19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 ARALIK 1990 CUMHURÎYET/17 HAVA DURUMU Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdüriûğû'nden alı- nan bilgiye göre yurdun doğu kesimleri parçalı bu- lutiu, Doçju Anadolu'nun güneydoğusu kar yağışlı, diğer yerier açık geçecek. Marmara ile yurdun iç ke- simlerinde sis görûlecek. HAVA S1CAKU6I: Değiş- meyecek. Denızlerde Rûz- gâr: Gûneydoğu ve poyraz TÜRKIYE'DE BUGÜN A 10° 2° Diyatbalar S 7° CPMrne A 6°-r Erancan 0°-3° Enum f -7° Es*i$ehır dan 4-6, yer yer 7 kuvvetinde, saatte 16 ila 27, yer yer 33 deniz mili hızta esecek. Van Gölü açık, görüş uzaklığı 10 km. olacak. S? 2 5w 10* 2°6flm<felımS 2°-3° Mamsa *• -1» Kktaraş 2»-3° Mwsm •*• -ICMuflö 0° 7° Muş W 4°0rtu 2 ° - « ° R E S 0 D -5°Samsun <°-3°tzmr 3 ° - 2 » K J I S A 2°-3°Knummu A 5° O°Kif«darat S 8° 2°Korç« S 2°-2° KK*»» A 5°-1° Matalya A 7" rSinop 8° 3°Snas -2°-9°'Mıd>$ 2°4°W 8°-2»Uşak -T> -8°\*ı 3°-3°>tasA G°-1° Zongufciak A 7° 2° A 9° 2° A 14° 3° S 6° f> K -1» -6° S -2°-7» S 10» 3° A 11» 3° S 8° 4" A A S A K A K S A 7» «° 0»-3° 1° -Sf B» 3° apk bututtu « i A-apk MmuOu G-oûteşH K-kart s-ssk V-yjJmurtu Cezayır . BULMACA SOLDAN SAGA: 1/ 1/ Kısa ve özlü söz. 2/ Eskiden ço- cuklar okula başlar- ken yapüan tören. 3/ Katranla küdan ya- püan ve kalafat işle- rinde kullarvılan bir tür macun... Sazı kurmaya yarayan burgu. 4/ Mezopo- tamya'da kurulmuş en büyük sitelerden biri... Bakıs. 5/ Eski ve bilinmeyen bir ta- rihi anlatmakta kul- lanılan deyim sözü... Onama belirten bir 6 9 sözcük. 6/ "Hayır" anlamında kullanılan söz... Deride sinirler boyunca birtakım ağ- nlı fiskelerin dökulmesiyle beliren bir hastahk. 7/ Müzikte "eşlik etme" anlamında kullanılan sözcûk. 8/ En- der, seyrek... Zihin... llaç. 9/ Hubu- bat tozu... Kanda alyuvarlarla akyu- varlann içinde bulunduğu sıvı. YUKARIDAN AŞAGlYA: 1/ Maroken eşya ya da ayakkabı ilze- rindeki deri kırışıklıklarını gidermeye yarayan ve ısıtılarak kul- lanılan araç. 2/ Buyurucu... Anlayışh. 3/ Bir tür geçirimsiz top- rak... Kimyada basit şekerlere verilen ad. 4/ Kendi kendine cin- sel doyum saglama. 5/ Sarhoş ya da külhanbeyi bagırması... Silis grubundan değerli bir mineral. 6/ Vilayet... Ev giysileri ya da sabahlık yapımında kullanılan dökümlü kumaş. 7/ Kendini beğenmiş, sevinısiz. 8/ Bir bölgenin sımrlı Wr bölümü.. Hay- van yiyecegi. 9/ Seçenek... Kimi harflerin üzerine konan çift nok- taya verilen ad. 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet İfade vermiyorlar 26 ARALIK 1930 Menemen'deki musademede kaçmağa muvaf fak olan şerirlerden Mürtaza oğlu Hasan ve Ali oğlu Hasan Ahiler köyiinde jandarmalanmız tarafından ele geçirilmiş ve Menemen'e sevkedilmiştir. Irtica hâdisesini hazırlıyan şeTİrlerin hepsi 19-20 yaşlanndadır. Cürümde yaşlannın vereceği esbabı muhaffefeden kazanmak istiyorlar. Yaralılar ve diğer iki şerir dinden, imandan, Peygambeıden dem vurarak imansızlann er geç belaya uğrayıp cezalannı göreceklerini, hütbe yapar gibi bagıra bagıra söylüyorlar. Bunlar fırkacüık tanımadıklannı, şeriat lâam olduğunu ısrarla söylüyorlar. Yaralı şaki hayatlannın Kıtmır denilen köpek tarafından kurtanlacağını söylemektedir. tfadelerinde bir şey söylemiyeceklerinden inat eden mel'unlar Manisa'da kendilerini Keçeci Mehmed'in bu yola sevkettigini itiraf Guneşin HararetL. J2SEBH Kazım Orbay etmişlerdir. Tahkikat bütün etraf ve şümulile devam ediyor. Menemen'de sükûn avdet emiştir. örfî idare ilânı kat'iyyen yalandır. Müfsitlerin köylerde de kötü tesirler yapmış olmaları da ihtiyaten nazari dikkate alınarak köylere kuvvetli müfrezeler gönderilmiştir. Maahaza halk bu irtica hareketinden tamamen müteneffırdir. Yapacağı tesiratın menfı olması gayet tabiidir. 30 YIL ÖNCE Cumhuriyet Gürserin seçtikleri 26 ARALK 1960 158 sayılı Kanunun 3 uncü maddesine göre, Kurucu Meclise Devlet ve Hükümet Başkanı Orgcoeral Cemal Gürserin seçeceğio n ^5'^n ^ t ı s ı b e l l i olmuştur. Devlet ve Hükümet Başkanı Cemal Gürsel tarafından Kurucu Meclise alınanlann isimlerini bildiriyoruz: Emekli Korgeneral Kâzım Orbay, Annatör Hayri Duran, Emekli Orgeneral Abdurrahman Nafız Gürman, Musevi cemaatinden Erol Dilek, Rum cemaatinden Kaludi Laskali ve Ermeni cemaatinden Hermine Kalustyan. Erol Dilek 1910 yılında Istanbul'da doğmuş, Hukuk mezunu olup Istanbul Barosunda kayıtlıdıı. Kaludi Laskali 1310 yılında Trakya'da doğmuştur. 1914 te Birinci Cihan Harbi sırasında yedek subaylığını yapmış, Çanakkale Muharebesinde bir kolunu kaybetmiştir. Halen Istanbul'da avukatlık yapmaktadır. Hermine Kalustyan 1914 yılında Istanbulda doğmuştur. Istanbul ve Sorbon Üniversitelerini bitinniş olup halen tstanbul Taksim Eseyan Lisesi Müdüresi ve Galatasaray Lisesi matematik öğretmenidir. Bekârdır. öte yandan Devlet ve Hükümet Başkanı Orgeneral Cemal Gürsel'in Ermeni azınlığımn temsilcisi olarak Kurucu Meclise soktuğu Bayan Hermine Kalustyan, dün aksam evinde kendisiyle görüşen gazetecilere, Kurucu Meclise seçilmekten büyük bir memnuniyet duyduğunu ve bunun kendisi için sürpriz teşkil ettiğini söylemiştir. Müteakiben de, "Kurucu Meclise seçilmek benim için en büyük şeref oldu" demiştir. Bayan Kalutsyan, sözlerine devamla, memleketin en önemli dâvası olarak eğitimi gördüğünu ye bu hususta elinden geldiği kadar gayret göstereceğini bildirmiştir. Bu arada, gazetecilerin bir suali Uzerine bayan öğretmen: "Hiç bir siyasi parti ile ilgim olmadı ve hiç bir siyasi partiye de girmek niyetinde değilim" demiştir. GEÇEN YIL BUGÜN CumhuriY et Idam edildiler 26 ARALIK 1989 Romanya'nın bir halk ayaklanması sonucu yönetimden devrüen Devlet Başkanı Nikolay Çavuşesku ve eşi Elena'nın idam edildikleri açıklandı. Bükreş Radyosu, Nikolay Çavuşesku ve Elena Çavuşesku'nun, olağanüstü bir mahkemede yargılanarak suçlu bulunduklannı ve derhal idam edildiklerini duyurdu. AP'nin haberine göre, Bükreş Radyosu'ndan önce "Tânnm, ne güzel bir haber bu. lsa'run karşıtı öldü" sözleri duuldu. Radyodan daha sonra yapılan açıklamada, Nikolay Çavuşesku ve eşi Elena'nın, "Romanya'ya karşı ağır suçlar işledikleri" ve dün yapüan mahkemede suçlu bulunduklan belirtildi. DÛNYA'DA BUGÜN AmsterdamA 4° Amman A 22° ASra Y 14° A 26° A 13° S K Lemngrad Londra kMnd Barcafcna Basd Belgnd Sertn Bonn Canevn Ceayir CkMe DuDa MMı NmVtiftı Osk) Pans Prao K 3° Y Vf A12° S 6» A 3» K 2° S 6» Gime 6 A 13° A 23° A 25» S 7° A 16° Y 7° A 24» Y 8° S 6° A 17° Ros Sofya Şam «A Vendk Vıyara S 4° A 25" Y KJ» A 4° A M» A 24° A22° S 3° S 5° K rVtahngtmK 0° ZDrih S 4» TABT1SMA Vergî Kaçakçıhğma Prim 1990'ın son günlerinde çıkanlan vergi yasalarına baktığırruzda vergi affının gündeme geldiğini görüyoruz. Milyarlarca liralık vergi kaçakçıbğına neden olanlar âdeta ödüllendirilmektedir. Ülkemizin geri kalmasımn nedenlerinden en önemlisi vergi kaçakçüığıdır. Bugüne ka- dar siyasi iktidarlar, vergi kaçakçüığını teş- vik edici yönde çalışmışlardır. 1990'uı son günlerinde çıkanlan vergi ya- salanna baktığımızda vergi affının günde- me geldiğini görüyoruz. Milyarlarca liralık vergi kacakçıhğına neden olanlar âdeta ödüllendirilmektedir. Bu affın sürekli kıhndığını gören bazı ki- şüer 'nasıl olsa vergi affı çıkanhr' diye ra- hat bir şekilde bu tutumlanm sürdüregel- mişlerdir. Bu kısır döngü yıllarca yaşandı. Büyük sermaye gruplarından vergi alma çabasın- da olmayan siyasi iktidarlann politikası ne- deniyle bütçe açıklan bir türlü kapatılama- maktadır. Çözüm için ise kolay yol bulun- muştur. Ya karşıhksız para basılır ya da borçlanma yoluna gidilir. Bu nedenle enf- lasyonu önlemede başansızhklar devam et- mektedir. Ahnan borçların faizleri de ek- lenince bütçedeki yıik kronik bir şekilde an- makta, zaten ekonomik yönde bağımlı olan ülke borç batağına daha da saplanmakta- dır. Bunun sonucu olarak siyasi bağımkhk kaçınılmaz hale gelmektedir. Bu durum, ül- kede uygulanmak istenen ekonomik ve si- yasi politikalann sınırlannı gittikçe daralt- Hakkımıy Var ıni? Anadolu liselerine hazırlanan tüm veliler, Anadolu Liseleri Nakil Yönetmeliği değiştirilmezse çocuklarını 80-90 kişilik sınıflarda yapılan kalitesi düşük bir eğitimin beklediğini bümelidirler. 13 Aralık 1990 tarihli Cumhoriyet gaze- tesinin "Tartısma" bölümünde çıkan Be- hice Sönmez isimli velinin, "Anadolu Li- selerine Ögrenci Yerieştirme" başhklı ya- zısında; velilerin çocuklan ile birlikte ne şe- kilde özverilerde bulunarak Anadolu lise- lerine hazırlandığı ve kazandıktan sonra da kayıt için başlanndan neler gectiği anlatıl- maktadır. Bir veli olarak Sayın Behice Sönmez'e katılmamak imkânsız. Çiınkü çocuğumla birlikte bütün bu olaylan yaşadım ve so- nunda puanı en yüksek okullardan biri olan Beşiktaş Anadolu Lisesi'ne kaydettirdim. Hazırhk sımfmdaki ilk yılında 36 kişilik bir sınıfta gayet rahat okudu. Ancak bu yıl devam edeceğı orta birinci sınıf 49 kişiye ytikselmışti. Nedenini soruşturduğumuzda öğrendiklerimiz şaşırtıcıydı: Müli Egitiın Bakanlığı'mn çıkardığı Ana- dolu Liseleri Naldl Yönetmeliği ile bütün sımflara her yıl 3'er tane "yabana dille eğl- tim veren özel okuilarda okuyan öğretmen çocnklan" Ue "An»dolu'd«n gelen naldl ögrendler" yerleştirilmektedir. Bütün bu nakil işlemleri kontenjana bakılnıaksızın yapıldığından bu yıl 33 kişilik bir hazırhk sınıfı açan okulumuza 101 nakil ögrenci gel- miştir. Anadolu liselerinde asil ögrenci sayısı bir- maktadır. Çağdaş sosyal-hukuk devleti demek, va- tandaşlan arasında hiçbir aynm gözetmek- sizin eşit ve adil davranan devlet demektir. Bugünkü iktidar ise bu anlayışa pek yaban- cıdır. Sadece belli bir azınlığın çıkarlanm gözetmekte, emegi ile geçinen işçi-memurun (bordro mahkûmlanrun) vergisini, ücretle- rini henüz ödemeden kaynağında kesmek- tedir. Türkiye bütçesi gelirlerinin yüzde el- lisi, ödenen bu vergilerden oluşmaktadır. Ancak ne yazık ki bu kesim için ne bir ver- gi affı ne de insanca yaşayabilecek bir üc- ret politikası izlenmektedir. Tam tersine, enflasyon karşısında ezilmeye bilinçli ola- rak terk edUmektedir. Ülke ekonomisini olumsuz yönde etkile- yen vergi kaçakçüanna vergi affı gümüş bir tepside sunulup milyarlarca liralık vergi ka- çakçıhğı bir kalemde silinirken, bütçe ge- lirlerinin %50'sini sağlayan ve emeği ile ge- çinen insanlannuza insanca yaşayabileceği bir ücret fazla görülmektedir. Çağdaş sosyal-hukuk devleti bu mudur? HASAN TAPAN Ser. Muhasebed/Malimiisavir tsUnbol kaç yıl sonra nakil yoluyla gelen ögrenci sa- yısının altma düşeceği gibi 360-370 puanla ve bin bir zorlukla sınav kazanıp bu okul- lara giren öğrenciler, 100-110 puanh çocuk- larla aynı sıralan paylaşmak zorunda ka- lacaklardır. Bu gidişle okulumuz öğrenrileri, her yıl gelecek üç öğretmen kontenjam ve ortala- ma üç tane de Anadolu'dan gelen nakille lise son sınıfı 80 kişilik bir sırufta okuya- cak ve üniversitenin seçme öğrencileri ara- sına girecek! Anadolu liselerine hazırlanan tüm veli- ler, Anadolu Liseleri Nakil Yönetmeliği de- ğiştirilmezse çocuklannı 80-90 kişilik sınıf- larda yapılan kalitesi düşük bir eğitimin beklediğini bilmelidirler. Böyle bir eğitim için çocuklanmızın en güzel iki yıhnı çalmaya hakkımız var mı? ZUHAL BULUTÇU Beşiktaş/tstanbul İkiYühkAvYasagı Kanunsuz avcının doğaya çok büyük zaran vardır ama yaşama alanlannı yok eden kurumlar kadar değil. Kara Avcüığı kanun tasansma Adalet Komisyonn'nca eklenen Türkiye'de kara avcılığımn iki yıl yasaklanması konusu ya- zık ki uygulanması yanlış bir karardır. Çünkü: 1-Böyle bir yasak, bugünkü yasaklann bile uygulanamadığı ülkemizde asla yürü- tülemez, denetlenemez. 2-Doğnı, kanuni şekilde yapüdığı zaman DSt kadar, çevreyi kirleten sanayi kunıluş- lan ve inşaadar ile aşırı ölçüde kullanılan tanm ilaçlan kadar dahi doğaya (yaban ha- yatına) zarar vermeyen avahk yasaklanır- sa kanuna uyan avcı da cezalandırümış ola- caktır. Peki, o zaman doğaya en az kanun tanunaz ava kadar zarar veren diğer ku- rumlara ne yapılacaktır? Sultan Sazlığı'nı, avcılar değil DSİ yok etmiştir. Avlan, Amik, S»|la vb. gölleri yok ederek oralar- daki av hayvanlannı (hatta tüm doğayı) katleden avcılar değil gene DSl'dir. Evet, kanunsuz avcının doğaya çok büyük zara- n vardır ama yaşama alanlannı yok eden kurumlar kadar değil. Dolayısıyla avcılık iyi denetlenmeli ama tümüyle yasaklanma- malıdır. 3-Ülkemizde bir silah sanayii vardır. Bu insanlara anormal boyutlarda silah ithala- U ile zaten bir darbe vurulmuştur. öyle ki bu ithalat sırasında avda yasak olan tüfek- ler ve ses cihazlan bile getirilmiş TOKB ele- manlanm da düzenlemelerine katıldığı bir fuarda bu malzemeler sergjlenmiş, satışlar desteklenmiştir. Devletimiz kendi içinde kendi kanunlan ile bir çelişkiyi yaşatırken kanunsuz avcıyı denetleyemediği için daha büyük kanunsuzluklara neden olacak av- lanma yasaklan yerine sıkı bir örgütleme ile avlak denetimine ağırhk vermeli, av si- lah] ithalatını denetlemeli, kısıtlamah ve kendi resmi elemanlan ile bu tarz kanuna aykın araçlann satıldığı fuarlan destekle- memelidir. Kısacası, iki yıllık avlanma yasağı üzüm yemek değil bağcıyı dövmektir. Hatalı bir karardır. Eğer av hayvanlan gerçekten ko- runmak isteniyorsa denetimlerin yanı sıra onlann yaşama alanlan korunmalı, hay- vanlan kaçabilecekleri yerier olarak avcı- ların baskısmdan kurtanlmalıdır. Ülkemizdeki yaban hayatımn ve avcılı- ğm doğanın da korunarak kullamlması yö- nünde sağhklı bir Kara Avcıhğı Kanunu'- nun TBMM'den çıkanlması, bu kanunun yönetmeliğinin de çıkanlması, ardından da kurulacak yeni ekiplerle kanunsuz avcılığın denetlenebilmesi konusunda bakanlığın ve tüm ügililerin özel çabalanm bekliyoruz. ASAF ERTAN Fahri Av Müfettişi &**» 10 Ay Taksitlel DEVRE TATİL BÜTÜN ÖĞRETMENLER tnglliz, Profesyonel ve Deneyimli OTH GöttOv «483 BOarum Tel. 9 (6147) 7198 - 7199 ıstanbui ırdbat Ömer Besittas Sok 10/3 Cavretteoe • ıst Tef 166 35 52 • 166 45 83 Lütfen broşür isteyinizl Kuretann başloma tanhteri: Gündüz: 2 Ocak Akşam: 2 Ocak Haftasonu: 5 Ocak IstanbU RumeH Cod. 92/4, Osmanbey 147 09 83 152 82 71 Ankara: Selanik Cad. 8 Kat. 5, Ka<ay 136 30 94 135 23 97 SORGUN ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1990/374 ESAS Davacısı Nurhivan Öztürk davalısı Yusuf özturk olan boşanma davasının mahkememizde yapüan açık yargılamasının verilen ara ka- ran geregince: Sorgun ilçesi Kayakışla köyünden Hamdi ojlu 1955 doğumlu Yu- suf öztürk'ün tüm aramalara rağmen adresinin belli olmadı|ından dava dilekçesinin üanen lebliğine karar verilmiştir. Davata Yusuf öztürk'ün Sorgun Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1990/374 esas sayılı dava dosyasının duruşmasuun 19.2.1991 tarihi- ne kadar mahkememize gelip müracaat edip dava ile ilgüi belge ve delillerini ibraz etmesi, gelmediği, kcndisini bir vekille temsil ettir- mediği takdiıde duruşmalann gıyabında yapüacağı karar verilecegi ilanen lebliğ olunur. Basın: 49462 T.C. M.Ü. ATATÜRK ECJTİM FAKÜLTESt DÖNER SERMAYE MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN "ÇOK HIZLI OKUMA KURSLAR1" (Bilgisayar Eşliğinde) Tttrkiye'de bu tekniği ilk uygulayan Türk 2000 Vakfı Ue M.Ü. Ata- türk Eğitim Fakültesi'nin işbirüği ile "ÇOK H1ZL1 OKUMA" kurs- lan duzenlennıiştir. 7 Ocak 1990 Pazartesi günti başlayacak olan kurslaı, pazanesi- salı ve perşembe günleri saat 16.00-18.00 arasında yapılacâk ve top- lam 15 saatte tamamlanacakür. Aynntılı bilgi ve kayıt için: Adres: M.Ü. Atatürk Eğitim Fakültesi Döner Sermaye Müdürlüğu Ziverbey-Göztepe/İSTANBUL Telf: 345 90 90 (2 hat) / 161 345 47 05 (3 hat) / 161 Almanya lise çıkışlı filoloji öğrencisinden ALMANCA ve İNGİLİZCE ders verilir. 136 08 86 POL1TIKA VE OTESI MEHMED KEMAL Yazım Kılavuzları... Tahir Nejat Gencan 'Dilbilgisi' adlı kitabında dili, 'duygu, döşünce ve dileklerimizi anlatmaya yarayan imler' diye ta- nımlar. Üç yüz yıla yakın bir süredir toplum mu dili yarattı, dil mi toplu mu tartışması sûrer. Dil, düşüncenin aynası ol- muştur. Insan dilsiz edemez. Konuşma dili zamanla yazma diline dönüşmûştür. Tarihe baktığımızda Mısır'da düşünce- leri teker teker anlatmaya yarayan bir yazı var; buna hiyera- tik diyoıiar. Bir de kolay bir halk yazısı var; buna da Avrupalı- lar demotik adı veriyorlar. Suriye'de bir yazı var. Grekler ise yazıyı Fenikelilerden alıyorlar. Sesleri yazmaya harf denryor. Harflerden alfabe doğuyor. Orta Asya'nın kuzeyinde yaşayan- lar Köktürk ve Uygur alfabesini kullanıyoriar. Orhun anıtlan Orhun alfabesi ile yazılıyor. Orta Asya'daki göçlerden bu ya- na Türkler birçok alfabe kullanıyoriar. Bunlar, Mant, Arami, Nasturi, Bizans alfabeleridir. Islamın kabulünden sonra Arap alfabesi kullanılmıştır. Anadolu Türkleri Latin, Sovyetler Biriiği'ndeki Türkler de Kiril alfabesini kullanıyoriar. Eskiler derler ki Moğolistan'dan kalkan, Doğu Çin'den ge- çen, Semerkant, Buhara üzerinden Avrupa'ya yürüyen, ora- dan Orta Avrupa'ya (Macaristan) ulaşan bir gezgin hiç sıkın- tı çekmeden Türkçe konuşur. Dilimiz cumhuriyetten bu yana özleşti, anlaştı, sadelesti. Atatürk'ün koyduğu ilkeler arasında dil ve alfabe devrimi var- dır. Her dilin kendine özgü kuralları elbette olacaktır. Arap harflerini aldığımız dönemde dile etkin kural Arapça olmuş- tur. Daha sonra Latin alfabesini alınca Fransız kürtûrünün et- kisi görülmüştür. Bu sırada belli bir gramer olmamıştr. Fransız gramerinin etkisinde bir dil ortaya çıkınca, gramer, bir süre okullardan kaldırılmış, Türkçe dersler gramersiz okutulmuş- tur. Gramerin dilin içinden çıkacağı beklenmiştir. Ortaokul- da olduğum yıllarda (1930-33) gramer okutulmazdı. Zaten Türkçe gramer olarak bir Hüseyin Cahit Yalçın'ın, bir de Pe- yami Safa'nın kitapları vardı. Bir konuşma, bir de yazı dili olduğunu biliyoruz. Bunlann kuralları var. Bu kurallar, Türk Dil Kurumu, Türk Dil Derneği ve türlü dil kılavuzlanna göre değişebiliyor. Nijat özen'in Dil Kılavuzu bu yolda eski Dil Kurumu'ndan sonra ilk adımdır. Diiciliğin Nijat Özen de bir baba armağını olduğunu da bili- yoruz. Şimdı yeni yazım kılavuzlan ortaya çıkryor. Bunlardan birini eski dost Gunel Altıntaş Türk Dil Kurumu'nun kuralla- rına göre iki renklı (kırmızı ve siyah) bir yazım (imla) kılavuzu yayımladı. (Adresı şöyledir: Seçme Kitaplar P.K. 713 Sirkeci) Günel Altıntaş titız bir şair ve yazardır. Dilci olduğunu bil- miyorduk. Demek bir de bu becerisı var. Kırk yıla yakın bir süredir dil çalışmaları da varmış. "Yazım kılavuzu ile ilk kar- şılaşışım bundan kırk yıl öncedir" diyor. "Öğretmenimiz bir sözlükle bir yazım kılavuzu aldırtmıştt. Öğrencilik yıllarında hem sözlükten hem kılavuzdan yaraıianıyor. Birikim sonucu iki renkli yazım (imla) kılavuzu ortaya çıkıyor. Bu kılavuzun benzerlerinden ayrı olduğunu yazar şöyle anlatıyon "...Yazım kılavuzları sadece kelimelerin doğru yazılışlannı verecekse. yazım kılavuzu almaya ne gerek var? Sözlükler- de kelimelerin doğrusu yazılı zaten. Biz bu kılavuzda, doğ- rularm yanı sıra yanlışlan da (üstünü çizip altına doğrusunu yazarak) gösteriyoruz. Böylece, kelimeyi yanlış da biliyor ol- sanız, hem doğrusunu aramak için zaman kaybetmemiş hem de 'Bu kılavuz bu kelimeyi almamış' diyerek krtabı fııiatıp at- manızı önlemiş olacağımızı umuyoruz." Altıntaş'ın kılavuzunda yanlışların üzeri çizilip altına doğ- rusu (sırasındaysa siyah, değılse kırmızı olarak) yazılmış. Ger- çekte yanlış olmadığı halde, yazış biriiğini sağlamak için üs- tü çizilip altına başkası yazılan kelimeler de var: Çiğ - çiy, porte - portre, mahzur - mahsur gibi kelimeler de üstü çiztl- meden altına ötekiler yazılmış. Özellikle şu mahsur, mahzur, şeikat, şevkat gibi sözcükle- rin sürekli yanlış yazılması.. Radyoda, televizyonda konuşur- ken ya da yazarken yapılan yanlışlar bütün uyanlara karşın bir türlü düzeltilemiyor. Günel Altıntaş'ın Yazım Kılavuzu kûltür yaşamımızda bir boşluğu dolduracaktır. Doğru yazmaya özen gösteren herkese salık verilir. ÇAIJŞA1NLAK1N SORULAR1/SORUNLAR1 YlLlVtAZ ŞtPAL karan" SORU: Halen görevdeyim ve södeşmeii pcrsood olarak TJC Emekli Sandıgı kapsamında çalışmaktayım. Yaşım gere^, 1991 yılında emekli olmayı dişii- nüyonım. Bolge Jdare Mahkemesi'nde son aiü yühk skil not- lanmın olumlu olması nedeniyte 2. dereceden 1. de- receye yttkseltUmem için açmış oidngnm davayı kazanmama karşın, çalışmakta olduğnm kurumca öğrenim dunımum öne sürukrek 1. dereceye yiikse- lemeyeceğim ve bu dereceye intibak ettirilemeyece- gim bana bildirildi. Oysa ki 2182 sayılı yasa Ue 1979 yılında tüm me- mnrlar gibi ben de koşulsuz bir derece yükselmesia- den vararlanmıştım. Kaidı ki ögrenim dunımuna bakılmaksızın bütün memuriar son olarak nak kazandıgı derecenin ek gös- tergesinden de yaraıiandınlnuşbr. Beni haklı bulan yargı karan, Maliye Bakaahgı- nın 91 sayılı tebligi gerekce gösterilerek uygalanma- maktadır. Bu konuda yasa, yönetmelik ve yargı karan var mıdır? YANIT. 657 sayılı Devlet Memurlan Yasası'nın, 14.8.1970 tari- hinde yürürlükten kaldınlan 37. maddesi bu kez, 243 sayılı Yasa Hükmünde Kararname ile ve 31.12.1984 tarihinde değiştirilmiş olarak yeniden yürürlüğe konmuştur. 657 sayılı Devlet Memurlan Yasası "hükümlerine göre öğre- nim dunimlan, hizmet sınıflan ve görev unvanlan itibanyla aza- mi yükselebüecekleri derecelerin dördüncü kademesinden ayhk almaya hak kazanan ve son altı yıllık sicil notu ortalaması dok- san ve daha yukarı kadro sartı aranmaksızın bir Ost dereceye" yükseltilecektir. 18.10.1986 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan ve aynı gttn yü- rürlüğe de giren "Devlet Memurlan Sicil Yönetmeliği"nin ge- çici 2. maddesinde şöyle denilmektedir. "Geçici Madde 2- Bu yönetmelik kapsamma giren memur- ların 1985 yılına ait sicil raporlannda yeterlikle ilgili sorunla- nn değerlendirilmesinde her pekiyi için 11, her iyi için 9, her orta için 8 ve her zayıf için de 5, not esas ahnmak suretiyle tes- pit edilen toplam not 1985 yüı sicil notu sayılııî' Yönetmeliğin bu hükmü, sicil notunun 1985 yüı için de ve- rilecegi anlammı tasımakta ve Maliye Bakanlığı'nın 91 No.lu Devlet Memurlan Genel Tebliği'ndeki "Bu uygulamaya ancak altı yıl sonra başlanabilecektir" görüşü ile çelişmektedir. Bu konuda sözümüzu, Danıştay Beşinci Dairesi'nin 31.5.1989 tarih, 1988/2892 esas ve 1989/1213 karan ile noktalayahm. "(...) Bu nedenle 243 sayılı KHK ile 37. maddede yapılan de- ğişiklikten önce siciller not esasına göre doldurulmadığı için davaanın son altı yıllık sicillerinin 37. madde anlamında bir değerlendirilmeye tabi tutulamayacağı yolundaki kabulde isa- bet görülmemiştir. (...)" T.C İZMtR 5'İNCt ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ Esas: 1988/416 Davacı Maliye ve Gümrük Bakanlığı tarafından davahlar Niyaa Yalçınkaya, Coşkun Yalçınkaya, Ayşe Gülham Hoyman aleyhlerine açılan tazminat davasında alınan karar gereğince; Davablardan Coşkun Yalçınkaya'mn mirasçılan bulunan Sudan Yü- çınkaya, Nüshet Melih Yalçınkaya, Ebnı Yalçınkaya'nın adresleri beDi olmadığından ve bulunamadığından ilanen tebligat yapUnlmasına ka- rar verilmiş olmakla duruşma günu olan lzmir Asliye 5. Hukuk Mah- kemesinde 14.2.1991 günü saat 9.30 hazır bulunrnaruz veya kendinizi bir vekil ile temsil euirmeniz aksi takdirde yargılamarun yokluğunuzda yapvlacağı ve hüküm verilecegi ilan olunur. 13.12.1990 Basın: 43066
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle