Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahıbı. Cumhuriyet Matbaacılık ve Gaietecılık Turk ^nonım Şırkeıi adına
Nldir Nadi 0 GCTICI Yayın Muduru: Hısal Cemal, Müessese Mudunı
EjBine Uşaklıgil, Vazı tşlen Mudurii* Oka) Goneasin. 0 Haber Merkezı
Muduru: Yılçın B»>«f, Sayfa Duzenı Yoneımtnı Alı *ar. 0 Temslaler
ANKARA Ahmrt T m İZMİR. Hikmcl Çetuluna. ADANA Çetin Yıgenogiu
I; Polıtıka. CttaJ Ba^arç*. Oş Habeıler Ergun B«Jcı. Elonom] Ctngiz Turhjn. b Sendıka Şukran knacı. kultur Cdal Lslcr,
Egîtım GetKS> Şaytajı. Haber Va$tırma Ismei Bcrfcan, >un Haberlen Necdrt Dogaa. Spor Danjşmaju \bduJkadır Vacefanan,
DLZI ^azıUr Kmm Çakşkan, \ra$ıırma Şoluıı Alps>, Duzdlme- \bduOali Y&oa. 0 koordmaıor AhaıH Korafcan, 0 Mai İŞ.CT
Eıtıl Ertıut. 0 MuhaseK Bafenl Yror 0 Bulçc-Plaıuama Smgı Ostranbe^oglu 9 Reluam *}?» Tonın. 0 Ek Vavır-ar Hrty>
M»ot 0 Idare Huscıin Gum. 0 IşJeıme Oıder Çdik. 0 Bılg.-Isleır Sail lıuü 0 Persone! Sogı
Basan «<• Ymoı CumhunyH Maıbaaoiık ve Gsaaedbk TA-S. TUrk CkaJJ O d 34/41 I
HJ34 İst PK 246-lstanbul Tel 512 05 Oî 00 tıai), Tdec 22246 Fax. (II 526 60 72 0
8u/oto- \akan: Zı>a Cokalp Bl. InJulap S. No 19/4 Td. 133 11 41-47. Tefea- 42344 Fu. (4) 133
05 65 0 Iznun H Zıya Blv 1352 SJ.-3. Td: 13 12 30. Tdn. 52359 Fa* (311 l« 53 60
Inûnıl Cad 119 S. No. I Kaı I. Td 19 3^ 52 (4 hal). Tdct 62155. FUL pi) 1» 37 J2
TAKVİM: 1 ŞUBAT 1990 Imsak: 5.40 Güneş: 7.08 Ö|le: 12.22 Ikindi: 15.02 Akşam: 17.27 Yatsı: 18.48
Anhara'dan
Atina'ya
kınamaDışişleri Bakanı Mesut Yılmaz'ın Batılı
örgüt ve kuruluşlara gönderdiği mektupta
Yunan yetkili makamlannın Gümülcine
olayları karşısındaki tavrı şiddetle kınanıyor.
Başbakan Akbulut, dış Türkler konusunda,
"Meseleleri surhla halledeceğiz"dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) — Batı Trakya'nın Gümulci-
ne kentinde uç gun önce Türkle-
re düzenlenen saldırılann yankı-
ları surerken Ankara göruşlerini
izah etmek için bir diplomatik
kampanya açtı. Dışişleri Bakanı
Mesut Yılmaz, Batılı örgüt ve ku-
ruluşlara gönderdiği mektupta
Batı Trakya'daki insan haklarının
ihlal edildiğirü bildirerek olaylar
karşısında Yunan yetkili makam-
lannın tavnnı "şiddetle" kınadık-
larmı iletti.
Yılmaz, mektubunda Batılı ör-
gutlerden Yunan hükümetinin so-
runlara barışçıl yollardan çözüm
getirmesi konusunda Türkiye'nin
çabalarına destek vermelerini de
istedi. Başbakan Yıldırım Akbu-
lut da Türkiye'nin dunyada ve
komşularında meydana gelen
olayların içine çekilmek istendi-
ğini, ancak meseleleri barış yo-
luyla halletmede kararlı oldukla-
rını kaydetti.
Dışişleri Bakanı Yılmaz, dün
Batı Trakya'da meydana gelen
olaylar hakkında BM Genel Sek-
reteri, Avrupa Konseyi Parlamen-
terler Meclisi başkanı ve genel
sekreteri, Avrupa Parlamentosu
başkanı, İslam Konferansı Örgü-
tü genel sekreteri ve Avrupa Gü-
venlik ve lşbirliği Konferansı
(AGİK) üyesi ülkelerin dışişleri
bakanlarına birer mektup gön-
derdi. Yılmaz mektubunda, "Batı
Trakya'da yaşayan Müslüman
Türk annlıgın haklannın açık bir
biçimde ihlal edildiğini" bildire-
rek, Yunan polisinın ve yetkilile-
rinin gözler önünde olan bu olay-
lar karşısında gerekli önlemleri
almadığını bildirdi.
Mektubunda Dr. Sadık Ahmet
ve tbrahim Şerifin duruşması sı-
rasında, başta kişilerin güvenlik
haklan olmak üzere birçok temel
ilkenin organize biçimde ihlal
edildiğini kaydeden Yılmaz, du-
ruşmayı izleyen Istanbul Barosu
Başkanı avukat Turgut Kazan'ın
mahkemenin kararını "adil yar-
gı yerine büyıik ofke ve intikam
duygulannın rol oynadığının
kanıO" olarak nitelediğine dikkat
çekti. Dr. Ahmet için daha önce-
den iki kez dava açıldığını da kay-
deden Dışişleri Bakanı Yılmaz,
son duruşmada Ahmet ve Şerifin
5 kasımdan önceki seçim konuş-
malarında Batı Trakya'daki
Türkler için "Türk" sıfatını kul-
lanmalarından dolayı yargılan-
dıklannı belirtti.
AT uyesi bir ulkede Gümülci-
ne olayları türunden bir güç kul-
lanımını bağışlamanın ya da gor-
mezden gelmenın olanaksızlığına
da işaret eden Yılmaz, mektubun-
da sorunu banşçı yollardan çöz-
me çabalannda Yunan hüküme-
tini etkilemede yardımcı olunma-
sını istedi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsu
Murat Sungar da dün duzenledi-
ği haftalık basın brifınginde "Yu-
nanislan'ın iç hukukunun bir
parçası haline gelmiş insan hak-
lan sözleşmesi kesin olarak ihlal
edilmiştir" dedi. Sungar, ihlalle-
rin artık ikili ve çok taraflı anlaş-
maları aştığını, bunların Lozan
Anlaşması ve insan haklan çer-
çe\
r
esinde değerlendirildiğini söy-
ledi.
Başbakan Yıldınm Akbulut ise
dün SHP'li Belediye Başkanı Hü-
se>in Uysal başkanlığındaki Mer-
zifon heyetini kabulünde yaptığı
konuşmada, dış Türkler konusu-
na değindi. "Meseleleri snlhla
halletme politikamızı
sürdürecegiz" ifadesini kullandı.
İnsan Haklan Derneği (IHD)
de Gümulcine'de Türklere yapı-
lan saldırılan ve Azerbaycan
olaylarını kınadı. İHD Genel
Sekreteri Akın Birdal, dun dü-
zenlediği basın toplantısında
Azerbaycan ve Gümulcine'de
olanlan insan haklan ve barış
açısından üzuntüyle izlediklerini,
bu sorunların yurtiçinde tırman-
dırılmasından kaygı duydukları-
nı bildirdi.
Gülriz Sururi 30yıllık tiyatro yaşamı boyunca giydiği kostümleri sergiliyor
Kostiimlerle gizli aşk
GüMÜLCÎNE
Bölgede
gerginlik
sürüyor
GÜMÜLCİNE/ATtNA (Cum-
buriyet) — Yunanistan'ın Batı
Trakya bölgesinde meydana gelen
şiddet olayları şimdi de Yunanis-
tan'daki siyasi güçleri karşı kar-
şıya getirdi. Yunanistan Komu-
nist Partisi (KKE) milletvekille-
rinden ve meclis ikinci başkanı
Maria Damanaki, dun ziyaret et-
tiğı Gümülcine kenıinde aşırı
sağcılar tarafından yumurta yağ-
muruna tutuldu. KKE ise baş-
kent Atina'da antifaşist bir gös-
teri yapmaya hazırlanıyor. Bu
arada Gümülcine'deki Türk aan-
lık üyelerinin, şiddet olaylarının
yatışmasına karşın, dun de evle-
rinden çıkmadıklan ve dükkâıı-
larını açmadıklan gözlendi.
Yunanistan'ın bütün siyasi par-
tileri, Gümülcine olaylarını ayrı
ayrı kınarken, KKE milletvekili
Maria Damanaki dün sabah Gü-
mülcine kentini ziyaret etti. Da-
manaki, vitrin camları kırılan
Türk mahallelerini gezerken, söz
konusu şiddet olaylarının cunta
yanlışı aşırı sağcılar ve faşistler
tarafından başlatıldığını yuksek
ve sinirli bir sesle söylemesi üze-
rine saldırıya uğradı. Polis tara-
fından guçlukle onlenen bu sal-
dırı süresinde Damanaki yumur-
ta yağmuruna tutuldu. KKE mil-
letvekili daha sonra, kentin bele-
diye binasına sığınmak zorunda
kaldı. Belediye binasımn etrafı-
nı saran 1000 kadar gösterici Da-
manaki aleyhinde "Sen Yunan
degil Türk milletvekili olmalı-
sın... Giydiklerini çıkar çarşaf
giy.." gibi slogaıılar attı.
Bu arada Gumülcine'nin Yu-
nan makamlan tarafından tayin
edilen müftü naibi Hafız Cema-
li dün Atina'ya giderek, parti li-
derleri ile ayrı ayrı gorüştü ve şid-
det olaylarının önlenmesi gerek-
tiğini, aksi halde Batı Trakya'nın
bir "banıt fıçısı" gibi patlayaca-
ğı goruşunu savundu.
Bölge halkı arasında doğan
gerginlikten sonra Türk azınlık
üyelerinin dün de dükkânlarını
açmayışı, Gümülcine'deki piyasa-
yı dondurdu. Aynı zamanda
Müslüman Türk azınlığın can \e
mal guvenliğinin korunması
amacıyla Selanik'ten de takviye
polis gücü gönderildi.
Gümülcine emniyet müdürlü-
ğünün yaptığı açıklamada, şiddet
olaylarını polisin engellemesine
karşın bir grup Yunanlı tarafın-
dan başlatıldığı bildirildi.
"Keşke her türlü
kostümü saklama
şansımız olabilseydi"
diyor Gülriz Sururi,
"Yerleşik bir tiyatroya
sahip olmadığımız
için, ülkemizde bir
tiyatro müzesi
olmadığı için
kostümler ya çalındı,
ya ödünç verildi, geri
gelmedi ya depolarda
farelere yem oldu."
IŞIL ÖZGENTÜRK
Dışanda sinsi bir yağmur, gri
bir gokyuzu, egzoz borulanndan,
apartman bacalarından kente ya-
yılan, kenti kuşatan kirli hava...
Sözun kısası güzel bir günunde
değil tstanbul, insana bir an ön-
ce bir taksiye atlayıp sıcak bir
kahve koşesine ya da evin koru-
yuculuğuna sığınma duygusu ve-
rıyor. Ben de Ortakoy'de üç kat-
lı ahşap bir binanın kapısını usul-
ca aralayıp içerigiriyorum. Bina-
nın ikinci katında bir kadın heye-
canla, sevgiyle birtakım basma
giysileri, yelekleri, allı pullu kos-
tümleri büyuk bir titizlikle duvar-
lara yerleştirmeye çalışıyor. Bu
kadın hep kakullü saçları, iri ca-
nalıcı gözleriyle yıllarca genç yaşlı
tiyatroseverin Sokak Kızı lrma'y-
la, Mehmene Banu'yla, ZUha'y-
la bir guluş, bir el hareketi, bir
şarkı olarak anımsadığı Gülriz
Sururi.
Gülriz Sururi otuz yıllık tiyat-
ro yaşamında severek taşıdığı ti-
yatro kostümlerini sergiliyor, ha-
yır sergilemiyor onlarla birlikte
büyıilu bir yolculuğa çıkıyor. Sin-
si yağmurun, gri gökyüzunün kas-
vete boğduğu lstanbul'da bu yol-
culuğu onunla paylaşmak büyü-
leyici bir şey, ışıltılı bir şey... tşte
şu melon şapka sıcacık bir kaba-
reye goturüyor bizi, şu fotoğraf
Tutun Yolu'ndan değil mi? O hiç
konuşmayan, yırtık dudaklı kız
nasıl da aklımda kalmış... Bu, So-
kak Kızı İrma'nın o duygulu yü-
reğiyle söylediği şarkı değil mi?
"Yaşadık da ne oldu... Boş boş
hepsi sahiden, ne acı bir dujgu
bu, bilmezdim ben eskiden..."
"Şu çorabı nereye asmalı?"
Topukları aşınmış fıle bir çoraba
sevgiyle bakıp soruyor Gülriz Su-
ruri, "Nereye asmalı?" Şimdiler-
de her yerde satılan gece gtlndüz
MELON ŞAPKANIN GÖTÜRDÜĞÜ ATMOSFER — "Kostümler de yasar" diyor Gülriz Sururi. Bir melon şapka sizi bir kabarenin sı
cacık atmosferine süriiverir. Dansın, şarkının ve yaşamın egemen oldugu sıcacık bir köşeye. (Fotoğraf: Ugur Saner)
herkesin rahatlıkla giydiği bu fı-
le çorap, Sokak Kızı Irma'dan ge-
riye kaJan tek kostüm parçası. "O
zamanlar", diyor Gulriz Sururi,
"yıl altmış bir, böyle çoraplar
Türkiye'de yoktu. Haldun Dor-
men ttalya'dan gelirlmişli. Bunu
giydim mi bir anda sokak kızı olu-
veriyordum. Tam üç yılımı ver-
dim İrma'ya. Çorap sapasağlam
kaldı, ama tek kostümle oynar-
dım, siyah, kısa, yırtmaçlı bir el-
bise o, sırtımda paralandı. F.skit-
tigim lek tiyatro giysim... Yeni-
den oynamak istiyorum lrma"\ı
yani ona veda etmek istiyorum,
onu yeniden oynayabtleceğimi
gormek istiyorum."
Bir an gözleri doluyor sanki,
"Biliyor musun" diyor, "ilk Ke-
şanlı'dan, o büyuk çılgınlıktan, o
büyük cesaretten geriye hiçbir
kostum kalmadı. Son o>undan
sonra Zllha'mn gecekondularda
giydiği basma elbisesini, pembe
yemenisini, ayagına iki numara
buyük takunyasını bir bohçaya
koyup kaldırdım, Zilha'ya veda
ettim. Daha sonra depodan eski
diye atmışlar. Televizvon için ye-
niden Zilha olacagım zaman gun-
lerce pembe çicekli basma aradım.
Zilba başka türlu giyinemezdi.
Pembe çîçekli bir elbisesi. pembe
bir >emenisi mutlaka olmalıydı,
Keşanlı metnini ilk okuduğumda
gözümün onünde canlandığı gi-
bi... Bak yeni kostum bu, bura-
da da ilk oyunun renkli bir fotoğ-
rafı \ar, eskiyle >eni arasında pek
bir fark yok değil mi? Bu titizlik
baskalarına biraz tuhaf gelebilir,
ama bir oyuncuyla kostümleri
arasında gizli bir aşk yaşanır.
Kostümler de yaşar. Soluk alıriar,
eskirler, örselenirler... Keşke her
turlü kostümu saklama şansımız
olabilseydi. Yerleşik bir tiyatroya
sahip olmadığımız için, ülkemiz-
de bir tiyatro müzesi olmadığı için
kostümler ya çalındı ya ödünç ve-
rildi. Geri gelmedi ya da depolar-
da farelere yem oldu. Koyu bir ro-
mantik olduğum için ancak bun-
lan kurtarabildim. Geçmişimize
ait her şeyi usul usul yitiriyoruz
sonra hep birlikte bir yanlıştır
başlıyor. Ben bu geçmişe ihanel
duygusunu en çok Cahide dizisi-
ni izlcrken yaşadım, Cahide Son-
ku'ya öylesine haksızlık edilmişti
ki gunlerce ağladım. O büyuk bir
oyuncuydu. on yedi yaşımda
onunla aynı oyunda oynuyor-
dum, benimki kuçük bir roldü.
Hiç unutmam köşede kıpırdama-
dan durur hayran hayran onu iz-
lerdim. Lutfu Ay benim için bir
eleştiri yazmıştı, 'Yetenekli bir
oyuncu, ama Cahide'nin etkisin-
den bir an once kurtulmah', di-
ye. Cahide çok büyüklü, büyüle-
SON PELİKANLAR — Menderes dellasında 6lü bir pelikan. Tum dunyada toplam 2 bin tepeli pelikan
kaldı. Bunlann 400 kadarı Türkiye'de. Menderes deltasında 120 pelikan olduğu beliriendi.
200'ü aşkın kuş türü tehlikede
Pelikanın ölümüHAKAN KARA
İZMİR — Türkiye'de 1980'li yıllarda tepeli pe-
likan sayısının 2 bine yaklaştığını belirten uzman-
lar, geçen on yıl içinde bu sayının 400'e kadar ge-
rilediğıni açıkladılar.
Dunyada sadece 2 bın tepeli pelikanın yaşadı-
ğını ve neslı giderek tukenen bu kuş turunun ulus-
lararası duzeyde koruma altına alındığını belirten
Doğal Hayatı Koruma Derneği Başkanı Nergiz
Yazgan, Türkiye'de yaşayan tepeli pelikanlann sa-
yısının hızla azalmasının en büyük nedeninin av-
cılık olduğunu söyledi. Türkiye'de konuyla ilgili
inceleme yapan Uluslararası Kuşlan Koruma Kon-
seyi'nden Gernand Magnin ile Lodi Nauta da in-
celedikleri bolgelerde çok sayıda vurulmuş tepeli
pelikanlara rastladıklarını açıkladılar.
Boyları yaklaşık 180 cm'ye ulaşan ve devekuş-
larından sonra en uzun kuş türu olan tepeli peli-
kanlar konusunda Menderes Deltası'nda ve Tuz-
la Kuş Cenneti'nde inceleme yapan uzmanlar,
Menderes Deltası'nda 120 tepeli pelikan saydılar.
Tuzla Kuş Cenneti'nde saptanan tepeli pelikan sa-
yısı ise 60.
Menderes Deltası, gerçekleştirilen son araştır-
malarla dunyada tepeli pelikanlann en yoğun bu-
lunduğu ikinci alan olarak ortaya çıktı. Ancak del-
tada kuşların korunmasına ilişkin hiçbır önlem
yok. Bir yandan avcılık, diğer taraftan yeni tarım
aianlanmn açılması, tarımsal ilaçlamagibi etken-
lerle bu bolgede yaşayan 200'u aşkın kuş turuyle
birlikte tepeli pelikan da tehlikede.
SöFYA
Muhalefet
direniyor
Komünist Partisi'nin, mayıs ayında yapüacak
seçimlere kadar ülkeyi götürecek koalisyon
önerisini muhalif gruplar reddetti. DGB
sözcüsü, işbirliğine girmenin uluslararası
düzeyde prestij kaybedilmesine yol
açabileceğini savundu.
SEMİH İDİZ
SOFYA — Bulgaristan Komü-
nist Partisi'nin (BKP) 14. genel
kongresi, çoğunlukta bulunan
muhafazakârlann birlik çağnsı aJ-
tında surerken ülkedeki muhalif
grupları çatısı altında toplayan
Demokratik Güçler Birliği (DGB),
Komünist Partisi'nin koalisyon
hukumeti kuralması önerisini
reddetti.
DGB sozcusu Petar Beron Ko-
münist Partisi'nin halen mutlak
guce sahip olması nedeniyle boy-
le bir hukumetin yurümeyeceğini
söyledi. Beron, Komünist Partisi
ile işbirliğine girmenin "DGB'nin
ülke içinde ve uluslararası duzey-
de prestij kaybetmesine yol
açacağını" savundu.
BKP Genel Sekreteri Petar
Mladenov, kongrenin açılışında
salı gunu yaptığı konuşmada, ul-
keyi mayıs seçımlerine kadar gö-
türecek bir koalisyon hukumetin-
de yer alması için muhalefete çağ-
nda bulunmuştu.
DGB'nin Sofya'daki merkezin-
de gazetecilerle konuşan Petar Be-
ron, parlamentonun da komunist-
lerin elinde oîduğunu kaydederek
bunun. hükümetin yörüendırilebi-
leceği anlamına geldiğini belirtti.
BKP'nin 14. genel kongresinin
dünku oturumu, delegelerin daha
çok "birlik" çağrısında bulunma-
ları ve Jivkov döneminı kınayan
deklarasyonlar onermeleriyle geç-
ti. Kongreyi izleyen siyasi gözlenı-
ciler, "birlik" çağnsının kongre-
de çoğunlukta bulunan muhafa-
zakâr kanadın "bayrağı" durumu-
na geldiğini belirttiler
Bu arada bazı delegelerin "iki
gün geçmesine ragmen havanda su
dövüldugunden" şikâyet etmeleri
dikkat çekti. Mayıs seçimlerinden
önce sağlam bir siyasi ve ekono-
mik platform oluşturulması ge-
rektiğinı vurgulayan bu delegeler,
"Daha BKP için onerilen yeni ana
tuzuğun esasına bile geçilmedi. Bu
durumda halk önünde nasıl ikna
edici olunabilir?" diye yakındılar.
Sabahki oturumdan sonra bir
basın toplantısı duzenleyen Polit-
buro üyesi Dulgero\ da kongrede,
Jivkov döneminın hataları konu-
suna henüz bir açıklık getirilme-
mesinden şikâyet etti.
Dulgero\, delegelerin bir kısmı-
nın konuşmalarında katı tutum-
lar sergilemelerini ve farklı görüş-
lere sert yanıtlar vermelerini de
eleştırerek "Bazı delegeler kong-
renin önemli göre\ini henuz tak-
dir edememiş gibi görünüyorlar.
Bu da bu delegelerin demokratik
bir atmosferde göriış bildirme ye-
tenegi için gerekli kültürel düze-
ye henüz erişemediklerini
gosteriyor" dedi.
Dulgerov. sağduyulu kişilerin
parti içinde ön plana çıkmalan ge-
rektiğini de ifade ederek "Şimdi-
ye kadar bildirilen göruşler, somut
kararlar için gerekli zeraini olus-
turmaktan uzaktır" dedi.
yiciydi."
Bir an bir şeyler oluyor, bir yi-
tirmişlik duygusu kostümlerden,
fotoğraflardan çıkıp ikimizi de sa-
nyor, Gülriz Sururi bu duyguyu
yok etmek istercesine heyecanla,
tutkuyla yeniden anlatmaya baş-
lıyor, "Bak şu Ferhat ile Şirin'-
deki Mehmene Banu'nun giydiği
bir kaftan, bunun gibi bir- kaç ta-
ne vardı şimdi yok. Direkler Ara-
sı'ndan sevgili Sevim Çavdar'ın
gunlerce sandık odalannda arayıp
buldugu eski danlellerle yaptığı
guzelim kostümlerden bir bunu
kurtarabildim. Kabare'de giydi-
ğim şu korsaj çok şık des
il mi.
Bu, üst kat komşum çok zengin
ve güzel bir hayat yaşamış olan
Meliha Birkan'dan.
Hair'in bu saçaklı hippi kostü-
mü için çok dolaşmadım. O ara-
lar pek modaydı zaten bir gün
içinde, provasız çıktım Hair'e...
Füsun Onal klüp 12'yle anlaşın-
ca iş başa düştü. Tabii zor oldu,
ama hippi olmak çok hoştu."
Şöyle bir soluklanıp geçmişe
bakıyoruz. Otello, Canlı Maymun
Lokantası, Kuıban, Teneke,
Uzun lnce Bir Yol, Ferhat ile Şi-
rin, Keşanlı Ali Destanı, Direkler
Arası. Kaldırım Serçesi. Zilli Za-
rife...
Ona, "Bütün bu tozlu kulula-
n açmak, geçmişi kostümler ara-
cılığıyla yeniden gözden geçirmek
nasıl bir şe>" diye soruyorum.
"Biraz tarihle dolaşır gibi mi, çok
kişisel bir tarihte". Bir sure du-
şunuyor sonra "Bütün bunlar"
diyor, "tozlu kutulardayken ne
çok şey yaşadığımı, ne çok şey
yaptığımı duşünürdum. şimdi
hepsi böyle karşımda, tek tek dur-
duklarında her şey bana çok az
goründü. Çok az... Bizler dina-
zorlanz, neslimiz tukeniyor... Bu
ulkede bir özel tiyatroyu yaşat-
mak, samimi, sevdiğiniz oyunla-
n oynamak olağanüstü özveri is-
tiyor... Ödeme tarihi yaklaşan bo-
nolan düşünmek, en kuçük aynn-
tının peşinde koşmak, bu arada
oynamak çok zor. Hiç olmadıgı-
nız, asla olamayacagınız şeylerle
de suçlanmak uzücu. İçinizde hep
derin bir sızı kalıyor."
Biz geçmişin kostümleri arasın-
da konuşup duralım çaylanmız,
simitlerimiz geliyor, galerinin
elektrikçisi ne \apıp ne edip bir
yerlerden yeni spotlar buluyor.
Gulriz Sururi iki yüz yıllık saray-
dan çıkma altın işlemeli bir kos-
tümu o altın parıltılannı iyice saç-
sın diye tek başına ışıklandırmak
istiyor. Elbisenin altın dokusunu
elliyoruz, ürpertici. olağanüstü
güzel bir duygu, "Padişahın goz-
delerinden biri için dokutulmuş"
diyor Gulriz Sururi, "Nereden ne-
reye... Her şey geçip gidiyor, ge-
riye anılardan başka hiçbir şey
kalmıvor."
Çocuk sağlığı
için kampanya
Sağlık Servisi — İngiliz
Havayolları (Britısh
Airvvays), İstanbul Çocuk
Sağlığı Derneği'ne katkıda
bulunmak amacıyla bir
kampanya başlattı. Istanbul-
ve Ankara'da verilen
kokteyllerle basma ve
acentelere tanıtılan kampanya
çerçevesinde ingiliz
Havayolları Türkiye'de
satılacak her mevki bileti
ucretinden 15 bin lirasını
İstanbul Çocuk Sağlığı
Derneği'ne bagışlayacak. 1
şubat-30 nisan tarihleri
arasında surecek kampanya
boyunca elde edilen gelir,
muhtaç ve hasta çocuklara
sağlanan imkânların
arttınlmasında kullanılacak.
Cenine kalp
ameliyatı
• LONDRA (AA) —
İngiliz doktorlar dunyada
ilk kez bir cenine kalp
ameliyatı yaptılar.
Londra'daki Guys
Hastanesi'nden bir ekip, bir
cenine 31 ve 33 haftalıkken
iki kez kalp ameliyatı
yaparak, ceninin kalp
kapakçıklarından birinde
ortaya çıkan bozukluğu
gidermeyi başardılar.
Ameliyatların, ses
dalgalanyla uzaktan
kumanda edilen bir sonda
ile gerçekleştirildiği
belirtildi. Hastane
yetkilileri, iki ameliyattan
sonra bebeğin erken
doğduğunu ve doğumdan
birkaç saat sonra uçüncü
bir ameliyat daha
geçirdiğini açıkladılar.
Erzunını'da
tifo salgını
• ERZL'RLM
(Cumhuriyet) — Son
günlerde yaklaşık 200
kişinin tifoya yakalanması
uzerine Erzurum'da tifo
alarmı verildi. Akut
bağırsak enfeksiyonlarında
artış görulmesi uzerine
Erzurum Valisi Emrullah
Zeybek başkanlığında
toplanan İl Hıfzıssıha
Kurulu bir takım onlemler
aldı. Şehir içme sularından
alınan orneklerde koli basili
olduğu saptandı. Atatürk
Üniversitesi Tıp Fakultesi'ne
bağlı Araştırma Hastanesi,
SSK ve Numune
hastanelerinin tifo ve
dizanteriye yakalanan
hastalarla dolduğunu
söyleyen yetkililer, intaniye
servisinde yatacak yerin
kalmadığını belirttiler.
Avcı salyangoz
üretimi
• ADANA (AA) —
Çukurova Üniversitesi
Ziraat Fakültesi Bitki
Koruma Bölümü tarafından
tarla ve bahçe bitkilerine
buyük zarar veren
salyangozlara karşı avcı
salyangoz üretimi yapılıyor.
Ziraat Fakültesi Entomoloji
Anabilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. Nedim Uygun,
tarla ve bahçe bitkilerine
zarar veren boceklerle
mücadele yöntemleri
geliştirdiklerini bildirdi.
Çddır'da
tıırizm
• KARS (AA) — Kars'ın
Çıldır Golü kıyısında 1
milyar lıra harcamayla
turistik tesis kurulacağı
bildirildi. Çıldır
Kaymakamı Hasan Tütün,
mayıs ayında inşaatına
başlanacak turistik tesisin
1991'de hizmete açılacağını
söyledi. Çıldır Golü
kıyısına kurulacak tesiste,
25 yataklı otel ve çeşitli
sosyal tesislerin yer
alacağını belirten
Kaymakam Hasan Tutun
şunları söyledi:
"Türkiye'nin sayılı
gollerinden olan Çıldır
Gölü kıyısında tesis
kurarak bölgede turizmin
gelişmesini sağlayacağız.
Doğal güzellik bakımından
ve bahğı lezzetli olan Çıldır
Gölü'nü değerlendireceğiz."
Pansiyoncular
mahkemelik
• ANTALYA (AA) —
Antalya'nın Manavgat
ilçesine bağlı turistik Side
kasabasında, genellikle orta
gelirli turistlere hizmet
veren pansiyonlar ve küçük
işletmeler, "Imar Yasası'na
aykırı olarak SİT alanlanna
kaçak yapı inşa ettikleri"
gerekçesiyle mahkemeye
verildiler. Side Müzesi
yetkililerinden alınan bilgiye
gore son bir yıl içerisinde
pansiyonlannı büyütmek ve
yenilemek amacıyla kat
ilavesi ve onarım yapan 200
mulk sahibi ve işletmeci
hakkında suç duyurusunda
bulunuldu.