19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
K26 ARALIK 1990 KÜLTÜR-SANAT CUMHURÎYET/7 ÖLÜM \azar, yönetmen İlhan Engin Û Költür Servisi— Yazar, yönetmen, gazeteci tlhan Engin dün Istanbul'da öldü. Engin'in cenazesi, Fatih Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra Edirnekapı Şehitliği'nde toprağa verilecek. 1925'te Çorlu'da doğan sanatçı, Istanbul Universitesi Edebiyat Fakttltesi'nde psikoloji ve felsefe dallannda serbest lisans yaptı. 1946'da Tanin gazetesinde gazeteciliğe başlayan Engin, daha sonra Akşam, Vatan, Yeni Sabah, Hürriyet, Günaydın ve Tan gazetelerinde muhabirlik ve yazarlık yaptı. "Göç Yollan Tlkadı", "Çmgar", "îstanbul'da Aşk Başkadır" gibi romanlann yazan Engin, 1963'te "Üç öfkeli Genç" adlı filmiyle yönetmenliğe başladı. Sanatçı, 30'dan fazla füm yönetti ve 50'den fazla senaryo yazdı. îlhan Engin bir dönem CHP milletvekili adayüğını da koymuştu. Filmlerinden bazılan şöyle: "Şeytanın Uşaklan", "Ve Allah Gençleri Yarattı", "Artık DOşman Değiliz", "Şehvetin Esiriyiz", "Ürait Sokağı", "Istanbul Dehşet îçinde", "Kadın Düşmanı" ve "Göngörmüşler". SERSİ LütfiÖzkök SSCB'de • Kültür Servisi — Fotoğraf sanatçısı Lütfi özkök, Sovyetler Birligi'nde bir sergi açtı. Sovyet Yazarlar Birliği Fotoğraf Merkezi'nde yer alan sergi "Dünya Yazarlanndan Portreler" başlığını taşıyor. Yaşamını tsveç'te sürdüren Lütfi özkök, önümüzdeki yıl Ege Üniversitesi'nde bir sergi açmayı planlıyor. Yıllardır heraen her ülkeden yazarlann portrelerini çeken sanatçının çok geniş bir arşivi bulunuyor. TİYATRO Ozel tiyatrolara yardım • ANKARA (AA) — özel tiyatrolara yapılacak 2 milyar liralık ek yardımla ilgili olarak yönetmelikte değişiklikler yapıldı. Yeni düzenleme ile yurtdışındaki Trkçe oyun sergileyen topluluklara da yardım olanagı sağlarurken, seçici kurul gerektiğinde amatör üyatrolar için pay ayırabilecek. Resmi Gazete"nin dünkü sayısmda yayımlanan yönetmelik değişikliği ile değrelendirme kıstasları ile ilgili 8. madde tamamen değiştirildi. Buna göre daha önce temmuz ayının 15'ine kadar tanınan başvuru süresi, ağustos ayının lS'ine kadar uzatıldı. Değerlendirme için seçici kurulun dikkate alacağı hususlar arasında, "TUrk oyun yazarlanrun eserlerine öncelik verilmesi ve yıl içinde en az bir Türk yazannın escrinin sergilenmesi", "Eser sahibinin telif haklan ve sanatçılar ile diğer calışanların özlük haklannın ödendiğine dair belgelerin ibraz edilmesi", "Sürekli tiyatro geleneği olması" ve "Tiyatronun gelişmesi açısından tiyatro binası ve benzeri yatırımlara eğitim ve yayın gibi faaliyetlere ağırlık verilmesi" yer alıyor. Bakanlıktan 4 ödüT açıklaması • Kültür Servisi — Kültür Bakanhğı Tiyatro ödülleri ile ilgili bakanlığın Basın ve HaJkla llişkiler Müşavirliğı'nden bir açıklama yapıldı. Bakanlık, En Başanlı Kadın Oyuncu odülünü "Sevgi" adlı oyundaki rolüyle Gülgün Kutlu'nun ve "Kral Lear"deki rolüyle Tilse Batum'un birlikte kazandıklannı belirtti. llk açıklamada ise ödülün sadece Gülgün Kutlu'ya verildiği ifade edilmişti. "Beyaz Geceler"deki rolüyle En Başanlı Erkek Oyuncu ödülünü Mehmet Atay, "Töre" adlı oyundaki çalışmasıyla En Başanlı Yönetmen odülünü de Şakir Gürzumar aldı. Bakanlığın tiyatro ödüllerinde yer alan En Başarılı Tiyatro Topluluğu ödülüne Dostlar Tiyatrosu, TUrk tiyatrosuna katkılarından dolayı jüri özel ödülüne Aziz Nesin değer görülmüşlerdi. Ayrıca Adana ve Bursa Devlet Tiyatroları, Türk tiyatrosunun gelişmesi ve Anadolu'da yaygınlaşması katkılarından dolayı takdire değer görülmüşlerdi. DPden yeni oyıınlar • ANKARA (ANKA) — Devlet Tıyatrolan, 1 ocaktan itibaren Ankara, tstanbul, Bursa ve Adana'da yeni oyunlar sergüemeye başlayacak. Devlet Tiyatrolan Genel Müdurlüğü'nden yapılan açıklamaya göre yeni yılın ilk ayında 34 sahnede 5'i yeni, toplam 51 değişik oyunla 551 temsil verilecek. Ankara Oda Tiyatrosu'nda Nezihe Meriç'in "Sular Aydınlanıyordu" adh oyunu 1 ocak günü prömiyer yapacak. Olcay Poyraz'ın yönettiği oyunda başrolü de Olcay Poyraz canlandınyor. Şinasi Sahnesi'nde 29 ocak salı günü prömiyer yapacak olan "Fil Adam"ı ise Baykal Saran yönetiyor. Bernard Pomerance'nin yazdığı oyunu Doç. Dr. Çhristine Kunıç çevirdi. Bursa Ahmet Vefik Paşa Sahnesi'nde Semih Sergen'in "Bir Hilâl Uğruna" adlı oyunu 15 ocak günü prömiyer yapacak. GEZI Saraylarda gezi ücreti • Kültttr Servisi — Milli Saraylar'ı oluşturan saray, köşk ve kasırlarda haftada iki gün olan halk günü sayısı cuma günü de eklenerek haftada Uç güne çıkanldı. Milli Saraylar Daire BaşkanlığYnca 1 Ocak 1991 tarihinden başlatılacak yeni uygulama ile haftanın cuma, cumartesi ve pazar günleri TC vatandaşlan için yüzde 50 indirimli giriş ücreti uygulanacak. Milli Saraylar kapsamında geziye acık bulunan saray, köşk ve kasırlar ile gezi ücretleri şöyle sıralanıyor: Dolmabahçe Sarayı 25.000 TL, Beylerbeyi Sarayı 10.000 TL, Yıkhz-Şale 5.000 TL, Ihlamur Kasn 3.000 TL, Maslak Kasırlan 3.000 TL, Aynalıkavak Kasn 3.000 TL, Küçüksu Kasn 3.000 TL, Yalova Atatürk Köşkleri 3.000 TL. Milli Saraylar'da öğrenciler ise 500 TL gezi ücreti ödeyecek. KONFERANS 'Atatürk' konferansları • ANKARA (AA) — Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu'na bağlı Atatürk Araştırma Merkezi'nce nisan sonuna kadar Atatürk ve Kurtuluş Savaşı'nm ele ahnacağı 5 konferans ile 2 panel düzenlenecek. 28 aralıkta gerçekleştihlecek ilk konferansın konusu "Atatürk Düşüncesinde Sosyal Yapı Unsurlan" başhğını taşıyor. Konferans Doç. Dr. Tülin Içli tarafından veriliyor. Yeni yılın ilk konferansında ise Prof. Dr. Abdurrahman Çaycı, "Türk-Ermeni Ilişkilerinde GerçekJer" konusunu işleyecek. 25 ocakta da Ekrem Üçyiğit tarafmdan, "Atatürk Inkılaplannın Akdeniz Medeniyetleri Tarihi tçinde Değerlendirilmesi" ele ahnacak. Yüın ilk panelinde Prof. Dr. ömer Kürkçüoğlu, Prof. Dr. Yahya Akyüz, Prof. Dr. Mahmut Tezcan ve öğretim görevlisi tsmet Gönülal, 8 şubatta "Atatürk ve Egitim BUimleri" konusunu tartışacaklar. 8 martta Prof. Dr. Ergun Aybars'm "Inkılaplar ve Atatürk'ün Inkılaplar Hakkındaki Düşüncesi"ni konu alan konferansından sonra Prof. Dr. Hamza Eroğlu 22 martta "Atatürk ve Milliyetçilik" konusunda bir konferans verecek. Prof. Dr. Utkan Kocatürk'ün başkanlığında 5 nisanda düzenlenecek panele katılacak olan Ord. Prof. Dr. Sulhi Dönmezer, Prof. Dr. Bülent Daver, Prof. Dr. tsmet Giritli ve Prof. Dr. Ergun özbudun, "Atatürk ve Laiklik" konusunu eie alacaklar. 26 nisandaki konferansa konuşmacı olarak katılan Durmuş Yalçın ise "Milli Mücadelede tdareciler, Günümüzün ve Geleceğin Idareciliği" konusunu işleyecek. Konferanslann tümü Ankara'da Türk Tarih Kurumu Konferans Salonu'nda gerçekleştirilecek. MUZIKFİLİZAU Ismet Inönü ölümünün 16. yılında İDSO konserleriyle anıldı m 'En büytik dînleyîci Inönü'İlhan Usmanbaş'ın, tnönü Vakfı'run siparişi üzerine 1983'te bestelediği yapıtı, orkestra eşüğinde arpist Sevin Berk yorumladı. tstanbul Devlet Senfoni Or- kestrası 11-18 aralık tarihleri ara- sında tspanya'da turnedeydi. Yurda döner dönmez 20-21 ara- lık tarihlerinde 16. ölüm yıldö- nümü dolayısıyla verdikleri ts- met tnönü'yü Anma KonseTİe- ri'yle mevsime devam ettiler. lsmet tnönii ile müzisyenler arasındaki bağlar hep çok yakın olmuş ve yıllar bpyunca da bu bağlar gevşeyeceğine daha da sı- kılaşmıştır. Reisicumhur tsmet Inönü, o zamanlar daha emek- leme dönemini yaşamakta olan Riyaseticumhur Filarmoni Or- kestrası'nın Cebeci'deki Ankara Devlet Konservatuvan Konser Salonu'nda verdiği haftalık kon- serleri hiç aksatmadan takip eder, konserden sonra müdür odasında, zamanın Maarif Ve- kili Hasan ÂU Yücei ve diğer ze- vatla muzisyenleri kabul eder, tatlı sohbetlerle yakın ilgi gös- terirdi müzisyenlere. lnönü'nün bu ilgisi muhalefete geçtiği yıl- larda da devam etti. Politikada en zorlu dönemlerinde bile çok ender kaçınrdı konserleri. Türk müzisyenlerine, bestecilerine, müzik kuruluslanna desteği ve inancı sonsuzdu tnönü'nün. Onun ölümünden sonra müzik emekçileri ve yaratıcılan devlet adamlanndan benzer ilgiliyi bir daha bulamadılar. Fbtograf sanatçısı Ozan Saf- dıç, "En Biyük Dinleyiri laönü" adını verdiği fotoğraflan ile lnönü'nün müzik ve müzis- CUMHURBAŞKANLIĞI SENFONt'NtN KONSERtNDE — lsmet lnönii, 194O'lı yıllarda Ma- arif Vekili Hasan Âli Yücel. Mevhibe tnönu ve genç Erdal tnönü'yle birlikte bir Cumhurbaskan- lıfı Senfoni Orkestrası konserinde. yenlerle yasadığı mutlu ve renkli dakikaları ölümsuzleştirmiş ve tarihe geçirmiş. Yanıbaşından hiç ayırmadığı sevgili eşi Mevhi- be Huum'la birlikte dinlenen yüzlerce konserin anısı bunlar. Robinstein, Foarnier, geçenler- de ölen çellist Torteüier, WU- helm Kempff ya da Henryk SM- riug'le objektifın yakaladığı ke- yifli anlar ve anılar. Sağdıç'ın fo- toğraflan konserler süresince AKM fuayesinde sergUeniyordu. tsmet tnönü'nün müzik aşkı- nı ve Türk müzisyenine inancı- nı ailesinin kurduğu "tnönii Vakfı" da yaşatıyor bir ölçüde. Nitekim 20-21 aralık konserle- rinde arpist Sevin Berk, Ühan Usmanbas'ın 1983'te tnönü Vakfı'nın siparişi üzerine beste- lediği "Arp ve Yaylı ÇaJguar tçin Konser Arya"sını seslendirdi. Eseri besteci, "büyiik müzikse- ver tsmet tnönü'nün anıstna" adamış ve arpist Sevin Berk için bestelemişti. Usmanbaş, arpın çalgısal ola- naklarını, renklerini çok büyük bir ustalıkla kullanmış bu ese- rinde. Ne var ki doğaçlama esp- risinde, ancak baştan sona hiç gevşemeyen bir iç gerilimle dina- mizmi canlı tutan arp partisinin solo *sarkı'sını çepeçevre bir ko- za ile örmesi gereken orkestra- nın ne denli gerçek yonıma yak- laştığını bu icrada anlamamız olası değildi. Partisyonu hiç ta- nımamama rağmen orkestranın, bestecinin istedıgini vermediği, veremediği gün gibi açıktı. Te- dirgin, ürkek, çağdaş müzik di- line tümüyle yabancı bir tavırla yaklaşılmıştı partisyona belli ki. Sevin Berk, arpıyla ne kadar olaya hâkimse, orkestra da o ka- dar olayın dışında ve uzağınday- dı. Çağdaş müzik dilini ya da dil- lerini bilmemek ayıp değil, ama bu derece acemilik çekmek de çağın son yıllannda yaşamakta olan profesyonel müzisyenlere yakışmıyor doğrusu. Hakçası ön sıralarda oturan birkaç üyenin dışında kalanlar Çince okuma- maya çalışan Laponlardı sanki. Daha da açık konuşmak gere- kirse, kimi orkestra üyesi daha önündeki metni bile çözememiş- ti. Ashna bakarsanız bu yaban- cılaşma, öz müziğine, çağdaş, bugünün müziğine karşı oluştu- rulan bu içe kapanış, bu direnç ve geriye, yani bilinen ve kolaya bakış sadece bizlere Özgü değil. Bütün dünyadaki senfonik or- kestra ve şeflerin çoğunun çağ- daş müziğe karşı tavırlar aldık- lan bilınir. Hatta Batı'da salt çağdaş muzik icra eden çok sa- yıda topluluk vardır. London Symfonietta, Lontano, Musica Viva, Ensemble Für Neue Mu- sik, vb adlar taşıyan yüzlerce topluluk hem bugünün hem de 20. yüzyılın müzigini yorumla- mada uzmanlaşmış müzikçilerin bir araya gelmesiyle kurulmuş- tur. Çağdaş müzisyenler, çağdaş müziğin dillerini bilirler; yeniye, ahşılmamışa, olanaksız gibi gö- rünene karşı cesur ve açıktırlar. tşlerinde usta olmalan bir yana solfej ve ritm sorunlan tabii ki yoktur... Uluslar, dünya genelinde sa- natçılarıyla, yaratıcüanyla 'var'- du-. Bunu artık bUmeyen yok. Haydi edebiyat kanahyla evren- selliğe soyunmak dil engeli yü- zünden o kadar kolay değil di- yelim, ama resim ve plastik sa- natlar gibi, müzik gibi, dili za- ten evrensel olan sanatlarda söz sahibi olamazsanız ulus olarak ne kadar değeriniz vardır, sora- run... Bestecisine arka çıkmayan, onu eser yaratmaya zorlamayan, yazdığı eserleri çaimayan veya çalamayan, notasını basmayan, yaymayan, ona eser ısmarlama- yan, hatta onu görmezden gel- meye çalışan bir ulus olarak dünya genelinde söz sahibi ol- mayı beklemiyonız zaten... Biz bize yeteriz saruyoruz.. Ancak ne kadar engellesek gene de bi- rileri çıkıp o hiç kimsenin iste- mediği, talep edilmeyen bir şey- Ieri yapacaktır. tnsanoğlunun içindeki yaratıcı gücü öldünne- yi çok şükür daha kimseler ba- şaramadı. Ve yine de inanıyo- rum ki birileri çıkıp o yaratıla- nn hak ettikleri ilgiye kavuşma- ları için mücadele verecektir. Gençyeteneklerdenpiyanist Ayşegül Kuş Durakoğlu bir resital verdi Müzisyen kumaşı farklıPiyanist Ayşegül Kuş Dnrak- oglu, 1984 yılından beri New York'ta oturuyor. 23 Aralık 1990 pazar günü Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda Baca, Schn- mann, Brabms, Mete Sakpınar ve Chopin'in fantezi biçiminde- ki eserlerinden oluşan bir resi- tal programı ile tstanbul muzik- severlerinin önünde bir ynav ve- ren Ayşegül K. Durakoğlu, mu- zik öğreniminin birinci bölümu- Üniversitesi Müzik Bölümü'nde doktora öğrencisi olarak çalış- malannı Gregory Haimovsky ile sürdürüyor ve aynı okulda öğ- retim görevlisi olarak calışıyor. CRR Konser Salonu'nun 1990-91 sezonu içerisinde düzen- lediği "Genç *tenekler" serisin- de daha önce piyanist Metin Ül- kü ve Sevgi Tekim-Tongar- Topymn birer resital vermişlerdi. Serınin üçüncü solisti olan Ay- Şu sıralar Nevv York Üniversitesi'nde çalışmalannı doktora öğrencisi olarak sürdüren Ayşegül K.Durakoğlu, Istanbul resitalinde Î3ach, Schumann, Brahms, Chopin ve Mete Sakpınar'ın yapıtlarını seslendirdi. nü tstanbul Belediye Konserva- tuvan'nda Rana Erksan, Verda Ün ve Ova Siinder'le tamamla- dıktan sonra 1979 yılında tstan- bul Devlet Konservatuvan'na girrniş, burada Juditb Uluğ ile piyano, Ühan Usmanbas'la bes- tecilik ve Ercivan Saydam'la ar- moni cahşarak konservatuvann yüksek bölümünden mezun ol- muştur. 1984 yılında devlet bur- su kazanarak ABD'ye gjden Du- rakoğlu, New York'taki ünlü Ju- illiard Müzik Okulu'nda Adde Marcus ve György Sandor gibi çok önemli iki piyano pedago- gu ile çahştı ve "master" yaptı. Ayşegül okumaya doyamamış olmalı ki şu sıralarda New York şegul, daha ilk eseri yani Bacfc- ın Kromatik Fantezi ve Füg'ünü yorumlarken müzisyen kumaşı- nın farklılığı ve niteliği ile dik- katleri çekiverdi. Schumann'ın Kreislerianası'- nda çoğu piyanistin içine düştü- ğü "blok ve dikey artnoniler üzerine dfisen melodi çizgisi" yorumunun ne denli sıkıcı ve yanlış olduğunu kanıtlayan Ay- şegüL Schumann'ın yansmdaki iç polifoniyi, yapay kontrpuam öne çıkanp, Kreisleriana'yı asıl kimliğine kavuşturdu. Ayşegül'ün bir başka özelliği de doğru ve şaşmaz ritm duygu- su ile yine doğru ve şaşmaz vur- gulama anlayışıydı. Brahms'ın op. 116 fantezilerinde de piyanis- tin ton arayışlannın, Brahms'a özgü ritm bileşimlerinin doğru yorumunun, uygun tempolan yakalamanın ne denli önemli özellikler olduğunu bilmem söy- lemeye gerek var rru? Ayşegül K. Durakoğlu, prog- ramına bir de genç Türk beste- cisinin "fanlezi'*sini katmıştı. 1987 yılından bu yana New York'ta yaşayan ve JuiUiard Mü- zik Okulu'nun Bestecilik Bölü- mü'nde "master" yapan Mete Sakpınar, müzisyen bir ailenin üyesi. Annesi Haspiye Sakpınar ile babası Sadi Sakpınar, Anka- ra Devlet Konservatuvan'nın ilk mezunlanndan ve uzun yıllar Ankara Devlet Operası kadro- sunda sahneye çıkrnış sanatçüar. Mete'nin kardeşi Ender Sakpı- nar da tzmir Devlet Senfoni Or- kestrası'run şefı. ABD'de yaşayan üç genç Türk bestecisinden biri olan Me- te Sakpınar, New York müzik "jungle"ında kendine bir yer edinme savaşı içinde başanlı olabiüniş. Aynı savaşı vermekte olan Kamran tnce ve Deniz Ul- ben gibi Mete de kendi ülkesin- de eserleriyle tarunmıyor henüz. Ayşegül K. Durakoğlu'nun yo- rumladığı "Antik Fantezi"sine bakarak bir karara varmak ister- sek eğer, Mete Sakpınar'ın do- yurucu bir besteci olduğuna, eserinin yapısının sağlamlığına dikkati çekebiliriz. İSTANBUUDAN NEW YORK'A — tsUnbul Beiediye Konser- vatuvan'nıbitiren Ayşegül Durakoğlu. 1984tedevlet bursuylaNew York Juilliard Müzik Okulu'na gitti. Darakogiu, New York'ta master yaptı. (Foto^ntf: Aramis Kalay) 45'likNew Yorklu MichaelFranks'in yeni yapıtının adı 'BluePacific' Dinlerseniz, müptelası olabilirsiniz YAVUZ BAYDAR STOCKHOLM — Caz ve tarz, birbirine sımsıkı bağlı iki sözcük. özgürlüğün müzik tü- rü içinde söz sahibi olabilmek için gelenegin içinde ya da dışuı- da olsun, farklı bir tavır sergi- leraek gerekiyor. Michael Franks, işte bu yüz- den, modern caz içinde 15 yıl- dır söz sahibi. Kimileri, sığ bir tanımlamay- la, "pop şarlucısı" diye geçişti- riyor Franks'i. Oysa, 45 yaşuı- daki bu New Yorklu besteci ve vokal ustası, her ne kadar po- pa yakın bir modem söylemi be- nimsemiş olsa da sözgelimi Frank Sinarra ya da Sarab Va- oghan gibi bir ekol caz içinde. Sinatra ve Nat King Cole, cümle tekniği gibi vasıflanyla, dönemlerinin tenor saksofoncu- lannı hayli etkilemişlerdi. Zaten erkek sesi ötedenberi bu çalgı- ya çok yakın olmuştur. Oysa, Michael Franks, bu ka- tegorinin dışına yerleşmiş du- rumda. Sesini flüt gibi kullanı- yor. Franks, fısıltıyı ve mınltı- yı seven bir tenor. Yıldızının parlamasından bu yana geçen -10 kadar kaliteli al- bümle belgelenen- süre içinde pop'la, funk'la ve bossa nova'y- la sık sık flört etmesine karşın, müziğinin temeli olan cazı hiç terk etmedi Franks. Çünkü 1976'dan beri yapıtlannın mü- Bazıları Michael Franks'i "pop şarkıcısı" diye geçiştiriyor. Oysa bu 45 yaşındaki besteci ve vokal ustası, popa yakın bir söylem benimsese de Frank Sinatra ya da Sarah Vaughan gibi caz içinde bir ekol. Franks, modern caz içinde 15 yıldır söz sahibi. "Blue Pacific" albümü, modern bir sanatçı yazgısımn tadına doyulmaz bir belgeseli. rettebatını Michael Brecker, David Sanbora, BUI Evans, Joe Sample, Larry Carlton, Earl Klugh, Bud Shank, WUton Fel- der ve John Gnerin ile The Yel- lowjackets'in üyeleri, yani mo- dern cazın Batı yakasındaki 'jöntürkleri' oluşturuyor. Daha da önemlisi, caz, Mic- hael Franks'in -belki sadece Pa- nl Simon ve Joni Mitchell ile kıyaslanabilecek- şarkı sözlerin- de saklı. UCLA'da karşılaştır- malı edebiyat dalında master sa- hibi olan Franks, sözcüklerle dehşetli bir rahathk içinde cim- nastik yapmaya bayıhyor. Dili çok iyi biliyor, ancak entelektü- elizmini ukalalık tuzağına dü- şürmeden, Van Gogh'a, Fre- ud'a Gauguin'e yumuşak, sofis- tike atıflarla, "afacan" naka- ratlarla, swing'le kıvnmlanan serbest vezinle güftelerini süslüyor. Elektronik ve funk ağırlıkh Uç albumden sonra iki-üç yıldır bir sessizlik içinde görünüyordu Franks. Bu süreyi, uzun zaman- dır planladığı, bir Gauguin mü- zikaJini besteiemeye ayırdı ve ortaya 28 şarkıdan oluşan bir yapıt çıkardı. Bunun hemen ardından da son albümü "Blue Pacific"i. Franks'in müziksel çizgisini izleyenlerin ve bir öncekı albü- mü "Camera Never Iies"ı faz- la pop bulanların dinlerken bü- yük zevk alacaklan bir çalışma bu: Romantik, düşsel, yumuşak esintileriyle yasemin kokuları getiren bir yapıt. 10 Franks bestesi içeren al- bümde -her zaman olduğu gibi- yine "sıkı" bir müzisyen ekibi var. Peter Erskine (davul), Larry Carlton (gitar), Vinnie ColaiuU (davul), John Patitncd (bas) ve The Yellowjackets'den Marc Russo (saksofon), ilk göze çarpanlar. "Long Slow Distan- ce", "Vincent'sEar" ve "A11I Need" gibi klasik olmaya aday, enfes besteler içeren albümün yapımcıları arasında yine Tommy LiPuma'nın adı var. "Eggplant" ve "St.EImo's Fire" gibi Franks klasiklerini içeren "TTıe Art of Tea" albü- mü 1975'te hazırlanmasına kar- şm hiçbir türe sığmayacak tu- haflıkta olduğu için şirket tara- fından bir yıl bekletildikten son- ra piyasaya çıkınca, gördüğü ge- niş kabulle birlikte Michael Franks olayı da başlamış. Bunu izleyen "Sleeping Gypsy" (geçenlerde Türkiye'de tehirli de olsa çıkmışU), "Bnrc- hfıdd Nines", "Tîger in the Ra- in", "Objects of Desire" ve "PassionıruU" gibi yapıtlany- la caz vokali içinde farklı bir bi- rey olarak iyice yerleşti Franks. "Bhıe Pacific" albümü, mo- dern bir sanatçı yazgısımn tadı- na doyulmaz bir belgeseli. Mic- hael Franks dinlemeye başla- mak, onun müptelası olmakla sonuçlanabilir. Son albüm de bu yolda iyi bir başlangıç nok- tası. Arkeoloji söyleşüeri • Kültür Servisi — Yurdumuzun zengin kültürel mirasını, arkeolojik değerlerini tamtmayı amaçlayan Arkeoloji ve Sanat Dergisi'nin düzenlediği söyleşilerin dördüncüsü bu akşam 19.15'te Beyoğlu Sineması'nda Nezih Başgelen tarafmdan verilecek. Söyleşide Ahlat, Adilcevaz, Kef Kalesi, Erciş, Gevaş ve Akdamar Adası'ndaki eserler dialar eşliğinde tanıulacak. Geniş bir kitle tarafmdan ilgi ile izlenen söyleşilerin önemli bir özelliğini de, seçilen konular çerçevesinde tarihi ve doğal çevrenin korunması sorunlanna ağırlıkh olarak yer verilmesi ve görsel ömeklerle anlatılması oluşturuyor. Fltit resitali • Kültür Servisi — tstanbul Universitesi Devlet Konservatuvan, sanat etkinliklerine yann saat 16.00'da Konservatuvar konser salonunda Ayla Caymaz'ın, flüt kursu sonundaki öğrenciler ile birlikte vereceği konser ile devam ediyor. 22 yıldır Almanya'da yaşayan Ayla Caymaz, bir haftalık flüt kursunun sonunda, kendisinin de yer alacağı flüt festivali gerçekleştirecek. Kısafîlm yarışması • Kültür Servisi — İFSAK'ın tstasyon Sanatevi'nin işbirliği ile düzenlediği 12. Ulusal Kısa Film Yanşması'na katıhm 29 aralıkta sona eriyor. Konu sınırlaması bulunmayan yanşmaya bu yıl 8 mm, 16 mm ve 35 mm'lik sinema fılmlerinin yani sıra video filmleriyle (VHS ve U-matic) katıhnabilecek. Yanşmanın en iyi filmine sinema dalında 3 milyon, video dalında bir milyon lira verilecek. Seçici kurul, Eriş Akman, Tunç Başaran, ömer Düzenli, Levent Onan, Rekin Teksoy, Ümit Ünal ve Alinur Velidedeoğlu'ndan oluşuyor. Aynntılı bilgi almak isteyenler IFSAK'a başvurabilir. Karikatür yarışması • Kültir Servisi— Çorum Haber Gazetesi'nin düzenlediği "Basın Ozgürlüğü" konulu Birinci Ulusal Karikatür Yanşması'na katılma süresi 31 aralıkta sona eriyor. Seçici kurul; Mehmet Yolyapar, Tonguç Yaşar, Mahmut Akgün, Sami Caner ve Sönmez Yanardağ'dan oluşuyor. Yanşmada büyük ödülü kazanan sanatçıya 1 milyon lira para ödülü ve plaket verilecek. Yanşmanın sonuçlan 14 ocakta açıklanacak, sergi acılışı ve ödul töreni ise 2 şubatta Çonım'da yapılacak. Yanşmaya katılmak isteyenlerin Çorum Haber Gazetesi Sel Sokak No: 27/A (Ifct 17981) adresine başvurmalan gerekiyor. M. Akif Ersoy anıhyor • ANKARA (UBA) — Kısa adı İLESAM olan Türkiye tlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği, şair Mehmet Akif Ersoy'u anma günü 27 aralık günü Odalar ve Borsalar Birliği Konferans Salonu'nda gerçekleştirilecek. BüGÜN • Sinema-sanat söyleşisi llyas Salman'ın sinema-sanat üzerine söyleşisi Gaziosmanpaşa Eğit. Der. Şube Lokali'nde saat 19.00'da. BİLSAK' TA BUGÜN 26 Aralık Çarşamba: 19.00 Insan ve Çevresiyle îlişkisi: AC. Hiranmayananda (DADA) Cafe-Foyer-Bar (Giriş) 12.00-00.30 Rock Cafe-Bar (5.Kat) 12.00-18.00 HeavyMetal 18.00-24.00 Rock 21.30 Erkin Koray BtLSAK, Sıraselvüer Cad., Soğancı Sok.7 CIHANGIR 143 28 79-99
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle