23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 26 ARALIK 1990 Hukuk Devletme Çağrı... Sadece 49 uye kadrosu bulunan bir kuruma, çoğunluğu iktıdar partisine mensup Butçe ve Plan Komısyonu'nca seçim yapılması, yapılan seçimler sonunda 49 uyenin otuzunun bu yolla seçılen üyelerden oluşması, Sayıştay'ın tarafsızlık ve bağımsızlığının partizan atamalarla ihlal edılebileceğını gosterir. PERTEV BİLGEN, BAKIR ÇAĞLAR, ERDOĞAN TEZİÇ Üniversite Öğretim Üyeleri 832 sayüı Sayıştay Kanunu'nun bazı madde- lennın değıştınlmesı \e madde eklenmesı hak- kındakı 1 Kasım 1990 tarıh ve 3677 sayılı kanun, hnkuk devleti ıle ılgılı cıddı anayasa sorunlarını gundeme getırımş, kanun ve bu kanuna göre ya- pılan ışlemler ıkı ıptal davasına konu olmuştur Konunun teknık ayrıntılanna gırmeden bu prob- lemler beş başhk altında toplanabılır Sornn bir Anayasanın 160 maddesı, Sayış tay'ın kuruluş, ışleyış, uyelerının nıteiikleri ve te- minatnun kanunla duzenlenmesını öngörurken kanun koyucuya geniş bır takdır yetkisi vermi} değıldır Gerçekten, 1982 Anayasa sıstematığınde Sa- yıştay, Yargı bölümünde yer aldığına göre kanun koyucu bu duzenlemelen yaparken Sayifta/ın ış- levının (fonksıyonunun) gerektırdığı zorunluluk- lar dışında, başka bır ıfade ıle "butçe yargısının özefiikleri" dışında, anayasanın yargı bölumunun genel hukumleruu de dıkkate almak zorundadır Ayrıca kanun koyucu, anayasanın kamu hızmet- lerıne gırme hakkını düzenleyen 70 maddesıne göre Sayıştay üyelennın nıtehklennı tespıt eder- ken "görevın gerektırdığı nıtelıklen", yanı dene- tım ve yargılama görevlennın gerektırdığı nıte- lıklen de aramak zorundadır Bu tespıtlere göre 832 sayılı kanunun, Sayış tay Bınncı Başkanı ve üyelennın nıtelıklennı du- zenleyen 4 maddesını değıştıren 3677 sayılı ka- nunun 1 maddesının, anayasanın 70 ve hâkım- lık mesleğmı düzenleyen 140 ve Sayıştay'ı duzen leyen 160 maddesıne aykın olduğu söylenebılır Sayıştay'ın yargılama fonksiyonu olduğu kabui edılmese büe bu defa denelim fonksiyonu nede nıyle böyle bır duzenleme, anayasanın 70 ve 160 maddelenne aykın olacaktır Kanun koyucu tak dır yetkısının anayasa 1 smırlarını aşmıştır Sorun iki: Sayıştay'ın anayasa ıle korunan ta- rafsızlık ve bağımsızlığı seçım yoluyla ıhlal edı- lebıhr Bunun ıçmdır kı kanun koyucu Sayıştay mensuplannın atanmalan usulunu seçerken tam bir takdir yetkısme sahıp değıldır Sayışta>, 1961 ve 1982 anayasalannda, 1924 Anayasası'ndan farklı bıçımde, TBMM'ye bağlı olarak değıl, onun adına denetım yapmakla görevlendırılmış- tır "TBMM adına denetlemekle gorevlı olmak", "Büyük Mıllet Meclısı'ne merbut (bağlı) bır Dıvan-ı Muhasebat" kurulmasından farklıdır Anayasanın 160 maddesıne gore Sayıştay'ın ışlevı, yanı butçenın uygulanmasını denetleme ve ıdan yargı yolunun kapatılmasından sonra so rumlulann hesap ve ışlemlennın yargılanması gö- revı, Sayıştay'ın hem harcama ve gelır kanunları ıle butçeyı yapan Turkıye Buvuk Mıllet Meclı- sı'nden hem de uygulayan yürutme organından bağımsız ve tarafsız olmasını zonınlu kılar Kanun koyucu, Sayıştay'ın tarafsızlık ve ba- ğımsızlığını ve üyelennın temınatını sağlayacak, anayasanın 138, 139, 140 ve 160 maddelenne uy- gun bır usul seçmek zorundadır Aksı çözümler anayasanın anılan hukumlenne aykın olacaktır Bu tespıtler çerçevesınde, 3677 sa>ılı kanunla getınlen seçim usuiuonn ıkı açıdan tartışılması gerekır Bu açılardan ılkı, Sayıştay uyelennın yurütme organının dayandığı çoğunluk tarafından seçıl mesının olabılır sonuçlan, ıkmcısı, bır Meclıs ko- mısyonuna (Plan ve Butçe Komısyonu) Sayıştay'a uye seçme yetkısının, kanunla da olsa verılıp ve- rılemeyeceğıdır 3161 sayılı kanunun geçıcı 3 maddesıne göre 9 Ekım 1985 tarıhınde Plan ve Bütçe Komısyonu'nca bir defaya mahsus olmak uzere Sayıştay Genel Kunılu'nca aday göstenlmesı saf- hası atlanarak 21 kışı Sayıştay uyelığıne seçılmış- tır, aynı usulle bu defa da 3677 sayılı kanunun geçıcı 1 maddesıne gore 9 uye daha seçılmış bu lunmaktadır Sadece 49 uye kadrosu bulunan bır kuruma, çofunlugu iktidar partisine mensup Bütçe ve Plan Komısyonu'nca seçım yapılması, yapılan seçimler sonunda 49 uyenin otuzunun bu volla seçılen üyelerden oluşması, Sayıştay'ın ta- rafsızlık ve bağımsızlığının partizan atamalarla ıhlal edılebileceğını göstenr Bır Meclıs komısyonuna böyle bır yetkının ve rılmesı de ayrıca tartışmaya değer bulunmakta- dır Anayasada öngörulen Butçe Komısyonu, Butçe Kanunu tasansı ıle kesın hesap kanun ta- sanlannı ınceleyıp Genel Kurul'a sunmakla yet- kılendınlmış bır komısyondur Komısyonun yet- kılen, anayasanın 162 ve 164 maddelenne göre bu ışlevle sınırhdır Bu bakımdan komısyonlara ve Butçe Komısyonu'na seçme vetkısının, kanun- la da olsa venlmesı soz konusu olamaz Bu du- rum bır yetki saptırması dahı sayılabılır Sorun uç: Sayıştay'a uye seçımını düzenleyen 3677 sayılı kanunun geçıcı 1 maddesının kamu yararı amacı taşıvıp taşımadığı sorunudur Danıştay'a gore kamu hukukunda bır ışlemın oluş seyri ve anonnal surat ışlemın amaç unsu- runun hukuka aykınlığının bır kannesı sayümak- tadır 3677 sayılı kanunun kabulu ve yururluğe gırmesınden sonrakı ola>lann bu çerçevede de duşunulüp değerlendınlmesı gerekır. Kanun 1 kasım gunü kabul edılmış ve 3 Ra- sım gunu Resmı Gazete'de yayımlanarak yürur- Iuğe gırmıştır Kanunun geçıcı maddesınde söz konusu 15 gün bıter bıtmez Sayıştay Bınncı Baş- kanı, adaylann seçılemedığını TBMM Başkan- lığı'na bıldırmış, 21 kasım gunu Butçe Komısyo- nu, 1991 yüı Butçe Kanunu uzenndekı göruşme- Ienne ara vererek dokuz Sayıştay üyesını seçmış, ıkı gun sonra Sayıştay Genel Kurulu yenı dokuz uyenin de katılması ıle toplanarak Anayasa Mata- kemesı'nde boş bulunan uyelık ıçın uç aday seç- mış, üç gun sonra da Cumhurbaşkanı bu aday- lardan bınnı Anayasa Mahkemesı uyelığıne seç- mıştır (atamış) Kanunun yururluğe gırmesını takıp eden ış- lemlenn oluş seyrı, Sayıştay'a uye seçımını dü- zenleyen 3677 sayıü kanunun geçıcı 1 maddesı- nın kamu yaran amacı taşıyıp taşımadığı soru- sunu da Danıştay kararı çerçevesınde ıster ıste- mez sordurmaktadır Sorun dört: "Saygun davası" acaba, başta ve sonda hangı ana>asa ve ıdarı hukuku sorunlan- nı onaya koymaktadır'' Sayışta> 3 daıre uyesı O. Saygun, Sayıştay'da 8 uye kadrosu boş buhın- masına karşın, Butçe Komısyonu'nun, Sayıştay Başkanhğı'nın ıstemı uzerıne 9 üye seçtığını, bu nedenle Sayıştay Genel Kurulu'nun kanuna ay- kın biçimde oluştugu gerekçesı ıle bu oluşum- dakı Genel Kurul'ca Anayasa Mahkemesi'nde boş bulunan Sayışta\ kontenjanına aıt bır asıl uyelık ıçın üç adayın seçılmesı ışlemınm ıptalını dava etmış ve yürutmenın durdurulması ıstemın- de bulunmuştur "Saygun davası" ıkı onemlı sorunu gundeme getırmıştır Once Sayıştay Genel Kurulu'nun Anayasa Mahkemesı'ne aday seçmesı ışlemı ıp- tal davası açmaya elvenşlı bır ışlem mıdır7 Son ra ortada hukuken teşekkul etmış bır Sayıştay Genel Kurulu var mıdır? İdare hukuk bılımı açısından, Sayıştay Genel Kurulu'nun Anayasa Mahkemesı'ne aday seçmesı ışlemı, hem organık hem de maddı bakımdan ıdan ve ıptal davası açdmaya elvenşli bu- ışlem- dır Aday seçımı, asıl atama ışlemmın hazırlık ış iemlerındendır Bu nedenle ılk bakışta ıptai da vası açmaya elvenşlı bır ıcraı karar olmadığı, asıl ıcraı karann Anayasa Mahkemesı'ne atama iş- lemi, bu olayda Cumhurbaşkanı'nın ışlemı oldu- ğu, bu ışlem aleyhıne de ıptal davası açılamaya- cağı ılen surulebılır Ancak seçım ışlemı, aday seçılenler ıçın hazırhk ışlemı, seçılemeyenler ıçın seçım ıstemının reddı ışlemıdır Bır hazırlık ışle- mı, eğer ılgılıler ıçın bır surecın durması sonu- cunu doğuruyorsa, artık seçılemeyenler ıçın hu- kukı sonuçlar doğurur ve ıptal davası açdmaya elvenşlı bır işleme donuşur ve ıptaiı ıçın dava açı- labılır Damştay kararlanna göre kanunen boş olma- yan bır kadroya ya da hukuken boşalmamış bır kadroya yapılan bır taym, hukuken bır hukum ıfade etmeveceğınden, tayin işlemı hukumsuzdur; bu durumda olayda hukuken teşekkul etmış bır Sayıştay genel kurulunun bulunduğunu savun- mak da zorlaşır Ankara Idare Mahkemesı "Saygun davası"nı sonuçlandırdığında, bu ıkı sorunun yargısal cö- zumunu de getırecektır Sorun beş: Ankara Idare Mahkemesi'nde açı- lan dava sonuçlamncaya kadar, Sayıştay'dan se- çılen üyenm katıldığı Anayasa Mahkemesı'mn hukuken teşekkul etmış bır mahkeme olup ol- madı, kararlannın hukukı varlık kazanıp kazan- madığı sorulanna yanıt venlebılır mı7 Dava ko- nusu ışlem hakkında yurutmeyı durdurma ya da ıptal kararı verıhnesı halınde, mustakar Danış- tay içtihatlanna gore ıdare mahkemesının bu ka- rarı geçmışe etkılı olarak işlem hiç vapılmamış gibı hukukı sonuç doguracaktır Bır başka ıfade ıle Cumhurbaşkanı anayasa- nın 146 maddesı gereğınce Sayıştay Genel Ku- rulu tarafından secümemiş bırini Anayasa Mah- kemesı uyelığıne seçmış olacaktır kı bu takdır- de, Cumhurbaşkanı'nın seçim (atama) islemi, se- çım ıçın gereklı temel koşullardan bırı tahakkuk etmedığınden, yoklukla malul bir işlem sayıla- caktır Bu dunımda, hukuk devleti Ukesinin koruna- bılmesı ıçın Ankara Idare Mahkemesı'mn, tela- flsi guç ve ımkfinsız zararlar dogurabilecek se- çım ışlemınm hukukılık şartı hakkında, ret ya da kabul şeklınde olsun bır an önce karar vererek yurutmeyı durdurma ıstemını sonuçlandınnası gerekmektedır Anayasa Mahkemesı'nm ıse 3677 sayılı kanun hakkında açılan ıptal davasını, va- rılan sonuç ne olursa olsun, bu konunun tartı- şılmasımn bıle hukuk devleti ılkesıne aykın so- nuşlar doğuracağını dıkkate alarak bır an önce sonuçlandırması gerekır Aynca Anayasa Mah- kemesı, her halde "son seçılen uye"nın bu dava ıle ılgılı toplantılara katılıp katılmayacağı tartış- masına da Anayasa Mahkemesı'nın Kuruluş ve Yargılama Usullerı Hakkında Kanun'un, "dava ve ışlere bakmanın caız olmadığı haller"ı düzen- leyen 46 maddesı çerçevesınde bır çözüm getır- mesı gerekecektır Hukuk devletme çağrınm anlamı da budur EVET/HAYIR OKTAYAKBAL Robotluktan Kurtulmak., Hıçbır dönemde bugunku TBMM nın ANAP grubu kadar yurt ve ulus sorunlanna kayıtsız bır oluşum gorülmemıştır Ne tek partı ne çok partı donemlerınde, ne Inonu ne Men- deres ne Demırel Ecevıt ıktıdarlarında her sorunu boylesı- ne hafıfe afan, her ışı eğlencelık hale getıren kışıler bır ara- ya gelmıştı [yi kı TBMM toplantılarını TV ekranından ızleyebılıyoruz Ulus, gözlerıyle goruyor, kulağıyla duyuyor karşısındakılerı butün gerçeklerıyle tanıyor Nedır o sevınçlı seslenışler, gu- leç suratlar, otomatık bır duğmeye basılmış gıbı bır anda karşı çıkışlar, laf atmalar Zaman zaman iktıdar sıralarını gosterı- yorlar Hepsının dudaklarında alaycı gulumsemeler, kuçum- seyen bakışlar, zorakı guven duyma belırtılerı En doğru, en gerçekçı açıklamalar bıle bır an duşunmeye süruklemıyor bu kışılerı Btr savaşa suruklenıyoruz, kanlı b<r çıkmaza gırıyoruz Bunu Erdal Inönu ınandırıcı bırsesie, hoş- görulu bır tutumla dıle getırıyor akıl yoluna çağınyor Ama boşuna' ANAP grubu bır butun halınde tam bır umursamazlık ıçınde Bırkaç kışı dışında ANAP grubu her doğru, her ger- çekçı, her ulusalcı her aklı başında söze, tutuma kaya gıbı dırenç gostermektedır "Tek adam" ne demış, ne buyurmuş Tanrı buyruğu gıbı benımsemek, kabullenmek, o tek adamın sözune uymak hepsının vazgeçemedığı bır yol Tanıdık yuzler de var ekranda Inonu'yu yeren, Inonü'nun Irak'a grtmesını yanlış bulan, barış arayışlannı neredeyse va- tan ıhanetı saymak ısteyen ANAP grubunda kımı bıldık yuz- lere gözum ılışıyor Şaşıyorum koskoca ınsanların, bılım ada- mı sayılması, hukuk adamı sayılması gereken kımselenn bı- le kendılerını, korkorune ANAP'lı olmak, ANAP hukumetını, en başta da Çankaya'nın zorakı konuğunu savunmak, koru- mak ıçın tuttukları yola, verdıklerı destege, alkışa şaşmamak elde değıl Inönu ne yapmış? Urdun ve Irak'a gıtmış, Ürdun Kralı'yla, Irak Başkanı'yla goruşmuş Ortadoğu'da barışın korunması ıçın gereken uyanları yapmış Bağdat'a gıdıp Saddam'la gö- rüsen yalnız SHP Genel Başkanı mı' Avusturya Cumhurbaş- kanı Japon, Fransız Alman vb polıtıka dunyasının en önde gelen kışılerı de gıtmedı mı Bağdat'a' Çankaya konuğu, Inö- nu'nun Bağdat'a gıtmesının Saddam'a cesaret vermek oldu- ğunu soylerse ANAP mılletvekıllerıne bır şey demek gerekır mı' Bu tepkıler bır kez daha kanıtlar gıbı, ANAP, tek adam Özal'ın ısteğıyle ulkemızı bu kanlı çıkmaza sokmak uzere- dır Ülkede yuzde seksen yurttaşın ıstemedığı bır iktıdar tek bır adamın ıtışıyle Ortadoğu çıkmazına surukleneceğe ben- zıyor TV ekranından gorünen ANAP grubu kendını gulunc- lu bır eğlencede sanıyor' Kahkaha, umursamazlık, ışın cıd- dıyetını kavramamakta dırenış, ulkemızı yonetmek savında olanlardakı bılınçsızlık, hepımızı çok tehlıkelı bır uçuruma su- ruklemektedır ANAP Grup Başkanvekılı bır kışı, ANAP ıktıdarının ulkede neler neler başardığını belırtırken, 'robotlar' yaptıklarrnı da sözlerıne ekledı1 ANAP, 'robot'lar yapmış' Nerede o robotlar dersenız' Işte karşımızda o robotlar desek bılmem yanlış mı olur' Hıçbır ulke sorununu cıddıye almayan butun bu kışıler bırer ınsan-robot değıl mıdır' ANAP yuzde 36 oyla Meclıs'te uç yuzden çok sandalye ka- zanmıştı Ama kım seçmıştı onları' Bay Özal yurdun dort bır yanında en çok guveneceğı, en çok destek goreceğı kışılerı bırer bırer özenle bulmuş, lıste başlarına yerleştırerek Mec- lıs'e sokmuştu Ne ön seçım ne merkez seçımı 1 ANAP gru- bu baştan başa atanmış kışılerden oiuşturulmuştur Bun- lardan bağımsızca bır tutum beklemek beklenebılır mı' Boyle kışılere ınsan-robot demek yanlış olur mu' Butçe goruşmelerının TV'den ulusa sunulması eğlencelı bır oyun gıbıi Seyredenler de eğlenıyor, seyredılenler de 1 Ne var kı bu eğlencelı sahneler Turk ulusunun yazgısına yon ver- mektedır O yönde gıtmesı beklenen bır ulke halkının yaşa- dığı, yaşayacağı acılar ıse hıç de eğlencelı seyler değıldır Halkımız \ obazlığa Karşı! Sade vatandaşın başortusune bugune değin kim karıştı? Hıç kimse. Ancak bugun, başortusune belli ve gerıcı bir amaçla kullanıldığı ıçin karışılmaktadır. Tartışmayı yaratan, din somurusunu siyasal amaçla kullanma değıl mıdır? YAŞAR SEYMAN Sendikacı Neden gundemımızın ana konusu yıne Iaıkhk'' özelhkle 1983'ten bugüne gelışen olaylar son aylarda Türkıye toplumunun gundemım laıklık olayı ıle doldurmuştur' Bugun top- lumsalyaşamın her alanında onlarca hatta yüzlerce sorun yaşanmasma karşın, bu so- run öndedır ve yaşamsaldır Olayın zamanında gundeme ahnmama- sı, önemıne uygun duzeyde tartışılmaması, sorunun yığılarak gunümüze gehnesıne ne- den olmuştur Bılıyorum Çoğunuz, "Olur mu, laıklık yıllardır gun- demde ve tartışıhyor" dıyeceksınız Hayır, bence yülardır tarüşılan laikük degil, başor- tusu ya da turban olayıdır. Kanımca, asıl olayı tartışma duzlemınden gızlemek ıçın de süreklı başörtüsü olayının vardığı boyutlar, uzenndekı perdenın aralanmasıyla ürkütü- cu bır hal almış, bunun doğal sonucu ola- rak da çoğulcu tepkılere dönuşmeye başla- mıştır Kısaca, hedefin toplumsal yaşamın temel ve çağdaş ılkelen olduğu duyumsanınca tep- kılerımız açıklık kazandı Dıllendı Hepı- mız, gecıktığımızı kabul etmelıyız Soruna laıklıkten soyut, başortusu ve turban olayı olarak baktık Belkı de çağdaş olmak, de- mokrat olmak, bunların gereğı olan "Oz- gurluklere saygı" anlayışımızdandı O ne- denle, böyle yaklaştık Oysa bunun ıçınde- kı anlayışın aldığı durumu değerlendınşten uzak tutmak, son derece yanhştı Bugun bu yanlış çok olumsuz bır tabloyu onaya çıkar- mıştır Gencılık, Osmanh'nın son dönemınden bu yana Turk uısammn sade dı. sel bağnaz- hğını kullanmıştır 1980'den ben de devle- tın yanında görünerek palazlanmış, gıttık- çe artan bır hızla guçlenmıştır Ne acıdır kı, aydınlar ve kentsoylular yıllarca bunu önemsememışlerdır Bugun toplumsal yaşa- ma yönelınce "Eyvah, bızım yaşam bıçımı- mıze de yönelıyor" denmeye başlanmıştır tbadet özgurlüğune engel yok! Bız "Laıklık" dı>oruz, gerek iktıdar ge- rekse gencılık olaylannın destekçılen "Ha- yır, turban" dıyorlar "Dın ve vıcdan özgurlüğu" dıyorlar, ınsanın özgürce gıyın- mesı ve ıbadet etmesı dıyorlar Sankı Tur- kıye Cumhun>etı'nın kurulduğundan bugu ne ıbadet ozgurlüğune kanşılmış gıbı 1 Amaç, olayı laıklık tanımı dışında tartış- mak Yanı tartışmanın konusunu değıştır mek Insanunızın hassas duygulannı sömu rerek tepkılerın vönunu değıştırıp, kendıle rını bu tartışmanın dışına çıkarabılmektır Ataturk'un tutumu Laıklık sadece dın ve devlet ışlennın bir- bırınden ayrüması mıdır? Laıklık anlayışı sadece Ataturk dönemınde mı başlamıştır 7 Şu gerçek bılınmelı Laıklık konusundakı ük gelışmeler Tanzımat'la başlamış ve 1 Meşrutıyet'te de kendını göstermıştır Ata- turk kendınden önce başlayan bu gelışme- ye tümuyle ve bılınçh bu- bıçunde sahıp çık- mıştır Bu tutumu ınceleyerek laıklık anla- yışım ulkenın gereksuımelerı doğrultusun- da gelıştırmıştır Turk toplumuna çağdaş ve laık bır uygarhğı, toplumsaJ ılerlemenın yö- nu olarak göstermıştır Ataturk, Iaıkhk ılkesını sadece siyasal bır yaklaşım olarak değıl, bundan da önemlı- sı, toplumsal bu- yaklaşım olarak benımse- mıştır Amaa, hukuk, eğıtım ve kultur alan- lannı dınsel dogmaların denetımınden kur- tarmaktı Sosyal alanda toplumu özgurlu- ğe kavuşturmayı amaçlanuştır Dıne hıçbır zaman karşı çıkmadığı, an- cak kendısının siyasal ve toplumsal reform- lanna engel olduğu zaman karşı çıktığı, ta- rıhsel olaylarla kanıtlıdır Olayları değerlendirme Şımdı tum bu açıklamalar çerçevesınde bugun karşılaştığımız olayları değerlen- dırelım • Başönusü ve turban bır bıreysel özgür- luk konusu olsa da, bır toplumsal olay ola- rak toplumun yaşamından ayn duşunule- bılır mı? Hele bunu kullananlann büyuk çoğunluğu bunu bır sımge halıne getırıyor- sa, yanı sosyal yaşamda önemlı ve uyulma- sı gereken bu- kural olarak taşıyorsa, Ata- turk'un laıklık anlayışı ıle duzenlemeyı amaçladığı toplumsal yaşam bu anlamda zedelenmış olmaz mı 9 • Ataturk'ün tekke ve zavıyelerı kapata- rak ortadan kaldınnayı amaçladığı tarıkat- çılık bugun son derece açık, hatta meydan okur dunıma gelmıştır Istenıldığı zaman ve ıstenılen >erde tarıİcat mensuplan tarafın- dan ya da sempatızanlannca Ataturk'e ve Cumhunyet'e başkaldırmış hderlenrun anı- sına toplantılar yapılmaktadır Bu olaylar laıklığın, Ataturk'un hedeflennın, hâlâ ana- vasanın guvencesı altındakı devnm yasala- n'nın zedelenmesı değıl mıdır 0 • Turban tartışmaları toplumumuzun toplumsal ve siyasal vaşamında bırtakım sarsıntılar yaratmıyor mu9 Pekı bu, toplum vaşamının duzenlenmesını hedefleyen laık- lık ılkesının yaralanması değıl • Turbanın tartışılmasını ıstemeyenler, buna tepkılerı bu- kışkırtma sayanlar, neden son ıkı yıl ıçınde bu konuda tum tüplumun dıkkatını çekmek ıçın sık sık yasal düzen- lemeler uzerınde oynamaktadırlar 7 İktıdar tarafından bu konulara el atılmadan önce neden bö>lesı fırtuıalar yoktu 7 Bu, dının so- murulmesı, bu laıklığın çığnenmesı değıl mıdır 7 Sade ratandaşın başortusune bugüne de ğın kım karıştı? Hıç kımse Ancak bugün, başörtüsü bellı ve gerıcı bu- amaçla kulla- nıldığı ıçın kanşılmakiadır Tanışmayı ya- ratan, dın somurusunu siyasal amaçla kul- lanma değıl mıdır 9 • Resmı kunımların ıçensıne mescıtlerın açılması, bazı kunımlarda namaz vakıtle- rının tatıl halıne gelmesı, memurıyete gırış sınavlanndan tutunuz da atama ve yuksel melere kadar yetenek, hak etme yenne m sanların dınsel duygulannın, tarıkat tercıh- lennın ölçut ounası, Ataturk'un Iaıkhk an- layışı ıle duzenledığı devlet ve burokrası du zenınm zedelenmesı değıl mıdır 9 • Başkenttekı gelışmelerı gören bızler Anadolu'dan haberdar mıyız 9 Devletın okul yapamadığı veya okuluna öğretmen gönderemedığı en ucra köylerde bıle yaygınlaşan Kuran kursları, bunların başmdakı eğıtılmemış (çoğu öyle) öğretıcı- lenn toplumun eğıtımınde yarattıklan etkıyı duşunün Bu mudur Ataturk'un erekledığı çağdaş eğıtım 9 Bu mudur bılım ve fennın gereklerıne uygun eğıtım 7 Devletın kolayhklarım arkasına alan ta- rıkata bağh "kurs ve okul talebelenne yar- dım derneklen" tarafından yurdun kırm yerlerınde ıkı, uç katlı pansıyonlar kurul- maktadır Yoksul ve çaresız aılelerın çocuk- lan burada bannmakta ve okul dışında özel dın eğıtımı ahnaktadır Elbette çaresız va- tandaş kendısme sunulan bu aldatmaca ça- reye koşmaktadır Ne olacak bu çocuklann yarını 7 Bunlar Ataturk'un çağdaşlık hede- fine mı hızmet edecekler71 Halkımızın nefreti • Erkek elı sıkmayan kadın doktor, ka- dın eh sıkmayan erkek doktor, okul müdu- ru, mıllı eğıtım müduni, derse başörtüsü ıle gıren öğretmen, fen derslerım dınsızlık sa- yan yönetıa Bunlar nasıl oluştu, bu gerı- nın gerısı çağdışılığa nasıl duştuk Tanrun 7 Şefınden musteşanna, kaymakamından vahsıne kadar tum jonetıcılerın gözlerı önunde olmuyor mu bunlar7 Karşı çıkan- lar dınsız, lıyakatsız, yeteneksız sa>ıhp kı- yıma uğramıyor mu 9 Pekı devlet ve hukuk duzenını dınsel de- ğerlerden bağunsız oluşturmayı amaçlayan laıklığm vurulması değıl de nedu- tum bun- lar7 Dınıne gerçekten bağlı yurttaşlanmız, bereket bunlardan nefret edıyor Özgurce ıbadetlennı yapmaktan mutlular PENCERE DUYURU Zonguldak'ta Ekmek-Özgürlük- pemokrasi savaşımı veren maden işçilerini kutluyorum ve eski grevci arkadaşlarımı onlara omuz vermeye çağırıyorum. SÜLEYMAN ÜSTÜN DİSK MADEN-İŞ EŞKİ EĞİTİM MÜDÜRÜ TAYAD YAŞIYOR YAŞAYACAK KAMUOYUNA Çocuklarıyla gençlerıyle yaşlılarıyla kadın ve erkeklenyle yuce ınsanlık sevgılerını, acılı yureklerını ve unutulmaz özverılerını yan yana koyarak tutuklu ve hukumlüler etrafında bırleşerek, büyük ve sarsılmaz bır aıle oluşturdular Dırenışle beslenen, dırenışle büyuyen, dırenışle kaynaşan bu aıle TAYAD'dır TAYAD, onurlu evlatlara sahıptır Onların devrımcı ruhu TAYAD'ın yaşam kaynağı oldu Bu devrımcı aılenın çatısı yıkılamaz 1 TAYAD KAPATILAMAZ' Buna yeltenenlerı protesto edıyor ınsanlık onuru altında ezıleceklennı söyluyoruz YAŞASIN TAYAD! Sağmalcılar Kapalı ve Özel Tip, Antep, Amasya, Bursa, Çanakkale, Bartın, Ankara Kapalı, Ceyhan Özel Tıp, Buca Kapalı ve Aydın, Erzıncan cezaevlennden DEVRİMCİ SOL tutuklu ve hukumlulerı adına: MEHMET DOĞAN, CAHİT KARACA, AHMET GUNUVAR, AHMET ERHAN, HURRİYET ŞENDEMİRCİ, MURAT ÖZEL, MEHMET ÇOLAK, SEMIH GENÇ, FEVZİ IŞIK, ABİDİN POLAT, SELÇUK HAZNEDAR VEFAT Üyemız, Süreklı Basın Kartı sahıbı İLHAN ENGİN 25 Aralık 1990 salı gunu vefat etmıştır 1925 yılmda Çorlu'da doğan Engın, mesleğe 1946 yılında Tanın gazetesınde başladı Edebıyat Fakultesı'nde serbest hsans eğıtımı yaptı ve Vatan, Akşam, Hürnyet, Yenı Ortam, Yenı Sabah, Bulvar ve Gunaydın gazetelennde muhabır ve köşe>azan olarak mesleğını surdürdü Gazetelerde tefnkaları ve romanlan da yayımlanan Engın, bu arada fotoroman senaryolan hazırladı Yazdığı senaryolar fılme almdı ve bunlardan bır kısmının çekımını yönettı Vefatı camıamızda buyuk uzuntu yaratan Jlhan Engın'ın cenazesı 26 Aralık 1990 Çarşamba günü öğle namazından sonra Fatıh Camıı'nden kaldınlarak Edırnekapı Şehıtlığı'nde toprağa venlecektır îlhan Engın'e Tann'dan mağfıret, aılesıne ve uyelenmıze başsağlığı dılenz GAZETECİLER CEMİYETİ Nâzım Vakfı.• • Nâzım Hıkmet'ın kız kardeşı Samıye Yaltırım, şaır ıçın bır vakıf kurulmasına onculuk edıyor Zeynep Oral bu gırışımın yarattığı coşkuyu Mıllıyet'tekı köşesınde şöyle dıle getırdı "Duşunebılıyor musunuz, bu gerçekfesırse, yeryuzunde, her- hangı bır dılde Nâzım'dan ve Nâzım'la ılgılı yayımlanmtş her şeyı, her kıtabı, her yazıyı, her tumceyı, her fotoğrafı, her res- mı, her dıayı, her çızgıyı, her şarkıyı, her mektubu, her fılmı, her tıyatro eserını (tumünün aslını değılse bıle fotokopılennl) Moskova'da ya da Pans'te değıl, burada elımızın altında bu- labıleceğız Çocuklanmız, onların da çocuklan bulabıiecek- ler, eğer bır vakıf gerçeklesırse1 SIZJ bılmem ama bunu düşJe- mek bıle bana heyecan venyor" • Nâzım Hıkmet, Turkçenın en büyük şaırı, ama okul kıtap- larında bır tek şıırı yok Nıçın? Çeşıtlı ağızlanyla Balkanlar'dan Orta Asya'ya kadar uza- nan Turkçenın en ışlenmış, bezenmış, derınleşmış, yoğun- laşmış bıçımı Anadolu'da konuşuluyor Güzel dılımızın ınsan- lığımızın, uygarlığımızın, kulturumüzun en büyük şaırlerın- den bınnı, daha açık deyışle bırıncısını yok etmek ıçın dev- letımız kırk yıldan ben seferberdır Neden seferberdır? Şııre duşman siyasal ıktıdarlar, yaptıklan ışın "htyanet-ı va- famye"den başka bır şey olmadığını belkı bılmıyorlar, ama, uygarlık tarıhı bunu yazacak Bugun "çağ atladık" dıyenler konuştukları dılın en büyük şaırıne duşman Gerçekte Turkıye Cumhurıyetı, bakanlıklarında, okulların- da, müzelerınde, ünıversrtelennde enstrtülerınde Nâzım Hık- met'ı tek dızesının, tek sözcuğünun, tek harfıne kadar koru- yup ışlemek ıçın seferberlığe geçmelıydı kı çağdaşlık bılın- cıne layık olabılsın Elbet bır gün ulkemız, bugunku siyasal ıkiıdann ılketlığın- den, bugunku yonetıcılerın karanlığından sıyrılacak, uygar- lığa layık bır duzenın aydınlığında Nâzım Hıkmet'e borcunu odemek ıçın gerekenı yapacak Gerıcı siyasal ıktıdarlar Nâzım'ı yok etmek ıçın ellerınden gelenı yaparlarken bu ulkenın yurtseverlerıne duşen görev nedır'' Şaıre sahıp çıkmak! Sayın Samıye Yaltırım'ın gırışımı bu bakımdan yapılacak ışlerın en guzelı Vakfın kuruluş ışlemlennın kolayiaştırılması amacıyla Sa- yın Yaltırım, vakfı tek başına kuracak Nâzım Hıkmet Vakfı Gınşım Komıtesı'nın Başkanı Prof Aydın Aybay, komıtenın öte- kı uyelerı Melıh Aşık Rutkay Azız Semıh Balcıoğlu, Kıymet Coşkun, Koray Duzgoren, Refık Erduran, Hüseyın Ergün, Bıl- gın Inanç, Yusuf Kurçenlı, Şukran Kurdakul, Zeynep Oral, Nev- zat Şenol Emın Tanrıyar, Muzehher Va-Nu Komıtenın ya- zışmaadresı Sıraselvıler Cad 87, Yenı Hayat Apt Kat 1, Da- ıre 3 Taksım-lstanbul Gınşım Komıtesı sergıler, konserier ve başka etkınlıkler dü- zenleyecek, bağış toplayacak, Nâzım Hıkmet Vakfı, ımecey- le kurulacak, kurumun mayasında elbırlığının erdemı odak- laşacak Samıye Yaltırım adına Turkıye Iş Bankası Ayazpaşa Şube- sı nde açılan hesap numarası 1005-300-230038. Nâzım Hık- met'ı sevenler, bu hesaba katkıda bulunsunlar kı buyuk şaı- re layık bır kurumsallığın temellerı atılabılsın • Nâzım Hıkmet Turkıye'nın destanını yazdı Şeyh Bedrettınden Mustafa Kemal'e, Nurettın Eşfak'tan Ferhat ıle Şırın'e uzanan bu destanın coğrafyası, Çın'de Sa- nnehır'den Avrupa'da Tuna'ya enlem ve boylamlarıyla yayılır Bır gün gelecek, yurdumuzun çocuklan Turkçemızın gu- zellığıne okul sıralarında Nâzım'ın şıırlerıyle ulaşmak mutlu- luğuna kavuşacaklar TEŞEKKÜR Bır süredcn ben geçırmekte olduğum rahatsızlığa ılk tanıyı koyan büyük ınsan, büyük dost Çapa Tıp Fakültesı Nörolojı Anabılırn Dalı öğretim üyelennden Prof. Dr. EDİP AKTİN'e ve gereklı testlen yaptı rmamda her türlü yardımlanyla yakın ılgı ve dostluklannı esırgemeyen Prof. Dr. COŞKUN OZDEMtR Prof. Dr. GENCAY amelıyatımı büyük bır başan ıle gerçekleştıren ve yakın ılgı ve dostluklan üe benı yenıden saglığıma kavuşturan Nöroşırurjı Anabıhm DaJı Ogretım Üyelennden Prof. Dr. ÎNAN TURAYTAN ve ekıbi Doç Dr. FARUK UNAL Dr. TALAT K1RIŞ Dr. ERCAN TOIIATlRa, Aneztezut Doç. Dr. GULÇtN UÇULAŞ Dr. AYŞEN YAVRL'ya, hastanede yattıgun sürece bakımunı üstlenen başta başhemşıre ve yardımcısı FATMA URAL üe SALIHA ÇOLAKOGLU olmak üzere SELMA, SABAHAT, DUDU, BIRGtL, SEMA, TÜRKAN, GÜLER, ^EZlHE, HATtCE, NİGAR ve MERYEM hemşırelere, başta ORHAN BAŞAK olmak üzere bütün personele teşekkürlenmı ıletmek ıstenm Prof. Dr. BEDİA AKARSU HAKANTATAR Kardelen çıçeğı HAKAN'ımız Aramızdan ayrıüşının 1 yılında Her zaman senınle dolu olduk Gel kardcşım gd ben Ah gıdenler gelır mı gen Açar mı sonbaharda kanayao çıçek demek daha bızım y&şımızda ınsanlar Olecek AtLESİ ANMA ZAFER BAŞAR Devnmcı dostumuzu trafık anarşısınde kaybettik Anısını yaşatacağız Adıyaman'dan arkadaşları adına YUKSEL YALÇEV KAPALI ZARFLA TEKLİF ALINMAK SURETİ !LE 32 TON NİTRİL KAUÇUKLU PVC (StYAH) SATIN ALINACAKTIR 1 Bu ışe aıt şartname ışletmemızden temın edılebılır 2 Kapalı teklıf mektuplarının en geç 3 1 1991 tanh ve saat 15 30'a kadar ışletmemızın Beykoz'dakı Muhaberat servısıne venlmesı şart- tır SUMERBANK HOLDÎNG AŞ Beykoz Deri ve Kundura Sanayii tşletmesi Basın 42971
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle