02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
'J5 MART 1990 KÜLTUR-SANAT CUMHURİYET/5 Üayıncılar Birliği'nde yeni yönetim • Kültür Servisi — Türkiye Yayıncılar Birliği'nin yeni yönetim kurulu dün gerçekleştirilen olağanüstü kongre sonucunda belirlendi. Altın Kitaplar Yayınevi'nin yoneticisi TUrhan Bozkurt, 49 oyla en çok oy kazanan yönetim kurulu üyesi oldu. Yeni yönetim kurulunda aynca Aygören Dirim {Esin Yayıncılık), Özkan Taner (Yurt Yayınlan), Mehmet Atay (E Yayınları), Huseyin Yıldız (Mahir Yayınlan), Cengiz Yaşar (Gendaş Yayıncılık), Çetin Tüzüner (Nurdan Yayınları) yer aldı. Yönetim kurulu uyeleri arasındaki görev dağılımı bugün yapılacak. Erol Erduran'ın başkanlığını yaptığı Yayıncılar Birliği'nin eski yönetim kurulunda ise Çetin Tüzuner, Aygören Dirim, Erdal Öz, Recai Akpul, Ebubekir Erdem ve Cengiz Özgün yer ahyordu. Erdal Öz'un bir süre önce görevden ayrılması nedeniyle yedek üye Mehmet Helvacıoğlu bu göreve getirilmişti. Tanresever'in Chicago konseri • NEW YORK (Cumhuriyet) — Benal Tanrısever, ABD'nin unlü piyanistlerinden Hyra Hess'in adıyla anılan ve Yehudi Menuhin'in başlattığı konser dizisi için Chicago Preston Bradley Hall'de çaldı. 120 kişilik radyo istasyonundan canlı olarak yayımlanan konserde en fazla ilgi toplayan parça Ulvi Cemal Erkin'in "Duyuşlar"ı odu. Piyanist Tanrısever'in konser repertuvarı aynca Debussy, Chopen ve Gershwin'den oluştu. Konserin büyük ilgi toplaması uzerine Tanrısever yine Myra Hess dizisi için California'ya davet edildi. Ahmet lfeşil'in resinüeri • Kültür Servisi — Ressam Ahmet Yeşil, tuval uzerine yağlıboya resimlerini 20 Mart - 13 Nisan 1990 tarihleri arasında Destek Reasürans Sanat Galerisi'nde sergiliyor. Mersin'deki özel atölyesinde resim çalışmalarını sürduren Yeşil, 1972 yılında geçirdiği bir rahatsızlık sonucu yürüme yeteneğini yitırdi. Dış ülkelerde yapıtları bulunan ve İstanbul Ressamlar Derneği, Ankara Birleşmiş Ressamlar - Heykeltıraşlar ve Içel Sanat Kulubü üyesi olan Yeşil, 1979-1989 yılları arasında katıldığı kişisel ve karma resim sergilerinde 4 kez ödül kazandı. Daha önce 10 kişisel sergi açan Ahmet Yeşil'in resimleri Destek Reasürans Sanat Galerisi'nde (Abdi Ipekçi Cad. 75 Maçka) görulebilir. ON S E R L E R I OKüçuk biröykü bu.. ZUHAL OLCAY Narasyon: KORHAN ABAY 26 Mart P.tesl 19.3O-21.3O YER: Suadıye ATLANTİK Sineması 355 43 70 BİLETLER: Suadiye Attontlk Sineman Gl««tl V»kkor«m« Takdm (151 15 71)-Suadlye (360 90 90) Moda Sfnema» (337 01 28) Irtbat. 353 77 35 EZGI Hekimogju İsmail'in sauş rekorlan kıran rotnanı MİNYELİ ABDULLAH YONETMEN UtEL ÇAKMAKLI OYNAYANUR PERİHAT» SAVAŞ-BERHAN ŞMŞffi S I N E V A L A R D * . • Hanımlar ıçın yer ayrılmıştır Dünyalı oyuncu TuncelKurtiz, 'Umuf filmi için istanbuVdaydı Ârnavutköy, bir film düşüSon olarak Peter Brook'un sahnelediği "Mahabharata"da oynayan Kurtiz, babadan Arnavutköylü. Kurtiz'in en büyük düşu bir Arnavutköy filmi yapmak. "Umut" filminin Hamal Hasan'ı çirkin betonlaşmanın, Bakkal Vangelidis'in, Madam Zozo'nun, Meyhaneci Kara Miço'nun filmini yapmak istiyor. ANNA TURAY Tuncel Kurtiz dunyalı bir oyun- cu. Muş'tan New York'a, Simav'- dan Stockholm'e, Samsun'dan Berlın'e, İrlanda, Avustralya ve Isveç'e, her yerde, yalnızca sah- ne uzerinde değıl, kimi zaman da kamera önunde, bınbir kımlığiy - le "insanı" oynuyor. Kurtiz için 18 yaşından bu ya- na oyunculuk ve hayat aynı şey. 50 yıllık oykusunde, dunyanın öteki ucuna yapılan tüm yolcu- luklar, tadılan en buyuk heyecan ve acılar "oyunculuk" ekseninde yaşanıyor. 9 yüdır ayrı olduğu ul- kesine de yine bir filmde oyuncu- luk yapmak uzere geldi. Avustur- ya yapımı bu filmın güney kıyıla- rında yapılan çekimlerinde bulu- nan sanatcı, "Umut" filminin ga- lası için de 2-3 gunluğüne İstan- bul'a uğradı. Bu süre içerisinde Arnavutköy'de, babadan kaima eski, ahşap yalıda kaldı Kurtiz. Komşuları Madam Zozo'yla An- don, kosedekı Bakkal Vangelidis, Meyhaneci Kara Miço. Balıkçı Toros, hiçbıri artık yoktu. Kısa bir süre sonra yıkılacak olun bu yalı artık denizle kucak kucağa değildi; önünden kazıklı yol geçi- yordu. Ama geçmışi çok yakın, anılan çok canlıydı Kurtiz'in. Rumlardan geriye kalan bu yıkık dökük yalıda yaşanan amlardan yurtdışı serüvenine, Yılmaz Gü- ney'den Peter Brook'a uzandık birlikte. Tuncel Kurtiz'in "tiyatro ARABACI CABBAR'LA HAMAL HASAN — 25 gun suren u>kusıu, çetin bir çalışma ortamında ger- çekleştirilen "Lmut"ta, Tuncel Kurtiz, Yılmaz Gnney'le birlikte oynamışh. Yılmaz Güne) Arabacı Cab- bar'ı, Kurtiz de Hamal Hasan'ı canlandırmışlardı. aşkı"nın ilk ternelleri daha once- ki yıllarda atılmış, ama boy ver- mesi hukuk fakültesinin birinci sı- nıfına rastlıyor. Ilk sömestrde dü- zenli bir öğrenciyken giderek ale\ - lenen "aşkı", Gaskonjalı Toma, Cep Tiyatrosu, Galatasaray Ti- yatrosu, genç arkadaşlarla hara- retli tiyatro ve edebiyat sohbetle- ri Kurtiz'in geleceğini belirleme- ye başlıyor. Edebiyat Fakültesi'- nin çıkardığı bir dergide yayımla- nan ilk hikâye, Federasyon Tiyat- rosu'ndan gelen ilk oyunculuk önerisi, Eminonü Halkevi'nde se- yirciyle ilk karşılaşma, derken Haldun Dormen'in tiyatrosunda profesyonelliğe ilk adım... Tiyat- ronun bir "iş" olarak baslaması, "işsizliğin" de baslaması demek- tir bir anlamda. Boyle donemler- de, Etıler - Arnavutköy arasında- kı sokak ampullerinin yanıp yan- madığını kontrol etme işıni üstle- niyor sözgelimi. Münir Özkul'la birlikte çalıştığı günieri sevgiyle anımsıyor ve "O benim ilk uslalanmdan biridir" diyor Kurtiz. Altı kiji bir araya gelerek kurduklan Oda Tiyatro- su'yla, peynir eknıek yiyerek kalı- velerde, meydanlarda oyun sergi- leyerek gerçekleştirdikleri Anado- lu turnesini de "tiyatro yapmaıun acı gerçegiyle yüz yiize gelinen se- falet günieri" olarak değerlendi- riyor bugün. Yine de tiyatro yap- maktan vazgeçmiyor kimse. Ta- bii Kurtiz de Şehir Tiyatrosu, Kent Oyuncuları, Gen-Ar, Lef- ter'in Meyhanesi, Çiçek Pasajı, Haşet Kitabevi, Amerikan Kültür arasında geçen aylar, yıllar. 1963'te ilk film. Kuçük, önemsiz bir rolde Kurtiz. O yıllarda sine- mayı hiç önemsemıyor. Onun için GERÇEGİN SİNEMASI FESTİVALFNDEN varsa yoksa tiyatro. Sinema Tuncel Kurtiz'in yaşa- mına Yılmaz Guney'le girer. Onunla üniversiteden arkadaştır- lar. Aynı dergiye yazmış, ortak arkadaşlan aracılığıyla tanışmış- lardır. Bir gün Yılmaz, "Ağam, gel sinema yapaum" der. Yapar- lar, "Kabadayılar Kralı", "Üçü- niızü de Mıhlanm" filmleri de Kurtiz'i sinemaya ısındırmaya yetmez. "Yeni gerçekçiligin" pe- şinde, Nâzım'ın "Yolcu" piyesiy- le yeni bir tiyatro serüveni daha. Sonra Anadolu seyircisine, surre- alist bir ortaçağ farsını götürüp oyunu giderek fotoromanlaştırı- rak, süklüm püklum ve yenik ge- riye dönuş. Yine tiyatro ve sine- ma arasında gidiş gelişler. Halk Oyunculan dönemi Muş'ta Z21. Piyade Alayı'nda Yılmaz Güney'- le birlikte askerlik ve derken "Umut". 25 gün suren, uykusuz, sancılı, ağır bir çalışma ortamın- dan sonra filizlenen "Umut". 1971'de "Umut" filmi için Gü- ney'in isteğiyle Cannes'a giden Kurtiz böylelikle önceleri hiç de aklında olmayan "yurtdışı mace- rası"nı da başlatmış olur. Türki- ye'de giderek gelişen olaylar, tır- manan gerginiik, düşüncelerinden oturu hapse atılan insanlar tedir- gin etmiştir Kurtiz'i. Dönmeme kararı alır ve kalır. Yaşama, tiyat- ro yapma, uyum sağlama çabala- n, Federal Almanya'da, İsveç'te, Hollanda'da, fsrail'de oyuncu- luk, yönetmenlik çalışmaları ge- Rr art arda. Arada Yılmaz Gu- ney'den bir haber daha. "Tuncel'i bulun, 'Suni'de o oynasın" de- miştir. Kurtiz bir trene biner ve Si- irt'e doğru yola çıkar. Sakalını uzatıp, çobanlarla bir, günlerce dağda yurür. "Sürü"den sonra son kez de "Duvar"da birlikte ça- lışırlar ve bu son olur. Kurtiz'in oyunculuk yaşamın- da Peter Brook'la birlikte çalıştı- ğı "Mahabharala" projesinin ayrı bir yeri var. 17 ayrı ulustan 25 oyuncuyla birlikte gerçekleştirilen bu 9 saatlik oyunda tıpkı diğerle- ri gibi o da kendi kultürunü ken- di sırtında, kendi içinde getirip ötekilerle birleştirir. Zürih'ten Pa- ris'e, Los Angeles'tan Avustral- ya'ya müthiş bir enerjiyle koştu- rup dururlar. "Mahabharata" macerası 2.5 yıl sürer. Kurtiz şimdi Federal Alman- ya'da bir halk komedisinde oyna- maya hanrlanıyor. Artık bireye ve "Türitiyeli tiyatroy»" inanı- yor. Doğrular ve eğriler, aklar ve karalar konusundaki düünceleri farklı. Kimsenin kimseye "zoria bir şey öğrelemeyecegini" savu- nuyor. Umutsuzluk ve kötümser- likten nefret ediyor. En büyük dü- şü bir "Arnavutköy filmi" yap- mak. Ulus'tan Arnavutköy'ün uzerine çöken o çirkin betonlaş- manın, Bakkal Vangelidis'in, Ma- dam Zozo'nun, Balıkçı Toros'un Meyhaneci Kara Miço'nun, Mar- mara'nın güzeiim balıklarının öy- küsünü anlatmak istiyor. İstanbul, Seni Unutursam'Antropolog Nora Şeni'nin hazırladığı "tstanbul Seni Unutursam" adlı belgesel,. şenligin Paootama bölumunde gösterildi. Şeni, İstanbul ve Turkiye'deki Yahudilerin yaşamını ve sorunlannı ele alıyor. MEHMET BASUTÇU PARİS — Bayan Nora Şeni, Paris'te >'aşıyor. Turkiye'de yerleş- miş Yahudi aanlığın içinden çıkıp gelmiş buralara. Ve geride bırak- tığı Istanbul'u orada yaşayan Ya- hudilerin özel konumlarını konu alan kısa bir belgesel gerçekleştir- miş. 10 mart günu, Paris'te Bea- ubourg Kultur Merkezi'nde başla- yan "Gerçegin Sineması" Şenliğı- nin "Panorama" bölumunde su- nulan "İstanbul, Seni Unutursam" yaklaşık yirmi bin kişılık bir azınlık oluşturan Yahu- dilerin İstanbul'a ve Turkiye'ye bağlılıklarım, yaşamlarını, buyük küçuk sorunlanyla dile getiren, vi- deo tekniğiyle çekilmiş ilginç bir çalışma. İstanbul Film Ajansı ve Fran- sız Bilimsel Araştırmalar Merke- zi'nin ortak çabalanyla gerçekleş- tirilen 27 dakikalık bu kısa belge- selde altı çizilen en onemli nokta Yahudi topluluğunun Turkiye'de hoşgörüyle karşılanması, sevgi ve saygı görerek benimsenmesi. Dın- sel ve kulturel yaşamlannda özgür olmalan... Ve bir Yahudi işadamı- nın soylediği gibı kendilerinı Turkiye'de yaşayan Yahudi olarak tanımlamak yerine "Türkiyeli Yabudi" olarak görmeleri. Bazıları tası tarağı toplayıp ts- raü'e gitmişler bir zaman. Ama, orada kendilerinı yabancı hisset- mişler birden. "Türkler" diye gö- ruldüklen için biraz da dışlanmış- lar galiba. Ve yeniden dönmüşler İstanbul'a... Genel hoşgoruye karşın, zaman zaman Musluman olmadıklan için Türk toplumunda bazı engel- lerle karşılaşmıyor değiller. örne- ğin, uluslararası "LJons Club"ün üyesi olan bir işadamı. İstanbul- da kulubun başkanlığına adaylı- ğını koyunca, bazı tepkiler ona Yahudi olduğunu anımsatıvermiş. Hatta kendi toplumunun etkin ki- şileri bile sorun çıkmaması için adaylıktan vazgeçmesini istemiş- ler. Ancak, diretmiş... Ve bu özel kulubun çoğunluğu Musluman olan, üyeleri tarafından başkanh- ğa seçilmiş... Kuşkusuz bu da bir hoşgörü örneği, en azından kişi- lere ırk, din ve düşünce aynmı gözetilmeksizin eşit davranılması gereğinin somutlaşmış biçimi. Genellikle kendi aralannda sür- düıdükleri kapalı çevre yaşamın baskılarından yakınan Yahudiler de var. Orneğm, aileler, kanşık ev- liliklere karşı çıkmayı surduruyor- lar. Içlerinde en açık göriişlu olan- OSMANLI YAHUDtLERİ SERGİSİ — Osmanlı tmparatorluğu'nun, kapılannı Yahudilere açışının 500. yılı 1992'de kutlanacak. Bu arada, Ne» York'taki \ahudi Muzesi'nde 1 nisandan başlayarak bir "Os- raanlı Yahudileri" sergisi açılacak. Sergide, "SeUnikli Yahudi Ailesi" fotografı da yer alacak. lar bile, göniıl rahatsızlığıyla, "Kı- zımız, oğlumuz istedigiyle' evlenebilir" diyemiyorlar... Havralardaki ayinler,' söyledik- leri şarkılar ve ettikleri danslar dı- şında, günlük yaşamlarındaki renkler Türk renkleri, benzer ahş- kankklan, eğlenceleri var. Filmin, kanımca gereğinden fazla bir za- manını oluşturan dinsel ayinler sı- rasında da Türkiyeli olmalarından ileri gelen bazı izler var mıydı bi- lemiyorum. Belki de Fransa'da ya- şayan Yahudiler aynmsayabilmiş- lerdir. Nora Şeni'nin gerçekleştirdiği bu kısa belgesel kuşkusuz Istan- bul'da yaşayan Yahudilerin tüm sorunlannı, geçmişten bugüne uzanan köklerini, Türkiye toprak- larında sürdürdükleri uyumlu ya- şamın değişik boyutlannı derinle- mesine incelemeyi hedefleyen id- dialı bir yapıt değil. Ancak, içten bazı saptamalarla yansıttığı ger- çekler, genellikle Bau ulkelerinde yayguı olan bazı önyargılan çürü- tecek nitelikte. En azından, Türki- ye'de özellikle de İstanbul'da ya- şayan azınlıkların, baskı gorme- den, yaşamlanm dinsel ve kültu- rel boyutlarıyla rahatça sürdüre- bildiklerini kanıtlıyor. Gerçekleri, sorunları siyah-beyaz gözlükler ardından görmeyen bir yaklaşım- la yansıtıyor. 17 mart günune dek sürecek olan on ikinci "Gerçegin Sineması" şenliği, doyurucu bir program sunuyor. Hindistan'a ay- nlan toplu gösteri dışında, son fil- mi "Bir Rüzgâr Öyküsii"nü gele- cek ay İstanbul Festivali'nde izle- yeceğimiz, belgesel sinemanın ilk ustalanndan Joris Ivens'ın anısı- na düzenlenen gecede, dokuz ay önce ölen sanatçının eski-yeni bel- gesellerini izleyeceğiz. Tbkar'dan kitap ve imza • KultUr Servisi — Feyyaz Tokar, TV'de yayımlanan sohbetlerini kitaplaştırdı. Tokar'ın "Sayın İzleyiciler" adım verdiği ve 40 sohbetinden oluşan kitapta Nadir Nadi, Prof. Tank Zafer Tunaya, Vasfi Rıza Zobu, Rahmi Koc, Prof. Özcan Köknel ve Hasan Pulur'un önsözleri yer alıyor. Geliri Kabataş Erkek Lisesi Eğitim Vakfı'na bağışlanacak kitapla ilgili olarak imza günleri de düzenlendi. Vakkorama'da gerçekleştirilecek imza günlerinin ilki cumartesi günü saat 15.30-18.30 arasında İstanbul'da, ikincisi 31 martta Ankara'da, ücüncüsü ise 7 nisanda İzmir'de yapılacak. Bir karma, bir kişisel • Kültür Servisi — Ressam Avni Memedoğlu, Adil Bayraktar, Behçet Malikler ve Nihat Darcan karma resim sergisi açıyorlar. 17 mart cumartesi günu başlayacak olan sergi, II Nisan 1990 tarihine kadar Ürün Sanat Galerisi'nde (Asmalımescit Sokak 13/3 Tünel) açık kalacak. Ressam Işıl Özışık suluboya resimlerini Galeri Halı'da sergiliyor. 1. Levent Krizantem Sokak 18 numarada açılan ve el halısı konusunda faaliyet gosteren Galeri Halı'daki suluboya resim sergisi, 22 mart tarihine kadar izlenebilecek. UGÜN • Basın Muzesi'nde tören Gazeteciler Cemiyeti başkanlığı yapmış olan gazeteci-yazar Cevat Fehmi Başkut'un adı, saat 11.00'de düzenlenecek bir törenle Basın Müzesi Sanat Galerisi'nden bırine verilecek. • Şiir söyleşisi İstanbul Beledıyesi Ataturk Kitaplığı'nda saat 16.30'da Adnan Özer'in katılacağı şiir söyleşisi düzenlenecek. • İmza günü Latife Tekin saat 14.00-18.00 arası Bakırköy Beledıyesi Kitap Standı'nda kitaplannı imzalayacak. • KONSER • BÜLENT ORTAÇGİL 17 mart cumartesı K.Anadolu Lisesi Konser Salonu Saat: 20.00- Bıleller için: —MA\RlFLİLER EVİ Keresıecı Azız Sok. No. 20 Bahari\e Tel 345 06 98 -KALİD Mezunlar Derneğı Dr Esal lşık Cad No. 84 BİLSAK'TA BUGÜN 15 Mart Perşembe 19.00 KONFERANS: Türkiye Turizmiyle Tekelleşme >e Rehberiik. tbrahim EREN. 19.00 SEM1NER Yeni Bir Sinemaya Doğru I: Reha ERDEM GORSEL SANAT ATÖLYELERİ Mehmet GÜLERYUZ'le Resim Çalışmaları 10.00-01.00 arası CAFE-FOYER-BAR BİLSAK herkese açıktır. BİLSAK Sıraselviler, Sogana Sok. No. 7 CİHANG1R 143 28 79-143 28 99 SAĞLIK VE GÜZELÜK REHBERI ÇANAJANS 1514155 1510044 LABORATUARI Dr. Nilgûn Ekid mtskk^aşla.nnın Tvç 'Bayramım fotCar * * * * * * CHECK-UP • Bloklmya • Bakterlyolojl • Hematoloji • Kısırhk Tetklklerl • Serolojlk ve Immünolojlk Testlerl • Hormonlar • Patolojl • Tûmör BellrleyicÜeri GÜVENİLİR ve KESİN SONUÇ Valikonağı Cad. Pamuk Palas Apt. 133/7 Nisantaşı - İstanbul Tel: 130 59 85 BAYANLAR! COŞ - ESTETIK ŞOK GÖĞÜS MASAJ ALETİ • Elektrikle çalışmaz • Göğüsleri sertieştirirve canhlık verir • Kullanıhnası kolaydvr • Yanetkisi yoktur • Uzman bayanlaria adresinize teslim edüir. C O Ş K U N IthcriatvelhraccıtUmlteclŞlrketl Tel: 336 32 74 Fcrx: 347 54 77 Malr»p« :371 3039-3526802 Mert»r : 5393308 Eyüp :567C601 Aksaray :5214960 TAKUTLERDEN SAKININIZ 75.000 TL. OZEL BAKİRKOY • 24 saat, seçkin eğitilmiş personel ile genel sağlık hizmetleri • Profesör Doçent ve Uzman Heklmler Yönetlminde Pollkllnlk hizmetleri: Dofiurn ve Kadın Hastalıkları - Genel Cerrahi - Çocuk Cerrahısı - Dahılıye - Çocuk - Göz - KBB - Onopedı - ÜrolotJ - Nöropskıyatrı • Cıldiye ' • Tüm amellyatlar - Doğum - Gebeiık Kontroio - Kardotokografi ıle gebeSk takibi NST tayıni - Kısıriık Tedavısı • Bllglsayarlı aletler Ile laboratuvar hizmetleri: R6ntgen - Ultrasonografı - Mamografi - Tomografi - Biokımya - Hematoloji - Baktenyo(O)i - Hormon - Sitapatoloıı ve EndoskopıK tetkikler Ömür Hastanesi Sağlığınıza Yardımcıdır. Gençler Cad. No: 24 Tren istasyonu, Belediye Şube Müdürlüğü ve Evtendirme Dairesi yanı Tel: 542 99 20-21-22-26 DMDT 0PTİR Her tür çerçeveye • Varilüx ve bifocal • Organilc. sert organlk ve colormatic • Zeiss ve rodenstoc camlar takılr. Kayışdağı C. No. 228-3 (Benzincı yanı) Göztepe 3680391 Doç. Dr. Ataman Tangör Pslklyatrlst Pslkoteraplst Muayene saatleri: Cumartesi-Pazar hariç 14.00-19.00 Tel:146 36 36 Poyracık Sok. No.1 D.3 Teşvikiye-istanbul ^ ^ : UZMAN DOKTOBIAB TARAFINDAN UYGUIANIB YENİ KESİN KONTAKT LENS ftfll : HcfcBkoiBCEi Cd Bd^ımar Ap No 297CPiovcı Pı|. ae Toprok P% aKmndcO T*l 130 SS 9S : btkö Cd. (Fttcş Sin. kaqaı) Emgen Han 6SJ3 M14SaO21-149iS71 SAÇ SORUNU OLANLARA MÜJDE! BAKIM SONRASI DÖKÜLMESİNE, YAĞLANMASINA, KEPEKLENMESİNE, MRILMASINA, VE SAÇKIRANA, KESİNÇÖZÜM!... ARTıK SAÇLARıM DÖKÜLÜYOR DEMEYİN SAÇ-KO'yu DENEYİNİZ NOT Mamdflenmlz S i J * v* Sosyi Yafdım Bjdartığı'nın 2e afal* 1963 Urih w i61!8-.:*j-.isa!<eh2mafcız6 9uıı*ıwşUr lOOOTLitPosopJugindaa* mekmoa boşj v« fnm ıstaynız S A Ç - K O SAÇ BAKIM MERKEZt: Aksaray Cad. No. 9 Kat: 2 Laleli/İSTANBUL Tel: 511 83 39-511 33 76 DOSTLAR, Birlikte yaşamayı istedik, denedik ve bu birlikteliğimizi 15 Mart 1990'da nikâhla süslemeye karar verdik. YONCA TAYYAR-KEMAL ŞAŞMAZ DÜZELTME 26/1/1990 tarihınde yayımlanan Burdur Kadastro Mahkemesı'ne aıt ılanın dosya numarası 1984/206 Esas, 1988/214 karar olması gerekırken 1984/106 esas, 1988/214 karar yazılmıştır Düzeltilır. SATILIK YAZLIK Silivri Semizkum'da Basınkent'de 85 rrr triplex yazlık daire Tel: 528 06 97 — 528 03 26 KALBINIZI KORUYUNUZ TÜRK KALP VAKFI Muayene, Teşhıs. Tedavı, Kontrol, Laboratuar, Rontgen 175 12 44/45 • 148 58 66 172 87 24
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle