25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 HABERLER 24 ŞUBAT1990 P A B T I L E R D E N Demirel'den DYP'lilere Suleyman Demirel, bugün toplanacak temsilciler meclisinde tum yöneücilere "Kongreleri demokratik yapın" direktifi verecek. DYP'nin yann yapılacak olan temsilciler meclisı toplantısı, Genel Başkan ı Suleyman Demitel'in konuşması ile I başlayacak. Demirel'in son siyasal • gelişmeleri de değerlendireceği konuşmasının ağırlığım, parti kongreleri oluşturacak. Demirel, 20 ocaktan 29 eylüle buyük kongreye dek sürecek kongre sürecinin, "partiyi halka götürmenin bit aracı" olarak değerlendirilmesini isteyecek. Toplantıya katılacak genel idare kurulu, merkez karar kurulu, yüksek haysiyet divanı üyeleri, milletvekilleri ve örgüt temsilcileıine, "Kongreleri demokratik yapın" direktifi verecek olan Demirel, özellikle delege seçimlerinde tüm partililerin delegelerin tespitine katılmasını sağlamanın yollanm anlatacak. (Ankara/ANKA) Snrıı nnprpplpriS H P t z m i r O U l U U l l C l g C l C İ 1 A h m e t E r s j n d e A sELSANda 2600 işçinin çalıştığını, Otomobil-lş Sendikası'nın bu işyerinde sözleşme yapma yetkisine kavuştuktan sonra, işverenin bir yandan sendikanın yetkisine itiraz ederek mahkemeye başvurduğunu, bir yandan da reorganizasyon bahanesiyle îabrikayı kapaüp işçileri sokağa bıraktığını bildirdi. Ersin, Başbakan Yıldırım Akbulut tarafından cevaplandırılması istemiyle TBMM Başkanlığı'na verdiği soru önergesinde, işverenin bu tutumunun kanunsuz bir lokavt olup olmadığını sordu. Sosyalist Parti Genel Sekreteri Y a lÇ ın Büyükdağlı, son günlerde artan bombalama ve kurşunlama olaylarında devlet içindeki "karanlık güçlerin" parmağı olduğunu iddia etti. Büyükdağh, Türk-lş'e konulan bomba ile köşeye sıkışan Şevket Yılmaz'a can sımidi atıldığını öne sürdü. Sosyalist Parti Genel Sekreteri Yalçın Büyükdağlı yapüğı açıklamada son günlerde bombalama ve kurşunlama olaylarında bir tırmaruş görüldüğünü belirterek bombalama ve kurşunlama olaylarının belirli güçlerce suni olarak tırmandırüdığını söyledi. (Ankara/UBA) iVıfoT"5l T P t Anayasa Mahkemesi 111LCUO. A t t C u m h u r i v e t Başsavcıhğı'nın, Sosyalist Parti'ye (SP) ihtar verilmesine ilişkin istemini oyçokluğuyla reddetti. Yüksek mahkeme, Cumhuriyet Başsavcıhğı'nın "Sosyalist Parti Genel Başkanı Ferit tlsever ve iki parti yöneticisinin geçmişteki mahkûmiyetlerinden dolayı uyarılması" istemini gorüşerek karara bağladı. Anayasa Mahkemesi'nin oyçokluğuyla aldığı kararda, SP'ye ihtarda bulunulmasının uygun olmadığı belirtildi. (Ankara/ANKA) TRT'ye suç duyurusu ve Haber Dairesi yetkilileri hakkında gelecek hafta savcılığa suç duyurusunda bulunacağı bildirildi. DSP Genel Sekreteri Selçuk Sönmez de TRT Genel Müdurü Kerim Aydın Erdem'e bir mektup göndererek, baa sorulara acele yanıt verilmesini istedi. Sönmez, 21 Şubat günü genel müdüre gönderdiği mektupta, TRT'nin DSP'yle ilgili olarak uyguladığı yayın politikasının anayasanın 31, TRT yasasının 5. maddesi hükümlerine aykırı olduğunu bildirdi. Anayasa ve yasa hukümlerinin hiçe sayılarak, tüm uyarılara karşın anayasa, yasalar ve hukuka meydan okur tarzdaki uygulamalann sürdUğüne dikkat çekilen mektupta, Sönmez parti olarak gerekli göriilen tüm yasal yollara başvurmak zorunda bulunduklannı belirterek, genel müdure en kısa zamanda yarut vermesi istemiyle sorular yöneltti. 60 yaşındaki k ö y l ü ^ ^ f 1 m köyünde Halil Başkurt isimli 60 yaşındaki köylünün, Tuğgeneral Erdinç Türe'nin emriyle askerler tarafından öldurüldüğu iddiası TBMM gündemine getirildi. Kars Bağımsız Milletvekili Mahmut Alınak, Başbakan Yıldırım Akbulut tarafından yarutlanması istemiyle TBMM Başkanlığı'na verdiği soru önergesinde, kan kaybıyla öldüğü Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nce açıklanan Halil Başkurt isimli köylünün, Tuğgeneral Erdinç Türe, Üsteğmen Hamza Yaşar ve Asteğmen Nami Acar'ın emriyle Recep Cemil Topçu, Sinan Ertop ve Hikmet Yıldırım isimli askerlerce kurşunlanarak öldurüldüğu iddialarının açıklanmasını istedi. ANAP tstanbul Milletvekili Doğancan . Akyürek, Akbulut hükümetine tamdığı 100 günlük sürenin dolduğunu, partisinden istifa edip etmeyeceği yolundaki karannı bugün açıklayacağını söyledi. Akyürek, partinin yanı sıra milletvekilliğinden de istifa edebileceğini, parlamenterliğe devam etme kararı aldığı ptakdirde, "Bir parti ya da oluşum içinde yer V alabileceğini" bildirdi. Doğancan Akyürek, ANAP'ta yeni hukümetin kuruluşundan bu yana geçen 100 gunü aşkın sürede herhangi bir duzelme görülmediğini ileri sürdü. H İ K m ANAP'ın 1983'deki seviyesini koruyamadığını, halkın sevgi ve desteğini yitirdiğini öne süren Akyürek, şu görüşleri savundu: "-Enflasyonu önleyeceğiz- diye geldik, ama başaramadık. Yüzde 70 enflasyonla bile övünüyoruz. Tütün üreticisine yüzde 30-40 zam veriyor. Sözen-Kurt tartışması Slju heraşerisi Trabzon'un 72. kurtuluş yıldönümü törenlerine katılrnak üzere dün Trabzon'a giden tstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen'in Enerji Bakanı Fahrettin Kurt'u karşılamak için oluşturulan resmi protokolle tokalaşmaması tartışma konusu oldu. Sözen ile birlikte aynı uçakla Trabzon'a gelen Bakan Kurt, Sözen'in protokole uymayarak kendisini karşılayan SHP'li Belediye Başkanı Altay Aktuğ ve partilileri selamlamamasını eleştirdi. Kurt, "Bunlar ayıp, günah şeyler. Bu tür uygunsuz davranışlar Türkiye'ye zarar verir" dedi. Nurettin Sözen ise "Benim görevim bakanı karşılayanları selamlamak değil. Davetlisi bulunduğum belediye başkanına uydum. Bu tepkiye bir anlam vereraedim" dedi. (Trabzon Cumhuriyet) Pişmanlığa ek süre iyileştirilerek süresinin bir yıl uzatılmasını öngören yasa tasansı, TBMM Başkanlığı'na sunuldu. Tasan ile yasadan yararlanma suresi, 30 Mart 1990 tarihinden itibaren bir yıl uzatılıyor. Yapılan düzenleme ile yasadan yararlanmak isteyen sanıklara, avukat tutabilmesi ve avukathk ücretinin devletce karşılanması olanağı da getiriliyor. Yasadan yararlanacaklarla bunların ana-baba, eş ve çocuklanna mahkeme kararı beklenmeksizin maddi yardım yapuabilmesi de öngörülüyor. Mataracı ? nın ziyaretleri • RİZE (Cumhuriyet) — Eski Gümrük ve Tekel Bakanı Tuncay Mataracı, "Mesut Yılmaz ANAP Genel Başkanlığı'na oynuyorsa istifası yerinde değildir" dedi. Çanakkale Yanaçık Cezaevi'nden izinli olarak geldiği Rize'de gazetecilerin sorularmı yarutlayan Mataracı, "Mesut Yılmaz benim hemşerimdir. İstifası ile ilgili konuşmam bana pek yakışmaz. Beni de hiç ilgilendirmez, ama basından öğrendiğim kadanyla Sayın Yılmaz'ın kendi fikirlerini savunduğu için istifa etmesi gayet yerinde ve normaldir. Genel başkanhğa oynuyorsa bu istifa kanımca yerinde değil ve hatalıdır" dedi. Partiiçieğilimlerin gözü, Bozefden boşalan Başbakan Yardımcılığı'nda ANAP'ta sessiz bekleyişBaşbakan yardırncılığına yapılacak atama için parti içi eğilimlerin temsilcileri bazı bakanlarla özel görüşmeler yaparak nabız yokluyorlar. Bakanlar, dengelerin hassaslaştığı bir dönemde hükümette köklü bir değişikliğe gidilmesinin büyük bir siyasi hata olacağı görüşünde birleşiyorlar. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) — Mesat Yılmaz'ın Dışişleri Bakanhğı'ndan "hükümette uyumsuzluk" gerekçesiyle istifa etmesi, ANAP içindeki eğüimle- ri şimdilik "sessizlik" içine sok- tu. Ali Bozer'in Dışişleri Bakan- hğı'na atanması ile boşalan Baş- bakan Yardımcılığı, kulislerin ye- ni konusu oldu. Başbakan Yddı- nm Akbulut'un yardımcıhğına getireceği kişi, parti içi hassas dengeler açısından önem taşıyor. Başbakan YardımahğYna yapıla- cak atama öncesi parti içi eğilim- lerin temsilcilerinin baa bakanlar- la özel görüşrneler yaparak "na- bız yokladığı" öğrenildi. Başbakan Yıldırım Akbulut, önceki gün TBMM'de yapılan te- rörle ilgili genel görüşmeden son- ra gece geç saatlere kadar bazı ba- kanlarla göruştü. Akbulut, Mesut Yılmaz'ın yanında yer alan ancak Yılmaz'ı istifadan vazgeçirmek için çalışan Devlet Bakanı Mus- tafa Taşar ile de önceki gece geç saatlerde görüştü. Görüsmede, Taşar'ın, Yılmaz'ın istifasını de- ğerlendirdiği ve Başbakan Yar- dımcıhğı'na parti içi dengeleri gözetecek bir devlet bakanının ge- tirilmesi yönünde görüş bildirdi- ği öğrenıldi. ANAP goıbu içinde Yılmaz'- ın istifasırun arclından hükümet- te köklü değişiklik beklentileri ağır basarken bakanlar, parti için- deki dengelerin hassaslaştığı bir dönemde hükümet değişikliğine gidilmesinin büyük bir siyasi ha- ta olacağı görüşünü taşıyorlar. Hükümet ve ANAP grubu için- deki etkin bazı bakanlann, Akbu- lut'a Bakanlar Kurulu'ndaki uyumsuzlukları gidermek ve 1983'te hazırlanan hükümet prog- ramına uyum sağlamak açısından "uygun bir zamanda" hükümet- te "yapısal değisiklige gidilmesi" yönunde görüş bildirdikleri öğre- nildi. Özellikle muhafazakâr eği- limdeki ANAP yöneticileri ve ba- kanlar, devlet bakanları sayısmın arttınlmasının yanlış olduğunu, bu durumun bakanlar arasında koordinasyon sıkıntısı yarattığı görüşünü dile getiriyorlar. Başbakan Akbulut'un ise "ya- pısal değişiklik 1 ' önerüerine "ka- palı olmadığı" ancak hükümette köklü değişiklik için bir süre da- ha bekleme eğiliminde olduğu ifa- de ediliyor. ANAP'taki eğilimler. Mesut Habur'da eylem sessizl CtZRE (Cumhuriyel) — Irak - Türkiye arasında ham petrol taşımacılığı yapan tanker sürücülerınin, taşımacılık ihalelerini kazanan fırmaların uyguladığı düşük fıyatlan ve Irak topraklannda karşılaştıklan zorlukları protesto gerekçesiyle başlattığı kontak kapama eylenıi sürerken gunde ortalama beş bin dolayındaki tankerin giriş - çıkış yaptığı uluslararası Habur sınır kapısı, tarihinin en sakin günlerini yasamaya başladı. Kontak kapama eylemi nedeniyle uluslararası E-24 karayolu üzerinde bulunan konaklama tesisleri tankerlerle dolarken fırmaların, taşımacılığın durmasından dolayı büyük zarara uğradığı bildirildi. ANAPX eti gitmiş kemikleri kalmış balığa benzetti Dalan: Mesut Yılmaz'ın şansı sıfcr Parti kurma çalışmalarını sürdüren Bedrettin Dalan, halkın eski politikacılardan soğuduğunu söyledi. Dalan, ANAP kökenli üst düzey yöneticilere parti yönetim kadrolannda görev vermeyeceğini açıkladı. İDRİS AKYÜZ Parti kurma çalışmalarını sür- düren eski tstanbul Büyüksehir Belediye Başkanı Bedrettin Da- lan, parti yönetim kadrolannda ANAP kökenli üst düzey yöneti- cilere görev vermeyeceğini bildir- di. Dalan'ın önderliğinde kurula- cak partinin progranı ve tüzüğü- nün mart ayında açıklanacağı be- lirtildi. Partiyle ilgili ilk tören de bugün CDGP'nin 17 kurucu ve MKYK Uyesinin katılımıyla ilgili olarak yapılacak. Dalan, Mesut Yılmaz'ın Dışiş- leri Bakanhğı'ndan istifastnı de- ğerlendirirken de "Sayın Yılmaz'- ın ANAP içerisindeki başan şan- sını yüzde sıfır olarak görüyonım" dedi. Parti kurma çalışmaları ile il- gili Cumhuriyet muhabirinin so- rularını yanıtlayan Bedrettin Da- lan, "Sadece 1980 sonrası degil, aslında Türk halkı 1960'tan beri depolitize edilmiştir. Bu da o za- manlardaki asıldı, kesildi hadise- lcrinden kaynaklanmtştır. Ancak şimdilerde politize olmaya başladı" dedi. Dalan, "halkın es- ki politikacılardan soğudufu" gö- rüşünü yineleyerek bunun, yeni arayışları gerektirdiğini ve kendi- sinin de bu nedenle parti kurma karan aldığını bildirdi. Yaptığı yurt gezilerinde, halkın "tam anlamıyla" politikaya so- yunduğu izlenimi aldığını anlatan Bedrettin Dalan, "Halk yelerin- ce politize olmuş, politikaya so- yunma>a karar vermişür. Ama belli partiler icerisinde politize ol- manuşür. Sadece 1980 sonrası de- ğil. 1960'tan beri Türk balkında çok kuvvetli bir depolitizasyon vardı. Şimdi her akıllı, her kabi- liyetti insan politikaya girmek istiyor" diye konuştu. Dalan, baa kentierde, parti kurma çauşmalannı sürdüren ko- mitelerde değişiklik yapıldığı ve "ANAP ve DVP kökeniilerin bir- birieriyle yanşügı" iddialarıru ya- nıtlarken "Bu, bir tek İzmir'de var. Başka kentierde değişiklik yok. ANAP'ta üst düzeyde bulu- nanlara, parti yönetim kadrola- nnda yer vermeyi duşunmüyo- rum. Ancak aşağısı için ANAP'- b ya da DYP'li aynmı diye bir ş«y olamaz. Bunlar halkın kendisi, halkın kendisine mi yer vermeye- cegiz? Ama en tepetere çogunluk- la ANAP'lı koyarsak, o zaman ANAP'ın devamı olur. Bunun için parti kurmuyoruz" dedi. Bu arada, Dışişleri Bakanhğı'- ndan istifa eden Mesut Yılmaz'- ın ANAP içerisindeki durumunu da değerlendiren Bedrettin Dalan, "Genel başkanlık yanşında Me- sut Yılmaz'ın şansı olmadığını" söyledi. Dalan bu konudaki gö- riışlerini şöyle açıkladı: "Sayın Yılmaz'ın istifası, aslın- da bir yıl öncesinden olması ge- reken bir hadiseydi. Ama yine dc ablan adımı olumlu göruyorum. Medeni bir harekettir. Ancak Yıl- maz'ın ANAP içerisindeki genel başkanlık yanşındaki şansı bana göre sıfırdır. Çiinkiı karşısında olanlar. örgute de merkez karara da hâkimdirler. Aşağıda kazanma şansı, hemen hemen hiç bırakmı- yoriar insaua. Tesadüfen senin >anında bir adam kazandıgında ellerindeki giicü kullanarak pal diye lagvedivorlar. Bu, iki kişinin oynadıgı pokere benzer. Oyuncu- lar karşılıkh restleşmişler, biri de- miş ki, 'bende kare as var', öteki de 'bende de dolu bir toplu taban- ca var.' Kare as sahibi, ne yapsın, 'sen kazandın' demiş. Oyun bu- dur iste. Yani neticesi önceden belli olan bir yanşa girmek, ener- jiyi yanlış kullanma hadisesidir." Dalan, Mesut Yıhnaz'ın "bü- •yük bir enerji harcayıp ANAP'ı ele geçirmesi" halinde dahi, şan- sı olmadığını öne sürdü. Dalan, "Halkta bitmiş bir ANAP'ı elde etmiş olmak ne getirir? Eti gitmiş, kemikleri kalmış bir balık. Yiye- bilecek mi? Boğaana batar insa- nıa. Pek anlamlı bir şey görmü- yorum. Tabii, berkes kendi kara- nnı kendisi verir."dedi. İlk tören bugün Dalan'ın onderliğinde kuruluş çalışmaları yürütülen Demokratik Merkez Parflsi'nin (DMP) prog- ram ve tüzüğünün mart ayı için- de açıklanacağı ve kuruluş çaüş- malarımn önümüzdeki günlerde tamamlanacağı bildirildi. Yılmaz'ın istifası ile birlikte bek- leyiş içine girdi. ANAP içindeki eğilimİerin Başbakan Yardımcüı- ğı'na yapılacak atamayı bekledik- leri, t>u atamanın ışığında yeni taktikleri belirleyecekleri bildiril- di. Yılmaz'ı destekleyen liberaller, Mesut Yılmaz'a genel başkan adayhğım açıklaması için uygun zamanı ve zemini beklemesi ge- rektiği önerisinde bulundular. Mesut Yılmaz'ın istifasından sonra görüştüğü ANAP'lı liberal milletvekillerinin önerüeri, "Parti içinde Hasan Celal Giizel gibi davranma ve ber koşulda alter- natif başbakan görünümünü koru" çerçevesinde toplamyor. Yılmaz'ın bu öneriler doğrultu- sunda hareket edeceği, ANAP içindeki çekişmelere doğrudan girmeyeceği, parti içinde muhale- fet partilerinin sözcüsü gibi dav- ranmayacağı, bakanlan ve ANAP yöneticilerini yıpratıcı demeçler- den uzak duracağı bildiriliyor. Yılmaz'ın parti içindeki konu- mu netleşinceye dek çalışmaları- nı "teorik düzeyde" yoğunlaştır- ması bekleniyor. Bu süreç içinde ANAP programı yeniden gözden geçirilecek, merkez partisi teorisi üzerinde çalışdacak. Enflasyonla mücadele önerileri hazırlanacak ve ANAP'a kamuoyunda puan kazandıracak yeni sloganlar ve imajlar yaratılması Üzerinde du- rulacak. ANAP'taki muhafazakâr eği- lim ise Yılmaz'ın çıkışı karşısın- da Akbulut etrafında kenetlene- rek, hükümet içindeki güç ve et- kinliğini koruma çabasına girdi. Muhafazakârlar, Başbakan Yar- dımcılığı'na Devlet Bakanı Meh- mel KeçtcUer'in getirilmesi için yogun bir kulis çalışmasına girdi- ler. Muhafazakârlar, ileride yapıl- ması olası bulunan hukümet de- ğişikliğinde ağırhklarını koyabil- mek için, Akbulut'un yakınında yer alıyorlar. Bu arada ANAP grubundaki muhafazakâr millet- vekilleri de dinci kesimın kadro- laşmasına karşı reorganizasyon çalışmalanna giren bakanlara yö- nelik yoğun bir yıpratma kam- panyası başlattılar. Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol, bakanlığın- daki reorganizasyon çalışmaları nedeniyle muhafazakârlann hede- fî durumuna geldi. Çalışraa ve Sosyal Güvenlik Bakanı İmren Aykut ile Devlet Bakanı Güneş Taner de muhafazakârlann "ka- ra listesinde" bulunuyor. Hasan Celal Güzel, bir süre için parti içindeki raücadeleye "ara verirken", Güzelcüer, Mesut Yıl- maz'ı "riage çıkarma taktiği" uy- guluyorlar. Hasan Celal Güzel, parti içi muhalefet lideri gibi gö- rünmekten kaçınma karan aldı. Güzel'in yakın arkadaşlan ise Mesut Yılmaz'ın bundan sonra yürüteceği çalışmanın ve genel başkanlık yanşına açıkça girip girmeyeceğinin netleşmesini bek- liyorlar. Güzelcikr, Yılmaz ve ar- kadaşlarına, "Hükümet ve parti yöneriminde değişiklik" konusun- da işbirliği öneriyorlar. Ancak Yılmaz'ın tutumunun belirgenleş- memesi Güzelcilerin işbirliği öne- rilerinin yarutsız kalmasma yol açıyor. Hava KuvvBttori Komutanlığında Subay Olarak İstihdam Edilmek üzere Personel Alınacaktır. t. ALINACAK. PERSONEL SINIF/BRANŞLARI : F 16 Projesi içın BİLGtSAYAR ve ELEKTRONtK MÜHEKDİSLERİ YÜKSEK MÜHEVDİSLERİ (IBMİn en gelişmiş buyük boy bılgısayan ve ışletım sıstemi ile ven tletışım ağlan konulannda ABD'nde eğitilerek istihdam edilecektir. Aynca yurtdışı yüksek Hsans ımkam mevcuttur). b E>fl>ÜSTRİ MÜHENDtSt/YtJKSEK MÜHESDlSt. c. IZMİR Hava Lisan Okulu için İNGILİZCE ÖCRETMESt (ABD'nde tekamul egitüni imkanı venlecektir). d. PERSONEL, LEYAZIM, MAL1YE ve UIAŞTIRMA SINIFLARI. e. HER BRANŞTA UZMAN TABÎPLER ve VZfAAS DtŞ TABIPLERİ. 2. tSTEKLtLERDE ARANAN NÎTELtKLER : a. ERKEK, Turk Vatandaşı olmak b. Sıvıl ve Asken okullardan çıkanlmamış. öğrencıhkle ilişkıleri tesilroetniş olmak. c. SabıkasuE, yaptınlacak güvenlik soruşturmasından olumlu sonuç almak. Yabancı uyruklu ile evli olmamak. d Sınav ve mulakat değerlendınnesınden sonra sevk cdıieceğî asken hastaneden «SAGLAM» raporu almak. e. Duzeltılmemış nufus kaydına gore 1 ŞLBAT 1990 tanhi ıtıban ile lısans oğrenımıni yapmış olanlar 30, lisans ustıi oğrenımıni tamamlamıs olanlar tçin 35 >aşından buyuk olmamak. f Öğrenim İle ilgili kosullar : (1) Muhendis/Y Mühendisler : Hacettepe, Gazj, ODTÜ. Bılkent, ITÜ, Boğaziçi, Yıldız, Ege. Dokuz Eylul, Karadenu Teknık ve Uludağ U.'nin ilgili muhendıslık fakühelen mezunian. (2) Ingılizce Öğretmenı • Hacettepe, Gazı, ODTC, Ankara, Bıikent, Bogazıçi, Yıldız, Mımar Sinan, Istanbul, Marmara. Ege, Dokuz Eylul, Uludağ Ü nin DTC Edebıvat \ç Egitım Fakülteleri ilgili bdlum mezunian ve pedogojik sertıfîkaya sahip olmahdır (3) Personet smıfı Hukuk, tktisat, Siyasal Bılgıler, tktısadı ve tdari Bılimler fakültelerinitı işletme, kamu yonetımı \e uluslararası İlişkıler bolumleri ıle Basm \e Yayın Yüksekokulu ve Yabançı DUler Yüksekokulu (Ingilızce \eya Aimanca Bölıimü) mezunları (4) Le\azım smıfı : Fakultekrın ıktisat, işletme. mali>e, gıda mühendishği, kimya ve tekstîl muhen- dısliği, gıda ve teknolojisı bolumu mezunlan. (5) Mahve sırufı . Fakuiteierin ikıisat, işletme ve malıye bolunıü mezunian (6) Ulaştırma sınıfı . Muhendıslık fakultelennın makıne muhendisligi, Teknik Eğitim fakultelerinin makıne \e motor bolumu mezunlan (7) Öğrenimını kendi hesabına vapmış olmak (Yurtdışı oğretım dıplomalan denklık belgesı M E B lığından atınmalıdır). (8) Personel. le\azım ve malhe sınıflannda word processor ve data base kullanımı hakkında deneyîmlı olmak ve >abancı dıl bîlmek tercıh nedenıdir 3. BAŞ\ r URU IÇIN ISTENEN BELGELER : a. Muvazzaf subay olma isteğmi (personel, levazım \e malıye sımflan için ilgili fakuiteierin ikltsat, işletme ve malıye bolumu mezunlanndan başvuracaMar, ıstekl» oldugu sadece BtR SINIFI belirtecektır) ve kisisel oz geçmişini içeren dılekçe ve ıkı adet fotoğraf. b Son uç ay içinde ahnan adlı sıcıl raporu e Yetkılı makamlar tarafından onayl^ restmlı nufus huviyet cuzdanı onıeğı d. Noterden ona>h dıploma ^eya okul çıkış belgesı ile transkript veya mezunı>et derecest belgesi. varsa lisansustu belgesı veva Usansustu eğitim oğrencısı olduğunu gosterır belge. e. Yedek subay terhis betgesî sureti (Yd. Sb. lık hizmetını bıtırenlenn I yılını doldurmamış oimalan santır Yedeksubaylık hızmetini muteakip lisansustu öğrenimıne başla>an ve bu ögrenımlerî bitirdikten sonra başvuranlarda bu sure aranmayacaktır) 4. BAŞVURU ŞEKLI VE TARtHt : a Nitehkleri uygun olanlar. başvurulannı; -Hv K K lığı Personel Başkanlıgı 06100 ANKARA» adresine, üçuncu maddede beunüen bclgelerte, en geç 10 MART 1990 tarihiae kadar bızzat veya posta ile yapacaklardır- _b. Yedeksubaylar ve Sılahlı Kuvvetlerde gorevh sıvıl memurlar, başvuru belgelerinin «MUVAZZAF SUBAY OLL'R> kayıtlı nıtehk belgest ile birlikte bağh bulunduğu Komutanlık kanalından muracaat sürcsi İçinde gönde- rilmcsiıu sagtayacaklardır c. Noksan belge gonderen, başvunı tanhınj geciktıren ve\a nıtelikleri uygun olmayanlann dilekçesinc ıslem yapılmayacaktır. d Sınav ve mulakat laribleri başvuranlann adreslenne bilahare bildinlecektir. Kürkçü, 'birlik' tarîışmalarını değerlendirdi: 4 Ayrılıklar öne çıktı' ŞENAY KALKAN Halka açık ilk toplantılannı 6-7 ocakta "Demokrasi Mücadelesi, Devrim Perspektifi ve Program Anlayışlan" ile "Sosyalist De- mokrasi" konulannda yapan sos- yalistler, ikinci toplantılannı 25 martta yine Beşiktaş Anıl Düğün Salonu'nda "Enternasyonalizm" konusunda gerçekleştirecekler. Sosyalistler arası birlik tartışma- lannı başlatanlardan biri olan Er- tuğnıl Kttrkçn 6-7 ocak tartışrna- larının "birleşme"den çok "aynşma" noktalannı açığa çı- kardığını, bu ayrışma noktaları- nın da "demokrasi, devrim oagın- üsı", "sosyalist iktidar mesdesi" ve "sosyalist iktidar yolunda ör- götlenme biçimi" olduğunu söy- lüyor. — Birlik tartışrnalarının sizio, Gencay Gürsoy ve Nail Sathgan'- ın "sosyalistlere" başlıklı çağn- nız ve çağnya kaülan 18 kişinin imzalanyla yayımlanan bir "dek- lerasyon'ia başladıgını, Kuruçeş- me'de yapılan 200'ü aşkın sosya- listin katıldıgı bir toplantıda Bir- lik Tartışmalan Düzenleme Kuru- lu oluşturduğunuzu ve bu kuru- lun saptadığı konulardan ilk iki- sinin de 6-7 ocakta tartışıldığını biliyoruz. O nedenle bu arka planı atlayarak birlik tartışmalannın te- mel amacım anlatır mısınız? KÜRKÇÜ — Birlik tartışmala- nnın şu momentte temel amacı sosyalistler arası bir birliğin olup olamayacağının ortaya çıkarüma- sı. Ya birlik mümkündür ve bu- nun için tartışılmahdır ya da bu- rada toplananlar arasında birlik aramak bir yanılsamadır. Tartış- malar bu iki noktadan hangisinin olacağını ortaya çıkarmaya yöne- lik. Ben kişisel olarak bir birliğin başlıca şartlanndan birinin tama- men sübjektif olan, birliği isteyip istemerne olduğunu düşünuyo- rum. Eğer birlik kuvvetle istenır ve bunun için çalışılırsa bu sağla- nabilir. Bu da tartışrnadan orta- ya çıkmaz. — Yani bir parti kurmak için bir araya gelinmedi... KÜRKÇÜ — Gerçek olmayan şeylerle bir kamuoyu oluştu: Bun- lar bir araya geliyor, bir parti ku- racaklar diye. Belki böyle bir şey olabilir, ama şu anda böyle bir şey yok. Şu anki süreç birleşme ve ay- nşma noktalannın aydınlatıima süreci. — Sizce, bugüne kadarki top- lantılardan yola çıkarak aynşma hangi konularda olacak? KÜRKÇÜ — Birinci ayrışma noktası demokrasi ve devrim pers- pektifi. Bu tartışmalar gösterdi ki TBKP'yle öteki gruplar, kişi- ler arasında bu konudaki aynşma bence netleşti. tkincisi en kaba an- latımıyla tek partili sosyalist ikti- dar ya da çok partili sosyalist ik- tidar meselesinde, ilçüncü ve çok fazla özsel olmadığına inandığım aynşma noktası da örgütlenme modelî. Tartışmalar bu noktalar- da henüz daha netleşmedi, ama iki eğilim var bence: Birincisi le- gal ya da açık parti kurma zorun- luluğu, gerekliliği ve sosyalistle- rin birliğinın sadece bu zeminde olabileceği, ikincisi de bunun sos- yalistlerin mücadelesinin de birli- ğinin de görünümierinden yalnız- ca biri olduğu ve bu görünUmün birliğin kendisinin yerine geçirile- meyeceği, dolayısıyla da sosyalist- lerin birliğinin müesses nizamı aşan bir düzlemde sağlanabilece- ği... Ben ilk ayrışma noktasının hayati önem taşıdığına, burada bir netlik sağlandıktan sonra son ikisinde uzlaşma sağlanabileceği- ne inanıyorum. — Bu sosyalistlerin halka açık ilk toplantılan olmasına. üstelik dünyanın ve Türkiye'uin giınde- minde olan "Sosyalist Demok- rasi" gibi bir konunun tartışdıyor olmasına karşın konuşmacılar za- man zaman bundan uzaklaştı. Siıce tartışmalar "halka açılma" anlamında verirali oldu mu? KÜRKÇÜ — Tartışmamn hal- ka açılması demek onlann gün- demlerindeki sorunlar üzerinde tartışmak demek. Bunu orada da söyledim: Yığınlar hiç kimsenin politikasının doğruluğunu ya da yanlışlığını teorilerine göre tespit etmezler. Kendi taleplerinin nasıl formüle edildiğine göre tespit ederler. Zaten asıl bu taleplerin formülasyonu üzerinde tartışmak gerek. Ben doğrusu tarih tartış- mamn derdimize çok fazla deva olacağına inanmıyorum. Şu mo- mentte teori, program ve örgüt- lenme modeli üzerinde tartışmak gerekli. Yüzümüzü kitlenin hare- ketlerine, onun gündelik mücade- lesini yönlendirmeye çevirmemiz gerektiğine inanıyorum. Örneğin yeni bir sosyal demokrat alterna- tifın gereksiz olduğunu anlatma- Iı, bunun karşısındaki konumu- muzu anlaşılabilir hale getirmeli- yiz. — Parlamentoda siyasi yelpa- zenin solunda kimilerin* göre sos- yal demokrat, kimilerine göre Marksist parti boşlugu var. Ve bu konularda bazı milleUekillerinin yeni parti kurma girişimleri var. Siz bu girişimleri nasıl degerlen- diriyorsunuz? KÜRKÇÜ — Bizim parlamen- todaki boşluklan doldurmak gi- bi bir sorunumûz yok. Dekleras- yon çevresindeki hierkesin sistemi kabul edilebilir kılmayı değil onu aşan bir programı benimsediğini söyleyebilirinı. Dolayısıyla bu gi- rişimi yıpranan resmi solculuğa yeni bir çehıe kazandırma olarak görebiliriz. — Daha tartışılacak beş konu var. Biitün bu tartışmalar biltik- ten sonra sizce ne gibi bir sonuç çıkabilir. Sosyalistlerin birligi hangi çerçevede >a da hangi olu- şumda saglanabilir? KÜRKÇÜ — îlk deklerasyonu yayımlayan çevrede açık parti ko- nusunda henüz bir mutabakat yok. Ancak bir platform oluştu- rulabilir ve buna bağlı olarak da ortak bir haftalık politik yayın or- ganı çıkanlabilir. Ortak yayın or- ganı etrafında daha büyük bir mutabakat saglanabilir gibi görii- nüyor. Eğer böyle bir organı çı- karabilir ve bunun etrafında gev- şek de olsa bir birlik sağlayabilir- sek bu tartışmalardan bir kaza- nım sağlamış oiuruz diye duşünü- yorum.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle