Katalog

8 KASIM 1990 CUMHURİYET/7 EVSANLAR F Ü S L N Ö Z B İ L G E I N G Ö R Ü Ş İnceltmek toese/a ben şışman bır kadına dıkış dıkmekten de hoşlanıyorum. Onu birazcık inceltebıldıysem bu benı mutlu edryor. Öburünu gıydırmek zaten kolay Yıldınm Maynık AHKARADA PROJE DEMOKRAS1SIVE KURUUAYLA HAUCA ÇAGM Ne olur siz de katılınANKARA Beledıye Başka- nı Murat KarayaJçın ne yapıp edip Ankara ınsarunı beledıye- mn çalışmalanna katmak ısti- yor. Halkm, beledıyenın çalış- malanna katılımını sağlamak, eleştırılerinı öğrenmek içın yaptıkları çabaları şöyle anla- tıyor: "Bu yıl Ankara kurultayı- nın ikincisini duzenledik. Ku- rultay oncesi 'haberimiz oima- dı' denilmesin di>e gazetelere, bill-boardlara ilanlar verdik. Hcr gelen vatandaşın kunıltay delegesi olacağını, derdini, elestirilerini soyleyeceğini, ço- zumleri Urtışacagımızı bildir- dik. Adeta provoke ettik: 'Ey vatandaş, gel bizi eleş- tir, nasıl beceriksiz, kolu yo- netici yalan yanlış ışler yapan insanlar oMuğumuzu haykır ki biz de dogrusunu bolnp ogre- ANAYASA MAHKEMESİ'NE TELGRAF Bıyıklı ve dekolte EŞCİNSELLERİN sonınla- nnı yansıtan kıtapları ile tanı- nan Dr. Aslan Yuzgua, Ana- yasa Mahkemesı Başkanvekılı Yekta Gungor Ozden'e bır telg- raf çekmış. Özetle şunlan söy- luyor. "Türban Yasası" mahke- menizde görüşulmeye başlan- dığında değerlı yargıçların şöy- lesuıe bır soruyu akıllanna ge- tırmeyı doğru buluyorum: "Giysi ozgurlüğü" çerçevesın- de bıyıklı veya sakallı bir çr- kek öğrencının dekolte kadın gıysilen, takılan ve makyajı ıçınde tstanbul Universıtesı kapısından gırdığını gören po- lısler ne yapacaktır? Yanıtı ben vereyım. Bir gencın ağz» burnu kınlacak, "homosek- slieî" diye fîşlenecek, yargıla- nıp işkenceler görecek, hapis cezası ıle cezalandınlacak, öğ- renim yaşamından öte tüm ya- şanu karartılacaktır... Türbanü bır kadın doktor kanamadan ölmek üzere ken- dısine gelen erkeğe "el surme- yl" haram saydığından bır cı- nayet ışleyebılecektir. Bu ya- sa bu tür yollan açmaktadır. Mahkeme üyelerinin bir yan- dan laık Türkıye Cumhuriye- ti andına sadık kalmak, bır yandan ömeğını çoğaltabüece- ğımız türden tehlıkeli gelişme- leri önleyebılmek ıçın bu çağ- dışı bile sayılamayacak yasa- yı tum boyutları ile ele alaca- ğına ınanılmaktadır Fıkra kı- taplarının baş aktöru başbaka- run sizi "reddetmesi" ne an- lam taşır kı? Halk onları oyları ile reddetmiştir. Tersı- ni mı söyluyorlar. Buyursun- lar seçıme... nip yapalım' gibisinden vatan- daşı kendi uzerimize gelmeye zoriadık. Butun demokratik kitle orgutlerine mektuplar yazdık, katılımlanm istedik. Sonuç: 536 tane hemşerimiz geldi. Kurultayıa açılışında iyi ki partililerimiz gelmişler. Kos- koca Selim Sırn Tarcan salo- DUDU doidurmuşlar. Açınş bil- ti, partililer gitti kala kaJa 536 tane kalılımcı kaldı. Şimdi bu durumda katıima- yan insanın deştiri hakkı var mıdır?" Karayalçın bu kez kent hal- kuıı belediyerun çalışmalanna ılla kı bulaştırmak ıçın yenı bır > ontem bulmuş Projedemok- rasisi olarak nıteledıği bu yön- teme göre hektarlarca genişlik- tekı bir alanda yapılacak tüm yerleşim projelerinde beledıye ıle halkm projeler uzerındekı göruşme, tartışma ve karar al- ma paylanru yüzde 50 yuzde 50 olarak ıkıye bölmuş. Yani beledıyenın yetkısınde olan yerleşim planlan ve projeleri- nin yapımı hakkında karar verme ışını o bölgede yaşayan ınsanların katılımına açmış. Bunun ıçın de konu ıle ılgili kı- YOK KRALININ SEYIR DEFTERI Doğramacı'nın y bi, ama 10 yıl bitti. Ba^ımıza " \ O K tacını" geçırdigımiz gun- den bu yana kimbilır kaç oğrenci nasibini aldı icraatımızdan... Ogretim uyeleri cabası. Evvelallah asamızın dokundugu her ın- san birdenbire "YOKZEDE" olu\erdi... Ama biz henuz ışin ba- şındayız. O kadar çok oğrenci var ki bunlara her yıl binlerccsi ekleniyor. Oğretim uyelerini de doğradıkça çoğalıyorlar. Işimiz zor gerçi, ama Çankaya'yı nasılsa yoluna koyduk.Hepbirlikte. PROF. KONGAR, IHONU'YE ONUR BELGE8İİMZALATTI Milyoner olmanın yolu SHP lstanbul 11 Kultur ve Eğitim Komısyonu 3-4 kasım tanhlennde Odakule'de "De- mokratik Eğitim Kurultayı" duzenledı. Kurultayın son gu- nu 5. kapanış oturumuna ko- nuşmaa olarak katılan Musta- fa Gazalcı, Prof Dr. Huseyin Hatemi, Prof. Dr Toktamış Ateş, Doç. Dr. Tahsin Yılmaz "Gerçekçi, Katıhmcı. İşlevsel, Demokratik Bır Egitim İçin Çozum Onerileri" uzennde görüşlennı açıkladılar. Otu- rum Başkanı Prof. Dr Tolga Yarman k6nuşmacılardan son- ra kapanış içın Erdal Inonu'yu kursuye davet etti. Erdal Ino- nu demokratik eğitim ve Do- ğu gezısı hakkında şunlan an- lattı: "Oturumun konusunda 'gerçekçi' sozunu gordum. Bu yuzden sovlemek istiyorum. 4 gundur Dogu'da dolaşıyonım. Eğitim en onemli sorunlardan birisi olarak karşımıza çıktı. Demokrasiye olan ozlem de var ama eğitim on planda. Ön- ceki gun Malatya'da ogrenci- ler bana cevap veremediğim sorular sordular. Bir genç ba- na 'Öğretmenlenm bana bır şey oğretmıyor kı o halde ben nasıl ünıversıte sınavlannda başanlı olurum' dediğinde ben yanıt veremedim. Devlet anlayışımızda eksik- likler var. Dikkat ve soğukkan- lılıkla bunun sebeplerıni araş- tırmalıyız. Oralarda devlet an- layışı 'baskıcı ejderha' gibi. Ben çocukken hatırhyorum. İlkokula gidiyordum. Bir gun sımfımıza başoğretmen diye birisi geldi. Ben ona sorular sordum. Daha sonra oğretme- nim beni yanına çagırarak 'Sa- km bır daha başoğretmene oy- le zor sorular sorma' dedi. Boyle bir otoriteye saygı anla- yışı vardı. Eğitimde reform ge- rekiyor. Tabular varsa, baskı varsa, o ulkede demokrasi ol- maz. Biz bır butunuz. T.C okullanndan şıkâvetim yok, ama vabancı okullarda başka bir egitim anlayışı var. Orada oğrenim goren oğrencıler da- ha rahat konusabıliyorlar. Bu da demokrasi kulturunden ile- ri geliyor. Ogretmenlerin or- gutlenmesine olanak vererek onlara saygı gostereceğiz. Ben kuçukken bilime çok meraklıydım. Âlimler çok su- per zekâlı olmalılar, boyle ye- ni şeyler keşfetmişler diye du- şunu)ordum. Hocalanma sor- dugum ve cevapsız bırakılan sonılarımın cevaplarını bula- rak bilim adamı oldum. Butun zaman ve çabamzı o sorulara yoneltirseniz sonunda bulursu- nuz. Buidugunuzşey herkesin kabul ettigı bıiimsel bir gerçek olur. Her yerde goruyoruz, "Al- lah'ın dediği olur" yazar. Ama butun mesele Allah'ın dediği- ni kim bilebflir, bilir, burada sakh. Gerçeği bulmak, Allah- ın ne dediği ancak bilimsel on- cülükle gerçekleşir." Inönu'nun konuşmasından sonra Tolga Yarman 2 gunlük kurultaya konuşmacı olarak katılanlara bırer onur belgesı verdı. Panelıstler ön sırada oturan Erdal İnonu'ye onur belgelennı ımzalattırmaya baş- ladılar Buniarın arasında Prof Dr Emre Kongar da var- dı Kongar, "Efendim, benira- kini de imzalar mısınız" dedı. Erdal Inonu, Kongar'ın onur belgesıru gulerek ımzaladı Im- zab belgeyı alan Prof. Kongar, yanındakılere sevmçle şö>le seslenıyordu: "Bakm Erdal İnonu'ye imzalattığım bu onur belgesini çocuklanma bıraka- cağım, yıllar sonra onlar da bunu satarak milyoner olacak- lar!" şilenn örgûtlenmdennı istiyor. Örnegin Haabayram avannın projelendinlmesı ışınde de bu yöntem uygulcıuyonnuş. Ha- abayram esnafı katılım ıçin geldiğinde örgütlenip gelmele- rini ve kararlara katılmalannı söylemışler. Milli Piyango bayilerı ku- rultaya gelrnış ve ıstediklenni belirtmışler. "Saüş için yer is- tiyoruz." Ve ıstediklenni kopanp gıt- mışler. Düşündüğünü söyleyeme- mek, konuşurken heyecanlan- mak, fıknnı savunmak, ayıp olmasm diye yapmak isteme- diğı şeylerı yapmak, kızgınlı- ğıru olumlu bir şekilde ifade edememek, girışımde buluna- mamak gıbı sıkıntılan olan halkımız ıse nedense bır türlü Karayalçın'ın bu çağnlanna herhangı bir olumlu yanıt ver- mıyor. Ankarahlar, kendınızı ıfade etmekten, katılmaktan ve kız- gınlığuuzı da ıfade etmekten kaçınmayın. Üstelık de bunu sızden talep eden bır belediye başkanınız varken.. AKBULUTUN ATTIDI TEMEL Kars'ta bir çukur KARS. Erzurum, Ağrı gibi illenmız şıddetli kış koşullann- da en fazla hayvancılık ıle ayakta kalabilıyorlardı. Dev- let yatırımı da görmedikleri ıçın ışsızliğın yuksek boyutlar- da olduğu bu kentlerde ınsan- lar açlık ve sefaleti yaşıyor. Kars'ta Körfez krızı ile hay- vanalık ve hayvan ıhracı da durmuş. Son nüfus sayımında 729 bm olan nufusun 670 bi- ne gerilediği saptanan Kars ıli- nın SHP'lı Beledıye Başkanı Seiahattin Filtekin, şunlan an- latıyor: "1974te temeli atılan Kars Şeker Fabrikası sanki yeni ya- pdıyormuş gibi Akbulut geldi, bir daha temel attı. Sozde 20 milyariık yabnm olacaktı. Çu- kur olmaktan ileri gitmedi. 1950'den bu yana gelen huku- metler adeta Kars'ı cografya- dan sildi. 1964'lerde temeh' ab- lan barajlar hâlâ surunceme- de. Her tarafta su aktıgı hal- de baraj yok, araziler snlana- mıyor. Bayburt Barajı'nın te- meli atılmadı. Su akıyor biz bakıyoruz. Korfez krizi çıktı halkın ekonomik durumu da- ha da kotuleşti. Hayvancılık ve kasaplık işi yuzde 90 dur- du. İhracatın durması nede- niyle herkesin hayvanı elinde kaldı. Yapılan ihracattaki fi- yatlar geçen yüın bile altına duştu. Zaten bu bolgelerde ta- run doğru duzgun yok. Top- rak verimsiz bıre uç, beşten fazla alamıyoruz. Oysa hay- vancılık desteklense subvansi- yon yapılarak yem verilse, do- guda havvancılık kırmızı pet- rol olacak. Ama burada kre- di alanlar ANAP'lılar. Tene- kecilik yapsalar bile alıyorlar. Gerçek hayvancılık yapanlara tehdit unsunı oluşturdular. 'Bıze gelın kredı verelım' di- yorlar. Kars'ın okumuşn, ay- dını çok ama Kars'a bakan yok. Hukumette Karslı gnıp başkanvekili var, bir suru mil- letvekilleri var. Eger buraya hizmet veremeyeceklerse gel- sinler bep beraber istifa ede- lim. Ben hazmm, onlan da ça- gınyonım." BEYOĞLU'NDAN BİR GÖRÜNÜM i SİmHİ flVilarin m i ' T '>at«> sanatçısı Ferhan 9 U 1 I U 1 » J 1 1 * * 1 1 1 1 « " • Şensoy, Beyoğlu'ndayeni- leşme çalışmalanna başlandıgı zaman duşuncelenni şoyle anlat- mıştı: "Beyoğlu'nda eskiyi bulamazsmız. Trafik kapatıldı, tram- vaylar konuldu. Ama tramvaya kim binecek? Tramvaya bırden bire Cahide Sonku binecek değil, magandaJar 'hooooo' diye bi- necek ve siz tramvaya binemeyeceksiniz. İstiklal Caddesi trafi- ğe kapatıldı, ama siz orada yuruyemeyeceksiniz. Orada da ma- gandalar yuruyecek. Tramvaya Sozen binemeyecek maganda- lar ve kırolar binecek." Acaba fotoğraftaki ayı da Ferhan Şen- soy'un soylediği gibi İstiklal Caddesi'nde biraz yuruyup tram- vaya binmek için mi gelmiş Beyoglu'na? (Fotoğraf: Deniz To- paloğlu) HAYVANLAR ISMAIL GLLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHtç AK funv bettrkyımk; |5tan bol<k ^»çik W kr fflZU GAZETECÎ NECDET ŞEN 'Somvcuye- kâry çıkmimız ne. denlı Soylu ^« • da o denl ' \g,r hAuktrdrak, ksbk ^ . , sıradan mşanlan boyuk fcxr ıd«altn oynadıt * sonuçti de. - • • ÇİZGİLİK KÂMİL MASARAU J\ AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GOKHAN GÜRSES r GARFIELD JIM DAVIS TARİHTE BUGÜN MUMTAZ ARIKAN 8 Koson 1900 YILINDA BO6AZA KÖPRÜf 19O0'DE BUGUN, ISTANBUL BOĞAZf'MA INŞA £DlLM£< UZE/ZE Uteteu)U4U 8>& <4£M* ICOPZll PROTBSIYL£ IL&IU f/AS££, ALMAN BASIUINOA yAYfMLAHMtŞTl "/LUJ£TK/£BrE ZEITUNG" APLI OE&6I, Kf KtrAYI SllS- LEçne.€CEMc gon£ ere KOP&VUUN ULA- Ş/M 1Ç1N OUIĞAMÜSru yAYfHPAKl PgOJS, OSMAN fL&lSrfJt ÇEKMEK IÇlN ıSLAM tfZL/INMtŞrt. AHCAK, O SfgjALAIS, SONUM 8AÇ- LAfJGICfMOAyDI V£ Bu TlP ÖMER.ILE- Hı DıtOCATE ALAG4K DUGUMPA OEĞlLPI.-