02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 MART 1990 EVSANLAR FÜSUN ÖZBİLGEN CUMHURÎYET/7 G Ö R Ü Ş Eşitlik Eşıthk zaten yoktur ve mümkün değıldır lyı bır şey cfe değıldır Ama ınsanlar ıçın "eç/f şartların" sağlanmasını ıstemek şarttır Halil Beznen DEMIREL'IN ZMCIRBOZAN TELEFON MESAJLARI DYP Biga asfaltında doğdu 12 Eylul dönenunde sıyası par- tılerın kuruluşuna ızın verıldık- ten sonra Büyiik Turkiye Partısı (BTP) hızla gehşince Konsey üye- len ürktüler. BTP kapatıldı ve hem CHP'nın hem de AP'nin önde gelen ısımlen Zıncırbozan'- da zorunlu ıkamet altına alındı Suleyman Demirel, Deniz Bav- kal, thsan Sabri Çaglayangil, Yuksel Çakmur, Sadelün Bilgıç, Metin Tuzun, Husaroettin Cin- doruk, Sırn Atalay, Nahil Men- tese, Celal Dogan. Ekrem Cey- hun, Sulevman Genç, Mehmel Golbatı. Ferhal Aslantaş, Yiğit Koker, Ali NaUi Erdem gıbı CHP ve AP kökenlı sıyasetçıler arasında bu dönemde değışık dostluklar da doğdu. llişkilerinı zaman zaman bir araya gelerek sürdüruyorlar. Dün akşam Ra- mada Oteh'nde de bır koktevlde yenıden buluştular. Suleyman Demırel'ın Ziucir- bozan ve 12 Eylul'un hemen er- tesınde gotürüldüğu Hamza- koy'a ılışkın anıları çok renklı. özellıkle Hamzakoy'da, tanıdık- ları ıle yaptığı telefon konuşma- ları aracıhğı ıle Konsey üyeleri- ne söylemek ıstediği mesajları nasıl ılettığını anlatırken dınle- yenlerı çok gulduruyor Geçen hafta BİLSAK'ta yaptığı söyle- şıde Demirel bu anılarını şöyle anlattı. "Telefonlar dinlenir genellik- le o tnr yerlerde. Çok sağolsun- Suleyman Demirel lar benım de çok işime yaradı o telefonlar. Bır \erde karşüaşıp da so>leyeme\ecegim şeyleri o tele- fonda soyluyordum. Yanı ulaş- tıracagım bırtakım mesajlan bir arkadaşım bana telefon ediyor- sa onu soyloyordum guya. Ak- şam oltınca da herkes alıp oku- yor. Sonra o telefondaki konuş- malann bır kısmı benım eliroe geldi, benira umduğum gibı me- sajlar yerine ulaşrmşü. Gayet iyiydi." '82 Anayasası'nın kabul edılı- şıni \e 1983'tekı parti kurma ça- lışmaJannı anlatan Demirel'm BTP'nın kuruluş anılan şöyle: "Bayuk Turkije Partisi 20 mayıs ganu karuldu. Gayet ça- buk gelişiyor iyi de gıdiyor hcr şey. Biz de sevinçle arkasından ukıp emyuruz. Milietveküı arka- daşlar o zaman hepsi oraya git- tiler. Ama 31 mayıs gunu ben yı- ne evde oturuyonım, bır gazete- ci arkadaş telefon etti, dedi kı: 'Radyoyu bır dınle, 13 bûltenııu bırdınle', 'Ne\ar' ) ' dedim. 'tka- meıe memur edıldıruz' dedi. 'Ne- reye?', 'Çanakkale'ye', 'Niye?', 'Bır dınlevın lutfen" dedi. Bir radyo bulduk diniedik. E\de rad- >o var. ama pıl bitmiş, neyse bnl- duk diniedik. 'Fılan filan adam- lar Çanakkale'de ıkamete me- mur edılmışlerdır ve haziranın 2'sınde akşam saat I8'e kadar Boğaz Komutanlığı'na teslım olun ' Biz tabii ujgar insanlanz, tes- lim oldnk. 2 haziran sabahı bir otomobile bindik. Otomobıh, Sayın Necmettin Cevberi, -eski Adalet Bakanı ve Bnrsa miDetveküidır- o kullarmor. Ben de >gnında oturuyonım, arkam- da 3 arkadaş otarayor. Meçaule gidiyoruz. Arkamızdan birçok arkadaşımız arabalarla gelıyor. Herkes çok bozuk, partiyi de ka- patmışlar. >ine kurdugumuz ev yıkılraış. Bizi de nere>e göture- celüeri meçhul. Baktık burun yollan iyi açmış- lar, kimse yok. Bursa'nın çevre yollanna geldik, bn yollan da ben yapbrmışüm. Bizde guzel bir tabir vardır: 'Yıldırım suratı" Yıldınro hızıvhı bir yere goıunı- yorlar. 'Nereye gidiyoruz?' diye BAŞKAN VE KARISI Babangida'nın başarıları NİJERYA , askerı rejım altında bir Afnka ulkesı 115 mılyon nufuslu bu ulkenın devlet başkanı 1985 yılında vönetımı ele geçıren General Ibrahim Babangida. Askerı rejırn altındakı tüm gen kalmış ülkelerde gözlenen yoksulluk, eğıtımsızlık, sefillık bu ulkedede kol gezıyor Örneğın Nıjerya'da bın kışıden 12'sı gazete okuyor Yine de asken rejımın önden General Babangida kendMdaresınde Nıjerya'run nurlu ufuklara doğru koştuğunu anlatarak ' övunuyor Kendı vatandaşlanna aniattığı masallarla yetınmemiş, Fransa'da Le Monde gazetesıne de tam sayfa ılan vermiş. Başardığı gelışmelen anlatıyor Bu arada ilanın dıkkat çeken bır noktası da tepede kendi resmının, aşağıda da kansı Maryara Babangida'nın fotoğrafının yer alması. Dikta rejimlennin "başkan ve eşi" portresi ıse üanı okuyan Avrupalılarda gülme duvgusu yaratıyor e Nıgeria: un geant meconnu TYS'NIN USTALARA SAYGISI Salonlara sığmıyor TURKİYE Yazarlar Sendıka- sı'nın son genel kurulu öncesı ol- dukça lartışmalı geçtı. Aziz Ne- sin ıle Tomns Uyar arasındakı dava da halen sıirüyor Bu tartış- rnalardan sonra TYS Kongresı'n- de Genel Başkanlığa gazetemız yazarlarından Oktay Akbal, Ge- nel Sekreterliğe Atilla Birkiyc se- çıldıler. Kongre öncesı tartışmalardan hıanı alamayanlar veya dışandan gazel okumasını pek seven bazı kışıler Akbal'ı da hedef alan söz- ler edıp >azjlar yazdılaı Geçen akşam, Karaca Tıyatrosu'nda TYS'nm duzenledığı Rıfat Ilgaz gecesını ızlerken bu acı sözlenn haksızlığını düşunduk. TYS yenı yonetımı ıle bırlıkte güzel bır atak >apmıştı Tıyatro- nun satonu, balkonu doldu taş- tı. Balkonun yan kondorlarında halıların uzenne sıkışık düzen oturmuş gençler nefes almadan sahnedekı konuşmaları dınleme çabasındaydılar TYS. "Lstalarla Birlikte" adını verdığı etkınlıklenn uçuncusunu gerçekleştınvordu Cevdet Kud- ret. Burhan Arpad ve Rıfat Ugaz. Antrakta bır edebıyat öğretmenı arkadaşımız şö>le dıyordu "KartaTdan gelıp zor yetiştim. Notlar alıyorum, sonra oğrenci- lerirae aniatıyonım." Gençler, unıversıtelıler, edebı- yatseverler uzun uzun alkışladı- lar Rıfaz Ilgaz'ı ÖzeUıkle Kıb- ns'ta geçırdıklerı araba kazasını Okta> Akbal ıle karşıhklı esprı- lerle anlatışları, Ilgaz'ın uzun yıl- lar yattığı sanatoryum anıları uzerınden zaman geçınce bırer gulmeceye donuştu. Espnlı, sıca- cık, sevecen bır ortam sardı sa- lonu. , Rıfat llgaz'ın unlü Hababam Sınıfı'nda rol alan Metin Akpı- nar ve Zeki Alasya da espnlen ıle geceye renk kattılar Metin Akpı- nar, Rıfat Hoca'nın ıçkılı sohbet- lennın kevfıni şu cumle ıle"özet- ledı "Bana kalırsa hocamızın der- di sanaloryumJarda yattığı akci- ğerden degıl, kanıcigerden. 80 yıl Rıfal Ilgaz once dogdugu Derinkar'dan bu yana o ne karacıgermi} oyle val- laha pek ivı dayanmış..." Rıfat Ilgaz da arulannı anlatır- ken bır ara şo> le dedi: "1950'lerde 'memlekete de- mokrası geldı' dediler.Biz de bir gulmece dergisi çıkardık. De- mokrasi geldiği ıçin 1952 yılında bir dergiden hakkımızda 7 dos* ya birden hazıriandı. Baktım ya- zı yazamıyorum, bari yazı dize- yim dedim. Entertipte satır başı- na para alarak yazı dizmeye baş- ladım. Bır akşam yıne boyle diz- gi ile ugraşıjorurn. Bir çay soy- ledira. Çırak aşagı çaycıya seslen- di: 'Ustama bır çay getir.î O gnn anladım ki ben entertip- te 'usta' olmuşum. 1950'lerde be- ni bir çırak usta >apmıştı bir de şimdi TYS 'usta' yaptı. 'Ustalar- la Bırlıkte' diye davet etti." Bu sözler hem Rıfat Usta'nm hem de TYS'nın uzun uzun alkış- lanmasına \ol açtı. YUMURTAHIN KERAMETI Yahudi akhfsrail'de bır firma milyonlarca >umurtayı kısa surede >e kırma- dan bo>a>an bır sprey gelı^tırmiş. İstedıgı şırketın logosunu yu- mur'a uzerine boyayla işlıyor. Yani 'ta\ugun kerameti' degıl, in- san aklının buluşu. Vahudi, bır milyon yumurtayı bir seferde bo- yamavı orgutiuyor da acaba Tanrı neden kendi varlıgını ispat için Afrika'daki bir ağaç ile Zengıbar'dakı balıgın ku>ruguna yazı yaz- sın? Allah'ın varlıgını ıspat etmek uzere >ola çıkanlar, Tanrı ıma- jını ne kadar kuçulttukierının farkındalar mı acaba? tnsanoglu- nun bır milyon )umurta>a bir dnda >aptıgmı 20 vılda bır, balık kuynığu veya agaç govdesine deneyen bır Tanrı ımajı dar kafala- nn ve sınırlı dunyalarının urunu... sordum, kimse bilmiyor. Biz bo- yuna konuşarak gidiyoruz. De- dikki: 'Partıyı kapatülar, uçumuz bır yere gıdecek, göturecekler Do- kuz kışıden uçumuz, ıkımız gen dönecek.' O iki kişiye talimat ve- riyornz: 'Fılanca yerde fîlanca, falanca yerde falanca yeni bır partı kursun.' 'Partiyi kapatülar bunu da kapatırlar' dediler. 'O zaman gölgesını kurun, gölgesınde şun- lar bulunsun, ama gölgesinı ça- buk meydana çıkarmayın, hır çı- kar Çabuk kurulmasın ' Ama sonradan zaptedemedik golgesi de çıkü meydana. 'Adı ne olsun' diye konuşarak gittik. Dumduzbiryol. Biga'dan Çanakkale'ye guzel dumdoz, dogm bir >ol. Ya işte dnındnz yol 'Dogm Yol.' Bir >ol a\nmına 3-4 kilomet- re kaldı. bıze dediler ki 'Orada Zınnrbozan tesıslen var oraya gıdeceksıruz' 'Ya biz hanı ıka- mete memurduk, kumandana gı- dıp memur olacaktık.' 'îşte bu- rası teslim dediler. Sonra ne ola- cak 7 'Burada oturacaksınız*. Ikamete memur, sabahtan akşs- ma kadar gezeceksinu, akşam gi- dip karakola 'Sabıkalılardan fa- lanca adamım, size görünmeye geldım' dı\eceksiniz. Kapının dışma da şoyle yazdı- lar: 'Burada tutuklu olmayan, cezalı olmayan rnısafirler vardır'. 9600 metrekare, biz yaplınnı- şız orayı, vaktiyle radar ussuy- mıış. Sonra kapatmışlar. Metruk bir yer. Etrafı telle çevnli, yalnız deniz kısmı boş, sonra getirip oraya da tel örgu ko>dolar. 98 tane asker. O da yetmedı sonra tazı fllan getirdıler. Hani oradan birisi kaçarsa dı>e. Bızim arka- daşlar nuUetvekilligi yapmış, her biri ulkesinın, belde>inın tanın- mış kişileri, bu tazdann da bir di- yeti vardır. Ellerine geleni yedir- dikçe arkadaşlar, tazılar gorev yapmaz hale geldiler. Sonra telefonlar geliyor 'Sızı oradan salıvenyorlar', 'Biz bura- da ıvıydik', kaptyı acsalar biz çı- kıp gitmeyiz, bize izah edecek ki biz niye oraya konmuşuz. Ney- se hadi çıkın deyioce biz orada oturuyoruz diye inat edemezsin ki. Çıktık ertesi gun." - - İ CEMIYET KULISLERI Başkan adayları GAZETECtLER Cemıvetı- nin genel kurulu 27 martta ya- pılacak tstanbul'un cemiyet uyesi ve dernekcüıkten hoşlanan gazetecılen fena halde kuhslere daldılar Cemıyet'ın şımdıkı Başkanı Nezih Demirkrnt'ın Dünya ga- zetesı sahıplığınden öte pek çok işle uğraşan bır ışadamı olması, gazetecıler arasında eleştın ko- nusu. ÖzeUıkle tngıltere'de yaşa- dığı, Kıbns asıllı olduğu halde Turkıye*nın basın ve iş dünyası- na el atan Asil Ntdir'm yakın calışma arkadası olduğu bilinen Demırkent'ın artık Gazetecıler Cemıyetı Başkanlığı göre\ını bı- rakması gerektığını düşünen ga- zetecılerın kulıs çalışroalan hız- landı. Ancak Demirkent'ı istemeyen gazetecıler de kendı aralarında bay kan adaylığı konusunda gö- ruş bırlığıne varamıyorlar Basın Yayın Genel Mudürlüğü İstan- bul tl Mudüru Orhan Taşan ile Mıllıyet gazetesı yazarlarından Nail Gureii muhalefet grubunun başkan adayhğına aday Bu amaçla çeşıtlı gözden uzak ga- zetelerde, akşam saatlennde ya- pılan kulıs toplantılan bırbırını izlıyor Orhan Taşan'ın bır iki yıldır Pera Palas'ta "Gonul Dostlan Gazetecıler" toplantılanna katı- lan bır grup gazetecı, Taşan'ın başkan adayı olmasını savunu- yor. Taşan'ı dınamık ve ışbıtırı- cı buluyorlar. Bır grup gazetecı ıse Taşan'ın devlet memunı nıteliğının cemi- yet başkanlığı görevınde huku- metı eleştırebılme yönunden ye- tennce ağırlık ve temsıl gucu ve- remeyeceğım savunurken bazıla- n da şovle dıyorlar: "Senede bir gun sert eleştiri- ler yayınlayıp sonra el altından pekçok işbirlıgine girisenler ne olacak? O daha mı iyi?" Cemiyet Yönetım Kurulu u>esı olan Naıl Gurelı ıse yöne- tımde yaptığı muhalefetı şımdı kongrede başkan adayı olarak surdurme çabasında. Kımı gazetecıler de tum bu ge- lışmelerden umutsuzluğa kapılıp "Babıâlinın abvali ile Gazetecı- ler Cemıyeti'oin durumu, bırle- şik kaplar gibi birbirine benziyor" yoruınunu getırıyor Gazetelerın patronlarının ga- zetecılık dışında ışlerle uğraşma- larının ve zaman zaman gazete- cılığın bu ışlere bulaştırılması- nın, basına getıreceğı bunalım sadece bızım ulkemıze özgii de- ğil, Batılı ülkelerde bu konunun araştırmaları yapılıp kıtapları yazılmış durumda. KİM KİME DUM DUMA BEHtç AK HIZLI GAZETECI \ECDET ŞE^ MERKES BAŞKûN-ToTo CryNuYO OpĞAU BEY ,n ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN GVRSES GARFIELD JIM DAVis TARİHTE BUGÜN MUMTAZ ARIKA* 15 Mart jpfrw«y KAÜFORNİYA'NIN SAUteİrDİAMA... •(855 'TE Streu/V, B/8 AMEKtKAN M/fHIC£M£St, KAUFORNI- YA'UIN JOHANN AUGUSr SUrEK'E Aır OLOUĞUMA KABAR BlK SONO S/tnrEKAKLlĞl NEDENiYLE TUTUK- ÛZE&£rk£fli AVZUPA'DAN AMEKlKA'r/* tOİÇAN ISVIÇREU sur&ç, "B*n "NIN BurusüNe KAPILIF> *B38 YILINDA KAuFOGM/y/l'yA GITMtşri. O StKALAR. MEKSl- SAĞLI OLAfiJ KALlFOfZM/y/l MfH SAN FOAMClSCO YO/SESlNOE BuyuK TOF>&4ICLARlN \^U£Tl£M£N JOHANAJ /İUGUST SUTSK, SÖZ Ş^*\ Y£G£>E 8UUJNAN KOYÛ OEI/ BlK /CEA/nE DÖNUŞ. ^ ) \\ TUKMBYE SJŞLAMIÇTI ANCAK, 1848 DE, Su J lXk TOPIZAKLAfZDA ALTIM 8ULUNA4ASI BUTUN OU- y \ MtÇTt M4HK£ME KAfSARIN/ ALMASI BlL£ f<A- \ \ UFOR.N»* rpPRAKLARtNI GEIZl GETtOM£MlÇTJ TÜRK VE DÜNYA KARİKATÜRÜNDEN Ertan Ayhan Sertoz < ^ Kosta Reka (ARNAVLTLl K)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle