02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 HABERLER 15 MART 1990 P A B L A M E N T O ' D A N Cumhurbaşkanı, başbakan, icania,-, miiietvekilleri ve devletin bazı üst düzey yetkililerinin yurtdışmda kendilerine hediye edilen silahları, gümrük ödemeden ulkeye sokabilmelerini öngören yasa tasarısı TBMM Adalet Komisyonu'nda ele alındı. Tasarıya göre cumhurbaşkanı, başbakan, genelkurmay başkanı, bakanlar, kuvvet komutanlan, jandarma genel komutanı, cumhurbaşkanhğı genel sekreteri, başbakanlık ile içişleri bakanlığı müsteşarlan, Savunma Sanayii Geliştirme ve Destekleme Idaresi başkanı, emniyet genel müdürü ve sahil güvenlik komutanı, yurtdışmda resmi mercilerce kendilerine hediye edilen ateşli ve ateşsiz silahları gümrük vergi ve resmi ödemeksizin ulkeye sokabilecekler. (Ankara/AA) l ^ p i p c ' î r ı rVnPÎ*1çî S H P ' z m i r MiUetvekili r v t ı c ş ııı u ı ı t ı ıaı B i r g e n K e l e ş T B M M Başkanlığı'na bir yasa önerisi vererek Medeni Kanun'un, kadınlann eşinin izni ile çalışmalannı öngören hükmünün •yürürlükten kaldırılmasını istedi. Medeni IKanun'un 159. maddesinin değiştirilmesini lamaçlayan öneri aynen yasalaşırsa, madde Imetni, "Eşlerden her biri meslek veya sanat •seçiminde ve bunlann icrasında diğer eşin ve lilik birliğinin yararlarını göz önünde ltutar" şeklinde düzenlenecek. Yürürlükte •olan hüküm ise kadının, eşinin izni ile bir iş veya sanat ile uğraşmasını hükme bağlıyor. (Ankara / AA) Mahkûm ü "işyurtlarında" çalışan tutuklu ve hükümlülerin ücretlerinin her ay ödenmesini öngören yasa tasansı, TBMM Adalet Komisyonu'nda benimsendi. Komisyondaki görüşmeler sırasında ANAP Sakarya Milletvekili Ayhan SakaJlıoğlu, başka ülkelerden örnekler vererek, "cezaevlerindeki mahkûmlara hiç olmazsa asgari ücret ödenmelidir. Bir savcının odasındaki haJıda bir mahkûmun alınteri, göznuru vardır. Bugün ödenen günlük 4 bin lira çok azdır" dedi. H İ 1 Uluslararası toplantılara katılacak L U l miuetvekillerinin Ingilizce, Fransızca veya gitmeleri söz konusu olan toplantıda kullanılacak dillerden birini iyi bilmelerini öngören yasa önerisi, TBMM Dısişleri Komisyonu'nda benimsendi. ANAP îstanbul Milletvekili Bulent Akarcalı'nın hazırladığı ve TBMM'de grubu bulunan üç siyasi partiye mensup milletvekillerinin imzasını taşıyan öneriye göre, bu tıir toplantılarda siyasi partiler, miiietvekilleri sayılarının oranına göre temsil edilecekler. Dostluk grubu ve yabancı parlamentolara ziyaret amacı ile gidecek milletvekillerinde yabancı dil şartı aranmayacak. Teklif, önümüzdeki günlerde TBMM Genel Kurulu'nda ele alınacak. Hâkim ve savcüarSe v r e dfa r Jayolup kaybeden hâkim ve savcılar, diğer kamu görevlileri gibi mesleklerine geri dönebilecekler. TBMM Anayasa Komisyonu'nda daha önce göruşülerek TBMM Genel Kurulu'nda ele alınırken, SHP'lilerin verdiği bir önerge nedeniyle Başkan Kâmil Turgul Coşkunoğlu tarafından komisyona geri çekilen yasa tasarısı, Anayasa Komisyonu'nda yeniden görüsüldü ve önerge paralelinde değiştirilerek kabul edildi. Tasarının önceki biçiminde hâkim ve savcılarla asker dışındaki devlet görevlilerinin seçimi kaybetmeleri halinde eski işlerine geri dönebileceklerini öngörüyordu. SHP'li milletvekillerince genel kurulda verilen önergede ise hâkim ve savcıların da görevlerine geri dönebilmesi işteniyordu. Tasan üzerindeki önergeyi görüşmek ilzere toplanan komisyon, önergeyi bazı ANAP'hların da oylanyla kabul etti. (Ankara/ANKA) Darbe hazırlıkları Alınak, "bizzat devlet içinde bulunan gizli güçlerin darbe hazuiığı yaptıklannı", son siyasal cinayetlerin arkasında da bu güçlerin bulunduğunu ileri sürdü. TBMM'de gündern dışı yaptığı konuşmada "darbe hazırlıklan"na karşı önlem alınmasını isteyen Alınak, "Bir darbe girişimi halinde parlamentoda darbenin meşru kabul edilemeyeceği ve halkın darbecilere karşı demokratik direniş hakkına sahip olduğu bugünden ilan edilmelidir. Generalleri TBMM'nin üzerinde politik bir güç haline getiren MGK'nın varlığına son verilmelidir. MfT'in görevi köşe başlannda simit satarak solcu avına çıkmak ya da halkın iradesiyle oluşan parlamentoyu, basbakanı ve cumhurbaşkanını aşarak darbecilere hizmet etmek değildir. P A R T İ L E R D E N Başkanlar Bodrum'da yerel seçimlerinin 1. yıldönümünü 25 mart pazar günü Bodrum'da kutlayacaklar. Aynı tarihte TANSAŞ da 69. mağazasını Bodrum'da hizmete açacak. Bodrum Belediyesi'nin çeşitli j hizmetlerinin açılışını yapacak SHP Genel Nı Başkanı Erdal Inönü'nün de aynı tarihte /Bodrum'da olacağı belirtildi. Bodrum'da bir araya gelecek SHP'li belediye başkanları, toplantıda nisan ayı içinde yapılacağı belirtilen Türkiye Belediyecilik Derneğj Genel Kurulu'nda başkan gösteriiecek adayı da belirleyecekler. D S P a C i k l a m a S l DSP Geçici Yaaşma 1 7 0 1 ayiA.ıaıııaaı M e r k e z i S o z c u I u ğ ü gOrevinde bulunan tsmail Hakkı Aydınoğlu ve Cahit Ülkü, yaptıklan ortak açıklamada şu görüşleri dile getirdiler: "Ecevit'in siyasal kıyımı, zaman zaman gazetelerde boy gösterip 'harcandık* diye yakınanlara karşı değil, demokratik sol hareketin ilk çekirdeğini oluşturan, Ecevit'çe kendilerine iletilen düşünce ve yöntemlere gönülden inanıp maddi ve manevi varlığını ortaya koyarak yola çıkan, kısa bir zaman sonra da Ecevit'in bu ilkelerle hiç ilgisi olmayanlarla, önce söyledikleriyle hiç bağdaşmayan ilişkiler içine girmesini kafa ve yürek burukluğuyla se>Tetmek zorunda kalanlara karşı olmuştur. Kendi düşünce ve becerilerinden güç almak yerine, Ecevit'in gölgesine sığınarak siyasetin üst katlarına tırrnanmayı amaçlayanlar ve görevdeyken ilkelerin çiğnenmesine ses çıkarmayanlar hak ettikleri karşılığı Ecevit'ten geç de olsa almışlardır." Bakanlar Kurulu toplantısı • ANKARA (Cumhuriyef Bürosu) — Bakanlar Kurulu dün ağırhklı olarak ekonomik konuların görüşüldüğü 3.5 saatlik bir toplantı yaptı. Başbakan Yıldırım Akbulut'un başkanlığındaki toplantıya, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun mazeret bildirerek katılmadığı belirtildi. Toplantıda enflasyona yönelik planlar konusunda Devlet Bakanları Güneş Taner ile Vehbi Dinçerler'in tartıştıkları da öğrenildi. Bakanlar Kurulu'nun özelleştirmeye ilişkin son gelişmelerle, bankalar kanunundaki yeni düzenlemeleri de görüştüğü kaydedildi. Adalet Bakanı Oltan Sungurlu 141, 142 ve 163. maddelere ilişkin hazıriıkların toplantıda gündeme gelmediğini bildirdi. tçişleriBakanı, Cumhuriyet'e yaptığı değerlendirmede polisin son yıllarda geliştiğini söyledi Aksu: Terör örgütleri organizeFARUK BtLDtRİCÎ ANKARA — İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, polisin son yıl- larda terör olaylanna karşı eğitil- diğini, modem araç-gereclerle do- natıldığını, ama buna karşı terör örgütlerinin de daha iyi organize olduklarını ve metotlarını geliş- tirdikierini söyledi. Aksu, MÎTile Emniyet Genel Müdürlüğü'nde oluşturulan yeni istihbarat birimi- nin "işbirüği" halinde çahştıkla- nnı, son zamanlarda yapılan ba- zı başarılı operasyonlaruı da bu iki kuruluşun işbirliği ile gerçek- leştirildiğini söyledi. Bakan Aksu, son günlerde meydana gelen terör olaylannı ve bunlara karşı alınan önlemler ko- nusunu değerlendirdi. Aksu, Cumhuriyet'in sorularını şöyle yanıtladı: — Liderierin bir araya gelerek teröre karşı olduklannı açıklama- lantun güvenlik guçlerine katkısı nedir sizce? AKSU — Bu polis için büyük bir moral güç. Muhalefet partile- rinin ve iktidann teröre karşı müş- terek tavır koymalan polise güç vermiştir. Polisin çahşmalannın neticesi daha iyi olacaktır. — Potiste moral eksikligı mi vardı? AKSU — Yoktu ama bu geliş- me de aynca moral katar. Biliyor- sunuz 12 Eylül'den önce böyle bir mutabakat yoktu, karşılıklı suç- lamalar vardı. Bu tabii rnorale menfi yönden etki yapar. Şimdi en azmdan polis menfî bir etkinin altında değil. Artı bir puaru var- dır, bu da morali arttırıyor. — Ama bir yandan da polisle intiharların arttığı, sos>al sonın- lan olduğu iddialan var. AKSU — Ben onların hiçbiri- ne katılmıyorum. Çünkü eskisine göre maddi durumları da sosyal durumlan da biraz daha iyileşmiş durumda. — Sizct potisin egitimi, araç- gereci leröriin önlenmesi için ye- terii mi? AKSU — Tabii birkaç sene öu- cesine göre kıyaslayınca çok iyi ama bu bütün ihtiyaçlarımızın karşılandığı anlamına gelmez. Mesela eğitım konusunda daha yeni bir kanun çıkardık, altı ay- lık polis okullarım bir yıla çıkar- dık. Bir yıl olunca yabancı dile ve hukuka ağuiık verdik. tleride şu anda bir yü olan eğitim süresini en az iki yıl yapmayı düşünüyo- ruz. Gerekirse yüksekokul me- zunlan da bu okullara gelip polis olabilecek. Bizim için önemli olan bir konu da artık yüksekokul me- zunlannın da polisliğe müracaat etmeleri. Polis sayısuun 12 Eylül öncesi- ne göre 10 bin kadar arttığını be- lirten Aksu, "Polis daha egitimli ve daha tekmk araçtarla donanl- dıysa neden terör önleaemiyor" sorusuna, "Terör dc eskisine gö- re çok daha iyi organizasyon ya- pıyor. Onlar da metotlarını geliş- tiriyor. Gelişen yaJnız biz degiliz Id" yanıtını verdi. Aksu, Milli İstihbarat Teşkila- tı'nın (MtT) dışında Emniyet Ge- nel Müdürlüğü'nde yeni bir istih- barat örgütü kurulmasına ilişkin soruları da şöyle yanıtladı: — Yeni istihbarat örgütü MtT Ue rekabet halinde mi çalışacak? AKSU — Şöyle izah edeyim. Daha evvel Emniyet Genel Mü- dürlüğü'nde bir şube müdürlüğü vardı. 1985 yıhnda teşkilat kanu- nundaki değişiklikle bu, daire başkanlığı haline getirildi. Bu ge- liştirildi ve bütün illere teşmil edil- di. 1985'ten sonra bütün illerde bu birimler kurulmaya başlandı. — Sizce son olaylar istihbarat konnsanda ekâklik okUgunn or- taya cıkarnadı mı? AKSU — Terör olaylannın öıı- ienmesinde ağırlık istihbarattadır. Zaten çalışılıyor. İstihbarat ya çok önceden elde edilen bilgilerin olay ile birlikte değerlendirilmesi yapılarak meselenin üzerine gidi- lir. Son terör olaylannda Suriye'- nin "parmagı" olup olmadığı bi- cimindeki soruya Aksu, "Her tür- lü ihtimali düşünuyoruz. Hepsi- nin üzerinde duruyoruz. Bnradan hareketle her turtu örgüt üzerin- de caiışıyornz" biçiminde yanıt- ladı. Aksu, olaylann 12 Eylül ön- cesi Ue benzerüği konusundaki so- ruya da şu yanıtı verdi: "12 Eylül öncesinde böyle bir mutabakat yoktn. Ba bnyak bir avantaj. Tabii örgntlerin bir ço- ğunun geçmişi eski. Bunlar böyük darbeier yedfler. — Askeri rejimin teröre karjı çözüm ohnadı^ da ortaya cıkma- dı mı? AKSU — Yok. Onu o şekilde yorumlayamayız. — Sizce lerörun ayas tstikrarte tlgisi var mı? Sizce erken secime ibtiyaf var mı? AKSU — Terör memlekette si- yasi istikrarsızlık yaratmak için yapılır. Huzuru, güveni, istikrarı bozmayı amaçlar. Türkiye ne za- man ekonomik, siyasi acıdan güc~ lenmeye başlasa terör odaklan> bunu bozmak için faaliyete gecer.i Ama Türkiye'de şu anda siyasi is-' tikrar var. Erken seçime de gerek yok." Rehine kurtarmatiminden gösteriANKARA (Comhnriyet Büro- sn) — Bir polis memurunu öldü- rttp, iki polis memurunu da yara- layan silahlı terörisü, gerçekleştir- dikleri bir operasyon sonucu ya- ralı olarak ele geçiren özel rehin kurtarma timi, dün basına tanı- tıldı. Terör Harekât Daire Başkanı Mete Altan tarafından basına ta- nıtılan özel tim, Gölbaşı'ndaki eğitim tesislerinde, Ataköy baskı- nını nasıl gerçekleştirdiklerini de içeren bir dizi gösteri yaptı. özel timın kullandığı araç ve gerecler ile silahlar da basına tanıtıldı. Mete Altan, Avrupa'da örneği bulanan bu timin Türkiye'de de 1983 yılında özel olarak rehin kurtarma operasyonlannı gerçek- Ieştinneleri için kurulduğunu, an- cak Güneydoğu'daki terör olay- ian üzerine uzun süre bu amacın- dan uzaklaştığını söyledi. Şehir gerillası için yetiştirilen bu timin, Güneydoğu olaylan nedeniyle kır gerillası Ue mücadele edecek şekil- de eğiüldiğini kaydeden Altan, daha sonra bu timin içinden seçi- len 60 personelin yeniden kuruluş amacında olduğu gibi, rehin kur- tarma operasyonlan için eğı'tim- den gecinldiklerini söyledi. Altan, bu tim personelinin, zaman za- man Avrupa'ya gönderilerek ya- bancı uzmanlann gözetiminde ek eğitimlerden de gecinldiklerini söyledi. İZMİR'DEN 1983 'TEKURULDU—Terör Harekât Daire Başkanı Altan'ınUnıtagıtindn> hareketkabUiyetigösteriylesunu]du*(Fotograf: Rıza Ezer) Terör uzmanı emekli Albay Erkekoğlu, Cumhuriyet'e son olaylan değerlendirdi Polîsiye önlemler terörü önlemez TURAN YILMAZ ANKARA — Terör uzmanı emekli albay Yılmaz Erkekogla, son terör olaylarını değerlendirir- ken, "tktidar fle muhalefet araan- da konsensüs oluştnnılup ortak mücadele oygulanabilirse ülkenin teror sürecine girmesi önlenebttir" dedi. Yaşanan iktidar boşluğunun terörün tırmanmasına zemin ha- zırlayacağını belirterek, erken se- çimin zorunluluğuna işaret eden Erkekoğlu, Cumhuriyet'in sorula- rını şöyle yanıtladı: " — Bugün yaşananlar ile 12 Eytül öncesi yaşananlann bir de- ğerlendirmesini yapar mıstnu? ERKEKOCLU — Aynı senar- yonun oynanmak islendiği anla- şıbyor. Senaryo ne idi? Bir ikti- dar boşluğu, ekonomik darboğaz, tırmanan terör, sıkıyönetirn ve ar- kadan askeri darbe. Şimdi iktidar boşluğu ve ekonomik darboğaz, yani senaryonun başlangıç bölü- mü mevcut. Ama terör için aynı. şeyi söyiemek mümkün değil. Türkiye, bugün terör sürecine gir- memiştir. Bu birkaç olay bizi he- men 'ülke bir terör sürecine girmiştir' yargısına götürmemeli- dir. Ama süreç tınnandınlarak ül- ke terör ve anarşinin içerisine so- kulabilir. Burada taraflara düşe- cek davranışlar çok önemlidir. Şunu demek istiyorum: 12 Eylül öncesinde tırmanan teröre karşı mevcut iktidar ve muhalefet ko- ordineli bir şekilde ortak mücade- le olanaklannı aramadı. Ama bu- gün sevindirici bir yön var. Gör- düğümüz kadarıyla hem iktidar hem muhalefet, parlamenter de- mokratik düzene, hukukun üs- tünlüğü Ukesine ve hukuk devle- tine sahip cıkma çabasmdadır. Bu konsensüs oluşur ve ortak müca- dele uygulanabiürse ülkenin terör sürecine girmesi önlenebilir. — Ülkede, siyasal istikrann ko- renması için neler yapılabilir? Bu konuda taraflara düşen görevler nelerdir? ERKEKOCLU — önce senar- yonun başlangıcındaki iktidar boşiuğunu gidermek için, bütun toplumun kabul ettiği ve sözünü sık sık ettiği erken secim bir çö- zümdür. Seçim sonrası herhangi bir siyasal parti tek basına iktidar olamasa bile teröre karşı ortak mücadele edecek bir koalisyon ve- ya daha geniş çaplı bir ulusal ko- alisyon doğabUir. — Hemen bir seçim olmazsa? ERKEKOĞLU — Bugun mev- cut hükümetin istifa ederek ilan edilecek bir seçim tarihine kadar tarafsız bir koalisyon hükümeti iş- başına getirüebilir. Yunanistan anayasasında olduğu gibi. Ama burada o ortak koalisyon ve işbir- liğinin doğması için erken seçimin tarihinin mutlaka ilan edilmesi la- zım. Çünkü geçici bir süreçte de olsa diğer siyasi partilerin bu aşa- teyen bir avuç silahlı eylemci or- tak amaç taşımaktadır. Tabii bu isteyerek olmamaktadır. Sonucta, uzun izaha gerek kalmadan, or- tamın ne kadar müsait olduğu kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Laik cumhuriyen'n iç güvenüği- ni sağlamakla yükümlü polis ve jandarmayı da o güçsüz iktidar- dan soyutlayamazsınız. Çünkü bu güçler mevcut yasalarla, bu ikti- dar tarafından yönlendirilip kul- lanılmaktadır. Güçsüz iktidann emrindeki ve eündeki güçlerin et- kin ve güçlü olması, eşyanın ta- biatına aykırıdır. Psikolojik ola- rak bu güçsüzlük bu birimlere de sirayet etmektedir. Bu açıdan bu- günJcü ortamda polisiye önlemle- rin başanya ulasacağıru sanmıyo- rum. — 12 Eylül öncesinde yaşanan terörün basanlı olmadığını söyle- kımdan aslında sıkıyönetim aşa- masında terör ve anarşi tasfiye edilerek ülke iç güvene kavuştu- rulabilirdi. Yani bir askeri dar- beyle 12 Eylül yönetimine de lü- zum yoktu. Bugün tekrar sahnede gözüken terör ve anarşi, herhalde dayan- dığı siyasal ideoloji ve inanç do- • layısıyla güçsüzlüğünün farkında- dır. O halde başka arayışlaı içe- risinde olacaktır. Bu da toplumun ya tümünü veya çok büyük bir bölümünü tribünden sahaya in- dirme amacına yönelik olacaktır. — Bu nasıl olacak? ERKEKOĞLU — Kullanılmak istcnen yüzde 99'u Müslüman olan bir ülkede, cumhuriyetten bu yana toplum, istemeseniz de iki katı düşünce etrafında toplanmış- tır. Bunlardan ilki, Kemalist ilke- lere bağlı, parlamenter demokra- 12 Eylül öncesindeki senaryo oynanmak isteniyor. Bu birkaç olay bizi hemen Türkiye terör sürecine girmiştir yargısına götürmemelidir. tktidar ve muhalefet arasmda gerekli konsensüs oluşturulup ortak mücadele uygulanabiürse üîkenin terör sürecine girmesi önlenebilir. mada ortaklık ve sorumluluk ka- bul etmeyecekleri düşünülebilir. — Yaşanan iktidar boşluğu te- rörün tırmanmasına nasıl bir ze- min hazırlar? Bugünkü koşullar- da, tjrmanan terörün polisiye ön- lemlerle ortadan kaldınlması mümkün değil mi? ERKEKOĞLU — Bir ülkede genel rakamın yüzde 20'sine ya da daha azma dayanan bir iktidann esasta zaten güçlü olması düşünü- lemez. Büyuk çoğunluk politik ve ekonomik duşüncesiyle bu iktida- ra karşıdır. Terör ideolojisıne sa- hip insanlar da amaç ve hedef ola- rak mutlaka siyasal yönetimi seç- miştir. Şimdi ne gariptir ki, Ana- dolu insanının büyük çoğunluğu ile terör fdsefesi aynı çizgiye otur- maktadır. Yani, ister istemez esa- sında teröre karşı olan tarafsız toplumla, düzeni değiştirmek is- miştiııiz. Şimdi neden aynı süreç yeniden yaraülmak isteniyor? ERKEKOĞLU — 12 Eylül ön- cesi, ülkeyi mevcut düzenden uzaklaştınp, yerine Marksist ve Leninist bir rejim getirmek çaba- sında olan ve genelde sol illegal örgütler diye vasıflandırdığımız gruplar ile bunJann karşısında mevcut düzeni sa\ unan ve güven- lik kuvvetlerine yardımcı olduğu- nu iddia eden sağ gruplar vardı. Her iki grup da toplumun içeri- sinde kendisine taraftar bulmuş- tu. Ama genel oran içerisinde bu sayilara baktığımızda her iki ta- rafın da çok azınlıkta olduğu ka- baca gözlemleniyordu. Daha doğ- rusu, toplumun büyük çoğunluğu hem iki tarafın siyasal ideolojisi- ne karşıydı hem de bunların ara- sındaki savaşımından doğan terör ve anarşiye de karşıydı. Bu ba- tik düzene saygıh, hukuk devleti- ne inanmış ve laik cumhuriyetten asla geri donmeyecek bir çizgide bulunanlarla devletle dini bütün- leştiren, özet olarak bir Islami şe- riat devleti kurma amacında ve düşüncesinde olan radikal Islami kesimdir. Benim kanıma göre, hortlamak isteyen ve tırmanış gösteren terör ve anarşi eylemle- ri ve seçtiği hedefleri ile bu iki kit- leyi sahaya çekme çabası ve ama- cındadır. Eğer tahakkuk ederse terör ve anarşi çizgisini aşıp ülkeyi bir iç harbe götürür. O zaman sı- kıyönetımin üaru veya onun arka- sındaki süreç olan askeri darbe- nin datıi bu ortamda başarı kaza- mp, ülkeyi ve ülke insanlannı tek- rar baysalliğa ve özgürlüğe kavuş- turabileceği kanısında değilim. — Güvenlik guçlerinin bu nok- tada başanlı olamayacağını söy- Paıis'i gönneden ev almayın! lüyorsunnz, neden böyle bir ka- nıya vardınız? ERKEKOĞLU — Laik cumhu- riyetten yana olanlar ile şeriatçı Islami radikal güçler kapıştıkla- rında bu çok büyük kitlelerı ilgi- lendirecektir. Hele 71 vilayet, 570 ilçe ve 40 binin üzerindeki köy ta- bir edilen yerleşim biriminde se- nelerdir örgütlenmiş ve bağnaz şe- kilde bir düşünceye kanaüze edil- miş şuursuz toplumlann sokağa dökülmesi, acımasızca yakma, yıkma, yok etme ve öldürme ey- lemlerine girişmesi ve inancına gö- re dar-ül harb olan ülkede tann- nın buyruklannı egemen yapma istenci ile hareket ederek ölürse cennete gideceğini, kalırsa tann- nın mülkünde onun emirlerinin uygulanacağı sevinciyle hareketi korkunç neticeler doğurur. Buna karşı, laik cumhuriyetten yana olan örgütsüz kitlelerin nasıl bir savaşım vereceğini düşünemiyo- rum. Devleti oluşturan güvenlik güçleriyle silahlı kuvvetferin bu aşamada başanlı olabilecegi kanı- sında da değilim. Zaten polisin içerisinde uzun zamandır hizmet vermiş üst düzey bürokratlann la- ik cumhuriyeti savunacak bu gü- cün tespihli, takkeli, ibrikli, sec- cadeli konuma getirüdiği ifadeleri insana dehşet veriyor. — Radikal tslami kesim sizin söylediginiz gibi ülkeyi tehdit eder bir hale nasıl geldi? ERKEKOĞLU — 1983 kasım seçimlerinden sonra bu konu Türk kamuoyunda ülkenin düşü- nürleri tarafından tartışmaya acıl- dı. 12 Eylül yönetiminin solun karşısına bir paravan olarak tsla- mi radikal gücleri çıkarma ama- cında olduğu da herkesçe bilini- yor. Bu amaca yönelik yapılan uygulamalar ortada. Bir de bu oiuşumun Türkiye'nin bağımsız, güçlü, gerçekten çağdaş bir ülke olarak kalmasını arzu etmeyen ve- ya kendi ulusal çıkarlan için teh- likeli gören dıs mihraklar boyutu var. Terör, kendi strateji- sini çizerken. asıl amacını gizle- yip, Türkıye'yi bu amaca yönelik bir ortama getirmek istemektedir. — Peki beiintigiıuz bu tehüke- nin ortadan ludkmasa için ne ya- pılması gerekiyor? ERKEKOĞLU — Bu anlaüm, bendeki bir birikimin sonucu. Doğru olduğu kanısındayım. Eğer Türkiye'nin genelinde görevli ol- sun veya olması n, büyük çoğun- luk bu sentezin doğruluğuna ka- naat getiriyorsa hastalık teşhis edilmiş demektir. Tedavisi mutla- ka kolay olacaktır. O halde laik cumhuriyetten, bağımsızlıktan, çağdaş hukuk devletinden, parla- menter demokratik düzenden ya- na olan bütün siyasi kurumlar, dernekler, kuruluşlar ve devlet yö- netimindeki icra organı hükümet buna karşı ortak tavrını koyma- hdır." HİKMET ÇCTİHKAYA Mucize Beklenmez İZMİR — SHP Kderi indnü ne dt- yor — iktidar katilleri bulmalı... İşle- yen demokrası terörü önler. Cumhurbaşkanı Özal tonuşu- yor: — Basın biraz terörü abartryor. Türkiye bugün istikrar içinde. Başbakan Akbulut da basınfi suçluyor: — Basının, hükümeti atlayıp Meclise giimesi yanlış. DYP lideri Demirel ise şu görü- şü dile getiriyor: — Terör rejim içinde çözülür. Et- kin mücadele için halk desteği la- zım. Cumhurbaşkanı özal ve Başba- kan Akbulut, neredeyse hızla tır- manan terörün faturasını basına çt- karacaklar Bir anayasa hukuku profesörü, bir etkın gazeteci, daha önce bir emekli albay, bir polis ö(- dürülüyor, yetkıSler bugüne dek tek jpucu elde edemıyorlar. Ama bas- ta Cumhurbaşkanı olmak ûzere Başbakan, bakanlar açıklama üs- tüne açıklama yapıyorlar. — Türkiye istikrar içindedir... Enflasyon aşağıya çekilecektir. Komşularımız bizi kıskanıyor. Her- kes rahat ve huzur içinda.. Basın terörü abartryor... inönü ve DemireCin dediği gibi "halk desteği" yok bugün siyasal iktidann arkasında. Fakat Başba- kan Akbulut bu olguyu görmezlik- ten geliyor. Sonra "terörü önlemek , için erken seçime gerek yok" diyor. Şöyle bir soru sormak gerekiyor Başbakan Akbulut'a: — Hükümet üyeleri arasında bir uyum var mı? Hangi bakan hangi bakanın kuyusunu kazıyor? Karar- nameteri imzalamayan bakanlar kimter? önceki gün verilen yeme- ğe hangi miiietvekilleri katılmadı? Mesut Yılmaz'ın Dısişleri Bakanlı- ğı'ndan istifasının gerekçeleri ne- dir? Soruları daha da çoğaltmak ota- 81... Türkiye'de bir iktidar boşluğu d - duğunu geçmiş dönemde ANAP'ı destekleyen sartayici ve işadamlan da söylûyor: — Türkiye'nin istikrara kavusma- sı için erken seçim birinci koşırf- dur... Sanayici ve işadamlan inandın- cı, huzur sağlayıcı, güçlü bir iktidar istiyorlar. Cumhurbaşkanı özal ise bunun tam tersini düşûnüyor. Türkiye'nin huzur içinde oiduğunu, büyûduğü- nü vurguluyor. Nisan ayında enflas- yonun düşeceginı belirtiyor. Oysa gelişen olaytar özal'ın söy- lediğinin tam tersını yansrtıyor. Sa- nayici ve işadamlan üstüne basa basa konuşuyorlar — Ekonomi felç oldu. İstikrar yok. Bakanlar kendi içlerinde an- laşamıyortar. Hükümet irtıcayı gor- mezlikten geliyor. Kurtuluş erken seçimdir... Muhalefet, demokrasiyi korumak ve kollamantn yani sıra terör konu- sunda hükümete tam destek ver- di. Terörün başının ezilmesi gerek- tiğini hem İnönû hem de Demirel sürekli olarak yinelediler. Ancak iki lider de "erken seçim" dedi bu desteği verirken. Kaç kez yazdık yine de vurgulu- yoruz: — ANAP'ın kutsal iröfakçı kanadı erken seçimden yana değil... Çankaya da zaten erken seçim istemiyor. O yûzden de ibre yine basına dönüyor. Kısaca suçlu bu- lunuyor: — Basın terör olaylannı büyütü- yor. Yine hükümete değil de Mec- lis'e gittiler. Terörü caydıracak olan temel et- kenin demokratik istikrann sağlan- masıyla gerçekleşeceğini belirten İnönü, "Türkiye'de istikrar zafıyeti doğdu" sözlerinde haksız mıdır? Ya da Demirel. Türkiye'de yeniden yapılanmaya gidilmesi gerektiğini vurgularken asağıdaki sozleri ger- çeğin aynası değil midir? — Askeri yonetim tarafından kor- ku istismar edilmiş. Bugün ise va- tandasa 'aman korkmayın' dıyorsu- nuz. Oysa dün 'korkun' diyordu- nuz. Bu olaylan kullanarak iktida- n ete geçirenler, yapıstıklan iktıdan korumak amactyta halkın korkusu- nu kullandılar... Ya şimdi ne yapryor siyasal ikti- dar? — Terör için erken seçime gerek yok... Hükümetteki bakanlar uyum içinde değil. ANAP grubu karma- karışık. Orgütlerde toplu istifalar oluyor. Karamameler sümen altın- da... Çankaya tepelerinde ise halâ "pembe tablolar" çiziliyor...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle