Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 KASIM 1990 EKONOMİ CUMHURİYET/13
, Borsada panik
• Ekonomi Servisi —
Hisse senedi fiyatlarındaki
hızlı düşüş sürüyor.
Istanbul Borsası'nın diınkü
seansında gozlemlenen
yoğun satışlar sonucu
önceki günkü kapanışta
4217.39 puan olan İMKB
endeksi 4006.80 puana
geriledi. İMKB endeksi 28
haziranda 4 bin puanı
aşmış ve o tarihten bu yana
bu seviyenin üzerinde
seyretmişti. Körfez
bunalımının başladığı 2
ağustos tarihinden bu yana,
hisse senetlerinin ortaJama
kaybı yüzde 30.33'e ulaştı.
lMKB'nin dünkü seansında
işlem gören 98 hisseden 81'i
değer kaybederken, hemen
hemen tiim hisselerin
'taban' fiyattan bile alıcısı
çıkmadı. Yoğun satış
emirlerine karşın, alıcı
sayısının azlığı, işlem
hacminin 36.6 milyara
kadar gerilemesine neden
oldu.
Ekmek kavgası
• tZMİR (AA) — Türkiye
Ekmek Sanayicileri
Işverenleri Sendikası Genel
Başkanı M. Ali Yolgörmez,
ekmek narhının ilçe
belediyeleri tarafından
belirlenmesini öngoren
mahkeme kararından sonra
ekmek üretiminin de
belediyelerce
gerçekleştirilmesini istedi.
Uretimin belediyelerce
gerçekleştirilmesi yönünde
çalışmalara basladıklarını
söyledi. Yolgörmez, şöyle
dedi: "Una, mayaya,
akaryakıta ve diğer girdilere
haftalık zam yapılırken
belediyenin verdiği fıyatla
ekmek satmamız mümkün
değik Bu şartlar altında
ekmek üretimi
yapamayacağımız
konusunda yazılı başvuruda
bulunacağız!'
Ifeniyatınm
araçlan
• ANKARA (AA) — Özel
sermayeli Koç Amerikan
Bankası ile Türkiye'de şube
açan Saudi American Bank
"Gayrimenkul Endeksli
Fon" çıkarmak amacıyla
Sermaye Piyasası Kurulu'na
(SPK) başvuracak. Koç
Amerikan Bankası Menkul
Kıymetler Müdürü Gökhan
Yurtçu, başvurulannı
yapabilmek için TBMM
Plan ve Bütçe
Komisyonu'nda bulunan
Sermaye Piyasası
Tasarısı'nın yasallaşmasını
beklediklerini kaydetti.
Saudi American Bank
Treasury Müdürü Haluk
Ulusoy ise yapoğı
açıklamada, yerli
tasarrufçunun sermaye
piyasasına çekilmesinin yanı
sıra yabancı yatınmcıların
Türkiye'ye gelmesinde
gayrimenkul endeksli fonun
etkili olacağını belirtti.
Fıat Tempra
• BURSA (AA) — Tofaş
otomobil fabrikasında
montajı yapılan ve
önümüzdeki yıldan itibaren
seri üretimine başlanacak
olan Fiat Tempra, tanıtım
ve teşhir amaayla ana
bayilere verilmeye başlandı.
Ana bayilere teşhir
amacıyla verilen Fiat
Tempra "SX"in bütün
vergiler dahil plakalı
anahtar teslim maliyeti 49
milyon 991 bin 763 lira,
Fiat Tempra "SX-AK"
klima ve aksesuarh da her
şey dahil 63 milyon 746 bin
. 163 lira. Satışlara yılbaşına
doğnı başlanacak.
SSCB ile yeni
igbirliği
• Ekonomi Servisi —
Hema Hidrolik Makina
Sanayii ve Ticaret A.Ş.,
Sovyetler Birliği'yle ortak
hidrolik tabanca ve hidrolik
delicilerle ilgili makine
üretimi için bir protokol
imzaladı. Protokol, Hema
Hidrolik Yönetim Kurulu
Başkanı Mehmet Hattat ile
SSCB Kömür Endüstri
Bakanı Mikhail Şadov
başkanlığındaki Sovyet
heyeti arasında imzalandı.
Vakıflar turizme yerleşti212 milyar liralık krediyi 1990'ın ilk 4 ayında
turizm sektörüne dağıtan Vakıflar Bankası,
limitlerini doldnrduğu için nisandan beri kredi
vermiyoı. Banka, 9 konaklama tesisine ortak.
CEM HAMULOĞLU
Kredi ve katılımlan ile son yıl-
larda turizm sektöründe öne çı-
kan Vakıflar Bankası, nisan
ayından beri bu sektöre kredi
vermeyi durdurdu. Genel Mu-
dür İsmet Alver, Vakıflar Ban-
kası'nın 1990 yılının iUc 4 ayın-
da sektöre 212 milyar TL tuta-
rında kredi verdiğini belirterek
şunları söyledi:
Sektöre verdigimiz kredi hacmi-
nin toplam kredilerimiz içerisin-
de hedeflediğimiz rakama ulaş-
mış bulunması nedeniyle, nisan
1990 tarihinden itibaren sektö-
re dognıdan banka kaynaklann-
dan veya diğer kaynaklardan
aracılık sureli>le kredi tahsisi
durdurulmuştur.
Ama bu göruş, bankanın tu-
rizm sektörüne biraz daha "yer-
leşmesini" engellemedi. Çünku
turizmin cesitli alanlarında et-
kinlik gosteren Camel Holding1
in geçen aylarda ödeme guçlü-
ğu içine duşmesinin ardından,
kurtuluşu "küçiilmekte" bulma-
sı ve ilk işi olan seyahat acente-
ciliğine dönme kararı alması,
Vakıflar Bankası'nı "tesis
sahibi" yaptı. Camel Holding-
in Vakıflar Bankası'na olan
borçlarına karşıhk devretüği his-
selerin ardından Alver şu açık-
lamayı yaptı:
"Bankamız zaten Camel Tu-
rizm Endüslrisi Yatmm ve tşlet-
mecilik A.Ş. firmasının \iizde
50'sine ortak durumunda>dı.
Dolayısıyla bu şirketin tamam-
ladığı ve 1989 yılında hizmete
açtıgı Salima-Beldibi Talil Kö-
>u'nun devriyle şirketin tamamı
bankamıza geçmiş bulunmakla-
dır. Bu devir işlemi> le de Camel
Hoiding'in bankamıza olan kre-
di borcunun tamamı kapanmış
bulunmakladır."
Camel Hoiding'in borcunun
20 milyar TL dolayında olduğu-
nu belirten Vakıflar Bankası Ge-
nel Müdürü, "Bu lesisi nasıl
kullanmayı düşüniiyorunuz?"
sorusunu ise şöyle yanıtladı:
"Bankamızın, çeşitli iştirakla-
n kanalıyla 9 adet konaklama
tesisinde ortaklıgı bulunmakta-
dır. Bu tesisler uluslararası de-
neyimi bulunan firmalar tara-
fından işletilmektedir. Salima-
Beldibi Tatil Kövu'nün işletimi
de bu sekilde surdühılecektir."
Turizm sektörüne "kaynak
aktanmı"ndan yana olan Alver.
görüşlerini şöyie açıkiıyor:
"Turizm, yeni yatırunlann ya-
pümasını gerektiren ve teşvik
eden bir sektör niteliğindedir.
Bu nedenle, mevcut iş ve dış kay-
naklann turizm sektörüne daha
fazla aktanlması gerekmektedir.
Bankamız da bu gelişen sektö-
re kaynak temin etmek ve bu
kaynaklann yönetimini üstlene-
bilecek kurumsal bir yapının
oluşturulmasuıa yardımcı olmak
amacıyla bu alandaki faaliyetle-
rine son yıllarda agııiık vermiş-
tir."
Alacaklılara Irak'tan Hyi niyet'Ekonomi Servisi — Irak, daha önce
resmi temaslar sırasında Türkiye'ye ilet-
tiği iyi niyet mesajını, bu kez borçlusu
olduğu özel sektöre de aktardı. Irak'tan,
Tekfen ve Ram Dış Ticaret'in yaptığı ih-
racat dolayısıyla büyük miktarda alaca-
ğı olan Uluslararası Bankası yöneticile-
riyle, yine Irak'a ihracat yapan, ancak
riskini kendisi ustlenen Nadir Dış Tica-
ret yetkilileri, geçen hafta alacaklıları
bankalar tarafından Bağdat'a davet edil-
diler. Irak'ta Rasheed Bank ve Rafidain
Bank'la çalışan Uluslararası Bankası ve
Nadir Ticaret yöneticileri, daha önce
Turkiye'deki Irak Büyükelçisi ve Ticaret
Ataşesi ile görüştuler. Daha sonra da
bankaların davetlisi olarak Bağdat'a bir
ziyaret yaptılar.
Bağdat'taki bankalarla ve Ticaret Ba-
kanlığı ile görüşen Türk yetkililere, Irak-
ın, devletten devlete olan borçlar bir ya-
na, özel sektörle ambargo dolayısıyla ya-
rım kalan işlemlerin devamı konusunda
istekli olduğu belirtildi. Bu arada, Rafi-
dain Bank ve Rasheed Bank'ın, ABD-
de birlikte çalıştıklan bankalara, ambar-
go nedeniyle dondurulmuş olan hesap-
larından, Uluslararası'na ödeme yapıl-
ması için talimat vermeyi kabul ettiği bil-
dirildi. Ancak, dondurulmuş olan bu he-
sapların çözülebilmesi için, ABD Hazi-
ne Sekreterliği'ne bağlı Foreign Assets
Control (Yabancı Malvarlıklannı Denet-
leme) Dairesi'nin izni gerekiyor.
Ambargo nedeniyle Irak'tan alacak-
larını tahsil edemeyen Uluslararası Ban-
kası ile tktisat Bankası, daha önce de gi-
rişimde bulunmuşlardı. 'Karşılıklar
kararnamesi' uyarınca. Uluslararası, 6
milyar liralık bir alacak karşılığı, eylül
ayında, Mersin Limanı depolarında bek-
letilen Irak'a ait 6 bin tonluk mala, ha-
TRABANTLARI ARTIK KtMSE İSTEMİYOR — Eski Doğu kirtettiği öne sUrülen Trabant, artık kendi ülkesinde satılmı-
Almanya'da iiretUen iki zamanlı motora sahip Trabant oto- yor. Bu otomobiller de Yugoslavya ve Bulgaristana ihraç
mobilleri Baltık Denizi kenanndaki Rostock Limam'nda bek- edilmek iizere limanda beklesiyorlar. İki Almanya'nın birleş-
liyor. Almanya'nın çevre standartlanna uymadığı ve havayı mesinden sonra Trabantlar hakkında binlerce fıkra iiretildi
ciz koydurdu. lktısat Bankası da aynı ka-
rarname uyarınca İskenderun Ticaret
Mahkemesi'ne başvurarak, 13 milyar li-
ralık alacağı karşılığında, İskenderun Li-
manı depolarında bekletilen 5 bin ton-
luk Irak malı için ihtiyati haciz kararı al-
dırmıştı.
Üç dış ticaret şirketinin yaptıkları ih-
racat karşılığı Irak'tan alacaklan mikta-
rın 21 milyon dolar olduğu ileri sürulıi-
yor. Ancak Uluslararası Bankası, kendi
alacağının bu rakamın çok altında oldu-
ğunu vurguladı.
Petkiırfîn
bilançosu
açıklandıEkonomi Servisi — Geçen
haziran ayı sonlarında, hissele-
rinin 300 milyar lirayı aşkın bö-
lümü haJka arzedilen Petkim'in
"8 aylık" bilançosu açıkiandı.
AJpet ve Yarpet'i tüm aktif ve
pasifleriyle devralan şirketin 8
aylık brüt kârı 306 milyar 959
milyon lira. 2 trilyon liralık
ödenmiş sermayesi bulunan Pet-
kim Petrokimya Hoiding'in öz-
varlıkları ise 2 trilyon, 317.mil-
yar liraya ulaştı.
Geçen yıhn ocak-eylül döne-
minde 7.6 milyar lira kâr eden
Good-Year, bu yılın aynı döne-
mini 38.3 milyar zararla kapat-
tı. Lastik işkolunda yaşanan
grev nedeniyle 9 aylık satış ha-
sılatı 25S.6 milyardan 220.3 mil-
yara gerileyen şirketin özvarlık
toplamı da 45.2 milyardan 28.9
milyara düştü.
Türk Siemens ise, 30 Eylül
1990 tarihinde sona eren 12 ay-
lık mali yıl sonu kesinleşmiş bi-
lançosunu acıkladı. Şirket, 1
Ekim 1989-30 Eylül 1990 tarih-
leri arasında 19 milyar 542 mil-
yon lira vergi sonrası net kâr
sağladı.
Tahtakale'ye 4
maP ııası] S
Halkalı'da ortaya çıkan 45 tonluk telefon kaçakçılığında sık kullamlan yönteme başvurulmuştu
EVRENtNDEN
TAYFUN DEVECtOCLU
Yaklaşık 45 ton telefon cihazı yükle-
yerek Almanya'dan lstanbul'a hareket
eden Türk plakalı 3 TIR, Edirne-
tstanbul arasında "hafifletildi". Kapı-
kule TIR Gümrük Mudurlüğü'nde ya-
pılan "taarid" muayenelerinde, giriş be-
yannamelerine 45 bin 6 kilo telefon ci-
hazı ve çakmak aksamı taşıdıkları yazı-
lan TIR'lardan, Halkalı Giriş Gümrü-
ğü'nde yapılan kontrol sırasında topu
topu 2 bin 610 kilo kullanılmış telefon
çıktı. 01 AF 337, 34 HF 889, 34 JMR
49 plakalı TIR'ların Kapıkule'den giriş
yaptıktan sonra mühürleri sökülerek
açıldığı ve yükün Tahtakale'ye
"indirildiği" sanılıyor. Olayla ilgili da-
vaya Bakırköy Adliyesi'nde bakıhyor.
14 ekim tarihinde Kapıkule'den giriş
yapan, Çalışkan Kardeşler Uluslararası
Nakliyat ve Ticaret A.Ş.'ye ait 01 AF
337, Karataş Uluslararası Nakliyat ve
Ticaret Ltd. şirketine ait 34 JMR 49 ve
34 HF 889 plakalı TIR'lann taşıdığı mü-
hürler sökülmedi ve muayeneleri beyan
yoluyla yapıldı. 3 araca ait karnelere
"haricen" havale veren Kapıkule TIR
Gümrük Müdürlüğü, gerekli işlemlerin
yapılması için araçlan Halkalı Giriş
Gümrük Müdürlüğü'ne sevk etti.
Mehmet Emin Biçer. Talat Batmaz ve
Mustafa Rerazi Gökşen yonetimindeki
TIR'lar Kapıkule'den ayrılarak Halka-
Iı'ya doğnı hareket ettiler. Halkalı'da
yapılan muayene sırasında, söz konusu
TIR'lara Kapıkule'de harici muayene
yapılmasına rağmen, araçlann üzerinde-
ki mühürlerin eksik olduğu belirlendi ve
TIR'lann açıldığı anlaşıldı.
Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız,
tstanbul Gümrükleri Başmüdürlüğü'n-
den üst düzeyde bir yetkili "ön muaye-
neden sonra yükün değiştirilmesinin sık-
ca kullamlan bir kaçakçılık yöntemi" ol-
duğunu belirterek şunları söyledi:
"Bu yöntemle yapılan kacakçılıklar-
da, harici muayene sırasında araçtaki
yükün manifestoda yazılı olan yük ol-
dugu beyan edilir. Araç ilk muayeneden
geçip sevk olunduğu gfimrüğe gelirken
yük boşaltıhr ve yerine çok daha düşük
değerdeki benzer bir yük konulur. Ger-
çek muayene yapılırken araçtan eksik ve
düşük değerde mal çıktığı tespit edildi-
ğinde mal sahibi, 'Bu bizim istediğimiz
mal değildi' der. Tabii bu savın geçerii
olması için aracın üzerindeki mühürle-
rin eksiksiz ve açılmamış olması ve ev-
rakın üzerinde tahrifat bulunmaması ge-
rekir. Mühürlerin sökülmediği ve evrak-
ların doğnı olduğu kanıtlanırsa mal sa-
hibinin istegi uzerine mal geri gönderi-
lir ve çıkışı yapılır. Bu aşamada ya mü-
hürlerin iyi taklit edilmesi gerekir ya da
rüşvet verilmesi. İş 'kıvınldığı' takdir-
de, 1 kuruş bile Gümrük Vergisi veıil-
meden mal ulkeye sokulmuş olur."
Giriş belgelerinde 45 ton telefon ve
çakmak taşıdıkları yazılı olduğu halde,
Halkalı'da yapılan kontrol sırasında 2
bin 610 kg. kınk dökük telefon cihazı
taşıdıkları anlaşılan 3 TIR'ın bağlı bu-
lunduğu nakliyat firmalannın yönetici-
leri ise olaydan haberdar olmadıklannı
söylediler.
Merkezd Ankara'da bulunan Çalışkan
Kardeşler adlı şirketin nakliye müdürü
Ahmet Tarkoflu, 01 AF 337 plakalı
TIR'ın şirketin malı olmadığmı söyleye-
rek şöyle konuştu:
"Bu TIR'ın sahibi aracı kallanan şo-
för. Kendi aracıyla bize bağlı olarak ça-
lışryordu. Ekim ayı başlannda Türkiye'-
den yükleyerek Almanya'ya yolladık.
Malı orada boşalttıktan sonra bizim Al-
manya'da işbirligi yaptığımız Alman fir-
masının verecegi yükü alacaktı. Bu fır-
mayla göriışmüş ve firma kendisine Hol-
landa'dan bir yük alıp İran'a götürme-
si gerektiğini söylemiş. Şoför, bu işi ka-
bul ettiğini söylemiş, fakat bir süre sonra
aracının arıza yaptığını Almaiı fırması-
na iletmiş. Bu mesajdan sonra ne biz ne
de Almanya'daki firma şoförie temas
kuramadık. Evi Adana'da, sürekli tele-
fon ediyoruz, ancak cevap vermiyor."
Kapıkule-Halkalı arasında açılarak
boşaltılan TIR'larda yaklaşık 50 bin
adet kayıt cihazlı telefon bulunduğu sa-
nılıyor. Bu tip cihazlar piyasada 600 bin
lira dolayında bir fiyattan satılıyor. It-
hal fıyatı 300 bin lira civannda bulunan
kayıt cihazlı telefonlar için
devlete yaklaşık 75 bin lira vergi ödeni-
yor. 50 bin adet cihazın vergi faturası ise
3 milyar 750 milyon lirayı buluyor. Bu
malın piyasadaki satış değerinin 30 mil-
yar lira olduğu düşünülürse KDV kay-
bının da 3 milyar 300 milyon lira oldu-
ğu ortaya çıkıyor.
ŞUKRAN KETENCt
Sinirli Bekleyiş
Madenler, tekstil, metal, kâğıt.. Türkiye'nin kamu özel en
önemli işkoliannın tümüne yakımnı kapsayan toplusözleşme
uyuşmazlıkları duruyor. Çoğunluğunda aylar sören müzakere
dönemi bitti, arabulucudan da geçildi. Henüz tarafların gerçek
eğilimlerini ortaya koyan ciddi pazarlıkların yapıldığından söz
etme olanağı yok. Uyuşmazlıklan çözme çabası değil de sanki
zaman kazanma, eğılimleri saklama çabasına girildi. Günler, haf-
talar, hatta aylar sinirli bir bekleyiş içinde geçiriliyor. Neler olu-
yor? Ne bekleniyor?
12 Eylül 1980'den bu yana toplusözleşme düzenini tek yanlı
dikte ettirmeye alışan siyasi iktidar-işveren cephesi çok sinirli.
"Otf the record", perde arkası özel görüşmelerde, basına son
zamanlarda çok sık verilen yemeklerde anlatılanların, işlenen
ana tezin özeti şöyle: "Maalesef işçi sendikalan, yönetici kad-
roları ile çağın çok gerisinde kaldılar. Bir yandan işçinin güve-
nini, diğer yandan da sağduyu ve sorumluluklarını yitirdiler. Ge-
çen yıllarda işçinin durumunun bir ölçüde bozulduğu da bir ger-
çek. İşçi, sendikacıya güvenini yitirince geçen yıl bahar eylem-
lerinde olduğu gibi kendi başına iş çözmeye kalkıştı. Sendika-
cının işçinin güvenini yitirmiş olması, işçinin kendi başına iş yap-
ma eğilımi çok tehlikeli ve zararlı gelişmeler. İşçinin güvenini
yitiren ve panikleyen sendikacılar, bu kez sağduyularını yitirdi-
ler. İşçıye yaranmak için toplusözleşme masalarına aşırı istek-
lerle geldiler. Bu rakamları vermemiz, verebilmemiz söz Konu-
su değıldir. Zaten ekonomi, işler çok kötüye gıdiyor. Verebıle-
ceğimiz rakamları bile verdikten sonra çok işçi çıkacak, çok iş-
yerı kapanacak..."
Cumhurbaşkanından başlayan, başbakan ve bakanlar, işve-
ren sendikalan sözcülerinden tek tek işverenlere kadar uzanan
ortak koronun kamuoyuna açıklamalarında, insanların bilinçal-
tına yerleştırmek üzere "aşırı istekler", "işyerleri kapanacak,
işçıler çıkartılacak" tezi ve şantajı işleniyor. Daha da etkili ol-
mak üzere işçilerle sendikacılan demoralize etmek üzere top-
lusözleşme masalarında anlaşmaya yönelik hiçbir ciddi öneri
gelmiyor, bir yandan da bazı işçi çıkarmaları gerçekleştiriliyor.
Bu arada elbette uluslararası anlaşmalarını, ilişkilerini, yatı-
rım programlarını belirlemek ve uyuşmazlığını çözmek gerek-
sinmesini duyan işverenler de var. Onlara işveren sendikaları-
siyasi iktidar düzeyınde gereken uyarılar, hatta gerekirse işleri-
nin yokuşa sürülebıleceği anımsatması yapılıyor... "İşçiler çöp-
çülerin sözleşmesınae, lastik sözleşmelerinde fazlası ile şımar-
tıldı. Sakın öyle bir yanlış yapmayın, rakamları yükseltmeyin"
deniliyor. Bir de sıcak savaş havası doğarsa, olağanüstü hal kap-
samında toplusözleşmelerin sendikalar eliyle yapılmasının as-
kıya alınabileceği, önceden fazla veren işveren kesiminın za-
rarlı çıkabileceği söylentisi yayılıyor.
Hükümet-işveren cephesinin normal koşullarda bugüne ka-
dar çoktan imzalanmış olması gereken sözleşme uyuşmazlık-
larının yığılmasına yol açan, "ûcretieri tırmandırmama" stateji-
si, bekleme politikası, »iilen belki de siyasi iktidar-işveren cep-
hesinin hiç işıne yaramayacak bir başka olguyu getirdi. Türk-
iş'in son genel kurulunun sağ ittifakı, hükümetle bugüne kadar
uzlaşmayı seçen yönetiminın sendika liderleri, kendi toplusöz-
leşmeleri nedeni ile fiilen karşı cephenin içinde kalmış oldular.
Gerçi, "uzlaşacağınız adamları da karşı cepheye ittiniz" anım-
satmasına, ikili görüşmelere, deneyimli işverenler hâlâ, "Onlar
son noktada imzalar... Anlaşır" yanıtını veriyorlar. Ancak en uz-
laşmacı sendikacının da artık kolay kolay uzlaşamayacağtnı onlar
da görüyor ve gelinen bu çıkmazın sinirliiigini yaşıyorlar.
Gözler öylesine üzerlerinde ki artık yıllardır sahnelenen aynı
^yunlarla bilinen sendika iiderlerinin toplu uyuşmazlıkların dı-
şına çıkıp kendi sözleşmelerini imzalamaya kalkışmaları gerçek-
ten çok zor. Artık sözleşme satmasalar da, en iyisini imzalasa-
lar da kimse daha iyisini engellemediklerine, ayakbağı olmadık-
larına, diğer sendikacı ve işçilere oyun oynamadıklarına inan-
mayacak. Bu gerçeği kendıleri de anlamış olmalılar kı işveren-
lere açık açık "bazı nitakçılar" yüzünden anlaşamayacaklarını
söylüyorlarmış. "Mış" diyoruz, çünkü böyle dediklerini, dert yan-
dıklarını biz birinci ağızdan değil, işveren aktarmalarından du-
yuyoruz.
Işte Türk-İş'in son başkanlar kurulunu, "üretimden gelen gü-
cün kullanılması" soyut kararını, taban yöneticiler toplantısı ile
zaman kazanılması eğilimini, lehte-aleyhte bol demeçleri de hep
biraz bu genel çerçeve içinde görebilmek, değeriendirmek ge-
rekiyor.
Çünkü işçi cephesinde, her parlak görüntülü sözleşmenin ar-
dından biraz daha yoksullaşmaktan bıkmış, uyuşmazlıkların bir-
leşmesinde gücünûn de birteştirilmesini isteyen, sendikacıya gü-
venini yitirmiş, belki de işverenlerden çok daha sinirli bir bekle-
yiş içinde olan işçi yığınları var. Eskiden her sözleşme öncesi
anlamını yitirmiş ücretlerle yaşayamama baskısı egemen olur-
du. Sözleşmenin bir an önce imzalanıp zamlı ücretin alınabil-
mesi sabırsızlığı ile sözleşme içeriği üzerinde öyle pek durul-
mazdı. Bu kez işçi tabandan sendika yönetimlerine, "bir an önce
sözleşmeyi imzala" baskısı gelmiyor. "Birlikte olun, gücümü-
zü kullanın, kötü sözleşme imzalamayın. Biz bedeline vanz" ses-
leri daha gür çıkıyor. Sinirli bekleyiş, gerilim, karşılıklı büyüyor...
rofesyonel
ortatif
ratik
Zamandan,
yerden ve paradan kazandınr.
Satış sonrası hizmetler ve
bakım garantisi.
MELEKBÜRO T —
MALZEMELERİA.Ş. ^ j — 3Itlulııct : MELEK İTHALAT - İHRACAT A.Ş.
Dıanm : MELEK BÜRO MALZEMELERİ A.Ş.
Sabuncuhan Cad No 37 Emınonu/ISTANBUL
Tel 527 16 71-526 29 89 Fax 522 63 14
Olivetti Bilglsayar
e n a v a n taj 11
Teknosan'dan alınır
Sizde Teknosan'a gelin, danışın, inceleyin PIRAMİT
PCS 286/40 Mb
• 80286 işlemci
• 40 Mb hızlı disk
• VCA 1 1 Mb Ram
• 3,5 Inç disket sürücü
Olivetti PCS 286'lan Ister i$inlzde:
faturadan muhasebeye kadar tüm tJcarl
tşlemJerin otomasyonunda, ister evinizcte:
program yazımından elektronlk devre
tasanmma veya matematiK problemlerlnln
cözümüne kadar bircok deği$ilc aianda
kullanabillrsiniz.
MODEL PEŞINAT TAKSIT AY TOPLAM
Oflvetö PCS 2^/40
Monochrome
Olivetti PCS 286/40
Renkli
Olivetti PCS 86/20
Monochrome
2.200.000.-
2.500.000.-
1.770.000.-
900.000
990.000.-
590.000.-
7
7
7
8.500.000.-
9.430.000.-
5.900.000.-
Alternatif ödeme planlarınızı yetkll! arkadaşlarımızla görüşebilirsiniz.
Mağazamız, Cumartesi günieri 09.00 • 15.00 arası açıktır.
Oİİvellİ • TEKNOSAN
Bankalar Cad 52. 80001 Karaköy - Istanbul
Tel 149 36 65-14917 67-149 87 71 Fax 150 08 26