22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 ŞUBAT HABERLERtN DEVAM CUMHURİYET/17 Keyfi yönetim (Baştarafı 2. Sayfada) olacaktır. Bu uzun prosedür uy- mesi gerekir!' hükmune aynen gulanırken de idare, hukuka aykırı uyulduğunda, ya hiç verilemeye- işlem ve eylemlerini oldu-bitti ha- cek ya da uyusmazlığı esasından linde yurütebilecektir. Ayrıca Da- çözümleyen son hükmun oğeleri- nıştay'ın, zaten işleri başlarından ni taşıyacaktır. Yurütmeyi durdur- aşkın dava dairelerinin ve onbeş- ma karanna üst mercilerde itiraz yirmi üyeli genel kurullannın, bir yolu açılmış olduğuna gdre; ger- de yurutmeyi durdurmaya itiraz ve çekte ve pratikte iptal davalannı hükümlerin temyiz incelemeleriyle bu merciler görüp sonuçlandırmış uğraştırılması, "içtihat EVET/HAYIR OKTAYAKBAL (Baftarafı 2. Sayfada) Eyuboğlu mektuplarında Tonguç'a 'büyük dost' diye seslenir. Tonguç'un enstitü atılımını başlatmak düşüncesini şöyle özetle- miş Eyuboğlu: "Devletimız halka hizmet zorunda mıdır? Evet. Halkımızın çoğu köylü müdür? Evet. Köylümüzün büyük çoğunluğu karacahil mı- dir? Evet. anayasamızda ilköğretim mecburi olduğuna göre dev- letçe, milletçe ilköğretimı bütün köylere ulaştırmak zorunda mı- yız? Evet. Ne duruyoruz öyleyse? Kafa, yürek, para gücümüzü bu işe yöneltmek, bir İlkoğretim seferberliği yapmak için ne bek- liyoruz?" Olur mu ama? Sonra halk bilınçlenır; doğru nedir, eğri nedir anlar! Anlarsa, belli kışılerı, çevreleri yönetim yerterine getırmez! Öyleyse ne yapıp edip yığınları bilınç aydınlığından uzak tutma- lı. Bunun yolu da halkı aydınlatmak isteyenlere kara sürmek, bu aydınlık yuvalardan yetişenlere türlu acılar çektirmek... Bunu da başardılar. Ama ne oldu başardılar da? Köy enstltüleri ülküsü elli yıl sonra bile bütün canlıhğıyla yaşıyor. mahkemesi" olma savının ve işle- vinin ne olacağı sorulmak gerekir. Danıştay ve IYUK değişiklik ta- sarılarında, idari yargı sistemiyle bağdaşmayan, hukuka ve anaya- saya aykın sayılabilecek daha baj- ka hukumlere yer verilmekte ise de bunların tumunün bir makale çer- çevesinde ele alınmasına yer ve ge- rek yoktur. Ancak, Danıştay'ın yurutme>T e ilişkin yetkisine vurul- mak istenen darbeye değinmeden geçemeyeceğim. Danıştay kanunu değişiklik ta- sarısında, tuzükler ile imtiyaz söz- leşme ve şartlaşma taslaklannın bu yuksek kuruldan "istişari ma- hiyette göriiş bildirmek" üzere ge- çirilrnesı ongörulmektedir. Boyle- ce, Bakanlar Kurulu ve ötekı yet- kili makamlann, Danıştay'ın "in- celemefcararlan"ile bağlı oimak- tan kurtulmak istedikleri anlaşıl- maktadır. Oysa, bütün Cumhuri- yet anayasaları ve bugünkü Ana- yasa (m. 115 ve 155) ve Osmanlı dönemi de dahil bugüne değin tum ilgili kanunlar, bu konularda- ki Danıştay işleminin, öteki du- şünce ve görüş bildirmelerden (istişari rautalaa farklı olarak, açıkça "tetkik" veya "inceleme" kararları, olduğunu ve bunun anı- lan tasarruflara eklenen irade ni- teliği taşıması nedeniyle "yetki" unsurundan sayıldığını belinmek- tedir. Uygulamada incelemeden geçirilmiş birçok tuzuk ile imtiyaz sözleşme ve şartlaşmaların dahı Danıştay dava kurullarınca iptal edilmiş olması, bu noktanın one- mini vurgulamaya yeter sanırım. Sonuç Irdelemeye çahştığım değişiklik tasarılarının olduğu gibı kanun- laşması durumunda, olası gördu- ğüm tum sakatlık, aykırılık, ak- saklık ve sakıncaların mutlaka gerçekleşeceği söylenemez ve bek- lenemez. Çünkü, kâğıt uzerinde- ki bu düzenlemeler ancak Danış- tay'ın içtihat ve uygıılamalanyla somutlaşıp yaşama geçebilir. Da- nıştay'ın bu tur hükümler karşı- sındaki geleneksel tutum ve dav- ranışları ise insanı iyimserliğe iter >öndedir. Gerçekten, 1961 Anaya- sası'nda idari yargı yetkisini sınır- layıcı ve kısıtlayıcı doğrultuda ya- pılan ve 1982 Anayasası'nda da ağırlaştırılarak korunan 1971 de- ğişikliklerine karşın Danıştay, ön- cekı içtihat ve uygulamalarında yerleşmiş ve kesinleşmış bulunan yargısal denetim kural ve usulle- rini surdurmekten geri kalmamış- tır. Yoksa, idari yargı kendi var- hk nedenini ve işlevinin ozünu yadsımış olurdu. Bu tutum ve davramş, idari yar- gının işlevinden ve yargjsal dene- timin doğasından kaynaklanan bir zorunluk olmalı ki Fransız Dev- let Şûrasının, Cezayir olaylarıyla bağlantılı bir uyuşmazlıkta, 1962'de aldığı ve de (de) Gaulle1 ün hiddet ve tepkisini çeken "Canal" kararı üzerine, 1963'te statusünde yapılan daraltıcı ve köstekleyici değişiklik düzenleme- leri de içtihat ve uygulamalarında hiçbir farklılaşmaya neden olma- mıştır. Belki de onun için, memur durumunda bulunan Devlet Şûra- sı asbaşkanı Rene Cassin, ne o sı- ralarda ne de daha önceleri, ken- disiyle sıkı yakınlığı olduğu hal- de de Gaulle'ün Cezayir gezileri- ne katılmış değildir. Demek oluyor ki yüksek yargı kuruluşları, yasama ve yurutme organları gibi, eğemenliğin bir parçası olan yargı erkini kullana- rak yargısal denetim yaparken, hukuk ve anayasa ilke ve kuralla- rının ustunlüğü ve ışığı altında, kanunları serbestçe yorumlayıp uygulayabilir. Gelenek ve içtihat- larına bağlı her yuksek mahkeme bu yolda davranır ve davran- malıdır. Amasra Grîzu patlaması: 4ölü ZONGULDAK (Cumhuriyet) — Türkiye Taşkömürü Kuıumu'- na bağlı Amasra havzasında bir kömtır ocağında atı.'an dinamitten sonra meydana gelen grizu patla- masında 4 maden isçisi öldü. 4 işçı de yaralandı. Dün saba- ha karşı meydana gelen patlama- da, ocakta 20 metrelik jir alanda goçük oldu. Işletmenin 4 numa- raJı ocağında meydana gelen ka- zada, Niyazi Açıcı (38), Murat Ko- cabaş (42). Hasan Akçasu (39) ve Mehmet Aşkın (39) adlı işçiler öl- dü. Yaralanan işçilerden 3'ü Bar- tın Devlet Hastanesi'nde, bin Zon- guldak SSK Hastanesi'nde tedavi altına alındı. TTK yetkilileri, grizu patlama- sı olan maden ocağının tamamen boşaltıldığını, ocakta başka işçi- nin bulunmadığını bildirdiler. Maden-lş Sendikası Teşküatlan- dırma Sekreteri Ali Akgiin yaptı- ğı açıklamada, Ajnasra'daki kaza- nın ihmalden kaynaklandığmı one sürdü. Tahişeye tecavüz'de top Meclîse ANKARA (ANKA) — Anaya- sa Mahkemesi'nin "fahişelere la- cavüz edeniere ceza indirimini on- gören karan"na yûnelik tepkilenn protestoya dönuşmesi ve yaygın- laşması uzerine, yüksek mahkeme, konunun aydınlığa kavuştunılma- sı ve kamuoyunun bilgilendirilme- si amacıyla, açıklama yapmayı ka- rarlaştırdı. 11 üyeden 7'sinin leh- te oy kullandığı karann, "anaya- saya uygunluk" açısından değer- lendirilmesi gerektiği belirtildi ve "konunun muhatabının TBMM olduğu" vurgulandı. Yuksek mahkeme üyeleri adına konuşması kararlaştırılan ve ka- rar lehine oy kullanan Ihsan Pe- kel ANKA'ya yaptığı açıklamada, "Ceza indirimini öngören bu ya- sa kuralı. 1926 yılında kabul edi- len TCK'da var. Yani Anayasa Mahkemesi, veni bir kural gelir- miş degil, mahkeme yasada var olan bu kuralın, anayasaya uygun- luk denetimini yapmıştır. Anaya- sa Mahkemesi, 'yerindelik denetimi' değil, 'uygunluk denetimi' yapar. Bu karar da bu açıdan degeriendirilmelidir" dedi. Z İ R A A T # T A M H İ Z M E T B A N K A C I L I Ğ I Ziraat'den emeklilere yeni bir hizmet daha: ÖZEL İŞLEM MERKEZLERİ Emekli ayhklannızı daha süratli ve rahat almanız amacı ile, Ziraat yalnızca emekliler için "Özel İşlem Merkezleri'ni faaliyete geçirdi. Amacımız, daha rahat etmeniz. Çeşitli banka işlemlerinin görüldüğü şubelerde, kimi zaman emekli maaşınızı almak için sıra beklemek zorunda kalıyordunuz. İşte Ziraat, bu nedenle, emekli maaşlarınızı size hem Şubelerinde, hem de yalnızca bu işlemlerin yapıldığı "Özel İşlem Merkezleri" aracılığı ile ödüyor. Yakında bütün Türkiye'de. "Özel İşlem Merkezleri" öncelikle nüfus yoğunluğu yüksek olan Ankara, İstanbul ve İzmir'de faaliyete başladı. Çok kısa bir süre içinde, bu işlem merkezle- rinin yurt sathına yayılarak büyük yerleşim alanla- rında hizmet vereceğini şimdiden müjdeliyoruz. Ziraat dostluğuyla. "Özel İşlem Merkezleri" sizi zaman kaybından, yorulmaktan kurtanyor. Ama hepsi bu değü. Maaşınızı almak için beklerken, dilerseniz bir video filmi izleyerek hoşça vakit geçiriyorsunuz, dilerseniz ikramımız olan çaymızı yudumluyorsunuz. 1990 yılının ilk emekli maaşını ve bundan sonraki maaşlarınızı, hem Şubelerimizden hem "Özel İşlem Merkezleri"mizden alacak, güle güle harcayacaksımz. T.C ZIRAAT BANKASIZ İ R A A T S I Z B İ R T Ü R K İ Y E D Ü Ş Ü N U L E M E Z Kararı alırken 7 üyenin TBMM'nin takdirinde olan bu ya- sa kuralının, anayasaya aykın ol- madıfı goruşunde birlestiğini aıı- latan Pekel, hangi eylemlerin suç sayılacağı ve hangi eyleme ne ka- dar ceza verileceği konusunun, ya- sa koyucunun "takdir yetkisi içi«- de bulundugunu" vurguladı. Pekel, görüşlerini şöyle sürdürdu: "Dunım böyle olunca, bazı Ğ\t- rumlarda cezanın hafifletilmesi, >asa koyucunun takdiri içindeilif. Bu cezaların toplumda ne gibi et- kileri oluyor, nasıl sonuçlar ort*- >a çıkanyor bunun da takdiri ya- sama organma aiflir. Mesela b« suçlar Turkiye'de ne nispette Işle- niyor, ceza ağır mıdır, caydıncı mıdır. değil midir. bunlar lama- r.en Meclisçe deferlendirilecek bir konu oluyor. Bu değerlendir- me Anayasa Mahkemesi'ne ail de- ğildir. Bunu gunun şartlanna gö- re degerlendirecek olaa TBMM'dir. Ceza yasalannda Mr değişiklik yapılması gerekiyorsa değiştirecek olan TBMM'dir. Nt- tekim aldığımız bilgilere göre ce- za kanununda yapılması diışıind- len değişiklikler kapsamında bn maddenin bulunmadığını ögrea- dik. Yasama organı bunu istenll- diği gibi kaldırabilir. Bu şartlan değerlendirecek yer orasıdır." Kantann topunu kaçırdılar Karardan sonra, "Tıim suçla- malann Anayasa Mahkemesi'ne yoneltildigini" anımsatan Pekel, "Burada tamamen Anayasa Mak- kemesi'ni suçlamak herhalde hak- ça bir tavır olmuyor. Kantann to- punu kaçırdılar. ışi büjülfuler ya- ni kısacası." Muhatap TBMM'dir ~ TBMM'nin "münhasıran ba maddevi ele alması gerektigini" sovleyen Pekel, karşı eleştirilerini şoyle sürdürdu: "Bu karar, tamamen yasama organının takdirine olan saygınhk- tan ileri gelmistir. Bunu düzelte- cek olan da orasıdır. Ve milletimiz için de daha onurlu bir davranış olur. Herkes karann neticesine ba- karak tepki gosterdi. Oysa biz sa- dece anayasaya uygun olup olma- dığını kararlaştırdık. Biz TBMM'nin takdir yetkisini zede- lemek istemedik, muhatap TBMM'dir. Gelişmelere göre, ba- nu duzeltecek olan yer de orasıdır. Ayrıca ceza hukukumuzda buna benzer cezalar var. Cezalar kişinia yaşına, durumuna ve olayın şek- line gore degişebiliyor." Anayasa Mahkemesi'nin kara- rının "bir kilitleme" şeklinde gö- rülmemesı gerektigini vurgulayan Pekel, yasama organının anıian maddeyi (TCK 438) kaldırması halinde, Anayasa Mahkemesi'nin bu değişikliği, artık "anayasaya aykın görmeyecegini" belirtti. Dev-Sol (Baitarafı 1. Sayfada) Çakmakçı'yı öldürenlerin vakala- nabilmesi için cinayeti üstlenen De\-Sol grubuna bağlı 3500 kişi- lık bir listenin teker teker incelen- diği ve kent genelinde geniş ope- rasyonlara başlandığı oğrenildi. Ote yandan, öldürülen trafik polisi Çakmakçı'nın kimliğinin bir gazete tarafından yazılmasınm ar- dından görev yerınin değiştirildi- ği ve tanınmamak için sakal bırak- masına izin verildiği belirtildi. Dün öğle saatlerinde Mehmet Kazım Çakmakçı'nın cenazesi Maslak'taki Trafik Denetleme Şu- be Mudurlüğu önüne getirildi. Çok sıkı güvenlik onlerrüeri altın- da yapılan törene İstanbul Valisi Cahit Bayar, Emnıyet Mudürü Hamdi Ardalı. görev arkadaşları ile Çakmakçı'nın ailesi ve yakın- ları katıldı. Öte yandan, UBA'nın haberine göre, Mehmet Akif Dalcı'nın ölü- müyle sonuçlanan 1 Mayıs olay- lan sırasında göstericilerle çatışan polislerin korumaya alındığı belir- tildi. Çakmakçı'ya benzer olayla- nn meydana gelmemesi için gerek- li güvenlik onlemlerinin alındığı kaydedildi. Mehmet Kazım Çakmakçı'nın öldürulmesini Devrimci-Sol adlı yasadışı bir örgutün ustlenmesi uzerine istanbul Siyasi Müdürlü- ğu yetkilileri geniş bir araştırma- ya başladılar. Emniyet arşivlerin- deki 3 bin 500 kişilik Devrimci- Sol listesinin teker teker incelen- diği ve olaydan sonra robot resim- leri çizilen 2 kişinin yakalanabil- mesi için yoğun çaba harcandığı belirtildi. Bu arada, Taksim ve Şişhane 1 de meydana gelen gösteriler sıra- sında tabancayla vurularak öldü- rulen marangoz işçisi Mehmet Akif Dakı'yla ilgili soruşturma- nın 9 ayı tamamlanmasına karşın henüz bir sonuç alınmadığı öğre- nildi. Soruşturmayı yürüten Beyoğlu Cumhuriyet Savcısı Osman Yolçı- nar, Dalcı'mn öldurulmesiyle ilgili tanıkların dinlendiğini ve polis memurları hakkında herhangi bir dava açılmadığını söyledi. TOPKAPI SARAYTNDA YAŞAM J.B. Tavernier 2000 lıra (KDV içinde) Çağdaş Yayınları Turkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-fstanbul Ödemeli gonderilmez.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle