Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 29 MART 1990
"Mütevelli Heyef'Ii
"Özgün" Üniversite!
2547 sayılı YÖK Yasası ile yoneticilerini seçme hakkı elJerınden alınan
üniversite oğretim uyeJeri, yeniden "vesayet" ve "velayet" altına
girmeyi asla kabul etmeyecekler ve yoneticilerini kendi seçen,
yonetsel, bilimsel ve parasal ozerkliğe sahip gerçekten demokratik ve
özgur bir universite ıçin gerekli savaşımı vereceklerdir. Bu savaşım
çoktan başlamış bulunuyor.
Prof. Dr. TALAT TEKİN
Bu vılın ocak ayı başlanndan ben, gun geçmı-
yor kı gazetelerde YOK'e ve uruversıtelere yenı bır
duzen verecek Yuksek Oğretim Yasa tasanları ya
da taslaklarıyla ılgılı haberler yer aimasın "YÖK'e
karşı ozgun üniversite gelıyor" (Curohumef, 5
Ocak), "YÖK'e yon verme kavgası Akyol, Kah-
vecı ve Doğramacı'nın taslakları çarpışıyor" (Mil-
liyel, 6 Ocak), "Kahvecı'nm YOK taslağı" (Milli-
yet, 13 Ocak), "YOK savaşı 5 ayn grup taslak
hazırhyor" (Milkyet, 19 Ocak), "YOK raporu Mu-
tevellı heyetı ve rektorlenn seçımie gelmemeierı
savunuluyor" (Cumhunvet, 30 Ocak), vb vb
Basına yansı>an bu haberlerden oğrenıldığıne go-
re bu konuda hazırlanan ve hazırlanmakta olan ya-
sa tasarıJan şunlardır
1) Kahvecı - Karhan - Rektör Guruz lasarısı,
2) YOK Baskanlığı'nca hazırlatılan tasarı,
3) Mıllı Eğıtım Bakanı Ak>ol'un hazırlatmakta
olduğu tasarı,
4) Butun bu tasarılara tepkı olarak Ankara'da
kı Oğretım Üyelen Derneğı ıle îstanbul unıversıte-
lenndekı 7O'ı aşkın öğretım uyesırun kurduğu bır
komısyonun hazırlamakta oldukları tasanlar
Sayılan böylece 5'ı bulan bu tasanlar ıçınde, ba
sında en çok sözü edılen ve ıçerığı hakkında en çok
bılgı verılenı, eskı Devlet Bakanı ve ANAP Istan
bul Mılletvekılı Adnan Kahvecı, eskı YOK uyesı ve
ANAP Izmır Mılletvekılı Kemal Karhan ıle Kara-
deruz Tekruk Ünıversıtesı Rektoru Kemal Guruz ta-
rafından hazırlanıp Mıllı Eğıtım Bakanı Akyol'a
sunulan "mutevellı heyetlı ozgun unıversıte" tasa-
rısı oldu Cumhurbaşkanının dırektıflerıyle hazır-
landığı, YÖK Başkaru'nın da "sıcak baktığı" söy-
lenen bu tasarı ya da taslakta şu temel değışıklık-
lerın yer aldığı soylenı>or
1) YOK'un yapısı korunacak, ancak bu kurul,
yetkılen asgarı duzeye ındınlerek "göstermelık" bır
araştırma ve koordınasyon kurulu halıne getırıle-
cekmış,
2) Uruversiteler 7'şer kısılık yönetıra kurulları
(mutevellı heyetlerı) tarafından >önetılecek, mute-
vellı heyetı uyelen, Bakanlar Kurulu'nca yore hal
kı arasından (ışadamları vb ) seçılecek ve bunlar
cumhurbaşkanınca atanacakmış,
3) Rektörler mutevellı heyetlerırun belırleyeceğı
uç ısım arasından yıne cumhurbaskanınca seçılıp
aıanacakmış;
4) Dekanlar da yıne bu mutevellı heyetlerının be-
lırle>eceğı uç aday arasından YÖK'çe seçılıp ata-
nacakmış,
5) öğrencıler, temsılcılen kanalıyla, doğrudan
unıversıte yönetımıne katılabılecek ve oğretim uye-
lerınj de denetleyebıleceklermış
YÖK sultasından siyasal sultava...
YOK'e ve unıversıtelere yenı bır duzen \erecek
bu >asa tasarısının bırıncı ve beşıncı maddelerde
belırttığımız değışıkiık ya da venılıklen hakkında
avkırı bır goniş ılerı surecek değılız Bunların, um-
versıtelerı YÖK'e daha az bağırnlı duruma getıre-
cek ve oğrencılerın yönetıme katılmalarını sağla-
vacak olumlu, hatta ılerı ve demokratik değışıkiık
ler olduğu kanısında ve ınancındavız Ancak he-
men beurtelım kı tasarırun obur maddelerde belırt-
tığımız değışıklıklen ıçın aynı şeyı soylemek mum-
kun değıldır Bunlar, unıversıtelerımızı VÖK'un
sultası altından kurtarma bahanesıyle onları siya-
sal ıktıdann sultası altına sokacak ve boylece unı-
versıte ozerklığını tumuyle ortadan kaldıracak mer
kezıyetçı ve djktacı, kısaca antıdemokratık değışık-
iık onerılendır
Mutevellı heyetı (Board of Truslees) sıstemı, bı-
lındığı gıbı orneklenne daha çok ABD'de rastla-
nan bır sıstemdır MutevelL heyetlen, bu ulkede on-
ceiıkle ozel unıversıtelerde, o unıversıtelenn but-
çelenne bağışlarda bulunan varlıkh kışılerden olu-
şur Bunların, bağışta bulunmuş oldukları ıçın o
unıversıtelenn yonetımınde soz sahıbı olmalan bır
bakıma doğru ve doğaldır (Mumtaz Soysal, Milli-
yet, 9 Ocak) Turk unıversıtelen ıse bır özel unı-
versıte dışında, devlet unıversıtelerıdır Hukuksal
bır anlatımla, bunlar özel sermave ıle ışletılen va-
kıf uruversıtelen değıl, devlet butçesı ıle ışleyen res-
mı yukseköğretım kurumlan kamu tuzel kışılerı-
dır Bu nedenle, özel sermavenın kurduğu ve ku-
racağı vakıf unıversıtelerınde geçerlı olan "mute-
vellı heyet" sıstemının devlet butçesınden ayrılan
ödeneklerle (tahsısatlarla) ışleyen devlet unıversı-
telerınde uygulanması her şeyden once hukuka, hu-
kukun temel ılkelerıne aykın olur (Uğur Mumcu,
Cumhurivet, 6 Ocak)
"Mutevellı heyet" sısterrunı onerenler, bunları
bıldıklerı halde bu sıstemı savunuyor ve önerıyor-
larsa, bu, onlann unıversıte öğretım uyelerını kendı
kendılerını yönetmekten acız, surekh "vesayet" ve
"velayet" altında tutulmaları gereken famseler ola-
rak gordukJerı anlamına gelır Şeref ve haysıyet sa-
hıbı hıçbır oğretim uyesırun bu hakaretı ıçıne sın-
dırebıleceğını sanmıyoruz Bır sıyaset adamımızın
ozlu bır anlatımla belırtmış olduğu gıbı bır koy ya
da mahalle muhtarınm bıle seçımie ışbaşına geldı-
ğı bır ulkede, unıversıte öğretım uyesıne kendı yö-
netıcılerını seçme hakkı tarunmaması kadar antı-
demokratık bır tutum ve davranış duşunulemez
"Ozgun unıversıte" deyımıne gehnce "Özgun"
nıtelemesı orıjinal'ın Türkçesıdır Yukarıda sıra-
ladığımız değışıklıklerle oluşturulacak yenı Unıver-
sıte modelının acaba neresı onjinal'dır'' Bu unıver-
sıte modelı, ABD'de dzel unıversıtelerde uygula-
nan, bızde de ODTU'de bır sure denenen "mute-
vellı heyetı" sıstemını getırdığj ıçın mı "özgün"dur''
Yoksa bu unıversıte modelı, rektörlen mutevellı he-
yetlerıne, dekanları YÖK'e seçtırerek öğretım üye-
lerıne zaten yıllardan berı yoksun oldukları kendı
vonetıcılerını seçme hakkını tanımadığı ıçın mı
"ozgun" >a da "orıjınal"dır? Yoksa, bu model og-
rencılerden oğretim gıderlerı adı altında 1 mılyon
lıraya varacağı sovlenen (Millıyet, 6 Ocak) oğre-
nım harcı alınmasını ongurduğu ıçın mı "özgun"
ya da "onjınal" sayjlıyor9
Sonuç
Unıversıteler uzerınde denetım yetkılen bulun-
madığı ıçın, oteden berı bundan buyük rahatsızlık
duyan siyasal ıktıdar belh kı bu en yuksek öğretım
kurumlannı da kendı sultası altına almak ıçın "mu-
tevellı heyetlı özgun unıversıte" taslağını Meclıs'e
getırmek ve yasalastırmak ıstıyor Yıne bellı kj
"özerk" ya da "özgur" nıtelemelennden korkan-
lar "ozgur" yerıne ona pek benzeyen "özgun" nı-
telemesmı kullanarak zıhmlerde, Berlın'dekı "Freı
Unıversıtat" gıbı bır "ozgur unıversıte" modeh ge-
tırdıklen sanısım uyandırmak ıstıyorlar Bu yanılt-
maca, basanlı olamayacaktır 2547 sayılı YÖK Ya-
sası ıle yönetıcılennı seçme hakkı ellennden alınan
unıversıte öğretım Uyelen, yeniden "vesayet" ve
"velayet" altına gırmeyı asla kabul etmeyecekler
ve ydnetıcılerını kendı seçen, yonetsel, bılımsel ve
parasal ozerkhğe sahıp gerçekten demokratik ve öz-
gur bır unıversıte ıçın gerekli savaşımı verecekler-
dir Bu savasım çoktan başlamış bulunuyor
EVET/HAYIR
OKT4YAKBAL
İşte Türkiye'nin Fotoğrafı!
'VBda' konusmasında Sayın Kenan Evren üzûntusunü şu söz-
lerle belırtmıştı
" Cumhurbaşkanlığı makamının bır oldubıttı ıle ışgal edıldığı
şeklındekı haksız ve yersız yakıştırma ©n ağrıma gıdenlerden bı-
nsı olmuştur Yapılacak kısa bır araştırma ıle anayasa yapılırken
benım bırkaç cumhurbaşkanı adayı tespıt edılmesını ve seçımın
anayasa oylamasından ayn bır sandıkta yapılmasını ıstedığımı
pekâlâ oğrenebılırlerdı Maalesef bu ısteğımı gerçekleştıreme-
dım Gerçekleşseydı yıne seçılır mıydım, seçılemez mıydım bı-
lemem ama şımdı boyle bır ıftıra ıle karşı karşıya kalmazdım "
Sayın Evren halkoylaması öncesınde yurdu kanş karış dolaş-
mış, 'Bu anayasaya oy verın demıştı 1989 yılında gorevden ay-
nlırken söyledığı Veda nutkundakı açıklamaya benzer hıçbır şey
söylememıştı Hatta' çok aday olursa boşuna kâğrt masrafı olur"
sözu de hepımızın belleğındedır
Bülent Habora'nın son yıllarda yayımladığı kıtaplar, 12 Eylöl'û
ve 12 Eylul sonrasındakı olayları günu günune saptamış belge-
sel ürünler olarak geleceğe kalacak Yenı çıkan "Kaymak taba-
kanın bereket tanrıçası halkın gaddar duşmanı ANAP, 'ûlkenın
ûstüne çöken ANAP felaketının anatomısını' verıyor, btr bakıma,
ANAP dönemının son fotoğrafını'
Habora, ANAP dönemının ıcığını cıcığını sermış gözler önü-
«e Bır ıkı bölüm almakla yetınmek olası değıl Kftabı baştan ba-
ça okumak gerek Belgelerle kanıtlarta bır bır sıraianmış ANAP'lı
yılların ülkemızı, halkımızı nereden nereye getırdığıl Habora
2000 yılına 10 kala Türkiye'nin fotoğrafını şoyle çekmış
"Yağma, sefalet, soygun, fuhuş, talan, pahalılık, anarşı, vur-
gun, açlık, terör, rezalet, skandal, ırtıca, cehalet" Şu sözlerı de
eklemış,' Türkıye Cumhunyetı, yaşamının en sağlıksız dönemı-
nı yaşıyor Ama guçlüyuz, ınanıyorum Bu ülke yakında bu has-
talıktan da kurtulacak "
Pekı bu acı bu perışan duruma nasıl geldı ulkemız' Kım attı
bugünkü Türkiye'nin temellerını? Habora'nın yanıtı şoyie
"12 Eylul 1980 saat 03'te 'kurtancı' olduklarını söyleyıp yöne-
tıme el koyan 5 adam" Soruyor yazar, Türkıye'yı kurtardılar mı
r>
'Türk ulusu kımlerın, nasıl kurtulduğunu çok tyı gordü bu 9 yıl-
da'"
Dokuz yıl sonra grttıler Habora'ya gore, daha doğrusu Türk
ulusunun bılınçlı kesımıne gore 'arkalarında bır harabe, perışan
bır Türkıye bırakarak" Ne demış Evren, 'veda' konuşmasında
" Bır sene gıbı kısa bır süre ıçınde ülkenın her yerınde huzur
ve guven sağlandı"
Ya "Kaybolan, ızlerı bıle bulunmayan yuzlerce ınsan Gozal-
tındayken duşup oluveren ınsanlar Işık verıldığınde yüreğı da-
yanamayıp ölen ınsanlar Yuzlerce, bınlerce, on bınlerce ışken-
ce olayı Gezıcı ışkence mangaları Cop sokmalar, sonra yalat-
malar bu copu Baba ve oğulu bırbırlerıne tecavüz etmelerı ıçın
baskı yapanlar"
Sayın Evren veda konuşmasında 'bana her zaman eşslz bır
ıçtenlıkle gosterdığınız sevgı ve desteğınız ıçın' dıye teşekkurle-
rını bıldırmıştı Sevgı kazanmış bır devlet başkanı Marmarıs'tekı
evınde nıye bu denlı sıkı koruma altındadır? Habora soruyor
"Bır de son Cumhurbaşkanı Fahrı Korutürk'ü düşündüm O
da acaba böyle mı korunuyordu'"
Bülent Habora, kıtabını Emın Çölaşan'ın bır yazısıyla bıtırıyor
"Ey paşalarım, tam altı yıldan bu yana Cumhurbaşkanlığı Kon-
seyı uyesı ıdınız Tıkır tıkır maaş a/dınız Oevletın her turlü ola-
naklarından yararlandınız Pekı sız ne ış yaptınız? Devlete kat-
kınız ne oldu
7
Neydı sızın ışınız? Bıraz bekleyın, ılerıde daha
neler sorulacak sıze
7
'
Sanırım butün okurlarım hıç değılse gormesını, duymasını bı-
len okurlarım Habora'nın şu teşhısıne katılacaklardır "Bu on yılda
tüm dünya ülkelen hızla ılerlerken, Türkıye aynı hızla gerıye gıt-
tı Ekonomı sıfır eğıtım sıfır, sağlık sıfır, dış ıtıbar sıfır Hatta spor
bıle sıfır Bulgarıstan'ın yarattığı Ounya Şampıyonu Naım bıle 2
yılda spor yapamayacak duruma getırıldı "
Bu gerçeklere karşı çıkan varsa, buyursun1
Genelkurımı> Başkanı*nın Açıklaması t zerîne
TEŞEKKÜR
SSk Mersın Hastanesı'nde ge^ırrruş olduğum ağır safrakesesı
amelıvatımda bana en sıcak. ılgı ve sevgılerını sergıleyen, değerlı
dostlanm
Başhekim Opr.Dr. FARUK GÖK'e
Yardımcısı Opr.Dr. AYDIN ÖZLÜ've.
teşhısırnden amelıyatıma ınsanın hekıme savgı ve guvenının en
bomut orneğmı sunan, fevkalâde ınsan, can dost,
Opr.Dr. ERKAN AYKAR'a,
kentımızın ıftıharı, SSK Hastanemızın ozverı yuvası, harıcıye
katında adeta acıyı unutturan Zehra BURGUT, Bakıye
FALCIOĞLL ve Culhan GOKSL hemşırelere ve de tum hastane
personelme mınnet ve leşekkuru borç bılınm
F4HRI OZLUK
KARİKATÜR YARIŞMASI ?
ELLtNCİ YILINDA TÜRK-fNGÎLİZ •
KÜLTÜR İLİŞKİLERİ r
.
Amaç Ingılız Költur Hevetı iın Turkıye'dekı 50 ydını kutlama taalıyeclen
çerçevesınde külturel ılışkılerın kankatur sanacı de vurgulamnası
Konu Türk Ingılız ılifkılerının mızaiu yorumu
KankarurJer en geç 15 Nısin 199C tınhme kadar ışapdıkı adnslere teslım
edılmelıdır
Kankatür Yanşması Karıkatur Yarıjması
Ingılı* Kultur Heyetı Inplız Kultur Heyetı
Kırlangıç Sokak 9 Ors Turıstık 1* Merkczı
Gazıosmanpaja Istıklal Cad 251/253 Kat 2, 3, 5 Beyoğiu
06700 Ankara Te) 1283165 80060 Istajıbul Te) 1527474 •
Katılım şartları konusunda yukarıdakı adres ve telefonlardajı bılgı alınabılır
Bir ulkenin ulusal hedeflennin ve ulusal politıkalarının
saptanmasında teksorumlu,devlet ve dolayısıyla siyasal otorite
olduğundan,' 'tehdit" değerlendirmesi de yine ancak aynı organ
tarafından yapılır.
YAŞAR DEMİRBULAK Emekli Tümgeneral
Öte yandan modernızasyonu, mevOenelkurmay Başkaru'nın 32 Gun prog-
ramında TV'de yaptığı açıklamalar, son gun-
lerde kamuoyunun her kesımınde, özellıkle
basın, siyasal çevreler ve aydınlar arasında,
genış tartışmalara neden oldu Ancak açıkla-
ma ıçenk yönunden değıl de daha zıyade Sı
lahlı Kuvvetler'le ügılı konularda artık rahatça
eleştınlebıldığı, böylece bugune dek tabu ola-
rak nıtelendırıien bır engelın yıkıldığı açısın-
dan ele alınmıs ve tanışmaJann odak nokta-
sını bu husus teşkıl etmıştır
Aslında tabu duşuncesı, basın dahıl bırçok
çevrenın uzun yıllardır zıhınlerınde kendı ya-
rattıkları bır yargının urunudıir Çünku Ge-
nelkurmay Başkaru'mn yaptığı açıklama, yıl-
lardır gerek kapalı kapılar arkasında gerekse
açık pencereler önunde her fırsatta, herkese
duyurulan bır konudur Çunku asken ma-
kamlar, Sılahlı Kuvvetler'ın sılah-araç ve ge-
reç durumunu defalarca devletın yetkıh ma-
kamlanna, sıyasal otorıtelere ve bu soruyu so-
ran her şahsa açıkça ıfade etmışlerdır Hatta
konu her N'ATO toplantısinda've muttetlk ul
kelerle yapılan ıkılı göruşmelerde süYeklı ola
rak ele alınmış ve bu vesıleyle yardım takp
edılmıştır
Amerıkan Kongresı ıse olayı defalarca po-
lemık konusu yapmıştır Yanı ıçerıde, ılgıle-
nen, soran, soruşturan herkesın kolayca bu-
labıleceğı bu gerçek, dışarda dosta da duşrna-
na da gayet açık vureklıhkle ılan edılmıştır
O halde tabu bunun neresınde
1
' Yıkılan han-
gı tabudur
9
Evet, hıç kuşku yok kı her ulke-
de olduğu gıbı ulusal çıkarlann korunması
açısından Sılahlı Kuvvetlenmızle ılgılı gızlı
kalması gereken bırçok konu vardır Bu bız-
de bövle olduğu gıbı Batılı-Doğulu tum ulke-
lerde aynıdır O halde Sılahlı Kuvvetler'le ıl-
gıh hıçbır konu tartışılanıaz şeklındekı bır du-
şunce tümden yanlıştır Böy le bır ımaj konu-
va veterlı ılgı göstermeyen kışı ve kuruluşla-
rın arkasına saklanmak ıstedıklerı bır vehım-
den öte bır şey değıldır
Gelelım açıklamanın ıçerığıne Genelkur-
mav Başkanı ıkı onemlı husus uzerınde dur-
muştur Bınsı tehdit, ötekısı ıse modernuas-
jondur Aslında mevcut ve gelecek tehdit ıle
modernızasyonu bırbırıyle sıkı sıkıya ılışkılı
olarak gostermek bızı tam doğru bır sonuca
ulaştırmaz Ortada mevcut olan gerçek şudur
kı tehdit ne olursa olsun Turk Sılahlı Kuvvet-
len'nın moderruzasyonii mutlak ve mutlak ge-
reklıdır
cut personel sayısını muhafaza etmek ya da
bu sayıyı azaltmak gıbı fakiörlere bağlamak
da yanıltıcı olabılır Mevcut sayıyı azaltmak
muhakkak kı savunma harcamalannda bır ta-
sarrufa olanak venr Ancak olaya yalnız bu
yonden yaklaşmak hatalıdır Bugun ıçın Sı-
lahlı Kuvvetler'de her celp donemınde 40-50
bın kısıye özel kurslarla bır meslek kazandı-
nlmakta, 5-10 bın kışıye de okuma yazrna öğ-
retılmektedır O halde Sılahlı Kuvvetler bır
yandan asıl gorevlerını yuruturken, öte yan-
dan ulkenin toplum ve eğıtım kalkınmasına
doğrudan katkıda bulunmaktadır O halde
konuyu tum yönlerı ıle almak zorunluluğu
v ardır Bunun tersıne bır erın Sılahlı Kuvv et-
ler'e yıllık malıyetı 2 mılvon hradır Kadro-
larda 100 bın er mevcudunu azaltmak ıle an
cak 200 mılyar TL tasarruf sağlanabılır Bu
mıktar ıse modernızasyonu asla gerçekleştı-
remez gıbı bır sav da gerçeklerle bağdaşma-
maktadır Şöyle kı bır erın malıyetı yalnız yı-
>£cek ve gıyecek ıçın harcanan rmktar değıl-
dır Demod&de olsa mevcut araç.^ereç ve sı-
lahları kullanacak personele bır eğıtım vere-
bilmekte, dolayısıyla bır yatınmı gerektırmek-
tedır Bır tank şoförunun yetıştınlmesı asga-
rı 10-15 mılyon TL'ye mâl olmaktadır Bır
muhabere en ya da bır uçaksavar en ıçın de
vaklaşık aynı mıktarlarda harcama yapılmak-
tadır Eğıtımde kullanılan araç, gereç, atılan
toplar, mermıler vs ler de nazarı dıkkate alın-
dığı takdırde tasarruf edılecek sayı hıç de 200
raılyar TL'lerde kaimamaktadır
Açıklamada, uzennde durulan tehdit konu
suna gelınce Gonul ısterdı kı Genelkurmay
Başkanı bu soruvu yamtlarken, muhatabının
kendısı olmaması gerektığını, Sılahlı Kuvvet-
ler'ın daha ust kademeler tarafından belırle-
nen doğnıltuda ancak askerı tehdıdı değerlen-
dırebıleceğını, ulkeye yonelık tehdıdın kım-
ler tarafından ve ne şekılde yapılması ıcap et-
tığını bu vesılevle açık açık kamuoyuna du-
yurmuş olsun
Bır ulkenin ulusal hedeflennin ve ulusal po-
lıtıkalannın saptanmasında tek sorumlu devlet
ve dolayısıyla siyasal otorite olduğundan,
"tehdit" değerlendirmesi de yıne ancak aynı
organ tarafından yapılır
Devletın bınmlerı ıse belırlenen mıllı polı-
tıka doğrultusunda kendılen ıle ılgılı strateu-
konsept oluşturur, uygulama plan ve hazır-
lıklarını yapar Nasıl kı bır ülkenın genel sağ-
lık polıtıkasını Sağlık Bakanlığı ya da dış po-
lıtıkasını Dışışlerı Bakanlığı kendı başlarına
belırleyemez ıse mıllı guvenlık polıtıkasını da
Genelkurmay Başkanlığı ortaya koyamaz
Genelkurmay Başkanlığı bu konuda siyasal
otorıteye yardımcı olur ve siyasal otontenın
verdığı yönerge (dırektıf) paralelınde asken
stratejıyı uygulama planlannı haarlar, gerek-
sınımlerını saptar ve sağlar, her turlu haarlı-
ğını tamamlar ve yürütme organı tarafından
venlen emırle ıcap etüğı an uygulamasını ger-
çekleştınr
Öte yandan ulusal guvenlık polıtıkasının
saptanmasında asken guç yarunda ekonomık,
polıtık ve sosyolojık, coğrafik nufus g bı fak-
törler de aynı derecede etkın bır rol oynarlar
Bır ulkeye yönelık tehdit yalnız asken değıl-
dır Ekonomık tehdıtten, dınsel tehdıde ka-
dar ulkelerın karşı karşıya kalabıleceğı mad-
dı ve manevı çeşıtlı tehdit ortamı mevcuttur
Tarıhte yalnız ekonomık ya da dınsel neden-
lerden dolayı çıkan sılahlı catışmalara pek çok
örnek gösterılebıhr
Ayrıca her tehdit tehlıke demek de değıl-
dır Örneğın araiarındakı sorunlardan dola-
vı bugun ıçın tum komşuları Türkıye ıçın bı-
rer potansıyel tehdıttır. Ancak bunlar ıçınde
hangılerımn ve hangı alanda yakın bır gele-
cekte bır tehJıke olduğu ya da olabıieceğı ız-
fcnen ulusal polıtıka ıle belırler»
~ Işte lamamen sıyası otorıtenın yetkı ve so-
rumJuluğunda ortaya konabılecek bu husu-
su Genelkurmaj Baskanı'na sormak ve yanı-
tını ondan almak dogru değıldır
Sonuç
Madem kı savaş dığer vasıtalan sağlanama-
dığı takdırde mıllı hedeflenn sılah kullarula-
rak elde edılmesıdır bıçımınde tanımlanıyor
O halde bu çarkta asker, en son halkayı teş-
kıl etmektedır Yam dünyadakı her türlü ye-
nı gelışmeler karşısında Türkıye Cumhunye-
tı Devletı kendı polıtıkalannı ve bu arada sa-
vunma polıtıkasını da behrleyecek ve asken
yetkılılere gereklı emırlen verecektır
Tehdit değerlendırmesı, SılahJı Kuvvetler'ın
vapısı, asker sayısımn belırlenmesı gıbı konu-
lardan askerler doğrudan sorumlu değıllerdır
Bu konularda karar organı devlettır O hal-
de 32 Gün programında ortaya konan soru-
lann yöneltme ve yanıt makamının devlet yet-
kılılerı olması gerekırdı
Ancak şöyle bır özetleme yapılabılır Bu-
gun ıçın hıçbır koşula bağlı kalmaksızın, Türk
ordusunun modernızasyonu ve yeniden yapı-
lanması yuzyıhn ve teknolojuun bır gereğıdır.
Ama bunun boyutlanrun saptama ve sorum-
luluğu askenn değıl, devletındır Başka bır an-
latımla oohtıka paşalann değıl, beylenndır
NtftRH*
TURSEM'IN REHBERUI5INOE
L0NDRA, CKF0H), CAMBRIDGE
M M U T H G H T 0 N
DE İICKIN OILOKULLARMOAVAZKIi
YADA BUTUM YILIM6IUZCE Û6RENIU
12TAKSİTTE ÖDEME
KOLAYUGU
EDİYOR/
• TICARI lN61UZa
• TUR.IZM INGILIZCESI
•BANKACILIKINÖIUZCESI
»SlNM KURSLARI Cambrıdge
•Fırst Certrfıcate, Proficıcrtcy,
TOEFLARtLS(S\)
tursem
İMGİLİZÜSANOKULLARI
DANIŞMAMERKEZİ
Cumtıur yet Cad 173/4 B E/madag
80230 Istanbul Hılton Otelı Karşrsı
Tel 1483977 1487943 1482849
Fax 1329729 Tlx 27498 (usmtr
Akademık personel kımlığımı
kaybettım Geçersızdır
GÜLtN MASARACI
ODTU'luden lızık matematık
derslerı verıhr
//* 12 79
PENCERE
Resmi Tarih?..
Her devletın uç asağı beş yukarı resmı bır tarıhı vardır, Fran-
sız, Jeanne d'Arc'ı allayıp pullar Ingılız Bırıncı Elızabeth'ı şışı-
rır, dengeyı tutturmak güçtur
Bır Frenk duşunurü demış kı
— Manş'ın ıkı yakasında tarıh bır değıldır
Pekı, Ege'nın ıkı yakasında tarıh bır mı' 15 Mayıs 1919'da Iz-
mır'e çıkan Yunan, bıze bakarsan ışgal kuvvetı, Atınaya göre yo-
rum değışık, Yunanlı babasının malı olan topraklara el koyuyor
Bu durumda Ege'nın ıkı yakasındakı okullarda belletılen tarıh kı-
tapları neden bır olsun'
Beyazların Afrıka tarıhı ak, sıyahların Afrıka tarıhı kara renge
yakındır
1956'da Ruslar Macarıstan ı ışgal ettıler Yakın zamanlara ka-
dar Macar resmı tarıhı ne dıyordu' Karşıdevrım ayaklanmasını
proletaryanın ordusu bastırmıştı, değıl mı' Şımdı tarıh resmen
değıştı Artık 1956 Macar ayaklanması karşıdevrım değıl, halk
ayaklanması dıye nıtelenıyor
Ilerıde belkı yıne değışır, Macarıstan'da resmı görûs' al baş
tan duzenlenır
•
1923'te Türkıye Cumhurıyetı kuruldu
Pekı, okullarda çocuklara ne öğretılecektı' O güne kadar oğ-
rencılere yalnız Islam soylencelerıyle Osmanlı padışahlarına goy-
goy belletılmış Cumhurıyetle bırlıkte ulusal bır devlet kurulmuş,
ama o güne kadar Turklerın tarıhı yok, duşunülmemış, araştırıl-
mamış, Osmanlı kütuphanesı 25 bın kıtaptan oluşuyor bılım hak
getıre Ataturk'un kurduğu cumhurıyetın dılı, tarıhı ünıversıtesı,
hatta banknot basılacak ulusal merkez bankası bıle yok
Ne yapmalı'
Elbette "resmı tanh" yazılacak, değıl mı' O gune kadar yazıl-
mış ozel tanh yok kı
27 Mayıs'tan sonra kabak çıçeğı gıbı açılan özgürluk ortamın-
da kultur devrımıne dönuşebılecek bır coşku oluşmuştu, hepı-
mız gâzu açılmış sığırcık yavrulanna donmuştuk, gözlerımız ka-
maşmıştı bır profesör arkadaşım da tutturmuştu
"— Ataturk, Ingılızlenn adamıdır, Londra'ya gıdeceğım, arastı-
racağım, kanrtlayacağım "
"Lenın de Alman casusu değıl mıydı?"
Profesör dostum Ingıltere'ye gıttı, ışın arkasını getıremedı, çün-
kû tarıhe donuk varsayımların bını bır paradır, ağaclara baka-
rak yaprak saymaya kalkışan, ormanı gozden kaçırabılır aşırı
yorumculuk fıyakalıdır, ama ılerı sürdüğun düşunce sağlıkh bel-
gelere dayanamazsa gerı tepen sılaha dönüşür
1990 Turkıyesı'nde cumhurıyetın "resmı tanh"ınüe veryansın
edenler çoğalıyor
Ancak unutmayalım kı o "resmı tarıh" kolay yazılmadı, önce
kan ve ateşle, sonra devlet kurarak, cumhunyet devnmını ve la-
ıklığı gerçekleştırerek, ardından "Tanh Kurumu"nda çalışarak,
yapıtlar üreterek
Resmı tarıhe veryansın eden kışıler ve çevreler ortaya doğru
dürüst belgeler kıtaplar, ürünler koyamazlarsa siyasal lafazan-
lıkla suçlanabılırler
•
Çagımızda tanh, bılım akademılennde ve unıversıtelerde uzun
cabalarla araştırıhyor "Resmı tarıh"lerı aşmak ıçın gerçek ünı-
versıteler kurmak gereklıdır Kımı zaman bır araştırma bütun btr
ömru kapsıyor
Profesör Tank Zafer Tunaya'nın son kıtabı "Ittıhat ve Terakkı"
ye yaşamının çeyrek yuzyılını adaması kolay bır ış mıdır'
Geçmışte yaşanan bır toplumsal, siyasal ya da askersel olay,
çoğu zaman tek boyutlu değıldır çeşıtlı ve karmaşık nedenlere
dayanan bır bıleşkenın urünu, önyargılı bır yaklaşımla, tek bo-
yutla açıklanabılır mı'
Günumuzde resmı tarıhe karşı çıkanlar, dedıkodusal duzeyı
de asamıyorlar
— Ulusal Kurtuluş Savaşı dedıklerı bır dın savaşıdır "
— Mustafa Kemal'ın babası bellı değıldı "
— Atatürk bır dıktatördü "
Anladık, "resmı tarıh" dıye bır şey var, ama tarıhe bu düzey-
de yaklaşmak da pek özel
Hatta kışıye özel
j
*:
î
'l ş-w-»w"'
''Resmı tarıh" bu bıçımdekı kışıye özgu tarıhçılığın yanında
çok daha gerçek çok daha duzeylı ve hıç kuşkusuz çok daha
bılımsel nıtelıkte kalmıyor mu'
TEŞEKKUR
Kalp rahatsızlığıma konan tanıya katılarak vaptıklan
ara^tırmaiırla bunu en kısa surede kesınleştmp kalbımt
amelıyata hazırlayan Hasekı Kardjolo» Enstıtusu Kardıolojı
Bolumu'ne başta
Pmf.Dr.
MUZAFFER ÖZTÜRK,
Doç.Dr. İNCİ FIRATLI,
Uzm.Dr. SAİDE AYTEKİN,
Uzm.Dr. NÎLGÜN ÎNCESOY,
Asistan Dr. AHMET HASANOĞLU,
ve başlarında dırayetlı başhemjırelerı olmak uzere
MERAL GÜN, NURAY DtLER, SEVİL AYDIN
hemşırelere ve kardıolojının tum çalışanlarına, ustun vaıatıcı
ellenyle kalbımı sağlığına kavuşturan
Doç. Dr. CİHAT BAKAY
ve ekıbı
Doç.Dr. ERHAN KANSIZ,
Uzm.Dr. HALÎL TÜRKOĞLU,
Asistan Dr. MEHMET SA1İH BİLAL,
Perfüzyonist ALİEKBERÇİÇEK
ıle amehyathane hemjıresı
GÜLSEREN EREN
ve hemşıre
GÜLÇİN ERAS'a
anestezısı
Yard.Doç.Dr. OSMAN BAYINDIR
ve ekıbme, amelıyat sonrası benı venıden yaşamaya aliftıran
Fızvoterapı Servısı Şefi
Prof.Dr. NİLGÜN GÜRSES
Uzm.Dr. BURHAN POLAT
ve tum fızvoterapıstlere, ılgı ve yardımlarjnı esırgemeyen
Enstıtü'nun Cerrahı \nabıhm Dalı Başkanı
Prof.Dr. AYDIN AYTAÇ
Beyefendı'ye ük teşhısı koyarak benı yureklendıren ve
yonlendıren
Kardiolog Dr. ORYAL
GÖKDEMİR'e,
dostum
Prof.Dr. GÜRBÜZ BARLAS'a,
dostum ve candan kardeşım
Kardiolog Dr.
MUZAFFER AYTÜR'e
(Plartsburg ABD) ve her zaman olduğu gıbı bu kez de
derdırnız* hızır gıbı yetışen IU Tıp Fakultesı Norolojık Bılımler
Anabılım Dalı Başkanı can kardeşım
Prof.Dr. COŞKUN ÖZDEMÎR'e
ve vakın ılgılen ıle bana yaşama gucu \eren butun
arkadaşlarıma sonsuz mınnet ve şuknnlarımı sunarım
NAİM KILIÇ