07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29MART 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 FKÖ ABD'yi protesto etti • TUNUS (AA) — Füistin Kurtuluş Örgütü, ABD Senatosu'nun Kudüs'ü Israil'in başkenti olarak tanıyan kararını protesto etti. FKÖ Haber Ajansı WAFA, karan sorumsuzluk olarak tüteleyen bir protesto notasının dün ABD'nin Tunus Büyükelçisi Robert Pelletreau'ya verüdiğini duyurdu. Karan uluslararası hukukun ihlali ve bölgesel güvenliğe karşı bir tehdit olarak niteleyen protesto notasında, ABD Baskanı George Bush'un, Kudüs'ün Arapların çoğunlukta olduğu doğu kesimine Yahudilerin yerleştirilmesini eleştinnesi ise övûldü. Lübnan'da patlanıa • BEYRUT (AA) — Lübnan'ın başkenli Beyrut'un Hıristiyanlann yaşadığı doğu kesiminde, General Michel Aoun'a bağlı birliklerin oluşturduğu bir askeri konvoyun geçtiği yolda bulunan patlayıcı yüklü bir otomobilin infüak etmesi sonucu çok sayıda asker yaralandı. Aoun'un kontrolünde bulunan radyo ve televizyon istasyonlannın verdiği haberc göre Aoun'a bağlı birliklere ait bir askeri üssün bulunduğu Roumieh mahallesinde infilak eden otomobilde yaklaşık 50 kg. patlayıcı bulunuyordu. Sovyetler'in IM ihlali • WASHINGTON (AA) — SSCB'nin, orta menziHi nükleer füzeleri Bulgarıstan, Çekoslovakya ve D.Almanya'ya naklettiğini kabullendiği belirtildi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Margaret Tutvviler, bu durumun, orta menzilli nükleer silahların tamamen ortadan kaldınlmasına ilişkin INF anlaşmasının ihlali olabüeceğini söyledi. 1\ıtwiler, "Eger SS-23 füzeleri, INF anlaşmasının imzalandığı 8 Arabk 1987'den sonra bu ülkelere nakledildiyse bu olay uluslararası bukukun ihlali sayüır" dedi. Sovyet ataşe sınırdışı • STOCKHOLM (AA) — lsveç, bir Sovyet ticaret yetkilisinden casusluk yaptığı gerekçesiyle ülkeyi terk etmesini istedi. Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, söz konusu yetkilinin "göreviyle bağdaşmayan faaliyetlerde bulunduğu" kaydedildi. Açıklamada, Sovyet yetkilinin faaliyetlerinin Isveç'e bir zarar vermediği, ancak eğer ortaya çıkmasaydı zarara yol açabileceği ifade edildi. Chamorro'nun iktidan • MANAGUA (AA) — Nikaragua'da devlet başkanlığına seçilen Violeta Barrios de Chamorro ile Sandinistalar arasında, yönetimin 25 nisanda devredilmesi konusunda ön anlaşmaya vanldı. Yeni seçilen devlet başkanıyla Sandinistalar arasında imzalanan protokole göre iktidarın devredilmesi için yönetime karşı mücadele eden ABD desteğindeki Contra gerillalannm dağıtılmasının önemine değinildi ve yeni sivil yönetimin, ordu ve polisin kontrolünü elinde bulunduracağı kaydedildi. Japonya'da AIDS artıyor • TOKYO (AA) — Japonya'da AIDS vakalannda artış gözlendiği ve şubat ayı itibanyla bu hastabğa yakalananlann sayısının 189'a ulaştığı bildirildi. Japonya Sağlık Bakanlığı, 189 hastadan 170'inin Japon olduğunu ve bu vakalar içinde 91 ölüm meydana geldiğini bildirdi. Bakanlığa göre AIDS taşıyıcılannın sayısı da şubat sonu itibanyla 1.170'e çıktı. Yunan Yargıtay'ı aday SadıkAhmet'in de dahil olduğu listeleri onayladı Dr. Sadık resmen adayYunanistan'da 18 ay hapse mahkûm edilen Dr. Sadık Ahmet ve İbrahim Şerifin temyiz duruşmalan yarın Patras'ta yapıhyor. Türkiye Barolar Birliği, Patras'a gözlemci gönderiyor. Meriç nehri üzerindeki bir adacıkla ilgili olarak Yunan hükümetinin verdiği protesto notasının cevabı dün Ankara'da Büyükelçi Dimitris Makris'e iletildi.. ÂTtNA/ANKARA (Cumbnri- yet) — Yunanistan'ın Patras ken- tinde temyiz duruşması yarın ya- pılacak olan Batı Trakya Türk azınlık liderlerinden Dr. Sadık Ahmet'in 8 nisan parlamento se- çimleri için adayhğı, dün Yuna- nistan Yargıtay Yüksek Kurulu tarafından kabul edilerek kesin- leşti. 26 ocakta 18 ay hapis ve 3 yıl hak mahrumiyeti cezasına çarptırılan Dr. Sadık Ahmet ve İbrahim Şerif'in Patras'taki tem- yiz duruşmalan için Türkiye'den Barolar Birliği Baskaru Önder Sav başkanhğındaki heyet de bugün Yunanistan'a hareket ediyor. Batı Trakya Türk azınhğımn 8 nisanda yapüacak olan parlamen- to seçimleri için hanrladığı ba- ğımsız "Gnven" ve "tkbal" lis- teleri dün Yargıtay Yüksek Kuru- lu tarafından onaylandı. Bu du- rumda halen hapiste bulunan ve bu seçimler için adaylığını tekrar koyan Gümülcine eski milletvekili Dr. Sadık Ahmet'in adayhğı da resmiyet kazanmıs oldu. Bu arada Gümülcine'de de Kostas Xenodohides adlı bir seç- men de Yüsek Seçim Kurulu'na verdiği bir dilekçe ile Dr. Sadık Ahmet'in de içinde bulunduğu "Güven" listesineitirazetti. Xe- nodohides, itirazına gerekçe ola- rak adaylann bizzat değil "vekâleüe" başburmalanrun usu- le aykın olmasını gösterdi. Xeno- dohides'in itirazı yann Yüksek Seçim Kurulu'nca karara bağ- lanacak. Dr. Sadık Ahmet ve ibrahim Şeririn 26 ocakta Gümülcine Mahkemesi tarafından verilen mahkûmiyet kararlarıyla ilgili temyiz duruşması da yann Pat- ras'ta yapılacak. Duruşmaya ka- tılmak üzere Türkiye Barolar Bir- liği Genel Baskaru Önder Sav ve bir kısım hukukçu bugün Yuna- nistan'a gidiyor. Avukat önder Sav dün Ankara'da düzenledigi basın toplantısmda uluslararası hukuk ve insan haklan kunıluş- lannı Patras'taki duruşmaya göz- lemci göndermeye çağırdı. Meriç soronu öte yandan Yunanistan hükü- meti tarafından önceki gün bir protesto notası ile Türkiye'ye ile- tilen, "Meriç Nehri üzerindeki bir adaogın işgali" konusuyla ilgili temaslar dün de sürdü. Ankara'- da haflalık basın brifınginde ko- nuya değinen Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Murat Sungar, Yunanis- tan'ın Ankara Bü>-ükelçisi Dimit- ris Makris'in bakanlığa davet edi- lerek protesto notasına yanıtın ile- tildiğini bildirdi. Sungar, "Yananistan'ın bir bardak suda fırtına yaratbfiM" belirtirken, Yunan hukümetinden bu ve benzeri sorun'ann ele alın- masına imkân verecek teknik sa- viyedeki soruşturma mekanizma- sının işletilmesini talep ettiklerini kaydetti. Yunanistan hükümeti sözcüsü Prokopis Pavtopulos da dün Ati- na'da yaptığı açıklamada Meriç nehir yatağında Türk tarafınca oluşturulduğu kaydedilen setin yı- kılacağıru ve bu konuda Ankara'- daki büyükelçinin Türk Dışişleri Bakanlığı Siyasi fşler Dairesi Baş- kanı Hüseyin Celem'le görüştüp- nü söyledi. Pavlopulos, bu sorunun teknik düzeyde de çözümienmesi ama- cıyla iki ülkenin sımr kornisyon- larının önümüzdeki gürüerde bir araya gelmesi için görüş birliği sağlandığını kaydetti. Küba lideriy ülkesinde seçim yapılması şeklindeki görüşleri eleştirdi Castro, 'kraP gibi konuştu I^ONDRA Fidel Castro, Fransa dışında hiçbir Avrupa ülkesinde devlet başkanınm seçimle işbaşına gelmediğini söyledi. Castro, "îspanya Krah seçilerek gelmedi" dedi. MEXICO C1TY (AA) — Kü- sfctem içiiKte, kapiüüist tşletmeler ba lideri Fidel Castro kendisini gibi davramnalıdır. Çünkü aynı "krala" benzetti. çıkarlar söz konosudnr." Castro, Meksika'da yayımla- Castro, hangi işletmelerde ka- nan El Sol De Mexico gazetesine pitalist yöntemlerin kullanılacağı verdiği dernecte, yönetimini savu- konusunda açıklık getirmedi. İspaoya devletinİB bası CASTRO — Krallığı cagnstırank seçimleri eleştirdi narak, oias kral dogrudan seçimler yo- hıyla gdmedi. İngiltere devkünin başı olan kraliçe de seçilerek gdmedi" dedi. Küba'da seçimler yapılması şeklindeki görüşler için "Neden üzerinde bu kadar dnrnyorbu-?.." ifadesini kullanan Fidel Castro, Fransa'nın dışında, Avnıpa'da hiçbir devlet başkanınm doğrudan seçimle iktidara gelmediğini öne sürdü. Yabancı sermayeyi ülkeye çek- mek için kapitalizme "bazı odiin- Jer verdiklerini" belirten Castro, şunlan söyledi: "Bea sosyalizmi savuaurum. Her gün daha fazla savununım. Ancak yabancı sennaye ile bağ- lanülı bazı şirketleriraiz sosyalist Latin Amerika'nın en "karizmadk" liderlerinden biri olarak kabul edilen Fidel Castro, 1959'da sağcı Batista diktatörlü- ğünü devirerek yönetime gelmiş- ti. Bu arada, Havana yönetimi, ABD'nin, Küba'ya yönelik olarak yaptığı TV yayınlarının, ulusal egemenliğinin ihlali olduğunu ileri sürdü. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapı- lan açıklamada, "TV Marti" ya- yınlannın Washington'un, Küba'- ya karşı yıllardır sürdüregeldiği "düşmanca ve saldırgan" politi- kanın bir parçası olduğu belirti- lerek, bu yayuüann durdurulması için tüm dünyaya çağnda bulu- nuldu. George Bush, "kimse bana zorlayediremez" dedi, ortalık karıştı ABD'de 'karnabahar krizTWASHINGTON (AA) — ABD Başkaıu George Bosh'un "Karnabalıaryeıneyeceğini" res- men açıklamasının ardından tüm ulkede "kaınabahar" olayı konu- şuluyor. Son bilgilere göre Bush boyko- tunu sürdürüyor. Ancak ülke ça- pında karnabahar bir numaralı sebze haline geldi ve satışlar yüz- de 10-12 arttı. Eşi Barbarm Bush a göre başka- nın bu karan kesin. Bayan Bush, kendisini Beyaz Saray'da ziyare- te gelen ve yanlannda da üç kasa karnabahar getiren ureticilere, "Size en içten gerceği söylüyo- nım: Baskan son söznnü söyledi •e kesiBİikle karnabahar yeme- yecek" dedi. Barbara Bush, karnabahar san- dıklannı Beyaz Saray'ın bahçesin- de teslim aldı. Törenı, Beyaz Saray'a gelen ya- bancı devlet başkanlanmn bile görmediği sayıda gazeteci ve ka- meramarun izlediği bildirildi. Bu törenin ardından üreticiler, Beyaz Saray'a getirdikleri 5 ton kamabahan, evsizlere yemek çı- kartan hayır mutfaklanna gö- türdüler. Sızan haberlerde, Bush'un kar- nabahar karşıtı açıklamasından hernen sonra Beyaz Saray görev- lilerinin yemek yediği kafeterya- da karnabahar garnitürlü pizza çıktığı öne sunildü. BRÜKSEL ~ ATden insan haklan uyansı YASEMİN ÇONGAR BRÜKSEL — Türkiye- Avrupa Topluluğu (AT) Karma Parlamento Komisyonu (KPK) eş başkanı Alman Metten, Türk- iye"deki siyasi gözaltı ve tutuk- luluk süresi ile işkence iddialan konusunda Ankara DGM Baş- savcısı Nnsret Dtmiral'ı "sert" biçimde eleştirdi. Demiral'ın Türk yasalannı yorumlama yön- temini yanlış bulduklannı belir- ten Alman Metten, "Demiral tu- tnmnna degiştirecegi konnsun- da bize çok az umut verdi. Onn beklemektens* bundan böyie si- yasi tutuklular konusunda An- kara'ya siyasi baskı uygulama yoluna gidecegiz" dedi. Brüksel'deki Avrupa Parla- mentosu binasında bir basın toplantısı düzenleyen Hoüandalı parlamenter Alman Metten ve yardımcısı ttalyan parlamenter Luciano Vecchi Ankara DGM Başsavcısı Nusret Demiral'ı Türkiye'deki işkence uygulama- lannın "dolaylı sonıralusn" ola- rak görduklerini bildirdiler. De- miral'ın Türkiye'deki yasal göz- altı süresini "her zaman azami sınıriarda" uygulamasını eleşti- ren Alman Metten, "Kendisinin Idşisel rutumu bu uygulamanın haklı olduğu doğnıltusunda. Oysa işkence olaylan genellikle avukat gönişmesi olmayan göz- ahı döneminde meydana geüyor. DemiraJ'm tutumonu degiştir- meye niyeti olmadığı izlenimini edindik. Bu yiızden, >-akın za- manda Ankara'ya giderek, Içiş- leri Bakanı ve diger yetkilUerit göriişerek, bu azami gözaltı uy- gulamasının degişmeşi için siyasi girişimde bulunacagız" dedi. ABD'nin önde gelen aşçüann- dan olan ve hemen her evde bir yemek kitabı bulunan Bayan Ju- lia Child, günlük gazete sutunun- da, George Bush'a karnabahar sevdirecek tarifler yayıraladı. Bu arada Bayan Bush'un Beyaz Saray bahçesindeki törende baş- kan ile denge kurmak için "Ben de domuz cipsi yemeyecegün" de- mesi, bu kez ülke çapında "cips bunalımı" tehlikesi yarattı. Başkan George Bush, önce uç^ ğında karnabahar ikramını yasaV lamış, haberin duyulmasında. sonra da "Ben ABD başkamyım ve kimse bana zorla karnabahar yediremez" biçimindeki acıkfe- masını yapmıştı. Bush — 'Karnabahar inadı' National Interest dergisi: Türkiye SSCB'ye kayıyor Dergide Dan Welson imzalı çıkan yazıda, Batı Avrupa ve ABD'nin anlayışsız tutumlarının, Türkiye'nin Moskova'ya yaklaşmasına neden olduğu öne sürüldü. BRÜKSEL (AA) — Batı Av- rupa ve ABD'nin anlayışsız tu- tumlannın Türkiye'nin Mosko- va'ya yaklaşmasına neden oldu- ğu öne sunildü. Amerikan "Caroegie" Ulusla- rarası Barış Vakfı üyelerinden Dan Nelson, 'The NaUonal Interest" adlı derginin 1990 ilk- bahar sayısında yer alan yazısın- da, anlayıştan uzak davranışla- ra, ABD'nin Kıbrıs Barış Harekâtı'ndan sonra Türkiye'ye uyguladığı silah ambargosu Ûe Batılılann Türkiye*yi Enneniler, Kürtler ve insan haklan konu- sundaki eleştirilerde boy hedefı haline getirmelerini örnek gös- terdi. Yazar, bu durumun Türkleri rencide ettiğini, oysa bağımsız- lık yanlısı ulusal hareketlerle karşı karşıya bulunan Sovvetler1 - inbu açıdan Türkiye'nin görüşü- ne daha yakın olduğunu belirt- ti.Ankara'nın siyasi ve ekono- mik alanlarda müttefıklerin ken- disine, Batı ittifakına yaptığı katkı oranında cömert davran- malannı beklediğini hatırlatan Neteon, bu beklentinin karşüık- sız kaldığına işaret ederek Türkiye'ye, hak ettigi ve ihtiyaa olandan çok daha azı verilmiştir" dedi. Ankara'nın Batı'ya tepki gös- termesinde, Batı ile olan ilişki- lerinin Yunanistania olan sorun- lardan olumsuz etkilenmesinin rolü bulunduğunu kaydeden ya- zar, Papandreu döneminde Bul- garistan'la Yunanistan arasında imzalanan ve Türkiye'yi hedef alan anlaşmaya NATO'nun ka- yıtsız kalmasmın Türkiye'de tep- ki yarattığma işaret etti. Pazarı bekleyiniz! , kaçakçılık' darbesi Irak'a gizlice götürülmekte olan nükleer silah tetik mekanizmalanyla ilgili 2'si İngiliz 5 kişi Londra'nın Heathrow kasabasında tutuklandı. EDtP EMİL ÖYMEN LONDRA — En az iki "nük- leer silah tetik mekanizması"na, Irak'a gizlice götürülmek uzerey- ken gümrük yetkilileri tarafından el kondu. Ingiltere'nin, Irak'a ih- racatıru yasakladığı askeri ıralze- me listesinde yer alan "tetik me- kanizmalan"nı kaçırmaya kalkı- şan iki kişinin Iraklı olduğu, ve sı- nır dışı edileceği açıklandı. İngil- tere Dışişleri Bakanlığı'na davet edilen Irak'ın Londra Büyükelçi- si'ne bu konuda bildirim yapıldı. OlayIa ilgili olarak Londra ve ci- var eyaletlerdeki operasyonlarda da ikisi İngiliz 5 kişinin daha tu- tuklandığı belirtildi. NUkleer silahları çalıştırmak amacıyla yapılan "teük"lerin, gümrük beyannamesine "makine parçası" diye kaydedildiği anla- şılıyor. Olaya, İngiliz ve Ameri- kan istihbarat yetkililerinin ayiar- ca süren araştırma ve iz sürmesi ile el kondu. Adı geçen malzeme- nin ABD'den Londra'ya, oradan da Irak'a sevkine çalışıldığı ihti- mali üzerinde duruluyor. Olay, "Irak'ın miieer silah üre- tim programının sonuna geldifi" şeklinde göruşlere de yol açtı. Gözlemciler, Irak'ın elinde nük- leer savaş başlığı taşıyabilecek ni- telikte füze olduğunu, Sovyet ya- pısı Scud-B füzelerinin benzerle- rinin irak'da da yapıldığıru, tran- Irak savaşında kullanıldığını ha- tırlatıyor. İngiltere, lran-Irak savaşı sıra- sında tarafsız bir tutum takınmış ve her iki ülkeye de stratejik nite- likte askeri malzeme satışını dur- durmuştu. Bu ambargo halen sü- rüyor. KKTC Muhalefet seçim için birleşti LEFKOŞA (AA) — KKTC'de, muhalefetin, 6 mayıs genel seçim- leri için yeni kurulan Demokratik Mücadele Partisi'nin çatısı altın- da birleşme çalışmaları ta- mamlandı. CTP ve TKP milletvekillerinin tümü partilerinden istifa ederek DMP'ye transfer oldular. DMPnin, üç muhalefet partisüıin mensuplanndan oluşan aday lis- tesi de açıklandı. Listede, Cumhuriyetçi Türk Partisi'nden (CTP) 18, Toplurncu Kurtuluş Partisi (TKP) ile Yeni Doğuş Partisi'nden (YDP) 16'şar aday bulunuyor. CTP Genel Başkanı Öıker Öz- gür ve TKP Genel Başkanı M«s- tafa Akıncı Lefkoşa'dan, YDP Genel Başkanı Orhan Üçok da Magosa'dan DMP adayı olarak seçime giriyorlar. Üç genel baş- kan, milletvekilleri ve diğer aday- larla birlikte partilerinden istifa ederek Demokratik Mücadele Partisi'ne katıldılar. Son gelişmelerle birlikte, Cum- huriyet Meclisi'ndeki sandalye da- ğıhmı da değişti. tstifalar sonucu CTP ve TKP'nin Meclis'te üyesi kalmazken, DMP'nin üye sayısı 18 oldu. tktidardaki Ulusal Birlik Partisi'nin ise 28 sandalyesi bulu- nuyor. Üç muhalefet partisi tarafından oluşturulan Demokratik Mücade- le Partisi, seçmenin karşısına dört maddelik bir programla çıkıyor. Buna göre seçim kazaruldığı takdirde, "jolsuzluk iddialan ada- lete sevkedilecek, seçim kanuno demokratik bir şekle dönüstiirn- lecek, Radyo ve Televizyon Karu- mu Yasası değiştirilecek ve ba diizenlemelerden sonra, birkAç ay içinde seçime gkfflecek." POLİTİKADA SORUNLAR ERGUN BALQ Lincoln, Gorbaçov ve Kürt Sorunu... Litvanya bunalımı, ayrılıkçılık sorununu tüm ağırlığı ile gün- deme getirdi. Diplomatik çevreler ve dış basında bu konuda il- gınç tartışmalar yapılıyor. Litvanya'rtın bağımstzlık rtakkmı savunan The New York Ti- mes'ın yazarı VVilliam Safire'a bir Sovyet diplomatı şöyle demiş: "Siz Litvanya'nın aynlma hakkını destekliyorsunuz. Ama aynı za- manda 1861'de Amerikan iç savaşında ayrılıkçı güney eyaletle- rini dize getiren ve birliği koruyan Abraham Lincoln'ü de savu- nuyorsunuz. Bu çelişkili değil mi? Safire, 15 mart tarihli The New Yxk Tımes gazetesındeki ya- zısında bu suçlamaya şu karşılığı verdiğini anlatıyor: "1861'de ayrılmak isteyen güney eyaletleri arasında sadece Teksas, tari- hinde bağımsız bir cumhuriyet olmuştu. Ayrıca tüm güney eya- letleri birliğe kendi rızalan ile katılmışlardı. Oysa üç BaJtık cum- huriyeti Estonya, betortya ve Litvanya, kendi iradeteri dışında, Mo- lotov - Ribbentrop Paktı sonucu Sovyetler Birliği tarafından zor- la ilhak olmuşlardır. Halklar özgür iradeleri ile parçalanamaya- cak birlik kurabilirler. Ama,zorla, kendi iradeleri dışında ilhak olunmuş devletler için böyle bağlayıcı bir anlaşma söz konusu olarnaz. Gorbaçov, bu bakımdan Litvanya'nın ayrılmasına izin vermelidir." VVilliam Safire ile Sovyet diplomat arasındaki bu tartışma. Türki- ye'de Kürt sorununa çağrışım yapıyor. PKK'nın savunduğu Kürt aynhkçılığının tarıhsel ve hukuki temeli yoktur. Kürtler, Anado- lu'da Türklerte Alpaslan'ın Bizanslıları yendıği Malazgirt Sava- şı'ndan sonra karşılaştılar. İki halk arasında tek bir savaş bile olmadı. 1515 yılında ise Yavuz Sultan Selim'ın vezirı Sinan Pa- şa, Güneydoğu Anadolu'yu imparatorluğa katma görevini iyi bir diplomat ve aynı zamanda tarihçi olan Idris Paşa'ya verdi. Kürt aşiretleri bölgede kımi zaman İran'a tabı olarak, kimi zaman da bağımsız yaşamaktaydılar. idris Pasa ile Kürt beyleri arasındaki görüşmeler sonucu, aşiretler Osmanlı İmparatoıiuğu'na katılmayı kabul ettıler. Güçlü Osmanlı devletı, onlara İran'a karşı koruma verecekli. Aşiretierm başkanları Osmanlı devletine katılmaları- nın şerefine Idris Paşa'dan sancak, davul ve tuğ aldıiar Güney- doğu Anadotu Bölgesı böytece kimsenin burnu bile kanamadan, yöre halkının nzası ile Osmanlı devletine katılmış oldu. Türk ve Kürt halkları yüzlerce yıl birlikte, kardeşçe yaşadılar, vatan top- raklannı savunmak için birlikte savaştılar. Bu gerçeklerin ışığın- da aynlıkçılığın hiçbir meşru temeli yoktur. Güneydoğu Anadolu'da yaşayan Kürt kökenli vatandaşlart- mız, Anadolu'nun bansında, kuzeyinde ya da güneyınde yaşa- yanlar gibi bu ülkenin sahibi ve ortağıdırlar Kendi dillerinı ko- nuşabilmeleri ise en doğal haklandır. Ülkenin ortağı olmaları da Güneydoğu Anadolu'nun ulusal zenginlikten ve yatırımlardan eşit pay almasmı, bölgenin geri kalmışlık zincirinin kınlmasını şart kıiar. Yaklaşık bin yıldır iç içe yaşamış Türkler ve Kürtler bu topraklar için birlikte kan dökmüşlerdir. Yabancı bazı ülkelerin de karanlık hesaplarla kışkırttığı ayrı- lıkçılık, aslında sorunun saptınlması, bölge halkı için felaket or- tamının hazırlanmasıdır. Sorun ayrılıkçılık değil, Türkiye'nin tüm bölgelerinın ekono- mik, sosyal ve kültürel açıdan eşit haklara sahıp olması ve pas- tadan eşit pay almasıdır. Türkiye parçalanmaz. Bunu herkes bilmelidir. AVLKAT SITK1 ŞAPLAK (1949-16.3.1990I Can dostumuz, yiğiı arkadaşımız SITKI ŞAPLAK'ı yitirdik. Anısı devrimci mücadelemize önder otsun. Arkadaşlan adına Av. METtN BAYYAR AVLKAT SITKI ŞAPLAK (1949-16.3.19901 Devrimci mücadelenin neferi, İNSAN HAKLARI DERNEĞI KONYA Şb. yöneticisi, yiğit insan, Oğrelmen ve avukat arkadaşımızı ancak doğa yenebildi. Onurlu mucadelesi sonsuza dek yasayacak. MUSTAFA IFAtlK. BAHATTtSN ACAR. ML'STAFA ÇAĞLAB. DİJNDAR AYDOĞDl'. LEVENT ÇELİK. Sl>*> AVŞAROĞLl. Dl'RStN ÇEÜK. HAZIM TA>ER. YAVIZ TIRA>. MUHARREM EKİNCİ. Ml'ZAFFER ÇOLAK llerici, donokraı, aydm kiştliğıylc her zaman çevrcsine örnek olan sevgilı eşım, babarmz ALİ BULUT'u zamansu kaybedıjımızın senesinde büyuk bir Ozlemk anıyor ve arıyoruz Her zaman kalplerimizde yaşayacaksın. Rahaı uyu. Eşi: PERİHAN BLLUT Çocuklan: YAVUZ Bl LLT. ZLHAL- ZAFER t\KAYA, ASLMAN-YAKLP DLRŞE> BAGCAN "Müza<teki virmi «lım.1970 1990 • DOSTUMDOSIUM • «IMAMfA *Û MTUI • TMUUHTAMM T.C. KIRIKKALE 1. SULH CEZA MAHKEMESİ Esas No: 1987/3818 Karar No: 1988/838 C.Sv.Es.No: 1987/1190 Hâkim: Gülser Mısırlıoğlu 23064 Kâtip: ömer Tannverdi Davacı: K.H. Suç: Gıda Maddeleri Tüzüğü'ne muhalefet. Suç. Ta.: 24.6.1987 Gıda Maddeleri Tüzüğü'ne muhalefet suçundan Keskın Kurşun- yaka köyü nüfusuna kayıtlı Hacı ve EUTten olma 1956 doğumlu Ah- met Okatan hakkmda TCK 398, 647 sayılı kanunun 4/1, TCK 72, TCK 402. maddeleri uyannca 32.000 lira ağır para cezası ile ve 7 gün süre ile işyerinin kapatılmasına, sanıgın cürme vasıta kıldığı meslek, sanat ve ticaretinin tatiline. Ankara'da yayunlanan tirajı yüzbinin üze- rinde bulunan bir gazetede ve mahalli gazetede ilan edilmesine, ilan masrafının sanıklan alınmasına karar verildi. 5.4.1988 Basın: 20520 öğrenci kimliğımı ve pasomu kaybettim. Geçersizdir. DOĞAN ÖZBEY Atalay süriicü kursundan aldığım belgemi kaybettim. Hükümsüzdür. ENGÎN TOPÇU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle