Katalog

11 ŞUBAT1990 HABERLER P A R T I L E R D E N Kırşehir'de belediye başkanhğı - seçiminin yapılacağı 18 şubata kadar hareketli günler yaşanacak. Bugün Erdal İnönü'nun katılımıyla yapılacak SHP miünginden sonra 15 şubatta Süleyman Demirel, 16 şubatta Alpaslan Türkeş, 17 şubatta Bülent Ecevit, partilerinin açık hava toplantılarına katılacaklar. • DSP Şişli ilçesi yeni lokali, bugün açılıyor. Açılışı saat 12.00'de yapılacak olan lokal Buyukdere Caddesi No. 60 Mecidiyeköy adresinde bulunuyor. DSP Şişli llçe Başkanı Abdurrahman Özgür, lokalin açılışı nedeniyle yaptığı açıklamada, partisine gösterilen buyuk ilgi nedeniyle yeni bir lokale gereksinim duyduklarını bildirdı. • ANAP Aydın Merkez llçe Kongresı liberal kanadın başansıyla noktalandı. Sıvas Milletvekili Öraer Günbulut'un divan başkanlığını yaptığı olağanustu kongrede 4 aday yanştı. Yapılan seçimler sonucunda Cemal Aydın Özpolat 145 oy alırken muhafazakâr kanadın ve eski il başkanı Mehmet Pala'nın desteklediği Aydın Özek 71 oy aldı. • SHP Genel Sekreter Yardımcısı Adnan Keskin. "Milli Egitim Bakanlığı'nın, medrese egitimi anlayışını kırma yoiunda altıgı iist duzey yöneticilerinin degişlirilmesi şeklindeki adımının tasra düzeyinde yapümasını" istedı. KlSA KISA • Özal'dan AFP'je demeç Cumhurbaşkanı Turgut Özat, AFP'ye verdiji demeçte, "Bizi tatmin edecek tek şey, ATnin bize 1993'ten sonra Uyelik mUzakerelerine başlanacağını bildirmesidir" dedi. • Acük grevine soa Prof. Muammer Aksov'un öldurülmesini kınamak için açlık grevine başlayan demokratık kitle örgutü yöneticı ve üyesi yaklaşık 150 kişı, dun eylemlerine son verdiler. • Bursa'd» açlık grevi — Lludağ Üniversitesi'ndekı olaylardan sonra tutuklanan 91 öğrencıden 61'inin E Tipı Cezaevı'nde başlattıkları açlık grevıni, rahatsızlanan 8'inin bıraktığı, 53 öğrencinin ise eylemlerini sürdilrduğu bildirildi. • Bakan Çelebf Irakta Bağdat'a giden Devlet Bakanı Işın Çelebi, dün Devlet Başkanı Saddam Hüseyin tarafından kabul edildı. Çelebi'nin Cumhurbaşkanı Özal'ın cevabı mesajını ilettıği belırtıldi. • TAYAD'ın 4. yılı Tutuklu ve Hükumlu Aileleri Yardımlaşma Derneği (TAYAD), kuruluşunun 4. yılını Fındıkzade Işık Duğun Salonu'nda düzenlenen bır şenlikle kutladı. • Kıvılcım Gazelesi'nde iki tutuklama Kıvılcım Gazetesi sahıbi Hasan Çako ıle eşi Hayriye Çako'nun sıyasi palis tarafından gözaltına aiındığı bildirildi. Hasan Çako ve eşının "16 Haziran Orgütü" ile ilgıli oldukları iddiasıyla gözaltında tutulduklan belirtildi. AÇIKLAMA • Sandalcı — Gazetenizin 7 şubat tarihli sayısının 6. sayfasında yer alan "Aksoy için toplantı" başlıklı haberinizde. "siyasal yelpazenin değişik kesimleri"ne mensup kişilerin katıldığı bir toplantıdan söz edilmekte ve toplantıya katılacağımı bildirmeme rağmen katılmadığım yazılmaktadır. Haberin doğrusu, değişik kesim ve görüşlerden ilk elde 20'yi aşkın kişinin imzaladığı ortak bildirinin açıklandığı bir basın toplantısıdır. Haberinizde vurgulandığının tersine toplantıda bulunup bulunmamanın özel bir önemi ya da anlamı yoktur. Nitekim imza sahiplerinin dörtte üçü işleri nedeniyle gelememişlerdir. Ben de toplantıya yetişemeyen, ancak söz konusu bildiriyi tereddütsüz imzalayanlardan biriyim. Bu açıklamayı yayımlamanız ricasıyla. Emil Galip Sandalcı İHD istanbul Şube Başkanı • Açlık grevi — PTT ÇÂYAD'dan yapılan açıklamada son günlerde kamu kuruluşlannda yoğunlaşan "keyfi sürgünleri protesto" amacıyla başlatılacağı bildirilen açlık grevinin dernek yönetim kurulunun bilgısi dışında gündeme geldiği belirtildi. Açıklamada açlık grevinin demek binasında yapılmasının söz konusu olmadığı kaydedildi. Başbakan Akbulut: Mesut Yılmaz'lct bir ihtilafımızyok karanlık güçlerin oyunıı'ANKARA (Camhuriyet Büro- so) — Başbakan Yıldınm Akbu- lut Türkiye'nin gelişmesi ve güç- lenmesine karşı çıkan karanlık güçler bulunduğunu, son zaman- larda ortaya çıkan terör olayları- nın da bu güçlerin oyunu olduğu- nu söyledi ve "Başımıza ne geldiy- se içerideki bu hareketlerden gel- miştir. Bunlar da dışarıdan tezgâhlanmıştır" dedi. Akbulut dun ANAP'lı il genel meclisi uyeleriyle parti genel mer- kezinde bir araya geldi. Akbulut'- un konuşması sırasında Kırşehir İl Genel Meclisi üyesi Ömer Er- soy'un "Başbakanım köylülerin meselesi ne olacak" diye yakınma- sı ve konuşarak kürsüye doğtu yıi- rümesi üzerine koruma polisleri Ersoy'u zorla yerine oturttular. Salonda bulunan diğer il genel meclisi üyeleri olayı alkışlarla pro- testo ettiler. Bu sırada ayağa kal- kan bazı il genel meclisi üyesi ANAP'lılann "Bu köylüye çok şey verdik" diye bağırarak, otur- duğu yerden konuşmaya devam etmek isteyen Ömer Ersoy'u sus- turmak istedikleri gözlendi. Daha sonra Ersoy parti yöneticilerince oturduğu yerden kaldınlarak Baş- bakan'ın arkasına getirildi. Akbulut Türkiye'nin gelişmesi ve güçlenmesine karşı çıkan güçler bulunduğunu belirterek 'Başımıza ne geldiyse içerideki bu hareketlerden gelmiştir. Bunlar da dışarıdan tezgahlanmıştır' dedi. Başbakanın konuşması sırasında köylülerin sorunlarına değinmek isteyen bir üye koruma polislerince susturulunca diğer meclis üyeleri olayı protesto etti. Başbakan Akbulut, Ersoy'un çıkışı üzerine "Bazı menfî propa- gandalardan partilüerinde etkilen- mesinin doğal olduğunu, ancak köylükr için eüerinden geleni yap- tıklannı, paralanıu peşin verdik- lerini ve sübvansiyon uyguladıklannı" anlattı. Akbulut, il genel meclisi uyele- rine hitaben yaptığı konuşmanın bir bölümunü de son günJerdeki teror olaylarına ayırdı. Akbulut bu konuda şunları söyledi: "Bu olaylar tesadüf değildir. Bunu kabul ediyorum. Türkiye1 nin huzura olan ihtiyacı nedeniy- le onlar hedeflerine ulaşamava- caklardır. Hükumetimizin bu gi- bi hareketler karşısında olacağı şüphesizdir. Ne zaman ki, Türki- ye güçlenir, biriik beraberlik sağ- lanır, Türkiye'nin güçlenmesini engellemek ve huzunı bozmak için bu gibi olaylar sahnelenir. Bi- zim en fazla çektiğimiz husus ken- di içimizdeki kargaşadır. Bu bin yıldan beri böyledir. Bu ulus, sa- vaşlar kaybederek kargaşaya düş- müş değildir. Başımıza ne geldiy- se içeriden bu gibi hareketlerden gelmiştir. Bu da dışandan tezg&h- lanmıştır. Bu gibi meselelere hoş- gönı ile bakmayacagız. Sokaklar- da yuninup boykotlar düzenlen- mesini. halk mahkemeleri kurul- masını biz hoş görmeyiz. Onlar es- kide kalmıştır." Kendilerinin Anadolu'nun "bağnndan coşup, kopup gelen örf ve âdetlerine bağlı" insanlar olarak milliyetçi ve muhafazakâr olduklannı, kurtarılmış bölgeler ve can güvenliği olmayan bir Türkiye'yi bu karanlıklardan çı- kardıklannı iddia eden Akbulut bir zamanlar Türkiye'de Fatih Sul- tan Mehmet ve diğer Türk büyük- lerinin fotoğraflarının asılamaz olduğunu, bunu kendilerinin de- ğiştirerek yaptıklan ikinci Boğaz köpnısüne Fatih Sultan Mehmet adını verdiklerini soyledi. Akbulut'un ANAP'lı il genel meclisi uyeleriyle yaptığı toplan- tıya devlet bakanları Cemil Çiçek ve Ercüment Konukman, Tarım Orman ve Köy tşleri Bakanı Lüt- fullah Kayalar ile İçişlerı Bakanı Abdulkadir Aksu katıldılar. Toplanünm Akbulut'un konuş- masından sonraki bölümünde **ai- le toplantısıdır, basına kapalı olacak" denilerek gazeteciler dışa- rıya çıkanldı. ANAP'lı il genel meclisi üyele- ri ile Başbakan Akbulut'un bir araya geldiği toplantının basına kapalı bölümünde il genel mecli- si üyelerinin süah ruhsatı almak için öneri getirdikleri kaydedildi. Başbakan Yıldınm Akbulut, gazetecilerin sonılarını yanıtlar- ken de Dışişleri Bakanı Mesut Yıl- maz ile aralannda surtuşme oldu- ğu iddialan için "Gerçekle bir ala- kası yok" dedi. thtilaf yok" Akbulut, "Dış politikada bir çatışma var mı?" şeklindeki bir soruyu yanıtlarken, "Hayır efen- dim. Ne alakası var? Dış politika- mızda ne çatışması olabilir? Dış politikamız. Türkiye'de uvgulan- mış olan bir dış politikadır. Pren- sip olarak ondan sapmamız yok- tur. Dış politikavı da başanlı bir şekilde hukümetiraiz viirûtmekte- dir. Ona da inanıyonız" dedi. Baş- bakan, Yılmaz'ın ANAP Genel Başkanlığı'na aday olacağı yolun- daki değerlendirmeleri gündeme getiren gazetecilere de "Meseleyi oraya getirip konuşmak istemiyo- rum. Bu husustaki düşünceierimi söyledim. Arkadaşlanmızın hep- si ANAP felsefesine inanmış, onun başansı için çalışan arkadaş- lanmızdır. Hiç kimse aranuzda ih- tilaf varmış gibi göstermeye çalış- masın. Ona da gayret etmesin, muvaffak olamayacaktır" diye ko- nuştu. İHD'nin düzenlediğipanelde tartışma Devletin insan haklarına yaklaşıımUğur Mumcu ile ANAP'lı Bülent Akarcah'nın katıldığı İHD panelinde sert tartışma çıktı. Mumcu'nun fuhuş tacirleri ve kaçakçılık davası sanıklarımn çıkarılan yasalarla korunduğunu ve ANAP'lıların bu yasalar için oy kullandıklarım söylemesi üzerine Akarcah, 'Böyle konuşamazsınız.' diye yanıt verdi. Mumcu, Apaydın'ın, Aİcsoy'un, Ruhi Su'nun acısını yüreklerinde taşıdıkları için konuştuklarını söyledi. ANKAR.\ (Cumhuriyel Büro- su) — İnsan Hakları Derneği'nce düzenlenen "Devletin İnsan Hak- lanna Yaklaşımı" konulu panel- de konuşan ANAP İstanbul Mil- letvekili Bülent Akarcah ile gaze- temiz yazarı Uğur Mumcu arasın- da sert tartışma çıktı. Paneldeki konuşmasında Uğur Mumcu Ajıavatan Partisi doneminde çıka- rılan yasalardan örnekler vererek, hayali ihracatçılar ve kaçakçıların bu yasalarla korunduklarını, Or- han Apaydın'a ve Ruhi Su'ya pa- sapon verilmedigini, pasaport ya- salannda yapılan değişikliklerle fuhuş tacirleri başta olmak üzere her türlü kaçakçılık davası sanık- larına pasaport verildiğini söyle- di. Mumcu, ANAP milletvekille- rinin bu yasalar için oy kullandık- larım söylerken, Akarcalı'nın ye- rinden kalkarak "Böyle konuşamazsınız" dediği görüldu. Mumcu da "Tartışma nasıl yapı- lacak ögreneceksiniz; otur yerine, dinlemeyi ögren" diye karşılık ver- di. Akarcah'mn "12 Eylül'de Üruğ'la ne konuştun söyle" diye bağırması üzerine, "198O'de Ünığ kaçakçılık yazım nedeniyle beni çagırdı. Kendisine mafyayla ilişki kuran bazı sıkıyönetim gorevlile- rinin adını verdim. Cezaevinde bulunan Orhan Apaydın'ın sağlık durumu için, DİSK ve Barış Der- neği davalan için gittim, senin gi- bi Ünıg'dan onay alarak milletve- kili olraadım" yanıtını verdi. Akarcalı'nın Mumcu'ya "dema- goji yapıyorsun" diye bağırması üzerine, Mumcu "Apaydın'ın acı- sını, Ruhi Su'nun acısını, Muam- Kesintisiz Ka^anç Kaynagi: TÜRKİYE CUMHURİYETİ BAŞBAKANLIK TOPLL KONUT VE KAMU ORTAKLlGl İDARESİ BAŞKANLIĞI TUMOYE bLÜSU ELESTRIK SISIENCNE BV: ELEkTRIK KLRlVfL YE AYİCCALIUI ji TOPIİVIBRIT REKTRIK EMİUISILRETIVINCEN WYN«LANAS GEÜR İLE İSTANBUL I.B0ĞAZ1Ç1 KOfRUSC \ 1 FATİH SJLTA.V MEHMET KÖPRISI SJLT GELl.üINE EVDEKSL! i YÎL VADEl! GELIR ORTAKLIÖISENED 100000 LİRA IHRAÇ YILI : 1990 HAMtLİNE AlT SENET DEĞERÎ YÜZBIN LIRA BU SENET 2983 SAVILI TASARRUFLARIN TEŞVIK1 VE KAMU YAT1RIMLAR1NIN HIZLANDIR1LMASI HAKKINDA KANUN UN VERDIĞI YETKIVE MUSTENİD YÜKSEK PLANLAMA KURULUNUN 06/07/1989 TARİH. 89/T-47 SAYHJ VE 03/11.1989 TAHİH.89T-102 SAVIU KARARLARINA OÖRE ÇIKARILMIŞTIR. BAfBAKASLIK TOPLU KONUT ve KAMU ORTAKLIĞIİDARESI BAŞKA \J M. ÖKKEŞ ÖZUYGUR ^eııiD Tertibi Cielii'Oıtakbgı Seııali Enerji tasarrufundan tasarruf enerjisine-. Gelir Ortaklıgı Senedi Bugünden itibaren, Türkiye'nin tum termik ve hidroelektrik santrallerinin, 1. Bogaziçi ve Fatih Köprülerinin gelirine ortak olabilirsiniz. Bugünden itibaren, Türkiye'nin tüm elektrik enerjisi uretimine endeksli Yeni Gelir Ortaklıgı Senetleri'nden alarak devlet güvencesinde kesintisiz kazanç kayriagına sahip olabilirsiniz. Bugünden itibaren, tasarrurunuzu kuraklıktan etkilenmeyen verimli bir kazanç kaynağına dönüştürebilirsiniz. Tasarruf enerjisi! Kazanç köprûsü! Türkiye'nin tum elektrik enerjisi üretiminden kaynaklanan 1 yıllık brüt gelirin %0.8'i ile 1. Bogaziçi ve Fatih Köprüleri 'nin 1 yıllık brüt gelirlerinin % 6'sı senet sahiplerine hisseleri oranında dagıtılacak. Gelir payı ödemeleri Gelir payları vade sonunda anapara ile birlikte İş Bankası \ r e Ziraat Bankası Şubeleri'nden odenecekrir. Kesintisiz gelir 88 136-44 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararınagöre senetlere ödenen gelirin vergi oranı sıfır! Kesintisiz! BAŞBAKANLIK TOPLU KONUT ve KAMU ORTAKLlGl İDARESİ BAŞKANLIĞI Kıymetli menkul Gelir Ortaklıgı Senetleri, menkul kıymettir, serbestçe alıp satabilirsiniz. Tasarruf sahiplerinin dikkatine: A,BreC Tertibi Gelir Ortaklıgı Senetleri saîışa sunulduğu gün tükenmiştir. 1 yıl vadeli yeni D Tertibi Gelir Ortaklıgı Senetleri 12-16 Şubat 1990 tarihleri arasında nominal degerlerle İş Bankası ve Ziraat Bankası Şubeleri nde satışa sunuluyor. Kazanmakta gecikme\in. Enerji, tasarrufu ödüllendiriyor. Tasarruftınuzu kesintisiz kazanç kaynağına dönüştûrûn! Türkiye kazanıyor! mer Aksoy'un acısını ıçimizde ta- şıdığımıı için böyle konuşuyonız. Bu sesler yureklerimizden gelen seslerdir. Bizi susturamazsınız" di- ye konuştu. Akarcah, oturum oncesinde Mumcu ile çok nazik konuşmalar yaptığım, burada ise konuşmala- rın kabalaştığını öne sürerek, Mumcu'yu iki yuzlulukle suçladı. Bunun üzerinde salonda bulunan dinleyicilerin büyük kısmı salonu terk ettiler Mumcu, konuşmasında şunla- rı söyledi: "İnsan haklan konusu edebiyat kaldırmaz. 1402'likhr, 141, 142, 163 sayılı yasalar için, tşkence ko- nusunda neler yapıyorsunuz? So- rnn bunlardır. Sorun, bülün Tür- kiye'de buzuru saglamaktır." Panele konuşmacı olarak katı- lan DYP Genel Idare Kurulu üve- si, Sinop Milletvekili Yaşar Top- çu da "Yasalar çıkarken, bu yasa objektif olmalı, çunkii bu yasalar yarın obur gun size uygulanacak- tır. Çunku ebedi iktidar yoktur. Yasalann ve uygulamalann her türlü keyfilikten uzak olması gerek" dedi. Topçu, "Her şeyden önce rejim- le iktidar meselesini ayırmalıyız. Rejimin yıkılması başka şey, ikti- dar olayı başka şey, bu yüzden bir- çok kişi ceza yiyip, sakıncalı sayılıyor" diye konuştu. SHP İstanbul Milletvekili Ha- san Fehmı Güneş de iktidarın iki ölçütlu olduğunu vurgulayarak, "Avrupa'ya 'işte komunist partisi kuruluyor, işkenceye karşı sözleş- me ımzalandı' diyen. diğerinde ise 'daha toplum bu düzev-e geldi mi' di.te soran bir iktidarîa karşı karşıyayız" dedi. CUMHURİYET/11 Yusuf Bozkurt Ozal: Ekonomi uyum îster FARUK BtLDİRİCİ ANKARA — TBMM Plan ve Butçe Komisyonu Başkanı Yusuf Bozkurt Özal, "bülün bakanlık- ların Başbakanın ve Cumhurbaş- kanı'nın uyumlu çalışması gerektigini" söyledi. Özal, KİT ürünlerinin fiyatla- nnı sabit tutmanın ya da düşür- menin "enflasyonu geriye çekme politikası" olamayacağını sav undu. Eski Devlet Bakanı Özal, enf- lasyonun 1992'de seçime gidileceği zaman sorun olmaktan çıkacağı- nı belinerek, "Ama rakam vermek kehanet olur" dedi. Enflasyonun hukumetin "bir numanth sonınu" haline geldiğini vurgulayan Özal, Hasan Celal Güzel'in babasımn cenaze törenine katılmak amacıy- la geldiği Gaziantep'te gazeteciler- le sohbet etti. Özal'a enflasyon konusunda yoneltilen sorular ve yanıtları ozetle şöyle: — Ekonominin dört ayn kişi tarafından yönetilmesi sizce sa- kınca ynratıyor mı? Y.ÖZAL — Bakan sayısından ziyade koordinasyon onemli. Ar- kadaşlann kararları alırken bir- birleriyle irtibatlı olmaları önem- lidir Bu yapılırsa bir mahsuru yoktur. — Peki şu anda uygulanan po- litika sizce başanlı mı? Y.ÖZAL — Bir değerlendirme yapmadım. Bir müddet daha bek- İemek lazım. Ama enflasyonda bir iniş olduğunu görüyorum. în- şallah devam eder, politikalarda devam önemlidir. Sebat etmek lazım. — Ağabeyiniz, Sayın Cumhur- başkanı, sizce ekonomi yönetimi- ne kanşıvor mu? YX)ZAL — Onu bana sorma- yın. Benim bu konuda hiçbir bil- gim yok. — Sizce enflasyonla miicadelc- de tum yoneticiler arasında uyu- mun sağlanması gerekli mi? YX)ZAL — Ekonominin uyum içinde yönetilmesi için her karar mekanizmasının, herkesin bir uyum içinde olması lazım. Yalnız 4*bakanlık değıl, butün bakanlık- lann, Başbakanın, Cumhurbaşka- m'nın, herkesin uyumlu çalışma- sı lazım. Bugun bir bakanlığın al- dığı karar ekonomiyı etkiler. Ama Maliye Bakanı'nın aldığı karar da- ha çok etkiler. Namık Kemal Taşar ANAP Gaziantep Şahinbey İlçe Başkanı oldu Uçüncü Taşar sahnede FARUK BİLDtRİCİ EMEL S.GÜL GAZİANTEP — ANAP olağanustu ilçe kong- relerinde "uçüncü Taşar" sahneye çıktı. Devlet Ba- kanı Mustafa Taşar'ın bir kardeşi, Emlak Banka- sı'nı dolandırdığı iddiası ile aranırken, öbür kar- deşi Namık Kemal Taşar da ANAP Gaziantep Şa- hinbey İlçe Başkanlığı'na seçildi Gaziantep'te dün yapılan Şahinbey ve Şehit Ka- mil ANAP olağanustu ilçe kongreleri Mustafa Ta- şar'ın kentteki politikaya yeniden dönüşü haline gel- di. Hasan Celal Güzel ile çekişmesi nedeniyle Ga- ziantep yerine Ankara'dan miÛetvekili olan ve Ta- şar yanlısı ANAP il ve ilçe örgutlerinin feshedil- mesinden bu yana Taşar, ilk kez ANAP'ta duru- ma tam olarak egemen oldu. Delege yapısının de- gişmemesi nedeniyle kaybedeceğini baştan anlayan Güzel, Taşar ile mucadeleye girişmedi. Mustafa Taşar ve öbur milletvekilleri önceki ak- şam delegelerle bir toplantı duzenlediler. Taşar, de- İegelere hitap ederken, "grupçuluğun sona erdirilmesini" istedi ve "geniş tabanlı bir liste hazırlayacagını" söyledi. Taşar, delegelere açık oy- lama yaptırarak liste hazırlamak için yetki aldı. Yet- ki verilmesine itiraz eden beş delege ile Taşar özel bir odada görüştü. Bu delegelerden Mehmet Ka- nnca Taşar'a, "bizim delegelerimizin dörtte biri De- mirel'in partisinden, partimize sahip çıkmalıyız" dedi. Toplantıya katılan delegelerin "lahmacun ve çak- mak dağıtılacağı" vaadi üzerine salona geldikleri öğrenildi. Delegelere 3 bin lahmacun ve yuzlerce çakmak dağıtıldı. Çakmakların üzerinde "Musta- fa Taşar Devlet Bakanı-ANAP" yazılı olduğu gö- rüldu. Taşar, toplantıya devam edileceğini söyledi ama buna rağmen lahmacun ve çakmaklan alan de- legeler salondan aynldılar. Bunun üzerine Taşar da toplantıya son vermek zorunda kaldı. Taşar ve milletvekilleri dün akşam bir liste üze- rinde görüşbirhği sağladılar. Bunun üzerine dun sa- bah yapılan Şahinbey ilçesi olağanustu kongresin- de, Taşar'ın kardeşi Namık Kemal Taşar ilçe baş- kanlığına aday gosterildi. Namık Kemal Taşar'ın başkan adayı olduğu listede 15 kişilik yönetim ku- rulunun 7'sinin Taşar yanlısı olduğu, diğerlerinin ise öbür milletvekillerinin yandaşları arasında pay- laştınldığı öğrenildi. Mustafa Taşar, "Kardeşim hiç kimsenin itiraz edemeyeeegi tek aday, berkes üzerinde birieşti. Her- kesin nzasıyla ilçe başkanı olacak" dedi. Taşar, ba- basımn da dısiplin kurulu başkanlığını yaptığım, ama yeniden aday olmayacağını belirtti. Babasımn ölümü nedeniyle taziyeleri kabul eden Hasan Celal Güzel ise kongre salonuna gelmedi. Güzel, Cumhuriyet muhabirinin Taşar'ın adayhğı konusundaki sorusuna, "Bu işle ilgilenmediğimi, babamın vefaü ile meşgul olduğumu ve Hasan Tan- rıover'e bu konuda yetki verdiğimi soylemiştim" karşılıgını vermekle yetindi ve yorum yapmadı. Namık Kemal Taşar'ın adayiığımn açıklanması üzerine Şahinbey ilçesinin kongreye katılan 234 de- legesinden çoğunun salonu oy kullanmadan terk et- tiği dikkati çekti. Şehit Kamil ilçesinde de mimar muhendis Doğan Özdinç kazandı DYP GİK üyesi Halit Dağlu Rahatsızkklara neşter vunıldu GÜNSELİ ÖNAL ANKARA — DYP'de- eylul 1990'da yapılacak büyük kongre öncesi durumu değerlendiren Ge- nel Idare Kunüu (GİK) üyesi Ada- na Milletvekili Halit Dağlı, "Li- derimize son derece bağlıyız" de- di. Partide hizip mücadeleleri ol- duğunu, ancak bunun partiye za- rar verecek duruma geldiğinde bi- tirildiğini belirten Dağlı, "Biz bir aileyiz. Kol kırüır yen içinde kalır" diye konuştu. Demirerin 12 Eylul öncesine yönelik eleştirilennin "kendisini temize çıkarabOmesi" için gerekli olduğunu söyleyen Dağlı, kongre oncesinde görevden alınan örgutler konusunda, "Ora- larda rahatsıziık vardı. Neşter vu- nıldu. ameliyat edildi" değerlen- dirmesini yaptı. 1988'de yapılan büyük kongre- de Demirel'e karşı liste hazırlayan Halit Dağlı, Cumhuriyet muhabi- rinin sorulanru ozetle şoyle vanıt- ladı: — Sayın Demirel'in etrafında- ki kadronun gençlesmesi yönün- deki eleştirilere katılıyor musu- nuz? DAĞLI — Aslında çok yaşh bir yönetim kadromuz yok. Genel Idare Kurulumuzda görev yapan- lar yaşlı insanlar, eskimemiş in- sanlar. Seçimle de gelmişler. Za- ten gençleşme demokraside ken- diliğinden oluyor. Sistem normal işlerse zaten kadrolar yenileniyor. — Sayın Demirel'in sürekli ola- rak 12 Eylul öncesine donmesi ve geçmişi eleştirmesini doğru bulu- yor musunuz? Temize çıkmak DAĞLI — Eğer orta yerde problemler varsa, eleştirmeyip de ne yapacağız. Sayın Demirel'in 12 Eylul öncesini eleştirmesinin sebe- bi, kafalarm tek istikamette yöıı- lendirilmesi. Kendisini temize çı- karmak mecburiyetinde. — Kongre oncesinde hizip mü- cadeleleri oluyor mu partide? DAĞLI — Hizip mücadeleleri var, ama partiye zarar verecek du- ruma gelince orada yokuz. — Siz 1988'de yapılan büyük kongrede Sayın Demirel'in listesi- ne karşı başka bir liste hazıriamış- tımz. DAĞLI — Bu gayet doğal. Biz liderimize bağlıyız, onun göster- diği istikamet neyse oraya gideriz. O listeyi Sayın Demirel'e karşı ol- duğumdan hazırlamadım. Neşter vuruldu Partinin birçok örgütu genel merkez tarafından feshedildi. Bu parti içinde tam anlamıyla işledi- gini soylediginiz demokrasi kural- lanna uvuyor mu sizce? DAĞLI — Seçimle gelenlerin görevden alınması demokrasi ıle bağda$mıyor, ama işler hiç yurü- müyordu. Mecbursunuz değiştir- meye, yetkili kurul olarak bu probleme el atmaya mecbursunuz. Oralarda bir rahatsıziık vardı. Du- zeltilmesi lazımdı. Neşter vuruldu ve ameliyat edildi. Demirel: İktidarı göndermenin yolunu bulun lç Politika Servisi — lstan- bul'da iki ayn toplantıda konu- şan DYP Genel Başkanı Süley- man Demirel, "Bu iktidan gön- dermenin yolunu bulun" dedi. TIMSE'nin 5. Olağan Kong- resi'nde konuşan Demirel, Tür- kiye'de istikrarın bozulduğuna dikkati çekerek, "tstikrar, eko- nomik istikrarsızlığı, istikrar gibi gösteren bir iktidardan bozulur. Ben de olsam kim olursa olsun. Şükredin halinize diyemem. Adam size 40 sopa vurmuş, eli- ne sopa geçmişken 50 de vurabilirdi" şeklinde konuştu. Demirel, Türkiye'de "Ger- çek demokrasi"yi yerleştirmenin en önemli görev olduğunu da vurgulayarak söyle konuştu: "Gelin, evvela rejimi düzelte- lim, deyişirain nedeni budur. Hiç kimse bana 'sen de bir rejim tut- turdun gidiyorsun' demesin. Di- yenlerin hepsinin 'aspirin' teda- visinden başka çareleri yoktur. Bu iktidan göndermenin yolunu bulun. 'Gitmeyiz' diyenlere, 'Ca- nım buraya tapu mu çıkarttınız, burası babanızm malı mı, yapa- madın işte' diyeceksiniz. Keske yapabilselerdi. Ben açık söyhıyo- nım, yapılamayışından bana da fatura çıkıyor." Demirel, partisinin İstanbul il örgütu tarafından düzenlenen • "Kultür-Eğitim ve Gençlik Üze- rine TRT'nin Etkileri" konulu panelde yaptığı konuşmada TRT'nin yanlı ve yanlış haberler- le halkı aldattığını öne surdu.