05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/14 DIŞ HABERLER 3 MART 1990 ERMENt TASARISININ FRENLENMESİNİN ARDINDAN Türkiye önlemleri niye kaldırdı?WASHINGTON 'Soğuk duş' etkisiTürk hükümetinin, ABD yönetimine karşı aldığı önlemleri, Washington'un Ermeni tasarısı konusundaki tutumu değişmernesine rağmen hemen kaldırması, tasarıya karşı mücadele eden Amerikalı çevrelerde şaşkınlıkla karşılandı. UFUK GÜLDEMİR WASHINGTON — ABD yönetiminin Ermeni karar tasarısıyla yeterince mücadele etmemesi nedeniyle alınan geçici önlernle- rin, yönetimin tutumunda en ufak bir de- ği$iklik olmamasına karşın kaldınlması, Er- meni tasarısıyla doğrudan ilgilenen çevre- lerde "soguk duş" etkisi yaptı. ABD ile savunma ilişküerindeki bazı fa- aliyetleri askıya alan geçici önlemler, 18 Ekim 1989 tarihinde soykınm karar tasan- sı Senato Adalet Komisyonu'ndan geçtik- ten sonra alınmıştı. Ama yaptınm niteliğin- deki bu önlemler, ABD Kongresı'ne karşı dej.il yönetime karşı alınmıştı. Çunku yö- netim, görüşmeler sırasında tasarıyı önle- meye dönuk bir girişimde bulunmamış, An- kara da bu hareketsizliği Türkiye ile Ame- rika arasındaki Savunma ve Ekonomik tş- birliği Anlaşması'na (SElA)ek mektupta yer alan vaatlerin ihlali şeklinde algılamıstı. Tasarı, komisyondan Senato Genel Ku- rulu'na geldiğinde de ABD yönetimi bu "hareketsizligini" korudu. Hatla bunun da ötesine geçerek, "dengdi" bir Ermeni ka- rar tasarısına kapıyı açtı. Gerçi sonunda iki oylamayı da "Türkiye kazandı", ama Erme- niler de bu mücadeleden, yönetimi yanla- rına çekmiş olarak çıktı. Şirndi Türkiye, Amerikan yönetimine karşı alınmış olan önlemleri, bunlann alın- ma nedeni ortadan kalkmadan ve aksine da- ha da "olumsuz bir boyut" kazanmışken yürurlükten kaldırdı. Bu karar alııurken de Ermeni konusu ile doğrudan ilgili dış tem- silciliklerle yazılı bir danışma yoluna gidil- medi. Amerikan yönetiminin izlenimi o ki hızla alman bu karar, ABD'ye Ermeni ko- nusunda daima daha "yumuşak" mesajlar vermiş olan Cumhurbaşkam Turgut ÖzaTın inisiyatifiyle gerçekleşti. Ankara'run, önceki gun önlemlerin kal- dınldığına ilişkin açıklamasındart sonra Amerikan yönetimi de bir açıklama yapa- rak, kararın "memnuniyetle" karşılandığı- w nı kaydetti. Cumhuriyet'in konuya ilişkin sorularını yarutlayan bir ABD Dışişleri raensubu, "Karann, Cumhurbaşkam Tur- gut Özal'ın uzak göröşlu bir lider olduğunu" bir kez daha gösterdiğırü kay- detti ve "Türkiye, Ermeni tasansı ile bir ara- da yaşaması gerektiği gerçegine artık yavaş yavaş alışmaya başladı" dedi. Senato'daki oylama sonucunun ya- rattığı "zafer havası" ise Cumhurbaşkam Turgut Özal'ın zaten öteden beri arzulama- dığı geçici önlemlerin kaldınlmasına gerekli zemini hazırladı. Amerikan yönetiminin Turkiye'nin bu karanna dönük bir başka analizi de "Artık dengdi bir Ermeni karar tasansına yolun açıldığı" yönunde. Yöne- timin bu çerçevede sorduğu ilginç bir soru var: "Acaba Dışişleri Bakanı koltnğnnda hâ- Ifl Mesut Yümaz oturuyor elsaydı, bâlâ böy- le bir karar ahnabilir miydi". diyorlar. ANKARA Savaş kazanılmadıAnkara'da Genelkurmay, Dışişleri ve Savunma Bakanlığı çevreleri ABD Senatosu'ndaki tasarının şimdilik frenlenmiş olmasını "Daha muharebe kazanıldı. Henüz savaş bitmedi" şeklinde yorumlarken ikili ilişkilerin yeni bir temele oturtulmasını istiyorlar. ANKARA (Cumhuriyet Bflrosn) — An- kara'nın, ABD yönetiminin Ermeni karar tasansı konusunda bir "tızlaşma metni üze- rinde anlaşılması" yolundaki tavn ve son olarak ABD Başkanı George Bnsh'un Cumhurbaşkam Tnrgul Özal'a gönderdi- ği mektup nedeniyle rahatsızlık duyduğu bildirildi. Konu, Genelkurmay karargâhın- daki askeri çevrelerde geniş bir şekilde tar- tışılırken ABD yönetiminin tavnna karşı si- yasi mercilerin sert bir tavır göstermesi ge- rektiği çeşitli düzeyleTdeki subay ve gene- raller tarafından ifade edildi. Dışişleri çev- releri ise ABD yönetiminin tavrmın "t»t- min edici hiçbir yönünün bulnnmadığım" belirttiler. Genelkurmay Başkanlığı ve kuvvet ko- mutanlıklarında görev yapan çeşitli rütbe- lerdeki subaylar da Turkiye'nin bugüne ka- dar bu tür konularda sürekli olarak Beyaz Saray'ın desteğini aldığını, ancak bu sefer Beyaz Saray'ın desteğinden yoksun kaldı- ğını belirttiler. Turk-ABD ilişkilerinin ye- ni bir baza oturtulması gerektiğini de sa- vunan askeri çevrelerin rahatsızlık duyduk- ları noktalar şöyle özetleniyor: "1964 yılındaki Johnson mektubu, 1975 yılındaki ambargo, askeri yardımda 7/10 oranı, Kıbns konusundaki Kongre'nin al- dığı karariar ve son olarak da fcrmeni ka- rar tasansı konusunda ABD yönetiminin takındığı tavır." Genelkurmay ve Milli Savunma Bakan- lığı'ndaki çevreleT, Ermeni karar tasansı- nın Senato gündemine almmamasını Sena- tör Byrd'ın bir basarısı sayarken de "he- nüz muharebe kazanılmıştır, ancak savaş daha kazamlmış degildir" dediler. Milli Savunma Bakanlığı'na yakın çev- reler ise Bush yönetiminin tavnrun sert bir dille eleştirilmesi gereken "açık ve net" bir tavır olduğuna dikkat çekerek görüşlerini şu cümleyle Özetlediler: "Bütün bnnian ortaya koyup arOk Türld- ye'nin butun kesimlerinin çok iyi bir do- rum değerlendirmesi yaparak ondan son- ra ABD ile ilişkilerini yeni bir baza oturt- ması gerekir." Askeri yardım öte yandan askeri çevreler, ABD'den alı- nan askeri yardımı da eleştirdiler. Bu çev- reler ABD'den alman askeri yardımın ye- tersizliğine de dikkat çekerek şunları s4y- ledüer: "Bu yardımın alınması da başka bir so- nın. Zaten yardım ancak belirii projelerin sadece idamesine yanyor. Bir de FMS kre- dileri ile yapılan yardımdaki her bir dolar için geriye 3 dolar ödüjoruz. Bu durumda yardımın da niteligi iyi degeriendirilmeli- dir." Dışişleri Bakanlığı çevreleri ise tasarı ko- nusundaki ABD yönetiminin tavrıru eleş- tirerek "Tatmin edici hiçbir yönünün bulunmadıgını" belirttiler. fY^ABD SENATOSU'NUN22 VE27ŞUBAT TARIHLIOTURUMLARI ATutanaklardanErmenitartışması Dts Haberler Servisi — ABD Senatosu'nun son yülarda ele aldığı en tartışmalı yasa tasanlanndan, "24 Nisan'ın 1915-1923 yılları arasındaki Ermeni soykınmının 75'mcı anma yıldönümüolarak ilanı"na ilişkin 212 sayılı tasarı geçen 10 gun boyunca gönişüldu. Hem Washington'da hem de Ankara'da geceli gündüzlü yoğun şekilde izlenen ve senato koridorlarında hummalı kulis faaliyetlerinin yaşandığı tasarı tartışmaları senato genel kurulunda oldukça canlı geçti özellikle tasarının mimarı olarak tanınan Cumhuriyetçi Parti Kansas senatöni Robert Dole ile Dole'un karşısında yoğun bir engelleme yapan Batı Virginia Demokrat Senatörü Robert Byrd uzun tiratlarla senato genel kurulunda saallerce konustular. Belgeler, alıntılar sunuldu, tanık ıfadeleri okundu, bağnşıldı, çağrısıldı, zaman zaman dinleyici localarına getirilen Ermeniler "dekor" olarak kullanıldı ve sonunda hem 22 şubat hem de 27 şubat günu yapılan oylamalarda tasarının gundeme alınması reddedildi. Bu oylamalar ö'ncesı yapılan ve Turkiye'nin adının sık sık geçtiği, hareketli tartısmalann özetını bir belge nıteliği taşıması nedeniyle senato tutanaklarmdan almtılarla asağıda sunuyoruv Tarih: 22 Şubat 1990 Yer: ABD Senatosu Scaatar Robert Byrd (Demok- rat/Batı Virginia) Benim itiranmın ilk nedeni, bizim olan biteni tam olarak bilmememizden. O döne- mi inceleyen tarihçiler gerçeklerin ne oldu- ğu konusunda göruşbirliği içinde değiller. Bir tarafın görüşlerini destekleyen her bir kitaba karşı, diğer tarafın da görüşlerini sa- vunan bir o kadar kitap ve makale var. Bir noktada, heı iki tarafın da gösterdiği ka- nıtları incelemek gerekebilir, ama ben şu- nu ifade etmek istıyorum ki, çok sayıda say- gın tarihçi, olayların bir soykınm olduğu görüşünu desteklemiyor... 1985 yılında Temsilciler Meclısi, "İnsanın tnsana Zuhim Günıi" ilan edilmesıyle ilgili 192 sayılı ka- rar tasarısını goruşürken, özel olarak "1915-1923 yıllan arasında Türkiye'de soy- kınraa uğrayan 1.5 milyon Ermeni kokenli nüfusa" da işaret edilrnişti. Bu, 192 sayılı tasarıya karşı, hepsi Türkiye, Osmanlı tmparatorluğu ve Ortadoğu sorunlanyla ü- gili uzmanlar olan 69 bilim adamı ortak bir deklarasyon yayımlamışlardı. Bu deklaras- yon Washington Post ve New York Times'- ta da yayımlanmıştı. Deklarasyon, olayla- rın belirtildıği şekilde cereyan ettiği göru- şüne şiddetle karşı çıkmış ve şunları söyle- mişti: "Soykınm suçlamasına gelince: Bu bil- dirinin imzacılarından hiçbiri Ermenilerin maruz kaldıgı durumu kuçümsemek iste- mez. Ancak a\nı şekilde o bolgedeki Mus- lümanlann da maruz kaldığı durum da goz- ardı edilmemeli. Şu ana kadar bilinen ka- nıtlar, Anadolu'da civar bolgelerde 1. Dun- ya Savaşı sırasında Musluraanlar ve Hıris- tiyan duzcnsiz kuvvetler tarafından gerçek- leştirilen ciddi bir toplumlararası savasın ol- duğunu, hastalık. açlık \e katliamlarla da bunun daha kotüleştigini gostermektedir. Gerçekten de sözu edilen yıllarda, bolge he- men bemen, geçen 10 yılda Lubnan'da go- riiidüğü gibi sürekli bir savaş içinde bulun- muştur. Sonuçta hem Muslüman hem de Hıristiyan nüfus açısından kayıplar buyük boyutlardadır. Ancak tarihçilerin, sa>-aşan- larla suçsuz insanlar arasında tam bir ay - nm yapabilmesi ve Doğu Anadolu'da Hı- ristiyan veya Muslüman buyuk nufus top- luluklannın ölumü veya yer değiştirilmesi- nin sebcplerini tanımlayabilmesi için daha çok şey gerekh'dir." Paul SİIIMB (Demokrat/lllinois) Kanıtlar ağırhklı olarak gösteriyor ki sov- kırım gerçekleşmiştir. Bundan hiç kuşku yok. Bütün gerçekleri bilmiyoruz, ama bir yargıya varabilraeraiz için gerekli gerçekle- ri biliyoruz. W>ooilag Wall«p (Cumhuriyetçi/ fVyoming) Bazı Ermeniler isyan içinde yer almışlar- dır. Onlar da bunu inkâr etmiyorlar. Onay- Iıyorlar. Hatta bundan gurur da duyuyor- lar. Kendi hükümetlerine karşı, düşman ile işbirliği yaparak isyan içine girdiler. Yanlış anlaşılmasın. Bunun, vahşetı haklı göster- mek için gerekçe olduğunu söylemiyorum. Şu akıldan çıkarılmamalıdır ki buradaki tartışmalarda sözü edilen bazı diğer olay- larla benzerliği yoktur, ki bu olayları tüm dünya kınamış ve soykırım olarak adlandır- mıştır. ...Geçen yıl Türkiye'nin aldığı ve ABD ve BM yardınlanyla desteklenen Iraklı Kürt multeciler yetersiz koşullardan zarar gör- muşlerdir ve BM ile ABD bu insanlann so- runlarıyla başedebilmek için Turkiye'ye hem para hem de danışmanlık yardımı yapmış- ur. Bazılan, kendi hükümetleri tarafından zehirli gaz kullanılmasının kurbanıdırlar. Bu ölumleri nasıl tanımlayacağız? Bazılan soğuktan, bazılan hastalıktan, gazdan, yaş- hhktan ve kalp krizinden. Bu soykınm mıy- dı? Bu zehirli gaz olayı bir soykınm mıydı, yoksa bu dehşete başka bir isim mi verme- liyiz? Fraak L.Ljtat«aberg (Demokrat / New Jersey) Sayın Başkan, ben burada karar tasarı- sını destekliyorum. Bu tasarının imza sahip- lerinden biri olmaktan da mutluvum. Bu- nun Senato'dan geçmesiyle 20. yüzyüın ilk soykırımını tanımış olacağız. 1915 ve 1923 yıllan arasında 1.5 milyon Ermeni, Osmanlı tmparatorluğu'nun elle- rinde açlık ve kasaphğın kurbanı olmuşlar- dır. Soykınm yalnız masum insanlann öl- dürülraesi şeklinde degil, ayru zamanda da bunlann Anadolu'da bir uçtan bir uca sü- rulmesi şeklinde de gerçekleştirilmiştir. ...ABD'nin de 1988 yılında imzaladığı soykınma ilişkin antlaşma, soykınmı, "Bir etnik, ulusal, dini grnbu va da ırkın tama- mını ve>a bir bölumünü yok etme girişimi" olarak tanımlar. Tarih gostermiştir ki Os- manlılar, Ermeni nüfusu yok etmeye kalkış- nuşlardır. ...Ermeni soyundan insanlan, kendileri- ne uygulanan soykınmın tarihin ilgisizliğiyle unutulmaması için çaba gösterdikleri ve in- sanın insana zulmünun sarsıcı bir örneği olarak ortaya koyduklan için selamlıyorum. Bence, ABD hükümetinin bu olayları lanı- masının zamanı geldiğine inanıyorum. Bu sayede böyle bir trajedi dünyada başka in- sanlann basına da gelmez. Alan Craasten (Demokrat / Califor- nıa) Yakınlan Ermeni katliamında ölenlere derin taziyetlerimi sunuyorum. Geçen 60 yıl boyunca katliam iyi bir şekilde belgelenmis olmasına karşın böyle bir katliamın gerçek- leştiğini, hâlâ inkâr edenlere karşı duyduk- ları öfkeyi de anlıyorum. Bu, Nazi Alman- yası'nda Yahudilere karşı soykırırö yapıldı- ğının inkânyla benzerlik gostermektedir. Bu da açık bir yalandır... Ermeni katliamının kurbanlarım hatırlama yükumluluğümüz vardır. Daha sonraki olaylar şunu kanıtla- mıştır ki dünya bundan ders almamış ve bu soykınm 20. yüzyüm ilk soykırımı olmuş, maalesef sonuncusu olamamıştır. ROBERT BYRD — 71 yaşındaki Senato "kurdu" Robert Byrd, Ermeni tasansına yaptığı engelleme nedeniyle Türk kamuoyunda neredeyse "milli kahrarnan" ilan edilmiş durumda. Senato'da >ak- laşık 30 yıl başkanlık >apan Robert Byrd, özellikle önemli >asa ta- sanlan sırasında Demokrat Parti'nin en hızlı ve çetin tartışmacısı sayılıyor. Byrd, Ermeni karar tasansına karşı uyguladığı "fİlibuster" adı verilen engelleme yöntemiyle özellikle son oturum- larda toplam 14 saat süreyle konnşarak Dole'u mağlup etti. ROBERT DOLE — Amerikan Senatosu'nda azınlık durumunda- ki Cumhuriyetçi Parti gmbunun başkanı olan Robert Dole, Sena- to'nnn uzun ydlardır "ağır toplan"nın başında bulunuyor. Ermeni sorununa olan ilgisi, İkinci Dünya Savaşı'nda ciddi şekilde yara- lanan kolunu tedavi eden Kelikyan adlı Ermeni doktor dostundan ileri geliyor. Dole, bundan önceki yıllarda da başkanlık ve başkan yardımcılığı. secim kampanyalanndaki adaylıgi nedeniyle Ameri- kan siyasetinin önde gelen isimlerinden. karar tasansı hakkında kişisel bir yargıya varabilmem de daha kolay olurdu. Ama ta- rihçiler kesin bir karara varamamışlardır. Aslında Ortadoğu konusundaki bazı önde gelen uzmanlar da defalarca bu karar tasa- nsı hakkında endişelerini dile getirmişler- dir. Pete H'tlson (Cumhuriyetçi/Califor- nia) Başkan Reagan 1981'deki bir Yahudi soy- kınmı anma töreninde, "Ermeni soykın- mı"ndan söz etmiştir. Reagan a>Tica Ame- rika'run iki dünya savaşındaki insanlann güçlüklerinden alman dersleri unutmama- sı gerektiğini de kaydetmiştir. ...Bizim yal- nızca kendi vatandaşlanmızın ifadeleriyle yetinmemiz de gerekmez. Osmanlı hüküme- ti kendisi de soykınmın sorumlulanru 1919'da yargılamıştır. ...Güçlü müttefikimiz Türkiye'nin neden bu karar tasansına karşı çıktığını anlaya- mıyorum. Onlar da Ataturk ün de dediği gi- bi Türklerin degil, ütopyacı Osmanlı yöne- ticüerinin soykınmın faili olduğunu biliyor- lar. Herbert H.Kehl (Demokrat / fVis- consin) ...ABD başkanları bundan önce de her keresinde soykınmdan söz etmişlerdir. Ro- nald Reagan, Jimmy Carter, George Bush y "...Hiç kimse Ermenilerin başına gelenleri küçümsemiyor. Ama aynı şekilde Muslüman halkın yaşadıklarmı da bundan ayrı d.üşünemeyiz. Şu ana kadar ortaya çıkarüan kanıtlar, Muslüman ve Hıristiyan düzensiz kuvvetler tarafından girişilen ciddi bir topluluklararası çatışmayı gösteriyor..." Howard M.MetzenbaBm (Demok- rat / Ohio) Sayın Başkan, soykırım kongre tarafın- dan tartışılacak en hassas konulardan biri- dir. Aslında ben birkaç yıl once soykınmm önlenmesine ilişkin konvansiyonun uygu- Ianması konusundaki kararın en önde ge- len savunuculanndandım. Ancak Kongre soykınm gibi tartışmalı bir olayın resrnen tanınması anlamına gelecek eylemlerinde çok dikkatli hareket etmelidir. ...Sayın Başkan, keşke tarihçiler Ermeni soykırımı konusunda açıklayıcı bir tanım- lama getirmiş olsalardı. Böylece benim bu —en azından adayken— hepsi soykınmdan söz etmişlerdir. Avrupa Parlamentosu, Amerikan Baro- lar Birliği, Birleşmiş Milletler Insan Hak- lan Komisyonu, hepsi de bir soykırım ya- pıldığı sonucuna varmışlardır. Bu yüzden Sayın Başkan, burada siyasal bir çıkar uğ- nina bir insan hakları ihlalini reddetmemiz isteniyor. Ben bunu yapamam. Ben bir soy- kınm olduğuna inanıyorum. Bu gerçeği gör- mezlikten gelemem. Bu gerçeği tanımak ge- lecekte benzer şeylerın olmasını onlemenin tek yoludur. ..Sayın Başkan, bu karar tasansı nedeniy- le Türk halkının üztilecek olmasından do- layı da üzgünüm. Bence bundan üzuntü duymamaları Iazım. Bence tasarının dilini ılırnlı hale getirmek için elimizden geleni yaptığımıza inanıyorum. Ama onları mut- İu etmenin bedeli, daha modern Türkiye Cumhuriyeti bile kurulmadan önce Osman- lı tmparatorluğu tarafından gerçekleştiril- miş bir soykınmı görmezlikten gelmek ola- caksa, bu bedeli ödeyemeyiz. J a n e s M.J*Mords (Cumhuriyetçi / Vermont) Bunlann hepsine bir son vermemizin ar- tık zamanıdır. Bu sorunu nasıl çözeceğimize karar vermek için duygusallıktan ayrılıp mantıklı düşünmenin zamanıdır. Biz tarihçi değiliz. Ermenistan'da veya başka bir yer- de bir soykırımın gerçekleşip gerçekleşme- diğine karar vermeye yetkili değiliz. Ancak bu konuyu geçmişteki acüan vurgulayıp ge- lecekte de benzerlerinin yaşanmamasıru sağ- layacak bir şekilde sonuca bağlamak gibi bir sorumluluğumuz da var. R»bert Dole (Cumhuriyetçi / Kansas) ...Oylama öncesi arkadaşlanmıza sonıyo- nım. Ermenistan'ı biz savunmazsak kim sa- vunacak? Bu konuda karar vermememiz ge- rektiği söyleniyor. Kararın yargı organlan- na bırakılması gerektiği söyleniyor. Arka- daşlanmıza hatırlatmak isterim ki 1986 yı- lında soykınm konvansiyonu bu senatoda kabul edilene kadar 37 yıl sallandı. Bu ko- nuyu karara bağladık. Geleceğe yönelik ola- rak, geçmişe değil. Robert Byrd (Demokrat / Batı Vir- ginia) Sayın Başkan, burası ABD Senatosu. Amerikan Barolar Birliği bir bildirimde bu- lunabilir. Buna saygı duyanm. Bu salondaki senatorler kalkıp "Eylemler soykınmdı" di- yebilirleT, ama hür dünyanın en güçlü ya- sama orgam olan Senato'da bir bildirim ya- pıldığında, bir onay damgası vurulduğun- da arada büyük bir fark vardır. Onun bir karan başka bir grup tarafından yayımla- nacak bir tebliğden, bir bildirimden veya duyurudan çok farklıdır. Tarih: 27 Şubat 1990 Yen ABD Senatosu Robert Byrd (Demokrat / Batı Vir- ginia) Geçen haftaki tartışmalar boyunca Ame- rika'mn Osmanh Devleti nezdindeki temsil- cisi Buyukelçi Henry Morgenthau'dan, 1915-1923 arasında Osmanlı Ermenilerinin ölümlerinin en iyi soykınm olarak tanım- lanacağına başhca destek olarak, sayisız ke- reler söz edildi. Ancak söz konusu krono- lojinin gözden geçirilmesiyle bazı çok ilginç ve tartışmasız gerçekler de ortaya çıkar: Her şeyden önce, Büyükelçi Morgenthau'nun görev süresi, sözü edilen 108 aybk sürenin yalmzca 9 aylık bölümunü (24 Nisan 1915-31 Ocak 1916) kapsamaktadır. Başka bir deyişle kendisinin raporlan ve inceleme- leri açıkça 1915-23 arası dönemin yalmzca yüzde 10'una aittir. ları için her türlü neden mevcuttu. Aynı şe- kilde, iki halk birbiriyle savaşırken kayıp- ları "soykınm" olarak nitelemek zordur. ..."Soykınm" suçlamasına gelince. Hiç kimse Ermenilerin başına gelenleri küçüm- semiyor, ama aynı şekilde bolgenin Muslü- man halkının uğradıklarını da bundan ay- rı düşünemeyiz. Şu ana kadar ortaya çıka- nlan kanıtlar (Muslüman ve Hıristiyan dü- zensiz kuvvetler tarafından girişilen) ciddi bir topluluklararası çatışmayı gösteriyor, ki bu çatışma Birinci Dünya Savaşı sırasında Anadolu ve civar bolgelerde hastalıklar, aç- lık, zulüm ve katliamlarla da daha da kar- maşık bir hal almıştı. Robert Dole (Cumhuriyetçi / Kansas) Onlar (Ermeniler) bu mesele hakkında çok güçlü duygulara sahip, aynı birkaç yıl önce biz, Soykırım Konvansiyonu'nu tartı- şırken Yahudi cemaatinin duygulan gibi. En azından Washington DC'ye gelmeden rahat etmeyeceklerdi. Birçoklan buraya ilk kez ge- h'yor. Bir şey istemiyorlar. Kımseye bir za- rarlan yok. Bazılan, 1915'ten 1923'e kadarki süre içinde olanlan düşününce uyku uyu- yamadıklannı söylüyorlar. (Dole Senato'daki oturumu izletmeye ge- tirdiği 50 kadar yaşlı Ermeniyi gösteriyor) ...Bence, bunun çok açık bir soykınm ol- duğunu gösterdik. Bazılan diyebilir kd, "tşte sorun bu. Eğer soykınm sözcüğünü çılca- nrsanız biz de buna olumlu oy verebiliriz." Benim göruşüme göre tüm bunlar yanlış tezlerdir. Geçen haftaki müzakerelerde sun- duğum belgelere birkaç ekleme ile toparla- mak istıyorum. ...Bu belgelerden biri, ki tam metni eli- mizdedir. (10 Emır'ı gösteriyor) Osmanlı makamlan tarafından soykınmı gerçekleş- tirmek amacıyla verilen 10 emir. Bunlardan birkaçını size okuyayım. Eğer bu salonda gizli bir oylama yapıl- saydı ve Ermeniler bir soykınmın kurbam olmuşlar mıydı, diye sorulsaydı, kesin bir çoğunluk sağlanırdı. Ama bu karan veTe- cek aşamaya bile gelemiyoruz. Panl S i n o n (Demokrat / Illinois) Bu tasarı konusundaki tartışmalar açık- çası stratejik bir tartışma halindedir, deni- yor ki, çünkü Türkiye'nin yeri dünyamn o bölgesinde çok stratejik önemi nedeniyle bunu yapmamalıyız. Biz, bu hükümete sal- dırmıyonız. Biz bugünkü Türk halkına sal- dırmıyoraz. Bizim söylediğimiz, bu katlia- mı ve bu kırımı unutmamahyızdır. Bu bir soykınmdı. Bu terimin kullamlmasından rahatsızlık M F O İ O "...Arkadaşlanma soruyorum: Ermenistan'ı biz savunmazsak kim savunacak? Bu konuda bizim karar veremeyeceğimiz söyleniyor. Kararın yargı organlarına bırakılması gerektiği söyleniyor. Şunu hatırlatmak isterim ki 1986 yılında soykırım konvansiyonu bu senatoda kabul edilene kadar 37 yıl sallandı... " ...Gerçekçi olmak gerekirse, tasanrun des- tekleyicilerinin mantığıyla Ermeni azınlık nüfusa karşı Türkler tarafından girişildiği- ne inanılan soykırımın gerçekleştiği öne sü- rülen 9 yılın 5 yılı boyunca en yuksek rut- bede Amerikalı tanık olarak bulunan ABD temsilcisi Amiral Bristol'a ait raporlara, gö- rüşlere ve mektuplara atıfta bulunulması ge- rekirdi. ...Şubat 1919 ve Aralık 1923 tarihleri ara- sında Osmanlı Imparatorluğu nezdindeki temsilcimiz Amiral Mark L.Bristol'ün bel- gelerinden anlaşılıyor ki, birinci elden bir gözlemci olarak o (A.Bristol), Osmanlı Im- paratorluğu'nu o yıllarda etkileyen insanlık trajedisinin Senato'nun 212 sayılı karar ta- sansında belirtildiği şekilde Ermenilerin Türkler tarafından soykırımı olduğuna inanmıyordu. Tam tersine Bristol'un müta- laalan tarafsız okuyuculann kafasında hiç- bir kuşku bırakmayacak şekilde şöyleydi: (a) Bu çatışma hem Ermenilerin hem de Türk- lerin hayatını kaybettikleri trajik bir iç sa- vaştı ve (b) Bu insanlık trajedisinin Erme- nilerin Türkler elinde cefaya uğratıldıklan şeklinde gösterilmesinden ciddi şekilde ra- hatsızlık duymuştu. Osmanlı makamlan- nın, saldırgan olmayan Ermenilere karşı ba- zı aşmlığa kaçan uygulamalannı görmez- likten gelmeden gerçeklerin de bılinmesi ge- rekir. Osmanlı yöneticilerinın kendi Erme- ni nüfuslannın sadakaünden kuşku duyma- duyuluyor, ama en azından yuz binlerce ın- san —kimse tam rakamı bilmiyor, ama en az yüz binlerce— Ermeni olduklan için öl- dürülmüşlerdir. Bu soykırımdır. Bunun, Türkiye'nin stratejik önemi nedeniyle, ulu-- sal çıkarlara uygun olmadığını söyleyenler, arkadaşlar ulusal çıkarlara uygunluk rakam ne olursa olsun ve durum ne olursa olsun kararlı bir şekilde insan haklarını savun- maktır. Ve eğer insan haklarını savunamaz- sak kesin olarak kaybederiz. Robert Dole (Cumhuriyetçi / Kansas) Karar tasarısını destekleyenlerimiz, olay- ların gerçekten vuku bulduğunu kanıtlaya- cak çok sayıda belge ortaya koydular. Bun- lardan, daha önce sunulmuş ve karar tasa- rısının geçmesine destejc olabilecek baala- nna dikkat çekmek istiyonım. Osmanlı Imparatorluğu'nun Ermeni halkına karşı gi- riştiği soykınma karşı en şiddetli kınama Bi- rinci Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan Türk hükümetinin kendisinden gelmiştir. Türk hükumeti tarafından yapılan yargıla- malara ait iddianamelerinde soykınma ait belgeler de sunulmuştur. Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra yeni Türk hukümeti "Genç Türk" diktatörlere karşı askeri mahkemeler kurdu. Yargıla- nanlar arasında Ermenilere karşı soykınmı gerçekleştiren savaş bakanı, içişleri bakanı, bahriye bakanı ve Ittihak ve Terakki Cemi- yeti üyeleri bulunuyordu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle