03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 KASIM 1990 Iraıvda deprem: 22ölü • Dış Haberier Servisi — Iran'ın güney kesimlerinde önceki akşam meydana gelen depremde en az 22 kişi öldü. 100'den fazla kişi yaralandı. Reuter ajansının haberine göre Tahran Üniversitesi Jeofîzik Merkezi, önceki akşam meydana gelen depremin Richter ölçeğine göre 6.6 şiddetinde olduğunu açıkladı. Mitsotakis'ten açıklama • ATtNA (AA) — Yunanistan Başbakanı Konstantin Mitçotakis, Körfez krizinde olası bir tırmanmaya hazırlık olarak benzinin karneye - bağlanması çalışmalanna - başlanması için talimat verdiğini açıkladı. Maliye, < ticaret bakanları ve ulusal ekonomi bakanı yardımcısı ile yaptığı göruşmeden sonra gazetecilere verdiği - demeçte Mitçotakis, hazırlıklann üç ay sürmesinin planiandığını belirterek "Ancak ümit ederim böyle bir uygularaaya gerek kalmaz" dedi. Beyrut birleşiyor • BEYRUT(AA) — Lübnan'daki Suriye yanlısı • yönetim, 15 yıllık iç savaşın ardından, başkent Beyrul'un bırleştirilmesine cumartesi günu başhyor. Devlet Başkaru Elias Hravi başkanhğında dün yapılan kabine toplantısından sonraki açıklamada, "Hükümet, 10 kasım tarihi itibarıyla Beynıt'un birleştirilmesinin e başlanmasına karar verdi" ;,denildi. 1 Singh istifa etti . • YENt DELHİ (AA) — Hindıstan Başbakanı Vishwanath Pratap Singh, parlamentoda dün yapılan güvenoylamasını kaybetti. Oylamada ağır bir yenilgi alan Başbakan Singh'in ve diğer kabine üyelerinin istifa ettiği bildirildi. Parlamentoda yapılan konuşmalarda Singh hükümeti, Ulkedeki iç çatışmalann artmasma neden olmakla suçlanırken fiyatlann kontrolünde başarı gösteremediği gerekçesiyle de eleştiriler aldj. F-16, Mig-29'a yenildi • LONDRA (AA) — Alman Hava Kuvvetleri tarafmdan gerçekleştiriJen yapay bir çatışmada, Sovyet yapısı Mig-29 'Fulcrum' savaş uçajb, F-16 uçağını düşürdü. Ingiltere'nin önde gelen savunma dergisi Jane's Defence VVeekly'de yer alan habere göre Almanya'nm Bavyera eyaletinde Manching Hava Üssü'nde eski bir Doğu Alman Mig-29'u bir F-16 ile teorik bir çatışmaya sokuldu. Çatışmada Sovyet Mig-29'u, 60 kilometre mesafeden F-16'yı vurarak düşürdü. Estonya ile görüşme • LONDRA (AA) — îngütere Dışişleri Bakanı Douglas Hurd, Estonya Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Lennard Meri ile önceki gün bir araya geldL Ingiltere Dışişleri Bakanhğı'nca bugün yapılan açıklamada, Hurd ve Meri'nin, SSCB'den bağımsızlığını isteyen Estonya ile lngiltere arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi konusunda görüş birliği sağlandığı kaydedildi. BM. ııyııştıınıcu sözleşmesi • NEW YORK (ANKA) — Dünya çapmda uyuşturucu madde kaçakçılığına karşı verilen • mücadelede daha etkin sonu?ların alınması amacıyla 1988 yılında benimsenen "Birleşmiş Milletler uyuşturucu madde kaçakçılığı sözleşmesi" pazar günü yürûrlüSe girecek. DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Sorun 7 yıl sonra BM GenelKurulu gündemine geliyor Kıbms'ta kritîk gelişme YASEMİN ÇONGAR ANKARA — Kıbrıs sorununda KKTC yönetimi ve Ankara'yı radikal ban önlemler almaya zorlayabilecek ye- ni bir girişim planlamyor. Kıbns Rum yönetimi yedi yıl aradan sonra Kıbns so- rununu Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu gündemine getirmeye hazırlanı- yor. Türkiye ile KKTC'nin tepkisi ve BM Genel Sekreteri'nin karşı çıkması- na rağmen engellenemediği öğrenilen gi- rişim, toplumlararası görüşmeleri "en az beş «Itı yıl" aksatabilecek ve Türkiye ile KKTC arasında devletler düzeyinde önemli yakmlaşma adımlan atılmasına yol açabilecek. Geçen haftayı Kıbns konusunda yo- ğun diplomatik temaslarla geçiren An- kara'da, sorunun giderek artan biçim- de çıkmaza sürüklendiği göriışüne yol açan Rum planlan aynntılı biçimde de- ğerlendiriliyor. Dışişleri Bakanhğı'nın Kıbrıs konusundaki yetkili birimlerinin yürüttüğü bu değerlendirme, sorunun geleceği açısmdan "karamsar" bir tab- lo ortaya çıkardı. Bu konudaki somlanmızı yanıtlayan üst düzeyli yetkililerin "son derece dramatik" olarak niteledikleri tablo, Kıbns sonınunun Rumlann girişimiyle son kez BM Genel Kurulu gündemine getirildiğinde yaşanan olaylann anımsa- tılmasıyla biçimleniyor. Kıbns Rutnlan sorunu, 1983 yılında Türkiye'nin ve Kıb- ns Türk Federe Devleti'nin (KTFD) tüm karşı girişimlerine rağmen genel kurul Yetkili çevrelerden edindiğimiz bilgi- ye göre BM Genel Kurulu'nun 3 aralık- ta tatile girmesinden birkaç gün önce ele ahnmasına büyük olasılık diye bakılan Kıbns konusuna ilişkin tartışmalara Türkiye ve KKTC hiçbir şekilde taraf ol- mayacak. Ankara, Genel Sekreter Pe- rez de Cuellar'ın iyi niyet misyonuyla hi- maye ettiği toplumlararası görüşmeler Rum yönetiminin Kıbns sorununu genel kurulun gündemine getirme girişimi, Türkiye ile KKTC'nin sert tepkilerine karşm engellenemedi. Rumların girişiminin toplumlararası göruşmeleri en az beş-altı yıl aksatacağı bildirildi. Ankara sorunun geleceği bakımından karamsar. gündeminde ele alınmıştı. Dışişleri Ba- kanlığı yetkilileri, KKTC'nin kuruluşu- nu bu adıma "önemli bir tepki" olarak niteliyorlar. Üst düzeyli bir yetkili Cum- huriyet'e yaptığı değerlendirmede, "Kıb- ns en son genel kurulda konuşulduktan sonra yeni bir devlet kuruldu. Şimdi ola- caklar da en az KKTC'nin ilanı kadar radikal nitdflt taşıyabilir ' dedi. dışında Kıbns sonınunun tartışılabilece- ği bir platform olmadığı yolundaki gö- rüşünü, birçok Batı başkentine ve Ge- nel Sekreterliğe geçen hafta bir kez da- ha iletmiş bulunuyor. Bu göriişün ne öl- çüde destekleneceği, Genel Sekreter'in raporundaki havaya ve bazı etkin baş- kentlerin BM daimi temsilcilerinin genel kurulda alacağı tavıra göre belirlenecek. Kıbns sonınunun genel kurulda gö- rüşülmesinin yol açabileceği "misiDeıne önlemleri" ise Ankara'daki yetkili çev- relerde kesin olarak ifade edilmiyor. An- cak bu önlemlerin şu başlıklarda topla- nabileceği belirtiliyor: 1. Kıbns'ta toplumlararası görüşme- ler en az beş altı yıl çıkmaza sürüklenir. tki toplum liderleri arasındaki diyalog çok uzun süre tümüyle kopabilir. 2. Adada güven arttıncı önlemler kap- samında atılabilecek bazı iyi niyet adım- lan tümüyle askıya ahnır. 3. Türkiye ile KKTC arasında devlet düzeyinde ciddi yakınlaşma adımlan atı- labilir. Bu adımlar, pasaportun kaldınl- ması başta olmak üzere daha önce ni- yet beyanı düzeyinde gündeme gelmiş bazı önlemleri içerebileceği gibi Lefko- şa ve Ankara arasında organik bağlann her yönden arttınlması sonucunu vere- bilir. 4. KKTC uluslararası platformlarda bağımsız bir devlet olarak yer alma ça- basını arttınr. îslam Konferansı örgü- tü üyeliğininin gerçekleşmesi için Anka- ra elinden geleni yapar. MeirKahane dün Kudüs'te olağanüstü güvenlik önlemleri altında gömüldü Cenazede intikam andı içildiHaham Meir Kahane dün olağanüstü güvenlik önlemleri altında Kudüs yakınlarındaki Yahudi mezarhğında toprağa verildi. Fanatik Kahane yanlıları "Araplara ölüm" sloganları atarken, "Arap kanından nehir oluşturmak" için ant içtiler. Dış Haberier Servisi — New York'ta önceki gün öldürülen Haham Meir Kahane'nin naşı özel bir uçakla getirildiği tsra- il'de Kudüs yakınlanndaki Mu- sevi Mezarlıgı'nda toprağa veril- di. Kahane'nin tabutu, önderli- ğini yaptığı Kach Hareketi'nin on üyesi tarafmdan Tel Aviv'de- ki Ben Gurion Havaalanı'ndan mezarlığa doğru götürülürken, Kahane'nin yandaşları "Arapla- ra ölüm" sloganları ile eşlik ettiler. AFP'yi arayan ve kendini Ebu Asım olarak tanıtan bir kişi, ci- nayeti "Batı Işıgı" isimli daha önce duyulmamış bir örgütün işlediğini haber verdi. Cinayeti gerçekleştiren ve daha sonra ya- ralı olarak yakalanan Mısır ko- kenli EJ Seyit Nuseyir'in yoğun bakım altında tutulduğu ve du- rumunun iyileşmekte olduğu be- lirtildi. Meir Kahane'nin cenazesi, New York'ta düzenlenen törenin ardından toprağa verildiği Ku- düs'e getirildi. Kudüs dışındaki mezarlığa çıkan 5 km'lik yolu dolduran yaklaşık 5000 Orto- doks Musevi "Araplara ölüm" sloganları atarak cenazeye eşlik ettiler. Museviler, "Arap kanın- dan nehir oluşturmak" için ant içtiler. Kudüs sokaklan 2500 polis görevlisi tarafmdan kuşatma al- tına alınırken, İsrail polisinden yapılan bir açıklamada, ulkenin diğer bölgelerinden polis ekip- lerinin çağnldığı belirtildi. Filis- tin ve İsrail güvenlik örgütleri- nin Arap liderlerini olası saldı- nlara karşı uyardıklan haber ve- rildi. New York'ta Meir Kahane'nin doğum yeri Brooklyn'de bir si- TARAFTARLARI— Cenazesi Brooklyn'den İsraü'e yollanan Kahane için ABD'deki taraftarları uzun süre gözyaşı döklüier. INGILTERE Thatcher'a 'rakip' aranıyorMuhafazakâr Parti içinde Başbakan Margaret Thatcher'a karşı muhalefetin artmasıyla partide yeni bir lider arayışına girildi. Thatcher, liderlik adaylarına gelecek haftaya kadar süre tanıdı. îngiltere'de bugün yapılacak ara seçimlerde ise Muhafazakâr Parti'nin hüsrana uğraması bekleniyor. EDİP EMİL ÖYMEN LONDRA — Iktidardaki Muhafazakâr Parti'nin bugün iki milletvekilliği için yapılacak ara seçimleri kaybetmesi bekle- nirken Başbakan Margaret Thatcher, parti liderliğine aday olmak isteyenlere gelecek haf- taya kadar süre tanıdı. Bugün- kü ara seçimlerde partinin ala- cağı oy oranı, parti liderliği için kimin aday olacağını da sapta- yacak. Adayın ortaya çıkmasın- dan sonra 20 kasımda da mil- letvekillerinin oylarına başvu- rulacak. Adayın, geçen yılki gi- bi "sembolik ve göstennelik" biri mi olacağı, yoksa parti içinde başbakana muhalif ka- nadı temsil eden "gerçek" biri mi olacağı, bu aşamada belli değil. Geçen hafta Başbakan Yar- dımcısı, Maliye ve Dışişleri es- ki Bakanı Sir Geoffrey Howe, Başbakan Thatcher'ın AT ko- nusundaki katı, tavizsiz ve sal- dırgan tutumuna tahammül edemeyerek istifa etmişti. Yak- laşık 5 yıl önce yine Başbakan- ın AT konusundaki tutumu ne- deniyle bakanlar kurulu top- lantısını terk edip çıkarak Sa- vunma Bakanlığı'ndan istifa eden Michad Heseltine, yine geçen hafta, seçim bölgesine hi- taben bir açık mektup yayım- layarak Thatcher'ın, parti için- de değişik görüşleri bağdaştır- maya çalışmadığjnı ve partinin seçimi kaybetmesi durumunda, "aynı İşçi Partisi gibi 10 yıl ik- tidardan uzak kalabileceğini" belirtti. Heseltine bir ölçude, parti içinde Thatcher'a karşı al- ternatif lider olarak görülüyor. Sürekli olarak "Lider olmaya niyetim yok" diyorsa da AT ko- nusundaki üımlı görüşleriyle ve çokuluslu sennaye çevrelerine yakınlığıyla tanınıyor. Siyaseti "spor olsun diye" yaptığını söy- leyen Heseltine'ın sermaye çev- relerine olan yakınlığı, İngiliz siyaset yaşamımn 20. yüzyılda gördüğü en zengin milletvekili olmasından ileri geliyor. Hesel- tine, Ingiltere'nin en başanh ya- ymevlerinden Haymarket'te ço- ğunluk hissesine sahip. Firma 57 dergi ve 28 yılhk süreli ya- yın çıkartıyor. Geçen yıl "Avru- pa Meydan Okuyor - tngiltere Kazanabilir mi?" başlıklı bir inceleme yayımlayarak Ingilte- re'nin AT içinde alması gereken yer hakkındaki görüşlerini açıklamıştı. Heseltine, kitabın- da Thatcher'ı AT konusunda "kör" olmakla ve 1980'lerde büyük sermaye ve "City"ye ya- rarlı girişimlerde bulunmakla birülıte son yıllarda artık çıkar- lannı kösteklemekle suçluyor- du. Bugün yapılacak ara seçim- lerden biri, çok sayıda Müslü- man seçmenin yaşadığı Brad- ford'da yapılıyor. llk kez lngil- tere îslam Partisi de lideri Da- vid Musa Pidcock ile seçime katılıyor. TEŞEKKÜR Annemiz FEVZİYE BİROL un hastalığı süresinde gösterdiği gayret ve yakınlığı için Sn. Dr. Nihat Babaoğluna, İzmir Sağlık Hastanesı ilgili personel ve 2. kat hemşirelerine, çiçek, telgraf yollayarak, telefon ederek acımızı paylaşan, cenazeye gelen, hatta uzak mesafelerden gelme fedakarlık ve zahmetine katlanan, tüm akraba, dost, bizi hatırlayıp yalnız bırakmayan çocukluk-ilk gençlik arkadaşlarımıza ve bilhassa her zaman olduğu gibi tüm desteğini esirgemeyen sevgili Y l l m a Z GÜrSGİ ağabeyimize sonsuz teşekkürlerimizi sunarız. GÜNER ÇİTAL-ÖNER BİROL nagogda düzenlenen ilk cenaze töreni de geniş güvenlik önlem- leri altında gerçekleşti. Burada da yaklaşık 5 bin Kahane taraf- tarı sinagogun bulunduğu böl- gede sokaklan doldururken, po- lis helikopterleri bolge üzerinde geziniyordu. Kahane'nin fanatik yanlıları "Hepimiz birer Kahane'yiz" şeklinde slogan atarken, polisle kalabahk ara- sında tartışmalar meydana gel- di. Tüm Arapların Israil'in kontrolü altında bulunan bölge- lerden atılmasını savunan Meir Kahane'nin partisi "Yahudi Sa- vunma Birliği"nin ABD'deki şu- besi Uluslararası Kach'ın lideri Sol Margolis, tören sırasında yaptığı konuşmada, "tntikam a- lacağız" şeklinde konuştu. AFP'yi arayan ve kendini Ebu Asım olarak tanıtan bir kişi, Meir Kahane cinayetinin "Batı Işıgı" isimli bir örgüt tarafmdan işlendiğini söyledi. Ajansın ha- berinde, ABD makamlannı ci- nayeti işleyen El Seyit Nuseyir'e zarar vermemeleri konusunda uyaran Asım, "Bizira ABD'de saldınya geçecek 22 başka Seyit Nuseyir'imiz daha var ve bu de- fa hedef Vahudiler değil Arae- rikahlar olacaktır" şeklinde ko- nuştu. Mısır hükümeti tarafmdan yapılan bir açıklamada, Kaha- ne'yi öldüren El Seyit Nuseyir- in Mısırlı olduğu yolunda her- hangi bir delile rastlanmadığı belirtildi. ANKARA Mkterrand'ın mektubu bir hafta bekletildi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Fransa Cumhurbaşka- nı François Mitterrand'ın üç hafta kadar önce Cumhurbaş- kanı Özal'a yazdığı mektubun muhatabına ulaşmadan önce Ankara'da bir hafta beklediği ortaya çıktı. Mitterrand'ın mek- tubu, Türk makamlanna iletil- dikten sonra Cumhurbaşkanı özal'a hemen ulaştırıhnadı. Bir bürokratın masasında uzun sü- re kalan mektup daha sonra Özal'ın yanıtının neden gecikti- ği sorusunun diplomatik çevre- lerde gündeme getirilmesi lizeri- ne Çankaya Köşkü'ne erişti. Fransız Cumhurbaşkanı tara- fından, AT çevresinde Körfez krizi nedeniyle Türkiye'ye karşı oluşan "sempati" ortamında Cumhurbaşkanı Özal'ın bir bu- çuk ay önceki mektubuna yanıt olarak yazılan mektup ekim or- talannda Ankara'ya geldi. Fran- sa'nın, Türkiye'nin Avruapa ile tam entegrasyon isteklerine des- teğini dile getiren mektup, mev- cut konjonktürde Ankara için önemli bir diplomatik belge ni- teliğini taşıyor. Ancak Cumhuriyet'in yetkili kaynaklardan edindiği bilgiye göre bu mektup "önemine uygun" bir ilgi görmedi. Diplo- matik kanallardan Ankara'ya ulaştmldıktan sonra bir hafta süreyle mektubun muhatabı Cumhurbaşkanı Özal'a ulaştınl- maması, Mitterrand'ın girişi- minden haberdar olan Türk ve yabancı diplomatik çevrelerde soru işaretleri yarattı. Diplomatik çevrelerin, mek- tuba Cumhurbaşkanı özal'ın nasıl bir tepki gösterdiği sorusu- nu hissettirmeleri üzerine mek- tubun henüz özal'a verilmediği ortaya çıktı. Bunun üzerine yet- kililer devreye girerek mektubun nerede beklediğini bulmaya ça- lıştılar. Yetkili bir kaynağa göre yapılan araştırma mektubun ile- tilmesindeki gecikmenin siyasi bir kasıt sonucu olmadığı, an- cak "bir sekretarya hatasıiHtan" kaynaklandığı belirlendi. POLTnKADA SORU]NLAR ERGUNBALa İran'ın Yıldızı Parlıyor Savaş çıkacak mı çıkmayacak mı tartışmaları süredursun, Körfez'de çok ilginç yeni dengeler oluşuyor. Bölgenin siya- sal konjonktürünün yeniden şekillenmekte olduğu bu dönem- de İran'ın yıldızının hızla parladığı gözleniyor. International Herald Tribune gazetesi, İran'la Suudi Ara- bistan'ın, iki yıl önce kesilen diplomatik ilişkileri yeniden kur- mak için üst düzeyde temaslar yaptıklarını bildiriyor. İran böy- lece 4. ayına giren Körfez krizinde tartışmasız en kazançlı ülke olarak sivrilmektedir. Tahran, Irak'a karşı ambargo karanna uyarak Batı'ya açıl- ma olanağına kavuşmuş ve lngiltere ile diplomatik ilişkileri- ni yeniden kurmuştur. Bu arada ABD'ye karşı elinin serbest olmasını isteyen Saddam Hüseyin, İran'ın barış koşullannı kabul etmiş, Bağdat'la Tahran arasında diplomatik ilişkiler yeniden kurulmuştur. İran-lrak ilişkilerinin tekrar kurulması bu iki ülke arasında bir ittifaktan korkan Körfez ülkelerini ha- rekete geçirmiş, bu ülkeler birkaç yıl önce en büyük düşman olarak gördükleri İran'a yaklaşmaya başlamışlardır. İran, böy- jece Irak'a karşı bir denge unsuru konumuna kavuşmuştur. İran artık Körfez ülkelerinin korkulu düşü değil, Saddam'ın bölgede yayılma emellerine karşı bir güvence unsurudur. Bu ne anlama geliyor? Her şeyden önce Saddam'ın İran'a karşı verdiği 8 yıllık sa- vaş, tam bir zaman, insan ve enerji kaybına dönüşmüştür. Irak liderinin Kuveyt'i işgali ilginç bir rastlantı olarak 8 yıl or- tadan kaldırmak için savaştığı İran rejimini, günümüzde Kör- fez'in başaktörü durumuna getirmiştir. Saddam, 8 yıl, Kör- fez ülkelerini İran'a karşı koruduğunu ileri sürdü. Şimdi ise İran, bu ülkelerın Irak'a karşı koruyuculuğunu üstlenmiştir. Saddam'ın Kuveyt'e saldınsı ABD, Batı Avrupa ve Körfez ül- keleri kadar İran'ı da ürkütmüştür. Çünkü bölgede İran, Irak ve Suudi Arabistan'dan oluşan geleneksel denge, Tahran'ın aleyhine bozulma tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştır. iran buna izin veremezdı. Aslında Tahran'ın fazla bir çaoa harcaması- na da gerek kalmamıştır. Irak köşeye sıkıştıkça, tahterevalli- nin bir ucu alçalırken, öteki ucunun yükselmesi gibi İran'ın yıldızı parlamıştır. Tahran'ın krizdeki kazanımları sadece si- yasal olmamış, petrol fiyatlannın.yükselmesi iie de büyük ge- reksinme duyduğu dövize kavuşmuştur. İran yöneticileri, ortamı gayet akıllıca değeriendirmektedir- ler. Tahran, bir yandan Irak'a karşı BM ambargosunu des- teklerken öte yandan "büyük şeytan" ABD'ye karşı da ara sıra cihat çağrısında bulunmakta, böylece Suriye gibi ABD 1 nin müttefiki durumuna düşmekten kurtulmaktadır. ABD, Irak'a saidınrsa, İran sert tepki gosterir mi? Sanmıyoruz. Tahran bir yandan "dostlar alışverişte görsün" türünden VVashington'u kınarken, bir yandan da Irak'ın sa- vaş makinesinin ezilmesıni içten içe memnunlukla seyreder. Irak parçalandığı takdirde de herhalde nüfusunun çoğu Şii olan bu ülkeyi kendi etkinlik alanı içine almaya çalışır. Bölge ülkeleri de bu kez iran'a karşı bir denge unsuru aramaya baş- larlar. Suudi Arabistan'daki ABD kuvvetlerinin komutanı Gene- ral Norman Schvvarzkoph, Irak'ın ABD tarafmdan ezilmesi- nin bölgede uzun vadede "arzu cdiimeyecek sonuçlar doğurabileceğini" söylerken haklıydı. Sorun, Irak'ın ezilmesi değil, Irak'ın toprak bütünlüğünün güvence altına aluıarak Saddam'ın Kuveyt'ten çekilmeye ık- na edilmesidir. Irak'ın parçalanması ile sonuçlanacak bir savaş, şimdiki /Jurumu aratmayacak derecede karışık yeni gelişmelere yol açabilir. ITALYA N ATO'dan 6 gizli servis' itirafı NtLGÜN CERRAHOĞLU ROMA — Italya'da 24 ekim- de patlak veren "Gladio operasyonu" skandalına şimdi- ye dek seyirci kalan NATO ör- gütü, Brüksel'den devreye gir- di ve yayımladığı resmi bir dek- larasyonla "Çizme"de 1956 yı- lından beri faaliyet gösteren CIA denetimindeki gizli haber alma örgütünun vurlığını kabul etti. Italya Başbakanı Giulio Andreotti ve Cumhurbaşkanı Francesco Cossiga birbiri arka- sına yaptıklan açıklamalarla ltalya'da soğuk savaş yıllarında böyle bir örgütün "Komunist tehlikeye" karşı kurulduğunu kabul etmiş ve örgüt mensup- lannın haber alma faaliyetleri- nin yam sıra silahlı yeraltı tat- bikatlarma da katıldıklarını söylemişlerdi. Örgütün CIA ta- rafmdan yönetildiği, silahların CIA tarafmdan sağlandığı ve gizli kamplarda saklandığı açıklanmıştı. İki haftadır Italya'nın siyasi zirvelerinde gerçek bir deprem yaratan bu açıklamalara, bek- lenmedik bir biçimde Brüksel- den gelen ve büyük sürpriz ya- ratan yenileri eklendi. Atlantik lttifakı'nın 'lekelenen namusu- nu temizlemeye çalışan' Kana- dah Jean Marcotte adındaki bir NATO sözcusü hafta başında ortaya atılarak ttalyan Başba- kanı ve Cumhurbaşkanı'nın sözlerini yalanladı. Ne ki Brüksel'den Italyan Başbakanı ve Cumhurbaşkanı- nı yalanlayan bu deklarasyonu yeniden yalanlayan yeni dekla- rasyonlar gelmekte gecikmedi. Marcotte'un şaşkınlık yaratan sözleri üzerine Italyan gazete- cilerinin saldırısına uğrayan Brüksel'deki NATO merkezi, Marcotte'u 'tedavülden kaldırdı' ve Robin Stafford adlı bir başka sözcünün ağzından 'Gladio operasyonu'nun varlı- ğını kabul etti. Bu kez devreye giren NATO sözcusü, 'NATO'nun askeri sır- lar konusunda bu tip ayıklnma. lar yapmak âdetinde olmadığını' belirttikten sonra Marcotte'un açıklamalarını 'Yanlış bilgilere dayanan bir dekiarasyon' olarak düzeltti. TüRKtYE/AT Alptemoçin ihraç kolaylığı istedi GÜNSELİ KARTAY Dışişleri Bakanı Ahmel Kurtcebe Alptemoçin, Körfez krizinin, Türkiye'nin onemini bir kez daha ortaya koyan, çok boyutlu ve vahim bir gelişme olduğunu söyleyerek, Türkiye'- nin kriz nedeniyle uğradığı za- rann tazmin edilmesi için Av- rupa pazarlarının Türk ihraç ürünlerine daha büyük ölçüde açılmasmı istedi. Alptemoçin, Avrupa Topluluğu'nun Türkiye ile işbirliğine ilişkin önlemler paketinin ve geçen yıl askıya ahnan 4. Mali Protokol'ün bir an önce yürürlüğe koyulması için karar ahnmasını istediğini de söyledi. Türkiye - Avrupa Topluluğu Karma Parlamento Komisyo- nu'nun dün İstanbul'da başla- yan toplantısının açıhşında ko- nuşan Dışişleri Bakanı Alpte- moçin, Körfez krizinin başlan- gıcmdan bu yana Türkiye'nin kararlı bir tutum izlediğini ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin aldığı yaptırım ka- rarlanna harfı harfıne uyduğu- nu belirtti. Alptemoçin, bu du- rumun Türkiye güvenliği için yarattığı risklerin yanı sıra, ül- ke ekonomisi için de kayıplara neden olduğunu söyledi. Alp- temoçin şoyle konuştu: "Körfez krizinin ilk günlerinde ulusla- rarası camia tarafmdan dile ge- tirilen destek ve dayanışma duygulanmn somut biçimlere dönüşmesini memnunlukla karşılanz. Bu çerçevede, ülke- mizin maruz kaldıgı önemli ka- yıplan gerçekten telafi etmenin başlıca >olu, Türkiye'nin ihra- cata yönelik üretim kabiliyeüe- rini daha da arttırmaktır." Komisyon toplantısının açı- lış konuşmasını yapan Karma Parlamento Komisyonu Başka- nı ve ANAP îstanbul Milletve- kili Biilent Akarcalı da komis- yonun önerdiği işbirliği paketi- nin kabul edilerek uygulamaya konulması durumunda, Türk- iye - AT ilişkilerine canlıhk ge- leceğini savundu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle