Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 MART 1990 DIŞ HABERLER CUMHÜRİYET/3
Batı Irakya'da
dayanışma
• ATİNA (Cumhuriyet) —
Yunanistan'ın Batı Trakya
Bölgesi'nde ilan edilen
genel grev, üçüncü gününe
girerken, bölgede yaşayan
MUslüman Türk azınbğı da
Yunanlılann mücadelesine
katıl'maya karar verdi. Batı
Trakya sakinleri, bölgenin
karşılaştığı bir dizi
ekonomik sorunlannın
derhal giderilmesini, bölge
için özel bir kalkınma
pTOJesinin uygulanmasını
talep ediyorlar.
libya - ABD
gerginügi
• ROM A (AA) — Libya,
ABD Beyaz Saray sözcüsü
Marlin Fitzwater'ın Rabta
fabrikasına ilişkin
açıklamasını kınadı. Libya
haber ajansı Jana'ya göre
adını açıklamadığı bir
dışişleri bakanlığı yetkilisi,
Fitzwater'ın açıklamasııun,
ABD'nin, aralannda askeri
saldırının da bulunduğu bir
eylem gerçekleştirebileceği
yolunda tehdıt içerdiğini
söyledi.
Mandela'nın
temaslan
• ADDtS ABABA (AA)
— Güney Afrika'da
ırkçıhkla mücadelenin
simgesi ve Afrika Ulusal
Kongresi Başkan Yardımcısı
Nelson Mandela, Etiyopya
Devlet Başkanı Mengistu
Haile Mariam ile Afrika
Birli|i örgütü Oenel
Sekreteri Selam Ahmed
Selim'in daveti üzerine
geldiği Etiyopya'nın
başkenti Addis Ababa'da
temaslannı sürdürdü.
Gonzalez
G.Amerika'da
• MADRtD (AA) —
tspanya Başbakan» Felipe
Gonzalez, Venezudai
Arjantin, Brezilya, Uruguay
ve Şili'yi kapsayan Latin
Amerika turuna başladı. Bu
arada Pinochet ile aynı
odada bulunmaktan bile
rahatsızlık duyacağı bilinen
Gonzalez'in, Şili'nin eski
Devlet Başkanı Augusto
Pinochet ile karşılasmamak
için özel bir çaba harcadığı
belirtildi. Çeşitli
kaynaklardan sızan
haberlere göre, tspanya'nın
Şili Büyükelçiliği,
Gonzalez'in Pinochet ile
karşılaşmasma engel olmak
için özel girişimlerde
bulunuyor.
BMGenel Sekreteri Cuellar, Kıbrısiçin 'iyi niyef görevinisürdürecek
Konsey, 'karar' amyorŞEBNEM ATİYAS
NEW YORK — Birleşmiş Milletler Gü-
venlik Konseyi'nin, Genel Sekreter Perez
de CueHar'ın Kıbns görüşmelerine ilişkin
raporu üzerine yaptığı kapalı oturumun-
da, Kıbrıs için yeni bir karar alınması be-
nimsendi. Perez de Cuellar'ın "iyi gftyet"
görevini sürdüreceği açıklandı.
Konsey'in önceki gun yapılan oturu-
munda Finlandiya'nın onerisi üzerine,
Konseyin başkanı Demokratik Yemen
temsilcisi karar metnini hazırlama görevini
üstlendi. Önümüzdeki hafta yine bir ka-
palı oturumda tartışılacak olan karar için
BM'de yoğun kulis faaliyeti başladı. Gü-
venlik Konseyi üyelerinin yanı sıra Rum
ve Yunan temsilcilikleri ve genel sekreter-
lik görevlileri karar taslağunn oluşturulma-
sı için çalışıyorlar.
Sekretarya görevlileri, yeni çıkacak olan
karann 367 sayıh, 1975 tarihli Konsey ka-
rarmdan fazla farklı olmayacağını, genel
sekreterin vekâletini yineleyeceğini söylü-
yorlar. Genel sekreterin iyi niyet görevi-
nin değişmeyeceğini belirtiyorlar.
12 Mart 1975'te Güvenlik Konseyi'nce
alınan 367 sayılı karar, taraflan, "Adanın
bölıiamesi ya da başka bir iilkeyle birleş-
mesi gibi bir artniyet; adanın toprak bü-
tunlügü, bağlanusızlıgı, bagitnsı/Jığı konu-
sunda bir onyargı sahibi olmadan butün-
lüklü bir anlaşma için genel sekreterin iyi
niyet misyonu ile göruşmelere" çağmyor.
BM Genel Sekreteri önceki gün Güven-
lik Konseyi'nin kapalı oturumuna sundu-
ğu raporunda, Konsey'e gorüşmelerin nasıl
çıkmaza girdiğini anlattı ve kendisine "yol
göslerilmesini" istedi. Cuellar'ın Konsey'e
sunduğu ve Cumhuriyet'e ulaşan raporda
Cuellar şu noktalara dikkat çekti:
"• Taraflara, çalışmaları kendi açılann-
dan onemli gördukleri konularla kısıtlâma-
lan halınde toplantımn başansızlığa uğra-
yacağını söyledim.
verilmesini istedim. Guçlukleri bir kez da-
ha giderebilmek amacıyla liderle cuma sa-
bahı ayrı ayrı görüştüra.
• Kapanış konuşmamda Güvenlik. Kon-
seyi'nin verdiği vekâlet ve 1977 ve 1979 ust
düzey anlaşmaları gereğince iyi niyet gö-
revinin Kıbrıs'ta iki toplumun arasındaki
ilişkileri, iki kesimlı, ıki toplumlu federai
bir temelde duzenleyecek Kıbrıs devleü için
yeni bir anayasa olduğunu belirttirn. Bu
VJüvenlik Konseyi, Genel Sekreter
Perez de Cuellar'ın Kıbrıs raporunu
önceki gün görüştü. Kapalı oturumda,
Kıbrıs için yeni bir karar alınması
benimsendi. Demokratik Yemen
Temsilcisi tarafından hazırlanacak
karar tasarısı, pazartesi yeniden
Güvenlik Konseyi'nde görüşülecek.
• Sonuçta bıraz sonra açıklayacağım ne-
denlerden öturii benim önerdiğim şekilde
ilerlemek mümkün olmadı ve bu da hepi-
nızin bildiği çözumsuzluğe neden oldu.
• Çeşitli önerilerime ve çağnlarıma rağ-
men pazartesi sabahı ortaya çıkan güçlük-
ler çarsamba öğleden sonra yaptığıraız gö-
rüşmede de çözümsüz kaldı. Bunun üze-
rine perşembe günü görüşmelere, liderle-
rin ortaya getirdiği konularda derinleme-
sine ve yeterli bir şekilde düşünmek için ara
çabalara iki toplumun eşit şekilde katıla-
cağını, aynca düzenlemeler gerçekleştikçe
kararlanru ayn ayrı ifade etme fırsatına sa-
hip olacaklannı vurguladım.
• Ek olarak, Sayın Denktaş'ın görüşme-
ler sırasında 'toplumlar' kelimesinin ayn
ayn kendi kaderini tayin hakkına sahip
'halklar' ile eşanlamlı kullanılmasım iste-
diğini kaydettim. Toplumlararası görüş-
melerin kapsamında Güvenlik Konseyi'nin
kullandığı terminoloji dışında bir termino-
loji kullamlmasının bir anlambilim soru-
nundan öteye geçtiğini vurguladım. Ter-
minoloji değişikliğine kalkışmanm ise kav-
ramsal çerçeveyi bozacagına işaret etüm.
Bu koşullarda, uzulerek, son derece temel
bir çözümsüzlük ile karşı karşıya kaldığı-
mız sonucuna vardım. Bu çözümsüzlük
Güvenlik Konseyi'nce bana verilen vekâ-
letin ve dolayısıyla göruşmelerin özune iliş-
kin pek çok soruyu kapsamaktadır.
• Önerilerime uygun olarak Sayın Va-
siliu ve Sayın Denktaş bütünlüklü bir an-
laşmanın ana hatları üzerinde önemli şey-
ler söylediler. Ancak bunlann üzerinde da-
ha önce belirttiğim nedenlerden ötürü du-
rulamadı.
• Bitirirken şu ana kadar hassasiyetle
surdurulen bu surecin başarısızlığa uğra-
masına engel olunması gerektiğini vurgu-
lamak istiyorum.
• Bu nedenle durumu bütün yanları ile
değerlendirmeniz ve inceleyebilmeniz ve
bana uygun gördüğünüz bir yol gösterme-
niz için bu raporu aynntıh olarak size sun-
manın önemli olduğunu düşündum."
Denktaş'ın mektubu
Cuellar, ayrıca KKTC Cumhurbaşkanı
Rauf Denktaş tarafından 4 Mart 1990'da
kendisine yazılan mektubu da Güvenlik
Konseyi'ne okudu. Mektupta Denktaş Cu-
ellar'ın kapanış açıklarnasında görüşmeler-
de getirilen önepleri yanlış ifade ettiğini
öne sürdü.
Amerikan yönetimiKıbrıs konusundaki hoşnutsuzîuğunu dile getirdi
Kıbns için ABD'den 'karşıt kulis'
UFUK GÜLDEMİR
WASHINGTON — Amerikan yönetimi,
önceki gün ve dün ABD başkenündeki Turk
makamları nezdinde iki girişimde bulunarak,
Kıbns konusundaki son durumdan kaynak-
lanan "hoşnutsuzîuğunu" dile getirdi.
Yönetim, ilk girişiminde, bu duygusunu
kuvvetli sözcuklerle ifade ederken New York
görüşmelerinin kesılmiş olmasını, Ankara'nın
"KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın ip-
lerini serbest bırakraasına" bagladı. tkinci gi-
rişimde ise Denktaş'ın "uyumlu davranması"
için Ankara'nın yardımı istendi.
Yönetim, bu gönişlerini ABD Kongresi'nde
Kıbns konusundaki arayışlar son hızla sürer-
ken iletti. Kongre'de şu anda Kıbns konusun-
da birbirinden bağımsız en az beş girişım var.
Senato'nun ağır toplanndan Edward Kennedy
bir karar tasansı hazırlığı içinde. Temsilciler
Meclisi üyesi Bob Mrazek'in Kıbns içîn bir
gozlem komiıesi kurulması yolundaki öneri-
si sırada. Avrupa ve Ortadoğu Alt Komitesi
Başkanı Lee Hamillon'da hafta başında Kıb-
ns Rum lideri Vasiliu ile Washington'da yap-
tığı görüşmede bir hazırlık içinde olduğunu
ifade etti.
Kongre'den Kıbns konusunda ilk somut gi-
rişim ise önceki gün Temsilciler Meclisi'nin
iki kıdemli üyesi Gus Yatron ve VVilliam Bro-
omfieid'dan geldi. tki üye, Dış Yardım Alt
Komitesi Başkanı DavH) Obey'e bir mektup
göndererek "New York göriışmekrinin Denk-
taş tarafından sabote edildigini" iddia ettiler
ve 'diplomatik görüşmelerie bir çöziime git-
me niyeti olmayao Turkiye'ye verilen yardım-
da derin kesintikr yapüması halinde Anka-
ra'ya kuvvetli bir sinyal gönderiimiş
olacağını" ileri sürdüler.
Yönetimin girişimleri ise şoyle gelişti: ABD
Başkanırun Kıbrıs Özel Koordinatöru Nelson
Ledsky çarsamba günü Turk makamlarım
ABD Dışişleri'ne davet ederek New York gö-
rüşmelerinin kesilraesi konusunda Amerikan
yönetiminin düşüncelerini aktardı. Denktaş'ın
bütün müzakere surecini değiştirdiğinden, bu-
nun da görüşmeleri çıkmaza soktuğundan ya-
kındı. Ledsky, BM Güvenlik Konseyi
üyelerinin de bu işten Denktaş'ı sorumlu tut-
tuklan görüşünu vurguladıktan sonra, "Siz
Denktaş'a başka türlu yaklaşımda bulunsay-
dınız, o bu kadar nzlaşmaz hareket etmezdi"
diyerek, "bn îşin sorumlusu sizsiniz" deme-
ye getirdi.
INGJLTERE
Kelle vergisinin
'Ttirk boyutu'
LONDRA — Hükümetin, her
yurttaşın, yaşadığı belediye bölgesine
göre vergüendirilmesini öngören ve 1
nisandan itıbaren yürurlüğe koyacağı
yeni vergiye karşı halktan tepki hızla
buyuyor. Özellikle Londra'nın yoksul
semtlerinde birkaç gündür polisle
protestocular arasında süren
çatışmalar yer yer talan, yangın
çıkarma ve isyana teşvik niteliği
kazandı. tngihere'de yaşayan Türkler.
oturdukları semtler nedeniyle yeni
vergiden en olumsuz etkilenecek
göçmen grubu. Londra'nın Haringey
ve Hackney gibi Türk semtlerinde
belediye binalan önündeki
çatışmalara çok sayıda Türk de
kanştı, tutuklananlar oldu. Tüm
ülkede tepkiyle karşılanan yeni vergi
uygulamasına böylece bir de "Türk
boyutu" eklendi. sur
ANKARA-
KKTC'ye
destek
sürecekANKARA (Curohuriyel Buro-
su) — TUrkiye-ABD ilişkilerinde
Ermenı tasansı nedeniyle yasanan
sıkıntılı dönern henüz tam aşılma-
dan, ikili üişkileTde bu kez de Kıb-
ns konusu yeni bir sancı oluştur-
maya aday. ABD Kongresi'nde-
ki Rum lobisinin New York gö-
rüşmelerinden sonra Kıbns konu-
sunda yoğun bir aıağa geçmesi,
Ankara'da "Türkiye ile KKTC
yöDetiminin arasnı açmaya yöne-
lik bir girişim" olarak yo-
nımlandı.
Birleşmiş Milletler Genel Sek-
reteri Perez De CueUar'm Güven-
lik Konseyi'ne raporunu sunma-
sının ardından Kıbrıs göruşmele-
rinin geleceği konusunda Konsey
tarafından yapılacak öneri henüz
netleşmeden, ABD Kongresi'nin
"tek taraflı" yaklaşımlarla dev-
reye girmesi, "yaraya neşter at-
raaktan başka işe yaramayacak
bir girişim " olarak nitelendi-
riliyor.
Dışişleri kaynaklanna göre ta-
sarıların ortak amaa, Kıbrıs'ta
ABD politikalanna karşı çıkan
Rauf Denktaş'a destek vermemesi
için Ankara'yı zorlamak. ABD
Kongresi üzerinde ciddi bir etkin-
liğe sahip olan Rum lobisinin bu
amaçlanna ulaşamayacağını be-
lirten yetkililer, "Biz bu fılmi da-
ha önce gördiik. Ambargoyu ya-
şadık. Ancak KKTC'ye verdigi-
rnu deslegi zayıflatmadık. Bugiin
de KKTC yöneümine ve Sayın
Denktaş'ın politikalanna tam bir
destek veriyoruz" yorumunda bu-
lunuyorlar.
DUNW)A BUGUN
AUSIRMEN
Emperyalizm...
Çeyrek yüzyıl kadar önce, Fransa'nın Aix en Province ken-
tinde, Akdeniz'e kıyısı olan ülkelerin öğrencileriyle bir araya
gelmiş olan İstanbullu gencin öyküsünü dün gibi anımsıyo-
rum. Marsitya Ticaret Odası'nın parasal desteği ile toplanan
ve Fransa'nın en ünlü Ortaçağ tarihçilerinden Proi. Duby ta-
rafından yönetilen "Akdeniz Yaz Üniversitesi"nin amacı bu
eski uygarlık beşiğinin çevresindeki ülke gençlerinin doğnj-
dan birbirleriyle konuşmaları ve ülkelerini daha iyi tanımala-
rıydı. Bizim delikanlının, Akdeniz Yaz Üniversitesi'ne katıldt-
ğı yıl, Prof. Maurice Duverger, Jean Lacouture gibi ünlü bi-
lim adamları ve gazeteci yazarlar da ders veriyorlardı.
Doğrusu, bir zamanlar Akdeniz'in önemli bir bölümüne
hükmetmiş, yitik imparatorluğun eski başkentinden gelen
gencin işi pek kolay degildi. Akdeniz çevresınin geri kalmış
ülkelerinin gençleri her kürsüye çıkışlarında, önce birOsman-
lılara (üstelik onlar "Türk" demeyi yeğliyorlardı ve bu nitele-
melerinin doğru mu yoksa yanlış mı olduğunu bilmiyorlardı)
çatarak söze başlıyorlar, dersine çalışmamış öğrencı örne-
gı, geri kalmışlıklarının sorumluluğunu yüzyıllar boyu süren
Osmanlı ya da Türk egemenliğine bağtıyorlardı.
Olaym ilginç yönlerinden biri de Kıbns bunalımının doruk-
lanndan birine tırmanmakta olduğu 1964 yazında, bizım de-
likaniı ile arkadaşlan Yunanlılar ile diyalog kurmakta güçlük
çekmemelerine karşın, din kardeşi Arap dostlar ile bir türlü
uyum sağlayamamış olmalarıydı.
Din kardeşi Arap dostların her birinin konuşmaya başlar
başlamaz, dörtyüz yıllık Türk işgalinden söz etmeleri üzeri-
ne bizim delikanlının sabrı taşmıstı ve sonunda söz alıp anım-
sayabildiğim kadanyla şunları söylemişti:
"Osmanlı imparatorluğu'nun kalıntıları üzerinde kurulmuş
o imparatorluğun bir anlamda uzantısı, bir anlamda ondan
tümüyle ayrı (Lozan'da da bu husus tescil edilmiştir) bir dev-
letin, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir uyruğu, genci olarak ken-
di tarihimizin de bugünümüzün de sorumluluğunu onurla ta-
şıyorum. Lozan Antlaşması, Osmanlı borçlarının ancak bir
bölümünü Türkiye Cumhuriyeti'nin sorumluluğunda olarak
kabul etmiştir. Çünkü alınan borçların yalnızca bir bölümü,
imparatorluğun bugün bizim sınırianmız içinde kalan bölü-
müne harcanmıştır. Bu da gösteriyor ki Türkiye Cumhuriyeti
tüm Osmanlı İmparatorluğu'nun sorumluluğunu taşımaz. Os-
manlı İmparatorluğu'nun yapısı da bir zamanlar imparator-
luk sınırları içinde kalan ülkelerin azgelişmişliğinden, Türk-
lerin ne denli sorumlu tutulabileceğı konusunu hayli tartışı-
lır kılmaktadır.
Doğrusu bu konuşmayı yaptığım için üzgünüm. Konuşma-
mın nedeni, Arap arkadaşlarıma kızmam değil. Kendilerine
kızmadım. Yalnızca bir noktayı belirtmek istiyorum. Ben na-
sıl tarihimin sorumluluğunu taşıyorsam, kendi ekonomik geri
kalmışlığımın sorumluluğunu da yine kendimizde, kendi ulu-
sumuzda arıyorum. Bir ulus olarak geri kalmışlıktan kurtul-
manın ilk koşulu olarak görüyorum bu davranışı ve bir ulu-
sun içinde bulunduğu güçlüklerde, her zaman için önce kendi
kusurlarının, kendi sorumluluklannın neler olduğunu arayıp
bulması, o sorumluluğu başkasına yûklemek yerine, herşey-
den önce kendi yüklenmesi gerektiğine inanıyorum.
Bu çerçeve içinde eğer Arap arkadaşlarım, kendi geri kal-
mışlıklarının sorumluluğunu Türkler üzerine yûklemek isti-
yorlar ve yazgılarının sorumluluğunun başkalarında olmasın-
dan hiç yüksünmüyor, sıkılmıyorlarsa, Türkiye Cumhurıyetii
nin bir yurttaşı olarak bu sorumluluğu da kabul edebileceği-
mi belirtmek isterim."
Delikanlı, çıkışında haklıydı. Emperyalizm kolaycdığma sır-
tını dayamak birçok konuyu açıklığa kavuşturmaya yetmiyor-
du.
Yatakiık ile hödüklük arasında kotan vurup sorumsuzluğun
doruğuna doğru yükselirken, sorumluluğu başkaiarına yük-
lemeyi marifet sanan sözde "anti-emperyalist" edebiyatın ge-
çerli olmadığını görmeyenler, karanlık yarınlarını önleyebile-
cek kafa yapısından da yoksundurlar.
'Anti-emperyalizm", ancak ve ancak emperyalizme karşı
savaş açabilen, onunla eşıt değilse yaktn değerde bir değer-
ler bütünü ile organizasyonu başarabıleceklerın göğuslerini
gere gere kullanabılecekleri bir nitelemedır.
Türkiye üzerinde oynanan oyunlar ile geleceğe yönelik se-
naryoları irdelemeden önce böyle bir saptamayı yapmak sa-
nırım daha sağlıklı sonuçlara varmak açısmdan zorunludur.
TOPLANTI
1965 yılı Balıkesir Ordonat Okuiu 71. dönem mezunlan,
25 yıl sonra bir araya gelerek anılan tazelemek istiyoruz.
23 Mart 1990 Cuma akşamı İTÛ Maçka Sosyal Tesisleri'nde
buluşalım
Bilgi için Tel: Gündüz 169 20 07 - 08 den
Artan Lostar, Gaceleri: 588 41 81 den
Otctay Arseven
Yetersîz haberleşme aygıtınızı son olarak
aşağıdaki numaraları çevirmek için kullanın.
1T3 34 26
İL ıo
K.arel teknolojisi işyerinîzi geleceğe bağlayan
bir iletişim harikasıdır.
Karel Santral ülkemizin ihtiyaçtarına göre geliştiril-
mıştir. Çok yönlü, pratik ve kullanımı kolaydır. Hantal ve
tembel iletişim aygıtlarının yavaşlattığı iş akışı Karel'le
vakıt ve nakıt kazandıran bir hıza kavuşacaktır.
işte Karel'ın size sağlayacağı olanaklardan bırkaçı.
Karel'in otomatik arayıcısı vardır. Aradığınız numara
meşgul ya da düşmüyorsa Karel sizın yerınize surekli
arar, numarayı bulduğu zaman haber verir. Karel ran-
devulannızı hatırlatma özelüğine de sahıptır. Üstelik ge-
mş hafıza kapasıtesi uzun uzun numara çevırmenizi ge-
rektırmez. Hatızanız saatler ve rakarnlarla dolmaz. Ka-
rel'in şifrelı sıstemi sız yokken telefonlarınızın kullanımı-
nı önler, telefon faturalarınız kabarmaz. Ayrıca Karel ile
telefonunuzu kullanarak kapınızı
bile açabilırsinız.
...Ve daha pek çok Karel özelliği
sayesinde teknolojik haberleşmenin
tüm olanaklarından yararlanırsınız.
Zaman yıtırmeden Karel'ı arayın.
Karel'le yaptığınız ilk telefon konuş-
ması ışyerinızın geleceği için önemli
adımdır, unutmayın.
Karel Elektronik San. ve Tic. A.Ş. istanbm ': Osmanlı Sok. 15/4 Meoöıyeköy Tel: (1) 173 34 26 Faks: 175 40 01 Ankaıa: Gerede Sok. 13/A Güvenevler
Tet (4) 167 88 88 Faks: 167 23 08 İzfflir: Bölge Dıstınbütörü TELESlS A.Ş Dr Mustala Enver Bey Cad. 21/3, Alsancak Tel. (51) 22 24 40 Fate 63 39 44
7 - 1 1 M A R T K A R E L B U K O M A ' D A