22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 ARALIK 1990 CUMHURÎYET/17 HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGÜN Devtet Meteoroloji Işleri Genel Müdürtûğü'nden ahnan bilgiye gö- re yurdun kuzeybat] kesimleri par- çafı bulutlu. Marmara ıle yurdurı ıçtesımlerisabah saatterinde yer yer sıslı, dığer yerier açık geçe- cek. HAVA SICAKLIĞI: ArtacaK. RÜZGÂR: Gûney ve Batı yönler- den haftf, ara sıra orta yurdun ku- zeybat) kesımlerinde zamanla kuv- vetli esecefc Dençlerde. Rûzgâr Batı Akdenizde gûnbatısı ve Ka- rayel, diğer denızJerimizde günba- bsı ve lodostan 2-4, yer yer 5, Ka- radenız'de 6 kuvvetinde saatte 4-16, yer yer 21, Karadeniz'de 27 Dalga yükseküât 05-1 yer yer 15 Karadeniz'de 25 4 m dolaym- da bulunacak Van Gâlü'nde hava: Parçalı az bulutlu geçecek. Rüzgâr gûney ve batı yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette ese- cek görûş uaklığı 10 km. dolayında bulunacak Mana Mapazan Mıyamın Afyon Aflrı Ankara Antakya Antalya Artvın tydm Baktesr Blec* Bmgfll Bitts Bokı Bursa ÇaraMale Çonjm Dencti 23° 14° DıyartaMr 16° 13° Edirne 17° 6°Erancan M° 7°Eraınım 5° -3° Esloşehır 14° 8°Gazameo 24° 16° Gıresun B 20° 15° Gumûştane B 14° 9°Hak!"ân A 19° 12° Isparta B 15° 11° Isanbul B 15° 11° Izmır Y 11° 3°Kare A 9°-i° KasOmonu B 13° 7°Kays«i 16° 12° Kifldarel 16° 12° Konya 16° 9°Kû1ahya 18° 12° Maıatya 15° 1°Hanısa 14° 5°KMaraş 11° 3°Meran 4°-4° Mujla 14° 8°Muş 17° 7°Nıflcle 17°13°0ı4ı 12° 4°Ree ~P (PSamsun 13° yStırt 14» 12° Smop 18° 12° Sıvas 5°-4° THoraaj 14° 6 » M H D B 16° S°lncel 13° 7 » U j * 15° 5»*n 14° PYtagat 10° 0° Z Y 18° 12° B 17° 3° B 23°1«° Y 15° 11° A 7°-1° 8 16° 8° B 17° 13° B 17° 13° B 17°t3° A 16° 5° B 18° 13° B 13° 5° B 15° 12° B 17° 13° A 10° 1° Y 15° 8° A 10°-1° 8 13° 7° B 17° 12° £ £ ssft A-aç* B-buhithı G-gwwsk K4BI1I S-5«si Y-yaJmufiu Kahıre • BULMACA TOZ.IŞTEDÜMAN . * * . . . I ...Ik..-. , . . - . ü . n . ^ W .MMI 1AKİN ELEKTRİK SÜPÜRGESİLE SOLDAN SAĞA: 1/ Eli işe yatkm, be- cerikli... Geminin baş ve kıç tarafında, asıl güverteden yük- sek olan kısa güver- te. 2/ Tın... Tuna'da hafif savaş gemisi olarak ya da yük ve insan taşımakta kul- lanılan bir çeşit ge- mi. 3/ Hayvanlann kışlık yemi... Mente- şe. 4/ Erdal Öz'ün, 1975 Orhan Kemal Roman ödülü'nü kazanan yapıtı. 5/ Iran'da tarihi bir kent. 6/ Çinakop- tan biraz büyük lüfer. 7/ Kimi has- talıklarda yüzde, ellerde ve ayaklar- da görülen yangısız şiş... Bir tür pem- be elmas. 8/ Erzincan'm bir ilçesi... özellikle Kars yöresinde yaygın telli bir çalgı. 9/ Bir malın cinsini ve ede- rini gösteren küçük kâgıt... Italya- da bir ova. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Dil devriminin ilk yıllarında be- ^ ^ _ _ lediye anlamında kullanüan sözcük... Aydm'ın bir ilçesi. 2/ Ka- çak ve yasak şeylerin saklandığı yer... Tane. 3/ Eski dilde eşek... Iskambillerle oynanan bir tür oyun. 4/ Güçsüz düşmek, yorul- mak. 5/ Tarla sının... Arnavutluk'un para birimi... Helyumun simgesi. 6/ Sakarya Irmağı üzerinde kurulu bir baraj. 7/ Os- manlılarda gece bekçisi... Bir şeyi anımsamak için yazılan kısa yazı. 8/ Uygun bulan, kabul eden... Çiftlik uşağı. 9/ Bir Asya ülkesiıün başkenti... Tropikal bölgelerde yetişen ve yumnılan besin olarak kullanılan bitkilere verilen ad. 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet Ses kraliçesi 2 ARALIK 1930 Gazetemiz tarafından tertip edilen müsabakayı kazanarak Ses Kraliçesi intihap edilen Hudadat Şakir Hanım bugün saat 15'te Sirkeci istasyonundan kalkan semplon ekspresile Paris'e hareket edecektir. Kraliçemiz 5 kânunuevvelde Paris'te bulunacak ve orada müsabakayı tertip eden filim şirketinin mümessilleri tarafından karşılanacaktır. Hududat Hanım, Paris'te çevrilmekte olan La chansou desnations fılminde 15 milletin Ses Kraliçesile birlikte bir şarkı söyliyecektir. Bundan sonra Nis'e gidecek ve orada Ses Kraliçeleri arasında yapılacak müsabakaya da iştirak edecektir. Dün Paris'ten gelen bir telgrafnamede, fılimde Garp musikisinden başka her millet Kraliçesinin kendi millî şarkılanndan bir tanesini de söylemesi kararlaştırıldığı bildirilmekte ve Türkiye Ses Kraliçesinin de millî Türk şarkılarımn en güzelini öğrenerek gelmesini istemektedir. 30 YIL ÖNCE CumhurİYet H. Mac Millan 2 ARALIK 1960 Parlamento mahfilleri tarafından salı günü belirtildiğine göre tngiltere Başbakam Harold Mac Millan'ın siyasi balayı devri sona ermiştir. Birdenbire 66 yaşındaki Ingiliz lideri münakaşa edilebilir bir şahsiyet haline gelmiştir. H. Mac Millan Partisinin içindeki inadçı unsurlar kendisine şiddetli tenkidler yöneltmektedirler. Muhalefetteki tşçi Partisi kendi aralarındaki müadeleyi durdurur durdurmaz ona hücuma başlamışlardır. Kutsal Loch üssünür^Polaris füzeleri ile mücehhez denizaltılara tahsisi, ordu meselesi ve Ingiltere ile Amerika Birleşik Devletlerinin bir zaman süresi içinde birleşebilmeleri hususundaki kehanet Mac Millan'm popülerliğine tesir etmiştir. Son zamanlarda muhafazakâr gazeteler de Mac Millan'ı tenkid etmeye başlamışlardır. Radyoaktivitede artış Harwell'deki Ingiliz atom araştırmalan tesislerinden • bildirildiğine göre 1959'dan beri ilk defa olarak yeryüzündeki radyoaktivitede büyük bir artış kaydedilmeye başlanmıştır. Çarşamba günü yaymladıkları bir kitapta, atom infilaklerinden doğan uzun ömürlü radyoaktivite, yağmurlar dolayısiyle tekasüf ederek 1959 da en yüksek haddini bulmuştu. Amerikalılar 1956 ilkbaharmda, Ruslann da son baharda yaptıklan seri halindeki atom tecrübeleri büyük bir radyoaktivitenin birikmesine sebeb olmuştu. O zamanlar yağmur suyunda bulunan strontium 90'ın %80'inin yeni olduğu anlaşılmıştı. Son zamanlarda 'yapılan denemeler yeniden radyoaktivite fazlalığı göstermiştir. Strastoferin altındaki troposfer tabakasından haftada beş defa nümune alınarak tahlil edilmekte, aynı zamanda hem yağmur hem de daha aşağı tabakalardaki hava sık sık incelenmektedir. Strantim 90 en çok kemiklere zarar vermektedir. CEÇEN YIL BUGUN Cumhuriyet 3 istifa daha 2 ARALIK 1989 SHP tzmir Milletvekili Kemal Anadol, Istanbul Miletvekili Hüsnü Okçuoğlu ve Ankara Milletvekili Tevfik Koçak, dün TBMM'de düzenlediklerî basın toplantısında, partilerinden istifa ettiklerini açıkladılar. SHP'den ihraç ve istifalarla ayrılan milletvekillerinin sayısı 17'ye ulaşırken, ana muhalefet partisinin TBMM'deki sandalye sayısı da 82'ye düştü. 3 milletvekili adına istifa gerekçelerini açıklayan Anadol, "Yakın gelecekte soldaki tüm demokrasi güçlerinin yaratacağı birlik içinde görevimizi yapacağım" diyerek yeni bir partinin işaretini verdi. DÜNYA'DA BUGÛN, AmstenJam S 9° Amman A 24° Atına BaOdat Barcalona Bas« Y 21° A 24° A 14° S 4° Unıngrad B 1° Londra S 9° Madnd Mlano Montteal Berfp Bonn Brûksel Budapeştc Cenevre Cezaytr Odde Oufaa FranMurt Gıme HeteoKu Kalwc Kopenhag Kttı Uftaşa Moslvva MOrih A 25° A 24° A 25° S 8° A 23° B -4° A 27° S 4° S 8° A 24° S 12° S 3° Y 8° K 0° S 1° B 10° B 3° S 9° S 5° A 24° Y 12° S 7° A 22° A 24° A 25° S 5° B 8° S 6° Zûritı S 4° Pans Prao Rıyad Roma Sotya Şam T lünus Vknedk TARTIŞMA Başııı Ağır Gehnesi Başka ülkelerde milletvekili maaşları asgari geçim düzeyinin dört ile on katı arasında değişirken memleketimizde bu orantı, son ayarlamalarla, asgari geçim düzeyinin otuz ya da kırk katı haline getirümiştir. Milletvekili ödenek ve yolluklanna iliş- kin yasa Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin bütçe plan komisyonunda yıldınm hızıyla görüşülerek kabul edilmiştir. Başka ülke- lerde milletvekili maaşlan asgari geçim dü- zeyinin dört ile on katı arasında değişirken memleketimizde bu orantı, son ayarlama- larla, asgari geçim düzeyinin otuz ya da kırk katı hahne getirümiştir. Milletvekili maaşlan böylesine arttırdırken cumhurbaş- kanlığımn 7.2 milyarhk 1990 ödenekleri de altı ay tamamlanmadan tüketilmiş ve 1991 yılı için cumhurbaşkanlığına 31 milyar lira ödenek ayrılmışür. Bu suretle ilerideki yıl- larda bütçemizin yükü daha da artacak, bu yükü de sonuç olarak yine yoksul halkımız omuzlayacaktır. Oysa halkımızın artık ye- ni yük kaldıracak gücü kalmamıştır. Göv- de, artık, mali yönden, bu başı taşıyamaz hale gelmiştir. Bütçe plan komisyonundan geçen yasa önerisini Siirt Bağımsız Milletvekili Zeld ÇdJker hazırlamıştır. Siirt, ülkemizin en ge- ri kalmış illerinden birisidir. Halkı yoksul- dur, işsizdir. Bölgenin kalkınmaya gerek- sinimi vardır. Yoksul Siirtliler Sayın Zeki Çeliker'i kimbilir ne gibi beklentilerle mil- letvekili olarak Ankara'ya göndermişlerdi. Acaba yeni bir yol mu bir okul mu tam teş- tdam ve Altornartf Ceza Birçok ülkede "ergastolo" adı verilen bir ceza uygulanmaktadır. Bu cezaya göre şarth salıverme olanağı bulunmayıp suçlunun doğal ölümüne kadar cezaevinde tutulması öngörülmektedir. ölüm cezaları toplumların sosyal ve po- litik yaşamları açısından ciddi sorunlar ya- ratmaktadır. Ülkemizde 1937 yılından bu yana asılarak idam edilen 443 kişinin önem- li bir bölümü siyasal dava sanıklarıdır. Bu olgular, idamların, hukuksal kaygı- lardan çok politik kaygılardan hareketle in- faz edildiğini gözler önüne seriyor. ölüm cezasının tamamen kaldırılması, çağdaş bir eğilimi, devletin hukuk politika- sındaki çağdaş yönelişi ifade edecektiı ki bundan çekinmeye hiç gerek yoktur. ölüm cezalarının amacı "suçlonun top- luma zarar verici davranışlardan" toplumu korumak olduğu düşünülürse, ölüm ceza- sımn işlevini yerine getirebilecek bir başka cezanın bulunması sorunu çözecektir. Işte bu anlayışla birçok Ulkede "ergastolo" adı verilen bir ceza uygulanmaktadır. Bu ceza- ya göre şartlı salıverme olanağı bulunma- yıp suçlunun doğal ölümüne kadar cezae- vinde tutulması öngörülmektedir. Ayrıca bu suçlular ilerde olası bir af kapsamı dı- şında tutulmuşlardır. Papa'ya suikast giri- şiminde bulunan Mebmet Ali Ağca bu ce- zaya çarptınlmıştır. Hiç kuşku yok ki alternatif ceza konusu birçok yönüyle tartışılmalıdır. Ancak ülke- mizde bu konu bir türlü tartışma boyutu- na taşmamıyor. Hükümetin idam cezalany- la ilgili tutumundaki katılık alternatif ce- zanın tartışılmasındaki en büyük engeldir. Buna rağmen alternatif cezanın gündeme getirilmesine olan inancımdan dolayı ilgili düşüncelerimi belirtme gereği duyuyorum. Oncelikle alternatif cezanın hangi suçla- kilatlı bir hastane mi yoksa halka işyerleri mi beklemekteydiler? Bilmiyoruz. Fakat herhalde akıllanna en son gelecek şey Sa- yın Çeliker'in ilk aklına gelen şey olsa ge- rektir: Hayırlı icraata ilk önce milletvekil- lerinden, yani kendisinden başlaması. Memleketimizin bütçe açığı şimdiden 7.5 trilyona vannıştır. Türk halkının belki üç- te biri aç ya da yarı açtır. Her yıl binlerce çocuk, yeterince beslenemekten ötüıü, ya- şamlarım yitirmektedirler. Sağlık ve eğitim hizmetlerine yeterince para aynlmamakta ya da aynlamamaktadır. Böyle bir ortam- da anılan önerinin hemen hemen oybirliğiy- le kabul edilmesi üzücüdür. Ne var ki "Bi- zim halk zammı sever" diye halkla alay eden bir zihniyetin egemen olduğu bir Mec- lis'e vicdan sızılannm böyle bir öneriyi en- gellemesini beklemek zaten fazla safdillik olurdu. Konunun, ne yaak ki bir de düş kıncı yö- nü vardır. O da memleketimizin geleceği- nin israfla ve artan borçlarla ipotek altına sokulmuş olduğu bir dönemde, bazı SHP milletvekillerinin de kişisel çıkarlan günde- me gelince, ANAP'lı milletvekilleriyle bir- leşivermeleri ve öneri lehine oy kullanma- larıdır. Çok ayıpladık. SACtT SOMEL Emekli Elçi nn karşılığı olarak hükme bağlanacağı özenle araştınlmalı ve bugünkü ceza mev- zuatımızda ölüm cezası ile karşılanan tüm suçlann bu kapsama alınması gibi büyük bir yanılgıdan kaçınılmalıdır. Aynca "ergastolo" adı verilcn alterna- tif ceza, tıpkı ölüm cezası gibi suçlunun ye- niden topluma kazandınlması (sosyalizas- yonu) gibi ciddi bir sorunu göz ardı etmiş- tir. Bu sakıncalan gidermek için bu kap- samdaki suçlulara, örneğin 25 yıl ergasto- lo cezasının hükümlerinin uygulanması gi- bi bir sınır konmalı, sonraki yıllar içinse fa- ilin durumu göz önünde bulundunılarak yine mahkemelerce verilecek kararlarla şartlı salıverme ya da olası bir genel aftan yararlanabilme olanağı tanınması düşünü- İebilir. Böylece en azından bu açıdan bir di- zi Avrnpa ülkesinin ilerisinde yer almak çok mu ürkütücüdür. Ya da çağdaşlığın Baü ül- kelerinin tekelinde olduğuna içtcn içe ina- nıyor muyuz? BÜLENT AKBAY t.Ü. Hukuk Fakültesi ögrendsi • İşadamlan... Sosycdistler... Atatürkçüler... İslamalar... Ulkûcûler... Sovyet Büyükelçisi Çernişev'in Tempo'ya yapbğı açıklamalar hepinizi ilgilendiriyor. Mutiaka okuyun! • Hasan Celâl Gûzel, Ertuğnıl Gûnay. Halûk Gerger, Abdurrahman Dilipak, Aydın Köymen, Tempo'nun panelkıde bir araya geldiler mutabakata vardılar. Hangi konularda anlaşülar dersiniz?... • Çağdaşlaşabildiniz mi? 100 kadın ve 100 erkeğin katıldıgı ankete verilen cevaplara göre kendi konumunuzu belirleyebilirsiniz... • STAR l'in yıldızı Rüstem Batum Tempo'ya içini döktü. Meğer yıllardır TRT'ye diş bilermiş! Neden dersiniz? • Otuzbeş yaşında bisiklete binmeyi öğrenen, marjinalleri seven. hızlı HAFTAUK HABER DERGİSİ Gardiyanlar mcmga oluşrurdu... Bir başkası kahve köşesinde otuımaktan sıküdı... Kimileri kutsal topraklan savunmak istiyor... Bir kişi "Kamikaze olmaya hazınm" diyor. Binlerce Türk vatcmdaşı Suudi Arabistan Büyûkelçiliği'ne başvurdu. Dilekleri paralı asker olmak ve Saddam'a karşı savaşmak. yaşayan, Akdeniz tutkunu yazar kim? İpucu: Mine... Milli Vanilli'nin "naylon" bir topluluk olduğu ortaya çıktı! Şarküannı başkalan söylüyor! Olayın öyküsü Tempo'da... İLAN TUNCELİ-OVACIK KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN DAVACILAR: 1- Ahmet Tüzen, Ovaak Gözeler köyünden, 2- Hu- seyin Tüzen, Ovacık Gözeler köyünden DAVALI: Munzur Çetin, Ovacık Gözeler köyünden -ölu- DAVA: 421 No'lu parsel ESAS NO: 1986/294 KARAR NO: 1988/45 KARAR TARİHİ: 19.9.1988 Yukarıda tarafları ve davanın esas, karar ve tarihi bildirilen Ova- cık Gözeler köyü kütüğüne ka>itlı 421 No'lu parselin davalı Mun- zur Çetin adına tespitine karar verilmiş, ancak yargılama sırasında davalımn olumü nedeniyle tebligat vapılamamış, aynca zabıtaca da- valının mirasçılanmn adresi de tespit edilemediğinden ölü Munzur Çetin, mirasçılan olan Sevli Çetin, Gullu Çetin, Sakine Çetin, Meh- met Çetin, Fecire Çetin, ölü Elif Çetin mirasçılan olan GUlsüm Gel- mez, Seyitali Gelmez, Hıdır Gelmez, ölü Ahmet Çetin mirascıları Dunya, Fadime, Sinan, Kenan, Saime, Elif, Cihan ve Naciye Çetin'e ilanen tebliğe karar verilmiş olııp ilan tarihinden itibaren 15 gün içinde mahkememizden verilen karar temyiz edilmediğinde kesinleşeceği yu- karıda ismi geçenlere tebligat yerine kaim olmak üzere karar ilanen teblığ olunur. Basın: 48794 ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ Bakanlıklar Çalkalanıyot.. Kartal Belediyesi'nin düzenlediği "Hasan Âli Yücel KOItür ve Sanat Merkezi"nin açılışına gidişim çok iyi olmuş. İki ge- ce de olsa dinlendim. Mahmut Makal, Ali Yılmaz'la birlikte konuk kaldığımız B. Suadiye Oteli'nde akşamları Sami Ka- raören, Mehmet Başaran, Vedat Günyol'la ne güzel söyleşi- ler oldu. Başaran, Vedat Günyol'a "Cemil Paşa'nın torunu" diye takılıyor. Orada, plaket alanların çoğu konuştu. Vedat Bey ise tek sözcük söylemedi, plaketini alıp indi. Sordum: — Vedat Bey, siz neden konuşmadınız? Meğer, birkaç tümce hazırlamış. Ama konuşmaktan vaz- geçmiş. — Bana verin konuşmanızı, ben yayımlayayım! dedim. '•Ve- dat Günyol konuşsaydı, ne diyecekti?" diye. Cebinden çıkardı, birkaç tümcecik yazılı kâğıdı. Şöyleydi: "iki yılı aşkın bir süre, öğretmen olarak Hasanoğlan Köy Enstitüsü'nde, hep öğrenci kalarak öğretmen olmanın tadı- nı tattım; köy kökenli, bilgiye susamış gencecik öğrencilerle yüz yüze gelip davranışıma çeki düzen vere vere, bilgi da- ğarcığımı durmadan yenilemek zorunluluğunu duya duya. Hasanoğlan Köy Enstitüsü'nde geçirdiğim süre, benim 35 yıllık öğretmenliğimin en güzel günleri olmuştu. O yıllarda tanışıp dostluk kurduğum öğrencilerimle baba-oğul, baba- kız, sonra sonra ağabey-dost ilişkilerim sürüp gitti, bugün de dipdiri sürüyor. Bu plaket, benim için en büyük onur armağanıdır. Saygı- larımla." M. Rauf İnan'la, Canan Eronat'ın iletilerini, ben götürmüş- tüm. Orada okundu. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu'nun iletisini Sami Karaören getirmişti. Velidedeoğlu, şöyle diyordu ile- tisinde: "Sayın Mehmet Ali Büklü, Kartal Belediye Başkanı. Rahatsızlığım dolayısıyla bu mutlu günde ve kültür işlerinde aranızda bulunamadığım için üzgünüm. Köy Enstitüleri ka- patılmamış olsaydı, ülkemiz kırsal alanlarında saklı olan gi- zil gücün, yani zekâ cevherinin işlenmesiyle Türkiye bugün çok ileri bir aşamada olacaktı. Bu enstitülerden yetişen ve sonraki hizmetleriyle yurdumuzun kültürüne büyük katkılan olan ve şu anda aranızda bulunan ya da bulunmayan bütün arkadaşlarıma yürekten sevgi ve saygılarımı sunarım. Ayn- ca, başta Sayın İnönü olmak üzere ülkemizde özlenen sos- yal demokrasiyi kurmaya çalışan devlet ve politika adamlarımıza içten başarılar dilerken bu toplantıyı düzenle- yen, başta siz olmak üzere Kartal Belediyesi yöneticilerine seygi ve takdirlerimi sunmama izin vermenizi rica ederim." İstanbul'da, ilginç şeyleroldu, onu sonra anlatacağım. An- kara'ya dönüşte öğrendim; Adalet Bakanhğı çalkalanıyormuş. Adalet Bakanlığı'nın üst düzeyinde olup bitenler ortalığı al- lak bullak etmiş. Bu konuda ilk yazı; 25 kasım pazar günü, "Balık Nereden Kokar?" başlığıyla çıkmıştı, ikincisi de 27 ka- sımda "Tepelerde Olup Bitenler..." başlığıyla. Bakanlık üst düzey yetkilileri, olup bitenleri kurcalayıp cezaevierindeki açlık grevleriyle ilgilenecek yerde, "Faili kesinlikle bulmalıyız!" di- yorlarmış. Fail de benim yazıyı yazarken, bilgileri kimden al- dıysam, oymuş! Yani, "köstebek" arıyorlar. Oysa Adalet Bakanlığı'nda kargaşa, sinir savaşı sürüp gidiyor. Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdür yardımcılarından Muammer Coş- kun'un ölümünden sonra eski Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Oktar Çakır da "kalp spazmı" geçirdi, İbni Sina'ya kaldırıldı. Oktar Çakır'a, anjiye yapılması kararlaştınldı. Ok- tar Çakır, bir çeşit kızak yeri olan APK'ya atanmıştı. Muam- mer Coşkun'un odasını çilingirle açtınp odasını değistirten, Genel Müdür Atila Bengü, olayların yoğunlastığı sırada Stras- bourg'â gitmişti. Muammer Coşkun'un yerine atanan Hüse- yin Turgut, Muammer Coşkun'un cenazesine gidemedi mi? Bakanlıkta dolaşan tek söz vardı; çok kişi: — Muammer'in başını yediler! diyordu. Laçka olan yalnız Adalet Bakanlığı değildi. Bakanlıklann çoğunda, çalkantı sürmekteydi. Tarım Bakanltğı'nda, müfet-' tişler, yeni bir yöntemle sürgüne mi gönderiliyorlardı? Kıyımlar, v Tarım-Hayvan-Köy İşleri Bakanlığı Müsteşarı Hüsnü Poyraz'la, Teftiş Kurulu Başkanı Yusuf Demirel'in kafalarından mı çık- mış, uygulanmaya konmuştu... Bunun ayrıntılan üzerinde du- racağım daha. Bakanlıklar çalkalanıyor! Çalkala yavrum çalkala! >ANLARIN SORULARI/SORUNLAR1 YILMLAZ ŞİPAL "Hangi Ödemelerden Prim Kesilir?" SORU: İşyerimizle yapılan toplu iş sözleşmesi gereği, çeşitii . isimler altında ödemeler yapılmaktadır? Bu ödemeler ise: 1) Kıdem zammı, 2) Aile yardımı, 3) Çocuk zam- mı, 4) Yol parası, 5) Yakacak wrdımı, 6) Eğitim yar- dımı, 7) Kreş yardımı, 8) Vemek bedeli, 9) Giyecek yardımı, 10) Bayram harçlığı, 11) Yıllık izin harçlığı, 12) Kira yardımı, 13) Sorumluluk tazminatı, 14) Ka- sa tazminatı, 15) Yıllık izin tazminatı, 16) Vekâlet üc- reti, 17) Primlerden oluşmaktadır. Buna göre hangi ödemelerden prim kesiür? Bu konuda çeşitii işyerlerinde değişik uygulama- lar yapılmaktadır. S.B. YANIT: Sosy-al Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü'nün 16 sayılı genelgesinin 95-107. sayfalarında "Prime Esas Olan ve Olmayan Kazançlar" belirlenmiştir. Genelgeye göre sigorta primine esas alınması gereken ücret ve ücret niteliğindeki ödemeler: 1) Saat başına, gündelik, haftalık ve aylıklar, fazla mesai üc- reti, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ve ek gö- rev ücreti, asil ücret olarak kabul edilmekte ve bu ücretlerden prim kesilmesi gerekmektedir. 2) Kâr ortaklığı dışında kalan, kârdan hisse ve komisyon üc- reti de prime esas ücretlerden sayılmıştır. 4) Bayram ikramiyesi, yılbası ikramiyesi, temettü ikramiye- si, jübile ikramiyesi, mesleki eğitim gören öğrencilere ödenen ikramiyeler de ücretin eklentisi olarak prime esas ücretler ara- sında yer almıştır. 5) Eleman temininde güçlük zammı, kıdem zammı da pri- me esas alınacak ücret eklentilerindendir. 6) Kullanılmayân yıllık izinlere karşılık ödenen yıllık izin üc- reti ile izdn harçlıklan da sigorta primine esas ücret eklentileri olup bunlardan pirim kesilmesi gerekmektedir. 7) Geçici işgöremezlik ödeneği alan sigortahlara, isürahatli bulunduklan süreler için ödenen fark da ücret niteliğinde olup prime esas ücretlerden kabul edilmiştir. Genelgede ücret niteliğinde görülmeyen ve sigorta primi ke- silmemesi gereken ödemeler: 1) Yolluklar, çocuk ve aile zamları, ölüm, doğum ve evlen- me yardımlanndan sigorta primi kesilmeyecektir. 2) Yemek paraları, giyecek yardımı (elbise, ayakkabı), yaka- cak yardımı, aydınlatma yardımı, temizleme yardımı, mesken yardımı, sağlık yardımı, sağlık zammı, okul ya da öğrenim yar- dımı, taşıt yardımı, tabii afet yardımı, askerlik yardımı, din- lenme yardımı da ayni yardım kabul edilerek prim dışı bırakılmıştır. 3) Kasa tazminatı, imza sorumluluğu tazminatı ve iş riski zamlanndan da sigorta primi kesilmeyecektir. 4) Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, makam tazminatı ya da temsil ödeneği de ücret niteliğinde görülmediğinden prim dışı bırakılmıştır. Küçükyalı'da yeni 115 m 2 kaloriferli köşe daire. 90 milyon. Tcl: 384 08 95
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle