25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/6 DİZİ-RÖPORTAJ 14ŞUBAT1990 40'LARIN CADI KAZANI ü G V R M U M C L Naziler, Türkiye'ye dayatır: Ya dostlukya işgal Ribbentrop, işbirliğinekarşılık 'ada-toprak'vaateder Yunan'dan ada, Bulgar'dan toprak Imanlann 194Vde Türkiye'den 1 1 ibbentrop, Ankara'ya telgraf çeker: j f t Vlmanların 1941'de Türkiye'den istediği silahlı birliklerin Türkiye üzerinden Irak'a geçirilmesidir. Türkiye i hayır' derse Nazi işgali bile gündeme gelebilecektir. ibbentrop, Ankara'ya telgraf çeker: Türkiye geçiş izni verirse, Edirne sının yeniden düzenlenebilir, Ege'den herhangi bir Yunan adası kendilerine verilebüir. erlin, Türkiye ile anlaşma taslağını Ankara'ya gönderir. Türk Dışişleri bazı maddelere karşı çıkar. Türkiye iki ateş arasında kalmıştır: Almanya ve tngütere. Iman Buyükelçı Von Papen, 16 Haziran 1941 günü Hitler'in beklediği müjdeyi Berlin 'e bildirir: Türk-Alman Dostluk Anlaşması iki gün sonra imzalanacaktır. Alman Dışişleri Bakanı Özel tren, 5 Aralık 1942, saat 2.30 Ahndı: 5 Aralık 1942 saat 3.30 No: 1526 Alman Büyükelçilıği/Gızli Büyüktlçt'ye özel (20 kasım tarıhlı ve A 6154 sayılı raporunuza karşılık olarak Türkıye'deki dostlanmızı ıçınde bulundukları güç durumdan kurtarmak üzere sıze beş mılyon altın Alman Markı iletmesını emrettim. Bu parayı cömertçe kullanmamzı ve bana durumu bıldırmenızi rtca ederım.) — 4 — T ^ "Tazı Almanyasının Turkıye'ye ata- / ^ L / nan Buyukelçısı Von Papen'ın go- / ^U revı, savaşta Turkıye'nın Alman- Â. T lara >ardım etmesını sağlamaKtı Papen, bunun ıçın elınden gelenı yapıyor- du Papen, asker kökenlıydı 1932 mayıs ayından 1933 yıh ocak ayına kadar Alman tmparatorluğu Şansölyeuği- nı vapmıştı Hıtler kabınesınde de bakan olarak görcv yapan Papen'ın 1933-38 yılları arasında gö- revı Avusturya Buyükelçilığı'ydı Bu kurt poutıkacı, 1939 yılında Ankara Büyukelçıliği'ne atanmıştı. 1941 yılının ılk ayları, Papen'ın Türkiye ile Almanya arasında bır saldırmazlık paktı ım- zalanması çabalan ile geçtı. Papen, 14 Mayıs 1941 gunu Cumhurbaş- kanı lnönu ile uzun bır göruşme yapıyordu Göruşme konusu "saldırmazlık paktT'ydı Von Papen, tnonu'ye Hitler'den bır mektup Mareşal Çafcmak'ta Nazilere Turan mesajı Von Papen, MnrseJ P»şa üe de görüsür. Mursel, Bakü, 1. Dünya Savaşı sırasında Kafkasya cephesınde bulunmuş; Bakü'ye gi- ren Kafkas tslam Ordu- su'nun başında bu- lunmuştu. Tümgeneral Mürsel Bakü, Papen'e, Çakrnak İle görüştüğünü, Al- manlann olası bir Kafkas saldınsı sırasın- da Türk ordusundaki Azen kökenli subay- lann ızne çtkanirnalannı önerdiğıni ak- tanyor. Nazi Almanyası adına Thrancılık konu- sunda görevlendiriien elcı Hentig de Dr. Harun adındakı bir Turkle görüşür. Dr. Harun Mareşai Çakmak'tan mesaj getırmıştir "Turkler, gerekii silahlan elde ederler- se, tran'dan Baku'ye doğru ilerleyeeekler. Kafkasya'ya dogradan bir saldın sdz ko- MMI olmaz. tnui'da İBgilizlerden bir ran- kakî>t gelmez. RusJar ise direnir." Henüg, Dr. Harun ıie yaptığı görtlşme- nın raporunu 1 Ocak 1942 günü bakanlı- ğa sunar. Dr Hanın 24 Kasım 1941 günü Hen- tig'i nyaret etmiş ve mareşalin şu mesajı- nı getsrmıştK "Turancıhk sorunu Turirfye ve Alnaa- n aramda ffişlri kurmada önemB bir k&- Molabilir. Sav»ştutsaklannapropagan- dayapmakiçiaeairinizeadaffidaverebi- «rtaT Nazi Aimanyası'nın Türancdık raasası sorumlusu Elçı Hentig ile Hüseyin Hüs- nü Erkılet mektuplaşırlar. Elçı Hentig. Türkiye'den beklenmekte- dİT. Ancak eJçı Almanya'da Türkler tara- fmdan uyanhr "Gitmeseniz iyi olur" Erktlet, Hentıg'e 10 kasım günü yazdı- ğı mektupta eiçıye Türkiye*ye niçjn gelme- diğinı sorar Henüg, general Erkilet'e yazdığı 17 Ka- stm 1941 gtınlü mektubunda ılışkılennın kendısıne "beşinci kol" damgaa vurabi- leceğinden endıse ettiğını vaıar General Erkılet ve Alı Fuat Erden, başu yazdıgımu gibi Almanya*>a gidıp, Rus «phesinı görmüşlerdır. îkı generahn AJ- manya gezısındc kendıierıne Hentig eşhk etmıştır. Bu dostluk mektuplasmalan sûrer. Mektuplîjn özel kuryeier geunr, götü- rûrler. Hentig'in kuryesi işadamı Vdi M«B- ger"dir. Erkiiet'm 27 Kasun 19^1 tarihli mektu- bu şöyle başiar: "Veii Menger ksaahyla baaa göuderdi- giniz 17 kaaın tarihli do«tça saöriar.J' Erkılet, Hentig'e "Beşind kol" endişe- sı ile ilgilı şıı yarutı venr: "Siz, birier için asla besinei kol deffl, bir dost. hem de değerli bir dostsons. Erkılet, Hentıg*e ıkı Türk adı verlr. Bun- lar, Mustecip Fagfl ve Edigc KemaJ'dır. "Mastedp bir avtıkat ve juzanLr, ssw- cAk da yapmıştı. Edige de iyi eğitijn gör- möş genç bir insaadır. Her iktd d« Kma> hdır. Sizden bn iki gâvenffir dostuaımı KıruDa göadermeniri ve orads Törk- Ataan çıkarian için kvDatunanıaricaedl- jorum." getîrmıştı. tnönü, Fuhrer'ın övgu dolu mek- tubundan duygulandığını ve kendısınin de tıpkı Hıtler gıbı dostluk ve guven duygula- rıyla dolu olduğunu söyluyordu. Papen, Dışişleri Bakanı Ribbeotrop'a 14 Mayıs 1941 günu 1523 sayılı gızlı telgrafın- da tnönü ile yaptığı göruşmeyı şöyle özetlı- yordu' "Cumhurbaşkaoı eski dostluğnn yeniden kunılmasını hazıriayacak bir anlaşmaya ha- zırdır. tnonn, eğer Almanya berhaogi bir guçie Ttırkiye'ye karşı bır taahhute girmez- se, Turkiye'nin Alman çıkarianna aykın bır anlaşmaya girmeyi ve Almanlaria çelişkiye duşmeji hıç ıstemedığını so\ledı. Cumhur- başkanı, Turk-İngihz anlaşması için de 'ts- tenirse bu çözürn yolu bulunabılır' dedi. Dışişleri Bakanı Saraçogln Ue görnşmeler de bemen başlayacaktır. Irak'a savaş malzemesinin Tîırldye toprak- lanndan ulaşunlması tasansına kesınleşmış gozu Ue bakılabilır." Almardann Turkıye'den o aşamada bütün ıstedıklen, gerektiğınde Kafkasya'ya yapa- cakları saldırıda sılahların Irak'a Türkiye1 den geçinlmesidır. Türkiye buna evet demezse? O zaman da 'Türkıye'yı ışgal' dahi gün- deme gelebılırdı. Alman Dışışlen Bakanı Ribbentrop, Pa- pen'e 16 mayıs günü 338 sayılı notu özel kur- ye ile ulaştırıyordu. Ribbentrop, Turkıye'nın Almanya'ya ya- kın bır sıyaset ızlemesının doğuracağı ola- sılıklar üzerınde duruyor ve soruyordu "Bir darbe olasılıgı var mı?" Bu sonıyla bırbkte Turkiye'nin ıç sıyasetı ile ilgilı bügıler ıstıyordu. Nazi Almanyası, ne yapıp yapıp Türkiye1 de etkık olmaya çalışıyordu. Rıbbentrop'un Papen'e gönderdiği 17 Ma- yıs 1941 tanhlı telgrafta (Alman Büyukelçı- hğı sayı 393) büyükelçıye şu emn venyordu. "Türkiye Ue resmi anlaşma dısında savaş malzemelerinin Türkiye'den hiçbir engefle karşıiaşmadan geçmesini saglayacak bir gizli anlaşma yapüacaktır." Turkıye bu kolayhğı nasü sağlayacaktır? "Silahlann Alman askerleri eşüginde Türk topraklanndan geçişıne izin vererek..." Ribbentrop, bu konuda çok umutlu ve cö- merttır- u Eger Turkiye'nin Alman askerieri eşUfin- de silah ve malzeme geçişıne izin vereceğini anlarsak karşılıgmda Edırne sınınnın olçu- sunu ılende belırlemek uzere duzenlenmesi ve berbangı bir adanın kendilerine verilrae- si $oz konusu olabilir." Nazi Almanyası, Turkıye'nın ağzına bır değıl ıkı parmak bal çalıyor. Bulgar topraklannın bır kısmı Turkıye'ye ve aynca Ege adalarından bın de Türkıye1 ye venlecek' Ribbentrop, aynı gızlı telgrafında "Tnrk- lerin lngilizlerie ilişkilerini surdurmelerini" haklı göruyor; ama tngıltere'nın Türkiye'den desteğinı çekmesı halınde ne olacak? "...Turkiye'nin varlıgını korumak amaayla keadisıne Rus tehdıdıne karşı guvence ara- ması anlayışla karşılanır. Türkiye, Rusya'ya karşı guvenceyi. bizimle ımzalayacağı bir an- laşmada bulacaktır." Alman Dışışlen Bakanlığı bır anlaşma tas- lağı hazırlayarak Papen'e yollar. Tabu bır de gızlı anlaşma gönderuier O sıralar, Başbakan Refik Saydam, Dışış- len Bakanı Şuknı Saraçogln ve Dışışlen Ba- kanbğı Musteşan da Nuraan Menemenciog- lu'dur. Menemencıoğlu, Alman önenlenni be- rumsemez. Anlaşma metnındekı bazı mad- deiere ve tanımlara karşı çıkar. Turkıye, ıkı ateş arasında kalmıştır. Bır yandan tngıltere öte yandan Alman- ya. Turkıye, hem tngılızlerle ıttıfak halinde kalmayı hem de bır saldırmazlık paktı im- zalayarak Alman saldınsı karsısında kendı- sını güvenceye almayı duşunmektedır. Sıcak savaşın bütun şıddetıyle hukum sur- düğu gunlerde Turkıye'nın bu yansızlık sı- yasetı nasıl uygulanacaktı? Ribbentrop, Buyükelçı Von Papen'e yol- ladığı 9 Haziran 1941 gun ve 526 sayılı em- nnde şu gözdağını da venr Tbrkiye'nin. Almanya'mn olum kalım sa- vaşı verdiği tngiltere'yle, dolaylı yoldan da olsa işbirliğine girmesi halinde, Almanya'yı karsısında bulacağı Turk hukumeti tarafın- dan açıkça anlaşılmalıdır." Papen'den Rıbbentrop'a, Rıbbentrop'tan Papen'e gızlı yazılar gelır, gıder. Papen, 16 haziran gunu Dışişleri Bakanı Saraçoğlu ile göruşur Buyükelçı artık mujdeyı verecektır Anlaş- ma iki gun sonra ımzalanacak Yarın: Atsız-Sabahattin Alı davası mııı [tnkıîâbcı Genclik Gazetesiçtkıyor. TOeft Cumhunyet Türk • Alman Dostluk Paktı •MMR.4 f*<Utof4*> Muahede 10 seneliktir ve iki memtefcet arazilerinin masunigeth ve tamamiyeti mülkiyesine mütekabilen riayeti taahhüd etmektei Türk ve IJFIkûmetleri •"" PA " IH """' Dofrudan doğruya veya dolayısile yekdiğeri aleyhine müteveccih hertürlü harekâttan içtinab edecekler C. H. F. Crupu Barvekibn iz»hatı»*d«n sonrm muahetkyi itttfakk v« Jkmh* anumda Unrfl> etti Türk-Alman anlaşması — Realist bir «iyasctin iki tarafa da --- seref ve menfaat temin eden bu tabü tezahürünü milletlerimizin mcmnuniyetlc karçılayacakları tüphesizdır Cumhuriyet'in 19 Haziran 1941 (ustte) ve 20 Haziran 1941 (yanda) tarihli sayılan Hüsrev Gerede: Bağımsız bir Turan deyleti kurulabilirTürkıye'nın Berlın'dekı Büyükelçısı Husrev Gerede'y- dı. Gerede, asker kökenli bır Idıplomattı Balkan Savaşı'- na katılmış, daha sonra Atı- na Büyükelçılığı'nde asken ataşe olarak görev yapmıştı 1 _ ™ _ Bınncı Dünya Savaşı'nda igtT^SStptm Doğu cephesınde savasan % i « Gerede, Kafkas Orduları J T Ü H H Harekât Şube Mudurluğu de yaptı Kafkas Barış Konferansı'na katıldı. Kâ- zım Karabekir ve Mustafa Kemal'in kurmay başkanlığında çalıştı Gerede, Alman Dışışlen Bakanlığı Musteşa- n VV'eiszsacker ile 5 ağustos gunu Berlın'de gö- ruşuyor ve şu önende bulunuyordu "Rusya'daki Turk kabilderi aracüığı Ue anti- Sovyet propaganda yunıtme olanağı var." Musteşar VVeıszsacker, aynı gun Bakan Rıb- bentrop'a yazdığı 994 sayılı yazıda şu değerlen- dırmeyı yapıyordu. "Gerede... Açık bir biçimde Kafkas halkla- nnın ileride tampon bir devlette birieşebılecek- lerini soyledi ve Hazar'ın doğusunda bağımsız bir Turan devleti kurulabıleceğini ustu kapalı bi- çimde anlatlı. Gerede bunlan bir soyleşi havasında soyleme- sine karşın, Ali Fuat'ın (Erden) Von Papen'e soyledikleri tamamıyla aynı sozler olduğuna go- re, uzerinde durdugu noklalar hiç de rastlantı- sal değildir." Şükrü Saraçoğlu: Sovyetler'in yok edilmesi gereklidirVon Papen, Dr Refik Saydam'dan sonra başba- kanlığa getınlen Dışışlen Ba- kanı Şukru Saraçoğlu ile 27 Ağustos 1942 günü görüşür. Konu, Sovyetler'de yaşayan Türklerdir. Saraçoğlu "Bir Turk ola- / rak Rusya'nın yok edflme- sini" ıstedığını söyler. Al- manya, Kafkasya'yı ışgal » J \ ederse, Turkıye'nın buraİar- da yaşayan Türklerın durumları ile ılgılenmesı doğaldır Papen, Saraçoğlu de göruşmesınden sonra ka- leme aldığı raporunda şu değerlendırmeyı yapar: "Turkler, eğer ulkenın çeşıtli kesimlerindeki azınlıklann aktif ışbirlıgı sağlanır ve egıtilirse- ki dogal olarak bu Alman nıhu ve ekonomik ve askeri onderliğı ile sağlanacaktır- Rus sorunu için kalıcı bir çozum bulunabilir." Hitler'in gözu Baku petrollerindedır. Baku petrollennden de Turklere pay vermeyı hıç dü- şunmemektedır Papen Almanların bu planını 27 ağustos ta- nhlı raporuna şöyle yansıtır: "Torkiye'nin katkısı olmaksızııı ve Maslu- manlarla tumuyle işbiriiği yapmadan ba ulke- len yönetebiliriz". Naa unparatorluğu, topraklanna Kafkasya'yı da katacağından o kadar emındır Hıtler de Papan de kısa surede yanıldıklanm anlayacaklardır. BERL1NDE Millı 5«fi«iı LONDRADA SEVİNC M. Hitlere AKIŞLER bu«ekt»fc mmtm haiıbir hsditedîr Türk san'at hayattnda "•^.ri-^ Maaııf Vekilimn bcyanatı •*•!»» »*• Hm*4r Von Papen'ingizli raporu( 5 Ağustos 1941: Türk hükümetinin Azeri Türklerine ilgisi giderek artmaktadır* Buyükelçı Von Papen, anlaşmanın ımza- lanmasından son derece hoşnuttur. Bu ara- da boş durmaz, ılgı alanı Pan-Turan hare- ketlerdır. Papen, İstanbul'da Turk ajanlar ile gö- nışür Göruştukten sonra da raporunu ya- zar. 5 Ağustos 1941 gunu Alman Buyukelçı- lığYnın Tarabya'dakı yazlığından, Berlin'de- kı Dışışlen Bakanlığı'na A3018/41 sayılı ra- poru gonderır. "t>i haber alan guvenilir bir ajan tara- fından bildirilmiştir. Turk hukumet çevreleri Almanlann Rus- ya'daki başarılan açısından Turk-Rus sını- n otesindeki soydaşlann yazgılanna ozel- likle de Azeri Türklerine giderek artan bır ilgi gosteriyorlar. Bu çevrelerde 1918 olaylannı yeniden ya- şama ve ozellikle Baku petrol bolgesini ele geçirme egılimi goze çarpıyor. Bu amaç için bir kısmı Abdülhamid za- manında benzer gorevler yapmış kişüerden oluşan bir uzmanlar kurulu kunılmuştur. Bu kurumun gorevi, içeride goçmenler ara- sında, dışanda da ozellikle Iran Azerbay- canı'ndan Hazar'a kadar Turk bolgelerini >eni Turkiye'ye katmak uzere, malzeme ve yandaş toplamaktır. Bu grubun lideri tsUnbul MUIervekUi Şükru \enıbahçe'dır (Aılesi Turkıye'de >er- leşmiştir, ancak Tatar kökenli olduğu ileri sarulmektedir). Erkılet Ankara'da Doğu Turkleri sorununda Türk hükümetinin ajanlarmdan biri General Hüseyin (Emir) Erkilet'tir. Kendisi Tatar kökenlidir. Esendal Kabil Büyükelçisi Memduh Şevket Esendal da resmi görevi nedeniyle hükümetin idediği siyasete aykırı bir tutum takmamaz. Her ne kadar Turancılarla bîr tutulmaması gerekiyorsa da kendisi Doğu Türklerine olan yakın dostluğu ile tanınmaktadır. OtekUer şunlar: Nurı Paşa (Eırver Paşa'nın kardeşi, tslam Ordusu'nun komulanı, agabeyi Enver Pa- şa'nın Pan-Turancı pianlanna ozel ilgi duy- masıyla tamnmıştır). Prof Zekı Veledı (Başkır) tslanbul Uni- versitesi'nde profesördu, Ataturk ile arasın- da geçen bir tartışmadan sonra Turkiye'den aynlıp Viyana, Halle ve Bonn'da geçici su- reler kaldı. Ahmet Cafer (Ahmet Saıt Cafer olarak da tanınırV Bir Kınm Turku. Keodisine hiç guvenilmeyecegine inanılır. Avnı /amaada hukumet ajanı olarak çakşır. General Sikos- ki'nin Londra'daki Prometheus orgutune hâlâ yakın olduğu sanılıyor. \hmet Cafe- roğlu adıyla tanınmış bır Turkologdur. Bir sure once goruşmeler için Ankara'ya gelen Kabil Bnyukelçisi Memduh Şevket de avnı gruptan savılabilir. Memduh Şevket, resmi gorevi nedeniyle hukumetin izlediği siyasete avkırı bir tutum izkyemez. Mem- dnh Şevket'in yukandakilerle bir tutulma- ması gerekijorsa da kendisi Dogu TMrkle- nne yakın dostluğu ile tanınmaktadır. Ankara'daki hukumet çevrelerinin bn Doğu Turkleri (Azerbaycan dışanda tatal- mak kosulu Ue Volga Turklen. Tatariar Turkmenler) ile ilgili planı, onlan, bağım- sız görunen. ama Turklerin 'danışman' ola- rak sryasal ve kultnrel açuardan egeme* rora oyaayacaklan bir Doğü Turk oevletinde toplamaktır. Fakat bu planlar, Dogu Turklerinin kendi isteklerine pek ujmtıyor. Doğu Turkleri, Turkiye'de yaşayan Turklerin gerçek kultu- runu son yülarda değil, nke yıllar once kay- bettikleri kanısındadırlar. Baku'de bunla- ra 'Türkçe konuşan Levantenler' gozuyle bakılmakudır. Bu yuzden, kendileriyle ne kadar az ılişkıye gırilirse o kadar tyidir. Bu gelişmelerin tarihi bııılerce yıl geriler- dedir. Osmanlı tarihınde vuzyıllarca sara> yın ve imparatorluğun yuksek vonetidleri, Turklerden oluşmamaktaydı. Macar köken- li, Arnavut ve son olarak da Abdulhamit ddnemınde Çerkez ve Arap kokenHydiler. (Bu tarihi kavrara ve siyasal tavır, Teb- riz'de, ilgili çevrekrle yapılan konuşmalar- da sık sık ifade edilmiştir. Tebriz halkı da (Arkası /?. Sayjada)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle