Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 KASIM 1990 CUMHURİYET/17
HAVA DURUMU TÜRKIYE'DE BUGÜN
Devlet Meteoroloji Işten Genel Mü-
dürtûgü'nden alınan bilgiye göre bû-
tün botoelerimız parçaiı, yer yer çok
bukıflD, Marmanfrm baosı ile Kuzey
Ege tayilan dışmda kalan tüm yurt ya-
Öçt geçecek. Yaöışlafyaömur yer >er
sağanak Karad»Wın ıç kesımlennde
yüksen yerierde karla kanşık yaömur
şeklınde olacak. HMA SICAKLIĞI.
Azalmaya devam edecek RUZGAR ,
Gûney ve batı vönlerden hafif. ara sı-
K S S k d K U M \ön Gölü'nde hava: Çok bulutlu « yagınurlu geçecek Rürçâr
teı^to^, d f g e r l S ? X * « « * 10 km. yag,Ş amnda 3-5 tm dolıy,nda o.acak
ve poyraadarı 3 ıla 5 Gûney Ege ve Ba- — — ^ r 5
0 AMenız-de 6 kuvvetnde saatte 10 & «* & « * • « T*!
*r n u r t u
«İ5
"» ^ 5 l a r t l
V 24° 16° DryafOalor
12° 7°Edıme
23° 13° Erzmcan
16° 7°Emjrurn
16° 2°Estoseft«
20°12°SinıüsfcmeY
23° 11° Marasa
10° 4°KMaraş
18° 7°Mersm
14° 2°MuflU
10° 5°Mu»
2 5 ° t ° N O *
25°18»a«aın
17° 8°HakMn
21° 11° bparta
14° 5°ktanl)ul
B 10° 4°İ2!T»f
Y 20° 9°Kars
Bokı
Bursa
ÇmUofe
Çorum
OerfzS
Y 21° 10» Kasomonu Y
Y 10° 3°K*sen
Y 13° S°KırUarei
B 13° 9°Kon*»
Y 12° F=Kûahva
Y 19° 11° Malaiya
18° 4°Rı»
18° 7°Samsun
18° 6°Sıırt
11° 8°Snop
18°10°S«as
17° 0°Won!aO
11° 4°Tratam
18° 4f tnaâ
11° 4"U?ak
12° 7»V»
15° 8°Yb20at
20° 10° ZonguMak
y 18° io°
Y 21° 14°
Y 23° 18°
Y20P100
Y 18° 8°
Y 16» 7°
Y 17» 16°
Y 16» 10°
Y 20° 10°
Y 23° 12°
Y 16° 10°
Y 16° 8°
Y 10° 6°
Y 18° 12°
Y 18° 7°
y 16° 8°
Y 15° 4°
Y 12° e°
Y 13° 8°
A-jçık B-bukıOu G-çûneşlı K-lort S ask Y-yaJmuriu
DUNYA'DA BUGUN
A 28°
Amsterdam B 9°
Amm» A 21°
Atına B 20°
Bajdat
Bareakma
Basel
Belgrad
Bernn
Bonn
Bnjksd
V Budapeş»
C«zayır
Cıdde
Ouba
FrankJurt
û-ne
Helsınkı
Kahıre
Kopenhag
KAIn
leftoşa
Y 26°
A 27°
A 32°
B 8°
Y 25°
Y 6°
A 28°
B 11°
B 9°
Y 26°
Ufungrad
Londra
ItaJnd
Mlano
Montrul
MosMm
Münıft
New tork
Oslo
Pans
Prag
Rıyad
Roma
Sofya
S*n
Tel Avw
Tunus
Venedık
Vıyaıu
K 4°
8 12°
Y 12°
B 13°
B 10°
K 5°
B 6°
B 13°
Y 8°
8 10°
B 5°
A 29°
B 16°
B 10°
A 20°
Y 28°
Y 20°
Y 6°
B 14°
B 7°
«tehmgtonB 12°
Zinh B 6°
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ Venedik gondol-
cularının söz ve mü-
ziği önceden yazıl-
madan, içlerinden
geldiği gibi söyledik-
leri şarkı. 2/ Istek,
ârzu... Korumak için
diş üzerine geçirilen
metal kaplama. 3/
Bir giyeceğin göğüs-
le omuz arasmda ka-
lan bölümüne ekle-
nen parça... Tac Ma-
hal'in bulunduğu
kent. 4/ Neptün ga-
zegeninin bir uydu-
su... Duman lekesi. 5/ Palamut, to-
rik gibi balıklardan dilim dilim ke-
silerek yapılan salamura. 6/ Durum,
davranış. 7/ Kuşlann taşlık, katı da
denilen midesi.. Fasıla. 8/ Deniz
kuvvetlerinde bir rütbe. 9/ Koruyu-
cu başük... Kadınlann zivnet eşyası.
YUKARIDAN AŞAGlYA:
1/ Domuz yavrusu. 2/ Gemide yel-
kenlerin açılması... Bölmeli göçebe
çadın. 3/ Bezikte, bir taraf bin yüz
sayıyı tamamlayamadan ötekinin üç bin sayı yaparak oyunu bi-
tirmesi. 4/ Dinsel inançlan olmayan... Uyanık, gözü açık. 5/
Bir renk... Canlı bir varlığın içinde bulunduğu doğal ya da maddi
koşullann tümü. 6/ Afrika'da bir ulke... Köpek. 7/ Klavyeli bir
çalgı... Bir geminin başka bir gemiden ya da kıyıdan açılması.
8/ Hındistan'da yaşayan bir cins maymun... Uzak. 9/ Hz. tsa
1
ya Museviler tarafından verilen ad.
60 YIL ÖNCE Cumhuriyei
Mr. Klayn
8 KASIM 1930
Amerika Ticaret müsteşan Dr. Klayn Cenapları dün
akşamki ekspresie Ankara'ya gitmiştir. Mumaileyh;
Amerika konsolosanesi erkânile diğer bazı zevat
tarafından teşyi edilmiştir.
Mr. Klayn; Ankara'da bilhassa Amerika'nın 1930
haziranmdan itibarcn tatbika başladığı yeni gümrük
tarifesinde Türkiye'>n alâkadar eden cihetler üzerinde
hükûmetimizin mutaleasını
alacaktır. Malûmdur ki çok
himayekâr olan bu tarife, bir
çok Avrupa hükûmetleri
tarafından protesto edilmişti.
Mr. Klayn; şimdi bu gümrük
tarifesinin uyandırdığı
be>Belmikl taoşautsuzluğu
izale için seyahat etmektedir.
Misafirimiz, İzmir'e de
uğnyacak ve oradan Suriye
ve Filistin'e gidecektir.
Bu tarife bizim de, tiftik,
incir, fındık ilâh... ihracat maddelerimizi de müteessir
etmektedir. Amerika evvelce bir libre tiftiğimizden 30
sent alırken, bu resmi 34 sente çıkannıştır. Jç fındığa
gelince libresinden evvelce 5 sent ahnırken bugun 10 sent
ahnmaktadır.
Amerika Ticaret müsteşanrun bu ziyaretinden iki
memleketin iktisadiyatı namına hayırh neticelere intizar
edilmektedir.
Fırkalar birleşmiyor
Cumhuriyetçi fırkalann blok yapması hakkındaki
"Milliyet" gazetesinin neşriyatı yanlış tahminler ve karşı
fırkanm arzusundan ibarettir. Gazi Hz. nin Fethi Beye
yazdığı mektupla gazetelerin istizahına karşı verdikleri
cevapta izah buyurduklan vaziyette hiç bir değişiklik yoktur
ve olmıyacaktır. Gazi Hz. H.Fırkasının banisi ve
nizamnamesinde hususî bir madde ile yazılı umumî
reisidirler. Gazi Hz. intihapta H.Fırkasının namzedi olmak
üzere ilân edilecek, yüksek isimleri yeni intihapm H. Fırkası
namzetlerinin en başında bulunacaktır.
Umumî kanaat o merkezdedir ki, intihapta H.Fırkası
akalliyette kalsa bile Gazi Hz. gene H.Fırkası arasında
bulunacaktır.
30 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Gürsel'in demeci
8 KASIM 1960
Devlet Başkanı Cemal Gürsel bu sabah saat 8.10 da "Fevzi
Çakmak" Muhribi refakatindeki "Piyale Paşa" Muhribiyle
Zonguldak'a gelmiştir. Gürsel,
Vilâyet merdivenlerine çıkarak
oradan Zonguldaklılara sık sık
tezahüratla kesilen aşağıdaki
konuşmasını yapmıştır:
"Aziz Zonguldaklılar. Sizi
muhabbetle selâmlarım.
Alın teriyle çalışan insanlar asil, C Gürsel
feragatli ve faziletli olurlar. Çalışma, insanı kemâle götüren
tek yoldur. Memleketimiz büyük bir gelişme halindedir.
Keyfı, zalim, haksız bir idareden; temiz, dürust ve faziletli
bir idareye intikal etti. Memleket idaresini, milletin idaresini
sağlam bir demokratik idareye götürmeği hedef tutarak
çalışıyoruz. Dikta rejimleri belki önceleri biraz başarı
gösterir gibi olabilirler. Amma bunların sonu mutlaka
hüsrandır. Türk milleti demokratik nizam içinde idare
edilecek ve bu nizam içinde tekâmül edecektir. Karanlıklar
içinden kurtulup aydınlığa çıkmamıza engel olan ve bizi
köstekliyen bir kara kuvvet vardır. Siz bu kara kuvvete karşı
mukavemet ediniz. Islâmın yeri temiz ve asil bir
yükselmedir. Tanrı bize çalışmamızı emretmiştir. Dinimizi
iyi anlamış olsak, onun da bize "aklınızla yürüyünüz"
dediğini görürüz. Türk milleti artık durmıyacak, ilerliyecek,
yükselecek ve aslâ ölmiyecektir;'
Başkan Gürsel Vilâyette bazı heyetleri kabul ettikten sonra
kömür bölgeleri ve işçi meseleleri üzerinde kendisine izahat
verilmiş ve saat 12 de gene Muhriple Amasra'ya hareket
etmiştir.
GEÇEN YIL BUGÜN C J ^
Basında acı gün
8 KASIM 1989
"Gazete" Gazetesi'nin iki muhabiri dün Kumkapı'da
röportaj için gittikleri, Mardin'in Sincan aşireti reislerinden
CemaljSincar'ın (Cemal Ağa) bürosunda silahlı saldırıya
uğradı. Olayda, muhabirlerden Sami Başaran (36) öldü,
Ahmet Altınkaya da (27) ağır yaralandı.
Vucudunda üç kurşun yarası bulunan Altınkaya, tstanbul
Tıp Fakültesi Hastanesi'nde ameliyata abndı. Polis ekipleri
olaydan sonra saldırganlann yakalanabilmesi için kent
içinde geniş güvenlik önlemleri aldılar. Olay, ülke çapında
üzüntü ve tepkiye yol açtı.
t
TARITSMA
Yeni Bir Halka
Meslek odamızın, sadece mesleki sorunlarla değil,
demokrasinin gelişmesi ve yerleşmesi yönünde de çaba
harcaması, topluma karşı ilk başta gelen görevi olmalıdır.
1989 yılında kabul edilen 3568 sayılı ya-
sa ile mali müşavirier ve muhasebeciler,
meslek odalarına kavuştular. Söz konusu
yasa ile meslek mensuplanmn, sivil toplum-
larda özlenen demokratik baskı unsuru sa-
yılan bir hak elde etmeleri gerçekten sevin-
diricidir. Çünkü uygar Batı toplumları ör-
gütlenmeyi, uygarlığın olçüsü olarak kabul
ederler.
Ülkemizde Batı ölçülerine uygun bir de-
mokrasinin kurum ve kuruluşları tamamen
yerleşmemiştir. Düşüncenin örgütlenmesi
halen suç sayılmaktadır. Bunun doğal so-
nucu olarak demokratik kitle örgütleri
(meslek odaları, sendikalar, dernekler) ül-
ke sorunlanna yeterince eğilememekte, de-
mokrasinin yerleşmesine katkıları özlenen
seviyeye ulaşamamaktadır. Oysa mesleki
odalar, diğer demokratik ve anayasal ku-
ruluşlar gibi varlık nedenlerini demokrasi
ve hukuk devleti içinde bulabilirler. Bu ne-
denle demokrasiye ve onun kurum ve ku-
ruluşlarına karşı duyarlı olmalı, gerektiğin-
de tavırlarını net olarak belirlemelidirler.
Ancak bu sayede yaşadığı topluma ve kendi
mesleki sorunlanna karşı ödevlerini sağlıklı
bir şekilde yapabilirler.
Günümüz dünyası hem üzücü, hem de
sevindirici olaylardan oluşmaktadır. Bir ta-
râftan utanç duvarlan yıkılırken insanlık
daha güzeli aramaya yönelirken ülkemiz-
de farklı olaylar yaşanmaktadır. 12 Eylül'-
de toplum bir deprem yaşadı. Demokratik
kurum ve kuruluşlar kapatüdı. En büyük
erozyona uğrayan da insan unsuru oldu.
Tutarlılığın - tutarsızlığa, güzelliğin - çir-
kinliğe, doğrunun - yanlışa, dürüstlüğün -
kaypaklığa dönuştüğü bir dönem yaşandı
ve toplumumuz henüz bu depremden kur-
tulamadı. Banşı savunmanın suç sayıldığı,
Türfc-İsiam sentezi adı altında çağ dışı, bi-
lim dışı bir eğitimin zorla kabul ettirildiği,
pozitif bilimlerin dışlandığı, sosyoloji, fel-
sefe ve Darwin teorilerinin okutulmaması
yönünde çabalann sarfedildiği, düşünen in-
sanlara her türlü eziyetin, hatta ölümün re-
va görüldüğü ülkemizde meslek odamızın,
sadece mesleki sorunlarla değil, demokra-
sinin gelişmesi ve yerleşmesi yönünde de ça-
ba harcaması, topluma karşı ilk başta ge-
len görevi olmalıdır.
Meslek örgütümüzü oluşturan bireylerin
toplumsal sorunlardan soyut düşünemeye-
ceği mesleğimizin sorunlannın toplumun
sorunlarının bir uzantısı olduğu gerçeğin-
den hareketle, başta insan haklarının ve de-
mokrasinin savoınulması ve gelişmesi yö-
nunde üzerimize önemli sorumluluklar düş-
tüğunün bilinciyle meslek örgütünün ba-
ğımsızlığını temel alan, çağdaş, demokrat,
üretken bir meslek odası dileğiyle...
HASAN TAPAN
Mali Müşavir/Muhasebeci-lslanbul
CUMHURİYET KITAP
CİLT: 1 SAYI: 1-26
BÜYÜK BOY, LÜKS CİLTLİ
SATIŞ FİYATI: 30.000.- TL
FUAR ÖZEL FİYATI: 25.000.- TL
ÜYE SATIŞ FİYATI: 20.000.- TL
CUMHURİYET KİTAP
CİLT KAPAĞI-1 8 880.- TL
Fıyatları KDV dahıldir.
TÜYAP KİTAP FUARI
CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ STANDI
TUYAP'ta
Bugün
Imza Günü
14.00-19.00
0K1AY AKBAL
TEVFİKAKDAĞ
GÜLSÜMAKYÜZ
DEMİRTAŞ CEYHUN
NAMIK DOYMÜŞ
RAİF ERTEM
MECATİ GÜNGÖR
TARIK DURSUH K.
LÜTFİ KALELİ
ŞÜKRAN KURDAKUL
KEMAL ÛZER
CEMAL $ENER
NAİM TİRAÜ
SÜAT VARDAL
TÜYAP-TEPEBAŞI
N|ŞANTA$I
I RESTAURANT
Düğün Salonları
Y««Jüi-IU,Jba,ı t6.W»
Nneli-Yoekli 19.M0I
RU:M76239/147 »40
S*lanları«ıtkli«Mlı ve
40O-10n0 klşlliktir.
BAŞSAĞUĞI
Hayatında karıncayı dahi incitmeyen
Değerli arkadaşım, can dostum
Basın llan Kurumu İst. Şb. Müdurü
YILMAZ DEMİRKOL'u
dün toprağa değil kalbimize gömdük. Kederli aüesine ve
caraia arkadaşlanma haşsağlığı dilerim.
KÂNÎYE SEZER
TEŞEKKÜR
Kızımız Ayşegül'ün doğumunu her zamanki dost sıcaklığı,
derin bilgi ve uzmanlığıyla gerçekleştiren,
Prof. Dr.
TURGAY
ve gerek doğum öncesi, gerek operasyon sırası ve gerek
sonrasında; ilgi ve yardımlannı esirgemeyen
Doç. Dr. SEZAİ ŞAHMAY'a, Uz. Dr.
HASAN SEYİDOĞLU'na, Dr. TUGAN
BEŞE'ye, Anes. Dr. HASAN KAYA'ya,
Hem. HÜLYA SADIK'a ve Cerrahpaşa Kadın Doğum
Kliğini'nin tüm ilgili personeline, ayrıca Ayşegül'ün ilk
bakımını gerçekleştiren dost hekim
Prof. Dr. ÖZDEMİR İLTER'e
ve tüm hamilelik boyunca ilgi, bilgi ve dostluğuyla bizleri
yüreklendiren çok sevgili arkadaşımız
Doç. Dr. SELAJMTIİN YILMAZ'a
minnet ve teşekkurlerimizi ifade için gazetenizin
aracıhğını rica ederiz.
NEVİN-TOKTAMIŞ ATEŞ
CUMHURİYET
1990YILUK
BÜYÜK BOY, LÜKS CİLTLİ
SATIŞ FİYATI: 21.000.- TL
FUAR ÖZEL FİYATI: 17.000.- TL
ÜYE SATIŞ FİYATI: 15.000.- TL
TÜYAP KİTAP FUARI
CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ
OKUMAYI BILENLER. OKUYABILENLER ICIN
ÇOgUİ.; •BAĞIMSIZ, ODUNSUZ. DEMOKRAT HALK GAZETES!
I
ANKARANOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇİ
İsyan
Cumhuriyet gazetesinin, İstanbul Atatürk Fen üsesi'ne so-
kulması oğretmenler kurulu kararıyla yasaklanmış. Okul Mü-
dürü Hacı Abdurrahim Köksal, soranlara 'yasaklandı' demiş.
Cumhuriyet'te, 'Ankara Notlan'nda, bir süre önce, İstanbul
Atatürk Fen Lısesi'ndeki laikliğe aykın davranışlar üzerinde
duruldu, yöneticilereleştirildi. Bu eleştirileri kösdinleyen Ba-
kanlık, sonunda oraya bir denetçi-müfettiş gönderdi. Şimdi
müfettış soruşturma yapıyor. Ancak sızan haberlere göre, mü-
fettişin gelışınden de bir yarar sağlanmayacak. Okul yöneti-
cisi Hacı Abdurrahim Köksal'ı bugüne dek görevinden alıp,
bir başka yere veremeyen bakanlık, bundan sonra ne yapa-
bilir ki? Okul müdürü, Abdurrahim Köksal, bir kasaba ortao-
kulunda müdürken, Hasan Celal Güzel'in bakanlığı
döneminde fen lisesi müdürlüğüne atanır. Hacca, daha sonra
gider. Bu çevrede yaygındır, şöyle denir:
—Batmanlı bir şıhın elini öpen, istanbul'a müdür oluyor!
Hacı Abdurrahim Köksal, okula yönetici olarak geldiğin-
de, Almanca öğretmeni olarak, öğrencilere 'kelime-i şaha-
det'in Almancasını tahtaya yazarak öğretmeye çalışmış mı?
Fen lisesi ile ilgili bir dernek yöneticisi, (adı, bende saklı),
Milli Eğitim Bakanına da yolladığı bir raporda şu görüşlere
yer verdi:
"İrtica konusundaki endişelerimizi giderecek uygulama-
lara mutlaka geçilmeli: 21. yy'a on kala fen lisesinde okuyan
geleceğin bilim insanı olacağını ümit ettiğimiz öğrencıler her
türlü fanatızmın etkilerinden özenle ve samimiyetle korun-
malıdır. Bu görevin bir devlet memurunun ve tüm ilgililerin
en önde gelen görevi olduğu kadar yasal bir zorunluluk ol-
duğu da bilinmelıdir. Bu okulda irticai bir eylem yoktur' söz-
leri, bizim gözlemlerimize göre, çok büyük bir yanılgıdır.
Bu okulda erkek öğrenciler (sayıları yüzde 50-60); kız ar-
kadaşlarının bir süre önce oturduğu sıraya 'onun sıcaklığını
hısseder ve bu nedenle de onunla zina yapmış olurum' diye
oturmaz ise, kız arkadaşının elini sıkmamak bir yana, bir gün
olsun 'günaydın' veya 'merhaba' demeksizin hangi konuda
olursa olsun konuşmayı günah sayarsa, bayan öğretmeni-
nin yüzüne 'günah olur' diye bakmaz ise 'Zina yapan kadın,
kuma gömulüp taşlanarak öldürülmelidir' diye savunabıliyor-
sa, 'Bız şeriat devletini kuracağız. Buna karşı çıkanları da
cezalandıracağız' iddiasında bulunabiliyorsa, beden eğitimi
dersinde öğretmenin ısrarına rağmen şort giymekten imtina
ederse (çekinirse), 280 öğrenciden 61'i ailelerinden haber-
siz PEM Derşanesi aracılığıyla Fetullah Hoca'nın vaazını din-
lemek üzere İzmir'e otobüslerle iki üçer kişilik gruplar halinde
giderse, çocukların hafta sonu eve gelmemesi üzerine oku-
la başvuran bazı velilere (biz bu olayın yalnızca Sabah ga-
zetesindeki köşe yazısına istinaden değil, isimleri bizde
mahfuz olan ve bu geziye katılan iki öğrenci velisinin beyan-
larına atfen doğruluğunu saptadık) okul müdürünün 'Yalnız
senin çocuğun değil, tekerteker isimlerini biliyorum, tam 61
öğrenci İzmir'e gitti. Fetullah Hoca sizin zannettiğiniz gibi fena
bir adam değil, niçin karşısınız?' derse ve okul yönetimi bu
olayı örtbas ederse bir okul yöneticisi, öğrenciye, 'niçin etü-
de kalkmadığını' annesirtin yanında sorduğunda öğrencinin
'Efendim. sabah namazına kalkanlar gürültü yaparak bizi de
uyandırryorlar. Daha sonra uyumuş oluyorum. Bu nedenle
uyanamadım' biçimindeki savunmasına karşılık 'Ulan Allah-
tan belanı mı istiyorsun? Madem uyandırdılar, sen kalk, na-
maz kılmıyorsan ders çalış!' (Velinin ve öğrencinin adları
saklıdır) diyebiliyorsa, bir başka öğrencinin 'Ben hastayım,
ama oruç tutmaya dr. mecburum' sözleri üzerine 'Niçin mec-
bursun?' diye sorulduğunda, 'Size bunu anlatabilmem çok
zor, sekiz kişilik yatakhanede altı yedi kişi sahura kalkacak,
sohbet ve gürültü edecek, yataklar üzerinde yemek yıyecek-
lef, siz buna karşın uyanmayacak ve manevi baskıyı duyma-
yacaksınız. Bu ise mümkün değil' yanrtını verebiliyorsa ve
siz gerçekten yasalara saygılı, laik düşünceye inanan bir ki-
şi iseniz bunların yalnızca ınanıs ve ibadet özgürlüğü oldu-
ğu safsatasına isyan edersiniz. Işte biz bu isyanı duyuyoruz.
İlgili tüm kuruluş ve kişilerin de duymasını bekltyoruz..."
* • •
Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Yekta Güngör Özden
1
in "Hukukun Üstünlüğüne Saygı" adlı kitabı, "Bilgi Yayıne-
vi"nden çıktı. Yekta Güngör Ozden, kitabını imzalarken
şunları yazmış: "Hukukun üstünlüğüne saygı için yapmamız
gereken çok şey olduğunu anımsatarak Sayın Mustafa Ek-
mekçi'ye iyi dileklerle. 1.11.1990"
Yekta Güngör Özden'in kitabında, Cumhuriyet'te başka yer-
lerde çıkan yazıları ile Anayasa Mahkemesi kararlanndaki gö-
rüşlerı, karşı oy yazıları yer alıyor. 1987 yılında gazeteci Yener
Süsoy'un sorulannı yanıtlarken bir yanıtında şöyle diyor Yekta
Güngör Özden:
'— Son yıllarda dinle ilgisi olmayan, dıştan yönlendirilen,
tamamen ideolojık arnaçlı, laikliğe aykın girişimler beni çok
üzüyor. Türkiye'de bazı kara tablolar var. Benim bunları söy-
lemem yurttaşhk yakınmasıdır. Kimseyi suçlamıyorum, ama
yarası olan gocunur. Türkiyemiz bugün 1930'ların gerisine
toplum görünümü olarak çekilmiş durumdadır. Kılık kıyafet,
Eğitim Birliği Yasası ortada. Size biranımı anlatayım: 1973'te
Ankara Barosu başkanıyken ilk başörtü yasağını ben koydum.
Bir hanım avukat arkadaşımız başörtüsüyle duruşmaya çık-
maya kalkışmıştı.
— Başörtü, türban konusu da üniversitelerde kangren ha-
line geldi günümüzde Yekta Bey. Sayın Doğramacı bu ko-
nuda da kaçak güreşiyor, ne dersiniz?
— Başörtü, bir simgedir. Başörtü iyiye kullanılmamakta-
dır. İnanca dayalı bir masum örtü değildir. Öğrencilerimizin
bulunduğu yer, devletin onları göreve çağırdığt yerdir. Orada
devletin kurallan egemendir. Bu kurala uygun giyinişte olu-
nur.
— İlahiyat fakülteleri için düşünceleriniz farklı mı?
— Hayır, ilahiyat fakülteleri de bunun dışında olamaz. Orası
bir eğitim öğretim yeridir. Bizde ruhban sınıfı yoktur. Biz ra-
hibe yetiştirmeyiz. İlahiyat fakültesinde kız öğrenciler de öğ-
renimlerıni başörtüsüyle yapamazlar. Kim ne derse desin,
Atatürk devrimlerinden verilen, laiklikten verilen ödündür. Ya-
rın başörtü konusu liselere, ortaokullara inecektir. Devlet da-
irelerinde başlayacaklardır. Bana göre Süryanilerın kılıklanna
özenmedir. Cumhuriyet düzenine karşı oluşmanın bir görü-
nümüdür."
ÇAUŞANLARIN
SORULARI/SORUNLARI
YELMAZ ŞİPAL
Yılmaz Şipal, yıllık izninin bir bölümünü kullanacağmdan ya-
zılarına on beş gün ara verecektir.
Hİ-TeCrl 9Q
PANEL
'EĞİTİM VE BİLGİSAYAR'
Katılanlar:
Tınaz TİTİZ (Devlet ve Turizm Eski Bakanı)
Necdet UĞUR (Milli Eğitim Eski Bakanı)
Doç. Dr. Mustafa BALCI (MEB METARGEM Başkanı)
Prof. Dr. İlhan TEKELİ (ODTÜ Öğretim Üyesi)
Tarih: 8 Kasım 1990 saat: 14.00
Yer: Atatürk Kültür Merkezi