Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 ARALIK 1990 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/15
NEW YORK
Bush'un önerisi BM'de 'şok' yarattıABD Başkanı'nın diyalog önerisi, BM'de tam bir sürpriz
yarattı. Saddam Hüseyin'in öneriyi kabul etmesi olumlu bir
gelişme olarak değerlendirilirken, diplomatlar ABD'nin
"acele" ettiği kamsında. Eski Dışişleri Bakanı Kissinger ise
Bush'un önerisinden "dehşete düştüğünü" söyledi.
ŞEBNEM ATİYAS
l i y o r :
NEW YORK — ABD Başkanı Geor-
ge Bush'un Irak Dışişleri Bakanı Tank
Aziz'i görüşmek üzere Washington'a ça-
ğırması ve Dışişleri Bakanı James Baker'ı
Bağdat'a gönderme önerisi Birleşmiş Mil-
letler'de şok etkisi yaptı. Güvenlik Kon-
seyi'nin buyuk bir gosteriyle Irak'a kar-
şı kuvvet kullanılması izni vermesinden
bir gün sonra Bush'un Saddam Hüse-
yin'e "can simidi" atması tümüyle sürp-
riz oldu. Açıklama, bir gün öncesindeki
karamsar havayı tümüyle değiştirdi. Sad-
dam Hüseyin'in öneriyi kabul etmesi
"banş senaryolannı" canlandırdı. Özel-
likle Arap diplomatlar arasında
"iyimser" bir beklenti ortaya çıktı.
BM'deki diplomatlar arasında bir di-
ğer yaygın görüş, Bush'un "erken adun"
attığı yolunda. Bu görüş şöyle ifade edi-
"Giivenlik Konseyi karanndan
sonra bir hafta beklenseydi, bu adım da-
ba etkili olabilirdi. Şimdi Saddam'a, ba-
nş planına Irak'tan çok Batı'nın ihtiya-
cı olduğu sinyali gitmiş olabilir."
Dışişleri bakanlan ile birlikte önceki
gün Güvenlik Konseyi'nde haar bulunan
BM'deki diplomatlar, ABD'nin böyle bir
adım atacağından kimseyi haberdar et-
mediğini söylediler.
Bush'un Baker'i Bağdat'a gönderme
önerisinden sonra Yemen BM Daimi De-
legesi Büyukelçi Abdalla Al-Ashtal: "Bu
öneriyi son derece olumlu bir gelişme ola-
rak karşılıyoruz. Aynca ABD'nin sade-
ce ültimaton iletmek için en üst diizey-
de yetkilisini Bağdat'a göndereceği kam-
sında değiliz. Güvenlik Konseyi'nin şim-
diye kadar onayladığı kararlann u>gulan-
ması için teknik a>arlamalar gerekiyor.
Çeşitli düzenlemelere ihthaç var. Örne-
ğin Irak Kuveyt'ten çekildiğinde yerini
barış gücünun alması, banş ortamının
kurulmasında bir mekanizma oluşturul-
ması, Kuveyt'te yeni düzenin kurulması
için düzenlemelerin yapılması, Irak'ın
Kuveyt'ten çekilmesi karsılıgında mali
düzenlemelerin yapılması gibi sonınlann
konuşulması gerekiyor. Bunlar Güvenlik
Konseyi kararlannın uygulanması için
konuşulmalıdır. Baker'ın bunlan konuş-
maya gideceği kanısındayız" dedi.
Yeni banş senaryosu
Saddam Hüseyin'in öneriyi kabul et-
mesinden sonra, BM diplomatları yeni
banş senaryosundan söz etmeye başladı-
lar. Yemen Büytikelçisi Al-Ashtal'ın dip-
lomatik dille ifade ettiği yeni banş senar-
yosu sırasıyla şu adımlan içeriyor:
1) Başlangıç olarak Irak birlikleri, Ku-
veyt'ten çekilip yerini BM banş gücüne
bırakacak.
2)Statükonun yeniden kurulması ye-
terli olmayacak, Kuveyt hükümeti geçer-
liliğini parlamento seçimleri ile kanıtla-
maya söz verecek.
3) Irak'a, Kuveyt'e ilişkin ekonomik ve
toprak şikâyetlerini uluslararası yüksek
mahkemeye sunma garantisi verilecek.
Mahkemenin karan iki hükümeti de bağ-
layacak.
4) Irak, tümüye çekildiğinde donduru-
lan mülkiyetinin yarısı serbest bırakıla-
cak. öldürücü olmayan malzeme ve yi-
yecek üzerindeki ambargo kalkacak.
5) Irak nükleer kapasitesini Birleşmiş
Milletler'e bildirecek. Bunlann görülme-
sine ve yok edilmesine izin verecek.
6) Kimyasal silah üretimini durdura-
cak.
7) Kimyasal silah stokunu yok edecek.
8) Bunlar gerçekleşinceye dek Ameri-
kan askerleri ve diğer güçler Körfez'de
kalmaya devam edecekler. Irak bu gerek-
leri yerine getirince Arap olmayan aske-
ri guçler çekilecek. Irak'ın dondurulu
olan mülkleri tümüyle serbest bırakıla-
cak, ekonomik ambargo tümüyle kaldı-
rılacak. Saddam Hüseyin iktidarda
kalacak.
Kissinger dehşete dtiştü
Bush'un önerisi genelde "iyimseriik"
yaratırken eski dışişleri bakanlanndan
Henry Kisscnger'ı dehşete düşürdü. Kis-
senger, New York'tan ABC televizyonu-
na verdiği demeçte şoyle dedi:
"Bir gün önce Dışişleri Bakanı Baker'ı
telefonla arayıp Güvenlik Konseyi kara-
nndan ötüru tebrik ettim. Olaganustü bir
performans gösterdiği için kutladım, bir
gün sonra her şey değişti. Kendimi biç bu
kadar yalnız nissetmemiştim. Bugün çok
acı bir gün... Kuveyt'i işgal eden, aldıgı
binterce rehine ile dünyayı tehdit eden bir
ülkenin başkentine en üst duzeyde dev-
let görevlisini göndermek çok ciddi bir
diplomatik adımdır. Butun Arap dünya-
sına anlamlı bir sinjal verir. Anladığım
kadarıyla muttefiklerimiz de bu durum-
dan haberdar degildi. Bu durumda şim-
di arük kimsenin, kendi kendine Bagdat'-
la bağımsız pazarlığa girişmesi engeUene-
meyecektir, bence artık önceki gunkü gibi
açık ve net bir duruma geri donebilme-
mize imkân yoktur. 400.000 asker oraya
gitmiş ve biçbir şey başarmadan dönmuş
olacaklar. Böyle bir adun atdacaksa bun-
ca zahmete girmenin anlamı yoktu. Hiç
bu kadar endişe duydugumu hatırlamı-
yorum."
Askeri yığınak
Körfez
silah
deposuDış Haberler Servisi — Körfez krizi,
önce BM Güvenlik Konseyi'nin, gerekti-
ğinde Irak'a karşı kuvvet kullanmak da-
hil her yola başvurulmasına izin veren ka-
rann ardından ABD Başkanı George
Bush'un Irak'a yaptığı "üst düzeyde
göriişme" çağnsıyla bir anda farklı bir su-
rece girerken, Körfez bölgesindeki ABD
öncüluğundeki askeri yığınak da giderek
büyüyor.
ABD: Şu anda 240 binden fazla aske-
ri bulunuyor. Bu sayının, ocak ayı sonu-
na kadar 400 bine çıkacağı bildiriliyor.
ABD'nin bolgede, 22'si sa\aş gemisi ol-
mak uzere 40'ın uzerinde gemisi bulunu-
yor. Aynca toplam 500 uçak bolgeyi ha-
vadan denetim altında tutuyor. ABD,
250'den fazla savaş helikopteri ve 500'ün
üstünde tankı da bolgeye gondermiş du-
rumda.
Suudi Arabistan: 38 bin kişilik ordu,
56 bin kişilik paramiliter UlusaL Muha-
fızlar, 7 bin 200 kişilik deniz, 16.500 ki-
şilik hava gücu. Suudi Arabistan'ın ordu-
su 550 tank, 180 savaş uçağı ve 8 firka-
teynle destekleniyor.
Mısır. Suudi Arabistan'da 14 bin kişi-
lik birliği var. Yeni birlikler ve tanklar
gönderiyor.
tngiltere: Çöl farelerini Korfez'e gön-
derdi. Toplam asker sayısı 17 bin civarın-
da. Bu sayı 30 bine çıkacak. Aynca 120
tankı, 72 savaş uçağı, 13 savaş gemisi ve
çok sayıda diğer savaş gerecini bölgeye
göndermiş durumda.
Fransa: 15 bin kişilik birliği bölgede
bulunuyor. Aynca 10 savaş gemisi, 24 sa-
vaş uçağı, 72 helikopteri ve 300 zırhlı aracı
var.
Sovyetler Birliği: Bolgede iki savaş ge-
misi bulunuyor.
Suriye: 15 bin kişilik bir birlik ve 300
tank gonderdi. Yeni birlikler gönderme-
yi planlıyor.
Birleşik Arap Emirlikleri: 40 bin kişi-
lik ordusu, 200 tankı, 80 savaş uçağı ve
15 savaş gemisi var.
Lraraan: lyi donanımlı 25 binlik bir or-
dusu, çok sayıda tankı, 63 savaş gemisi
ve en az 4 tane de Exocet donanımlı füze
gemisi var.
Bahreyn: 2.300 kişilik bir ordusu var.
Avustralya: iki gudumlü fuze firkateyni
ve bir destek gemisi.
Belçika: 2 mayın arama gemisi, 1 des-
tek gemisi.
Bangladeş: Suudi Arabistan'a 2 bin ki-
şilik birlik gonderdi. 3 bin kişilik bir bir-
lik de yakında yola çıkıyor.
Kanada: 2 destroyer ve 1 destek gemi-
si Körfez yolunda. Ayrıca uçak \e birlik
de gonderecek.
Danimarka: 1 korvet.
Yunanistan: 1 gudumlü füze firkatey-
ni.
İtalya: 2 firkateyn ve 2 destek gemisi.
Aynca Abu Dabi"de 8 uçak.
Nijen 500 kişilik bir birlik.
Hollanda: 2 firkateyn.
Pakistan: 2 bin kişilik bir birlik.
Senegal: 500 kişilik birlik.
Fas: 5 bin kişilik birlik.
tspanya: 1 firkateyn ve 2 korvet.
Türkiye: Irak sınırında 100 bin kişilik
duzenli ordu. Aynca 35 bin kişilik jan-
darma ve polis komando gücü. 50
Leopard-1 tankı ve 30 F-16 uçağı. Bunun
yanı sıra en az 20 F-4 ve F-104 savaş uçağı.
TÜRKİYE
9 ilde
tatbikatANKARA (Cumhuriyet Bürosu) —
BM Güvenlik Konseyi'nin Irak'a Kuveyt'-
ten çekilmesi için 15 ocağa kadar süre ta-
nımasının ardından, Sivil Savunma Hiz-
metleri Genel Mudürlüğü Adana'dan
sonra 9 ilde daha sivil savunma tatbikatı
yapılacağım açıkladı.
Geçen ay Adana'da gerçekleştirilen ve
"karartma" uygulamasının yapıldığı tat-
bikatın ardından Ankara, Gaziantep,
Şanlıurfa, Diyarbakır, Van, Batman, Adı-
yaman, Muş, Hatay ve Mersin'de de 10
ocağa kadar tatbikat yapılacağı kaydedil-
di. Tatbikatlarda vatandaşlara kimyasal
silahlar karşısında korunma yöntemleri,
olası bir hava hücumu sırasında alınacak
önlemler konusunda bilgi verilecek.
WASHINGTON
Bush'un çıkışının
perde arkasıUFUK GÜLDEMtR
AYRILIK HÜZNÜ — ABD'nin Korfez'e gönderdiği yedeklerinden genç anne Ruth Munk uç aylık bebeğine gozyaşlanyla veda etti.
WASHINGTON — ABD Başkanı Ge-
orge Bush'un Irak ile ust düzeyde diplo-
matik temasa kapıyı aralayan açıklama-
sından sonra dikkatler bu açıklamamn
perde arkasındaki nedenlere döndü. Tar-
tışılan soru şu: Bush, Körfez krizine ger-
çekten diplomatik bir çözüm arayışında
mı, yoksa kaçınılmaz bir savaş öncesi ka-
muoyu tepkilerini yatışürmaya dönük bir
manevra mı attığı bu adım?
ABD Başkanı, geçen hafta başına ka-
dar, Kongre üyelerinin, Irak'a ust düzey-
de bir temsilci gönderilmesi yönündeki
önerilerinı kulak ardı etmişti. Oysa ön-
ceki gün aniden ABD ve Irak'ın dışişleri
bakanlanrun karşılıklı olarak iki ülke baş-
kentine gitmesi önemini ortaya attı. Ge-
rek dünkü Washington Post ve New York
Times gazetesine yönetim kaynaklann-
dan yansıyarrîar gerekse de bizzat konuş-
tuğumuz bazı gözlemciler bunun neden-
lerini üç noktada topluyor:
1) Yatıştırma kaygısı: Başkan Bush,
Amerikan tarihinin kamuoyu yoklama-
lanna en duyarlı başkanlanndan birisi.
Geçen günlerde Körfez krizine diploma-
tik çözüm için her çareye başvurmadığı
yönünde yoğun eleştirilere hedef oldu.
önceki gün yaptığı diplomatik çıkışuı ne-
denlerinden birisinin iç ve dış kamuoyu-
nun bu yöndeki eleştirilerini yatıştırma-
ya dönük bir adım olduğu yönünde baa
işaretler bulunuyor. VVashington Post ga-
zetesinin Beyaz Saray muhabiri David
Hoffman, dün yayımlanan analizınde
"yönetim kaynaklarına" atfen bu olgu-
nun altını çizdi.
2) Savaş manevrası: DUnkü Amerikan
gazetelerinde yayımlanan yorumlarda
Bush'un son çıkışının nedenlerı arasında
uzerinde görüş birliği bulunan bir başka
nokta da bu çıkışın olası bir savaş önce-
sinin son diplomatik manevrası olabile-
ceği yönundeydi. Burada altı çizilen nokta
şu: Amerika kaçınılmaz bir savaşın eşi-
ğinde. ABD Başkanı'nın iki ülkenin dı-
şişleri bakanlannın karşılıklı olarak Bağ-
dat ve VVashington'a gitmesi önerisi, bu
savaşın bugüne kadar dikkatle hazırlan-
mış platformuna bir çivi daha çakıyor.
Yani, ABD Başkanı Bush, zaten kararh
olduğu bu savaşa girişmeden once "Dip-
lomatik çözüm için çaba sarf etmedi"
suçlamalarına karşı önlem alıyor.
3) Bush korkuyor tkinci maddede an-
latılan göruşe ters düşse dahi, Bush'un
son çıkışının nedenlerinden bir başkası-
nın da ABD Başkanı'nın gerçekten savaş
istememesi olduğu öne sürulüyor. Bu gö-
rüşe göre Bush, Körfez krizi savaş nok-
tasma gelmeden çozulsün istiyor. Çünku
Amerikan kamuoyuna hâlâ bu savaşa ne-
den gidildiği yolunda ikna edici bir açık-
lama getirilememiş durumda. Amerikan
kamuoyu, petrol uğruna "Kuveyt şeyhle-
rini yeniden işbaşına getirmek" için Ame-
rikan gençlerinin kanının dökülmesini is-
temiyor. Bir savaşa gidilmesindeki stra-
tejik nedenleri ise hiç anlamıyor. Durum
böyleyken çıkacak bir savaşın ne uğruna
döküldüğü belli olmayan kan nehirleri
yaratması, ABD Başkanı'nın en büyük
karabasanı. Nitekım dunku basm toplan-
tısmda çok sevdiği beş çocuğundan biri-
sini, arabasının benzin deposunu iki do-
lar daha ucuza doldurabilmek için Kör-
fez'de savaşa yollamak seçeneği ile karşı
karşıya kalırsa aklından neler geçeceği so-
rusuna, çok dokunaklı bir yanıt verdi.
Bush, her gün annelerden ye eslerden al-
dığı mektuplarda ifade edilen duyguları
aktardıktan sonra, "Ama diğer yandan da
bir başkan doğru olanı yapmak zorunda-
dır. Bu çocukları kızgınbkla tek kurşun
sıkmadan vatana geri getirmek için elim-
den geleni yapacağım" dedi. ABD Baş-
kanı George Bush'un dünkü açıklamasın-
da dikkat çeken bir başka nokta da Kör-
fez krizinin "tüm boyutlannı konuşma-
ya hazır olduğunu" ilan etmesiydi. Bush,
her ne kadar BM kararlarının muzakere
konusu edilemeyeceğini vurguladıysa da
Körfez krizinin "tüm boyutlannı" konuş-
maya hazır olduğunu ilan etmesi, Irak-
ın Kuveyt'i işgaline gerekçe olan yakın-
malan göruşmeye kapıyı açtığının işare-
tini verdi. Bu sinyal de Bush'un temel ola-
rak 'savaşı istemediği ve eğer bir yol bu-
lunursa diplomatik çözume yanaşabile-
ceğinin işareti olarak algılandı.
Manş'ın 30 metre altında Ingiliz ve Fransız işçileri elsıkıştı
... Ve îngiltere kıtaya bağlandıEDİP EMİL ÖYMEN
LONDRA — Ingiltere adası, ileri tek-
nolojinin "kurbam" oldu ve 8 bin yılhk
bir aradan sonra Avrupa kıtası ile birleş-
ti. İngıltere ile Fransa arasında Manş De-
nizi altında yapımı ilerleyen 3 tunelden
ortada yer alan servis tuneünde açılan ko-
ridorda dun İngiliz ve Fransız işçiler ye-
rel saatle 11.15'teel sıkıştılar. "Dünyanın
en pahalı deliği" denen tünelde gerçek-
leştirilen bu muhendislik mucizesi, tele-
vizyondan naklen yayımlandı.
Servis tüneli iki ucundan birleşti. An-
cak diğer iki tunelde inşaat sürecek. De-
miryolu döşenecek olan diğer iki tünel de
yapılıp tamamlandıktan sonra 1993'ten
itibaren Londra-Paris ve Brüksel arasın-
da hızlı trenler işlemeye başlayacak.
Deniz yatağının 30 metre altından ge-
çen tünel 52 kilometre uzunlukta. Bunun
40 kilometresi "deniz altında."
Tunel ihalesi 1985'te açıldı. 1987'de
Margaret Thatcher ve François Mitler-
rand'nın Paris'te imzaladıkları anlaşma
ile yasalaştı. Maliyeti o tarihte 5 milyaı
sterlin hesaplanırken şimdi 8 milyara çık-
mış durumda. 5 îngiliz, 5 Fransız inşaat
şirketinin ortaklığı ile kurulan konsorsi-
yum, işe 46 milyon sterlin ile başladı.
"Eurotünnel" adıyla kurulan şirket, hisst
senedi satarak 5 milyar sterlin topladı. Ilk
aşamada Japon ve Suudiler yaklaşık ya-
rı hisseleri topladılar. Ancak maliyet su
rekli artıyor.
9 işçi öldü
Diğer bir artış ise işçi ölümleri Fransa
tarafında şimdiye kadar sadece iki kişi öl-
düyse de 7 İngiliz işçi hayatını kaybetti.
Ancak 8 saatlik vardiyada kazanç ise
"haftada" en az 1.500 sterlin (8 milyon
250 bin lira).
Deniz tabanının 30 metre altından ge-
çecek olan tünel, kırılması kolay olan ki-
reç tabakalannı peynir gibi kesen dev
matkaplarla açılıyor. Normal koşullarda
matkaplar iki uçtan günde 3 metre ilerli-
yordu. Bu iş için özel olarak yapılan mat-
Denizin
altında dün
yapılan
törenle 188
yıllık bir düş
gerçekleşmiş
çldu.
İngiltere'nin
geleneksel
"yalnızlığı"
böylece sona
erdi.
kaplar, tren uzunluğunda, 1.350 ton ağır-
lığında dev makineler. Geçen yaz ingiliz
tarafmın matkabı, yolun yansına vanldığı
için "sağa çekildi" ve bırakıldı.
Tarihte tünel
18O2'de Napoleon, Ingilizlerle arasını
Amiens Anlaşması ile düzeltince, aklına
Manş'a bir tünel açtırmak gelmiş ancak
bu gerçekleşmemişti. İngilizler memnun-
du. 1857'de Kraliçe Viktorya'nın bilime
merakh kocası Prens Albert, bir tunelden
söz edecek olduğunda, dönemin başba-
kanı Lord Palmerston Avam Kamarası1
nda, "Ne? Biz Fransa ile aramızdaki
uzaklığı zaten az bulurken bunu bir de
tünelle mi kısaltacağız?" demişti. İngiliz-
ler, tıpik "ada kültürü" içinde Avrupa-
ya uzaktan bakarak yaşamayı tercih
ettiler.
1882'de "Sunday Times", Manş Deni-
zi'nin altına yapılacak bir tünelin "nihi-
listler, anarşistler ve enternasyonalistler-
'in Ingiltere'ye doluşmasını kolaylaştıra-
cağını yazıyordu. Oysa Îngiltere tarafın-
dan 2 kilometre, Fransa tarafından 1.8 ki-
lometre kazılmıştı. Plan rafa kaldırıldı.
1974'te İşçi Partisi hükümeti projeye de-
vama kalkıştı, ama olmadı.
toplam uzakiık
52 km
Deniz altmdakı
kısım 40 km
İngilizler çeşitli nedenlerle tunelın ya-
pımına karşı çıktılar.
1- İstila korkusu: Napoleon'dan yılan
ingilizler, başka Napoleon'lan caydırmak
için tünele karşı çıktılar. Hitler bile In-
giltere'yi istila edemedi.
2- Yangın korkusu: Tünelde yangın çı-
karsa ne olacaktı?
3- Kudnz korkusu: tngiltere'de gorul-
meyen kuduz olaylan Kıta Avrupası'ndan
gelecek ve gözden kaçacak hayvanlarla
îngiltere'de de başlayabilir.
4- Terör korkusu: Teröristler tuneli ele
geçirirse ne olacak?
5- Yerel ticarete darbe: Tunelden tren,
taşıt araçları ve yuk kolayca geçerken de-
nizde sefer yapan feribotlar, kıyılardaki
oteller ve hizmet sektöru ne olacak?
6- Çevre sorunlan: Tunele gidecek olan
demir ve karayolları, otopark ve işletme
binaları çevreyi bozacak. Büyük bir ulaş-
tırma sorunu çıkacak. İngilizler açısından
hâlâ en geçerli iddia bu. Tünel sayesinde
Avrupa'nın yakınlaşmasına rağmen, İn-
giltere'de Fransızlann hızlı trenlerine ben-
zer trenler yok, demiryolları eski ve ray
araları dar, tuneller alçak tavanlı. Bun-
ları Avrupa düzeyine getirmek için sade-
ce tartışma var, ortada somut bir çaba
yok.
DENtZALTINDA SON KONTROL — Manş'ın 30 metre altında açılan "dunva-
nın en pahalı deliği", tngiltere ile Fransa'yı birbirine birleştirdi. Dün bu tarihi olay
münasebeti ile tören duzenlemeden önce teknisyenler Urafından son güvenlik kont-
rolü yapıldı. (Fotoğraf: AFP)