Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 MAKT 1990**** HABERLERİN DEVAMI CUMHURÎYET/17
OLÂYLARIN
ARDENDAKI
GERÇEK
(Baştarafı 1. Sayfada)
serlık surecım bozacak bır teh-
lıke ufukta şımdıhk gorulmuyor
Oysa daha dune kadar ınsan
lığın geleceğıne yonehk kapka-
ra bır golge gezegenımızın uze-
rıne çokuyordu Dunyayı yok
edebılecek bır nukleer sa\aşın
genlımı kuçuk buyuk butun ul-
kelerde yaşayan aklı başında kı-
şılerı sarmıştL Doğu ve Batı ara-
sındakt yarışın gezegenımızdekı
butun doğal kaynaklan hızla
kırleten ve yok eden çelışkısı sı-
lahlanmamn olumsuzluğuna ek
lendığınde lyımserlığe açılan bu-
tun kapılara kılıt vuruluyordu
Barış surecınm Corbaçov ta-
rafından ınatçı bır çabayla baş-
latılmasım kımısı Sovyetler'm
ABD ıle yarışta gerı kalmasına
bağlayabılır ve kuşkusuz bır
gerçeğı dıle getırmış olur, ancak
ınsanlığı bır butun olarak duşu
nenler -gerekçesı ne olursa
olsun- sılahlanma mantığını
aşarak gezegenımıze bır soluk
aldıran tarafın uygarlık tarıhın-
dekı rotunu değerlendırecektır
Batı, Gorbaço\'u bu bakım-
dan desteklemek zorunluluğunu
duy umsamakladır
Sılahsızlanmanın gundeme
gırmesı, gezegenımızın kırletıl-
mesıne karşı duyarlığm yoğun-
laşması, toplumlarm kendı yar-
gılarmı saptama volunda daha
ozgur bırakılmaları, barışa gı-
den yolların uzerındekı engelle-
rın kaldmlması, msanlığm gele-
ceğıne lyımserhkle bakmak ıçın
yeterlı nedenlerdır
Turkıve belkı şımdılık bu su-
recın dışmda kalmış gıbı goru-
nuyor, ama, bu konuda da ka-
ramsarlığa kapılmak doğru de-
ğıldır Er ya da geç ulkemız ın-
sanlığın çağdaş yonelışınde yerlı
yerını alacaktır
Elbet bu ışın kolay olduğunu
va da olacağını soyleyemeyız
Şımdılık sövleyeceğımız şudur
Ulkemız dunyadakı butun ge
lışmelere gozlerını \e kulakları-
nı kapatarak yaşayamaz. Halk
ıle sıyasal ıktıdar arasındakı çe-
lışkıden doğan buyuk boşluk
kalknğı gun, \uzumuzu lyımser-
lığe donmuş olacağız.
• • •
60 milyarhk
(Baştara/ı l Sayfada)
rafından vurutulduğu öğrenılır-
ken, Nığde Valılık vetkılılen, ola-
yın çok boyutlu olduğunu, bu ne-
denle soruşturmanın dennleştırı-
lerek surdurulduğunü bıldırdıler
Olaya ıhşkın şu anda 5 kışınm
gözaltında bulunduğu sapianır-
ken, dığer ıllerde yapılan operas
>onlar sonucu gozaltı sayısımn ar-
tabılecefı bıldırıldı
Botaş Genel Muduru Nezıhı
Berkkam ıse şebekenın ortava çı-
kanldığı sırada boru hattından
170 ton ham petrolu çektıklerının
anlaşıldığını söyledı Berkkam,
daha once de bu tur olaylann ya
şandığını behrtırken, "Daha ön-
ee bu kışıler vakalanamamışlardı,
şımdi yakalandılar, adlı merciler
olaya ılışkın soruşhınnalannı >u-
ruruyortar" dedı Berkkam, hırsız
lığın parasal bovutunun ıse çok
fazla olmadığını ıfade ettı Bu ara
da, Botaş Genel Mudurluğu, ola
\a ılışkın soruşturma yapılması
îçın mufettış gorevlendırdı Mufet-
tışlerın de olayı kendı >onlennden
araştırmaya başladıklan kaydedıl-
jiı
Keçeciler'in açıklaması
Devlet Bakanı Mehmet Kececı-
ler de Cumhurıyet'ın sorusu uze-
rıne, hırsızlık olayını doğrulaya-
rak, "Bır soyguncu çetesi gelıp.
boru hattına bır keiepce takıp aç-
m \ncak suç ustu yakalanmış-
lar ' dedı Olayı başından sonuna
kadar vakından ızledıklerını de
kaydeden Keçecıler, "tki yıldır bo-
ru battında tahnbat olaylanna şa-
hit olduk. Botaş da takıp ettı bun-
ları Basınç degışmesınden otunı
merkezden ola\ hemen anlasılı-
>ordu. Ama oraya varıncaya ka-
dar ortadan kaj bolmuş oluyorlar-
dı. Guvenlık kuvvetlerı de bu ışın
peşindeydı Şımdı Ulukışla'da
yakalandılar" dıve konuştu
Savcı ne diyor?
Soruşturmayı yurutulen Ulûkış
la Cumhurıyet Savcısı Hacıbey
Oner de olayı çok bovutlu olarak
nıteleyerek, soruşturmarun çok
vonlu bır bıçımde surdurulduğu
nu sovledı Şu anda 5 kışının go-
zaltında bulunduğunu kaydeden
Oner, ılk alınan bılgılerın ışığın
da aranmalarına başlanan bırkaç
kışının daha bulunduğunu soyle-
dı Oner, olaya ılışkın on soruştur-
manın Nığde II Jandarraa Alay
Komutanlığı bunyesınde vurutul-
duğunu de ka>dettı Oner ılk sap-
tamalann, boru hattından alınan
petrolun Ankara'da bazı bayılere
teslım edıldığı vonunde duyiimlar
aldıklannı da ıfade ettı Oner, Bo
taş'ın da konuya ılışkın kendılerı-
ne bır rapor sunacağını söyledı
Ote >andan Adalet \e Içışlerı
bakanlıkiarınm da ola>ı yakından
ızledıklerı, Nığde Cumhurıyet
Başsavcılığı'ndan yureklı bılgı al
dıkları da oğrenıldı
Bu arada Petrol Ofısı Genel
Muduru Mehmet Gultekin'ın, bu
ola>ın patlakvermesınden hemen
»onra görevınden alınması dıkkat
çektı Gultekin'ın >erıne eskı dev
let bakanlarından Lutfi Doğan'
ın oğlu Lğur Dogan getınldı Gul
tekın'ın bu görevınden alınıp, Baş
bakanlık muşavırlığıne atanması
na ıhşkın kararname Resmı Gaze
te'nm dunku savısında yayımlan
dı
Sevso Hazinesi sahibini arıyor(Baştarafı 1. Sayfada)
na dahı çıkanlmasını önleme
amacıyla "kaydı ıhtiyat" tedbın
ıstedı Turk hukumetırun de baş
konsolosluğuna ve ayrıca Nevv
York'takı avukatlanna "gelışme-
len >akından ızleme ve geregmde
ola> a mudahale etme" talımatı
vermesı söz konusu
tS 3-4 yy'da yapıldığı saptanan
ve bır eşı daha "görulmemiş" bu
Roma hazinesi bır tepsı, uç tabak,
beş ıbrık, ıkı tas, bır vazo, bır le-
ğen ve bır de mucevher kutusun-
dan olmak uzere 14 gumuş eser-
den oluşuyor
"Sevso Haanesf'nın ılgınç bır
ovkusu \ar Ola>, unlu rnuzaye
de salonunun (Sotheby's) Nevv
York bolumunun 9 şubatta ya-
yımtadığı bır basın bıldınsı ıle or-
tava çıktı
Bıldırıde, Sotheby's Muzayede
Salonu Başkanı Mıchael Aınslıe.
"Lubnan'dan 1970'h vıllarda res-
men ıhraç edıldıgı soylenen bu ha-
zıneyı 1980'lerde İngılız Lord
Northampton'un satın aidıgım"
açıkladı Lord, vakfı adına, şım
dı bu hazınenın tumunu en az 70
mılvon dolarlık çek yazacak bır
muze va da ozel koleksıyoncuva
muzayedeye çıkarmadan satmak
ıstıyordu
43 yaşındakı lord, daha once
koleksıyonundakı Andrea Man
tegna'nın "Magı'nın Tapınması"
adlı tablosunu 1985'te (Chnstıe's)
muzavede salonunda 10 4 mılyon
dolara (yaklaşık 25 nulyar lıraya)
satarak o zamanın dünya rekoru
nu kırmıştı
Eğer bır kuruluş ya da bır kışı
bu hazınenın tumunu tek başına
alamayacak olursa, 14 parçadan
oluşan hazıne parçalanarak son-
baharda Zunh'te Sotheby's'de
muzavede ıle tek tek satılacak
Toplam 82 kılo ağırlığındakı bu
gumuş eserler uzerıne desen ve
suslemeler çeşıtlı teknıkle ışlen-
mıştı ve >er yer altm kaplamalar-
la mıtolojık oykulen anlaüyordu
72 cm çapındakj tepsının go-
beğınde bır pıknık sahnesı vardı
ve bunun da çevresınde Latınte
"E> Sevso, bunlar >ıJlar bovun-
ca senın olsun ve çocuklanna da
yarasır bıçımde hızmet versın"
cumlesı yazılıydı
Uzmanlar, gunumuzde hazıne-
\e adını veren 'Sevso'nun Roma
Imparatoru hızmetındekı Germe-
ruk bır asıl va da bır komutan ola-
bıleceğını ve bunların kendısı ıçın
ozel olarak vapıldığını ve eserle-
rın bırı uzerındekı bır ışaretten
dolayı da bu kışının geç Roma do-
nemınde vaşayan bır Hırıstıyan
olduğunu sanıyorlar
Muzayede salonunan Londra'-
dakı Temsılcısı Marcus Lmnel, bu
hazıne lorda satılırken ^u oyku-
nun anlatıldığını aktardı
"1970lerde Kuzey Lubnan'da.
(Bekaa Vadısı gıbı bır >erde) bır
traktor bekienmedık biçimde ço-
ken toprakla oda gıbı bir yere
duştugunde bu hazıne bulunmuş-
tu. 1980'lerde, Londra'da bır es-
kı eser tuccan olan Raıner Zıetz,
lordla satıcılar arasında aracılık
yapmıstı Hazıne 1981 ve 1987 vıl-
lan arasında parçalar halınde
alınmıştı."
Muzavede salonu bu konuda
bır katolog yavımlamış ve ayrıca
bıldın ıle bırlıkte 14 esenn fotoğ-
rafını da basına dağıtmıştı
Sergı ıle ılgılı bu duyuru Nevv
York basınında yayımlanınca
VVashmgton'dakı Lubnan Buyu-
kelçılığı Federal Mahkeme'ye
başvurdu
Mahkemenın bır ıkı gun sonıa
vereceğı karara gore muzayede sa-
lonu yetkıhlerı, guvenlıkh bır bı-
çımde özel sandıklann ıçıne koy-
dukları hazıneyı va lsvıçre'ye ge-
rı goturecekler va da Nevv York'-
ta anlaşmazlık çozumlenınceye
kadar bekletmek zorunda kala-
caklar
Şu anda Lubnan Buyukelçılığı
vetkılılen ıle lordun avukatlarının
İsvıçre'de konu ıle ılgılı goruşme-
ler yaptıkları bıldırılıyor
Turkiye olasılığı
Basın bıldınsını gordukten son-
ra (sadece Nevv York'ta) yaptığım
çok kısa sureh araştırmada "Sev-
so Hazinesi"nın Turkıye'den ka-
çırılması olasıhğına ılışkın bazı
varsayımlarla karşılaştım Bunlar
şövle özetlenebılır
1 Gerek katalogda v e gerek ba-
sın bıldırısınde hazınedekı eserle-
rın o dönemde Roma lmparator
luğu'nun çeşıtlı >örelerınde yapı
lan gumuş ustalığını yansıtan Do-
ğu ve Batı Roma atölyelennden
ömeklenn ver aldığı belırtıldıkten
sonra ozetle şoyle denılıyor
"Sevso bu eserlerden bazılan-
nı 'Antoıch'dan (bugunku Hatav)
edinmiş olabilır. Çunku Dogu
Roma ımparatonı tS 375 yılına
kadar burada oturdugu ıçın Ha-
tay'da bır ımparatorluk saray
atolyesı bulunuyordu" denıhşor
Açıklamada ayrıca hazınenın
daha sonra Pers ya da Arap akm
larından dolayı 7 yuzyılda Lub-
nan'a kaçınlıp saklanmış olabıle-
ceğı de varsayılıyor
2 "tndiana Jones - Son
Haçlılar" fılmıne konu olan olay
(fantazılerı dışmda) gerçekten ya-
şanmıştı ve 1910'Iarın başında
Hatay'da bulunan ve tsa'nın son
yemeğı ıle ılgılı olduğu soylenen
önemlı bır gumuş hazıne ulke dı-
şına kaçınlmıştı ve şımdı bu eser-
ler Nevv York ve Baltımor'dakı
muzelerdeydı
3 Hatay - Sunye - Bekaa Va
dısı (Lubnan) arasındakı kaçak-
çılık zıncırı bugun de sunıyordu
Elmalı defınesırun en değerh sık
kesının Amerıka'ya kaçırılarak
600 bın dolara satılmasında Ha-
taylı bır unlu kaçakçı onemlı rol
oynamıştı
4 Lubnan'dan verıldığı bıldı-
rılen "resmı ıhraç belgelen"nın
sahte ve bu sahte belgelerın
"gerçek" olduğuna ılışkın resmı
belgeyı ıse Lubnan'ın Bern Buyu-
kelçıhğı'ndekı bır dıplomatın
önemh bır ruşvet karşüığında lor-
da sağladığım Lubnan kavnakla
nndan öğrendım
Dıplomata, "Nasıl olsa bunlar
Lubnan'dan degıl, bu ışten sen
kârlı çık" denmış ve o da ımzavı
basmıştı Hedef şaşırtmak ıçın
Lubnan ıç savaş nedeıuyle^ıu olay
ıçın bıçılmış kaftandı
^ Hazınenın bulunduğu soyle-
nen 197O'lı vıllarda Lubnan'da
Amerıkan tstıhbarat Orgütü
(CIA) de göre\ yapmış ve daha
sonra unlü Paul Getty muzesın-
de yuksek duzeyde yonetıcı ola-
rak bulunmuş ve Türk antıka pa
zannı da ıyı bılen bır Amenkalı
yetkılı bana şunu soyledı
"Ben 1975'lerde Lubnan'dav-
ken boyle bir hazınenın bulundu-
ğunu duymadım. Hazinenin var-
lıgını 1982 vıhnda Ne» Vork an-
tıka pazannda duvdum. Ben Pa-
Üniversitede işgal ve dayak
(Baştarafı 1. Sayfada)
oğrencıler tarafından dovülmesı,
sılahının alınıp okul bınasından
zorla uzaklaştırılması ıle başlayan
olaylar, dun polısın cop, gaz bom-
bası ve panzer kullanarak oğren-
cılerı dağıtmak ıstemesıyle buyu-
du Yıldız Ünıversıtesı'nın onun-
dekı vaya ust geçıdıne dun ^abah
saatlerınde üzerınde "Polis bızi
yıldıramaz. Dev-Genç" yazılı brı
pankart asmak ısteyen uç öğren
cı>e devrıye görevındekı polısler
uyan ateşı açtı Olay yennden kaç-
maya çalışan oğrencıler kısa bır
kovalamacadan sonra Beşıktaş'ta
yakalanarak sıyası şube>e gotürul
du Bu arada Yıldız Unıversıtesı
oğrencılen, oncekı gun meydana
gelen ola>da ve Ferıkoy Oğrencı
Yurdu'nun polıs tarafından basıl-
masında arkadaşlannın gozaltına
alınmalannı protesto ıçın bır fo-
rum duzenleyecekiennı açıkladı
lar
İlk gözaltılar
Yıldız Unıversıtesı'nde oğrencı-
lenn fonım duzenleyeceğı haben-
nı alan İstanbul Emnıyet Mudur-
luğu Sı>ası Şube'de gorevlı sıvıl
ekıpler okul çevresınde ve vakının-
dakı otobus duraklarında onlem
aldı Burada Yıldız Unıversıtesı-
ne gırmek ısteven oğrencılen dur-
durup kımhk kontrolu yapan po-
lısler, baska okullara aıt kınüık :a-
şıyanları toplayarak sıyası şubeye
goturduler Bu sırada unıversıte
n,ınde forum basladı Oğrencıler
forumda, polısın devnmcı ve de-
mokrat kamuoyu üzerınde baskı
oluşturduğunu öne surerek, kına-
yan konuşmalar yaptılar Okul gı-
rışınde gözaltılar olduğu haberı-
nın duvulması uzerıne bahçede
toplanan oğrencıler "Polis unıver-
siteden dışarı", "Polıs ıdare ışbır-
lığıne son' şeklınde sloganlar ata-
rak yurumeye başladılar Unıver-
sıte bahçesınm yan gırışınde bek-
leven sıvıl polıslerle çevık kuvvet
gorevhlerının oğrencılenn uzenne
doğru gelmeye başlamasıyla ılk
olaj çıktı Polısın uzerıne molo-
tof kokteylı ve taş atan oğrencıler
gerı çekılerek rektorluk bınası
onunde toplandılar
Rektörlük binası işgali
Guvenlık kuvvetlerı oğrencıle-
rın karşı koyması uzenne vardım
ıstedı Saat 14 45 sıralarında yenı
çevık kuvvet ve dığer ekıplenn de
gelmesıvle savısı haylı artan polıs
kuvvetlerı rektorluk bınası gınşın
de bekleyen oğrencılere coplarla
saldırmaya başladı Bu arada ba
zı oğrencılenn yedığı cop darbe-
lerıyle yaralandıkları ve surukle-
nerek polıs otolarına goturuldu-
ğu goruldu Bına ıle polıs copları
arasında sıkışan oğrencıler ellerın-
dekı molotof kokteyllen ve taşla
rı guvenlık gorevhlerının uzenne
atarak rektorluk bınası ıçıne gır
dıler Bınavagırmevıbaşaran vak
laşık 95 oğrena bınanın kapıları
nı kapattılar Içerde bulunan bu
yuk bov çıçek saksılarını kapıla
rın arkasına >ığan oğrenuler ba
sın mensuplarına "Olay sırasında
gozaltına alınan arkadaşlannın
serbest bırakılması ve polısın unı-
versıteden çekılmesı" koşuluvla
bınayı boşaltacaklarını, aksı tak-
dırde ışgale devam edeceklerını
açıkladılar
Yıldız Unıversıtesı rektorljk bı-
nasının saat 14 45'te ışgal edılmesı
uzerıne guvenlık kuvvetlerı gerı
çekılerek unıversıte dışında bekle-
me\e başladı Bu arada ışgalcı oğ-
rencılerden bır kısmı rektorluK
balkonuna çıkarak uzennde, "Fa-
şıst teröre karşı demokrası muca-
delesini yukselteiım. Yıldız
Derneğı" yazılı pankart astılar
Polıs yetkılılen, unıversıte bahçe-
sı ıçınde ve ek bınalann bodrum
katlannda yapılan aramalarda bı-
donlar ıçınde benzm, gazyağı ve
molotof kokteylı yapımında kul-
lanılan dığer malzemeler bulun-
duğunu bıldırdıler
Rektorden çağn
İşgal suresınce bınada bulunan
Yıldız Unıversıtesı Rektöru Prof
Dr Suha Toner, rektör yardımcı-
ları Şerafettin Oydaşık ve Rıfkı
Aslan, Muhendıslık Fakultesı De-
kanı Turgut Uzel, Mımarlık Fa
kultesı Dekanı Atılla Ataman ıle
Mımarlık Fakultesı Dekanı Necaü
Inceoğlu, ışgalcı öğrencılerle go-
ruşerek eylemlenne son venlme-
sını ısteyıp, kımsemn gozaltına
alınmayacağına daır guvence ver-
dıler Ancak oğrencıler ışgalın
basladığı saatlerde vaptıkları çağ-
rıyı yıneleyerek arkadaşlannın ser-
best bırakılması, polısın unıversı-
teyi boşaltmasını ıstedıler Polıs ve
öğrencılenn karşüıklı bekleyışle-
rı sırasında saat 16 30'da rektör-
lukte görevlı ıdan personel öğren-
cılerce serbest bırakıldı Bu arada
basın mensuplanna ışgalcı öğren-
cıler tarafınden Rektör Toner ve
dığer oğretım görevlılennın, "Re-
hin tutulmadığı, kendı ısteklerıv-
le bına içınde bulunduklan" so>-
lendı
Guvenlık kuvvetlerı, çelık >e-
lekh sıyası şube vurucu tımlerımn
de desteğıvle rektorluk bınasımn
çevresını kuşattı Bu sırada, bır
grup çevık kuvvetın rektorluk ça-
tısından bınava gırdıklen goruldu
Çevık Kuvvet Şube Muduru Nec-
mettın Yıldınm, "Dışanva çıkın,
kimseye zarar vermeyecegeız. Va-
tan hepımızın" dıve oğrencılere
seslendı Işgalcı oğrencıler, daha
oncekı ıstemlerını, balkona çıka-
rak vıneledıler Bunun uzenne Yıl-
dınm, "Pazarlık vapmayız. Bıraz
daha bağınn ve rahatladıktan son-
ra orayı boşalbn. Gdecegız dersek
gelınz ve alınz" yanıtını verdı
Saat 14 45 sıralannda başlayan
ışgal olayı sonrası polıs uç kez oğ-
rencılerden bınayı boşaltmasını ıs-
tedı Saat 17 30 sıralarında polı-
sın yaptığı son çağndan sonra po-
lıs panzerı bına kapısına doğru
yaklaşmaya başladı Öğrenaler de
molotof kokteylı atmava başladı-
lar Guvenhk kuvvetlennın bekle-
mesı oğrencıler arasında "havanın
kararmasiHi beklıyorlar" şeklınde
yorumlamrken, saat 18 00'de po-
lıs tüm kuvvetlerıyle bınava saldı-
rıya gectı
Gaz bombaları
Oğrencılenn molotof kokteyl ve
taş atmasına karşılık polıs bına-
ya vaklaşık 20 tane goz vaşartıcı
gaz bombası attı Yarım saat su
ren çatışmadan sonra saat
18 30'da polıs bınanın kapısını
açıp ve gaz maskesı takarak ıçerı
gırdı Polısın gırmesı uzenne oğ-
rencıler uç katlı bınanın ıkıncı ka-
tındakı rektorluk makam odasına
gırerek kapıyı kılıtledıler Bu ara-
da ıçerde bulunan Rektör
Prof.Dr.Suha Toner, yardımcıla-
n, Şerafettin Oydaşık, Rıfkı Aslan
ve Muhendıslık Fakultesı Dekanı
Prof. Turgut Lzel de öğrenaler ta-
rafından alıkonuldular 18 55'e
kadar bu durum surdu Polıs bu
arada odanın kapısını açmava ça-
lıştı Olay yennde bulunan basın
mensuplan polısler tarafından bı-
na dışına çıkartıldı Bu arada bı-
na ıçınden 'S-urmayın" dıye bağır-
malar duyuldu 40 dakıka kadar
ıçerde bekletılen ışgala oğrencıler,
merdıvenler ve bına çıkışında
oluşturulan polıs kondorundan
sıra dayağından geçırılerek polıs
otolarına göturulduler Rektör ve
dığerlerı de polıs korıdoru altın-
da bınadan çıkartıldı Gozaltılar
sırasında çok sa>ıda oğrencının
yaralandığı ve ustlenrun parçalan-
dığı goruldu
Gazeteciye dayak
Guneş Gazetesı'nın dun vayın-
lanan savısında oncekı gun Yıldız
ul Getty'deyken 1983 yılında bır
bolurou muzeve onenldi. Hatta
hazinenin parçalannı muzede bır
sure kaldıgında gordum. Ertesı yıl
Avrupa'ya gen gıttı. Hazınenın
Lubnan'dan olduğunu sanmıyo-
rum."
Bu bulgulardan hareket edıldı-
ğınde bunlarırt Lubnan'dan gel-
medığı, buna karşılık Roma
Imparatorluğu'nun yeşerdığı ote-
kı 28 ulke ıçınde en yuksek olası
lığın Turkıye olabıleceğı söylenı-
yor
Nevv York antıka pazanndakı
bır başka ve daha cıddı bır araş-
tırma ıse bu eserlerın Yugoslav-
ya'dan kaçırüdığı goruşunu kuv-
vetlendınvor Bu kaynaklar şu
göruşu öne suruvorlar
1 'Sevso' kehrnesı Germanık
bır ısım Latınce vazılardakı stıl
daha çok orta Avrupa uslubunda
2 Hun Imparatoru Atılla'nın
saldırıları sırasında onunden Ma-
canstan'dan kaçan bır asıl ya da
komutan tarafmdan Yugoslavya'-
ya getınldı 1400 yıl burada sak-
landı Bır rastlantı sonucunda bu
lundu
^ Çok vuksek duzeyde bır ko
munıst yönetıcıye venten ruşvet
le lsvıçre'ye kaçınldı Orada da
Lord Northampton'a sahte Lüb-
nan belgelerı ıle ılk partısı 1981 ve
sonuncusu 1987'de pazarlandı
Şu anda Yugoslav hukumetının
nasıl bır gırışım yaptığı ya da ya-
pıp yapmayacağı henuz bellı ol
madı Northampton, şu anda
mılyonlarca dolar kazanacağım
derken tonlarca dolar odedığı ha-
zıneyı ehndeıı kaçırmama savaşı
venyor Sotheby's ıse bır yandan
prestıjım koruma ve bır yandan
da hazıneyı pazarlama peşınde
Lubnan bır>andan ıç savaşla ve
bır yandan sahte belge veren gum-
rukçu ve dıplomatlarının azızlığı
ıle mucadele edıp Nevv 'Vork'ta
hazıneyı -kendı ulkesınden gelme-
mış bıle olsa- kazanma savaşı pe-
şınde Turkıye, olayları her za-
mankı gıbı "yakından" ızlıyor
NOT Bu hazınenın Turkıye ıle
bağlantısı olduğuna ılışkın bılgı
vermek ısteyen vatandasların ga-
zetemız Ankara Burosu'nun 133
II 41 numaralı telefonundan
Mustafa Balbay'ı aramalarıru rı
ca ederız
Unıversıtesı'nde meydana gelen
olayda öğrencılerce dövülen sıvıl
polısın fotoğrafını çeken Hayret-
hn Saganak ıle Gunavdm Gazete-
sı'nden Fatih Gunaydın polıs ta-
rafından dovuldu Gazetecılen
yerlerde surukleyen guvenlık kuv-
vetlerı Sağanak'ı gozaltına alarak
göturdü
Gunaydın Gazetesı muhabırı
Fatıh Gunaydın, Şışlı llkyardım
Ha&tanesı'nde tedavı altına alın-
dı Idrar vollannda kanama mey-
dana gelen ve başı şışen Gunay-
dın, bır hafta ılaçlı tedavı görmek
uzere taburcu edıldı Guneş mu-
habın de gozaltına alındıktan son-
ra sahvenldı Yıldız Unıversıtesı-
nde sabah saatlennde başlayan,
saat 14 30'da ışgale dönuşen yak-
laşık 3 5 saat sonra son bulan
olaylarda vaklaşık 200 öğrencımn
gozaltına alınıp Sıyası Şube Mu-
durluğu'ne göturuldüğu oğrenıldı
Rektorluk bınasında da buyuk ha-
sar meydana geldı
İ.Ü. ve Marmara
üniversitelerinde olay
Marmara bmversıtesı'nde dun
sabah saatlennde bır grup öğren-
cı uzennde "polis universiteye
giremez" yanb pankartı Göztepe
Kampusu bınasına astı Olaya en-
gel olmak ısteven polısler öğren
cıler tarafından taşlandı istanbul
Lmversıtesı'nde de ana bına ıle
Hukuk Fakultesı'nde ayn ayn fo-
rumlar duzenleyen öğrenctler po-
lısın universiteye gırmesıru, Ferı-
koy Öğrencı Yurdu'nun polıs ta-
rafından basılmasını ve burada 40
oğrencının gozaltına ahnmasını
protesto ettıler Fonımlardan son-
ra dışan çıkan oğrencıler bır sure
sloganlar atarak yuruyup, bıldırı-
ler dağıttılar Bu yuruyuş sırasın-
da çevre polıs ekıplerımn 30 ka-
dar oğrencıyı gozaltına aldığı bıl-
dırıldı Akşam saat 18 00 sırala-
rında da Emınonu'nde 20 kışıhk
bır grup ızınsız gosterı yaptı Po-
lısın baskısını kınayan ve yola
benzın dokerek ateşe veren goste
rıcılerden 5'ımn gozaltına alındı-
ğı belırtıldı
Kıbrıs zirvesinde ipler koptu
ŞEBNEM ATtYAS
NEVV VORK — Kıbrıs sorunu
na koklu bır çozum bulunması
amacıyla BM Genel Sekreten Pe-
rez de Cuellar'ın gozetımınde
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş ve Kıbri:, Rum kesımı lı-
derı \orgo Vasılıu ara;>ında Nevv
York'ta vapılan "zırve" basarı
sızlıkla sonuçlandı Denktaş'ın
"Turk halkının kendı kaderinı ta-
yın hakkı ve polıük eşıtlık" ko-
nulanndakı kararlı tutumuna kar-
şılık Vasılıu'nun bu konuları go
ruşmeye vanaşmaması, "ıplerin
rumuyle kopmasına" neden oldu
Genel Sekreter de Cuellar, son
ana kadar goruşmelerın kopma-
ması ıçın harcadığı çabaların ba
şansızlıkla sonuçlandığını, mev
cut koşullar altında Guvenlık
Konsevı'nın kendısıne verdığı "ıyı
nı>et" gorevını surduremeveceğı
nı soyleverek goruşmelen sona er
dırdı Cuellar'ın onumuzdekı haf
ta goruşmelerle ılgılı raporunu
konseye sunmasından sonra kon
se>, de Cuellar'ın "iyı nıyet" go-
revının uzatılıp uzatılmayacağına
karar verecek
Ikı lıder arasında pazartesı gu-
nu başlavan ve Kıbrıs sorununa
çözum ge'ırecek bır anlaşmanın
ana hatlarını hazırlamayı hedef-
leyen goruşmeler oncekı gun kop-
ma noktasına geldı Gorusmeler-
de hedeflenen sonuçlann almama-
ması uzerıne de Cuellar dun
Denktaş ve \ asılıu ıle ayn avn go
ruştu De Cuellar'ın, tarafları
"goruşmelenn kesılmemesı" ıçın
uvardığı bıldırıldı Denktaş goruş
meden sonra, de Cuellar ın ken-
dısıne, "Goruşme sureci kesılirse
ara> a başkalan gırer" dıyerek
ABD ve Sovyetler BırhğVnın
"devreye gırmesı olasılıgı"ndan
soz ettıgını açıkladı
De Cuellar, daha sonra \ asılı-
u'vu tıkanıkhğın gıderılmesı ve
goruşmelere devam edılmesı yo-
lunda ıkna etmeye çalıştı
Voğun bır dıplomatık trafığın
vaşandığı dun. goruşmelenn nor-
mal seyrıne donememesı uzerıne
de Cuellar dun TSI 23 10'da Va-
sılıu ve Denktaş ıle uçlu toplantı
ya gırdı 1 saat 45 dakıka suren
toplantıdan sonra açıklama vapan
Rauf Denktaş, Yorgo Vasılıu'
nun, "Turk tarafının kendi kade-
nnı tayın hakkı" ıle ılgılı taleple-
rıne karşı uzlaşmaz bır tutum ta
kındığını sovledı Denktaş Vası-
lıu'nun bu tutumuna karşın ulus
lararası topluluğun, Rum devle
tını tanımaya devam ederek, Turk
tarafının polıtık eşıtlık hakkına
saygı gostermedığını kavdettı
Denktaş bır soru uzerıne, goruş-
melerde ızledığı tutum nedenıvle
ABD yonetımını eleştırdı Denk
taş, "Kıbns'a donuvonız. Goruş-
melerı burada kesıyoruz. Gu\eu-
lik Konseyi'ne olavın gıtmesınden
korkmuyoruz Inşallah konsev bı-
zı de dınler" dedı
Vasılıu ıse, Denktaş'ın goruş-
meler boyunca kendı kaderinı ta-
yın hakkı konusunda guvenlık
konseyınce genel sekretere venlen
ıy
1
nıyet gorevıne karşı çıktığını
sovledı Vasılıu, "Hıçbır ulkede
herhangı bır grup ya da toplu-
mun, kendı gelecegını tavın hak-
kının bulunmadıgını. boyle bir
volun açılmasımn dunvanın çok-
mesıne ve ortaçağ karanlıklanna
donulmesıne neden olacağını" sa
vundu Goruşmeden once Denk
taş'a "esneklik" çağnsında bulu
nan de Cuellar, "zirvenın" sona
ermesıne karar venlen goruşme
sonrasında basına yaptığı açıkla-
mada, "Maalesef bu goruşmeler
planlandıgı şekilde butunluklu bır
anlaşma taslagı uretememışlır.
Raporu kısa surede Guvenlık
Konsevı'ne sunacagım Buyuk
beklentı ıçınde olmama karşın,
haval kırıklıgına uğradım" dedı
Polis doğruladı
İrlanda'dan
İstanbııl'a
tablo
kaçakçılığı
LONDRA-İSTANBUL (Cum-
hunyet) — Irlanda'da ozel bır ko-
leksıv ondan çalınan tablolann sa-
tılmak amacıyla Istanbul'a getınl-
dığı yolundakı haberler Emnıyet
Mudurluğu tarafından doğrulan-
dı, ancak açıklama yapılmadı
17 yuzyıl Hollanda ressamla-
rından Jan Venneer ya da Gab-
riel Metsu'nun eserlen olduğu sa-
nılan tablolar, 1986 yüında tanın-
mış Irlandalı koleksıyoncu Sır
Alfred Beit'ın evınden çalmmış-
tı Olay o tanhte çalınan eserle-
nn pıyasa değerlennın mılyonlar-
la ölçülmesı nedenıyle "asnn sa-
nat hırsızhğı" olarak nıtelenmış-
tı Guney Afnka'da De Beer al-
tın madenlerının vârısı olan Sır
Beıt'm koleksıyonu, dunyanın en
kapsamlı özel tablo koleksıyonu
olarak bılımyordu Sır Beıt, ko-
leksıyonunun çok büyük bır bö-
lumünu trlanda Ulusal Resım
Muzesı'ne hıbe etmıştı Müzemü-
duru Raymond Keaveney, " B H
kadar kıymetlı taMolan calanlar,
bunlan ancak kendı olennde ser-
gileyebılır. Bu tur ınsanlar sanat
eserierinı sanat esen olarak değil,
meta olarak gonıyor" dedı
1986'da toplam 18 tablo çalın-
mış, bunlardan 7 tanesı daha son-
ra bulunmuştu
'Bush
sözünde
durmadı'
\VASHINGTON (A\) — Er-
menı tasansının ABD Senatosu'-
nda reddedılmesınde buvuk çaba
harcayan Senator Robert Byrd,
Başkan George Bush'un, "secim
kampanyası sırasında verdığı ba-
zı sozler vuzunden" tasanva karşı
çıkmadığını, tasarının engellen-
mesı ıçın kendısıne mektup yaza-
cağını soylemesıne karşın sözun-
de durmadığını bıldırdı
Dun Kongre bınasınua Turk
gazetecılerle bır araya gelen Sena-
tor Byrd, tasarıvı engelleme ge-
rekçesını anlatırken, "Neden du-
rup dururken gıdıp bır dostumu-
zu, onemlı bır muttefikımızı to-
katlayalım Buna ızin
veremezdım" dedı
Demokrat Partı Batı Vırgınıa
Senatöru ve Senato Başkanvekıh
Bvrd, Ermenı tasarısımn oylan-
ması öncesınde Beyaz Sarav'ın ıl-
gınç "manevralan"nı da açıkladı
ABD Başkanı George Bush,
Dışışlen Bakanı James Baker, Ba-
kan Yarduncısı James Eaglebur-
ger, başkanın Ulusal Guvenlık
Danışmanı Brent Scowcroft'u ay-
rı ayrı telefonla aradığını ve baş-
kanın desteğını ıstedığını anlatan
Byrd, şoyle konuştu
"Başkan ıle konoşmamızda ba-
na lasanya karşı olduğunu soyle-
di. Ben de kendısınden bu gonış-
lennı yazılı olarak bana bıldırme-
sını ıstedım. Bu mektubu diğer se-
nalorlere gosterecek ve başkanın
da tasanya karşı olduğunu kanıt-
layarak senatorlenn desteğını sag-
layacaküm. Ancak Bush bana Se-
nator Dole'a yazdığı mektubun
kopyasını yolladı. Başkasına va-
zılmış mektubu kullanamazdım,
başkandan bu kez adıma yazılmış
bır mektup ıstedım. \ ollayacağı-
nı soyledi. Ama mektup hıç gel-
medı."
Oylamadan sonra Cumhurbaş-
kanı Turgut Ozal'ın da kendısını
telefonla arayirak teşekkur ettı-
ğını soyleyen Byrd, Turkıye'nın
Ortadoğu'da hem Israıl hem de
Arap ulkelenvle ılışkılerde bulun-
ması nedenıyle "dıplomat" nıte-
lığı taşıdığını kaydettı
ABD'den
(Baştarafı 1. Sayfada)
laşma olayı şoyle gelıştr
VVashıngton Buyııkelçısı Nuzhet
Kandemır, Ankara'dan aldığı ta-
lımat gereğı Scowcroft'a 26 Şubat
1990 gunu bır mektup gonderdı
Daha once de basına yansıdığı
gıbı, Kandemır'ın Scovvcroft'a go-
ruşlenru aynı kentte bulunmalan
na rağmen mektupla ıletmesının
nedenı, Scovvcroft'un goruşme ıs-
temını gen çevırmesıydı Scovvc-
roft'un bu davranışında, Cumhur-
başkanı Ozal'ın ABD Buyukelçı-
sı Morton Abromovntz'ın Bush'-
un mektubunu sunmak uzere go-
ruşme talebını 17 şubatta reddet-
mesının etkılı olduğu belırtıhvor
Scovvcroft'un ısteğını
"mutekabıliyet" çerçevesınde ge-
rı çevnrdığı dıplomatık kaynaklar-
ca dıle getınlıvor Göruşmerun
gerçekleşmemesı uzenne yazdığı
mektupta Buvukelçı Kandemır,
Turkıye ıle ABD arasındakı SEİ-
A'nın ongorduğu ulusal yararları
gozetme ılkesme ABD'nın uyma-
dığını \Vashıngton'da "sert" bulu-
nan ıfadelerle dıle getırdı
Dıplomatık kaynaklardan edın-
dığımız bılgıye gore, aynı gun (26
şubat) Kandemır'ın mektubunu
gondermesınden bırkaç saat son-
ra bu kez Brent Scovvcroft, Turk-
ıye Buyukelçılığı'ne bır mektup
ılettı Beyaz Sarav danışmanının
mektubunda Buyukelçı Kande
mır'ın davanak olarak kullandığı
savunma anlaşmasına atıflarda
bulunuluvor "Bu anlaşma gere-
gi eger ulusal yararlar soz konu-
su ise Turkıye'nın aldığı vaptınm
onlemlerının kaldırılması
gerekeceği" one suruıuyorau
Aynı akşam Genelkurmay Baş-
kanı Orgeneral Necıp Torumtav'
ın olağan goruşme gunu olmadı
ğı halde, Çankava Koşku'ne çık
tığı ve Cumhurbaşkanı Ozal ıle
uzunta bır goruşme yaptığı dık
kat çektı
GOZLEM
UGURMUMCU
(Baştarafı 1. Sayfada)
demokrat Marksıst, ılerıcı, sol lıberal ve sol çevrecı dıye ad-
landıran tum sıyasetçıler yer alabılırler ve almalılar, partının
çoğulculuk, katılım, dıyalog ve uzlaşma ışleyışlerı ıle somut
toplumsal pro/eler çerçevesınde buluşabılırler ve buluşmalh
dırlar
Dunyada ve Turkıye'de son yıllarda sarsıcı ve şaşırtıcı ge-
lışmeler yaşanıyor
Butun bu gehşmeler, Marksızmde "teon" ve "pratık" ıkı-
lemını gundeme getırıyor Marksıstler arasındakı bu kuranv
sal tartısmalar bugun de süruyor
Bugun sosyalıst blokta yaşanan olay, herhalde "Marksız-
mın mılıtarızasyonu" adı venlen modelın çoktuğunu gos-
terıyor
"Mılıtarızasyon" yalnızca Marksızmde mı yaşandı?
Kapıtalıst blokta yaşanan "mılıtarızasyon" da Guney Ame-
rıka modelını oluşturdu
Çağımızda demokrası de sosyalızm de çoğulcu ve katı-
lımcı olmalıdır Ideolojı ve sıyasette bağımsız olmayan par-
tılenn "sosyalıst" olmadıkları ve olamayacakları da artık ka-
nıtlanmıştır
Sosyal demokrası, Turkıye'de yenı yenı tartışılıyor Sos-
yal demokrasının tanımında, anlam ve kapsamında da bır-
bırınden farklı yorumlar yapılıyor
Sosyal demokrasının ana vatanı Avrupa'dır AmenkaVı ye-
nıden keşfetmeyelım, ama kaynağı ve kokenı Avrupa'da olan
sosyal demokrasıyı algılamak ıçın Avrupa'da sosyal demok-
rasıyı sosyal demokrası yapan etken ve oluşumları da göz
ardı etmeyelım
Avrupa'dakı butun sosyal demokrat partıler, ışçı sendıka-
ları ıle orgutsel butunluk ıçınde çalışırlar Batı ulketennde
sosyal demokrat partılerın guç kaynakları ve temel daya-
nakları, ışçıler ve ışçılerın sendıkal örgutlerıdır 82 Anaya-
sası ve konu ıle ılgılı yasalar, sıyasal partıler ıle ışçı sendı-
kalarının yan yana gelmelennı bıle yasaklıyor
Nasıl sosyal demokrat olunacak oyleyse9
Tabıı kı olunmayacak Olunur gıbı görulecek, ama olma-
yacak
Neden pekı''
'Mevzuat" sosyal demokrasıye "musaıt" değıl de ondan'
Bu anayasa ve yasalar değışmeden Turkıye'de "sosyal
demokrat partı" kurulamaz
Sosyal demokrat olduklarını açıklayan SMP ve DSP, sos-
yal demokrasıyı ısteyen, özleyen, bu yolda çalışan partıler-
dır SHP den ayrılan on besı mılletvekılı, bırı de SHP'nın ku-
rucu genel başkanı olan on altı kışının onculuklerı ıle top-
lanan bu kurultaydan bır sosyal demokrat partı daha mı çı-
kacak?
Oyle gorunuyor
SHP'nın kurucu genel başkanı Aydın Guven Gurkan ve
arkadaşlan, gecen hafta sonu M Alı Aybar ve arkadaşları
ıle yenıden bır araya geldıler Bu son goruşmede Aybar, Gur-
kan ve arkadaşlanna bır sosyalıst partı kurma önerısını ge-
tırdı
Bu onerı benımsenmedı
Turkıye'de yıllardır "lıberal olmayan kapıtalıst partıler" ıle
"sosyalıst olmayan sol partıler"\n kördovuşu yaşanıyor 1961
yılında ışçılerın onderlığınde kurulan Turkıye Işçı Partısı de
—ne yazık kı— yaşamadı, yaşatılmadı
Sosyal demokrat sol tek bır partı çatısı altında btr araya
gelmeden seçımlerı kazanması çok guçtur Seçımın arıtme-
tığı de geometrısı de bunu gosterıyor
Bosluk mu
7
Boşluk varsa bu boşluk ancak ve ancak "Turkıye'ye öz-
gu sosyalızm" ıdeolOjisını savunan ozgurlukçü, katılımcı, ba-
ğımsız bır sosyalıst partı ıle doldurulacaktır>
CUNEYT ARCAYUREK yazıyor
(Baştarafı 1 Sayfada)
bette ışlenne gelıyor ^
Düne kadar Akbulut'ûrî "ofta-
da ve hızıplere karşı tarafsız"
kımlığını öne sürerek başbakan-
lığını savunanlar, artık gıdışın
ıçınden çıkılmayacak noktalara
doğru uzandığını söylüyorlar
Tabıı, sorunlar dönüp dolaşıp
Köşk'e dayanıyor Nasıl bır ope-
rasyon başlatacak, kanser ılletı-
ne yakalanan bır bünye gıbı gun
be gun erıyen ANAP'ı, "yenıden
dırılışe" nasıl yönlendırecek?
Kuşkusuz, gözlemcıler ANAP'ta
yenıden dırılışın gerçekleşeceğı-
ne ınanmıyorlar Bünyeyı saran
hastalığın bır organı söküp at-
makla gıderıleceğıne olasılık ta-
nımıyorlar Ne çare ANAP'lılar,
çıkmayan canda her zaman
umut olacağını gozeterek bır mu-
cızebeklıyor
TÖ, bu mucızenın anahtan ola-
mıyor Hızıp başları yazgılarını
kendılerının çızeceğmı açık seçık
ılan edıyorlar TO ıse yukarıdan
başka planlar hazırlıyor Akbu-
lut'u surduremedığı görevınden
alarak yenısını atadığında olası
yenı fırtınaları hesap edıyor Şu
ana kadar kesın bır sonuca var-
mış değıl Fakat anyor
Süper için
(Baştarafı 1. Sayfada)
gelenrun yıne 1400'te dondurul-
ması önenhnıştı Ancak komısyo-
nun bu önensı, super emeklıler
arasında eşıtsızlık yaratacağı ve
çıfte maaş sıstemı oluşturacağı ge-
rekçesıyle tepkı çektı Tepküer
uzenne, yasa yürurlüğe gırmeden
önce 1400 gösterge uzennden
emeklı maaş alanlann da yasa yu-
rurlüğe gırdıkten sonra emeklıhk
başvurusu yaparak borçlanıp sü-
per emeklıler ıle aynı çözume ka-
vuşturulması eğılımı ağırlık
kazandı
Daha once komısyonun, yara
çıktıktan sonra super emeklılenn
borçları ıçın odedıklerı 4 mılyon
200 bın lırası, emeklı ohnayıp pı-
rım ödemeye devam edıldıgı tak-
dırde 2650 göstergeye denk geldı-
ğı yolundakı göruşunde de belırlı
bır değışıklık gözlenıyor
Komısyonun son yaptığı tartış-
malarda, super emeklılenn ayınm
yapılmadan, tumunun 3 bın ya da
4 bın gösterge arasında bır tava
na bağlanması gundeme geldı
Ayrıca komısyon, super emekhle-
rın sosyal yardım zamlanrun da
normal emeklıler duzeyıne getınl-
mesı konusunda da genel bır ka-
nıya ulaştı
Şu anda super emeklıler (100
katsayı, 5* bın sosyal yardım zam-
mı, yıızde 70 bağlama oramna gö-
re) 301 bın lıra dolaylannda ma-
aş alıyorlar Eğer super emeklıle-
nn göstergelen 3 bme çıkanlırsa
bu maaş (255 katsayn, 175 bın sos-
yal yardım zammı, yuzde 70 bağ-
lama oranına göre) 710 bın 500 lı
raya yukselecek Eğer tavan gös-
tergesı 4 bıne çıkanlırsa maaşlar,
(255 katsayı, 175 bın sosyal yar-
dım zammı, vuzde 70 bağlama
oranına gore) 889 bın lıra düzeyı-
ne gelecek
Ne var kı Akbulut'u dılenen
her yöne süreklenen o ınsan gı-
bi görmek de yanlış Bakarsınız
bırlıkte çalışamadığına ınandığı
bakanların ıstıfasını ısteyebılır
Olabilır kı hem yukarının müda-
halelerıne hem de bakanların
pervasızca tek başına ış görıne-
lerıne ısyan edebılır Bu olasıhk-
ları gerçekleştırmesı kışılığıne
düşen gölgelerı kaldırabılır Ne
pahasına olursa olsun koltukta
kalmak gıbı tutkusu olmayan bır
başbakanın, bekienmedık anda
sert bır çıkış yapması olasılığı yok
mudur?
TÖ'nün, ANAP'la özdeşleşen
yazgısını kurtarabılmek ıçın he-
men her gun yenı senaryolan
gundeme getırdığını gosteren kı-
mı somut örnekler de ortada Bır
yandan hukumetı ve partıyı can-
landırmak, öte yandan kendı ko-
numunu pekıştırecek aracı sağ-
lamak ıçın kımı hareketlerı baş-
latıyor
Bunlardan bırı uydu kanalıyla
TFfT dışında Türkrye'ye yayın ya-
pacak bır özel şırketı kışkırtma-
sı "Magıc Box" adlı şırketın Al-
manya'dan yapacağı yayınlarla,
TFTT'den dıledığınce yapamadık-
larını uygulamaya koymayı
amaçlıyor TFTT Yuksek Kurulu,
gunlerdır konunun uzenne eğıl-
dı Anayasadakı tekele karşın,
Magıc Box'ın yayınlarını nasıl en-
gelleyebıleceğını araştırıyor
TÖ, "sıhırlı kutu" anlamına ge-
len Magıc Box'dan ne gıbı yarar-
lar umuyor'' Bu şırket, maçları
naklen yayımlamayı üstlenıyor
Bu şırket haber ve haber türü
programlarda TO'nün ıstedığı
yönde yayın yapabılecek kapası-
tede gorunuyor Renklı, müzıkle
kanşık, ama maç yayınlanyla kıt-
lelerı çekşn yayınları TÖ, ANAP
ve kendı lehıne dıledığı gıbı kul-
lanabılır Zaten TRT'dekı kımı üst
duzeyde de bu göruş egemen ve
bu nedenle TÖ'nun Magıc Box -
sıhırlı kutuyu- kışkırttığı söylenı-
yor
Ote yandan TRT yayınlarını
denetleyecek tek organ Radyo
TV Yuksek Kurulu'nu TÖ, kendı-
ne göre bıçımlendınyor Son ya-
pılan dört yenı atamayla TRT
Yuksek Kurulu'nda sayısal ço-
ğunluk TÖ'nun elıne geçryor On
ıkı kıştden oluşan Yuksek Kurul'un
yedı uyesı TÖ'nun yörungesında
Gerıye kalan beş uyeden Alı Ba-
ransel, Turgut Özakman, belırlı
ölçülerde Sulhı Dönmezer, Nev-
zad Atlığ sağduyunun, sıyasette
tarafsızlığıri yanında yer alabılır.
Prof Yılmaz Buyukerşen'ın de
aynı doğrultuda tutum ızleyece-
ğı bılınıyor
TFTT Yuksek Kurulu, Magıc
Box'a karşı alacağı her önlemde
bır "ıttıfak" sağlayabılecek mı'
Kuşkulu* Gerçekten Magıc Box
sıyasal yaptırımlar uğruna kulla-
nıiacak olursa, bır seçımde Ino-
nu ve Demırel, meydan meydan
gezseler, TÖ'nün bu yoldan ku-
racağı ıletışıme zor yetışecekler
Baştan sona bakıldığında
ANAP'ın ışı "sıhırlı kutu"lara kal-
mış gorunüvor