Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19ŞUBAT1990 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/3
NATO'nıın
sonu mu?
• LONDRA <AA) —
İngiltere'de liberal
Demokrat Partisi lideri
Paddy Ashdovvn, NATO ve
Varşova Paktı'nın ortadan
kalkacağını, Doğu ve Batı
Avrupa'yı içine alan yeni
bir Avrupa savunma sistemi
kurulacağını öne sürdu.
Ashdovvn, Independent
gazetesine verdiği demeçte,
Berlin'de yapılacak
uluslararası liberaller
konferansında, iki
Almanya'nın birleşmesini ve
Doğu Avrupa ülkelerindeki
gelişmeleri dikkate alarak
yeni bir Avrupa savunma
sisteminin kurulmasuu
isteyeceğini söyledi.
Şaron istifasını
resmen sundu
• KUDÜS (AA) — lsrail
Endüsirı Bakanı Ariel
Şaron istifasını Başbakan
fzak Şamir'e resmen sundu.
Ortadoğu barışı
konusundaki tutumu
protesto amacıyla bir
haftadır istifa etme
tehdidinde bulunan Şaron,
istifasını dünkü kabine
toplantısında Başbakan
tzak Şamir'e resmen verdi.
lsrail yasalanna göre
Şaron'un istifası,
sunmasından 48 saat sonra
yürürlüğe giriyor. Şaron, 11
şubatta Likud cephesi
toplantısında istifa etme
tehdidinde bulunmuştu.
Irlanda'da stat
anarşisi
• Spor Servisi —
İrlanda'nın Belfast kentinde
Linfield ve D.Celtic futbol
takımlan arasında oynanan
lig maçında çıkan olaylarda
48'i polis 63 kişi yaralandı.
Protestanlann takımı
Linfieid ile Katoliklerin
destefclediği Celtic takımlan
arasındaki maç güvenlik
önlemleri nedeniyle
VVindsor Park Stadı'na
alındı. Ancak bu stattaki
güvenlik önlemleri de
yetersiz kahnca, taraftarlar
önce tribünde daha sonra
da stat çevresinde olay
çıkardılar. Bu arada
güvenlik güçlerinin yer
aldığı bölumde patlamaya
hazır bir de saatli bomba
bulundu. Olaylarda polis
plastik mermi ile
taraftarlara ateş açarken,
stat çevresinde park eden
çok sayıda araç hasar gördü.
Moğolistan:
Tek parti bitti
• ULAN BATOR (AA) —
Moğolistan'da ilk bagımsız
siyasi muhalif grup
kuruldu. Böylece ülkedeki
tek parti dönemi kapanmış
oldu. Başkent Ulan
Bator'da dün toplanan
Moğol Demokratik Birlik
Kongresi'nde "Moğol
Demokratik Partisi" adıyla
ülkenin ilk muhalefet
partisinin kurulduğu ilan
edildi. Moğol Demokratik
Partisi, 69 yüdan bu yana
ülkeyi tek' başına yöneten
KP'nin öncü rolünün
kaldırılmasını ve ülkenin
BM gözetiminde tarafsız bir
ülke haline gelmesini
istiyor.
Çin'de feci
kaza: 41 ölü
• PEKİN (AA) — Çin'in
kuzeyinde, işçilerle
komünist parti yetkilileri
arasındaki toplantı
sırasında, bir fabrikanın
çatısının çökmesi sonucu 41
kişi öldü, 38'i ağır 133 kişi
de yaralandı. Dalian
Merkez Motor Fabrikası'nın
dördüncü katında curaa
günü yapılan eğitim kursu
sırasında çatının aniden
çöktüğü, yaralılardan
38'inin durumunun ağır
olduğu bildirildi.
Irarîda çıg: 21
ttltiy
• LEFKOŞA (AA) —
îran'ın batısındaki Zankl
Doul dağlarında çığ
düşmesi sonucu 21 kişi
öldü, 31 kişi de kayboUju.
. İRNA Ajansı, olayın cuma
akşamı meydana geldiğini
ve 110 kişinin mahsur
kaldığını, daha sonra 79
kişinin kurtarıldığını, 31
kişinin aranmasına ise
devam edildiğini duyurdu.
Ajans, olay hakkında
aynntı vermedi.
Ankara, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın 'uyarısını'yorumladv
Mesaj tüm dünyayadırANKARA (Cumhuriyet Büro-
ı) — New York görüşmelerine
bir hafta kala, Kıbns konusunda
Ankara ile KKTC yönetimi ara-
sında "diplomaük mesaj trafigi"
arttı. Dışişleri yetkilileri, Kıbns
konusunun Ankara için "her za-
manki gibi biiyük hassasiyet" ta-
şıdığını belirtiyorlar. KKTC Cum-
hurbaşkanı Rauf Denktaş'ın An-
kara'ya "uyanlar" içeren açılda-
ması da "bu hassasiyedn Kıbns
konusnnda büyük baskı beklenti-
rinin oldugıı bir aşamada dış dün-
yı karşuında teyid edilmesi" ola-
rak değerlendiriliyor. New York
görüşmelerinden Ankara'nın te-
mel beklentisinin ise "diyalogun
kopmamasınuı oldnğn, ancak
Tftrk askerierinin çekilmesi konu-
saada bâyik tarizler istenirse gö-
rüşnelerin kesilmesinin önlene-
nıeyecegi" ifade ediliyor.
26 şubatta Birleşmiş Milletler
Genel Sekreteri Javier Perez dc
Cacilar ve Kıbns Rum Yönetimi
lideri Yorgo Vasiliu ile bir araya
gelecek olan KKTC Cumhurbaş-
kanı Denktaş'ın önceki günkü
açıklamaları Ankara'da "diplo-
masi dilinin egemen otduğu bir
mesaj" olarak algüandı. Denk-
taş'ın "Türkiye, Kıbns'U bizim
vercmeyeccğüniz tavizi veremcz"
cümlesinin " Ankara'v a mı, Gö-
ne> Kıbns'a mı uyan anlamına
geldigi" yolundaki sorumuzu ya-
nıtlayan bir Dışişleri üst düzey
yetkilisi şöyle dedi:
"Mesaj tüm dünyayadır. An-
cak tabü ki Sayın Denktaş diplo-
Tiirkiye'nin verecegi diyet çok da-
ha agır, çok daha büyük olacak-
ür" sözlerini de yorumlayan yet-
küi, "Türkiye, birtakmı sonuçlar-
dan çekinseydi, Kıbns'ta haklı
gördüğünü savunmaktan şimdiye
kadar çoktan vazgeçerdi" dedi.
"Agır diyet ne olabilir" sorumu-
zu ise aynı yetkili şöyle yanıtladı:
Denktaş'ın söylediği budur."
Büyük baskı bekleniyor
Öte yandan Ankara'nın 26 şu-
bat görüşmelerinaen temel bek-
lentisi, "diyalogun kesilmemesi"
doğrultusunda. "Görüşmeler
kopmasın, ancak Ada'dan asker
çekilmesi gibi konularda yükleni-
Dışişleri çevreleri, Kıbns konusunun Türkiye için her zamanki gibi
"büyük hassasiyet" taşıdığını belirterek, Denktaş'ın Ankara'ya
'uyanlar* içeren açıklamasının, 'bu hassasiyetin dış dünya karşısında
teyit edilmesi' anlamını taşıdığını kaydediyorlar.
Ankara'nın 26 şubatta New York'ta yapılacak görüşmelerden temel
beklentisi, 'diyalogun kesilmemesi' doğrultusunda. Dışişleri,
"Görüşmeler kopmasm, ancak Kıbrıs'tan asker çekilmesi gibi
konularda inatla taviz istenirse, diyalog kesilebiür" görüşünütaşıyor.
masi dilini çok iyi knüanıyor.
Onun sozlerinde bizim bassasiye-
timizin önemine ilişkin uyanlar da
gizli. Denktaş, 'Bu Anadolu'nun
davasıdır' diyerek bu hassasiyetin
hcm altını çizi>or, hem de dış
dünya önünde teyid ediyor."
Rauf Denktaş'ın "Kıbns davası
yeterince müdafaa edilmezse.
"Kıbns'Uki durumu Türkiye'-
nin diger ilişkileriyle baglı kılmak
isteyenler Ankara'yı haklı politi-
kalanndan vazgeçirnıez. Biz soru-
nun bir an önce çözütmesini iste-
riz. Ami her ne pahasına olursa
olsun. Kıbns'ta statüko degişsin
denitemez. Esas agır diyet Kıbns'-
ta taviz veriiirse ortaya çıkar.
lip inatla taviz istenirse
tabü ki diyalog kesUebiür" diyen
bir Dışişleri yetkilisi, 26 şubat gö-
rüşmesine ilişkin Türkiye'nin gö-
rüşünü şöyle dile getirdi:
"Cumhurbaşkanı Özal, VVas-
hington'da Başkan Bush'a Kıbns
konusunda, tahminlerden ileri
açıklamalar yaptı. Özal, Ankara'-
nın KKTC'ye destegini açık bi-
çimde dnyordu. Sayın Denktaş'-
ın önceki günkü aeıklamasuu
New York zirvesinden önce yap-
ması dogaldır. Doğu-Batı gergin-
liginin gevşemesi. bölgesd sonın-
lar üzerindeki baskıyı arttınyor.
Kıbns'ta da böyledir. KKTC'ye
ve dolayısıyla Ankara'ya büyük
baskı bekknebUir. Ama Tnrk as-
kerlerinin çekilmesi gibi konular-
da çok üstüne gelinirse Sayın.
Denktaş görüşmderi kesebilir.
Zaten bu nedenle de uzun süreU
görüşmeler Utenmemişti."
Birleşmiş Milletler Genel Sek-
reteri Perez de Cuellar'ın Denk-
taş ve Vasiliu'yu 12 şubatta bir
araya getirme istegi, daha önce
KKTC tarafından reddedilmişü.
Bu tutumda Denktaş yönetırrünin
Camp David zırvesinin benzeri
maraton görüşmelerden yarar
beklememesi de neden oluştur-
muştu. Görüşmelerin Denktaş'ın
olumsuz cevabı nedeniyle 26 şu-
bata alınması "maraton diyalog"
olasdığını kendiliğinden ortadan
kaldınyor. Çünkü görüşmelerin
uzaması KKTC'deki seçim yasak-
ları nedeniyle mümkün olmaya-
cak.
BeyruVta çatışan birliklerşimdilik mevzilerine döndüler
Ateşkes nefes aldırdı
JAPONYA
Askeri gözlemciler,
tarafların askerlerini
dinlendirmek ve yeni
saldırılara hazırlamak
amacıyla ateşkes ilan
ettikleri görüşünde
birleşiyorlar.
BEYRUT (AjansUr) — Lüb-
nan'da General Micbel Aoun'a
bağlı birliklerle Şamir Caca ko-
mutasındaki Lübnan Milis Kuv-
vetleri arasında önceki gece ilan
edilen ateşkesle birlikte tarafların
mevzilerine döndükleri, ancak
Beyrut'un dağlık kesımlerinden si-
lah sesleri duyulduğu bildiriliyor.
Doğu Beynıt'u ele geçirmek için
savaşan Hıristiyan birlikler arasın-
da 31 ocakta başlayan çatışmalar,
son günlerde iyice şiddetlenmiş ve
18 gundür süren çatışmalarda 610
kişinin ölduğü, 2 bin 200 kişinin
de yaralandığı açıklanmıştı. Aoun
ve Caca'ya bağlı birlikler, önceki
akşam ateşkes kararı almışlar ve
alınan karara uyacaklanm belırt-
mişlerdi.
Ateşkes ilanından sonra her iki
tarafın da ellerindeki güçleri, bü-
yük oranda mevzilerine çektikle-
ri haber veriliyor. Askeri gözlem-
ciler, tarafların askerlerini dinlen-
dirmek ve yeni saldırılara hazır-
lanmak amacıyla ateşkes ilan et-
tikleri görüşünde birleşiyorlar.
Gözlemciler, Doğu Beyrut'ta kısa
süre içinde çatışmalann yeniden
şiddetleneceği goruşündeler.
Ateşkes ilanından yarım saat
kadar sonra çatışmalann birkaç
saat durduğu, ancak daha sonra
gece yarısı daglık bölgelerden si-
lah seslerinin duyulmaya başlan-
dığı bildiriliyor.
Şamir Caca komutasındaki
Lübnan milis kuvvetlerinin (LF),
General Michd Aoun birliklerine
karşı iki yenilgisinden sonra Ca-
ca dışardan yardım istemişti.
Bu arada ateşkes ilanından ön-
ce, LFnin, Beyrut'un kuzeyinde
Aoun'un elinde bulunan Adma
üssüne düzenlediği saldırıda, se-
kiz LF askerinin öldüğü, ll'inın
de yaralandığı kaydedildi.
. Kaynaklar, LPnin Cuniye lima
nı yakınlanndaki Adma üssune
dört saldın düzenlediğini, bunlar-
dan üçünün geri püskünuldüğu-
nü, dördüncüde ise üsse 700 met-
re uzakhktaki bir tepeyi ele geçir-
diğini bildirdiler.
Doğu Beyrut'ta Hıristiyanlar arasındaki kanlı çatışmalarda 18 günde600'den fazla insan öldü, 2 bin
kişi de yaralandı. Enkaza dönüşen Btyrut'un doğusunda, çatışmalann biraz hafiflemesinden yararia-
nan bir Hıristhan çocuk elinde tahta haçla. kum torbalannın iizerine çıkmış. (Fotoğraf: Reuter)
Yeni cumhurbaşkanı için ilk tur oylaması bugün yapılıyor
Yunanistarfda seçim günü
STELYO BERBERAKİS
ATİNA — Yunanistan'da cum-
hurbaşkanhğı seçimleri için par-
lamentoda ilk tur oylama bugun
yapılıyor. Bugun yapılacak oyla-
mada, bir adayın cumhurbaşkanı
seçilebUmesi için 300 üyeli Yunan
Parlamentosu'nda 200 milletveki-
linin oyunu alması gerekiyor.
Yunan Anayasası'na göre ilk
turda gerekli çoğunluğun sağlana-
maması halinde 25 şubatta ikinci
tur oylama yapılacak. Anayasa,
bir adayın cumhurbaşkanı seçile-
bilmesi için yine 200 oyu gerekli
görüyor.
İkinci turda da cumhurbaşka-
nı seçilememesi durumunda Yu-
nanistan Parlamentosu, 3 martta
üçüncü ve son tur oylama için top-
lanacak. Son turda cumhurbaşka-
nı seçilebilmek için 180 milletve-
kilinin oyuna ihtiyaç var.
Anayasaya göre cumhurbaşka-
nı seçilememesi durumunda par-
lamento feshedilerek 40 gun için-
de erken genel seçimlere gidilme-
si gerekiyor. Ancak Yunanistan
1
da daha önce genel seçimlerin 8
nisanda yapılacağı karaflaştırıl-
mıştı. Bu nedenle 3 martta parla-
mento feshedilse bile seçimler 8
nisanda. yapılacak.
Yunan Parlamentosu'nda geçen
yıl 5 kasım seçimlerinden sonra
oluştuğu şekliyle, Yeni Demokra-
si Partisi'nin 148, PASOK'un 128,
sol ittifakm 21, Yeşiller Panisi'nin
1 milletvekili bulunuyor. Diğer iki
sandalye ise bagımsız milletvekü-
leri tsmai] Rodopln ve Apostolos
Lazaris'in.
Nisan ayımn 8'inde yapılması-
na karar verilen genel seçimlere
hazırıanan ülkenin üç büyük par-
tisi ise cumhurbaşkanlığı için or-
tak bir aday gösteremediler. Ülke-
nin en büyük partisi durumunda-
ki sağ eğihmli Yeni Demokrasi
Partisi (YDP), cumhurbaşkanlığı
seçimleri için aday göstermeyece-
ği gibi diğer partilerin gösterece-
ğj adaylardan da hiçbirini destek-
lemeyeceğini açıklamış bulunuyor.
Seçimi
iktidar
kazandıTemsilciler Meclisi'nin 512
üyesini belirlemek üzere
yapılan seçimlerde
Başbakan Toshiki Kaifu
liderliğindeki Liberal
Demokrasi Partisi seçimi
kazandı.
Dış Haberler Servisi — Japon-
ya'da dün yapılan Temsilciler
Meclisi seçimlerinde, iktidardaki
Liberal Demokrasi Partisi, oy
kaybına karşm seçimi kazandı.
Takako Doi'nin liderliğindeki
Sosyalist Parti'nin seçimlerde oy-
larını buyük oranda arttırdığı ha-
ber veriliyor.
Japonya'da 512 üyeli Temsilci-
ler Meclisi, geçen ay hükümet ta-
rafından feshedilmişti. Bir adı da
"Diyet Mecusi" olan TemsücUer
Meclisi'nin yeni üyelerinin behr-
lenmesi amacıyla yapılan seçım-
ferde, 90 milyon kayıtlı seçmenin
yaklaşık yüzde 70'inin oy kullan-
dığı belirtiliyor.
Tokyo dışındaki sandıklardan
gelen ilk haberlere göre Liberal
Demokrasi Partisi, kırsal kesim-
de önemli oranda o> yitirmiş bu-
lunuyor. Ajanslar, Başbakan Tos-
hiki Kaifu liderliğindeki Liberal
Demokrasi Partisi'nin kaybettiği
oylann, Sosyalist Parti'ye geçtiğini
kaydediyorlar.
Japonya'da 1955 yılından bu
yana iktidarda bulunan Liberal
Demokrasi Partisi, son bir yü için-
de uyguladığı tanm ve vergi poli-
tikalan ve yönetimdeki yolsuzluk-
lar nedeniyle muhalefet partileri
tarafından sert biçimde eleştiril-
mişti.
Liberal Demokrasi Partisi, ku-
rulduğu 1955 yıhndan bu yana Ja-
ponya'da iktidarda bulunuyor.
Parti, geçen temmuz ayında yapı-
lan senato seçimlerinde, Sosyaüst
Parti'nin büyük oy patlaması so-
nucu, tarihinde ilk kez olarak se-
natoda azınlığa duşmüştü.
Ur/ TRAKYA
Eski
milletvekili
hapis cezasına
çarptırıldı
tSKEÇE (AA) — tskeçe Bida-
yet Mahkemesi, eski Milletvekili
Abmet Faikoglu'nu 40 gün hapis '
cezasına çarptırdı.
Mahkeme, B. Elinidis isimli bir
Yunanlı gazetecinin, Faikoğlu'-
nun milletvekili olduğu dönemde,
plakasız otomobil kullandığı id-
diasıyla açtığı davada eski Turk
milletvekilini suçlu buldu.
Soz konusu davaya, Faikoğlu'-
nun milletvekili olduğu dönemde
dokunulmazlığı için baküamamış-
tı.
Iskeçe Bidayet Mahkemesi, pla-
kasız otomobil kullandığı gerek-
çesiyle Faikoglu'nu temyiz yolu
açık oltnak üzere ve paraya çev-
rilebilir şekilde 40 gün iı^pis ce-
zasına çarptırdı.
ingiltere'deyapılan kamuoyu yoklamasmın sonucu:
Halk, Gorbi'ye Thatcher'dan çok gtiveniyor
NOP adlı kuruluş tarafından gerçekleştirilen kamuoyu
yoklamasına göre Thatcher'a güvenenlerin oranı °7o 55,
Gorbaçov'a güvenenlerin oranı ise % 72.
EDtP EMİL ÖYMEN
LONDRA — Ingiltere Başba-
kanı Margaret Thatcber, bır ka-
muoyu yoklamasında "güvenir-
Bk" konusunda Sovyet Devlet
Başkam Mihail Gorbaçov'un ge-
risinde kaldı. Alınan sonuçlara
göre Thatcher'a güvenenlerin ora-
nı yüzde 55'ken, Gorbaçov'a gü-
venenler yüzde 72'ye vardı. NOP
adlı firma tarafından yapılan ka-
muoyu yoklaması, aynca Thatc-
her'm Muhafazakâr Partisi'nin de
ana muhalefet Işçi Partisi'nin yüz-
de 12 gerisinden geldiğini göste-
riyor.
İngiltere'de genel seçime yasal
süresi içinde daha iki buçuk yıl
varken Başbakan'a karşı ortaya çı-
kan bu "giıvensizlik", Thatcher
hakkında basında da eleştirel ya-
yınların antığı bir sıraya rasüıyor.
Hükümet çızgisini ve Thatchercı
siyasetleri desteklemesiyle tamnan
"Sunda> Times" Gazetesi bile
Başbakan'ın "artık gerçeklerle ba-
şedemez dunıma geldiğini ve yal-
ntz kalmaya başladığını" yazdı.
Aynı gazetede başka bir yorumda,
"Acaba konutunda yalnu başına
oturup Hırvatlar, Azeriler kimdir,
bu. Hans Modrow kim, Vaclav
HaveJ nereü ve nereden ortaya çık-
ü, Hatk Forıımu diye neye denir
diye mi düşünüyor? Soğuk savaş
günlerini iç çekerek öziemle mi
anyer?" dendi. Aynı şekilde The
Observer Gazetesi de "Demir Ley-
di paslanıyor" başlıkh başyazısın-
da "Herkese cart-curt ediyor.
Ama vakti kalmıyor artık. Kim-
senin görüşü onun için önemli de-
gil. Mesiektaşlanyla göruş aynlı-
ğı içinde, müttefiklerini dinlemi-
yor ve gitgide zayıflıyor. Sovyet-
ler geri çekilirken, Almanyalar
birieşirken, ırk aynmı tarihe gö-
mülürken Demir Leydi paslanı-
yor" dendi.
Başbakan Thatcher'ın son ka-
muoyu yoklamasında aldığı bu
kötü puanlar, lşçi Partisi lideri
Neil Kinnock'un "daha başanlı"
göruldüğü anlamına gelmiyor.
"Güçlü liderlik" ölçeğinde iki li-
der de eşit puan aldı. Bu, Kin-
nock'un halk nazannda hâlâ ye-
terli bir başbakan adayı olarak gö-
rüunediğinın kanıtı. Bir gözlem-
ciye göre, "Kinnock ilerliyor, ama
kaplumbaga hızıyia."
POLTIIKADA
SORUNLAR
ERGUK BALa
Demokratik Sosyalizm
Doğu Avrupa ve Sovyetler Birliği'ndeki şaşırtıcı gelişmeler, çe-
şıtli soruları da gundeme getirdi: Doğu Avrupa ve SSCB nereye
gidiyor? Daha geniş bir çerçevede sosyalizm nereye gidiyor?
Bu konuda nvayet muhtelif. Kimine göre -ki bu görüşe özel-
likie Batı basınında sıkça rastlanıyor- sosyalizm öldü; piyasa ile
merkezi plan, tekelcı parti ıle demokrasi arasında üçüncü bir yol
yoktur. Kimine göre sosyalizm kendini yeniliyor. Kimine göre sos-
yal demoKrasiye, kimine göre demokratik sosyalizme doğru ge-
lişıyor olaylar.
Gelişmelerin yonünü tahmin etmeye kalkışmadan kavramlar
üzerinde durmak yararlı olabilir.
Avrupa'da 1914e kadar sosyal demokrasi, örgütlenmış Mark-
sızmdı. Nitekım Lenin'in partisinin adı daRus Sosyal Demokrat
işçı Partisi idi. 1914'ten sonra ise sosyal demokrasi örgütlenmiş
reformızm anlamına gelmeye başladı.
Gunumuzoe yaşanan olayları da etkilediği ileri sürülebilecek
olan tarihse! bölunme Fransız, Alman ve Avusturya sosyal de-
mokratlarının 1914te savaş vergileri için parlamentoda oy kul-
lanmalan üzenne meydanageldı. İşçi sınıfının temsilcileri, bur-
juvazinın savaşına destek veriyordu. Lenin için bu olgu 2. En-
ternasyonal'in sonu anlamına geliyordu. Nitekirn Bolşevik lider,
"2. Enternasyonal oportünizm yüzünden dağıldı. Yaşasın 3.
Enternasyonal" dıyor, sosyal demokratlarla tüm köbrüleri atmak
için 1918de partisinin adını değistirerek Komünist Parti adını ta-
kıyordu.
Ekim Devrimi ile MaıVsizm ve onunla birlikte "bilimsel
sosyalizm" Bolşevıklerin resmı ideolojisi oldu. 8u olgu da çok
önemli sonuçlar doğurdu. Ortodoks Marksizm, 2. Enternasyo-
nal'in egemen ideolojisi idi; en ateşli savunucularından biri de
Kautsky ıdı. Fakat uyulması zorunlu dogma değildi. Şimdi ise
otoriter devletin desteklediğı ve yaptırım gücüne sahip resmi ide-
oloji oimuştu. Bu resmı ideoloji, sosyal demokrasıyi amansızca
eleştınyordu. Resmi ideolojiden yöneltilen hücumlar ve kendı-
sını bu otoriter modelden ayırma kaygısı, sosyal demokrasıyi li-
beral demokrasıye yanaşmaya itiyordu. Bu işlem sırasında ise
sosyalist içenğinden uzaklaşıyor, reformist yanı daha ağır bas-
maya başlıyordu.
Marksizmin, Bolşevik devletinin resmi ideolojisi olmasının di-
ğer bır sonucu "bilimsel sosyalızmın" tartışılmaz egemenliğinin
tam olarak kurulması oldu.
Aslında Marx'ın doktrinine "bilimsel sosyalizm" adı verilme-
si, 2. Enternasyonal'in sonlarına doğru olmustur. Marx, kapita-
lizmın ekonomı politığinin analızıni yapmış, sistemm işleyişine
bilimsel yaklasımda bulunmuştur. Ama doktrinine bilimsel sos-
yalizm adını taktığını, biz anımsayamıyoruz. Hatta Saint Sımon
gibi 'ütopık sosyalistlerin" bilimsel olma ıddialarıyla alay etmiş-
tir. Sosyaiıst toplumun nasıl işleyeceği yolundaki sorulara verdi-
ği ünlu yanıt ise iyı bilinir: "Geleceğin mutfağı için yemek tarifi
yapamam."
Marksizmi, kendine yeterli "bilimsel sosyalizme" dönüştüre-
rek bir dogma haline getiren ve ıstemeyerek ona en büyük kö-
tülüğü yapan, Marx'ın sevgili ve sadık dostu Engels olmustur.
Engels, Marx'm mezarı başında yaptığı konuşmada, "Darwin'in
doğanın evrim yasalarını bulduğu gibi Marx da insanlık tarihi-
nin gelışme yasalarını buldu" demişti.
Böylece 2. Enternasyonal döneminde Engels'in desteğı ıle yer-
leşen "bilimsel sosyalizm", Bolşevik Devrimi'nden sonra özel-
likle Staiin döneminde "dinsel sosyalizme" dönüştü "Bilimsel
sosyalizmi" tartısmak, eleştirmek, engizisyon döneminde Hıris-
tiyanhğın kurailannı tartısmak kadar büyük ve bağışlanamaz bir
günahtı. Bakunin, 2. Enternasyonal döneminde "Bilimsel sos-
yalizm, onu bilen ya dabildiğini iddia eden kültürlü bir seçkin-
ler grubunun dİKtatörlüğünü getirir" diyordu . Gelişmeler Baku-
nin'i hakiı çıkarmıştır.
Bilimsel sosyaıızmin, tartışılması yasak resmi dogma olması-
nın öatı'aa sol için getırdiğı en olumsuz sonuç ise şu oldu; Batı,
işçı sır.ıfı kapitalıst demokrasi ile demokratik olmayan sosyalizm
arasında kaldı ve birıncisinı seçti. Çünkü artık "zincırlerinden
başka' kaybedecek şeylerı vardı. Kapitalıst rejime karşı yıllardır
mücadele ederek kazandığı hakları tehlikeye atmak ıstemiyor-
du. Isaac Deutcher "Bolşevik Devrimi, Batı'da devrimi caydına
rol oynamıştır" der.
* • *
Coğu'da, komünizm tarafından en sert hücumlara hedef olan,
Batı'da ise komünizme kayacağından kuşku duyulan sosyal de-
mokrasi bu ortamda Marksızmle köprüleri iyice atmaya başla-
dı. Alman sosyal demokratlarının 1959 yılında benimsediği Bad
Goaestterg programındaki ünlü kararda, "Alman Sosyal Demok-
rat Partisi. işçi sınıfı partıslnden, halkın partısine dönüşmüştür"
deniyor ve şöyle devam ediliyordu: "Bundan böyle gerektiğı ka-
dar plan ve mümkün olduğu kadar fazla rekabet."
Günümüzde komünist rejimlerin çözülmesi üzerine kımi çev-
reler sosyal demokrasinin en inandırıcı alternatif olarak kaldığı-
nı savunmakıadırlar. Sosyal demokrasinin Öatı Avrupa'da par-
lak başarılar kazandığı yadsınamaz. Ama dikkat edilırse sosyal
demokrasi bu basarılan kapitalızmin gelişmekte ve büyumekte
olduğu dönemlerde kazanmaktadır. Sosyal demokrasinin politi-
kası Prof. Anthony VVright'in dediği gibi "kapitalıst inekten, sos-
yalist süt sağmaya" benzer. Kapitalıst inek sağlıklı ve kanlı canlı
olduğu süre bu politika (vergiler, sosyal güvenlik sistemleri vs.)
başanlı bıçımde yürütülebilir. Ancak kapitalıst inek hastalandı-
ğmda sosyal demokrasi çaresiz kalır. Çünkü sağacak süt yok-
tur. Sosyal demokrasinin çaresizliğinin nedeni, sadece dağıtım
mekanizmasına müdahale edip üretim sürecine müdahaleden
kaçınmasıdır Bu nıteliği ile de kapitaüzme alternatif değil, ona
bagımlı bir model oluşturur.
Kapıtalızme bağımlı olan reformist sosyal demokrasinin en bü-
yük düşmanı komünizmle ise ilginç bir rastlantı olarak ortak özel-
liği vardır. İki sıstem de bürokratik devletı yaratmıştır. Komünizm,
otoriter bürokratik devleti yaratırken, sosyal demokrasi, refah top-
lumu ve sosyal haklar için devletin yetki ve sorumluluklarını sü-
reklı arttırarak modern, bürokratik refah devletini oluşturmuştur.
• • •
Kapitalizmın "resmi alternatıfi" olarak kabul edilen Doğu Av-
rupa komünızminın çözüldüğü ve sosyal demokrasinin de kapi-
talızme alternatif olmadığı ortamda, başka bır model, bır sosya-
lizm yok mu?
Bu model demokratik sosyalizm olarak görülüyor.
Demokratik sosyalizm, genellikle demokratik olmayan sosya-
lizmle, sosyalist olmayan sosyal demokrasi arasında sıkışıp kal-
mıştır. Demokratik sosyalizm, sosyal demokrasinin aksıne sos-
yalizme bağlı, ama demokrasıye de bağlıdır. Demokratik sosya-
listler, Mamn toplumlatın tarihi gelişmelerinde üretim bıçimi ve
sınıf yapısı teorılerınin önemini kabul ederler, ama katı ekono-
mik determinizme karşı çıkariar. Özellikle "bilimsel sosyalızmin"
bilımsellik iddiasını hafıfletmek isterler. Sosyâlizmin moral yanı-
nı, ahlaki değerler sistemi olarak önemini vurgularlar. Özellikle
sosyalizmi işçi sınıfının zaferi ile özdeşleştırmeye karşı çıkarlar.
Fransız sosyalısti Jean Jaures'e göre işçi sınıfı sosyâlizmin za-
ferinden yararlanacak sınıflardan biri idi, çünkü sosyalizm temel-
de bir değerler sorunuydu ve moral tercihini yapan herkese açıktı.
Jaures, "Sosyalizm ekonomik gücün çeşitlendirilmesi, sıyasal
gucun de ademi merkezileştirilmesidır" der.
Demokratik sosyalizm, otoriter devlet sosyalizmi ile kapitaliz-
mın sadece oağıtımı sürecine müdahale eden sosyal demokra-
si arasında üçüncü yol olarak görünüyor. Demokratik sosyalizm-
de devletin karar mekanizmasında yine önemli rolü vardır, an-
cak bu sıyasal rekabete açık, özgürlükçü, demokratik bir dev-
lettır. Ekonomik planda ise bazı temel ilkelere bağlı kalma koşu-
lu ile piyasa ve rekabetın gerekli olduğunu artık komünist ülke-
ler bıle kabul ediyor Demokratik sosyalizmde, demır-çelik, petro-
kimya, traktor gibi ağır sanayi ile savunma, uzay endüstrileri tü-
ründân daliar kamu mülkiyetındedir. ama özellikle toprak, hafif
tüketim sanayıi, ticaret gibi alanlarda özel teşebbüsün motor ro-
lünü kabul etmek gerekiyor. Başka bir deyışle piyasa ve plan,
kamu mülkıyeti ile özel mülkiyetin birlikte olacağı, demokratik
devletin onemlı ekonomik kararları alacağı, vatandaşları koru-
mak için ekonomik yasama müdahale edeceği, ekonomiyi de-
netleyip gerektığinde yöntendireceği bir modeldır demokratik sos-
yalizm.
Polonya, Demokratik Almanya ve Macaristan'ı bilemıyoruz,
ama sanırız Sovyetler Birliği'nin yönelmek istediği yol budur. Ku-
rulabılırse, Sovyet demokratik sosyalızminde kuşkusuz kamu
mülkiyeti ağırlıklı olarak kalacaktır. Diğer Doğu Avrupa ülkeleri
halk'arının da yıllardır alışık oldukları iş güvencesi, düşük kira,
ucuz ılaç, bedava okul gibi sosyalist değerleri kolay kolay unut-
maları beklenemez.
Doğu Avrupa'da bir model çökmüştür, ancak sosyalizm ölme-
mıştır. Çünkü sosyalist görüş kapitalizmın eleştırisi olarak orta-
(Arkusı 17 Sayfada)