Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahıbı Cumhunyn Maıbaacıhk ve Gazetecılık Türk Anonım Şırkflı adına
Naalir N«U % Genel Vayın Muduru Hıs*a Ccaul, Muessese Muduru
Emhtt UfakbcB, Vaa Işlcn Muduru Okw> Goncnla, # Haber Merken
Muduru Yslcııı BI)«T, Sa>fa Duzenı Yöoeımenı AM Aar 0 Temstlcıler
ANRİ.RA M,rotlT«n, IZMIR HünMI Çeltaüuni, ADAN*
Is Polmk» Cdri hşbcc*. D>5 Habnkr tJT«- »*ı. Elonomı Cofiz Tartaa, I; Smdık» Şakna Kancı Kul'ur Crt.l l « ı
Isunbuı Hafierkn Kcaul UtMu Einım Geacn Şvlaa. Yun Hıterlen •>«*! Dofıa. Spor Danumam AMalkMır i n U a .
Dızı Yuıtar b m ÇjJukM, Ajaşlıt™. Şakla Mn Oludunc AMallaa Ymneı 9 kocrtmılör AkaM t » * a £ Malı
Ijkr En>| E/kal 0 Muhasrt* taiou *«rr 0 But;t Planlımı Se»|l Oıı»ı«»ı |i ,jtt % Rcklam V » Tom £ Ek Ya,,olar
Halya Ak>ol # 1dan H.«rta Ganr 0 ls
]«mt ÖMn ÇeKk 0 Bılgı Islem \al I m 0 Pmonel Serfi •o<uacx>|hi
ftu J.ruj» Baskan Nadlr \xh
<*UY Akkd. Yılpa k r » . H o a
Oanl. Hlkan ÇMtakıj», Ok«5
GMKUİL L | W H a n . Utaa
Sdçvk. Mı Sınota, \howl Taa
&UO/T vr Krjoıı Cumhuny« U&tbaaaJjk vc Gazetealtk T.A Ş. Turk Ocajı C»ıl 39/41 Ca4*lo|lıı'
34334 İH PK 2 » lıtınbul Td 512 05 05 (20 htı). TMoı 22246. F»: (1) 52. «0 72 0
Snmtor Aakn: Z«* CflUln Blv InkıUp S. No I9'4 Td 133 II 41-47 Tdo. 42344, Fu. (4) 133
C< 65 0 !»•»- H Zıya Bh 1352 S. 2/3, Tel 13 12 30, Ttta 52359, F«ı (51) » 53 <0
inOnü C«l 119 S. No 1 Klt 1 Td I» 37 52 (4 hll). Tdoı «2IÎ5. Fl» (71) I» 25 7»
C< 65
TAKVİM: 2 ARALIK 1990 tmsak: 5.31 Ouneş: 7.03 Öğle: 11.58 lkmdi: 14.22 Akşam: 16.43 Yatsı: 18.09
1991 yazınınyıldızı, bebek tulıımu
bir
THİERRY MUGLER'in mavi-beyaz kareli tulum takımı.
NECLÂ SEYHUN
Yok, hepsi "Devlet malı deniz, yemeven domuz!..". gibi vatandaşlıktan (!)
çıkarılması düşunülen cinsten muar atasözlerinden cfeğil. Içlerinde pek derli
toplu, pek akh başında, pek eğiticı, yol gösterici olanlan da var. Orneğin:
"Sakla samanı, gelir zamanı" bunlardan biri işte.
Bu sözü sanki moda dunyası için söylemiş atalanmız. "Aman, demişler,
atmayın bebeklik takımlannızı, tulumlannızı gün gelir, bir gece davetinde
yiızüniizü ağartır!.." Ağartır tnı?.. Jean-Paul Gaultier, Thierry Mugler, Popy
Moreni, Dorothee Bis ve Prada'ya göre evet. Çocuk tulumları yeni mevsimin
yıldızları onların açısından.
Başkaları istedikleri kadar 'Ağartmaz, yüz kızartır" diye tutturadursunlar, saz
onların elinde. Yaz türküsunu istedikleri gibi söylüyorlar. Tulum, günun 24
saatinde gündemde.
Şu paçası, büzgülü yeni gözde, nerelerde, kimde, nasıl kuUaıulıyor bir göz
atalım. Modacı Prada onu çok rahat bir gündüz giysisi olarak sunuyor. Beyaz
pamukludan, poplinden, ince ketenden yapıyor örneğin. Üstüne de çarpıcı
renkte, beli birkaç parmak açıkta bırakan bir bluz, bir tişört. Mor, kırmızı,
guneş sansı, fıstık yeşili...
Matsuda, tulum, kolsuz tişört ikilisini bir de kısa kollu, içe giyilen jeffaf
üçuncü parça, bir bluzla tamambyor. Onun da
rengi daha bir başka.
Dorothee Bis, tulum soz konusu olduğunda emprimeleri
yeğliyor. Üstu iri siyah puanlı sapsarı bir tulum seçiyor. Üstüne
yuvarlak açık yakalı, kolsuz siyah bir bluz. Belde siyah rugan
bir kemer. Bayağı şık!..
'Bu yıl paratoner gibi basının şimşeklerini üstüne çeken, yerden
yere vurulan unlü, gözde modacı Jean-Paul Gaultier de
emprime tulumculardan. Onun tulum modelleri, daha da bir
çılgın. Fermuarh, karnı açıkta bırakan, göğsu kıvır kıvır volanlı
bluzlarla giydirdiği külot boyundaki emprime tulum
modellerini, dizlerin üstüne kadar çıkan renkli çoraplarla
tamamlıyor. Canınız çekerse böyle bir kıyafetin üstüne başınıza
Ustü güllerle ya da kirazlarla bezenmiş tullü şık bir şapka da
oturtabiliyorsanız.
Ama... Daha ciddi tulumları da yok değil hani.
Klasik keten bir ceketin altına bir tulum giyip
başınıza da bir kasket geçirdiniz mi, herkes sizin
Ganltier'den giyindiğinizi sanır.
Modada sıradışı dikkat çekecek bir şeyler olacak
da Thierry Mugler orada olmayacak. Bu ne
mumkün?.. O da katılıyor elbette dolu dizgin
bu çocuk tulumları kervanına. Ama ne var ki
onunki her zamanki gibi biraz değişik. Taklidl
zor. Hele bebeğın dolabını açıp tülumunu
giymekle hal olacak gibi değil iş.
Bir defa modacı özel kumaşlar kullanıyor bu iş
için. Boncuk mavisi ve beyaz bir kareli pamuklu
seçiyor örneğin. Masa örtülerini anımsatan
türden. Üstte hizmetçi önlükleri biçiminde bir
kup. Omuzlar askıh. Ve model çıplak tene
giyiliyor. Yanlar ve sırt iyıce açık. Modelin
önünde beyaz parlak plastikten bir kup. Başta
mavi-beyaz kareli kumaştan bir kovboy şapkası.
Ellerde beyaz plastikten konçları delikli, çiçek
desenleri ile parlak eldivenler.
Yok, tulumda da Thierry Mugler'i taklit etmek
olanak dışı. Canı çok çeken, bastırıp parayı
alacak. Başka yolu yok.
Hiç kuşku yok. Çılgın bir yaz olacak
önumüzdeki. Ne bacaklar, ne boy, ne yurek
isteyecek!..
Evet, 'sakla samanı..." Modanın ana kuralı bu... Ne
sürprizlerle dolu geleceği belli mi? Perşembenin gelişi
çarşarnbadan hiç de garanti değil, bu değişik dünyada. Onun
için atasözune uyup saklamak gerek. Elinize ne geçerse
saklayın. Bebeğin tulumu, zıbını, takkesi, büyükannenin şalı,
dedenin uzun d'onları, yelekleri, bilmem hangi kuşaktan falanca
teyzenin balenli korseleri...
Zamanı gelmeyen saman mı var modada?... DORETHEE BİS Siyah ve san kanşımı tulum takımlardan yana.
Açlık tehlikesi
SSCB'ye
Amerikan
yardımı
Bush, Sovyetler'e krediyi
kısıtlayan anlaşmayı
kaldırıyor. llk Alman
yardımı Rusya'da
dağıtılmaya başlandı.
Dış Haberler Servisi —
Sovyetler Birliği'nde açlık
tehlıkesine karşı yardımlar
akarken Leningrad'da dün
2. Dunya Savaşı'ndan bu ya-
na ilk kez karne uygulaması
başlatıldı.
ABD Başkanı George
Bnsh, Moskova'nın en çok
kayrılan ülke statüsünu kal-
dıran, ticari kredileri durdu-
ran 1974 tarihli Jackson-
Vanik Yasası'run kaldınlma-
sını teklif edeceğini açıkladı.
Litvanya, Estonya ve Le-
tonyalı parlamenterler, Sov-
yet askerlerine tam yetki ve-
rilmesi ile diğer açıklamala-
n göruşmek üzerç Vilnius'ta
bir araya geldiler.
AP'nin haberine göre ilk
Alman gıda yardımı Sovyet-
ler Birliği'ndeki kimsesizlere
ve hastanedeki çocuklara da-
ğıtılmaya başlanırken Vıya-
na'dan 100 bin gıda paketi
gönderileceği açıklandı.
ABD, ttalya ve kuzey ülke-
lerindeki kuruluşların da gı-
da yardımı yapacaklan belir-
tilirken Leningrad'da dün
Iküıci Dunya Savaşı'ndan bu
yana ilk kez karne uygula-
ması başlatıidı.
Son birkaç aydır saatlerce
kuyrukta beklemeden her-
hangi bİT gıda maddesinin
alınamadığı Çarlık dönemi
başkentinde, alınan önlem
"minimum düzeyde gıda
saglanmasının garanti altına
ahnması" olarak değerlendi-
riliyor.
AFP'nin haberine göre ge-
çen çarşamba gününden be-
ri Leningrad'da kayıth kişi-
lere karneleri dağıtılıyor.
Karne sahibi, son uygulama-
ya göre ayda 1.5 kilo çiğ et,
bir kilo işlenmiş et, bir kalıp
yağ, az miktarlarda yemek-
lik yağ, buğday, diş macunu
ve tahıl alabilecek.
Viyana Belediye Başkanı
Helmut Zilk, kentinin Sov-
yetler Birliği'ne 2 milyon do-
İar yardım yapacağını açık-
ladı.
KızılMeydan'ın hemen karşısında etnik çatışmadan kaçanlar, evsizler, işsizler, gecekondu kurup oturmıışlar
Kremliırde'barakalarcumhuriveti'Yelene îvanovna 42
yaşındaki bir Rus
kadım. Bakü'deki
çatışmalarda Kızıl
Ordu tanklan evini
yıkmış. Kocası ve 4
çocuğu ile
Moskova'daki
akrabalarının yanına
gelmiş. Evsiz kaldığı
için 6 yaşındaki oğlu ile
Kızıl Meydan'daki
protesto çadırlannda
yaşıyor. Yetkililerden
barınacak yer istiyor.
KEREM ÇALIŞKAN
MOSKOVA — Kızıl Mey-
dan'ın şapkalı kuleleriyle ünlu
bazilikasını geçip sola dönunce,
inanılmaz bir görüntü ile karşı-
laşırsınız. Moskova'nın en bu-
yük otellerinden "Rossiya"nın
önundeki parkta, derme çatma
barakalardan oluşan bir "gece-
kondu mahallesi" kurulmuştur.
Kontrplak ve tahtalarla çatıl-
mış, naylonlarla ortülmûş bu
barakalann birinden çıkan soba
bacasının tüttüğunü görursü-
nuz. Arada soğuktan korunmak
için sımsıkı örtülmuş çadırlar da
vardır. Ve bütün bu çadırların,
barakalarm etrafı, pankartlar,
bez afişler, karikatürler ve yaza-
larla donatılmıştır.
Yağmur, sulu kar ve rüzgâr,
naylonla korunmaya çalışılan
pankartlardaki yazılan yer yer
silmiştir. Ama bazen Kiril alfa-
besiyle Rusça, bazen Latin alfa-
besiyle îngilizce yazılmış bu
pankartlarda bir çığlık ve yaka-
rışı duyarsıruz.
Protesto merkezi t
Rossiya Oteli önünde oluşan
bu "baraka cumhuriyeti", Sov-
yetler Birliği'nde yaşanan büyük
toplumsal dramı simgeleyen bir
protesto merkezidir. Son za-
manlarda sistemin hışmına uğ-
rayan, dönüşümler ve değişim-
ler sonucu kenara itilen, açıkta
kalan insanlar gelip buraya sı-
ğınrruştır.
Kimler yoktur ki burada:
Özbek-Kırgız çatışmasında yer-
lerinden, yurtlanndan kovulan
Orta Asyalılar, Ukrayna'da Ka-
tolik kilisesinden olduğu için
komun evinden atılanlar,
Ermeni-Azeri çatışması sırasın-
da Karabağ'dan kaçan Ermeni-
ler, işyerlerinde başlayan ozerk-
leşme sonunda işsiz kalanlar,
Moskova'da belediye kolektif
e\r
leri satmaya başladığı için ev-
siz kalanlar, bütun bunlann öte-
sinde toplumun kıyısında yaşa-
yan "marjinal üpler", daha ön-
ce psikiyatri tedavisi görenler, iş-
ten kovulup başka iş bulama-
yanlar. Bütün bunlar Rossiya
Oteli önünde kurulan "Baraka-
lar Cumhuriyeti"nin yurttaşla-
rıru oluştunır.
Bu insanlar çadırlann, köpek
kulubesinden biraz irice kulübe-
lerin önundeki pankartlann ya-
nına bir konserve kutusu ya da
bir karton kutu koyarak gelip
geçenden ve turistlerden
"yardım" isterler. Sovyetler'de-
ki büyük kaos bir tür "protest-
dilenciler" kesimi yaratmıştır
burada.
Neden başka yerde değil de
Kızıl Meydan'ın karşısında ku-
rulmuştur bu protest-
gecekondular? Bu işin başlangı-
cı, Sovyetler Birliği Komünist
Partisi'nin yaz aylannda yapılan
28. Kongresi'ne uzanıyor. O sı-
rada taleplerini yonetime ilet-
mek isteyen "mağdur" durum-
daki insanlar Kremlin girişinde
birikmeye çalışmışlar, ancak po-
lîs bunları oradan sürup atmış-
tı.
Daha sonra bu insanlar, par-
ti delegelerinin kaldığı otel Ros-
siya'nın önünde toplandılar. Po-
lis önce onlan buradan kovala-
dı, ancak Moskova Kent Sovye-
ti'nin polislere "miidafaale
etmeyin" uyansında bulunması
üzerine, protestocular burada
önce bir iki çadır kurdular. Da-
ha sonra gelen başkaları da bu-
rada yerleşmeye başladı, evsizler
surekli kaLabiimek için kulübe-
ler oluşturdular ve "Barakalar
Cumhuriyeti" böyle doğdu.
Polis kanşmıyor
Şimdi polisler buradaki in-
sanlara karışmıyor, onları bu
mezbelelikten, bu yurek karar-
tan gecekondulardan atıp, mey-
danı temizlemek için "henıiz"
bir çaba göstermiyorlar. Belki
merkez ile Moskova Kent Sov-
yeti arasındaki çatışma nedeniy-
le, belki de Kremlin yönetimi
"Batı ne kadar demokrat oldu-
gumuzu görsiin" diye duşündü-
ğü için bu protesto merkezi bu-
tün perişanlığı ile koskoca Sov-
yetler Birliği'nin başkenti Mos-
kova'nın göbeğinde öylece duru-
yor.
Belki de yöneticiler buradaki
insanlann soğuk ve kar nedeniy-
le kendiliğinden dağılıp gitme-
sini bekliyorlar. Ancak protes-
tocular yavaş yavaş kulubelere
soba da kurmaya başladıkları
için pek kendiliklerinden dağı-
lacağa benzemiyorlar.
Gece otele dönerken baraka-
lardan yükselen bir çocuk ağla-
ması, insanın yüreğini burkan
gerçek bir trajedi gibiydi. Bura-
da gerçekten çocuklanyla birlik-
te, başvurabilecekleri son kapı
da yüzlerine kapanmış insanlar
yaşıyordu.
Daha sonra bir Azeri dostun
aracıuğı ile barakalar önünde
gezinirken gördüğum temiz yuz-
lü bir çocuğun annesi ile konuş-
tum. İşte öyküsu:
Adı Siçov a Yelene İvanovna.
42 yaşında. 4 çocuğu var. Beşin-
cisine hamile imiş (karnını gos-
teriyor). Moskova Enstitüsu'nde
Energetic oğrenimi görmüş, an-
cak çahşmıyormuş, ev kadınıy-
mış. Daha önce kocası ve çocuk-
ları ile birlikte Azerbaycan'da
Baku'de yaşıyorlarmış. Ocak
ayında Kızıl Ordu'nun Bakü'ye
girmesi sırasında tankların atışı
nedeniyle oturduklan ev yıkıl-
mış. Baku'de sıkıyönetim komu-
tanlığı ve Azeri yetkililere yap-
tığı başvurular sonucsuz kalmış.
Kocası ile birlikte Moskova1
ya akrabalarının yanına gelmek
zorunda kalmışlar. Eşı halen ge-
celeri istasyonda vagon boşaltıp
para kazanmaya çahşıyormuş,
gündüz de diğer çocuklarla meş-
gul oluyormuş. Kendisi de 6 ya-
şındaki oğlu "Paşa" ile burada
protestosunu sürdürüyor ve
Moskova Kent Sovyeti'nın ken-
disine barınacak bir yer goster-
mesini istiyor. Raisa Gorbaçov'a
4 mektup yazmış. Moskova kent
yöneticileri Popov ve Stankeviç'e
KIZIL MEYDAN GETTOSU -
Kızıl Meydan ve Kremlin'in
karşısındaki bu 'getto'ya polis
şimdilik kanşmıyor. Sovyetler
Birliği'ndeki büyük çöküş'
altında ezileıüer burada
kurduklan barakalarda yaşarken
ilgililerinilgisiniçekip sığınacak
bir yer saglamaj'a calışıyorlar.
(Fotoğraf: Sternj Üstte Yelene
ivanovna ve 6 yaşındaki oğlu
'Paşa'. (Fotoğraf: Kerem
Çalışkan)
de defalarca başvurmuş. Ancak
şimdiye kadar hiçbir sonuç ala-
mamış. Şimdi burada ilgililerin
ilgisini bekliyor...
Sovyetler'de insanlar roman-
lann yazmaya yetişemeyeceği bir
hızla gerçek ve buyuk dramları
yaşıyorlar.
Yıllardır biçim olarak bile ol-
sa asgari ve zor şartlarda sürdü-
rulen "sosyal koruma" önlem-
leri de bir bir yıkılıyor.
Bu kış 50 milyona yakm insa-
nın "açlık sınınna" geleceği he-
saplanıyor.
Sovyet halkı büyük bir dönü-
şümun şaşkınlığını yaşıyor.
Nukleer silahları bir yana ko-
nunca, bir zamanlar "siiper
devlet" diye anılırken, şimdi
"kalkınmakta olan ülkeler" sı-
nıfına girdiğini ve kışın olme-
mek için Batı'ya avuç açıp yiye-
cek yardımı dilenmek zorunda
olduğunu gorüyor. Kızıl Mey-
dan'ın "protest-dilenciieri", bel-
ki de bu buyük dramın canh ör-
neklerini gözler önüne seriyor.
Adil Doğançay
öldti
• Kültür Servisi — Ressam
Adil Doğançay (90)
Istanbul'da öldü. Adil
Doğançay'ın cenazesi yann
Selimiye Camii'nde
kılınacak öğle namazından
sonra Karacaahmet
Mezarlığı'nda toprağa
verilecek. 1900 yılında
Istanbul'da doğan Adil
Doğançay, sanat eğitimini
Eyup Askeri Ruştiyesi'nde
ve Harita Mektebi Âlisi'nde
tamamladı. Istiklâl savaşına
katılan Doğançay, sonraki
yıllarında yaptığı
resimlerinde doğadan
yararlandı. "En iyi hocam,
doğadır" diyen sanatçı, 60
yılı aşkın sanat yaşamında
çok sayıda sergi açtı. Adil
Doğançay, New York'ta
yaşayan oğlu Burhan
Doğançay ile birlikte
1955-1959 yılları arasında
"Baba-Oğul" adı altında
sergiler de açtı. 1963-1964
yıllarında New York'ta
açılan karma sergilere yapıt
veren sanatçının resimleri
Türkiye, Ingiltere ve
ABD'deki özel
koleksiyonlarda ve Ankara
ve Istanbul resim ve heykel
muzelerinde yer alıyor.
'Kreş
yıkılfnamalı'
• İstanbul Haber Serrisi
— Sanyer Halkevi Yönetim
Kurulu Başkanı Yılmaz
Yaralı, Sanyer Belediyesi
kreşinin yıkılması karannın
savunulacak bir yanı
olmadığını söyledi. Yılmaz
Yaralı, dün yaptığı
açıklamada kreşin
yıkılmasını istemediklerini
beürterek kararın yeniden
gözden geçirilmesi
gerektiğini söyledi. Kreşin
yıkılması değil daha çok
kreşlerin açılması
gerektiğini belirten Yaralı
şöyle dedi: "Bu sorun
kişiler ya da belediyeleT
arasında bir çekişme
konusu olmayacak kadar
önemlidir. Işçüerin,
memurlann, kısacası
emekçi çocuklann
korunduğu ve eğitüdiği bir
yuvanın yikılmak istenmesi,
sosyal demokrat
belediyelerin 'önce insan'
anlayışı ile de
çeüşmektedir!'
AnaBaba
Okuhı
• tstanbu) Haber Servisi
— Modern Eğitim Fen
Dershanesi'ni (MEF)
öğrenci velilerine yönelik
Ana-Baba Okulu açıldı.
Dershanede öğrenim gören
öğrencilerin velilerinin
katılabileceği Ana-Baba
Okulu'na veliler ücret
ödemeyecekler. Aile ve
eğitim kurumunun
birbirini bütunlemesini
amaçlayan okulda
konunun uzmanlan ile
veliler bir araya gelecek.
Okul, hafta içi günlerde
MEF'in Beşiktaş, Kadıköy
ve Baku-köy şubelerinde,
hafta sonları da Yıldız
Sabancı Ilköğretim
Okulu'nda sürdurülecek.
Şişmanlık
kahtsalmı?
• ANKARA (ANKA) —
Şişmanlığın yuzde 70'inin
kalıtsal olarak çocuklara
geçtiği öne sürüldü.
Kanada'nın Quebec
kentindeki Laval
Üniversitesi
araştırmacılanndan Dr.
Claude Bocuhard,
şişmanlann en az yüzde
70'inin, kalıtsal olarak
aldıkları kalorileri
yakamayarak doğmdan yağ
dokusuna çevirdiklerini
belirtti. Bouchard, 120 gun
sureyle toplam 84 bin aşın
kalori verilen aynı yumurta
ikizi uzerinde yaptığı
deneyler sonucu, ikizlerin
her birinin aynı oranda kilo
aldıklarmı gösterdi.
Azerbaycan'a
millibayrak
• MOSKOVA (AA) —
Azerbaycan Devlet Başkanı
Ayaz Muttalibov, dün
yayımladığı bir
kararnameyle cumhuriyetin
adının "Azerbaycan
Cumhuriyeti" olarak
değiştirildiğini ilan etti.
Böylece "Sovyet Sosyalist"
sözcüğü atıldı. Kararnameye
göre cumhuriyetin yeni
bayrağı da yukarıdan
başlayarak mavi, kırmızı ve
yeşil üç bant üzerine ay ile
sekiz köşeli yıldızdan
oluşan, Mehmet Emin
Resulzade'nin önderliğinde
1918 yılında kurulan
Azerbaycan Demokratik
Cumhuriyeti'nin bayrağı
olacak. Bu bayrak,
Azerbaycan Halk
Cephesi'nin simgesi olarak
benimsenmişti.