05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahlbl CumhunTO Masbaacılık \e Gazelecıhk Turk \nonım Şlrkclı adına U PolHıka Cttal bçiug*. D>ş Haberter brçı» Bala, Ekoncmı Ongız Turton, Is Sendıka ><ıknui ktlfncı. kuhur Cd»l Islcr. Nadır Nadl # Genel Yawn Muduru Hasan Cemal. Mues«»e Mudu-u Ejnım Gcnc» *anfauı. Haber Arastırma Ismn BoVuı. Vur Haberkn NecdM Doguı, Spor Dam$manı \bddkxdv ^ucrtauul. Emine l'şaklıgıl. 'iîzı Işlerı Mudu-u Oki) Gonensın. 0 Haber Merkez Dıa 'la.ntL- Ktran Çalqluui. Vuşi-nıa Şak» Mp«>. Duzeltme Abdıdhh VUKI. 9 Koordınaıor Mımcı konıh». 9 Mab Isler Muduru Yalçın Rıvtr. Savta Duzenı Yoneımenı Mi Vsı. 0 Tems.kıier hrol trkul. 9 Muhasebe Bukal VHKT 9 ButçePlaniama <wvgi Osnanbtşeoglıı 9 Reklam V>S* Torwı. 9 Ek Yavınlar Hııh» ANKARA \hmel Tan, İZMIR Hikmel ÇctlnLımt. ADANA Çrtn Irlgnıofclu \k>ol 9 lda.t Hnsoı» Gurer. 9 I>fctmc OMİCT Çdik. 9 Bılgı-ljlem Naıl ln»l. 9 Pmonel S o » Bosunaoglu. «ÎSOT ve frjwm. Cumhumw Maıbaacılık ve Ga2tucüık TAJ> Türk Ocagı Cad. 39-41 ^ t WM la PK 246-laanbul Td S\l 0< 05 120 Suu. Tttoı 22246 F». (l) 5» 60 72 9 Sffrotar Ankan: /ıva Gokalp B)\ Inkılap S. No l»'4. Td 133 11 ll-T TdOL 42344 Fta. (4) 133 <* 6< 9 '"™" H Zı>a Biv 1352 S2/3 Td. 13 II 30. Tdoc 52359 Faı. (51) 19 53 60 Irvonu Cad 19 S No Ka 1, Td 19 37 52 (4 ha) Tdc 62155. FM. (71) 19 37 ö TAKVIM: 3 YIART 1990 İmsak: 5.05 Guneş: 6.29 Oğle: 12.21 Ikindı. 15.29 Akşam. 18.03 Yatsı: 19.22 \ Bakanlar Kurulu karanyla 3 bölge daha "özel koruma alanı" ilan edildi Patara, Kekova, Göksu korumada Çevreden sorumlu Devlet Bakanı Dinçerler "Amacımız, bu bölgeleri gelecek kuşaklara bozulmadan devretmek" dedi. Köyceğiz, Dalyan, Göcek'teki koruma bölgelerinde sımrlar genişletildi. Karann yürürlüğe girmesi ile birlikte bu bölgelerdeki tüm yatırım ve inşaat faaliyetlerinin durdurulması gerekiyor. ANKARA (Cumhuri>et Burosu) — Bakanlar Kurulu Goksu, Patara ve Kekova'yı ozel koruma alanı ilan etti. Dün Resmi Gazete'de yayımlanarak yurürlüğe giren kararla 1988'de koruma alanı ilan edilen Köyceğiz, Dalyan ve Go- cek'te de sımrlar genişletildi. Korumaya alınan yerlerde yatırıra planı olanlara Turızm Bakanlığı yeni yer gösterecek. Çevreden sorumlu Devlet Ba- kanı Vehbi Dinçerler, "Amacımız bu bölgeleri gelecek ku- şaklara bozulmadan devretmek" dedi. Bölgelerin kaderi belirsiz 5 Temmuz 1988'de ilk kez Fethiye, Marmaris, Milas sa- hillerindeki bazı bölgelerde ilan edilen koruma alanlarının ardından bu kesimlerdeki çalışmaları duzenlemek uzere ozel bir kurul oluşturulmuştu. Bu kurul, koruma bölgelerinde yeni yatınmların yapılıp yapılmadığını denetlemekle görev- lendirilmişti. Bu bölgelerin geleceği konusundakı belirsız- lik devam ederken hükumet, korunması konusu uzun sure kamuoyunda tartışılan Kekova, Patara ve Goksu'yu da dun 90/77 sayılı kararla ozel koruma alanı ilan ettı. Bu kararın gerekçesinde "Söz konusu bölgeleri çevre kirlenmesi ve bo- zulmasına karşı konımak ve buralardaki doğal guzellikle- rin gelecek nesillere intikalini teminat alona almak amaçlanmaktadır" denildi. Kararda aynca, koruma altına alınan yerlerde kendısine "tahsis"te bulunulmuş olan kişi ve kuruluşlara Başbakan- lık, Mahye ve Gumrük, Tarım Orman ve Köyişlerı ile Tu- rizm Bakanlıklannca ortak belirlenecek yerlerde kamu ara- zilerinin turizm yatırımlanna tahsisi hakkındaki vönetme- likte ongorülen şartlar aranmayacak. Buna göre öteki ba- kanlıkların herhangi bir iznı aranmaksınn doğrudan Turizm Bakanlığı'nca yer tahsisi yapılacak. Karann yururlüğe girmesiyle birlikte soz konusu bölge- lerdeki tum yaunmlar da durmuş oluyor. Inşaatlann da dur- durulması gerekiyor. Koruma altına alınan yerler şoyle: Patara: Ince Burun'dan Eren'e kadar olan kıyı şeridi ile karada Geren Ovası Üzümlü me\'kiine kadar koruma altı- na alınıyor. Kekova: Çam Dağı'ndan itibaren kıyıya kadar olan bol- ge ile Geyikova adası ve Sıcak yanmadası tümuyle koruma bölgesi oluyor. Göksu: Taşucu'nun kuzeydoğusundan itibaren Silifke'nin doğusu Olukbaşı'ndan teğet olarak denize kadar olan böl- ge korumaya alınıyor. Koruma içinde Altınkum sahili, Kur- tuluş mevkii ve Akgol var. Koyceğiz - Dalyan: Daha önce Dalyan'ın kuçük bir kesi- mi koruma alanıydı. Şimdi Köyceğiz golünun tümu, Kara- oğlan Ovası'ndan Kızılburun'a kadar olan bütün bölge ko- rumaya alınıyor. Çevrtden sorumlu Devlet Bakanı Vehbı Dinçerler, amaç- lannın gelecek kuşaklara sağhkh bir çevre b\rakmak oldu- ğunu belirterek şu değerlendirmeyi yaptı: "Turizm alanı ilan edilen bazı yerlerde yapılaşmaya ön- celik veriliyor. Biz koruma bölgesi olmasını kararlaştırdığı- nuz bölgelerde kesinlikle onceliği turizm* vermeyeceğiz. Belki çok zorunlu olarak vapılması gereken bazı binalara izin ve- rilir. Ama bu bölgelerdeki doğal )^pıyı engellejecek girişim- ler olraayacak." « Göksu'da 310 kuş türü Şimdiye dek 310 kuş turünün gözlendiği Göksu Deltası yaklaşık 13 bin hektarhk bir alan. Saz horozu, gok saz ta- vugu, yaz ordeği, çeltikçi, kılıçgaga, kocagoz, bıyıklı sum- ru, kara sumnı, ırmak bulbulu, tepeli batağan, dogan, tur- na, deniz kartalı, kızıl akbaba, flamingo, sakaca kazı ve sa- karmeke bolgenin unlü kuş turlerinden. Burada karıdes çiftliği kurulması için uzun süre bakan- lık, Mersin valiliği ve çevreciler arasında çekişme olmuştu. Patara ise yaklaşık 12 kilometre uzunluğunda plajıyla un- lu. Henuz bakirliğini yitirmeyen bölgede başta tngiliz şir- ketlerı olmak uzere bazı yerli ve yabancı şirketlerin yatırım girişımı vardı. Köyceğiz Dalyan yöresindeki alanların genişlemesinin de bölgeyi kuşatan yapı zincirini engelleyebileceği belirtiliyor. DANIŞT4Y KARARI AUağa'ya ikind 'durDanıştay Aliağa'da yapılması planlanan termik santral için ikinci kez 90 günlük yürütmeyi durdurma kararı aldı. İZMtR (Cumhuriyet Ege Bıi- rosu) — Danıştay Aliağa'da ya- pımı planlanan termik santral için ikinci kez yurutmeyi durdur- ma kararı aldı. Bağımsız Milletvekili Kemal Anadol'un Aiıağa Gencelli'de ya- pımı planlanan termik santralla ilgili olarak yaptığı başvuru uze- rine, Danıştay, 27 Kasım 1989 gu- nu 90 gün sureyle yurutmeyi dur- durma kararı alrruştı. Aliağa'da yapımı planlanan termik santra- lın büyuk bir çevre kirliliğine yol açacağı ve bölgede insan sağlığı- nı tehdit edeceğini öne surerek santral yapımınm durdurulması- nı isteyen Kemal Anadol'un baş- vurusu uzerine olayı inceleyen Danıştay, hukümet yetkililerin- den de konuyla ilgili bilgi almış- tı. 90 gunlük sürenin dolmasırun ardından, Danıştay dun ikinci kez yine 90 gun sureyle yürutme- nin durdurulmasına, bağımsız Milletvekili Kemal Anadol'un ve hukumetin yeniden savunmaları- nın alınmasına karar verdi.Kemal Anadol'un yanı sıra 19 belediye- nin üye olduğu Bakırçay Beledi- yeler Birliği ve Horozgedigi muh- tarı da Danıştay'a yürütmenin durdurulması için başvurmuşlar- dı. Öte yandan Termik Santral ya- pımına karşı îzmir'den Gencel- li'ye kadar S0 kilometrelik bir in- san zinciri oluşturulması eylemi için hazırlıklar giderek hızlanı- yor. Yeşiller Partisi Izrrur tl Baş- kanı Savaş Emek, "Bu olay Ye- şillerin eylemi değil, çevre konn- suna duyariı, yurttaş haklan di- ye bir şeye inanan herkesin eyle- mi" dedi. Yeşiller yaptıklan yazılı açık- lamada, Enerji ve Tabii Kaynak- lar Bakanı Fahrettin Kurt'a "hodri meydan" diyerek "tz- mir'den Gencelli'ye insan zinci- ri gerçekleştiremezsek termik santral sozunıi ağzınııza almaya- cağız. Bizim yurttaş haklanna saygımız var, buyrun yapın diye- ceğiz. Ama zincir oluşursa siz, yurttaşlann hakkına saygı göste- recek misiniz" goruşunü dile ge- tirdiler. Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba- kanı Fahrettin Kurt'un termik santral yapımına karşı çıkanlann "tuzlanmn kuru" olduğunu söy- lemesme tepki gösteren Yeşiller, şu açıklama>ı yaptılar: "Sayın uzaktan bakan Fahret- tin Kurt, eger liıtfedip yalundan baksaydımz en azından Yata- ğan'ı, koylerini göriirdünüz. Ter- mik santralın insanlan, bayvan- lan, bitkileri, kısaeası tüm canlı ortamı nasıl yok ettigini göriır- diinöz. 25 yıl sonra hurdaya çı- kacak, kimsenin isteraediği bir termik santralı ille de kuracağım diye tutturup Danıştay'ı. kamn- oyunu baskı altına almaya çalış- mazdımz. Eger biraz yakından baksaydımz, Aliaga yöresindeki kirliliği onlemek için hiçbir şey yapmadığınızı gorup vıllardır kirliliği tespit edecek hava öl- çümlerinin bile yapılmadığını bi- lirdiniz." Konu önceki gün termik sant- ralı önleme konusunda oluşturu- lan koordinasyon kurulunda da görüşuldü. İnsan zinciri eylemı- nin gerçekleştirilmesi konusunun zaten kurul tarafından daha ön- ce hazırlanan programda yer al- dığını belirten kurul üyeleri, ey- lemin koordinasyonun kurulca yurutulmesi kararını aldı. 22 Nisan Dünya Gunu FİGEN ATALAY Edirne'de tahta araba ile uğraşan Raif Usta'nın tek müşterisi "esmer vatandaşlar" Arabanın çiçekleri solduNECATİ GÜNGÖR en zanaatianndan 22 Nisan 1990... Lutfen bu ta- rihi not edin, çunku o gün, "Dünya Gumı" olarak kutlana- cak. Dunyanın her yerinde pek çok insan, bu tarihte çevresini da- ha iyi konıyabilmek için çeşitli çalışmalar başlatacak. Eğer özel otomobiliniz varsa, siz de Dün- ya Günü kutlamalanna katılabi- lirsiniz. Nasıl mı? Otomobilinizi bir günluğune evinizin önünde btra- kıp işinize toplu taşıma araçlany- la giderek... Belki her zamankin- den daha çok yorulacak, sinirle- necek, rahatsız olacaksınız. Bel- ki "Bu neyi çözümler, birkaç ki- şinin boyle düşunmesi yetmez ki" diye boşvereceksiniz. Ancak eğer çevrenizin her geçen gün daha çok kirlendiğini gözlüyor ve bu- nun ancak sizin gibi duyariı in- sanlann çabalanyla önlebileceği- m duşünüyorsanız, otomobilini- zi bir gunlüğüne trafiğe çıkarma- yın. Böylece hem hava daha az kirlenmiş olacak hem enerji ta- sarrufu sağlanacak ve belici de yollardaki araç sayısı azalacağın- dan trafik daha az tıkanacak. Amerikan Kamu Ulaşımı Bir- hği (APTA) de Dünya Günu et- kinlikleriyle ilgili önerilerini uye- lerine duyurdu. APTA'nın bugün için en önemli önerisi şu: "Oto- mobillerinizi bir güniüğüne evi- nizin önünde bırakın, toplu taşı- ma araçlarını deneyin." ratirmiş çocuklar, atölyelerinde çekiç sallıyorlar. Yürekleri ak, yüzleri kara çocuk- lar... Oyun öğrenmeden hayatı öğreniyorlar! Şimdinin çocukları böyle de, kırk yıl önce başka mıydı? Ha- yır... Kırk elli yıl öncesinın çocuk- ları da, zanaat altın bilezıktir diye belleyip, hayatta bir baltaya sap olma kaygısıyla duşüyorlardj yol- lara her sabahın kör vaktinde... tşte Edirneli Raif Usta da on- lardan biriydi. Elli yıl öncesinin tamirci çırağı! Ne var ki o vakit- ler, memleketteki otomobil sayı- sı bir elin parmaklan kadardı. Devir, at arabası devriydi ve ço- cuklar, at arabacılığıru öğrenmek için ustalannın peştemallanna yüz sürmekteydiler! Edirne'de ne kadar çok araba atölyesi vardı o yıllarda! Ben di- yeyim kırk, siz deyın elli tane... Saraçhane'de, Kıyık'ta, Bankalar Çarşısı'nda, Bostanpazarı'nda... Bu semtleri dolduran araba atöl- yelerinde, serçe sürüsü gibi çocuk- lar, ellerindeki çekiçlerle, geleceklerini biçimlendirirlerdi örs üstunde... Şimdinin Raif Usta'sı, dokuz yaşındaydı daha, bu zana- ta girdiğinde. Ustasını Allah di- ye benimsemişti; ondan izinsiz su dökmelere bile gitmezdi! Dalga- cılık etmek, alet edavata zarar vermek, işe geç kalmak, ustanın ve hatta kalfalann karşısında dil döndûrmek kimin ne haddineydi! Altın çağ Arabacılığtn altın çağıydı o yıl- lar. Onca çırak, onca kalfa, saba- hın altısından gecenin on birine kadar çalışırlar da, yine işin so- nu gelmezdi bir turlü. Gece yarı- sında terli ve yorgun bedenlerini yatağa vurur, sabahın ilk ışıkla- rıyla gözlerini açarlardı. Sabahın körunde dukkârun kapısına varır- lardı ki atıru, eşegini, öküzünü sü- rüyen köylü, onların yolunu gözlemekte... O yıllarda yalnızca eşya taşımak için değildi at ara- balan; köyden kente insan da ta- şırlardı. Bereketli ve iyi günlerdi onlar. Haftada uç, dört tane ye- ni araba yapılır; ayrıca onanm iş- leri de aradan çıkardı. Arabanın tek çivisi bile dışarjdan alınmaz, her şeyiyle atölyede yapıhrdı. Ağaç işçiliği, denıir işçiliği, hep- si! Işte bu alün çağ, 1950'lere ka- dar surmuştu. On yılda Raif Us- ta, zanaatı eksiksiz öğrenmişti. O arada askere gidip geldi; ev- lendi, kendi başına şimdiki dük- kâmnı açtı... Ancak zanaatın eski tadı yoktu. Otomobiller, bu yıl- larda yolları arşınlamaya başla- mışlardı. Kendisiyle birlikte çıraklığa soyunanlar, onun kadar şanslı sayümazlardı; çünkü öğren- üf Usta'nın taa 1958'de yaptığı tahta arabalar bugün hâlâ Edirne yollarında türkü söylüyorlar. Ama altın çağı çoktan kapanmış at arabalannın. Gönlü zengin esmer vatandaşlar da olmasa dükkânı kapayacak Raif Usta. Bir de çiçeklere yanıyor içi: "Eskiden çiçekli boya yapıhrdı bu talikalara. Boyacı var da ARABAMIN TEKERİ — Raif Usta'mn yaşamı tekerierin hızıyla geçti. (Fotoğraf: Kayıhan Güven) dikleri iş, geleceklerini kurtarma- ya yetmemişti. Kimileri gidip kahvecüik yapmaya soyunmuşlar- dı yeni baştan; kimileri de tomba- lacılığa kadar duşmüştu! Raif Usta'nın uç oğlu dünyaya gelmişti ellili >ıllar içinde. Üçünü de, özellikle dukkânından uzak tutmaya özen gosterdi. Başkala- n da çırak vermiyorlardı çocuk- larım. Ustalar kendı kendilerini emekliye ayırıyor, atölyeleı birer ikişer kapanıyorlardı. Günden gu- ne artan otomobillerse, eskinin o daracık sokaklarında park yeri bulmakta güçlük çekiyorlardı ne- redeyse... Edirne'nin "esmer" vatandaş- ları dışında kimseler gönül indir- miyorlardı at arabacılığma! At beslemekse, başlı başına bir kül- fet olmuştu zamanla, ki bu her babayiğidin harcı değildi. O, 1940'ların kırk, elli atölye- sinden kala kala dört dükkân kal- mıştı bugüne! Bunlardan biri kendi evinde onanmcılık yapıyor- du; biri Kıyık'ta direniyordu, bi- ri Bostanpazarı'nda. Biri de Raif Usta'ydı. Yeni araba yapumıyor- du, hayır... Eskiden yapılmış ara- baları onarıyordu ustalar... Hiçbir ustanın yamnda çırak ça- lışmıyordu; bu dört ustadan son- rası olmayacaktı... Esmer vatandaş Şimdilerde, tek başına, yılda kaç arabayı tepeden tırnağa yeni- leyebiliyordu Raif Usta? Başka hiçbir iş yapmazsa, ayda bir ara- ba! Yardımcısı yoktu; dahası, ser- de yaşlılık vardı artık... Gece on birlere kadar çalışmak gerilerde kalmıştı. Akşam karanlığı düştü mü, bu yaşlarda insanlar, yalnız- ca evlerinin sıcaklığını özlüyorlar- dı... "Mesieğimizi ayakta tutan, bi- zim esmer vatandaşlardır" diye bir gerçeğin altını çizıyordu Raif Usta, "Edirne'nin içinde yüz ka- dar araba var bugün. Hepsi de es- merlerin. Odun, kömur, kum, demir, çimento çekerler boyuna. On beş, yirmi binden aşağı düş- mez>gunluk kazandıklan. Bunun yansını ata yediririerse, yansı da kendilerinin... Gonlü zengin adamlardır esmerler. Bazen işi bc- ğenirierse, 'Elal olsun be!' diye- rekten usle bir de rakı parası verirler... Eileri para tutmaz, es- ki borcu ödemeyi sevmezler; ama Allah için, bunca yıl beş param kalmadı üzerlerinde..." Raif Usta her ne kadar araba onanmından geçiniyorsa da, at arabalan, öyle otomobiller gibi sık sık bozulmuyor. İçlerinde, ye- di sekiz yıl tamirci eli görmeyen arabalar var! Ta 1958'de yaptığı arabalar, bugün Edirne yolların- da turku söylüyorlar! (Bir de, yedi sekiz yılda elden çıkmasa bile, gözden düşen otomobiUeri düşü- nün... Dahası, otomobillerin ben- zinini, yağını, suyunu, yedek parcasını düşünün...) Otuz beş torba çimentoyu yüklüyorlar, üs- tüne de arabacı çıkıp oturuyor da ne atın ne de arabanın gıkı çıkmı- yor! "Eskiden meraklılan vardı", diyor Raif Usta. Çiçekli boya ya- pılırdı bu talikalara.- Talıka dedi- ğim, araba yani. Edirne'de öyte söyleriz. Yeni araba yapümayınca, boyacılık da kalmadı. Boyacı var da, çiçekli yapani kalmadı. Şim- di tamirie yenilenen arabalara, duz boya anhyor, o kadar... Çiçek- li boyayı büsbutün unuttuk." Edirne'de at arabalan, değişen hayata karşı ucuzluğu ve Jayanık- lılığıyla direnirken, son yıllarda bir başka moda çıkmıştı ortaya: Bodrum'larda, Marmaris'lerde villası olan zengin takımı, kapıla- rının onune bir at arabası koyma âdeti çıkarmışlardı. Bu nostalji, Edirne'de araba yapımcıhğını al- tın çağına döndurür müydü bir gun yeniden? Hıç sanmıyoruz. Olsa olsa, çingene pembesi renk- leriyle, hacı ağa villalarında ara- besk bir dekor oluştururdu, işte o kadar. KKTC'yi tanımayan ülkeler, Doğu Akdeniz Üniversitesi diplomasını îanıyorlar KKTC üniversitesi gelişme yo a Magosa'daki üniversite, KKTC'ye yönelik bavul turizminin yanı sıra eğitim turizminin de gelişmesini sağladı. Halen Doğu Akdeniz Üniversitesi'nde, yarısı Türkiye'den 3 bin kadar öğrenci eğitim görüyor. TURAN YILMAZ GAZİMAGOSA — KKTC'de Doğu Akdeniz Üniversitesi, bir ulkeler mozaiği sergiliyor. Tam 16 ayrı devletten 2 bin 928 oğrenciye eğitim olanağı sağlıyor. Bu ul- kelerin buyuk bölumu de KKTC'yi tanıma- yan ulkeler. Bu anlamda ilginç bir ulusla- rarası durum sergiliyor. Ülkeler KKTC'yi tanımıyorlar, ama verdiği unıversite diplo- masını tanıyorlar. Unıversıtenin mezunla- rı arasında Ingıltere'de, ABD'de yuksek lı- sans oğrenimi yapanlar var. Doğu Akde- niz Üniversitesi, her yıl açık veren bütçesi ile yaşama savaşımı veriyor. En önemli so- runu Turkıye'nin ilgisizlıği. Çunkü oğren- cılerın yarısı Türkiye'den. Magosa'ya 3 km uzaklıktaki üniversite 600 donumluk bir alan uzerine kurulu. Kullanılan 5 binası var. Henuz inşaat ha- lındeki bir eğitim binası ile Sabancı Vak- fı'nın yurt binasının da onumuzdeki yıl içinde bitmesi tasarlanıyor. KKTC huku- metinin vaat ettiği arazınin de verilmesi ha- linde universitenın kullanım alanı daha da buyuyecek. 1979 yılında 3 yıllık teknoloji yüksek okulu olarak kurulan okul, 1988'de üniver- site oldu. 9 uyeli Kıbrıs Eğitim Vakfı tara- fından yonetiliyor. Vakıfta, KKTC Milli Eğitim Bakanlığı'ndan 2 yonetici, 2 tıp doktoru, 1 mimar, 1 banka genel müdü- rü, 1 kamu hizmetleri komisıonu yöneü- cisi ile ODTÜ'nun rektoru ve bir yardım- cısı bulunuyor. Unıversıtenin rektoru ıse ODTÜ'nun eski Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Okan Tarhan. Tum bu yoneticıler, KKTC Bakaniar Ku- rulu tarafından aday gosterüıyor. Cumhur- başkvu Rauf Denktaş tarafından seçiliyor. Üniversitede 150 öğretim uyesi gorev ya- pıyor. Yani 19 oğrenciye 1 öğretim uyesi du- şüyor. Üniversite yonetiminın amacı, bu oranı 12'ye duşürmek. Bu amaçla 43 oğ- retim uyesi almak için Turk gazeteıerine ilanlar verilmiş. Rektör Tarhan, ilginın çok yoğun olduğunu söyluyor. Ünıversılenın öğretim üyesi kaynağı, büyük oranda Türkı- ye'deki üniversiteler. Üniversitede yaban- cı öğretim uyelerı de var. Bunlardan biri de Nijerya Kralı'nın kızı Elizabeth Ogban. Prenses Ogban, universitenin hazırlık oku- lunda İngilizce ders veriyor. Öğretim üyeleri sendika üyesi. Ücret ve sosyal haklar, sendika ile vakıf arasındaki pazarlık sonucu oluşuyor. Uyuşmazlık ha- İinde grev haklan var. Oğrenciler üç fakülte ve bir yuksek okul- da eğitim göruyor. Fen-Edebiyat Fakülte- si fizik, kimya, matematık. tngiliz dili ve edebiyatı; Mühendıslik Fakültesı elektrik, elektronik, makine, inşaat, i^letme ve eko- nomi fakultesi de işletme ve ekonomı bö- lumlerinden oluşuyor. Yuksekokul'da ıse inşaat, elektnk, makine teknısyenliği, bil- gısayar programcılığı ile turizm ve otelci- lik bölümleri bulunuyor. Doğu Akdeniz Unıversıtesı'ne Turkiye- li ve KKTC'li oğrenciler açılan bir seçme sınavı sonucu girebüiyor. ODTÜ"de Mago- sa ve Lefkoşa'da yapılan sınavlarda taban puanlar başvurulara göre belırleniyor. Di- ğer ülkelerden gelmek isteyen öğrenciler için ise herhangi bir sınav yapılmıyor. Bu oğrencilerin hse diploma notları gözönün- de bulundurularak değerlendırme yapılı- >or. Sınavlara her yıl yaklaşık 5 bin kişi başvunıyor. Bunların 500-600'ü alınıyor. Üniversiteye kayıt yaptıran oğrenciler arasında, ödedıkleri öğretim harçlan yo- nunden de bir ayırım bulunuyor. KKTC'li oğrenciler 750 bin TL, Turkıyeli oğrenci- ler 2.5 milyon TL, yabancı öğrenciler de 1500 dolar harç oduyorlar. Rektör Tarhan, KKTC'li ve Turkıyelı oğrenciler arasında- ki bu farkı subvanse etmesi gerektiğini be- lirtirken. bu istemın henuz bir çozüme ka- vuşturulmadığını söyluyor. Ifeşillerden protesto • Haber Merkezi — Yeşiller Partisi ile Üsküdar Belediye Meclisi'nin bazı SHP'li üyeleri, Istanbul'da Beylerbeyi Sarayı karşısında bulunan yeşil alanın "kâr amaçh" çim sahaya dönüştürülmesini, bugun duzenleyecekleri bir e>'lemle protesto edecekler. Gtirsel başkan • lsUnbul Haber Servisi — Mimarlar Odası Istanbul Şube Başkanhğı'na yeniden Yücel Gürsel seçildi. 24-25 şubat günleri Sinema ve TV Enstitüsü'nde yapılan kongreye tek liste ile gidilirken, yönetim kurulu üyelikleri de 7'den ll'e yükseltildi. Seçim sonucunda yeni yönetim kurulu şu isimlerden oluştu: Yücel Gürsel (Başkan), Salih Şencan (2. Başkan), Şener Ozler (Sekreter), Tores Dinçöz (Sayman), Mete Tırman, Garabet Panos, tbrahim özkan, Yıldız Uysal, Erol Işcan, Süleyman Mazlum ve Ümit Bayrak. Gülersoy'a Alman ödülti • BATI BERLİN (AA) — Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu Başkanı Çelik Gülersoy, Alman Türizm Muhabirleri Derneği'nin bu yılki özel ödülüne layık görüldü. Uluslararası Turizm Fuarı çerçevesinde her yıl dağıtılan ödül, bu yıl Çelik Gülersoy'a, Istanbul'daki pek çok tarihi eseri kurtardığı için veriliyor. Çelik Gülersoy, Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu'nun yardımıyla, tstanbul'a özgü çok sayıda ahşap evin tekrar kazanılmasına ve turizm alanında kullanılmasına katkıda bulunması nedeniyle derneğin özel ödülüne layık görüldü. Hisseli satışlar • ANKARA (ANKA) — Yargıtay 14'üncu Hukuk Dairesi, imarsız alanlarda sık görülen "hisseli satışların" önlenmesini hükme bağladı. Bursa Asliye 4'üncü Hukuk Mahkemesi'nce verilen hisseli arsa satışına ilişkin tescil kararı, Yargıtay - Cumhuriyet BaşsavcıhğYnın istemi Uzerine, Yargıtay 14'üncu Hukuk Dairesi'nce ele alınarak bozuldu. Anılan dairenin, Resmi Gazete'de yayımlanan gerekçeli kararında, bu tür satışların özellikle büyük kentlerde sıklıkla görulduğu ve bunun kentlerdeki çarpık yapılaşmayı hızlandırdığı belinildi. Sınav stresi başhyor • ANKARA (ANKA) — Özel Dersaneler Birliği (ÖZ-DE-BlR) tarafından düzenlenen ÖSS deneme stnavı yann yapılacak. 71 il merkezinde duzenlenecek ÖSS deneme sınavı saat 9.30'da başlayacak. Anadolu liselerine başvurular, 12-23 mart tarihleri arasında okul müdürlüklerine yapılacak. Dünya eczacılan • Saglık Servisi — Dünya Eczacılar Birliği'nin (FIP) 1990 yıündaki 50. kongresi lstanbul'da yapılacak. Türk Eczacılar Birliği, kongreyi tanıtmak amacıyla dün bir toplantı düzenledi. Toplantıda konuşan Türk Eczacılan Birliği Genel Başkanı Mekin Tanker, 3-7 eylül tarihleri arasında yapılacak kongreye yaklaşık üç bin eczacının katılacağını belirterek, "Dünya Eczacılar Birliği'nin kongresi Türkiye'de ilk kez yapılıyor. Bu kongrenin bilimsel ve turistik bir hüviyeti var" dedi. Erol Simavi Eğitim Merkezi • tSTANBUL (AA) — Erol Simavi özel İletişim ve Eğitim Merkezi 5 mart pazartesi günu açılacak. Üstün nitelikli gazeteci yetiştirmek amacıyla açılan meTkezde, Türk basmının önde gelen kalemleri ile universite öğretim üyeleri ders verecekler. Yabancı dil ağırlıklı merkezde, basın yayan yüksekokullan ile universitelerin sosyal bilimler bolumleri mezunlan eğitim görecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle