03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/16 2 ARAL TK 1990 AIDS'E KARŞI GÖSTERİLER — Dnnya AIDS Günü ne- deniyle diin birçok iilkede AIDS'in tehlikeleri ve bu öldürü- cü hastalıktan konınmanın yollarının anlatıldıgı toplantılar ve paneüer düzenlenirken, çeşitli gnıplar da caddelerde AIDS'e karşı gösteriler >-aptılar. 200 AIDS'li hasla bulundugu sapta- nan Tayland'ın başkenti Bangkok'taki gösterilere askeri per- sonel, sağiık görevlUeri, ilkokul çocuklan, ögretmenler gibi toplumun çeşitli kesimlerinden kişiler katıldılar. (AFP) Semra Özal Washington'da WASHINGTON (AA) — Türk Kadınını Güçlendirme ve Tanıtma Vakfı Başkanı Semra Özal, VVashington'a geldi. Bayan Özal, Washington'da Tiirk- Amerikan Haftası'run açılışını yapacak ve hafta etkinliklerine katılacak. Ritz Carlton Oteli salonlann- da verilecek olan ve Bayan özal'ın açılışını yapacağı balo- da, Coşkun Sabah da bir kon- ser verecek. Hafta etkiniikleri çerçevesinde bugiin piyanist Me- ral Güneyman'ın, Georgetown Üniversitesi'nde resitali var. Ay- nı akşam, Türkiye'nin Washing- ton Büyükelçisi Niizhet Kande- mir'in vereceği resepsiyon ger- çekleşecek. Türkiye ve Türk kül- türünü tanıtıcı sergi ve konfe- ranslarla sürecek hafta çerçeve- sinde, Türk sereisi açılacak. NOEL TELAŞI — Bütiin Hıristiyan dünyası, bu ay sonnnda kutlanacak Noel yortusu hazıriıklarını sürdürüyor. Büyük kentlerde sokaklara dev çam ağaçlan, Noel Baba kukJalan yerieştiriUyor. Hong Kong'un göbeginde de bu dev Noel Ba- ba maketinin son hazırlıklan tamamlannuş. Birkaç gün için- de kent halkının gözlerini şenlendirecek. (Fotograf: AFP) Eğitimcüerin çelengine müdahale İstanbul Haber Servisi — İn- san Hakları Derneği'nin İstan- bul'daki sempozyumunda, Eğit- Sen ve Eğit-lş sendikalannın çe- lenklerinden polisin, sendika isimlerini zorla çıkarması tepki yarattı. İHD İstanbul Şubesi'nin düzenlediği "Karau Çalısanlan- nın Sendikalaşma Sorunu" ko- nulu panelde, güvenlik güçleri, yasallık tartışmasına konu olan Eğitim İşkolu Kamu Görevlile- ri Sendikası (Eğit-lş) ve Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğit-Sen)'e ait çelenklerden, sendika isimlerinin yazıldığı bantlan söktü. Salonda bulu- nanlar polisin tutumunu alkış- larla protesto ettiler. Eğit-Sen'in çelengine siyah bir bez geçirili- rek protesto sürdürüldü. FRST LADY TORUNLARIYLA — ABD Başkanı Bushi un eşi Barbara Bush, tornnlanna düşkünlüğüyle de tanını- yor. Birkaç günliik bir tatil için Beyaz Saray'a gelen iki tonı- nu 6 yaşındaki Sam ve 4 yaşındaki Ellie'yle biıiikte Barbara Bush, Noel hazırhklanna girişti. Bu arada Beyaz Saray bah- çesine her yıi geieneksel olarak dikiien dev Noel agacrnın te- pe yıldızını yerleştirmeyi de ihmal etmedi. (Fotograf: AFP) HABERLEREV DEVAMI OLAYLARIN Zonguldak'ta herkes sokakta ARDENDAKI GERÇEK (Baştarafı 1. Sayfada) cek sonuçlara ulaşabilecek ntidiı? Daha önce Vaşington'un Ha- fız Esad'a yakınlaşması çoğu ki- şiyi şaşırtmıştı. Oysa dış politi- kada "dostluk-düşmanük" duy- guları değil, çıkarlann çatışma- sı ya da çakışması ilişkileri yön- lendihr. Düşmanların dosta, dostların düşmana dönüştükle- ri çok göriilmüştür. Bu yalın ku~ rala sırt çevirenler çoğu zaman diiş kınklıklanna uğrayabilirler. önümüzdeki günlerde olayla- rın nasıl gelişeceğini tahmin et- mek çok güçtür. Ancak ne olur- sa olsun dış politikanın temel kuralmı göz ardı etmeden siya- set yürütmek ulusal çıkarlann gereğidir. Türkiye bu bakımdan "ihtiyatsız " davranmıştır. Ankara, Birleşmiş Milletler- in kararlarına uymakla birlikte, Vaşington'un yamaanda Sad- dam düşmanlığının ön safında görülmeyebilirdi. Genel bakış açısından bu izlenimin doğma- sı Özal'ın gereksiz konuşmala- rından kaynaklanmıştır. Eğer Saddam sağduyunun ge- reğini yerine getirebilecek bir adım daha atabilirse, Ortadoğu bunahmını barışçı yollardan çö~ züme dönük iyimserlik bugün- kü sonı işaretlerinden kurtu- labilir. Ne var ki bu olasılık gerçekleş- mese bile bir büyük devletin ya- macında, "kraldan çok krakılıkla" yürütülen dış poli- tikanın tuzaklarla dolu bir yot- da yürümek olduğu kamtlanmış sayılabilir. Çünkü büyük devlet kendi çıkarlarına göre bir ma- nevra yaptığı an, bağlı ve bağım- lı dış siyaseti körgüdüyle yürü- ten küçük ülkenin boşluğa düş- me tehlikesi doğacaktır. • • • (Baştarafı 1. Sayfada) sine ağırhk verdi. "Savaş iste- yenleri istemiyoruz. Irkçı Giiney Afrika yönetiminden kömiir it- hal edip kendi-maden işçisini aç- lıga mahkûm eden, Zonguldak kısıian sesler, coşkuyu azaitma- dı, 'Başkan nerede, işçi orada' sloganı ile Genel Maden-lş Baş- kanı nerede ise oraya peşinden gitti, sloganla ıslıkla çağrı yapa- rak, yeniden yeniden konuşma halkını gözden çıkaran, anaya- yapmaya zorladı. İşçi pazar gü- Denizer daha sonra işçiden de mağdur olduklarına işaret ede- rek memurlann, öğretmenlerin, üretici köylünün, esnafın sonın- ları üzerinde durdu. İşçinin me- muru, esnafı yanlanna çağıran sloganları arasmdâ, onların da sa, hukuk tsnımayan Özal git- nü olsun dinlenilmesi önerisini haklan için mücadele etmek gö- FARUK BİLDİRİCİ Akbulut yine devredışı j meden Türkiye kurtulamaz. Hakkınuz Zonguldak'a gelmez- se, Ankara'ya gidip, alıp getirecegiz" dedi. Genel Maden-lş'in grevine si- yasi partilerden, sendikalardan, çeşitli meslek örgütleri ve der- neklerden gelen destek dün yo- ğunluk kazandı. Ocak ağızlann- daki ve Zonguldak'ta doğal olu- şan mitinglere katılımla yapılan destek yanında, sendikaya hiç kesilmeyen ziyaretler ve telgraf- la başvurular, mesajlar yığıldı. Dün doğal miting niteliğinde- ki ilk büyük yürüyüş ve toplan- tı Üzülmez-Asma ocak başında gerçekleşti. Saat 10.00 sıralann- da Genel Maden-lş Başkanı Şemsi Denizer'in katılımı ve ko- nuşması ile mitinge dönüşen toplantıya işçiler gnıplar halin- de yürüyüşler ve sloganlarla ka- tıldılar. Birbirlerini alkış ve coş- kulu sloganlarla karşıladılar. Iş- çilerin Asma ocak ağzındaki do- ğal mitinginde hazır bulunan DYP milletvekilleri Ömer Ba- rutçu, Tevfik Ertemiz, Güneş Miiftüoglu, Şinasi Altıner adı- na bir açıklama yapan Köksal Toptan, hükümet ve Çankaya'- nın böylesine büyük bir sosyal patlamaya kulak tıkamakla çok büyük bir yanılgı içine düştük- lerini söyledi. "Hiç kimse bu kadar biiyük bir sosyal patlaraa- >ı görmezlikten gelemez. Gerçe- ği mutlaka göreccklerdir. An- cak onlar için çok geç olabilir" dedi. Günlerini, maden ocakların- da, karanlıkta, saatlerle yürüye- rek, kazma, kürekle en ağır iş- lerde çalışarak geçirmeye alışmış maden işçisi, grevin ikinci gü- nünde de evine girmedi. Günün tümünü yürüyerek mitinglerde slogan atarak, alkış tutarak ge- çirdi. yağmur, slogan atmaktan EVET/HAYIR OKTjffAKBAL (Baştarafı 2. Sayfada) sin'in öncülüğüyte, Kültür Bakanı Sayın Zeybek'in ilgisi ve yardımlarıyla böyle bir toplantıyı gerçekleştirebileceğiz. Hin- distan'dan, Mısır'dan, Irak'tan, Cezayir'den. Lübnan'dan, Ja- ponya'dan, Tunus'tan, Angola'dan, Kenya'dan, Azerbaycar^ dan, Filipinler'den, Afganistan'dan, Moğolistan'dan vb yazar- lar, şairler TYS'nin konuğu olacaklar. Aralık ayının 5'inde ül- kemize gelecek olan bu yazarlar 6 ve 7 aralık günleri yapıla- cak sempozyumlara katılıp düşüncelerini, görüşlerini açık- layacaklar. Ayın 9'unda da Ankara'ya gidilecek, orada düzen- lenecek bir sanat gecesinde de bulunacaklar. Sempozyumun iki ana konusu var. Biri, Değişen Dünya- da Yazarın Yeri; öbürü, Telif Haklan Sorunları... Bu konular- da Melih Cevdet Anday, Necati Cumalı, Aziz Nesin, Osman N.Karaca, Ali Sirmen, Adnan Özyalçıner, Alpay Kabacalı, De- mirtaş Ceyhun, Bekir Yıldız ve Ataol Behramoğlu bildiriler su- nacaklar. Bu bildiriler dört dilde yayımlanacak. Gördüğünüz gibi, bir yazarlar şöleni yaşayacak İstanbul ve Ankara sanatseverleri... Bugüne dek ilk kez Asya'nın, Af- rika'nın ünlü edebiyatçıları bir araya geliyor; Türk yazarlarıy- la, en önemlisi de Türkiye'nin sanatsever okurlarıyla tanışı- yor. Bildiğiniz gibi, Aziz Nesin'in de 75. yaşını bir kez daha hep birlikte kutlayacağız. Bütün çağrılı edebiyatçıların yer alaca- ğı sanat ve müzik gecelerinde... Sempozyuma tüm sanat- severler çağrılıdır. Atatürk Kültür Merkezi'nin konser salonu- na giriş serbesttir. Ama istanbul'da Zeytinburnu'ndaki Abdi İpekçi Salonu'nda yapılacak toplantıya girmek ise TYS'ye yapılacak bir bağışla sağlanacaktır. TYS kurulduğü günden bu yana, yani on beş yıldır, sağlam bir merkez yapısına ka- vuşamadı. Dalan'ın, Sözen'in bu konuda verdikleri sözler bir türlü gerçekleşemedi. Dünyanın her yerinde büyük kent be- lediyeleri kendi yazarlarına, sanatçılarına eiden gelen yardı- mı esirgemez. Ne yazık ki İstanbul Belediyesi aylardır olum- lu bir çözüme ulaşamadı. Bunda sayın başkanların suçu yok, birtakım yanlışlıklar, talihsizlikler bunun sorumlusu desek her- halde daha doğru olacak... İstanbul ve Ankara'daki sanat gecelerine Asyalı, Afrikalı edebiyatçı dostlar şiir ve yazılarıyla katılacaklar. Ayrıca TYS'nin çağrısını içtenlikle kabul eden Theodorakis, Nükhet Duru, Genco Erkaİ, Müjdat Gezen, Cihat Tamer, Ercan Yaz- gan, Dilek Türker vb. sanatçılar da katkıda bulunacaklar. Aziz Nesin, sayısı yaşını aşan yapıtlarıyla günümüzün en önemli sanatçılarındandır. Pek çok baskı yapmış öyküleriy- le, romanlarıyia şimdiden anıtlaşmış bir kişi... İstanbul ve An- kara'da düzenlenen sanat gecelerinin baş konuğu, daha doğ- rusu bu gecelerin onur kişisi Aziz Nesin'le ilgili konuşmaları hem çağrılı dostların, hem de sanatsever halkımızın önemle izteyeceklerini biliyorum. Bu sanat gecelerinde İlhan Selçuk- un da Aziz Nesin'le ilgili konuşmalar yapacağını eklemek is- terim. • 'Amaaaa, hiç inanmadığım bir şey olsa da, bir daha doğ- sam, yeniden gelsem bu yeryüzüne, seçeceğim başka yol yok. Yine böyle; yine böyle çalışmanın mutlu yorgunluğu için- de tükenip gitmek isterim" diyen bir yazara, yüzden çok ya- pıt vermiş ve daha da verecek olan Aziz Nesin'e ve onun gi- bi tüm yaşamını sanata, yazına adayan kişilere ne yapıisa azdır. 6 ve 7 aralık günlerinde AKM'de, 8'inde Abdi İpekçi Salonu'nda, 10'unda da Ankara'daki sanat şölenlerimizde tüm sanatsever dostlarla buluşmak üzere... de reddetti, bugün için de Zon- guldak'ta yapılacak bir miting için randevulaşıldı. Sürekli so- rtılan 'Ankara'ya Zonguldak'- ın yürümesi' konusunda inisiya- tif başkana bırakıldı. Asma'daki mitingten biz araçla Zonguldak'a dönerken orada başkanlannın konuşaca- ğım duyan bir kısım gruplar hâ- lâ Asma'ya doğnı yürüyorlardı. Sonra Asma'da toplanmış gnıp- la birlikte kavuşarak hep bir arada iki saati bulan bir yürü- yüşle Zonguldak'a peşimizden geldiler. Diğer yandan da Koz- lu bölgesi işçisi kendi ocak ba- şında toplanmış, ayrı bir kol olarak yine saatleri bulan bir yürüyüşle, coşkulu sloganlarla Zonguldak'a gelmişti. Sendika- nm diğer yönetim kunılu üyeleri ise çok daha uzakta olan Amas- ra ocak başına giderek orada düzenlenen bir başka doğal mi- tinge katıldılar. Ve saat 13.30'dan sonra Genel Maden- lş'in Zonguldak Merkez'deki bina önü bir kez daha, on bini aştığı tahmin edilen bir kalaba- lıkla yeniden miting alanı oldu. Kentin ana caddelerinde sürek- li bir yandan diğer yana yürü- yüş turları yapan işçiler halktan tam destek alırlarken 'tşçi bu- rada, esnaf nerede, memur nerede 1 çağrıları ile dayanışma- larını pekistiriyorlardı. -j •JUIU.IO..- Sendika merkezinin sokağma paralel iki sokağı daha dolduran coşkulu ve araJıksız slogan atan işçilere megafonla bina camın- dan hitap eden Genel Maden-lş Başkanı Şemsi Denizer, işçiyle karşılıklı konuşma, soru yanıı ya da yineleme biçiminde süren konuşmasında eleştirileri yine Çankaya'dan yönetilen hükü- met politikalarının bütününe yöneltti. Irak'tan (baştarafı 1. Sayfada) tır" dedi ve Amerikan yönetimi- nin, bu iki sorunu birbirine bağ- lamayı baştan beri reddettiğini anımsattı. Öte yandan, Irak Dışişleri Müsteşarı Nizar Hamdun, dün akşam, Bağdat'ta ABD işgüde- ri Joseph Wilson ile görüştü, ancak görüşmenin içeriği hak- kında bilgi verilmedi. Bu arada Irak gazetelerinin dünkü sayılarında, Başkan Bush'un görüşme önerisine iliş- kin hiçbir yorumun yer alma- ması dikkat çekti. Reuter'in r-i- berine göre, Irak basını, "yasadışı" olarak niteledikleri BM Güvenlik Konseyi karanna sert eleştiriler yöneltirken, Bush'un önerisine ilişkin bir yo- rum getirmedi. Diplomatik kaynaklar, Bağ- dat yönetiminin, Bush'un öne- risine 20 saate yakın bir gecik- meyle yanıt vermesine dikkat çekiyorlar. Kaynaklar, Saddam yönetiminin bu tutumunun, "ABD ile işbirliğine hevesli" görünmemek ve kararlılık gös- terisinde bulunmak biçiminde yorumlanabileceğini belirtiyor- lar. İZMİR HİPODRÖMUNDAN 1. KOŞU: F: Kaşif (2) P: İlkal (1) S: Azimlikız (5). 2. KOŞU: F: Avraşa (1) P: Or- han II (2) S: Tatlıcadı (4). 3. KOŞU: F: Balkızım (1) P: Ha- nağası (2) S: Sıdıka (4). 4. KOŞU: F: Kalamış (7) P: Gül- torun (6) P: Sünerbey (5) S: Si- pahi (4). 5. KOŞU: F: Boğaziçi (3) P: Beybaba (1): S: Şahin 116 (4). 6. KOŞU: F: Taşkentli (10) P: Onurhan (1) P: Gönül 2 (3) P: Şımarık (11) S: Doğanbatur (7). 7. KOŞU: F: Balalayka (2) P: Muratşah (3) S: Dumlupınar (1). G.1 1 2 3 7 10 11 G2 1 2 3 S 7 10 11 G3 1 2 3 5 7 10 11 y G4 1 2 3 5 7 10 11 w X G5 1 2 3 S 7 1O 11 y y V GJ6 T 2 j 3 5 7 V 11 revleri olduğunu anlattı. Üretim kaybı TTK Genel Müdür Yardımcı- sı Vahit Çelikel de AA muhabi- rine verdiği demeçte önceki sa- bah başlayan grevin 2. günün- de kurumun zararının 4.5 mil- yar lirayı aştığını, 2 günlük üre- tim kaybının 22 bin ton dolayın- da olduğunu söyledi. Bu arada Maden Mühendis- leri Odası Zonguldak Şube Baş- kanı Enver Karaçam Zonguldak havzasında 10 kilometre uzun- luğunda "ayak" adı verilen üre- tim yeri bulunduğunu büdirerek bunlann belirli aralıklarla bakı- mının yapılması gerektiğini be- lirtti. Karaçam, bu bakım yapıl- madığı takdirde grevden önce- ki tahkimat ne kadar sağlam olursa olsun kimi ayakların 1 hafta ile 15 gün içinde çökme tehlikesiyle karşı karşıya gelece- ğini ifade etti. Kozlu Ihsaniye 8. Kartiye'de dün yangın çıktı. Baraj yönte- miyle söndürme çalışmalarına başlandı. ABANT — Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Karadeniz'de kı- yısı olan 4 ülkenin ekonomik iş- birliğinin tartışılacağı toplantı öncesinde hazırlıklan gözden geçirmek üzere 3 bakan, bürok- ratlar ve işadamları ile Abant'- ta bir araya geldi. Abant'taki toplantıya kabinesinden üç ba- kanın katılmasına rağmen Baş- bakan Yıldınm Akbulut'un çağ- nlmaması dikkat çekti. Ankara'dan saat 12.00'de ha- reket eden Özal ve beraberinde- kilerin bulundugu araç konvo- >oınu Kızılcahamam girişinde il- çe yöneticileri ve vatandaşlar karşıladılar. Özal buradaki kar- şılamadan sonra montunu çıka- rarak BMW marka makam ara- cının direksiyonuna geçti. Tişört ve spor bir pantalon giyen Özal'ın yanına da Dışişleri Ba- kanı Alptemoçin oturdu. Özal, makam aracını Abant'a kadar 120-150 kilometre süratle kullandı. Abant Palas Oteli'nde Özal'ı devlet bakanları, Mehmet Ya- zar, Işın Çelebi ile bürokratlar ve işadamlan karşıladılar. Haf- ta sonunu geçirmek üzere otele gelenler de Özal'a alkışlayarak tezahürat yaptılar. Doğruca ye- mek salonuna geçen Özal, salo- nunda kapısında bir gazetecinin "bizimle bir siire sohbet edebi- lir misiniz" sorusuna, "dur ba- kalım, sohbet edecegimiz baska- lan var" karşıhğını verdi. 19 aralıkta Ankara'da 4 ülke- nin katıhmıyla gerçekleştirilecek olan "Karadeniz ekonomik işbirligi" toplantısının hazırlığı niteliğini taşıyan Abant toplan- tısı bugün de devam edecek. Bu toplantıya Hazine ve Dış Tica- ret Müsteşan Namık Kemal Kı- lıç, DPT Müsteşarı Ali Tigrel, Merkez Bankası Başkanı Riişdii Saracoglu, Dışişleri Bakanhğı ekonomik işlerden sorumlu Müsteşar Yardımcısı Tansu Ble- da ve Sovyetler Birliği'nde iş ya- pan ve aralannda EN'ıCA'nın da bulundugu firmaların temsilci- leri de katılıyor. Basına kapalı olarak yapılan toplantıda Kara- deniz Kalkınma Bankası kurul- ması, Karadeniz işbirligi bölge- sinde işgücü dolaşımı konulan ele alınacak. Muhalefet madencinin yanında İş-Sendika Servisi — Genel Maden-lş Sendikası'na üye 48 bin maden işçisinin üçüncü gü- nüne giren grevi çeşitli parti ve kuruluşlarca ziyaret ve mesajlar- la destekleniyor. SHP Genel Başkanı Erdal tnönü maden iş- çilerinin grevini sonuna kadar desteklediklerini belirterek, ma- denlerin zarar etmesinden işçi- lerin değil hükümetin, dolayısıy- la Özal'ın sorumlu olduğunu sa- vundu. DYP Genel Başkanı Sü- leyman Demirel de grevden kim- Tarlada ABD tekiz cîhazı KIRIKHAN (AA) — Hatay- ın Kınkhan ilçesi Dedeçınar kö- yünde bir tarlada, ABD malı bir dinleme cihazı bulundu. Dedeçınarlı bir köylü tarafın- dan bulunan 60 santimetre uzun- Iuğunda, 40 santimetre yüksekli- ğinde bir kutu şeklinde olan, üze- rinde 'USA' patenti bulunan ci- haza jandarma tarafından el ko- nuldu. Kutuyu bulan köylünün jan- darmaya haber vermesi üzerine bomba uzmanlarınca olay yerin- de yapılan araştırmada, kutunun bomba olmadığı ve 'Alıcılı- vericili dinleme cihazı' olduğu anlasıldı. Dedeçınarlı köyü sakinleri, 29 kasım perşembe günü sabah saat 6.00 sıralarında köyün üzerinden 2 adet uçağın çok alçaktan uçtu- ğunu belirterek tarlanın yakın za- manda sürüldüğünü ve cihazın muhtemelen bu uçaklardan düş- tüğünü ya da atıldığını söylediler. Bravo (Baştarafı 18. Sayfada) büyuk golcüsu olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Bir tek zaman zaman oyun- dan düşen, koşma yerine yürü- meyi yeğleyen ve kimi anlarda Sarı-Kırmızılılann neredeyse sa- hada 9 kişi bırakan Prekazi'nin dışında Galatasaray'da aksayan oyuncu yoktu. Her geçen gün biraz daha forma giren ve gelecek için gü- ven veren Hayrettin dün de Ga- latasaray kalesini kendisine tes- lim edenlerin ne denli isabetli davrandıklarını kanıtladı. Dünkü maçta sahada Semih ile Tayfun'u izleyenler Galata- saray'ın bu değişiklikten ne den- li kârlı çıktığını gördüler. Fener'in yeni transferleri, özellikle Jakolcevvicz göz dol- durdular. Ama 10 kişilik Gala- tasaray'ı yenemeyen bu takım artık büyük değil. Bir sahada büyük olan ezeli rakibini yenen ve şampiyonluk yolunda çok değerli üç puanı bi- leğinin hakkıyla alan Cim- bom'du. Bravo Cimbom! senin gocunmaması gerektiğini söyledi. Sosyalist Birlik Partisi kuru- cuları yaptıkları açıklamada, maden işcilerini sonuna kadar destekleyeceklerini açıkladılar. SHP Genel Başkanı Erdal tnönü maden işçilerinin grevini sonuna kadar destekleyecekleri- ni belirterek, madenlerin zarar etmesinden işçilerin değil, hukü- metin sorumlu oiduğunu söyle- di. İnönü, 'Özal da hükümeti yonetiyor. O halde sorumlu Özal'dır' diye konuştu. SHP'li il başkanlan ve il temsilcilerine ve- rilen eğitim çalışmalan sırasın- da dun bir basın toplantısı dü- zenleyen İnönü, "Hepimizin kalbi Zonguldaklılaria beraber atıyor" diyerek şöyle devam et- ti: "Zonguldak'tan çok şey al- dık, bunun karsılıgında Zongul- dak'a biz ne verdik? Tahrip et- tik, geri teknoloji götürdük. Şimdi ise ölum kalım miicade- lesi veren işçilere sagır kulaklar çevriliyor. Hükümetin tavrını hiçbir şekilde kabullenemeyiz. Ne haliniz varsa görün demek yanlıştır. İşçilerin hakkı verile- rek bir an önce grev sonuçlan- dınlmalıdır. tşçilerimize sesleni- yorum: Özal'ın sözlerini bir ta- rafa bırakın, onun hesabını se- çime bırakın. Göriişmelere bir an önce başlanmalıdır". İnönü, "grevi SHP baslattı iz- lenimi vermemek için, grevin ilk günü Zonguldak'a gitmedigini", ancak ilk fırsatta Zonguldak'a gideceğini söyledi. Öte yandan eğitim çalışmalan için Ankara'da tmlütıan SHP'nin 73 il başkanı ortak bir telgraf metni hazırlayarak Genel Maden-İş Sendikası Genel Baş- kanı Şemsi Denizer'e gönderdi- ler. Grevi sonuna kadar destek- leyeceklerini bildiren il, başkan- lan grevci işçilere destek amacıy- la para toplanılmasını kararlaş- tırdılar. Ayrıca SHP'li milletve- killeri tarafından dün akşam il başkanlarına verilmesi beklenen yemek iptal edilerek, yemeğin parasının sendikaya gönderilece- ği bildirüdi. DYP Genel Başkanı Süley- man Demirel maden işçilerinin grevinin bundan sonra gelecek grevlerin öncüsü olduğunu be- lirterek, grevlerin işçiyi mağdur etmeden bir sonuca bağlanma- sını istedi. Grevci maden işcilerini ziya- ret etmek üzere Zonguldak'ta bulunan Sosyalist Parti Genel Başkanı Ferit İlsever dün yaptı- ğı yazılı açıklamada, işçinin po- litikanın merkezini Ankara'dan Zonguldak'a taşıdığını kaydede- rek "Madenci Özal'a 'tumba' demiştir. Özal ve onun gibiierin anlaması için madenci dilinde- ki 'tumba'nın anlanu şudun Gö- çertmek, yenmek, devirmek, al- tüst etmek" dedi. Basında anlaşmazlık (Baştarafı 1. Sayfada) ikincisine yüzde 100, üçüncüsü- ne yüzde 85, bakiyesine de yüz- de 75 ve seyyanen 500 bin lira. TGS yetkilileri, toplantıda "iş güvencesi kunılu" maddesinin görüşülmediğini, sosyal yardım- lardaki artışlarda ise anlaşmaya yaklaştıklarını kaydettiler. Türkiye Gazete Sahipleri Sen- dikası Genel Sekreteri Remzi Er- kürem ise "Biz verebilecegimiz rakanun en sonunu verdik. Bun- dan yukarıya çıkmamız müm- kün degildir" dedi. Grevi arzu etmediklerini de kaydeden Er- kürem, "Grev, çalışanlar için de gazete sahipleri için de felaket olur. Biz görüşmelerin 7 aralık tarihine kadar süreceğine inanı- yoruz. Ancak ortaya koydugu- muz rakamlar, bizim son rakamlarımızdır. Bıçak kemiğe dayandı" şeklinde konuştu. ftOZI FM UGUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) ister misiniz Bush da bundan sonra yakın arkadaşı Özal'ı ararken 'ödemeli telefon' etsin? Nasıl olsa Son Bağımsız Müslüman Türk Devleti'nöe telefon bedava? • • * Federal Alman yayın kuruluşu WDR Türkçe bölümünün yönetmeni Yüksel Pazarkaya, yıllardır Türkiye'nin bir çeşit 'edebiyat ve kültür' temsilcisi gibi görev yapar. Alman dili ve edebiyatı konusunda Alman üniversitele- rinde dersler veren Pazarkaya, geçen aylarda Birleşik Ame- rika'da Princeton Üniversitesi'nde de dersler verdi. Pazarkaya, sık sık Türkiye'ye de gelir gider Yüksel Pazarkaya, geçen hafta Atatürk Havaalanı'nda gözaltına alındı. Gözaltına alınma nedeni, Eskişehir ili Siv- rihisar ilçesi cumhuriyet savcısının bir yazısı. Eski başkonsoloslardan biri ile Pazarkaya'nın arası açık. Büyük olasılıkla bu yüzden bu eski başkonsolos bakanlı- ğa Pazarkaya ile ilgili bir yazı yazıyor. Daha sonraki baş- konsoloslar ve büyükelçiler de Pazarkaya ile ilgili olumiu görüşlerini bildıriyorlar. Ama ne fayda! Olumsuz rapor, bir kez yazıldı mı tamam? Ne AGİK din- ler ne anayasa; ne şu ne bu. Pazarkaya'nın nüfus kütüğüne kayıth olduğu yer Sivrihi- sar olduğu için de dosya Sivrihisar'a geliyor. Bunlar. cumhurbaşkanı ve başbakanın çifte imza ile 'keyfi gözaltı olmaz' diye Paris'te bütüh dünyaya güvence verdik- leri günlerde oluyor. • • • Tarih yazmak, tarih yapmak kadar önemlidir. Gazetecı, tarih yazmaz; tarihçilere anı ve belge sunar. Geçen haziran ayında 'Kâzım Karabekir Anlatıyor' baş- lıklı bir yazı dizisini yayına hazırlamıştım. Bu yazı dizisi, Ka- rabekir'in anılarından oluşmaktaydı. Anıları yayına hazırlar- ken genç okurlara yardımcı olmak için ofaylar ile ilgili bilgi- ler de vermiş; bu olaylara ilişkin dayanakları da dipnotla- rında göstermiştim. Karabekir'in anıları nedeniyle çeşitli tepkiler geldi. Bir kı- sım okuyucu 'zamanı mıydı?' gibi kızgın ve öfkeli eleştiriler yöneltirken bazı tarihçiler de görüşlerini bildirdiler. Bir kı- sım okuyucu da övgü dolusu mektuplar yazdı. Atatürk konusundaki duyarlılığına saygı duyduğum bir avukat ve tarihçı de Atatürk ile Karabekir'in Erzurum'da kar- şılaşmaları ile ilgili bölümün 'hayalimde' oluşan bir senar- yo olduğu; bu 'trajik sahne' ile tarihi gerçekleri saptırdığı- mı. üstelik bu sahnenin anlatımıyla ilgili 'kanıtlan vermedi- ğimi, veremediğimi' ileri süren bir mektup göndererek bu mektubun yayımlanmasını istedi. Yazı dizisinde, Erzurum'da askerlikten çekilen, İstanbul hükümeti tarafından da tutuklanması istenen Mustafa Ke- mal Paşa'ya Kâzım Karabekir'in 'emrinizdeyim paşam' diye gelip selam verdiği ve kolordusu ile birlikte emrine girdiği • anlatılmaktaydı. Yazının bu bölümündeki (13) numarah dipnot da bu olay ile ilgili dayanak gösterilmişti. Bu dayanak, olaya tanık olan Rauf Orbay'ın Karabekir'e- yazdığı 4 Temmuz 1941 tarihli mektubuydu. Ayrıca bu sah- ne, Şevket Süreyya Aydemir'in 'Tek Adam' adlı kitabında "M.Kemal... sararmıştır, buhran zirve noktasındadır" tanım- lamalarıyla (s: 108-109) yazı dizisinde olduğu olduğu gibi anlatılmaktaydı. Bu sahne görüldüğü gibi 'hayalimde' oluşmamıştır. Ter- sine, hem bu sahne hem de yapılan yorumun kanıtlan gös- terilmiştir. Aydemir'in de belirttiği gibi, "Oan hem M.Kemal'in hem milll mücadelenin tarihinde, kader tayin edici bir andır." Şevket Süreyya Aydemir, 'Tek Adam' kitabında bu karşı- laşmayı şöyle yorumlamıştır: —Böyle geçici yeis anları, ilahların, kahramanlann pey- gambeherin hayatında da vardır. Bu yeisler, bu ümitsizliklerdir ki eğer onlarla karşılaşan insan, onlarla hesaplaşmayı bilir- se, ancak yeni yolların, yeni kurtuluşların müjdecisi olur." Sayın avukat ve tarihçinin haklı olduğu tek bir nokta var. O da Osmanlı hükümeti adına Erzurum'a M.Kemal'in tu- tuklanması emrini verenin Şevket Turgut Paşa değil, Şev- ket Turgut Paşa'nın görevinden ayrılmasından iki ay sonra Harbiye Nazırlığına getirilen Nâzım Paşa olmasıdır. Şevket Turgut Paşa da Harbiye Nazın iken Karabekir'e çektiği 21 Haziran 1919 tarihli şifrede 3. ordu müfettişi M.Ke- mal Paşa'nın görevinden alınıp İstanbul'a gönderilmesini istemiş; bu emir 15. Kolordu Komutanı Karabekir tarafından yerine getirilmemiştir. Bugünlerde yine yakın tarihimiz ile ilgili bir başka ve önemli bir konu üzerinde çalışıyorum. İnanıyorum ki Kur- tuluş Savaşı ve yakın tarihimiz, henüz yeterince araştırıl- mış degildir. Gazetecı olarak elimden geldiği kadar -kannca kararınca- Kurtuluş Savaşı ve Atatürk ile ilgili incelemeleri yapıp bunları sunmaya çalışıyorum. Sövgülere aldırmamaya çalışıyorum; uyarı ve katkılara da teşekkür ediyorum... Köşk'te zirve (Baştarafı 1. Sayfada) olumlu karşılamasını "memnu- niyet verci"olarak nitelediler. Dün Abant'ta Karadeniz Bölge İşbirligi toplantısına katılan Cumhurbaşkanı Turgut Özal gazetecileri, "Irak, Bush'un önerisini kabul etti" sözlerini "Biliyorum, haberim var. Siz- lerden çok önce haberim var" yanıtını verdi. Özal bu gelişme- yi nasıl değerlendirdiği sorusu- na karşılık da "İyi, fena değil" dedi. SHP GenelBaşkanı Erdal İnönü, Körfez sorununun banş- çı yollarla çözülmesi gerektiği görüşünü yineledi. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın Abant gezisi için daha önceden saat 10.00'da hareket edeceği basına açıkJanrruştı. An- cak dün sabah saat 09.30'da Milli Savunma Bakanı Hüsnü Doğan, ardından da Dışişleri Bakanı Kurlcebe Alptemoçin Cumhurbaşkanlığı Köşkü'ne geldiler. Başbakan Yıldınm Ak- bulut da Başbakanlık konutun- dan saat 09.45'te çıkarak Köşk'e girdi. Cumhurbaşkanı Özal, Akbulut, Doğan ve Alp- temoçin'in görüşmesi sürerken saat 11.10'da Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necip To- rumtay da Köşk'e geldi. To- rumtay, yaklaşık 30 dakika ka- dar kaldıktan sonra Köşk'ten aynldı. Yaklaşık 2.5 saat süren bu görüşmelerin sonunda Başba- kanlık Müsteşan Sabahattin Çakmakoglu'nun da Köşk'e gelmesi dikkat çekti. Cumhur- başanı Özal ve Dışişleri Bakanı Alptemoçin, saat 12.00'de Köşk'ten ayrılarak Abant'a doğru yola çıktılar. Öte yandan Ankara'daki Dı- şişleri çevreleri ile askeri çevre- ler Birleşmiş Mületler'in aldığı kararın Türkiye açısından bağ- layıcı olmadığına dikkat çekti- ler. Aynı çevreler, ABD Başka- nı Bush'un irak'la diyalog için yaptığı çağrıyı, Irak Devlet Baş- kanı Saddam Hüseyin'in olum- lu yanıtlamasını ise bir barış umudu olarak niteleyerek "memnuniyet verici'' şeklinde nitelediler. Bu arada hükümette bazı ba- kanların TBMM'nin hükümete verdiği "TSK'nın yurtdışına gönderilmesi ya da yabancı bir- liklerin Türkiye'ye kabulüne" ilişkin iznin halen geçerli olup olmadığımn tartışılmakta oldu- ğu da öğrenildi. Bazı bakanla- rın iznin geçersiz olduğunu sa- vundukları ve Türkiye'nin sava- şa katılmaması yanlısı oldukla- rı da bildirüdi. Ayrıca bazı ba- kanlarca BM'nin karan çerçeve- sinde bölgede oluşturulacak ço- kuluslu güce kimin komuta ede- ceğinin bilinmemesinin eleştiril- diği de öğrenildi. Askeri kaynaklar ise Türk Si- lahh Kuvvetleri'nin bir sıcak sa- vaşa bulaşmaması niyetlerini her zeminde dile getirdiklerini ifade ettiler. Bu kaynaklar, gö- rüşlerinin sivil otoriteye de ile- tildiğini ve TSK'nın Irak sınınn- da 11 Irak tümenini "bloke etmesinin" Türkiye açısından yeterli olduğu kanaatini taşıdık- larını da bildirdiler. SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, dün gazetecilerin sorusu üzerine BM Güvenlik Konseyi karannı değerlendirirken "Irak , ile savasa girmek Türkiye'nin çıkarlarına aykmdır. Aslında benim görüşiim, kimse savasa gitmemelidir. Sorun banşçı bir biçimde çözümlenmelidir" dedi. BM karan çerçevesinde Türki- ye'nin olası bir savaşta ne tür yükümlülükler alabileceğinin de sivil ve askeri çevrelerde yoğun bir şekilde tanşıldığı da bildiri- liyor. özellikle İncirlik Üssü'- nün, ABD ya da NATO kuvvet- lerine açılıp açümayacağı Türki- ye açısından önemli bir sorun olarak gündemde duruyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle