Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 ARALIK 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3
İran, Rüşdü'yü
affetmedi
• TAHRAN (AA) —
Tahran Mücadeleci
Ruhaniler Derneği, Şe>'tan
Ayetleri kitabının yazarı
Salman Rüşdü için verilen
ilahi idam hükmünün,
hiçbir siyasi olay ile
ortadan kaldırılamayacağmı
açıkladı. İran basınında yer
alan haberlere göre İran'ın
siyasal yaşamında önemti
bir yere sahip olan dernek,
bir bildiri yayımlayarak
Salman Rüşdü'nün
affedildiğine dair iddiaları
yalanladı.
Hindistan'da
çatışmalar
• YENİ DELHt (AA) —
Hindistan'ın güneyindeki
Haydarabad kentinde
Hindularla Müslumanlar
arasındaki çatışmaiarda ölü
sayısı 37'ye çıktı. Bölgeden
alınan haberlerde,
ölümlerden çoğunun
bıçaklanma sonucu
meydana geldıği belirtildi.
Polisin çatışmaları önlemek
için ateş açması sonucu 3
kişinin öldüğü, diğer
ölümlerin çoğunun ise dün
gece Haydarabad kentinin
eski kesimindeki
çatışmaiarda meydana
geldiği kaydedildi.
I Yugoslavya'da
i seçimler
• • BELGRAD (AA) —
Yugoslavya'da
komünistlerin yönetimde
, olduğu son iki cumhuriyet
i Sırbistan ve Karadağ'da
j dün ilk çok partili seçimler
J yapıldı. Sırbistan'da
| özerkliği elinden alınan ve
j tekrar özerklik isteyen
• Kosova bölgesindeki
J Arnavutlar'ın seçimleri
, boykot ettiler. Özerklik
! yanlısı Arnavutların
' kurduğu Kosova
Demokratik Birliği'nin
ı lideri İbrahim Lugova,
j seçimlere katılmanın
j özerklik isteğinden
< vazgeçmek anlamına
ı geleceğini belirterek,
î "Halkımızdan evlerinde
! oturmalannı istedik" dedi.
1
Sırbistan ve Karadağ'daki
' seçimlerin ülkenin
parçalanıp
parçalanmayacağı
konusunda belirleyici
olacağı belirtiliyor.
Sırbistan'da iktidardaki eski
komünistlerin devamı olan
Sosyalist Parti'ye karşı
koalisyon olarak seçime
giren Sırbistan yenilenme
harekâtı, kapitalizmin
kurulmasını ve merkezi
yönetimin önemini
korumasını istiyorlar.
Erşad'ın
asılması için
yürüdüler
• DAKKA (AA) —
Yoğun protesto gösterileri
• üzerine istifa etmek
zorunda kalan Bangladeş
eski Devlet Başkanı
Muhammed Erşad'ın idam
edilmesini isteyen binlerce
kişi, dün başkent Dakka'da
bir gösteri düzenledi.
Muhammed Erşad ise
BBC'ye yaptığı telefon
görüşmesinde, parlamento
seçimlerine gireceğini ve
daha sonra devlet
başkanhğına adaylığıni
koyacağını açıkladı.
Öğleden sonra çoğunluğunu
öğrencilerin oluşturduğu 20
bin kişilik bir grup, başkent
Dakka'nın merkezinde
yaptıklan gösteride,
"Erşad'ı asın",
"Diktatörlüğe son" şeklinde
sloganlar attılar.
Libyalı esirler
• N'DJAMENA (AA) —
Çad'da, General İdris
Deby'nin iktidan ele
geçirmesinden sonra 400
Libyalı savaş esirinin daha
ABD ordusundan bir
uçakla başkent
N'djamena'dan aynldığı
bildirildi. N'djamena
havalimanı yetkililerinin
verdikleri bilgiye göre
ABD'ye bağlı 'C-141
Starlifter' askeri uçağı,
Libya lideri Albay
Muammer Kaddafi'ye karşı
eğitildikleri ileri surülen ve
Reuter'in 'Contralar'
şeklinde tanımladığı 400
savaş esiriyle birlikte gizli
tutulan bir yönde Çad'dan
avrıldı.
îicralbS^Enbuncfegöre Şam, aldığı lmilyar dolarla,gelişmiş silahlarsipariş etti
Suriye süahlanıyorSuriye, Körfez krizinde ABD'nin safında yer
aldığı için ödüUendirildi. Şam hükümeti,
yapılan 1 milyar dolarlık bu yardımla karadan
karaya füzeler, modern savaş uçakları ve
tanklar gibi gelişmiş silahlar satın alıyor.
Dış Habcrter Servisi — Suri-
ye'nin Irak karşıtı cepheye ka-
tılması için şimdiye kadar yak-
laşık 1 milyar dolar yardım al-
dığı ve ordusu için ısmarladığı
modern silahlann faturasını bu
parayla odemeyi planladığı bil-
dirildi. "International Herald
Tribune gazetesinin haberine
göre Körfez krizine kadar bu-
yük para sıkıntısı çektiği için
"gelişmiş süahlan" elde edeme-
yen Suıiye, şimdi karadan ka-
raya füzeler, jet savaş uçakları
ve tanklar satın alıyor.
Suriye'nin yeni silah alımı,
geçen hafta içinde bir Israil as-
keri yetkilisinin Kuzey Kore'nin
Suriye'ye Sovyet yapısı Scud-6
füzelerini sattığını bildirmesi
üzerine ortaya çıktı.
Bir Amerikan askeri yetkili-
si, "Körfez krizinin patiak ver-
mesi, Suriye'ye yaradı. Bu kriz
Suriye'nin, Batı ile ilişkilerini
geliştirmesini ve bir miktar yar-
dım almasını sağladı" dedi.
Amerikan askeri yetkilisine
göre Suriye'nin aldığı 1 milyar
dolarlık yardımın büyük bolü-
munü Suudi Arabistan verdi.
Kuveyt ve Birleşik Arap Emir-
likleri de bu yardıma katkıda
bulundular.
Batılı gözlemciler, Suriye'nin
askeri gücünü arttırmasının,
Körfez krrzinin sona ermesin-
den sonra krizden güçlenerek çı-
kan bir Suriye'nin, tıpkı 1980'li
yılarda Batı yardımını alarak
guçlenen Irak gibi Körfez kri-
zinden sonra Ortadoğu'da bir
istikrarsızlık unsuru olabileceği-
ni belirtiyorlar.
Amerikalı askeri yetkililer, si-
yasi gözlemciler ve öteki Suriye
uzmanlan, Suriye'nin Irak kar-
şıtı uluslararası güce asker yol-
lamakla birlikte, Irak'ın askeri
gücünü tumuyle yok edecek, bir
çözüm istemediğini ve Esad'ın
Irak ordusunu hâlâ Israil'e karşı
potansiyel bir müttefik olarak
gördüğünü belirtiyorlar.
Suriye'ye yakın kaynakların
bildirdiğine göre Esad, ABD
Başkanı Bush ile geçenlerde Ce-
nevre'de yaptığı gorüşmede, ül-
kesinin adının teröristlere yar-
dım eden ülkeler listesinden çı-
kartılmasını istedi. Ancak Ame-
rikalı hükümet yetkilileri Esad'-
ın son zamanlarda Batılıların
desteğini kazanmak için attığı
adımlara rağmen Suriye'nin te-
rorizmi desteklemekten vazgeç-
tiğine dair bir belirti görülmedi-
ğini belirtiler.
Independent on Sunday gazetesinin iddiasv
Kuveyt, Irak'a taviz önerdiGazetenin dün yayımlanan sayısında, Suudi
Arabistan ve Kuveyt'in Irak'la gizli
görüşmelerde bulunduğu ileri sürüldü.
Gazetede, Kuveyt'in, topraklarından
çekilmesinin karşılığında Irak'a Rumelya
petrol alanının kontrolünü tamamen vermeyi
ve Bubiyan ile Warba adalarını 99 yıllığına
kiralamayı önerdiği savunuldu.
Dış Haberler Servisi — Suu-
di Arabistan ve Kuveyt'in Bağ-
dat yönetimiyle gizli görüşme-
lerde bulunduğu ve Kuveyt yö-
netiminin, Irak'ın Kuveyt top-
raklanndan çekilmesinin karşı-
lığında bazı önemli petrol alan-
larını vermeyi önerdiği ileri su-
rüldü.
Ingiltere'de yayımlanan Inde-
pendent on Sunday gazetesinin
dunkü sayısında yer alan bir ha-
bere göre Irak karşıtı uluslara-
rası cephenin zayıflamasından
ve ABD'nin savaşa girme isteği-
nin zayıflamasından endişelenen
Suudi ve Kuveyt yönetimleri,
Irak ile ilişkiye geçerek Körfez
krizine çözum aramaya başladı-
lar. Gazetenin Avrupa'da yaşa-
yan sürgün Araplara dayanarak
verdiği haberde, görüşmeler sı-
rasında Kuveyt yönetiminin
Irak'ın Kuveyt topraklarından
çekilmesinin karşılığında Ku-
veyt'e ait olan Rumelya petrol
alanının kontrolünü tamamen
Irak'a vermeyi önerdiği ileri sü-
rüldü. Gazeteye göre Kuveyt,
Basra Körfezi'ndeki Bubiyan ve
Warba adalarını da 99 yıllığına
Irak'a kiralayabileceğini belirti-
yor. Independent on Sunday ga-
zetesinin haberinde Suudi ve
Kuveytli yetkililerin Irak yone-
tüniyle yaptıklan gizli göruşme-
lerin Umman ve Yemen tarafın-
dan planlandığı ve bölgedeki
Arap yönetimlerinin, Körfez kri-
zini görüşmek üzere zirve dü-
zenlenmesi fikrini yeniden göz-
den geçirdiği ileri sürüiüyor.
ABD, Irak'ın
önerisini reddetti
ABD Dışişleri Bakanı James
Baker, Irak'ın önerdiği 12 ocak
tarihini reddederek, Saddam
Hüseyin'le en geç ocak ayı ba-
şında görüşmeyi istediğini
söyledi.
Baker, ABC televizyonuna
yaptığı açıklamada, 12 ocak ta-
rihinin "temelden kabul
edilemez" olduğunu söyledi ve
Irak'ın bu tarihte ısrarlı olması
halinde, kararın Başkan Bush'a
ait olacağım kaydetti.
Baker, 12 ocak tarihinin, BM
Güvenlik Konseyi'nin kuvvet
kullanımına izin verdiği İS ocak
tarihine çok yakın olduğuna
dikkat cekti.
Bağdat ziyaretinin müzakere-
ye değil, Irak'ı Kuve>t'ten çekil-
meye ikna etmeye yönelik oldu-
ğunu belirten Baker, Irak'ın,
Rumelya petrol bölgesi dışında
Kuveyt'ten çekilmesine olanak
sağlayacak yeni bir sınır çizgisi
hazırladığından haberi olmadı-
ğını bildirdi ve kısmi bir çekil-
menin ABD ve müttefikleri için
kabui edilemez olduğunu
kaydetti.
Irak askerlerinin çekilmesin-
den sonra anlaşmazlıklan çöz-
mek için Irak ve Kuveyt'in doğ-
mdan görüşebileceklerini belir-
ten Baker, Bağdat'ın askeri üs-
tünluğüne karşı bölgede gûven-
likle ilgili bazı düzenlemeler ya-
pılmasının gerekeceğini söyledi.
James Baker, Filistin sorunu
ile Körfez krizi arasmda hiçbir
ilişki olmadığını da tekrarladı.
Reuter Ajansı'nın Amman
kaynaklı haberine göre, Bağ-
dat'tan Ürdün'e gelen Izlandaiı
doktor Gisli Sigurdsson Ku-
veyt'te iken hastaneye Iraklı as-
kerler tarafından göğsünden \ u
rulan birçok çocuk geldiğinı
söyledi. Sigurdsson, şöyle ko-
nuştu: "Irak'lı askerler öldiir-
mek için ateş ederler. Bacak >a
da kola değil, göğse ateş eder-
ler. Göğsünden vurulmuş bir >a-
şındaki çocukiar gordiım. Cid-
di olmayan nedenle birçok insan
vuruldu kuveyt'ie. Örnegin so-
kakta para değiştirenleri vunı-
yorlardı."
GüVENLİK KONSEYİ
ELVEDA SEVGİLİM — Amerikan uçak gemisi Ranger. önceki gün Körfez'e gitmek üzere ABD'
den avrıldı. Denizci Mark Tague, sonıı belirsiz yolculuga çıkmadan önce eşi ile vedalaşıyor.
Filistin için oylama bugüne kaldı
ŞEBNEM ATİYAS
NEW YORK — Son bir ay-
dır ABD'nin çeşitli diplomatik
manevralanyla ertelenen Israil
işgali altındaki topraklarda du-
rum ile ilgili Güvenlik Konseyi
karan önceki gün yine oylama-
ya konulamadı. Bu kez Sovyet-
ler Birliği'nin girişimiyle kara-
rın görüşülmesi bugüne kaldı.
Küba, Malezya, Kolombiya
ve Yemen'in hazırladığı, Irak'a
karşı kuvvet kullanma izni ön-
cesinde Güvenlik Konseyi gün-
demine getirüen karar ilk haliy-
le: 1) Israil'in işgal ettiği toprak-
larda 4. Cenevre Sözleşmesi'ne
aykın tutumundan ötürü kınan-
masını, 2) İşgal altındaki bölge-
ye bir BM temsilcisinin gönde-
rilmesini, 3) Krizin çözümü için
uluslararası bir barış konferan-
sı toplanmasını Öneriyordu.
Körfez krizinin basından be-
ri Israil'i kınayan iki karara
özellikle Irak'a karşı Arap ko-
alisyonunun bozulmaması için
itiraz edemeyen ABD, bu kara-
rı veto etmekten kaçınmak için,
Güvenlik Konseyi başkanlığını
yaptığı kasım ayı süresince ka-
rarın görüşülmesini engel-
lernisti.
Önceki gün geç saatlerde Gü-
venlik Konseyi, kapah görtişme-
lerle kararın oylanması konu-
sundaki pazarlıkları sürdürür-
ken, tsrail Başbakanı tzak Şa-
mir New York'taydı. Şamir,
ABD'nin BM Daimı Delegesi
Büyükelçi Thomas Pickering ile
görüştü ve Pickering'i karan ve-
to etmeye ikna etmeye çalıştı.
Gorüşmede bulunan diplomatik
kaynaklara göre Pickering, Ho-
uston'dan ABD Dışişleri Baka-
nı James Baker'ı arayıp karar
konusunda nasıl oy kullanaca-
ğı talimatını alacağını Şamir'e
iletti. Şamir, yann ABD Başka-
nı Bush ile görüşecek.
Bu arada ABD'nin önerileri
üzerine, dört bağlantısız üyenin
hazırladığı kararda çeşitli deği-
şiklikler yapıldı. Cumartesi ge-
cesi geç saatlerde Sovyetler Bir-
liği oylamanın ertelenmesini
önermeden önce metin ABD'-
nin 'veto' etmeyeceği biçimi al-
dı. Karar metninden BM temsil-
cisinin bölgeye gönderilmesi
önerisi çıkarıldı. Yerine orada
bulunan BM görevlerinin göz-
lem islevini üstlenerek BM Ge-
nel Sekreteri'ne düzenli rapor
vermeleri gibi etkisiz bir meka-
nizma konuldu. Uluslararası
konferans ile ilgili paragraf tü-
müyle karar metninden çıkartıl-
*"• Buna karşı karann oylanma-
sından sonra Güvenlik Konseyi
başkanınca bir başkanlık açık-
laması yapılması önerildi. Baş-
kanlık açıklamasında Konsey'-
in uluslararası konferansın ya-
rarlı olacağı görüşünde birleştiği
ifade ediliyor. Ancak uluslara-
rası konferansın hemen yapıl-
ması konusunda Konsey üyele-
ri arasında görüş ayıılıkları ol-
duğu başkanlık açıklamasında
belirtiliyor. Yapılacak başkan-
hk açıklamasında aynca Arap-
lsrail çelişkisi ile Körfez krizi
arasında hiçbir ilişki kurulama-
yacağı da yer alıyor.
Metin bu hale geldikten son-
ra ABD, Irak'ın rehineleri salı-
verdiği sırada Güvenlik Konse-
yi'nden böyle bir karar çıkanl-
masını Saddam Hüseyin'in yan-
lış yorumlayacağını öne sürdü.
Bu iddiaya gore, Saddam Hü-
seyin, karan bir değiş-tokuş ola-
rak yorumlayabilirdi. ABD bu
bahane ile karann oylanmasının
ertelenmesini talep etti. Dört
bağlantısız ülke bu öneriyi ka-
buî etmek istemediler. Bunun
üzerine Sovyetler Birliği Güven-
lik Konseyi'ne karann görüşül-
mesini pazartesi öğleden sonra-
ya ertelenmek üzere karşı karar
sundu. Oylama yapıldı. Çin ve
Fransa çekimser kaldı.
Öte yandan BM Türkiye Da-
imi Delegesi BUyükelçi Musta-
fa Akşin, cuma günü genel ku-
ruldaki 'Ortadoğu'da durum'
konulu gundem maddesinin gö-
rüşmeleri sırasında bir konuşma
yaparak 'uluslararası konferans
çağnsı' yaptı. Akşin, konuşma-
sında uluslararası konferansın
tarihi konusuna değinmedi.
Litvanya Devlet Başkanı uyardv
Silalüa direnebilirizRusya Federasyonu'nda toprakta özel
mülkiyet ilkesi uyarınca çiftçiye parasız
toprak verilecek.
Vytautas Landsbergis
WASHINGTON (AA) —
SSCB'den bağımsızlığını ilan
eden Litvanya'da Moskova
merkez yönetimine karşı silahlı
direniş olabileceği ifade edildi.
Litvanya Devlet Başkanı
Vytautas Landsbergis, ABD'de
yayımlanan Us News and Re-
port dergisine verdiği demeçte,
içinde bulunulan kış aylarımn
hayli zor geçeceğini ve artık
SSCB Başkanı Mihail S. Gorba-
çov'dan gelebilecek her türlü so-
mut tehdide karşı koyacaklan-
nı söyledi.
Landsbergis, Gorbaçov'un,
Baltık cumhuriyetleri aleyhin-
deki kararlannın uygulanması
konusundaki butün girişimleri
'komşu bir ülkenin saldınsı'
olarak nitelendirdiklerini söyle-
yerek şöyle konuştu:
"Ancak bu kez, topraklan-
mızın işgal edildiği 1940 yılında-
ki gibi olmayacak. Bizim de
kendimizi savunma hakkımız
var. Silahlı bir direniş müm-
kiin... Litvanya'daki küçiik du-
nıma diişmemek için hayatları-
nı feda etme>e hazır kararlı in-
sanlar bulundugunu biliyo-
rnnı."
Öte yandan SSCB'nin Rusya
Federasyonu Başbakanı Ivan Si-
layev, cumhuriyetin Halk Tem-
silcileri Kongresi'nin geçen haf-
ta kabul ettiği, toprakta özel
mülkiyeti onaylayan karar çer-
çevesinde, çiftçüere parasız top-
rak verileceğini açıkladı. Ivan
Silayev, dün Sovyet televizyo-
nunun ikinci kanalında yayım-
lanan bir programda, halkın so-
rulannı yanıtlarken, kararın en
kısa sürede uygulanması için ça-
lışmaların başladığını bildirdi.
Rusya Başbakanı'nın açıkla-
malanna göre, "kolhoz" adıy-
la bilinen büykü devlet çiftlik-
leri bu karardan sonra tümüyle
"sovyetler"in (yerel yönetim
konseyleri) denetimi altına gire-
cekler ve toprak dağıtımı da bu
sovyetler tarafından yapılacak.
POLTnKADA
SORU1NLAR
ERGUNBALa
Batının Körfez Çıkmazı
ve TürkiyeKörfez'de dengenin iki temel direği vardır: İran ve Irak; den-
genin üçüncü ayağı ise Suudi Arabistan'dır. Suudi Arabis-
tan ve emirlikler üçlü dengede Batının petrol çıkarlarını tem-
sil ederler. Bu üçlü denge bozuldu mu deyiş yerinde ise şenlik
başlar.
Körfez'deki gelişmeleri sadece emperyalizme ve onun mü-
dahalesine bağlamak ise yörenin kendine özgü diyalektiği-
ni gözden kaçırıp sorunu fazla basite indirgemektir.
Körfez'deki üçlü denge, İran'daki $ii devrimine kadar Ba-
tının lehinde idi. Bir yandan çağdışı emirlikler, şeyhlikler ve
aile iktidarlan, öte yandan Şah despotizmi. Humeyni, bu den-
geyi bozdu. Bu olayla birlikte ABD ve Batı Avrupa'nın da uy-
kusu kaçtı. (Şii devriminin kendi Müslüman halklarına yapa-
bileceği etki nedeni ile Moskova'nın da uykusunun kaçtığını
unutmamak gerek.)
Ancak dengenin bozulmasından ve Şii devriminin yayıl-
ma eğiliminden tedirgin olan sadece emperyalizm değildi.
Arap dünyasının en militan ve Batı aleyhtarı ülkelerinden bi-
ri olan Irak da aynı derecede rahatsızdı. Irak'ı İran'a saldır-
tan da emperyalizm değildir. ABD ve Batı Avrupa, gerçi Irak
İran'a saldırdıktan sonra Bağdat'ı desteklemişlerdir, ama Sad-
dam'ı saldırıya iten neden Şii devrimine karşı duyduğu kor-
ku; bu devrimin, nüfusunun çoğunluğu Şii olan Irak'a sıçra-
ması tehlikesi idi. Bugün ABD ve Batıya meydan okuyan, bazı
sol çevreler tarafından antiemperyalist olarak nitelenen Sad-
dam, Körfez savaşı sırasında ABD ve Batı ile işbirliği içinde
idi. Savaşı da onlardan aldığı silahlarla sürdürebildi. Körfez
savaşı sırasında yine bazı sol çevreler tarafından
"antiemperyalist" tutumuna hayraniık duyulan İran ise bu-
gün "antiemperyalist" Irak'a karşı Batı ile işbirliği yapmak-
tadır.
Günümüzde Batının bölgedeki çıkarlarının temsilcileri olan
Körfez şeyhlikleri, "antiemperyalist" Irak'ın amansız düşman-
larıdır ve bu nitelikleri ile bazı sol çevrelerin gazabını üzerle-
rine çekmektedirler. Ama günümüzün "antiemperyalist"
Irak'ı, bu çağdışı rejimleri 8 yıl İran'a karşı korudu. Şimdi ise
bir zamanların "antiemperyalist" İran'ı, gerici Körfez rejim-
lerini Irak'a karşı korumaktadır. Ortadoğu'da sorunlar sade-
ce emperyalizm-antiemperyalizm denklemine oturtulmaya
kalkışıldığında, bu tür kafa karıştırıcı tablolarta karşılaşmak
kaçınılmaz olur.
Körfez'de olayları birincil olarak belirleyen unsur, yörenin
iç dinamiğidir. Bazı sol çevrelerin yine her kilidi açan sihirli
bir anahtar' gibi sarıldıkları emperyalizm ise iç dinamiğin ge-
lişmesine göre politika saptamakta ve kendi çıkarı doğrultu-
sunda duruma müdahale etmektedir. Emperyalizm, yöreden
elini ayağını çekse de İran'la Irak, dengenin kendi aleyhleri-
ne bozulmasına izin vermezdiler. Bu nedenle, Irak Suudi Ara-
bistan'a saldırırsa İran, Riyad'ın yardımına koşar; saldırı Tah-
ran'dan geldiği takdirde Bağdat, Suudi krallığının yanında yer
alır.
Soruna bu açıdan bakıldığında Batının, aslında gelışme-
lerin asıl belirleyicisi olan Körfez'in iç dinamiği karşısında çık-
mazda olduğu söylenebilir.
Tut ki Körfez krizine diplomatik çözüm bulundu ve Sad-
dam askeri gücüne bir zarar gelmeden yakasını kurtardı.
Bu durumda ABD ve Batı ne yapar?
Hemen söyie^elim: Saddam'a karşı denge unsuru olarak,
bir zamanlar ateş püskürdüğü İran rejimini silahlandırmaya
başlar. Bu arada ABD'nin terörist listesinde ilk sırada bulu-
nan Suriye'ye de el altından silah akıtılır. Nitekim Internatio-
nal Herald Tribune gazetesi, Suriye'nin Körfez krizinde ABD
1
nin yanında yer almasına karşılık bu ülkeye şimdiye dek bir
milyar dolar verildiğini bildiriyor. Gazete, Şam hükümetinin
bu para ile en modern silahları sipariş ettiğini de haberine
ekliyor.
Gelelim ikinci olasılığa. Savaş çıkar da ABD, Saddam'ı ve
askeri makinesini ezerse ne olur? Eğer Irak parçalanmaz ve
Saddam'ın yerine daha ılımlı bir lider gelirse, ABD, büyük bir
olasılıkla, bu kez İran'a karşı Bağdat takı yeni rejimi silahlan-
dırmaya başlar; 2. Dünya Savaşı sırasında yerle bir ettiği Al-
manya'yı, savaştan sonra Sovyetler Birliği'ne karşı silahlan-
dırması gibi,
Ordusu dağılmış, savaş sanayii ezilmiş bir Irak, Şii devri-
minin Batıya yayılmasının önünde duran duvarın da ortadan
kalkması anlamına gelir ki, bu olasılık ABD için Saddam'ın
Körfez'de egemen olması kadar ürkütücüdür.
ve Türkiye. * * *
Yanılmıyorsak, Körfez krizi ne şekilde sonuçlanırsa sonuç-
lansın, Türkiye Batının bölgedeki denge hesaplarında çok
önemli rol oynayacaktır. Saddam, bunalımdan kurtulmayı ba-
şarırsa, Batı, Irak'ın savaş makinesi karşısında İran'ın yanı
sıra, Türkiye'yi de denge unsuru olarak görecek, bizi Irak'ın
karşısına dikmeye çalışacaktır. Irak ezilirse, Türkiye bu kez,
İran'da yeniden hareketlenmeye başlayacak Şii devriminin
karşısında güvenilir kale' olarak Batının hesaplarında yer ala-
caktır. Özette, ABD ve Batı, kendi çıkarlarının jandarmalığını
Türkiye'ye yaptırmak için ellerinden gelen çabayı harcaya-
caklardır. Bu noktada Türkiye de gerek Irak'ın güçlü savaş
makinesinden gerekse İran'ın İslam devrimini ihraç çabala-
rından tedirgin bulunduğundan Batının telkin ve baskılarına
karşı yeterince direnme gücünden yoksun olabilecektir.
Eğer Saddam devrilir de yerine gelen yeni yönetim Suri-
ye ile iyi ilişkiler kurarsa, bu kez Türkiye Fırat'ın suları konu-
sunda Bağdat-Şam ittifakı ile karşı karşıya kalabilecektir.
Türkiye ne yapmalı?
Görüşler muhtelif: ABD'nin safında yer almalı, ABD'ye cep-
he almalı, Batıya katılmalı, Saddam Hüseyin'e yanaşmalı,
Araplar arasında kendine yeni ıttifaklar aramalı,..
Burada daha önce belirttiğimiz bir görüşü yineJeyeceğiz.
Türkiye her şeyden önce kendi iç sorunlarını çözmelidir. De-
mokrasiyi yerleştirmeli, sanayileşmesini, kalkınmasını ta-
mamlamalı. Modern teknoloji üretebilmelidir. Ve dış politika-
nın iç politikanın bir uzantısı olduğunu hiçbir zaman akıldan
çıkarmamalıdır.
Türkiye 2. Dünya Şavaşı'mn bitiminden bu yana görmedi-
ği biçimde bir ateş ve kaos çemberi ile çevrilmiş durumda-
dır. Sadece Ortadoğu ve Körfez değil, kuzeyimizde Sovyet-
ler Birliği, Batıda Bulgaristan, Romanya, Yugoslavya kaynı-
yor. Yunanistan'la ilişkiler şekerrenk. Avrupa'da barış şarkı-
ları söylenirken Türkiye deprem bölgesinin merkezinde bu-
lunuyor.
Onun için biz deriz ki ABD'ye yanaşalım', 'Yok Irak'a göz
kırpalım', 'Suudi Arabistan ya da İran'a şirin görünelim', 'Kör-
fez krizinden yararlanarak büyük Türkiye'yi kuralım1
gibi te-
orilerle zaman yitirmeden sorunun özüne eğilelim ve bir an
önce kaynaklarımızı ulusal kalkınma doğrultusunda seferber
etmenin yollarını arayalım.
Hele gözü kapalı, ABD'nin dümen suyundan gitme eği-
lim ve alışkanlığından kesinlikle vazgeçelim.
ARNAVUTLUK
Oğrenci gösterisi
VtYANA (AP) — Arnavut-
luk'un başkenti Tiran'da okul-
lardaki koşulları protesto eden
öğrenciler, polis tarafından da-
ğıtıldı. Arnavutluk resmi haber
ajansı ATA olaya ilışkin verdiği
haberde, "Öğrenciler yasalara
aykın olarak güvenlik giiçlerini
kışkırttılar. Güvenlik güçleri de
öğrencileri dağıttı" dedi.
ATA, Ingilizce yayımlanan kı-
sa haberinde şöyle devam etti:
"Olaydan sonra ogrenci temsil-
cileri ile F.ğitim Bakanı arasın-
da görüşmeler başlatıidı. Öğren-
cilerin isteklerini inceiemek ve
gerekli önlemleri almak için de
bir hükümet komitesi kuruldu."
ATA'nın haberinde olaya kaç
öğrencinin karıştığı ve yaralı bu-
lunup bulunmadığı konusunda
bir açıklama yapılmadı.
Gözlemciler, bu olayın kısa
biçimde bile haber verilmesini
Arnavutluk için önemli bir ge-
lişme olarak kabul ediyorlar.
Gözlemciler, resmi haber ajan-
sının ilk kez bir öğrenci gösteri-
sini haber verdiğine dikkat çeki-
yorlar.