Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 MART 1990 CUMHURİYET/15
HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE BUGÜN
meteoroto|i Genel Müdürlüğû'n-
den alınan bilgiye göre; yurdun
kuzey kesimlen parçalı bulutlu,
Karadeniz kıyılan yer yer yağmur-
lu. öteki yerter az bulutfu ve açık
geçecek. Yurdun iç kesimlerinde
yer yer sis gorûlecek. HAVA Sl-
CAKLIĞI: Değismeyecek. RÛZ-
GÂR: Kuzey ve batı yönlerden
hafif ara sıra orta kuvvette ese-
cek. Denizterimtzde rüzgâr Gün-
baüsı ve lodostan 3-5 yer yer 6
Adana
Adapazarı
Adiyaman
Afyon
Ankara
Anûkya
Antalya
Artvtn
Aydın
Baiıkesır .
deniz mili rıızla esecek Denız mu-
tedil dalgalı Dalga yüksekliğı
05-15 açıklarda 2-3 rnetre görüş
10 km. dolayında bulunacak. Van Gölü'nde ha-
va Parçalı bulutiu geçecek. Rûzgâr güney ve batı yön-
lerden hafif ara sıra orta kuvvette esecek. Göl mutedil
dalgal: görüş uzaklığı 10 km. dolayında bulunacak.
Bıngfil
Bıttıs
Bolu
Burea
Çanankaie
Corum
Denızt
18° 5° Oıyartatar B
12° 3°Winıe B
15° 4°Erzincan S
10° -4° Erajrura 6
0°-11°Esteşahır S
12°-3° Gaaanlep 8
4° 2°6resun Y
17° 3° Gümüşhane B
10° 2°Hal*ân B
18° 5°lspam A
15°-1° islanbul B
13° 0°lznnr B
T -2° Kaıs S
5° -3° Kasemonu B
10° -3° Kaysetı S
14° O°KırWarelı B
15° 7°Konya S
9° -3° Kütahya A
15° 3°MalaIya S
14° 6°Manısa
14° 3°KMaraş
5°-€°Metsın
6° 2°Mujia
11° -3° Muş
15° 4°M0de
10° 4°0rdu
5° 5°Roe
8° -2° Samsun
9° 3°S»rt
12°-4°S«ıop
17° 6°Swas
0° 7°1e*ınlaO
10°-«°TrataDn
9° 4°TunceS
10°-4°lşak
10°-4° Van
10° -4° Ybzgat
12° 3°Zonguktak
B 17° 4°
B 15° 3°
B 18° 7°
B 15° 2°
B e° o°
S 10°-4°
Y 10° 5°
Y 10° 5°
Y 10° 5°
B 14° 5°
Y 11» 6°
B 8°-4°
B 1T° 5°
Y 10° 5°
B 10° 0°
B 11° -2°
B 6°-1°
S 9°-5°
Y ii° e°
A-apk B-toulutHi G-gûneşt K-kartı S-sıslı Y-yaOmurttı
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ Bir çeşit îtalyan
peyniri. 2/ tskambil
oyunlannda kâğıt at-
ma sırası... Terlemek-
ten ya da sıcaktan vü-
cutta görülen küçük
pembe kabartılar. 3/
Bacağın alt bölümü-
nü ve ayakkabının üs-
tünü örten bir tür toz-
luk.. Kumar oynata-
nın kazançtan aldığı
pay. 4/ İşçi... Bu-
dizm'in, Buda'yi ı tek
vücut olmayı amaçla-
yan kolu. 5/ tsa'nın
vücudunu ekmek ve kanını şarap ola-
rak simgeleyen Hıristiyan ayini. 6/ Mü-
zikte "yapıt" anlamında kullanılan te-
rimin kısa yaalışı... Bir ilimiz... Mo-
libdenin simgesi. 7/ Eskiden Maltalı-
lar tarafından kullanılmış yelkenli bir
tekne. 8/ Çıplak vücut resmi... Sanat,
hüner. 9/ Bıçak bilemeye yarayan çe-
likten, çubuk biçiminde araç... Ayırma,
kaldırma.
YUKARIDAN AŞAGIYA:
1/ Yunan mitolojisinde kanatlı at. 2/ Bayrak... Sıcak ve ılıman de-
nizlerde yaşayan, iri yapılı ve çitçenekli yumuşakçalann ortak adı.
3/ Bir sanat yapıtında işlenen ana konu... Erik, kayısı, badem gibi
ağaçlardan sızan zarnk. 4/ Osmanlılar'da miralay ile ferik arasın-
daki askeri rütbe. 5/ Sahip... Tutsakhk. 6/ Arap abecesinde bir
harf... Züppe. 7/ Dökülen tohumlarla ertesi yıl çıkan tahıl... Ege
bölgesinde bir dağın, ovanın ve akarsuyun ortak adı. 8/ Torun sa-
hibi kadın... Karabatağa benzeyen bir av kuşu. 9/ Amerika'da ya-
şayan çok iri bir yırtıcı kuş.
60 YIL ONCE Cumhuriyet
Gazi köprüsü
3 MART 1930
M. Piju'nun Paris'ten iki nüsha olarak yapıp gonderdiği
Gazi köprusu projesinin yolda kaybolduğunu ve M.
Piju'nun "zavallı projelerimü." Diye ayyuka çıkan ahu
zannı yazmıştık. Emanet Fransız mühendisine verdiği
cevapta projenin hâlâ gelmediğine göre kaybolduğunun
muhakkak bulunduğunu, üçüncü nüsha projenin bir yedi
emin vasıtasile irsalini bildirrniştir.
Şehremaneti kaybolan iki nüsha proje hakkında tahkikata
devam etmektedir. Proje buraya geldikten sonra üzerinde
tetkikat yapılacak ve bu husus için bir münakaşa açılacaktır.
KöprUnün inşasından sonra Unkapanı ve Azapkapı
meydanınının alacağı yeni şekil tesbit edümektedir.
Azapkapı meydanının bir parça daha tevsii için Seyrisefain
havuzları yanındaki küçük bir sahanın Emanete terkedilmesi
için teşebbüste bulunulacaktır.
Gazi köprüsü inşa edildikten sonra, HalicMn güzelliğini de
temin etmek icap etmektedir.
Bunun için Rıhtım şirketine Halic'in iki tarafında rıhtım
inşa etmek mecburiyeti tekiden hatırlatılmıştır. Köprünün
inşasından sonra Liman şirketi mavna ve romörkörlerinin
köprüler arasında durmasına müsaade edilmiyecek,
bunlar için Kasımpaşa tarafında bir yer
aynlacaktır.
tki köprü arasındaki sahada
sahildeki çirkin manzaralı ve
maili inhidam binalar
yıktırılacaktır.
Unkapanı köprüsü ile Galata
köprüsü arasındaki sahada
karşıdan karşıya adam
nakleden kayıkların şekli
intihap edilecek zarif bir
modelle tesbit edilecek, bu
kayikçılar için bir de kıyafet
kabul olunacaktır.
30 YIL ONCE Cumhuriyet
îdare meclisi üyeliği
3 MART 1960
Milletvekillerinin idare meclisi tiyesi
olamıyacakları hakkında Yargıtayca
alınan kararın ve bu hususta Suphi
Baykam tarafından Meclise yapılan
müracaatin yankıları devam
etmektedir.
27 DP'li milletvekilinin devletin
iştiraki olan müesseselerin idare
rneclislerinde görev aldıklan hususu Suphi Ba>kam
bilindiği gibi bütçe müzakereleri esnasında CHP Adana
milletvekili Dr. Suphi Baykam tarafından ortaya atılmış ve
Baykam bu malumatı Maliye Bakanı Hasan Polatkanın
11.2.1960 tarihinde yazılı soruya verdiği cevaba istinat
ettirmişti.
Bu hadise üzerine fikrini sorduğumuz Ankara Üniversitesi
îdare Hukuku Profesörü Süheyl Derbil şunları söylemiştir:
"Ele alınan konu hakkında Yargıtayımız tarafından
Anayasamızın 23. ve 28. maddeleri hukümlerine göre
verilmiş bir karar vardır. Mahkeme kararı kanuni bir
hakikat, kuvvet ve mahiyetini haizdir.
Mahkeme kararlan özel bir duruma veya olaya
uygulandıkları için somut ve apaçık olurlar.
Bundan dolayı mahkeme kararlarının uygulanmaması veya
mahkeme kararlanna aykın bir işlem yapılması, kanun
hükmünun uygulanmasından veya kanun hukmüne aykırı
bir işlem yapılmasından daha ağır bir suç olur!'
GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet
Bakanlık kozu
3 MART 1989
ANAP'ta bakanlık yanşı yeniden başlıyor. Bakanlıklarda
yeniden düzenleme yapan kararna'me Başbakan Turgut
Özal'ın Cumhurbaşİcaru'na sunulduğunu söylediği 26
ocaktan tam 35 gün sonra, Resmi Gazete'nin dünkü
mükerrer sayısında yayımlandı. Bakanlıklarda yeni
düzenleme yapan kararname 18 manta >ürurlüğe girecek.
Başbakan özal'ın hükümette değişikliği hemen 18 martta
değil, 26 Mart seçiminden sonra yapması bekleniyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın iki ayrı bakanlık olarak
düzenlenmesi, Sağlık Bakanlığı bünyesindeki sosyal
hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlügü ile
aile bütünlüğünün korunmasına ilişkin yeni oluşturulan
dairenin bir Devlet Bakanlığı'na bağlanması ve Beden
Terbiyesi ile Spor Genel Mudurluğü'nun Milli Eğitim
Bakanlığı'ndan aynlarak bir başka Devlet Bakanlığı'na
bağlanmasına ilişkin kararname dünkü mükerrer sayıda
yayımlandı.
Helsnta.O>
Lemngrad
Moskova
/ Madrıd
L •
J"Lızbon
• Parıs | J
_
J
. »Vıyana
Sam
Kartıre >
DÜNYA'DA BUGÜN
Amsterdanı B 8°
Amman B 19°
Atına
Bağdal
Ban»kxıa
Basei
Baigrat
Bsrfn
Bonıı
Brûksei
Cenevre
Ceay»
Odde
Ktfn
Kbpanhag
K6tn
Leltoşa
A 17°
Y 17°
A 19°
S 10°
B 15°
S 6°
B 8°
B 8°
S 10°
S 9°
A 22°
A 24°
A 26°
S 7°
A 18°
K 0°
A 18°
B 4°
S 7°
A 18°
Londra
Macfrid
Miano
Mortreal
MOntı
New1rtrt
Osio
Pans
Prag
Rıyad
Roma
Sotya
Şam
fel Aviv
Tunus
Vkmfk
Vıyana
K 2°
B 9°
A 20°
A 20°
B 4°
K 0°
S 7°
B 6°
B 3°
B 10»
S 7°
A 26°
A 18°
B 9°
B 17°
Y 10°
B 9°
S 5°
B 20°
Y 8°
MBhıngtonB 10°
Zunh S 9°
lARTTŞMA
Liselerde Yerbilimi (Jeolojî) Dersî
Öğrenci lise sonrası değişik branşlan seçse de ülkenin
geleceğini ilgilendiren önemli yerbilimi konularına karşı hassas
olacak ve iyi bir kamuoyu oluşacaktır.
Yerbilimi, Ynnanca, "jeo" (yer) ve "logos"
(bilim) sözcüklerinden türetilmiştir. Bir sen-
tez bilim olduğu için birçok bilim dalı ile iş-
birüğı halindedir. Örneğin; kimya ile ilgili kıs-
mına "jeokimyıı" (Yer kimyası). fizik ile uğ-
raşan kısmına "Jeofizik" (Yer fıziği), yeryü-
zü şekilleriyle uğraşan kısmına
"Jeomorfoloji" adı verilir. Yerbiliminin poli-
tikayla da yakın iiişkisi vardır. Bir yerin poli-
tik açıdan önemini vurgularken sık sık jeopo-
litik sözcüğünü kullanırız. Bu da gösteriyor
ki, Yerbiliminin geniş bir uygulama alaru
vardır.
tlk olarak, hepimiz için merak konusu olan
Türkiye'nin petrol potansiyelinden söz edelim.
Bir başka deyişle, komşu Arap ülkelerinde
zengin petrol rezervleri varken, aym rezervler
neden bizde bulunamıyor? Bulunursa bize ye-
ter mi? Satacak kadar fazlamız olur mu?
Bir başka konu, Türkiye ile Yunanistan ara-
sındaki kıta sahanlığı sorunu. Bilindiği gibi
bu sorun gün geçtikçe çözümü daha zor hale
gelmektedir. Yunanistan, karasularını 12 mi-
le çıkarırsa ne olur? Kıta sahanlığı ile ilgili pa-
rametreler, Deniz Hukuku konferanslarında
kesin olarak belirlenmesine rağmen, Ege de-
nizindeki, bu kavram karmaşası neden? Yer-
bilimleri açısından, Ege'nin yapısı nasıldır?
Diğer bir konu; Türkiye'nin belli bölgele-
rinde ciddi boyutlarda maddi ve manevi za-
rarlara yol açan büyük depremler olurken, di-
ğer bölgelerinde hemen hemen hiç olmaz.
Deprem zararları önlenebilir mi? Çünkü, bi-
lindiği gibi 5-6 şiddetindeki bir deprem yur-
dumuzda milli felaketlere yol açarken, dün-
yanın en büyük deprem kuşağmda yer alan Ja-
ponya'da geliştirilen teknikler sayesinde 7 şid-
detindeki depremler bile hiçbir zarara yol
açmaz.
Bu örneklere Türkiye'nin yeraltı zenginlik-
leri, jeotermal enerjinin önemi, kıyı kenar çiz-
gilerinin iyi belirlenememesi sonucu olusan kı-
yı yağmalaması gibi çevre konulan, önemli tu-
ristik potansiyele yol açabilecek mağaraları-
rruzın nasü oluştuklan, heyelanlann önlenmesi
ile baraj, bend, kara ve tren yolu güzergâh se-
çimlerinde yerbiliminin katkısı gibi mühendis-
lik konulan, dünyanın halen aktif volkanları
ve Almanya'da geçimlerini sadece değerli ve
yan değerli taşları işleyerek sağlayan kasaba-
lar eklenebilir.
Işte böylesi geniş kapsamlı bir bilimin lise-
lerde ders olarak okutulmamasının mantığı-
nı anlamak gerçekten güç. Yukarıda söz edi-
len konuların çözumu, fakültelere çok sayıda
jeoloji öğrencisi aJmaktan değil, liselerde yer-
bilimi dersi okutmaktan geçer. Çünkü, öğrenci
lise sonrası değişik branşlan seçse de ülkenin
geleceğini ilgilendiren önemli yerbilimi konu-
larına karşı hassas olacak ve iyi bir kamuoyu
oluşacaktır. Bunun sonucu, çevresini, doğayı
ve yurdunu korumasını bilen bilinçli gençler
yetişecektir.
tlk önce, liseiere uygun, detaylı jeoloji ko-
nulanndan anndınlmış yeni bir ders kitabı ya-
zılmalıdır.
tki bölümden oluşacak kitabın birinci bo-
lümunde, özet olarak klasik jeoloji bilgileri;
ikinci bölümünde ise, yukarıdaki somut ör-
neklerin yerbilimi ile ilgisini püf noktalany-
la, magazin biçiminde açıklayan konular ye-
ralmaktadır.
Liselerde yerbilimi dersi, bu işe vakıf jeo-
log ya da jeoloji mühendisleri tarafından ve-
rilmelidir.
Dersin uygulanması zaman zaman sahada
yapılmalı ve böylece öğrenciye doğa sevgisi ka-
zandırılmahdır.
DrŞÜKRÜ ERSOY
Rektör ve Uydu Yayınlar
Hangi TRT kanunu ihlal edümektedir? Eğer ihlal ediliyorsa,
bu kanun günümüz şartlarına uygun bir kanun mudur?
Değiştirilme yoluna gidilemez mi? Bir gecede hayati önemi
olan kanunların değiştiği TBMM'de bu yönde bir kanun
çıkarılamaz mı?
Ben Kırklareli ilinde oturmaktayim. Bir haf-
tadır bizim için gündemde olan bir konu ne
yazık ki gazetenizde gündeme gelmedi. Konu
kısa olarak yeni yayılmaya başlanan ve bele-
diyelerin öncülüğünde halkın katılımı ile ya-
pılan uydu yayınıdır. İlimiz de üç hafta önce
bu çağın en yeni nimeti ve teknolojinin hari-
kası uydu yayımna kavuştu. Şu an yalnız ili-
miz içinde üç kanaldan yayın yapan ve tüm
masrafları halkın katılımı sonucu karşılanan
uydu yayırundan çok memnunuz. Belirtmek
istediğim konu, bu teknolojinin son harikası
bu yayın sistemimize karşı çıkan ülkemizin de-
ğerli bir üniversite rektörünun TRT kanunla-
nnı bahane ederek bu yayınların ülkemiz için-
de kaldınlması yönündeki çalışmasıdır. Gü-
nümüzde demir gibi sağlam sanılan iktidar-
ların bir günde yıkıldığı ve tam demokrasıden
yeri geldikçe daima söz eden bu kıymetli rek-
törümüzün, halkın katılımı ile yapılan bu ya-
yınları, çağın çok gerisinde kalan TRT kanun-
lanna dayanarak bu gibi bir karan aldırma yo-
lundaki girişimleri bizleri hayretler içinde bı-
rakmıştır. Acaba bu rektörumüz ne kadar çağ-
daş? Ne kadar demokrasiye saygılı? Halkın
kararlan mı yoksa yeniden ele alınması gere-
ken TRT kanunları mı daha önemli? Kaldı ki
bu uydu yayını halkımızın büyük katıhmı so-
nucu (ve bu katılımda hissemize düşen katı-
lım miktarı ortalama yalnız ve yalnız 10.000
TL) çok az bir miktar ile yapılmıştır. Bu ya-
yında belediyemiz yalnızca yansıtma görevini
yapmaktadır. Araya girip kendi propaganda-
sını veya bunun gibi kendisi özel yayın yap-
mamaktadır. Hangi TRT kanunu ihlal edil-
mektedir? Eğer ihlal edüiyorsa, bu kanun gü-
nümüz şartlarına uygun bir kanun mudur?
Değiştirilme yoluna gidilemez mi? Bir gece-
de havati önemi olan kanunların değiştiği
TBMM'de bu yönde bir kanun çıkarılamaz
mı? Burada şu göruş de ortaya çıkmaktadır:
Parası olan kişi çatısına uydu anten kurdurup
dünyayı izleyecek, fakat bizler (ki bu 'b'izler'-
in ülkemiz içinde ^o 90 olduğumuz kanısın-
dayım) bu yayınlardan teknolojinin imkânı ol-
duğu halde ve lO.OOOr TL. kadar çok az bir
miktar ödeyerek dahi olsa çağın çok gerisin-
de kalan bir TRT kanunu yüzünden ne yazık
ki izleyemeyeceğiz. Bu olayın çağdaş demok-
rasilerde acaba ne kadar yeri var? Kaldı ki bu
kafadaki sayın büyüklerimiz Avnıpa Ekono-
mik Topluluğu'na nasıl girecekler? Bu toplu-
iuk uyesi ülkeler ile kültür alışverişinde nasıl
bulunacaklar. Şu an izlediğimiz üç kanallı uy-
du yayını enteresandır ki Avrupa Ekonomik
Topluluğu'nun ortak uydusundan alınmakta-
dır. (RTL-Avrupaspor-TV 5 Avrupa)
Ama burada bir gerçek daha vardır. Bun-
dan etkilenecek bir kuruluş da FTTdir. Şu an
kaplumbağa hızı ile ilerleyen kablolu yayını
vardır. Bu yayın tahminimce 2000 yılı ve da-
ha ileride şehrimize girecek, Ankara'da uygu-
landığı gibi istedikleri kanalı denetimden ge-
çirerek 1988 yılı fiyatlan ile 300.000r TL. abon-
man, 200.000- TL. hat kurmak olmak üzere
toplara 500.00& TL'na mal olarak halka ulaş-
tırmaya gayret göstereceklerdir. Fakat ileride
dahi çağın gerisinde kalacağına inandığım
kablolu yayın olayının, fiyatın yüksekliği so-
nucu halkın belirli bir kesimine hizmet vere-
ceği bir gerçektir.
AHMET KIRIKEL
Kırklareli
Iıtıren Aykut fetîfa Etmelidir!
Ne yazık ki bu sorulara olumlu yanıt vermek olanaksız. Sayın
Bakan, Yeniçeltek faciasımn ardından, "Bu olay bütün
i^verenlere ders olsun" demek yetmiyor. Sorunu da çözmüyor.
Önce siz görevinizi yaptımz mı?
Yeniçeltek Kömür Ocağı'nda meçhul bir şe-
kilde katledilen 66 maden işçisinin tek sorum-
lusu işveren ve işverenlerin yasaya aykın her
türlü davranışlannı görmezlikten gelen Çalış-
ma Bakanı tmren Aykut'tur. tşyerlerini işçi
saglığı ve iş güvenh'ği açısından devlet adına
denetlemekle görevli ve gerektiğinde kapatma
yetkisine sahip Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı şu sorulann yamtlarmı verebilecek
mıdir:
1) Çalışma Bakanlığı'nda iş güvenh'ği ola-
rak 20 kadar maden mühendisi vardır. Bu 20
maden mühendisi İş Güvenlik Müfettişi ola-
rak Tnrkiye'de hangi kömür ocağını, ne ka-
dar sürede, nasıl denetleyecektir? Oysa 1989
yüında Çalışma Bakanlığı'nda 500 kadar mü-
fettiş kadrosu boştu. Neden sınav açılıp bu
kadrolar doldurulmamış ve daha etkin dene-
tim yapılmasına çaba gösterilmemiştir? tşyer-
lerinin yılda sadece %4'ü denetlenebildiği doğ-
ru mudur?
2) Yeniçeltek Kömür tşletmeleri işçi sağlığı
ve iş güvenliği yönünden en son ne zaman de-
netlemiştir? Bu denetim sonucunda ne gibi iş-
lemler yapılmıştır?
3) Sayın Bakan, sizin döneminizde anti-
demokratik uygulamalannız ve partizanca tu-
tumlanmz nedeniyle kaç iş müfettişi ve iş gü-
venliği müfettişi istifa etmek zorunda kalmış-
tır? Açıklayabüir misiniz?
4) Jşçi sağlığı açısından birinci derecede teh-
like arz eden işyerlerini kapatma yetkiniz var.
Bakanlık görevini üstlendiğinizden beri bu yet-
kinizi hiç kullandımz mı? Kaç işyerinin bu ne-
denle kapatılmasına karar verdiniz?
Ne yazık ki bu sorulara olumlu yanıt ver-
mek olanaksız. Sayın Bakan, Yeniçeltek faci-
asımn ardından, "Bu olay bütün işverenlere
ders olsun" demek yetmiyor. Sorunu da çöz-
müyor. Önce siz görevinizi yaptınız mı? Ma-
alesef hayır: "S«vgi ve şefkat" bakanlığı de-
diğiniz Çalışma Bakanhğı'nın, 66 maden iş-
çisine gösterdiği sevgi ve şefkat bu mu? Sayın
Bakan, 66 maden işçisinin hiç olmazsa ruh-
larına biraz saygı gösterin de bulunduğunuz
makamı derhal terk edin.
METIN ENGİZ
Ankara
İLAN
ADALET BAKANLIĞI'NDAN
Bakanhğımızda açık bulunan 250 adet 9. derecelı kadrolara yazılı ve mülakat sınavlan ile adli yargı
hâkim adayı alınacaktır.
lsteklilerin;
1—2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu'nun değişik 8. rnaddesinde belirtilen asağıdaki nitelikleri
taşımalan gerekmektedir;
a) Türk vatandaşı olmak,
b) 31.1.1990 tarihi itibariyle lisans ve lisansüstü (master) öğrenimi yapmış olanlar için 30, doktora öğre-
nimini tamamlamış olanlar için 35 yaşıru bitirmemiş olmak,
c) Bir Türk Hukuk Fakültesi'nden mezun olmak veya yabancı bir hukuk fakültesini bitirip de Türkiye'-'
deki hukuk faküheleri programlarına göre eksik kalan derslerden stnava girip başarı belgesi almış olmak,
d) Kamu haklanndan yasaklı olmamak,
e) Yabancı ile evli olmamak,
0 Askerlik durumu itibariyle, eskerlikle ilğisi bulunmamak veya muvazzaflık hizmetini yapmış yahut
ertelenmiş veya yedeğe geçirilmiş olmak,
g) Hâkimlik ve Savcılık görevierini sürekli olarak yurdun her yerinde apmasına engel olabilecek vücut
ve akıl hastalığı veya sakathğı, ahşılmışın dışında çevrenin yadırgayacağı konuşma ve organlarırun hare-
ketini kontrol zorluğu çekmek gibi özürlü durumları bulunmamak,
h) Taksirli suçlar hariç olmak üzere, ağır hapis veya üç aydan fazla hapis veya affa uğramış olsa bile
devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla zimmet, ihtilas, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcıhk, sahteci-
lik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya seref ve haysiyet kırıcı bir suçtan veya
kaçakçılık, resmi ihale ve abm satımlara fesat karıştırma, devlet sırlannı acığa vurma suçlarından dolayı
hükümlü bulunmamak veya bu suçlardan veya taksirli suçlar hariç olmak üzere üç aydan fazla hümyeti
bağlayıcı cezayı gerektiren bir fiilden dolayı sonısturma veya kovuşturma altında olmamak,
2—Yazılı sınav 8.4.1990 Pazar günu saat 10.00'da Ankara'da Gazi Üniversitesi lstisadi ve Idari Bilim-
ler Fakültesi, İstanbul'da Istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Izmir'de 9 Eylül Üniversitesi Rektörlü-
ğu'nün Cumhuriyet Bulvarı No: 144 Alsancak adresindeki binası salonlannda yapılacaktır.
3—Yazılı sınav, 23.9.1983 gün ve 18170 sayılı Resmi Gazete'de yayırnlanan yönetmeliğin 10. maddesin-
de belirtilen ve müracaat formuna ekli olarak adaylara verilecek olan listede yazılı ders konularından ya-
pılacaktır.
4—lsteklilerin Ankara'da Bakanlık Personel Genel Müdürlüğü Mesleğe Kabul ve Adaylık Bürosu'na,
tstanbul ve tzmir'de Cumhuriyet Başsavcıhklanna şahsen veya dilekçe ile başvurarak sınava giriş formla-
rını alıp daktilo ile doldurmaları ve en geç 23.3.1990 Curaa günü saat 17.30'da Bakanlığa ulaşacak şekilde
doğrudan doğruya Bakanhğımız Personel Genel Müdürluğü'ne göndermeleri ve>a şahsen teslim etmeleri
şarttır. Postadaki vaki gecikmeler nazara alınmayacaktır.
5—Yazılı sınava giriş belgeleri, 4-5-6 Nisan 1990 günleri, Ankara'da girecek olanlar için şahsen Bakan-
lık Personel Genel Mudurlüğü Mesleğe Kabul ve Adaylık Bürosu'ndan, lstanbul ve tzmir'de girecek olan-
lar için ise aynı günlerde o yer Cumhuriyet Başsavcılıklan'ndan temin edilecektir.
Duyurulur.
Basın: 18204
LISKUR
SÜRÜCÜ KURSU
EHLIYETINIZI
BİZDEN ALIN
4 TAKSİTLE ÖDEYİN
Kadıköy:
Erenköy:
Maltepe:
336 02 79
359 30 68
352 24 21
BABAM
NURULLAH
AIAÇ
Meral Tolluoğlu
2000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yayınlan Türkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğlu-htanbul
Ödemeli göDderilmez.
BELGELERLE
KURTUIUŞ
SAVAŞI
AJNILARI
Ebubekir H.Tepeynuı
2000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yayınlan Türkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğlu-htanbul
ödemeli gönderümez.
POLİTtKA VE OTESt
MEHMED KEMAL
Geçmiş Günlerde...
Uğur Mumcu 1940'lann Ankarası'nı bizim gazetede yazdı, Al-
tan Oymen de TVde anlattı. 1940 ne, bize dün gibi geliyor; oy-
sa geriye dönüp baktığımızda üstünden 50 yıl geçmiş. Hapis-
likte sağına döndün bir altı ay, soluna döndün bir altı ay, eder
bir yıl derier. Böytece hapisliğin kolay olduğunu soylemek ister-
ler.
Zamanın solcu gençleri, Dil-Tarih'teki öğrenci derneğini sağ-
cılar zoria ele geçirince Türkiye Gençler Derneği'ni kurmuşlar-
dı.
İstanbul'da ünlü 4 aralık olayları olunca, hareket yerinde dur-
madı Ankara ve İzmır'e de sıçradı. İzmir'dekini bilmryorum, ama
Ankara'dakini yaşadım. Öğrenciler ve onlara katılanlar Ulus'tan
Karaoğlan yoluyla Adliye'ye doğru yürûdüler. Adliye önünde bir
alan var. Bu alanda da 'Gençler Birliği' spor kulübü... Kulübün
tabelasını görenler saldırmaya başladılar. Saldıranları polis ko-
ruyor, ama yapıyı korumaya vakit olmadı. Saldırdılar, başladılar
kulübün öte berisini kınp dökmeye... Alıyortar, aldıklannı pen-
cereden dışan atıyorlar.
"Gençler Derneği burası değil, daha ilerde..." dedilerse de kınp
dökmeye engel olamadılar. Neyse elebaşılardan biri öne düstû
de kalabalığı yoluna soktu.
Türkiye Gençler Demeği, Denizciler caddesinde Marmara ha-
mamının karşısındaydı. O yöne yöneldiler. Derneğin ne kadar
kitap. dergi, gazetesi varsa döküp saçtılar. Binayı da yakacak-
lardı, ama polis engel oldu.
Dernek binası Muammer adlı bir arkadaşındı. Demekçilere
ucuz bir kira ile vermişti. Sonra Muammer, Hasan Âli Yücel'in
damadı, Can Yücel'in eniştesi oldu. Dernek üye ve yöneticile-
rinden kimileri de ilerde tutuklandı. Neymiş efendim, dernekte
komünizm çalışmaları yapılryormuş. İkisi kız, üçü erkek beş kişi
tutuklandı. Tutuklananlar Melahat Türksal, Nuran Ertan, Enver
Gökçe, Şevki Akşit, bir de bendeniz. Duruşma birkaç ay sürdü,
sonunda aklandık.
Dernekte toplanan bu gençler kültürel çalışmalar yapıyoıiar-
dı. Bir de yoksul halka yardım etmeye çalışıyorlardı. Kayaş ya-
kınlarında bir Bayındır köyü vardır. Gençler oraya gitmişler, köy-
lünün ekinlerinın kaldırılmasına yardımcı olmuşlardı. Köylü ve
çalışan gençler memnun iken, muhtar gelmiş.
"Aman yardım etmeyin..." demişti.
"Neden?"
"Baksanıza dağ, taş jandarma dolu. Hepsi de sizi izlryor. Biz
yumurta, tavuk yetiştiremiyoruz. Tanrı hakkı için gidin!.."
Gençler çekip gitmek zorunda kalıyordu.
Gecekondu bölgesi olan Altındağ'da yakın doktorların yardt-
mı ile bir klinik açılmış, hastalara bakılıyordu. Çevresini polis çe-
virmiş, hastalan klinige göndermiyordu. O dönemin yoneticileri
her taşın altında bir solcu arıyorlardı. O günün yönetemi genç-
lere bir şey yapmıyor, yaklaşanlara gözdağı veriyordu.
Ziraat Fakültesi'nin bahçesine Mareşal Vbroşilof bir ağaç dik-
mişti vbroşilof Atatürk'ün çağnsı üstüne 1933'te, Cumhuriyet
1
in onuncu yıldönümünde gelmişti. Ağaç, serpilip iyice gelişmiş-
ti. Gençler bunun gölgesinde oturuyorlar, ders çalışıyorlardı. O
yıllarda Ziraat Fakültesi'nden 10-12 öğrenciyi, "vbroşilof ağacı-
nın altında solculuk propagandası yapıyorlar' diye tutuklamış-
lardı. Vbroşilof solcu değil miydi, öyleyse onun diktiği ağacın al-
tında toplanan gençler de solcuydu. Ankara hapisanesinde 'kule
altına' alınan bu gençler birkaç ayda zor kurtarılabilmişlerdi. Ekin
toplamaydı, hastalara bakmaydı, ağaç altında ders çalışmaydı,
bir bahane bulunup gençler içeri atılıyor, ötekilere gözdağı ve-
rilmiş oluyordu.
1940'lann ve sonrasının cadı kazanında solculuk kaynatıhyor-
du. Ulus Sanat Okulu'nun tuvaletlerine orak-çekiç resmi çizili-
yor, birçok öğrenci bunları çizdi diye tutuklanryordu. Arkadaşla-
nmız siyasetçilerın başına gelenleri yazarken, biz de gençlerin
başına gelenleri hatırlatalım istedik. O günün gençlerinden bu-
gün*yaşlanmış olanlar vardır, anımsarlar.
Eskileri anarken ardından yeniler de geliyor. Elbette yeniler
de küllendikçe eski oluyor. Cemal Süreya'nın ölüm sızısı bitme-
di. Geçendeki yazıya mektuplar geliyor. Cemal'i anarken bas-
kalarını anmıştık. Bu kez çoktandır ortalarda görünmeyen Beh-
zat Ay'dan ses geldi. Buraya alıyorum, burada gectiği için:
"...19 Şubat 1990 günlü yazında, 'Behzat Ay, Cemal'in ölümün-
den sonra pek ortalarda görünmüyormuş. Cemal'in ölümü giz-
lisini örtmek için bir bahane imiş; daha nice dakgaları varmış'
diyorsun. Benim gizlim yok, dalgalarım da... Üstelik başkalan-
nın dalgalarından, fırtınalanndan kurtulmaya çalışıyorum. Ger-
çekten Cemal'in ölümünden sonra, üzüntümden pek ortalarda
gorünmedım. Hele hele 15 ocaktan sonra içki evlerine gitme-
dim. 7 şubattan bu yana da zorunlu olarak sayrılarevinde yat-
maktayım."
Dostları, uzun süre görmeyince insan arıyor. Behzat da öyle
oldu. Biraz alınmış, ama anılmış da olmuyor mu?
İlhan Selçuk'un da dostu olan gömlekçi llhan'ı da bir süredir
göremiyorduk. Meğer Kartal Devlet Hastanesi'nde Operatör Dr.
Tuğrul Berkel tarafından başarılı bir menisküs ameliyatı olmuş,
yatıyormuş. Şifalar dilıyoruz. Biz menisküs amelryatını futbolcular
olur sanırdık, gömlekçiler de oluyormuş.
Belli bir yaştan sonra ameliyatlar, hastalıklar, kınklıklar olacak...
Padişahlar bile hastalandıklarında 'bir nefes sıhhat' demiyorlar
mı?
ÇALISANLARIN
SORULARI/SORUNLARI
YILMAZ ŞIPAL
"Emekli Sağlık Memunıyum"
SORU: Blz. sağlık hizmetleri sınıfmda çalışan ve emekli olanla-
n >akından ilgilendiren bir konuya değinmek istiyorum.
Ben sağlık hizmetlerinden emekli, sağlık memuruyum.
3. dereceden emekli olduktan sonra 331 sayılı kannn
hükmönde kararname ile derecemin 2'ye yükseltildigi-
ne ilişkin bir yazı aldım. Bana gelen yazıda aynca 318
sayılı kararname ile de ek göstergelerde degişiklik ya-
pıldığı belirtiliyordu. Bu kararnameler ne ile ilgilidir?
318 ve 331 sayılı kararnameler Resmi Gazete'de han-
gi tarihlerde yayımlanmıştır?
Yardımcı sağlık hizmetlerinden maaş alanlara uyga-
lanan ek göstergeler bugiin ne dunımdadır?
S.K.
YANIT.318 sayılı yasa hükmünde kararname, 31 Mart 1988 günlü
ve 19771 mükerrer sayıh, 331 sayılı kararname ise 30 Haziran 1988
günlu ve 19858 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
331 sayılı kararname, "1/3/1975 tarihinden sonra kadrosuzluk
sebebiyle derece yükselmesi yapamayanların bu şekilde geçen ba-
şanlı hizmet süreleri, öğrenim durumlanna göre >1ikselebilecek-
leri dereceleri aşmamak kaydıyla her yılı bir kademe ve her üç yılı
bir derece verilmek suretiyle kadro şartı aranmaksızın" değerlen-
dirümesine ihşkindir. Emekli ayhğınız, 3. dereceden 2. dereceye bu
kararname nedeniyle yükseltilmiştir.
Uzman hekim, hekim, diş hekimi, eczacı, uzman veteriner, ve-
teriner hekim ve biyolog olanların dışında kalan ve yardımcı sağ
bk hizmetlerinde yer alanlann ek göstergeleri değişik kararname-
lerle çeşitli tarihlerde yeniden belirlenmiştir. 318 sayılı kararname
ile 4. derecenin ek göstergesi 150'den 300'e ve 3. derecenin ek gös-
tergesi ise 300"den 450'ye yükseltilmiştir.
Sağlık hizmetleri sınıfına dahil olanlann ek göstergeleri 375 sa-
yılı yasa hükmünde kararname ile bugün uygulanmakta olan şek-
lini almıştır.
375 sayılı yasa hükmünde kararname uyannca, 15 Temmuz 1989
tarihinden bu yana sağlık hizmetleri sınıfmda yer alan uzman he-
kim, hekim, diş hekimi, eczacı, uzman veteriner,»uzman veteriner
hekim, veteriner hekim ve biyolog unvanını almış olanlar dışında
kalan ve yardımcı sağlık hizmetlerini oluşturan "diğer sağlık li-
sansiyerlerinden 8 ve 7'nci derecelerin kademelerinden ayhk alan-
lara 200, 6, ve 5'inci derecelerin kademelerinden aylık alanlara 400,
4 ve 3'üncü derecelerin kademelerinden aylık alanlara 550, 2'nci
derecenin kademelerinden ayhk alanlara 750 ve l'inci derecenin
kademelerinden aylık alanlara 1100" ek gösterge uygulanmaktadır.
KİRALIK DAİRE veya ODA
ARANIYOR
Genç doktor, uygun koşullarda möbleli ya da boj daire
veya oda arıyor.
Tel: 583 91 84