Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/14 DIŞ HABERLER 14 ŞUBAT1990
İKİ ALMANYA'NIN BİRLEŞMESİ
Modrow boş elledönüyorDemokratik Almanya Başbakanı Hans Modrow ile Federal
Almanya Başbakanı Helmut Kohl arasında, Bonn'da
yapılan zirve toplantısında birleşme yolunda somut
kararlar almamadı. İki Almanya, aralarında "para birliği'
sağlanması için ortak bir komisyon kurdular.
DtLEK ZAPTÇIOĞLU
BONN — Demokratik Alraanya Başba-
kanı Hans Modrow, dun iki gunlük resmi
bir ziyarette bulunmak üzere F. Almanya1
ıun başkenti Bonn'a geldi. Modrow'un F.
Almanya Başbakanı Helmut Kohl'le yaptı-
ğı zirve toplantısında Almanya'nın birleş-
raesi yolunda somut kararlar alınamadı ve
temel sorunlarda mutabakata varılamadı.
tki Almanya, aralarında "para birligi" sağ-
lanması için ortak bir komisyon kurdular.
Komisyon, çalışmalarına onumuzdeki hafta
başlayacak. "Para birligi" konusundaki so-
mut görüşmelere ise D. Almanya'da 18
martta yapılacak genel seçimlerden sonra
geçilecek.
D. Almanya Başbakanı Hans Modrow,
Bonn'a çok somut bir öneriyle gelmişti: Fe-
deral Almanya, D.Almanya'ya acilen 10-15
milyar DM tutarında bir "davanışnıa
meblagı" odemeliydi. Ancak Başbakan
Kohl'ün çevresinden gelen bilgilere göre
Modrovv'a F. Almanya şu yanıtı veriyordu:
"Biz kıymetli paramızı yıkıntı halindeki bir
sosyalist ekonomije akıtamayız". Kohl'le
baş başa yaptığı göruşmede, "15 milyar
marklık yardıma hayır" yanıtını alan Baş-
bakan Modro», ögleden spnra duzenlenen
basın toplantısında hayal kırıklığını giz-
lemedi.
"Bize şu anda yapılan en büyük yardım
onerisi, ortak bir komisyon kurulmasından
ibaret" diyen Modro», Bonn'da D. Almanya
adına güvenli bir tablo çizdi. Oysa Bonn1
daki siyasal gözlemciler ziyaret öncesinde.
4 MÜTTEFtKANLAŞTI:
tki aşamada
tek AlmanyaOTTAWA (AP) — İkinci Dünya Sava-
şı'nın galibi olan ABD, SSCB, Fransa ve
tngiltere'nın "iki Almanya'nın birleşmesi-
nin iki aşamalı bir plan doğrultusunda sağ-
lanması konusunda anlaştıklan bildirildi.
Kanada'nın Ottawa kentindeki Açık Sema-
lar Toplantısı sırasında dışişleri bakanları
arasında sürdurulen goruşmelerin ardından
varılan anlaşmaya gore:
1. Aşamada; iki Almanya hukuki, eko-
nomik ve politik konularda karşıhklı gö-
riişmeler yapacaklar. Görüşmeler, 18 mart-
taki Federal Almanya seçimlerinin hemen
ardından başlayacak.
2. Aşamada ise; iki Almanya'nın dışiş-
leri bakanları ABD, SSCB, Fransa ve In-
ORTAAVRUPA
giltere'nin dışişleri bakanlarıyla bir araya
gelerek iki Almanya'nın birleşmesinin, baş-
ta komşuların güvenliği olmak üzere çeşit-
li dış etkilerini görüşecekler.
Yapılan açıklamada açıklık getirilme-
mekle birlikte dış etkilerden özellikle Al-
manya'nın hangi pakta bağlı kalacağı ya da
bağımsız olup olmayacağı konusunun an-
laşılması gerektiği bildiriliyor.
Bilindiğı gibi Amerika Birleşik Devletieri
birleşme sürecinin ardından Almanya'nın
bir NATO uyesi olarak kalmasını isterken,
SSCB lideri Gorbaçov da NATO uyesi bir-
leşik bir Almanya'nın kabul edilemez ol-
duğunu vurgulamış bulunuyor.
Asker indirimiOTTAVVA (AP) — Kanada Dışişleri Ba-
kanı Joseph Clark ABD ile SSCB'nin Av-
rupa'da bulunduracakları azami asker sa-
yısı konusunda anlaşmaya vardıklarını bil-
dirdi. Ottavva'daki Açık Semalar Toplan-
tısı göruşmeleh sırasında varılan anlaşma-
ya göre iki ülke Orta Avrupa'da karşıhklı
olarak 195'er bin asker bulundurabilecek-
ler.
Kanada Dışişleri Bakam'nın bildirdi-
ğine göre, 30'ar bin kişilik birlikler ise Av-
rupa'nın diğer bölgelerine yerleştirilebile-
cek. ABD şu anda Avrupa'da 305 bin as-
ker bulunduruyor. Bu birliklerin 275 bini
Orta Avrupa'da, özellikle Batı Almanya'-
da yer alırken 30 bin kişilik bolümü de Yu-
nanistan, Türkiye, ttalya, tspanya ve tn-
giltere'ye dağılmış durumda. Sovyetler Bir-
liği'nin ise Doğu Almanya, Polonya, Ma-
caristan ve Çekoslovakya'da bulunan as-
kerlerirrin sayısı toplam 565 bin.
Kanada Dışişleri Bakanı Clark, bu an-
laşma ile NATO ve Varşova paktları ara-
sında Viyana'da sürdürulmekte olan kon-
vansiyonel güç indirimi goruşmelerine ıliş-
kin en önemlı sorunun çözumlenmiş oldu-
ğunu vurguladı. Güç indirimi görüşmele-
rindeki diğer temel sorunlan ise Avrupa'-
daki tankların ve nukleer olmayan
silahların sınırlandırılması oluşturuyor.
SSCB
Şimdi de Tacikistan(Baştarafı 1. Sayfada)
zinde güvenlık guçlerinin kontrolü elde bu-
lundurmalarına karşın, gösterilerin yayıla-
rak sürdügünü belirtti.
Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin
gençlik kolu KomsomoFun yayım organı
Komsomolskaya Pravda gazetesi, Duşan-
be'deki gosteri ve eylemlerle ilgili haberiu-
de, güvenlık guçlerinin önceki gün, kent
merkezinde yangmlar çıkarma programla-
n uygulayan göstericileri dağıtmak için ön-
ce "basınçlı su sıkma ve ozel yöntemler"
kullandığını, daha sonra da çatışmaların
başladığını belirtti.
Gazete, Kafkasya'daki olaylar uzerine
tahliye edilen bir grup Ermeni'nin götürul-
düğu Kırgizistan Cumhuriyeti'nin başken-
ti Frunze'de de son üç gundür Ermeni
aleyhtan eylemler duzenlendıgitıi haber ver-
di.
AA'nın Tacikistan Haber Ajansı yetki-
lilerine dayanarak verdiği habere göre de
sayılan önceki güne göre az olmakla bir-
likte, dun de bir grup gösterici, olağanüs-
ttt duruma karşın, Tacikistan Komünist
Partisi öniinde gösteri yaptı. Ajans, dün-
kü gosteriler sırasında herhangi bir çatış-
ma olup olmadığını ise belirtmedi.
Tacikistan Haber Ajansı yetkilileri, ça-
tışmalarda 70 kışinin ağır yaralandığıru bıl-
dirirken olaylann nasıl meydana geldiği ko-
nusunda bilgi vermekten kacındılar. Haber
ajansı yetkilileri, gösteri düzenleyenleri
"asın egUimli militanlar" olarak nitelen-
dirdüer.
Sovyet Televizyonu'nun Tacikistan'da-
ki muhabiri Muzaffer Natjidu, AFP'ye te-
lefonla verdiği bılgilerde, olayların, Erme-
ni multecilerin Tacikistan'ın başkenti Du-
şanbe'ye gelecekleri yolundaki söylentiler-
den sonra başladığını soyledi.
Matjidu, olaylardan sonra Tacikistan
Yüksek Sovyeti'nce olağanüstü durum ve
gece sokağa çıkma yasağı kararları alındı-
ğını belirterek önceki gün gelişen olayları
şöyle anlattı:
"TSt 12.00 -19.00 saatleri arasıoda Du-
şanbe'de çoğunlugu gençlerden oluşan yiiz-
lerce kişinin katıldığı bir raiting duzenlen-
di. Mitinge kanlanlar daha sonra, KP Mer-
kez Komitesi binasına saldırdılar, otobüs-
leri ve troleybüsleri yaktılar ve bazı mağa-
zalann camlannı kırdılar. Tam bu sırada,
olağanüstü durum ilan edildi ve tanklar
kente girdüer. Duşanbe'de devriye gezen
milislerin yanı sıra askerler ve icişleri ba-
kanugına baglı özel ekipler de kente girdi-
ler."
"Modrow'un Bonn'a sadece kapitülasyon
belgesini imzalarnak için geleeegini" one
sürmüşlerdi. Demokratik Almanya'yı Batı-
ya "yok pahasına satmak" istemeyen Mod-
row şöyle dedi:
"Alman biriiğine doğru giderken D. Al-
manya'da her şeye karşın on yıllardır geliş-
miş bir manevi ve maddi kultür olduğu unu-
tulmamalıdır. tşçilerin ve muhendislerin,
köylulerin ve zanaatkâriann oluşlurdugu bu
degerlerden D. Alman halkı utanç du>mu-
yor."
Konuşmasında, F. Alman hükumetinin
günlerdir "D. Almanya'nın iflasın eşiğinde
olduğu" yolundaki resmi açıklamalarına
karşı çıkan Modrovv, "tflasın eşiğinde ol-
dugumuzu ileri sürenler, arilaşılan fıyat kır-
mak niyetinde" dedi. Modrow, 1 şubatta
açıkladığı "birleşme planı"nda yer alan
"yansızhk" önerisini yineledi ve "Almanya,
Avnıpa'daki sınırlan degiştirmeyecegi yo-
lunda güvence vermeUdir" dedi. Modrow'un
Bonn ziyaretine, "yuvarlak masa"dan sekiz
bakan eslik etti.
Öte yandan Başbakan Kohl, Modrovv'a
şu önerileri getirdi:
l.D. Almanların göçünü önlemek için
Bonn, Doğu Berlin'e acil yardımlar yapma-
ya hazır. Ancak bu maddi yardım, Bonn ta-
rafından bellı alanlara yatırım yapılmak
üzere, koşullu olarak veriliyor.
2. İki Almanya arasında ekonomık ve pa-
rasal birliğin bir an önce yürürlüğe konma-
sı. Belli bir tarihte D. Almanya'daki para bi-
rimtnin değiştirilerek yerine "Deutsche
Mark"ın gecirilmesi. Aynı tarihe kadar D.
Almanya hükumetinin ülkede serbest pazar
ekonomisine geçişi sağlayacak yasal adım-
ları atması.
Parasal birliğin anlamı
"Parasal birlik", şimdiye kadar kendi
para birimlerıne sahip olan iki bağımsız
devletin, aynı para birirnini kuUanmayı ka-
bul etmesi demek. Somut olarak bu, De-
mokratik Almanya'nın Bau'nın para birimi
olan "Deutsche Mark"ı, kendi sınırlan
içinde yürürlüğe koyması anlamına geliyor.
Bunun onkoşulu, Federal Almanya Merkez
Bankası'nın D. Almanya'daki parasal işle- manlara ilk başta örneğin en çok 1000
ri üstlenmesi. Yani Doğu'da ne kadar pa-
ra basılacağına, para hacmine, para
politikalarına bundan sonra Frankfurt'ta-
ki "Bundesbank" (Merkez Bankası) karar
verecek. Bu, Demokratik Almanya'nın ba-
gımsızlığını yitirmesini ve hükümranlığının
bir bölıimünü Batı'ya devretmesini berabe-
rinde getirecek.
Uzmanlar, D.Almanya'da DM'nin para
birimi haline getirilmesinde şu riskleri gö-
rüyorlar:
1) "Para birliği", D. Almanya halkının
beklentilerinin aksine birden zenginleşme
anlamına gelmiyor. Örneğin Doğu'da bir
fabrika işçisi şimdi ayda ortalama 1290 Do-
ğu Markı kazanıyor. Bu ücret bire bir sa-
bit kurdan DM olarak ödense bile, Doğu
Alman işçinin kazancı Batı'daki işçinin or-
talama kazancının (2500 DM) yansı olacak.
2) Doğu Alman bankalannda 160 mılyar
Doğu Markı tasarruf yatıyor. Eğer bu pa-
ra birden DM'ye çevrilecek olursa, bu dev
bir enflasyona ve fiyatların birden yüksel-
mesine yol açacak. Bu yüzden Doğu Al-
İKİ BAŞBAKAN — Federal Almanya Başbakanı Helmut Kohl ile D. Almanya Başbakanı Hans Modrow dun yaptıklan görüşmeden
sonra fotografçılara poz verirken memnun görünüyortardı. (Fotoğraf: AP)
SOVYETKOMÜNİSTPAKTİSfNİNHEDEFİ:
Demokratik sosyalizmKP Merkez Komitesi'nin geçen hafta benimsediği reform
programı yayımlandı. Programda, devlet başkanlığımn
yetkilerinin genişletilmesi ve "kapsamlı bir piyasa ekonomisi"
oluşturulması öngörülüyor.
MOSKOVA (AA) — Sovyetler Birliği Ko-
münist Partisi, "halkın egemen iradesinin
tek iktidar kaynagı olacagı, kendi kendini
yöneten bir toplum" oluşturma projesini
içeren, 28. Kongre platformunda, "ilkel
sosyalizm" yerine "insani degertere dayalı
demokratik bir sosyalizmi" hedeflediğini
ilan etti.
SBKP Merkez Komitesi'nin geçen hafta-1
yaptığı toplantıda benimsediği "reform
piatformu" dünkü Sovyet basınında yayım-
landı.
SBKP'nin, toplumun, "demokratik ol»-
rak tanınao"siyasi önderi" konumunu ko-
rumak için demokratik süreç içinde müca-
dele vereceği belirtilen platformda, bu de-
mokratik sürecin ülkede başka siyasi par-
tilerin kuruluşu ihümalini de dışlamadığı
bildirildi.
Platformun, Sovyetler Birliği'nin federa-
tif yapısırun yenilenmesine ilişkin bölümun-
de, tüm halklann ve etnik grupların, kendi
dillerini konuşmak dahil, külturlerini ve
etnik-ulusal kimliklerini geliştirme haklannı
sonuna kadar kullanma özgürlükleri tanındı
ve Rusçanın resmi dil ve iletişim dili olarak
kullanılmaya devam edilmesi tavsiye edildi.
Programda, Stalin rejiminin "tekelci"
devlet anlayışının zedelediği federatif yapı
içinde, cumhuriyetlerin, SSCB'den aynlma
hakkı dahil, egemenliklerini güçlendirecek
ve özerkliklerini daha üst düzeye çıkartacak
bir yapı oluşturmanın gerekliliğı vurgulan-
dı. Bununla birlikte, tum SSCB'nin "tek bir
pazar olarak birliğin giiçlenmesinin teme-
lini oluşturması" gerektiği savunuldu.
Perestroyka politikasının başlatılmasın-
dan bugüne dek geçen dönemin, "Sovyet
toplumunun manevi ve politik özgiirieşme
döDeımn
olarak nitelendiği platformda, "ge-
çiş stired" olarak adlandınlan bu dönemin
uzamasınm toplumda ciddi olumsuz etki-
ler yaratacağı belirtildi ve geçiş sürecinin ön-
gorduğu reformlann hızlandırılması için
öneriler ortaya konuldu.
Bu önerilerin başlıcalarıru parti ve dev-
letin yönetimindeki yeniliklerle ekonomide
uygulanması öngörülen modeller oluşturu-
yor. Platforma göre ülkenin içinde bulun-
duğu sorunlardan çıkması için guçlü bir yü-
rütme organı olarak devlet başkanlığına ye-
ni yetkıler tanınması gerekli görülürken par-
tide ve yönetim organlarında, cumhuriyet
parti örgütlerinin temsil edilmeleri isteniyor.
Bu önlemlerden ülkede güçlü devlet baş-
kanlığı yaratılması düşüncesine uygun ola-
SSCB'de 73 yılın kilometre taşları
1918
Bolşevikler, kurucu meclisi
ilk oturumundan sonra
dağıtarak kapattılar. Lenin,
kurucu meclisin olaylann
gerisinde kaldığını söyledi.
"proletarya diktatörlüğü" ve
tek parti yönetimi somut
niteliğe buründü.
1922
1919
YMİ Mzei — 1918'de Lenin.
Politbüro kuruldu. Lenin'in
'Demokratik Merkezcilik'
ilkesi uygulanmaya
başladı.
Josef Stalin, Komünist Parti
Genel Sekreteri oldu. Hasta
olan Lenin'in ise Stalin'e
karşı kuşkuları arttı, Sovyet
Sosyalist Cumhuriyetleri
Birliği resmen kuruldu.
Demir disiplin - Josef Stalin
1917 1921
Kasımda Lenin'in
onderliğindekı Bolşevikler
devrim yaparak iktidara
geldi. Dünyadaki ilk Marksist
rejim kuruldu.
Bolşevikler,
muhalefetteki
Menşevikleri
dağıttılar. Ülkede
rak Yüksek Sovyet Başkanlık Divanı önce-
ki gün yaptığı toplantı sonunda, Sovyet
Anayasası'nı değiştirme gücüne sahip tek
organ olan Halk Temsilcileri Kongresi'ni en
kısa sürede olağanüstü toplantıya çağırmış-
tı.
Platformun ekonomik reformlara ilişkin
bölümünde ise SBKP'nin 'ilkel sosyalist
malkiyet anlayışım" kmadığı belirtilerek
"yapılan işe ve yarahlan sonuca göre
ödeme" ilkesine dayalı olarak ekonomide
herkese çalışma hakkı güvencesınin sağlan-
ması isteniyor.
Kapsamlı piyasa ekonomisi
Platformun "Plan ve piyasa ekonomisi"
başhklı kesiminde yer alan "kapsamlı bir
piyasa ekonomisi" oluşturulması için gerekli
zeminin hazırlanması istenirken, ülke çapm-
daki ekonomiyi düzenleyecek planın uygu-
lanabilmesi için kullanılacak araçlar arasın-
da faiz oranı, fıyat mekanizması, vergilen-
dirme ve kredi politikasından söz ediliyor.
Platformda ayrıca, üretimi arttırmanın
zorunluluğu vurgulanırken "ilkel sosyalist"
mülkiyet biçimi yerine ceşitli mülkiyet ve
üretim ilişkilerine eşit düzeyde fırsat vere-
cek bir ekonomik ve hukuki ortam yaratıl-
ması öngörülüyor.
Platformun sosyal politika bölümünde de
kadınlara daha uygun çalışma olanakları,
daha fazla annelik izni ve devlet kadrola-
nnda daha fazla istihdam olanağı sağlan-
ması isteniyor.
1929
Hızü sanayileşme ve tarımda
kolektifleştirme programları
başlatıldı. Kolektifleştirme
sırasında milyonlarca kö'ylu
öldu.
Sovyet tarihinin en büyük
tasfıyesini oluşturan bu
operasyonlarda milyonlarca
insan çalışma kamplanna
gönderildi.
1953
1934
Otoritesini iyice pekiştiren
Stalin, dort yıl sürecek olan
büyuk siyasal tasfiyeleri ve
yargılamaları başlattı.
L
— 1959'da Nixon '/a.
Stalin öldü, Nikita Kruşçev'in
de dahil olduğu kolektif
başkanlık dönemi başladı.
1956'da ise Kruşcev 20.
kongrede Stalinizmi kınadı.
Sosyatbm — Işçi kadın posteri.
1924
Lenin öldü. Iktidar
mücadelesi başladı. Troçki'yi
tasfıye eden Stalin, 1927'de
ülkede "tek adam" oldu.
1964
Nikita Kruşçev devrildi.
İktidara Leonid Brejnev
geldi. 1977'de anayasaya
KP'nin öncü rolüne ilişkin
ünlü 6. madde kondu.
1982
Brejnev öldü. Yerine Yuri
Andropov geldi. 1984'te ise
markı DM'ye çevirme izni verilecek. Ban-
kalarda yatan tasarruflar uzun vadede ve
adım adım DM'ye çevrilebilecek. Yani
D.Almanlar uzun süre bankaiardaki tasar-
ruflarını kullanamayacak.
3) Ücret ve maaşlar DM olarak ödenme-
ye başlayınca Hyatlar da elbette DM ola-
rak belirlenecek. D.Alman devletinin 40
yıldır temel tüketim maddelerine, giyecek
eşyasına, kiralara yaptığı sübvansiyonlar
kaldırılacak, halkın aİım gücü birden aza-
lacak.
4) Fiyatların Batı'ya göre saptanması
karşısında birçok fabrika Batı standartla-
nyla rekabet edemeyecegi için ürünlerini sa-
tamayacak. Örneğin hiç kimse bir
Volkswagen veya Ford marka otomobil sa-
tın alacakken D.Almanya'daki "Trabant"a
rağbet etmeyecek.
5) Doğu'daki teknolojiler Batı'ya kıyas-
la tamamen eskimiş olduğundan Batı ser-
mayesi bu üretim yerlerine yatırım
yapmayacak; şirketler iflas edecek veya yok
pahasına Batı'ya satılacak.
FRANSA
Özal'ın
12 saatlik
Paris gezisi
Cumhurbaşkanı Özal dün
Paris'te Mitterrand'la
görüştü ve Muhteşem
Süleyman Sergisi'ni açtı.
Mitterrand göruşmede 'Kıbrıs
hep böyle bölünmüş mü
kalacak?'diye sorunca, Özal
Yeşil Hat'tın Berlin Duvarı'na
benzemediğini söyledi.
SABETAY VAROL
PARİS — "Muhteşem Süleyman" sergi-
sinin açılışı için Paris'e gelen Cumhurbaş-
kanı Turgut Ozal, Fransa Cumhurbaşkam
François Mitterrand ile bir saat süren bir gö-
rüşme yaptı. Görüşme sırasında, Doğu Av-
nıpa'daki gelişmeler, Türkiye-AT ilişkileri
ve Kıbrıs konusu başta olmak üzere çeşitli
konular ele alındı. tki cumhurbaşkanı, gö-
rüşmeden sonra her iki ulkenin devlet baş-
kanlığı forslanm taşıyan "Peugeot" marka
bir oto ile serginin yapıldığı "Grand Pala-
is"ye (Büyük Saray) hareket ettiler. Sergi
merkezi çevresinde sıkı güvenlik önlemleri
alınmasına rağmen, 500 kadar gösterici,
korsan bir gösteri yaparak Özal karşıtı slo-
ganlar attı. Bu arada Cumhurbaşkanı
özal'ın bir maketi yakıldı. Ancak güvenlik
güçleri göstericileri dağıtmak isteyince ça-
tışma çıktı ve 80 gösterici gözaltına alındı.
Olay Fransız TV haberlerine yansıdı.
Gösteri Turgut Özal'ın yaptığı temasla-
ra hiçbir şekilde yansımadı. 12 saatten kı-
sa süren ziyaret normal şekilde tamamlan-
dı. Özal, ziyaretin özel ya da "yan resmi"
oluşu konusundaki polemiklere dolaylı şe-
kilde yanıt verdi ve: "Bu gibi ziyarellerin
resmi ziyaretler olması önemli degildir.
Önemli olan belirsizliklerle dolu olan bu-
günku dunyada, devlet adamlannın sık sık
bir araya gelmeleridir" dedi.
Ziyaret, Ankara'nın planlaması ve iste-
mi çerçevesinde gerçekleşti. Ancak Turgut
Özal'ın serginin açılışı için Fransa'ya gel-
mek istediği Paris'e ifade edilince, Mitter-
rand tarafmdan davet edildi. Fransız Cum-
hurbaşkanlığı ziyaretin "özel" nitelikte ol-
duğunu açıklarken, Ankara "yan resmi"
ifadesi kullandı.
Kıbrıs sorunu, gerek Mitterrand ile ge-
rekse Özal'ın, Başbakan Michel Rocard ile
olan görüşmelerinde gündeme geldi. Fran-
sız Cumhurbaşkanlığı Sözcusü, "Mitter-
rand, BM nezdinde 26 şubatta yapılacak
Denktaş-Yasiliu gorıişmesi öncesinde Ra-
uf Denktaş'a baskı yapmasını Özal'dan is-
tedi mi?" şeklindeki bir soruya, "Hayır.
Sadece yüksek sesle düşünerek, 'Kıbns hep
böyle bölünmüş mü kalacak?' dedi. Özal
da bunun uzerine Yeşil Hat'tın Berlin Du-
van'na benzemediğini anlattı. BM Genel
Sekreteri Perez De Cueilar'ın döneminde
yapılacak ikili göruşmeyi hatırlatarak, çö-
ziim yerinin burası olacagını söyledi" dedi.
Cumhurbaşkanı Turgut Özal, eşi Semra
özal'ın "agır bir gribe yakalanması
nedeniyle" katılmadığı belirtilen Paris ge-
zisinde, 3 ay süre ile açık kalacak "Muh-
teşem Süleyman" sergisini Mitterrand ile
birlikte açtıktan sonra dün gece 22.40'ta
özel uçağıyla Paris'ten aynlarak Türkiye'-
ye döndü.
Konstantin Çernenko iktidara
celdi.
1985
Çernenko'nun olümu uzerine
iktidara gelen Mihail
Gorbaçov glasnost ve
perestroykay\ başlattı. 4
şubatta Merkez Komitesi'nin
tarihi toplantısında KP'nin
öncu rolünün kaldınlmasına
karar verildi.
Böylece Komünist Partisi'nin
73 yıldır süren iktidar tekeli
sona ermiş oldu.
Çernenko 'nun cenazesi.