25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/16 HABERLERİN DEVAMI 10 ARALIK 1990 HUSNU DOGAN MAGIC BOXTA AÇ1KLADI Önlemler savunmayayönelik Milli Savunma Bakanı Doğan, Körfez kriziyle ilgili olarak, "Bize bir taarruz vaki olmadığı takdirde, biz şimdiye kadarki stratejimizde, her şeyimizi, kendimizi savunmaya yönelik yaptık" dedi. Haber Merkezi — Milli Sa- vunma Bakanı Hüsnii Dogan, Türkiye'nin Körfez krizinin ba- nşçı bir yolla çözülmesinden ya- na olduğunu belirterek, "bizim ana gayemiz Irak'tan ancak bi- ze bir taarnız oldugu takdirde cevap vermektir" dedi. Doğan, kriz ne şekilde çözulürse çözül- sün "Irak'ın toprak bütünlüğü- niin korunmasının Türkiye açı- sından öaemli bir husus oldugunu" söyledi. Hüsnii Doğan, bu akşam Ma- gic Box'ta yayınlanan "Kınnızı Koltuk" pıogramının konuğu oldu. Doğan, Körfez krizi, Türk Silahlı Kuvvetleri, Genelkurmay Başkanı Necip Torumtay'ın isti- fası ve bazı askeri konulardaki sorulan yanıtladı. Doğan, "Hükiimetiniz Kör- fez'deki savaşa mutiaka katıl- mak isteğinde rai?" şeklindeki bir soruyu yanıtlarken, "illa da savaşa katümak gibi bir arzu- muz yoklur" dedi. Krizin "aklı selim dahilinde" ve banşcı yol- larla çözülmesini arzu ettiğini belirten Doğan, "Güneydogu Anadolu Bölgesi'nde birtakım takviyeler yapılmışsa, bu da her- hangi bir tehlike anında Türki- ye'nin savunmasına yöneliktir" diye konuştu. Bakan Doğan, "Türk Ordu- su'nun savaşa karşı bir çekin- genlik içinde oldugu şeklinde yonımlar yapılıyor. Bu dognı mu?" şeklindeki bir soruyu ya- nıtlarken de, "Ordumuzda böyte bir kanaat, çekinme oldugu ka- nısında değilim" dedi. Doğan, Körfez krizinin nasıl bir çözüme ulaşacağı sorusunu yanıtlarken de. "Kanaatimce sa- vaşsız bir çözıim ihtimali var. Ne kadar kuvvetli oldugu konusun- da yorumumuz zor olur" dedi. BM Güvenlik Konseyi'nin son 668 sayılı karannın da Irak'ı ba- rışa yönelik bir çözüme zorladı- ğını kaydeden Doğan, "zorla- madan, ciddi tehdider olmadan. MARMARIS MARTI OTEL IŞLETMELERİ A.Ş. YÖNETİM KURULU NDAN TASARRUF SAHİPLERİNE DUYURU Sermaye Piyasası Kurulu'nun 26 11 1988 tarih ve 619 sayılı ızni ile kayıtlı sermaye sıste- mine geçmiş olan Ortaklığımızın çıkarılmış sermayesı, Sermaye Piyasası Kurulu'nun Or- taklığımızın ve Ihraç edilen hrsse senetlerimizin Kurul veya Kamuca tekeffulu anlamına gelmemek uzere 30 7.1990 ve 108/528 sayılı halka an izin ile 2 500 000 000 -TL'si Yeni- den Değerlendirme Fonundan karşılanmak suretiyle 5 Milyar TL'den 10 Mılyar TL'ye yükseltilmıştir. Riıçhan haklarının kullanılmasından sonra kalan toplam 97.565 500 -TL tutarındakı pay- lar 10.12.1990 ile 8.1.1991 tarihleri arasındaki bedelleri nakden ve peşinen tahsıl edılmek suretiyle. Istanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda halka arz yoluyla satılacaktır. Bu hisselerin. halka arzına ilişkin ızahname 6.8.1990 tarih ve 2581 sayılı T. Ticaret Sicil gazetesinde yayınianmıştır Isteklılerin, aşağıda belırtilen yerlere muracaatla tafsılatlı bılgi almaları ve ızahnameyı tet- kik imkanları mevcuttur ORTAKLIĞIMIZ HAKKINDA BILGILER Ticaret Unvanı Merkez Adresi 3. Tescil tarihı, sicil numarası ve Ticaret sicılı Memurluğu 4. Ana Faaliyet Konusu 5. Ortak Sayısı 6 a) Kayıtlı Sermayesı b) Çıkarılmış Sermayesı c) Çıkarılmış Sermayenin Ortaklar Arasında Dağılımı : Marmaris Martı Otel Işletmelerı A Ş : Yenicamı, Vakıf Işhanı Kat 2 No:16 Bahçekapı. Istanbul : Istanbul Ticaret Sicili Memurluğu Sıcıl No 94794- 40132 Tescil Tarihi 8.3.1967 : Turistık otel ve tatıl koyu ışletmeciliği : Bilınen ortak sayısı 140 kişidir .30 000 000 000-TL 5 000 000 000-TL : Şırkette sermayeye iştirak payı % 10 un uzerinde olan ortak bulunmamaktadır. 7. Genel Kurulca onaylanmış son (31 12 19S9 tarihli) Bılançodaki: a) Çıkarılmış Sermaye . 5 000 000 000 -TL b) Kanuni Yedek Akçeler 198 024 105.-TL c) Olağanustu Yedek Akçeler 582 365 234 -TL d) Yeniden Değerlendirme Fonu 5 937 369 488 -TL e) Donem Karı • 835.969.463.-TL 8. Son uç yılda dağıtılan temettu tutarı ve %'leri 1987C) 1988 ' (Bin TL) (%) (Bin TL) (%) Temettü - - 500.000 50 00 Diğer - - 27 000 2 70 TOPLAM . - - 527.000 52 70 1989C») (Bin TL) (%) 500.000 10.00 500.000 10.00 (*) 1987 yılında Sermaye Piyasası Kuruluna tabi olmadığından temettu dağıtılmamıştır. (**) 1989 yılı temettüleri henuz odenmemıştir. II HALKA ARZ YOLUYLA SATILACAK HİSSELER HAKKINDA BILGILER . 1. Satışı yapılacak payları temsılen ihraç edılecek hısse senetlerinın tertıbi 2. Bir payın ıtıbarı değeri 3. Bir payın satış fıyatı 4. Pay bedellerinin yatırılacağı yer ve müracaat şekli 5. Pay almak isteyenlerin müracaat edeceği yerler ve adreslerı : 3 Tertip :500 TL : Normınal değerinden az olmamak uzere Istanbul Menkul Kıymetler Borsası nda oluşacak fıyattan satılacaktır. : Pay almak isteyen tasarruf sahıpleri ilan edilen süre ıçinde Istanbul Menkul Kıymetler Borsasın'ndan alım yapmak uzere Yatırım ve Ticaret Bankaları ile Serma- ye Piyasası Kurulundan belge almış aracı kurum ve borsa komisyoncularından oluşan borsa uyelerinden birine müracaat etmeleri gerekmektedır ; Istanbul Menkul Kıymetler Borsası Uyelerı III MALI DURUM VE KARLILIK HAKKINDA BILGILER: 1. Ortaklığın ana kalemler ıtibariyle son uç yıllık bilançoları, AKTIF (BİN TL) 1987 1988 1 Doner Değerler 1131764 1388 003 2 Bağlı Değerler 1.041.126 609.027 3 Sabıt Değerler (net) 2 966 202 8 828 668 a) Brüt Sabit değerler: 3 699 377 10 608 212 b) (-) Birikmış amortismanlar 733 175 1 779 544 Toplam 5 139.092 10.825 698 PASIF (BİN TL) 1. Kısa Vadeli Borçlar 1.698.839 2.504 887 2. Orta/Uzun vadeli borçlar o 2 356.908 3 Ozkaynaklar 3 440 853 5 963 903 Toplam 5 139 692 10 825 698 1989 965.695 1.942.934 14.758.316 17 868.780 3 110 464 17 666 945 1 545 280 3.578.687 12.542.978 17 666.945 2. Ortaklığın son uç yıllık bilançolarında gorulen alacaklar stoklar ve yapılmakta olan ya- tırımlar (Bin TL) 1987 264 897 101353 -Alacaklar -Stoklar a) Mamul b) Işletme Malzemesi -Yapılmakta olan yatırımlar 101.353 1 026 419 3. Ortaklığın son uç yıllık gelir tabloları (BİN TL) 1988 835 972 146.126 0 146.126 540.369 1989 274.058 265 837 00 265 837 1.693 203 1987 3.139.205 1.714.952 1988 6 541 629 3.006.467 1 845.716 1 689 446 1.230.476 449.522 908.492 Net Satış Hasılatı Hizmet Giderlerı Satış ve Genel Yonetım Giderleri Faaliyet karı (zararı) 1 424 253 Finansman Giderleri 291.787 Faaliyet dışı kar/zarar 120 480 Donem karı (zararı) 1.252 946 4. 31.12.1989 tarihı ıtibariyle a) Ortaklığın diğer sahıslar lehine verdıği kefaletlerın toplamı : Yoktur b) Ortaklığın kullandığı teminat mektupları tutarı • 7 099 086 000.-TL c) Aktıf değerler uzerinde bulunan toplam ipotek tutarı : 10 OOO.OOO.OOO.-TL 5. Mali yapı ve karlılığa ilişkin oranlar (%) - Yabancı Kaynak / Ozkaynak - Carı Oran (Doner Değerler / Kısa Vadeli Borçlar) - Net satış hasılatı / Aktif toplam - Finansman Giderleri / Aktıf Toplamı - Faaliyet Karı / Satışlar - Hisse Senedı Defter Değeri (TL) (Ozkaynaklar / Hısse Adedı) - Faaliyet Karı / Aktıf Toplam (%)Artış (Azalış) 108.38 -75,31 18 62 321 70 (273.11) (27,49) 1989 7 828 935 5.157 225 1 850 770 820 940 24 673 39.702 835.969 1987 0,49 0 67 0,61 0,06 0,45 1 720- 0,28 1988 0 82 0,55 0,60 0,11 0,26 2.982- 0,16 1989 0.41 0,62 0,44 0,001 0,11 1 254- 0.05 Irak'ı oradan çıkarmak* güç olabilirdi" diye konuştu. "Türkiye için en iyi çözüm nedir?" sorusurm yanıtlayan Doğan, şunları soyledi: "Türkiye için en iyi çözflm, Irak'ın Kuveyt'ten çekilmesidir. Çözüm ne olursa olsun, dilerim bu banşçı yoldan olur. Irak'ın toprak bütünlüğünün korunma- sı; bizim hedefimiz budur. Krize şu veya bu şekilde çö- züm geldiğinde, Irak'ın toprak bütünlüğünün korunması bizim için en önemli hususlardan bi- ridir. Keadi çevremizde yeni bir- takım devleüerin kurulmaması Irak'ın topraklarının sağa solp kalmaması ve Irak'ın bugünku devlet bütünlüğünün korunma- sı, bizim için onemlidir. Irak'ın şu veya bu şekilde parçalanma- sı, Irak'ın kuzeyinde bazı devlet- lerin bahis konusu olması, ka- naatimizce bu bölgede islikran sağlamaz, yeni problemler mey- dana getirir. Bu da Türkiye'nin arzu ettiği bir hal, çözüm degil- dir." Hüsnü Doğan, ABD'nin Irak'a güneyden saldıracağı, Iran ve Suriye'nin de doğu ve ba- tıdan kuvvet kullanacağı, bu çerçevede Türkiye'nin de kuzey- den bir cephe açacağı yolunda iddialan olduğunun hatırlatıl- ması üzerine de Türkiye'nin ana gayesinin ülkeyi savunmak oldu- ğunu belirtti. Doğan, "bizim ana gayemiz, Irak'tan ancak bi- ze bir taarruz oldugu takdirde cevap vermektir" dedi. Doğan, "Irak'tan bir taarruz olmazsa Türkiye bir savaşa gir- meyecek mi?" sorusuna da şu karşılığı verdi: "Önümüzdeki günlerin ne ge- tirecegini bilemem. Bize bir ta- arruz vaki olmadıgı takdirde, biz şimdiye kadarki stratejimizde, her şeyimizi, kendimizi savun- maya yönelik yaptık." Doğan, "Türkiye'yi savaşa sokmak için nasıl bir ihtimal olabilir?" sorusuna da, "Ana ih- timal, bize herhangi bir şekilde taarruz olmasıdır" karşıhğını verdi. Milli Savunma Bakanı Do- ğan, "Bize bir taarruz olmazsa savaşa girmeyecek miyiz?" şek- lindeki ısrarlı soru uzerine de, "öyle diyebilirim" dedi. Necip Torumtay'ın istifası hakkında çeşitli spekülasyonlar yapıldığının belirtilmesi üzerine de Doğan, "Zafflam gelince açıklama nasıl olur onu bile- mem. Ama. belki ikride ortamı geldiginde kendisi açıklar.... Bi- zim de bilmemiz lazım" dedi. Doğan, Cumhurbaşkanı Tur- gut Özal'ın "bundan sonra as- kerler de sivil otoriteye uyacak" şeklindeki açıklamasmın sivil otoritenin güçlenmesi yönünde bir değişimi ifade edip etmedi- ğinin sorulması uzerine, "De- mokratik ülkelerde kararları se- çilmişler verir. Bunun böyle ol- ması lazım" diye konuştu. Milli Savunma Bakanı Hüsnu Doğan, Genelkurmay Başkanlı- ğı'nı Başbakanlık'tan alarak Milli Savunma Bakanlığı'na bağlamak için hükümetin bir çalışması bulunmadığını söyledi. Iiderler (Boştarafı 1. Sayfada) Bütçenin tümü uzerinde gruplara ikişer saat süreyle söz verilecek. Bütçenin tumü uze- rindeki ilk konuşmayı DYP Ge- nel Başkanı Süleyman Demirel, saat ,11.00'de yapacak. Demi- rel'in konuşmasını tamamlama- sından sonra 13.00-14.00 saat- leri arasında görüşmelere ara verilecek. ANAP grup başkanvekilleri Ülkü Güney ve Onural Şeref Bozkurt, ANAP grubu adına yapacakları konuşmalan saat 16.00'da tamamlavacaklar. SHP Genel Başkanı Erdal İno- nü, programda aksamalar ol- mazsa saat 16.00'da kürsüye ge- lecek. Başbakan Akbulut Tse eleştirileri 18.00-20.00 saatleri arasında yanıtlayacak. Akbulut'un eleştirileri yanıt- lamasından sonra naklen yayın sona erecek. Ancak görüşmeler, milletvekillerinin kişisel goruşle- rini belirtmeleri ile surecek. Başkan (Baştarafı 1. Sayfada) , Tyminsky ise % 23'ünü aldı. Seçimlerin ilk turunda oylann yüzde 40'ını elde eden 'Walesa- nın birinci tura katılan Başba- kan Tadeusz Mazovviecki'ye ve- rilen bütün oyları aldığı tahmin ediliyor. Tyminski ise ikinci turda da birinci turdaki oy oranına ulaş- tı. Seçimlerin kesin sonuçlarının bu akşam açıklanacağı bil- dirildi. 25 kasımda yapılan ilk tur se- çimlerde Polonya, Kanada ve Peru pasaportlanna sahip olan 42 yaşındaki işadamı Tyminsky büyük sürpriz yaparak Başba- kan Tadeusz Mazovviecki'yi ge- ride bırakmış ve ikinci turda Walesa ile karşılaşmak hakkını elde etmişti. Mazovviecki, aldı- ğı ağır yenilgi uzerine istifa etmişti. MADENCtLER DE KATILDI — tzmit'te yapılan yUrüyiişe grevdeki maden işcileri de katddı. (Fotograf: Ugur Günyüz) Sendikal haklara saygı yürüyüşü (Başıarafı 1. Sayfada) kaları adına birer işçi kısa ko- nuşmalar yaptılar. Ardından da Otomobil-İş Genel Başkanı Ce- lal Özdoğan kürsüye geldi. 21 A\rupa ülkesi ile ABD ve Ka- nada'nın insanhğın geleceği açı- sından çok önemli olan Paris şartını onaylayarak yeni bir do- neme adım attıklarını anımsa- tan Özdoğan, şöyle dedi: "Dünyadaki bu hızlı değişim- lere ve oluşumlara karşın ülke- mizde taban tabana zıt bir uy- gulama hâkimdir. On binlerce iş- çiyi açlıga mahkûm etmek iste- yenler, cumhurbaşkanlıgı bütçe- sini 5 kat arttırmaktan çekinmi- yorlar. 25 yıldır maden ocakla- rına hiçbir yatırım yapmayan- lar, ocaklan kapatma tehdidin- de bulunuyor. Bu kaba tehdit- lere maden işcileri karşı duru- yor. Madencilerle omuz omuza olmak namus borcumuzdur." Bağımsız Çelik-lş Sendikası Genel Başkanı Metin Türker de "İşverenlerin seslerinin Çanka- ya'dan yankılandığını" belirte- rek "Devlet bakanları, Başba- kan, Cumhurbaşkanı, ulkenin önemli sorunlarını bir tarafa bı- rakmış, devletin televizyonunu kullanarak işçilerin hak ve öz- gürluklerine saldırmaktadır" dedi. Türker, toplu iş sözleşmesi masasında, şışman, kara bir gölgenin dolaştığını, bu kara gölgenin taraflar arasındaki uz- laşma ihtimallerini ortadan kal- dırdığını savundu. Bugun Türkiye'de "2 tane MESS Başkanı olduğunu" soy- leyen Metin Turker, "Biri Çan- kaya'da iki görevi birlikte yü- Sine-i millet haftası(Baştarafı 1. Sayfada) Meclis'ten çekilmekten ve mil- letin sinesine donmekten kaçın- mayacaklannı belirterek, "Ama SHP, DYP ye öteki muhalefet partileri, 'Özal birara seçim yapsın, Akbulut 20 milletvekili daha kazansın' diye Meclis'ten çekilmeyeceğiz" dedi. Turkiye'nin ihtiyacının bir ara seçim değil, erken genel seçim olduğunu savunan Gunay, mu- halefetin erken seçim talebine Başbakan Yıldınm Akbulat'un yanıt \ermesi gerekirken Cum- hurbaşkanı Turgut Özal'ın ko- nuşmasını eleştirdi. Günay, "Milletvekilleri 'istifa edeceğiz' diyoriar, Özal konuşuyor, işçiler grev yapıyor, Özal karşı çıkıyor, tarafsız bir cumhurbaşkanı gibi degil, MESS Başkanı gibi işve- ren gibi" diye konuştu. Türkiye'nin parlamentonun haksız çoğunluğundan kurtul- ması, halk iradrtinin bir an on- ce Meclis'e yansıması gerektıği- ni savunan Günay, "Bunun için SHP bütün Türkiye'de yeni bir girişimi başlatarak siyasal par- tileri, demokratik kamuoyu odaklannı meslek kuruluşlannı bir araya getirerek erken seçim- den başka demokratik çıkış yo- lu olmadığı düşüncesi etrafında roplamaya çalışıyor" dedi. Günay, "Bu hükümetten, halktan korkan parlamento ço- ğunluğundan ve onun başbaka- nından. devlet başkanından kurtulmak için TC'yi demokra- tik yollarla kurtarmak için bu- tün siyasal partilere. ANAP'ın içindeki sagduyu sahibi parla- menterlere, ANAP'a oy vermiş yurttaşlanmıza. 'Erken genel se- çime gidelim' diyonız" dedi. DYP Genel Başkanı Demirel, DYP Genel Merkezi'nde dün, Koy ve Mahalle İdareleri Muh- tarları Derneği yoneticileri ile Çumuk ve Akyurt'tan gelen va- tandaşları kabul etti. Vatandaş- ların sorunlarını dinleyen Demi- rel, Türkiye'nin sorununun Çan- kaya, TBMM ve hükumet gaspı olduğunu vurguladı. İktidar hakkının millete ait olduğunu söyleyen Demirel, "İnsan hakla- nnın temelinde kişinin vatandaş olması, vatandaş olmasının te- melinde de yönetime katılması oldugu kabul edilmektedir. Ar- kalarında halkın yüzde 80'inin desleği olmayan iktidar, hâlâ Türkiye'nin iyi idare edildiğini söyluyor. Bunlann yüzü deri de- ğil, gön olmuş. Vatandaşın bun- dan kurtulması lazım. Bir dar- benin sivil kıiıklı devamı olan bu hükümetin, halkın hukümeti ol- madığı açıktır. Ama bir gün sa- bah olacak parlak bir güneş do- ğacak. O sabah. milletin kendi iktidanna yeniden kavuşması ile mümkün olacak" diye konuştu. Türkiye'nin bugünku iktidar- la bir yere varamayacağını kay- deden Demirel, şunları söyledi: "Evvela bu Türkiye'yi, halkın hür iradesiyle seçtigi insanların idare ettigi Türkiye haline geti- relim. Her derdin çaresi bunda- dır. Dört seneden dört seneye bir defa sandık başına gidip. ondan sonra 'Eh, ne yapalım, gelecek sandığa kadar bize bir şey duşmez' anlayışıyla bir yere va- ramayız. Halk dunyanın her ta- rafında demokratik tepkisini mes.ru yollardan ve meşru ze- minlerde koyarak kaçmadan, dökmeden, yanlış birşeye 'Bu yanlıştır' diyebilmelidir. Veya is- temediği birşeye, 'Biz bunu istemiyoruz' diyebilmelidir. Ama Türkiye'de henüz, buna kulak veren yok. Fakat bu eğer, Hint'ten, Çin'den duyulacak ka- dar yüksek sesle söylenirse ku- lak zarları patlayacaktır, kulak zarları. Derdin, marazın kökü bellidir. Bu ülkeyi lesadüfen ele geçirmiş olanlardır. Arkaların- da halk çoğunluğu olmadığı halde Meclis, Çankaya, hukü- met ellerindedir. Burada bir zümre. şahıs idaresi vardır ve Türkiye'yi müstemleke gibi idare etmektedirler. Türkiye'nin bun- lann mustemlekesi olmadıgını, bunlara gösterme zamanı gel- miştir." ANAP Grup Başkanvekili Ülkü Güney, Cumhuriyet mu- habirine, "Demirel'in attığı ye- me düşmeyiz. Giderlerse gitsin- ler. Bakalım, bangisi dönebile- cek" dedi. Guney, muhalefet milletvekillerinin istifası halinde ara seçime gidileceğini soyledi. "Sine-i millet" tartışmalannm yapıldığı sırada ANAP'b liberal- lerin ANAP grubunda genel gö- rüşme isteminde de "Türkiye'de siyasi tansiyonun giderek art- makta oldugunu" vurgulamala- rı dikkati çekti. Bütçe görüşme- leri sırasında bir akşam ANAP grubunun toplanarak ele alma- sı beklenen genel görüşme öner- gesinde imzası bulunanlardan TBMM Milli Savunma Komis- yonu Başkanı Recep Ergun, "Şahsi kanaatira artık Meclis- in yenilenmesinde sayısız fayda vardır. Erken seçime gidilmelidir" diye konuştu. Er- gun "sine-i millet tartışmalan" konusunda değerlendirme yap- mak istemediğini sözlerine ekledi. rütmektedir. Bu MESS Başka- nı görevlerinden birini bırakma- lı ve asli görevine dönmelidir" dedi. Türkiye'de artık çok şeyin değiştiğini sözlerine ekleyen Türker, "İşverenlerin ve siyasi iktidann bunu anlaması gerekir. Karşılannda sessiz, her denite- ni yapan, baklannı bilmeyen kitleler yok" diye konuştu. Hak-İş'e bağh Özdemir-lş Sendikası Genel Başkanı Meh- met Aras, MESS'in anlaşmaz bir tutum içersinde olduğunu, bu nedenle grev kararlarını a<- dıklarını belirterek önümüzde- ki günlerde de uygulamasına ge- çeceklerini söyledi. Mehmet Aras'ın konuşması sırasında iş- çilerin "Cumhurbaşkanı Özal'- ın yanında ne işin vardı", "Sen- dikal Birlik ne oldu" şeklinde- bağırdıkları dikkati çekti. Bu- nun üzerine Aras, "İşçilerin hakkını almak için verilecek bir baş varsa ben hazırım" dedi. Genel Maden-fş Sendikası Başkanı Şemsi Denizer de şöy- le konuştu: "Zonguldak'a geli- niz. Görünüz. İnsanlar sokak- larda 'açız, ekmek' diye bağın- yor. Siyasi Iiderler geliyor, ama hükümet gelmiyor. Borazanın arkasına geçip öttürüyorlar. Di- yorlar ki 'Bu sendika başkanı görüşmeden kaçıyor, 100 lira is- temişiz, 25 lira vermişler, gelin bunu görüşelim' diyoriar. Bu şartlarda görüşülür mü? Ben de görüşmeye onun için gitmiyo- rum. Ya insan gibi yaşayabile- cek Ucreti vereceksiniz ya da bu savaşı devam ettirecegiz diyo- rum." Konuşmaların bitiminden sonra işçiler hep birlikte, "İşçi- ler d ele genel greve", "Özal is- tifa", "Hükümet istifa" diye slogan atarak miting alanından ayrıldılar. Zonguidak'ta durum Muhabirimiz Birol Üzmez'in haberine göre maden işçilerinin grevinin 10. gününde de gele- nekselleşen miting ve yürüyüş- ler dün de yapıldı. Madenciler, sloganlar ve halaylar eşliğinde Karadon'dan, Kozlu'dan, Üzül- mez'den yürüyüş yaparak kent merkezindeki Genel Maden-lş binası önüne geldiler. "Yaşasın demokrasi mücadelemiz", "tşçi-sendika omuz omuza", "Hükümet istifa", "İşçiler bir- leşin, iktidara yerleşin" slogan- ları atıldı. Stiı^ündeki Kuveyt hukümeti: Uzlaşma olmayacak (Baftarafı 1. Sayfada) yetçilerinin "meşalesi" Mithat Paşa'nın "Kızıl Sultan" tarafın- dan burada boğdurulduğunu bilmek de Turk gozüyle bakıl- dığında Taife farklı bir anlam veriyor. Ancak aradan çok zaman geçmiş ve Osmanlı'nın yapma- dığını petrodolar yapmış. Taif bugün, bönzerı Amerika'da bi- le zor bulunacak bir otoyolla ulaşılan modern bir kent. Bir kartal yuvasını andıran en yük- sek noktasında ise tum görkemi ile "Al Hada Sheraton" oteli yükseliyor. Işte burası günumü- zün sürgünü Kuveyt Emiri Şeyh Caber El Ahmed El Caber El Sabah ve hükümet üyelerinin ai- leleri ile barındıkları yer. Bir grup Türk gazeteci olarak otelin geniş toplantı salonunda Kuveyt Iskân Bakanı Yahya Al Sumait, Ulaştırma Bakanı Ha- bib Jovvhat Hayat ve Sağhk Ba- kanhğı Müsteşarı Dr. Tank Ab- dülcadder ile Körfez krizindeki son gelişmeler uzerine konuşu- yoruz. Önce niçin Kuveyt'ten bu kadar uzak bir yerde kalmayı tercih ettiklerini soruyoruz. Al Sumait, "Güvenlik" karşıhğını veriyor. Güncel bir konuya geçip ABD'nin Irak'a yaptığı "dogru- dan görüşme" eağrısını so- ruyoruz. Al Sumait "Bir uzlaşma olmayacak" diyor ve devam ediyor: "ABD bunu açıkça söyledi. Tek koşul Kuveyt'ten çekilmele- ri. Tabii Irak Dışişleri Bakanı Tank Aziz, VVashington'da ABD'li karşıtı James Baker ile görüştüğünde müzakerelere oturmak isteyecek. Böylece oya- lama taktiği uygulayarak zaman kazanmaya çalışacak. Ama ABD bu oyuna gelmejecek." Müzakereye oturmayacaksa VVashington'un niçin bu görüş- meler için çağrıda bulunduğunu sorduğumuzda ise AJ Sumait bunun Amerikan kamuoyuna yönelik olduğunu söyluyor. "Başkan Bush'a ülkesinde sa- vaş yanlısı olarak bakılmaya başlandı. Böylece hızla destek kaybediyor. Banşçı yollara da fırsat tanıdığını göstermek için bunu yapıyor" diyor. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın tutumunu da hatırlatıp bu gelişmelerden endişe duyup duymadıklarını, dikkatlerin da- ğılmasıyla Kuveyt'in unutulma tehlikesi ile karşı karşıya geüp gelme>r eceğini soruyoruz. Ancak Al Sumait'e göre böyle bir teh- like yok. Çunkü uluslararası du- zenin ihlal edilmiş olması söz konusu. Bu düzeltilmedikçe de BM'nin inanıhrlığının ciddi bir şekiide zedeleneceğinın bilinûi- ğini söyluyor ve seçenekleri şöy- le sıralıyor: "Saddam Hüseyin bu işte ya sonuna kadar gider ve sonuçla- rına katlanır ya da sagduyuya döner ve geri çekilir. Çekilirse de içeride zor durumda kalacak. İran'a verdiği tavizden sonra halkı, Kuveyt'ten niçin çekildi- ğini soracak. O zaman da iş ba- şında kalması güçleşecek. Ben yine de kendisi açısından en az zararlı seçeneği benimseyip çe- kileceğine inanıyorum." 15 ocak gelip geçerse ve Irak, Kuveyt'ten çekümediği gibi ulus- lararası tepki cılız kalırsa ne ola- cağını soruyoruz. Bu kez sözü Kuveyt Ulaştırma Bakanı Hayat alıyor %'e "Ülke içinde ve dışın- da her şeyimizle ve son damla kanımız akana kadar mücadele edeceğiz" diyor. Hayat böylece, Filistinliler'in İsrail'e karşı yü- rüttüğü silahlı kampanyanın bir benzerinin kendileri tarafından Irak'a karşı yürütüleceğini çağ- nştınyor. Hayat aynca, Irak'ın çekilme- si durumunda da gündeme ge- tirecekleri ilk konunun bu ülke- nin elinde kalacak olan askeri guç olduğunu bildiriyor. "Bu konunun tüm dünya tarafından ancak özeUikle Irak ile sınır pay- laşan ve bu nedenle Irak'ın teh- didi altında olan Türkiye tara- fından desteklenmesi gerekir" diyor. Hayat, Ankara'nın krizde ta- kındığı tutumdan duyguyla söz ederek, "Türk hukümeti ve hal- kı saldırganlığın kabul edileme- yeceğini gösterdiler" diye ko- nuşuyor. Hayat, Kuveyt'in geçmişte Kıbns Rum kesimine gösterdiği yakmlık ve Kuveyt'in işgali ile Kıbrıs arasında yapılan benzet- me hakkında ne düşünduğüne ilişkin bir soruy-a yanıt olarak da şunları söylüyor: "Kıbrıslı Rumlar ve Türkler bizim için aynı. Geçmişte her ikjsini de ağırladık. Bu yerel so- runun bir gün çözümleneceğini umuyoruz. Öte yandan kuveyt'- in işgali ile Kıbns arasında bir benzerlik vok." Sevgili Peruşkamız PERİHAN ÇOLAK Anılann sıcaklığına sanyoruz seni Orada kalacaksın hep bizimle, sevgimizle METRİSTEN ARKADAŞLARDV CEMİLE, HATİCE, FATMA, SABAHAT, MJRTEN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle