22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı Cumhunyn Maıbaacıhk ve Gazetecılık Türk Anonım Şırkflı adına Naalir N«U % Genel Vayın Muduru Hıs*a Ccaul, Muessese Muduru Emhtt UfakbcB, Vaa Işlcn Muduru Okw> Goncnla, # Haber Merken Muduru Yslcııı BI)«T, Sa>fa Duzenı Yöoeımenı AM Aar 0 Temstlcıler ANRİ.RA M,rotlT«n, IZMIR HünMI Çeltaüuni, ADAN* Is Polmk» Cdri hşbcc*. D>5 Habnkr tJT«- »*ı. Elonomı Cofiz Tartaa, I; Smdık» Şakna Kancı Kul'ur Crt.l l « ı Isunbuı Hafierkn Kcaul UtMu Einım Geacn Şvlaa. Yun Hıterlen •>«*! Dofıa. Spor Danumam AMalkMır i n U a . Dızı Yuıtar b m ÇjJukM, Ajaşlıt™. Şakla Mn Oludunc AMallaa Ymneı 9 kocrtmılör AkaM t » * a £ Malı Ijkr En>| E/kal 0 Muhasrt* taiou *«rr 0 But;t Planlımı Se»|l Oıı»ı«»ı |i ,jtt % Rcklam V » Tom £ Ek Ya,,olar Halya Ak>ol # 1dan H.«rta Ganr 0 ls ]«mt ÖMn ÇeKk 0 Bılgı Islem \al I m 0 Pmonel Serfi •o<uacx>|hi ftu J.ruj» Baskan Nadlr \xh <*UY Akkd. Yılpa k r » . H o a Oanl. Hlkan ÇMtakıj», Ok«5 GMKUİL L | W H a n . Utaa Sdçvk. Mı Sınota, \howl Taa &UO/T vr Krjoıı Cumhuny« U&tbaaaJjk vc Gazetealtk T.A Ş. Turk Ocajı C»ıl 39/41 Ca4*lo|lıı' 34334 İH PK 2 » lıtınbul Td 512 05 05 (20 htı). TMoı 22246. F»: (1) 52. «0 72 0 Snmtor Aakn: Z«* CflUln Blv InkıUp S. No I9'4 Td 133 II 41-47 Tdo. 42344, Fu. (4) 133 C< 65 0 !»•»- H Zıya Bh 1352 S. 2/3, Tel 13 12 30, Ttta 52359, F«ı (51) » 53 <0 inOnü C«l 119 S. No 1 Klt 1 Td I» 37 52 (4 hll). Tdoı «2IÎ5. Fl» (71) I» 25 7» C< 65 TAKVİM: 2 ARALIK 1990 tmsak: 5.31 Ouneş: 7.03 Öğle: 11.58 lkmdi: 14.22 Akşam: 16.43 Yatsı: 18.09 1991 yazınınyıldızı, bebek tulıımu bir THİERRY MUGLER'in mavi-beyaz kareli tulum takımı. NECLÂ SEYHUN Yok, hepsi "Devlet malı deniz, yemeven domuz!..". gibi vatandaşlıktan (!) çıkarılması düşunülen cinsten muar atasözlerinden cfeğil. Içlerinde pek derli toplu, pek akh başında, pek eğiticı, yol gösterici olanlan da var. Orneğin: "Sakla samanı, gelir zamanı" bunlardan biri işte. Bu sözü sanki moda dunyası için söylemiş atalanmız. "Aman, demişler, atmayın bebeklik takımlannızı, tulumlannızı gün gelir, bir gece davetinde yiızüniizü ağartır!.." Ağartır tnı?.. Jean-Paul Gaultier, Thierry Mugler, Popy Moreni, Dorothee Bis ve Prada'ya göre evet. Çocuk tulumları yeni mevsimin yıldızları onların açısından. Başkaları istedikleri kadar 'Ağartmaz, yüz kızartır" diye tutturadursunlar, saz onların elinde. Yaz türküsunu istedikleri gibi söylüyorlar. Tulum, günun 24 saatinde gündemde. Şu paçası, büzgülü yeni gözde, nerelerde, kimde, nasıl kuUaıulıyor bir göz atalım. Modacı Prada onu çok rahat bir gündüz giysisi olarak sunuyor. Beyaz pamukludan, poplinden, ince ketenden yapıyor örneğin. Üstüne de çarpıcı renkte, beli birkaç parmak açıkta bırakan bir bluz, bir tişört. Mor, kırmızı, guneş sansı, fıstık yeşili... Matsuda, tulum, kolsuz tişört ikilisini bir de kısa kollu, içe giyilen jeffaf üçuncü parça, bir bluzla tamambyor. Onun da rengi daha bir başka. Dorothee Bis, tulum soz konusu olduğunda emprimeleri yeğliyor. Üstu iri siyah puanlı sapsarı bir tulum seçiyor. Üstüne yuvarlak açık yakalı, kolsuz siyah bir bluz. Belde siyah rugan bir kemer. Bayağı şık!.. 'Bu yıl paratoner gibi basının şimşeklerini üstüne çeken, yerden yere vurulan unlü, gözde modacı Jean-Paul Gaultier de emprime tulumculardan. Onun tulum modelleri, daha da bir çılgın. Fermuarh, karnı açıkta bırakan, göğsu kıvır kıvır volanlı bluzlarla giydirdiği külot boyundaki emprime tulum modellerini, dizlerin üstüne kadar çıkan renkli çoraplarla tamamlıyor. Canınız çekerse böyle bir kıyafetin üstüne başınıza Ustü güllerle ya da kirazlarla bezenmiş tullü şık bir şapka da oturtabiliyorsanız. Ama... Daha ciddi tulumları da yok değil hani. Klasik keten bir ceketin altına bir tulum giyip başınıza da bir kasket geçirdiniz mi, herkes sizin Ganltier'den giyindiğinizi sanır. Modada sıradışı dikkat çekecek bir şeyler olacak da Thierry Mugler orada olmayacak. Bu ne mumkün?.. O da katılıyor elbette dolu dizgin bu çocuk tulumları kervanına. Ama ne var ki onunki her zamanki gibi biraz değişik. Taklidl zor. Hele bebeğın dolabını açıp tülumunu giymekle hal olacak gibi değil iş. Bir defa modacı özel kumaşlar kullanıyor bu iş için. Boncuk mavisi ve beyaz bir kareli pamuklu seçiyor örneğin. Masa örtülerini anımsatan türden. Üstte hizmetçi önlükleri biçiminde bir kup. Omuzlar askıh. Ve model çıplak tene giyiliyor. Yanlar ve sırt iyıce açık. Modelin önünde beyaz parlak plastikten bir kup. Başta mavi-beyaz kareli kumaştan bir kovboy şapkası. Ellerde beyaz plastikten konçları delikli, çiçek desenleri ile parlak eldivenler. Yok, tulumda da Thierry Mugler'i taklit etmek olanak dışı. Canı çok çeken, bastırıp parayı alacak. Başka yolu yok. Hiç kuşku yok. Çılgın bir yaz olacak önumüzdeki. Ne bacaklar, ne boy, ne yurek isteyecek!.. Evet, 'sakla samanı..." Modanın ana kuralı bu... Ne sürprizlerle dolu geleceği belli mi? Perşembenin gelişi çarşarnbadan hiç de garanti değil, bu değişik dünyada. Onun için atasözune uyup saklamak gerek. Elinize ne geçerse saklayın. Bebeğin tulumu, zıbını, takkesi, büyükannenin şalı, dedenin uzun d'onları, yelekleri, bilmem hangi kuşaktan falanca teyzenin balenli korseleri... Zamanı gelmeyen saman mı var modada?... DORETHEE BİS Siyah ve san kanşımı tulum takımlardan yana. Açlık tehlikesi SSCB'ye Amerikan yardımı Bush, Sovyetler'e krediyi kısıtlayan anlaşmayı kaldırıyor. llk Alman yardımı Rusya'da dağıtılmaya başlandı. Dış Haberler Servisi — Sovyetler Birliği'nde açlık tehlıkesine karşı yardımlar akarken Leningrad'da dün 2. Dunya Savaşı'ndan bu ya- na ilk kez karne uygulaması başlatıldı. ABD Başkanı George Bnsh, Moskova'nın en çok kayrılan ülke statüsünu kal- dıran, ticari kredileri durdu- ran 1974 tarihli Jackson- Vanik Yasası'run kaldınlma- sını teklif edeceğini açıkladı. Litvanya, Estonya ve Le- tonyalı parlamenterler, Sov- yet askerlerine tam yetki ve- rilmesi ile diğer açıklamala- n göruşmek üzerç Vilnius'ta bir araya geldiler. AP'nin haberine göre ilk Alman gıda yardımı Sovyet- ler Birliği'ndeki kimsesizlere ve hastanedeki çocuklara da- ğıtılmaya başlanırken Vıya- na'dan 100 bin gıda paketi gönderileceği açıklandı. ABD, ttalya ve kuzey ülke- lerindeki kuruluşların da gı- da yardımı yapacaklan belir- tilirken Leningrad'da dün Iküıci Dunya Savaşı'ndan bu yana ilk kez karne uygula- ması başlatıidı. Son birkaç aydır saatlerce kuyrukta beklemeden her- hangi bİT gıda maddesinin alınamadığı Çarlık dönemi başkentinde, alınan önlem "minimum düzeyde gıda saglanmasının garanti altına ahnması" olarak değerlendi- riliyor. AFP'nin haberine göre ge- çen çarşamba gününden be- ri Leningrad'da kayıth kişi- lere karneleri dağıtılıyor. Karne sahibi, son uygulama- ya göre ayda 1.5 kilo çiğ et, bir kilo işlenmiş et, bir kalıp yağ, az miktarlarda yemek- lik yağ, buğday, diş macunu ve tahıl alabilecek. Viyana Belediye Başkanı Helmut Zilk, kentinin Sov- yetler Birliği'ne 2 milyon do- İar yardım yapacağını açık- ladı. KızılMeydan'ın hemen karşısında etnik çatışmadan kaçanlar, evsizler, işsizler, gecekondu kurup oturmıışlar Kremliırde'barakalarcumhuriveti'Yelene îvanovna 42 yaşındaki bir Rus kadım. Bakü'deki çatışmalarda Kızıl Ordu tanklan evini yıkmış. Kocası ve 4 çocuğu ile Moskova'daki akrabalarının yanına gelmiş. Evsiz kaldığı için 6 yaşındaki oğlu ile Kızıl Meydan'daki protesto çadırlannda yaşıyor. Yetkililerden barınacak yer istiyor. KEREM ÇALIŞKAN MOSKOVA — Kızıl Mey- dan'ın şapkalı kuleleriyle ünlu bazilikasını geçip sola dönunce, inanılmaz bir görüntü ile karşı- laşırsınız. Moskova'nın en bu- yük otellerinden "Rossiya"nın önundeki parkta, derme çatma barakalardan oluşan bir "gece- kondu mahallesi" kurulmuştur. Kontrplak ve tahtalarla çatıl- mış, naylonlarla ortülmûş bu barakalann birinden çıkan soba bacasının tüttüğunü görursü- nuz. Arada soğuktan korunmak için sımsıkı örtülmuş çadırlar da vardır. Ve bütün bu çadırların, barakalarm etrafı, pankartlar, bez afişler, karikatürler ve yaza- larla donatılmıştır. Yağmur, sulu kar ve rüzgâr, naylonla korunmaya çalışılan pankartlardaki yazılan yer yer silmiştir. Ama bazen Kiril alfa- besiyle Rusça, bazen Latin alfa- besiyle îngilizce yazılmış bu pankartlarda bir çığlık ve yaka- rışı duyarsıruz. Protesto merkezi t Rossiya Oteli önünde oluşan bu "baraka cumhuriyeti", Sov- yetler Birliği'nde yaşanan büyük toplumsal dramı simgeleyen bir protesto merkezidir. Son za- manlarda sistemin hışmına uğ- rayan, dönüşümler ve değişim- ler sonucu kenara itilen, açıkta kalan insanlar gelip buraya sı- ğınrruştır. Kimler yoktur ki burada: Özbek-Kırgız çatışmasında yer- lerinden, yurtlanndan kovulan Orta Asyalılar, Ukrayna'da Ka- tolik kilisesinden olduğu için komun evinden atılanlar, Ermeni-Azeri çatışması sırasın- da Karabağ'dan kaçan Ermeni- ler, işyerlerinde başlayan ozerk- leşme sonunda işsiz kalanlar, Moskova'da belediye kolektif e\r leri satmaya başladığı için ev- siz kalanlar, bütun bunlann öte- sinde toplumun kıyısında yaşa- yan "marjinal üpler", daha ön- ce psikiyatri tedavisi görenler, iş- ten kovulup başka iş bulama- yanlar. Bütün bunlar Rossiya Oteli önünde kurulan "Baraka- lar Cumhuriyeti"nin yurttaşla- rıru oluştunır. Bu insanlar çadırlann, köpek kulubesinden biraz irice kulübe- lerin önundeki pankartlann ya- nına bir konserve kutusu ya da bir karton kutu koyarak gelip geçenden ve turistlerden "yardım" isterler. Sovyetler'de- ki büyük kaos bir tür "protest- dilenciler" kesimi yaratmıştır burada. Neden başka yerde değil de Kızıl Meydan'ın karşısında ku- rulmuştur bu protest- gecekondular? Bu işin başlangı- cı, Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin yaz aylannda yapılan 28. Kongresi'ne uzanıyor. O sı- rada taleplerini yonetime ilet- mek isteyen "mağdur" durum- daki insanlar Kremlin girişinde birikmeye çalışmışlar, ancak po- lîs bunları oradan sürup atmış- tı. Daha sonra bu insanlar, par- ti delegelerinin kaldığı otel Ros- siya'nın önünde toplandılar. Po- lis önce onlan buradan kovala- dı, ancak Moskova Kent Sovye- ti'nin polislere "miidafaale etmeyin" uyansında bulunması üzerine, protestocular burada önce bir iki çadır kurdular. Da- ha sonra gelen başkaları da bu- rada yerleşmeye başladı, evsizler surekli kaLabiimek için kulübe- ler oluşturdular ve "Barakalar Cumhuriyeti" böyle doğdu. Polis kanşmıyor Şimdi polisler buradaki in- sanlara karışmıyor, onları bu mezbelelikten, bu yurek karar- tan gecekondulardan atıp, mey- danı temizlemek için "henıiz" bir çaba göstermiyorlar. Belki merkez ile Moskova Kent Sov- yeti arasındaki çatışma nedeniy- le, belki de Kremlin yönetimi "Batı ne kadar demokrat oldu- gumuzu görsiin" diye duşündü- ğü için bu protesto merkezi bu- tün perişanlığı ile koskoca Sov- yetler Birliği'nin başkenti Mos- kova'nın göbeğinde öylece duru- yor. Belki de yöneticiler buradaki insanlann soğuk ve kar nedeniy- le kendiliğinden dağılıp gitme- sini bekliyorlar. Ancak protes- tocular yavaş yavaş kulubelere soba da kurmaya başladıkları için pek kendiliklerinden dağı- lacağa benzemiyorlar. Gece otele dönerken baraka- lardan yükselen bir çocuk ağla- ması, insanın yüreğini burkan gerçek bir trajedi gibiydi. Bura- da gerçekten çocuklanyla birlik- te, başvurabilecekleri son kapı da yüzlerine kapanmış insanlar yaşıyordu. Daha sonra bir Azeri dostun aracıuğı ile barakalar önünde gezinirken gördüğum temiz yuz- lü bir çocuğun annesi ile konuş- tum. İşte öyküsu: Adı Siçov a Yelene İvanovna. 42 yaşında. 4 çocuğu var. Beşin- cisine hamile imiş (karnını gos- teriyor). Moskova Enstitüsu'nde Energetic oğrenimi görmüş, an- cak çahşmıyormuş, ev kadınıy- mış. Daha önce kocası ve çocuk- ları ile birlikte Azerbaycan'da Baku'de yaşıyorlarmış. Ocak ayında Kızıl Ordu'nun Bakü'ye girmesi sırasında tankların atışı nedeniyle oturduklan ev yıkıl- mış. Baku'de sıkıyönetim komu- tanlığı ve Azeri yetkililere yap- tığı başvurular sonucsuz kalmış. Kocası ile birlikte Moskova1 ya akrabalarının yanına gelmek zorunda kalmışlar. Eşı halen ge- celeri istasyonda vagon boşaltıp para kazanmaya çahşıyormuş, gündüz de diğer çocuklarla meş- gul oluyormuş. Kendisi de 6 ya- şındaki oğlu "Paşa" ile burada protestosunu sürdürüyor ve Moskova Kent Sovyeti'nın ken- disine barınacak bir yer goster- mesini istiyor. Raisa Gorbaçov'a 4 mektup yazmış. Moskova kent yöneticileri Popov ve Stankeviç'e KIZIL MEYDAN GETTOSU - Kızıl Meydan ve Kremlin'in karşısındaki bu 'getto'ya polis şimdilik kanşmıyor. Sovyetler Birliği'ndeki büyük çöküş' altında ezileıüer burada kurduklan barakalarda yaşarken ilgililerinilgisiniçekip sığınacak bir yer saglamaj'a calışıyorlar. (Fotoğraf: Sternj Üstte Yelene ivanovna ve 6 yaşındaki oğlu 'Paşa'. (Fotoğraf: Kerem Çalışkan) de defalarca başvurmuş. Ancak şimdiye kadar hiçbir sonuç ala- mamış. Şimdi burada ilgililerin ilgisini bekliyor... Sovyetler'de insanlar roman- lann yazmaya yetişemeyeceği bir hızla gerçek ve buyuk dramları yaşıyorlar. Yıllardır biçim olarak bile ol- sa asgari ve zor şartlarda sürdü- rulen "sosyal koruma" önlem- leri de bir bir yıkılıyor. Bu kış 50 milyona yakm insa- nın "açlık sınınna" geleceği he- saplanıyor. Sovyet halkı büyük bir dönü- şümun şaşkınlığını yaşıyor. Nukleer silahları bir yana ko- nunca, bir zamanlar "siiper devlet" diye anılırken, şimdi "kalkınmakta olan ülkeler" sı- nıfına girdiğini ve kışın olme- mek için Batı'ya avuç açıp yiye- cek yardımı dilenmek zorunda olduğunu gorüyor. Kızıl Mey- dan'ın "protest-dilenciieri", bel- ki de bu buyük dramın canh ör- neklerini gözler önüne seriyor. Adil Doğançay öldti • Kültür Servisi — Ressam Adil Doğançay (90) Istanbul'da öldü. Adil Doğançay'ın cenazesi yann Selimiye Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verilecek. 1900 yılında Istanbul'da doğan Adil Doğançay, sanat eğitimini Eyup Askeri Ruştiyesi'nde ve Harita Mektebi Âlisi'nde tamamladı. Istiklâl savaşına katılan Doğançay, sonraki yıllarında yaptığı resimlerinde doğadan yararlandı. "En iyi hocam, doğadır" diyen sanatçı, 60 yılı aşkın sanat yaşamında çok sayıda sergi açtı. Adil Doğançay, New York'ta yaşayan oğlu Burhan Doğançay ile birlikte 1955-1959 yılları arasında "Baba-Oğul" adı altında sergiler de açtı. 1963-1964 yıllarında New York'ta açılan karma sergilere yapıt veren sanatçının resimleri Türkiye, Ingiltere ve ABD'deki özel koleksiyonlarda ve Ankara ve Istanbul resim ve heykel muzelerinde yer alıyor. 'Kreş yıkılfnamalı' • İstanbul Haber Serrisi — Sanyer Halkevi Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Yaralı, Sanyer Belediyesi kreşinin yıkılması karannın savunulacak bir yanı olmadığını söyledi. Yılmaz Yaralı, dün yaptığı açıklamada kreşin yıkılmasını istemediklerini beürterek kararın yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi. Kreşin yıkılması değil daha çok kreşlerin açılması gerektiğini belirten Yaralı şöyle dedi: "Bu sorun kişiler ya da belediyeleT arasında bir çekişme konusu olmayacak kadar önemlidir. Işçüerin, memurlann, kısacası emekçi çocuklann korunduğu ve eğitüdiği bir yuvanın yikılmak istenmesi, sosyal demokrat belediyelerin 'önce insan' anlayışı ile de çeüşmektedir!' AnaBaba Okuhı • tstanbu) Haber Servisi — Modern Eğitim Fen Dershanesi'ni (MEF) öğrenci velilerine yönelik Ana-Baba Okulu açıldı. Dershanede öğrenim gören öğrencilerin velilerinin katılabileceği Ana-Baba Okulu'na veliler ücret ödemeyecekler. Aile ve eğitim kurumunun birbirini bütunlemesini amaçlayan okulda konunun uzmanlan ile veliler bir araya gelecek. Okul, hafta içi günlerde MEF'in Beşiktaş, Kadıköy ve Baku-köy şubelerinde, hafta sonları da Yıldız Sabancı Ilköğretim Okulu'nda sürdurülecek. Şişmanlık kahtsalmı? • ANKARA (ANKA) — Şişmanlığın yuzde 70'inin kalıtsal olarak çocuklara geçtiği öne sürüldü. Kanada'nın Quebec kentindeki Laval Üniversitesi araştırmacılanndan Dr. Claude Bocuhard, şişmanlann en az yüzde 70'inin, kalıtsal olarak aldıkları kalorileri yakamayarak doğmdan yağ dokusuna çevirdiklerini belirtti. Bouchard, 120 gun sureyle toplam 84 bin aşın kalori verilen aynı yumurta ikizi uzerinde yaptığı deneyler sonucu, ikizlerin her birinin aynı oranda kilo aldıklarmı gösterdi. Azerbaycan'a millibayrak • MOSKOVA (AA) — Azerbaycan Devlet Başkanı Ayaz Muttalibov, dün yayımladığı bir kararnameyle cumhuriyetin adının "Azerbaycan Cumhuriyeti" olarak değiştirildiğini ilan etti. Böylece "Sovyet Sosyalist" sözcüğü atıldı. Kararnameye göre cumhuriyetin yeni bayrağı da yukarıdan başlayarak mavi, kırmızı ve yeşil üç bant üzerine ay ile sekiz köşeli yıldızdan oluşan, Mehmet Emin Resulzade'nin önderliğinde 1918 yılında kurulan Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti'nin bayrağı olacak. Bu bayrak, Azerbaycan Halk Cephesi'nin simgesi olarak benimsenmişti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle