Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 MART 1990 * * * * HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/17
Öğrencilere uyarı
(Baştarafı 1. Sayfada)
Rum tarafı otaya boyle yaklasıyor Vasılı-
u'ya Qöre Denktaş, New York zırvesmı bılınç-
lı bır bıcımde cökerimıştır Rum lıderın bu ko-
nuda yalnız olduğu soylenemez Bırleşmıs
MılletlerGenel Sekreterı Perez de Cuellar'-
ın da genel olarak aynı eğılımde olduğu bı-
lınmıyor değıl
Nıtekım, Kıbrıs Rum yönetımı lıderı hıc za-
man yıtırmeksızın kolları sıvamış ve Rauf
Denktaş'ı uzlaşmaz adam ılan eyleyerek
Turk tarafına donuk baskılan harekete ge-
çırmeye koyulmuştur BM Guvenlık Konse-
yı, VVashıngton ve Londra oyle anlaşılıyor kı
Rum lıderının dıplomatık oyununda her za-
mankı durakları oluşturacaktır VVashıngton'-
dan gelen haberler, Yorgo Vasılıu'nun ozel-
lıkle Amerıkan başkentınde Turkıye'ye bas-
kı yaptırtmanın yollarmı arayacağını vurgu-
lamaktadır
Rauf Denktaş Ankara uzennden odun ver-
meye yöneltılebılır mı Kıbrıs'ta"?
Bu soru ışaretının çengelı Rum ve Yunan
tarafının zıhnınden hıç eksık olmamıştır Bu
yaklaşım, Sayın Turgut Özal'ın Ankara'da sı-
yasal ıktıdara tırmanışından berı daha da guc
kazanmıştır Çunku ANAP lıderı her şeyden
once ekonomt dıyen bakış açısıyla Kıbrıs, Er-
menı gıbı sorunları Turk dış polıtıkasından
bır an once yok edılmesı gereken bırer kam-
bur olarak görduğunu baştan ıtıbaren bellı
etmıştır
Çankaya Koşku'ne çıktıktan sonra da tu-
tumu değışmemıştır Ozal'ın Hatta Mesut Yıl-
maz'ın Dışışlerı Bakanlığı'ndan ayrılmasıy-
la bırlıkte bu konuda elının daha da guclen-
dığı soylenebılır Sayın Cumhurbaskanı'nın
Turk - Yunan ve Kıbrıs sorunlarında Mesut
Yılmaz la dıplomatık cevresını şahın olarak
görduğu bır sır değıldı
Her zaman olduğu gıbı bu kez de dış bas-
kılara ne olçude bel bağlayabıhr Rum tara-
fp Ankara uzennden Denktaş'ı etkılemenın
olçusu ne olabılır1
? VVashıngton ve Londra
nereye kadar ne yapabılırler"?
Bunların tumu bugune değın denenmemıs
yollar değıldır Ama hepsının bır sınırı oldu-
ğu da hep kanıtlanmıstır
Gunun bınnde eğer adada kalıcı ve hak-
ca bır barış olacaksa bunun ıcın Türk tara-
fının da vereceğı odünler bulunduğunu aklı
basında herkes bılmektedır
Ama bunun gıbı herkesın bılmesı gereken
yasamsal bır nokta daha vardır Kıbrıs'ta
Turk tarafının evet dıyebıleceğı bır çozum
ıçın olmazsa olmaz uc temel koşul bulun-
maktadır, bunlar, sıyasal eşıtlık ıkı kesımlı-
lık ve Türkıye'nın etkılı guvencesı olarak be-
lırlenmıştır Kıbrıs Turklerıne şu ya da bu bı-
çımde azınlık statusu ongorulerek adada bır
yere vanlamayacağını hıc kımse akıldan cı-
karmamalıdır
Rum lıderı Sayın Yorgo Vasılıu'ya d'Ş bas-
kılardan medet ummak yenne gercekçı bır
yorungeye kaymasını salık verınz 1974'ten
berı gecen 16 yıl bu konuda kendılerıne bır
şeyler öğretmış olmalıdır
Islamııı rolti hızla artıyor
(Buftamfı 1. Sayfada)
lararası Stratejık Etutler Merkezı
mensuplarından Brad Roberts ıse
bu konuda şu tahlılı >apıyor
'Avrupa Topiuluğu'nun 1992de
gerçekleşecek entegrasyonu, Pasi-
flk havzasının pallayan ekonomi-
leri ve komunist dunyanın dışa
açılması sonucunda ortaya çıka-
cak kalkınma, modernleşme, çag-
daşlaşma ruzgârlan, kalkınmak-
ta olan ulkeleri, dunyadaki bu ge-
lişmeierin gerisinde kalmamak
için bunyelerındeki 'eski
meselelere' yeni çözumier arama-
ya zorlayacaktır."
Soğuk savaş dönemının getırdı-
ğı yapay dengelerden bır dığen de
uluslararası ılışkılerde "laik" bır
çızgı tutturulabılmesıydı Oysa
şımdı soğuk savaşın sınırları kal-
kıp her ülke "tabii" kımlığı ıle
Afganistan: Darbe
(Baştarafı 1. Sayfada)
nay'ın fesat planı başansızlığa
uğradı" denıldı Devlet Başkanı
Necibnllah'm radyoda yayınlanan
açıklamasında ıse, Şahnavaz Ta-
nay'ın, darbe gırışımının başan-
sızlığa uğramasından sonra kaç-
tığı belırtıldı. Bu açıklamada,
"Afgan askeri operasyonunun so-
nucu olarak, Tanay'ın ginşimıne
katılan bir dızı kişi, sert şekilde
cezalandınldı. bir kısmı ise, askeri
karargâha teslım oldu" denıldı
Necıbullah'ın tçışterı Bakanı
Aslam Vatanjar'ı. yenı Savunma
Bakanı olarak atadığını duyuran
radyo, Vatanjaı'dan boşalan İcış-
len Bakanhğı'na da, Muhammed
Paklın'ın getırıldığını behrttı
Radyo, Tanay'm mucahıt lıderle-
rınden Gulbeddin Hikmetyar ıle
ışbırlığı yaptığıru da bıldırdı Hik-
metyar, tslamabad'da'dttzenleâiği
basın toplantısında, Hızb-ı tslamı
grubunun darbevı destekledığını
soylemıştı
Kabıl radyosu, başkent Kabıl'-
de suresız sokağa çıkma yasağı
ılan edıldığını de kaydettı
öte yandan, bır Bırleşmıs Mıl-
letler yetkıhsı, dun akşam ıtıba-
rıyla Kabıl'de durumun sakın ol-
duğunu bıldırdı
Kabıl'dekı BM merkezıyle te-
mas kuran vetkılı, dun sabah er-
ken saatlerden ıtıbaren çatışmalar
olduğunu, ancak akşam durumun
sakınleştığını söyledı
Afganıstan'da dun gınşılen
darbenın bastırıldığının açıklan-
masından sonra, Devlet Başkanı
Necıbullah televızyonda konuştu
Necıbullah, "Baa unsuıiar bu-
gun bir fesat planını uygulamak
ve kan dokulmesıne >ol açmak
istediler" dıyerek, hukumel kuv-
vetlennın darbecılen "etkisiz hale
geürdiğini ve bastırdığını" bıldır-
dı
Necıbullah, Afgan halkından,
darbe gırışımının lıderı savunma
Bakanı Şahnavaz Tanay'ın "olu
va da dın" yakalanması konusun-
da orduya yardıma olmalannı ıs-
tedı
Afganistan hderı ayrıca, bugun
sabaha kadar teslım olan darbecı
askerlenn affedıleceğını açıkladı
Bu arada, Iran haber ajansı IR-
NA, Afganıstan'da, Devlet Baş-
kanı Necıbullah'a karşı bugun du-
zenlenen başarısız darbe gırışı-
mınden sonra, hukumet karşıtı
guçlerın Kabıl'e karşı yıldmm ha-
rekât hazırhğı ıçınde olduklanm
duyurdu
tRNA, tran'da uslenen Afgan
partılerınden tyı haber alan kay-
naklann, Pakıstan'ın Peşaver
kentındekı kaynaklardan, Hızb-ı
tslamı lıderı Gulbeddin Hıkmet-
yar komutasındakı guçlerın, dun-
ku çatışmalara katılmış olabıle-
ceklerı şeklınde haberler aldıkla-
rını behrttı
Sirkteki hayvanlar
(Baştarafı 1. Sayfada)
olasıhğı uzennde durduklan oğ
renıldı ttfaıye Muduru Abdur-
rahman Kılıç, "Alevlerin bu ka-
dar kısa surede her tarafı sarma-
sı duşundunıcu. Olayı değişik bo-
yııüarda inceiefneye başladık" de-
dı Yaralı olarak kurtarılan 4 hav-
van ıse İU Avcılar Veterıner Fa-
kukesı'nde tedavıye alındı Ola>,
Hayvanları Konıma Derneğı ve
Istanbul Hayvan Sevenler Derneğı
yetkılılerınce kınandı Yangına
karşın, Moskova Devlet Sırkı,
dun gecekı göstensını gerçekleş-
tırdı
Gorgü tanıklanndan \e yetkı-
lılerden edırulen bılgıye gore, dun-
yanın bırçok ulkesınde gostenler-
de bulunan sırkte meydana gelen
yangın şoyle gelıştı
Şışlı-Mecıdıyeköv arasındaki
eskı İETT otobus garajının bu-
lunduğu alanda gosterılerını sur-
duren sırkın, hayvan barınağı ola
rak kullanılan çadırlannda saat
16 15 sıralannda vangın çıktı
Yangmın nedenı hakkında henuz
kesın ıpuçları elde edılemezken,
gorgu tanıkları, ıkı kışının çadır
ların uzerlerıne yanıcı madde at-
tıktan sonra bır arabayla uzaklaş-
tıklarını belırttıler Mıdıllı, >arış
atı, lama, kanguru, kopek, suay-
gın gıbı 100'e yakın hayvanın kal-
dığı barınakta bulunan saman ve
benzerı vıyecekler ıle çadırlann
naylon brandalardan olu^ması
yuzunden yangın kısa surede çev-
reyeyayıldı Saat 16 26'dayangın
ihbarını alan ıtfaıye ekıplerı, olav
yenne geldı Ancak, kateslerın
kapılarının açümaması nedenıyle
üç mıdıllı atı, ıkı yarış atı, uç la-
ma, bır kanguru yanarak öldu
Bır kopek ıse, olaydan sonra acı
çekmemesı ıçın bovnundan ığne
yapılarak olduruldu Yangın, sa
at 17 15'te kontrol altına alınarak
söndöruldu Bu arada, yangında
yaralanan bır at ve bın Afgan ta
zısı ıkı kopek uyuşturularak Av-
cılar'dakı ÎU Vetenner Fakultesı'-
ne gönderıldı Fakulteye nakıl ıçın
jfterlı taşıt bulunmaması yüzun
den, hayvanlar uzun sure olay ye-
rınde kaldılar Sağ olarak kurtu
lan hayvanların da olay sonrasın-
da zapdedılmekte guçlük çekıldı-
ğı göruldu
Olay yenne gelen Istanbul Itta-
ıye Müdüru Doç Abdurrahman
Kılıç, alevlerin kısa surede her ta
rafı sarmasının duşundürucı) ol-
duğunu sojledı Kılıç, ıtfaıyeye
saat 16 26'da ıhbar yapıldığım,
araçların da 4-5 dakıka ıçınde
olay yenne gelerek mudahale et-
tıklerını bıldırdı Kılıç, şunları
söyledr
"Gorgu tanıklarının ifadeleri-
ne gore, dışandan atılan bır mad-
de sonucu vangın, çadınn ustun-
den başlamıs ve kısa surede yavıl-
mış. Gorevliler kafeslerin kapıla-
nnı açmayı bıle başaramamışlar.
Alevlerin bu kadar kısa surede her
tarafı sarması gerçekten duşundu-
nıcu bir durum. Olayı degışık bo-
yutlarda incelemeye başladık.."
Ote yandan, Istanbul Sıyası Şu-
be Mudurluğu'ne bağlı ekıpler,
yangın yenne gelerek araştırma ve
ıncelemede bulundular Polısın,
"sabotaj" olasıhğı uzennde dur
duğu belırtıldı
Şışlı Beledıye Başkanı Fatma
Gınk de olay venne gelerek, ya-
ralı hayvanların tedavısı ıçın ge-
rekh tum çabanın gosterılmesı ta-
lımatını verdı
Ote vandan, organızasyonu
Hurrıyet Gosterı Merkezı'nce >a
pılan unlu Moskova Devlet Sırkı'-
nın ver aldığı alanda dun yangın-
dan sonra uzucu goruntuler va-
şandı Varalı bır at ıle ıkı kopek,
uzun sure tedavi ıçın Vetenner Fa-
kultesı'ne sevkedılmeyı bekledıler
Istanbul'da bır otelde kalan sırk
çalışanları ıse, saat 18 00 sırala-
nnda "yangından habersiz" şekıl
de bır otobusle sırke geldı Hav-
van bakıcılarırun buyuk şaşkınlık
ıçerısınde sağa sola koşuşturduk-
lan, bazılarının uzun sure ağladığı
gozlendı
Hayvanları Koruma Derneğı
Başkanı Nurten Oral ve bazı u>e-
ler. şaşkın ve yaşlı gozlerle yan-
gın yerınde bır sure ıncelemeler-
de bulundular Oral, "Bu bir sa-
botajdır. İzlenımlerimiz bu. So-
rumlularının bulunup bır an on-
ce cezalandınlmasını istıyoruz.
Bunu yapanlar insan olamaz" de-
dı
Bu arada, vangından sonra
Moskova ıle göruşen sırk vetkılı-
lerı, 1 martta başlavan gosterıle-
nn ay sonuna kadar sureceğını be-
lırttıler Yetkıhlenn verdığı bılgı-
ye göre, telef olan hayvanlann >e-
rıne Moskova'dan eğıtılmış "ye-
dekleri"nın getırıleceğı kaydedıl-
dı Moskova Devlet Sırkı, yangı-
na karşın dun gecekı gosterılerı-
nı gerçekleştırdı
dunya dengelerınde yerını almaya
başlayınca, dının, uluslararası ılış-
kılerde rolunun daha görunur hale
geleceğı bır süreç eşığıne gelındı
Bu da ABD'nın, Turkıye'ye ba-
kışında, Islamın >-ukselen sesını,
"komunızme karşı basit bır kal-
kan olmaktan daha kapsamh" bır
çerçevede dıkkate alması zorunlu-
luğunu getırıyor Nıtekım son
gunlerde, ABD'den Turkıye'ye dö-
nuk değerlendırrnelerde, bu tema-
ya sıkça rastlanmaya başlandı
Onu takıben ClA'nın eskı ust
duzey yonetıcılerınden Graham
Fuller'm Cumhunyet'le soyleşısın-
de de dıkkat ceken nokta buydu
Şımdı son olarak Uluslararası
Stratejık Etutler Merkezı'nın ya-
yın organı Washıngton Quar-
terly'de yayımlanan bır makalede
de aynı konuya parmak basıldı.
Makaleyı kaleme alan Barrv Ru-
bin, geçen yıl yavımlanan "Istan-
bul Entnkalan" adlı kıtabın da
yazan Rubıa, Washıngton'un ge-
çen yıllarda, dının, uluslararası
ılışkılerdekı rolunu kuçumsedığı-
nı, bu yuzden de tran orneğınde
olduğu gıbı "pahalı" sıyası hata-
lar yaptığını kaydedıyor \e ABD-
nın önumuzdekı dönemde aynı
hatayı tekrarlamaması ıçın tsla-
mın uluslararası ılışkılerde oyna-
yabıleceğı rolu ıyı kavramasını
önenyor Dının, "bir ulkrnin is-
tikrannın en temel daranagı
olacağım
1
' ılen suren Rubın şovle
devam edıyor-
"Komunist rejimler dahil tum
Batı âlemi, Mar\'ın, 'dın, kıtlele-
nn afyonudur' kavramını tum bo-
yullanyla anlavamadı. Bu k*v-
ramdan genel olarak anlaşılan. di-
nin, halkı, yaşamın gerçek yonu-
nu gormesinı onlemekten alıkoy-
duğu idi. Oysa Marx, 'afyon' soz-
cuğunu secerken afyonun sadece
'uyuşturan' degil, aynı zamanda
'alışkanlık' yapan etkisinı de vur-
gulamak ıstemisti. Nitekim, afyon
rauptelalanna, resmi makamlann
iznı dahilınde Metboden adlı bır
ilaç verilir. Methoden de alışkan-
lık yapar, ama afyon gibi 'kata
buldurma' ozelliği yoktur. Yeryu-
znndeki tum devrimcı rejimler,
halkı afyonun yaralügı alışkanlık-
tan kurtarmak için 'kafa
buldurmayan' Metoden tedavisi
uyguladı. Yanı laiklik tedavisı yap-
tı. Fakat, afyonun alışkanlık ya-
ratıcı elkisinin devrımlerle aşıla-
mavacağını, bunun için zaman ge-
rekürdıgını Humeyni devnmı gos-
terdı."
Uçuncu dunyada Marksıst kad-
roların yaratılmasının uzun yıllar
aldığını, oysa tslamı kadroların,
kentlı entelektuel sofıstıkasyon-
dan bağımstz olarak yeşerebıldı-
ğını ve bunun "modernizme" hız-
met edebıleceğını savunan Rubın
şoyle devam edıyor
"Dindar kiüelerin siyasete, iş
yaşamına, devlet burokrasisınc
subaylık mesleğıne, ogretmenlıge
doğru çekilmesı modernızasyon
surecı ıçın onemli bir adım olabi-
lir. Ama bu durumun din sekto-
rune ek bır guç vermesı de kaçı-
mlmazdır."
"MJllet kavramının gelışmedıği
ulkelerde, dınin, ulusal kımliğın
merkezi nnsunı olmayı surdurdu-
gunu" kaydeden Rubın, Batı'yı,
"normal İslam"dan korkmamaya
çağınvor, "çunku normal tslamın.
bağnaz ve devnmci tslama karşı
bır numaralı panzehır oluşturdu-
ğunu, hatta Sunni Islamda Ruh-
ban sınıfının devnmci Islama di-
renç gosterdığinı, bu yuzden de
ABD'nin devrimci tslama direnen
tslam sektonınu desteklemesi
gerektiğıni" soyluyor \BD'nın bu
konulan anlamadan dıncı rejım-
lerde ne olup bıttığını kavrayama-
vacağını kaydeden Rubın, anlat-
tığı bu olguyu da "dinopolıtik"
»ozcuğu ıle açıklıvor
ABD'nın Nıkaragua Devnmı
oncesmdekı hatasırun, devnmcıle-
rı de destekleyen kılısenın, aslın-
da devnmcı olmadığını goreme-
mesı ve bu vuzden de dıktator So-
moza'yı desteklemeye devam et-
mesı olduğunu vurgulayan Rubın,
avnı hatanın Marcos rejımının
devnlmesı sırasında yaşanmasına
ramak kaldığını anlatıyor Fılıpın-
ler'de kılıseyı de vanlanna çekmış
olan Marcos karşıtt guçlerın on-
ce radıkal solcu zannedıldığını,
ama "ClA'nın bu kez dogru tah-
lilleri ve zamanında mudahalesi
sayesınde gerçegin gorultrek"
Marcos'un devrılmesıne Washıng-
ton'un karşı çıkmadığını anlaııyor
Haber Merkezi — Başbakan
Yıldırım Akbulut. SHP Genel
Başkanı Erdal Inonu ve DYP Ge-
nel Başkanı Suleyman Demırel,
son gunlerde gelışen oğrencı olay
larını değerlendırdıler Akbulut,
"Gençlerimiz memleket meselele-
riyle, kendi meseleleriyle kanıın-
lar çerçevesınde ugraşsınlar. Me-
selelerini şiddete başvurarak gun-
deme getirmelerı vanlıştır" der-
ken Inonu şıddet hareketlerının
ıkı kez demokrasıye ara verme ge-
rekçesını oluşturduğuna dıkkat
çektı Inönu polısın unıversıteye
gırmesının "flkir ozgurluğu >e de-
mokrasiyle ilgisı olmadığını", so-
runun serbest duşuncenın ve fikır
özgurluğunun olup olmamasın-
dan geçtığını behrttı DYP Genel
Başkanı Demırel ıse unıversıte
gençlığım uyararak, "provokator-
lere meydan vermemelerini" ıste
dı
Yıldırım Akbulut, dun
TBMM'de gazetecılenn olaylarla
ılgılı sorularını yanıtladı Akbu-
lut'a yoneltılen sorular ıle yanıt-
ları şoyle.
" — Ogrenci olavlannı nasıl de-
ğerlendiriv orsunuz?
AKBULUT — Oğrencı olayla
rını, hepımızı geçmışte olan hadı
seler nedenıyle daha dıkkatlı ol-
mamız lazım gelen olaylar dıye nı-
telendırıyorum Şu, herkes tara-
fmdan bılınmelıdır kı gençlenmız,
öğrencılenmız memleket mesele-
len ıle uğraşmasınlar demıyorum
Ama memleket meselelennı şidde-
te başvurmak suretıyle gundeme
getirmelerı yanlıştır Bu hıçbır za-
man tasvıp edılemez Kımse tas-
vıp etmez Mılletımız bu tecrube-
lerı geçırdı Hepımız olaylann na-
sıl kaynaklandığını, ne maksatla
kavnaklandığını bılıvoruz O hal-
de herkes meselesını konuşarak
halletmek zorundadır Kanunlar
çerçevesınde halletmek durumun-
dadır Turkıye Cumhurıyetı hu-
kuk devletıdır Bunun harıcınde
fikır ortaya koymak, şıddet ve ey-
lem suretıyle kanunsuz bır bıçım-
de ortaya koymak katıyen yanlış-
tır O bakımdan tum gençlerımı-
ze söyleveceğım odur kı memleket
meselelerı ıle kendı meselelerı ıle
ugraşsınlar Fikır uretsınler, ama
kanunlar çerçevesınde
— Bu olaylann TCK'dakı 141,
142 ve 163. maddelerdeki değişik-
liklen etkıleme ıhtımali var mı?
AKBULUT — Havır Hayır
Olmaz
— Çalışmalar son şeklini aldı-
ğına gore 141, 142 ve 163 tama-
men mi kaldınlacak, yoksa degi-
şiklik mı vapılacak. eğılim nedır?
-VKBULLT — Işte onu tam
soyleyeceğız
— Konu yannki Bakanlar Ku-
nılu'nda ele alınacak mı?
AKBULUT — Gundemı bılmı-
vorum Ama muhtemeldır Ele
alınabılır."
SHP lıderı dun partısının
TBMM grubunda vaptığı uzun
konuşmasında, oğrencı olayları-
na değınırken şu göruşlere yer ver
dı
"Universıtelerde şiddet hareke-
ti yaşandı. Poiısin universıteye
girmesıni protesto etmek için gos-
terıler yapıldı. Polisle ogrencıler
çanştı. Hamdolsun kı kıraseye bır
şey olmadı. Kımse kalıcı bır yara
almadı. Boyle olavlan Turkiye'-
de daha once de yaşadık. Gecmiş-
te de bu olaylar yaşandı. Bu olay-
lann sonunda demokrasımız her
seferinde zarara uğradı. Demok-
rasımız genye gıttı. Yani ögrenci
olavlan diye, oğrencılerin daha
çok özgurluk ıstiyoruz diye yap-
üklan hareketler 12 Mart'ta ve 12
Eylul'de hem butun ulkeye, hem
kendilerıne daha az ozgurluk ge-
tırdı Ogrencılenmiz, gençlenmız
Turkiye'nin ıleriye yonelik, oz-
guıiuge, eşitliğe, dayanışmaya en
yuksek ınsanlık ıdeallenne yone-
lik kesımıdır. Oğrencilenn içlenn-
den gelen duygular, duşunceler
Üniversite olayları
Adana'ya sıçradı
Haber Merkezi — tkıncı yarı
yıhn başlamasıyla bırlıkte tstaıı-
bul'dakı universıtelerde başlavan
gösterıler dun Adana'ya da sıçra-
dı Çukurova Unıversıtesı'nde,
"Yeniçettek kaUiamını ve Yıldız
Universitesi'ndeki gozaltıları
protesto" amacıyla yuruyuş ya-
pan ve forum duzenleyen ögren-
cıler, çevrelennı saran jandarma-
ları taşladılar Olay sonrası 60 oğ-
rencı gozaltına alındı Yıldız Unı-
versıtesı'nden 1 Man 1990'da
TDKP'mn 11 kuruluş yıldönu-
mune katıldıkları ve bır sıvıl po-
hsı doverek sılahıra aldıkları ge-
rekçesıyle gozaltına alınan 30 oğ-
rencıden ıkısı dun tutuklandu.25'ı
serbest bırakıldı Uç öğrencının
halen sıyası şubede sorgulandık-
lan belırtıldı tstanbul'dakı Yıldız
ve Marmara unıversıtelerınde de
"Oğrencilenn gozaltına alınmala-
rını ve polisin universiteye
girmesini" protesto amacıyla ye-
mek boykotu >apıldı
60 öğrenci gözaltında
Çukurova Ünıversıtesfmn çe-
şıth fakultelennde öğrerum gören
ögTencılerden oluşan ıkı grup,
dun ayrı ayrı yerlerde pankart ta-
şıyıp sloganlar atarak yuruyuşe
başladılar Daha sonra zıraat fd-
kultesı bolumlenmn olduğu bol-
gede bırleşen ogrencıler, Venıçel-
tek facıasını ve umversnelere ya-
pılan baskıyı protesto eden pan-
kartlar taşıdılar, çeşıtlı sloganlar
attılar Daha sonra da Yenıçel-
tek'te olen ışçıler ıçın bır dakıka-
lık savgı duruşunda bulunan oğ-
renaler, burada yaptıkları konuş-
malarda Yıldız bnıversıtesı'nde
gozaltına alınan oğrencılerin ser-
best bırakılmasıru istediler
Ogrencıler daha sonra çevrede
önlemler alan jandarmalara vone-
lıp taşlamaya başladılar Bunun
uzerıne jandarmanın olav yenn-
de • çekıldığı ve mudahale etme"-
dığı goruldu Ancak daha sonra,
unıversıte kampusuna gıden yol-
da onlem alan jandarma, kam-
pustan çıkış yapan otobuslen dur-
durarak kımlık kontrolune başla-
dı Durumundan kuşkulandığı 60
öğrencıyı gozaltına alan jandar-
manın. bunları daha sonra Yure-
ğır Ilçe Jandarma Komutanlığı'-
na goturduğu öğrenıldı
Bu arada tstanbul'da Marma-
ra ve Yıldız unıversıtelerınde de
gozaltılan ve polısın umversıtelere
girmesıni protesto amacıyla oğ-
renalerın bır bolumu yemek bov-
kotuyaptı
Unıversıtedekı olavlan goruş-
mek uzere oncekı gun toplanan
Yıldız Unıversıteşı Senatosu da
dun yavımladığı bıldmde. sıvası
partılerı demokratık kuruluşları
ve devlet organlarını, universıte-
lerde yaşanan olaylara tepkı gos-
termemelerı gerekçesı ıle eleştırdı
Duşuncenın "demokratık yon-
temlerle açıklanması" gereğı uze-
nnde durulan Yıldız Unıversıtesı
Senatosu'nun bıldırısınde şoyle
denıldı
"Senatomuz, duşunce ve fıkir
özgurluğunun kullanılmasında
şıddet ve teronın bır araç olarak
kullanılmasına ya da ozgurlukle-
rin kullanılması gorunumu altın-
da bir amaç halıne getınlmesıııe
tamamıyla karşıdır. Bu tur eylem-
lerin, demokrasiyi geliştırmesi bir
yana, onun temellerinı sarstığı,
hatta yok ettıgıne ınanmaktadır.
Yakın tarihimizde ulusumuz bu
tur eylemlerin acısını çekmiş ve
onanlması guç ızler bırakmıştır.
Universıteler devletin guvencesin-
de egıtım ve ogretim yapmak go-
re* ivle yukumJu kunıluşlardır.
Guvenliği saglayHrı kunıluşlar de-
gtldirler. Gençlige el atanlar bilin-
dıği halde, sonuçlardan universi-
telerin ve masum gençliğin sorum-
lu tutulması kabul edHemez bır
hatadır. Bunun ornegi yakın ta-
nhimızde yaşanmıştır.
Senatomuz, gelecek için ciddi
uyanlar taşıyan ve endişe veren
gelişmelere kamuoyunun ve ilgi-
lılerin dikkatini çekmeyi bir gorev
saymaktadır."
Ote yandan. İ.y. çeyresınde,
oncekı gün meydana gelen olay-
lann ardından çok genış guvenlık
onlemlen alındı Bu çerçevede, ıkı
ay once Bevazıt Alam'ndan çekı-
len Çevık Kuv\et yenıden Beya-
zıt Camısı'nın onundekı eskı ye-
rıne yerleştı Dun de yuzlerce Çe-
vık Kuvvet mensubu helıkopter ve
panzerler eşlığınde olavlara mu-
dahale edebılmek amacıyla bek-
ledıler
2 tutuklama
Yıldız Unıversıtesı'nde 1 martta
gozaltına alınan oğrencılerden Se-
lim Gumuşboğa ve Samut Kara-
bulut dun tstanbul DGM'ce tu-
tuklandı Savcılıkça alınan ıfade-
\ennden sonra serbest bırakılmd-
ları kararlaştırılan öğrencıler ıse
şunlar Yusuf Genç. Cemal Ay-
dın, Mehmel Ozen, Mı E Gul,
Altan Orkun, Şukru Aksov, Meh-
met Ozturk, Mustafa Uşur, Me-
ün Tımuçîn, Mustafa Ertekın, Ali
t.Altınok, Mehmet Bıngol, Reşat
Işık, Belgm Oflazoğlu, Ozlem Er-
baş, Sedat Gurcu, Adıl Albokka,
Hakan Saraç, Serdar H.Ozdemır.
Kadır A Karakaş, Isa Şenyurt,
Yuksel Ozdal, Suleyman Ozbu-
lak, thsan H Aydın, Babur Lner.
hepımizın vaktivk vaşadığımız ve
gerçekleştıremediğınuz için çok
uznldugumuz ideallerdir. Bunla-
ra en buyuk saygıyı duyuyor, en
buyuk sevgiyı paylaşıyorum. An-
cak oğrencılerin içmde bulunduk-
ları ryi niyet heyecan dunyası ul-
kede eğer sağlam bır demokrasi
yoksa, ulkede eğer fikırler açık-
lıkla tartışılmıyorsa. demokrasi-
yi ilerletmemek ısteyen ufak çev-
relerin çıkarlannı hâkım kılmak
isteyen çevrelere de en buyuk tah-
rik fırsatını veriyor.
Oğrencılerin, boyle bır durumu
ıstememelerı gerektiğıni, ancak
olayın dığer boyutu da olduğunu
dıle getıren Inonu, Turkıye'de ha-
len duşuncenın suç olmaktan çı-
kanlmadığını belırterek şâyle de-
vam ettı
"Serbest duşunceyi saglamanın
yolu polisle çatışmak degildır.
Çunku polisle çattştığınız zaman
bambaşka bır havaya burunuyor.
Şiddet hareketlerine ozguriuk ıs-
tiyorsunuz anlamına geliyor. Po-
lis bunu kuv-vetle bastınyor, halk
da bunu benımsiyor. Şiddet hare-
ketlerine ozgurluk olmaz, ama
duşunceye ozguriuk olur. Duşun-
ce ozgurlugunu vermek isteme-
yenler, duşunce ozgurluğu istek-
lerini sanki şıddet hareketlerine
ozgurluk ıstiyorlarmış havasına
burundururler ve ondan sonra
uzerine yuklenırler. Onu bastınr-
ken, duşunce ozgurlugunu de bas-
tınrlar. Ulkemızde kaç defa gor-
dugumuz olay budur. Aslında
gençknmizın de bunu istemedigi-
ni biliyorum. O ortamın da ne ka-
dar tahriklere musaıl olduğunu
biliyonım. Polıs dışan dıye bagır-
mak bu ısı soysuzlaştırmaktan
başka bir sonuç vermez. Gençle-
nn benı dinkmevecegıni bilsem de
bunlan soyleyeceğim. Bunu soy-
lemek goreviradir. Tahriklere ka-
pılmamalıdırlar. Ama duşunce
ozgurlugunu bizden daha çok ıs-
temelidirier. Ogretun uvelen de is-
temeUdirier. Herkesten bekledigi-
miz, duşunce ozgurlugunu destek-
lemelendir. Ancak şıddet harekel-
leriyie degil. Polis universttede bir
olay olursa oraya girer. Olay yap-
masınlar, polıs gırmesın. Mesde
bu kadar basıttir. Ama duşunce
ozgurlugunu de ıstemeye devam
etsinler. Bunun için onculuk yap-
sınlar, yasal gosterilere katıima-
lannı kımse tngelleyemez."
DYP Genel Başkanı Suleyman
Demırel, unıversıte gençlığme
muhtemel suçlular gıbı bakılma-
ması gerektiğıni belınerek, "Ara-
nıza bir talum provokatorierin ka-
nşıp, birtakım gençlik ve üniver-
site hakkında yanlış duşunebile-
ceklerin sizı yanlış yere goturme-
sine meydan vermeyin" dedı
Demırel, Dokuz Eylul Ünıver-
sıtesı rektörluk anfisınde duzenle-
nen "Depolitizasyon politikasının
Turk gençliğı uzerındekı elkilen"
konulu -koBferangta hur ve 4e-
mokrat bır Turkıye ıçın çalıştık-
larını söyledı Demırel, "1980 on-
cesinde olavlardan demokrasiyi,
humyeti, politikacıvı, universıte-
liyi. sendikacıyı sonımlu tuttular.
Bunlan suçlu saydığınızda işın
içinden çıkamazsınız" dedı
GOZLEM
UGUR MUMCU
(Baştarafı 1. Sayfada)
rumtay'ın "32 Gun'un konuğu olusuydu
Konu dunyadakı son gelısmeler ve bu gelısmeler ıçınde
Turk Sılahlı Kuvvetlen'nın alacağı yenı konumdu
Son gelışmelerden sonra Sılahlı Kuvvetler'de bır stratejı
değışıklığı olacak mıydı7
Genelkurmay baskanlan oldum olası kamuoyu onünde
bu gıbı konutardan ve bu konuların açacağı tartışmalardan
hep uzak dururlar Sılahlı Kuvvetler uzerıne kamuoyu onün-
de kapsamlı ve doyurucu tartısma yapılmaz TBMM'de Büt-
ç.e Yasası goruşulurken bıle pek dışe dokunur konuşmala-
ra tanık olunmaz
Bugun artık gunumuzde "askeri sır" kavramının anlamı
da değışmıstır Askeri paktların kurulduğu, NATO'ların Var-
şova paktlarının egemen oldukları bır dunyada "askeri sır"
ulusal gız olmaktan cıkmıs, Turkıye ıçın açıkça "NATO sır-
r/"na donuşmuştur
Askeri planlar, taktıkler ve stratejıler de oyle'
Eskıden "asker sayımızı ındırelım" dendığınde bu sözlerı
soyleyenlere "vatan haını" gozuyle bakılırdı Hele hele or-
dunun tank, tufek sayısını sordunuz mu, adamı hemen
"casus" dıye ıçerı atarlardı
Oysa Sılahlı Kuvvetler'ın personel sayısı ıle araç ve ge-
rec dokumu, merkezi Londra'da bulunan "The Internatıo-
nal Instrtute for Strategıc Studıes" adlı orgut tarafından her
yıl "The Mılıtary Balance" başlıklı raporda yayınlanır
Turkıye, kuzey komsusuna karsı yıllardır bır savunma stra-
tejısı ızlıyor Torumtay ın da belırttığı gıbı dünya bır belırsız-
lık donemı yaşıyor Stratejıler, bu belırsız donemın koşulla-
rına gore saptanamaz Ancak yaşanan son gelısmeler NA-
TO nun patronu ABD'nın Ermenı ve Kurt sorunları ıle Islamcı
akımlar konularında Turkıye'yı "destabılıze" edecek, ulke-
mızı anarşı ve teror ortamına surukleyecek adımlar artığını
gostenyor
Atılan bu adımlann "NATO savunma konseptt" ıle hıc bag-
dasmadığı da bellıdır
Savunma stratejısı yenıden saptanacaksa butun bu ol-
guların ve gelışmelerın hesaba katılması gerekır
Gerekır, ama boyle bır stratejı değışıklığı yapmak soylen-
dığı kadar kolay mıdır'?
Genelkurmay Başkanı, "2 Dunya Savaşı'ndan kalan de-
mode sılahlar"dan yakınıyor ABD, Turkıye'yı olası bır nuk-
leer savasın ılk hedef tahtası yapmış, buna karsılık ordu-
muza bır Sovyet saldırısı olasılığında kullanılmak uzere "de-
mode sılahlar" vermıstır1
FMS kredılerı ıle de bır dolar vermış, karşılığında da uç
dolar almıştır
Savunma stratejısını ABD sılah yardımına bağlayan bır
ulke, kendı ulusal stratejısını saptamakta elbette guçluk çe-
ker
Genelkurmay Başkanı'nın konuşması mantıklı ve tutar-
lıydı
Bırand ve arkadaslarını, hazırladıkları bu program nede-
nıyle kutlar, Torumtay ın bu konuşması ıle savunma konu-
larındakı saydamlık dönemının başlamasını dılerız
• * * •
Gebzede gorev yapan Topcu Teğmen Murat Şeref Ba-
ba Cumhurbaskanı'na bır telgraf cekmıs, telgrafta Islamcı
akımlardan, yolsuzluklardan, vurgunculardan soz etmış;
"Bunlara alısamıyorum" demış, ayrıca Ozal'ın Cumhurbas-
kanlığına alısamadığım da yazmıs
Teğmen Baba, Gulhane Askeri Tip Akademısı'nde Psıkı-
yatrı klınığıne yatırılmış
1
1936 yılında bır subay, Ataturk'e telgraf çekmış, bu telg-
raf uzerıne dava acılmre ve As*kerı Yargıtay Genel Kurulu
"bır asker kısının cumhurbaskanına sahsı dılek ve şıkâyette
bulunmasım" suç saymamış (31 81936 gun veTE 537 ve
K 1093 sayılı karar)
Nereden -nereye
9
1970 yılında Sılahlı Kuvvetler'de gorev yapan ıkı jandar-
ma teğmenmın sılahları bır cınayette kullanılmıs, Ulkucu
Genclık Derneğı Genel Başkanı ve MHP Genclık Kolları Ge-
nel Başkanı, bu ıkı jandarma teğmenden aldıkları sılahlar-
la bır doktor asteğmenı oldurmuslerdı Bu dosya da kapa-
tılmıstır
1970'te teğmenlerın tetık cekmelerı suc sayılmıyordu; şım-
dı ıse teğmenlerın telgraf cekmelerı suc sayılıyor
Demek kı gelışıyoruz
Yenîçeltek faciası devleti uyandırdı mı?
(Boitarafı 2. Sayfada)
sızdır Başka bır denetım organı
olan Çalışma Bakanlığı'nın duru-
mu da farklı değıldır
Bu kuruluşların ışleyışı ıse
Turkıye'dekı benzerlennden fark-
sız Keyfilığın çok, yaptırım gu-
cunun az olduğu bır ışleyış
Şımdı yenıden Yenîçeltek ola-
vına dönelınr Yenîçeltek komur
vatağı kalonsı yuksek, kendılığın-
den yanmaya elvenşlı ve metan çı-
kışımn yoğun olduğu bır yapıya
sahıptır Yanı bu tur kaza potan-
sıyelının yuksek olduğu bır yerdır
Nıtekım geçmışıne baktığımızda
benzerı orneklen gorebılıyoruz
Turkıye'de grızr patlamalarında
yaşamını yıtırenlerın yaklaşık uçte
bırı Yenıçeltek'te Bu tür ocaklar-
da uygulanması gereken teknolo-
KTT zamları tam gaz
(Baştarafı 1. Sayfada)
SHP Genel Başkanı Erdal Ino-
nu de şeker zammı ıle ılgılı olarak
TBMM grubunda vaptığı konuş-
mada şovle dedı
"Bu sabah şeker fiyatlanna vuz-
de 27 oranında zam yapıldı. \uz-
de 27 oranında zam enflasyona
yenı bır hız verecektir. Bundan uç
ay once şeker fiyatlanna yeni bir
zam yapılmıştı. Ocak ayına gore
şubat ayında toptan eşya fiyatla-
rında daha fazla artış olmuştur.
Enflasyon ocaktan şubata azal-
mamıştır. Endeksi degıştırınekle
hiçbir şevın degışmedıgı gorulur.
Değışraesı gereken hukumetin
kendisidir, bu iktidann kendısin-
dır. Enflasyonu duşuruyoruz, bu
bızım şahsi meselemız dıye farklı
sovleyenler, çok utanacaklardır di-
yen ıktidar çevrelen uc ay geçme-
den yapılan vuzde 27 zammı na-
sıl açıklayacaklardır? Bu kadar
cıddıyetsız, bu kadar halkla alav
eden vonetım, Ozal vonetımı de-
vam etmek gay retındeler.
Istanbul'da ınşaat malzemesı ve
temel sanavı urunlerının ışlem
gorduğu Salıpazarı ıle Perşembe-
pazan'nda ınşaat demınnın satış
fıvatlarına vuzde 2 38 ıle 3 49 ara-
sında zam vapıldı
Pı>asa çevrelerınden edınılen
bılgıye gore sektordekı gırdılerde
meydana gelen artışlar nedenıyle
fîvat ayarlamasma gıdıldığı belır-
tılerek çok kullanılan 8, 10 ve
20'lık demınn kılosuna 30 lıra, da-
ha az kullanılan 12, 14. 16 ve 18'lık
demırın kılosuna da 20 lvra zam
yapıldığı bıldırıldı
Dunku zamdan sonra 8, 10 ve
20'lık demırın kılosu 860 lıradan
890 hrava, 12, 14, 16 ve 18'lık de-
mınn kılosu da 840 lıradan 860 Iı-
rava çıktı
Metaş da demır fiyatlanna yuz-
de 3 8 dolavında zam yaptı Yet-
kılıler, yukselen malıyetler karşı-
sında fiyatlann arttınlmasırun ka-
çınılmaz olduğunu belırterek ye-
nı fiyatlann dunden ıtıbaren uy-
gulanmaya başlandığını bıldırdı-
ler Bovlece kılosu 880 lıra olan 6
mm'lık demıt 913 hraya, 869 lııa
olan 8 mm'lık demır 902 hraya
yukseldı Metaş, 10 mm'lık demı-
rın fîyatını 858 lıradan 891 hrava
çıkardı
alınması gereken onlemler de yakınlarının acılannın malzeme
yapılması yetmemış, ıkı Alman
uzman da kullamlmıştır öylesı-
ne kı bu uzmanlar rahatsız olduk-
lanm anlatacak mercı peşınde
koşma gereğıru duvmuşlardır Bü-
tun bunların uç buçuk oy uğruna
yapıldığım kım, nasıl açıklaya-'
cak
1
»
Olav bununla da kalmamış,
madencılığın kendıne ozgti bır ter-
mınolojısı ve karmaşık ıhşküer sıs-
temı olduğu bilınmesıne karşın,
herkes bırer madencılık uzmanı
kestlmıştır Bu hataya ne yazık kı
bırkaç köşe yazannın dışında, ba-
sınımız da ortak edılmış, sonun-
da 3 maden muhendısı "ıstek
uzenne" tutuklanmıştır Tutukla-
ma ancak ıkı olasılığın bulundu-
ğu durumlarda başvTirulan bır ön-
lemdır Ya kanıtlann yok edılmc
tehlıkesıne, ya da zanlıların kaç-
masına karşı önlemdır Bu olay-
da kanıtlar orada, yenn altında ve
barajla örtulü olarak duruyor Hiç
kımse yok edemez Zanhlann kaç-
mayacağı da bılınıyor Dolayısıy-
la tutuklamanın nesnel dayanak-
ları olduğu soylenemez Ama
Turkıye'de ılk kez yaşanan bır
olayla yeru bır kapı açümış oluyor.
Dıleğımız bunun, bundan sonra-
kı olav lar ıçın emsal oluşturma-
ması Çunku bu yazının vayımlan-
ma surecmde bıle yenı bır facıa-
ran vaşanmayacağını kımse garan-
tı edemez Çunku asıl nedenler
hâlâ geçerhdır
BELGELERLE
KURTULUŞ
SAVAŞI
ANILARI
Ebubekir H.Tepeyran
2000 lıra (KDV ıçınde)
Çağdaş Yaytnları Turkocağı
Cad 39-41 Cağaloğlu-îstanbul
Ödemell gonderilmez.
RAHATLIK ve KONFOR SİZİN DE HAKKINIZDIR
SURUCIİ KURSLARI
İstasyon Cad. Şölen Market Üstü
Bakırköy ' İST. Tel: 572 42 00-01
Jeften ehlıyetinizi
MITSUBİSHİ
kullanarak alacaksınız
t AYRICALIKTIR
sır değıldır Lstelık bunlar soyle-
nır de Ama vaptırmaya hıçbır ça-
lışanın gucu y etmez, yetmemıştır
Beğenmeyen orada çalışmama
"ozgurluğune" çok sahıptır' Mu-
hendıslığmı, ışçılığını layikıyla uy-
gulayabılecefı bır >er bulursa, gıt-
sın orada çahşsın Konuya yaban-
ci olanlar ınanmakta zorluk çeke-
bılır Bugun Turkıye'de bırkaç ıs-
tısna dışında, 194O'lı yılların tek-
nolojısı uygulanmaktadır Bugun
ıçın ılkel denebılecek yöntemler
uygulanmaktadır Bu nedenledır
kı obur ulkelerde, vıllar geçtıkçe
ış kazaları ve olen ışçı sayısı aza-
lırken, bızde aşağı yukarı aynı
kalmaktadır
Yenîçeltek olayında kaçırılma-
va çalışılan bır başka gerçek da-
ha vardır Işletmenın sahıbı şır-
ket, bır ozel şırket gıbı gorunse de
denetımı Şeker Fabrıkalan A Ş
kanahyla Sanayı ve Tıcaret Ba-
kanlığı'ndadır Yonetım kurulu-
nun yapısını emeklı muftu, emeklı
albay, seçımı kaybetmış beledıye
başkanı, pancar uretıcısı oluştu-
ruvor Aslında bugun Turkiye'nin
ıçınde bulunduğu durumun bır
aynası durumundadır şırketın >o-
netım kurulu Buradan vola çıka-
rak altı çızılmesı gereken bır ger-
çek de ışletmedekı maden muhen-
dıslerının çalışma surelerının çok
olmadığıdır Nıtekım var olan 5
maden muhedi'sınden ışletmede en
uzun surelı çahşmakta olanı 3 ay -
lık Enyenısı ıse 3 gun önce ışlet-
meye gelmış Oysamadencılıkte,
ozellıkle yeraltı komur madencı-
lığınde çalışan maden ocağını bı-
lıyor olmak, yasamsal onem taşı-
makıadır Bu sureç ıçın 3 ay çok,
ama çok kısadır
Butun bunlar yetkılılerce bılın-
mıvor mu acaba1
Sağır sultanın
bıle duvduğunu bızımkılenn du>
mamış olması duşunulemez, bıl-
mıvor olmalan kabul edılemez
Olayın canahcı yanı!
Olavın canahcı yanı burada du-
ğumlenıyor Insanın hıçe sayıldı-
ğı, ınsanlann boylesıne kolayca
olebıldığı bır toplumun mensubu
olmak, elbette utanç vencıdır An-
cak olav sonrasında Turkı>e"de ya-
şananlar ıse kolay sındırılecek tur-
den değıldır
Anılan facıanın ertesınde tum
bu gerçekler unutulmuş ve önce
etkılı çevreler daha sonra da ka-
muoyunun bır bolumu adeta
"kelle" ıster durumuna gelrnlştır
Ve bu, asıl ışı spor olan, olay ye-
rının kendı seçım bolgesı olması
dışında hıçbır ılgısı olmayan bır
Sayın Bakan öneüluğunde, devlet
tarafından vapılmıştır Kamuoyu-
nun vanıltılmasında, ölen ışçıler ve
Sonuç
Turkıye, ne ılk olan, bu gıdışle
de ne son olacak bır facıa yaşa-
mıştır Yenıçeltek'te. On yülann bı-
rıkımı ve bugun toplumdakı ışle-
yışm faturası, asıî sorunlar ve so-
rumlular goz ardı edılerek, bırkaç
kışıye çıkanlmak ıstenmektedır
Sankı bırkaç kışının "kelle"sını al-
makla Turkıye'nın madencılığı bu
tur facıalardan kurtulacak ve bır
daha boylesı facıalar yaşanmaya-
cak Eğer bu tur facıalarda suçlu
aranacaksa, madencıhğımızı ılkel
bırakanlann, çağdaş mevzuatı
oluşturmayanlann, maden ışyer-
lennı bılım ve teknolojı açısından,
ışçı sağlığı ve ış guvenliği açısın-
dan denetlettırmevenlenn, çahşan-
ların ve onlarm örgutlennın elım
kolunu bağlayan anlayışlarda
aranmalıdır
Kendımızı tum koşullandırma-
lardan soyutladıktan sonra bır kez
daha düşunelım Boylesı facıala-
rın, boylesı ayıplann bır daha ya-
şanmaması ıçın, mevzuatıyla ör-
gutlenmesıvle denetım mekanız-
malanyla her şeyı sil baştan vap-
malıyız öncelıkle ana öğesı ınsan
\e ulke yararı olan bır madencı-
lık polıtıkası oluşturmalıyız.