23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 29 MART 1990 "Mütevelli Heyef'Ii "Özgün" Üniversite! 2547 sayılı YÖK Yasası ile yoneticilerini seçme hakkı elJerınden alınan üniversite oğretim uyeJeri, yeniden "vesayet" ve "velayet" altına girmeyi asla kabul etmeyecekler ve yoneticilerini kendi seçen, yonetsel, bilimsel ve parasal ozerkliğe sahip gerçekten demokratik ve özgur bir universite ıçin gerekli savaşımı vereceklerdir. Bu savaşım çoktan başlamış bulunuyor. Prof. Dr. TALAT TEKİN Bu vılın ocak ayı başlanndan ben, gun geçmı- yor kı gazetelerde YOK'e ve uruversıtelere yenı bır duzen verecek Yuksek Oğretim Yasa tasanları ya da taslaklarıyla ılgılı haberler yer aimasın "YÖK'e karşı ozgun üniversite gelıyor" (Curohumef, 5 Ocak), "YÖK'e yon verme kavgası Akyol, Kah- vecı ve Doğramacı'nın taslakları çarpışıyor" (Mil- liyel, 6 Ocak), "Kahvecı'nm YOK taslağı" (Milli- yet, 13 Ocak), "YOK savaşı 5 ayn grup taslak hazırhyor" (Milkyet, 19 Ocak), "YOK raporu Mu- tevellı heyetı ve rektorlenn seçımie gelmemeierı savunuluyor" (Cumhunvet, 30 Ocak), vb vb Basına yansı>an bu haberlerden oğrenıldığıne go- re bu konuda hazırlanan ve hazırlanmakta olan ya- sa tasarıJan şunlardır 1) Kahvecı - Karhan - Rektör Guruz lasarısı, 2) YOK Baskanlığı'nca hazırlatılan tasarı, 3) Mıllı Eğıtım Bakanı Ak>ol'un hazırlatmakta olduğu tasarı, 4) Butun bu tasarılara tepkı olarak Ankara'da kı Oğretım Üyelen Derneğı ıle îstanbul unıversıte- lenndekı 7O'ı aşkın öğretım uyesırun kurduğu bır komısyonun hazırlamakta oldukları tasanlar Sayılan böylece 5'ı bulan bu tasanlar ıçınde, ba sında en çok sözü edılen ve ıçerığı hakkında en çok bılgı verılenı, eskı Devlet Bakanı ve ANAP Istan bul Mılletvekılı Adnan Kahvecı, eskı YOK uyesı ve ANAP Izmır Mılletvekılı Kemal Karhan ıle Kara- deruz Tekruk Ünıversıtesı Rektoru Kemal Guruz ta- rafından hazırlanıp Mıllı Eğıtım Bakanı Akyol'a sunulan "mutevellı heyetlı ozgun unıversıte" tasa- rısı oldu Cumhurbaşkanının dırektıflerıyle hazır- landığı, YÖK Başkaru'nın da "sıcak baktığı" söy- lenen bu tasarı ya da taslakta şu temel değışıklık- lerın yer aldığı soylenı>or 1) YOK'un yapısı korunacak, ancak bu kurul, yetkılen asgarı duzeye ındınlerek "göstermelık" bır araştırma ve koordınasyon kurulu halıne getırıle- cekmış, 2) Uruversiteler 7'şer kısılık yönetıra kurulları (mutevellı heyetlerı) tarafından >önetılecek, mute- vellı heyetı uyelen, Bakanlar Kurulu'nca yore hal kı arasından (ışadamları vb ) seçılecek ve bunlar cumhurbaşkanınca atanacakmış, 3) Rektörler mutevellı heyetlerırun belırleyeceğı uç ısım arasından yıne cumhurbaskanınca seçılıp aıanacakmış; 4) Dekanlar da yıne bu mutevellı heyetlerının be- lırle>eceğı uç aday arasından YÖK'çe seçılıp ata- nacakmış, 5) öğrencıler, temsılcılen kanalıyla, doğrudan unıversıte yönetımıne katılabılecek ve oğretim uye- lerınj de denetleyebıleceklermış YÖK sultasından siyasal sultava... YOK'e ve unıversıtelere yenı bır duzen \erecek bu >asa tasarısının bırıncı ve beşıncı maddelerde belırttığımız değışıkiık ya da venılıklen hakkında avkırı bır goniş ılerı surecek değılız Bunların, um- versıtelerı YÖK'e daha az bağırnlı duruma getıre- cek ve oğrencılerın yönetıme katılmalarını sağla- vacak olumlu, hatta ılerı ve demokratik değışıkiık ler olduğu kanısında ve ınancındavız Ancak he- men beurtelım kı tasarırun obur maddelerde belırt- tığımız değışıklıklen ıçın aynı şeyı soylemek mum- kun değıldır Bunlar, unıversıtelerımızı VÖK'un sultası altından kurtarma bahanesıyle onları siya- sal ıktıdann sultası altına sokacak ve boylece unı- versıte ozerklığını tumuyle ortadan kaldıracak mer kezıyetçı ve djktacı, kısaca antıdemokratık değışık- iık onerılendır Mutevellı heyetı (Board of Truslees) sıstemı, bı- lındığı gıbı orneklenne daha çok ABD'de rastla- nan bır sıstemdır MutevelL heyetlen, bu ulkede on- ceiıkle ozel unıversıtelerde, o unıversıtelenn but- çelenne bağışlarda bulunan varlıkh kışılerden olu- şur Bunların, bağışta bulunmuş oldukları ıçın o unıversıtelenn yonetımınde soz sahıbı olmalan bır bakıma doğru ve doğaldır (Mumtaz Soysal, Milli- yet, 9 Ocak) Turk unıversıtelen ıse bır özel unı- versıte dışında, devlet unıversıtelerıdır Hukuksal bır anlatımla, bunlar özel sermave ıle ışletılen va- kıf uruversıtelen değıl, devlet butçesı ıle ışleyen res- mı yukseköğretım kurumlan kamu tuzel kışılerı- dır Bu nedenle, özel sermavenın kurduğu ve ku- racağı vakıf unıversıtelerınde geçerlı olan "mute- vellı heyet" sıstemının devlet butçesınden ayrılan ödeneklerle (tahsısatlarla) ışleyen devlet unıversı- telerınde uygulanması her şeyden once hukuka, hu- kukun temel ılkelerıne aykın olur (Uğur Mumcu, Cumhurivet, 6 Ocak) "Mutevellı heyet" sısterrunı onerenler, bunları bıldıklerı halde bu sıstemı savunuyor ve önerıyor- larsa, bu, onlann unıversıte öğretım uyelerını kendı kendılerını yönetmekten acız, surekh "vesayet" ve "velayet" altında tutulmaları gereken famseler ola- rak gordukJerı anlamına gelır Şeref ve haysıyet sa- hıbı hıçbır oğretim uyesırun bu hakaretı ıçıne sın- dırebıleceğını sanmıyoruz Bır sıyaset adamımızın ozlu bır anlatımla belırtmış olduğu gıbı bır koy ya da mahalle muhtarınm bıle seçımie ışbaşına geldı- ğı bır ulkede, unıversıte öğretım uyesıne kendı yö- netıcılerını seçme hakkı tarunmaması kadar antı- demokratık bır tutum ve davranış duşunulemez "Ozgun unıversıte" deyımıne gehnce "Özgun" nıtelemesı orıjinal'ın Türkçesıdır Yukarıda sıra- ladığımız değışıklıklerle oluşturulacak yenı Unıver- sıte modelının acaba neresı onjinal'dır'' Bu unıver- sıte modelı, ABD'de dzel unıversıtelerde uygula- nan, bızde de ODTU'de bır sure denenen "mute- vellı heyetı" sıstemını getırdığj ıçın mı "özgün"dur'' Yoksa bu unıversıte modelı, rektörlen mutevellı he- yetlerıne, dekanları YÖK'e seçtırerek öğretım üye- lerıne zaten yıllardan berı yoksun oldukları kendı vonetıcılerını seçme hakkını tanımadığı ıçın mı "ozgun" >a da "orıjınal"dır? Yoksa, bu model og- rencılerden oğretim gıderlerı adı altında 1 mılyon lıraya varacağı sovlenen (Millıyet, 6 Ocak) oğre- nım harcı alınmasını ongurduğu ıçın mı "özgun" ya da "onjınal" sayjlıyor9 Sonuç Unıversıteler uzerınde denetım yetkılen bulun- madığı ıçın, oteden berı bundan buyük rahatsızlık duyan siyasal ıktıdar belh kı bu en yuksek öğretım kurumlannı da kendı sultası altına almak ıçın "mu- tevellı heyetlı özgun unıversıte" taslağını Meclıs'e getırmek ve yasalastırmak ıstıyor Yıne bellı kj "özerk" ya da "özgur" nıtelemelennden korkan- lar "ozgur" yerıne ona pek benzeyen "özgun" nı- telemesmı kullanarak zıhmlerde, Berlın'dekı "Freı Unıversıtat" gıbı bır "ozgur unıversıte" modeh ge- tırdıklen sanısım uyandırmak ıstıyorlar Bu yanılt- maca, basanlı olamayacaktır 2547 sayılı YÖK Ya- sası ıle yönetıcılennı seçme hakkı ellennden alınan unıversıte öğretım Uyelen, yeniden "vesayet" ve "velayet" altına gırmeyı asla kabul etmeyecekler ve ydnetıcılerını kendı seçen, yonetsel, bılımsel ve parasal ozerkhğe sahıp gerçekten demokratik ve öz- gur bır unıversıte ıçın gerekli savaşımı verecekler- dir Bu savasım çoktan başlamış bulunuyor EVET/HAYIR OKT4YAKBAL İşte Türkiye'nin Fotoğrafı! 'VBda' konusmasında Sayın Kenan Evren üzûntusunü şu söz- lerle belırtmıştı " Cumhurbaşkanlığı makamının bır oldubıttı ıle ışgal edıldığı şeklındekı haksız ve yersız yakıştırma ©n ağrıma gıdenlerden bı- nsı olmuştur Yapılacak kısa bır araştırma ıle anayasa yapılırken benım bırkaç cumhurbaşkanı adayı tespıt edılmesını ve seçımın anayasa oylamasından ayn bır sandıkta yapılmasını ıstedığımı pekâlâ oğrenebılırlerdı Maalesef bu ısteğımı gerçekleştıreme- dım Gerçekleşseydı yıne seçılır mıydım, seçılemez mıydım bı- lemem ama şımdı boyle bır ıftıra ıle karşı karşıya kalmazdım " Sayın Evren halkoylaması öncesınde yurdu kanş karış dolaş- mış, 'Bu anayasaya oy verın demıştı 1989 yılında gorevden ay- nlırken söyledığı Veda nutkundakı açıklamaya benzer hıçbır şey söylememıştı Hatta' çok aday olursa boşuna kâğrt masrafı olur" sözu de hepımızın belleğındedır Bülent Habora'nın son yıllarda yayımladığı kıtaplar, 12 Eylöl'û ve 12 Eylul sonrasındakı olayları günu günune saptamış belge- sel ürünler olarak geleceğe kalacak Yenı çıkan "Kaymak taba- kanın bereket tanrıçası halkın gaddar duşmanı ANAP, 'ûlkenın ûstüne çöken ANAP felaketının anatomısını' verıyor, btr bakıma, ANAP dönemının son fotoğrafını' Habora, ANAP dönemının ıcığını cıcığını sermış gözler önü- «e Bır ıkı bölüm almakla yetınmek olası değıl Kftabı baştan ba- ça okumak gerek Belgelerle kanıtlarta bır bır sıraianmış ANAP'lı yılların ülkemızı, halkımızı nereden nereye getırdığıl Habora 2000 yılına 10 kala Türkiye'nin fotoğrafını şoyle çekmış "Yağma, sefalet, soygun, fuhuş, talan, pahalılık, anarşı, vur- gun, açlık, terör, rezalet, skandal, ırtıca, cehalet" Şu sözlerı de eklemış,' Türkıye Cumhunyetı, yaşamının en sağlıksız dönemı- nı yaşıyor Ama guçlüyuz, ınanıyorum Bu ülke yakında bu has- talıktan da kurtulacak " Pekı bu acı bu perışan duruma nasıl geldı ulkemız' Kım attı bugünkü Türkiye'nin temellerını? Habora'nın yanıtı şoyie "12 Eylul 1980 saat 03'te 'kurtancı' olduklarını söyleyıp yöne- tıme el koyan 5 adam" Soruyor yazar, Türkıye'yı kurtardılar mı r> 'Türk ulusu kımlerın, nasıl kurtulduğunu çok tyı gordü bu 9 yıl- da'" Dokuz yıl sonra grttıler Habora'ya gore, daha doğrusu Türk ulusunun bılınçlı kesımıne gore 'arkalarında bır harabe, perışan bır Türkıye bırakarak" Ne demış Evren, 'veda' konuşmasında " Bır sene gıbı kısa bır süre ıçınde ülkenın her yerınde huzur ve guven sağlandı" Ya "Kaybolan, ızlerı bıle bulunmayan yuzlerce ınsan Gozal- tındayken duşup oluveren ınsanlar Işık verıldığınde yüreğı da- yanamayıp ölen ınsanlar Yuzlerce, bınlerce, on bınlerce ışken- ce olayı Gezıcı ışkence mangaları Cop sokmalar, sonra yalat- malar bu copu Baba ve oğulu bırbırlerıne tecavüz etmelerı ıçın baskı yapanlar" Sayın Evren veda konuşmasında 'bana her zaman eşslz bır ıçtenlıkle gosterdığınız sevgı ve desteğınız ıçın' dıye teşekkurle- rını bıldırmıştı Sevgı kazanmış bır devlet başkanı Marmarıs'tekı evınde nıye bu denlı sıkı koruma altındadır? Habora soruyor "Bır de son Cumhurbaşkanı Fahrı Korutürk'ü düşündüm O da acaba böyle mı korunuyordu'" Bülent Habora, kıtabını Emın Çölaşan'ın bır yazısıyla bıtırıyor "Ey paşalarım, tam altı yıldan bu yana Cumhurbaşkanlığı Kon- seyı uyesı ıdınız Tıkır tıkır maaş a/dınız Oevletın her turlü ola- naklarından yararlandınız Pekı sız ne ış yaptınız? Devlete kat- kınız ne oldu 7 Neydı sızın ışınız? Bıraz bekleyın, ılerıde daha neler sorulacak sıze 7 ' Sanırım butün okurlarım hıç değılse gormesını, duymasını bı- len okurlarım Habora'nın şu teşhısıne katılacaklardır "Bu on yılda tüm dünya ülkelen hızla ılerlerken, Türkıye aynı hızla gerıye gıt- tı Ekonomı sıfır eğıtım sıfır, sağlık sıfır, dış ıtıbar sıfır Hatta spor bıle sıfır Bulgarıstan'ın yarattığı Ounya Şampıyonu Naım bıle 2 yılda spor yapamayacak duruma getırıldı " Bu gerçeklere karşı çıkan varsa, buyursun1 Genelkurımı> Başkanı*nın Açıklaması t zerîne TEŞEKKÜR SSk Mersın Hastanesı'nde ge^ırrruş olduğum ağır safrakesesı amelıvatımda bana en sıcak. ılgı ve sevgılerını sergıleyen, değerlı dostlanm Başhekim Opr.Dr. FARUK GÖK'e Yardımcısı Opr.Dr. AYDIN ÖZLÜ've. teşhısırnden amelıyatıma ınsanın hekıme savgı ve guvenının en bomut orneğmı sunan, fevkalâde ınsan, can dost, Opr.Dr. ERKAN AYKAR'a, kentımızın ıftıharı, SSK Hastanemızın ozverı yuvası, harıcıye katında adeta acıyı unutturan Zehra BURGUT, Bakıye FALCIOĞLL ve Culhan GOKSL hemşırelere ve de tum hastane personelme mınnet ve leşekkuru borç bılınm F4HRI OZLUK KARİKATÜR YARIŞMASI ? ELLtNCİ YILINDA TÜRK-fNGÎLİZ • KÜLTÜR İLİŞKİLERİ r . Amaç Ingılız Költur Hevetı iın Turkıye'dekı 50 ydını kutlama taalıyeclen çerçevesınde külturel ılışkılerın kankatur sanacı de vurgulamnası Konu Türk Ingılız ılifkılerının mızaiu yorumu KankarurJer en geç 15 Nısin 199C tınhme kadar ışapdıkı adnslere teslım edılmelıdır Kankatür Yanşması Karıkatur Yarıjması Ingılı* Kultur Heyetı Inplız Kultur Heyetı Kırlangıç Sokak 9 Ors Turıstık 1* Merkczı Gazıosmanpaja Istıklal Cad 251/253 Kat 2, 3, 5 Beyoğiu 06700 Ankara Te) 1283165 80060 Istajıbul Te) 1527474 • Katılım şartları konusunda yukarıdakı adres ve telefonlardajı bılgı alınabılır Bir ulkenin ulusal hedeflennin ve ulusal politıkalarının saptanmasında teksorumlu,devlet ve dolayısıyla siyasal otorite olduğundan,' 'tehdit" değerlendirmesi de yine ancak aynı organ tarafından yapılır. YAŞAR DEMİRBULAK Emekli Tümgeneral Öte yandan modernızasyonu, mevOenelkurmay Başkaru'nın 32 Gun prog- ramında TV'de yaptığı açıklamalar, son gun- lerde kamuoyunun her kesımınde, özellıkle basın, siyasal çevreler ve aydınlar arasında, genış tartışmalara neden oldu Ancak açıkla- ma ıçenk yönunden değıl de daha zıyade Sı lahlı Kuvvetler'le ügılı konularda artık rahatça eleştınlebıldığı, böylece bugune dek tabu ola- rak nıtelendırıien bır engelın yıkıldığı açısın- dan ele alınmıs ve tanışmaJann odak nokta- sını bu husus teşkıl etmıştır Aslında tabu duşuncesı, basın dahıl bırçok çevrenın uzun yıllardır zıhınlerınde kendı ya- rattıkları bır yargının urunudıir Çünku Ge- nelkurmay Başkaru'mn yaptığı açıklama, yıl- lardır gerek kapalı kapılar arkasında gerekse açık pencereler önunde her fırsatta, herkese duyurulan bır konudur Çunku asken ma- kamlar, Sılahlı Kuvvetler'ın sılah-araç ve ge- reç durumunu defalarca devletın yetkıh ma- kamlanna, sıyasal otorıtelere ve bu soruyu so- ran her şahsa açıkça ıfade etmışlerdır Hatta konu her N'ATO toplantısinda've muttetlk ul kelerle yapılan ıkılı göruşmelerde süYeklı ola rak ele alınmış ve bu vesıleyle yardım takp edılmıştır Amerıkan Kongresı ıse olayı defalarca po- lemık konusu yapmıştır Yanı ıçerıde, ılgıle- nen, soran, soruşturan herkesın kolayca bu- labıleceğı bu gerçek, dışarda dosta da duşrna- na da gayet açık vureklıhkle ılan edılmıştır O halde tabu bunun neresınde 1 ' Yıkılan han- gı tabudur 9 Evet, hıç kuşku yok kı her ulke- de olduğu gıbı ulusal çıkarlann korunması açısından Sılahlı Kuvvetlenmızle ılgılı gızlı kalması gereken bırçok konu vardır Bu bız- de bövle olduğu gıbı Batılı-Doğulu tum ulke- lerde aynıdır O halde Sılahlı Kuvvetler'le ıl- gıh hıçbır konu tartışılanıaz şeklındekı bır du- şunce tümden yanlıştır Böy le bır ımaj konu- va veterlı ılgı göstermeyen kışı ve kuruluşla- rın arkasına saklanmak ıstedıklerı bır vehım- den öte bır şey değıldır Gelelım açıklamanın ıçerığıne Genelkur- mav Başkanı ıkı onemlı husus uzerınde dur- muştur Bınsı tehdit, ötekısı ıse modernuas- jondur Aslında mevcut ve gelecek tehdit ıle modernızasyonu bırbırıyle sıkı sıkıya ılışkılı olarak gostermek bızı tam doğru bır sonuca ulaştırmaz Ortada mevcut olan gerçek şudur kı tehdit ne olursa olsun Turk Sılahlı Kuvvet- len'nın moderruzasyonii mutlak ve mutlak ge- reklıdır cut personel sayısını muhafaza etmek ya da bu sayıyı azaltmak gıbı fakiörlere bağlamak da yanıltıcı olabılır Mevcut sayıyı azaltmak muhakkak kı savunma harcamalannda bır ta- sarrufa olanak venr Ancak olaya yalnız bu yonden yaklaşmak hatalıdır Bugun ıçın Sı- lahlı Kuvvetler'de her celp donemınde 40-50 bın kısıye özel kurslarla bır meslek kazandı- nlmakta, 5-10 bın kışıye de okuma yazrna öğ- retılmektedır O halde Sılahlı Kuvvetler bır yandan asıl gorevlerını yuruturken, öte yan- dan ulkenin toplum ve eğıtım kalkınmasına doğrudan katkıda bulunmaktadır O halde konuyu tum yönlerı ıle almak zorunluluğu v ardır Bunun tersıne bır erın Sılahlı Kuvv et- ler'e yıllık malıyetı 2 mılvon hradır Kadro- larda 100 bın er mevcudunu azaltmak ıle an cak 200 mılyar TL tasarruf sağlanabılır Bu mıktar ıse modernızasyonu asla gerçekleştı- remez gıbı bır sav da gerçeklerle bağdaşma- maktadır Şöyle kı bır erın malıyetı yalnız yı- >£cek ve gıyecek ıçın harcanan rmktar değıl- dır Demod&de olsa mevcut araç.^ereç ve sı- lahları kullanacak personele bır eğıtım vere- bilmekte, dolayısıyla bır yatınmı gerektırmek- tedır Bır tank şoförunun yetıştınlmesı asga- rı 10-15 mılyon TL'ye mâl olmaktadır Bır muhabere en ya da bır uçaksavar en ıçın de vaklaşık aynı mıktarlarda harcama yapılmak- tadır Eğıtımde kullanılan araç, gereç, atılan toplar, mermıler vs ler de nazarı dıkkate alın- dığı takdırde tasarruf edılecek sayı hıç de 200 raılyar TL'lerde kaimamaktadır Açıklamada, uzennde durulan tehdit konu suna gelınce Gonul ısterdı kı Genelkurmay Başkanı bu soruvu yamtlarken, muhatabının kendısı olmaması gerektığını, Sılahlı Kuvvet- ler'ın daha ust kademeler tarafından belırle- nen doğnıltuda ancak askerı tehdıdı değerlen- dırebıleceğını, ulkeye yonelık tehdıdın kım- ler tarafından ve ne şekılde yapılması ıcap et- tığını bu vesılevle açık açık kamuoyuna du- yurmuş olsun Bır ulkenin ulusal hedeflennin ve ulusal po- lıtıkalannın saptanmasında tek sorumlu devlet ve dolayısıyla siyasal otorite olduğundan, "tehdit" değerlendirmesi de yıne ancak aynı organ tarafından yapılır Devletın bınmlerı ıse belırlenen mıllı polı- tıka doğrultusunda kendılen ıle ılgılı strateu- konsept oluşturur, uygulama plan ve hazır- lıklarını yapar Nasıl kı bır ülkenın genel sağ- lık polıtıkasını Sağlık Bakanlığı ya da dış po- lıtıkasını Dışışlerı Bakanlığı kendı başlarına belırleyemez ıse mıllı guvenlık polıtıkasını da Genelkurmay Başkanlığı ortaya koyamaz Genelkurmay Başkanlığı bu konuda siyasal otorıteye yardımcı olur ve siyasal otontenın verdığı yönerge (dırektıf) paralelınde asken stratejıyı uygulama planlannı haarlar, gerek- sınımlerını saptar ve sağlar, her turlu haarlı- ğını tamamlar ve yürütme organı tarafından venlen emırle ıcap etüğı an uygulamasını ger- çekleştınr Öte yandan ulusal guvenlık polıtıkasının saptanmasında asken guç yarunda ekonomık, polıtık ve sosyolojık, coğrafik nufus g bı fak- törler de aynı derecede etkın bır rol oynarlar Bır ulkeye yönelık tehdit yalnız asken değıl- dır Ekonomık tehdıtten, dınsel tehdıde ka- dar ulkelerın karşı karşıya kalabıleceğı mad- dı ve manevı çeşıtlı tehdit ortamı mevcuttur Tarıhte yalnız ekonomık ya da dınsel neden- lerden dolayı çıkan sılahlı catışmalara pek çok örnek gösterılebıhr Ayrıca her tehdit tehlıke demek de değıl- dır Örneğın araiarındakı sorunlardan dola- vı bugun ıçın tum komşuları Türkıye ıçın bı- rer potansıyel tehdıttır. Ancak bunlar ıçınde hangılerımn ve hangı alanda yakın bır gele- cekte bır tehJıke olduğu ya da olabıieceğı ız- fcnen ulusal polıtıka ıle belırler» ~ Işte lamamen sıyası otorıtenın yetkı ve so- rumJuluğunda ortaya konabılecek bu husu- su Genelkurmaj Baskanı'na sormak ve yanı- tını ondan almak dogru değıldır Sonuç Madem kı savaş dığer vasıtalan sağlanama- dığı takdırde mıllı hedeflenn sılah kullarula- rak elde edılmesıdır bıçımınde tanımlanıyor O halde bu çarkta asker, en son halkayı teş- kıl etmektedır Yam dünyadakı her türlü ye- nı gelışmeler karşısında Türkıye Cumhunye- tı Devletı kendı polıtıkalannı ve bu arada sa- vunma polıtıkasını da behrleyecek ve asken yetkılılere gereklı emırlen verecektır Tehdit değerlendırmesı, SılahJı Kuvvetler'ın vapısı, asker sayısımn belırlenmesı gıbı konu- lardan askerler doğrudan sorumlu değıllerdır Bu konularda karar organı devlettır O hal- de 32 Gün programında ortaya konan soru- lann yöneltme ve yanıt makamının devlet yet- kılılerı olması gerekırdı Ancak şöyle bır özetleme yapılabılır Bu- gun ıçın hıçbır koşula bağlı kalmaksızın, Türk ordusunun modernızasyonu ve yeniden yapı- lanması yuzyıhn ve teknolojuun bır gereğıdır. Ama bunun boyutlanrun saptama ve sorum- luluğu askenn değıl, devletındır Başka bır an- latımla oohtıka paşalann değıl, beylenndır NtftRH* TURSEM'IN REHBERUI5INOE L0NDRA, CKF0H), CAMBRIDGE M M U T H G H T 0 N DE İICKIN OILOKULLARMOAVAZKIi YADA BUTUM YILIM6IUZCE Û6RENIU 12TAKSİTTE ÖDEME KOLAYUGU EDİYOR/ • TICARI lN61UZa • TUR.IZM INGILIZCESI •BANKACILIKINÖIUZCESI »SlNM KURSLARI Cambrıdge •Fırst Certrfıcate, Proficıcrtcy, TOEFLARtLS(S\) tursem İMGİLİZÜSANOKULLARI DANIŞMAMERKEZİ Cumtıur yet Cad 173/4 B E/madag 80230 Istanbul Hılton Otelı Karşrsı Tel 1483977 1487943 1482849 Fax 1329729 Tlx 27498 (usmtr Akademık personel kımlığımı kaybettım Geçersızdır GÜLtN MASARACI ODTU'luden lızık matematık derslerı verıhr //* 12 79 PENCERE Resmi Tarih?.. Her devletın uç asağı beş yukarı resmı bır tarıhı vardır, Fran- sız, Jeanne d'Arc'ı allayıp pullar Ingılız Bırıncı Elızabeth'ı şışı- rır, dengeyı tutturmak güçtur Bır Frenk duşunurü demış kı — Manş'ın ıkı yakasında tarıh bır değıldır Pekı, Ege'nın ıkı yakasında tarıh bır mı' 15 Mayıs 1919'da Iz- mır'e çıkan Yunan, bıze bakarsan ışgal kuvvetı, Atınaya göre yo- rum değışık, Yunanlı babasının malı olan topraklara el koyuyor Bu durumda Ege'nın ıkı yakasındakı okullarda belletılen tarıh kı- tapları neden bır olsun' Beyazların Afrıka tarıhı ak, sıyahların Afrıka tarıhı kara renge yakındır 1956'da Ruslar Macarıstan ı ışgal ettıler Yakın zamanlara ka- dar Macar resmı tarıhı ne dıyordu' Karşıdevrım ayaklanmasını proletaryanın ordusu bastırmıştı, değıl mı' Şımdı tarıh resmen değıştı Artık 1956 Macar ayaklanması karşıdevrım değıl, halk ayaklanması dıye nıtelenıyor Ilerıde belkı yıne değışır, Macarıstan'da resmı görûs' al baş tan duzenlenır • 1923'te Türkıye Cumhurıyetı kuruldu Pekı, okullarda çocuklara ne öğretılecektı' O güne kadar oğ- rencılere yalnız Islam soylencelerıyle Osmanlı padışahlarına goy- goy belletılmış Cumhurıyetle bırlıkte ulusal bır devlet kurulmuş, ama o güne kadar Turklerın tarıhı yok, duşunülmemış, araştırıl- mamış, Osmanlı kütuphanesı 25 bın kıtaptan oluşuyor bılım hak getıre Ataturk'un kurduğu cumhurıyetın dılı, tarıhı ünıversıtesı, hatta banknot basılacak ulusal merkez bankası bıle yok Ne yapmalı' Elbette "resmı tanh" yazılacak, değıl mı' O gune kadar yazıl- mış ozel tanh yok kı 27 Mayıs'tan sonra kabak çıçeğı gıbı açılan özgürluk ortamın- da kultur devrımıne dönuşebılecek bır coşku oluşmuştu, hepı- mız gâzu açılmış sığırcık yavrulanna donmuştuk, gözlerımız ka- maşmıştı bır profesör arkadaşım da tutturmuştu "— Ataturk, Ingılızlenn adamıdır, Londra'ya gıdeceğım, arastı- racağım, kanrtlayacağım " "Lenın de Alman casusu değıl mıydı?" Profesör dostum Ingıltere'ye gıttı, ışın arkasını getıremedı, çün- kû tarıhe donuk varsayımların bını bır paradır, ağaclara baka- rak yaprak saymaya kalkışan, ormanı gozden kaçırabılır aşırı yorumculuk fıyakalıdır, ama ılerı sürdüğun düşunce sağlıkh bel- gelere dayanamazsa gerı tepen sılaha dönüşür 1990 Turkıyesı'nde cumhurıyetın "resmı tanh"ınüe veryansın edenler çoğalıyor Ancak unutmayalım kı o "resmı tarıh" kolay yazılmadı, önce kan ve ateşle, sonra devlet kurarak, cumhunyet devnmını ve la- ıklığı gerçekleştırerek, ardından "Tanh Kurumu"nda çalışarak, yapıtlar üreterek Resmı tarıhe veryansın eden kışıler ve çevreler ortaya doğru dürüst belgeler kıtaplar, ürünler koyamazlarsa siyasal lafazan- lıkla suçlanabılırler • Çagımızda tanh, bılım akademılennde ve unıversıtelerde uzun cabalarla araştırıhyor "Resmı tarıh"lerı aşmak ıçın gerçek ünı- versıteler kurmak gereklıdır Kımı zaman bır araştırma bütun btr ömru kapsıyor Profesör Tank Zafer Tunaya'nın son kıtabı "Ittıhat ve Terakkı" ye yaşamının çeyrek yuzyılını adaması kolay bır ış mıdır' Geçmışte yaşanan bır toplumsal, siyasal ya da askersel olay, çoğu zaman tek boyutlu değıldır çeşıtlı ve karmaşık nedenlere dayanan bır bıleşkenın urünu, önyargılı bır yaklaşımla, tek bo- yutla açıklanabılır mı' Günumuzde resmı tarıhe karşı çıkanlar, dedıkodusal duzeyı de asamıyorlar — Ulusal Kurtuluş Savaşı dedıklerı bır dın savaşıdır " — Mustafa Kemal'ın babası bellı değıldı " — Atatürk bır dıktatördü " Anladık, "resmı tarıh" dıye bır şey var, ama tarıhe bu düzey- de yaklaşmak da pek özel Hatta kışıye özel j *: î 'l ş-w-»w"' ''Resmı tarıh" bu bıçımdekı kışıye özgu tarıhçılığın yanında çok daha gerçek çok daha duzeylı ve hıç kuşkusuz çok daha bılımsel nıtelıkte kalmıyor mu' TEŞEKKUR Kalp rahatsızlığıma konan tanıya katılarak vaptıklan ara^tırmaiırla bunu en kısa surede kesınleştmp kalbımt amelıyata hazırlayan Hasekı Kardjolo» Enstıtusu Kardıolojı Bolumu'ne başta Pmf.Dr. MUZAFFER ÖZTÜRK, Doç.Dr. İNCİ FIRATLI, Uzm.Dr. SAİDE AYTEKİN, Uzm.Dr. NÎLGÜN ÎNCESOY, Asistan Dr. AHMET HASANOĞLU, ve başlarında dırayetlı başhemjırelerı olmak uzere MERAL GÜN, NURAY DtLER, SEVİL AYDIN hemşırelere ve kardıolojının tum çalışanlarına, ustun vaıatıcı ellenyle kalbımı sağlığına kavuşturan Doç. Dr. CİHAT BAKAY ve ekıbı Doç.Dr. ERHAN KANSIZ, Uzm.Dr. HALÎL TÜRKOĞLU, Asistan Dr. MEHMET SA1İH BİLAL, Perfüzyonist ALİEKBERÇİÇEK ıle amehyathane hemjıresı GÜLSEREN EREN ve hemşıre GÜLÇİN ERAS'a anestezısı Yard.Doç.Dr. OSMAN BAYINDIR ve ekıbme, amelıyat sonrası benı venıden yaşamaya aliftıran Fızvoterapı Servısı Şefi Prof.Dr. NİLGÜN GÜRSES Uzm.Dr. BURHAN POLAT ve tum fızvoterapıstlere, ılgı ve yardımlarjnı esırgemeyen Enstıtü'nun Cerrahı \nabıhm Dalı Başkanı Prof.Dr. AYDIN AYTAÇ Beyefendı'ye ük teşhısı koyarak benı yureklendıren ve yonlendıren Kardiolog Dr. ORYAL GÖKDEMİR'e, dostum Prof.Dr. GÜRBÜZ BARLAS'a, dostum ve candan kardeşım Kardiolog Dr. MUZAFFER AYTÜR'e (Plartsburg ABD) ve her zaman olduğu gıbı bu kez de derdırnız* hızır gıbı yetışen IU Tıp Fakultesı Norolojık Bılımler Anabılım Dalı Başkanı can kardeşım Prof.Dr. COŞKUN ÖZDEMÎR'e ve vakın ılgılen ıle bana yaşama gucu \eren butun arkadaşlarıma sonsuz mınnet ve şuknnlarımı sunarım NAİM KILIÇ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle