Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahlbl CumhunTO Masbaacılık \e Gazelecıhk Turk \nonım Şlrkclı adına U PolHıka Cttal bçiug*. D>ş Haberter brçı» Bala, Ekoncmı Ongız Turton, Is
Sendıka ><ıknui ktlfncı. kuhur Cd»l Islcr.
Nadır Nadl # Genel Yawn Muduru Hasan Cemal. Mues«»e Mudu-u Ejnım Gcnc» *anfauı. Haber Arastırma Ismn BoVuı. Vur Haberkn NecdM Doguı, Spor Dam$manı \bddkxdv ^ucrtauul.
Emine l'şaklıgıl. 'iîzı Işlerı Mudu-u Oki) Gonensın. 0 Haber Merkez Dıa 'la.ntL- Ktran Çalqluui. Vuşi-nıa Şak» Mp«>. Duzeltme Abdıdhh VUKI. 9 Koordınaıor Mımcı konıh». 9 Mab Isler
Muduru Yalçın Rıvtr. Savta Duzenı Yoneımenı Mi Vsı. 0 Tems.kıier hrol trkul. 9 Muhasebe Bukal VHKT 9 ButçePlaniama <wvgi Osnanbtşeoglıı 9 Reklam V>S* Torwı. 9 Ek Yavınlar Hııh»
ANKARA \hmel Tan, İZMIR Hikmel ÇctlnLımt. ADANA Çrtn Irlgnıofclu \k>ol 9 lda.t Hnsoı» Gurer. 9 I>fctmc OMİCT Çdik. 9 Bılgı-ljlem Naıl ln»l. 9 Pmonel S o » Bosunaoglu.
«ÎSOT ve frjwm. Cumhumw Maıbaacılık ve Ga2tucüık TAJ> Türk Ocagı Cad. 39-41 ^ t
WM la PK 246-laanbul Td S\l 0< 05 120 Suu. Tttoı 22246 F». (l) 5» 60 72 9
Sffrotar Ankan: /ıva Gokalp B)\ Inkılap S. No l»'4. Td 133 11 ll-T TdOL 42344 Fta. (4) 133
<* 6< 9 '"™" H Zı>a Biv 1352 S2/3 Td. 13 II 30. Tdoc 52359 Faı. (51) 19 53 60
Irvonu Cad 19 S No Ka 1, Td 19 37 52 (4 ha) Tdc 62155. FM. (71) 19 37 ö
TAKVIM: 3 YIART 1990 İmsak: 5.05 Guneş: 6.29 Oğle: 12.21 Ikindı. 15.29 Akşam. 18.03 Yatsı: 19.22
\
Bakanlar Kurulu karanyla 3 bölge daha "özel koruma alanı" ilan edildi
Patara, Kekova, Göksu korumada
Çevreden sorumlu Devlet Bakanı
Dinçerler "Amacımız, bu bölgeleri
gelecek kuşaklara bozulmadan
devretmek" dedi. Köyceğiz, Dalyan,
Göcek'teki koruma bölgelerinde sımrlar
genişletildi. Karann yürürlüğe girmesi ile
birlikte bu bölgelerdeki tüm yatırım ve
inşaat faaliyetlerinin durdurulması
gerekiyor.
ANKARA (Cumhuri>et Burosu) — Bakanlar Kurulu
Goksu, Patara ve Kekova'yı ozel koruma alanı ilan etti. Dün
Resmi Gazete'de yayımlanarak yurürlüğe giren kararla
1988'de koruma alanı ilan edilen Köyceğiz, Dalyan ve Go-
cek'te de sımrlar genişletildi.
Korumaya alınan yerlerde yatırıra planı olanlara Turızm
Bakanlığı yeni yer gösterecek. Çevreden sorumlu Devlet Ba-
kanı Vehbi Dinçerler, "Amacımız bu bölgeleri gelecek ku-
şaklara bozulmadan devretmek" dedi.
Bölgelerin kaderi belirsiz
5 Temmuz 1988'de ilk kez Fethiye, Marmaris, Milas sa-
hillerindeki bazı bölgelerde ilan edilen koruma alanlarının
ardından bu kesimlerdeki çalışmaları duzenlemek uzere ozel
bir kurul oluşturulmuştu. Bu kurul, koruma bölgelerinde
yeni yatınmların yapılıp yapılmadığını denetlemekle görev-
lendirilmişti. Bu bölgelerin geleceği konusundakı belirsız-
lik devam ederken hükumet, korunması konusu uzun sure
kamuoyunda tartışılan Kekova, Patara ve Goksu'yu da dun
90/77 sayılı kararla ozel koruma alanı ilan ettı. Bu kararın
gerekçesinde "Söz konusu bölgeleri çevre kirlenmesi ve bo-
zulmasına karşı konımak ve buralardaki doğal guzellikle-
rin gelecek nesillere intikalini teminat alona almak
amaçlanmaktadır" denildi.
Kararda aynca, koruma altına alınan yerlerde kendısine
"tahsis"te bulunulmuş olan kişi ve kuruluşlara Başbakan-
lık, Mahye ve Gumrük, Tarım Orman ve Köyişlerı ile Tu-
rizm Bakanlıklannca ortak belirlenecek yerlerde kamu ara-
zilerinin turizm yatırımlanna tahsisi hakkındaki vönetme-
likte ongorülen şartlar aranmayacak. Buna göre öteki ba-
kanlıkların herhangi bir iznı aranmaksınn doğrudan Turizm
Bakanlığı'nca yer tahsisi yapılacak.
Karann yururlüğe girmesiyle birlikte soz konusu bölge-
lerdeki tum yaunmlar da durmuş oluyor. Inşaatlann da dur-
durulması gerekiyor. Koruma altına alınan yerler şoyle:
Patara: Ince Burun'dan Eren'e kadar olan kıyı şeridi ile
karada Geren Ovası Üzümlü me\'kiine kadar koruma altı-
na alınıyor.
Kekova: Çam Dağı'ndan itibaren kıyıya kadar olan bol-
ge ile Geyikova adası ve Sıcak yanmadası tümuyle koruma
bölgesi oluyor.
Göksu: Taşucu'nun kuzeydoğusundan itibaren Silifke'nin
doğusu Olukbaşı'ndan teğet olarak denize kadar olan böl-
ge korumaya alınıyor. Koruma içinde Altınkum sahili, Kur-
tuluş mevkii ve Akgol var.
Koyceğiz - Dalyan: Daha önce Dalyan'ın kuçük bir kesi-
mi koruma alanıydı. Şimdi Köyceğiz golünun tümu, Kara-
oğlan Ovası'ndan Kızılburun'a kadar olan bütün bölge ko-
rumaya alınıyor.
Çevrtden sorumlu Devlet Bakanı Vehbı Dinçerler, amaç-
lannın gelecek kuşaklara sağhkh bir çevre b\rakmak oldu-
ğunu belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:
"Turizm alanı ilan edilen bazı yerlerde yapılaşmaya ön-
celik veriliyor. Biz koruma bölgesi olmasını kararlaştırdığı-
nuz bölgelerde kesinlikle onceliği turizm* vermeyeceğiz. Belki
çok zorunlu olarak vapılması gereken bazı binalara izin ve-
rilir. Ama bu bölgelerdeki doğal )^pıyı engellejecek girişim-
ler olraayacak."
«
Göksu'da 310 kuş türü
Şimdiye dek 310 kuş turünün gözlendiği Göksu Deltası
yaklaşık 13 bin hektarhk bir alan. Saz horozu, gok saz ta-
vugu, yaz ordeği, çeltikçi, kılıçgaga, kocagoz, bıyıklı sum-
ru, kara sumnı, ırmak bulbulu, tepeli batağan, dogan, tur-
na, deniz kartalı, kızıl akbaba, flamingo, sakaca kazı ve sa-
karmeke bolgenin unlü kuş turlerinden.
Burada karıdes çiftliği kurulması için uzun süre bakan-
lık, Mersin valiliği ve çevreciler arasında çekişme olmuştu.
Patara ise yaklaşık 12 kilometre uzunluğunda plajıyla un-
lu. Henuz bakirliğini yitirmeyen bölgede başta tngiliz şir-
ketlerı olmak uzere bazı yerli ve yabancı şirketlerin yatırım
girişımı vardı.
Köyceğiz Dalyan yöresindeki alanların genişlemesinin de
bölgeyi kuşatan yapı zincirini engelleyebileceği belirtiliyor.
DANIŞT4Y KARARI
AUağa'ya
ikind 'durDanıştay Aliağa'da yapılması planlanan
termik santral için ikinci kez 90 günlük
yürütmeyi durdurma kararı aldı.
İZMtR (Cumhuriyet Ege Bıi-
rosu) — Danıştay Aliağa'da ya-
pımı planlanan termik santral
için ikinci kez yurutmeyi durdur-
ma kararı aldı.
Bağımsız Milletvekili Kemal
Anadol'un Aiıağa Gencelli'de ya-
pımı planlanan termik santralla
ilgili olarak yaptığı başvuru uze-
rine, Danıştay, 27 Kasım 1989 gu-
nu 90 gün sureyle yurutmeyi dur-
durma kararı alrruştı. Aliağa'da
yapımı planlanan termik santra-
lın büyuk bir çevre kirliliğine yol
açacağı ve bölgede insan sağlığı-
nı tehdit edeceğini öne surerek
santral yapımınm durdurulması-
nı isteyen Kemal Anadol'un baş-
vurusu uzerine olayı inceleyen
Danıştay, hukümet yetkililerin-
den de konuyla ilgili bilgi almış-
tı.
90 gunlük sürenin dolmasırun
ardından, Danıştay dun ikinci
kez yine 90 gun sureyle yürutme-
nin durdurulmasına, bağımsız
Milletvekili Kemal Anadol'un ve
hukumetin yeniden savunmaları-
nın alınmasına karar verdi.Kemal
Anadol'un yanı sıra 19 belediye-
nin üye olduğu Bakırçay Beledi-
yeler Birliği ve Horozgedigi muh-
tarı da Danıştay'a yürütmenin
durdurulması için başvurmuşlar-
dı.
Öte yandan Termik Santral ya-
pımına karşı îzmir'den Gencel-
li'ye kadar S0 kilometrelik bir in-
san zinciri oluşturulması eylemi
için hazırlıklar giderek hızlanı-
yor. Yeşiller Partisi Izrrur tl Baş-
kanı Savaş Emek, "Bu olay Ye-
şillerin eylemi değil, çevre konn-
suna duyariı, yurttaş haklan di-
ye bir şeye inanan herkesin eyle-
mi" dedi.
Yeşiller yaptıklan yazılı açık-
lamada, Enerji ve Tabii Kaynak-
lar Bakanı Fahrettin Kurt'a
"hodri meydan" diyerek "tz-
mir'den Gencelli'ye insan zinci-
ri gerçekleştiremezsek termik
santral sozunıi ağzınııza almaya-
cağız. Bizim yurttaş haklanna
saygımız var, buyrun yapın diye-
ceğiz. Ama zincir oluşursa siz,
yurttaşlann hakkına saygı göste-
recek misiniz" goruşunü dile ge-
tirdiler.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba-
kanı Fahrettin Kurt'un termik
santral yapımına karşı çıkanlann
"tuzlanmn kuru" olduğunu söy-
lemesme tepki gösteren Yeşiller,
şu açıklama>ı yaptılar:
"Sayın uzaktan bakan Fahret-
tin Kurt, eger liıtfedip yalundan
baksaydımz en azından Yata-
ğan'ı, koylerini göriirdünüz. Ter-
mik santralın insanlan, bayvan-
lan, bitkileri, kısaeası tüm canlı
ortamı nasıl yok ettigini göriır-
diinöz. 25 yıl sonra hurdaya çı-
kacak, kimsenin isteraediği bir
termik santralı ille de kuracağım
diye tutturup Danıştay'ı. kamn-
oyunu baskı altına almaya çalış-
mazdımz. Eger biraz yakından
baksaydımz, Aliaga yöresindeki
kirliliği onlemek için hiçbir şey
yapmadığınızı gorup vıllardır
kirliliği tespit edecek hava öl-
çümlerinin bile yapılmadığını bi-
lirdiniz."
Konu önceki gün termik sant-
ralı önleme konusunda oluşturu-
lan koordinasyon kurulunda da
görüşuldü. İnsan zinciri eylemı-
nin gerçekleştirilmesi konusunun
zaten kurul tarafından daha ön-
ce hazırlanan programda yer al-
dığını belirten kurul üyeleri, ey-
lemin koordinasyonun kurulca
yurutulmesi kararını aldı.
22 Nisan
Dünya
Gunu
FİGEN ATALAY
Edirne'de tahta araba ile uğraşan Raif Usta'nın tek müşterisi "esmer vatandaşlar"
Arabanın çiçekleri solduNECATİ GÜNGÖR
en zanaatianndan
22 Nisan 1990... Lutfen bu ta-
rihi not edin, çunku o gün,
"Dünya Gumı" olarak kutlana-
cak. Dunyanın her yerinde pek
çok insan, bu tarihte çevresini da-
ha iyi konıyabilmek için çeşitli
çalışmalar başlatacak. Eğer özel
otomobiliniz varsa, siz de Dün-
ya Günü kutlamalanna katılabi-
lirsiniz.
Nasıl mı? Otomobilinizi bir
günluğune evinizin önünde btra-
kıp işinize toplu taşıma araçlany-
la giderek... Belki her zamankin-
den daha çok yorulacak, sinirle-
necek, rahatsız olacaksınız. Bel-
ki "Bu neyi çözümler, birkaç ki-
şinin boyle düşunmesi yetmez ki"
diye boşvereceksiniz. Ancak eğer
çevrenizin her geçen gün daha
çok kirlendiğini gözlüyor ve bu-
nun ancak sizin gibi duyariı in-
sanlann çabalanyla önlebileceği-
m duşünüyorsanız, otomobilini-
zi bir gunlüğüne trafiğe çıkarma-
yın. Böylece hem hava daha az
kirlenmiş olacak hem enerji ta-
sarrufu sağlanacak ve belici de
yollardaki araç sayısı azalacağın-
dan trafik daha az tıkanacak.
Amerikan Kamu Ulaşımı Bir-
hği (APTA) de Dünya Günu et-
kinlikleriyle ilgili önerilerini uye-
lerine duyurdu. APTA'nın bugün
için en önemli önerisi şu: "Oto-
mobillerinizi bir güniüğüne evi-
nizin önünde bırakın, toplu taşı-
ma araçlarını deneyin."
ratirmiş çocuklar,
atölyelerinde çekiç sallıyorlar.
Yürekleri ak, yüzleri kara çocuk-
lar... Oyun öğrenmeden hayatı
öğreniyorlar!
Şimdinin çocukları böyle de,
kırk yıl önce başka mıydı? Ha-
yır... Kırk elli yıl öncesinın çocuk-
ları da, zanaat altın bilezıktir diye
belleyip, hayatta bir baltaya sap
olma kaygısıyla duşüyorlardj yol-
lara her sabahın kör vaktinde...
tşte Edirneli Raif Usta da on-
lardan biriydi. Elli yıl öncesinin
tamirci çırağı! Ne var ki o vakit-
ler, memleketteki otomobil sayı-
sı bir elin parmaklan kadardı.
Devir, at arabası devriydi ve ço-
cuklar, at arabacılığıru öğrenmek
için ustalannın peştemallanna yüz
sürmekteydiler!
Edirne'de ne kadar çok araba
atölyesi vardı o yıllarda! Ben di-
yeyim kırk, siz deyın elli tane...
Saraçhane'de, Kıyık'ta, Bankalar
Çarşısı'nda, Bostanpazarı'nda...
Bu semtleri dolduran araba atöl-
yelerinde, serçe sürüsü gibi çocuk-
lar, ellerindeki çekiçlerle,
geleceklerini biçimlendirirlerdi örs
üstunde... Şimdinin Raif Usta'sı,
dokuz yaşındaydı daha, bu zana-
ta girdiğinde. Ustasını Allah di-
ye benimsemişti; ondan izinsiz su
dökmelere bile gitmezdi! Dalga-
cılık etmek, alet edavata zarar
vermek, işe geç kalmak, ustanın
ve hatta kalfalann karşısında dil
döndûrmek kimin ne haddineydi!
Altın çağ
Arabacılığtn altın çağıydı o yıl-
lar. Onca çırak, onca kalfa, saba-
hın altısından gecenin on birine
kadar çalışırlar da, yine işin so-
nu gelmezdi bir turlü. Gece yarı-
sında terli ve yorgun bedenlerini
yatağa vurur, sabahın ilk ışıkla-
rıyla gözlerini açarlardı. Sabahın
körunde dukkârun kapısına varır-
lardı ki atıru, eşegini, öküzünü sü-
rüyen köylü, onların yolunu
gözlemekte... O yıllarda yalnızca
eşya taşımak için değildi at ara-
balan; köyden kente insan da ta-
şırlardı. Bereketli ve iyi günlerdi
onlar. Haftada uç, dört tane ye-
ni araba yapılır; ayrıca onanm iş-
leri de aradan çıkardı. Arabanın
tek çivisi bile dışarjdan alınmaz,
her şeyiyle atölyede yapıhrdı.
Ağaç işçiliği, denıir işçiliği, hep-
si!
Işte bu alün çağ, 1950'lere ka-
dar surmuştu. On yılda Raif Us-
ta, zanaatı eksiksiz öğrenmişti.
O arada askere gidip geldi; ev-
lendi, kendi başına şimdiki dük-
kâmnı açtı... Ancak zanaatın eski
tadı yoktu. Otomobiller, bu yıl-
larda yolları arşınlamaya başla-
mışlardı. Kendisiyle birlikte
çıraklığa soyunanlar, onun kadar
şanslı sayümazlardı; çünkü öğren-
üf Usta'nın taa 1958'de yaptığı tahta arabalar bugün hâlâ
Edirne yollarında türkü söylüyorlar. Ama altın çağı çoktan
kapanmış at arabalannın. Gönlü zengin esmer vatandaşlar da
olmasa dükkânı kapayacak Raif Usta. Bir de çiçeklere yanıyor
içi: "Eskiden çiçekli boya yapıhrdı bu talikalara. Boyacı var da
ARABAMIN TEKERİ — Raif Usta'mn yaşamı tekerierin hızıyla geçti. (Fotoğraf: Kayıhan Güven)
dikleri iş, geleceklerini kurtarma-
ya yetmemişti. Kimileri gidip
kahvecüik yapmaya soyunmuşlar-
dı yeni baştan; kimileri de tomba-
lacılığa kadar duşmüştu!
Raif Usta'nın uç oğlu dünyaya
gelmişti ellili >ıllar içinde. Üçünü
de, özellikle dukkânından uzak
tutmaya özen gosterdi. Başkala-
n da çırak vermiyorlardı çocuk-
larım. Ustalar kendı kendilerini
emekliye ayırıyor, atölyeleı birer
ikişer kapanıyorlardı. Günden gu-
ne artan otomobillerse, eskinin o
daracık sokaklarında park yeri
bulmakta güçlük çekiyorlardı ne-
redeyse...
Edirne'nin "esmer" vatandaş-
ları dışında kimseler gönül indir-
miyorlardı at arabacılığma! At
beslemekse, başlı başına bir kül-
fet olmuştu zamanla, ki bu her
babayiğidin harcı değildi.
O, 1940'ların kırk, elli atölye-
sinden kala kala dört dükkân kal-
mıştı bugüne! Bunlardan biri
kendi evinde onanmcılık yapıyor-
du; biri Kıyık'ta direniyordu, bi-
ri Bostanpazarı'nda. Biri de Raif
Usta'ydı. Yeni araba yapumıyor-
du, hayır... Eskiden yapılmış ara-
baları onarıyordu ustalar...
Hiçbir ustanın yamnda çırak ça-
lışmıyordu; bu dört ustadan son-
rası olmayacaktı...
Esmer vatandaş
Şimdilerde, tek başına, yılda
kaç arabayı tepeden tırnağa yeni-
leyebiliyordu Raif Usta? Başka
hiçbir iş yapmazsa, ayda bir ara-
ba! Yardımcısı yoktu; dahası, ser-
de yaşlılık vardı artık... Gece on
birlere kadar çalışmak gerilerde
kalmıştı. Akşam karanlığı düştü
mü, bu yaşlarda insanlar, yalnız-
ca evlerinin sıcaklığını özlüyorlar-
dı...
"Mesieğimizi ayakta tutan, bi-
zim esmer vatandaşlardır" diye
bir gerçeğin altını çizıyordu Raif
Usta, "Edirne'nin içinde yüz ka-
dar araba var bugün. Hepsi de es-
merlerin. Odun, kömur, kum,
demir, çimento çekerler boyuna.
On beş, yirmi binden aşağı düş-
mez>gunluk kazandıklan. Bunun
yansını ata yediririerse, yansı da
kendilerinin... Gonlü zengin
adamlardır esmerler. Bazen işi bc-
ğenirierse, 'Elal olsun be!' diye-
rekten usle bir de rakı parası
verirler... Eileri para tutmaz, es-
ki borcu ödemeyi sevmezler; ama
Allah için, bunca yıl beş param
kalmadı üzerlerinde..."
Raif Usta her ne kadar araba
onanmından geçiniyorsa da, at
arabalan, öyle otomobiller gibi
sık sık bozulmuyor. İçlerinde, ye-
di sekiz yıl tamirci eli görmeyen
arabalar var! Ta 1958'de yaptığı
arabalar, bugün Edirne yolların-
da turku söylüyorlar! (Bir de, yedi
sekiz yılda elden çıkmasa bile,
gözden düşen otomobiUeri düşü-
nün... Dahası, otomobillerin ben-
zinini, yağını, suyunu, yedek
parcasını düşünün...) Otuz beş
torba çimentoyu yüklüyorlar, üs-
tüne de arabacı çıkıp oturuyor da
ne atın ne de arabanın gıkı çıkmı-
yor!
"Eskiden meraklılan vardı",
diyor Raif Usta. Çiçekli boya ya-
pılırdı bu talikalara.- Talıka dedi-
ğim, araba yani. Edirne'de öyte
söyleriz. Yeni araba yapümayınca,
boyacılık da kalmadı. Boyacı var
da, çiçekli yapani kalmadı. Şim-
di tamirie yenilenen arabalara,
duz boya anhyor, o kadar... Çiçek-
li boyayı büsbutün unuttuk."
Edirne'de at arabalan, değişen
hayata karşı ucuzluğu ve Jayanık-
lılığıyla direnirken, son yıllarda
bir başka moda çıkmıştı ortaya:
Bodrum'larda, Marmaris'lerde
villası olan zengin takımı, kapıla-
rının onune bir at arabası koyma
âdeti çıkarmışlardı. Bu nostalji,
Edirne'de araba yapımcıhğını al-
tın çağına döndurür müydü bir
gun yeniden? Hıç sanmıyoruz.
Olsa olsa, çingene pembesi renk-
leriyle, hacı ağa villalarında ara-
besk bir dekor oluştururdu, işte o
kadar.
KKTC'yi tanımayan ülkeler, Doğu Akdeniz Üniversitesi diplomasını îanıyorlar
KKTC üniversitesi gelişme yo a
Magosa'daki üniversite, KKTC'ye yönelik bavul turizminin
yanı sıra eğitim turizminin de gelişmesini sağladı. Halen
Doğu Akdeniz Üniversitesi'nde, yarısı Türkiye'den 3 bin
kadar öğrenci eğitim görüyor.
TURAN YILMAZ
GAZİMAGOSA — KKTC'de Doğu
Akdeniz Üniversitesi, bir ulkeler mozaiği
sergiliyor. Tam 16 ayrı devletten 2 bin 928
oğrenciye eğitim olanağı sağlıyor. Bu ul-
kelerin buyuk bölumu de KKTC'yi tanıma-
yan ulkeler. Bu anlamda ilginç bir ulusla-
rarası durum sergiliyor. Ülkeler KKTC'yi
tanımıyorlar, ama verdiği unıversite diplo-
masını tanıyorlar. Unıversıtenin mezunla-
rı arasında Ingıltere'de, ABD'de yuksek lı-
sans oğrenimi yapanlar var. Doğu Akde-
niz Üniversitesi, her yıl açık veren bütçesi
ile yaşama savaşımı veriyor. En önemli so-
runu Turkıye'nin ilgisizlıği. Çunkü oğren-
cılerın yarısı Türkiye'den.
Magosa'ya 3 km uzaklıktaki üniversite
600 donumluk bir alan uzerine kurulu.
Kullanılan 5 binası var. Henuz inşaat ha-
lındeki bir eğitim binası ile Sabancı Vak-
fı'nın yurt binasının da onumuzdeki yıl
içinde bitmesi tasarlanıyor. KKTC huku-
metinin vaat ettiği arazınin de verilmesi ha-
linde universitenın kullanım alanı daha da
buyuyecek.
1979 yılında 3 yıllık teknoloji yüksek
okulu olarak kurulan okul, 1988'de üniver-
site oldu. 9 uyeli Kıbrıs Eğitim Vakfı tara-
fından yonetiliyor. Vakıfta, KKTC Milli
Eğitim Bakanlığı'ndan 2 yonetici, 2 tıp
doktoru, 1 mimar, 1 banka genel müdü-
rü, 1 kamu hizmetleri komisıonu yöneü-
cisi ile ODTÜ'nun rektoru ve bir yardım-
cısı bulunuyor.
Unıversıtenin rektoru ıse ODTÜ'nun eski
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Okan Tarhan.
Tum bu yoneticıler, KKTC Bakaniar Ku-
rulu tarafından aday gosterüıyor. Cumhur-
başkvu Rauf Denktaş tarafından seçiliyor.
Üniversitede 150 öğretim uyesi gorev ya-
pıyor. Yani 19 oğrenciye 1 öğretim uyesi du-
şüyor. Üniversite yonetiminın amacı, bu
oranı 12'ye duşürmek. Bu amaçla 43 oğ-
retim uyesi almak için Turk gazeteıerine
ilanlar verilmiş. Rektör Tarhan, ilginın çok
yoğun olduğunu söyluyor. Ünıversılenın
öğretim üyesi kaynağı, büyük oranda Türkı-
ye'deki üniversiteler. Üniversitede yaban-
cı öğretim uyelerı de var. Bunlardan biri
de Nijerya Kralı'nın kızı Elizabeth Ogban.
Prenses Ogban, universitenin hazırlık oku-
lunda İngilizce ders veriyor.
Öğretim üyeleri sendika üyesi. Ücret ve
sosyal haklar, sendika ile vakıf arasındaki
pazarlık sonucu oluşuyor. Uyuşmazlık ha-
İinde grev haklan var.
Oğrenciler üç fakülte ve bir yuksek okul-
da eğitim göruyor. Fen-Edebiyat Fakülte-
si fizik, kimya, matematık. tngiliz dili ve
edebiyatı; Mühendıslik Fakültesı elektrik,
elektronik, makine, inşaat, i^letme ve eko-
nomi fakultesi de işletme ve ekonomı bö-
lumlerinden oluşuyor. Yuksekokul'da ıse
inşaat, elektnk, makine teknısyenliği, bil-
gısayar programcılığı ile turizm ve otelci-
lik bölümleri bulunuyor.
Doğu Akdeniz Unıversıtesı'ne Turkiye-
li ve KKTC'li oğrenciler açılan bir seçme
sınavı sonucu girebüiyor. ODTÜ"de Mago-
sa ve Lefkoşa'da yapılan sınavlarda taban
puanlar başvurulara göre belırleniyor. Di-
ğer ülkelerden gelmek isteyen öğrenciler
için ise herhangi bir sınav yapılmıyor. Bu
oğrencilerin hse diploma notları gözönün-
de bulundurularak değerlendırme yapılı-
>or. Sınavlara her yıl yaklaşık 5 bin kişi
başvunıyor. Bunların 500-600'ü alınıyor.
Üniversiteye kayıt yaptıran oğrenciler
arasında, ödedıkleri öğretim harçlan yo-
nunden de bir ayırım bulunuyor. KKTC'li
oğrenciler 750 bin TL, Turkıyeli oğrenci-
ler 2.5 milyon TL, yabancı öğrenciler de
1500 dolar harç oduyorlar. Rektör Tarhan,
KKTC'li ve Turkıyelı oğrenciler arasında-
ki bu farkı subvanse etmesi gerektiğini be-
lirtirken. bu istemın henuz bir çozüme ka-
vuşturulmadığını söyluyor.
Ifeşillerden
protesto
• Haber Merkezi —
Yeşiller Partisi ile Üsküdar
Belediye Meclisi'nin bazı
SHP'li üyeleri, Istanbul'da
Beylerbeyi Sarayı
karşısında bulunan yeşil
alanın "kâr amaçh" çim
sahaya dönüştürülmesini,
bugun duzenleyecekleri bir
e>'lemle protesto edecekler.
Gtirsel başkan
• lsUnbul Haber Servisi
— Mimarlar Odası
Istanbul Şube
Başkanhğı'na yeniden
Yücel Gürsel seçildi. 24-25
şubat günleri Sinema ve
TV Enstitüsü'nde yapılan
kongreye tek liste ile
gidilirken, yönetim kurulu
üyelikleri de 7'den ll'e
yükseltildi. Seçim
sonucunda yeni yönetim
kurulu şu isimlerden
oluştu: Yücel Gürsel
(Başkan), Salih Şencan (2.
Başkan), Şener Ozler
(Sekreter), Tores Dinçöz
(Sayman), Mete Tırman,
Garabet Panos, tbrahim
özkan, Yıldız Uysal, Erol
Işcan, Süleyman Mazlum
ve Ümit Bayrak.
Gülersoy'a
Alman ödülti
• BATI BERLİN (AA) —
Türkiye Turing ve Otomobil
Kurumu Başkanı Çelik
Gülersoy, Alman Türizm
Muhabirleri Derneği'nin bu
yılki özel ödülüne layık
görüldü. Uluslararası
Turizm Fuarı çerçevesinde
her yıl dağıtılan ödül, bu
yıl Çelik Gülersoy'a,
Istanbul'daki pek çok tarihi
eseri kurtardığı için
veriliyor. Çelik Gülersoy,
Türkiye Turing ve Otomobil
Kurumu'nun yardımıyla,
tstanbul'a özgü çok sayıda
ahşap evin tekrar
kazanılmasına ve turizm
alanında kullanılmasına
katkıda bulunması
nedeniyle derneğin özel
ödülüne layık görüldü.
Hisseli satışlar
• ANKARA (ANKA) —
Yargıtay 14'üncu Hukuk
Dairesi, imarsız alanlarda
sık görülen "hisseli
satışların" önlenmesini
hükme bağladı. Bursa
Asliye 4'üncü Hukuk
Mahkemesi'nce verilen
hisseli arsa satışına ilişkin
tescil kararı, Yargıtay
- Cumhuriyet
BaşsavcıhğYnın istemi
Uzerine, Yargıtay 14'üncu
Hukuk Dairesi'nce ele
alınarak bozuldu. Anılan
dairenin, Resmi Gazete'de
yayımlanan gerekçeli
kararında, bu tür satışların
özellikle büyük kentlerde
sıklıkla görulduğu ve
bunun kentlerdeki çarpık
yapılaşmayı hızlandırdığı
belinildi.
Sınav stresi
başhyor
• ANKARA (ANKA) —
Özel Dersaneler Birliği
(ÖZ-DE-BlR) tarafından
düzenlenen ÖSS deneme
stnavı yann yapılacak. 71 il
merkezinde duzenlenecek
ÖSS deneme sınavı saat
9.30'da başlayacak.
Anadolu liselerine
başvurular, 12-23 mart
tarihleri arasında okul
müdürlüklerine yapılacak.
Dünya
eczacılan
• Saglık Servisi —
Dünya Eczacılar Birliği'nin
(FIP) 1990 yıündaki 50.
kongresi lstanbul'da
yapılacak. Türk Eczacılar
Birliği, kongreyi tanıtmak
amacıyla dün bir toplantı
düzenledi. Toplantıda
konuşan Türk Eczacılan
Birliği Genel Başkanı
Mekin Tanker, 3-7 eylül
tarihleri arasında yapılacak
kongreye yaklaşık üç bin
eczacının katılacağını
belirterek, "Dünya
Eczacılar Birliği'nin
kongresi Türkiye'de ilk kez
yapılıyor. Bu kongrenin
bilimsel ve turistik bir
hüviyeti var" dedi.
Erol Simavi
Eğitim Merkezi
• tSTANBUL (AA) —
Erol Simavi özel İletişim
ve Eğitim Merkezi 5 mart
pazartesi günu açılacak.
Üstün nitelikli gazeteci
yetiştirmek amacıyla açılan
meTkezde, Türk basmının
önde gelen kalemleri ile
universite öğretim üyeleri
ders verecekler. Yabancı dil
ağırlıklı merkezde, basın
yayan yüksekokullan ile
universitelerin sosyal
bilimler bolumleri
mezunlan eğitim görecek.