05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 MAKT 1990**** HABERLERİN DEVAMI CUMHURÎYET/17 OLÂYLARIN ARDENDAKI GERÇEK (Baştarafı 1. Sayfada) serlık surecım bozacak bır teh- lıke ufukta şımdıhk gorulmuyor Oysa daha dune kadar ınsan lığın geleceğıne yonehk kapka- ra bır golge gezegenımızın uze- rıne çokuyordu Dunyayı yok edebılecek bır nukleer sa\aşın genlımı kuçuk buyuk butun ul- kelerde yaşayan aklı başında kı- şılerı sarmıştL Doğu ve Batı ara- sındakt yarışın gezegenımızdekı butun doğal kaynaklan hızla kırleten ve yok eden çelışkısı sı- lahlanmamn olumsuzluğuna ek lendığınde lyımserlığe açılan bu- tun kapılara kılıt vuruluyordu Barış surecınm Corbaçov ta- rafından ınatçı bır çabayla baş- latılmasım kımısı Sovyetler'm ABD ıle yarışta gerı kalmasına bağlayabılır ve kuşkusuz bır gerçeğı dıle getırmış olur, ancak ınsanlığı bır butun olarak duşu nenler -gerekçesı ne olursa olsun- sılahlanma mantığını aşarak gezegenımıze bır soluk aldıran tarafın uygarlık tarıhın- dekı rotunu değerlendırecektır Batı, Gorbaço\'u bu bakım- dan desteklemek zorunluluğunu duy umsamakladır Sılahsızlanmanın gundeme gırmesı, gezegenımızın kırletıl- mesıne karşı duyarlığm yoğun- laşması, toplumlarm kendı yar- gılarmı saptama volunda daha ozgur bırakılmaları, barışa gı- den yolların uzerındekı engelle- rın kaldmlması, msanlığm gele- ceğıne lyımserhkle bakmak ıçın yeterlı nedenlerdır Turkıve belkı şımdılık bu su- recın dışmda kalmış gıbı goru- nuyor, ama, bu konuda da ka- ramsarlığa kapılmak doğru de- ğıldır Er ya da geç ulkemız ın- sanlığın çağdaş yonelışınde yerlı yerını alacaktır Elbet bu ışın kolay olduğunu va da olacağını soyleyemeyız Şımdılık sövleyeceğımız şudur Ulkemız dunyadakı butun ge lışmelere gozlerını \e kulakları- nı kapatarak yaşayamaz. Halk ıle sıyasal ıktıdar arasındakı çe- lışkıden doğan buyuk boşluk kalknğı gun, \uzumuzu lyımser- lığe donmuş olacağız. • • • 60 milyarhk (Baştara/ı l Sayfada) rafından vurutulduğu öğrenılır- ken, Nığde Valılık vetkılılen, ola- yın çok boyutlu olduğunu, bu ne- denle soruşturmanın dennleştırı- lerek surdurulduğunü bıldırdıler Olaya ıhşkın şu anda 5 kışınm gözaltında bulunduğu sapianır- ken, dığer ıllerde yapılan operas >onlar sonucu gozaltı sayısımn ar- tabılecefı bıldırıldı Botaş Genel Muduru Nezıhı Berkkam ıse şebekenın ortava çı- kanldığı sırada boru hattından 170 ton ham petrolu çektıklerının anlaşıldığını söyledı Berkkam, daha once de bu tur olaylann ya şandığını behrtırken, "Daha ön- ee bu kışıler vakalanamamışlardı, şımdi yakalandılar, adlı merciler olaya ılışkın soruşhınnalannı >u- ruruyortar" dedı Berkkam, hırsız lığın parasal bovutunun ıse çok fazla olmadığını ıfade ettı Bu ara da, Botaş Genel Mudurluğu, ola \a ılışkın soruşturma yapılması îçın mufettış gorevlendırdı Mufet- tışlerın de olayı kendı >onlennden araştırmaya başladıklan kaydedıl- jiı Keçeciler'in açıklaması Devlet Bakanı Mehmet Kececı- ler de Cumhurıyet'ın sorusu uze- rıne, hırsızlık olayını doğrulaya- rak, "Bır soyguncu çetesi gelıp. boru hattına bır keiepce takıp aç- m \ncak suç ustu yakalanmış- lar ' dedı Olayı başından sonuna kadar vakından ızledıklerını de kaydeden Keçecıler, "tki yıldır bo- ru battında tahnbat olaylanna şa- hit olduk. Botaş da takıp ettı bun- ları Basınç degışmesınden otunı merkezden ola\ hemen anlasılı- >ordu. Ama oraya varıncaya ka- dar ortadan kaj bolmuş oluyorlar- dı. Guvenlık kuvvetlerı de bu ışın peşindeydı Şımdı Ulukışla'da yakalandılar" dıve konuştu Savcı ne diyor? Soruşturmayı yurutulen Ulûkış la Cumhurıyet Savcısı Hacıbey Oner de olayı çok bovutlu olarak nıteleyerek, soruşturmarun çok vonlu bır bıçımde surdurulduğu nu sovledı Şu anda 5 kışının go- zaltında bulunduğunu kaydeden Oner, ılk alınan bılgılerın ışığın da aranmalarına başlanan bırkaç kışının daha bulunduğunu soyle- dı Oner, olaya ılışkın on soruştur- manın Nığde II Jandarraa Alay Komutanlığı bunyesınde vurutul- duğunu de ka>dettı Oner ılk sap- tamalann, boru hattından alınan petrolun Ankara'da bazı bayılere teslım edıldığı vonunde duyiimlar aldıklannı da ıfade ettı Oner, Bo taş'ın da konuya ılışkın kendılerı- ne bır rapor sunacağını söyledı Ote >andan Adalet \e Içışlerı bakanlıkiarınm da ola>ı yakından ızledıklerı, Nığde Cumhurıyet Başsavcılığı'ndan yureklı bılgı al dıkları da oğrenıldı Bu arada Petrol Ofısı Genel Muduru Mehmet Gultekin'ın, bu ola>ın patlakvermesınden hemen »onra görevınden alınması dıkkat çektı Gultekin'ın >erıne eskı dev let bakanlarından Lutfi Doğan' ın oğlu Lğur Dogan getınldı Gul tekın'ın bu görevınden alınıp, Baş bakanlık muşavırlığıne atanması na ıhşkın kararname Resmı Gaze te'nm dunku savısında yayımlan dı Sevso Hazinesi sahibini arıyor(Baştarafı 1. Sayfada) na dahı çıkanlmasını önleme amacıyla "kaydı ıhtiyat" tedbın ıstedı Turk hukumetırun de baş konsolosluğuna ve ayrıca Nevv York'takı avukatlanna "gelışme- len >akından ızleme ve geregmde ola> a mudahale etme" talımatı vermesı söz konusu tS 3-4 yy'da yapıldığı saptanan ve bır eşı daha "görulmemiş" bu Roma hazinesi bır tepsı, uç tabak, beş ıbrık, ıkı tas, bır vazo, bır le- ğen ve bır de mucevher kutusun- dan olmak uzere 14 gumuş eser- den oluşuyor "Sevso Haanesf'nın ılgınç bır ovkusu \ar Ola>, unlu rnuzaye de salonunun (Sotheby's) Nevv York bolumunun 9 şubatta ya- yımtadığı bır basın bıldınsı ıle or- tava çıktı Bıldırıde, Sotheby's Muzayede Salonu Başkanı Mıchael Aınslıe. "Lubnan'dan 1970'h vıllarda res- men ıhraç edıldıgı soylenen bu ha- zıneyı 1980'lerde İngılız Lord Northampton'un satın aidıgım" açıkladı Lord, vakfı adına, şım dı bu hazınenın tumunu en az 70 mılvon dolarlık çek yazacak bır muze va da ozel koleksıyoncuva muzayedeye çıkarmadan satmak ıstıyordu 43 yaşındakı lord, daha once koleksıyonundakı Andrea Man tegna'nın "Magı'nın Tapınması" adlı tablosunu 1985'te (Chnstıe's) muzavede salonunda 10 4 mılyon dolara (yaklaşık 25 nulyar lıraya) satarak o zamanın dünya rekoru nu kırmıştı Eğer bır kuruluş ya da bır kışı bu hazınenın tumunu tek başına alamayacak olursa, 14 parçadan oluşan hazıne parçalanarak son- baharda Zunh'te Sotheby's'de muzavede ıle tek tek satılacak Toplam 82 kılo ağırlığındakı bu gumuş eserler uzerıne desen ve suslemeler çeşıtlı teknıkle ışlen- mıştı ve >er yer altm kaplamalar- la mıtolojık oykulen anlaüyordu 72 cm çapındakj tepsının go- beğınde bır pıknık sahnesı vardı ve bunun da çevresınde Latınte "E> Sevso, bunlar >ıJlar bovun- ca senın olsun ve çocuklanna da yarasır bıçımde hızmet versın" cumlesı yazılıydı Uzmanlar, gunumuzde hazıne- \e adını veren 'Sevso'nun Roma Imparatoru hızmetındekı Germe- ruk bır asıl va da bır komutan ola- bıleceğını ve bunların kendısı ıçın ozel olarak vapıldığını ve eserle- rın bırı uzerındekı bır ışaretten dolayı da bu kışının geç Roma do- nemınde vaşayan bır Hırıstıyan olduğunu sanıyorlar Muzayede salonunan Londra'- dakı Temsılcısı Marcus Lmnel, bu hazıne lorda satılırken ^u oyku- nun anlatıldığını aktardı "1970lerde Kuzey Lubnan'da. (Bekaa Vadısı gıbı bır >erde) bır traktor bekienmedık biçimde ço- ken toprakla oda gıbı bir yere duştugunde bu hazıne bulunmuş- tu. 1980'lerde, Londra'da bır es- kı eser tuccan olan Raıner Zıetz, lordla satıcılar arasında aracılık yapmıstı Hazıne 1981 ve 1987 vıl- lan arasında parçalar halınde alınmıştı." Muzavede salonu bu konuda bır katolog yavımlamış ve ayrıca bıldın ıle bırlıkte 14 esenn fotoğ- rafını da basına dağıtmıştı Sergı ıle ılgılı bu duyuru Nevv York basınında yayımlanınca VVashmgton'dakı Lubnan Buyu- kelçılığı Federal Mahkeme'ye başvurdu Mahkemenın bır ıkı gun sonıa vereceğı karara gore muzayede sa- lonu yetkıhlerı, guvenlıkh bır bı- çımde özel sandıklann ıçıne koy- dukları hazıneyı va lsvıçre'ye ge- rı goturecekler va da Nevv York'- ta anlaşmazlık çozumlenınceye kadar bekletmek zorunda kala- caklar Şu anda Lubnan Buyukelçılığı vetkılılen ıle lordun avukatlarının İsvıçre'de konu ıle ılgılı goruşme- ler yaptıkları bıldırılıyor Turkiye olasılığı Basın bıldınsını gordukten son- ra (sadece Nevv York'ta) yaptığım çok kısa sureh araştırmada "Sev- so Hazinesi"nın Turkıye'den ka- çırılması olasıhğına ılışkın bazı varsayımlarla karşılaştım Bunlar şövle özetlenebılır 1 Gerek katalogda v e gerek ba- sın bıldırısınde hazınedekı eserle- rın o dönemde Roma lmparator luğu'nun çeşıtlı >örelerınde yapı lan gumuş ustalığını yansıtan Do- ğu ve Batı Roma atölyelennden ömeklenn ver aldığı belırtıldıkten sonra ozetle şoyle denılıyor "Sevso bu eserlerden bazılan- nı 'Antoıch'dan (bugunku Hatav) edinmiş olabilır. Çunku Dogu Roma ımparatonı tS 375 yılına kadar burada oturdugu ıçın Ha- tay'da bır ımparatorluk saray atolyesı bulunuyordu" denıhşor Açıklamada ayrıca hazınenın daha sonra Pers ya da Arap akm larından dolayı 7 yuzyılda Lub- nan'a kaçınlıp saklanmış olabıle- ceğı de varsayılıyor 2 "tndiana Jones - Son Haçlılar" fılmıne konu olan olay (fantazılerı dışmda) gerçekten ya- şanmıştı ve 1910'Iarın başında Hatay'da bulunan ve tsa'nın son yemeğı ıle ılgılı olduğu soylenen önemlı bır gumuş hazıne ulke dı- şına kaçınlmıştı ve şımdı bu eser- ler Nevv York ve Baltımor'dakı muzelerdeydı 3 Hatay - Sunye - Bekaa Va dısı (Lubnan) arasındakı kaçak- çılık zıncırı bugun de sunıyordu Elmalı defınesırun en değerh sık kesının Amerıka'ya kaçırılarak 600 bın dolara satılmasında Ha- taylı bır unlu kaçakçı onemlı rol oynamıştı 4 Lubnan'dan verıldığı bıldı- rılen "resmı ıhraç belgelen"nın sahte ve bu sahte belgelerın "gerçek" olduğuna ılışkın resmı belgeyı ıse Lubnan'ın Bern Buyu- kelçıhğı'ndekı bır dıplomatın önemh bır ruşvet karşüığında lor- da sağladığım Lubnan kavnakla nndan öğrendım Dıplomata, "Nasıl olsa bunlar Lubnan'dan degıl, bu ışten sen kârlı çık" denmış ve o da ımzavı basmıştı Hedef şaşırtmak ıçın Lubnan ıç savaş nedeıuyle^ıu olay ıçın bıçılmış kaftandı ^ Hazınenın bulunduğu soyle- nen 197O'lı vıllarda Lubnan'da Amerıkan tstıhbarat Orgütü (CIA) de göre\ yapmış ve daha sonra unlü Paul Getty muzesın- de yuksek duzeyde yonetıcı ola- rak bulunmuş ve Türk antıka pa zannı da ıyı bılen bır Amenkalı yetkılı bana şunu soyledı "Ben 1975'lerde Lubnan'dav- ken boyle bir hazınenın bulundu- ğunu duymadım. Hazinenin var- lıgını 1982 vıhnda Ne» Vork an- tıka pazannda duvdum. Ben Pa- Üniversitede işgal ve dayak (Baştarafı 1. Sayfada) oğrencıler tarafından dovülmesı, sılahının alınıp okul bınasından zorla uzaklaştırılması ıle başlayan olaylar, dun polısın cop, gaz bom- bası ve panzer kullanarak oğren- cılerı dağıtmak ıstemesıyle buyu- du Yıldız Ünıversıtesı'nın onun- dekı vaya ust geçıdıne dun ^abah saatlerınde üzerınde "Polis bızi yıldıramaz. Dev-Genç" yazılı brı pankart asmak ısteyen uç öğren cı>e devrıye görevındekı polısler uyan ateşı açtı Olay yennden kaç- maya çalışan oğrencıler kısa bır kovalamacadan sonra Beşıktaş'ta yakalanarak sıyası şube>e gotürul du Bu arada Yıldız Unıversıtesı oğrencılen, oncekı gun meydana gelen ola>da ve Ferıkoy Oğrencı Yurdu'nun polıs tarafından basıl- masında arkadaşlannın gozaltına alınmalannı protesto ıçın bır fo- rum duzenleyecekiennı açıkladı lar İlk gözaltılar Yıldız Unıversıtesı'nde oğrencı- lenn fonım duzenleyeceğı haben- nı alan İstanbul Emnıyet Mudur- luğu Sı>ası Şube'de gorevlı sıvıl ekıpler okul çevresınde ve vakının- dakı otobus duraklarında onlem aldı Burada Yıldız Unıversıtesı- ne gırmek ısteven oğrencılen dur- durup kımhk kontrolu yapan po- lısler, baska okullara aıt kınüık :a- şıyanları toplayarak sıyası şubeye goturduler Bu sırada unıversıte n,ınde forum basladı Oğrencıler forumda, polısın devnmcı ve de- mokrat kamuoyu üzerınde baskı oluşturduğunu öne surerek, kına- yan konuşmalar yaptılar Okul gı- rışınde gözaltılar olduğu haberı- nın duvulması uzerıne bahçede toplanan oğrencıler "Polis unıver- siteden dışarı", "Polıs ıdare ışbır- lığıne son' şeklınde sloganlar ata- rak yurumeye başladılar Unıver- sıte bahçesınm yan gırışınde bek- leven sıvıl polıslerle çevık kuvvet gorevhlerının oğrencılenn uzenne doğru gelmeye başlamasıyla ılk olaj çıktı Polısın uzerıne molo- tof kokteylı ve taş atan oğrencıler gerı çekılerek rektorluk bınası onunde toplandılar Rektörlük binası işgali Guvenlık kuvvetlerı oğrencıle- rın karşı koyması uzenne vardım ıstedı Saat 14 45 sıralarında yenı çevık kuvvet ve dığer ekıplenn de gelmesıvle savısı haylı artan polıs kuvvetlerı rektorluk bınası gınşın de bekleyen oğrencılere coplarla saldırmaya başladı Bu arada ba zı oğrencılenn yedığı cop darbe- lerıyle yaralandıkları ve surukle- nerek polıs otolarına goturuldu- ğu goruldu Bına ıle polıs copları arasında sıkışan oğrencıler ellerın- dekı molotof kokteyllen ve taşla rı guvenlık gorevhlerının uzenne atarak rektorluk bınası ıçıne gır dıler Bınavagırmevıbaşaran vak laşık 95 oğrena bınanın kapıları nı kapattılar Içerde bulunan bu yuk bov çıçek saksılarını kapıla rın arkasına >ığan oğrenuler ba sın mensuplarına "Olay sırasında gozaltına alınan arkadaşlannın serbest bırakılması ve polısın unı- versıteden çekılmesı" koşuluvla bınayı boşaltacaklarını, aksı tak- dırde ışgale devam edeceklerını açıkladılar Yıldız Unıversıtesı rektorljk bı- nasının saat 14 45'te ışgal edılmesı uzerıne guvenlık kuvvetlerı gerı çekılerek unıversıte dışında bekle- me\e başladı Bu arada ışgalcı oğ- rencılerden bır kısmı rektorluK balkonuna çıkarak uzennde, "Fa- şıst teröre karşı demokrası muca- delesini yukselteiım. Yıldız Derneğı" yazılı pankart astılar Polıs yetkılılen, unıversıte bahçe- sı ıçınde ve ek bınalann bodrum katlannda yapılan aramalarda bı- donlar ıçınde benzm, gazyağı ve molotof kokteylı yapımında kul- lanılan dığer malzemeler bulun- duğunu bıldırdıler Rektorden çağn İşgal suresınce bınada bulunan Yıldız Unıversıtesı Rektöru Prof Dr Suha Toner, rektör yardımcı- ları Şerafettin Oydaşık ve Rıfkı Aslan, Muhendıslık Fakultesı De- kanı Turgut Uzel, Mımarlık Fa kultesı Dekanı Atılla Ataman ıle Mımarlık Fakultesı Dekanı Necaü Inceoğlu, ışgalcı öğrencılerle go- ruşerek eylemlenne son venlme- sını ısteyıp, kımsemn gozaltına alınmayacağına daır guvence ver- dıler Ancak oğrencıler ışgalın basladığı saatlerde vaptıkları çağ- rıyı yıneleyerek arkadaşlannın ser- best bırakılması, polısın unıversı- teyi boşaltmasını ıstedıler Polıs ve öğrencılenn karşüıklı bekleyışle- rı sırasında saat 16 30'da rektör- lukte görevlı ıdan personel öğren- cılerce serbest bırakıldı Bu arada basın mensuplanna ışgalcı öğren- cıler tarafınden Rektör Toner ve dığer oğretım görevlılennın, "Re- hin tutulmadığı, kendı ısteklerıv- le bına içınde bulunduklan" so>- lendı Guvenlık kuvvetlerı, çelık >e- lekh sıyası şube vurucu tımlerımn de desteğıvle rektorluk bınasımn çevresını kuşattı Bu sırada, bır grup çevık kuvvetın rektorluk ça- tısından bınava gırdıklen goruldu Çevık Kuvvet Şube Muduru Nec- mettın Yıldınm, "Dışanva çıkın, kimseye zarar vermeyecegeız. Va- tan hepımızın" dıve oğrencılere seslendı Işgalcı oğrencıler, daha oncekı ıstemlerını, balkona çıka- rak vıneledıler Bunun uzenne Yıl- dınm, "Pazarlık vapmayız. Bıraz daha bağınn ve rahatladıktan son- ra orayı boşalbn. Gdecegız dersek gelınz ve alınz" yanıtını verdı Saat 14 45 sıralannda başlayan ışgal olayı sonrası polıs uç kez oğ- rencılerden bınayı boşaltmasını ıs- tedı Saat 17 30 sıralarında polı- sın yaptığı son çağndan sonra po- lıs panzerı bına kapısına doğru yaklaşmaya başladı Öğrenaler de molotof kokteylı atmava başladı- lar Guvenhk kuvvetlennın bekle- mesı oğrencıler arasında "havanın kararmasiHi beklıyorlar" şeklınde yorumlamrken, saat 18 00'de po- lıs tüm kuvvetlerıyle bınava saldı- rıya gectı Gaz bombaları Oğrencılenn molotof kokteyl ve taş atmasına karşılık polıs bına- ya vaklaşık 20 tane goz vaşartıcı gaz bombası attı Yarım saat su ren çatışmadan sonra saat 18 30'da polıs bınanın kapısını açıp ve gaz maskesı takarak ıçerı gırdı Polısın gırmesı uzenne oğ- rencıler uç katlı bınanın ıkıncı ka- tındakı rektorluk makam odasına gırerek kapıyı kılıtledıler Bu ara- da ıçerde bulunan Rektör Prof.Dr.Suha Toner, yardımcıla- n, Şerafettin Oydaşık, Rıfkı Aslan ve Muhendıslık Fakultesı Dekanı Prof. Turgut Lzel de öğrenaler ta- rafından alıkonuldular 18 55'e kadar bu durum surdu Polıs bu arada odanın kapısını açmava ça- lıştı Olay yennde bulunan basın mensuplan polısler tarafından bı- na dışına çıkartıldı Bu arada bı- na ıçınden 'S-urmayın" dıye bağır- malar duyuldu 40 dakıka kadar ıçerde bekletılen ışgala oğrencıler, merdıvenler ve bına çıkışında oluşturulan polıs kondorundan sıra dayağından geçırılerek polıs otolarına göturulduler Rektör ve dığerlerı de polıs korıdoru altın- da bınadan çıkartıldı Gozaltılar sırasında çok sa>ıda oğrencının yaralandığı ve ustlenrun parçalan- dığı goruldu Gazeteciye dayak Guneş Gazetesı'nın dun vayın- lanan savısında oncekı gun Yıldız ul Getty'deyken 1983 yılında bır bolurou muzeve onenldi. Hatta hazinenin parçalannı muzede bır sure kaldıgında gordum. Ertesı yıl Avrupa'ya gen gıttı. Hazınenın Lubnan'dan olduğunu sanmıyo- rum." Bu bulgulardan hareket edıldı- ğınde bunlarırt Lubnan'dan gel- medığı, buna karşılık Roma Imparatorluğu'nun yeşerdığı ote- kı 28 ulke ıçınde en yuksek olası lığın Turkıye olabıleceğı söylenı- yor Nevv York antıka pazanndakı bır başka ve daha cıddı bır araş- tırma ıse bu eserlerın Yugoslav- ya'dan kaçırüdığı goruşunu kuv- vetlendınvor Bu kaynaklar şu göruşu öne suruvorlar 1 'Sevso' kehrnesı Germanık bır ısım Latınce vazılardakı stıl daha çok orta Avrupa uslubunda 2 Hun Imparatoru Atılla'nın saldırıları sırasında onunden Ma- canstan'dan kaçan bır asıl ya da komutan tarafmdan Yugoslavya'- ya getınldı 1400 yıl burada sak- landı Bır rastlantı sonucunda bu lundu ^ Çok vuksek duzeyde bır ko munıst yönetıcıye venten ruşvet le lsvıçre'ye kaçınldı Orada da Lord Northampton'a sahte Lüb- nan belgelerı ıle ılk partısı 1981 ve sonuncusu 1987'de pazarlandı Şu anda Yugoslav hukumetının nasıl bır gırışım yaptığı ya da ya- pıp yapmayacağı henuz bellı ol madı Northampton, şu anda mılyonlarca dolar kazanacağım derken tonlarca dolar odedığı ha- zıneyı ehndeıı kaçırmama savaşı venyor Sotheby's ıse bır yandan prestıjım koruma ve bır yandan da hazıneyı pazarlama peşınde Lubnan bır>andan ıç savaşla ve bır yandan sahte belge veren gum- rukçu ve dıplomatlarının azızlığı ıle mucadele edıp Nevv 'Vork'ta hazıneyı -kendı ulkesınden gelme- mış bıle olsa- kazanma savaşı pe- şınde Turkıye, olayları her za- mankı gıbı "yakından" ızlıyor NOT Bu hazınenın Turkıye ıle bağlantısı olduğuna ılışkın bılgı vermek ısteyen vatandasların ga- zetemız Ankara Burosu'nun 133 II 41 numaralı telefonundan Mustafa Balbay'ı aramalarıru rı ca ederız Unıversıtesı'nde meydana gelen olayda öğrencılerce dövülen sıvıl polısın fotoğrafını çeken Hayret- hn Saganak ıle Gunavdm Gazete- sı'nden Fatih Gunaydın polıs ta- rafından dovuldu Gazetecılen yerlerde surukleyen guvenlık kuv- vetlerı Sağanak'ı gozaltına alarak göturdü Gunaydın Gazetesı muhabırı Fatıh Gunaydın, Şışlı llkyardım Ha&tanesı'nde tedavı altına alın- dı Idrar vollannda kanama mey- dana gelen ve başı şışen Gunay- dın, bır hafta ılaçlı tedavı görmek uzere taburcu edıldı Guneş mu- habın de gozaltına alındıktan son- ra sahvenldı Yıldız Unıversıtesı- nde sabah saatlennde başlayan, saat 14 30'da ışgale dönuşen yak- laşık 3 5 saat sonra son bulan olaylarda vaklaşık 200 öğrencımn gozaltına alınıp Sıyası Şube Mu- durluğu'ne göturuldüğu oğrenıldı Rektorluk bınasında da buyuk ha- sar meydana geldı İ.Ü. ve Marmara üniversitelerinde olay Marmara bmversıtesı'nde dun sabah saatlennde bır grup öğren- cı uzennde "polis universiteye giremez" yanb pankartı Göztepe Kampusu bınasına astı Olaya en- gel olmak ısteven polısler öğren cıler tarafından taşlandı istanbul Lmversıtesı'nde de ana bına ıle Hukuk Fakultesı'nde ayn ayn fo- rumlar duzenleyen öğrenctler po- lısın universiteye gırmesıru, Ferı- koy Öğrencı Yurdu'nun polıs ta- rafından basılmasını ve burada 40 oğrencının gozaltına ahnmasını protesto ettıler Fonımlardan son- ra dışan çıkan oğrencıler bır sure sloganlar atarak yuruyup, bıldırı- ler dağıttılar Bu yuruyuş sırasın- da çevre polıs ekıplerımn 30 ka- dar oğrencıyı gozaltına aldığı bıl- dırıldı Akşam saat 18 00 sırala- rında da Emınonu'nde 20 kışıhk bır grup ızınsız gosterı yaptı Po- lısın baskısını kınayan ve yola benzın dokerek ateşe veren goste rıcılerden 5'ımn gozaltına alındı- ğı belırtıldı Kıbrıs zirvesinde ipler koptu ŞEBNEM ATtYAS NEVV VORK — Kıbrıs sorunu na koklu bır çozum bulunması amacıyla BM Genel Sekreten Pe- rez de Cuellar'ın gozetımınde KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve Kıbri:, Rum kesımı lı- derı \orgo Vasılıu ara;>ında Nevv York'ta vapılan "zırve" basarı sızlıkla sonuçlandı Denktaş'ın "Turk halkının kendı kaderinı ta- yın hakkı ve polıük eşıtlık" ko- nulanndakı kararlı tutumuna kar- şılık Vasılıu'nun bu konuları go ruşmeye vanaşmaması, "ıplerin rumuyle kopmasına" neden oldu Genel Sekreter de Cuellar, son ana kadar goruşmelerın kopma- ması ıçın harcadığı çabaların ba şansızlıkla sonuçlandığını, mev cut koşullar altında Guvenlık Konsevı'nın kendısıne verdığı "ıyı nı>et" gorevını surduremeveceğı nı soyleverek goruşmelen sona er dırdı Cuellar'ın onumuzdekı haf ta goruşmelerle ılgılı raporunu konseye sunmasından sonra kon se>, de Cuellar'ın "iyı nıyet" go- revının uzatılıp uzatılmayacağına karar verecek Ikı lıder arasında pazartesı gu- nu başlavan ve Kıbrıs sorununa çözum ge'ırecek bır anlaşmanın ana hatlarını hazırlamayı hedef- leyen goruşmeler oncekı gun kop- ma noktasına geldı Gorusmeler- de hedeflenen sonuçlann almama- ması uzerıne de Cuellar dun Denktaş ve \ asılıu ıle ayn avn go ruştu De Cuellar'ın, tarafları "goruşmelenn kesılmemesı" ıçın uvardığı bıldırıldı Denktaş goruş meden sonra, de Cuellar ın ken- dısıne, "Goruşme sureci kesılirse ara> a başkalan gırer" dıyerek ABD ve Sovyetler BırhğVnın "devreye gırmesı olasılıgı"ndan soz ettıgını açıkladı De Cuellar, daha sonra \ asılı- u'vu tıkanıkhğın gıderılmesı ve goruşmelere devam edılmesı yo- lunda ıkna etmeye çalıştı Voğun bır dıplomatık trafığın vaşandığı dun. goruşmelenn nor- mal seyrıne donememesı uzerıne de Cuellar dun TSI 23 10'da Va- sılıu ve Denktaş ıle uçlu toplantı ya gırdı 1 saat 45 dakıka suren toplantıdan sonra açıklama vapan Rauf Denktaş, Yorgo Vasılıu' nun, "Turk tarafının kendi kade- nnı tayın hakkı" ıle ılgılı taleple- rıne karşı uzlaşmaz bır tutum ta kındığını sovledı Denktaş Vası- lıu'nun bu tutumuna karşın ulus lararası topluluğun, Rum devle tını tanımaya devam ederek, Turk tarafının polıtık eşıtlık hakkına saygı gostermedığını kavdettı Denktaş bır soru uzerıne, goruş- melerde ızledığı tutum nedenıvle ABD yonetımını eleştırdı Denk taş, "Kıbns'a donuvonız. Goruş- melerı burada kesıyoruz. Gu\eu- lik Konseyi'ne olavın gıtmesınden korkmuyoruz Inşallah konsev bı- zı de dınler" dedı Vasılıu ıse, Denktaş'ın goruş- meler boyunca kendı kaderinı ta- yın hakkı konusunda guvenlık konseyınce genel sekretere venlen ıy 1 nıyet gorevıne karşı çıktığını sovledı Vasılıu, "Hıçbır ulkede herhangı bır grup ya da toplu- mun, kendı gelecegını tavın hak- kının bulunmadıgını. boyle bir volun açılmasımn dunvanın çok- mesıne ve ortaçağ karanlıklanna donulmesıne neden olacağını" sa vundu Goruşmeden once Denk taş'a "esneklik" çağnsında bulu nan de Cuellar, "zirvenın" sona ermesıne karar venlen goruşme sonrasında basına yaptığı açıkla- mada, "Maalesef bu goruşmeler planlandıgı şekilde butunluklu bır anlaşma taslagı uretememışlır. Raporu kısa surede Guvenlık Konsevı'ne sunacagım Buyuk beklentı ıçınde olmama karşın, haval kırıklıgına uğradım" dedı Polis doğruladı İrlanda'dan İstanbııl'a tablo kaçakçılığı LONDRA-İSTANBUL (Cum- hunyet) — Irlanda'da ozel bır ko- leksıv ondan çalınan tablolann sa- tılmak amacıyla Istanbul'a getınl- dığı yolundakı haberler Emnıyet Mudurluğu tarafından doğrulan- dı, ancak açıklama yapılmadı 17 yuzyıl Hollanda ressamla- rından Jan Venneer ya da Gab- riel Metsu'nun eserlen olduğu sa- nılan tablolar, 1986 yüında tanın- mış Irlandalı koleksıyoncu Sır Alfred Beit'ın evınden çalmmış- tı Olay o tanhte çalınan eserle- nn pıyasa değerlennın mılyonlar- la ölçülmesı nedenıyle "asnn sa- nat hırsızhğı" olarak nıtelenmış- tı Guney Afnka'da De Beer al- tın madenlerının vârısı olan Sır Beıt'm koleksıyonu, dunyanın en kapsamlı özel tablo koleksıyonu olarak bılımyordu Sır Beıt, ko- leksıyonunun çok büyük bır bö- lumünu trlanda Ulusal Resım Muzesı'ne hıbe etmıştı Müzemü- duru Raymond Keaveney, " B H kadar kıymetlı taMolan calanlar, bunlan ancak kendı olennde ser- gileyebılır. Bu tur ınsanlar sanat eserierinı sanat esen olarak değil, meta olarak gonıyor" dedı 1986'da toplam 18 tablo çalın- mış, bunlardan 7 tanesı daha son- ra bulunmuştu 'Bush sözünde durmadı' \VASHINGTON (A\) — Er- menı tasansının ABD Senatosu'- nda reddedılmesınde buvuk çaba harcayan Senator Robert Byrd, Başkan George Bush'un, "secim kampanyası sırasında verdığı ba- zı sozler vuzunden" tasanva karşı çıkmadığını, tasarının engellen- mesı ıçın kendısıne mektup yaza- cağını soylemesıne karşın sözun- de durmadığını bıldırdı Dun Kongre bınasınua Turk gazetecılerle bır araya gelen Sena- tor Byrd, tasarıvı engelleme ge- rekçesını anlatırken, "Neden du- rup dururken gıdıp bır dostumu- zu, onemlı bır muttefikımızı to- katlayalım Buna ızin veremezdım" dedı Demokrat Partı Batı Vırgınıa Senatöru ve Senato Başkanvekıh Bvrd, Ermenı tasarısımn oylan- ması öncesınde Beyaz Sarav'ın ıl- gınç "manevralan"nı da açıkladı ABD Başkanı George Bush, Dışışlen Bakanı James Baker, Ba- kan Yarduncısı James Eaglebur- ger, başkanın Ulusal Guvenlık Danışmanı Brent Scowcroft'u ay- rı ayrı telefonla aradığını ve baş- kanın desteğını ıstedığını anlatan Byrd, şoyle konuştu "Başkan ıle konoşmamızda ba- na lasanya karşı olduğunu soyle- di. Ben de kendısınden bu gonış- lennı yazılı olarak bana bıldırme- sını ıstedım. Bu mektubu diğer se- nalorlere gosterecek ve başkanın da tasanya karşı olduğunu kanıt- layarak senatorlenn desteğını sag- layacaküm. Ancak Bush bana Se- nator Dole'a yazdığı mektubun kopyasını yolladı. Başkasına va- zılmış mektubu kullanamazdım, başkandan bu kez adıma yazılmış bır mektup ıstedım. \ ollayacağı- nı soyledi. Ama mektup hıç gel- medı." Oylamadan sonra Cumhurbaş- kanı Turgut Ozal'ın da kendısını telefonla arayirak teşekkur ettı- ğını soyleyen Byrd, Turkıye'nın Ortadoğu'da hem Israıl hem de Arap ulkelenvle ılışkılerde bulun- ması nedenıyle "dıplomat" nıte- lığı taşıdığını kaydettı ABD'den (Baştarafı 1. Sayfada) laşma olayı şoyle gelıştr VVashıngton Buyııkelçısı Nuzhet Kandemır, Ankara'dan aldığı ta- lımat gereğı Scowcroft'a 26 Şubat 1990 gunu bır mektup gonderdı Daha once de basına yansıdığı gıbı, Kandemır'ın Scovvcroft'a go- ruşlenru aynı kentte bulunmalan na rağmen mektupla ıletmesının nedenı, Scovvcroft'un goruşme ıs- temını gen çevırmesıydı Scovvc- roft'un bu davranışında, Cumhur- başkanı Ozal'ın ABD Buyukelçı- sı Morton Abromovntz'ın Bush'- un mektubunu sunmak uzere go- ruşme talebını 17 şubatta reddet- mesının etkılı olduğu belırtıhvor Scovvcroft'un ısteğını "mutekabıliyet" çerçevesınde ge- rı çevnrdığı dıplomatık kaynaklar- ca dıle getınlıvor Göruşmerun gerçekleşmemesı uzenne yazdığı mektupta Buvukelçı Kandemır, Turkıye ıle ABD arasındakı SEİ- A'nın ongorduğu ulusal yararları gozetme ılkesme ABD'nın uyma- dığını \Vashıngton'da "sert" bulu- nan ıfadelerle dıle getırdı Dıplomatık kaynaklardan edın- dığımız bılgıye gore, aynı gun (26 şubat) Kandemır'ın mektubunu gondermesınden bırkaç saat son- ra bu kez Brent Scovvcroft, Turk- ıye Buyukelçılığı'ne bır mektup ılettı Beyaz Sarav danışmanının mektubunda Buyukelçı Kande mır'ın davanak olarak kullandığı savunma anlaşmasına atıflarda bulunuluvor "Bu anlaşma gere- gi eger ulusal yararlar soz konu- su ise Turkıye'nın aldığı vaptınm onlemlerının kaldırılması gerekeceği" one suruıuyorau Aynı akşam Genelkurmay Baş- kanı Orgeneral Necıp Torumtav' ın olağan goruşme gunu olmadı ğı halde, Çankava Koşku'ne çık tığı ve Cumhurbaşkanı Ozal ıle uzunta bır goruşme yaptığı dık kat çektı GOZLEM UGURMUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) demokrat Marksıst, ılerıcı, sol lıberal ve sol çevrecı dıye ad- landıran tum sıyasetçıler yer alabılırler ve almalılar, partının çoğulculuk, katılım, dıyalog ve uzlaşma ışleyışlerı ıle somut toplumsal pro/eler çerçevesınde buluşabılırler ve buluşmalh dırlar Dunyada ve Turkıye'de son yıllarda sarsıcı ve şaşırtıcı ge- lışmeler yaşanıyor Butun bu gehşmeler, Marksızmde "teon" ve "pratık" ıkı- lemını gundeme getırıyor Marksıstler arasındakı bu kuranv sal tartısmalar bugun de süruyor Bugun sosyalıst blokta yaşanan olay, herhalde "Marksız- mın mılıtarızasyonu" adı venlen modelın çoktuğunu gos- terıyor "Mılıtarızasyon" yalnızca Marksızmde mı yaşandı? Kapıtalıst blokta yaşanan "mılıtarızasyon" da Guney Ame- rıka modelını oluşturdu Çağımızda demokrası de sosyalızm de çoğulcu ve katı- lımcı olmalıdır Ideolojı ve sıyasette bağımsız olmayan par- tılenn "sosyalıst" olmadıkları ve olamayacakları da artık ka- nıtlanmıştır Sosyal demokrası, Turkıye'de yenı yenı tartışılıyor Sos- yal demokrasının tanımında, anlam ve kapsamında da bır- bırınden farklı yorumlar yapılıyor Sosyal demokrasının ana vatanı Avrupa'dır AmenkaVı ye- nıden keşfetmeyelım, ama kaynağı ve kokenı Avrupa'da olan sosyal demokrasıyı algılamak ıçın Avrupa'da sosyal demok- rasıyı sosyal demokrası yapan etken ve oluşumları da göz ardı etmeyelım Avrupa'dakı butun sosyal demokrat partıler, ışçı sendıka- ları ıle orgutsel butunluk ıçınde çalışırlar Batı ulketennde sosyal demokrat partılerın guç kaynakları ve temel daya- nakları, ışçıler ve ışçılerın sendıkal örgutlerıdır 82 Anaya- sası ve konu ıle ılgılı yasalar, sıyasal partıler ıle ışçı sendı- kalarının yan yana gelmelennı bıle yasaklıyor Nasıl sosyal demokrat olunacak oyleyse9 Tabıı kı olunmayacak Olunur gıbı görulecek, ama olma- yacak Neden pekı'' 'Mevzuat" sosyal demokrasıye "musaıt" değıl de ondan' Bu anayasa ve yasalar değışmeden Turkıye'de "sosyal demokrat partı" kurulamaz Sosyal demokrat olduklarını açıklayan SMP ve DSP, sos- yal demokrasıyı ısteyen, özleyen, bu yolda çalışan partıler- dır SHP den ayrılan on besı mılletvekılı, bırı de SHP'nın ku- rucu genel başkanı olan on altı kışının onculuklerı ıle top- lanan bu kurultaydan bır sosyal demokrat partı daha mı çı- kacak? Oyle gorunuyor SHP'nın kurucu genel başkanı Aydın Guven Gurkan ve arkadaşlan, gecen hafta sonu M Alı Aybar ve arkadaşları ıle yenıden bır araya geldıler Bu son goruşmede Aybar, Gur- kan ve arkadaşlanna bır sosyalıst partı kurma önerısını ge- tırdı Bu onerı benımsenmedı Turkıye'de yıllardır "lıberal olmayan kapıtalıst partıler" ıle "sosyalıst olmayan sol partıler"\n kördovuşu yaşanıyor 1961 yılında ışçılerın onderlığınde kurulan Turkıye Işçı Partısı de —ne yazık kı— yaşamadı, yaşatılmadı Sosyal demokrat sol tek bır partı çatısı altında btr araya gelmeden seçımlerı kazanması çok guçtur Seçımın arıtme- tığı de geometrısı de bunu gosterıyor Bosluk mu 7 Boşluk varsa bu boşluk ancak ve ancak "Turkıye'ye öz- gu sosyalızm" ıdeolOjisını savunan ozgurlukçü, katılımcı, ba- ğımsız bır sosyalıst partı ıle doldurulacaktır> CUNEYT ARCAYUREK yazıyor (Baştarafı 1 Sayfada) bette ışlenne gelıyor ^ Düne kadar Akbulut'ûrî "ofta- da ve hızıplere karşı tarafsız" kımlığını öne sürerek başbakan- lığını savunanlar, artık gıdışın ıçınden çıkılmayacak noktalara doğru uzandığını söylüyorlar Tabıı, sorunlar dönüp dolaşıp Köşk'e dayanıyor Nasıl bır ope- rasyon başlatacak, kanser ılletı- ne yakalanan bır bünye gıbı gun be gun erıyen ANAP'ı, "yenıden dırılışe" nasıl yönlendırecek? Kuşkusuz, gözlemcıler ANAP'ta yenıden dırılışın gerçekleşeceğı- ne ınanmıyorlar Bünyeyı saran hastalığın bır organı söküp at- makla gıderıleceğıne olasılık ta- nımıyorlar Ne çare ANAP'lılar, çıkmayan canda her zaman umut olacağını gozeterek bır mu- cızebeklıyor TÖ, bu mucızenın anahtan ola- mıyor Hızıp başları yazgılarını kendılerının çızeceğmı açık seçık ılan edıyorlar TO ıse yukarıdan başka planlar hazırlıyor Akbu- lut'u surduremedığı görevınden alarak yenısını atadığında olası yenı fırtınaları hesap edıyor Şu ana kadar kesın bır sonuca var- mış değıl Fakat anyor Süper için (Baştarafı 1. Sayfada) gelenrun yıne 1400'te dondurul- ması önenhnıştı Ancak komısyo- nun bu önensı, super emeklıler arasında eşıtsızlık yaratacağı ve çıfte maaş sıstemı oluşturacağı ge- rekçesıyle tepkı çektı Tepküer uzenne, yasa yürurlüğe gırmeden önce 1400 gösterge uzennden emeklı maaş alanlann da yasa yu- rurlüğe gırdıkten sonra emeklıhk başvurusu yaparak borçlanıp sü- per emeklıler ıle aynı çözume ka- vuşturulması eğılımı ağırlık kazandı Daha once komısyonun, yara çıktıktan sonra super emeklılenn borçları ıçın odedıklerı 4 mılyon 200 bın lırası, emeklı ohnayıp pı- rım ödemeye devam edıldıgı tak- dırde 2650 göstergeye denk geldı- ğı yolundakı göruşunde de belırlı bır değışıklık gözlenıyor Komısyonun son yaptığı tartış- malarda, super emeklılenn ayınm yapılmadan, tumunun 3 bın ya da 4 bın gösterge arasında bır tava na bağlanması gundeme geldı Ayrıca komısyon, super emekhle- rın sosyal yardım zamlanrun da normal emeklıler duzeyıne getınl- mesı konusunda da genel bır ka- nıya ulaştı Şu anda super emeklıler (100 katsayı, 5* bın sosyal yardım zam- mı, yıızde 70 bağlama oramna gö- re) 301 bın lıra dolaylannda ma- aş alıyorlar Eğer super emeklıle- nn göstergelen 3 bme çıkanlırsa bu maaş (255 katsayn, 175 bın sos- yal yardım zammı, yuzde 70 bağ- lama oranına göre) 710 bın 500 lı raya yukselecek Eğer tavan gös- tergesı 4 bıne çıkanlırsa maaşlar, (255 katsayı, 175 bın sosyal yar- dım zammı, vuzde 70 bağlama oranına gore) 889 bın lıra düzeyı- ne gelecek Ne var kı Akbulut'u dılenen her yöne süreklenen o ınsan gı- bi görmek de yanlış Bakarsınız bırlıkte çalışamadığına ınandığı bakanların ıstıfasını ısteyebılır Olabilır kı hem yukarının müda- halelerıne hem de bakanların pervasızca tek başına ış görıne- lerıne ısyan edebılır Bu olasıhk- ları gerçekleştırmesı kışılığıne düşen gölgelerı kaldırabılır Ne pahasına olursa olsun koltukta kalmak gıbı tutkusu olmayan bır başbakanın, bekienmedık anda sert bır çıkış yapması olasılığı yok mudur? TÖ'nün, ANAP'la özdeşleşen yazgısını kurtarabılmek ıçın he- men her gun yenı senaryolan gundeme getırdığını gosteren kı- mı somut örnekler de ortada Bır yandan hukumetı ve partıyı can- landırmak, öte yandan kendı ko- numunu pekıştırecek aracı sağ- lamak ıçın kımı hareketlerı baş- latıyor Bunlardan bırı uydu kanalıyla TFfT dışında Türkrye'ye yayın ya- pacak bır özel şırketı kışkırtma- sı "Magıc Box" adlı şırketın Al- manya'dan yapacağı yayınlarla, TFTT'den dıledığınce yapamadık- larını uygulamaya koymayı amaçlıyor TFTT Yuksek Kurulu, gunlerdır konunun uzenne eğıl- dı Anayasadakı tekele karşın, Magıc Box'ın yayınlarını nasıl en- gelleyebıleceğını araştırıyor TÖ, "sıhırlı kutu" anlamına ge- len Magıc Box'dan ne gıbı yarar- lar umuyor'' Bu şırket, maçları naklen yayımlamayı üstlenıyor Bu şırket haber ve haber türü programlarda TO'nün ıstedığı yönde yayın yapabılecek kapası- tede gorunuyor Renklı, müzıkle kanşık, ama maç yayınlanyla kıt- lelerı çekşn yayınları TÖ, ANAP ve kendı lehıne dıledığı gıbı kul- lanabılır Zaten TRT'dekı kımı üst duzeyde de bu göruş egemen ve bu nedenle TÖ'nun Magıc Box - sıhırlı kutuyu- kışkırttığı söylenı- yor Ote yandan TRT yayınlarını denetleyecek tek organ Radyo TV Yuksek Kurulu'nu TÖ, kendı- ne göre bıçımlendınyor Son ya- pılan dört yenı atamayla TRT Yuksek Kurulu'nda sayısal ço- ğunluk TÖ'nun elıne geçryor On ıkı kıştden oluşan Yuksek Kurul'un yedı uyesı TÖ'nun yörungesında Gerıye kalan beş uyeden Alı Ba- ransel, Turgut Özakman, belırlı ölçülerde Sulhı Dönmezer, Nev- zad Atlığ sağduyunun, sıyasette tarafsızlığıri yanında yer alabılır. Prof Yılmaz Buyukerşen'ın de aynı doğrultuda tutum ızleyece- ğı bılınıyor TFTT Yuksek Kurulu, Magıc Box'a karşı alacağı her önlemde bır "ıttıfak" sağlayabılecek mı' Kuşkulu* Gerçekten Magıc Box sıyasal yaptırımlar uğruna kulla- nıiacak olursa, bır seçımde Ino- nu ve Demırel, meydan meydan gezseler, TÖ'nün bu yoldan ku- racağı ıletışıme zor yetışecekler Baştan sona bakıldığında ANAP'ın ışı "sıhırlı kutu"lara kal- mış gorunüvor
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle