Katalog

14 ŞUBAT 1990 CUMHURÎYET/15 HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGUN İTleîeoroKjf 0Benef Müdürtügü'nılen atnan bılgıye göre biıtün bUgetenırc çok tuıu' lu Marmaramn batıst ıle Kıfiey Ege ıtşında tüm yurt yaflı» geçecetc yaflı»r y«r yeı e; kılı ve sûreM ohıak Crare genetlde yaCmuı lc An»c*ı'r«jn ttoeyMiin yûteekleriteOG- gu Ana**ı1ıuııtaaey<e dogusunda kar şek- lınde olacak. H M sıcakkfrntJa onem* br degısMk otmayacak- Rfegir gûney ve oab « 6 n » t a oıto tafnMk. yet yv kunOt ve kısa surah nrtına ştMndt estcek. Denzle- nmcderûzoâr Mamora ve E g e * gün ba- ttgvekarayeUen Cneto danalenmEde tabte ve loocsön ^ 6 . Gûney Eg« w Atatena ve Dogu Karadenızde 74 kuvvetnde saatffi 16-27. Güney Ege ve Akdene ve Dogu Kara- demrte 33-40 deraz mtli hala esecek Dâl- 12° 6° DıyartaJar 8° 3°Edıme 9° 3°Erancan 4° 0°Enurum 0 ° - f EsloşatUf 4° 6° 3°Gıresun O-Muş 4°>*0de 6°0nlu Ma 3° Samsun 2°Sıırt 3-Sınop 6°Sreas ga yûkseMKtı 1,5 te 2,5, Gün* Ege. Attene ve Doju Kandemzde yer * r girûş uzaklıg- 10 km ıMaymda olacak Van Gbliı nöe lava Cok btduttı ve kar /agışlı geçect» Rfcgâr gtlney yönlerden orta ku»vetie esecek. göl haffl çatKanniı oiacak uenızıı ı buuOu j »agmurtu m ssM /Çiuflı A açık B DukıHu G-guvşt K «jf» S-ssfc V-yagmurlıı t'Lızbon Cezayır Tunu: > / ASria V j N ^ 1 "KaFiîre» J Sâm DÜNYA'DA BUGÜN Amstenlam Y 8° Amman Y 18° A«na Y 13° Ba0dat 8 19° Smelona B 20° Basel Betgrat Beıfn Bam Brüteel Y e° Y w° B 7» Y 8° Lentngrad Londra Madnd Mılano Mon'.-eal Moskovs Mûfth Ne* Yorit Cenevre Cezayır Cıdde DuDayı Frankfurt ûme heBınn Kalnre Kopenhaj KUn LeAoşa 8° B 8° Y 7» B 21° A 17» A 20° B 10° Y '6° K 4° Y 18° Y 5» Y 8° Y «• K 2° Y 8° B 16° Y 9° B 1° K 0° Y 9» B 9" K 2° 8° Y 5° Roma Sofya Sam Pans Prag A 19° Y 16° Y 5° Y 17° B 16° B 8° Y 7° Y 7° B 5° WkslringtanB 8° Züflh Y 6° Tunus Varşova Venedık BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Kimi giyeceklere sertlik vermek için kullanıian bir tür ku- maj. 2/ Osmanlı dev- letindeki sivil rütbe- lerden biri... Bir şeyi yapmayı önceden iste- yip düşünroe. 3/ Ra- don elementmin sim- gesi... Sığınn öd kese- sinden çıkan ve sarılı- ğı iyi ettiğıne inanılan taş. 4/ Kaynar suda haşlanıp üzerine yağ gezdırilen mısır unu yemegi. 5/ Bir yıldız- la gök eşleği arasındaki uzaklık... Es- ki Mısır'da güneş tanrısı. 6/ Toprak... Limonluk. 7/ Terbiyesiz ve aşağıhk kımse... tthal edilecek mallann çeşit- lerini ve miktarlarını gösteren liste 8/ Kalite. 9/ Balık yakalamakta kullanı- ian sürtme ağlannın yanlarında bulu- nan takviye ipleri. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Polarizasyon aracı yapımında ve sus taşı olarak kullanıian taş yapıcı bir mi- neral. II Bir şeyin ön tarafı, cephe... lstem dışı yapılan harektt. 3/ Radyum elementinin simgesi... Büyük çivi... Uzakiık anlatmakta kullanıian söz. 4/ Sevimlilik, şirinlik. 5/ Üvey ana... Bir nota. 6/ Bir geminin baş ve kıç tarafiannda çektiği sular arasındaki fark... Dar, uzun ve hafıf bir yarış kayığı. 7/ Ayaklı içki kadehi... Ta$ di- bek. 8/ Eskiden bakanlık anlamında kullanıian sözcük. 9/ Tanta- lın simgesi... lri taneli bezel^e. 60 YIL ÖNCE Cumhunyet Darülbedayide 14 ŞUBAT 1930 Cemiyeti Belediye'nin Darülbedayi Mürakaba Encütneni muessesenin ıslahı için çareler düşünmektedir. EnCumen artist adedinin tezyidi lilzumuna kati kanaat getirmiştir. Fakat bu bir bütçe meselesi oldugu için şimdiden karar verilmemektedir. Mamafıh bir san'atkâr yetiştirme kursu açılacaktır. Bu kursta bilhassa kadın san'atkârlar yetiştirilecektir. Encumen Avrupa tiyatrolannın nizamnamelerini getirtmiş olup bunları tetkik etmektedir. Yapılan tetkikata göre bu sene Darülbedayi seyircilerinin miktan 60 bine baliğ olmuştur. Geçen seneden bir misli fazla ragbet olmuştur. Encümen artistlerm istikbalüe yakından alakâdar olmağa karar vermışür. Bu sene fazla temin edilen hasılatın Darülbedayi teavün sandığına verilmesi munasip görülmektedir. Bu sandık bu sene açılacak ve gittikçe artistler için daha faydalı bir hale gelecektir. Bu sandık her sene Darülbedayi balosu verecek ve hasılat temin edecektir. Bu sene yalnız umumi bir müsamere verilecekıir. Haydarpaşa-Toros Yanndan itibaren Haydarpaşa - Toros ekspresi işlemeğe başlıyacaktır. Yataklı vagonlar şirketi umum müfettişi M. Şinigos, bu yeni hattın küşadi münasebetile dün şehrimize gelmiştir. Yann Bağdat'a kadar gidecektir. Toros ekspresi, yanndan itibaren cumartesi, pazartesi, çarşamba olmak üzere haftada üçgün saat 16 yı 8 geçe Haydarpaşa'dan hareket edecektiı. Buna mukabil cuma, pazar ve salı günleri de saat 12'de Haydarpaşa'ya muvasâlat edecektir. Yataklı vagonlar şirketi İstanbul müdüru Hüsnü Ragıp Beyin verdiği izahata göre Toros ekspresi 2 yataklı araba, bir lokanta vagonu bir 1 inci, iki 2 inci mevki, bir 3 üncü mevki araba ile bir furgondan mürekkep olacaktır. Yataklı vagondan biri Bağdat servisi için Nusaybin'e diğeri de lokantalı vagonla beraber Mısır servisi için Rayaha kadar gidecektir. Yemekler Ankara ekspresindeki gibi itinalıdır. 30 \TL ÖNCE CumhuriY e( Ormancıların isyanı 14 ŞUBAT 1960 Orman Mühendisleri Odasımn bugun yapılan altıncı genel kurul toplantısında, Içel DP milletvekili Sami Göknar'ın başkanlığındaki yönetim kurulunun yaymlamış oldugu iyimser bir tebliğ munakaşalara yol açmıştır. Bu tebliğe itiraz eden üyelerden îsmet öztunalı, tebliğin, kaleme alanların Sami Göknar şahsi mütelaalanm aşamayacağım belirtmiş, tam tersine ormanlanmızın günden güne harabeye surüklendiğini söylemiş, her yıl ormanlanmızdan 100 bin hektann çıplak arazi haline geldiğini, Orman Genel Mudürlüğünün bir raporuna atfen ileri sürmüştür. Gene aynı kaynağa dayanarak belirttiğine göre, Türkiye ormanlanndan koylü tarafından plansız ve çok defa kaçak olarak yapılan kesimlerin yıllık miktan 10-11 milyon metreküp arasındadır. •< Daha sonra söz alan DÇ Sinop milletvekili ömer özen de Öztunalı'nın fikirlerine ıştirak etmiş ve şöyle devam etmiştir: "— Hakikatleri saklamak her derde deva olmaz ve mesleğe zarar getirir. Tebliğ, ormanlanmızda eli baltalı bir kaçaktan fazla tahribat yapmıştır. Eli baltalı bir kaçağın yapacağı zarar 2 veya 3 hektann dışına çıkamaz. Halbuki tebliğ bütün yurda yayılmıştır^' GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet M.Ç. serbest bırakıldı 14 ŞUBAT 1989 "Dtişünce suçlusu" olarak DGM'de yargılanmakta olan M.Ç. "komünizm propagandası yapacak bilinçte olup olmadığının" saptanması için gözlem altında tutulduğu İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan dün bırakıldı. M.Ç. bugün üçüncü kez yargıç karşısına çıkacak. Karatas Lisesi 1. sınıf öğrencisi 15 yaşındaki M.Ç. geçen eylül ayında okullar açıldıktan birkaç gün sonra sınıfm masalanna ve defterine orak - çekiç şekli çizdiği, Marks ve Lenin'in adlannı yazdığı gerekçesiyle okul mudurü Turan Baysal tarafından polise ihbar edilmişti. 10 gün Emniyet Müdürluğu 1. şubede gözaltında tutulan M.Ç. daha sonra gönderildiği DGM'ce tutuklanarak Buca Cezaevi'ne konmuştu. TARTIgMA Acil Çözüm: Tdniz Içme Suyu Halk-ekmek yapan belediye, kanımca şu anda ekmekten daha acil bir sorun haline gelen temiz su ihtiyacını böylesi bir halk- su projesi ile kısa sürede çözebilir. "lstanbul'un 1 nurnaralı sorunu, su soru- nudur". Sözen, 26 Mart seçimlerinden sonra görevi devralırken bunları söylemişti. Hayat bu tespiti dogruladı, doğa, yağmurunu esir- geyerek sorunu daha yakıcı bir hale getirdi. Ne yapmalı? Tespiti yapan Belediye yetkilileri çözüm üretemediler. îşi kadere bıraktılar. Kanımca aünması gereken ilk acil tedbir, tstanbullulara teraiz, güvenli, ucuz içme su- yu sağlamak olmalıdır. Bilindiği gibi mevcut su şebekesi, "içme suyu şebekesi'Mir ve ken- tin içme suyu ihtiyacını karşılamak üzere ya- pdmıştır. Şimdi bu suyun hiç olmazsa yer yeı "mikroplu" oldugu bir gerçek ise çare bul- mak gerekir. "Kaynatın" önerisi yetersizdir çünkü an- cak bir aile birimi temelinde uygulanabilir. Istanbullular içme suyu ihtiyacını, musluk suyu dıştnda, a) Pet şişelerle, b) Kaynak sulan ile karşıhyorlar. Bilindiği gibi "Şaşal", "Hayat", "Niksar" vb. gibi pet şişeli sular birkaç yıldır piyasada satılıyor. lmkânlan yeterli olanlar, içme su- yu ihtiyaçlannı büyük ölçüde bu yoldan sağ- lıyorlar. Çeşitli çalışma yerlerinde, okullarda insanlar imkânlarını zorlayarak pet su içiyor- lar. 10 m 1 suyu halka bedavaya sağlayan Bele- diye, Istanbullular1500 cm ! lük yani bir içim- lik suya en az 750 TL., 1.5 litrelik pet suya 1300 TL. 3 litrelik pet suya da en az 2.000 TL. ödemeye mahkûra ediyor. Buna gore 4 kişi- lik bir ailenin içme suyu tüketimi ayda asgari 100.000 TL.dır. Pet şişe, ancak yolculuk vb. gibi özel du- rumlarda bir işlev taşıyabilir. Düzenli kent ya- şamında, cam şişeler varken insanlan petlere alıştırmak olacak şey değildir. Üstelik petle- rin çevre kirletici etkileri de bilinirken. b) Kaynak sularının hem kapasiteleri sınır- lıdır, hem de ucuz değillerdır. Sokaklarda sa- tılan "damacana'Mar ise görece hesaplı ol- makla birlikte "ne idüğü belirsiz" durumda- dır. Güvenli değildir. Belediye öncelikle bun- ları denetlemeli, temiz olanlanna mühür vb. vurarak halka güven vermelidir. Geriye kalan çare, Belediye'nin temiz, ucuz, içme suyu üretmesi ve bunu dağıtmasıdır. Be- lediye, mevcut kaynaklannda ürettiği temiz suyu, sakıncah durumdakj şebekeye verme- den "şişeleme"li ve halka ulaştırmalıdır. Çe- şitli büyüklüklerdeki kaplarla (0.5 litreden, ev tüketimi için 3-5 litrelik şişelere, okullar ve iş- yerleri için 20-50 litrelik kaplara kadar) mev- cut dagıtım ağı kullamlarak (bakkallar, mar- ketler, pazarlar, Belediye'nin satış birimleri) bu temiz ve ucuz su, kolayca tüketiciye ulaş- tınlabilir. Halk-su, yani temiz ve ucuz içme suyu işi, 15-20 kamyonia ve birkaç yüz bin şişe ya da kapla (uzmanlan daha iyi bilir) bir haftada başlatılabilir. Yeter ki isteyelim. Kullanma suyu açısından durumun parlak olmadığı ortadadır. Yağışlann yetersizliği, yetkililerin suçu olamaz. Ancak onlar da to- pu geçmişe atmayı bir yana bırakmalı ve pra- tik çareler geliştirmelidirler. 20 yıllık proje- lerle olsa olsa insanlan çileden çıkaıtabilirler. Ortalıkta dolaşan laflara bakıhrsa Uç seçe- nek var. a) Biyolojik antma yolu ve sağlanan suyuri kullanma suyu olarak değerlendirilmesi bj Denizden su elde etmek c) Bolu'dan vb. uzak yörelerden su getirt- mek. Belediye yetkilileri bu projelerin maliyetle- rini halka açıklamalı, konuyu tartışmaya aç- malı ve çözüm için tstanbulluların desteğini istemelidirler. Bu projelerden hangisi daha pa- halıdır, hangisi en kısa sürede sonuçlandın- labilir vb. Bunlan bilmek ve tartışmak zorun- dayız. Kanımca en pahalı proje, kenti susuz bırak- maktır. Bunun maliyeti hepsinden ağır ola- bilir. Bunun ekonomik maliyeti milyarlarca TL'lik kayıplar, sosyal maliyeti bulaşıcı has- talıklar vb. gibi felaketler olabilir. Siyasi ma- liyeti ise lstanbul'u yeni Dalanlara mahkûm etmektir. CÜNEYT AKALIN Çevirmen / İstanbul *Ça]]şma Hayatma Katkılar'a Vaıııt 1988 yılında gerçekleştirilen bir yasa değişikliği ile İş Yasası'nda öngörülen, özellikle işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili cezalar büyük ölçüde artırümıştır. 5 Şubat 1990 tarihli Gazetenizde "Çalışma Hayatnıa Katkılar" başlığıyla yayınlanan Fa- nık ATASU imzalı mektup incelenmiştir. Eşi, bir süre Bakanlığımızda Hukuk Mü- şaviri olarak çalışmış, daha sonra emekliye ay- nlmış bulunan Faruk Atasu*nun mektubun- da, Bakanlığım hakkında haksız ve asılsız id- dialara yer verilmiştir. Bakanlığım işçi sağlığı ve iş güvenliği ko- nusu üzerinde büyük bir hassasiyetle durmak- tadır. Nitekim, tş Müfettişlerimizce 1989 yı- bnda 57 binden fazla ışyeri denetlenmiş, si- gorta müfettişlerine son iki yılda yaptırılan toplu denetimler sonucu 125 bin kaçak işçi ve 27 bin işyerinin SSK'na kaydı yapılmıştır. 1988 yılında gerçekleştirilen bir yasa deği- şikliği ile tş Yasası'nda öngörülen, özellikle işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili cezalar bü- yük ölçüde artınlmıştır. Daha önce, 30 bin lira olarak uygulanan ceza miktan, 1 milyon', bazı hallerde 1,5 milyon liraya yükseltilmiştir. Ancak, bu önemli sorunun sadece denetim- le ve ceza uygulamasıyla halledilebileceğini sanmak yanılgıdır. Çünkü, konu çok boyutludur ve yalnız Ba- kanlığımın, yalnız resmi makamlann çabala- nyla çözülmesi mümkün değildir. Her tşyeri- ne, her tezgâh başına bir müfettiş koymak im- kânı yoktur. öncelikle, bu bir eğitim sorunu, hem işçi, hem de işverenin bilinçlendirilmesi sorunudur. özellikle, küçük yaşta çocuklann kötü şart- larda, sağlıksız işyerlerinde çahştınlmaması konusunda ailelere büyük sorumluluk düş- mektedir. Ailelerin çocuklarının sağlığına ve eğitimine önem vermesi gerekmektedir. Işve- renlerin de ucuz emek peşinde koşmamalan, çocuklanmızı eğitimlerine, gelişmelerine en- gel olmayacak şekilde, yasa hükümlerine uy- gun olarak çalıştırmalan, insaf ve vicdan ile hareket etmeleri zorunludur. Kısaca, işçi sağ- lığr ve iş güvenliği, çok yönlü toplumsal bir sorundur. Ve Bakanlığırruz yanmda sendika- lann, ailelerin, işverenlerin, mahalli idarele- rin önemli görev ve sorumluluklan vardır. Mektupta aynca, Bakanlığımızda "uzman ki- şilerce yüıütfilen memur kıyımının son had- dine vardığı". "Bakanlık çalışanlannın gele- ceklerinden kuşkulu, guvencesizlik ortamın- da görev yapmakta, her an kış ortasında sü- resiz olarak Dogu'ya tayinlerini beklemekte" olduklannı belirtilmektedır. Bu iddiaların tümü asılsızdır. Bakanlığımda Doğu'ya tayini yapılan, tek bir personel bu- lunmadığı gibi, bu yönde herhangi bir çalış- ma da yoktur. Dolayısıyla Bakanlık personeli arasında herhangi bir kuşku ve güvensizlik de bulunmamaktadır. Bu şekilde gerçek dışı iddialara Gazetenizde yer verilmesinden uzüntü duyduğumu belir- tir, bu açıklamamızın da aynı sütunda yayın- lanması dileğiyle, en iyi dileklerimi sunanm. tMREN AYKUT Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı 6 Jetler Kuşları Tehdit Ediyor 9 Insan hariç doğada hiçbir canlı tehdit etmez, yok etmez. Doğa yasaları buna izin vermez. tenlere şöylece bir göz atraak bile insanı-tanı- maya yeter... Kuşlar; insan ortaya çıkmadan milyonlar- ca yıl önceden beri özgürce, doğanm uyumu- nu iliklerinde duyarak ve saygı ile goklerde sü- zülürler. Doğal dengenin özverili güzelim bek- çileridirler. Şimdi insan; var oluşa saygısız - ölümcül zararlar veren- acımasız ve zalim tek 8 Şubat 1990 tarihli Cumhuriyet'te "Kuş- lar Jetleri Tehdit Ediyor" başlığı ile bir haber yayımlandı. Bu ancak insana has açık bir hak- sızlık, değer bilmezlik ve saptırma orneğidir. Doğayı yeniden biçimlemekle ovünen insan butün dengeleri altüst eder, yok eder. Daha doğrusu talan eder. Geride çölleşmiş bir ge- zegen bırakır. Akan günler içerisinde olup bi- T.C. MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI GELİRLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN DUYURU 1- Vergi kontrol memuru olarak yetiştirilmek üzere açık bulunan Genel ldare Hizmetleri Sırufından Vergi Kontrol Memurluğu kadıoları için 17 Mart 1990 Cumartesi günü yapılacak memuriyet giriş sınavı ile yeteri kadar aday memur alınacakür. Yazılı sınav; sınava başvuru sayısına göre uygun görülecek il merkezlerinde yapılacak olup, bu sınavda başan gösterenler aynca bildirile- cek gün ve saatte Ankara'da sözlü sınava tabi tutulacaklardır. 2- Sınava kaülmak isteyenlerin; a) 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun değişik 48'inci maddesınde belirtilen nitelikleri taşımalan, b) Eğitim süresi en az dört yıl olan, Siyasal BUgiler, tktisat, Işletme', Hukuk ve Idari Bilimler Fakulte ve Yuksekokullan veya aynı süre eğitim veren ve bunlara eşitliği Yuksek Öğretim Kurulu'nca kabul olunan benzeri fakülte veya yüksekokulların birinden mezun olmalan, c) Sınav tarıhi itibariyle 30 yaşını doldurmamış olmaran, (17.3.1960 ve daha sonrası doğumlular.) d) Erkek adaylann fiili askerlik görevini yapmış veya rauaf tutulmuş bulunmalan, e) Bakanhğımız dışında herhangi bir kamu kurum ve kuruluşuna karşı mecburi hizmetle yükumlü olmamaları, f) Sınava kalılmayı isteyen ve herhangi bir kamu kurum ve kuruluşunda çalışmakta olanlann (Bakanhğımız teskilatında çalışanlar hariç) asaletlerinin onaylanmış bulunması, (aday memur stalüsünde olmamaları) g) Saglık yonunden yurdun tüm yöre ve iklim şartlarında görev almasına engel bir hallerinin bulunmaması, (sınavlar sonucu sağlık kuru- lu raporu ıle belgelendirilir.) ' gerekmektedir. 3- Yukanda açıklanan şartlan taşıyanlardan sınava katılma talebinde bulunacaklann Bakanhğımız Gelirler Genel Mudurlügu'nden veya tl Defterdarlıklanndan temin edecekleri iş talep formunu doldunıp bu forma ekleyecekleri 4.5x6 ebadmda bir adet fotografla birlikte (talep formundaki tüm sorulann cevaplandmlması zorunlu oldugundan eksik doldunılan >e fotoğraf eklenmejen başvnrular isleme konulmaya- caktır) en gec 2 Mart 1990 Cuma günu mesai saati sonuna kadar anılan Genel Mndurlüge vermeleri veya posta ile göndermeleri gerekmekte- dir. (Postada meydana gelebilecek gecikmeler dikkate alınmayacaktır.) Ancak, gerçege aykın beyanda bulundukları anlaşılacaklann kazanmış dahi olsalar sınav jonuçlan geçersiz sayılacak aynca haklannda Türk Ceza Kanunu'nun ilgili hükumleri uygulanacaktır. 4- Talepleri uygun görülenlerin sınav giriş belgeleri adreslerine posu ile gönderilecektir. 5- Yazılı sınav asağıdaki konulardan yapılacaktır. a) Atatürk Ilkeleri ve Turk Inkılap Tarihi, b) Temel Yurttaşlık Bilgisi, c) Türkiye Coğrafyası, d) Türk Kültür ve Medeniyetleri, e) Türkçe-Kompozisyon, 0 Matematik, g) Meslekle ilgili bilgiler: aa- Maliye ve Vergi Hukuku (Maliye Teorisi, Bütçe, Kamu Kredisis Türk Vergi Hukukunun Esaslan) bb- Muhasebe (Genel Muhasebe, Şirketler Muhasebesi, Maliyet Muhasebesi) cc- tktisat (İşletme tktisadı, Teorik ve Praük Iktisat) dd- Hukuk (Hukukun Genel Kuralları, Ticaret hukuku, Borçlar Hukuku, Medeni Hukuk, Icra lflas hukuku) 6- Yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başanlı olanlar "Vergi Kontrol Memuru Adayı" olarak atanacaklar ve temel mesleki eğitim kursuna alınacaklardır. Temel \(esleki Eğitim Kursu'nda da görecekleri derslerin tamamından başanlı olacakların görev yerleri, ihtiyaç bulunan illere kura yoluyla belirlenecek, refakat valışmasına tabi tutulacaklardır. Refakat ealışması spnunda yeterlikleri belirleneceklerin "Vergi Kontrol Metnurluğu"na asaleten atanmaları yapılacaktır. Kurs veya refakat çalışması sonunda başanlı olamayanlar diger memurluk kadrolanna atanıriar ve başansız olanlar için bu sınava kalıl- •nış olmak, Vergi Kontrol Memurlugu'na atanmak için kazanılmış hak sayılmaz. 7- Vergi Kontrol Memurlanna bugün için her ay yaklaşık brut 887^83r lira maaş ve il merkezi dışında üçelerde görevlendirilmeleri halin- de, 1990 yılı boyunca her gün için aynca 20.700; lira gündelik ödenir. Duyurulur. Basın: 16932 canh insan, kıymet bilmeyen- aymaz insan kuşlann elindeki son alanlanı da yöneldi. Hem de konuyu saptırarak, hemcinslerini yanlı; yönlendirerek; "kuşlar jetleri tehdit ediyor..." Kim kimin yurdunda kimi tehdit ediyor... Bu tutumun, Amerikan KjzdderUUerinin yok edil- mesinden farkı ne? Yüreğinde hâlâ "sevgi" bulunanlara saygı ile: MEHMET BAYHAN Yıldız Ünjversitesi POLİTİKA VE ÖTESİ MEHMED KEMAL Müzikli Karikatürler... Şair, "Musiki ruhun gıdasıdır, musikiye bayılıyorum" diyor. Şa- irin musikiye bayıldığı dönem, herhalde, borulu gramofon dö- nemi olacak. Borulu gramofon dönemini çoğu gençler bilmez diyeceğim. Ama yamlıyorum, çoğu gençler degil çoğu yaşlılar da bilmez. Ben borulu gramoionu ilk kez komşumuzda görmüş- tüm. Bir yaz günüydü, gramofonu aldılar, kırlık bir yere gidildiy- di. Kırda yemek için her türlü nevale de vardı. Sergiler seriliyor, yiyecekler çıkarılıyor, gramofon kuruluyor, eğlence başlıyordu. Belki hıdrellez filandı. Yendi, içildi, çalındı, eğlenlldiydı. Borulu gramofon dönemi çoktan gerilerde kald». Yeni dönem transistörlû radyodur Okuyanlar onun da çok uzaklarda kaldı- ğını bilirler. Hepımız blliriz kl çoban kaval çalar. Oysa transistör- lû çıktıktan sonra çobanlar kavalı bırakmışlar, yerine pilli radyo- yu koymuşlar. Dağlarda, tepelerde hayvanlan otlaörken pilli radyo dinleyen çobanları gördükçe uygarlığın ne denli geliştığini kim- se yadsıyamaz. Belkı çobanlar şimdi koyun güderken pilli rad- yonun kasetlisini de kullanıyorlardır. Çağımız elektronik aletlerin çıldırdığı dönemdir. Ne yana dön- seniz bunları görüyorsunuz. Bunu dinleyenler keyiflerine göre bir mûzik arayacaklar. Eskiden radyoda çalanlarla yetinilirdi. Ne vardı radyoda? Saz eserteri, fasıl heyetleri, şarkılar, türküler, oyun havaları... Bunun karşısında klasik müzık denilen Batı müzıği, hafıf müzik, operalar, dans müziği, caz müziği, tangolar, san- sonlar, çarlistonlar, İspanyol müziği vardı. Bir ayrım her zaman yapılmıştır: Bir Batı müziği var, bir de Türk müziği. Bununla ye- tinemeyenler yeni adlar koymuşlardır. Çok seslendirilmiş halk müziği, Batı enstrümanları ıle Türk müziği, Tûrkçe sözlü Batı mü- ziği, Batı-Doğu karması müzik... Radyoyu ilk gördüğümü anımsıyorum Damlar üstünden bel- ki yüz metreyi aşkın bir anten çekmışlerdi. Radyo bu antene bağ- lıydı. Anten ne denli iyi olursa radyonun sesi de o denli iyi geli- yordu. Daha sonra pıllı el radyolarını gördükçe nasıl çalar diye şaşardık. Öyle ya eski antenler nerede. şimdi antensiz çalan rad- yolar nerede!.. Her şey müzikli oldu Bakıyorum, sokakta kulaklanna takıyoriar, dinleyerek yürüyorlar. Evde ders çalışırken, kitap okurken, ya- renlik ederken mûzıksiz kalmıyorlar Bir Amerikan başkanı için, "İki şeyi birlikte yapamaz" derlerdi. "Sakız çiğnerken yürüye- mez" Şimdi bir iş degil, iki, üç iş birden yapıhyor. Bunların ara- sında müzik başta geliyor. Çağımız elektronik çağı oldu. O fakslar nedir? Kimi yazarlar evierinde oturuyor, yazılarını yazıyor, faksa geçirdiler mi yazı doğ- rudan doğruya gazeteyi buluyor Biz fakslı çağa girdikse kulla- nımına giremedik. Sadece yazı mı? Karıkatür de fakslı olmuş. Geçende Tan Oral'ı gördüm. "Ne oldu, artık görüşemiyoruz?" diyecek oldum. Ne dese be- ğenirsiniz, "Eve faks aldık, bundan böyle karikatürleri faksla gönderiyo- rum. Böylesi daha kolay oluyor." Fakslı yazı, fakslı karikatür derken, müzikli karikatürler de çıktı. Elımde Tan Oral'ın 'Sus ve Dinle' adlı müzikli karikatürleri var. Bir albümün tümü müzikli karikatür üstüne... Müzikli karikatür sesli olmaz, notalarla olur. Tan Oral da nota- lan sırt sırta donatmış. Nereden gelir müzikli karikatür? Annesi Tan'a evdeki bardaklann selametı uğruna bir küçük oyuncak çalgı alır. Çalgı, metallere vurulan tonlu sopalaria ses verir. Sirkeci ga- nnda eve gitmek için sıra beklerken bu çalgıyla oynar. Birden ayaklarının ucunda bir çizme peyda olur. Başını kaldırır, iki üni- formalı polis. Annesine, "Hanım, der, çocuğuna sahip ol kimse- yi bu zımbırtıyla rahatsız etmesin!.." Tan Oral müzikli karikatür- lerle o günlerin ahını alıyordur!.. Müzikli davar gütmeden başlayıp müzikli karikatûre değin uzandık... TIPTA UZMANLIK EĞİTİMİ GİRİŞ SINAVINA KATILMAK ÎSTEYENLERİN DİKKATİNE Sağlık Bakanlığı eğitim hastanelerine, üniversitelenn tıp fakülte- lerine ve Gulhaae Askeri Tıp Fakültesine Tababet L'zmanlık Tuzu- ğü, Yuksekögretim Kanunu, ilgili yönetraelik ve protokol hukumle- ri çerçevesınde tıpta uzmanlık eğitimi görmek üzere alınacak aday- lann seçme sınavı Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından 7-8 Nisan 1990 tarihlerinde Ankara'da yapılacaktır. 1. Sınavın adı 1990 Nisan Dönemi Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı'dır (TUS). Sınavın birinci basamağını teşkil eden Yabancı Dil Sınavı 7 Nisan 1990 cumanesi gunü saat O9.3O'da uygulanacaktır. Bu sınavda başanlı olan adaylar ıle 9 Nisan 1988, 17 Eylül 1988, 8 Nisan 1989 veya 16 Eylül 1989 tarihlerinde yapılan yabancı dil sınav- lannda başarüı olup yalnız Sağlık Bakanlığı eğitim hastanelerinde uz- manlık eğitimi görmek isteyen adaylar 8 Nisan 1990 pazar gunu saat 13.30'da yapılacak olan Bilim Sınavına alınacaklardır. 2. 1990 TUS Nisan Dönemine başvuru süresi 12 Şubat - 9 Mart 1990 tarihleri arasındadır. Sınava başvurmak ve katılmak için sınav tarihine kadar ilgili fakulteden mezun olmak şarttır. 3. Bu sınava başvurma, sınavın uygulanması ve değerlendirilmesi ile yerleştirme işlemlerine ılişkin bilgiler "1990 TUS Nisan Dönemi Kılâvuzu"nda (TUS Kılavuzu) Yer almıştır. Adaylar Başvurma Fonn- larını ve TUS Kılavuzunu Sağlık Bakanlığı İl Müdurlüklerinden 12 Şubat - 6 Mart 1990 tarihleri arasında 4.000 TL. karşılığında temin ederek Başnırma Formlannı TUS Kılavuzundaki kurallara göre dol- duracak ve sınav ucreti olan 40.000TL.'yi bankayayatırdıklannı gös- teren banka belgesi ile birlikte 9 Mart 1990 tarihine kadar Merkezi- mizde olacak şekilde iadeli taahhütlu olarak postalayacak veya el- den teslım edeceklerdir. 4. Tıp fakültesi mezunlan ve sınav tarihine kadar stajyerliğini ta- mamlamış teğmen, üsteğmen veya yuzbaşı rutbesindeki askeri sağ- lık personelinin vanı sıra Sağlık Bakanlığı eğitim hastanelerinde Ta- babet Uzmanlık Tüzuğünün 6. maddesınin B bendinde belirtilen dal- Iarda uzmanlık eğitimi görmek isteyen veteriner ve eczacılık fakulte- leri ile fen fakültesi ve dengi fakultelerin biyoloji ve kimya bölümü mezunlan da 1990 TUS Nisarı Dönemine başvurabilirler. 5. Başvurusu geçerli sayılan adaylarm Kimlik Kartlan ve Sınava Giriş Belgeleri 23 Mart 1990 tarihine kadar adreslerine postalanmış olacaktır. 6. Postadaki gecikmelerden Merkezimiz sorumlu değildir. Kimlik Kartlan ve Sınava Giriş Belgeleri 5 Nisan 1990 tarihine kadar elleri- ne geçmeyen adaylar Merkezımize başvurarak bu belgelerini yeniden çıkartabilirler. 7. 1990 TUS Nisan Dönemi ile ilgili danışma için 287 30 40/270 (ÖSYM-Ankara) numarah telefona başvurulabilir. ÖSYM BAŞKANLlCl Basın: 17432 T.C. MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI GELİRLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ STAJYER GELİRLER KONTROLÖRLÜĞÜ GİRİŞ SINAVI Maliye ve Gümrük Bakanlığı Gelirler Genel Mudürlüğu'nce 19, 20, 21 Man 1990 tarihlerinde saat: 9.00'da başlamak üzere Ankara, İs- tanbul, lzmir ve Adana'da Stajyer Gelirler Kontrolörlüğü giriş sına- vı açılacaktır. Sınavı kazananlar. 3 yıllık staj dönemi sonunda yapılacak "Ye- terlik Sınavı"nıda kazandıklan takdirde Gelirler Kontrolörü olarak göreve devam edeceklerdir. Sınava kaulabilmek için: a) Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesindeki niteliklere sa- hip olmak; b) 1.1.1990 tarihinde 30 yasım doldurmamış olmak; c) Eğitim süresi en az dört yıl olan, Siyasal Bilgiler, Iktisat İşlet- me, Hukuk, Iktisadi ve İdari Bilimler Fakulte ve Yuksek Okullan veya aynı sure eğitim vereh ve bunlara denkliği Yuksek Öğretim Ku- rulu'nca kabul edilen ülkemizdeki ve yabancı ülkelerdeki fakülte ve yuksek okullann birinden mezun olmak; gerekir. Stajyer Gelirler Kontrolörlerine bugün için yaklaşık net 1.070.000 lira maaş ile grup merkezleri dışında görevlendirilmeleri halinde ay- nca 29.900.- lira gündelik ödenmektedir. İstekliler. sınav için gerekli belgeler ile sınav komılarım belirten "Sınav Broşürü"nu Gelirler Genel Müdürluğu Gelirler Kontrolörle- ri, "Sanayi Cad. Alsancak İşhanı Kat: 5 Ulus/Ankara" adresinden veya Gelirler Kontrolörleri Eğitim Grup Başkanlığf ndan sağlayabi- lirler. Başvurulann, en geç 28 Şubat 1990 çarşamba günü mesai bitimi- ne kadar yukanda belirtilen adreste gerekli belgeler ile birlikte yapıl- ması veya posta ile gönderilmesi (postadaki gecikmeler kabul edilmez) gerekmektedir. İlan olunur. Basın: 15680