorlar, genellikle takma adlarıy- la konuşmayı yeğliyorlardı. Şük- ran, "kadın mıyım erkek miyim bilmiyonım" derken kadınlar gü- nunde mutlu bir kocasının olma- sını istiyordu. Sera'nın düşunceleri ise oldukça farklı. "Üniversiteli Sera" kadınlann kendi varlıklannı duyurmalarırun çok guzel bir gelişme olduğuna dikkat çektikten sonra "Kadının varlığı sadece 8 Marl'ta haürlanraasın" dileğinde bulunu- yordu. Sera'nın bir de özlemi var: "Bugün elimde bir pankartla bir kürsüye çıkıp bizim de var oldu- gumuzu haykırmak isterdim. Var- lığımızı kabul etmeyenlerin de ka- falanna vurmak istiyortım" şek- linde özetlediği ozlemini gerçek- leştiremeyecek Sera, ama bugün çalıştığı genelevin camına "Bugün Dünya Kadınlar Günu_, hepimize kutlu olsun" yazılı bir pankart asacak. Mine ise genelevdeki tum ka- dınlar gibi mutlu bir ailenin özle- minde. "Bugan riim müşterileri- me daha iyi davranıp her geleni öpecegım. Belki bizi seven bir müşteri de çiçek getirirse çok sevineceğim" diyordu. Türkiye'deki aydın kadını tem- sil eden yazar, sanatçı, öğretim üyesi kadınlar da genelde "bir günlük kullamalara" karşılar. Ya- zar Pınar Kur, "kadınlar gunünün kutlanmasıyla, aslında kadınlann daha iyi bir yasarn sürecegine inanmıyonım. Yılda bir günu kut- lamakla, erkeklerle eşitlik sagla- namayacagına inanıyorum" diye duşüncelerini özetlerken, Ajsel Ekşi ise kadınlann bilinçlenmesi- ne dikkat çekiyor. Ekşi 8 Mart'ı "Diinya kadınbuinın gerçekten bi- linçlenmesi ve Türk kadınının da varlığının bilincine varması ve var- dırması savaşı" olarak tanımlıyor. Yazar Latife Tekin 8 Mart'la il- gili duşüncelerini şöyle sıralıyor: "8 Mart bir on yıl önce işçi ka- dınlann, grevci oncü kadınlann mucadelesini baynıklaşüran bir 'hatırlama' yaşamamızı sağiayan gündür. Benim için bir de oteki yüzü vardı, kedi çığlıklan... Can- hıraş çıgiıklaria mart aylannda bi- ze varlıklannı duyurmaya çalışan kediler. Türkiye'de şundan on yıl önce 8 Mart'ı kutladıkluı için sor- gulanan, ceza yiyen kadınlan ha- Urlıyorum. Varlıklannı duyurma- ya çalışan kedilerle kendi çırpını- şımız arasında o vakitler oag ku- rardım. 8 Mart biraz da içeriğin- den bir şeyler kaybetmiş olarak kadınlı erkekli hepimizin bayram gunlerinden biri oldu, olacak gi- bi. Yakında yatınmcılar bugünü kâr için pazarlamaya başlarsa hiç şaşmam." Yeşiller Partisi MYK üyesi Han- dan Mula Akynz ise 1990 Türki- yesi'nde TCK 438. maddesine dîk- kat çekerek "Ben Yeşiller Partisi ve tüm dünya kadınlan adına bn onur kıncı, insana ters düşen ya- sayı nefretle kınıyonım" dedi. Kadınlann seyir defterindenYELDA Şubat ayında Ankara'da (opla- nan Feminist Hafta Sonu'ndan çı- kan Kadınlann Kurtuluşu Bildir- gesi, 8 Mart Dünya Kadınlar Gu- nü'nde tartışıldı. Baglarbaşı'nda çeşitli kadın gruplannın ortakla- şa düzenledigi "8 Mart Kadınlar Dayanışmaya" yüriiyüşünde "Ka- dınlar Vardır" şarkısım söylejen yaklaşık bin kadın, "Evlere Hap- solmak İstemiyonız", "Yerimiz Mutfak Değil, Dünya" yazılı pan- kartlar taşıdılar. Nişantaşı'nda bir deri mağaza- sında kadınlan aşağılayan vitrin düzenlemesini protesto eden bir grup Demokratik Kadın Derneği üyesi, "Cinsel Sömürüye Hayır" yazılı dovizlerle mağaza önünde gösteri yaptı. Polis, 3 kadını göz- altına aldı. (Mayıs 89) Türk-lş'in düzenledigi Çalışan Kadınlar Kunıltayı'nda. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı İmren Aykut, Anayasa, tş Yasası ve SSK yasalannda kadınlann lehine ba- zı maddeler yer almasına ragmen. ülkemizde çalışan kadınlann bu- gün birçok sorunlan oklugunıı söyledi. Ama şunu da yapmaktan geri kalmadı: 16 Haziran 1989da TBMM'de onaylanan Avrupa Sosyal Şartı'na. Çalışma ve Sos- yal Güvenlik Bakanlığı'nda İmren Aykut'un bulundugu Özal hukü- meti, kadınlann çalışma haklany- la ilgili maddesine çekince koydu. Bunun üzerine ILO'ju, TBMM Başkanlığı'na, mubalefet partile- rinin grup başkanlıklanna fakslar Selma Çiçek, kendilerine daha sonra cezaevinde "genel sağlık taraması" bahanesiyle bekâret kontrolü uygulanmak ıstendiğini, fakat karşı çıkmaları üzerine "Ben bakireyim, muayene olmak istemiyorum" yazılı bir kâğıt im- zalattıklarını söylediler. Yargıtay tarihinde ilk kez bir kadın yargrç daire başkanlığına se- çildi. I. Daire için yapılan başkan- lık secimini Türkân Güven kazan- yır Kampanyası" duzenlediler. İstanbul'da, bir grup ka- din, 2 kasımda vapurda sattıklan mor iğnelerle "Bedenimiz Bizim- dir-Cinsel Tadze Hayır"kampan- yasını başlattılar 10 ocak tarihli Resmi Gazete^ de yayımlanan Anayasa Mahke- mesi karannda, tecaviize ugraya- nın, fahişe olması durumunda ce- zada 2/3 indirim öngoren 438. maddeye itirazın reddedildiginin 14-28 ekim tarihlerinde Ankaralı feministler "Sarkıntılığa Hayır Kampanyası" duzenlediler. İstanbul'da 2 kasımda bir grup kadın, vapurda mor iğneler satarak "Bedenimiz Bizimdir - Cinsel Tacize Hayır" kampanyası başlattılar. çeken kadınlar "Hukumetin bu sözleşmeyi imzalarken kadınlar aleyhine çekince koymasını pro- testo ediyonız" dediler. Temmuz avında konser vermek uzeregittıkleri Mersin'de gözaltı- na alınan Grup Yorum'un 3 kadın uyesine polisler, "kızlık muayenesi yapacaklan" tehdidinde bulundu- lar. Sumru Göker, Aylin Şeşen ve dı. (4 Temmuz 1989) Fakat aralık ayında pek de şaşırtıcı olmayan bir haber yer aldı gazelelerde: Adalet Bakanhğı, burs uygulama- sına kız ögrencileri almamasının ardından kadınlar için uyguladı- gı kontenjanı da yüzde 10'dan yuzde S'e düşürdü. 14-28 ekim tarihlerinde Anka- ralı feministler, "Sarkıntılığa Ha- bildirilmesi üzerine 15 ocakta Sul- tanahmet Adliye binasında basın açıklaması yapan "Bedenimiz Bizimdir-Cinsel Tacize Hayır Kampanyası"ndan kadınlar, bu karar ile tecavüzlerin teşvik edil- digini öne sürerek, "İffetli-iffetsiz kadın tanımı yapılarak kadınlar ustundeki baskılar bir kez daha yasallaştınldf dediler. 18 şubat- ta duzenledikleri "Bütün Kadın- lar 438'e Karşı" yüriiyüşünde de "Haklı Tecavuz Yoktur", "Iffetli Kadın Olmak İstemiyonız" diye haykırdılar. İzmir'de 438. maddeyi protesto etmek amacıyla genelev sokağında yuruyuş yapan 200 ka- dından 26'sını polis gözallına al- dı. Sosyalist Enternasyonal'in, uye- si partiler için öngördüğü en az yüzde 25'lik kadın kotası, 27-28 Ocak 1990"daki SHP Kurultayı'n- da tüzük değişikliği yapılarak onaylandı. II kadın üye parti mec- lisine girdi. tlk defa bir kadın, il başkanı ol- du. Kuruluş çalışınalan suren De- mokratik Merkez Parti'nin lstan- bul İl Başkanlığı'na Doğudan Ba- yülgen getirildi. Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitusü'nun yaptığı bir araştırma, erkeklerin yüzde 45'inin kocalarına itaat etmeyen kadınlan dövmekten yana olduk- larını ortaya koyarken Dayağa Karşı Kadın Kampanyası, MOR- ÇAT1 Kadın Sığınma Evi'ni kur- ma çalışmalannı hızlandırdı. z gelirken ğl g çevre ağlıyorMERİH AK İZMİR — Tatil yörelerinin be- tonlaşması ve yeşilliğin azalması turizmi olumsuz yönde etkiliyor. TURSAD Yönetim Kurulu uyesi Ferit Epikmen, Türkiye'nin bu- gun moda bir ülke olduğunu be- Urtirken, çevre kirlilifinin bu olayı tehlikeye soktuğunu savundu. Özellikle sahil bantlarına yapılan otel ve yalıların Antalya'yı öldür- meye başladığına dikkat çeken ASAD Yönetim kurulu uyesi Ab- dnllah Tekin de çevre için ciddi bir önlem alınamamasından ya- kındı. Tekin, turizmi çevreden so- yutlamanın büyük bir hata olaca- ğını da söyledi. Turizm mevsimi dolayısıyla ça- lışmaJara başlarulması eski sorun- ları tekrar su yüzune çıkardı. Bir türlü bitirilemeyen altvapı çalış- malannın yanı sıra çevre kirliliği, turizmcileri korkutan en büyük sorunların başında geliyor. Çev- re temizliğinin sağlanmamasının gelecek turist sayısında düşüşe ne- den olacağını belirten işletme sa- hipleri de hızla betonlaşmanın önune geçilmesinı istediler. Türkiye'nin özellikle Avrupa ülkeleri arasında "moda bir lilke" konumuna geldiğine dikkat çeken Turistik Seyahat Acentaları Der- neği Yönetim Kurulu üyesi Ferit Epikmen, bunun tartışma ve pa- zarlama ile daha iyi bir sonuca ulaşabileceğıni söyledi. 1990 yılın- dan geçen sene>e orania daha umutlu olduklarını belirten Epik- men, "Ancak klasik sonınlanmız hfilâ devam edijor. Çevre kirlili- gi, betonlaşma, çarpık yapılaşma da hızla devam ediyor. Boylece dunyanın en güzei yapılanru mah- vediyoruz. Bir de deniz kirliliği sorunu var. En buyük sorunları- rnız bunlar" dedi. Turizmdeki gelişmeye karşın sorunlarda hiçbir değişme olma- dığinı ve sorunların her yıl yaşa- nanlann aynısı olduğunu belirten Akdeniz Seyahat Acentaları Der- neği Yönetim Kurulu üyesi Ab- dullah Tekin, turizmin çevreden soyutlanmasının çok büyük bir hata olacağını vurguladı. Yetkili- Ierin bu konuya cıddi bir şekilde eğildiklerine ınanmadıgıru belirten Tekin şunları söyledi: "Çevre için ciddi bir önlem yok. Mesela Giiney Antalya pro- jesinde birtakım tadilatlar yapıl- dı. Böylece kaçak yapılaşma dog- du. Özellikle Kemer sahil bantın- da birtakım politik oyunlaria pro- je delindi. Lara sahil bantından da bazı otellere ruhsat verilmiş. Bir yeşil olarak orası kalmıştı. Onu da betonlaştırarak Kuşada- sı. Mannaris ve Bodrum'daki olumsuzluk yaşatılacaktır. Bu, bence yanlıştır." Ege Bolgesi Seyahat Acentala- rı Derneği Başkanı Doçent Ergün Göksan turisti olumsuz yönde et- kileyen nedenlerin başında çevre kırlıhğının geldığinı söyledi. Gök- san, "1990 yılı pazarlaması bil- mek üzere. Ancak çöpler, egilil- memiş personel, fiyat indirimi bizleri hep olumsuz yonde etkili- yor. Çevre kirliliği bu sorunların en başında. Bu sorunlann kısa su- rede çozıimu şart" dedi. Anne sütü huzur veriyor Dış Haberler Servisi — Açlıklarını anne memesinı emerek gider- miş olan bebekleri mutlu kılan nedir? Hısings Bakka'dakı Lıll- hagen Hastanesi'nden Isveclı doktorlar şımdı bu soru>a bir yanıt buldular. Bebek emzirdikten hemen sonra on annenın goğusle- rinden sut örneği alındı. Bu ornek uzerınde yapılan tahliller so- nucu, anne sütunun valıum, lexotanil ya da tavor gıbı sakınleştıricı ilaçlarda bulunan benzodıazepinen benzerı bir madde ıçerdiği or- taya çıktı. Bunun sonucu gunde yaklaşık 60 mılıgram anne sutu emen bebekler, valiumun etkı maddesı diazepemden ortalama 0.002 miligram özumlüyorlar. tsvıçreli doktorlar, bu sakınleşti- rici maddenin doğrudan kadının goğus guddesınde uretıldığinı tahmin ediyorlar. Annelerın kan orneklerinde muhtemelen alın- mış olan bir ilacın anıklarına rastlanmadı. Bu tur sakınleştirıcı maddeler inek sutünde de bulundu. 8 MART KUTLU OLSUN Amerikan üssünde radyasyon korkusu Amerikalılar, kendi personelini her türlü radyasyon riskine karşı korurken, Türk işçilerinin sorumluluğunu kimse üstlenmiyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanhğı "konu bakanlığımız alanına girmiyor" görüşünde. Diyarbakır Harb-İş, iki yıldır üslerde ölçüm yapılmadığını kaydediyor. ÜMİT OTAN İZMİR — ABD üslerinde "rad- yo frekans radyasyonu" ve "radon sızıntı$ı"na karşı Amerikalı perso- nel sık sık uyarılıp uç aylık kont- rollerden geçirilirken 3 bin Türk işçisinin sorumluluğunu kimse yuklenmiyor. İşçilerin ve sendikaların başvu- rularına bir yanıt vermeyen Çalış- ma ve Sosyal Güvenlik Bakanı İmren Aykut, bir soru onergesı karşısında, "Konu, bakanlığımız görev alanına girmemektedir" derken, Atom Enerjisi Kuıumu- nun da konunun yetki alanları dı- şında kaldığı yaklaşımını getırdi. Harb-İş Sendikası yetkilileri ise iki yıldır Pirinçlık ve tncirlik üslerin- de hiç olmazsa ölçüm yapılması için girişimde bulunduklarını, bu- nu bile sağlayamadıklarını belir- terek "Amerikalı kendi işçisini her türlü riskten koruyor, bizim işçi- lerimiz ne olacak?" diye sordular. Diyarbakır'daki Pirinçlık Us- su'ndeki Mufreze Komutanlığı 26 Şubat 1988 tarih ve 08 numaralı resmı bultenle "radyo frekans rad- yasyonu"na karşı Amerikalı per- soneli uyarıp neler yapmaları ge- rektiğini anlatmasa hiçbir Türk nasıl bir tehlike altında olduğunu belki de öğrenemeyecekti. Olayı haber alan Diyarbakır Harb-Iş Sendikası Şubesi 8 Nisan 1988 tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıgı'na başvurur, ancak bir yanıt alamaz. Aradan aylar geçer. Diyarbakır Milletve- kili Fuat Atalay, konuyu Meclise getirir ve soru onergesı verir. Ça- lışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı İmren Aykut, onergeyi cevaplan- dırırken aynen şoyle der: "Soz konusu tesislerde çalışan personel ile yakın bolgede yaşayan canlılara zararlı olabilecek radyo- aktif sızıntı olup olmadıgımn tes- piti hususu 2690 sayılı kanunla Atom Enerjisi Kurumu'nun yetki sahasına verildiğinden, bakanlığı- mız yetki alanı dışındadır. Söz ko- nusu radyo frekans radyasyonu- nun çevreye zararlı sev'yede olup olmadıgımn tespiti hususu başba- kanlığa intikal ettirilmiştir. Bize sızınd ile ilgili başvunı da yoktur." Atom Enerjisi Kurumu ile sen- dikaların kurduğu iletişim de bir sonç getirmemiş. Incirlik Ussü'n- de radon gazı sıantısına karşı Amerikan Çevre Dairesı'nın uya- rısı ile çalışmalar başlatılır ve bu- yuk gızlilikle yürutulur. Bu üste yaşayan işçiler tedirgin günler ya- şarlar, ama muhatap olacak hiç- bir Türk yetkili ya da makam bu- lamazlar. 1988'in nisan ayından 1990'ın nisan ayına gelirken Turk işçileri için kimsenin kılını kıpırdatmadı- ğını soyleyen Harb-İş Diyarbakır Şube Başkanı Zeki Elaltıntaş, sı- kıntılarını şöyle dile getiriyor: "Pirinçlik'te 300 arkadaşımız çalışıyor. tki yıldır şüphe içinde vaşıyorlar, bu şupheleri berrakh- ğa kavuşiuracak bir gelişme de ol- madı. Yalnızca kesin tespit ettigi- miz 9 kişi kanserden oldü. Ölüm yaş ortalaması 40. En son arka- daşımız Misbah Ziyanak 42 yaşın- daydı. Hastanede tedavi gördü. lyileşti diye geri gönderdiler, bir süre sonra öldu. Amerikalı kendi personeli için tüm olanaklan se- ferber etmiş. Üç ayda bir kontrol- den geçiriyor. tmren AykuL sızıntı olduğu ile ilgili kendilerine başvu- nı olmadığını açıklıyor. Kimsenin h aberi yok ki başvursun. Şimdi arkadaşlanmız kendi başlannın çaresine bakıyoriar, ama sonuç yi- ne yok. Türk Hükümeti kendi iş- çisinin sağlığını düşünmezse kim düşünecek? Kimse riski üstlenmi- yor. Ben soruyonım, ABD usle- rindeki işçilerin sağlıklı yaşamı ki- mi ilgilendiriyor?" Harb-tş Sendikası Adana Şube Başkanı Mustafa Acet, radon ga- zı kaçağı nedeniyle başvurmadık- ları kapı bırakmadıklannı belirtip "Hukumetin insana saygısı yok" diyor. Batı Trakya'da genel grev • GÜMÜLCİNE (AA) — Batı Trakya'nın ekonomik açıdan kalkındırılması ve Ege adalannda yapıldığj gibi KDV oranının bu bölgede de yüzde 50 indirilmesi isteğiyle dün Gümülcine, tskeçe ve Dedeağac'ta onbinlerce Yunanlı bir günlük genel greve gitti. Grev nedeniyle Batı Trakya'daki tüm dükkânlar, bankalar, devlet daireleri kapalı kaldı, hastanelerde sadece aciJ vakalara bakılıyor. Bu arada, Batı Trakya'dan Türkiye'ye ve Atina'ya doğru olan tüm karayollarına barikatlar kurularak trafık engellendi. Müzikle tedavi • ISPARTA (AA) — Isparta Devlet Hastanesi'nde hastalar için "müzik yayınları" başlatıldı. Isparta Devlet Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Sadık Şencan, hastaneye kurulan kapalı devre müzik sistemi ile tüm hastalann müzik yayınlarını dinleyebileceklerini kaydederek, "Eskiden Osmanlı hekimleri, ruh hastalannı müzikle tedavi ederek sağlığına kavuşturuyorlardı. Bizim hastalanmız, ruh hastası olmamakla birlikte müzik, onlara katkıda bulunacak. Yani müzik, ruhun gıdasıdır" dedi. 600 yataklı Isparta Devlet Hastanesi'ndeki hastalar, muzik yayınlannı saat 08.30 ile 18.00 arasında dinleyebilecekler. Kız Kalesi'ne yat linıanı • MERStN (AA) — İçel İl Özel İdaresi ile üç belediyenin tarihi Kız Kalesi koyuna yat limanı yaptıracakları bıldirildi. İçel Valisi Teoman Ünüsan'ın verdiği bilgiye göre Erdemli ilçesi ile Tömük ve Kumkuyu belediyelerinin, Kız Kalesi'nin bulundugu koya yat limanı yaptırma konusundaki başvuruları Turizm Bakanlığı'nca olumlu bulundu. Projenin etüt safhasında olduğunu belirten Vali Ünüsan, Erdemli, Tömük, Kumkuyu belediyeleri ile İçel İl özel İdaresi bütçelerinden sağlanan para ile gerçekleştirilecek yat limanının yapımına önumüzdeki günlerde başlanacağı bildirildi. Aşçılar Sempozyumu • ULUDAĞ (Cumhuriyet) — Türkiye'nin tanınmış aşçılan dün Türk mutfağının geliştirilmesi ve yaşatılması için ilk kez sempozyum çerçevesinde Uludağ'da bir araya geldiler. Grand Yazıa Otel'in Mengenli aşçıbaşısı Rafet Kahraman'ın girışimleri ile sempozyuma katılan aşçıbaşılar, "Türk mutfağının yeniden kalkındırılması için neler yapılması gerekli" konusunda tartıştılar. Trafik kuralını çigneyen Türk • NEW YORK (AP) — New York'lu taksi şoförlerinin arasında yapılan bir değerlendirmede, Türk şoför Vehbi Gündüz kötü araba kullanmada birinciliği elde etti. Şimdiye dek sayısız defa trafık kurallannı çiğnemesi nedeniyle hakkında dava açılan Gündüz, çok sayıda kazaya neden olmuş. Hakkında açılan son davada, avukatı Gündüz'ü, "Müvekkilim Vehbi Gündüz, şimdiye kadar hiç kimseye saldırmak suretiyle zarar vermemiştir" şeklinde savundu. Türk pavyonu birinci • BATI BERLİN (AA) — Dunyanın en büyük Turizm Fuarı olarak bilinen Uluslararası Berlin Turizm Borsası'nda (ITB), Türkiye pavyonu birinci seçildi. Türkiye'nin Frankfurt Turizm Müşaviri Fermani Uygun, fuar yönetimi ve fuarı izleyen 1000'e yakın . yabancı basın mensubunun Türkiye pavyonunu birinci seçtiklerini söyledi. Fuara katılan 160 ülke arasında en güzel ve en ilginç pavyon olarak ilan edilen Türkiye standı, minyatür İstanbul evlerinden oluşuyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle