02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 MART 1990 ÇKONOMÎ CUMHURİYET/a Özel sektör AGtK'e katılı vor • ANKARA (ANKA) — Avrupa Güvenlik ve tşbirliği Konferansı'nın ekonomik boyutunu oluşturan Avrupa Ekonomik tşbirliği Konferansı toplantısı 19 mart ile 11 nisan tarihleri arasında Bonn'da yapılacak. Toplantıya Türk resmi heyetinin yaru sıra Türk özel fînnalan da katılacak. Konut Bertifikası • ANKARA (AA) — Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı ldaresi Başkanüğı (TKKOIB) Halkalı konut sertıfîkalannın mart ayı nakte çevırme değerini 860 bin lira olarak bclirledi. Buna görc 19 ekimde 735 bin lira fiyatla satılan sertifikalar, yaklaşık altı ayda 125 bin lira değer kazanarak yüzde 17 oranında prim yaptı. Tarınıa Dünya Bankası kredisi • ANKARA (AA) — Dünya Bankası'nın Türkiye'deki daimi temsilciliğinden yapüan yazılı açıklamaya göre tanmsal gelişme ve araştırma programının ikinci safhası çalışmalannın desteklenmesı amaayla Türkiye'ye 63 milyon dolar kredi açılması kararlaştınldı. Dünya Bankası, söz konusu programın ilk aşamasmın desteklenmesi için de 1984 yüında Türkiye'ye 72.2 milyon dolar kredi açnuştı. Dünya Bankası'nca sağlanan bu kredi, beş yıü ödemesLz donem olmak ûzere toplam 17 yıl vadeli olacak. Ham petrol hırsızhgı • ANKARA (AA) — Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler, "Ceyhan- Kınkkale ham petrol boru hattı"ndan yapılan ham petrol hırsızlığı konusunda bakanlığına baglı kuruluşlan uyardı. Keçeciler, BOTAŞ ve Petrol Ofisi A.Ş. (POAŞ) genel müdürlerine gönderdiği yazıda, "Çalınan ham petrol miktannın belirlenerek bedelinin ilgililerden tahsili için hukuki her turlü yola başvurulmasını" ve bu tür hırsızhk olaylanna karşı tetikte olunmasını istedi. AT Karnıa Komisyonu • ANKARA (ANKA) — TBMM Avrupa Parlamentosu Karma Komisyonu, 22-23 mart tarihleri arasında Antalya'da toplanacak. Karma komisyonun 1990 yüındaki ilk toplantısı, aynı zamanda AT Komisyonu'nun Türkiye'nin Hyeliğine ilışkın görüşünü yayımlamasından sonra yapılacak ilk toplantı niteliğini de taşıyor. Antalya'daki Ramada Oteli'nde yapılacak toplantının açıhşrnda Dışişlen Bakanı ve Akdeniz ülkeleri ile ılişkilerden sorumlu AT Komisen Abel Matutes birer konuşma yapacaklar. Tekstil anlaşması • BRÜKSEL (AA) — Dunya Bankası tarafından yaptırılan bir araştırma, dunya tekstil ticaretine sekte vuran ve özellikle Türkiye gıbi ihracatcı ülkelerin serbest ticaret rejiminden yararlanmalannı engelleyen, "Çok Elyaflı Tekstil Anlaşması"nın ;1990'h yıllarda kaldınlması gerektiği gerçeğini ortaya çıkardı. Bu gerçekleştiği takdirde dünyanın en anemli tekstil ihracatçılan arasında yer alan Türkiye'nin tekstil ihraç jeliri yılda ortalama bir •milyar dolar civannda artabilecek. AloğluT4LSAD başkanı • tSTANBUL (AA) — Türkiye Aluminyum Sanayicileri Derneği (TALSAD) Genel Kurulu İstanbul'da yapıldı. Başkanlığa Sedat Aloğlu yeniden seçildi. Yönetim Kumlu üyeliklerine de Mehmet Arslan, Celal Baser, Nijat Gürsoy, Aydoğan öztiryaki getirildiler. Sedat Aloğlu, Etibank'ın, derneğin onur üyeliğine alındığını ve TALSAD'ın Avrupa Alüminyumcular Birliği üyeliğine kabul edildiğini söyledı. ITO: Para kontrolü zayıf*Son iki yıldır Merkez Bankası çok kesin çizgiler taşımayan bir parasal program hazırlamaktadır. Ancak bu programda sadece büyüme hızı ile elde edilmek istenen enflasyon oranı kadar bir parasal gelişme hedefi ele alınmaktadır.'' sadece buyume hızı ile elde edilmek iste- nen enflasyon oranı kadar bir parasal ge- lişme bedefi ele alınmaktadır. Ancak bu- nun için hangi araçlann, ne biçimde ve hangi dozda kullanılacağı belirtilmemek- tedir. Bunun altında vatan temel neden de J 'Parasal gelişme hedefleri için hangi araçların ne biçimde ve hangi dozda kullanılacağı belirtilmemektedir. Bunun temel nedeni Merkez Bankası'nın bağımsız para politikası izleyememesi ve iktidarın kararlarını programlı biçimde uygulayamamasıdır." Ekonomi Servisi — Enflasyonu dizgm- lemede etkili bir araç olan paranın kont- rolünün yapılamadığını, bunun da Merkez Bankası'nın bağımsız para politikası izle- yememesi ve siyası iktidarın ekonomik po- İitika kararlarını bir program çerçevesin- de uygulayamamasından kaynaklandığı belirtildı. 1980'den sonra polıtikalann para arzını kontrolde başansız, ancak arttırma- da başanlı olduğu savunuldu. tstanbul Ticaret Odası'nm "Türkiye'de para arzını etkıleyen faktörler ve para ar- zjnı kontrol araçiarınm etkinliği" raporu yayımlandı Dr. Horşit Gnneş tarafından hazırlanan raporda, para arzınm artışın- da uygulanan dövız kuru ve ödemeler den- gesi pohtikalannın da etkılı olduğu kay- dedıldı. 1980-1984 yılları arası kısmen başarıy- la uygulanan parasal kontrol politikasın- da 1985'ten bu yana büyuk bır gevşeme başladığına işaret edilen raporda daha son- ra şöyle denildı: "Son iki >ıldır Merkez Bankası çok ke- sin çizgiler taşımayan bir parasal program hazırlamakütdır. Ancak bu programda, Merkez Bankası'nın bağımsız olarak pa- ra politikası izle>ememesi ve siyasal ikti- dariann ekonomik politika kararlarını bir program çerçevesinde uygulayamaması- dır.' Raporda enflasyonu kontrol için para aranın kontrolüne ılişkin şu öneriler geti- rildi. • TL'nin diğer para birimleri karşısında değer kaybı yavaşlatılmalıdır. • Ciddi bir sterilizasyon politikası takip edılmelidir. Kredilerin 1979 1980 1981 1982 1983 1984 1986 1986 1987 1988 10 yıllık seyrı kredfari 214 456 366.977 495175 522.661 589.085 565.233 916 931 1264.837 2169 901 3164.000 (milyon TL) knttnf 382.138 655 183 925 480 910 513 1234 079 879.000* 1299 640 1828.034 3438 754 5142.300 teıknflM 449.053 795119 1323 371 1807.487 2420 350 3153.534 5568.679 10110.977 16151 564 23018.000 knOer 796 088 1326 341 2059 078 2668 394 3426 366 4231803 7114 780 12354 859 19659 500 28668 000 • Dış borçlann hem artışlannı önlemek hem de ödemelerıni uzatarak butçeyi ra- hatlatmak, dolayısıyla da Merkez Banka- sı'nın Hazıne'ye avansları azaltılmalıdır. • Kamu harcamalanm kısmak, böylelik- le denk butçe elde edıp, Merkez Bankası-'- nın Hazine'ye avansları azaltılmalıdır. • Merkez Bankası'nın dolaylı kredilerine uygulanan reeskont oranları yukseltilme- lidir. • Tercihlı kredilerin kısılmasıyla para ar- zı artışı cıddi biçimde frenlenebılir. Bunun için Merkez Bankası'nın dolaylı ve dolay- sız kredileri daralulmalıdır. • Hızlı kur devaluasyonu yerıne, parasal kontrol poutıkası uygulanırken net dış var- lıklan azaltarak para arzı uzerındekı bas- kılar gecıktirilebilir veya yavaşlatılabılir. • Kamu iç borçlanmaları piyasadan liki- dıte çekecek biçimde duzenlenmelıdır. Bu borçlanmalar Merkez Bankası'nın tuttu- ğu veya yarattığı lıkıditeyı çekmekte, an- cak piyasadakı aşın lıkıdueyi emememek- tedır. Bu bağlamda, kısa vadeli açık pıya- sa ışlemlerı de para arzındaki gelışmeyi is- tıkrara kavuşturabılecek duzeyde tutulma- lıdır. Hediye çılgmlığı yayılıyorÜreticilerin, pazar paylarını arttırmak için hediyeli veya iskontolu mal satışına yönelmeleri, toptancılara yönelîndiğinde başanlı oluyor. Tüketici veya perakendeciye yönelik hediye kampanyalan ise hedefine ulaşmakta güçlük çekiyor. Toptancılardan dağılana kadar kampanyalar sona eriyor. EStN SUNGUR ESER ATİLLA Pıyasayı promosyon çügınlığı sardı. Bır yandan ıthal ürünlerle bir yandan da aynı malı üreten yerli firmalarla rekabet etmek zo- nında kalan üreticiler pazar pay- lannı arttırmak için ıskonto ve he- diye kampanyalanna güveniyor. Çocuk bezinden yoğurt, eiklet ve ampule kadar bu- çok Uründe baş- vurulan promosyon, yönddiği he- def kitleye göre farklı tepkiler ya- ratıyor. Toptancılar, kendilerine yöne- «lik promosyonların söz konusu malın pazar payını yükseltmekte bir ölçüde başanlı olduğunu sa- vunurken perakendeciler promos- yonun toptana aşamasında takı- İıp kalmasından yakınıyorlar. Basın-yayın yoluyla yoğun bir propaganda bombardımanı altın- da tutulan tuketiciler ise marka tercihlerimn izin verdiği ölçüde promosyondan yararlanmaya ça- hşıyorlar. "tskonto uygulanan mallan al- mayı tercih ediyorum" diyen gı- da ve temizlik malzemesi toptan satıcısı ömer Ergut, piyasada be- lirli bir payı olan markalar arasın- dakı tercihını promosyona dayan- dırdığmı vurgulayarak şöyle dedi: "Bize bazen iki kutu alırsak bir kutu bedava mal veriyorlar veya iskonto uyguluyorlar. Böyle olun- ca eğer mal çok kötü değilse onu alıp, perakendecilere onlan satı- yorum. Pıyasaya hep aynı mal çı- kınca da hem satışlan artmış olu- yor hem de tüketiciye belirli bir alışkanlık kazandınlıyor. Tüketici veya perakendeciye yapılan hedi- ye kampanyalanmn çok başanlı olduğunu sanmıyonım. Bir kere çoğunun eline hediyeli mal geçmi- yor. Toptancıdan dağılana kadar kampanya bıtmış oluyor." Bakkallar Derneği Başkanı İb- rahim Gürdamar ise toptancılann promosyonlu rnallan ellennde tu- tarak perakendeciye yansıtmadı- ğından yakınarak şunlan söyledi: "Hediye kampanyalan yapılı- yor, ama ne tüketici ne bakkal bundan yararlanamıyor. Bu mal- lar toptancuttn eiınde kalıyor. Fir- malar promosyon harcamalannı bir de fiyatın üzerine bindirince yapüan iş toptancıya mmet, va* tandaşa ve bakkala külfet oluyor. Artık bunun farkına vanlıp va- tandaşa ve perakendeciye yansı- yacak promosyonlar yapılsın." Tüketici gözliyle Bir furyadır gidıyor promos- yon. Ya tüketici bu konuda neler düşünüyor? Bir markette yaptığı- mız araştırmada arada bir hedi- yeli mal alandan, "bu işi hep yapana" dek birçok kişiyle ko- nuştuk. Yine de kıyısından köşe- sinden bu furyaya katılmayana pek rastlamadık. Örneğin ev ha- nımı Müşerref Gökalp sadece fı- yata önem verdığini ve tercihınin ön planda olduğunu belirtıyor. "İki kutu alana bin de bedava"- lardan almış. Gökalp, çekilişble- ri pek tercıh eunediğini söyluyor. Bir başka ısim de Hayriye Kaya, ev hanımı. 4-5 yıldır yılmadan kampanyalara katılıyor. Şimdiye dek bir tek su takımı çıkmış. Ama yine de sürdürüyor savasımını "Belki çıkar" diyerek. Kaya, "Basın ve televızyonu sürekli iz- leyerek kampanyalara katılıyo- rum. Hem de birine değil, o sıra- da piyasada ne varsa hepsine yol- luyorum ya da yanında verilenle- ri ahyorum" dıyor. Ayşe Sanalan da bir iki kez katılmış kampanya- lara. "Hiç çıkmıyor, posta para- sı da çabası" diyor. Promosyo- nun tercihlerini etkilemediğini de söyleyen Sanalan, "Sevdiğim, kullanacağım bır markaysa geçe- nm, en azından hediye bahanesıy- le bir kez denenm" diye belirti- yor. Bakkallar neyi beğenmiyor? Bakkal-Market Dergısı'nin yaptırdığı araştırmaya göre pera- kendeciler geçen ay promosyon- lu urünler ıçınde en çok Aymar'ı, en az da Venus Lıght birasını be- ğendiler. Bakkallann yüzde 21.8'i Aymar'ı seçerken, daha sonra sı- rasıyla Alo, Omo, Yayla, Evin, Fabmatik, Sana, Tursil, Pril ve Venüs Light'ı tercih ettiler. Araş- tırmaya katüanlann yûzde 32.7'si ise promosyonlu urun satmadığını belırtti. Bır alana, Mafca Pınar Salam Orta Stayfree Bombıbom cıklet Maret Pak-Et Hacı Şakır sabun Ulker çıkolata Pıyale Pudıng Selpak kutu mendıl Pnma Sıvı Vim, Cıf, Yumos Fab-Fabmaok Knor Elıdor Close-Up Echo Bıngo toz deterjan Etsu Alo-Alomatık Fa ürûnlen yanında bır de... Hfr* Çesnı, ketçap. Afacan gdfen satem Bardak Otomobt), vtzon manto, yaîafc oöasj takırra. bulaşık makines: mıkro dalga fınn Lüks apartman daıresı buzdolabı, TV, etektriMı sûpürge, bısiMet, koî saati Maret soyulmuş sosts Çamaştr ipt, plasttk masa örtüsü, Som sabun Duvar saatı ESektnktı mıkser Vıdeo karrteîa ve totoğraf makinBSi Çocuk bomozu ve Lüx Le Cancy el sabunu ve toz Vm İndtnm kuponu Italyan Coraza marka tefli sûnger Close-Up diş macunu Dtş macunu sfkacağı Daha bûyük kututarda Bıngo sw deterjan Meyve ve et bıçağ incı kûpe, inct tsiezık Çjft ktsjlik çarşaf takımı yast* krfrfi Fngıdatre B*H buzdoiabt Mafca Tıkveşlı yoğurdu Lezzo Gala peçete Vıta'm Sana Selın Dıxı Tursil Yayla Evın Komılı Yudum Venûs Itght ve Tuborg Neba Akfa Etı Bıskûvı Aymar Gılette üıtet) Softone (amptıl) EkJiven Cartter tjpı rthal bıiezfe Kâğıt mendıl Upton çay sûzgeci, yumurta liptort çay, sût Otomobtl. buzöolabı, ütû, wafcman, duvar saat, masa saat. fuiar Ceph t&mtzi* sûngen Yayla margann Q fıavtusu pirinç TtuJuk îakımı ve poset, otomobıi, Tamek çorba Scoth Brtte bulastK sûngen, otomobt!, fınn, vite. müak setı, seccade, radyo Halya seyahatı. cep televızyonu, rutboi topu Tencere sûngen, yumurtahk otomobt!, bısJldet, mutfak duşu Salça ve çay bdtnm kuponu Psrınc. yemek karts Traş maktnesı ındirtm kampanyası ve 90 dünya kupası tçm Itaiya'ya on toşi 90 dünya kupast ıçm itaya ya 7 kış Tarıında ithalat hızla artıyorTarım ürünlerinin ithalatımn aynı ürünlerin ihracatına oranı son 6 yılda önemli oranda büyüdü ye Türkiye tarım ürünü ithalatçısı yoluna girdi. ANKARA — Turkıye tanm ih- racatçısı ulke olma özelliğmi son altı yılda önemli oranda yitirirken tarım ithalatçısı olma yoluna gir- di. Tarım urunleri ithalatımn ay- nı ürunlerin ihracatına oram aru- lan dönemde önemli oranda bü- yüdü. Tarım ürünlerinin toplam ihracattakı payı azalırken ithalat içindekı payı buyudü. Tarım, 1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989C) hayvancılık ve tarıma dayalı urunler dış tıcaretı Tam 2.550 2558 2366 2 553 2 807 3 226 2 672 *) Ocak-Kasım (Milyon dolar olarak) hracat T«taıt 5 728 7 134 7 958 7 457 10190 11.662 10 248 P»y(H)TarM 445 35 9 297 342 27 5 27.7 261 343 852 862 937 1497 1237 1709 hkatet TO0M 9 235 10 757 11343 11 105 14.158 14 335 14 208 Paypi 37 79 76 84 106 86 12 0 Tana -hu 135 333 364 367 533 363 640 ANKA'nın DtE verilerine da- yanarak yaptığı hesaplamaya gö- re, altı yıl önce yüzde 13.5 düze- yinde bulunan tanm, hayvancılık ve işlenmiş tanm ürünleri ithala- tımn, aynı ürünlerin ihracatına oranı, geçen yüın ocak-kasım dö- nemınde yuzde 64'e ulaştı. Geçen yılın amlan döneminde tanm ıt- halatı, bir önceki yüm aym döne- mine göre yüzde 48 artarak 1 mil- yar 709 milyon dolara yükseldi. Anılan ürunlerin ihracatı ise ay- nı dönemler ıtibanyla yüzde 2.5 gerileyerek 2 milyar 672 milyon dolara indi. 1983 yılında tanm, hayvancılık ve işlenmiş tanm ürünlerinin ihracatı 2 milyar 550 milyon dolar, ithalatı 343 milyon dolar, ithalatın ihracata oram ise yüzde 13.5 düzeyinde bulunuyor- du. Sö2 onusu oran 1984'te yuz- de 33. 1985'te yüzde 36.4, 1986'da ^üzde 36.7 ve 1987'de yüzde 5. ^ düzeyinde gerçekleş- miş, 198 de ise yüzde 38.3 ol- muştu. Bu arada 1983 yılında toplam Borsa şirketlerinin 1989 yılı bilançoları BKatçs (milyon TL) Dönen varlıklar Duran varlıklar (net) Aktıf toplamı Kısa vadeli borçlar Orta ve uzun vadeli borçlar Borçlar toplamı Ödenmış sermaye Emısyon prımı Yedek akçeler Yenıden deflerleme fonu Dönem kâr veya zaran Özvarlık toplamı Pasıf toplamı BMMÇO (nttyon TL) Dönen varlıklar Duran varlıklar (net) Aktif toplamı Kısa vadeli borçlar Orta ve uzun vadeli borçlar Borçlar toplamı Ödenmış sermaye Emısyon pnmı Yedek akçeler Yenıden degerleme fonu Dönem kâr veya zararı Pasıf toplamı Koç Yatınm A.Ş. 31.12.89 G«Hı tah.(»ilyon TL) 24 518 Net Satışlar 29 937 Satışların malıyetı 54 455 Faalıyet gıderierı 2 240 Dığer gelırler ve karlar 92 Dığer gıderler ve zararlar 2 332 Fınansman gıderlen 24 000 Faalıyet kân ve zaran 89 Olağanûstû gelırler 7 248 Olağanûstû gıde'ler 4 256 Dönem kârı ve zararı 16 530 Ödenecek vergıler 52 123 Net kâr 54 455 PEG PROFILO 31.12.89 GHir tata. (milroa TL) 183 809 Net Satışlar 42 289 Satışların malıyetı 225 098 Faalıyet gıderlen 105 901 Dığer gelırler ve karlar 47 148 Dığer gıderler ve zararlar 153 049 Fınansman gıderlen 37 050 Faalıyet kân veya zaran — Olağaiustu gelırler 4 448 Olağatustü gıderler 16 523 Donem kârı veya zararı 15 028 Ûzvarlık toplamı 226 098 31.12.8S 10 591 10 000 1 053 17 644 — — 17.182 — — 17 182 652 16.530 31.12.19 371 232 292 923 37 781 829 2 032 12 809 26 516 223 11 711 15 028 73 049 KAV Bllançt (•ilyoa TL) Duran varlıklar (net) Aktıf toplamı Kısa vadeli borçlar Orta ve uzun vadeli borçlar Borçlar toplamı Ödenmış sermaye Emtsyon pnmı Yedek akçeler Yenıden değerleme fortu Dönem kân veya zaran Özvarlık toplamı Pasıf toplamı Bttanço (MHym TL) Donen vanıklar Duran varlıklar (net) Aktıf toplamı Kısa vadeli borçlar Orta ve uzun vadeli borçlar Borçlar toolamı Ödenmış sermaye Emısyon prımı Yedek akçeler Yenıden değerleme fonu Dönem kâr veya zararı Özvarlık toplamı Pasıf toplamı ORMAN SAMAYİ A.Ş. 31.12.89 6tfc tatett (•HyM Tl) 25 847 Net satışlar 5 863 Sattşlann malıyetı 31 710 Faalıyet gıderien 8 305 Dığer gelırler ve karlar 4 028 Dığer gıderler ve zararlar 12 333 Fınansman gıderlen 6 000 Faalıyet kârı veya zararı 183 Olağanûstû geiırier 2 013 Olağanûstû gıderler 2 219 Dönem kârı veya zaran 8 962 a* Vergı ve 0$ Yasal Yük 19 377 Net dönem kân 31710 Sarfcnysan 31.12.M GaHr tabten (Mvtt TL) 124 666 Net satışlar 24 271 Satışların malıyetı 148 937 Faalıyet gıderlen 86 002 Dığer gelırler ve kârtar 6 711 Dığer gıderler ve zararlar 92 713 Fınansman gıderlen 7 560 Faalıyet kârı veya zararı 138 Olağanûstû gelırler 9 110 Olağanûstû gtderter 13 855 Dönem kârı veya zararı 25 561 56 224 148 937 31.12.S9 15 581 5533 2577 505 550 15100 13 15.113 6152 8 962 31.12JI 307 749 266 980 8 781 1 731 200 6 327 27192 3 579 5 210 25 561 ihracat ıçınde yüzde 44.5 düzeyin- de bulunan tanm, hayvancılık ve işlenmiş tanm ürunlennin payı, geçen yılın ilk on bir aylık döne- minde yuzde 26.1 olarak gerçek- leştı. Bu unınlenn ihracattakı payı 1984'te yuzde 36, 1985'te yuzde 29.7, 1986'da yuzde 34, 1987'de yuzde 27.5 ve 1988'de ise yüzde 27.7 düzeyinde gerçekleşmışti. Toplam ithalat içinde amlan ürünlenn payı ise geçen yılın ocak-kasım döneminde yuzde 12'ye yükseldi. 1983 yılında yüz- de 3.7 gıbi duşuk bır duzeyde bu- lunan bu oran 1984'te yüzde 7.9, 1985'te yuzde 7.6, 1986'da yüzde 8.4, 1987'de yüzde 10.6 ve 1988'de yuzde 8.6 olmuştu KISA KISA • CONVERSE Fan Club uyelen kendılerı için Fame City Partı Salonu'nda duzenlenen tanışma toplantısına katıldılar. • TAKIMSAN Şırketi'nın Urun Tanıtım ve Bayiler Toplantısı Antalya Club Hotel Sera'da yapıldı. Toplantıda geçen yılın urun değerlendırmesı yapılarak, 1990 yılında pıyasaya sunulacak urunler hakkında bayiler bilgilendırıldi. • PAMUKBANK Avrupa Hesabı 9 Aralık 1989 ile 9 Mart 1990 tarihleri arasında yatırımcısına net yuzde 10.97 gelır getırdı. • GÜVE1N SİGORTA Mersın Serbest Bölgesı'nde surdurduğu sıgortacılık faalıyetlennden dolayı T.C. Başbakanlık DPT Musteşarlığı Serbest Bölgeler Başkanlığı'nca başarı plaketı ile odullendırıldi. •TOSHİBA dızustu bılgısayarlarının dunya pazar payı ABD'U bilgisayar dergısı PC Magazıne'in yaptığı araştırmaya göre yuzde 52 olarak belırlendı. IŞÇENIN EVRENINDEN ŞUKRAN KETENCİ Mersin - Tersin Dünkü gazetemızin btrincı sayiasındakı ışçı haberı ile ekono- mi sayfasındakı haberler arasındakı çelışkı dikkatınızı çekti mi? Bırinci sayfamızda Türk-iş yönetimınin hükümetle anlaşma- sından söz edıyoruz. Ekonomi sayfamızda grevlerın sıraya gir- diğınden. Bazan gazetelerde, ayrı ayrı kaynaklardan gelen ha- berlerde gözden kaçtığı ıçın önemli çelişkiler olur. Ancak bu biz- den değil, Türk-lş yönetımı, sendikaları ve tabanı arasındakı çe- lişkıden doğan bır tablo. Deneyli sendıkacılar ne zaman bır araya gelip, içtenliklı bir sohbete otursalar, bu yılın toplusözleşmelerıni bitırmenin çok daha zor olduğundan yakınıyorlar. 12 Eylül 1980'den bu yana sürekli hak kaybeden ışçıde bır birikim var. Her yenı sözleşme ıle hak kazanma yerıne hak kaybetmekten bıkmış gözuküyor. Sendıkacının "Elımizden geleni yaptık. Imzalanabilecek en 1yı sozleşmeyı ımzaladık" sozlerıyle oldubıttı ile karsılaşmamak ıçın toplusözleşme goruşmelerını yakından ızlıyor Toplusözleşme- lerın goruşmelerı aşamasında ışçı, sendıkasından bılgı ıstiyor. Gelışmelerden hoşnut değilse, pasıf direnışler, eylemler koyu- yor Grev yasağı olmayan ış kolunda ise bedelını ödemeyi göze alarak ücretsız grev yapmaya razı olarak sendıkasını grev ka- ran almaya, sonra da greve gıtmeye zoriuyor. İşçı, yoksulluğunu arttıracak, çalışma ve yaşam koşullarını ağırlaştıracak, enflasyon artışı altında kalacak ücret zamları ile sözleşme ımzalanmasını engellemek ıçın elınden geleni yapı- yor Bu konudaki duyarlılığı gıderek artıyor. 1938-89 yıllarında yaşanan ve Türkiye ışçı sınıfının, yasaklı yasal düzenin sınırta- rını zorlamak uzere yarattığı pasif direnışler ışte bu duyarlılığın ürünü. İşçiler geçen yılkı kamu sözleşmelerinde gerçekleştır- dıklerı bahar eylemleri ıle sendıkacıların ımzalamaya hazır ol- dukları ücret artış oranlanna, 50 puana ulaşan önemli bır artışı gerçekleştırdıler Bu yıl 12 Eylül'den bu yana yaşadıklanndan ders almış ola- rak, yoksullaşma, hak kaybı getırebılecek sözleşmelere karşı çok daha bılenmış ve duyarlı gözüküyorlar. Ayrıca da en az toplu- sözleşmeler kadar yaşamsal önemı olan iş güvencesı (işçı çı- karmaları), iş guvenlığı (ış kazalarına) karşı da önlem alınması, sendıkalarının bır şeyler yapabılmesıni ıstiyor. Işyerlenndekı sorunlara, gelışmelere bağlı olarak işçıden he- nüz kamuoyunun fazlaca dıkkatını çekmeyen çok sert, duyarlı tepkiler gelıyor Oağılmış olarak Türkiye'nin her yerınde, her gûn yoğun tartışmalar, tepkiler, önemli ve etkılı pasif direnışler ya- şanıyor. Bu degışımı algılayan sendıkacılar, kimisi ictenlikle ışçınin so- rununu paylaşarak kımısı dıpten gelen selde boğulmamak, kol- tuğunu koruyabılmek adına, işçinın başlattığı tepkıye, eyleme sahip çıkmaya çalışıyorlar. Sendıkacılar ciddi bir yol ayrımında; işçinin 12 Eylül'den bu yana hak kaybetmekten bıkkınlığını, mutlaka hak kaybını kader olmaktan çıkarma çabasını algılayan, buna saygı duyan, sahıp çıkması, sorumlulugunu paylaşması gereğını, zorunluluğunu gö- rebılen, görmeye çalışan sendıkacı ya da yılların deneyımını, bh rikiminı, profesyonellığinı, işçı ıle birlıkte hak arama çabasında kullanma yerıne, ayak oyuniarında kullanmayı seçen, üstün ze- kâ, oyun, satışlarla koltuğunu koruyabıleceğıne güvenen bu yol- da yûruyen sendıkacı. Kamuoyunda bılınen kımlıkteri, sağda sol- da ittıfak ıçınde görünmelerı hıç önemli değil. Içten ıçe bu ıkı prototıp sendıkacı ayrışımı her yerde var ve ılerısı ıçın sağlıklı sayılabılecek bır hızla gelışıyor. Işçınin tabandan zorlaması, ye- tenekle, zekâ ıle kazanılmış maskelerı düşürüyor. Gerçek kim- lıkler giderek açığa çıkıyor Yine ışçınin Türkiye ve dünyadakı gelışmelerden etkilenerek, dersler alarak, kendi sorununa öncelıkle kendisının sahip çık- masını öğrenmeye başlaması, başkalannın kendisinı kurtarması beklentısı, hastalığından kurtulma yolunda olması, bir alışkan- lık, hastalık olan uzlaşmacı serdıkacılığın bitişıni de hızlandın- yor. Elbette sendıka varsa, toplu pazarlık, görüşme ve sonunda anlaşma da vardır. Ancak gerçek sendikacılıkta, dünyada bu işler. ışçı ıle sendikacının dayanışması, güçlerını birleştırmes», bırlıkte karar vermelen ıle olur Bızde ise tersıne bir alışkanlık, ışveren ıle sendikacının, siyasal iktidarın ışçıye karşı birleşme- sı gelenekleşmıştır "Uzlaşmacı sendikacılık" suçlaması ışte bu çarpık gelışmeden doğmuştur İşler öylesıne ıleriye vardırılmış- tır kı sendikacının ışçı tabanına rağmen, ışçı tabanından gızle- yerek ışveren, siyasal iktidar ıle uzlaşması alışkanlık, huy haii- ne getırilmıştir Dünyada örneği gorulmeyecek biçimde bu ya- pıya karşı çıkan, sendika ıçı muhalefet gelıştığınde, ışveren ve hükümet ıle bırleşılerek ışverene, hükumete ıhbar edilerek, mu- halefet yapan sendıkanın dışlanması,%ezalandırılması, ışçınin sürülmesı, ışten atılması bırlikte kotarılır olmuştur Hâlâ sendıkacılığımızda bu akıl almaz çirkinlikler diz boyu- dur. Işte kamuoyunun dikkatini çekmeyen, işçılerin, sendikacı- ların içinde yaşadıkları, bazan boyutlarını algılayıp, bazan algı- lamadıkları bu dız boyu çirkinlikler, sendikacılık hareketinı bır yol ayrımına getırmıştır. Sendıkacı gerçek sendikacılığın ılke ve kurallan ıçınde sendikacılık, namuslu sendikacılık yapmak ıle çamura batmak arasında bir seçım yapmak noktasına gelmiş- tir. Dış kimliğı, sağ-sol hangi rttıfakta olduğu hıç önemli değil. Ne yaptığı, oyunlar içinde olup olmadığı önemli. Dünkü gazetemızde kendiliğinden yansıyan iki çelışkili sen- dıkal gelişme ışte bu yol ayrımındaki sendikacıların çatışmasın- dan Mersın'e ve tersine yollara işçi hareketinı sürüklemeye ça- lışmalarından kaynaklanıyor. Hareketin nereye yöneleceğıni el- bette, eskısinden çok daha duyarlı, kendi sorununu çözme so- rumlulugunu öğrenmeye başlayan ışçı taban belirleyecek SIEMENS ELEMANLAR ARANIYOR Uretım, Tesis-lşletme ve Kalıte-Kontrol bölumlerınde çalıştırılmak uzere, • E L E KT R İ K • E L E K T R O N İ K • M A K j N A MÜHENDİSLERİ Çok 1yı Almanca veya İngilızce bilir. • E K O N O M İ S T L E R Genel Muhasebe.Satınalma, Personel bölumlerınde çalıştırılmak uzere yurt ıçınde veya yurtdışında yüksek öğrenım gormüş elemanlar alınacaktır. llgılılerın çok lyı derecede ALMANCA bıl- melerı,30 yaşını aşmamış olmaları ve as- kerhklennı yapmış bulunmaları şarttır. Muracaatçıların şahsen Personel Müdurluğü'ne veya özgeçmişlerıni belırtır fotoğratlı dılekçelen ıle "P K 4 16941 Mudanya" adresıne başvurmalan rıca olunur. TÜRK SIEMENS KABLO VE ELEKTRİK SANAYİİ A.Ş.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle