03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 MART 1990 * * * * HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/17 Öğrencilere uyarı (Baştarafı 1. Sayfada) Rum tarafı otaya boyle yaklasıyor Vasılı- u'ya Qöre Denktaş, New York zırvesmı bılınç- lı bır bıcımde cökerimıştır Rum lıderın bu ko- nuda yalnız olduğu soylenemez Bırleşmıs MılletlerGenel Sekreterı Perez de Cuellar'- ın da genel olarak aynı eğılımde olduğu bı- lınmıyor değıl Nıtekım, Kıbrıs Rum yönetımı lıderı hıc za- man yıtırmeksızın kolları sıvamış ve Rauf Denktaş'ı uzlaşmaz adam ılan eyleyerek Turk tarafına donuk baskılan harekete ge- çırmeye koyulmuştur BM Guvenlık Konse- yı, VVashıngton ve Londra oyle anlaşılıyor kı Rum lıderının dıplomatık oyununda her za- mankı durakları oluşturacaktır VVashıngton'- dan gelen haberler, Yorgo Vasılıu'nun ozel- lıkle Amerıkan başkentınde Turkıye'ye bas- kı yaptırtmanın yollarmı arayacağını vurgu- lamaktadır Rauf Denktaş Ankara uzennden odun ver- meye yöneltılebılır mı Kıbrıs'ta"? Bu soru ışaretının çengelı Rum ve Yunan tarafının zıhnınden hıç eksık olmamıştır Bu yaklaşım, Sayın Turgut Özal'ın Ankara'da sı- yasal ıktıdara tırmanışından berı daha da guc kazanmıştır Çunku ANAP lıderı her şeyden once ekonomt dıyen bakış açısıyla Kıbrıs, Er- menı gıbı sorunları Turk dış polıtıkasından bır an once yok edılmesı gereken bırer kam- bur olarak görduğunu baştan ıtıbaren bellı etmıştır Çankaya Koşku'ne çıktıktan sonra da tu- tumu değışmemıştır Ozal'ın Hatta Mesut Yıl- maz'ın Dışışlerı Bakanlığı'ndan ayrılmasıy- la bırlıkte bu konuda elının daha da guclen- dığı soylenebılır Sayın Cumhurbaskanı'nın Turk - Yunan ve Kıbrıs sorunlarında Mesut Yılmaz la dıplomatık cevresını şahın olarak görduğu bır sır değıldı Her zaman olduğu gıbı bu kez de dış bas- kılara ne olçude bel bağlayabıhr Rum tara- fp Ankara uzennden Denktaş'ı etkılemenın olçusu ne olabılır1 ? VVashıngton ve Londra nereye kadar ne yapabılırler"? Bunların tumu bugune değın denenmemıs yollar değıldır Ama hepsının bır sınırı oldu- ğu da hep kanıtlanmıstır Gunun bınnde eğer adada kalıcı ve hak- ca bır barış olacaksa bunun ıcın Türk tara- fının da vereceğı odünler bulunduğunu aklı basında herkes bılmektedır Ama bunun gıbı herkesın bılmesı gereken yasamsal bır nokta daha vardır Kıbrıs'ta Turk tarafının evet dıyebıleceğı bır çozum ıçın olmazsa olmaz uc temel koşul bulun- maktadır, bunlar, sıyasal eşıtlık ıkı kesımlı- lık ve Türkıye'nın etkılı guvencesı olarak be- lırlenmıştır Kıbrıs Turklerıne şu ya da bu bı- çımde azınlık statusu ongorulerek adada bır yere vanlamayacağını hıc kımse akıldan cı- karmamalıdır Rum lıderı Sayın Yorgo Vasılıu'ya d'Ş bas- kılardan medet ummak yenne gercekçı bır yorungeye kaymasını salık verınz 1974'ten berı gecen 16 yıl bu konuda kendılerıne bır şeyler öğretmış olmalıdır Islamııı rolti hızla artıyor (Buftamfı 1. Sayfada) lararası Stratejık Etutler Merkezı mensuplarından Brad Roberts ıse bu konuda şu tahlılı >apıyor 'Avrupa Topiuluğu'nun 1992de gerçekleşecek entegrasyonu, Pasi- flk havzasının pallayan ekonomi- leri ve komunist dunyanın dışa açılması sonucunda ortaya çıka- cak kalkınma, modernleşme, çag- daşlaşma ruzgârlan, kalkınmak- ta olan ulkeleri, dunyadaki bu ge- lişmeierin gerisinde kalmamak için bunyelerındeki 'eski meselelere' yeni çözumier arama- ya zorlayacaktır." Soğuk savaş dönemının getırdı- ğı yapay dengelerden bır dığen de uluslararası ılışkılerde "laik" bır çızgı tutturulabılmesıydı Oysa şımdı soğuk savaşın sınırları kal- kıp her ülke "tabii" kımlığı ıle Afganistan: Darbe (Baştarafı 1. Sayfada) nay'ın fesat planı başansızlığa uğradı" denıldı Devlet Başkanı Necibnllah'm radyoda yayınlanan açıklamasında ıse, Şahnavaz Ta- nay'ın, darbe gırışımının başan- sızlığa uğramasından sonra kaç- tığı belırtıldı. Bu açıklamada, "Afgan askeri operasyonunun so- nucu olarak, Tanay'ın ginşimıne katılan bir dızı kişi, sert şekilde cezalandınldı. bir kısmı ise, askeri karargâha teslım oldu" denıldı Necıbullah'ın tçışterı Bakanı Aslam Vatanjar'ı. yenı Savunma Bakanı olarak atadığını duyuran radyo, Vatanjaı'dan boşalan İcış- len Bakanhğı'na da, Muhammed Paklın'ın getırıldığını behrttı Radyo, Tanay'm mucahıt lıderle- rınden Gulbeddin Hikmetyar ıle ışbırlığı yaptığıru da bıldırdı Hik- metyar, tslamabad'da'dttzenleâiği basın toplantısında, Hızb-ı tslamı grubunun darbevı destekledığını soylemıştı Kabıl radyosu, başkent Kabıl'- de suresız sokağa çıkma yasağı ılan edıldığını de kaydettı öte yandan, bır Bırleşmıs Mıl- letler yetkıhsı, dun akşam ıtıba- rıyla Kabıl'de durumun sakın ol- duğunu bıldırdı Kabıl'dekı BM merkezıyle te- mas kuran vetkılı, dun sabah er- ken saatlerden ıtıbaren çatışmalar olduğunu, ancak akşam durumun sakınleştığını söyledı Afganıstan'da dun gınşılen darbenın bastırıldığının açıklan- masından sonra, Devlet Başkanı Necıbullah televızyonda konuştu Necıbullah, "Baa unsuıiar bu- gun bir fesat planını uygulamak ve kan dokulmesıne >ol açmak istediler" dıyerek, hukumel kuv- vetlennın darbecılen "etkisiz hale geürdiğini ve bastırdığını" bıldır- dı Necıbullah, Afgan halkından, darbe gırışımının lıderı savunma Bakanı Şahnavaz Tanay'ın "olu va da dın" yakalanması konusun- da orduya yardıma olmalannı ıs- tedı Afganistan hderı ayrıca, bugun sabaha kadar teslım olan darbecı askerlenn affedıleceğını açıkladı Bu arada, Iran haber ajansı IR- NA, Afganıstan'da, Devlet Baş- kanı Necıbullah'a karşı bugun du- zenlenen başarısız darbe gırışı- mınden sonra, hukumet karşıtı guçlerın Kabıl'e karşı yıldmm ha- rekât hazırhğı ıçınde olduklanm duyurdu tRNA, tran'da uslenen Afgan partılerınden tyı haber alan kay- naklann, Pakıstan'ın Peşaver kentındekı kaynaklardan, Hızb-ı tslamı lıderı Gulbeddin Hıkmet- yar komutasındakı guçlerın, dun- ku çatışmalara katılmış olabıle- ceklerı şeklınde haberler aldıkla- rını behrttı Sirkteki hayvanlar (Baştarafı 1. Sayfada) olasıhğı uzennde durduklan oğ renıldı ttfaıye Muduru Abdur- rahman Kılıç, "Alevlerin bu ka- dar kısa surede her tarafı sarma- sı duşundunıcu. Olayı değişik bo- yııüarda inceiefneye başladık" de- dı Yaralı olarak kurtarılan 4 hav- van ıse İU Avcılar Veterıner Fa- kukesı'nde tedavıye alındı Ola>, Hayvanları Konıma Derneğı ve Istanbul Hayvan Sevenler Derneğı yetkılılerınce kınandı Yangına karşın, Moskova Devlet Sırkı, dun gecekı göstensını gerçekleş- tırdı Gorgü tanıklanndan \e yetkı- lılerden edırulen bılgıye gore, dun- yanın bırçok ulkesınde gostenler- de bulunan sırkte meydana gelen yangın şoyle gelıştı Şışlı-Mecıdıyeköv arasındaki eskı İETT otobus garajının bu- lunduğu alanda gosterılerını sur- duren sırkın, hayvan barınağı ola rak kullanılan çadırlannda saat 16 15 sıralannda vangın çıktı Yangmın nedenı hakkında henuz kesın ıpuçları elde edılemezken, gorgu tanıkları, ıkı kışının çadır ların uzerlerıne yanıcı madde at- tıktan sonra bır arabayla uzaklaş- tıklarını belırttıler Mıdıllı, >arış atı, lama, kanguru, kopek, suay- gın gıbı 100'e yakın hayvanın kal- dığı barınakta bulunan saman ve benzerı vıyecekler ıle çadırlann naylon brandalardan olu^ması yuzunden yangın kısa surede çev- reyeyayıldı Saat 16 26'dayangın ihbarını alan ıtfaıye ekıplerı, olav yenne geldı Ancak, kateslerın kapılarının açümaması nedenıyle üç mıdıllı atı, ıkı yarış atı, uç la- ma, bır kanguru yanarak öldu Bır kopek ıse, olaydan sonra acı çekmemesı ıçın bovnundan ığne yapılarak olduruldu Yangın, sa at 17 15'te kontrol altına alınarak söndöruldu Bu arada, yangında yaralanan bır at ve bın Afgan ta zısı ıkı kopek uyuşturularak Av- cılar'dakı ÎU Vetenner Fakultesı'- ne gönderıldı Fakulteye nakıl ıçın jfterlı taşıt bulunmaması yüzun den, hayvanlar uzun sure olay ye- rınde kaldılar Sağ olarak kurtu lan hayvanların da olay sonrasın- da zapdedılmekte guçlük çekıldı- ğı göruldu Olay yenne gelen Istanbul Itta- ıye Müdüru Doç Abdurrahman Kılıç, alevlerin kısa surede her ta rafı sarmasının duşundürucı) ol- duğunu sojledı Kılıç, ıtfaıyeye saat 16 26'da ıhbar yapıldığım, araçların da 4-5 dakıka ıçınde olay yenne gelerek mudahale et- tıklerını bıldırdı Kılıç, şunları söyledr "Gorgu tanıklarının ifadeleri- ne gore, dışandan atılan bır mad- de sonucu vangın, çadınn ustun- den başlamıs ve kısa surede yavıl- mış. Gorevliler kafeslerin kapıla- nnı açmayı bıle başaramamışlar. Alevlerin bu kadar kısa surede her tarafı sarması gerçekten duşundu- nıcu bir durum. Olayı degışık bo- yutlarda incelemeye başladık.." Ote yandan, Istanbul Sıyası Şu- be Mudurluğu'ne bağlı ekıpler, yangın yenne gelerek araştırma ve ıncelemede bulundular Polısın, "sabotaj" olasıhğı uzennde dur duğu belırtıldı Şışlı Beledıye Başkanı Fatma Gınk de olay venne gelerek, ya- ralı hayvanların tedavısı ıçın ge- rekh tum çabanın gosterılmesı ta- lımatını verdı Ote vandan, organızasyonu Hurrıyet Gosterı Merkezı'nce >a pılan unlu Moskova Devlet Sırkı'- nın ver aldığı alanda dun yangın- dan sonra uzucu goruntuler va- şandı Varalı bır at ıle ıkı kopek, uzun sure tedavi ıçın Vetenner Fa- kultesı'ne sevkedılmeyı bekledıler Istanbul'da bır otelde kalan sırk çalışanları ıse, saat 18 00 sırala- nnda "yangından habersiz" şekıl de bır otobusle sırke geldı Hav- van bakıcılarırun buyuk şaşkınlık ıçerısınde sağa sola koşuşturduk- lan, bazılarının uzun sure ağladığı gozlendı Hayvanları Koruma Derneğı Başkanı Nurten Oral ve bazı u>e- ler. şaşkın ve yaşlı gozlerle yan- gın yerınde bır sure ıncelemeler- de bulundular Oral, "Bu bir sa- botajdır. İzlenımlerimiz bu. So- rumlularının bulunup bır an on- ce cezalandınlmasını istıyoruz. Bunu yapanlar insan olamaz" de- dı Bu arada, vangından sonra Moskova ıle göruşen sırk vetkılı- lerı, 1 martta başlavan gosterıle- nn ay sonuna kadar sureceğını be- lırttıler Yetkıhlenn verdığı bılgı- ye göre, telef olan hayvanlann >e- rıne Moskova'dan eğıtılmış "ye- dekleri"nın getırıleceğı kaydedıl- dı Moskova Devlet Sırkı, yangı- na karşın dun gecekı gosterılerı- nı gerçekleştırdı dunya dengelerınde yerını almaya başlayınca, dının, uluslararası ılış- kılerde rolunun daha görunur hale geleceğı bır süreç eşığıne gelındı Bu da ABD'nın, Turkıye'ye ba- kışında, Islamın >-ukselen sesını, "komunızme karşı basit bır kal- kan olmaktan daha kapsamh" bır çerçevede dıkkate alması zorunlu- luğunu getırıyor Nıtekım son gunlerde, ABD'den Turkıye'ye dö- nuk değerlendırrnelerde, bu tema- ya sıkça rastlanmaya başlandı Onu takıben ClA'nın eskı ust duzey yonetıcılerınden Graham Fuller'm Cumhunyet'le soyleşısın- de de dıkkat ceken nokta buydu Şımdı son olarak Uluslararası Stratejık Etutler Merkezı'nın ya- yın organı Washıngton Quar- terly'de yayımlanan bır makalede de aynı konuya parmak basıldı. Makaleyı kaleme alan Barrv Ru- bin, geçen yıl yavımlanan "Istan- bul Entnkalan" adlı kıtabın da yazan Rubıa, Washıngton'un ge- çen yıllarda, dının, uluslararası ılışkılerdekı rolunu kuçumsedığı- nı, bu yuzden de tran orneğınde olduğu gıbı "pahalı" sıyası hata- lar yaptığını kaydedıyor \e ABD- nın önumuzdekı dönemde aynı hatayı tekrarlamaması ıçın tsla- mın uluslararası ılışkılerde oyna- yabıleceğı rolu ıyı kavramasını önenyor Dının, "bir ulkrnin is- tikrannın en temel daranagı olacağım 1 ' ılen suren Rubın şovle devam edıyor- "Komunist rejimler dahil tum Batı âlemi, Mar\'ın, 'dın, kıtlele- nn afyonudur' kavramını tum bo- yullanyla anlavamadı. Bu k*v- ramdan genel olarak anlaşılan. di- nin, halkı, yaşamın gerçek yonu- nu gormesinı onlemekten alıkoy- duğu idi. Oysa Marx, 'afyon' soz- cuğunu secerken afyonun sadece 'uyuşturan' degil, aynı zamanda 'alışkanlık' yapan etkisinı de vur- gulamak ıstemisti. Nitekim, afyon rauptelalanna, resmi makamlann iznı dahilınde Metboden adlı bır ilaç verilir. Methoden de alışkan- lık yapar, ama afyon gibi 'kata buldurma' ozelliği yoktur. Yeryu- znndeki tum devrimcı rejimler, halkı afyonun yaralügı alışkanlık- tan kurtarmak için 'kafa buldurmayan' Metoden tedavisi uyguladı. Yanı laiklik tedavisı yap- tı. Fakat, afyonun alışkanlık ya- ratıcı elkisinin devrımlerle aşıla- mavacağını, bunun için zaman ge- rekürdıgını Humeyni devnmı gos- terdı." Uçuncu dunyada Marksıst kad- roların yaratılmasının uzun yıllar aldığını, oysa tslamı kadroların, kentlı entelektuel sofıstıkasyon- dan bağımstz olarak yeşerebıldı- ğını ve bunun "modernizme" hız- met edebıleceğını savunan Rubın şoyle devam edıyor "Dindar kiüelerin siyasete, iş yaşamına, devlet burokrasisınc subaylık mesleğıne, ogretmenlıge doğru çekilmesı modernızasyon surecı ıçın onemli bir adım olabi- lir. Ama bu durumun din sekto- rune ek bır guç vermesı de kaçı- mlmazdır." "MJllet kavramının gelışmedıği ulkelerde, dınin, ulusal kımliğın merkezi nnsunı olmayı surdurdu- gunu" kaydeden Rubın, Batı'yı, "normal İslam"dan korkmamaya çağınvor, "çunku normal tslamın. bağnaz ve devnmci tslama karşı bır numaralı panzehır oluşturdu- ğunu, hatta Sunni Islamda Ruh- ban sınıfının devnmci Islama di- renç gosterdığinı, bu yuzden de ABD'nin devrimci tslama direnen tslam sektonınu desteklemesi gerektiğıni" soyluyor \BD'nın bu konulan anlamadan dıncı rejım- lerde ne olup bıttığını kavrayama- vacağını kaydeden Rubın, anlat- tığı bu olguyu da "dinopolıtik" »ozcuğu ıle açıklıvor ABD'nın Nıkaragua Devnmı oncesmdekı hatasırun, devnmcıle- rı de destekleyen kılısenın, aslın- da devnmcı olmadığını goreme- mesı ve bu vuzden de dıktator So- moza'yı desteklemeye devam et- mesı olduğunu vurgulayan Rubın, avnı hatanın Marcos rejımının devnlmesı sırasında yaşanmasına ramak kaldığını anlatıyor Fılıpın- ler'de kılıseyı de vanlanna çekmış olan Marcos karşıtt guçlerın on- ce radıkal solcu zannedıldığını, ama "ClA'nın bu kez dogru tah- lilleri ve zamanında mudahalesi sayesınde gerçegin gorultrek" Marcos'un devrılmesıne Washıng- ton'un karşı çıkmadığını anlaııyor Haber Merkezi — Başbakan Yıldırım Akbulut. SHP Genel Başkanı Erdal Inonu ve DYP Ge- nel Başkanı Suleyman Demırel, son gunlerde gelışen oğrencı olay larını değerlendırdıler Akbulut, "Gençlerimiz memleket meselele- riyle, kendi meseleleriyle kanıın- lar çerçevesınde ugraşsınlar. Me- selelerini şiddete başvurarak gun- deme getirmelerı vanlıştır" der- ken Inonu şıddet hareketlerının ıkı kez demokrasıye ara verme ge- rekçesını oluşturduğuna dıkkat çektı Inönu polısın unıversıteye gırmesının "flkir ozgurluğu >e de- mokrasiyle ilgisı olmadığını", so- runun serbest duşuncenın ve fikır özgurluğunun olup olmamasın- dan geçtığını behrttı DYP Genel Başkanı Demırel ıse unıversıte gençlığım uyararak, "provokator- lere meydan vermemelerini" ıste dı Yıldırım Akbulut, dun TBMM'de gazetecılenn olaylarla ılgılı sorularını yanıtladı Akbu- lut'a yoneltılen sorular ıle yanıt- ları şoyle. " — Ogrenci olavlannı nasıl de- ğerlendiriv orsunuz? AKBULUT — Oğrencı olayla rını, hepımızı geçmışte olan hadı seler nedenıyle daha dıkkatlı ol- mamız lazım gelen olaylar dıye nı- telendırıyorum Şu, herkes tara- fmdan bılınmelıdır kı gençlenmız, öğrencılenmız memleket mesele- len ıle uğraşmasınlar demıyorum Ama memleket meselelennı şidde- te başvurmak suretıyle gundeme getirmelerı yanlıştır Bu hıçbır za- man tasvıp edılemez Kımse tas- vıp etmez Mılletımız bu tecrube- lerı geçırdı Hepımız olaylann na- sıl kaynaklandığını, ne maksatla kavnaklandığını bılıvoruz O hal- de herkes meselesını konuşarak halletmek zorundadır Kanunlar çerçevesınde halletmek durumun- dadır Turkıye Cumhurıyetı hu- kuk devletıdır Bunun harıcınde fikır ortaya koymak, şıddet ve ey- lem suretıyle kanunsuz bır bıçım- de ortaya koymak katıyen yanlış- tır O bakımdan tum gençlerımı- ze söyleveceğım odur kı memleket meselelerı ıle kendı meselelerı ıle ugraşsınlar Fikır uretsınler, ama kanunlar çerçevesınde — Bu olaylann TCK'dakı 141, 142 ve 163. maddelerdeki değişik- liklen etkıleme ıhtımali var mı? AKBULUT — Havır Hayır Olmaz — Çalışmalar son şeklini aldı- ğına gore 141, 142 ve 163 tama- men mi kaldınlacak, yoksa degi- şiklik mı vapılacak. eğılim nedır? -VKBULLT — Işte onu tam soyleyeceğız — Konu yannki Bakanlar Ku- nılu'nda ele alınacak mı? AKBULUT — Gundemı bılmı- vorum Ama muhtemeldır Ele alınabılır." SHP lıderı dun partısının TBMM grubunda vaptığı uzun konuşmasında, oğrencı olayları- na değınırken şu göruşlere yer ver dı "Universıtelerde şiddet hareke- ti yaşandı. Poiısin universıteye girmesıni protesto etmek için gos- terıler yapıldı. Polisle ogrencıler çanştı. Hamdolsun kı kıraseye bır şey olmadı. Kımse kalıcı bır yara almadı. Boyle olavlan Turkiye'- de daha once de yaşadık. Gecmiş- te de bu olaylar yaşandı. Bu olay- lann sonunda demokrasımız her seferinde zarara uğradı. Demok- rasımız genye gıttı. Yani ögrenci olavlan diye, oğrencılerin daha çok özgurluk ıstiyoruz diye yap- üklan hareketler 12 Mart'ta ve 12 Eylul'de hem butun ulkeye, hem kendilerıne daha az ozgurluk ge- tırdı Ogrencılenmiz, gençlenmız Turkiye'nin ıleriye yonelik, oz- guıiuge, eşitliğe, dayanışmaya en yuksek ınsanlık ıdeallenne yone- lik kesımıdır. Oğrencilenn içlenn- den gelen duygular, duşunceler Üniversite olayları Adana'ya sıçradı Haber Merkezi — tkıncı yarı yıhn başlamasıyla bırlıkte tstaıı- bul'dakı universıtelerde başlavan gösterıler dun Adana'ya da sıçra- dı Çukurova Unıversıtesı'nde, "Yeniçettek kaUiamını ve Yıldız Universitesi'ndeki gozaltıları protesto" amacıyla yuruyuş ya- pan ve forum duzenleyen ögren- cıler, çevrelennı saran jandarma- ları taşladılar Olay sonrası 60 oğ- rencı gozaltına alındı Yıldız Unı- versıtesı'nden 1 Man 1990'da TDKP'mn 11 kuruluş yıldönu- mune katıldıkları ve bır sıvıl po- hsı doverek sılahıra aldıkları ge- rekçesıyle gozaltına alınan 30 oğ- rencıden ıkısı dun tutuklandu.25'ı serbest bırakıldı Uç öğrencının halen sıyası şubede sorgulandık- lan belırtıldı tstanbul'dakı Yıldız ve Marmara unıversıtelerınde de "Oğrencilenn gozaltına alınmala- rını ve polisin universiteye girmesini" protesto amacıyla ye- mek boykotu >apıldı 60 öğrenci gözaltında Çukurova Ünıversıtesfmn çe- şıth fakultelennde öğrerum gören ögTencılerden oluşan ıkı grup, dun ayrı ayrı yerlerde pankart ta- şıyıp sloganlar atarak yuruyuşe başladılar Daha sonra zıraat fd- kultesı bolumlenmn olduğu bol- gede bırleşen ogrencıler, Venıçel- tek facıasını ve umversnelere ya- pılan baskıyı protesto eden pan- kartlar taşıdılar, çeşıtlı sloganlar attılar Daha sonra da Yenıçel- tek'te olen ışçıler ıçın bır dakıka- lık savgı duruşunda bulunan oğ- renaler, burada yaptıkları konuş- malarda Yıldız bnıversıtesı'nde gozaltına alınan oğrencılerin ser- best bırakılmasıru istediler Ogrencıler daha sonra çevrede önlemler alan jandarmalara vone- lıp taşlamaya başladılar Bunun uzerıne jandarmanın olav yenn- de • çekıldığı ve mudahale etme"- dığı goruldu Ancak daha sonra, unıversıte kampusuna gıden yol- da onlem alan jandarma, kam- pustan çıkış yapan otobuslen dur- durarak kımlık kontrolune başla- dı Durumundan kuşkulandığı 60 öğrencıyı gozaltına alan jandar- manın. bunları daha sonra Yure- ğır Ilçe Jandarma Komutanlığı'- na goturduğu öğrenıldı Bu arada tstanbul'da Marma- ra ve Yıldız unıversıtelerınde de gozaltılan ve polısın umversıtelere girmesıni protesto amacıyla oğ- renalerın bır bolumu yemek bov- kotuyaptı Unıversıtedekı olavlan goruş- mek uzere oncekı gun toplanan Yıldız Unıversıteşı Senatosu da dun yavımladığı bıldmde. sıvası partılerı demokratık kuruluşları ve devlet organlarını, universıte- lerde yaşanan olaylara tepkı gos- termemelerı gerekçesı ıle eleştırdı Duşuncenın "demokratık yon- temlerle açıklanması" gereğı uze- nnde durulan Yıldız Unıversıtesı Senatosu'nun bıldırısınde şoyle denıldı "Senatomuz, duşunce ve fıkir özgurluğunun kullanılmasında şıddet ve teronın bır araç olarak kullanılmasına ya da ozgurlukle- rin kullanılması gorunumu altın- da bir amaç halıne getınlmesıııe tamamıyla karşıdır. Bu tur eylem- lerin, demokrasiyi geliştırmesi bir yana, onun temellerinı sarstığı, hatta yok ettıgıne ınanmaktadır. Yakın tarihimizde ulusumuz bu tur eylemlerin acısını çekmiş ve onanlması guç ızler bırakmıştır. Universıteler devletin guvencesin- de egıtım ve ogretim yapmak go- re* ivle yukumJu kunıluşlardır. Guvenliği saglayHrı kunıluşlar de- gtldirler. Gençlige el atanlar bilin- dıği halde, sonuçlardan universi- telerin ve masum gençliğin sorum- lu tutulması kabul edHemez bır hatadır. Bunun ornegi yakın ta- nhimızde yaşanmıştır. Senatomuz, gelecek için ciddi uyanlar taşıyan ve endişe veren gelişmelere kamuoyunun ve ilgi- lılerin dikkatini çekmeyi bir gorev saymaktadır." Ote yandan. İ.y. çeyresınde, oncekı gün meydana gelen olay- lann ardından çok genış guvenlık onlemlen alındı Bu çerçevede, ıkı ay once Bevazıt Alam'ndan çekı- len Çevık Kuv\et yenıden Beya- zıt Camısı'nın onundekı eskı ye- rıne yerleştı Dun de yuzlerce Çe- vık Kuvvet mensubu helıkopter ve panzerler eşlığınde olavlara mu- dahale edebılmek amacıyla bek- ledıler 2 tutuklama Yıldız Unıversıtesı'nde 1 martta gozaltına alınan oğrencılerden Se- lim Gumuşboğa ve Samut Kara- bulut dun tstanbul DGM'ce tu- tuklandı Savcılıkça alınan ıfade- \ennden sonra serbest bırakılmd- ları kararlaştırılan öğrencıler ıse şunlar Yusuf Genç. Cemal Ay- dın, Mehmel Ozen, Mı E Gul, Altan Orkun, Şukru Aksov, Meh- met Ozturk, Mustafa Uşur, Me- ün Tımuçîn, Mustafa Ertekın, Ali t.Altınok, Mehmet Bıngol, Reşat Işık, Belgm Oflazoğlu, Ozlem Er- baş, Sedat Gurcu, Adıl Albokka, Hakan Saraç, Serdar H.Ozdemır. Kadır A Karakaş, Isa Şenyurt, Yuksel Ozdal, Suleyman Ozbu- lak, thsan H Aydın, Babur Lner. hepımizın vaktivk vaşadığımız ve gerçekleştıremediğınuz için çok uznldugumuz ideallerdir. Bunla- ra en buyuk saygıyı duyuyor, en buyuk sevgiyı paylaşıyorum. An- cak oğrencılerin içmde bulunduk- ları ryi niyet heyecan dunyası ul- kede eğer sağlam bır demokrasi yoksa, ulkede eğer fikırler açık- lıkla tartışılmıyorsa. demokrasi- yi ilerletmemek ısteyen ufak çev- relerin çıkarlannı hâkım kılmak isteyen çevrelere de en buyuk tah- rik fırsatını veriyor. Oğrencılerin, boyle bır durumu ıstememelerı gerektiğıni, ancak olayın dığer boyutu da olduğunu dıle getıren Inonu, Turkıye'de ha- len duşuncenın suç olmaktan çı- kanlmadığını belırterek şâyle de- vam ettı "Serbest duşunceyi saglamanın yolu polisle çatışmak degildır. Çunku polisle çattştığınız zaman bambaşka bır havaya burunuyor. Şiddet hareketlerine ozguriuk ıs- tiyorsunuz anlamına geliyor. Po- lis bunu kuv-vetle bastınyor, halk da bunu benımsiyor. Şiddet hare- ketlerine ozgurluk olmaz, ama duşunceye ozguriuk olur. Duşun- ce ozgurlugunu vermek isteme- yenler, duşunce ozgurluğu istek- lerini sanki şıddet hareketlerine ozgurluk ıstiyorlarmış havasına burundururler ve ondan sonra uzerine yuklenırler. Onu bastınr- ken, duşunce ozgurlugunu de bas- tınrlar. Ulkemızde kaç defa gor- dugumuz olay budur. Aslında gençknmizın de bunu istemedigi- ni biliyorum. O ortamın da ne ka- dar tahriklere musaıl olduğunu biliyonım. Polıs dışan dıye bagır- mak bu ısı soysuzlaştırmaktan başka bir sonuç vermez. Gençle- nn benı dinkmevecegıni bilsem de bunlan soyleyeceğim. Bunu soy- lemek goreviradir. Tahriklere ka- pılmamalıdırlar. Ama duşunce ozgurlugunu bizden daha çok ıs- temelidirier. Ogretun uvelen de is- temeUdirier. Herkesten bekledigi- miz, duşunce ozgurlugunu destek- lemelendir. Ancak şıddet harekel- leriyie degil. Polis universttede bir olay olursa oraya girer. Olay yap- masınlar, polıs gırmesın. Mesde bu kadar basıttir. Ama duşunce ozgurlugunu de ıstemeye devam etsinler. Bunun için onculuk yap- sınlar, yasal gosterilere katıima- lannı kımse tngelleyemez." DYP Genel Başkanı Suleyman Demırel, unıversıte gençlığme muhtemel suçlular gıbı bakılma- ması gerektiğıni belınerek, "Ara- nıza bir talum provokatorierin ka- nşıp, birtakım gençlik ve üniver- site hakkında yanlış duşunebile- ceklerin sizı yanlış yere goturme- sine meydan vermeyin" dedı Demırel, Dokuz Eylul Ünıver- sıtesı rektörluk anfisınde duzenle- nen "Depolitizasyon politikasının Turk gençliğı uzerındekı elkilen" konulu -koBferangta hur ve 4e- mokrat bır Turkıye ıçın çalıştık- larını söyledı Demırel, "1980 on- cesinde olavlardan demokrasiyi, humyeti, politikacıvı, universıte- liyi. sendikacıyı sonımlu tuttular. Bunlan suçlu saydığınızda işın içinden çıkamazsınız" dedı GOZLEM UGUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) rumtay'ın "32 Gun'un konuğu olusuydu Konu dunyadakı son gelısmeler ve bu gelısmeler ıçınde Turk Sılahlı Kuvvetlen'nın alacağı yenı konumdu Son gelışmelerden sonra Sılahlı Kuvvetler'de bır stratejı değışıklığı olacak mıydı7 Genelkurmay baskanlan oldum olası kamuoyu onünde bu gıbı konutardan ve bu konuların açacağı tartışmalardan hep uzak dururlar Sılahlı Kuvvetler uzerıne kamuoyu onün- de kapsamlı ve doyurucu tartısma yapılmaz TBMM'de Büt- ç.e Yasası goruşulurken bıle pek dışe dokunur konuşmala- ra tanık olunmaz Bugun artık gunumuzde "askeri sır" kavramının anlamı da değışmıstır Askeri paktların kurulduğu, NATO'ların Var- şova paktlarının egemen oldukları bır dunyada "askeri sır" ulusal gız olmaktan cıkmıs, Turkıye ıçın açıkça "NATO sır- r/"na donuşmuştur Askeri planlar, taktıkler ve stratejıler de oyle' Eskıden "asker sayımızı ındırelım" dendığınde bu sözlerı soyleyenlere "vatan haını" gozuyle bakılırdı Hele hele or- dunun tank, tufek sayısını sordunuz mu, adamı hemen "casus" dıye ıçerı atarlardı Oysa Sılahlı Kuvvetler'ın personel sayısı ıle araç ve ge- rec dokumu, merkezi Londra'da bulunan "The Internatıo- nal Instrtute for Strategıc Studıes" adlı orgut tarafından her yıl "The Mılıtary Balance" başlıklı raporda yayınlanır Turkıye, kuzey komsusuna karsı yıllardır bır savunma stra- tejısı ızlıyor Torumtay ın da belırttığı gıbı dünya bır belırsız- lık donemı yaşıyor Stratejıler, bu belırsız donemın koşulla- rına gore saptanamaz Ancak yaşanan son gelısmeler NA- TO nun patronu ABD'nın Ermenı ve Kurt sorunları ıle Islamcı akımlar konularında Turkıye'yı "destabılıze" edecek, ulke- mızı anarşı ve teror ortamına surukleyecek adımlar artığını gostenyor Atılan bu adımlann "NATO savunma konseptt" ıle hıc bag- dasmadığı da bellıdır Savunma stratejısı yenıden saptanacaksa butun bu ol- guların ve gelışmelerın hesaba katılması gerekır Gerekır, ama boyle bır stratejı değışıklığı yapmak soylen- dığı kadar kolay mıdır'? Genelkurmay Başkanı, "2 Dunya Savaşı'ndan kalan de- mode sılahlar"dan yakınıyor ABD, Turkıye'yı olası bır nuk- leer savasın ılk hedef tahtası yapmış, buna karsılık ordu- muza bır Sovyet saldırısı olasılığında kullanılmak uzere "de- mode sılahlar" vermıstır1 FMS kredılerı ıle de bır dolar vermış, karşılığında da uç dolar almıştır Savunma stratejısını ABD sılah yardımına bağlayan bır ulke, kendı ulusal stratejısını saptamakta elbette guçluk çe- ker Genelkurmay Başkanı'nın konuşması mantıklı ve tutar- lıydı Bırand ve arkadaslarını, hazırladıkları bu program nede- nıyle kutlar, Torumtay ın bu konuşması ıle savunma konu- larındakı saydamlık dönemının başlamasını dılerız • * * • Gebzede gorev yapan Topcu Teğmen Murat Şeref Ba- ba Cumhurbaskanı'na bır telgraf cekmıs, telgrafta Islamcı akımlardan, yolsuzluklardan, vurgunculardan soz etmış; "Bunlara alısamıyorum" demış, ayrıca Ozal'ın Cumhurbas- kanlığına alısamadığım da yazmıs Teğmen Baba, Gulhane Askeri Tip Akademısı'nde Psıkı- yatrı klınığıne yatırılmış 1 1936 yılında bır subay, Ataturk'e telgraf çekmış, bu telg- raf uzerıne dava acılmre ve As*kerı Yargıtay Genel Kurulu "bır asker kısının cumhurbaskanına sahsı dılek ve şıkâyette bulunmasım" suç saymamış (31 81936 gun veTE 537 ve K 1093 sayılı karar) Nereden -nereye 9 1970 yılında Sılahlı Kuvvetler'de gorev yapan ıkı jandar- ma teğmenmın sılahları bır cınayette kullanılmıs, Ulkucu Genclık Derneğı Genel Başkanı ve MHP Genclık Kolları Ge- nel Başkanı, bu ıkı jandarma teğmenden aldıkları sılahlar- la bır doktor asteğmenı oldurmuslerdı Bu dosya da kapa- tılmıstır 1970'te teğmenlerın tetık cekmelerı suc sayılmıyordu; şım- dı ıse teğmenlerın telgraf cekmelerı suc sayılıyor Demek kı gelışıyoruz Yenîçeltek faciası devleti uyandırdı mı? (Boitarafı 2. Sayfada) sızdır Başka bır denetım organı olan Çalışma Bakanlığı'nın duru- mu da farklı değıldır Bu kuruluşların ışleyışı ıse Turkıye'dekı benzerlennden fark- sız Keyfilığın çok, yaptırım gu- cunun az olduğu bır ışleyış Şımdı yenıden Yenîçeltek ola- vına dönelınr Yenîçeltek komur vatağı kalonsı yuksek, kendılığın- den yanmaya elvenşlı ve metan çı- kışımn yoğun olduğu bır yapıya sahıptır Yanı bu tur kaza potan- sıyelının yuksek olduğu bır yerdır Nıtekım geçmışıne baktığımızda benzerı orneklen gorebılıyoruz Turkıye'de grızr patlamalarında yaşamını yıtırenlerın yaklaşık uçte bırı Yenıçeltek'te Bu tür ocaklar- da uygulanması gereken teknolo- KTT zamları tam gaz (Baştarafı 1. Sayfada) SHP Genel Başkanı Erdal Ino- nu de şeker zammı ıle ılgılı olarak TBMM grubunda vaptığı konuş- mada şovle dedı "Bu sabah şeker fiyatlanna vuz- de 27 oranında zam yapıldı. \uz- de 27 oranında zam enflasyona yenı bır hız verecektir. Bundan uç ay once şeker fiyatlanna yeni bir zam yapılmıştı. Ocak ayına gore şubat ayında toptan eşya fiyatla- rında daha fazla artış olmuştur. Enflasyon ocaktan şubata azal- mamıştır. Endeksi degıştırınekle hiçbir şevın degışmedıgı gorulur. Değışraesı gereken hukumetin kendisidir, bu iktidann kendısin- dır. Enflasyonu duşuruyoruz, bu bızım şahsi meselemız dıye farklı sovleyenler, çok utanacaklardır di- yen ıktidar çevrelen uc ay geçme- den yapılan vuzde 27 zammı na- sıl açıklayacaklardır? Bu kadar cıddıyetsız, bu kadar halkla alav eden vonetım, Ozal vonetımı de- vam etmek gay retındeler. Istanbul'da ınşaat malzemesı ve temel sanavı urunlerının ışlem gorduğu Salıpazarı ıle Perşembe- pazan'nda ınşaat demınnın satış fıvatlarına vuzde 2 38 ıle 3 49 ara- sında zam vapıldı Pı>asa çevrelerınden edınılen bılgıye gore sektordekı gırdılerde meydana gelen artışlar nedenıyle fîvat ayarlamasma gıdıldığı belır- tılerek çok kullanılan 8, 10 ve 20'lık demınn kılosuna 30 lıra, da- ha az kullanılan 12, 14. 16 ve 18'lık demırın kılosuna da 20 lvra zam yapıldığı bıldırıldı Dunku zamdan sonra 8, 10 ve 20'lık demırın kılosu 860 lıradan 890 hrava, 12, 14, 16 ve 18'lık de- mınn kılosu da 840 lıradan 860 Iı- rava çıktı Metaş da demır fiyatlanna yuz- de 3 8 dolavında zam yaptı Yet- kılıler, yukselen malıyetler karşı- sında fiyatlann arttınlmasırun ka- çınılmaz olduğunu belırterek ye- nı fiyatlann dunden ıtıbaren uy- gulanmaya başlandığını bıldırdı- ler Bovlece kılosu 880 lıra olan 6 mm'lık demıt 913 hraya, 869 lııa olan 8 mm'lık demır 902 hraya yukseldı Metaş, 10 mm'lık demı- rın fîyatını 858 lıradan 891 hrava çıkardı alınması gereken onlemler de yakınlarının acılannın malzeme yapılması yetmemış, ıkı Alman uzman da kullamlmıştır öylesı- ne kı bu uzmanlar rahatsız olduk- lanm anlatacak mercı peşınde koşma gereğıru duvmuşlardır Bü- tun bunların uç buçuk oy uğruna yapıldığım kım, nasıl açıklaya-' cak 1 » Olav bununla da kalmamış, madencılığın kendıne ozgti bır ter- mınolojısı ve karmaşık ıhşküer sıs- temı olduğu bilınmesıne karşın, herkes bırer madencılık uzmanı kestlmıştır Bu hataya ne yazık kı bırkaç köşe yazannın dışında, ba- sınımız da ortak edılmış, sonun- da 3 maden muhendısı "ıstek uzenne" tutuklanmıştır Tutukla- ma ancak ıkı olasılığın bulundu- ğu durumlarda başvTirulan bır ön- lemdır Ya kanıtlann yok edılmc tehlıkesıne, ya da zanlıların kaç- masına karşı önlemdır Bu olay- da kanıtlar orada, yenn altında ve barajla örtulü olarak duruyor Hiç kımse yok edemez Zanhlann kaç- mayacağı da bılınıyor Dolayısıy- la tutuklamanın nesnel dayanak- ları olduğu soylenemez Ama Turkıye'de ılk kez yaşanan bır olayla yeru bır kapı açümış oluyor. Dıleğımız bunun, bundan sonra- kı olav lar ıçın emsal oluşturma- ması Çunku bu yazının vayımlan- ma surecmde bıle yenı bır facıa- ran vaşanmayacağını kımse garan- tı edemez Çunku asıl nedenler hâlâ geçerhdır BELGELERLE KURTULUŞ SAVAŞI ANILARI Ebubekir H.Tepeyran 2000 lıra (KDV ıçınde) Çağdaş Yaytnları Turkocağı Cad 39-41 Cağaloğlu-îstanbul Ödemell gonderilmez. RAHATLIK ve KONFOR SİZİN DE HAKKINIZDIR SURUCIİ KURSLARI İstasyon Cad. Şölen Market Üstü Bakırköy ' İST. Tel: 572 42 00-01 Jeften ehlıyetinizi MITSUBİSHİ kullanarak alacaksınız t AYRICALIKTIR sır değıldır Lstelık bunlar soyle- nır de Ama vaptırmaya hıçbır ça- lışanın gucu y etmez, yetmemıştır Beğenmeyen orada çalışmama "ozgurluğune" çok sahıptır' Mu- hendıslığmı, ışçılığını layikıyla uy- gulayabılecefı bır >er bulursa, gıt- sın orada çahşsın Konuya yaban- ci olanlar ınanmakta zorluk çeke- bılır Bugun Turkıye'de bırkaç ıs- tısna dışında, 194O'lı yılların tek- nolojısı uygulanmaktadır Bugun ıçın ılkel denebılecek yöntemler uygulanmaktadır Bu nedenledır kı obur ulkelerde, vıllar geçtıkçe ış kazaları ve olen ışçı sayısı aza- lırken, bızde aşağı yukarı aynı kalmaktadır Yenîçeltek olayında kaçırılma- va çalışılan bır başka gerçek da- ha vardır Işletmenın sahıbı şır- ket, bır ozel şırket gıbı gorunse de denetımı Şeker Fabrıkalan A Ş kanahyla Sanayı ve Tıcaret Ba- kanlığı'ndadır Yonetım kurulu- nun yapısını emeklı muftu, emeklı albay, seçımı kaybetmış beledıye başkanı, pancar uretıcısı oluştu- ruvor Aslında bugun Turkiye'nin ıçınde bulunduğu durumun bır aynası durumundadır şırketın >o- netım kurulu Buradan vola çıka- rak altı çızılmesı gereken bır ger- çek de ışletmedekı maden muhen- dıslerının çalışma surelerının çok olmadığıdır Nıtekım var olan 5 maden muhedi'sınden ışletmede en uzun surelı çahşmakta olanı 3 ay - lık Enyenısı ıse 3 gun önce ışlet- meye gelmış Oysamadencılıkte, ozellıkle yeraltı komur madencı- lığınde çalışan maden ocağını bı- lıyor olmak, yasamsal onem taşı- makıadır Bu sureç ıçın 3 ay çok, ama çok kısadır Butun bunlar yetkılılerce bılın- mıvor mu acaba1 Sağır sultanın bıle duvduğunu bızımkılenn du> mamış olması duşunulemez, bıl- mıvor olmalan kabul edılemez Olayın canahcı yanı! Olavın canahcı yanı burada du- ğumlenıyor Insanın hıçe sayıldı- ğı, ınsanlann boylesıne kolayca olebıldığı bır toplumun mensubu olmak, elbette utanç vencıdır An- cak olav sonrasında Turkı>e"de ya- şananlar ıse kolay sındırılecek tur- den değıldır Anılan facıanın ertesınde tum bu gerçekler unutulmuş ve önce etkılı çevreler daha sonra da ka- muoyunun bır bolumu adeta "kelle" ıster durumuna gelrnlştır Ve bu, asıl ışı spor olan, olay ye- rının kendı seçım bolgesı olması dışında hıçbır ılgısı olmayan bır Sayın Bakan öneüluğunde, devlet tarafından vapılmıştır Kamuoyu- nun vanıltılmasında, ölen ışçıler ve Sonuç Turkıye, ne ılk olan, bu gıdışle de ne son olacak bır facıa yaşa- mıştır Yenıçeltek'te. On yülann bı- rıkımı ve bugun toplumdakı ışle- yışm faturası, asıî sorunlar ve so- rumlular goz ardı edılerek, bırkaç kışıye çıkanlmak ıstenmektedır Sankı bırkaç kışının "kelle"sını al- makla Turkıye'nın madencılığı bu tur facıalardan kurtulacak ve bır daha boylesı facıalar yaşanmaya- cak Eğer bu tur facıalarda suçlu aranacaksa, madencıhğımızı ılkel bırakanlann, çağdaş mevzuatı oluşturmayanlann, maden ışyer- lennı bılım ve teknolojı açısından, ışçı sağlığı ve ış guvenliği açısın- dan denetlettırmevenlenn, çahşan- ların ve onlarm örgutlennın elım kolunu bağlayan anlayışlarda aranmalıdır Kendımızı tum koşullandırma- lardan soyutladıktan sonra bır kez daha düşunelım Boylesı facıala- rın, boylesı ayıplann bır daha ya- şanmaması ıçın, mevzuatıyla ör- gutlenmesıvle denetım mekanız- malanyla her şeyı sil baştan vap- malıyız öncelıkle ana öğesı ınsan \e ulke yararı olan bır madencı- lık polıtıkası oluşturmalıyız.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle