Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/6 DİZİ-RÖPORTAJ 14ŞUBAT1990
40'LARIN CADI KAZANI ü G V R M U M C L
Naziler, Türkiye'ye dayatır: Ya dostlukya işgal Ribbentrop, işbirliğinekarşılık 'ada-toprak'vaateder
Yunan'dan ada, Bulgar'dan toprak
Imanlann 194Vde Türkiye'den 1 1 ibbentrop, Ankara'ya telgraf çeker: j f t Vlmanların 1941'de Türkiye'den
istediği silahlı birliklerin Türkiye üzerinden
Irak'a geçirilmesidir. Türkiye
i
hayır' derse
Nazi işgali bile gündeme gelebilecektir.
ibbentrop, Ankara'ya telgraf çeker:
Türkiye geçiş izni verirse, Edirne sının
yeniden düzenlenebilir, Ege'den herhangi
bir Yunan adası kendilerine verilebüir.
erlin, Türkiye ile anlaşma taslağını
Ankara'ya gönderir. Türk Dışişleri bazı
maddelere karşı çıkar. Türkiye iki ateş
arasında kalmıştır: Almanya ve tngütere.
Iman Buyükelçı Von Papen, 16
Haziran 1941 günü Hitler'in beklediği
müjdeyi Berlin 'e bildirir: Türk-Alman Dostluk
Anlaşması iki gün sonra imzalanacaktır.
Alman
Dışişleri Bakanı
Özel tren, 5 Aralık 1942, saat 2.30
Ahndı: 5 Aralık 1942 saat 3.30
No: 1526
Alman Büyükelçilıği/Gızli
Büyüktlçt'ye özel
(20 kasım tarıhlı ve A 6154 sayılı
raporunuza karşılık olarak Türkıye'deki
dostlanmızı ıçınde bulundukları güç
durumdan kurtarmak üzere sıze beş
mılyon altın Alman Markı iletmesını
emrettim. Bu parayı cömertçe
kullanmamzı ve bana durumu
bıldırmenızi rtca ederım.)
— 4 —
T ^ "Tazı Almanyasının Turkıye'ye ata-
/ ^ L / nan Buyukelçısı Von Papen'ın go-
/ ^U revı, savaşta Turkıye'nın Alman-
Â. T lara >ardım etmesını sağlamaKtı
Papen, bunun ıçın elınden gelenı yapıyor-
du
Papen, asker kökenlıydı
1932 mayıs ayından 1933 yıh ocak ayına
kadar Alman tmparatorluğu Şansölyeuği-
nı vapmıştı
Hıtler kabınesınde de bakan olarak görcv
yapan Papen'ın 1933-38 yılları arasında gö-
revı Avusturya Buyükelçilığı'ydı
Bu kurt poutıkacı, 1939 yılında Ankara
Büyukelçıliği'ne atanmıştı.
1941 yılının ılk ayları, Papen'ın Türkiye ile
Almanya arasında bır saldırmazlık paktı ım-
zalanması çabalan ile geçtı.
Papen, 14 Mayıs 1941 gunu Cumhurbaş-
kanı lnönu ile uzun bır göruşme yapıyordu
Göruşme konusu "saldırmazlık paktT'ydı
Von Papen, tnonu'ye Hitler'den bır mektup
Mareşal
Çafcmak'ta
Nazilere
Turan mesajı
Von Papen, MnrseJ
P»şa üe de görüsür.
Mursel, Bakü, 1.
Dünya Savaşı sırasında
Kafkasya cephesınde
bulunmuş; Bakü'ye gi-
ren Kafkas tslam Ordu-
su'nun başında bu-
lunmuştu.
Tümgeneral Mürsel
Bakü, Papen'e, Çakrnak
İle görüştüğünü, Al-
manlann olası bir Kafkas saldınsı sırasın-
da Türk ordusundaki Azen kökenli subay-
lann ızne çtkanirnalannı önerdiğıni ak-
tanyor.
Nazi Almanyası adına Thrancılık konu-
sunda görevlendiriien elcı Hentig de Dr.
Harun adındakı bir Turkle görüşür.
Dr. Harun Mareşai Çakmak'tan mesaj
getırmıştir
"Turkler, gerekii silahlan elde ederler-
se, tran'dan Baku'ye doğru ilerleyeeekler.
Kafkasya'ya dogradan bir saldın sdz ko-
MMI olmaz. tnui'da İBgilizlerden bir ran-
kakî>t gelmez. RusJar ise direnir."
Henüg, Dr. Harun ıie yaptığı görtlşme-
nın raporunu 1 Ocak 1942 günü bakanlı-
ğa sunar.
Dr Hanın 24 Kasım 1941 günü Hen-
tig'i nyaret etmiş ve mareşalin şu mesajı-
nı getsrmıştK
"Turancıhk sorunu Turirfye ve Alnaa-
n aramda ffişlri kurmada önemB bir k&-
Molabilir. Sav»ştutsaklannapropagan-
dayapmakiçiaeairinizeadaffidaverebi-
«rtaT
Nazi Aimanyası'nın Türancdık raasası
sorumlusu Elçı Hentig ile Hüseyin Hüs-
nü Erkılet mektuplaşırlar.
Elçı Hentig. Türkiye'den beklenmekte-
dİT. Ancak eJçı Almanya'da Türkler tara-
fmdan uyanhr
"Gitmeseniz iyi olur"
Erktlet, Hentıg'e 10 kasım günü yazdı-
ğı mektupta eiçıye Türkiye*ye niçjn gelme-
diğinı sorar
Henüg, general Erkilet'e yazdığı 17 Ka-
stm 1941 gtınlü mektubunda ılışkılennın
kendısıne "beşinci kol" damgaa vurabi-
leceğinden endıse ettiğını vaıar
General Erkılet ve Alı Fuat Erden, başu
yazdıgımu gibi Almanya*>a gidıp, Rus
«phesinı görmüşlerdır. îkı generahn AJ-
manya gezısındc kendıierıne Hentig eşhk
etmıştır.
Bu dostluk mektuplasmalan sûrer.
Mektuplîjn özel kuryeier geunr, götü-
rûrler.
Hentig'in kuryesi işadamı Vdi M«B-
ger"dir.
Erkiiet'm 27 Kasun 19^1 tarihli mektu-
bu şöyle başiar:
"Veii Menger ksaahyla baaa göuderdi-
giniz 17 kaaın tarihli do«tça saöriar.J'
Erkılet, Hentig'e "Beşind kol" endişe-
sı ile ilgilı şıı yarutı venr:
"Siz, birier için asla besinei kol deffl,
bir dost. hem de değerli bir dostsons.
Erkılet, Hentıg*e ıkı Türk adı verlr. Bun-
lar, Mustecip Fagfl ve Edigc KemaJ'dır.
"Mastedp bir avtıkat ve juzanLr, ssw-
cAk da yapmıştı. Edige de iyi eğitijn gör-
möş genç bir insaadır. Her iktd d« Kma>
hdır. Sizden bn iki gâvenffir dostuaımı
KıruDa göadermeniri ve orads Törk-
Ataan çıkarian için kvDatunanıaricaedl-
jorum."
getîrmıştı. tnönü, Fuhrer'ın övgu dolu mek-
tubundan duygulandığını ve kendısınin de
tıpkı Hıtler gıbı dostluk ve guven duygula-
rıyla dolu olduğunu söyluyordu.
Papen, Dışişleri Bakanı Ribbeotrop'a 14
Mayıs 1941 günu 1523 sayılı gızlı telgrafın-
da tnönü ile yaptığı göruşmeyı şöyle özetlı-
yordu'
"Cumhurbaşkaoı eski dostluğnn yeniden
kunılmasını hazıriayacak bir anlaşmaya ha-
zırdır. tnonn, eğer Almanya berhaogi bir
guçie Ttırkiye'ye karşı bır taahhute girmez-
se, Turkiye'nin Alman çıkarianna aykın bır
anlaşmaya girmeyi ve Almanlaria çelişkiye
duşmeji hıç ıstemedığını so\ledı. Cumhur-
başkanı, Turk-İngihz anlaşması için de 'ts-
tenirse bu çözürn yolu bulunabılır' dedi.
Dışişleri Bakanı Saraçogln Ue görnşmeler
de bemen başlayacaktır.
Irak'a savaş malzemesinin Tîırldye toprak-
lanndan ulaşunlması tasansına kesınleşmış
gozu Ue bakılabilır."
Almardann Turkıye'den o aşamada bütün
ıstedıklen, gerektiğınde Kafkasya'ya yapa-
cakları saldırıda sılahların Irak'a Türkiye1
den geçinlmesidır.
Türkiye buna evet demezse?
O zaman da 'Türkıye'yı ışgal' dahi gün-
deme gelebılırdı.
Alman Dışışlen Bakanı Ribbentrop, Pa-
pen'e 16 mayıs günü 338 sayılı notu özel kur-
ye ile ulaştırıyordu.
Ribbentrop, Turkıye'nın Almanya'ya ya-
kın bır sıyaset ızlemesının doğuracağı ola-
sılıklar üzerınde duruyor ve soruyordu
"Bir darbe olasılıgı var mı?"
Bu sonıyla bırbkte Turkiye'nin ıç sıyasetı
ile ilgilı bügıler ıstıyordu.
Nazi Almanyası, ne yapıp yapıp Türkiye1
de etkık olmaya çalışıyordu.
Rıbbentrop'un Papen'e gönderdiği 17 Ma-
yıs 1941 tanhlı telgrafta (Alman Büyukelçı-
hğı sayı 393) büyükelçıye şu emn venyordu.
"Türkiye Ue resmi anlaşma dısında savaş
malzemelerinin Türkiye'den hiçbir engefle
karşıiaşmadan geçmesini saglayacak bir gizli
anlaşma yapüacaktır."
Turkıye bu kolayhğı nasü sağlayacaktır?
"Silahlann Alman askerleri eşüginde Türk
topraklanndan geçişıne izin vererek..."
Ribbentrop, bu konuda çok umutlu ve cö-
merttır-
u
Eger Turkiye'nin Alman askerieri eşUfin-
de silah ve malzeme geçişıne izin vereceğini
anlarsak karşılıgmda Edırne sınınnın olçu-
sunu ılende belırlemek uzere duzenlenmesi
ve berbangı bir adanın kendilerine verilrae-
si $oz konusu olabilir."
Nazi Almanyası, Turkıye'nın ağzına bır
değıl ıkı parmak bal çalıyor.
Bulgar topraklannın bır kısmı Turkıye'ye
ve aynca Ege adalarından bın de Türkıye1
ye venlecek'
Ribbentrop, aynı gızlı telgrafında "Tnrk-
lerin lngilizlerie ilişkilerini surdurmelerini"
haklı göruyor; ama tngıltere'nın Türkiye'den
desteğinı çekmesı halınde ne olacak?
"...Turkiye'nin varlıgını korumak amaayla
keadisıne Rus tehdıdıne karşı guvence ara-
ması anlayışla karşılanır. Türkiye, Rusya'ya
karşı guvenceyi. bizimle ımzalayacağı bir an-
laşmada bulacaktır."
Alman Dışışlen Bakanlığı bır anlaşma tas-
lağı hazırlayarak Papen'e yollar. Tabu bır de
gızlı anlaşma gönderuier
O sıralar, Başbakan Refik Saydam, Dışış-
len Bakanı Şuknı Saraçogln ve Dışışlen Ba-
kanbğı Musteşan da Nuraan Menemenciog-
lu'dur.
Menemencıoğlu, Alman önenlenni be-
rumsemez. Anlaşma metnındekı bazı mad-
deiere ve tanımlara karşı çıkar.
Turkıye, ıkı ateş arasında kalmıştır.
Bır yandan tngıltere öte yandan Alman-
ya.
Turkıye, hem tngılızlerle ıttıfak halinde
kalmayı hem de bır saldırmazlık paktı im-
zalayarak Alman saldınsı karsısında kendı-
sını güvenceye almayı duşunmektedır.
Sıcak savaşın bütun şıddetıyle hukum sur-
düğu gunlerde Turkıye'nın bu yansızlık sı-
yasetı nasıl uygulanacaktı?
Ribbentrop, Buyükelçı Von Papen'e yol-
ladığı 9 Haziran 1941 gun ve 526 sayılı em-
nnde şu gözdağını da venr
Tbrkiye'nin. Almanya'mn olum kalım sa-
vaşı verdiği tngiltere'yle, dolaylı yoldan da
olsa işbirliğine girmesi halinde, Almanya'yı
karsısında bulacağı Turk hukumeti tarafın-
dan açıkça anlaşılmalıdır."
Papen'den Rıbbentrop'a, Rıbbentrop'tan
Papen'e gızlı yazılar gelır, gıder.
Papen, 16 haziran gunu Dışişleri Bakanı
Saraçoğlu ile göruşur
Buyükelçı artık mujdeyı verecektır Anlaş-
ma iki gun sonra ımzalanacak
Yarın:
Atsız-Sabahattin Alı
davası
mııı
[tnkıîâbcı Genclik
Gazetesiçtkıyor.
TOeft
Cumhunyet
Türk • Alman Dostluk Paktı
•MMR.4 f*<Utof4*>
Muahede 10 seneliktir ve iki memtefcet arazilerinin masunigeth
ve tamamiyeti mülkiyesine mütekabilen riayeti taahhüd etmektei
Türk ve IJFIkûmetleri •""
PA
"
IH
"""'
Dofrudan doğruya veya dolayısile yekdiğeri
aleyhine müteveccih
hertürlü harekâttan içtinab edecekler
C. H. F. Crupu
Barvekibn iz»hatı»*d«n sonrm muahetkyi
itttfakk v« Jkmh* anumda Unrfl> etti
Türk-Alman anlaşması
— Realist bir «iyasctin iki tarafa da ---
seref ve menfaat temin eden bu tabü
tezahürünü milletlerimizin mcmnuniyetlc
karçılayacakları tüphesizdır
Cumhuriyet'in 19 Haziran 1941 (ustte) ve 20 Haziran 1941 (yanda) tarihli sayılan
Hüsrev Gerede:
Bağımsız bir
Turan deyleti
kurulabilirTürkıye'nın Berlın'dekı
Büyükelçısı Husrev Gerede'y-
dı.
Gerede, asker kökenli bır
Idıplomattı Balkan Savaşı'-
na katılmış, daha sonra Atı-
na Büyükelçılığı'nde asken
ataşe olarak görev yapmıştı
1
_ ™ _ Bınncı Dünya Savaşı'nda
igtT^SStptm Doğu cephesınde savasan
% i « Gerede, Kafkas Orduları
J T Ü H H Harekât Şube Mudurluğu de
yaptı Kafkas Barış Konferansı'na katıldı. Kâ-
zım Karabekir ve Mustafa Kemal'in kurmay
başkanlığında çalıştı
Gerede, Alman Dışışlen Bakanlığı Musteşa-
n VV'eiszsacker ile 5 ağustos gunu Berlın'de gö-
ruşuyor ve şu önende bulunuyordu
"Rusya'daki Turk kabilderi aracüığı Ue anti-
Sovyet propaganda yunıtme olanağı var."
Musteşar VVeıszsacker, aynı gun Bakan Rıb-
bentrop'a yazdığı 994 sayılı yazıda şu değerlen-
dırmeyı yapıyordu.
"Gerede... Açık bir biçimde Kafkas halkla-
nnın ileride tampon bir devlette birieşebılecek-
lerini soyledi ve Hazar'ın doğusunda bağımsız
bir Turan devleti kurulabıleceğini ustu kapalı bi-
çimde anlatlı.
Gerede bunlan bir soyleşi havasında soyleme-
sine karşın, Ali Fuat'ın (Erden) Von Papen'e
soyledikleri tamamıyla aynı sozler olduğuna go-
re, uzerinde durdugu noklalar hiç de rastlantı-
sal değildir."
Şükrü Saraçoğlu:
Sovyetler'in
yok edilmesi
gereklidirVon Papen, Dr Refik
Saydam'dan sonra başba-
kanlığa getınlen Dışışlen Ba-
kanı Şukru Saraçoğlu ile 27
Ağustos 1942 günü görüşür.
Konu, Sovyetler'de yaşayan
Türklerdir.
Saraçoğlu "Bir Turk ola-
/
rak Rusya'nın yok edflme-
sini" ıstedığını söyler. Al-
manya, Kafkasya'yı ışgal
» J \ ederse, Turkıye'nın buraİar-
da yaşayan Türklerın durumları ile ılgılenmesı
doğaldır
Papen, Saraçoğlu de göruşmesınden sonra ka-
leme aldığı raporunda şu değerlendırmeyı yapar:
"Turkler, eğer ulkenın çeşıtli kesimlerindeki
azınlıklann aktif ışbirlıgı sağlanır ve egıtilirse-
ki dogal olarak bu Alman nıhu ve ekonomik ve
askeri onderliğı ile sağlanacaktır- Rus sorunu
için kalıcı bir çozum bulunabilir."
Hitler'in gözu Baku petrollerindedır. Baku
petrollennden de Turklere pay vermeyı hıç dü-
şunmemektedır
Papen Almanların bu planını 27 ağustos ta-
nhlı raporuna şöyle yansıtır:
"Torkiye'nin katkısı olmaksızııı ve Maslu-
manlarla tumuyle işbiriiği yapmadan ba ulke-
len yönetebiliriz".
Naa unparatorluğu, topraklanna Kafkasya'yı
da katacağından o kadar emındır
Hıtler de Papan de kısa surede yanıldıklanm
anlayacaklardır.
BERL1NDE Millı 5«fi«iı LONDRADA
SEVİNC M. Hitlere AKIŞLER
bu«ekt»fc
mmtm
haiıbir
hsditedîr
Türk san'at hayattnda
"•^.ri-^ Maaııf Vekilimn bcyanatı
•*•!»» »*• Hm*4r
Von Papen'ingizli raporu(
5 Ağustos 1941: Türk hükümetinin Azeri Türklerine ilgisi giderek artmaktadır*
Buyükelçı Von Papen, anlaşmanın ımza-
lanmasından son derece hoşnuttur. Bu ara-
da boş durmaz, ılgı alanı Pan-Turan hare-
ketlerdır.
Papen, İstanbul'da Turk ajanlar ile gö-
nışür Göruştukten sonra da raporunu ya-
zar.
5 Ağustos 1941 gunu Alman Buyukelçı-
lığYnın Tarabya'dakı yazlığından, Berlin'de-
kı Dışışlen Bakanlığı'na A3018/41 sayılı ra-
poru gonderır.
"t>i haber alan guvenilir bir ajan tara-
fından bildirilmiştir.
Turk hukumet çevreleri Almanlann Rus-
ya'daki başarılan açısından Turk-Rus sını-
n otesindeki soydaşlann yazgılanna ozel-
likle de Azeri Türklerine giderek artan bır
ilgi gosteriyorlar.
Bu çevrelerde 1918 olaylannı yeniden ya-
şama ve ozellikle Baku petrol bolgesini ele
geçirme egılimi goze çarpıyor.
Bu amaç için bir kısmı Abdülhamid za-
manında benzer gorevler yapmış kişüerden
oluşan bir uzmanlar kurulu kunılmuştur.
Bu kurumun gorevi, içeride goçmenler ara-
sında, dışanda da ozellikle Iran Azerbay-
canı'ndan Hazar'a kadar Turk bolgelerini
>eni Turkiye'ye katmak uzere, malzeme ve
yandaş toplamaktır.
Bu grubun lideri tsUnbul MUIervekUi
Şükru \enıbahçe'dır (Aılesi Turkıye'de >er-
leşmiştir, ancak Tatar kökenli olduğu ileri
sarulmektedir).
Erkılet Ankara'da
Doğu Turkleri
sorununda Türk
hükümetinin
ajanlarmdan biri General
Hüseyin (Emir)
Erkilet'tir. Kendisi Tatar
kökenlidir.
Esendal Kabil Büyükelçisi Memduh Şevket
Esendal da resmi görevi nedeniyle hükümetin
idediği siyasete aykırı bir tutum takmamaz.
Her ne kadar Turancılarla bîr tutulmaması
gerekiyorsa da kendisi Doğu Türklerine olan
yakın dostluğu ile tanınmaktadır.
OtekUer şunlar:
Nurı Paşa (Eırver Paşa'nın kardeşi, tslam
Ordusu'nun komulanı, agabeyi Enver Pa-
şa'nın Pan-Turancı pianlanna ozel ilgi duy-
masıyla tamnmıştır).
Prof Zekı Veledı (Başkır) tslanbul Uni-
versitesi'nde profesördu, Ataturk ile arasın-
da geçen bir tartışmadan sonra Turkiye'den
aynlıp Viyana, Halle ve Bonn'da geçici su-
reler kaldı.
Ahmet Cafer (Ahmet Saıt Cafer olarak
da tanınırV Bir Kınm Turku. Keodisine hiç
guvenilmeyecegine inanılır. Avnı /amaada
hukumet ajanı olarak çakşır. General Sikos-
ki'nin Londra'daki Prometheus orgutune
hâlâ yakın olduğu sanılıyor. \hmet Cafe-
roğlu adıyla tanınmış bır Turkologdur.
Bir sure once goruşmeler için Ankara'ya
gelen Kabil Bnyukelçisi Memduh Şevket de
avnı gruptan savılabilir. Memduh Şevket,
resmi gorevi nedeniyle hukumetin izlediği
siyasete avkırı bir tutum izkyemez. Mem-
dnh Şevket'in yukandakilerle bir tutulma-
ması gerekijorsa da kendisi Dogu TMrkle-
nne yakın dostluğu ile tanınmaktadır.
Ankara'daki hukumet çevrelerinin bn
Doğu Turkleri (Azerbaycan dışanda tatal-
mak kosulu Ue Volga Turklen. Tatariar
Turkmenler) ile ilgili planı, onlan, bağım-
sız görunen. ama Turklerin 'danışman' ola-
rak sryasal ve kultnrel açuardan egeme* rora
oyaayacaklan bir Doğü Turk oevletinde
toplamaktır.
Fakat bu planlar, Dogu Turklerinin kendi
isteklerine pek ujmtıyor. Doğu Turkleri,
Turkiye'de yaşayan Turklerin gerçek kultu-
runu son yülarda değil, nke yıllar once kay-
bettikleri kanısındadırlar. Baku'de bunla-
ra 'Türkçe konuşan Levantenler' gozuyle
bakılmakudır. Bu yuzden, kendileriyle ne
kadar az ılişkıye gırilirse o kadar tyidir.
Bu gelişmelerin tarihi bııılerce yıl geriler-
dedir. Osmanlı tarihınde vuzyıllarca sara>
yın ve imparatorluğun yuksek vonetidleri,
Turklerden oluşmamaktaydı. Macar köken-
li, Arnavut ve son olarak da Abdulhamit
ddnemınde Çerkez ve Arap kokenHydiler.
(Bu tarihi kavrara ve siyasal tavır, Teb-
riz'de, ilgili çevrekrle yapılan konuşmalar-
da sık sık ifade edilmiştir. Tebriz halkı da
(Arkası /?. Sayjada)