03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 MART 1990 EKONOMİ CUMHURÎYET/13 Döviz variıkları • ANKARA (ANKA) — Mcrkez Bankasf nın döviz varlıklan yılın ilk iki ayında 572.9 milyon dolar artarak 23 şubatta 5 milyar 337.9 milyon dolara ulaştı. Söz konusu yarlıklar 16-23 şubat gtlnleri arasmda ise 162 milyon dolar artış gösterdi. 1989 sonunda 181.2 milyon dolar olan döviz borçlan 23 şubatta 67.6 milyon dolara indi ve anılan tarihte kullanım konusu döviz mevcudu 5 milyar 270.3 milyon dolar oldu. Hazır giyim ihracaü • ANKARA (ANKA) — Türkiye'nin en büytik ihracatçı birliği olan tstanbul Hazır Giyim Ihracatçıları Birliği Yönetim Kurulu üyelerinin kısa bir süre önce Cumhurbaşkanı Ozal ile yaptıklan görüşmede sektörün taleplerinin bir bölümünün kabul edildıği bildirildi. Hazır giyim sektörünün olumlu karşılanan önerilerinin bazıları şöyle: Eximbank kredi faizlerinüı indirilmesi. Kargo ücretlerinde daha fazla indirim yapılması. lstanbul'da tekstil ve hazır giyim sektörüne yönelik serbest bölge kunılması. Kalifiye elemarun teşvik edilmesi. Iranla ticaret • ANKARA (ANKA) — Türkiye, daha önce dış ticaretini ikili ticaret anlaşmalanyla yürüttü. tran'la serbest döviz esasına dayalı ticarete 7 Haziran 1990 tarihinde başlayacak. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'ndan yapılan açıklamaya göre 8'inci dönem KEK mutabakat zaptında, iki Ulke arasındaki dış ticaret hacminin 1990 yılında 2 milyar dolara çıkarılması öngörüldü. Karşıhklı dış ticaretin arttınlabilmesi için Türkiye Iran'a ihracat kredisi vermeyi önerdi. Kara taşımacılıgı • ANKARA (UBA) — Kara taşımacılığından 1989 yılında 614 milyon dolarhk döviz girdisi sağlandı. Taşımacılık sektörünü, 1989 yılında da Irak taşımalarıyla Avnıpa'ya ihraç taşımalan kurtardı. Uluslararası Nakliyeciler Derneği'nden alınan bilgiye göre 1988 yılında 12 bin ton yük taşmarak 595 milyon dolar tutannda döviz elde edilirken, 1989 yılında 11 bin ton yük karşılığı 614 milyon 8 % bin dolar sağlandı. Peynir de artık taksitle • GİRESUN (AA) — Et ve Balık Kunımu'nun taksitle kavurma satışından sonra, Süt Endüstrisi Kurumu'nun Giresun'daki fabrikası da memur ve işcilere yönelik vadeli peynir ve tereyağı satışını başlattı. AA muhabirinin SEK Giresin Peynir ve Tereyağı Fabrikası Müdürü Necdet Eldemir'den aldığı bilgiye göre kamu kurum ve kunıluşlannda çalışan memur ve işcilere satışına başlanan Urünler, piyasanın altmda bir fiyatla veriliyor. Tereyağının 10-11 bin, kaşar peynirinin 10 bin, 5 kilogramlık beyaz peynirin 28 bin 500, 16 kilogramlık beyaz peynirin de 87 bin 550 lira olduğu satışlarda, vade süresi 3 ay olarak belirlendi. tplikte ucuzluk • ANTALYA (AA) — Antalya Pamuk Tanm Satış Kooperatifleri Birliği (ANTBİRLİK), Federal Alman Markı'na göre sattığı pamuk ipliğinin satış fiyatlannda kiloda 0.30 mark ucuzluk yaptı. Birliğin pamuk ipliği satış fiyatlarında yaptığı 0.30 marklık indirimin, Federal Alman Markı'nın, Türk Lirası karşısında değer kazanmasından kaynaklandığı bildirildi. UGÜN • Fuar BÜKOMA '9014. tstanbul Uluslararası Büro Donanımı ve Otomasyonu Komünikasyon, Bilgisayar ve Enformasyon Teknolojisi Fuan bugün saat 12.00'de Istanbul Hilton Convention Exhibition Center'da açıhyor. Interteks'in düzenlediği fuann açıhşını Ulaştırma Bakanı Cengiz Tuncer yapacak. Tüketiciye pahalı kredi I Ayhk yüzde 5-7 arasında değişen oranlarda faizle kullandınlan tüketici kredilerinin faizi, geri ödemelerin hemen başlamasından kaynaklanan alternatif maliyetler de hesaplandığında, yüzde 100'e yaklaşıyor. I Taksitle alınan 1 milyon liralık bir fırın için toplam ödeme 1 milyon 309 bin lirayı bulurken, aynı fırım tüketici kredisiyle almak söz konusu olursa, yıl sonu maliyeti 1 milyon 483 bin lirayı geciyor. ESİN SUNGUR Bankalann riski az, getirisi yüksek olduğu için kârlı bulduk- lan tüketici kredileri, kullananla- rın canını yakıyor. Aylık yüzde 5 ile 7 arasında değişen faizle kul- landınlan kredılerin, geri ödeme- nin hemen başlamasından doğan alternatif maliyet de hesaba katıl- dığında birleşik faizinin yüzde 100'e yaklaştığı hesaplanıyor. "%95-96'Iık maliyeti izah edemiyoruz" Bir banka yetkilisi, tüketici kre- disi talep eden müşterilere, faizin azalan bakiye uzerine uygulanaca- ğını ve eşit taksitle geri ödeme ya- pılacağını anlattığını belirterek "Aslında maliyetin yüzde 95-961ara vardığını izah edemi- yonu" dedi. Yetkili şunlan söyle- di: "Müşteri gddiginde ayda yuz- dc 6 faizle kredi açacağımızı. fai- zin anaparanın azalan bakiyesine uygulanacagını anlatıyonız. 1 milyon lira kredi alan bir müşlerı 1 yılın sonunda vergisi ve fonın- la birtikte 1 mil>on 483 bin 565 li- ra geri öder diyonız.' Bu hesabı ilk gören krediyi ucuz diye duşünu- yor. Oysa geri odemenin 1 yıllık dönemin sonunda degil de akhğı- nın ertesi ayı başladıgı dikkate alındıgiBda ve geri ödenen para- nın alternatif getirisi hesaplandı- ğında kullanılan kredinin maliyeti en kötii ihtünaUe yüzde 95-96 olu- yor". Çalıştığı bankanın ve kendi ıs- minin gizli kalmasını isteyen aynı yetkili tüketici kredisi sisteminin dar ve sabit gelirliler için çok pa- halı olduğunu da belirterek "As-' lında ücreüilerin bu krediye hiç girmemesi lazıro. Çünkü neredev- se ticari kredi kadar maliyet öde- meleri gerekiyor" diye konuştu. "Kredi kartı almak btie daha avantajlı olur" diyen yetkili, söz- lerini şöyle sürdürdü: "Tüketici kredisinde parayı al- dıktan hemen sonra geri ödeme başhyor ve bir yıl boyunca devam ediyor. Arada borcunu bir anda ödeyip kurlulraa imkânı yok. Ya- ni maliyeti düşurmenin yolu bu- lunamıyor. Kredi kartı olsa kul- landığın paranın faizini ödiı>or- sun ve istediğin anda da tamamı- nı kapatıp borcunu temizlivorsun. Ücreüilerin tüketici kredisi Ulep ederfcen iyi dösnnmesi lazun. Bd- ki evine çift maaş girenler bu ma- liyeti kaldırabilir, ama tek maas- la çok zor." Kamuoyunda tüketici kredile- rinin hemen hemen bütun mal ve hizmetlerin alunında kullanüacak en pratik yol olduğuna dair bir imajın yaratılmaya başladığına işaret eden yetkili, "Eşyayı kredi- ile veya takside almak arasında fazla bir fark yok. Hatta zaman zaman taksitle olmak avantajlı oluyor. Bu krediyi öniine geJen ber alanda kullanmak egiliminden kurtulmak lazım" dedi. Kredi hesabı Arçelik bayiinden alman ra- kamlarla, bir bankanın 12 aylık kredi hesabı karşılaştınldığında kredinin daha pahalıya geldiği he- saplanıyor. Yüzde 6 faizli I mil- yon liralık tüketici kredisi 12 ay- lık dönemde ayda 123 bin 630 li- ralık eşit taksitlerle 1 milyon 843 bin 565 lira olarak geri ödeniyor. Arcelik'in peşin 1 milyon liralık "akıllı fınn"ı 200 bin lira peşin, geri kalanı 11 ay taksitle alındığı takdirde 1 milyon 309 bin liraya mal oluyor. Aylık faiz oranı, yüzde 6 olan 1 milyon liralık tüketici kredisinin geri ödemesi 123 bin 630 liralık eşit taksitlerle gerçekleşiyor. Geri ödemede azalan anaparaya uygu- lanan faiz ile birlikte Banka ve Si- gorta Muameleleri Vergisi ve Kay- nak Kullanımı Destekleme Fonu kesintisi yapılıyor. Eşit ödemelerle 12 aylık kredi hesabı T U K E T I C I G O Z U Y L E MERAL TAMER Bir pantolon macerası Ayl-K 1 DÂncnı 1 2 1 3 _ J 4 fİMİ 5 6 7 8 9 , 4 10 m 111 12 aız oranı: t>.jım YIIIIK DII AaananAaapara M. 1000000 942970 882141 817261 748060 674251 595526 511557 421997 326471 224584 115911 57030 60629 64880 69201 73810 78725 83968 89561 95525 101887 108673 115911 eşiK Taız oranı Faiz 60000 56578 52928 49036 44884 40455 35732 30693 25320 19588 13475 6955 : IUI a Fon 3600 3395 3176 2942 2693 2427 2144 1842 1519 1175 809 417 Vergi 3000 2829 2646 2452 2244 2023 1787 1535 1266 979 674 348 • 12363C r 123630 V 123630 W 123630 R 123630 p 123630 I s 123630 İk. 123630 K, 123630 W 123630 R 123630 K 123630 | = Top. 7260729 1000000 435644 26139 21782 1483565 SEKA'dazam gündemde 10 bin tonu gazete kâğıdı olmak üzere 30 bin tonun üzerinde kâğıt stoku bulunan SEKA, elektrik, fuel-oil gibi maliyet unsurlarındaki artış nedeniyle zammı gündem dışı tutma tavrını değiştirdi. AHMET KURT İZMTT — SEKA'da kâğıt satış- lannın azalması ve eldeki stokla- nn artmasına karşüık, son günler- de maliyete önemlı ölçüde etki eden elektrik ve fuel-oil fiyatları- na yapılan zamlar kâğıda zammı da gündeme getirdi. SEKA Genel Müdüriüğü'nden bir üst düzey yetkilisinin verdiği bilgiye göre şu anda SEKA'da 30 bin tonun Üzerinde kâğıt stoku bulunuyor. Eldeki kâğıt stokları- nın 10 bin tonunu gazete kâğıdı- nın oluşturduğunu bildiren bir üst düzey yetkili, ithalatın serbest bı- rakılmasının yaru sıra stoklann da dolu olmasının kâğıt zammının 1990 yıh ilk ayları için gündem dı- şı kalmasını sağladığını belirtti an- cak son dönemde kâğıt girdileri- nin önemlı ölçude artmasının SE- KA yöneticilerine yeni bir zammı düşundürmeye başladığını da ek- ledi. Üst düzey yetkilisi, 1989 yıh temmuz ayında gazete kâğıdı sa- tış fiyatında yapılan yüzde 12.3 oranında indirimi de hatırlatarak, "Önıimüzdeki günlerde kâgıt fi- yatlanna zam yapılmasının sürp- riz olmayacağını sö>leyebiliriro, ancak rapılacak zam oranının du- şük dıi7eyde tutulmasına çalışıl- ması ilke edinilecektir" diye ko- nuştu. Üretim artışı SEKA Genel Mudürlügü'nden yapılan açıklamaya göre 1989 yı- lında bir önceki yüa göre üretim- de yüzde 13 oranında artış sağlan- dı. 1989 yılındaki satışlarda daha çok ülke ihtiyacı karşılanırken, 2.2 milyar liralık ihracatın yapıldığı bildirildi. SEKA Genel Müdürlüğü'nün açıklamasında, SEKA'da 1989 yıu ocak-arahk arası 12 aylık dönem- de 490 bin 792 ton kâğıt-karton üreüminin programlandığı, ancak 1988 yıh eylül aymda başlayan grev ve lokavt uygulamalannın 16 Ocak 1989 tarihinde sona ermesi nedeniyle ocak 1989'da lOgünlük üretim yapılarak 451 bin 315 ton- luk bir üretimin gerçekleştirildiği bildirildi. Programa göre gerçek- leşme oranının yüzde 92 olduğu belirtilen açıklamada. "1988 yıh üretimi 367 bin 271 ton olup 1988 yıiına göre 1989 yılı üretimi yüz- de 22.9 daha fazladır" denildi. 1989 yüı aralık ayı sonunda mü- esseseler bazında üretimlerin programa göre gerçekleşme oran- larının Akdeuiz'de yüzde 82, Ak- su'da ^ d e 90.4, Balıkesir'de yüz- de 98.6, Çaycuma'da yüzde 82.5, Dalaman'da yüzde 102, tzmit'te yüzde 94.8 ve Kastamonu'da yüz- de 114 olduğu bildirilen açıklama- da, 1989 yılı yatınm programın- da 16 milyar 314 milyon lira lzmit atık su arıtma tesisi, 9 milyar 828 milyon lira idame ve yenileme, 450 milyon lira tstanbul Ahm-Satım Müdürlüğü nakil ve ambar tesis- leri, 372 milyon lira da diğer ya- tırımlar olmak üzere toplam 26 milyar 964 milyon lira olduğu bil- dirildi. Aralık 1989 itibanyla 19 milyar 877 milyon liranın harcan- dığı da açıklamada belirtildi. Dış ticaretin büyükleri zordurumda ANKARA (ANKA) — Türki- ye'nin genel ihracatında gözlenen olumsuz eğilimin ihracatın loko- moti«i sayılan dış ticaret sermaye şirketlerine daha belirgin bir bi- çimde yansıdığı bildiriliyor. TÜRKTRADE üyesi 25 dış tica- ret sermaye şirketinin 18'inin ih- racatında gerileme gözleniyor. Geçen yılın ilk 11 aylık döne- minde TÜRKTRADE üyesi 25 şirketin toplam ihracatı 4.5 mil- yar dolaıı buldu. Bu rakam, ay- nı dönem de gerçekleştirilen top- lam ihracatın yüzde 45'ini oluş- turmakla birlikte 1988 yılının ilk 11 aylık dönemine göre yüzde 15'lik bir düşüşe işaret ediyor. Bu arada, kasım ayı itibanyla 100 milyon dolar ihracat sınınnı geçen TÜRKTRADE üyesi dış ti- caret sermaye şirketlerinin sayısı- mn 20'yi bulduğu öğrenildi. 1988 yılında 100 milyon dolarhk ihra- cat yaparak dış ticaret sermaye şirketi unvanmı taşıyan firma sa- yısı 29 olarak belirlendi. TÜRK- TRADE üyesi olmayan dört fir- madan ikisinin 1989 yılında 100 milyon dolarlık sınırı aşmalan bekleniyor. Bugün size Sanko firmasıyla ilgili bir panta- lon macerası anlatacağız. Hem Gaziantep'li okunımuz Nuriye Yılmaz'ın hak arama yolunda verdiği sabırlı mücadeleyi ve sonuçta ulaştığı başarıyı alkışlayıp.örnek alası- nız diye... Hem Sanko firmasını da çatısı altında topla- yan Mensucat Santral'ın sahibi Halil Bezmen'- in ilginç görüşlerini okuyasmız diye... Hem de büyük patronun tüm uyan ve talimat- larına rağmen firma içinde hâlâ kraldan fazla kralalann bulunabildigıni anlatmak ve bunu kı- rabilmenin ancak inatla hak aramayı sürdürmek- ten geçtiğini gösterebilmek için... Şimdi oykümüze geçelim. Gaziantep Kız Lisesi'nde Fransızca öğretme- ni olan okurumuz Nuriye Yıimaz, yaz tatili için gittiği lzmir'de eşine Sanko marka bir pantolon alıyor. Ancak eşi pantalonu Gaziantep'e döndük- ten sonra giyiyor ve ilk giyişinde dizinin arkası- na gelen, yani terle nemlenen kısımlann rengi atı- yor, dalga dalga oluyor. Bej pantolonda meyda- na gelen bu beyazımsı lekeler çıkar mı diye dü- şünen Nuriye Harum pantolonu yıkıyor. Araa sonuç daha da kötii... Nuriye Yıimaz, lz- mir'den aldığı pantolon için talihine küsmüyor. Pantolonun iç kısmın- daki kücük etikette San- ko Tırmasımn adını ve telefonunu görüyor ve bir mektupla durumu bize bildiriyor (ekim 1989). Biz bu mektup uzeri- ne kasım başında San- ko' yu aradık ve bir yet- kili ararken Dış Ticaret Mudüriı Cezmi Sezer'e bağlandık. Cezmi Sezer bize'Nuriye Hanım pantolonu paket postasıyla odemeli olarak bize göndersin. Zararını telafi edelim" dedi. Biz Cezmi Sezer'in mesajını, 12 kasım günü Nariye Yılmaz'ın mektubuyla birlikte gazetemiz- de yayımladık. Ve okurumuzun pantolonu yol- layıp yenisini alacağı iyimserliğiyie olayı unut- tuk. Aradan bir ay kadar geçti. Sanko'dan bir te- lefon. Telefondaki ses baf a söyleniyordu: "Be- nim konuştuğnm Cezmi Sezer Bey, Sanko adı- na bu konularda yetkili değilmiş. Asıl yetkili ken- disiymiş. Hem o pantolonu neden değiştirsinler- miş. Çünkü kusur kendilerinde degilmiş. Kumaşı Bossa'dan almışlannış. Suç Bossa'nınmış." Ben aradan bir ay geçtikten sonra gelen bu te- lefona hem şaşırmış, hem de anlam verememiş- tim. İlk tepkim, okurumuza karşı mahcup düş- mekti. Onun için "Bu konuyu uzun uzadıya tar- nşabiUriz. Ama .Nuriye Yılmaz'a vaat ettik. Lüt- fen onun sorununu çözün" dedim. "Tamam ta- mam, o bir kişi. Onunkini çözelim. Aıqa genel olarak kumaşı üreten firmanın suçlu olduğu bir dunımun bizden tazmin edilmesi beklenemez" dedi. Sanki kumaşı kontrol etmek ve beğenmez- lerse iade etmek kendi ellerinde değilmiş gibi... Yine aradan bir ay geçti. Ben konuyu unut- muştum ki, Nuriye Yılmaz'dan bir mektup da- ha... Benim gazetedeki yayınım uzerine bana ve Sanko'ya itirnat ederek pantolonu Istanbul'a ödemeli olarak göndermiş, ancak Sanko panto- lonu kabul etmemiş, paket PTT'deki 2 aylık bek- leme süresini doldurduktan sonra kendisine ia- de edilmiş ve 7 bin lira kadar da bir para harca- mak zorunda kalmış. Mektubu alınca çok öfkelendim. Bu arada bir ay önceki esrarengiz telefonun nedenini de kav- radım. Paketi kabul etmeyen Sanko yetkilisi, bu arada bana da telefon açıp "ders" vermek iste- mişti. Sanko'dan ilk görüştuğüm Dış Ticaret Mü- dürü Cezmi Sezer'i yeniden arayıp durumu an- lattım. Gerek kendisi, gerekse Sanko'nun Genel Müdürü Cem Bey olaya bir anlam veremedikle- rini söylediler. Aynı gün derhal Gaziantep'te mal verdikleri ADAM mağazasıyla irtibat kurdular. Adresi ve telefonu olmayan Nuriye Yıimaz, Ga- ziantep Kız Lisesi'nde yarım saat içinde bulun- du ve aynı akşam pantolon geri alınıp yerine kış- lık bir pantolon verildi. Nuriye Yıimaz memnundu, çünkü "başarmıs- ö". Burada önemli olan pantolonun bedelinden çok, gerek okulda gerek aile çevresinde aylardır konu olan bu olayın "zaferk" sonuçlanmasıy- dı. Sanko'cular ise olayın çözümlendiğini belir- tiyor ve ısrarla "konuyu yazmayın" diyorlardı. Oysa büyük patron Halil Bezmen aynı görüşte değildi. Bu olay yazılraahydı, insanlar gerekli dersi almalıydı. Ve bu alman ders üstelik "çok çok ucuz bir ders"ti. Bezmen şoyle diyordu: "O telefonu edenin kim olduğunu herhalde bulmuşlar, ama bana söyle- mhorlar. Fakat bakıyonım olaydan derslerini al- mışlar. Çiınkü pantolon üretmek için Mensucat Santral'dan. yani ana finnadan satın aldıklan kumaşlan deneraiş, be- genmemiş ve bize iade etmişler. Eger bir firma merkezden gönderilen malı kalitesiz bulup ia- de etme yoluna gidebi- livorsa, gerekli dersi al- mış demektir. Ve bu çok ncuza mal olmnş bir derstir. Aynı olay Avnıpa'ya ihrac erügiıniz mallarda başınuza getdiginde çok daha pahalı dersler ah- yoruz. Ben bunlan yö- neticilerime anlatıyo- rum. Ama onlann be- nimsemeleri zaman ah- yor. 100 laf ediyorsu- noz, ancak 3'ünün me- sajını alıyoriar. Ancak tüketici hakkını aradığı, bilinçlendigi ve yılmadıgı zaman satıcı da disipline olacaktır. Aslında Sanko'da çalışanlar, saat 17.00'de işle- rfaıden çıktıktan sonra kendileri de tüketicidir ve çof u haklannı arayamamaktadır. Kendi hayat- larında haklannı aratamayan bu insanlar, bel- ki başkalanaa o hakkı tanımakta ilk denemele- rinde zorlanmaktadır. Bu olay bu anlamda iyi bir ders olmuştur." Arçelik: Delik kazan Çekomastik'le onanlmaz Termosifonunun delinen kazanını bir tüp Çe- komastik'le tamir eden ve 2 yıldan beri sorun- suz kullandığını ifade eden okurumuz Cem Ka- rabina'nın mektubuna Arçelik Genel Müdürü Hasan Subaşı'dan yanıt var: Subaşı şöyle di- yor: • Su ısıncılannda kullanılan kazanlann, Türk Standartlan Enstitüsu'nün TS 77 ve TS 733 sayılı standartlanna u>gun olarak, 12 atü basınçta kontrolden geçirilmesi ve 16 atü ba- sınca kadar dayanıklı olması şarttır. Kazanlar genellikle 2.5 mm kalınlıgında çelik sactan üre- tilip paslanmaya karşı emayelenerek konınur- lar. • Yüksek basınçlı kazanlarda meydana ge- len delinme yalnız ka>nakla tamir edilebilir. Ancak kaynak sırasmda eraaye yanacagından ileride paslanraa>a meydan vermemek için tek- rar emaye kaplanraası ve kontrolden geçirilmesi gereklidir. • Çekomastfkie yapılan tamirin uzun vadede şebeke basıncıyla ısıtma sürecinde mevdana ge- lebOecek basınç birikimine dayanması mümkün degJldir. Sa>ın Cem Karabina >e aiiesini bir teh- likeyle karşı karşıya olduldan hususunda uyar- mayı görev addediyoruz." Spor ayakkabı ithalatında sıçrama îthal spor ayakkabıda iş hacmi bu yıl 55 milyar liradan 125 milyar lirayayükselecek Geçen yıl toplam 300-320 bin çift olan spor ayakkabılan ithalatının 1990 yılı sonunda 700 bin çifte ulaşması bekleniyor. Geçen yıl spor ayakkabı ithaline uygulanan fonlann düşürülmesi ve düşük kur sonucu spor ayakkabı ithalatı hızla büyüdü. Gelişmelerin tekrarlanması durumunda yerli sanayinin yara alacağı belirtiliyor. NİHAT ÜNVER tthal spor ayakkabısı piyasası 1990'da cıvıl cıvıl bir yıl yaşıyor. Geçen yıl spor ayakkabı ithaline uygulanan fonların düşürülmesi ve düşük kur sonucu, spor ayak- kabı ithalatı hızla büyürken, 1989 yılında yaşanan bu gelişmelerin bu yıl da sürmesi durumunda yerli spor ayakkabı sanayünin yara alacağı vurgulanıyor. Geçen yıl toplam 300-320 bin çift olan spor ayakkabı ithalatı 1990 yılı sonun- da yaklaşık 700 bin çifte ulaşacak. Spor ayakkabı ithalatının seyri Markalar ve ithatatçı nrmalar 1989 (çlftadet) 1990 (çiftadet) Perakende satış! flyat. (TL) : Adıdas (Esem Pazarlama) L.A Gear (Cats Spor San ) Converse (Contex İç ve Dış T) Reebok (Reebok Sport) . Nıke (Vepa) 61047 20.000 60 000* 45 000 40 000 150 000 120 000 120.000 100.000 50.000 120-328.000 120-320 000 80-220 000 100-425.000 160-250.000 l Hı-tec (Hı-tec) 14.000* 40 000 80-249 000 Kamachı (Artas) Amencan Eagle (Vepa) : * 6 aylık rakamlardır 20 000 15 000 35.000 20.000 75 125 000 70-100.000 .aoc tthal spor ayakkabıda iş hacmi 55 milyardan 125 milyar liraya yük- selecek. İthalat rakamları katlanarak artıyor Spor ayakkabısı ithalinde fon- ların aşamalı olarak düşürülmesi ve ithal ayakkabılardan alınan vergilerin hafifletihnesi ile son bir iki yıl içinde yalmzca yabancı markaları artmakla kalmadı, it- halat miktarı da katlanarak artı- yor. Şu anda ise ithal bir çift spor ayakkabıdan alınan toplam ver- gi ve fon yüzde 60'a çekilmiş du- rumda. Geçen yıl uygulanan kur poli- tikası sonucu döviz kurlanndaki artışın enflasyonun hayli gerisin- de kalması, spor ayakkabı ithalat- çılarırun iştahuıı daha da kaban- tı. Hi-Tec spor ayakkabı ithalat- çısı Nejal Sancak, " Ş D anda ithal etmek yerii üretimden daha kâr- lı. İçerde enflasyon nedeniyle yerli spor ayakkabısmın fiyab artarken ithal spor a> akkabılanna ujgula- nan kesintilerin düşürülmesi ve dolann TL karştsında enflasyona göre daha az değer kazanması it- hal spor ayakkabı fiyatlarını pi- yasaya göre ucuzlatıyor" şeklin- de konuşuyor. Aslında ithal spor ayakkabı pa- zarı Türkiye'de toplam spor ayak- kabı pazannın (üretim ve ithalat) küçük bir kısmını oluşturuyor. Türkiye'de 1989 yılında toplam spor ayakkabı arzı 5-5.5 milyon çift iken bu miktann yüzde 5.5'lik bir bölümü 300-320 bin çift ile it- hal spor ayakkabılara ait oldu. Toplam arz içinde yüzde 5.5 gibi çok kuçük paya sahip ithal spor ayakkabılan toplam ciro içinde- ki payıyla geçen vıl itibariyle yak- Sera ürüıılerinde fiyatlar katlandı Antalya Hal Müdürlüğü yetkilileri, bu yıl seraların "don"dan etkilenmesiyle "ucuz sebze umudunun hayal olduğunu" iddia ettiler. ANTALYA (AA) — Antalya Hal Müdürlüğü yetkilileri, sebze- meyve fiyatlanndaki artışın bu ay da devam edeceğini ileri sürerek, Türkiye'nin turfanda sebze üreti- minin yüzde 65'inin yapıldığı An- talya yöresinde, bu yıl seraların "don"dan etkilenmesiyle, "ucuz sebze umudunun hayal oldu- ğunu" iddia ettiler. Hal Müdürlüğü yetkilileri, yö- rede havalann ısınmaya başlama- sına rağmen, sebze ve meyve fi- yatlarında henuz bir duşme görul- mediğinı belirterek, turfanda seb- ze uretiminde meydana gelen boş- luğun haziran ayına kadar süre- ceğini bildirdiler. Yetkililer, Antalya yöresinde önümuzdeki günlerde dikimine başlanacak olan tarla sebzelerinin piyasaya çıkmasına kadar, fiyat- larda ani yükselme ve düşmelerin süreceğini, açık tarla ürünlerinin satılmaya başlamasıyla fıyatlarm düşebileceğini söylediler. Antalya loptancı halinde satı- şa sunulan sebzelerin içinde en ucuzu pırasa oldu. Tarla ürünü sebzelerin fıyatı da sera ürünleri- ne göre daha ucuz seyrediyor. An- talya Hali'nde satışa sunulan en pahalı sebze ise taze fasulye. Hal- de pırasanın toptan satış fiyatı 200-300 lira arasında değişirken, sera fasulyesinin fiyatı da 10 bin lira oldu. Geçen yıhn mart başında 200 li- ra ile bin 100 lira arasında satılan sera domates, bu hafta 500 ile 2 bin liradan işlem gördü. Geçen yil mart ayında 2 bin ile 4 bin liıa arasında satılan taze fasulyenin fi- yatı da 10 bin lira oldu. Antalya halinde satışa sunulan diğer seb- zelerin fiyatları ise geçen yılın aynı dönemine oranla, yüzde 80 ile yüzde 100 arasında arttı. Sebze-meyve fiyatları T1 1989 (Mart) Domates Biber Salatalık Patlıcan.. Bakla. ... Kabak . . 200-1100.. .1200-2500 . . . .300-1500. .. 1500-2500 . .400- 750... . 600-1000. . 1990 (Mart) . 500- .2800- . .1000- . 2500- 1000- 2000 3600 2000 3500 2000 . .1000-2500 laşık 55 milyar TL. ile toplam 340 milyar dolayında olan spor ayak- kabı pazarı cirosunun yüzde 16'sını kaplıyor. Spor ayakkabı satıcılan son bir iki yıldır yabancı spor ayakkabı talebinin patladığım belirtiyorlar. Eroğlu Spor Mağazası çalışanla- rından Levent Adıgüzd sattığı her 10 spor ayakkabının 6'sınm ya- bancı ayakkabılar olduğunu söy- luyor. Reebok Sport. Firma- sı'ndan Mehmet Yılmazel, ithal markalara yoğun bir ılgi ve talep olduğuna değinerek "Arük gelir diizeyi düşük insanlar bile para biriklirip yabancı spor ayakkabı ahyoriar" diyor. Vepa'dan Haluk Erol'a göre talebin, ortalama fi- yatı 50-60 bin lira olan yerli spor ayakkabıdan ortalama fiyatı 170-190 bin lira olan yabancı spor ayakkabılara yönelmesinde en bü- yük etken ise yapılan reklamlar. Diğer taraftan talebin ithal spor ayakkabıya yönelmesi yerli spor ayakkabı sanayiini tehdit etmeye başladı. Türkiye'de spor ayakka- bı üretimi ve ithalatı yapan en bü- yük kuruluş olan Cankurtaran Holding'in tcra Kurulu Başkan Yardımcısı tlhan Arslan, "1989 yılında uygulanan kur poiitikalan 1990 yılında da sürer ve fonlarda yeni bir duşme olursa bu yıl yerli spor ayakkabı tüketiminden itha] spor ayakkabı yüzde 10'luk bir kayma olacaktır" dedi. Spor ayakkabı ithalatı yapan firmala- rın 1990 yılı hedefleri araştırıldı- ğında 1990 yıhnda spor ayakka- bı ithalinin 700 bin çifte ulaşaca- ğı ve bu görüşün şimdiden doğ- rulandığı görüluyor. 1989 yılında toplam spor ayakkabı pazannın yüzde 5.5'ini oluşturan ithal ayakkabılar, pazar paylarını 1990 yılında yüzde 14'e yükseltecekler. Öte yandan geçen yıl pazar hac- mi 55 milyar TL. civannda olan ithal spor ayakkabılarm pazar ha- cimleri ise bu yıl sonunda 125 mil- yar TL'yi aşacak. Bu rakam ise toplam spor ayakkabı cirosunun yaklaşık yuzde 35'ine ulaşacak. KISA KISA • AKSİGORTA 30. yıl kuruluş kutlamalan ve yıllık acenteler toplantısı Bursa'da yapıldı. Genel Müdür Ercan Mutlu, serbest tarife sisteminin sigorta sektöründe pazarlamayı ön plana çıkardığını söyledi. • BUDGET RENT A Car, Türkiye'de 5. hizmet yüını doldurdu. Camel Holding kuruluşlarından olan şirket, Türkiye çapında 29 büro ve 800 araçlık bir filoya sahip bulunuyor. • PRATT & \VHITNEY ile Condor Flugdienst arasında PW4000 satışım kapsayan bir anlaşma imzalandı. Lufthansa Havayollan'run bir ünitesi olan Condor Flugdienst, 6 adet PW4000 motor siparişi verdi. Motorlar, Boeing 767-3OOER jetlerinde kullanılacak. • YAŞAR DIŞ TİCARET, 1989 yılında ihracatım önceki yıla oranla yüzde 28.3 arttırarak 186 milyon dolara çıkardı. Aynı yıl 28 milyon dolarhk ithalat yapan şirket, toplam 214 milyon dolar tutannda ciroya ulasarak 6 milyar 888 milyon lira kâr etti. • TELETEKNtK'in 1990 yılı başında pazara sunduğu renkli lazer yazıa QMS Color Script 100 Model 10, renkli çıktı ünitesi olarak PC, AMİGA ve Machintosh'a bağlanabiliyor. 16 milyon renk kullanabilen yazıcının diğer bir özelliği de Post Script sayfa tammlama dilini desteklemesi. • PRtZMA Mümessillik Şirketi, lngiliz yapımı Steelite porselenleri için büyük şehirlere yönelik bayilik çalışmalarma başladı. • TOSHIBA ELEKTROMAK Toshiba, büro makinelerinin 1990 yılı modellerini Bükoma 90 Fuan'nda sergiliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle