Katalog

CUMHURÎYET/10 HABERLER 8 MART 1990 Öğrenci olayları • Haber Merkezi — Üniversitelerde son günlerde yaygmlâşan protesto eylemleri dün de Ankara'ya sıçradı. 500'u aşkın öğrenci Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi önünde bir araya gelerek korsan eylem yaptı. ODTÜ'de de harçları ve servis ücretlerini protesto amacıyla yuzü aşkın öğrenci eylemlerde bulundu. Eylem olaysız sonuçlanırken 50 kadar öğrenci derneği üyesi öğrencinin protesto amacıyla açlık grevine başladıklan bildirildi. Ankara DGM Başsavcısı Nusret Demiral'ın talimatıyla bazı öğrencilerin gözaltına ahnmak istenmesiyle 50 öğrencinin dernek binasına sığındığı gözlendi. Jandarmanın bina önünden çekilmesiyle dışarı çıkan öğrenciler, diğer öğrencilerle birlikte yurtlara doğru yurüduler. Ankara'da saat 18.00'de başlayan ve iki saat süren olaylar sırasında 13 öğrenci gözaltına alındı. Öte yandan Yıldız Üniversitesi'nde geçen cuma gunü meydana gelen olaylarda gözaltına alınan oğrencilerden Mehmet Tank Ceyhan, Mehmet Yüksel Özkan ve Barış Doğru çıkarıldıkları Istanbul DGM'de tutuklandılar. Aksoy cinayetine açıklama • ANKARA (AA) — îran'ın Ankara Buyükelçiliği, dün Sabah Gazetesi'nde yayımlanan Profesör Muammer Aksoy'u bir Iran gizli servis ajanının öldurdüğu yolundaki haberi yalanladı. Buyükelçilikten yapılan yazılı açıklamada, "İran Islam Cumhuriyeti Ankara Buyükelçiliği, bu yalan haberi tekzip ederken iki ülke liderlerinin bu tip komplolan alt ederek var olan dostluğu daha da geliştireceklerine dair olan inancını yineler" denildi. Ifeniçeltek davası bugün • MERZİFON (Cumhuriyet) — Yeniçeltek Linyit Işletmesi'nde 7 şubat günü meydana gelen ve 68 kişinin ölduğü grizu patiaması sonucu cumhuriyet savcılığınca açılan davanın duruşmasma bugün başlanacak. Işletme Mudurü Hasan Santepe ile maden mühendisi Hüsnü Meydan, Cemil Tiryakioğlu'nun tutuklu, emniyet başçavuşu Ziya Kılıç'ın da tutuksuz olarak yapılacak yargılaması için sıkı güvenlik önlemleri almacak. Saatler ileri alınıyor • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu)— Bakanlar Kunılu, enerji tasarrufu ve Avrupa ülkeleri ile zaman konusunda paralellik sağlamak için 25 mart Pazar gunü saatlerin 01.00'den geçerli olmak üzere bir saat ileri aiınmasım kararlaştırdı. Bakanlar Kurulunda aynca, kamu kesiminde çalışan işçılerin 1. ikramiyelerinin ilk yansının 5 ekimde, 2. yarısının 26 aralık tarihınde ödenmesine karar verildi.Maden işletmelirinin yeraltında çalışan işçilerinin 3. ikramiyelerinin tamamı 26 martta ödenecek. Bu arada şeker pancarı avans fiyatlan ve pancar üretim teşvik primleri yeniden belirlendi. Inönü'de türban yasak • MALATYA (Cumhuriyet) — İnönü Üniversitesi Senatosu türbanı yasaklama kararı aldı. Senato kararı konusunda bilgi veren Yrd. Doç. Dr. Mehmet Yalvaç, "Anayasa Mahkemesi'nin 7 Mart 1989'da aldığı karar doğrultusunda turbanın oybirliğiyle yasaklanmasının kararlaştırıldığım" açıkladı. Basııı dünyasında btiyük öfke KlSA KISA • Ögrenciye lahliye lstanbul DGM'de 1 Mayış olaylannı protesto için yapılan gösteriye katıldığı, polis kulübelerini taşladığı iddiasıyla yargılanan Filiz Gencer'in tahliye edilmesine karar verildi. • 10 uretici daha tutuldandı Akhisar'da tutün piyasasının açılışı sırasında meydana gelen olaylarla iigili olarak önceki gün 19 kişi daha gözaltına alındı. 10'u çıkarıldıkları mahkemede tutuklandı. • Hedef Dergisi toptanktı "HedeP' Dergısi son sayısında yer alan 4 ayn yazıda, "kömünizm propagandası, smıf, din düşmanlığı yapıldığı" gerekçesiyle tstanbul DGM'ce toplatıldı. • İkiCTşehit Ağn'nın Patnos ılçesınde bulunan 34. Piyade Alayı egitim alarunda bir roketatar mennisinin patiaması sonucu tbrahim Çiçek ve Cemıl Akbaş adlı erler şehit oldu. Ofuz Köse adlı er de ağır >< aralandı. ÖLÜM Ttirk-Ermeni Patriği Kahıtsyan • Haber Merkezi — Türk Ermeni Patriği Şinork Kalutsyan Ermenistan'da oldu. Bir dizi ziyarette bulunmak üzere Sovyetler Birliği'ne bağh Ermenistan Cumhuriyeti'nde bulunan Türk Ermeni Patriği Şinork Kalutsyan 27 yıldır bu görevde bulunuyordu. Kalutsyan'ın Ecmiasin'de bir binadan çıkarken düştüğü ve başını çarpması sonucu beyin kanamasından oldüğü oğrenildi. Ankara'da gazete sahip ve yöneticileriyle basın kuruluşları yetkilileri bugun Kızılay Güven Park'tan TBMM'ye kadar yürüyecekler. Heyet, Meclis Başkanma, "Teröre lanet, demokrasiye saygı" bildirisini sunacak. Istanbul'daki gazeteciler Hürriyet'in önünden Vilayete kadar sessiz bir protesto yürüyüşü yaptı. Haber Merkezi — 32 yıllık ga- zeteci Çetin Emeç'in oldurulmesi uzerine lstanbul'da Gazeteciler Cemiyeti'nde bir toplantı yapan gazete yöneticüeri, olayla iigili or- tak tavır almayı kararlaştırdı. Ga- zeteler, ajanslar ve dergiler ile Ga- zeteciler Ccmiyeti, Türkiye Gaze- teciler Sendikası, Türkiye Gazete Sahipleri Sendikası ve yurttaki 31 gazeteciler cemiyetinin ortaklaşa yayımladığı, "Teröre Lanet, De- mokrasiye Saygı" bildirisi, bugun TBMM BaşkanlığYna sunulacak. Ankara Kızılay Güvenpark'ta top- lanacak gazete sahipleri, yönetici- leri ve çalışanları ile basın nıeslek kuruluşları temsilcileri TBMM'ye kadar yürüyecekler. Daha sonra da TBMM Başkaru Kaya Erdem'le görüşerek TBMM'den "demokra- siye sahip çıkdmasım" isteyecek- ler. lstanbul'da basın çalışanları dün Hürriyet'in Cağaloğlu'ndaki merkez binası önünde toplanarak vilayete kadar bir yuruyüş yaptı- lar. Bir dakikalık saygı duruşun- dan sonra bir konuşma yapan Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) lstanbul Şube Başkanı Ya- vuz Şimşek, Çetin Emeç'e yapılan saldınnın gercekte demokraiiye ve Türk halkına yapıldığını belirtti. Izmir'de Hürriyet'in önünde toplanan gazeteciler, bir dakika- lık saygı duruşunda bulundular. DYP Genel Başkanı Süleyman Dernird de bir heyetle saygı dunı- şuna katıldı. Demirel, Buyukşehir Belediye Başkanı Yüksel Çakmur, Izmir Gazeteciler Cemiyeti Başka- ru tsmail Sivri, birer konuşma ya- parak başsağlığı dilediler. Daha sonra gazeteciler alkışlı protesto- larla Ataturk anıtına doğru yuru- yuşe geçtiler. Çetin Emeç'in büyuk boy fotoğraflannı ve "Teror hort- ladı senaryosu sokmeyecek. Yöne- tim istifa" pankartım taşıyan ga- zeteciler, "Çetinler ölmez", "Ka- tiller bulunsun, hesap sonılsua" diye sloganlar attılar. Ataturk anı- tı önünde bir dakikalık saygı du- ruşunda bulunduktan sonra pro- testo alkışlarıyla dağıldılar. Adana'da da Çukurova Gazete- ciler Cemiyeti önunde toplanan gazeteciler, Ataturk Parkı'na ka- dar bir yuruyuş yaparak saldınyı kınadılar. Bursa'daki gazeteciler de Setbaşı'ndan Curahuriyet Ala- nı'na kadar alkışlı bir protesto yü- rüyüşu vaptılar. Siyah kurdelaya bağlı kalemlerini anıt önüne bı- r a k t ı l a r . TGS Genel Başkanı Orhan Erinç yaptığı açıklamada, "Bu saldınmn basın özgurlugünün de ötesinde dogrudan demokrasiye yonelik bir eylem olduğunu, çeşitli açıklamalanyla basını hedef gos- teren yetkililerin de olayda sorum- luluklannın bulunduğunu >urgu- luyor, TBMM')i teror ve can gü- venligi konnlannı ete almaya çagı- nyonız" dedi. Bu arada Anadolu Ajansı, Çe- tin Emeç'in öldürulmesini lanet- lediklerini belirterek olayı protesto etmek için haber yayımna 10 da- kika ara verdi. Hürriyet Vakfı'nın Erol Sima- vi lletişim ve Eğitim Merkezi'nde sabah dersi Çetin Emeç'le iigili anılara ve basın özgürlüğü konu- suna ayrılırken, vakıftan yapılan açıklamada, demokratik, çoğulcu parlamenter düzene yönelmeyi amaçlayanlann önlerinde gördük- leri en buyük engellerin başında özgür basının geldiği belirtildi. Bildiride Hurrıyet Vakfı'nın "Ba- sın ve yayın hayaünda tarafsız, ba- gımsız. dunıst ve Ataturk ilkele- rine, ozgıiriükçü demokrasi siste- mine sadık bir yayın organı ola- rak yer alan Hürriyet gazetesinin" varlığını ve yaşamını surdurmek amacıyla kurulduğuna, yönetim- kurulu uyesi Çetin Emeç'in alçak- ça katledilmesinîn inançlarırtdan en kuçük bir kayba neden olma- yacağına dikkat çekildi. Dış Basın Derneği, Foto Muha- birleri Derneği, Belediye Muha- birleri Derneği, Güvenlik ve Yar- DlŞBASIN Türkiye 70'liyıllaramı dönüyor?'Dış Haberier Servisi — Çetin Emeç'in ol- dürulmesine ulusiararası haber ajansları ve dış televizyonlar geniş yer verdiler. Yapılan yonımlarda "Emeç dnayetinin Türkiye'de la- ikliği ortadan kaldırma planının bir parçası oldugu" goruşlerine >er verildi ve "Türkiye *701i yıllardald terör ortamına mı dönüyor" denıldı. Associated Press (AP) ajansının haberin- de, Emeç'in liberal ve laik görüşte köşe ya- zılarıyla tanındığını ve sık sık fslamcıları eleştirdiğıni belirtti. AP, Emeç'in öldürülmesi ile Abdi tpekçi ve Prof. Dr. Muaramer Ak- soy cinayetleri arasındaki benzerliğe dikkat çekti. tngiliz haber ajansı Reuters olayı "flaş haber" olarak geçerken Türkiye'de 1970-80 döneminde çok sayıda gazeteci, yazar ve öğ- retim üyesinin öldurülmesine dikkat çekti. Amerikan CNN televizyonu haberle bir- likte olay sonrası göruntüleri ekrana getir- di. Haberde cinayet, "Türfciye'de laikligi or- tadan kaldırmayı amaçlayan terör planının bir parçası" olarak nitelendirildi. CNN, Emeç'in "siyasi aşınlıga karşı çıkan bir gazeteci" olduğunu kaydetti. "Emeç çinayeti ocak ayında işlenen benzer bir cinayetin ar- dından geldi" diyen CNN, Prof. Muammer Aksoy'un öldurülmesine atıfta bulundu. CNN'in olayla iigili ikincı yayınında ise "Türkiye'de cinayete tepkiler daha önce gö- rulen ve ulkeyi kargaşaya gotüren bir filmin ikinci kez gosterilmesine tanık olunduğu kaygısından kaynaklanıyor. Ancak şimdi te- rorizm duyarlı \e birleşik bir cephe halinde bu oyunu bozmaya kararlı bir kamuoyuyla karşı karşıya" denildi. Sovyet TASS ajansı haberi "bu ilk degil" başlığıyla verirken cinayet ile iigili gelişme- leri ayrıntılı olarak aktardı. Federal Alman- ya haber ajansı DPA da, "Türkiye 70'li yıl- lardaki terör ortamına mı dönüyor" soru- sunu yöneltti. Fransız haber ajansı AFP, tstanbul ve An- kara kaynaklı haber ve yorumlannda olayı aktardıktan sonra, "Türkiye'de son beş ay içinde meydana gelen siyasi cinayetlerin" do- kümünu yaptı. Ajansın yorumunda ise "Türkiye'de 1980 oncesi teror ortamına ben- zer bir atmosferin yaratılraak istendigini" kaydetti. tngiliz yayın kuruluşu BBCnin Türkçe ya- yınlar servisi dün geceki 45 dakikalık prog- ramıı ın büyuk bolumunu Çetin Emeç'in öl- dürulmesine ayırdı. Yunan televizyonu da çinayeti ilk dış ha- ber olarak verdi. ÇETÎN EMEÇİN BİR ANISI gı Muhabirleri Derneği, Ekonomi Muhabirleri Demeği olayı şiddetle kınadılar. Basın Konseyi Başkanı Oktav Ekşi yayımladığı bildiride, "Sadece basınımız degil tüm ay- mnlanmız, tura toplumnmıız, tüm Atalürkçulerimiz, tüm uygar in- sanlanmız yeri doldunılmaz bir kayba daha ugradı" dedi. Ekşi- nin açıklaması şöyle: "Ben, Çetin Emec'i vurunlar- dan degil, Türkiye'yi onun vurn- lacağı bir ortaraa sünikieyenlerin yakasına yapışmak gerektigini dü- sünüyonım. Kendi canı için dev- let Hazinesi'nden milyaıiar har- carken Muammer Aksoy'un katil- lerini bulmak için 10 milyon lira- dan fazla para bulamayanlan suç- luyorura. Çünku Çetin Emec'i vu- ranlara onlann bu konudaki gev- şek -hatta isteksiz- tavırlanmn ce- saret verdiğine inanıyorum. Emeç'e atılan kurşunlann kimi ve neyi vurdugonu bilelim: O kurşunlar sadece bizi degü la- ik Türkiye') i ve Ataturk devrim- lerini de kalbinden vurdu. Emec'i kaybettik. Bari onlan konıyabm." Türkiye Yazarlar Sendikası'u- dan yapılan açıklamada da "B« cinayet ve son günlerde özcDikle ormandmlan terör ortanu beJK Id bir 12 Eylül senaryosu, demokra- sinin önane konulan bir başka engel" denıldı. ÇGD'den yapılan açıklamada da belli merkezlerden planlanan terörün, seçilmiş kişileri hedef aldığı vurgulanarak sorumlula- nnın bir an önce ortaya çıkarıl- ması istendi. Turk Basın Bırliğı'nin açıkla- masında, tum basın mensupları- nın koruma altına aiınmasım ge- rektiren "zamamn" geldiği vur- gulandı. Basın Yayın Yüksek Okullan Mezunlan Derneği Başkanı İstnaü Ceyhun "bu çirkin saldınlann ge- risinde deraokrasiyi ve basın öı- gürluguniı içine sindirememiş ka- ranlık güçlerin yer aldıgını" vur- guladı. Karikatürculer Derneği'nin açıklamasında, "Prof. Muammer Aksoy'dan sonra gazeteci Çetin Emec'te odaklanan bu saldınlar, ülkenin yeniden bir vıldın ortamı- na suruklenmek istenmesinin açık kanıtlandır" denildi. AZILARINDAN Tamarrl, sonumgeldi!' Son yazısı Haber Merkezi — Çetin Emeç, "Tamatn, sonum geldi!" duygu- suna kapıldığı olayı anlattığı 2 Mayıs 1988 tarihli yazısında dün uğradığı sılahlı saldınnın bir ben- zerinin senaryosunu anlatıyor ve "Ölüme. gözii kapalı meydan okuyacak kadar delifisek değilim. Ama, ödlek de degil... Fakat o ge- ce gittim, gidiyorum duygusunu, olanca gerginligiyle yasadım..." diyordu. "Pazar-tesi" başlıklı haftalık köşesinde Hürriyet gazetesi mu- habirlerinden Oktay Şengüler'in "gazetecilik ugruna polis copuna yem olması"m eleştiriyor ve şöy- le devam ediyordu: "Ama biz gazetecilerin de; tam bir görev namusu içinde ve olay- lann uzerine gittikçe, geldikçe; bekleyecegi budur! Sillt, tokat, cop, tekme... Dip- cik, kabza ve her fırsatta Azrail'le yüz yüze karşılaşma..." Çetin Emeç yazısının devamııı- da 12 Eylul öncesinin terör dolu gunlerine dönüyor ve bir anısını anlatıyordu: "1980 yılını henuz devirdigımiz gunleri duşunuyorum... Sırnmda; bel kayışımla iç çamaşınmın tam buluştuğu noktada, babadan kal- ma bir 'Brov,ning' taşıyordum. Kacaktı belki; ama ben, resmi ko- ruma istemiyordum... 'thkakı hak' duygusunun bir kez daha tazdendiği gunlerdi, o günler... Ye ben, kendi olanakla- nmla, kendimi kurtarmaya bakı- yordum... Aslında; aynı can pazannın kurbanı olarak nıhunu teslim edenleri haürladıkça. belki güliınç gelecek bu sozlerim... Ama bir melun kuşku, hepimizio, yüregi- ni daglamıyor muydu? DEKORATİF YAPI PROFİLLERİ Lambri, Süpürgelik, Pervaz, Perde Bantı. Çamsan A.Ş "nin yenı ürunlerı Lambri. Süpürgelik. Pervaz. Perde Bantı Neme. ısıya ve darbelere dayanıklı çeşıtlı ahşap desenlerde ya da renklerde MDF. Dekoratıf Yapı Ptofıllerı yemek. yatak. çocuk odaları. kafeterya. pub. testoran otel ve ışyerlerınde ahşabın o doyulmaz. sımsıcak . guzellığını yaşatır. ÇAMSANAĞAÇ SANAYİ VE TİCARETA.Ş. GENEL MUDURLUK Kırkpmar Sokak No 13/1 06690 Çankaya-Ankara Tel (4] 139 66 25 (4 hat) Fax (4) 138 66 62 THex 46100 casa tr FABRİKA Uzunısa Kokenli KoyDOrdu Tel (371) 14370-71 Fax |351| 14371 lubo'S Aksi gibi; beni, sagcısı da. soı- cusu da hedef biliyordu... Gece; olur olmaz saatlerde ge- len tdefonlardan... Posta kuruma ya da kapımın altından atılan im- zalı imzasız tehdit mektuplann- dan anlıjordum." Çetin Emeç, "Tamam, sonum geldi!" duygusunu yaşadığı gece>i de anlatırken şöyle diyordu: "Hayli ilerleraiş saatte, ara- bamla gazeteden dönüyordum. F.vim; yirmi otuz metre sonra denize açılan meyilli bir yolun so- lundaydı... Sokak kapımız da, tam bir fenerin altında. İki taraflı kaldınmlar boyunca, sağlı sollu sıralanmış otomobille- rin arasından gectim... Gozlerim- le, park edecek yer bakındım... Bizim evin önünde, bir araba gi- recek boşluk vardı... Geldim; geri geri, oraya suzülmeye hazırlan- dım... Tam o sıra, aynı dogrultuda bir yeşil Murat dikkatimi çekti... Loş bir sokaktı bizimki... Ev- lerin arasından gelir, küçük bir meydanda son bulurdu... Butün arabalar, burunlannı aşağı, denize doğru çevirmişken; bu gelmiş, asagıdan yukan dog- ru, tam da en aydınlık noktada durmuştu... Kendisini gizleme geregini duy- mamış olacak ki. kısa farianm ya- nık bırakmıştı... Sonra, bu gece karanlıgında, güneşliklerini indirmişti... Sanki, ön tarafta oturan iki kişi. belli ol- masınmış gibi... tşin daha da garibi; bunca ka- muflaja rağraen, şofor koltugun- daki o iki ktşinin. bir kadın bir er- kek degil. iki erkek olduğu besbel- liydi... Yapabilecegim hiçbir şey yok- tu artık... Usulca geri geri hare- ket ettim... Tam, iki otomobil arasındaki cebe girecegim... Yeşil Murat'ın uzunları, üzeri- me yandı, söndu... Gözlerim ka- maştı. Araba çalıştı... Ağır. agır hareket etti... Bu cumlelerim, sizlerde herhan- gi bir heyecan kıpırtısı uyandır- mayabilir... Ama o gunlerin ortamında, he- le o gecenin havasında, kaderci bir teslimiyetle "Tamam, sonum geldi!" dediğimi biliyorum... Ta- bancamı da almamışım... Yeşil Murat, yürür gibi usul usul yaklaştı... Ben, artık kıskıv- raküm. tki otomobilin arasına girmiş, kaçma, kendini koruma olanagından da yoksun. O an beynimde bir ışık yandı, söndü... Tek yapabilecegim, ar- dımdan. celladanmla (!) iigili not bırakmak olabilirdi. Cebimden bir kâğıt cıkardım... Üç beş metreye kadar yaklaşan otomobilin numarasını yazdım ve ayaklarımın dibine bıraktım... Üzerime gelen çalıntı araba ol- sa, sanki işe yararmış gibi... Murat'takiler sokuldular... Kullananın yanında oturan bıyık- lıyla goz göze geldik... Ben her an, bir'tarama bekliyorum... Hayret! Olmadı... Ve, geldik- leri gibi gitliler." Dün, geldikleri gibi gitmediler. Giderken arkalarında iki ceset bı- raklılar. Katıllcrin otomobili de yeşil Murat değil, gri Doğan'dı. Çetin Manzara...TÜRKİYE; topra gında terûr tt*\um- larının. yeşerecek bereKetlı ortam bu labıklığı bir ülke Havası. suyu Inanç ve bOige farklı- lıklan Değer öfcDlerı arasındakı uçu- rymlar Sosyal ekonomıK dengeler- dekı OozukluKlar Ve: onca yoksunluk- lar ortamında Kotaycacık aklı çeiınetı- tecek ınsanlanyia. anarsmır. fihz verebıl- ûrğ\ mukemmel bir zemın olustu- ruyor.. Bir de tabıi: örülen meianet ılmek- len. dokuyan eltenn yanına kâr kakjık ça. cesaretler artıyor * * * ARALARINDA: Prof. Aksoy'un ha yatını da noktalayan suıkast O gun. bugundur Sıraya. uç aaarşı Kurba nınm kanı. hâlâ yerlerde Olmadık saatte. cadd«len araclan ateşe vçrenler Unıversıte basıp orta iıÇı kıranlar **enler Kuyumcu soyup semt esnafını haraca bağtayanlar. Kırrtsı bettu kaynama noKtasuu gelmiş gençlık heyecanlan Ama Dasında posu Çene-ağız se- vıyesınde yuzüyie bırlıkte ayıbını da orten. kara mendıl Elınûe molotof Kokteylı ya da Fılıstm sapan- Bunlar: ya şefıır eşkıyasının sokak takımı. Değılse. ma$aları Ötede. kır canavarları var. Onlar. guneydoğu sınır bcyumuzda kol gezı yorlar Komşu ülkelerden yuz buhjp fiseklenıyorlar. Işın ucunu araştınyorsunuz Cenel hkle. en ust deviet basamaklanna kadar uzanıyor Ozelfikle de Şam'da . * * * BIRAKAUM sımdı Türkıye'nınelın- dekı su sılartını Bız. uc yıl oncesıne dönehm Dunya. âtetn Cumhurbaşkanı Hafa Esat ın kardeşı Rıfat'ı. te'or.stın gözu bılıyor Ama Ankara. bir turıu kabullene mıyor Ya da. ışıne gelmıyor Sağda solda gazetplerde Esat Sıra derlen hedef alan bir yazı cıktı m. bızırr baskent pek huzursuz oluyor ^4eymış' ? Hışkılenmız. ergeç yu- musak Sr zemıne cturacaKOiıs Başbakar Ö u l da Adarnlan. ko- scye sıkıstırmanın âlemi yok.. ha valannda Onlan rahatsız etmeyecegız So • nuçta. ı> rı/etlennın o^cûsunu gore ceg.z C amacla da Sam'a gıttıydı Sorra dondu ağzından kacırdı * • * BİZİM; Haftz Esat'ın adamlanna bazı sancılarımızı. belgelerıyle kanıtladı ğımzı soyied. Denek rahatsızdıkl Aynı Ozal. o gezıden. cebınde bir anlaşmayia ctondu Nedense ıçengmı ST perdelennın a'dında tutmaya ozen goste'dı O ara.tek scyledıklen. ılışkıterde. be lırlı bir yu.nuşaWık sağladıîımız oldu Bırbırımızır guvenlı^ıne. tç duzerıne zarar verecek gnsımler onlenecektı Ankara da Jam da. bılgı ahş\e r > 5inde bulunma Karşılıkh huzur bo zucu hareketterden kaçırma. sozu ver mışTı SOTLK; ortada Oilar eşkıyaya kucak açmayı surdu ruyortar Türklyeye yflnelık rıareket'ere so kuşturdjklan melun parmaktannın ızıne. Etırtbarat raporlarımızda pek sık rastlanıyor Beyrut Buyukelcılıgımızde gorevlı kavası. onlar kaçınyorlar Işkenceye yatrıyorlar Ufack açığımız otsa. hıç sarmı yorum kı. Türtüye'nm Dıs^len Mustr şan oylesıne patlasın Bır kokteyldt1 Ş»m ın. Ankara'dakı 1 Numamsı nı haştamaya kalkıssm Şımdı. batı da kabul edıyor Teror vadısınde. Taltran ın yerım bugun $am aldı dıyor * * * DÛNYA. son ıkı buyuk ucak facıası yajadı Ikısınde de tasın altsndan or lar cıktslar Meger. kızdıklan devletlerı cezalan dmrla'mıs İlk olay. 1968 yılı. ıralık ayındaydı 21ınde Iskocya'da bır Pan A n uçag1 dustu 270 kışı oldu . Bır sûre. ~K»z»..." dedıler Neyın olup brttıg\ karanlığın perde len ardından. gun ısığına cıkarılamadı Işın ganbı Beyaz Saray. bıle bıle yılanı azdırmak ıstemedı Bıt yenıgının ustüne gıtmekten kaçınd Sonunda mesele anlasıldı Amenka. Yaser Arafat'ı tanıdi dıye. Hafn Esat'ın hısmına u^ramştı Bır de. geçen y 'ın 19 Şubat gunu 170 yolcusuyla br UTA uçaöı. Nııerya ustünde ınfilak ettı. dustu * • • O günlerde kımse Şam Hukumetı'nı suclamayı düsünmedı Aksıne Ona sıcak bakıyorlardı Sozde sabotaj hazırlığındakı bazı şebekelen. batılı ulkelere oralıla' nsıa . mıstı . Terorte mucadeleye destek verenle- terörun kaynağı oiamazlar denıkjı Uzur sare mıllet bu masala ınandı Oysa. Esaf la takımınm rengı belli. Ikıyuzlu oiduklan kadar. ustalar.. Oniar el altından. sozde ıstıhbarat sızdırmayı surdunjyorlar Tecrübelı bır yargıc bumu UTA sabotajının ardında. Surıye kokusu alıyor Benkılerden kamuoyuna şasırtma vermeye devam Ama tedırgın otmus- lar Bır yandan da. yargıcı. gozden duşurmeye calışıyorıar Bereket başa ranıyorlar * • * ADAM. vucutça ufak tefek de Çe tın cevız cıkıyor Ucağm parcalarını. tek tek topia- tıyor Ulkesı Fransa'ya taşıtıyor Orada nepsını Oır araya getınyorlar Havada dağılmadan önceki gövdeyı olusturuyortar Suıkasta neden olan bombalı ba vulun parçalan da. o arada bulunuyor He r ıkı olay btrbınnın tıpatıp ayn: 0 gune kadar. tek bılıre"- Faıl ler;- OTadcÇulu olduklan Boigeîe b\, sabotaj teknolojısıne sa hıp Behrienen zamanda ve yukseklık te btr hedefı vurabılme becerısıne erıs rr 5 tek ulke var Suriye... Maskesı. bır darta dusüyor Amacı. yıne cezalandırmak Hırıs tıyan Lubnanlılara Fransa destek oldu barıanesıyle Bulutiardan iem kap.p -ayvanlaşan bır kaçık mantık Komsusu Türkiye. su musiuklarıyla fazla Dynuycr dıye ak Imı bozmuşs^ Ondar. oimaûık belalar cekienerrız ge-ekmez m ı ' En haır> cınavetlerden Bızı hedef alan en aşağılık ışbırlıklerıne kadar * * * ONUN ıkı adı-n otesınde de. Sad- dam... 0 da kendınce. suyur. hem dert loı. hem delısı. Fırat korusunda yenı haklar yenı dh J ?erleme!er etıyor Işte- Ankara'ya terrısılcı yollayıp pazarlıga oturtuyor El altından ıl.skılerımız da^a fazla golgelcnmeden 151 yoluna koyun. hava smda mesajlar yolluyor * * * TÛRKİYE'rur savurma hedeflen ne olmalı7 Dun dıle getırmeye calıstım Bugun. Kuvvet yapımızı. b.r daha gozden gecırelim S«kız yuz bn kışılık bır ordu Ama sılahıyla eskı Aracıyla kohne Manev ra yetenegıyle agır Cerecıyie pe- rışan Asken yonetınden sonra. ış başına gelen sıvıl ıkttdarın da hep gözüne bat- mış. bır but;e oayı alıyor Belki mın mırı ama onun 1990 yılı odeneğı de scn olup bırtı kısıntryla tıraşlanıyor Oysa. gelınnın neredeyse tümunu gunûelık mas'raflara harcıyor. Personel.n aylığına. yolluQuna Yı yccek gıyecck. ıcecek ve yakacagına Şu gömntusuylc Turk Sılahlı Kuv vetkn NATO'nun ıçındc Ama cagdaş standartlann. zavallıca gertstndedır . Az once tıynetlennı belırttım Kaı demızın. tam ıkı kanadında ıkı dev let Asiında. ıkı çıbanteşı Her vcs;leyle 7onk»uyorlar En. eratı Tankı. topu rampa rampa fuzelerı ve ucak fılolarıyla gunu muzje ^erke5^er^ien sa^lam basmak zonında olan. Oetkı de tek ulke var TOrklye... Bırakınız meç bunyetı Buna mahkümuz bcn^e 'Karafatmalar, çember sakallılar' Haber Merkezi — Çetin Emeç, köşe yazılarında özellikle son iki ayda giderek tırmanan terör olay- larını, şeriatçı gösterileri ve yeraltı dünyasını seıt bir dille eleştirdi. Yazılarında, hükümetin ve emni- yet teşkilatının cinayetleri aydın- latmada yetersiz kalması ve 19 Ocak 1990 tarihli Hürriyet Gaze- tesi'nde yer alan "Cnma" başlık- la yazısında da irtica üzerinde dur- du. Emeç, şeriatçı gösterilerin art- ması uzerine karaçarşaflıları ve çember sakallılan hedef alan "Cuma" başlıklı yazısında şöyle diyordu: "lstanbul'da adım başına iki ca- mi yükseliyor. Kimlerin iteledigi belirsiz birtakım başı örtülü kız- lar. kadınlar uni\ersitelerde hava bulandırmaya bakıyorlar. Müslıi- manlıkta peygamberlerle liderlik butunleşmisü. Din işiyle devlet işi birbirinin içindeydi... O nedeale taassup iktidan kurma heveslile- ri yıllar yılı kınlamadı. Hep diri kaldı, kullense bile aynı ateş sön- d>: söndu parladı. Din ugruna devleti kundaklamak istekleri hep koku yüzyıllann ötesine varan şa özelligimizden kaynaklanı\or(...) Birtakım kafalar din borazanaba- şılıgına soy unuyor. Devletin bay- raktarlıgına açılacak yolun cum- le kapısını, böyle açabileceklerini sanıyorlar. O tavırlanyla da kus- kulanmızı köriıkluyoriar." Her "cuma"nın bır "kara" az- gınlığa sahne olduğunu belirten Emeç, şeriat isteyen güçlerin most- raya Cemaletün Kaplan ve Kaçar'ı çıkardıklanrun altını çizerek yazı- sını sürdüruyordu "Kimisi yontma sakallı, nalınlı. taş kafalılar... Çok çok gaga burunlu. hain bakışh, çı- kar takipçiligi yapanlar... Turban yasagı kalktı... Karafatmalarla çember sakallılar yine ayakta... Bir de basimıza "puşi"li veletleri çıkardılar." Çetin Emeç'in son bir ay için- de terör konusuna yer verdiği ya- zıları özetle şöyle sıralanıyor: Emeç'in Prof. Muammer Ak- soy'un öldürülmesi ile iigili yazı- sında, "Her suikastın ardında ih- timaller zinciri tek tek sıralanır. Bakıyorum anarşi şehidi Muam- mer Aksoy'un cellatları, infazın gerekcelerini sayıp doküyoriar. ls- lama cephe alması, tesetture cep- he alması. Bunlar uç kurşunla ida- ma giden yolun işaret levhalan olabilir mi? Bir hukuk adamı için gorevin geregini yapmanın fatura- sı yaşamı mı olraalıydı? Ama te- röriın felsefesi bu, can pazan tor- basından öylesine bir isim çekmiş- ler." 3 Şubat 1990 tarihli yazısında lstanbul'da polis memuru Kâzım Çakmakçı'nın öldürülmesinden sonra basını suçlayan Hamdi Ar- dalı'ya "İstanbul'un Allablık em- niyet müdünı", "Bu yaşında ha- mallıktan kurtulamamış emniyet mudurü" diyen Emeç, polisın ga- zeteci duşmanlığını vurguluyordu. Iurkiye'de teror harekete geç- timi hemen kulaklarda başka ses yankılanır. Rap... Rap... Rap... O, postalın habercisidir;'