02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 MART 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Ortega'dan - güvence • SANTTAGO (AA) — Görevini 25 nısanda Violeta Chamorro'ya devredecek olan Nikaragua Devlet Başkanı Daniel Ortega, Sandinist ordunun hükümete karşı asla darbe yapmayacağı konusunda güvence verdi. Ortega, Şili'de yaptığı bir konuşmada, "Yönetimi devralacak hükümet kesinlikle emin olabilir ki Nikaragua'da asla askeri aarbe olmayacak" dedi. Prtega, 5 bin kadar Şilili şolcu gösterici önünde yaptığı konuşmada, halkın desteğine sahip olmadan iktidarda kalmanın anlamsız olduğunu belirtti. Endara'nın açlık grevi bitti • PAN.AMA crry (AA) — Panama Devlet Başkanı Guillenno Endara, ABD yardımının gecikmesi üzerine 1 martta başladığı açlık grevine son verdi. Endara, bu kararı sağlığının bozulmaması için aldığını belirterek "Kendimi iyi hissetmeme karşın, işim gereği sahip olduğum sorumluluklar nedeniyle, açlığa son vermem gerektiğini düsündüm" dedi. Endara, ülkeyi yönetmek için gerekli yeteneklerini açlık sonucu tehlikeye atamayacağını da kaydetti. Keşmir için söz düellosu • MUZAFFERABAD (AA) — Hindistan'ın Müslüman çoğunluğun yaşadığı Pakistan •: - - sınınndaki Jamnu-Keşmir eyaletiyle ilgili sorun, önceki gün Olke başbakanlarının söz düellosuyla yeni bir boyut kazandı. Pakistan Başbakanı Benazir Butto, ijk kez ziyaret ettiği Pakistan topraklarındaki t *özgür Keşmir"in başkenti Muzafferabad'da, Keşmir fialkının, namlulann \Jcunda da olsa Ozgürlüklerine (avuşacaklanru söyledi. fiindistan Başbakanı V.P. Sngh ise Pakistan'ı «yararak Keşmir'de yanlış bir maceraya kalkışmaları iurumunda "kararb" davranacaklarını bildirdi. Kampuçya gorunıı fi PARİS (AA) — BM Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesinin Kampuçya sprunu ile ilgili olarak Paris'te yaptıkları üçüncü töplantı sona erdi. Toplantıdan sonra yayımlanan resmi açıklamada, Kampuçya'daki çatışmalara taraf olan gruplann çağnları ile yapılan toplantıda geçici bir sttre için BM'ye "üstün rol" verilmesi konusunun ele aîındığı belirtildi. Açıklamada, Yüksek Konsey'in BM'deki Kampuçya temsilciüğini de üştleneceği belirtildi. Batılı diplomatlar, beş daimi üyenin bu toplantısmın oldukça zorlu geçtiğini, aöcak Çin ile SSCB'nin göruş birliğine yaklaşmalan ile banş sürecinde ileriye doğru bir adırn atıldığını bildiriyorlar. Iran'da yeni İşlam radyosu • TAHRAN (AA) — tran, lslam devrimini bölge üİkelerine yaymak amacıyla yeni bir radyo istasyonu kurdu. lran Televizyonu'nun haberine göre, lran Yayın Kurumu'nun (ÎRİB) Direktörü Muhammed Haşemi, Körfez ülkeleri, Pakistan, Afganistan, Irak, Hindistan ve SSCB'nin gtiney cumhuriyetlerine )dnelik yayın yapacak radyo istasyonunu önceki gün açtı. Haşemi, "lRlB'in amacı, lslam öğretilerini yayımlamak ve Islam devrimini yaymak olduğundan, bu verici, devrim mesajını iletmede belirleyici bir rol oynayabilir" dedi. KKTC Cumhurbaşkanı seçimle 'güven tazeleme'yolunda Denktaş'ın istifa günüLEFKOŞA (AA) — KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, "mlBi davada iztedigi tatum hal- kın BC oraada desleUcdifiııi gör- mek vt cnmfcmbaakau seçiminin gead seçimlerdea önce yapılabil- mesiae imkân saglamak Içta" bu- gün istifa ediyor. Denktas'ın istifasıyia boşalacak KKTC Cumhurbaşkanlığı maka- nuna, Cumhuriyet Meclisi Başka- nı Hakkı Atan vekâlet edecek. Anayasa uyannca, KKTCde is- tifayı izleyen 45 gün içinde cum- hurbaşkanlığı seçimi yapılması gc- rekiyor. Seçim, 22 nisan pazar günü ya- pılacak. Böyiece, cumhurbaşkan- hğı seçimi, 6 mayis pazar günü gi- dilecek milletveküi genel seçimle- rinden 15 gün önce gerçeklestirü- miş olacak. Rauf Denktaş, uzunca bir süre- dir, muhalefetteki Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) ile Toplumcu Kurtuluş Partisi'nin (TKP) eleşti- rilerine hedef olmaktaydı. Bu par- tiler, Denktaş') hern toplumlarara- Uzun süredir muhalefetteki Cumhuriyetçi Türk Partisi ve Toplumcu • Kurtuluş Partisi'nin eleştirilerine hedef olan Denktaş, 22 nisandaki seçimle "vekâletini yenilemek" istiyor. Rauf Denktaş, iç politikada Ulusal Birlik Partisi 'ni kayırmakla suçlanıyor. sı görüşmelerde esnek olmamak- la hem de iktidardaki Ulusal Bir- lik Partisi'nin icraatına destek ver- mekle suçluyorlardı. Rum yönetimi lideri Yeorgios Vfesüiu ile Kıbns sonınunda Tuık tarafina baskı yapmaya çalışan bazı ülkeler, Denktaş'a içeriden yöneltilen bu deştirileri kullanma- ya başladılar. New York zirvesin- de, Vasiüu, "Denktaşın idedigi si- yasetin Törk halkının çogunlugn tarafından desteklenmediğr iddi- asını onaya atacak kadar ileri git- ti. Bu arada, uluslararası kulisler- de, "Kıbns TvrUerinin nazinn se- çimlerinde Denktaş'ı defiştirece- |i" söylentileri başlatıldı. Denktaş, New York dönüşünde, yine muhalefetin sert eleştirileri- ne hedef oldu. 6 mayısta yapıla- cak genel secimler dolayısıyla ger- ginleşen iç politika ortamında, Cumhurbaşkanı, hem Kıbns da- vasında yankş tutum izlemekle hem de iktidardaki Ulusal Birlik Panisi'ni "sırdaraakla" suçlandı. Toplumlararası- görüşmelerin çetin bir döneme girdiğıni göz önüne alan Denktaş, bu atmosfer içinde cumhurbaşkanlığı seçırale- rinin haziran ayina kadar uzama- sının milli davaya zarar verecegi- ne kanaat getirince, istifa ederek halkın güvenine başvurmayı ka- rarlaştırdı. 66 yaşındaki Rauf Denktaş, 1976 yılmdan itibaren, 1974 Banş Harekâtı'ndan sonra kurulan Kıb- ns Türk Federe Devleti'nin baş- kanlığını yaptı. 15 Kasım 1983 tarihinde Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti ilan edi- lince, oluştunılan kunıcu meclis tarafından hazırlanan anayasa, 5 Mayıs 1985'te halkoyuna sunula- rak kabul edildi. Bu anayasa ile 9 Haziran 1985'te yapılan seçimlerde de Ra- uf Denktaş, KKTC'nin ilk cum- hurbaşkanı oldu. ATÎNA VVashington ABD'deki Rum lobisi atakta WASHINGTON (AA) — ABD Kongresi'ndeki Rum- Yunan lobisi, Başkan Gcorge Bnsh ve Dışişleri bakanı James Baker'in Kıbns konusunda Türki- ye"ye "kişisel" olarak baskı yap- malannı istiyor. Lobinin 'miitan' milletvekille- rinden Edward Feigban'ın geçen haftadan beri Temsilciler Mecli- si'nde bir çağn mektubu dolaştır- dığı öğrenildi. 9 mart tarihini taşıyan mektup- ta Feighan, Temsilciler Mecli- si'nden Başkana ortak bir çağn mektubu yoUanmasını istiyor. Buna göre Başkana yollanacak mektup, Bush'un, Dışişleri Baka- nı Baker'ı Türkiye'ye karşı dev- reye sokmasını öngörecek. Demokrat Parti Ohio milletve- kili, Baker'ın Türkiye'ye 'ABD için Kıbns soranuna çözüm bu- lunması önem taşımaktadır ve Türkiye askerlerini Kıbns'ın ku- ze>ınden çekerek bu çözümü sağ- lamadunımunda'demesini istiyor Yımanklar SadzkAfunet içindevrede STELYO BERBERAKİS" ATİNA — Yunanistan'm Ba- ü Trakya bölgesinde yaşayan Müslüman Türk azınlığııun ba- ğımsız eski milletvekili Dr. S«- dık Ahmei'in tahliyesi için Türk - Yunan dostluk heyetleri de ha- rekete geçti. Türkiye'deki "Tiirk - Yumuı Dostlugu Heyeti", Yunanistan'- daki "Yunan - Tiirk Dostluk Heyed"ne bir mesaj ileterek, Sadık Ahmet ile tbrmhim Şertf'- in tahliye edilmeleri için 'bir avakat bnlaamuı yoluylt yarduna' olunmasını istedi. Yu- nanistan'daki Yunan - Türk Dostluk Heyeti, bu mesajı aldık- tan sonra harekete geçti ve Ah- met Ue ŞeriPin savunmasinı üst- lenecek üç avukat buldu. Yunan - Türk Dostluk Heye- ti'nin temsilcileri, söz konusu avukatlann 30 mart tarihinde Patras kentinde yapılacak olan temyiz mahkemderinde Ahmet ile Şerifin savunmalannı üstlen- meye hazır olduklannı, ancak Ahmet ile ŞeriPin onaytnı bek- lediklerini söylediler. INGILTERE Thatcher'a partisinden darbe tnpUteır'nin çeşitli kentlerinde keilc vergisi mteyhtndeU gösterütr devam ediyor. EDtP EMtL ÖYMEN LONDRA — Başbakan M«r- garet Thatcber, on yıllık iktidan- nın en zor gunlerini >-aşıyor. Baş- bakana bir grup basın ve muha- lefetten yönelen eleştirilerin dozu giderek artarken, kendi partisinin desteğinin de azaldığı görülüyor. Bunun en son örneği evvelki ak- şam parlamentoda yaşandı. Halk arasında, "VeBe rergisi* 1 olarak bi- linen yeni vergi uygulamasından daha şiddetli bir tepkiye yol açma- sı beklenen yeni saglık hizmetleri yasa tasansı gönişülurken, yaşlı ve düşkunlere devlet yardımmın azal- tılması yönundeki hükümet öner- gesi, iktidar partisi milletvehille- rinin de aleyhte oy kullanmasıyla yenilgiye uğratıldı. Hükümet önergeyi geri çekti. Ancak sağlık hizmetlerinin büyük ölçüde özel- leştirümesini ve hemen her hizme- tin paralı hale getirilmesini öngö- ren yasa tasansı için parlamento- da her gün hararetli oturumlar ya- pılıyor. Başbakan Thatcher, 100 mılletvekillik çoğunluğuna güve- nerek yasayı parlamentodan geçir- meyi umuyor. Ancak kendi par- tisinden mületvekillerinin evvelki gunkü oylamadaki "isyanı" Baş- bakana bir uyarı oiteliğinde. olçüdeVabuk dfgijlirmış \c. kat- ındığı rnum .. ia- »kde- gojleronuneapaç k >c r rr,ekîcoc Konu 1950 Şcrmayc FabrıkaSa>ıs, Kapalı Saha Eîekmk. Kulianımı Çclik Dökum Baruı Dinamh Topçu Menr.ısı 400 Mihon ' Adet' 169.000 m : 11 Mıhon'K»h 3.500 Ton 450 Ton 500 Ton 7-8 Kal Mılvon K 0.000 ton 1.800 Ton 10.000 Ton 32 Kaletnde cenler \\n usl daha Joylt iıoen daha :yrek 1.008.239 Adcl 50 000 000 Alı 611 MühcmJis :99 Tcknikcr MuhlctirHafifSiiah Hafif Sılah Muhımmaü Pcrsoncl 4Ad« 8.500 Alım Mûhcndis- Tcknıkcr lanı übrak 61H) Milyun S ıhracal. Makına ve kırma Endustnsı Kururnb savunma sanayıı holdıngı olma msu urelım « faalıvette bulunabtlen ureljm -iı maJlara ••'•»nebk olan altı fabnkası ile L^kkınd? Kanun ctl 40yıidanberi• II 3lM MKE bugün, -40'ıncı kuruluş yıtını kutlarken-, 540 ytllık birikimi, uzman kadrosu ve modern teknolojisiyle 2000'li yılların Türk sanayisindeki seçkin yerini almaya hazırlanıyor. MakJnayeKimya EndüstrisiKunımu POLİTİKADA SORUNLAR ERGUNBALa Litvanya Bunalımı Litvanya'nın Moskova'dan bağımsızlığını ilan etmesi, Mihail Gorbaçov'u beş yıllık iktidarının en büyük siyasal bunalımı ile karşı karşıya bıraktı. Soruna birkaç açıdan yaklaşmak miimkün. Önce Batı'dan ge- len tepkilerin gayet temkinlı olduğu gözleniyor. Bu noktada Al- manya'nın bırleşmesi ile Litvanya'nın bağımsızlık ilanı olayları- na Batı'nın gösterdiği tepkiler arasında bir benzerlik kurulabilir. Batılı devletler iki Almanya'nın birleşmesine Moskova'nın nasıl olsa izin vermeyeceğini düşünerek yıllardır Almanya'nın bölûn- müşlüğünden tedirgin olduklannı söylediler Birleşmetonusuka- pıya gelip dayandığında ise hepsini bir telaştır aldı. Batı'nın Litvanya'nın bağımsızlık ilan etmesi karşısmdaki tep- kisi de Almanya olayında gösterdiği tepkiye çağrışım yapıyor. ABD, Fransa, İngiltere gibi ülkeler Litvanya'nın SSCB tarafın- dan 1940 yılında ilhakını hiçbir zaman tanımayıp Moskova'yı bu eylemden dolayı suçlayageldiler. Şimdi Litvanya'nın bağımsızlık ilanını coşku ile karşılamaları gerekiyor. Ama günümüzde siyasal konjonktür değişik. Yumu- şama, si'ahsızlanma, Doğu Avrupa'nın yeniden yapılanması umutlan Gorbaçov'a bağlı. Litvanya'nın bağımsızlık ilanı ise Gor- baçov'a indirilen ağır bir darbe. Başka bir deyışle, yukarı tükür- sen bıyık, aşağı tükürsen sakal. Batılılar Litvanya'ya, "canım şimdi bunun sırası mıydı?" deseler, kendi kendilerı ile çelişkıye düşe- cekler. "Aman ne iyi yaptınız, sizi tüm kalbimızle destekliyoruz" deseler, bu kez Gorbaçov'un içerıde yıpranmasına ve sertlik yan- lılarının ağır basmasına neden olacaklar. Bu nedenle tepkiler, ölçülü bir lisanla. yuvarlak biçimde ifade edildi. Örneğin Baş- kan Bush, "Litvanya'nın kendi iradesini ortaya koymasından mut- lu olduğunu" söyledikten hemen sonra ABD'nın Litvanya ile Mos- kova arasındakı bu soruna "müdahale etmeyeceğıni" de vur- guladı. AP Ajansı, ABO Başkanfnın, Gorbaçov'un sorunlarını arttırmamak için sözlerini çok dikkatlı seçtiğıni belırtiyor. İngil- tere de "Baltık halklarına kendi geleceğim beürleme özgürlüğü tanınmasından memnunluk duyduğunu" belirtmekle yetindi. >%tfii ne manaya geldığı pek anlaşılmayan yuvarlak bir lafla ışi geçiş- tirdı. Demokratık Almanya ile birleşmek üzere olan Federai Al- manya ise Kremlin'ı öfkelendirmekten özenle kaçınarak "Litvan- ya'yı tanımadan önce Moskova ile yapılacak görüşmelerin so- nucunu beklemek gerektiğini" belirtti. Kısacası, Batılı ülkeler Lit- vanya'nın bağımsızlığını ilan etmesinden fazla memnun olmuş bir havada görünmediler. Macarıstan Dışişleri Bakanı Gyula Horn'un konuşması, Batılı liderlerin herhalde düşünüp de söyleyemediklerini açıkça ifade ediyordu. Gyula Horn, 12 martta bir seçim toplantısında yaptığı konuşmada Litvanya'nın bağımsızlık ilanının diğer cumhuriyet- lere de sıçrayabıleceğini ve bunun sonucunda Sovyetler Birli- ği'nin parçalanmasının yalnızca Avrupa'da değil, dünyada da is- tikrarı bozacağmdan ciddi olarak kaygılandığım söyledi. Kuşkusuz, Litvanya bağımsızlık ilan etmekle bağımsız olmu- yor. Bu uzun sürecek pazarlıkları gerektirecek bir işlem. Kaldı ki Gorbaçov bağımsızlık ilanını tanımadığını ve "yasadışı" say- dığını söyledi. Sovyet lideri, ayrıca "Ancak yabancı bir devtetle görüşme yapılır" dıyerek Litvanya'nın görüşme talebini de red- dettı. Böylece hava sertleşme eğilimine girdi. Litvanya, Estonya ve Letonya iie bırlikte 1940 yılında Sovyet- ler Birtiği tarafından ilhak edildi. Bu bakımdan bağımsızlık iste- ği en doğal hakkı. Ama sorunun başka bir yanı da var. Litvanya örneğini diğer cumhuriyetler de izlemeye kalkışır ve SSCB cid- di bir parçalanma tehlikesı ile karşı karşıya kalırsa, Gorbaçov dev- rilebilır. Yerıne geleceklerin ise ayrılıkçı akımlara karşı çok sert davranacakları acıktır. O zaman cumhuriyetlerin Gorbaçov dö- nemınde kazandıkları haklar da (ki bunlar görüşrnelerle daha da genışleyebılır) ortadan kalkar. Lıtvanya bağımsızlığını ilan edebilmişse bunu Gorbaçov'un ta- nıdığı özgürlükler sayesinde yapabilmiştir. Ama bu eylem olay- lann, Gorbaçov'u ya da en azından onun doneminde kazanılan özgürlükleri lehiikeye sokabileceV yörtde gelişmesine yol aça- bilir. FRANSA SosyalistParti'de 'miras kavgası' Fransa Sosyalist Partisi'nin 4 gün sürecek kongresi bugün başlıyor. Kongrede Mitterrand sonrası için mücadele bekleniyor. SABETAY VAROL PARİS — ik- tidardaki Fran- sız Sosyalist Partisi'nin 4 gün sürecek bü- yük kongresi bugün baslaya- cak. Partinin her kongre on cesinde görul- düğü gibi değişik kanatlar arası şiddetli mücadele, bir süreden beri Fransız siyaset sahnesinin ön pla- nını işgal ediyor. Fransa'nm batı- sındaki Rennes kentinde toplana- cak büyük kongre, François Mit- lernuıd sonrasını belirleyeceği için hem parti yaşamında hem de Fransa siyasi yaşamında büyük yalistlerinin ikinci özelliği, parti üye sayısının çok düşük oluşu ve diğer Avrupalı sosyal demokrat partilerin tersine sendikal tabana dayanmayışı. Tek başına iktidar olmasına rağmen sadece 150 bin üyesi olan Fransız Sosyalist Par- tisi'nin büyük kongre öncesi, ye- rel kongre oylamalannda üç bü- yük listenin aldığı oylar şöyle: 1- "Pierre Maaroy-Lioael Jospin" imzah Jospin karar tas- lığ. etrafında toplanan kanat yüz- dc29. 2- Eski Basbakan Laureat Fa- bi«s imzah taslak etrafındaki k*- nat yüzde 29. 3- Başbakan Michd Rocard lis- tesi ynzde 24. Milli Eğitıın Bakanı ve 1981-88 arası eski parti birinci sekreteri Ii- önem taşıyor. 74 yaşındaki sosya- o n e | jospin, şimdiki birinci sek- list Curahurbaşkaru François Mıt- reter pje r r e Mauroy'un görevini terrand'm bir daha faal parti ya- s ürdürmesinden yana. Mitter- şamına dönüşü söz konusu olma- rand'ın üstü örtülü desteğine sa- dıgı için, temsil ettiği "çogunluk" ^p u yaşmdajû hu-sh parlamen- akımımn lıderüği son haftalarda t 0 Başkanı Laurent Fabius, lider- kıran kırana bir rekabete neden ol- l i k hakkının doğal olarak kendi- du. Parti tarihinde ilk kez "Mit- ande olduğunu iddia ediyor. Halk terrand'cı kanat" olarak adlandı- nlan akım ikiye bölündü. Fransız Sosyalist Partisi'nin bir özelliği, parti içi akımiann yaşa- masına izin verişi. Nitekim Fran- çois Mitterrand'ın önculüğünde ve üye çoğunluğunu temsil eden ka- nat yanında, 70'li yülann başlann- dan beri nispeten güçlü bir ann- lık akım varlığııu sürdürebildı. Halen başbakan olan Michd Ro- card'ın liderliğindeki bu akım, ye- rel kongreler sonucunda Rennes Kongresi'ne yüzde 24'lük bir tem- sil gücüyle gidiyor. Eski Mitter- rand'cı akım ikiye bölürunüş du- rumda ve 1981-86 döneminin iki eski başbakanı, Pferre Manroy ve Laorent Fabins parti birinci sek- reterliği için yanşıyor. Fransız sos- arasında fazla desteği olma>-an Fa- bius, parti içinde yoğun şekilde ör- gütlenerek, parti içi yaşama can- lılık getirme stratejisiyle kısa sü- rede sahnenin önüne çıkıverdi. Şimdiden 1995'teki cumhurbaş- kanlığı seçimine hazırlanan Baş- bakan Michel Rocard ise ilk kez iki Mitterrand'cı hizip arasında anahtar kanat durumuna geçti. Yıllarca Mitterrand'ı çağdışılıkla suçlayarak "böyük patron"a mu- halefet eden Rocard, Cumhurbaş- kanı ile ZOT bela düzelttiği ilişki- lerini yeniden bozmamaya gayret ediyor. Bu yüzden Rocard'alann, Laurent Fabius'la Lionel Jospin arasındaki çatışmada hakem rolü- ne soyunmak istemedikleri gözle- niyor. TEŞEKKÜR Bana sağlığımı yeniden kazandıran Okmeydanı SSK Hastanesi Beyin Cerrahide Opr. Dr. ÖMER KARA'ya Dr. JALE AĞAOĞLU'na teşekkürü bir borç bilirim. Allah onlardan razı olsun. CEMAL ÇELTEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle