Katalog

ÇUMHURÎYET/4 HABERLER 26ARALIK1990 Erbakan, 9O'ı degerlendirdi ANKARA (UBA) — Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan, son bir yüın değerlendirmesini yaparken 1990 yıhnın Türkiye için kaybdedilen yıllardan biri olduğunu söyledi. Erbakan, "Bu yıl milletitnizin asıl beklediği hizmetler yapüacağına, Batı takütçisi zihniyetli partilerin Türkiye'de kurduklan 'köle düzeni' ve 'hile rcjimi'nin tahribatlan artarak devam etmiş ve ülkemizde tatbikat ediien 'modern müstemlekecilik' bütün hızıyla sürdürülmüştür" dedi. Necmettin Erbakan, dış politika konusuna da değinerek, "Ortak pazar sizi aramıza almayacağız" diyerek 'kapısından kovduğu' halde, "lUe bizi aranıza aJın" diye yalvarmaya devam edildiğini öne sürdü. 'İnsan haklan uygarhk §orunu' • tstanbul Haber Servisi — Yeşiller Partisi'nin diizenlediği "İnsan Haklan" konulu sohbet toplantısına katılan yazar Aziz Nesin "İnsan haklarınuı bir uygarhk meselesi" olduğunu, uygarhğın da "pislikten, çirkinlikten, kötülük ve kalabalıktan tedirgin olma, ileriyi görebilme ve çağcıl olabilme" gibi üç önemli nitelemesi olduğunu söyledi. Nesin, insan haklan başta olmak üzere Türkiye'de hiçbir hakkın mücadele ederek elde edilmediğini, bu nedenle de geri alınmasımn çok kolay olduğunu örneklerle anlattı. Memurlar serbest • ANKARA (Cumhuriyet Bttrosu) — TBMM Genel Kurulu*nda bütçe görüşmeleri sırasmda alkışh protesto eylemi yaptıkları gerekçesiyle gözaltına alınan belediye memurları dün serbest bırakıldı. 39 devlet memuru hemen serbest bırakılırken 3'ü askerlikle ilgili sorunlan nedeniyle serbest bırakılmadılar. Ankara Nöbetçi sulh Ceza Mahkemesi, TBMM iç tüzüğüne aykın davrandıklan ve görevli memura mukavemet ettikleri gerekçesiyle iki gün gözaltında tutulan memurlann tutuklanmalan yönündeki istemi reddetti. Kartpostal eylemi yefti yıla • tZMİR (AA) — İzmir Barosu'nca dün yapılacağı açıklanan "ölüm cezasının kaldırılması için kartpostal gönderilmesi" eyleminin, yübaşı nedeniyle kartpostal trafiğindeki yoğunluk göz önüne alınarak ertelendiği bildirildi. Izmir Barosu Başkanı Avukat Sabri Kurt, yaptığı açıklamada, ölüm cezasının kaldırılması amacıyla başlattıklan çalışma programı çerçevesinde, üzerinde "Adaleti gerçekleştir, benim adıma öldürme" ve "ölüm cezasmı hemen kaldır" yazılı kartpostallann barolara, meslek kuruluşlarına, yargı meclislerine ve TBMM Başkanlığı'na gönderilmesinin kararlaştınldığını hatırlattı. İzmir Barosu uygulamanın yeni yıla ertelendiğini açıkladı. TBMM Genel Sekreteri • ANKARA (AA) — TBMM Genel Sekreteri Erdoğan öcalan, 2 ocak çarsamba günü görevinden aynlıyor. Ocalan'dan boşalan göreve ise Turizm Bakanhğı eski müsteşarlarından Ertan Cireli'nin getirilmesi bekleniyor. TBMM Genel Sekreterliği'ne getirilmesi beklenen Ertan Cireli, uzun süre Maliye ve Gümrük Bakarüığı'nın çeşitli _ kademelerinde çalıştı. Gümrükler Genel Müdürlüğü görevini de yapan Cireli, daha sonra Turizm Bakanhğı Müsteşan oldu. Cireli, halen Başbakanhk Müşaviri olarak görev yapıyor. BASEN TOPLANTISI— Lise öğrencileri, oknnanndan aynlmalan için baskı yapıldığını öne siirdiiler. (Fotoğraf: Yosnf Toprak) 'Savaşa hayır' diyene okul yokÜç gün gözaltında tutulduktan sonra salıverilen S.I., baskılara dayanamayarak okuldan ayrıldığını, kendisini hiçbir okulun kabul etmediğini söyledi. ADANA (Cnmhnriyet Güney Üleri Barosu)— "Savaşa hayır" dediği gerekçesiyle üç gün gözaltmda tutulduktan sonra salıverilen Erkek Lisesi öğrencisi S.l. (15) "Baskılara dayanamayarak okuldan ayrüdığuu" söyledi. S.t. kendisini hiçbir okulun kabul etmediğini öne surerken bazı öğrenciler de "Erkek Lisesi'nde öğrencilere sürekli baskı vapıldıgını, din dersinde komünizmin zararianmn anlatıldıgım" bildirdiler. Aralannda gecen günlerde gözaltına alınan ve üç gün sonra sahverilen S.l.'nin de bulunduğu 10 kadar Erkek Lisesi öğrencisi, tHD, Eğitim-lş, Eğit- Der ve Eğit-Sen temsilcileriyle birlikte düzenledikleri basın toplantısında üzerlerindeki baskımn giderek arttığım söylediler. Toplantıda konuşan S.l. gözaltına ahnıp sahvertlmesinden sonra okul idaresinin "okulu bırakürma" amaçlı tutum içine girdiğini öne sürdü. Sunfta yapmadığı olaylann sürekli kendisine yüklenmek istendiğini bildiren S.l. şunlan söyledi: "Mttdür yardımcüarı Mehmet Çalkamış ile Mustafa Demirkaplan eve sürekli telefon ederek 'Oglunuzu okuldan alın' diye uyanlarda bnluyorlardı. Mustafa Demirkaplan bu uyanlar sırasında hiç suçnm olmamasına karsın benl suufın ortasında dövdü. Hırsını alamayınca da koridorda sopayla dayak atmaya kalktı. Benim bulunmadığım yerierde ise sürekli köfürler etmiş. Bu tavırlar karşısında Erkek Liscsi'nden aynlmak zonında kaldım. Anafartalar ve Baraj liselerine başvurdum. Ancak onlar da 'Savaşa hayır' demekten dolayı üç gun gözaltında tutulduğumu ögrendiklerinde, 'Senin kaydını yapamayız. Başının çaresine bak' dediler. Ne yapacağımı bilemiyorum. Tahsilimi böyle kiiçıik bir nedenden dolayı lise birinci sınıfta noktaiamak istemi)orum. Milli Egitim Müdürlüğü'ne başvuracağım." Erkek Lisesi Müdür Başyardımcısı Mehmet Çalkamış, hakkındaki suçlamalan reddetti. "Milliyetci olduğumu Allah'tan saklamam" diyen Çalkamış, "Bu çocuklardan ikisi, elle yazdıklan bildiriierle yakalanmışlardı. Emniyette kendilerinin yazdığına ilişkin ifade verraişler. Buna karşın onlara disiplin cezası uygulanmasuu istemedim. Mttdür yardımcısı elindeki diiekçeyle bana geldi ve çocugun uyanlmasını istedi. Bnna karşın dilekçeyi işleme koymayarak yırtüm. Disiplin kurulu ayelerimizin ikisi sosyal demokrat. Bu kadar gelişmeden sonra çocuk ablasıyla okula geldi ve tasdiknamesini aldı. Ancak şimdi benim hakkımda bazı suçlamalarda bulunmuş. Yanlış olmuş. Eğer sorun kayıt yapüracak lise bnlanmamasıysa, Milli Eğitim Müdüriugü'ne başvurmalanna gerek yok. S.İ.'ye okul ayarlamak boynnman borcu olsun" dedi. Adalet Bakanhğı açık görüş sınırlamasında kararlı Siyasilere genelge engelîAdalet Bakanı Oltan Sungurlu bu konuda getirilecek bir yumuşamanın açhk grevlerinin teşvik edildiği şeklinde değerlendirilebileceğini söyledi. HEP milletvekili Alınak, genelgenin "zevahiri kurtarma" amacı taşıdığınısavundu. ANKARA (Cmnhuriyet Bü- "zevahiri kurtarma" amacını rosn) — Adalet Bakanı Oltan güttüğunü, bu genelge ile açık Sungurlu, yılbaşı açık görüşüne Önemli ölçüde sımrlamalar ge- tiren genelgenin aynen uygula- nacağını açıkladı. Sungurlu, aç- hk grevlerini disiplin cezası içe- ren bir suç olmaktan çıkanna- yı, açhk grevindekiler için ise tuzlu ve şekerli su serbestisi ge- tirilrnesini düşündüklerini söy- ledi. HEP Kars MiUetvekili Mahmut Alınak, Adalet Bakan- lığı'nın açık göruş genelgesinin görüşün fıilen ortadan kaldınl- dığını savundu. HEP Milletvekili Alınak, in- san Haklan Derneği Genel Baş- kanı Nevzat Helvacı ve HEP Yönetim Kurulu üyesi Nurşen Meriç, yılbaşı açık görüşune ge- tirilen sınırlamalar ile halen Bu- ca Bölge Kapah Cezaevi'nde su- ren açhk grevini dün Adalet Ba- kanı Sungurlu ile görüştüler. Snnguriu'nun görüşmede, bu konuda bir yumuşamaya gidile- rek disiplin cezası alanlar ile aç- hk grevinde bulunanlara da açık görüş olanağı sağlanması yö- nündeki istemlere olumsuz ya- nıt verdiği kaydedildi. Sungur- lu'nun, yayımlanan genelgenin aynen uygulanacağıru, bu konu- da herhangj bir yumuşamaya gi- dilmesinin söz İconusu olmadı- ğını ifade ettiği öğrenildi. Sungurlu'nun yumuşama ko- nusundakı istemlere, "Birtakım yumuşamalar getirirsek bunun- b açlık grevlerini desteklemiş mi olunız, bunun iyi değeriendiril- mesi gerekir" yanıtıru verdiği de kaydedildi. Alınak'ın ise buna "Böyle bir şcy olmayacaktır, aç- hk grevlerinin nedenlerinin or- tadan kajduihnası halinde ceza- evterindekiler açlık grevi yapma- yacakür. Açlık grevi sonucu ve- rilen disiplin cezalan artık içer- dekileri değil, açık görüş olana- ğından yoksun kalan aileleri ce- zalandınr bir nitelik kazanmış- tır" yanıtını verdiği de saptan- dı. Alınak, Cumhuriyet'e yaptığı değerlendirmede de açık görüş genelgesini "zevahiri kurtarma" amacını taşıyan bir tutum ola- rak niteleyerek bu genelge ile açık görüş olanağının fîiien or- tadan kaldırıldığını savundu. İHD Genel Başkanı Nevzat Helvao da bakanlığm açık gö- rüş genelgesinin yeni sorunlar TUZLU, ŞEKERLt PROTESTO — Buca Ceza ve Tutukevi'nde 38. gününü dolduran açlık grevindeki eylemcilere verilmek üze- re tuz ve şeker götüren tutuklu ve hükümlü yakınlan yönetimininbunlan kabul etmemesi üzerine yere dökerek protesto ettiler. Buca'da ölüme doğrutZMİR (Cumhuriyet Ege Bn- rosu) — Buca Bölge Kapalı Ce- za ve Tutukevi'nde 20 hüküm- lü ve tutuklu açhk grevinde 37. günü doldurdu. Eylemciler bu aşamadan sonra bugüne kadar kendilerine verihneyen tuzlu ve şekerli suyu da kabul etmeye- ceklerini avukatları araalığıyla duyurdular. Siyasi parti temsil- cileri, tutuklu ve hükümlü ya- kmlan, İzmir Barosu, îzmir Ta- -bip_X)dası, İHD İzmir Şubesi yöneticileri grevin ölüm orucu- na dönüştuğünü beürterek Ada- let Bakanlığı'nın harekete geç- mesini istediler. Buca Bölge Kapalı Ceza ve Tutukevi'nde cezaevi koşulları- nın iyileştirilmesi istemiyle 19 kasım günu başlayan açhk gre- vi süriiyor. Hastanede bulunan 6 kişi tedavi kabul etmemekte ısrarcı tutumlanm sürdürüyor. Avukat Sema Pekcan ve Sennur Akkaya dün muvekkilleriyle gö- rüştükten sonra yaptıkları açık- lamada şu görüşleri dile getirdi- ler: "Müvekkilerimiz bundan böyle şekerli ve tuzlu su isteme- diklerini söylediler. Insani istek- lerinin yerine getirilmesine ka- dar greve devam edecekler. Bu arada olası ölümlerden cezaevi yöneticilerinin sorumlu olduğu- nu hatıriattılar." İzmir Barosu Yönetim Kuru- lu Üyesi SibeJ Ünlü, açlık gre- vinin ölüm orucuna dönüştuğü- nü bir süre önce Adalet Bakan- hğı'na konuyla ilgili başvuruda bulunduklannı, ancak henüz bir yanıt alamadıklannı söyledi. İz- mir Tabip Odası'ndan yapılan açıklamada da açhk grevinin bi- tirihnesi için yetkililerle yapılan görüşmelerin bugüne kadar bir sonuç vermediği vurgulanarak şu görüşlere yer verildi. "...Kişinin direncine, açlık grevinin yapıldığı ortama, şeker alınıp alınmamasına bağlı ola- rak 35. günden itibaren vücut protein depolannı kullanmaya başiar. Bir dizi saglık sorunu art arda gelir. Açlık uzun sürerse kalıcı doku kayıplan görulür. Beyin dokusunda küçülme omurilikte incelme, sinir uçla- nnda iltibuplanma ortaya çıkar. Bir hekim örgütu olarak bizi il- gilendiren, cezaevlerindeki in- sanlann da sağlıklı yasamaya haklannın bulunmasıdır. Dile- ğimiz, insanca yaşama koşulla- rmın sağlanmasına yönelik giri- şimlerin bir an önce yapılması ve yaklaşan ölümlerin önüne ge- çilmesidir. Aksi takdirde genç insanlar göz göre göre ölüme terk edilmiş olacaklardır." Bu arada aralannda HEP İz- mir U örgütü, İHD üyeleri, tu- tuklu ve hükümlü yakınlan ile avukatlann olduğu bir grup dün Buca Cezaevi önünde toplana- rak ellerindeki şeker ve tuzları cezaevi bahçesine attılar. Ayrı- ca Aydın E Tipi Cezaevi'nde de iki günlük destek amaçlı açlık grevinin başladığı öğrenildi. çıkaracak nitelikte olduğunu be- ürterek "Bu genelge uygulanır- sa siyasal nedenlerie cezaevinde bulunan insanlann hemen hiç- biri açık görüş yapamaz" dedi. Helvaa, açhk grevindekilerin şe- kerli ve tuzlu su almamalan ha- linde her an şok sonucu ölüm- lere uğrayabileceklerini belirte- rek, "Adalet Bakanı ile yaptıgı- mız görüşmede, bu sorunlara çözüm aranmasım istedik. İyi niyttli ifadelere karşın somut bir - sonuca ulaşamadık. Açhk grevi, yapandan başka Idmseye zarar vermeyen pasif bir eylem biçimi- dir. Bu eylem disiplin suçu ol- maktan çıkarılmalı ve verflmiş disiplin cezalan da kaldınlma- lıdır " diye konuştu. AIVAYASA MAHKEMESİ KHK'lara rapor verildi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Anayasa Mahkemesi, yeni bir KHK çıkararak, yargı denetiminin dışına çıkarmak is- tediği 424 ve 425 sayıh "Güney- doğu kararnameleri"ne ilişkin son sözünü 8 ocakta söyleyecek. Çahşmasını tamamlayarak ra- porunu mahkeme başkanlığına veren raportörün 424'ün orta- dan kalktığını, 425'in ise b^çok hükmünü aynen koruduğunu belirtti. Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Erdoğan Teziç, hükü- metin hazırladığı KHK'ları sü- rekli yargı denetiminden kaçır- ma girişûnlerinin ancak, bu KHK'lann Mechs içtüzüğünde yapılacak bir düzenleme ile doğ- rudan Mechs Genel Kurulu'nda göruşühnesiyle önlenebileceğini söyledi. Hükümet tarafından Anaya- sa Mahkemesi'nin 424 ve 425 sa- yıh KHK'lar için SHP'nin yap- tığı iptal başvurusunu ele aldığı tarihten iki gün önce çıkanlan yeni 430 sayıh KHK ile ortaya çı- kan hukuki durumu saptamak- la görevlendirilen Raportör Mehmet Turan, konuya Uişkin incelemesini tamamladı. Rapor- tör Turan, incelemesinin sonun- da hazırladığı raporu Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'na dün iletti. Anayasa Mahkemesi Baş- kanhğı da 424 ve 425 sayıh KHK'lar için yapılan iptal baş- vurusunu 8 ocak sah günkü otu- nımda ele ahnmasına karar ver- di. Bu oturumda, her iki KHK için de bir karara vanhnası bek- leniyor. Cumhuriyet'in saptamalanna göre, Raportör Turan tarafından hazırlanan ek raporda, öncehkle 430 sayıh yeni KHK'nın geniş bir şekilde değerlendirmesi ya- pıldı. Bu KHK'mn 424 sayıh KHK'yı tümüyle ortadan kaldır- dığı, 425 sayıh KHK'yı ise orta- dan kaldırmamakla birlikte, bu KHK'daki birçok hükmü aynen ya da küçük bazı değişikliklerle koruduğu da belirtilen raporda, sonuç olarak ancak yürürlükten kalkmayan 425 sayıh KHK için anayasal denetime gidilebilece- ği kaydedildi. Edinilen bilgilere göre raporda, 425 sayıh KHK'nın aynen ya da değişikli- ğe uğrayarak 430 sayıh KHK'ya aktanlan maddelerinin de aynn- tılı bir dökümıi yapıldı. POLİTİKA GÜNLÛĞÜ HİKMET ÇETtHKAYA Ismet Paşa'nın Şapkası... 30 Nisan 1959 Perşembe günü Uşak'a gelmişti İsmet Pa- şa. O gün yaptığı konuşmada şöyle demişti: —Burası, 37 yıl önce düşman başkumandanını getirip Mustafa Kemal'e teslim ettiğim yerdir... Sonra kahverengi fötr şapkasını çıkanp halkı setamlamıştı. Ardından da yakın siyasi tarihimize geçen Uşak olaylan baş- lamıştı. İnönü ve beraberindekiler Uşak gar binasında tas- lanıyorlardı. Tam bu sırada başına gelen bir taşla İsmet Paşa sendeliyor ve o kahverengi fötr şapka, yere düşüyordu. Or- talık bir anda karışmıştı artık. Paşa o fötr şapkayı bir ara eğilip aldı ve trene bindi. Bir gün sonra gazetelerin manşetleri şöyleydi: —Milli kahraman inönü'nün başında Türk tarihi taşlan- di-. İnönü, 2 Mayıs 1959 günü Izmir'e geldi. Basmane ala- nında bir insan yumağı vardı. Binlerce Ege'li İnönü'yü se- lamlıyor, omuzlara alıyordu. CHP il binası önünde atiı po- lislertopluluğu dağıtmaya çalışıyordu. İnönü, Uşak'tayere düşürüp aldığı fötr şapkasını bu kez İzmir'de kaybetti. Biz 1959 yılında kaybolan fötr şapkayı 1971 yılında bul- duk. Şapkayı Hikmet Coşkuncan adlı bir öğretmen getirip bize vermişti. O tarihte Ankara'ya gidip Ümit Gürtuna ve rahmetli Hüseyın Ezer'le Pembe Köşk'te şapkayı İsmet Pa- sa'ya teslim ettik. Şapkanın iç deri kuşağında 'Herbert John- spn 38 New Bont S.London' yazısı vardı. Yan tarafında ise i.i. harfleri görülüyordu. İsmet Paşa'nın ölümünün on yedinci yıldönümünde o il- ginç anı bir kez daha anlatmak istedik... * Emekli öğretmen Hikmet Coşkuncan'la fötr şapkayı sa- np sarmalayıp 15 Ağustos 1971 Pazar günü Ankara'ya get- dik. Bir gün sonra Cumhuriyet Ankara Bürosu'nda o döne- min büro şefi rahmetli Kemal Aydar'la buluştuk. Kemal Ay- dar, telefonla rahmetli Hüseyin Ezer'i buldurdu. Ümit Gür- tuna'yı da yanımıza verdi. Birlikte saat 14.30'da Pembe Köşk'ün kapısından içeri girdik. Gültekin Ozan bizi ismet Pasa'nın çaltşma odasjna aldı. Lokum ikram etti. inönü, bazı parti yöneticileriyle toplantı halindeydi. Bir süre sonra İs- Jduk lnönû ve beraberindekiler, -Cumhuriyet ga- Uşak gar binasında zetesi hep böyie kan- taşlanıyorlardı. Tam bu şık işieri ortaya çıka- strada başına gelen bir nr Demekşapkay.siz t a ş j a jsmet pQŞa buldunuz.Çokguzel, ^anrieılivnr vn n çok güzel... Getirin ta- fOnoeuyor ve O myabiiecek miyim? Kahverengi fötr şapka Şapkayı naylon tor- yere dÜŞÜyOrdu. badan çıkartıp İsmet ~ ™ " ^ ~ — ^ • Paşa'ya uzattım. Paşa oldukça keyifliydi: —Hiç yabancı değil bu şapka bana... İnönü'ye "Sizin şapkanız Paşam. İzmir'de kaybettiğiniz şapkanız diyorum. İnönü şapkayı eline ahyor ve gözden ge- çiriyor. Şapkanın deri kuşağında yazılı 'İ.İ.' rumuzunu gö- rüyor. Biz deri kuşağın tersine yazılan yazıyı gösteriyoruz. Paşa yazıyı okuyor: —His excelency İnönü... İsmet Paşa bize dönerek şöyle diyor: —Bu şapka bana İngiltere'den gelmişti. Ama kim arma- ğan etmişti? Şu anda hatırlayamıyorum. Bir giyeyim şap- kamı, bakalım 12 yıl sonra nasıl gelecek? İnönü çocuksu bir sevinçle fötr şapkayı başına götürüyor. Bu arada rahmetli Hüseyin Ezer'e dönüp şöyle sesleniyor: —Hüseyin çeksene, sen kaçırmazdın böyle pozlan... İsmet Paşa gülümseyerek çevresine bakınıyot. Ardındar) Gültekin Ozan'a dönüp 'Hanımı bulun hanımı. Hanırin bu şapkayı bilir' diyor. Ancak Mevhibe Hanım odasında dirv lendiği için gelemiyor. İnönü anlatmaya başlıyor: —Çok heyecanlı ve çok takip altında bulunduğum gûn- ler. Mücadele ettiğimiz günler. Hiçbir hareketime mahal ve- rilmiyor. Öyle bir hava yaygın halde. Onlarla mücadele et- tiğimiz günler... Uşak'tan gectim. Uşak'ta muharebe etti- ğimiz, düşman komutanlarını kabul ettiğim evi ziyaret et- mek istedim. Ev sahibi evi ziyaretimde bir sakınca görme- diğini söyledi. Bana konukseverlik gösterdi. Ama hükümet izin vermedi. İlgililere 'sıkıyönetim mi var', 'hareket yasağı mı var' dedim. Gidersin gitmezsın, diye tartışıldı ve gittim. Hayatımın unutulmaz hatıralarmdan birini yaşadım. Uşak'- tan ayrılırken taş atıldı, hafif yara aldım. İzmir'de olaylar ol- du ve şapkamı kaybettim. Bana karşı tertipler vardı. Ne ol- masını arzu ediyoriardı hâlâ bilmiyorum. Sonra Topkapı olaylan aynı Uşak'taki gibiydi. Bizi bir türlü içeriye bırakmı- yorjardı. Orada tartıştık, gidersin gitmezsin diye. Yol açtım ve İstanbul'a girdim... Atatürk'ün yakın silah arkadaşı, çok partili yaşama geçiş döneminin baş mimarı İsmet İnönü'nün, ölümünün on ye- dinci yıldönümünde anısı önünde saygıyla eğiliyoruz... P A R T İ L E B P E N Keskiıfin sonısu ANKARA (ANKA) — SHP Hakkâri Milletvekili Cumhur Keskin, Yüksekova ilçesi Dağhca bucağı Geçişdere mezrası köylulerine ait konutların içindeki eşyalarla birlikte güvenük güçlerince yakıldığı iddialannı bir soru önergesiyle TBMM gündemine getirdi. SHP'li Keskin, Başbakan Yıldınm Akbulut'a yönelttiği soru önergesinde, konutlan ateşe veren üsteğmen Hüseyin Kurtoğlu hakkında işlem yapıhp yapılmadığını sordu. İşçiler Özal'ı sıkıştırdı tSTANBUL (UBA) — Sosyalist Parti Istanbul İl Başkanı Mustafa Bircek metal işçilerinin greve başlaması nedeniyle bir açıklama yaptı. Birçek Zonguldak'ta 48 bin maden işçisinin grevi 25'inci gününü tamamladı. MESS'e bağh metal işkoluna ait 12 fabrikada da Özdemir-lş Sendikası'na üye 7 bin 500 işçi bugün greve başladı. özdemir-lş ve Çelik-lş sendikalarımn 160 işyerindeki yaklaşılc 40 bin işçisi ile Türk Metal Sendikası'na bağh 85 bin işçi de grev asamasındalar. Böylelikle Zonguldak'ta maden işçilerinin katıhmıyla tüm Türkiye'yi kucaklamış bulunuyor" dedi. 1980 öncesi MESS'in patronu özal'm bugün de cumhurbaşkanlığı koltuğunda MESS'in sözcülüğünü yaptığnıı öne süren Birçek, metal işçilerinin eski MESS patronu özal'ı bu kez Çankaya'da sıkıştırdıklannı söyledi. DYP yetkili kurullartoplantısı • ANKARA (UBA) — DYP yetkili kurulları, TBMM grubu il ve belediye başkanlan yann Ankara'da toplanıyor. Doğru Yol Partisi Genel Başkanı Süleyman Demirel başkanhğında genel idare kurulu, merkez karar kurulu ve yuksek haysiyet divam ûyeleri ile U ve belediye başkanlarının katılacağa toplanü genel merkezde yapılacak. Süleyman Demirel'in bir konuşma yapacağı genişletilmiş temsilciler meclisi nitehğindeki bu toplantıda 3. olağan büytik kongreden sonra yeniden saptanan hedefler ışığmda, parti çalışma programı gözden geçirilecek. Yeni yılda SHP ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — SHP MYK'nın dün Genel Başkan Erdal İnönü'nün başkanhğında yaptığı toplantıda Genel Sekreter Yardımcısı Yiğit Gülöksüz'ün hazırladığı "belediye genelgesi"ne son biçimi verildi. Genelge bugün örgüt ve belediyelere gönderilecek. Toplantıda aynca Genel Başkan inönü'nün yeni yılda sosyal demokrasi konusunda kültür ve sanat çevreleriyle görüşmeler yapması da karara bağlandı.