22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı. Cumhuriyet Matbaacılık ve Gaietecılık Turk ^nonım Şırkeıi adına Nldir Nadi 0 GCTICI Yayın Muduru: Hısal Cemal, Müessese Mudunı EjBine Uşaklıgil, Vazı tşlen Mudurii* Oka) Goneasin. 0 Haber Merkezı Muduru: Yılçın B»>«f, Sayfa Duzenı Yoneımtnı Alı *ar. 0 Temslaler ANKARA Ahmrt T m İZMİR. Hikmcl Çetuluna. ADANA Çetin Yıgenogiu I; Polıtıka. CttaJ Ba^arç*. Oş Habeıler Ergun B«Jcı. Elonom] Ctngiz Turhjn. b Sendıka Şukran knacı. kultur Cdal Lslcr, Egîtım GetKS> Şaytajı. Haber Va$tırma Ismei Bcrfcan, >un Haberlen Necdrt Dogaa. Spor Danjşmaju \bduJkadır Vacefanan, DLZI ^azıUr Kmm Çakşkan, \ra$ıırma Şoluıı Alps>, Duzdlme- \bduOali Y&oa. 0 koordmaıor AhaıH Korafcan, 0 Mai İŞ.CT Eıtıl Ertıut. 0 MuhaseK Bafenl Yror 0 Bulçc-Plaıuama Smgı Ostranbe^oglu 9 Reluam *}?» Tonın. 0 Ek Vavır-ar Hrty> M»ot 0 Idare Huscıin Gum. 0 IşJeıme Oıder Çdik. 0 Bılg.-Isleır Sail lıuü 0 Persone! Sogı Basan «<• Ymoı CumhunyH Maıbaaoiık ve Gsaaedbk TA-S. TUrk CkaJJ O d 34/41 I HJ34 İst PK 246-lstanbul Tel 512 05 Oî 00 tıai), Tdec 22246 Fax. (II 526 60 72 0 8u/oto- \akan: Zı>a Cokalp Bl. InJulap S. No 19/4 Td. 133 11 41-47. Tefea- 42344 Fu. (4) 133 05 65 0 Iznun H Zıya Blv 1352 SJ.-3. Td: 13 12 30. Tdn. 52359 Fa* (311 l« 53 60 Inûnıl Cad 119 S. No. I Kaı I. Td 19 3^ 52 (4 hal). Tdct 62155. FUL pi) 1» 37 J2 TAKVİM: 1 ŞUBAT 1990 Imsak: 5.40 Güneş: 7.08 Ö|le: 12.22 Ikindi: 15.02 Akşam: 17.27 Yatsı: 18.48 Anhara'dan Atina'ya kınamaDışişleri Bakanı Mesut Yılmaz'ın Batılı örgüt ve kuruluşlara gönderdiği mektupta Yunan yetkili makamlannın Gümülcine olayları karşısındaki tavrı şiddetle kınanıyor. Başbakan Akbulut, dış Türkler konusunda, "Meseleleri surhla halledeceğiz"dedi. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) — Batı Trakya'nın Gümulci- ne kentinde uç gun önce Türkle- re düzenlenen saldırılann yankı- ları surerken Ankara göruşlerini izah etmek için bir diplomatik kampanya açtı. Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz, Batılı örgüt ve ku- ruluşlara gönderdiği mektupta Batı Trakya'daki insan haklarının ihlal edildiğirü bildirerek olaylar karşısında Yunan yetkili makam- lannın tavnnı "şiddetle" kınadık- larmı iletti. Yılmaz, mektubunda Batılı ör- gutlerden Yunan hükümetinin so- runlara barışçıl yollardan çözüm getirmesi konusunda Türkiye'nin çabalarına destek vermelerini de istedi. Başbakan Yıldırım Akbu- lut da Türkiye'nin dunyada ve komşularında meydana gelen olayların içine çekilmek istendi- ğini, ancak meseleleri barış yo- luyla halletmede kararlı oldukla- rını kaydetti. Dışişleri Bakanı Yılmaz, dün Batı Trakya'da meydana gelen olaylar hakkında BM Genel Sek- reteri, Avrupa Konseyi Parlamen- terler Meclisi başkanı ve genel sekreteri, Avrupa Parlamentosu başkanı, İslam Konferansı Örgü- tü genel sekreteri ve Avrupa Gü- venlik ve lşbirliği Konferansı (AGİK) üyesi ülkelerin dışişleri bakanlarına birer mektup gön- derdi. Yılmaz mektubunda, "Batı Trakya'da yaşayan Müslüman Türk annlıgın haklannın açık bir biçimde ihlal edildiğini" bildire- rek, Yunan polisinın ve yetkilile- rinin gözler önünde olan bu olay- lar karşısında gerekli önlemleri almadığını bildirdi. Mektubunda Dr. Sadık Ahmet ve tbrahim Şerifin duruşması sı- rasında, başta kişilerin güvenlik haklan olmak üzere birçok temel ilkenin organize biçimde ihlal edildiğini kaydeden Yılmaz, du- ruşmayı izleyen Istanbul Barosu Başkanı avukat Turgut Kazan'ın mahkemenin kararını "adil yar- gı yerine büyıik ofke ve intikam duygulannın rol oynadığının kanıO" olarak nitelediğine dikkat çekti. Dr. Ahmet için daha önce- den iki kez dava açıldığını da kay- deden Dışişleri Bakanı Yılmaz, son duruşmada Ahmet ve Şerifin 5 kasımdan önceki seçim konuş- malarında Batı Trakya'daki Türkler için "Türk" sıfatını kul- lanmalarından dolayı yargılan- dıklannı belirtti. AT uyesi bir ulkede Gümülci- ne olayları türunden bir güç kul- lanımını bağışlamanın ya da gor- mezden gelmenın olanaksızlığına da işaret eden Yılmaz, mektubun- da sorunu banşçı yollardan çöz- me çabalannda Yunan hüküme- tini etkilemede yardımcı olunma- sını istedi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsu Murat Sungar da dün duzenledi- ği haftalık basın brifınginde "Yu- nanislan'ın iç hukukunun bir parçası haline gelmiş insan hak- lan sözleşmesi kesin olarak ihlal edilmiştir" dedi. Sungar, ihlalle- rin artık ikili ve çok taraflı anlaş- maları aştığını, bunların Lozan Anlaşması ve insan haklan çer- çe\ r esinde değerlendirildiğini söy- ledi. Başbakan Yıldınm Akbulut ise dün SHP'li Belediye Başkanı Hü- se>in Uysal başkanlığındaki Mer- zifon heyetini kabulünde yaptığı konuşmada, dış Türkler konusu- na değindi. "Meseleleri snlhla halletme politikamızı sürdürecegiz" ifadesini kullandı. İnsan Haklan Derneği (IHD) de Gümulcine'de Türklere yapı- lan saldırılan ve Azerbaycan olaylarını kınadı. İHD Genel Sekreteri Akın Birdal, dun dü- zenlediği basın toplantısında Azerbaycan ve Gümulcine'de olanlan insan haklan ve barış açısından üzuntüyle izlediklerini, bu sorunların yurtiçinde tırman- dırılmasından kaygı duydukları- nı bildirdi. Gülriz Sururi 30yıllık tiyatro yaşamı boyunca giydiği kostümleri sergiliyor Kostiimlerle gizli aşk GüMÜLCÎNE Bölgede gerginlik sürüyor GÜMÜLCİNE/ATtNA (Cum- buriyet) — Yunanistan'ın Batı Trakya bölgesinde meydana gelen şiddet olayları şimdi de Yunanis- tan'daki siyasi güçleri karşı kar- şıya getirdi. Yunanistan Komu- nist Partisi (KKE) milletvekille- rinden ve meclis ikinci başkanı Maria Damanaki, dun ziyaret et- tiğı Gümülcine kenıinde aşırı sağcılar tarafından yumurta yağ- muruna tutuldu. KKE ise baş- kent Atina'da antifaşist bir gös- teri yapmaya hazırlanıyor. Bu arada Gümülcine'deki Türk aan- lık üyelerinin, şiddet olaylarının yatışmasına karşın, dun de evle- rinden çıkmadıklan ve dükkâıı- larını açmadıklan gözlendi. Yunanistan'ın bütün siyasi par- tileri, Gümülcine olaylarını ayrı ayrı kınarken, KKE milletvekili Maria Damanaki dün sabah Gü- mülcine kentini ziyaret etti. Da- manaki, vitrin camları kırılan Türk mahallelerini gezerken, söz konusu şiddet olaylarının cunta yanlışı aşırı sağcılar ve faşistler tarafından başlatıldığını yuksek ve sinirli bir sesle söylemesi üze- rine saldırıya uğradı. Polis tara- fından guçlukle onlenen bu sal- dırı süresinde Damanaki yumur- ta yağmuruna tutuldu. KKE mil- letvekili daha sonra, kentin bele- diye binasına sığınmak zorunda kaldı. Belediye binasımn etrafı- nı saran 1000 kadar gösterici Da- manaki aleyhinde "Sen Yunan degil Türk milletvekili olmalı- sın... Giydiklerini çıkar çarşaf giy.." gibi slogaıılar attı. Bu arada Gumülcine'nin Yu- nan makamlan tarafından tayin edilen müftü naibi Hafız Cema- li dün Atina'ya giderek, parti li- derleri ile ayrı ayrı gorüştü ve şid- det olaylarının önlenmesi gerek- tiğini, aksi halde Batı Trakya'nın bir "banıt fıçısı" gibi patlayaca- ğı goruşunu savundu. Bölge halkı arasında doğan gerginlikten sonra Türk azınlık üyelerinin dün de dükkânlarını açmayışı, Gümülcine'deki piyasa- yı dondurdu. Aynı zamanda Müslüman Türk azınlığın can \e mal guvenliğinin korunması amacıyla Selanik'ten de takviye polis gücü gönderildi. Gümülcine emniyet müdürlü- ğünün yaptığı açıklamada, şiddet olaylarını polisin engellemesine karşın bir grup Yunanlı tarafın- dan başlatıldığı bildirildi. "Keşke her türlü kostümü saklama şansımız olabilseydi" diyor Gülriz Sururi, "Yerleşik bir tiyatroya sahip olmadığımız için, ülkemizde bir tiyatro müzesi olmadığı için kostümler ya çalındı, ya ödünç verildi, geri gelmedi ya depolarda farelere yem oldu." IŞIL ÖZGENTÜRK Dışanda sinsi bir yağmur, gri bir gokyuzu, egzoz borulanndan, apartman bacalarından kente ya- yılan, kenti kuşatan kirli hava... Sözun kısası güzel bir günunde değil tstanbul, insana bir an ön- ce bir taksiye atlayıp sıcak bir kahve koşesine ya da evin koru- yuculuğuna sığınma duygusu ve- rıyor. Ben de Ortakoy'de üç kat- lı ahşap bir binanın kapısını usul- ca aralayıp içerigiriyorum. Bina- nın ikinci katında bir kadın heye- canla, sevgiyle birtakım basma giysileri, yelekleri, allı pullu kos- tümleri büyuk bir titizlikle duvar- lara yerleştirmeye çalışıyor. Bu kadın hep kakullü saçları, iri ca- nalıcı gözleriyle yıllarca genç yaşlı tiyatroseverin Sokak Kızı lrma'y- la, Mehmene Banu'yla, ZUha'y- la bir guluş, bir el hareketi, bir şarkı olarak anımsadığı Gülriz Sururi. Gülriz Sururi otuz yıllık tiyat- ro yaşamında severek taşıdığı ti- yatro kostümlerini sergiliyor, ha- yır sergilemiyor onlarla birlikte büyıilu bir yolculuğa çıkıyor. Sin- si yağmurun, gri gökyüzunün kas- vete boğduğu lstanbul'da bu yol- culuğu onunla paylaşmak büyü- leyici bir şey, ışıltılı bir şey... tşte şu melon şapka sıcacık bir kaba- reye goturüyor bizi, şu fotoğraf Tutun Yolu'ndan değil mi? O hiç konuşmayan, yırtık dudaklı kız nasıl da aklımda kalmış... Bu, So- kak Kızı İrma'nın o duygulu yü- reğiyle söylediği şarkı değil mi? "Yaşadık da ne oldu... Boş boş hepsi sahiden, ne acı bir dujgu bu, bilmezdim ben eskiden..." "Şu çorabı nereye asmalı?" Topukları aşınmış fıle bir çoraba sevgiyle bakıp soruyor Gülriz Su- ruri, "Nereye asmalı?" Şimdiler- de her yerde satılan gece gtlndüz MELON ŞAPKANIN GÖTÜRDÜĞÜ ATMOSFER — "Kostümler de yasar" diyor Gülriz Sururi. Bir melon şapka sizi bir kabarenin sı cacık atmosferine süriiverir. Dansın, şarkının ve yaşamın egemen oldugu sıcacık bir köşeye. (Fotoğraf: Ugur Saner) herkesin rahatlıkla giydiği bu fı- le çorap, Sokak Kızı Irma'dan ge- riye kaJan tek kostüm parçası. "O zamanlar", diyor Gulriz Sururi, "yıl altmış bir, böyle çoraplar Türkiye'de yoktu. Haldun Dor- men ttalya'dan gelirlmişli. Bunu giydim mi bir anda sokak kızı olu- veriyordum. Tam üç yılımı ver- dim İrma'ya. Çorap sapasağlam kaldı, ama tek kostümle oynar- dım, siyah, kısa, yırtmaçlı bir el- bise o, sırtımda paralandı. F.skit- tigim lek tiyatro giysim... Yeni- den oynamak istiyorum lrma"\ı yani ona veda etmek istiyorum, onu yeniden oynayabtleceğimi gormek istiyorum." Bir an gözleri doluyor sanki, "Biliyor musun" diyor, "ilk Ke- şanlı'dan, o büyuk çılgınlıktan, o büyük cesaretten geriye hiçbir kostum kalmadı. Son o>undan sonra Zllha'mn gecekondularda giydiği basma elbisesini, pembe yemenisini, ayagına iki numara buyük takunyasını bir bohçaya koyup kaldırdım, Zilha'ya veda ettim. Daha sonra depodan eski diye atmışlar. Televizvon için ye- niden Zilha olacagım zaman gun- lerce pembe çicekli basma aradım. Zilba başka türlu giyinemezdi. Pembe çîçekli bir elbisesi. pembe bir >emenisi mutlaka olmalıydı, Keşanlı metnini ilk okuduğumda gözümün onünde canlandığı gi- bi... Bak yeni kostum bu, bura- da da ilk oyunun renkli bir fotoğ- rafı \ar, eskiyle >eni arasında pek bir fark yok değil mi? Bu titizlik baskalarına biraz tuhaf gelebilir, ama bir oyuncuyla kostümleri arasında gizli bir aşk yaşanır. Kostümler de yaşar. Soluk alıriar, eskirler, örselenirler... Keşke her turlü kostümu saklama şansımız olabilseydi. Yerleşik bir tiyatroya sahip olmadığımız için, ülkemiz- de bir tiyatro müzesi olmadığı için kostümler ya çalındı ya ödünç ve- rildi. Geri gelmedi ya da depolar- da farelere yem oldu. Koyu bir ro- mantik olduğum için ancak bun- lan kurtarabildim. Geçmişimize ait her şeyi usul usul yitiriyoruz sonra hep birlikte bir yanlıştır başlıyor. Ben bu geçmişe ihanel duygusunu en çok Cahide dizisi- ni izlcrken yaşadım, Cahide Son- ku'ya öylesine haksızlık edilmişti ki gunlerce ağladım. O büyuk bir oyuncuydu. on yedi yaşımda onunla aynı oyunda oynuyor- dum, benimki kuçük bir roldü. Hiç unutmam köşede kıpırdama- dan durur hayran hayran onu iz- lerdim. Lutfu Ay benim için bir eleştiri yazmıştı, 'Yetenekli bir oyuncu, ama Cahide'nin etkisin- den bir an once kurtulmah', di- ye. Cahide çok büyüklü, büyüle- SON PELİKANLAR — Menderes dellasında 6lü bir pelikan. Tum dunyada toplam 2 bin tepeli pelikan kaldı. Bunlann 400 kadarı Türkiye'de. Menderes deltasında 120 pelikan olduğu beliriendi. 200'ü aşkın kuş türü tehlikede Pelikanın ölümüHAKAN KARA İZMİR — Türkiye'de 1980'li yıllarda tepeli pe- likan sayısının 2 bine yaklaştığını belirten uzman- lar, geçen on yıl içinde bu sayının 400'e kadar ge- rilediğıni açıkladılar. Dunyada sadece 2 bın tepeli pelikanın yaşadı- ğını ve neslı giderek tukenen bu kuş turunun ulus- lararası duzeyde koruma altına alındığını belirten Doğal Hayatı Koruma Derneği Başkanı Nergiz Yazgan, Türkiye'de yaşayan tepeli pelikanlann sa- yısının hızla azalmasının en büyük nedeninin av- cılık olduğunu söyledi. Türkiye'de konuyla ilgili inceleme yapan Uluslararası Kuşlan Koruma Kon- seyi'nden Gernand Magnin ile Lodi Nauta da in- celedikleri bolgelerde çok sayıda vurulmuş tepeli pelikanlara rastladıklarını açıkladılar. Boyları yaklaşık 180 cm'ye ulaşan ve devekuş- larından sonra en uzun kuş türu olan tepeli peli- kanlar konusunda Menderes Deltası'nda ve Tuz- la Kuş Cenneti'nde inceleme yapan uzmanlar, Menderes Deltası'nda 120 tepeli pelikan saydılar. Tuzla Kuş Cenneti'nde saptanan tepeli pelikan sa- yısı ise 60. Menderes Deltası, gerçekleştirilen son araştır- malarla dunyada tepeli pelikanlann en yoğun bu- lunduğu ikinci alan olarak ortaya çıktı. Ancak del- tada kuşların korunmasına ilişkin hiçbır önlem yok. Bir yandan avcılık, diğer taraftan yeni tarım aianlanmn açılması, tarımsal ilaçlamagibi etken- lerle bu bolgede yaşayan 200'u aşkın kuş turuyle birlikte tepeli pelikan da tehlikede. SöFYA Muhalefet direniyor Komünist Partisi'nin, mayıs ayında yapüacak seçimlere kadar ülkeyi götürecek koalisyon önerisini muhalif gruplar reddetti. DGB sözcüsü, işbirliğine girmenin uluslararası düzeyde prestij kaybedilmesine yol açabileceğini savundu. SEMİH İDİZ SOFYA — Bulgaristan Komü- nist Partisi'nin (BKP) 14. genel kongresi, çoğunlukta bulunan muhafazakârlann birlik çağnsı aJ- tında surerken ülkedeki muhalif grupları çatısı altında toplayan Demokratik Güçler Birliği (DGB), Komünist Partisi'nin koalisyon hukumeti kuralması önerisini reddetti. DGB sozcusu Petar Beron Ko- münist Partisi'nin halen mutlak guce sahip olması nedeniyle boy- le bir hukumetin yurümeyeceğini söyledi. Beron, Komünist Partisi ile işbirliğine girmenin "DGB'nin ülke içinde ve uluslararası duzey- de prestij kaybetmesine yol açacağını" savundu. BKP Genel Sekreteri Petar Mladenov, kongrenin açılışında salı gunu yaptığı konuşmada, ul- keyi mayıs seçımlerine kadar gö- türecek bir koalisyon hukumetin- de yer alması için muhalefete çağ- nda bulunmuştu. DGB'nin Sofya'daki merkezin- de gazetecilerle konuşan Petar Be- ron, parlamentonun da komunist- lerin elinde oîduğunu kaydederek bunun. hükümetin yörüendırilebi- leceği anlamına geldiğini belirtti. BKP'nin 14. genel kongresinin dünku oturumu, delegelerin daha çok "birlik" çağrısında bulunma- ları ve Jivkov döneminı kınayan deklarasyonlar onermeleriyle geç- ti. Kongreyi izleyen siyasi gözlenı- ciler, "birlik" çağnsının kongre- de çoğunlukta bulunan muhafa- zakâr kanadın "bayrağı" durumu- na geldiğini belirttiler Bu arada bazı delegelerin "iki gün geçmesine ragmen havanda su dövüldugunden" şikâyet etmeleri dikkat çekti. Mayıs seçimlerinden önce sağlam bir siyasi ve ekono- mik platform oluşturulması ge- rektiğinı vurgulayan bu delegeler, "Daha BKP için onerilen yeni ana tuzuğun esasına bile geçilmedi. Bu durumda halk önünde nasıl ikna edici olunabilir?" diye yakındılar. Sabahki oturumdan sonra bir basın toplantısı duzenleyen Polit- buro üyesi Dulgero\ da kongrede, Jivkov döneminın hataları konu- suna henüz bir açıklık getirilme- mesinden şikâyet etti. Dulgero\, delegelerin bir kısmı- nın konuşmalarında katı tutum- lar sergilemelerini ve farklı görüş- lere sert yanıtlar vermelerini de eleştırerek "Bazı delegeler kong- renin önemli göre\ini henuz tak- dir edememiş gibi görünüyorlar. Bu da bu delegelerin demokratik bir atmosferde göriış bildirme ye- tenegi için gerekli kültürel düze- ye henüz erişemediklerini gosteriyor" dedi. Dulgerov. sağduyulu kişilerin parti içinde ön plana çıkmalan ge- rektiğini de ifade ederek "Şimdi- ye kadar bildirilen göruşler, somut kararlar için gerekli zeraini olus- turmaktan uzaktır" dedi. yiciydi." Bir an bir şeyler oluyor, bir yi- tirmişlik duygusu kostümlerden, fotoğraflardan çıkıp ikimizi de sa- nyor, Gülriz Sururi bu duyguyu yok etmek istercesine heyecanla, tutkuyla yeniden anlatmaya baş- lıyor, "Bak şu Ferhat ile Şirin'- deki Mehmene Banu'nun giydiği bir kaftan, bunun gibi bir- kaç ta- ne vardı şimdi yok. Direkler Ara- sı'ndan sevgili Sevim Çavdar'ın gunlerce sandık odalannda arayıp buldugu eski danlellerle yaptığı guzelim kostümlerden bir bunu kurtarabildim. Kabare'de giydi- ğim şu korsaj çok şık des il mi. Bu, üst kat komşum çok zengin ve güzel bir hayat yaşamış olan Meliha Birkan'dan. Hair'in bu saçaklı hippi kostü- mü için çok dolaşmadım. O ara- lar pek modaydı zaten bir gün içinde, provasız çıktım Hair'e... Füsun Onal klüp 12'yle anlaşın- ca iş başa düştü. Tabii zor oldu, ama hippi olmak çok hoştu." Şöyle bir soluklanıp geçmişe bakıyoruz. Otello, Canlı Maymun Lokantası, Kuıban, Teneke, Uzun lnce Bir Yol, Ferhat ile Şi- rin, Keşanlı Ali Destanı, Direkler Arası. Kaldırım Serçesi. Zilli Za- rife... Ona, "Bütün bu tozlu kulula- n açmak, geçmişi kostümler ara- cılığıyla yeniden gözden geçirmek nasıl bir şe>" diye soruyorum. "Biraz tarihle dolaşır gibi mi, çok kişisel bir tarihte". Bir sure du- şunuyor sonra "Bütün bunlar" diyor, "tozlu kutulardayken ne çok şey yaşadığımı, ne çok şey yaptığımı duşünürdum. şimdi hepsi böyle karşımda, tek tek dur- duklarında her şey bana çok az goründü. Çok az... Bizler dina- zorlanz, neslimiz tukeniyor... Bu ulkede bir özel tiyatroyu yaşat- mak, samimi, sevdiğiniz oyunla- n oynamak olağanüstü özveri is- tiyor... Ödeme tarihi yaklaşan bo- nolan düşünmek, en kuçük aynn- tının peşinde koşmak, bu arada oynamak çok zor. Hiç olmadıgı- nız, asla olamayacagınız şeylerle de suçlanmak uzücu. İçinizde hep derin bir sızı kalıyor." Biz geçmişin kostümleri arasın- da konuşup duralım çaylanmız, simitlerimiz geliyor, galerinin elektrikçisi ne \apıp ne edip bir yerlerden yeni spotlar buluyor. Gulriz Sururi iki yüz yıllık saray- dan çıkma altın işlemeli bir kos- tümu o altın parıltılannı iyice saç- sın diye tek başına ışıklandırmak istiyor. Elbisenin altın dokusunu elliyoruz, ürpertici. olağanüstü güzel bir duygu, "Padişahın goz- delerinden biri için dokutulmuş" diyor Gulriz Sururi, "Nereden ne- reye... Her şey geçip gidiyor, ge- riye anılardan başka hiçbir şey kalmıvor." Çocuk sağlığı için kampanya Sağlık Servisi — İngiliz Havayolları (Britısh Airvvays), İstanbul Çocuk Sağlığı Derneği'ne katkıda bulunmak amacıyla bir kampanya başlattı. Istanbul- ve Ankara'da verilen kokteyllerle basma ve acentelere tanıtılan kampanya çerçevesinde ingiliz Havayolları Türkiye'de satılacak her mevki bileti ucretinden 15 bin lirasını İstanbul Çocuk Sağlığı Derneği'ne bagışlayacak. 1 şubat-30 nisan tarihleri arasında surecek kampanya boyunca elde edilen gelir, muhtaç ve hasta çocuklara sağlanan imkânların arttınlmasında kullanılacak. Cenine kalp ameliyatı • LONDRA (AA) — İngiliz doktorlar dunyada ilk kez bir cenine kalp ameliyatı yaptılar. Londra'daki Guys Hastanesi'nden bir ekip, bir cenine 31 ve 33 haftalıkken iki kez kalp ameliyatı yaparak, ceninin kalp kapakçıklarından birinde ortaya çıkan bozukluğu gidermeyi başardılar. Ameliyatların, ses dalgalanyla uzaktan kumanda edilen bir sonda ile gerçekleştirildiği belirtildi. Hastane yetkilileri, iki ameliyattan sonra bebeğin erken doğduğunu ve doğumdan birkaç saat sonra uçüncü bir ameliyat daha geçirdiğini açıkladılar. Erzunını'da tifo salgını • ERZL'RLM (Cumhuriyet) — Son günlerde yaklaşık 200 kişinin tifoya yakalanması uzerine Erzurum'da tifo alarmı verildi. Akut bağırsak enfeksiyonlarında artış görulmesi uzerine Erzurum Valisi Emrullah Zeybek başkanlığında toplanan İl Hıfzıssıha Kurulu bir takım onlemler aldı. Şehir içme sularından alınan orneklerde koli basili olduğu saptandı. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakultesi'ne bağlı Araştırma Hastanesi, SSK ve Numune hastanelerinin tifo ve dizanteriye yakalanan hastalarla dolduğunu söyleyen yetkililer, intaniye servisinde yatacak yerin kalmadığını belirttiler. Avcı salyangoz üretimi • ADANA (AA) — Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü tarafından tarla ve bahçe bitkilerine buyük zarar veren salyangozlara karşı avcı salyangoz üretimi yapılıyor. Ziraat Fakültesi Entomoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nedim Uygun, tarla ve bahçe bitkilerine zarar veren boceklerle mücadele yöntemleri geliştirdiklerini bildirdi. Çddır'da tıırizm • KARS (AA) — Kars'ın Çıldır Golü kıyısında 1 milyar lıra harcamayla turistik tesis kurulacağı bildirildi. Çıldır Kaymakamı Hasan Tütün, mayıs ayında inşaatına başlanacak turistik tesisin 1991'de hizmete açılacağını söyledi. Çıldır Golü kıyısına kurulacak tesiste, 25 yataklı otel ve çeşitli sosyal tesislerin yer alacağını belirten Kaymakam Hasan Tutun şunları söyledi: "Türkiye'nin sayılı gollerinden olan Çıldır Gölü kıyısında tesis kurarak bölgede turizmin gelişmesini sağlayacağız. Doğal güzellik bakımından ve bahğı lezzetli olan Çıldır Gölü'nü değerlendireceğiz." Pansiyoncular mahkemelik • ANTALYA (AA) — Antalya'nın Manavgat ilçesine bağlı turistik Side kasabasında, genellikle orta gelirli turistlere hizmet veren pansiyonlar ve küçük işletmeler, "Imar Yasası'na aykırı olarak SİT alanlanna kaçak yapı inşa ettikleri" gerekçesiyle mahkemeye verildiler. Side Müzesi yetkililerinden alınan bilgiye gore son bir yıl içerisinde pansiyonlannı büyütmek ve yenilemek amacıyla kat ilavesi ve onarım yapan 200 mulk sahibi ve işletmeci hakkında suç duyurusunda bulunuldu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle